Ana Sayfa YAZARLAR-YENİ Türk Ticaret Kanunu Madde 198 Kapsamında Bildirim, Tescil ve İlan Yükümlülüğü

Türk Ticaret Kanunu Madde 198 Kapsamında Bildirim, Tescil ve İlan Yükümlülüğü

858
0

Hikmet KASAROĞLU
Avukat
hikmet@kasaroglu.av.tr


I.ŞİRKETLER TOPLULUĞUNA İLİŞKİN GENEL AÇIKLAMALAR

6762 sayılı eski Türk Ticaret Kanunu’nda düzenlenmemesine rağmen uygulamada karşımıza çıkan şirketler topluluğu kavramı 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun (“TTK”) yürürlüğe girmesiyle birlikte düzenleme altına alındı. TTK’nın 195 ila 210. maddeleri arasında yer alan şirketler topluluğuna ilişkin hükümler ile hâkim ve bağlı şirket kavramları gündeme geldi.

Bu kapsamda, TTK madde 195 ışığında; bir ticari şirket, diğer bir ticari şirketin doğrudan veya dolaylı olarak;

  • Oy haklarının çoğunluğuna sahipse veya
  • Yönetim organında karar alabilecek çoğunluğu oluşturacak sayıda üyenin seçimini sağlayabiliyor ise veya
  • Kendi oy hakları yanında, bir sözleşmeye dayanarak, tek başına veya diğer pay sahipleri ya da ortaklarla birlikte, oy haklarının çoğunluğunu oluşturuyorsa,

veya

  • Bir ticari şirket diğer bir ticari şirketi; bir sözleşme gereğince veya başka bir yolla hâkimiyeti altında tutabiliyorsa,

ilk şirket hâkim, diğeri ise bağlı şirkettir. Ayrıca TTK, “bir ticaret şirketinin başka bir ticaret şirketinin paylarının çoğunluğuna veya onu yönetebilecek kararları alabilecek miktarda paylarına sahip bulunması” durumunu hâkimiyetin varlığına karine olarak kabul etmiştir.

İlerleyen hükümlerde ise bu şirketlere yüklenen birtakım hak ve yükümlülükler işlenmiştir. İşte bunlardan birisi de madde 198’de getirilen bildirim, tescil ve ilan yükümlülüğüdür.

II.BİLDİRİM, TESCİL VE İLAN YÜKÜMLÜLÜĞÜ

Bilindiği üzere, limited şirketlerde TTK uyarınca payların devri noter tasdikli pay devri sözleşmesi doğrultusunda gerçekleşmekte olup, bu devir genel kurulun onayına ve tescile tabidir. Anonim şirketlerde ise payların devri için tescil şartı olmadığı gibi payların devrine ilişkin sözleşme ile veya ilmühaber çıkarılmış ise bunların ciro edilmesi ve zilyetliğinin devralana geçirilmesi suretiyle pay devri gerçekleştirilebilir. TTK m. 198, anonim şirketlerde pay devri açısından istisnai hükümler içermekte ve maddede sayılan durumlarda bildirim, tescil ve ilan yükümlülüğü getirmektedir. İlgili maddenin metni şu şekildedir:

(1) Bir teşebbüs, bir sermaye şirketinin sermayesinin, doğrudan veya dolaylı olarak, yüzde beşini, onunu, yirmisini, yirmi beşini, otuz üçünü, ellisini, altmış yedisini veya yüzde yüzünü temsil eden miktarda paylarına sahip olduğu veya payları bu yüzdelerin altına düştüğü takdirde; teşebbüs, durumu söz konusu işlemlerin tamamlanmasını izleyen on gün içinde, sermaye şirketine ve bu Kanun ile diğer kanunlarda gösterilen yetkili makamlara bildirir. Payların yukarıda belirtilen oranlarda kazanılması veya elden çıkarılması, yıllık faaliyet ve denetleme raporlarında ayrı bir başlık altında açıklanır ve sermaye şirketinin internet sitesinde ilan edilir. Payların yüzdelerinin hesaplanmasında 196ncı madde uygulanır. Teşebbüsün ve sermaye şirketinin yönetim kurulu üyeleriyle yöneticileri de, kendilerinin, eşlerinin, velayetleri altındaki çocuklarının ve bunların, sermayelerinin en az yüzde yirmisine sahip bulundukları ticaret şirketlerinin o sermaye şirketindeki payları ile ilgili olarak bildirimde bulunurlar. Bildirimler yazılı şekilde yapılır, ticaret siciline tescil ve ilan olunur.

(2) Birinci fıkrada öngörülen bildirim ile tescil ve ilan yükümlülüğü yerine getirilmediği sürece, ilgili paylara ait oy hakkı dâhil, diğer haklar donar. Bildirim yükümlülüğünün yerine getirilmemesine dair diğer hukuki sonuçlara ilişkin hükümler saklıdır.

(3) Hâkimiyet sözleşmesinin geçerli olabilmesi için bu sözleşmenin ticaret siciline tescil ve ilanı şarttır. Sözleşmenin geçersizliği, bu Kanun ile diğer kanunlardaki şirketler topluluğuna dair yükümlülüklere ve sorumluluklara ilişkin hükümlerinin uygulanmasına engel olmaz.

Hükmün amacı, madde gerekçesinde de belirtildiği üzere katılma ilişkilerinin ve özellikle karşılıklı katılmaların açıklanması olup bu yolla kamunun aydınlatılması ve şeffaflığın sağlanmasıdır.

a.Teşebbüsler Açısından

Teşebbüsler açısından bildirim yükümlülüğü, bir teşebbüsün sermaye şirketindeki paylarının TTK m. 198’de belirtilen oranları geçecek şekilde artması veya azalması halinde doğar. Burada sadece aşılan miktarın değil ulaşılan yüzdenin de bildirilmesi gerekmektedir. Payların hesaplanmasında ise TTK m. 196’nın uygulanacağı belirtilmiştir. Paylardaki artışın veya azalmanın sebebinin bildirim yükümlülüğüne bir etkisi yoktur.

Bildirim ve tescil yükümlülüğü ticaret şirketine değil teşebbüse yüklenmiş olup bildirim yetkili makamlara (BDDK, Hazine Müsteşarlığı, Rekabet Kurumu, SPK, EPDK vb.) ve ilgili sermaye şirketine yazılı olarak yapılacaktır. Burada “teşebbüs” kavramının üzerinde durmakta fayda vardır. Maddede teşebbüs kavramı bilinçli olarak kullanılmıştır. Teşebbüs, sadece pay sahibi sermaye şirketlerini değil tüzel kişiliği bulunmayan ancak ekonomik bakımdan bir bütün teşkil ederek bağımsız karar verebilen topluluk birimlerini veya oluşumlarını kapsayan bir kavramdır.

Teşebbüs kavramı geniş yorumlanmakta olup tanımı TTK kapsamında bulunmamaktadır. Bu anlamda 4054 sayılı kanundaki teşebbüs tanımı ile doktrin bizlere ışık tutmaktadır. Kanun’un geniş yorumu bütün topluluk birimlerini kapsayarak şeffaflık açısından yarar sağlasa da yorumlama açısında uygulamada zaman zaman aşırıya kaçıldığı ve gerçek kişi pay sahiplerinin de bu yükümlülük altında bulunduğuna dair fikirlere yol açtığı görülmektedir. Belirtmekte fayda var ki, teşebbüs kavramı şirketler topluluğu hukuku içerisinde yorumlanmalıdır.

Bildirimi yapmakla yükümlü kişiler, teşebbüslerin yönetim organları (anonim şirketlerde yönetim kurulu, limited şirketlerde müdürler veya müdürler kurulu, aile vakfında vakfın yönetim organı gibi) ve eğer tüzel kişiliği bulunmuyorsa o teşebbüsü oluşturan (örneğin miras ortaklığı) tüm gerçek kişilerdir.

Bildirimin süresi 10 gündür. Bu bildirimin 10 gün içinde yapılmamasının başlıca sonucu ise pay sahipliğine ilişkin hakların (oy hakkı, imtiyazlar vb.) donmasıdır. Pay sahipliğine ilişkin hakların donması bu noktada önemli olup bildirim yükümlülüğünü yerine getirilmemesi halinde; örneğin, oy hakkının geçersiz olması ve genel kurulda karar alma nisabının sağlanamaması nedeniyle bildirim yükümlülüğü yerine getirilmeden alınan genel kurul kararlarının iptali gibi durumlarla karşılaşılması mümkündür. Bildirim, tescil ve ilan yükümlülüğünün yerine getirilmesi ile birlikte pay sahipliğine ilişkin haklar üzerindeki donma sona erer. Bildirim yükümlülüğünün yerine getirilmemesine dair diğer hukuki sonuçlara ilişkin hükümler saklı tutulmuştur.

Bildirim yükümlülüğünün yanı sıra, payların maddede belirtilen oranları geçecek şekilde iktisap edilmesi veya elden çıkması durumunun, yıllık faaliyet ve denetleme raporlarında ayrı bir başlık altında açıklanması ve şirketin internet sitesinde ilan edilmesi öngörülmüştür. İnternet sitesinde ilan etme yükümlülüğü mevcut olmakla birlikte bu yükümlülüğün yerine getirilmemesi halinde paylara ilişkin haklar donmaz. Ancak, TTK m. 562/2 ve m. 1524/2 uyarınca birtakım yaptırımların uygulanması söz konusu olabilir.

Bildirimin gerçekleştirilmesiyle birlikte, bildirilen değişiklikler ticaret sicilinde tescil ve Ticaret Sicil Gazetesi’nde ilan edilecektir.

b.Teşebbüsün ve Sermaye Şirketinin Yönetim Kurulu Üyeleriyle Yöneticilerin Bildirim Yükümlülüğü

maddede ayrıca, teşebbüsün veya sermaye şirketinin yönetim kurulu üyeleri ve yöneticilerinin kendileri veya birinci dereceden akrabalarının iktisap ettikleri paylar açısından da bildirim yükümlülüğü getirilerek şeffaflık artırılmak istenmiş ve kanunun dolanılması ile muvazaalı işlemler önlenmeye çalışılmıştır.

c.Hâkimiyet Sözleşmelerinin Geçerliliği Açısından

maddenin üçüncü fıkrasında ise, hâkimiyet sözleşmelerine ilişkin bir geçerlilik şartı getirilmiştir. Buna göre, hâkimiyet sözleşmelerinin geçerli olabilmesi için de Ticaret Sicili’nde tescil ve Ticaret Sicil Gazetesi’nde ilan edilmesi gerekmektedir. Ancak hüküm uyarınca, sözleşmenin geçersizliği, TTK ile diğer kanunlardaki şirketler topluluğuna dair yükümlülüklere ve sorumluluklara ilişkin hükümlerinin uygulanmasına engel değildir.

III.SONUÇ

Şirketler Topluluğuna ilişkin hükümler içerisinde getirilen bildirim, tescil ve ilan yükümlülüğü TTK’nın anonim şirketlerin pay devirlerine ilişkin hükümlerine istisna getirerek sermaye şirketlerinde hâkim teşebbüslere ait paylarının iktisabı veya eksilmesi halinde bildirim, tescil ve ilan yükümlülüğünü getirmektedir. Bu bildirimin yapılmaması halinde pay sahipliğine ilişkin haklar donarken bildirimin yapılmasıyla haklar üzerindeki bu donma sona ermektedir. Kanun, ilgili hükümde teşebbüs kavramını kullanarak hâkimiyetin kapsamını geniş tutmuştur. Ancak bu durumun yorumlanması sırasında, anonim şirketlere ilişkin bütün pay iktisapları için bu yükümlülüğü aramamak gerekmektedir.

Makalelerin tamamına http://www.kasaroglu.av.tr/tr/27985/Yayinlar adresinden ulaşabilirsiniz.


Kaynak: İşbu içerik, Avukat Hikmet KASAROĞLU’nun özel izni ile yayınlanmıştır. Yazının tüm hakları ve sorumluluğu yazara aittir.
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


YAZARIN DİĞER YAZILARI

Yeni Tip Koronavirüs Salgını Nedeniyle Sözleşmelerin Uyarlanması Mümkün müdür?
Uluslararası Sözleşmelerde Mücbir Sebep Maddelerinin Gözden Geçirilmesi Gerekli Midir?
Türk Hukukunda Yabancı Para Alacaklarının Tahsilinden Doğan Uyuşmazlıklarda Nelere Dikkat Edilmelidir?
Önceki İçerikForklift ve iş makinası hizmetleri KDV tevkifatı kapsamında mıdır?
Sonraki İçerikTemizlik hizmetlerinde KDV oranı nedir?

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz