Şirketin sermayesi 4.500.000,00 TL’dir. Tasfiye sonu alacaklar alındı, borçlar ödendi, duran varlıklar satıldı. Bunun neticesinde bankada 5.000.000,00 TL para kaldı. Bu para ortaklara hisseleri oranında verilir ise vergisel olarak nasıl olmalıdır?
Sermaye dışındaki tutar (500.000 TL) tasfiye karıdır.
KV tabi tutulur ortaklara dağıtılır % 15 GV stopajı yapılır.
Hasılat esaslı vergilendirmeye tabi özel halk otobüsü mükellefim, elde ettiği KDV dahil hasılatının % 10 gelir matrahı olarak bu matrahtan da %15 gelir vergisi hesaplaması yapıyorum. Fakat bankalar mali verileri istediği zaman gelir tablosundaki maliyetler vs. birbirinin tutmuyor diye bankacı dönüş yapmaktadır. Bununla ilgili ne yapmam gerekir?
Bu konuda yapılacak iş; Bankacıya Vergi kanunları okumasını öneriniz.
(GVK Md.113 ve 309 seri Nolu GVK Gn.Tb.)
Sermayeye Eklenen Önceki Yıllar Kar Paylarının Tasfiye Sonucunda Dağıtılması Halinde Stopaj Yapılmaması Gerektiğine İlişkin Danıştay Kararı
TÜRMOB
Mevzuat Sirküleri 31.08.2020/174
Sermayeye Eklenen Önceki Yıllar Kar Paylarının Tasfiye Sonucunda Dağıtılması Halinde Stopaj Yapılmaması Gerektiğine İlişkin Danıştay Kararı
ÖZET:
Danıştay 9. Dairesi, 13.2.2019 tarihli ve E. 2016/4386 K. 2019/292 sayılı Kararında, Maliye Bakanlığı’nın şirketin tasfiyesi sonucunda düzenlenecek olan kesin bilançoda yer alan, ödenmiş sermaye dışındaki öz sermaye unsurlarının ortaklara dağıtılması durumunda kâr payına bağlı olarak vergi kesintisinin yapılması gerektiği yönünde görüşünün olması nedeniyle ihtirazi kayıtla verilen beyanname üzerine açılan davada,
-Gelir Vergisi Kanunu’nun 94/6-B bendinde “kârın sermayeye ilavesi kâr dağıtımı sayılmaz” hükmünün yer aldığı,
-Dağıtılmadığı sürece tevkifata ve beyana konu olmayan kâr paylarının Yasa hükümlerinin tanıdığı imkândan faydalanılarak sermayeye eklendiğinde şekil değiştirdiği ve kâr payı olmaktan çıkıp sermaye haline geldiği,
-Tasfiye sonucu geri verilen sermaye paylarından dağıtılmayan kâr payını ayrıştırıp vergilendirmenin Yasa’nın “kârın sermayeye eklenmesinin kâr dağıtımı sayılmayacağı” yönündeki hükmüne ve amacına aykırı olacağı,
yönünde karar vermiştir.
Söz konusu Karara, TÜRMOB E-Birlik üzerinden ulaşılabilmektedir.
Davalı idarece; tasfiye payının, menkul sermaye iradı (kâr payı) olarak kabul edildiği ve tasfiye sonucunda düzenlenecek olan kesin bilançoda yer alan, ödenmiş sermaye dışındaki öz sermaye unsurlarının ortaklara dağıtılması durumunda kâr payına bağlı olarak vergi kesintisinin yapılması gerektiği belirtilmiştir.
Bunun üzerine davacı tarafından tasfiye işlemlerinin tamamlanması, diğer bir deyişle şirketin borçlarının ödenmesi, alacaklarının tahsil edilmesi, menkullerinin ve gayrimenkullerinin paraya çevrilmesi gibi işlemlerin tümünün sona erdirilmesinin ardından kalan son tutar olan “tasfiye payı”nın şirket ortaklarına dağıtılması sırasında, sonradan bir vergi tarhiyatı ile karşı karşıya kalmamak için Maliye Bakanlığı’nın özelgelerinde belirtilen görüş doğrultusunda ihtirazi kayıtla verilen muhtasar beyannameye dayalı olarak ödenen gelir (stopaj) vergisinin iadesi dolayısıyla açılan davada; Danıştay 9. Dairesi, 13.2.2019 tarihli ve E. 2016/4386 K. 2019/292 sayılı Kararında;
-Davacının tasfiye memurluğunu yaptığı şirketin 02/05/2012 tarihinde tasfiyeye girdiği,
tasfiye sürecinde elde edilen tasfiye kârından %20 kurumlar vergisi ve %15 gelir (stopaj) vergisi kesintisi yapıldıktan sonra kalan ve ortaklara dağıtılan servet değeri (tasfiye payı) üzerinden Maliye Bakanlığı’nca son yıllarda verilen özelgeler sebebi ile sonradan vergi tarhiyatı ile karşılaşmamak adına %15 gelir (stopaj) vergisi kesintisi yapılıp ihtirazi kayıtla verilen beyanname üzerine tahakkuk eden verginin ödendiği,
-Ancak söz konusu stopaja tabi kar payının daha önceki yıllarda şirket sermayesine eklenmiş olan geçmiş yıl kârlarını içerdiği, bunların şirketin tasfiye edilmesi sebebiyle ortaklara dağıtılması durumunda Maliye Bakanlığı’nın kâr dağıtımın abağlı vergi kesintisi yapılmasını gerektiğini belirttiği için ihtirazı kayıtla beyanname verildiği,
Şirketlerin kârlarını şirkette bırakmalarını özendirmek amacıyla sadece kâr dağıtımı halinde gelir (stopaj) yapılması için Gelir Vergisi Kanunu’nun 94/6-B bendine “kârın sermayeye ilavesi kâr dağıtımı sayılmaz” hükmünün getirildiği, bu nedenle tam mükellef kurumların elde edecekleri kârın dağıtılması halinde maddelerde belirtilen şekilde bu kâr payları üzerinden tevkifat yapacakları açık olmakla birlikte söz konusu kârın dağıtılmayıp sermayeye eklenmesi durumunda yasa hükmü uyarınca tevkifat yapılmayacağı,
– Dağıtılmadığı sürece tevkifata ve beyana konu olmayan kâr paylarının Yasa hükümlerinin tanıdığı imkândan faydalanılarak sermayeye eklendiğinde şekil değiştirmekte ve kâr payı olmaktan çıkıp sermaye haline gediği,
– Tasfiye sonucu geri verilen sermaye paylarından dağıtılmayan kâr payını ayrıştırıp vergilendirmenin Yasa’nın “kârın sermayeye eklenmesinin kâr dağıtımı sayılmayacağı”
Yönünde karar vermiştir.
Kaynak: İsmmmo
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir.Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.