Ana Sayfa Çalışma Hayatı Tutukluluk ve Gözaltı Halinde İş Sözleşmesinin Feshine İlişkin Açıklamalar

    Tutukluluk ve Gözaltı Halinde İş Sözleşmesinin Feshine İlişkin Açıklamalar

    3
    0

    Tutukluluk ve Gözaltı Halinde İş Sözleşmesinin Feshi

    İş Kanunu, işverenlere belirli koşullarda iş sözleşmesini feshetme hakkı tanımaktadır. 4857 sayılı İş Kanunu’nun 25. maddesinin IV. bendine göre, işçinin gözaltına alınması veya tutuklanması durumunda, bu devamsızlık süresi 17. maddede belirtilen ihbar süresini aştığında işveren iş sözleşmesini derhal feshedebilir.

    İşverenin Fesih Hakkı

    -Gözaltı ve tutukluluk süresi: İşçinin gözaltına alınması veya tutuklanması halinde, bu durum işverenin iş sözleşmesini hemen feshetmesine neden olmaz. Ancak, bildirim yani ihbar süresini aşan tutukluluk halinde işverenin fesih hakkı doğar.

    4857 Sayılı İş Kanunu’nun 17’nci maddesindeki bildirim/ihbar süreleri;
    “Belirsiz süreli iş sözleşmelerinin feshinden önce durumun diğer tarafa bildirilmesi gerekir.
    İş sözleşmeleri;
    a) İşi altı aydan az sürmüş olan işçi için, bildirimin diğer tarafa yapılmasından başlayarak iki hafta sonra,
    b) İşi altı aydan birbuçuk yıla kadar sürmüş olan işçi için, bildirimin diğer tarafa yapılmasından başlayarak dört hafta sonra,
    c) İşi birbuçuk yıldan üç yıla kadar sürmüş olan işçi için, bildirimin diğer tarafa yapılmasından başlayarak altı hafta sonra,
    d) İşi üç yıldan fazla sürmüş işçi için, bildirim yapılmasından başlayarak sekiz hafta sonra,

    feshedilmiş sayılır

    -Bildirim süreleri: İş sözleşmesinde bildirim süresi artırılmışsa, fesih hakkı bu uzatılmış sürelerin sona ermesi ile ortaya çıkar.

    -Ücret ödenmesi: İşçinin tutukluluk süresince çalışamadığı dönem için ücret talep etme hakkı bulunmamaktadır.

    Kıdem ve İhbar Tazminatı

    -İhbar tazminatı: İşveren, tutukluluk süresi bildirim süresini aştığında iş sözleşmesini derhal feshedebilir ve bu durumda ihbar tazminatı ödeme yükümlülüğü bulunmaz.

    -Kıdem tazminatı: İş sözleşmesi, 4857 sayılı İş Kanunu’nun 25/IV maddesi kapsamında sona erdiğinde işçiye kıdem tazminatı ödenmelidir.

    25/IV- İşçinin gözaltına alınması veya tutuklanması halinde devamsızlığın 17’nci maddedeki bildirim/ihbar süresini aşması.
    İşçi feshin yukarıdaki bentlerde öngörülen sebeplere uygun olmadığı iddiası ile 18, 20 ve 21 inci madde hükümleri çerçevesinde yargı yoluna başvurabilir

    Mahkumiyet Halinde İş Sözleşmesinin Feshi

    -İşyeri ile ilgisiz suçlar: İşçi, işyeriyle ilgisi olmayan bir suç nedeniyle cezaevine girerse bu durum gözaltı veya tutukluluk kapsamında değerlendirilmez.

    Zorlayıcı nedenler: Mahkumiyet nedeniyle devamsızlık süresi bir haftayı aşarsa, işveren iş sözleşmesini derhal feshedebilir.

    Yarım ücret: Mahkumiyetin ilk haftasında işçiye yarım ücret ödenmesi gerekebilir, ardından kıdem tazminatı ödenerek fesih işlemi gerçekleştirilmelidir.

    Özet olarak

    4857 sayılı İş Kanunu kapsamında işçinin gözaltına alınması, tutuklanması veya mahkumiyet nedeniyle işe devam edememesi işveren açısından iş sözleşmesini haklı nedenle fesih sebebi oluşturabilir. Ancak, tutukluluk ve hükümlülüğün iş yerindeki bir durumdan mı yoksa iş yeri ile ilgili olmayan durumlardan mı kaynaklandığı ve başka diğer nedenleri ücret, ihbar ve kıdem tazminatı hakları bakımından farklılıklar gösterebilmektedir. Bu nedenle konusunda uzman bir avukattan danışmanlık alınması önem az etmektedir.

    TAVSİYE EDİLEN İLAVE İÇERİKLER



    Kaynak: 4857 Sayılı İş Kanunu
    Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


    Önceki İçerikAR-GE Girişim Sermayesi Fonuna Aktarılmayan Kazançların Vergisel Durumu Nedir?
    Sonraki İçerikİş Sözleşmesinin Derhal Feshi Hakkının Kullanılma Ve Zaman Aşımı Süresi

    CEVAP VER

    Lütfen yorumunuzu giriniz!
    Lütfen isminizi buraya giriniz