İstanbul Sanayi Odası (İSO), geçen ay açıkladığı “İSO Türkiye’nin 500 Büyük Kuruluşu-2019” araştırmasının ardından, “İSO Türkiye’nin İkinci 500 Büyük Sanayi Kuruluşu-2019” araştırmasını da bugün kamuoyu ile paylaştı.
2019 yılında İSO İkinci 500’ün üretimden satışları yüzde 14,2 oranında artarak 137,5 milyar TL’den 157 milyar TL’ye yükseldi.
Dünya ticaretinde korumacılık ve yavaşlamanın, KOBİ’lerin küresel değer ve tedarik zincirlerine katılımını zorlaştırdığı bir yıl olan 2019 yılındaki bu artış, 2017’deki yüzde 30,9 ve 2018’deki yüzde 27,8’lik artışlarla kıyaslandığında, üretimden satışlardaki büyüme performansının yavaşladığına işaret etti. Söz konusu bu oran aynı zamanda son üç yılın en düşük artışı olarak dikkat çekti.
İSO İkinci 500 arasındaki 463 şirket, üretimlerinin önemli bir kısmını dış pazarlara da yapıyor. Dolayısıyla üretimden satışların artış hızındaki bu düşüşte, iç pazar kadar dış pazar taleplerindeki bozulma da etkili oldu.
İSO Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan:
“KOBİ’LERİMİZ İHRACAT, TEKNOLOJİ VE AR-GE’DE UMUT VERİYOR”
“İSO İkinci 500 çalışmamız, en az İSO 500 çalışmamız kadar değerlidir. Bu çalışmamızın değeri ekonomimizde taşıdıkları ağırlığın yanı sıra üretimin ve kalkınmanın da geleceğini temsil eden KOBİ’lerin durumunu yansıtmasından ileri geliyor.
İkinci 500 araştırmamızın kapsadığı yıl olan 2019, KOBİ’lerimiz için birçok açıdan zor bir yıldı. Sanayicilerimiz, bir yandan dünyada yükselen gümrük duvarlarının ve küresel ekonomideki yavaşlamanın etkilerini hissederken yurtiçinde de 2018’de yaşanan finansal şokların yaralarını sarmaya çalıştı. Hatırlanacağı gibi yılın ilk yarısında uygulanan ekonomik dengelenmeye yönelik sıkı para politikalarının etkileriyle iç talep zayıf seyretti. Satışlarda belli bir ivme kaybı yaşandı. Bu nedenle İSO İkinci 500 şirketlerinin üretimden satışlarını yüzde 14,2; istihdamını da yüzde 4,1 oranında artırmasını bir başarı olarak görmeliyiz.
2019 yılında dünya ekonomisinde görülen yavaşlama, Türkiye’deki KOBİ’leri de doğrudan ve dolaylı olarak olumsuz etkilemiştir. Türk KOBİ’leri, büyük şirketlere kıyasla bu yavaşlamadan daha çok etkilense de İSO İkinci 500’de yer alan şirketlerin ihracatını yüzde 9,4 oranında artırması dikkat çekicidir. Bu performansı, İSO İkinci 500 firmalarının iç talepteki durağanlığı dış pazarlara yönelerek telafi etme konusundaki esnekliğini göstermesi bakımından değerli bulduğumu ifade etmek istiyorum.
Araştırmamızda öne çıkan sonuçlardan bir diğeri, firmalarımızın finansal riskleri yönetme ve karlılığı sürdürme konusundaki başarılı performansı. 2019’da faaliyet karlılığındaki düşüşe rağmen, finansman giderleri ve kambiyo net zararında belirgin bir düşüş ve vergi öncesi dönem karlılığında iyileşme söz konusu. Ayrıca firmalarımızın bu dönemde ek borçlanmadan kaçınarak mali borçlarını yüzde 1,7 azalttığını ve özkaynakları destekleyerek borç/aktif oranını yüzde 60’ın altına düşürebildiğini görüyoruz. Bu gelişmeler, 2018 türbülansının ardından reel sektörde çok daha gözle görülür hale gelen bilanço riskinin hafifletilmesi açısından oldukça değerli.
İSO İkinci 500 araştırmamızın bu yıl bizim için değerli ve umut verici bir başka verisi ise teknoloji yoğunluğuna göre katma değer dağılımında orta-yüksek ve yüksek teknolojilerin payının yüzde 23,7’den yüzde 26,4’e yükselmiş olmasıdır. Yine gerek Ar-Ge yapan şirket sayısındaki yükseliş gerekse Ar-Ge harcamalarındaki artış gibi göstergeler KOBİ’lerimizin inovasyon ve teknolojik dönüşüm iştahının arttığını işaret ediyor. Yine de bu konuda daha alınması gereken çok yol olduğunu buradan özellikle vurgulamak istiyorum.
Diğer yandan finansman ile ilgili sıkıntılar, İSO 500’deki gibi, İSO İkinci 500’ü oluşturan şirketlerimiz için de geçerliliğini korumaktadır. İSO İkinci 500’de finansman giderlerinin faaliyet karına oranı, 2019 yılında yüzde 52,6’dan yüzde 47,5’e inmiş görünse de; finansman giderlerinin bu şirketlerimizde de karlılığı önemli ölçüde sınırladığını söylememiz gerekiyor.
Her şeye karşın İSO İkinci 500 verilerinde de görüyoruz ki, sanayinin ve sanayicimizin 2019 yılının zorlu koşullarında göstermiş olduğu performans takdire şayandır. Sanayicilerimiz bugünkü Covid-19 pandemi koşullarında görüldüğü gibi bir yıl önce de, zorluklara rağmen ekonomideki en temel işlevi olan üretmeyi sürdürüp, aş ve iş yaratmayı başararak Türkiye’nin ve Türkiye ekonomisinin yanında olma sorumluluğunu güçlü bir şekilde göstermiştir. Bu ruh ve azimle çalışan ve değerli şirket bilgilerini bizimle paylaşarak ekonomik kamuoyu açısından son derece değerli bir veri seti olan bu araştırmalarımızın ortaya çıkmasını sağlayan tüm sanayi kuruluşlarımıza buradan bir kez daha teşekkür etmek istiyorum.”
Sanayi kuruluşlarının 2019 yılı verileri üzerinden yapılan sıralamada, İSO İkinci 500’ün ilk üç sırası şöyle oluştu: Üretimden satışlar büyüklüğüne göre İSO İkinci 500’ün birincisi, 482 milyon 130 bin lira ile “Panasonic Life Solutions” oldu. 482 milyon 54 bin liralık satışlarıyla “Kervan Gıda” ikinciliği alırken, 481 milyon 440 lira ile de AKA Otomotiv üçüncü sırada yer aldı.
2018 yılında 413,7 milyon ile 177,8 milyon TL bandında üretimden satış yapabilen şirketlerin girebildiği İSO İkinci 500 Büyük Sanayi Kuruluşu araştırmasında bu bant 2019 sıralamasında 482,1 milyon ile 201,2 milyon TL arasında oluştu.
İSO İkinci 500’ün bu yılki listesine 104 yeni sanayi kuruluşu girdi. Bunlardan 43 tanesi İSO 500’den İSO İkinci 500’e düşen şirketlerden oluştu. Listeye geçen seneki İSO 1000 dışından giren yeni firma sayısı ise 61 oldu. 2018 yılının İSO İkinci 500 listesinden İSO 500’e çıkan firma sayısı ise 35 olarak gerçekleşti.
“İSO Türkiye’nin İkinci 500 Büyük Kuruluşu-2019” araştırması, KOBİ ölçeğindeki sanayi kuruluşlarının bir anlamında röntgenini çekerken, bu şirketlerle ilgili tıpkı İSO 500’de olduğu gibi birçok önemli veriyi ortaya koyuyor. Bunlardan bazıları Türkiye’nin KOBİ’lerinin güçlü yönlerini, bazıları ise zayıf yönlerini göstermesi açısından önemli ve dikkat çekici.
İSO İkinci 500’ün bu yıl açıklanan verileri içinde gelecek adına umut veren konuların başında şirketlerin teknoloji, Ar-Ge ve ihracat performansları oldu.
İSO İkinci 500 Büyük’ün teknoloji yoğunluklarına göre yarattıkları katma değer dağılımına bakıldığında; özellikle orta-yüksek teknoloji ve yüksek teknoloji yoğunluklu sanayilerin toplam payının arttığı dikkat çekti. Orta-yüksek teknoloji yoğunluklu sanayiler grubunun payı 2018 yılında yüzde 21,6 iken 2019 yılında 2,6 puan artışla yüzde 24,2’ye yükseldi. Yüksek teknoloji yoğunluklu sanayiler grubunun payı ise 2018 yılında yüzde 2,1 iken 2019 yılında ise sınırlı bir artışla yüzde 2,2 olarak gerçekleşti.
Böylece orta-yüksek ve yüksek teknoloji yoğunluklu sanayilerin toplam payı 2018’de yüzde 23,7 iken, 2019’da 2,7 puan artarak yüzde 26,4’e yükseldi. Bu artış KOBİ’lerin teknolojik dönüşüm yolunda ilerleme sağladığına işaret etti.
Sanayi kesiminin rekabetçiliği için AR-GE hayati bir önem taşırken, 2019 yılındaki zorlu koşullara rağmen İSO İkinci 500 içerisinde daha çok sayıda kuruluşun AR-GE faaliyetlerine yöneldiği görüldü. 2017 yılında 188 olan AR-GE yapan kuruluş sayısı, 2018 yılında belirgin bir artışla 218’e çıkmıştı. 2019 yılında ise AR-GE yapan kuruluş sayısının 231 ile en yüksek seviyesine ulaştığı dikkat çekti.
Bu şirketlerin AR-GE harcamaları da 2019’da yüzde 44,6 oranında artarak 498,6 milyon TL’den 721,2 milyon TL’ye yükseldi. Aynı dönemde AR-GE harcamalarının üretimden satışlara oranı da yüzde 0,36’dan yüzde 0,46’ya çıktı. Söz konusu oran, ölçüm yapılan dönemin en yüksek seviyesine çıkması ve KOBİ’lerimizin inovasyon iştahının arttığını göstermesi açısından olumlu olarak değerlendirildi.
İSO İkinci 500 kapsamında olumlu bulunan gelişmelerden biri de ihracat verileri oldu. Bilindiği gibi 2019, ihracat açısından oldukça zorlu bir yıldı.
Öncelikle 2019 yılında küresel ticarette yaşanan korumacılık önlemleri ile dünya mal ticareti daralmış ve ihracatta rekabet artmıştı. Türkiye’nin metal ürünleri ihracatı, ABD ve AB’nin korunma önlemleri ile karşılaşmış, önemli ihracat pazarlarında özellikle yılın ikinci yarısında daralma gerçekleşmişti. Uygulanan ekonomik dengelenme politikaları nedeniyle iç pazarda da daralma yaşanmıştı ve bu nedenle firmalar ihracata daha çok ağırlık vermek durumunda kalmıştı.
Bu ortamda İSO İkinci 500’ün ihracatı, 2019 yılında yüzde 9,4 oranında artarak 9,8 milyar dolara yükseldi. Böylece İSO İkinci 500, 2019 yılında Türkiye toplam ihracatının yüzde 5,4’ünü, sanayi ihracatının ise yüzde 5,6’sını gerçekleştirdi.
İhracat tarafındaki bir diğer önemli gelişme de ihracat yapan firma sayısındaki artış eğilimi oldu. Bundan 22 yıl önce ihracat yapan firma sayısı 407 iken, son yıllarda bu rakam 450’ler bandını aşarak 2019’da 463’e yükseldi. Bu da İSO İkinci 500’de yer almak için ihracat yapmanın adeta bir ön koşul olduğunu bir kez daha gösterdi.
Türkiye’nin İkinci 500 Büyük Sanayi Kuruluşu araştırmasının diğer temel göstergeleri ise özetle şöyle gerçekleşti:
İSO İkinci 500’ün üretimden satışlarındaki değişimlere reel olarak bakıldığında; 2012-2016 dönemindeki zayıf büyümelerin ardından 2017 ve 2018 yıllarında güçlü reel artışların yaşandığı görülmekte. 2019 yılında da üretimden satışlarda yüzde 2,1’lik reel artış yaşandı. Ancak bu artış, geçmiş iki yılın altında kaldı.
Satışlardaki yavaşlama eğilimi İSO İkinci 500’ün karlılıklarını da olumsuz etkiledi. İSO İkinci 500’de 2018 yılında 19 milyar TL olan faaliyet karı, 2019 yılında yüzde 11,5’lik düşüşle 16,8 milyar TL’ye indi. Buna paralel olarak faaliyet karı oranı da 2018’de yüzde 12,1 iken, 2019’da 2,7 puanlık düşüşle yüzde 9,4’e geriledi.
Bir diğer önemli karlılık büyüklüğü olan FAVÖK (faiz, amortisman ve vergi öncesi kar), toplanmaya başlandığı 2013 yılından bu yana ilk kez negatif eğilim gösterdi. İSO İkinci 500’de 2018 yılında 23,2 milyar TL olan FAVÖK, 2019 yılında yüzde 5,6 oranında küçülerek 21,9 milyar TL’ye geriledi. 2019 yılında firmalar çekirdek işlerine daha fazla odaklanmasına rağmen FAVÖK performansları zayıfladı.
Faaliyet karı ve FAVÖK’deki düşüşlere karşın vergi öncesi kar ve zarar toplamında pozitif bir gelişme söz konusu. İSO İkinci 500’de 2018 yılında 9 milyar TL olan vergi öncesi kar ve zarar toplamı, 2019 yılında yüzde 17,6 oranında artarak 10,6 milyar TL’ye yükseldi.
2019 yılında İSO İkinci 500’de diğer faaliyetlerden olağan gelir ve karlar 13,6 milyar TL iken, diğer faaliyetlerden olağan gider ve zararlar 12,1 milyar TL oldu. Bu iki kalem arasındaki fark alındığında, İSO İkinci 500’ün 1,6 milyar TL üretim faaliyeti dışı gelir elde ettiği görüldü.
Finansman giderleri, sanayi kuruluşlarının karlılıklarında temel belirleyicilerden biri olmayı 2019 yılında da sürdürdü. 2019 yılında yaşanan finansal gelişmeler ile enflasyon ve faiz oranlarında yaşanan düşüşler sonucu İSO İkinci 500’ün finansman maliyetleri önemli ölçüde azaldı.
2018 yılında 10 milyar TL olan finansman giderleri 2019 yılında yüzde 20,1 oranında azalarak 8 milyar TL’ye geriledi. Böylece finansman giderlerinin faaliyet karına oranı 2019 yılında yüzde 52,6’dan yüzde 47,5’e indi. Bu düşüşe rağmen faaliyet karının yarısına yakın kısmının finansman giderlerine ayrıldığı görüldü.
İSO İkinci 500’de özkaynakların toplam aktifler içindeki payı 2018 yılında yüzde 37,6 iken, 2019 yılında artışını sürdürdü ve yüzde 41,3’e yükseldi. Toplam borçların payı ise 2018 yılında yüzde 62,4 iken, 2019 yılında yüzde 58,7’ye geriledi.
Bu durum, 2019 yılında borçlar/özkaynak dengesinin özkaynaklar lehine önemli bir gelişme gösterdiğini ortaya koydu. Böylece 2018 yılından sonra 2019 yılında da borç/özkaynak dengesinde iyileşme yaşandı. 2019 yılında karlarda sağlanan artış ile özkaynakların artırılması ve borçlanmanın daha az tercih edilmesi, İSO İkinci 500’ün mali yapısının iyileşmesine katkı sağladı.
İSO İkinci 500’de 2017 yılında yüzde 50,9 ile oldukça yüksek oranlı artış gösteren mali borçlar, 2018 yılındaki sınırlı artışın ardından 2019 yılında yüzde 1,7 oranında azaldı. Böylece toplam mali borçlar 56,2 milyar TL’den 55,2 milyar TL’ye geriledi. Bu durum, firmaların 2019 yılında mali yapılarındaki iyileşmeye ağırlık verdiği ve ilave borçlanmadan kaçındığı şeklinde yorumlandı.
İSO İkinci 500’de, kısa vadeli mali borçların toplam mali borçlar içindeki payı 2018 yılında yüzde 47,3 iken, bu oran 2019 yılında yüzde 46,7’ye indi. Bu sınırlı düşüşte, mevcut borçların daha uzun vadeler ile yeniden yapılandırılması ve 2018 finansal şokundan sonra kamunun kullandırdığı orta-uzun vadeli destek kredi paketleri etkili oldu.
Sanayi kuruluşları; 2019 yılında orta-uzun vadeli mali borçlanma olanaklarına, bir önceki yıla göre özellikle yılın ikinci yarısında daha rahat erişti. Bu durum, sanayi kuruluşlarının 2019 yılında kısa vadeli mali kaynaklarının bir bölümünü orta vadeli kaynaklar ile değiştirmesini sağladı.
Sanayicilerin son yıllarda makul bir çözüm bulunmasını istedikleri konulardan biri olan KDV alacakları, gerek İSO 500 gerekse İSO İkinci 500 şirketleri için ciddi bir sorun olmayı sürdürüyor. 2019 yılında İSO 500’ün devreden KDV’si bir önceki yıla göre yüzde 1,9 oranında artarak 10,8 milyar TL’ye yükselmişti. Bu yük İSO İkinci 500 için de 2019 yılında yüzde 7,8 oranında artarak 1,9 milyar TL oldu.
Sanayinin içinde bulunduğu yatırım motivasyonunu ortaya koyan önemli bir veri de dönen ve duran varlıklar ilişkisidir. Bu ilişkiye bakıldığında; İSO İkinci 500’de geçen yıl olduğu gibi bu yıl da duran varlıklar aleyhine olan bozulmanın sürdüğü görüldü. Dönen varlıkların payı yüzde 61,5’ten yüzde 63,6’ya yükselirken, duran varlıkların payı yüzde 38,5’ten yüzde 36,4’e geriledi.
2019 yılında İSO İkinci 500 içerisinde kar eden kuruluş sayısı önemli ölçüde artarak 393’ten 430’a yükselirken, zarar eden kuruluş sayısı ise 107’den 70’e geriledi. Böylece kar eden kuruluş sayısı yeniden 400 sayısının üzerine çıktı.
Aynı yılda FAVÖK’e göre kar eden kuruluş sayısı 482 olarak gerçekleşirken, zarar eden kuruluş sayısı ise 18 oldu. Bu durum, 2019’da sanayi kuruluşlarının mali yapılarını iyileştirmeye ve karlılıklarını artırmaya odaklandıkları şeklinde yorumlandı.
İSO İkinci 500’ün istihdam verileri, sanayi sektörünün, istihdam ve nitelikli insan kaynakları için önemli alanlardan birini oluşturmayı sürdürdüğünü gösterdi. 2019 yılında İSO İkinci 500’de istihdam yüzde 4,1, ödenen maaş ve ücretler ise yüzde 25,8 oranında arttı. Bu oranlar 2019 yılındaki zorlu koşullara rağmen İSO İkinci 500’ün istihdama katkısını sürdürdüğünü ortaya koydu.
2019 yılında İSO İkinci 500’de yabancı sermaye paylı kuruluşların sayısı beş yıl aradan sonra ilk kez arttı. 2014 yılında 71 olan kuruluş sayısı izleyen dört yıl boyunca gerilemiş ve 2018 yılında 59 olarak gerçekleşmişti. 2019 yılında ise İSO İkinci 500’de yabancı sermaye paylı kuruluşların sayısı 5 adet arttı ve 64’e yükseldi.
İSO İkinci 500’de halka açık kuruluşlar sayısına bakıldığında; 2017’de 35 olan bu sayının, 2018’de 37, 2019’da 35 ile yatay seyrettiği görüldü.
Halka açık kuruluşların sayısının sınırlı olması, sanayi sektörü ve sermaye piyasaları arasındaki bağın kuvvetlendirilmesi gereğini bir kez daha ortaya koydu. Bu durum, sanayi şirketlerinin sermaye piyasalarına açılma ve bu piyasalardan fon sağlama konusunda desteklenmesinin oldukça önemli olduğuna işaret etti.
2019 yılı İSO İkinci 500 sıralamasında üretimden satışlar büyüklüğüne göre ilk sırayı “Panasonic Life Solutions” aldı. 482 milyon 130 bin lira ile birinciliğe oturan bu kuruluş, 2018 yılında İSO 500’de 490. sıradaydı. İkinci sırada ise 482 milyon 54 bin lira ile “Kervan Gıda” yer aldı. Kervan Gıda, 2018 İSO İkinci 500 sıralamasının 18’incisiydi. Üretimden satışlara göre üçüncü kuruluş ise 481 milyon 440 lira ile “AKA Otomotiv” oldu. Bu kuruluş da 2018 yılında İSO 500’ün 463’üncü sırasındaydı.
Kaynak: İSO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.