Ana Sayfa Duyurular Yerli maske filtresinde seri üretime geçilecek..

Yerli maske filtresinde seri üretime geçilecek..

639
0

Medikal maske filtrelerini yerlileştirme konusunda TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezi (MAM) Malzeme Enstitüsü ile İstanbul Teknik Üniversitesi Ulusal Membran Teknolojileri Uygulama ve Araştırma Merkezi’nde (İTÜ MEM-TEK) eş zamanlı yürütülen 2 Ar-Ge projesi başarıyla sonuçlandı.

Tüm dünyayı etkisi altına alan yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını nedeniyle maske üreticileri malzeme tedarikinde aksaklıklar yaşarken, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı bu ihtiyacın karşılanmasına yönelik çalışmalara hız verdi. Bu kapsamda yüksek koruyuculuk sağlayan profesyonel maske filtrelerinin yerlileştirilmesi için Ar-Ge çalışmaları önceliklendirildi.

Söz konusu projelere ilişkin açıklamalarda bulunan Bakan Mustafa Varank, ihtiyacı görür görmez harekete geçtiklerini söyledi.

Filtreleri yerlileştirecek ekiple maske üreticilerini bir araya getirdiklerini söyleyen Varank, çok kısa sürede sonuç alınarak seri üretime geçişte önemli mesafe alındığını belirtti. Bakan Varank, şu ifadeleri kullandı:
“Koronavirüs salgınıyla mücadelede sağlık ekipmanlarının temini ve arz sürekliğinin sağlanması en temel hedefimiz oldu. Bu doğrultuda dezenfektan, kolonya, maske ve yerli solunum cihazı gibi temel malzemelerin piyasa talebini karşılaması için derhal aksiyon aldık. N95 ve N99 olarak adlandırılan yüksek koruyucu maskelerin filtrelerinin yerli üretimi için TÜBİTAK MAM Malzeme Enstitüsünü görevlendirdik. Bu filtreleri daha önce Almanya ve Fransa’dan ithal ediyorduk. Kilogram fiyatı 14 avrodan 50 avroya kadar yükseldi. Ancak salgının iyice yayılmasıyla birlikte her iki ülke de bu filtrelerin yurt dışına satışını yasakladı. TÜBİTAK’taki ekibimiz, 1 ay gibi kısa sürede nanofiber esaslı filtreleri üretti. Test süreçleri başarıyla yürütülüyor. Bir diğer çalışma da İstanbul Teknik Üniversitesi MEM-TEK bünyesinde devam ediyor. 10 sene önce devlet desteğiyle kurulan bu Merkezde geliştirilen teknolojilerin neredeyse tamamı Bakanlığımız tarafından finanse ediliyor. Buradaki araştırma ekibinin geliştirdiği N95 filtreleri testleri geçmiş durumda.”

SERİ ÜRETİM ÇOK YAKIN
Varank, testlerin ardından seri üretime geçileceğini belirterek, filtreleri kullanacak maske üreticilerine, hem teknoloji transferi hem de altyapının kurulması konusunda danışmanlık verileceğini dile getirdi.
Yatırım sürecinde firmaların, Bakanlığın KOSGEB ve kalkınma ajansları desteklerinden de yararlanabileceğine dikkati çeken Varank, şöyle devam etti:
“Üretim hatlarının faaliyete geçmesiyle birlikte bu alandaki dışa bağımlılık tamamen ortadan kalkmış olacak. En az dört firmanın seri üretim kabiliyeti kazanmasını bekliyoruz. Yıllardır Ar-Ge’ye, teknolojiye ve bilime yaptığımız yatırımlar, kısa sürede kazandığımız bu başarıda temel rolü oynadı. Hızlı bir koordinasyonla, tüm tarafları bir araya getirdik, sonuç odaklı hareket ettik ve araştırmacılarımızın özverisi sayesinde de istediğimize ulaştık. Milli Teknoloji Hamlesini, sağlık alanında da hızla hayata geçirmeye devam ediyoruz. Sağlık çalışanlarımızın gücüne güç katmak için var gücümüzle çalışıyor, ürün tedariki konusunda kapasitemizi daha da ileriye taşıyoruz.”

“MEVCUT ÜRÜNLERE KIYASLA AVANTAJLI”
TÜBİTAK MAM Malzeme Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Metin Usta da Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının talebi üzerine N95, N99 tipi maskelerin filtrelerine yönelik çalışmalara başladıklarını söyledi.
Usta, nanofiber filtrelerin üretim ve testlerinin enstitü bünyesindeki laboratuvarlarda gerçekleştirildiğini ve ilgili Avrupa standartlarına göre sızdırma ve solunum direnci testlerinin yapılmasında da MFA Mask firmasından destek aldıklarını belirterek, şu ifadeleri kullandı: “N95 ve N99 sınıfı maske filtrelerinin üretiminde kullandığımız elektrospin nanofiber teknolojisiyle, muadillerine göre daha ince ve hafif bir malzemeyle yüksek sızdırmazlık ve düşük solunum direncine sahip maske filtrelerini laboratuvar ölçeğinde üretmeyi başardık. Bu maskeler, pazardaki mevcut ticari ürünlere kıyasla sağladığı yüksek koruyuculuk ve kullanım rahatlığı açısından önemli avantajlar sunuyor.”

GÜNLÜK 150 BİN KAPASİTE HEDEFİ
Solunum direnciyle ilgili Avrupa standardının belirlediği son kriterin sağlanmasına yönelik çalışmaların devam ettiğini aktaran Usta, bunların tamamlanmasından sonraki aşamada TÜBİTAK MAM tarafından pilot ölçekte üretilecek nanofiber filtrelerin MFA Mask firması tarafından maskelere entegrasyonunun gerçekleştirileceğini bildirdi.
Usta, entegrasyon sonrasında uygunluk testlerinin tekrar yapılacağını belirterek, testlerin başarıyla sonuçlanmasının ardından seri üretime geçilmesi için MFA Mask firmasına gerekli teknik desteğin sağlanacağını, bunlar için de gerekli altyapı maliyetinin belirlenmesi konusunda eş zamanlı olarak çalışıldığını anlattı.
Türkiye’nin bu alandaki ihtiyacını karşılayabilmek için firma tarafından günlük en az 150 bin maske üretiminin hedeflendiğini söyleyen Usta, “Küresel Kovid-19 salgını nedeniyle tedarikte sorun yaşanan N95 ve N99 maske filtrelerinde yerli üretim zorunluluk haline geldi. Yürüttüğümüz proje sonucunda, nanofiber esaslı filtre üretim teknolojisi kazanılmış oldu.” değerlendirmesinde bulundu.

KOVİD-19 SALGINI NEDENİYLE ÇALIŞMALARA HIZ VERİLDİ
İTÜ MEM-TEK Müdürü Prof. Dr. İsmail Koyuncu da son dönemde yerli maske üretiminin daha da önem kazandığını vurgulayarak, birkaç yıl önce başlattıkları N95-N99 tipi maskelerin filtrelerinin geliştirilmesi konusundaki Ar-Ge projelerine Kovid-19 salgını nedeniyle hız verdiklerini anlattı.
Koyuncu, mart ayının ilk haftasından itibaren, testleri akredite laboratuvarlarda yapılmış ve uluslararası standartlara uygun yüzde 100 yerlilikte N95 maske filtre malzemelerinin geliştirdiklerini belirterek, üretimin sadece laboratuvarda değil, pilot ve gerçek ölçekli tesiste de gerçekleştirildiğinin bilgisini verdi.
Projelerinin İTÜ Arı Teknokent ve TÜBİTAK tarafından desteklendiğini ifade eden Koyuncu, “Proje kapsamında öncelikle nanofiber üretim teknolojisini geliştirdik ve N95/FFP2-FFP3 tarzı maske filtrelerini üretmeye başladık. Sadece maske filtresi değil, bunları üretecek makinede de kendimize özgün bir tasarım geliştirdik, patent başvurularımızı yapma aşamasındayız.” dedi.
Koyuncu, maske filtresi tedarik sorununun önüne geçmek ve Türkiye’de maske üretimini sürdürmek adına geliştirdikleri filtrelerin seri üretimine de başladıklarını vurgulayarak, bu konuda endüstriyel ölçekli üretim yapabilen sayılı ekiplerden birisi olmanın gururunu yaşadıklarını dile getirdi.
Günlük 10-20 bin arasında N95/FFP2-FFP3 özelliklerine sahip maske filtresi üretecek altyapılarının bulunduğunu dile getiren Koyuncu, bu rakamı tüm maske üreticisi firmaların da ihtiyacını karşılayacak şekilde günlük 500 bine çıkarmayı hedeflediklerini bildirdi.

MASKE ÜRETİCİLERİYLE TOPLANTI YAPILDI
Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı önderliğinde ülkedeki tüm N95/N99 maske üreticileriyle toplantı yaptıklarını ifade eden Koyuncu, şöyle konuştu: “Bu teknolojiyi katılımcı maske üreticilerinin altyapılarına kazandırabileceğimizi belirttik. Birçok maske üreticisi firmaya üretim altyapısını kazandırmak üzere çalışmalarımızı başlattık, en geç bir ay içinde tamamlanacak ve maske üreticisi firmaların N95 maske filtresi konusunda yurt dışına bağımlılığı kalmayacak. Bu konuda gece gündüz demeden, ülkemizin bu zor zamanları atlatabilmesi için ekibimle birlikte elimizden geleni yapıyoruz.”


HABER: SEVGİ CEREN GÖKKOYUN (AA)


Kaynak: T.C. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Duyurusu 15.04.2020
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


Önceki İçerikBağımsız mali müşavirler anonim şirketlerde yönetim kurulu üyesi olabilir mi?
Sonraki İçerikKoronavirüs “Yeniden Yapılandırma”yı Gündeme Getirir Mi? – YMM, Hasan ERARSLAN

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz