Ana Sayfa Vergi Tiner Üretirsek ÖTV mükellefi olur muyuz?

Tiner Üretirsek ÖTV mükellefi olur muyuz?

977
0

Hammadesini tedarikçilerden ÖTV’sini ödeyerek tedarik edip Boya üreten şirketimiz, hammadelerini tedarik edip selülezik tiner de üretmeye başlayacaktır. Üreteceğimiz tinerin satışı için ÖTV mükellefiyeti açtırmalı mıyız? ÖTVkapsamına giriyor mu?

Tiner ÖTV tabi bir ürün olduğu için ÖTV mükellefi olmanız gerekir.

 

Ötv mükellefi olan madeni yağ sektöründe iştigal eden imalatçı firmayız. Firmamız baz yağ alarak (ÖTV’ye tabii) madeni yağ üretmektedir. Ürettiği madeni yağı 3065’li olarak (İhraç Kayıtlı) satış veya madeni yağı direkt yurtdışına ihracat olarak satmaktadır. 3065’li satışta ve direk yapılan madeni yağ ihracatlarında ÖTV iadesi alabiliyor muyuz?

ÖTV’li satışlar için 3065’li satış kavramı kullanılmaz.

3065 Sayılı KDV kanununa göre satışlar ve teslimler ÖTV’li satışlar ile ilgisi olmaz.

ÖTV tabi malların ihracatında da kanun 5. maddesine göre istisna uygulanır ve ÖTV ödenerek satın alınan malların herhangi bir işlem görmeden, olduğu gibi (aynen) ihraç edilmesi halinde, bu mallar için yüklenilen ÖTV iade edilir.

 

ÖTV’nin mükellefi kimlerdir?

ÖTV Kanununa ekli (I),  (III) ve (IV) sayılı listelerdeki mallar ile (II) sayılı listedeki mallardan  kayıt ve tescile tabi olmayanları imal, inşa veya ithal edenler ile bu malların  müzayede yoluyla satışını gerçekleştirenler, (II) sayılı listedeki  mallardan, kayıt ve tescile tabi olanlar için; motorlu araç ticareti yapanlar,  kullanmak üzere ithal edenler veya müzayede yoluyla satışını gerçekleştirenler.

 

ÖTV’de tecil terkin uygulaması nasıldır?

ÖTV Kanununda yer alan tecil-terkin uygulamaları bu Kanunun 8/1 ve 8/2 inci maddesinde düzenlenmiştir.

ÖTV Kanununun 8/1 inci maddesine göre, bu Kanuna ekli (I) sayılı listenin (B) cetvelindeki malların; (I) sayılı listeye dahil olmayan malların imalinde kullanılmak üzere mükellefler tarafından tesliminde tarh ve tahakkuk ettirilen özel tüketim vergisinin Bakanlar Kurulu tarafından belirlenecek kısmı, teminat alınmak suretiyle tecil olunur. Söz konusu malların tecil tarihini takip eden ay başından itibaren on iki ay içerisinde (I) sayılı listeye dahil olmayan malların imalinde kullanılması halinde tecil olunan vergi terkin edilir. Bu hükümlere uyulmaması halinde, bu malların tecil-terkin işlemi dışındaki amaçlarla tesliminde tarh edilmesi gereken vergi tutarından, daha önce tahsil edilen verginin mahsubundan sonra kalan tutar, vade tarihinden itibaren 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 51 inci maddesinde belirlenen gecikme zammı ile birlikte alıcıdan tahsil edilir. Ancak, tecil edilen verginin 213 sayılı Vergi Usul Kanununda belirtilen mücbir sebepler  dolayısıyla terkin edilememesi halinde bu vergi, tecil edildiği tarihten  itibaren 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 48 inci  maddesine göre ilgili dönemler için geçerli tecil faizi ile birlikte alıcıdan  tahsil edilir.

Diğer yandan ÖTV Kanununa ekli (I) sayılı listenin (B)  cetvelindeki vergi tutarları uygulanarak teslim edilen malların, imalatçılar  tarafından imalatta kullanılmaları halinde vergi tutarlarının indirimli  uygulanmasına yönelik 9/10/2012 tarihli ve 28436 sayılı Resmi Gazete’de  yayımlanarak yürürlüğe giren 8/10/2012 tarihli ve 2012/3792 sayılı Bakanlar  Kurulu Kararının 4 üncü maddesi ile (I) sayılı listenin (B) cetvelindeki  malların; aynı Kanunun 8/1 inci maddesi uyarınca (I) sayılı listeye dahil  olmayan malların imalinde kullanılmak üzere mükellefler tarafından tesliminde  tarh ve tahakkuk ettirilen ÖTV’nin tecil edilecek kısmı sıfır olarak  belirlendiğinden, bu Kararnamenin yürürlüğe girdiği tarih olan 9/10/2012 tarihi  itibariyle tecil-terkin uygulaması fiilen sona ermiş bulunmaktadır.

ÖTV Kanununun 8/2 inci  maddesine göre, ihraç edilmek kaydıyla ihracatçılara teslim edilen mallara ait  özel tüketim vergisi, mükelleflerce ihracatçılardan tahsil edilmemesi şartıyla,  bu mükelleflerin talebi üzerine vergi dairesince tarh ve tahakkuk ettirilerek  tecil olunur. Söz konusu malların ihracatçıya teslim tarihini takip eden ay  başından itibaren üç ay içerisinde ihraç edilmesi halinde tecil olunan vergi  terkin edilir. İhracatın yukarıdaki şartlara uygun olarak gerçekleştirilmemesi  halinde, tecil olunan vergi vade tarihinden itibaren 6183 sayılı Amme  Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 51 inci maddesine göre belirlenen  gecikme zammı ile birlikte tahsil olunur. Ancak, ihraç edilmek şartıyla teslim  edilen malların 213 sayılı Vergi Usul Kanununda belirtilen mücbir sebepler  nedeniyle ihraç edilememesi halinde, tecil edilen vergi, tecil edildiği  tarihten itibaren 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun  48 inci maddesine göre ilgili dönemler için geçerli tecil faizi ile birlikte  tahsil edilir.

 

ÖTV’de vergilendirme dönemleri nasıldır?

Vergilendirme dönemi;

– (I) sayılı listedeki  mallar için, her ayın ilk on beş günü birinci dönem, kalan günler ise ikinci  dönem olarak belirlenmiştir.

– (II) sayılı listedeki  mallardan kayıt ve tescile tabi olanlarda vergilendirme dönemi olmayıp, ilk  iktisapla ilgili işlemlerin tamamlanmasından önce verginin beyanı ve ödenmesi  esastır.

– (II) sayılı listedeki  mallardan kayıt ve tescile tabi olmayanlar ile (III) ile (IV) sayılı  listelerdeki mallar için, faaliyette bulunulan takvim yılının birer aylık  dönemleridir.

 

Engellinin vefat etmesi durumunda ÖTV istisnası kapsamında iktisap edilen taşıtın veraset yoluyla intikalinde ÖTV aranır mı?

ÖTV Kanununa göre, ilk iktisabında istisna uygulanan kayıt ve tescile tabi taşıtların, veraset yoluyla intikallerinde ÖTV aranmaz. Dolayısıyla, taşıtın veraset yoluyla intikaline bağlı olarak müştereken bütün mirasçılar adına kayıt ve tescil edilmesi halinde, bu intikal işlemi nedeniyle ÖTV uygulanmaz.

Ancak, muristen mirasçılara sadece bir taşıtın intikal etmiş olması, başka bir mal ve/veya hakkın intikal etmemiş olması halinde, taşıtın miras hisselerinin tek bir mirasçıya devredilmesi, devralan mirasçı açısından (kendi miras hissesine karşılık gelen kısmı hariç olmak üzere) “veraset yoluyla intikal” olarak değerlendirilmez.

Muristen mirasçılara intikal etmiş olan terekede söz konusu taşıtın yanı sıra başkaca mal ve/veya hakkın da bulunması halinde ise diğer mirasçıların, lehine taşıt üzerindeki mülkiyet hakkından ivazsız olarak feragatini gösteren belgenin ibrazı şartıyla istisnadan yararlanılmış olan taşıtın lehine feragat edilen mirasçıya intikali, “veraset yoluyla intikal” olarak değerlendirilir. Bununla birlikte, terekede yer alan diğer mal ve/veya hakların değerinin taşıtın değeri ile mütenasip olması gerekmektedir.

 


Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


Önceki İçerik2020 Ocak Ayının 1’i ila 7’si arasında gelen ve 5 Bin TL üstü olan kağıt faturaları işleyebilir miyiz?
Sonraki İçerikÖTV iadesi işlemlerinde hizmet bedeli nedir?

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz