Dr. Numan Emre ERGİN
Avukat, YMM, E. Hesap Uzmanı
n.emre.ergin@hotmail.com
Uluslararası vergilendirmeye ilişkin bugün yürürlükte olan kurallar, 1920’lerde ülkeler arasında varılan ve sonrasında iki taraflı vergi anlaşmalarıyla vücut bulan uzlaşıya dayanmaktadır. Bu yüzyıllık uzlaşı zaman içerisinde iki temel problemi çözmede yetersiz kalmıştır. İlk olarak, mevcut kurallar bir şirketin başka bir ülkede ancak “fiziksel” olarak varlık göstermesi halinde bu ülkede vergilendirilmesini öngörmektedir. Ancak, bugünün dijital dünyasında, çok uluslu işletmeler (ÇUİ) herhangi bir fiziki varlığa ihtiyaç duymadan bir ülkede çok yüksek bir iş hacmi yaratıp gelir elde edebilmektedir. İkinci problem ise, ÇUİ’lerin mukim olduğu birçok ülkenin bu şirketlerin sadece yurt içinde elde ettikleri gelirleri vergileyip yurt dışı kazançlarını, bu kazançlar ilgili ülkelerde vergilendirildiği varsayımıyla vergilendirmemesidir. Ancak, bilançolarda marka, telif (copyright), patent gibi maddi olmayan varlıkların payının artışı ve şirketlerin kârlarını düşük veya sıfır vergi oranlı ülkelere kaydırmaları ÇUİ’lerin vergiden kaçınmaları sonucunu doğurmuştur. Bu durum da yabancı sermaye çekmek isteyen ülkeler arasında vergi oranlarının düşürülmesi yoluyla bir vergi rekabetine yol açmıştır.
OECD, çok uluslu işletmelerin vergiden kaçınmalarının yıllık maliyetinin 100-240 milyar Dolar olduğunu veya başka bir ifadeyle küresel kurumlar vergisi gelirinin %4-10’nuna tekabül ettiğini tahmin etmektedir. Devletlerin ÇUİ’leri vergilendirmede yetersiz kalmaları dijital hizmet vergisi gibi tek taraflı ulusal vergiler almalarına ve bu vergilere misilleme olarak özellikle ABD’nin gümrük tarifelerini artırmasına yol açmıştır.
OECD, uzun bir süredir yukarıdaki iki temel problemi de içeren birçok uluslararası vergilendirme sorunu üzerinde çalışmaktadır. Özellikle 2013 yılında başlayan BEPS (Base Erosion Profit Sharing – Matrah Aşındırma Kâr Aktarımı) projesine 139 ülke katılmış ve çok ciddi çalışmalar yapılmıştır. Bu çalışmaların bir sonucu olarak yukarıda belirttiğim iki probleme çözüm getiren uzlaşı geçen Haziran ayı içerisinde G7 ülkeleri arasında sağlanmış, Temmuz ayında da 130 ülke bu uzlaşıyı kabul ettiğini ilan etmiştir. Daha sonra 2 ülkenin katılımıyla uzlaşıyı benimseyen ülke sayısı 132’ye çıkmıştır. Bu 132 ülke, dünya ekonomisinin %90’nı temsil etmekte olup varılan uzlaşının uygulanabilirliği açısından önemlidir. Uzlaşıya şimdilik imza atmayan ülkeler arasında düşük kurumlar vergisine sahip İrlanda, sadece dağıtılan kar paylarından vergi alan Estonya, Macaristan, Barbados, Sri Lanka, Nijerya ve Kenya olup vergi cenneti olarak kabul edilen bazı ülkeler de uzlaşıyı kabul etmiştir.
Geleceğin uluslararası vergilendirmesine temel olacak uzlaşı iki sütunlu bir paketten oluşmaktadır. (Ben bu uzlaşıyı Avrupa Birliği’nin, o zamanki adıyla Avrupa Topluluğu’nun kuruluşundaki üç sütunlu yapıya benzetiyorum.) Söz konusu paketin detayları aşağıdaki gibidir.
1. Sütun (Pillar One), ÇUİ’lerin kârlarının ve vergilendirilmelerinin ülkeler arasında daha adil dağılımını sağlamayı amaçlamakta olup bu şirketler üzerindeki vergilendirme yetkisini mukim olunan ülkelerden herhangi bir fiziksel varlığa (işyerine) gerek olmadan faaliyette bulunup gelir elde ettikleri, mal ve hizmetlerin tüketildiği pazar ülkelerine kaydırmaktadır.
Bu sütundaki yapı uyarınca, küresel cirosu 20 milyar Euro’yu, vergi öncesi kârlılığı %10’u aşan ÇUİ’lerin bu %10’luk marjı aşan kârlarının %20-30’u, elde edilen cirolar dağıtım anahtarı olarak kullanılarak gelir elde edilen pazar ülkelerine yeniden dağıtılacaktır. ÇUİ, bir ülkede 1 milyon Euro üzerinde (40 milyar Euro altında GSYİH’ye sahip ülkeler için 250 bin Euro) gelir elde ediyorsa kârından bu ülkeye yeniden dağıtım yapılacaktır. 20 milyar Euro’luk eşiğin, uygulamanın başlamasından itibaren 7 yıl sonra 10 milyar Euro’ya indirilmesi öngörülmektedir. Petrol, doğal gaz, maden çıkarma sektörleri ile regüle finansal hizmetler kapsam dışında olacaktır.
Yeni uluslararası vergilendirme uzlaşısı ve ülkeler arasında uygulamada uygun koordinasyon ile dijital hizmet vergisi gibi vergiler kaldırılacaktır. OECD, birinci sütun ile 100 milyar Dolar’dan fazla kâr üzerindeki vergilendirme hakkının pazar ülkelerine kayacağını tahmin etmektedir. Ayrıca, ilk etapta kapsama 100 civarında ÇUİ’nin gireceği düşünülmektedir.
2. Sütun (Pillar Two) ise kurumlar vergisi oranı indirimi olarak yaşanan vergi rekabetine bir taban oluşturacak şekilde bir asgari küresel kurumlar vergisi oranı öngörmektedir. Teknik detaylarına girmeden önce, bu sütunun temel özelliği konsolide cirosu 750 milyon Euro’yu aşan ÇUİ’lere asgari %15 kurular vergisi oranı uygulanmasını getirecek olmasıdır. (Buradaki ciro sınırının dijital hizmet vergisi ile aynı olduğuna dikkat çekiyorum.)
İkinci sütunun teknik detaylarına girersek, bu sütun iki unsurdan oluşmaktadır.
1) İlk unsur birbiriyle bağlantılı ve GloBE (Global anti-Base Erosion – Küresel Matrah Aşındırmayı Önleme) kuralları olarak bilinen iki alt kuraldan oluşmaktadır.
a) Gelir Kapsama Kuralı (Income Inclusion Rule – IIR): Geliri düşük oranda vergilendirilen şirketin ana işletmesinin bulunduğu ülkenin ilave vergi alması.
b) Düşük Vergilendirilen Ödeme Kuralı (Undertaxed Payment Rule – UTPR): Düşük vergilendirilen gelirin Gelir Kapsama Kuralına göre ana işletmede ilave vergilendirilmediği durumda, iştirak bünyesinde indirimlerin reddi veya düşük vergilendirmeye denk düzeltme yapılması.
İlave vergilendirmenin yapılması için, ülke bazında belirlenen ve vergi matrahı ile kapsanan vergilerin tanımı konusunda ortak tanıma dayanan efektif vergi oranı dikkate alınacaktır.
2) Vergiye Tabi Olma Kuralı (Subject to Tax Rule – STTR): Vergi anlaşmalarına dayanan bir kural olup gelirin elde edildiği ülkenin asgari oranın altında vergiye tabi olan belli ilişkili kişi ödemeleri üzerinden vergi almasını sağlar.
GloBE kuralları BEPS’in 13. aksiyonunda belirtilen ve ülke bazlı raporlamaya (CbCR) göre 750 milyon Euro ciro eşiğini aşan ÇUİ’lere uygulanacaktır. Bununla birlikte, devletler merkezi kendi ülkelerinde bulunup da eşiği aşmayan ÇUİ’lere isterlerse IIR kuralını uygulayabileceklerdir. ÇUİ’lerin nihai ana işletmesi konumunda olan kamu kuruluşları, uluslararası örgütler, sivil toplum kuruluşları, emeklilik ve yatırım fonları GloBE kurallarına tabi olmayacaktır. Maddi duran varlık ve ücretlerin tutarının en az %5’i (5 yıllık geçiş döneminde en az %7,5) kadarlık bir gelir GloBE uygulaması dışında olacaktır. Ayrıca, OECD model çifte vergilendirmeyi önleme anlaşmasında düzenlenen uluslararası gemi taşımacılığı uygulamadan istisna olacaktır.
Gelişmekte olan ülkelerin ikinci sütunda uzlaşı sağlaması için Vergiye Tabi Olma Kuralı (STTR) uygulaması önemlidir. Bu nedenle, gelişmekte olan ülkeler istemeleri halinde, faiz, royalty ve belirlenen bazı ödemelere STTR asgari oranının altında nominal kurumlar vergisi oranı uygulayan üye ülkeler ile imzalamış oldukları çifte vergilendirmeyi önleme anlaşmalarında asgari vergi oranına yer verebileceklerdir. Bu durum, mevcut anlaşmaların değiştirilmesi anlamına gelmektedir. Vergileme hakkı ise asgari oran ile ödemelerde uygulanan vergi oranı arasındaki fark ile sınırlı olacaktır. STTR asgari vergi oranı ise %7,5-9 arasında olacaktır.
OECD, ikinci sütun ile getirilecek asgari %15’lik küresel kurumlar vergisi sayesinde yıllık 150 milyar Euro’yu aşan bir vergi geliri yaratılmasını beklemektedir.
Uzlaşıya varılan iki sütunlu yapıya ilişkin detayların Ekim 2021’de paylaşılması, çok taraflı anlaşmanın 2022 yılında imzaya açılması ve 2023 yılında uygulamanın başlaması beklenmektedir.
Dijital ekonominin yeterince vergilendirilmediği gerekçesiyle başlayan uluslararası çalışmalar yavaş yavaş meyvelerini vermeye başlamış ve ülkeler bir uzlaşıya varmış gözükmektedir. Her ne kadar öngörülen eşik değerler şimdilik az sayıda şirketi kapsayacak olsa da bu eşik değerlerin zaman içinde düşürülmesiyle birlikte kapsama giren şirket sayısı artacaktır. Gelecekte uzlaşıya katılacak ülke sayısının da artmasıyla birlikte, uluslararası şirketlerin vergi planlamasındaki alanları daralacak olup bu uzlaşı küresel vergi adaleti açısından önemlidir. Pastadan Türkiye’ye ne kadar pay düşeceğini ise zaman içinde hep birlikte göreceğiz.
Sözün özü: Bölüşümde adalet sağlanmadan kalıcı barış olmaz.
Kaynak: Dr. Numan Emre ERGİN, Avukat, YMM, E. Hesap Uzmanı. İçerik, Sayın Numan Emre ERGİN’in Dunya.com’daki Perspektif isimi köşesinden Yazarın ve Dunya.com’un sahibi olan şirketin özel izni ile yayınlanmıştır. Yazının tüm hakları ve sorumluluğu yazara ve Dunya.com’a aittir.
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Maliye gerçek (gizli) ortakların peşinde (26.07.2021)
Aftan yararlanma zımnen kabul müdür? (12.07.2021)
Kentsel dönüşümde tapu harcı bilmecesine son! (06.07.2021)
Karşı vekalet ücreti BSMV’ye tabi midir? (21.06.2021)
Matrah artıran mükellefler dokunulmaz mı? (14.06.2021)
Finansman gider kısıtlamasında son durum ve sorunlar (31.05.2021)
Af, yeniden! (24.05.2021)
Evde ürettiği malları internetten satanlara vergi muafiyeti (17.05.2021)
Çek ibraz ve alkol yasağı, MASAK’ın kripto düzenlemesi ile sosyal ağ temsilcisi (03.05.2021)
Özel iletişim vergisi gider yazılabilir mi? (26.04.2021)
Merkez Bankası’nın kripto düzenlemesi: Yassak hemşerim! (19.04.2021)
Avukatların KDV ile imtihanı (12.04.2021)
Maliye ölümü gösterdi, sıtmaya razı etti (05.04.2021)
Finansman gider kısıtlamasında detaylar netleşiyor, ama…(01.04.2021)
Hukuk ve ekonomi reformu paketlerinde vergi (22.03.2021)
Beyaz yakalılar: Gelir vergisi beyannamesini unutmayın! (15.03.2021)
Kar Dağıtmama Stopajı (08.03.2021)
Tevkif edin şu KaDeVe’yi! (01.03.2021)
İzaha davete özel esaslara alma yetkisi (23.02.2021)
Sosyal medya fenomenlerinin ve Youtuberların vergilendirilmesi (15.02.2021)
İnşaat sektörüne ve yabancı kaynak kullananlara vergi sürprizi (08.02.2021)
İletişime bindirim, kentsel dönüşüme indirim (01.02.2021)
Sorularla Değerli Konut Vergisi (28.01.2021)
Matrah artırımı taksitleri ödenmezse vergi dokunulmazlığı kalkar mı? (12.01.2021)
Sermaye kaybı ve borca batıklığa ilişkin yeni düzenlemeler (04.01.2021)
Pandemi, gelir dağılımındaki bozulma ve dayanışma vergisi (28.12.2020)
Asgari ücretin vergiden istisna edilmesi çözüm mü? (21.12.2020)
Hukukçular hukuk reformuna inanıyor mu? (15.12.2020)
Vergide uzlaşma müessesi ve yapılandırmadaki uzlaşma haksızlığı (10.12.2020)
İştirak tasfiye zararının vergisel sonuçları nedir? (7.12.2020)
Tasfiye payı nedir? Nasıl vergilendirilir? (30.11.2020)
Devlet mükellefe faiz öder mi? (23.11.2020)
10 soruda 7256 Sayılı Kanun kapsamında yapılandırma (18.11.2020)
Fabrika ayarlarına dönüş: Ekonomik ve hukuki reform, acı reçete (16.11.2020)
Sosyal medya şirketlerine kesilen cezalar ve vergi (09.11.2020)
Hisse geri alımlarının vergilendirilmesine ilişkin tartışmalar ve önerimiz (07.11.2020)
Şirketin kendi hisselerini geri satın alması kâr dağıtımı mıdır? (2) (27.10.2020)
Şirketin kendi hisselerini geri satın alması kâr dağıtımı mıdır? (1) (26.10.2020)
Torba yasa Meclis’te, yapılandırma nerede? (19.10.2020)
Yatırımcının yeni kamburu: Ek mali yükümlülük (12.10.2020)
Taşınmaz kirası mı, işletme hakkı kirası mı? (6.10.2020)
Zaman aşımına uğrayan kâr paylarının vergilendirilmesinde mükerrerlik var mı? (28.09.2020)
Online reklam hizmetlerinde stopaj bilmecesi (22.09.2020)
Hukuk belirsizlik kaldırmaz (16.09.2020)
Maliye, yurt dışında parası olanların peşinde, ya gurbetçiler? (14.09.2020)
Vergiye uyumlu mükellefler cezalandırılıyor mu? (07.09.2020)
Binek otomobilde ÖTV artışı, özel okul ücretlerinde KDV indirimi (02.09.2020)
Transfer fiyatlandırması raporlamasında yeni dönem (31.08.2020)
KDV ve iş yeri kira stopaj oranı indiriminde son durum (27.08.2020)
İkinci el motorlu taşıt satışında yeni dönem (24.08.2020)
Maliyeden bayram hediyesi: KDV ve stopaj indirimi, ama kime? (21.08.2020)
Ar-Ge teşviğinde vergi indirimi kısıtlanıyor mu (17.08.2020)
Spor kulüplerinin yeni sporcu sözleşmelerindeki vergisel riski (10.08.2020)
Uçtu uçtu altın uçtu! Ya vergisi? (07.08.2020)
Anayasa Mahkemesi’nin VTR kararı (30.7.2020)
Erken seçim, aday tartışmaları ve cumhurbaşkanı seçimindeki Anayasal boşluk
(27.7.2020)
Yurt dışındaki taşınmaz ve iştirak satışları vergiden istisna mı? (25.7.2020)
Gayrimenkul ve iştirak satış kazancı istisnası – 3 (22.7.2020)
Gayrimenkul ve iştirak satış kazancı istisnası – 2 (17.7.2020)
Mali yapıyı güçlendirmede vergisel bir teşvik: gayrimenkul ve iştirak satış kazancı istisnası (16.7.2020)
Sezonluk ev kiralayanlar: Vergi sürpriziyle karşılaşmayın! (13.7.2020)
Pandemi, maliye politikası ve vergi barışı
Şirket kuruluşunda sicilde imza zorunluluğu değiştirilmelidir.
Köprüden önce son çıkış: Varlık Barışı
Kamu özel iş birliğine şeffaf bir alternatif: Altyapı Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı
Gayrimenkul yatırımında avantajlı bir yöntem: Gayrimenkul Yatırım Fonu
Gayrimenkulde rant vergisi
Gayrimenkul piyasası hareketleniyor ama vergiye dikkat!
KVKK kararlarının yargı denetimi
Kişisel verilerin korunması ve ateş ölçümü
İnternetten otomobil satanların dikkatine
Makam aracı sadece özel sektörde mi ücrettir?
Makam aracı ücret midir?
Şirket araçlarına vergi ayarı
ABD’nin dijital hizmet vergisi misillemesi ve Türkiye
Sanat ve icat vergisi
Altın: Elma dersem çık, armut dersem çıkma!