Şirket ortakları ve yöneticileri, yaptıkları görev karşılığında çeşitli şekillerde gelir elde edebilirler. Bu gelirlerden biri de huzur hakkıdır. Türkiye’de huzur hakkı, şirket yönetiminde bulunan kişilere sunulan bir ücret türü olup, hukuki ve vergisel yönleriyle önemli bir konudur.
Huzur Hakkı Nedir?
Huzur hakkı, anonim ve limited şirketlerde yönetim kurulu üyelerine veya şirket yöneticilerine, şirketi yönetme sorumlulukları ve toplantılara katılım karşılığında ödenen ücrettir. Şirketin genel kurulunda alınan karara bağlı olarak huzur hakkı belirlenir ve yöneticilere düzenli ya da belirli dönemlerde ödenir.
Huzur hakkı ile ilgili Türk Ticaret Kanunu’nun 394’üncü maddesinde “Yönetim kurulu üyelerine, tutarı esas sözleşmeyle veya genel kurul kararıyla belirlenmiş olmak şartıyla huzur hakkı, ücret, ikramiye, prim veya yıllık kardan pay ödenebilir.’’
Huzur Hakkı Nasıl Belirlenir?
Huzur hakkı, şirket ana sözleşmesi veya genel kurul kararları doğrultusunda belirlenir. Özellikle anonim şirketlerde, yönetim kurulu üyelerine ödenecek huzur hakkı, şirket genel kurulunun yetkisindedir. Limited şirketlerde ise ortaklar kurulu kararıyla belirlenebilir.
Şirketin mali durumu, yöneticilerin sorumlulukları ve piyasa koşulları göz önüne alınarak huzur hakkı tutarı belirlenir. Bu tutarın belirlenmesinde genellikle şu hususlar dikkate alınır:
-Şirketin büyüklüğü ve gelir durumu
-Yöneticilerin görev ve sorumlulukları
-Piyasa koşulları ve benzer şirketlerdeki uygulamalar
Huzur Hakkının Vergilendirilmesi
Huzur hakkı, Gelir Vergisi Kanunu kapsamında ücret geliri olarak değerlendirilir ve şu şekilde vergilendirilir:
-Gelir Vergisi Stopajı: Huzur hakkı ödemeleri, ücret niteliğinde olduğu için gelir vergisine tabidir. Vergi dilimine göre %15’ten başlayarak kademeli olarak artan oranlarda stopaj uygulanır. (Gelir Vergisi Kanunu madde 61)
–Asgari Ücret Gelir Vergisi İstisnası: Huzur hakkı ödemeleri, ücret niteliğinde olduğu için asgari ücrete isabet eden gelir vergisi istisnası huzur hakkı ödemeleri için de uygulanır
-Damga Vergisi: Huzur hakkı ödemeleri damga vergisine tabidir. asgari ücrete isabet eden damga vergisi istisnası huzur hakkı ödemeleri için de uygulanır.
-SGK Primi: Şirket ortağı/pay sahibi ve aynı zamanda yöneticisi olan kişilere şirketin SGK bildirgesi kapsamında sigortalı sayılmadığından bu kişilere ödenen huzur haklarından SGK ve işsizlik sigortası primi kesilmez. Ancak, ortak olmayıp sadece aktif olarak şirketin yönetiminde bulunan yöneticiler için ödemenin tütüne göre SGK primi hesaplanabilir.
Şirketler İçin Huzur Hakkının Avantajları
Huzur hakkı ödemeleri, şirketler açısından gider olarak kaydedilebilir, dolayısıyla vergisel avantaj sağlar. Ayrıca şu avantajları bulunmaktadır:
-Vergisel Optimizasyon: Yönetim kurulu üyelerine ödenecek huzur hakkı, şirketin kurumlar vergisi yükünü azaltabilir.
-Resmi ve Şeffaf Ödeme Yöntemi: Yönetim kurulu üyelerinin aldığı ücretlerin resmileştirilmesi ve kayıt altında tutulması sağlanır.
-Yönetici Motivasyonu: Yöneticilerin görevlerini yerine getirmeleri için ek bir gelir teşvik edici olabilir.
Sonuç
Huzur hakkı, şirketlerin yönetim kurulu üyelerine ve yöneticilerine sunabileceği yasal bir ücretlendirme yöntemidir. Hem şirket açısından gider yazılabilir olması hem de yöneticilere ek gelir sağlaması nedeniyle yaygın olarak kullanılmaktadır. Ancak, huzur hakkı ödemelerinin şirket içi kararlarla resmi olarak belirlenmesi ve vergisel yükümlülüklerin eksiksiz yerine getirilmesi gerekmektedir.
Bu konuda en doğru uygulamayı sağlamak için mali müşavir ve hukuk danışmanları ile çalışılması önerilir. Şirketinizde huzur hakkı uygulaması yapmayı düşünüyorsanız, güncel yasal mevzuatı göz önünde bulundurarak planlama yapmanız önemlidir.
T.C. GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı Gelir Kanunları Gelir Ve Kurumlar Vergileri Grup Müdürlüğü |
|
|
|
|||
Sayı |
: |
E-62030549-120- 17.07.2024 |
|
|
Konu |
: |
Şirket yönetim kurulu üyesine ödenen huzur hakkının kurum kazancının tespitinde gider olarak indirilip indirilemeyeceği |
|
|
İlgi (.)’de kayıtlı özelge talep formunda; tek ortaklı anonim şirket olarak kurulan Şirketinizin yönetim kurulu başkanı ve üyesi olan ortağına aylık … TL huzur hakkı ve … TL tutarında yemek kartı verdiği belirtilerek, yapılan ödemelerin kurum kazancının tespitinde gider olarak dikkate alınıp alınmayacağı ve verilen yemek bedelinin gelir vergisinden istisna olup olmayacağı hususlarında Başkanlığımızdan görüş talep edilmektedir.
5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 6 ncı maddesinin birinci fıkrasında; kurumlar vergisinin mükelleflerin bir hesap dönemi içerisinde elde ettikleri safi kurum kazancı üzerinden hesaplanacağı, ikinci fıkrasında ise safi kurum kazancının tespitinde, Gelir Vergisi Kanununun ticari kazanç hakkındaki hükümlerinin uygulanacağı hüküm altına alınmıştır.
193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun ticari kazanca ilişkin hükümleri 37 nci ve müteakip maddelerde yer almakta olup, aynı Kanunun 38 inci maddesinde; “Bilanço esasına göre ticari kazanç, teşebbüsdeki öz sermayenin hesap dönemi sonunda ve başındaki değerleri arasındaki müsbet farktır. Bu dönem zarfında sahip veya sahiplerce:
1. İşletmeye ilave olunan değerler bu farktan indirilir;
2. İşletmeden çekilen değerler ise farka ilave olunur.
Ticari kazancın bu suretle tespit edilmesi sırasında, Vergi Usul Kanununun değerlemeye ait hükümleri ile bu kanunun 40 ve 41 inci maddeleri hükümlerine uyulur.” hükmüne yer verilmiştir.
Aynı Kanunun 40 ıncı maddesinin birinci fıkrasında, safi kazancın tespitinde indirilebilecek giderler sayılmış olup, aynı fıkranın (1) numaralı bendinde de ticari kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için yapılan genel giderlerin safi kazancın tespitinde indirilebileceği hüküm altına alınmıştır.
Diğer taraftan, Gelir Vergisi Kanununun 61 inci maddesinde, “Ücret, işverene tabi ve belirli bir işyerine bağlı olarak çalışanlara hizmet karşılığı verilen para ve ayınlar ile sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaatlerdir.
Ücretin ödenek, tazminat, kasa tazminatı (Mali sorumluluk tazminatı), tahsisat, zam, avans, aidat, huzur hakkı, prim, ikramiye, gider karşılığı veya başka adlar altında ödenmiş olması veya bir ortaklık münasebeti niteliğinde olmamak şartı ile kazancın belli bir yüzdesi şeklinde tayin edilmiş bulunması onun mahiyetini değiştirmez.” hükmü yer almaktadır.
Aynı Kanunun 94 üncü maddesinin birinci fıkrasında, tevkifat yapmakla yükümlü olanlar sayılmış olup, aynı fıkranın (1) numaralı bendinde de hizmet erbabına ödenen ücretler ile 61 inci maddede yazılı olup ücret sayılan ödemelerden (istisnadan faydalananlar hariç), 103 ve104 üncü maddelere göre tevkifat yapılacağı hüküm altına alınmıştır.
Anılan Kanunun 23 üncü maddesinin birinci fıkrasının (8) numaralı bendinde ise, hizmet erbabına işverenlerce yemek verilmek suretiyle sağlanan menfaatlerin (işverenlerce, işyerinde veya müştemilatında yemek verilmeyen durumlarda çalışılan günlere ait bir günlük yemek bedelinin 51 Türk lirasını aşmayan kısmı istisna kapsamındadır. Ödemenin bu tutarı aşması halinde aşan kısım ile bu amaçla sağlanan diğer menfaatler ücret olarak vergilendirilir.) gelir vergidinden istisna olduğu hükmü yer almaktadır.
322 seri no.lu Gelir Vergisi Genel Tebliğinin “Hizmet erbabına yemek verilmek suretiyle sağlanan menfaatlerde istisna uygulaması” başlıklı 3 üncü maddesinde, “(1) Hizmet erbabına nakit ödeme yapılmaksızın yemek verilmek suretiyle sağlanan menfaatlerde;
…
ç) İşverenlerce, işyerinde veya müştemilatında yemek verilmediği ve yemek hizmetinin, yemek kartı ve/veya yemek çeki hizmeti veren işletmelerin yemek kartlarına yükleme yapılmak veya yemek çeki satın alınmak suretiyle verildiği durumlarda, her bir çalışan için çalışılan günlere ait bir günlük yemek bedelinin 51 Türk lirasını (324 seri no.lu Gelir Vergisi Genel Tebliği ile 1/1/2024 tarihinden itibaren 170 TL) aşmayan kısmı,
gelir vergisinden istisna olup bu istisnaların uygulamasına yönelik açıklamalar 26/7/1995 tarihli ve 22355 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Gelir Vergisi Genel Tebliği (Seri No:186)’nde yapılmıştır.” açıklamasına yer verilmiştir.
Bu hüküm ve açıklamalara göre, Şirketiniz tarafından yönetim kurulu başkanı ve üyesi olan ortağa yapılan huzur hakkı ödemeleri ile yemek bedeli ödemelerinin ücret olarak değerlendirilmesi ve huzur hakkı ödemeleri üzerinden gelir vergisi tevkifatı yapılması gerekmektedir. Yemek kartı/çeki verilmek suretiyle sağlanan menfaatin ise yemek bedelinin çalışılan günler için verilmesi ve belirlenen limitin aşılmaması kaydıyla, anılan istisnaya konu edilmesi mümkündür.
Diğer taraftan, Şirketinizce yönetim kurulu başkanı ve üyesi olan ortağa yapılan huzur hakkı ve yemek bedeli ödemelerinin, ücret gideri olarak Gelir Vergisi Kanununun 40’ıncı maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendi uyarınca kurum kazancının tespitinde indirim konusu yapılması mümkündür.
…
Kaynak: TTK, GVK
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.