Ana Sayfa Vergi Yurt dışından Döviz Olarak Elde Edilen Ücretlerin Vergilendirilmesi

    Yurt dışından Döviz Olarak Elde Edilen Ücretlerin Vergilendirilmesi

    Günümüzde birçok yabancı çalışan, Türkiye'de hizmet verirken maaşlarını yurtdışındaki işverenlerinden döviz olarak almaktadır. Peki, yurtdışından elde edilen döviz bazlı ücretler gelir vergisine tabi midir? Hangi durumlarda vergi istisnası uygulanabilir? İşte merak edilenler…

    0
    0

    Günümüzde birçok yabancı çalışan, Türkiye’de hizmet verirken maaşlarını yurt dışındaki işverenlerinden döviz olarak almaktadır. Peki, yurt dışından elde edilen döviz bazlı ücretler gelir vergisine tabi midir? Hangi durumlarda vergi istisnası uygulanabilir? İşte merak edilenler…

    Türkiye’de Çalışan Yabancılar İçin Vergi Mükellefiyeti

    193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’na göre, bir gerçek kişi Türkiye’de yerleşik kabul ediliyorsa hem Türkiye içinde hem de yurtdışında elde ettiği kazançlar üzerinden tam mükellefiyet esasına göre vergilendirilir.

    Türkiye’de yerleşik sayılmak için iki temel kriter bulunmaktadır:

    1. İkametgahı Türkiye’de bulunmak
    2. Bir takvim yılı içinde Türkiye’de 6 aydan fazla ikamet etmek

    Bu kriterlerden birine uyan bireyler, tam mükellefiyet esasına tabi olur ve tüm gelirleri Türkiye’de vergilendirilir.

    Dar Mükellefiyet ve Vergi İstisnası

    Eğer bir kişi kanuni ve iş merkezi Türkiye’de olmayan bir işverene bağlı olarak çalışıyorsa, Gelir Vergisi Kanunu’nun 23. maddesi 14. bendi kapsamında vergi istisnasından faydalanabilir. Ancak bunun için aşağıdaki şartların sağlanması gerekmektedir:

    1. İşverenin Türkiye’de kazanç elde edecek bir faaliyette bulunmaması
    2. Ödemenin işverenin yurt dışındaki kazançlarından karşılanması
    3. Ücretin döviz cinsinden ödenmesi
    4. Ödenen ücretin işverenin Türkiye’deki hesaplarına gider olarak kaydedilmemesi

    Bu şartların tamamı sağlandığında, yurt dışından döviz olarak elde edilen ücret gelir vergisinden istisna edilir.

    Vergi Beyanı ve İstisna Dışı Durumlar

    Eğer işveren Türkiye’de kazanç elde edecek şekilde faaliyet gösteriyorsa, çalışanın elde ettiği ücret gelirleri istisnadan yararlanamaz ve gelir vergisine tabi olur.

    Bunun dışında, Gelir Vergisi Kanunu’nun 95. maddesi uyarınca ücretlerini doğrudan yurt dışındaki işverenden alan hizmet erbabı için vergi tevkifatı uygulanmaz. Ancak bu kişiler, gelirlerini yıllık beyanname ile bildirmekle yükümlüdür.

    AŞAĞIDAKİ ÖZELGEDEKİ ÖRNEK OLAYDA: Türkiye – İngiltere Çifte Vergilendirme Anlaşması

    Türkiye ve İngiltere arasında yürürlükte olan Çifte Vergilendirmeyi Önleme Anlaşması, hizmet akdine bağlı olarak elde edilen gelirlerin hangi ülkede vergilendirileceğini belirler. Eğer hizmet Türkiye’de ifa ediliyorsa, bu gelir Türkiye’de vergilendirilebilir. Ancak vergilendirme hakkı, kişinin Türkiye mukimi olup olmamasına bağlıdır.

    Sonuç

    • Yurt dışındaki işverenden döviz olarak alınan ücretlerin gelir vergisinden istisna edilebilmesi için işverenin Türkiye’de kazanç elde edecek bir faaliyette bulunmaması gerekmektedir.
    • Eğer işveren Türkiye’de ticari faaliyet yürütüyorsa, elde edilen ücret gelirleri gelir vergisine tabi olur.
    • Vergi istisnası dışında kalan durumlarda, çalışanlar yıllık gelir vergisi beyannamesi vererek gelirlerini bildirmek zorundadır.

    Yurtdışından alınan ücretlerin vergilendirilmesi konusunda daha fazla bilgi almak ve yanlış uygulamalardan kaçınmak için mali müşavir veya vergi uzmanına danışmak faydalı olacaktır.


    ÖRNEK ÖZELGE


    T.C. 

    GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

    İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı

    Gelir Kanunları Gelir Ve Kurumlar Vergileri Grup Müdürlüğü

       
    Sayı:62030549-120[23-2018/597]-E.56774704.08.2020
    Konu:Yurtdışından döviz olarak elde edilen ücretin vergilendirilmesi 
    İlgi:Beyoğlu Vergi Dairesi Müdürlüğüne hitaben verilen 26/04/2018 tarih ve 1452868 sayılı özelge talep formu.

    İlgide kayıtlı özelge talep formunda, İngiliz vatandaşı olarak … adlı bir yabancı TV kuruluş için Türkiye’de muhabirlik yapan yabancı bir gazeteci olduğunuzu, 16/07/2017 tarihinden itibaren İstanbul’da ikamet ettiğinizi, İçişleri Bakanlığı tarafından verilen ikamet izninizin ve basın kartınızın bulunduğunu, ayrıca, 2020 yılına kadar kalmayı planladığınız Türkiye’de adınıza düzenlenen kira kontratının bulunduğunu, gazeteci olarak ücretinizin, kanuni ve iş merkezi İngiltere’de bulunan … firması tarafından Türkiye dışında elde ettiği kazançları üzerinden döviz olarak ödendiğini, muhabir olarak çalıştığınız bu TV kuruluşunun Türkiye’de sadece haber toplama faaliyetinde bulunduğunu ve ticari kazanç elde edecek bir faaliyette bulunmadığını belirterek, elde ettiğiniz ücretin 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 23 üncü maddesinin birinci fıkrasının (14) numaralı bendinin (a) alt bendi uyarınca istisna olup olmadığı hususunda Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.

    Özelge talep formu ekinde yer alan Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğünden verilen 16/04/2018 tarihli “Adres Bilgileri Raporu” nda, yerleşim yerinizin 04/10/2017 tarihinden itibaren “…” olduğu görülmüştür.

    193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 1 inci maddesinde gerçek kişilerin gelirlerinin gelir vergisine tabi olduğu belirtilmiş ve gelir bir gerçek kişinin bir takvim yılı içinde elde ettiği kazanç ve iratların safi tutarı olarak tanımlanmıştır. Aynı Kanunun 3 üncü maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendinde ise Türkiye’de yerleşmiş olan gerçek kişilerin Türkiye içinde ve dışında elde ettikleri kazanç ve iratların tamamı üzerinden tam mükellefiyet esası kapsamında vergilendirileceği hükme bağlanmıştır.

    Anılan Kanunun 4 üncü maddesinde;

    “Aşağıda yazılı kimseler Türkiye’de yerleşmiş sayılır:

    1.İkametgahı Türkiye’de bulunanlar (İkametgah, Kanunu Medeninin 19 uncu ve müteakip maddelerinde yazılı olan yerlerdir.);

    2.Bir takvim yılı içinde Türkiye’de devamlı olarak altı aydan fazla oturanlar (Geçici ayrılmalar Türkiye’de oturma süresini kesmez.)”

    hükmüne yer verilmiştir.

    Bu hükümlere göre, ikametgahı Türkiye’de bulunan veya bir takvim yılı içinde Türkiye’de devamlı olarak altı aydan fazla oturan gerçek kişiler Türkiye’de yerleşmiş sayılacaklarından, elde ettikleri gelirlerin tam mükellefiyet esasına göre gelir vergisine tabi tutulması gerekmektedir.

    Aynı Kanunun 23 üncü maddesinin birinci fıkrasının (14) numaralı bendinin (a) alt bendine, kanuni ve iş merkezi Türkiye’de bulunmayan dar mükellefiyete tabi işverenlerin yanında çalışan hizmet erbabına, işverenin Türkiye dışında elde ettiği kazançları üzerinden döviz olarak ödediği ücretlerin gelir vergisinden istisna edileceği hüküm altına alınmıştır.

    147 Seri No.lu Gelir Vergisi Genel Tebliğinin “Kanuni ve İş Merkezi Türkiye ‘de Olmayan Dar Mükellefiyete Tabi îşverenlerce Hizmet Erbabına Döviz Olarak Ödenen Ücretler” başlıklı 1-c bölümünde gerekli açıklamalara yer verilmiştir.

    Buna göre, kanuni ve iş merkezi Türkiye’de bulunmayan dar mükellefiyete tabi işverenlerin yanında çalışan hizmet erbabına ödenen ücretlere istisna uygulanabilmesi için;

    1- Türkiye’de hizmet arz eden gerçek kişinin bağlı olduğu işverenin dar mükellef kurum olması, bu kurumun da Türkiye’de hiçbir şekilde kazanç elde edecek şekilde faaliyette bulunmaması,

    2- Dar mükellef kurumda çalışan kişinin hizmet erbabı ve yapılan ödemenin de ücret niteliğinde olması,

    3- Dar mükellef kurumun Türkiye’deki personeline yapılacak ödemenin, bu kurumun yurt dışı kazançlarından karşılanması,

    4- Ücretin döviz olarak ödenmesi,

    5- Ödenen ücretin dar mükellef kurumun Türkiye’deki hesaplarına gider olarak kaydedilmemesi şartlarının bir arada bulunması gerekmektedir.

    Aynı Kanunun 95 inci maddesinde;

    “Aşağıda yazılı hizmet erbabının ücretleri hakkında vergi tevkif usulü cari olmaz:

       1.Ücretlerini yabancı bir memleketteki işverenden doğrudan doğruya alan hizmet erbabı;

       …

       Bunlar gelirlerini, bu kısmın 2 nci bölümündeki hükümlere göre, yıllık beyanname ile bildirirler.” 

    hükmüne yer verilmiştir.

    Diğer taraftan, 01/01/1989 tarihinden itibaren uygulanmakta olan “Türkiye Cumhuriyeti ile Büyük Britanya ve Kuzey İrlanda Birleşik Krallığı Arasında Gelir ve Sermaye Değer Artış Kazançları Üzerinden Alınan Vergilerde Çifte Vergilendirmeyi Önleme ve Vergi Kaçakçılığına Engel Olma Anlaşması”nın “Bağımlı Faaliyetler”e ilişkin 15 inci maddesinde,

    1. Bu Anlaşmanın 16, 18, 19 ve 21 inci Madde hükümleri saklı kalmak üzere, bir Akit Devlet mukiminin bir hizmet akdi dolayısıyla elde ettiği ücret, maaş ve diğer benzeri menfaatler, bu hizmet diğer Akit Devlette ifa edilmedikçe, yalnız ilk bahsedilen Devlette vergilendirilecektir. Eğer hizmet diğer Devlette ifa edilirse, buradan elde edilen gelir diğer Devlette vergilendirilebilir.

    … “

    hükmü yer almaktadır.

    Buna göre, Anlaşmanın 4 üncü maddesi çerçevesinde Türkiye mukimi (yerleşik) kabul edilen bir kişinin bağımlı faaliyetlerden elde ettiği gelirleri vergileme hakkı, hizmet İngiltere’de ifa edilmedikçe yalnızca Türkiye’ye ait bulunmakta olup vergileme, iç mevzuat hükümlerimiz çerçevesinde yapılacaktır.

    Bu hüküm ve açıklamalara göre;

    – Türkiye’den haber toplama hizmeti verdiğiniz dar mükellef kurumun, Türkiye’de hiçbir şekilde kazanç elde edecek şekilde faaliyette bulunmaması ve yukarıdaki diğer şartların da sağlanması halinde, tarafınıza döviz olarak ödenen ücretler, Gelir Vergisi Kanununun 23 üncü maddesinin 14 numaralı bendine göre gelir vergisinden müstesna olacaktır.

    – Türkiye’den haber toplama hizmeti verdiğiniz dar mükellef kurumun, Türkiye’de kazanç elde edecek şekilde faaliyette bulunması halinde ise elde etmiş olduğunuz ücret geliriniz için söz konusu istisnadan yararlanmanız mümkün olmayacaktır.

    – İstisnadan yararlanmanızın mümkün bulunmadığı durumlarda, dar mükellef kurum adına Türkiye’de ifa ettiğiniz hizmetler karşılığında tarafınıza yapılan ücret ödemelerin doğrudan yurt dışından yapılması nedeniyle, söz konusu ücret gelirlerinizin Gelir Vergisi Kanununun 95 inci maddesinde göre yıllık beyanname ile beyan edilmesi gerekmektedir.


    Kaynak: GİB Özelge Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Karen Audit veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.

    Önceki İçerikEurobondlardan elde edilen faiz gelirlerinden alış sırasında ödenen prim tutarı ile birikmiş faizin indirilip indirelemeyeceği

    CEVAP VER

    Lütfen yorumunuzu giriniz!
    Lütfen isminizi buraya giriniz