1- TAM MÜKELLEF NEDİR?
Kanuni [1] veya iş merkezi [2] Türkiye’de bulunanlar, gerek Türkiye içinde gerekse Türkiye dışında elde ettikleri kazançların tamamı üzerinden vergilendirilirler.
Aşağıda sayılan kurumların kanuni veya iş merkezi Türkiye’de ise tam mükellef olarak vergilendirilirler.
1.1- Sermaye şirketleri,
1.2- Kooperatifler,
1.3- İktisadî kamu kuruluşları,
1.4- Dernek veya vakıflara ait iktisadî işletmeler,
1.5- İş ortaklıkları,
Örnek-1:
Fransız uyruklu Fontaine,
– Türkiye’de 20 Mart 2010 tarihinde başladığı işinden 15 Mayıs 2016 tarihinde izinli ayrılmıştır. (6 yıl 1 ay 26 gün)
– 20 Ekim 2016 tarihinde Türkiye’ye tekrar dönen Fontaine görevine 31 Aralık 2016 Tarihine kadar devam etmiştir.(2 ay 2 gün)
Fontaine’nin 2016 yılı için mükellefiyet durumu aşağıda açıklanmıştır.
Açıklama-1:
Fontaine Tam mükelleftir.
Çünkü ayrı ayrı 6 aydan az sürede Türkiye’de kalmış olmasına rağmen bir takvim yılında kalınan sürenin toplamı 6 ayı geçmektedir.
Yasal dayanak-1:
Gelir Vergisi Kanunu’nun ‘’Tam Mükellef’’ ile ilgili maddesi şöyledir;
Aşağıda yazılı kimseler Türkiye’de yerleşmiş sayılır ve tam mükellef olarak kabul edilir:
1- İkametgâhı Türkiye’de bulunanlar (İkametgâh, Kanunu Medeninin 19. Ve müteakip maddelerinde yazılı olan yerlerdir)
2- Bir takvim yılı içinde Türkiye’de devamlı olarak 6 aydan fazla oturanlar (Geçici ayrılmalar Türkiye’de oturma süresini kesmez)
2- DAR MÜKELLEF NEDİR?
Kanuni ve iş merkezlerinin her ikisi de Türkiye’de bulunmayanlar, sadece Türkiye’de elde ettikleri kazançları üzerinden vergilendirilirler.
Aşağıda sayılan kurumların kanuni veya iş merkezi Türkiye’de bulunmayanlar ise dar mükellef olarak vergilendirilirler.
2.1- Sermaye şirketleri,
2.2- Kooperatifler,
2.3- İktisadî kamu kuruluşları,
2.4- Dernek veya vakıflara ait iktisadî işletmeler,
2.5- İş ortaklıkları,
3- DAR MÜKELLEFİYETTE KURUM KAZANCI, AŞAĞIDAKİ KAZANÇ VE İRATLARDAN OLUŞUR;
3.1- Türkiye’de iş yeri olan veya daimî temsilci bulunduran yabancı kurumlar tarafından bu yerlerde veya bu temsilciler vasıtasıyla yapılan işlerden elde edilen ticarî kazançlar (Bu şartları taşısalar bile kurumların ihraç edilmek üzere Türkiye’de satın aldıkları malları Türkiye’de satmaksızın yabancı ülkelere göndermelerinden doğan kazançlar, Türkiye’de elde edilmiş sayılmaz. Türkiye’de satmaktan maksat, alıcı veya satıcının ya da her ikisinin Türkiye’de olması veya satış sözleşmesinin Türkiye’de yapılmasıdır.) (04.01.1961 – 213 sayılı VUK hükümlerine uygun)
3.2- Türkiye’de bulunan ziraî işletmeden elde edilen kazançlar,
3.3- Türkiye’de elde edilen serbest meslek kazançları,
3.4- Taşınır ve taşınmazlar ile hakların Türkiye’de kiralanmasından elde edilen iratlar,
3.5- Türkiye’de elde edilen menkul sermaye iratları,
3.6- Türkiye’de elde edilen diğer kazanç ve iratlar.
Örnek 2:
Amerika vatandaşı Mr. John,
– 01.10.2015-10.12.2016 tarihleri arası Türkiye’de bulunmuş ve bu dönemde Türkiye’de ve Amerika’da yaptığı ticari faaliyetlerden ticari kazanç elde etmiştir.(1 yıl 2 ay 10 gün)
– 2015 yılında Türkiye’de 100.000-TL, Amerika’da ise 200.000-TL
– 2016 yılında Türkiye’de 300.000-TL, Amerika’da 500.000-TL elde etmiştir.
Vergilendirilecek kazancı aşağıda açıklanmıştır.
Açıklama -2:
Mr. Jonh 2015 takvim yılında Türkiye’de 6 aydan az süre ile kaldığından bu yılda dar mükelleftir.
Bu süre sadece Türkiye’de elde ettiği 100.000-TL’lik kazancı Türkiye’de vergilendirilecektir.
2016 yılında ise Türkiye’de 6 aydan fazla kaldığından tam mükelleftir.
Hem Amerika’da hem Türkiye’de elde ettiği kazancı, toplam (300.000+500.000): 800.000-TL kazanç üzerinden gelir vergisi hesaplanacaktır.
Mükellefin Amerika’da elde ettiği gelir orada gelir vergisine tabi tutulmuşsa, ödenen vergi, Türkiye’de mükellefin hesaplanan vergisinde indirilebilecektir.
Yasal dayanak-2:
Gelir Vergisi Kanunu’nun “Tam Mükellef” ile ilgili maddesi şöyledir;
Aşağıda yazılı kimseler Türkiye’de yerleşmiş sayılır ve tam mükellef olarak kabul edilir:
1- İkametgâhı Türkiye’de bulunanlar (İkametgâh, Kanunu Medeninin 19. ve müteakip maddelerinde yazılı olan yerlerdir)
2- Bir takvim yılı içinde Türkiye’de devamlı olarak 6 aydan fazla oturanlar (Geçici ayrılmalar Türkiye’de oturma süresini kesmez)
[1] Kanunî merkez: Vergiye tâbi kurumların kuruluş kanunlarında, tüzüklerinde, ana statülerinde veya sözleşmelerinde gösterilen merkezdir.
[2] İş merkezi: İş bakımından işlemlerin fiilen toplandığı ve yönetildiği merkezdir.
Kaynak: 5520 Sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu (Md.3)
Yasal Uyarı: Bu yazıdaki bilgiler sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen bilgilerden yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgilerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.