Ana Sayfa Muhasebe Tecilli Alacaklar için yapılandırma koşulları ve örnek hesaplama tablosu

    Tecilli Alacaklar için yapılandırma koşulları ve örnek hesaplama tablosu

    7256 Sayılı Kanun kapsamına giren alacakların, Kanunun yayımı tarihinden önce 6183 sayılı Kanun ve diğer kanunlar uyarınca tecil edilmiş ve tecil şartlarına uygun ödeniyor olması hâlinde borçlular, Kanunun yayımı tarihi itibarıyla ödeme süresi geçmemiş olan taksit tutarları için Kanun hükümlerinden yararlanabileceklerdir.

    642
    0

    Tecilli Alacaklar

    7256 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin dokuzuncu fıkrasının (a) bendinde “a) 6183 sayılı Kanun ve diğer kanunlar uyarınca tecil edilip de tecil şartlarına uygun olarak ödenmekte olanlarından, kalan taksit tutarları için borçlular, talep etmeleri hâlinde bu Kanun hükümlerinden yararlanabilirler. Bu takdirde tecil şartlarına uygun olarak ödenen taksit tutarları için tecil hükümleri geçerli sayılır. Bu şekilde ödenmiş taksit tutarlarına tecil tarihi ile ödeme tarihi arasında geçen süre için sadece ilgili kanunda öngörülen faiz uygulanır. Kalan taksit tutarları vadesinde ödenmemiş alacak kabul edilir ve bu alacaklar hakkında bu Kanun hükümleri uygulanır.” hükmü yer almaktadır.

    Bu hüküm uyarınca, Kanun kapsamına giren alacakların, Kanunun yayımı tarihinden önce 6183 sayılı Kanun ve diğer kanunlar uyarınca tecil edilmiş ve tecil şartlarına uygun ödeniyor olması hâlinde borçlular, Kanunun yayımı tarihi itibarıyla ödeme süresi geçmemiş olan taksit tutarları için Kanun hükümlerinden yararlanabileceklerdir.

    Bu takdirde, tecil şartlarına uygun olarak ödenen taksit tutarları için tecil hükümleri geçerli sayılacaktır. Bu şekilde ödenmiş taksit tutarlarına tecil tarihi ile ödeme tarihi arasında geçen süre için ilgili kanunun öngördüğü faiz uygulanmış ve tahsil edilmiş olduğundan, ödenmiş kısım ile ilgili herhangi bir işlem yapılmayacaktır. Kalan taksit tutarları vadesinde kısmen veya tamamen ödenmemiş alacak kabul edilerek Kanunun 2 nci maddesi hükümleri uygulanacaktır.

    İlgili kanunlara göre tecil edilmesine rağmen alacağın varlığına ilişkin mahkemelerde ihtilafın devam ediyor olması, dolayısıyla alacağın kesinleşmemiş bulunması durumunda bu alacağın Kanun kapsamında yapılandırılması mümkün olmayacaktır.

    Ayrıca, Kanunun 3 üncü maddesinin onbeşinci fıkrasında, bu Kanunun yayımı tarihinden önce tahsil edilmiş olan tutarlar ile bu maddenin dokuzuncu fıkrasının (a) bendi kapsamında olan tecile ilişkin olarak 6183 sayılı Kanun veya diğer kanunlar uyarınca ödenen faizlerin bu Kanun hükümlerine dayanılarak red ve iadesinin yapılmayacağı hüküm altına alınmıştır.

    Bu nedenle, Kanun hükümlerinden yararlanılarak ödenmek istenmesi hâlinde, Kanunun yayımlandığı 17/11/2020 tarihinden önce taksit tutarları ile birlikte ödenen tecil faizleri red ve iade edilmeyecektir.

    Bu durumdaki alacaklar için Kanundan yararlanılmak istenilmesi hâlinde ödenmemiş alacak aslına uygulanmış olan fer’i alacaklar yerine, vade tarihinden Kanunun yayımı tarihine kadar Yİ-ÜFE tutarı hesaplanacaktır. Alacak aslı ile Yİ-ÜFE tutarı toplanarak yapılandırılan alacak tutarının Kanunda öngörülen süre ve şekilde ödenmesi hâlinde alacak asıllarıyla ilgili fer’i alacaklar ile asla bağlı vergi cezaları ve bu cezalara ilişkin gecikme zamlarının tahsilinden vazgeçilecektir.

    6183 sayılı Kanunun 48 inci maddesi ile diğer kanunlar gereğince tecil edilen alacağın gecikme zammı, gecikme faizi ve/veya vergi cezasından ibaret olması hâlinde, bu Tebliğin (II/B-4 ila 6) bölümlerinde yapılan açıklamalar çerçevesinde ödenecek Yİ-ÜFE tutarı tespit edilerek Kanun hükmünden yararlanılacaktır. Bu takdirde de Kanunun yayımı tarihinden önce ödenmiş tecil faizlerinin red ve iadesi yapılmayacaktır.

    Örnek 13- Mükellef tarafından 26/9/2019 tarihinde ödenmesi gereken 70.000,00 TL gelir (stopaj) vergisi zamanında ödenmemiştir. 7/5/2020 tarihinde vergi dairesine başvurularak toplam borç için tecil talebinde bulunulmuştur.

    Vergi dairesi mükellefin gecikme zammı dâhil 79.683,80 TL borcu olduğunu tespit etmiş ve bu tutarın, ilk taksit Mayıs/2020 ayından başlamak ve 14 ayda 14 eşit taksitte ödenmek üzere tecilini uygun görmüştür.

    Aylık Taksit Tutarı: 79.683,80 / 14 = 5.691,70 TL’dir.

    Mükellef ilk altı taksitini zamanında ödemiş, 27/11/2020 tarihinde Kanundan yararlanmak için bağlı olduğu vergi dairesine başvuruda bulunmuştur. İlk altı taksit ile birlikte toplam 1.434,78 TL tecil faizi ödenmiştir.

    Bu örnekte, vergi dairesi öncelikle kalan borç tutarından ne kadarının vergi aslı, ne kadarının da gecikme zammı olduğunu tespit edecektir. Örnek olayda;

    Ödenen Borç Tutarı = Aylık Taksit Tutarı x Ay Sayısı
    = 5.691,70 x 6
    = 34.150,20 TL

    Ödenen tutardan vergi aslına isabet eden tutar, aşağıdaki formüle göre tespit edilecektir.

    Vergi aslına isabet eden tutar = Ödenen Tutar x Vergi Aslı Tutarı

    Toplam Borç Tutarı

    Vergi aslına isabet eden tutar = 34.150,20 x 70.000,00

    79.683,80

    = 30.000,00 TL’dir.
    Kalan vergi aslı tutarı = 70.000,00 – 30.000,00 = 40.000,00 TL’dir.

    Bu durumda, tecil şartlarına uygun olarak ödenen taksit tutarları için tecil hükümleri geçerli sayılacaktır. Kalan 8 taksit tutarının toplamı 45.533,60 TL olup, bunun 40.000,00 TL’si vergi aslı, 5.533,60 TL’si gecikme zammıdır. Vergi aslından kalan tutara, gecikme zammı yerine vade tarihinden Kanunun yayımı tarihine kadar hesaplanacak 1.918,28 TL Yİ-ÜFE tutarı ile vergi aslı toplanarak ödenecek toplam tutar bulunacaktır.

    Kanun hükmüne göre ödenmesi gereken vergi aslı ve Yİ-ÜFE tutarının, Kanunda öngörülen süre ve şekilde ödenmesi hâlinde 40.000,00 TL vergi aslına Kanunun yayımı tarihine kadar hesaplanan 9.608,56 TL gecikme zammının tahsilinden vazgeçilecektir. Bununla birlikte, tecil kapsamında ilk altı taksit tutarı ile birlikte Kanunun yayımı tarihinden önce tahsil edilen 1.434,78 TL tecil faizi red ve iade edilmeyecektir.

     


    Kaynak: 7256 Sayılı Kanun 1 no.lu Tebliğ
    Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


    Önceki İçerik6111, 7103 ve 7252 Kanun Numaralı Teşviklerden Yararlanma Süresi Uzatıldı
    Sonraki İçerikDemirbaş satışlarında hangi hesaplar kullanılır? Demirbaş satışları KDV beyannamesinin kümülatif satış tutarına dahil edilmeli midir?

    CEVAP VER

    Lütfen yorumunuzu giriniz!
    Lütfen isminizi buraya giriniz