Ana Sayfa Vergi Yurt dışında mukim grup şirketine kredi temin edilmesi karşılığındaki faiz tutarı KDV’ye...

    Yurt dışında mukim grup şirketine kredi temin edilmesi karşılığındaki faiz tutarı KDV’ye tabi midir?

    15
    0

    T.C.

    KÜTAHYA VALİLİĞİ

    Defterdarlık Gelir Müdürlüğü

    Sayı

    :

    61504625-130-5900

    03.02.2020

    Konu

    :

    Yurt dışında Mukim grup şirketine kredi temin edilmesi karşılığındaki faiz tutarının KDV tabi olup olmadığı

     

    İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda, Şirketinizin bağlı ortaklığı olan Maldivler Cumhuriyetinde mukim, otelcilik yatırımı yapmakta olan … Şti.ne Şirketiniz tarafından belirli dönem devre faizleri karşılığında yıl içinde birden fazla kredi kullandırılacağı, bu kredilerin Şirketinizin öz kaynaklarından karşılanabileceği gibi diğer banka ve finans kuruluşlarından temin edilerek de kullandırılacağı, kullandırılacak krediler üzerinden altışar aylık dönemler itibariyle tahakkuk ettirilecek kredi faizleri için … Şti. adına düzenlenecek faturalarda katma değer vergisi (KDV) hesaplanıp hesaplanmayacağı, söz konusu hizmetin hizmet ihracatı kapsamında değerlendirilip değerlendirilemeyeceği hususlarında bilgi verilmesi istenmektedir.

    KURUMLAR VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN:

    Kurumlar Vergisi Kanununun “Transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü kazanç dağıtımı” başlıklı 13 üncü maddesinin;

    -Birinci fıkrasında; kurumların ilişkili kişilerle emsallere uygunluk ilkesine aykırı olarak tespit ettikleri bedel veya fiyat üzerinden mal veya hizmet alım ya da satımında bulunmaları durumunda, kazancın tamamen veya kısmen transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü olarak dağıtılmış sayılacağı; alım, satım, imalat ve inşaat işlemleri, kiralama ve kiraya verme işlemleri, ödünç para alınması ve verilmesi, ikramiye, ücret ve benzeri ödemeleri gerektiren işlemlerin her hal ve şartta mal veya hizmet alım ya da satımı olarak değerlendirileceği,

    İkinci fıkrasında; ilişkili kişinin kurumların kendi ortakları, kurumların veya ortaklarının ilgili bulunduğu gerçek kişi veya kurum ile idaresi, denetimi veya sermayesi bakımından doğrudan veya dolaylı olarak bağlı bulunduğu ya da nüfuzu altında bulundurduğu gerçek kişi veya kurumları ifade ettiği; ilişkinin doğrudan veya dolaylı olarak ortaklık kanalıyla oluştuğu durumların örtülü kazanç dağıtımı kapsamında sayılması için en az %10 oranında ortaklık, oy veya kâr payı hakkının olması şartı arandığı, ortaklık ilişkisi olmadan doğrudan veya dolaylı olarak en az %10 oranında oy veya kâr payı hakkının olduğu durumlarda da tarafların ilişkili kişi sayıldığı, ilişkili kişiler açısından bu oranların topluca dikkate alındığı,

    Üçüncü fıkrasında; emsallere uygunluk ilkesinin ilişkili kişilerle yapılan mal veya hizmet alım ya da satımında uygulanan fiyat veya bedelin, aralarında böyle bir ilişkinin bulunmaması durumunda oluşacak fiyat veya bedele uygun olmasını ifade ettiği…,

    -Altıncı fıkrasında; tamamen veya kısmen transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü olarak dağıtılan kazancın, Gelir ve Kurumlar Vergisi kanunlarının uygulamasında, bu maddedeki şartların gerçekleştiği hesap döneminin son günü itibarıyla dağıtılmış kâr payı veya dar mükellefler için ana merkeze aktarılan tutar sayılacağı

    hükme bağlanmıştır.

    Konuya ilişkin ayrıntılı açıklamaların yapıldığı 1 seri numaralı Transfer Fiyatlandırması Yoluyla Örtülü Kazanç Dağıtımı Hakkında Genel Tebliğin “4- Emsallere Uygunluk İlkesi” başlıklı bölümünde;

    “…Emsallere uygun fiyat veya bedel, aralarında ilişkili kişi tanımına uygun herhangi bir ilişki olmayan kişilerin tamamen işlemin gerçekleştiği andaki koşullar altında oluşturduğu piyasa ya da pazar fiyatı olarak da adlandırılan tutardır. Bu fiyat veya bedel, işlem anında hiçbir etki olmaksızın objektif olarak belirlenen en uygun tutar olup ilişkili kişilerle yapılan işlemlerde uygulanan fiyat veya bedelin bu tutar olması gerekmektedir. 

    Aralarında ilişki bulunmayan gerçek kişi veya kurumlar arasındaki işlemlerde fiyat, piyasa koşullarına göre belirlendiğinden ilişkili kişiler arasındaki işlemlerde de aynı koşullar geçerli olmalıdır. Dolayısıyla taraflar arasındaki ilişkinin mal veya hizmet fiyatlandırmasına herhangi bir etkisi bulunmamalıdır. 

    İlişkili kişiler arasındaki mal veya hizmet alım ya da satım işlemlerinde uygulanan fiyat veya bedelin piyasa fiyatını yansıtmaması durumunda, ilişkili kişiler arasındaki işlemlerde uygulanan bu fiyat veya bedelin emsallere uygunluk ilkesine aykırı olarak tespit edildiği kabul edilecektir.

    açıklamalarına yer verilmiştir.

    Bu açıklamalar çerçevesinde, Maldivler Cumhuriyeti’nde mukim olup otel işletmeciliği faaliyeti göstermek üzere otelcilik yatırımı yapmakta olan bağlı ortaklığınıza Şirketinizin öz kaynaklarından kullandırılacak krediler için emsallere uygun bir faiz uygulanması ve bu faiz gelirinin tahakkuk ettiği dönem kazancınıza dahil edilmesi gerekmektedir. Emsallere uygun faiz oranının Kanunun 13 üncü madde hükmü ile anılan Tebliğde yapılan açıklamalara göre belirlenmesi gerekmektedir. Söz konusu faiz oranının emsallere uygunluk ilkesine aykırı tespit edilmesi halinde emsal faiz bedeli ile emsallere aykırı olarak uygulanan bedel arasındaki farkın bir taraftan şirketinizin ilgili hesap dönemi kurum kazancına eklenmesi gerekirken diğer taraftan bu şekilde tamamen veya kısmen transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü olarak dağıtılan kazanç hesap döneminin son günü itibarıyla dağıtılmış kâr payı sayılacaktır.

    Ayrıca, Şirketinizce banka veya diğer finans kuruluşlarından temin edilerek aynı faiz oranı ve masrafları ile Maldivler Cumhuriyeti’nde mukim bağlı ortaklığa kredi kullandırılması işlemi, Şirketiniz tarafından ilişkili kişiye sunulan bir finansman hizmeti mahiyetinde olup söz konusu finansman hizmetinin ilişkisiz bir kişiye verilmesi durumunda verilen bu hizmet karşılığı ilişkisiz kişiden bir bedel talep edileceğinden bu hizmetin ilişkili kişiye verilmesi durumunda da verilen hizmet karşılığı bir bedelin talep edileceği tabiidir.

    Dolayısıyla, Şirketinizin banka veya diğer finans kuruluşlarından temin ettiği kredinin aynı faiz oranı ve masraflarıyla ilişkili kişiye kullandırılması işleminde finansman hizmetine ilişkin bedelin Kurumlar Vergisi Kanununun 13 üncü madde hükmü ile anılan Tebliğde yapılan açıklamalara göre belirlenmesi gerekmektedir.

    Öte yandan, banka veya diğer finans kuruluşlarından temin edilerek aynı şartlarda ilişkili kişiye kullandırılan kredi için transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü kazanç dağıtımı hükümlerine göre belirlenecek emsallere uygun bir bedelin alınması, kredinin aynı şartlarla kullandırılması şartının ihlali anlamına gelmeyecek, dolayısıyla söz konusu borçlar örtülü sermaye sayılmayacaktır.

    KATMA DEĞER VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN:

    3065 sayılı Katma Değer Vergisi (KDV) Kanununun;

    -1/1 inci maddesinde, Türkiye’de ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetlerin KDV’ye tabi olduğu,

    -11/1-a maddesinde, ihracat teslimleri ve bu teslimlere ilişkin hizmetler ile yurt dışındaki müşteriler için yapılan hizmetlerin KDV’den istisna olduğu,

    -12/2 nci maddesinde, yurt dışındaki müşteri tabirinin; ikametgahı, işyeri, kanuni ve iş merkezi yurt dışında olan alıcılar ile yurt içinde bulunan bir firmanın yurt dışında kendi adına müstakilen faaliyet gösteren şubelerini ifade ettiği, bir hizmetin yurt dışındaki müşteriler için yapılan hizmet sayılabilmesi için, hizmetin yurt dışındaki bir müşteri için yapılmış olması ve hizmetten yurt dışında faydalanılması gerektiği

    hüküm altına alınmıştır.

    KDV Genel Uygulama Tebliğinin “II/A-2. Hizmet İhracı” başlıklı bölümünde;

    “3065 sayılı Kanunun (11/1-a) maddesi kapsamında bir hizmetin KDV’den istisna olabilmesi için, aynı Kanunun (12/2)nci maddesine göre;

     – Hizmetin yurtdışındaki bir müşteri için yapılması, 

    – Hizmetten yurtdışında faydalanılması, 

    gerekir. 

    Hizmetin yurtdışındaki bir müşteri için yapıldığı, yurtdışındaki müşteri adına düzenlenen fatura ve benzeri belge ile tevsik edilir. 

    Hizmetten yurtdışında faydalanılmasından kasıt, Türkiye’de yurtdışındaki müşteri için yapılan hizmetin, müşterinin yurtdışındaki iş, işlem ve faaliyetleri ile ilgili olması; Türkiye’deki faaliyetleri ile ilgisi bulunmamasıdır.”

    açıklaması yapılmıştır.

    Buna göre; ana ortak veya ilişkili firmalar arasındaki borç verme işlemleri, finansman hizmeti olarak değerlendirilmekte ve KDV Kanununun 1/1 inci maddesine göre bu işlemler nedeniyle hesaplanacak faiz tutarları KDV’ye tabi bulunmaktadır.

    Ancak, yurt dışında mukim bağlı ortağa verilen ve yurtdışında faydalanılan finansman hizmetinin, KDV Genel Uygulama Tebliğinin (II/A-2.) bölümünde belirtilen şartların sağlaması kaydıyla, KDV’den istisna tutulması mümkündür.


    Kaynak: GİB Özelge
    Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


    Önceki İçerikGemi adamlarında fazla saatlerle çalışmaya ilişkin hükümler
    Sonraki İçerikResen terk eden mükellefin yeniden işe başlaması halinde geçmiş yıllara ait zararların mahsubu

    CEVAP VER

    Lütfen yorumunuzu giriniz!
    Lütfen isminizi buraya giriniz