(GİB – ÖZELGE)
Konu: Yurt dışına verilen mühendislik hizmetleri kapsamında personele ödenen ikramiye ve kıdem tazminatı ödemelerinin müşterek genel gider olarak değerlendirilip değerlendirilmeyeceği ve İndirim kapsamındaki hizmetlere ilişkin zararların kanunen kabul edilmeyen gider olarak değerlendirilip değerlendirilmeyeceği.
İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda, kurumunuzun rafineri, petrol ve gaz, petrokimya, ilaç ve enerji üretim sektörlerinde mühendislik ve inşaat yönetim şirketi olarak faaliyet göstermekte olduğu belirtilerek, 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 10’uncu maddesinin birinci fıkrasının (ğ) bendi çerçevesinde yurt dışına verilen mühendislik hizmetleri kapsamında personelinizin proje dışında geçirdiği zamana ilişkin ücret maliyetlerinin ve personelinize yapılan ikramiye ve kıdem tazminatı ödemelerinin müşterek genel gider olarak değerlendirilip değerlendirilmeyeceği ile indirim kapsamındaki faaliyetlerinize ilişkin zararların kanunen kabul edilmeyen gider olarak değerlendirilip değerlendirilmeyeceği hususlarında Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.
Kurumlar Vergisi Kanununun 6’ncı maddesinde, kurumlar vergisinin, mükelleflerin bir hesap dönemi içinde elde ettikleri safi kurum kazancı üzerinden hesaplanacağı; 10’uncu maddesinin birinci fıkrasının (ğ) bendinde ise Türkiye’de yerleşmiş olmayan kişilerle, iş yeri, kanuni ve iş merkezi yurt dışında bulunanlara Türkiye’de verilen ve münhasıran yurt dışında yararlanılan mimarlık, mühendislik, tasarım, yazılım, tıbbi raporlama, muhasebe kaydı tutma, çağrı merkezi ve veri saklama hizmeti alanlarında faaliyette bulunan hizmet işletmeleri ile ilgili Bakanlığın izni ve denetimine tabi olarak eğitim ve sağlık alanında faaliyet gösteren ve Türkiye’de yerleşmiş olmayan kişilere hizmet veren işletmelerin münhasıran bu faaliyetlerinden elde ettikleri kazancın %50’sinin kurumlar vergisi beyannamesi üzerinde ayrıca gösterilmek şartıyla kurumlar vergisi matrahının tespitinde indirim olarak dikkate alınabileceği; indirimden yararlanılabilmesi için fatura veya benzeri belgenin yurt dışındaki müşteri adına düzenlenmesi gerektiği hükme bağlanmıştır.
Konuya ilişkin olarak yayımlanan 1 seri no.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin;
“10.5.2.1. İndirimden faydalanabilecek şirketlerin ana sözleşmelerinde yazılı esas faaliyet konusu” başlıklı bölümünde, ilgili şirketlerin ana sözleşmelerinde yazılı esas faaliyet konuları arasında, mimarlık, mühendislik, tasarım, yazılım, tıbbi raporlama, muhasebe kaydı tutma, çağrı merkezi, veri saklama, eğitim ve sağlık hizmetlerinin bulunması gerektiği; bu faaliyetlerden dolayı Türkiye’de yerleşmiş olmayan kişilerle, iş yeri, kanuni ve iş merkezi yurt dışında bulunanlara verilen hizmetlerden elde edilen kazancın %50’sine indirim uygulanacağı;
“10.5.3.1. İndirim tutarının tespiti” başlıklı bölümünde de, indirim kapsamında kabul edilen faaliyetlerden elde edilen hasılattan bu faaliyetler nedeniyle yüklenilen gider ve maliyet unsurlarının düşülmesi sonucu bulunacak kazancın %50’sinin, kurumlar vergisi beyannamesinin “Kazancın Bulunması Halinde İndirilecek İstisna ve İndirimler” bölümünde gösterilmek suretiyle indirim konusu yapılabileceği; diğer indirim ve istisnalar ile geçmiş yıl zararları nedeniyle indirim konusu yapılamayan tutar izleyen dönemlere devredilemeyeceği, faaliyet sonucunun zararlı olması halinde ise indirimin söz konusu olmayacağı açıklanmıştır.
Aynı Tebliğin “10.5.3.2. Kazançların kayıtlarda izlenmesi” başlıklı bölümünde ise,
“Mimarlık, mühendislik, tasarım, yazılım, tıbbi raporlama, muhasebe kaydı tutma, çağrı merkezi, veri saklama, eğitim ve sağlık hizmetleri ile ilgili olarak indirim kapsamında kabul edilen faaliyetlerden elde edilen kazancın, kurumlar vergisi matrahının tespiti açısından, hasılat, maliyet ve gider unsurlarının; ayrı ayrı izlenmesi, diğer faaliyetlerle ilişkilendirilmemesi ve kayıtların da bu ayrımı sağlayacak şekilde tutulması gerekmektedir.
İndirim kapsamında kabul edilen faaliyetler ile bu kapsama girmeyen işlerin birlikte yapılması halinde, indirim uygulanacak kazanca ilişkin hasılat, gider ve maliyet unsurlarının ayrı olarak tespit edilmesi esastır.
Gider ve maliyet unsurlarının ayrı hesaplarda izlenmek suretiyle tespitinin mümkün olmadığı hallerde ise müşterek genel giderler, bu faaliyetler ile ilgili olarak cari yılda oluşan hasılatın toplam hasılata oranı esas alınarak dağıtılacaktır.
İndirim kapsamında kabul edilen faaliyetler ile bu kapsamda değerlendirilmeyen faaliyetlerde müştereken kullanılan tesisat, makine ve ulaştırma vasıtalarının amortismanlarının ise bunların her bir işte kullanıldıkları gün sayısına göre dağıtımının yapılması gerekmektedir.
Hangi işte ne kadar süreyle kullanıldığı tespit edilemeyen sabit kıymetlere ilişkin amortismanlar ise, müşterek genel giderlerle birlikte dağıtıma tabi tutulacaktır.”
açıklamalarına yer verilmiştir.
Bu hüküm ve açıklamalara göre, indirim kapsamında kabul edilen faaliyetlere ilişkin hasılat, maliyet ve gider unsurlarının; ayrı ayrı izlenmesi, diğer faaliyetlerle ilişkilendirilmemesi ve kayıtların da bu ayrımı sağlayacak şekilde tutulması gerekmektedir.
İndirim kapsamında kabul edilen faaliyetler ile bu kapsama girmeyen işlerin birlikte yapılması halinde, indirim uygulanacak kazanca ilişkin hasılat, gider ve maliyet unsurlarının ayrı olarak tespit edilmesi esastır.
Gider ve maliyet unsurlarının ayrı hesaplarda izlenmek suretiyle tespitinin mümkün olmadığı hallerde ise müşterek genel giderler, bu faaliyetler ile ilgili olarak cari yılda oluşan hasılatın toplam hasılata oranı esas alınarak dağıtılacaktır.
Dolayısıyla, indirime konu edilebilen faaliyetler kapsamındaki çalışmaları nedeniyle personelinize ücret, kıdem tazminatı, ikramiye, prim vb. adlar altında yapılan ödemelerin, Kanunun 10’uncu maddesinin birinci fıkrasının (ğ) bendi çerçevesinde kazancın tespitinde dikkate alınması gerektiği izahtan varestedir.
Gider ve maliyet unsurlarının ayrı hesaplarda izlenmek suretiyle tespitinin mümkün olmadığı hallerde, personele ödenen ve indirim kapsamında kabul edilen faaliyetler de dâhil herhangi bir proje ile ilişkilendirilemeyen ücret, kıdem tazminatı, ikramiye vb. adlar altında yapılan ödemelerin müşterek genel gider olarak değerlendirilmesi gerekmektedir.
Ayrıca, indirime konu edilebilen faaliyetlerin yapıldığı döneme ilişkin olarak projede çalışan personele kıdem tazminatı ödenmesi durumunda, kıdem tazminatının o işe ilişkin kısmının da Kanunun 10’uncu maddesinin birinci fıkrasının (ğ) bendi çerçevesinde kazancın tespitinde dikkate alınması gerekmektedir.
Diğer yandan, söz konusu indirim kapsamındaki faaliyetlerden zarar doğması halinde, bahse konu zararların tamamının matrahın tespitinde dikkate alınması mümkündür.
Kaynak: İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı
19 Mart 2015 Tarih ve 62030549-125[10-2013/453]-494 Sayılı Özelge
Yasal Uyarı: Bu yazıdaki bilgiler sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen bilgilerden yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgilerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.