Ana Sayfa Vergi Vakfın Elde Ettiği Faiz Gelirleri Üzerinden Tevkifat Yapılır mı?

    Vakfın Elde Ettiği Faiz Gelirleri Üzerinden Tevkifat Yapılır mı?

    1761
    0

    (GİB – ÖZELGE)

    Konu: Vakfın elde ettiği mevduat hesaplarından tevkifat yapılıp yapılmayacağı.

    İlgide kayıtlı özelge talep formunda, Bakanlar Kurulunun 29/01/2001 tarih 2001/2009 sayılı kararı ile vakfınıza vergi muafiyeti tanındığı, vakfınızın 09/04/2007 tarih ve 2007/7 sayılı talebi üzerine Bakanlar Kurulunun 30/06/2010 tarih ve 2010/680 sayılı kararı ile vergi muafiyetinin kaldırıldığı belirtilerek, vakfınızın bankalarda bulunan mevduat, yatırım fonu hesaplarından elde ettiği faiz gelirleri üzerinden tevkifat yapılıp yapılmayacağı hususunda bilgi talep edildiği anlaşılmakta olup konu hakkında Başkanlığımız görüşü aşağıda açıklanmıştır.

    Gelir Vergisi Kanununun 94’üncü maddesinin birinci fıkrasında; “Kamu idare ve müesseseleri, iktisadî kamu müesseseleri, sair kurumlar, ticaret şirketleri, iş ortaklıkları, dernekler, vakıflar, dernek ve vakıfların iktisadî işletmeleri, kooperatifler, yatırım fonu yönetenler, gerçek gelirlerini beyan etmeye mecbur olan ticaret ve serbest meslek erbabı, zirai kazançlarını bilanço veya ziraî işletme hesabı esasına göre tespit eden çiftçiler aşağıdaki bentlerde sayılan ödemeleri (avans olarak ödenenler dahil) nakden veya hesaben yaptıkları sırada, istihkak sahiplerinin gelir vergilerine mahsuben tevkifat yapmaya mecburdurlar.” hükmü yer almaktadır.

    Anılan Kanunun 94’üncü maddesinin birinci fıkrasının (8) numaralı bendinde ise; kanunla kurulan dernek ve vakıflar, Bakanlar Kurulunca vergi muafiyeti tanınan vakıflar, kamu menfaatine yararlı dernekler ile dernek ve vakıf olmamakla birlikte; odalar, borsalar, meslek örgütleri ve bunların üst kuruluşları, siyasi partiler, emekli ve yardım sandıkları gibi vergi uygulamalarında dernek ve vakıf olarak kabul edilenler hariç, dernek ve vakıflar ile tam mükellef kurumlara ödenenler dahil, mevduat hesaplarına yürütülen faizlerden gelir vergisi tevkifatı yapılacağı hükmüne yer verilmiştir.

    Gelir Vergisi Kanunu’nun 75’inci maddesinin birinci fıkrasında; sahibinin ticari, zirai veya mesleki faaliyeti dışında nakdi sermaye veya para ile temsil edilen değerlerden müteşekkül sermaye dolayısıyla elde ettiği kâr payı, faiz, kira ve benzeri iratların menkul sermaye iradı olduğu hükme bağlanmış aynı maddenin,

    -(7) numaralı bendinde mevduat faizleri,
    -(12) numaralı bendinde faizsiz olarak kredi verenlere ödenen kâr payları ile kâr ve zarar ortaklığı belgesi karşılığı ödenen kâr payları ve özel finans kurumlarınca kâr ve zarara katılma hesabı karşılığında ödenen kâr payları,
    -(14) numaralı bendinde ise Menkul kıymetleri geri alım ve satım taahhüdü ile iktisap veya elden çıkarılması karşılığında sağlanan menfaatler menkul sermaye iratları arasında sayılmıştır.

    Öte yandan, 5281 sayılı Kanunun 30’uncu maddesiyle 01.01.2006 tarihinden itibaren elde edilen gelirlere uygulanmak üzere yürürlüğe giren Geçici 67’nci maddesinin (1) numaralı fıkrasında;

    1) Bankalar ve aracı kurumlar takvim yılının üçer aylık dönemleri itibarıyla;
    a) Alım satımına aracılık ettikleri menkul kıymetler ile diğer sermaye piyasası araçlarının alış ve satış bedelleri arasındaki fark,
    b) Alımına aracılık ettikleri menkul kıymet veya diğer sermaye piyasası araçlarının itfası halinde alış bedeli ile itfa bedeli arasındaki fark,
    c) Menkul kıymetlerin veya diğer sermaye piyasası araçlarının tahsiline aracılık ettikleri dönemsel getirileri (herhangi bir menkul kıymet veya diğer sermaye piyasası aracına bağlı olmayan),
    d) (5436 sayılı Kanunun 14/d maddesiyle eklenen bent. Geçerlilik; 01.01.2006) Aracılık ettikleri menkul kıymet veya diğer sermaye piyasası araçlarının ödünç işlemlerinden sağlanan gelirler Üzerinden %15 oranında vergi tevkifatı yaparlar.(6009 sayılı Kanunun 4’üncü maddesiyle değişen cümle Yürürlük; 01.10.2010)5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 2’nci maddesinin birinci fıkrası kapsamındaki mükellefler ile münhasıran menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası aracı getirileri ile değer artışı kazançları elde etmek ve bunlara bağlı hakları kullanmak amacıyla faaliyette bulunan mükelleflerden 2499 sayılı Sermaye Piyasası Kanununa göre kurulan yatırım fonları ve yatırım ortaklıklarıyla benzer nitelikte olduğu Maliye Bakanlığınca belirlenenler için bu oran %0 olarak uygulanır.” hükmü yer almaktadır.

    Anılan maddenin (4) numaralı fıkrasında; bankalar arası mevduat ile aracı kurumların borsa para piyasasında değerlendirdikleri kendilerine ait paralarına yürütülen faizler hariç olmak üzere, 75’inci maddenin ikinci fıkrasının (7), (12) ve (14) numaralı bentlerinde yazılı menkul sermaye iratlarından ödemeyi yapanlarca %15 oranında vergi tevkifatı yapılacağı, söz konusu maddenin (5) numaralı fıkrasında ise gelir sahibinin gerçek veya tüzel kişi ya da dar veya tam mükellef olması, vergi mükellefiyeti bulunup bulunmaması, vergiden muaf olup olmaması ve elde edilen kazancın vergiden istisna olup olmaması (1), (2), (3) ve (4) numaralı fıkra hükümleri uyarınca yapılacak tevkifatı etkilemeyeceği hüküm altına alınmıştır.

    Bu hükümlere göre gerek vergi kanunlarında gerekse kendi özel kanunlarında gelir ve kurumlar vergisinden muaf olduğu belirtilen kurum ve kuruluşlarca elde edilen söz konusu gelirler üzerinden Geçici 67’nci madde kapsamında vergi tevkifatı yapılması gerekmekte olup, vakfınızın elde etmiş olduğu faiz gelirleri üzerinden tevkifat yapılacağı tabiidir.

    Kaynak: İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı
    8 Haziran 2015 Tarih ve 62030549-120[GEÇ.67-2014/897]-59329 Sayılı Özelge

    Yasal Uyarı: Bu yazıdaki bilgiler sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen bilgilerden yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgilerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyon

    Önceki İçerikDöner Sermaye İşletme Müdürlüğü Bünyesinde Kamu Kuruluşlarına Verilecek Hizmetler İçin Kurumlar Vergisi Mükellefiyeti Doğar mı?
    Sonraki İçerikİştirak Hisseleri Satışlarından Elde Edilen Kazançlar Kurumlar Vergisinden İstisna Edilebilir mi?

    CEVAP VER

    Lütfen yorumunuzu giriniz!
    Lütfen isminizi buraya giriniz