yurtdışı – Muhasebe News https://www.muhasebenews.com Muhasebe News Mon, 26 Feb 2024 09:48:58 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=6.3.3 Yurt dışındaki bir müşteriye yine yurt dışında verilen hizmet için KDV istisnası uygulanır mı? https://www.muhasebenews.com/yurt-disindaki-bir-musteriye-yine-yurt-disinda-verilen-hizmet-icin-kdv-istisnasi-uygulanir-mi/ https://www.muhasebenews.com/yurt-disindaki-bir-musteriye-yine-yurt-disinda-verilen-hizmet-icin-kdv-istisnasi-uygulanir-mi/#respond Mon, 26 Feb 2024 09:48:58 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=149310 Romanya’daki bir müşteri için, (markası için) yine Romanya’da ünlü olan biri katalog çekimi yapılacak ve bu marka ünlü olan kişinin sosyal medya hesaplarında yayınlanacak . Biz Türkiye’den Romanya’da ki firmaya keseceğimiz fatura hizmet ihracatı kapsamında KDV den istisna olur mu?

KDV istisnası uygulanır.

Hizmet ihracı için bir birliğe veya kuruma kayıt yapılmaz.

Hizmet verilen yer yurt dışında ise fatura da KDV hesaplanmadan  düzenlenir.
Faturada alt veya üst limit olmaz.

e-fatura uygulamasına kayıtlı olmayan yurt dışında faaliyet gösterenlere e-arşiv fatura düzenlenir.

 


BENZER İÇERİKLER

3065 – KATMA DEĞER VERGİSİ KANUNU

İhracat Teslimi ve Yurt Dışındaki Müşteriler İçin Yapılan Hizmetler

Madde 12

1.Bir teslimin ihracat teslimi sayılabilmesi için aşağıdaki şartlar yerine getirilmiş olmalıdır:

a) Teslim yurt dışındaki bir müşteriye veya bir serbest bölgedeki alıcıya veya 27/10/1999 tarihli ve 4458 sayılı Gümrük Kanununun 95 inci maddesinin (1) numaralı fıkrasına göre faaliyette bulunan gümrüksüz satış mağazalarında satılmak üzere bu mağazalara veya bunların depolarına ya da yetkili gümrük antreposu işleticisine yapılmalı veya mallar yetkili gümrük antreposu işleticisine tevdi edilmelidir.[1]

b) Teslim konusu mal Türkiye Cumhuriyeti gümrük bölgesinden çıkarak bir dış ülkeye veya bir serbest bölgeye vasıl olmalı ya da gümrüksüz satış mağazalarında satılmak üzere bu mağazalara veya bunların depolarına veya yetkili gümrük antreposuna konulmalıdır. Teslim konusu malın ihraç edilmeden önce yurt dışındaki alıcı adına hareket eden yurt içindeki firmalar veya bizzat alıcı tarafından işlenmesi veya herhangi bir şekilde değerlendirilmesi durumu değiştirmez.

Yetkili gümrük antrepoları ile buralarda düzenlenmesi zorunlu belgeleri belirlemeye, konulacak malın cinsi ve miktarı ile bunların antrepoda bekleme sürelerine ilişkin olarak sınırlama getirmeye, Gümrük Müsteşarlığının görüşü alınmak suretiyle Maliye Bakanlığı yetkilidir.

Yetkili gümrük antrepolarının işleyişine ilişkin olarak bu fıkra uyarınca belirlenen esaslara uyulmaması halinde ziyaa uğratılan vergi, buna ilişkin olarak kesilecek ceza ve hesaplanacak gecikme faizinin ödenmesinden katma değer vergisi iadesi alanla birlikte antrepo işleticisi de müteselsilen sorumludur.

2.Yurt dışındaki müşteri tabiri; ikametgâhı, işyeri, kanunî ve iş merkezi yurt dışında olan alıcılar ile yurtiçinde bulunan bir firmanın yurt dışında kendi adına müstakilen faaliyet gösteren şubelerini ifade eder. Bir hizmetin yurt dışındaki müşteriler için yapılan hizmet sayılabilmesi için aşağıdaki şartlar yerine getirilmiş olmalıdır.

a) Hizmetler yurt dışındaki bir müşteri için yapılmış olmalıdır.

b) Hizmetten yurt dışında faydalanılmalıdır.

3) Fason hizmetlerin serbest bölgelerdeki müşterilere yapılmış sayılması için aşağıdaki şartlar yerine getirilmiş olmalıdır.

a) Fason hizmet serbest bölgelerde faaliyet gösteren müşteriler için yapılmış olmalıdır.

b) Fason hizmetten serbest bölgelerde faydalanılmalıdır.


KDV Genel Uygulama Tebliği

4. Hizmet

Verginin konusunu teşkil eden işlemlerden biri olan hizmet,3065 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinde “teslim ve teslim sayılan haller ile mal ithalatı dışında kalan işlemlerdir” şeklinde tanımlanmıştır. Bu işlemler; bir şeyi yapmak, işlemek, meydana getirmek, imal etmek, onarmak, temizlemek, muhafaza etmek, hazırlamak, değerlendirmek, kiralamak, bir şeyi yapmamayı taahhüt etmek gibi şekillerde gerçekleşebilir.

Maddede hizmet dolaylı bir şekilde tanımlanmış, hizmet sayılan bazı işlemler belirtilmiş ve bunlara benzeyen işlemlerin de hizmet sayılacağı hükme bağlanmıştır. Bu nedenle hizmet, belli bir tanım ve bilinen bazı işlemlerle sınırlandırılmamıştır. İleride değişik şekillerde ortaya çıkması muhtemel işlemler de genel tanım ve verilen örneklere nitelik ve mahiyet itibarıyla hizmet olarak değerlendirilebilir.

3065 sayılı Kanunun (4/2)maddesine göre, bir hizmetin karşılığının bir mal teslimi veya hizmet olması halinde, bunların her biri ayrı birer işlem sayılır ve hizmet veya teslim hükümlerine göre ayrı ayrı vergiye tabi tutulur.

5. Hizmet Sayılan Haller

3065 sayılı Kanunun 5 inci maddesine göre, vergiye tabi bir hizmetten işletme sahibinin, işletme personelinin veya diğer şahısların karşılıksız yararlandırılması da hizmet sayılarak vergiye tabi tutulur.

6. İşlemlerin Türkiye’de Yapılması

3065 sayılı Kanunun 1 inci maddesine göre, Türkiye’de yapılan ve maddede sayılan mal teslimleri ve hizmet ifaları vergiye tabidir. Madde metninden anlaşılacağı üzere bir işlemin KDV’ye tabi olması için;

– İşlemlerin, Türkiye’de yapılmış olması ve

– İşlemlerin, 3065 sayılı Kanunun 1 inci maddesindeki şartları taşıyan mal teslimleri ve hizmet ifaları olması,

gerekir.

İthalat ise başka bir şart aranmaksızın verginin konusuna girer.

3065 sayılı Kanunun 6 ve 7 nci maddelerinde, hangi işlemlerin Türkiye’de yapılmış sayılacağı hükme bağlanmıştır. Buna göre;

– Mal teslimlerinde malların teslim anında Türkiye’de bulunması,

– Hizmet ifalarında ise hizmetin Türkiye’de yapılması veya hizmetten Türkiye’de faydalanılması,

hallerinde işlemler Türkiye’de yapılmış sayılır.

3065 sayılı Kanun, işlemlerin Türkiye’de yapılmasını mal teslimleri, hizmet ifaları ve uluslararası taşımacılık yönünden ayrı esaslara bağlamıştır.

6.2. Hizmetin Türkiye’de Yapılması

Hizmet ifalarında işlemin Türkiye’de yapılmış sayılması için, 3065 sayılı Kanunun (6/b) maddesine göre hizmetin Türkiye’de yapılması veya hizmetten Türkiye’de faydalanılması gerekir.

Hizmetin Türkiye’de yapılmış sayılması için belirtilen iki şartın birlikte gerçekleşmesi gerekmez. Şartlardan herhangi birisinin oluşması halinde hizmet, Türkiye’de yapılmış sayılır. Bir diğer ifade ile hizmet Türkiye’de yapılmışsa, hizmetten hangi ülkede faydalanılırsa faydalanılsın işlem Türkiye’de yapılmış sayılır ve vergiye tabi olur. Hizmetin başka bir ülkede yapılması halinde bu hizmetten Türkiye’de faydalanılmış ise işlem yine Türkiye’de yapılmış sayılır.


2.Hizmet İhracı

3065 sayılı Kanunun (11/1-a) maddesine göre yurtdışındaki müşteriler için yapılan hizmetler vergiden istisna edilmiştir.

2.1. İstisnanın Kapsamı

3065 sayılı Kanunun (11/1-a) maddesi kapsamında bir hizmetin KDV’den istisna olabilmesi için, aynı Kanunun (12/2) nci maddesine göre;

– Hizmetin yurtdışındaki bir müşteri için yapılması,

– Hizmetten yurtdışında faydalanılması,

gerekir.

Hizmetin yurtdışındaki bir müşteri için yapıldığı, yurtdışındaki müşteri adına düzenlenen fatura ve benzeri belge ile tevsik edilir.

Hizmetten yurtdışında faydalanılmasından kasıt, Türkiye’de yurtdışındaki müşteri için yapılan hizmetin, müşterinin yurtdışındaki iş, işlem ve faaliyetleri ile ilgili olması; Türkiye’deki faaliyetleri ile ilgisi bulunmamasıdır.

Yurtd ışındaki firmaların, Türkiye’ye gönderecekleri mal ve hizmetler Türkiye’de tüketildiğinden, bu firmalara söz konusu mal ve hizmetler için Türkiye’de verilen danışmanlık, aracılık, gözetim, müşteri bulma, piyasa araştırması vb. hizmetler, hizmet ihracı istisnası kapsamında değerlendirilmez ve KDV’ye tabidir. Bu durumda faydalanma kriterinin tespitinde, yapılan hizmetin ithal edilen mal ile doğrudan ilişkili olması gerekir.

Yabancı firmaların Türkiye’den ithal ettiği (Türkiye’nin ihraç ettiği) mallar dolayısıyla verilen hizmetler, hizmet ihracı kapsamında değerlendirilir.

Türkiye içinde taşıma hakkı bulunmayan yabancı bayraklı gemilere ve uçaklara verilen tadil, bakım, onarım hizmetleri hizmet ihracı kapsamında KDV’den istisnadır.

Türkiye’den serbest bölgelere verilen hizmetler hizmet ihracı kapsamında değerlendirilmez.

Bu istisna uygulamasına ilişkin bazı örnekler aşağıda yer almaktadır:

Örnek 1: Türkiye’de mükellef (Z) Mühendislik Ltd. Şti., Ürdün’de bulunan bir firma ile yaptığı anlaşma uyarınca bu firmaya Ürdün’de inşa edilecek bir tekstil fabrikası projesi çizimini yapmış ve buna ait bedeli tahsil etmiştir.

Bu hizmet, hizmet ihracatı kapsamında KDV’den istisna olup, (Z) firması, düzenleyeceği faturada KDV hesaplamaz.

Örnek 2: Türkiye’de faaliyette bulunan (A) şirketi, Almanya’da yerleşik bir firma için, bu firmanın Türkiye’den satın aldığı tekstil ürünlerinin temin edilmesinde aracılık etmiş ve komisyon ücreti almıştır.

(A) şirketinin, bu komisyonculuk hizmeti, hizmet ihracatı kapsamında KDV’den istisnadır.

Örnek 3: Türkiye’de yerleşik olan ve seyahat acenteliği yapan (B) A.Ş., yurtdışında bulunan bir seyahat acentesinin gönderdiği turist grubuna konaklama, tur düzenleme ve yeme-içme hizmeti vermektedir. (B), söz konusu hizmeti karşılığında 25.000 TL almıştır. Türkiye’deki seyahat acentesi aldığı bu paranın 10.000 TL’lik kısmını, turist grubunun Türkiye’deki konaklama, yeme-içme gibi masraflarında kullanmıştır. Yaptığı bu masraflardan sonra kendisine 15.000 TL kalmıştır.

Bu durumda, (B), yabancı seyahat acentesine 15.000 TL’lik hizmette bulunmuş olup, bu hizmet KDV’den istisna olacaktır.

Ancak, (B) A.Ş. nin turist grubuna Türkiye’de verdiği yeme-içme, konaklama gibi hizmetlerden Türkiye’de faydalanıldığından, bu hizmetler KDV’ye tabidir.

Bu mükellefin, yabancı seyahat acentesine verdiği söz konusu hizmetlere ait düzenleyeceği faturada, vergiden istisna tutulan hizmet bedeli ile vergiye tabi tutulacak hizmet bedeliniayrı ayrı gösterebileceği gibi, bu hizmetler için ayrı ayrı fatura düzenlemesi de mümkündür.

Örnek 4: Türkiye’de yerleşik olan ve aracılık faaliyetinde bulunan (A) şirketi, Japonya’da yerleşik bir firmanın mallarına Türkiye’de müşteri bulmaktadır.

Bu şirketin aracılık faaliyeti kapsamında yaptığı hizmetten Türkiye’de faydalanılmakta olup bahse konu hizmet ihracat istisnası kapsamında değerlendirilmez. Faturanın yabancı firma adına düzenlenmiş ve hizmet bedelinin Türkiye’ye getirilmiş olması bu durumu etkilemez.

Örnek 5: Hollanda’da yerleşik bir firma Türkiye’den maden cevheri ithal etmektedir. Türkiye’de yerleşik (A) firması da söz konusu maden cevherinin sağlanması, kalite kontrolü, malın ihraç limanına kadar taşınması ve gemilere yüklenmesi gibi işleri yabancı firma adına yapmaktadır.

(A) firması, bu hizmetleri ile ilgili olarak yaptığı harcamaları ve komisyon ücretini yabancı firmaya fatura etmekte ve bedelini Türkiye’ ye getirmektedir.

Yurtdışındaki firmaların, Türkiye’den ithal edecekleri mallar ile ilgili olarak, Türkiye’den aldıkları hizmetlerden yurtdışında faydalanılmaktadır. Bu nedenle, (A) firmasının yaptığı bu hizmet, hizmet ihracatı istisnası kapsamında değerlendirilir.

Örnek 6: Irak’ta yerleşik bir firma, Irak’taki bir sulama projesini üstlenen (A) Türk firması hakkında, (B) Türk danışmanlık firmasından yeterlik araştırması yapmasını istemiştir.

(B) danışmanlık firması, bu hizmeti ile ilgili olarak yaptığı harcamaları ve komisyon ücretini yabancı firmaya fatura etmiş ve karşılığını döviz olarak Türkiye’ye getirmiştir.

(A) firmasının hizmetinden yurtdışında faydalanılmakta olup (B) danışmanlık firmasının yaptığı bu hizmet, hizmet ihracatı istisnası kapsamında değerlendirilir.

Örnek 7: Türkiye’de mükellef (T) İnş. Taah. Ltd. Şti., Özbekistan’da yerleşik (X) firması ile yaptığı anlaşma uyarınca bu firmaya Özbekistan’da inşa edilecek bir fabrikanın inşasında kullanılmak üzere gerek kendi mülkiyetinde bulunan gerekse kiralama yoluyla temin ettiği iş makinelerini kiralamıştır.

Bu kiraya verme hizmeti, Türkiye’de yapılan ve faydalanılan bir hizmet niteliğinde olmadığından KDV’nin konusuna girmez. KDV’nin konusuna girmeyen bu işlem istisna kapsamında değerlendirilmez.

Örnek 8: Türkiye’de mukim (Z) firması Almanya’da mukim (Y) firması ile yapmış olduğu sözleşme kapsamında yurtdışındaki kontörlü kredi kartı müşterilerine internet ortamında servis, destek, danışmanlık hizmeti vermektedir. Söz konusu hizmetlere ilişkin fatura Almanya’da mukim (Y) firması adına düzenlenmiş ve karşılığı döviz olarak Türkiye’ye gelmiştir.

(Z) firmasının hizmetinden yurtdışında faydalanıldığından, (Y) firmasına vermiş olduğu hizmet, hizmet ihracatı istisnası kapsamında değerlendirilir.

Örnek 9:Türkiye’de mukim (A) firması ABD’de yerleşik (B) firmasından yine ABD’de yerleşik finansal kiralama şirketi aracılığıyla 60 ay süreyle kiralamış olduğu uçakları Türkiye’ye getirmeden Rusya’da yerleşik bir firmaya kiraya vermiştir.

Bu kiraya verme hizmeti, Türkiye’de yapılan ve faydalanılan bir hizmet niteliğinde olmadığından KDV’nin konusuna girmez. KDV’nin konusuna girmeyen bu işlem istisna kapsamında değerlendirilmez.

Örnek 10: Türkiye’de mukim (T) havayolu firması kendisine ait uçaklarla yurtdışındaki havayolu firmalarına kendi uçuş ekibinin denetimi ve yönetimi altında uçuş saatine endeksli ücretlendirme yapılmak suretiyle yurtdışında uçuş hizmeti vermektedir.

(T) havayolu firmasının yurtdışındaki havayolu firmalarına yurtdışında vermiş olduğu uçuş hizmeti KDV’nin konusuna girmediğinden hizmet ihracı kapsamında değerlendirilmez.

2.2. İstisnanın Tevsiki ve Beyanı

Hizmet ihracına ilişkin istisna, yurtdışındaki müşteriye düzenlenen hizmet faturası ile tevsik edilir. Hizmet faturalarının firma yetkililerince onaylı fotokopileri veya dökümlerini gösteren liste verilir. Bu belgelerin istisnanın beyan edildiği dönemde beyanname verme süresi içinde bir dilekçe ekinde ibrazı gerekir. İstisnanın beyanı için, hizmete ait ödeme belgesinin (bedelin Türkiye’ye getirildiğini tevsik eden bir belge, banka dekontu vb.) temin edilmiş olması zorunlu değildir.

İhracat istisnası, hizmetin ifa edildiği vergilendirme dönemine ait 1 No.lu KDV Beyannamesi ile beyan edilir. Beyan, yurtdışındaki müşteri için yapılan hizmetin tamamlandığı/ifa edildiği dönem beyannamesinin “İstisnalar-Diğer İade Hakkı Doğuran İşlemler” kulakçığında “Tam İstisna Kapsamına Giren İşlemler” tablosunda 302 kod numaralı işlem türü satırı kullanılmak suretiyle yapılır.

Bu satırın, “Teslim ve Hizmet Tutarı” sütununa hizmetin bedeli girilir. “Yüklenilen KDV” sütununa ise bu hizmetin bünyesine giren, Tebliğin (IV/A) bölümündeki açıklamalar dikkate alınarak hesaplanan KDV tutarı yazılır. İade talep edilmemesi halinde, “Yüklenilen KDV” alanına “0” yazılır.

Bu şekilde beyan edilen işlemlerle ilgili yüklenilen ve indirim yoluyla telafi edilemeyen KDV’nin iadesi, hizmet bedeli döviz olarak Türkiye’ye gelmeden yerine getirilmez. Bununla birlikte, faturasında Türk Lirası karşılığı gösterilen hizmet ihraçlarında, bedelin Türk Lirası olarak Türkiye’ye getirildiğini tevsik eden belgelere istinaden de iade yapılabilir.

Ancak, Türkiye içinde taşıma hakkı bulunmayan yabancı bayraklı gemilerin tadil, bakım ve onarım hizmetlerinde, geminin tersaneye giriş çıkış yaptığının Liman Başkanlığı tarafından verilecek belge ile tevsik edilmesi kaydıyla, istisna kapsamındaki hizmet nedeniyle yüklenilen ve indirim yoluyla telafi edilemeyen KDV’nin %50’si, hizmet bedelinin Türkiye’ye getirildiğini tevsik eden belge aranmaksızın iade edilir. İade edilecek KDV’nin kalan kısmı, işleme ilişkin bedelin yarısının Türkiye’ye getirildiği oranda iade edilir.

Örnek: (A) Denizcilik Servis Hizmetleri Ltd. Şti. Türkiye içinde taşıma hakkı bulunmayan yabancı bayraklı bir gemiye Mayıs/2017 döneminde vermiş olduğu bakım ve onarım hizmetine ilişkin hizmet ihracı kapsamında bedeli 100.000 ABD Doları olan fatura düzenlemiş olup, yapmış olduğu bu hizmet nedeniyle yüklenip indirim yoluyla telafi edemediği 30.000 TL KDV’nin iadesini Mayıs/2017 dönemine ilişkin KDV beyannamesinde talep etmiştir. Mükellef bakım ve onarımını yaptığı söz konusu geminin Tuzla Liman Başkanlığından giriş çıkış yaptığını tevsik eden belgeyi sunmuş, ancak hizmet bedelinin Türkiye’ye getirildiğine ilişkin herhangi bir belge ibraz etmemiştir.

(A) Denizcilik Servis Hizmetleri Ltd. Şti.nin söz konusu KDV iade talebine ilişkin gerekli kontroller yapıldıktan sonra herhangi bir olumsuzluk bulunmaması halinde, iade edilecek KDV’nin yarısı olan 15.000 TL, hizmet bedelinin Türkiye’ye getirildiğine ilişkin belge aranmaksızın iade edilir.

(A) Denizcilik Servis Hizmetleri Ltd. Şti. hizmet bedeline ilişkin 40.000 ABD Dolarını Türkiye’ye getirdiğini tevsik eden belgeyi 2017 yılının Eylül ayında ibraz etmiştir. Bu durumda, hizmet bedelinin yarısı olan 50.000 ABD Dolarının %80’i (40.000/50.000) Türkiye’ye getirilmiş olduğundan, iadesi yapılmayan KDV tutarı olan 15.000 TL’nin %80’ine isabet eden 12.000 TL’nin iadesi yapılır.

2.3. İade

Hizmet ihracından doğan iade taleplerinde aşağıdaki belgeler aranır:

– Standart iade talep dilekçesi

– Hizmet faturası veya listesi

– Ödeme belgesi (bedelin Türkiye’ye getirildiğini tevsik eden bir belge, banka dekontu vb.)

– Hizmet ihracatının beyan edildiği döneme ait indirilecek KDV listesi – Yüklenilen KDV listesi

– İadesi Talep Edilen KDV Hesaplama Tablosu

2.3.1. Mahsuben İade

Mükelleflerin hizmet ihracından kaynaklanan ve 10.000 TL’yi aşmayan mahsuben iade talepleri inceleme raporu, YMM raporu ve teminat aranmadan yerine getirilir. İade talebinin 10.000 TL’yi aşması halinde aşan kısmın iadesi vergi inceleme raporu veya YMM tasdik raporuna göre yerine getirilir. Teminat verilmesi halinde mükellefin iade talebi yerine getirilir ve teminat, vergi inceleme raporu veya YMM raporu sonucuna göre çözülür.11

2.3.2. Nakden İade

Mükelleflerin hizmet ihracından kaynaklanan nakden iade talepleri miktarına bakılmaksızın vergi inceleme raporuna veya YMM raporuna12 göre yerine getirilir. Teminat verilmesi halinde, mükellefin iade talebi yerine getirilir ve teminat, vergi inceleme raporu veya YMM raporu13 sonucuna göre çözülür.

 


Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/yurt-disindaki-bir-musteriye-yine-yurt-disinda-verilen-hizmet-icin-kdv-istisnasi-uygulanir-mi/feed/ 0
Yurt dışındaki firmanın Türkiye’ye yapacağı satış için alınan aracılık komisyonu KDV dahil olarak düzenlenebilir mi? https://www.muhasebenews.com/yurt-disindaki-firmanin-turkiyeye-yapacagi-satis-icin-alinan-aracilik-komisyonu-kdv-dahil-olarak-duzenlenebilir-mi/ https://www.muhasebenews.com/yurt-disindaki-firmanin-turkiyeye-yapacagi-satis-icin-alinan-aracilik-komisyonu-kdv-dahil-olarak-duzenlenebilir-mi/#respond Mon, 29 Jan 2024 19:25:07 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=148993 Fransa’da ki bir firmanın Türkiye’deki bir firmaya ürün satması için aracılık ettik ve bunun için Fransa’daki firmaya komisyon faturası düzenledik. Fatura tutarı iç yüzde oranı ile KDV hesaplamamız gerekiyor mu?

İç yüzde oranı ile fatura düzenleme diye bir usul olmaz. Hizmet bedeli +% 20 KDV hesaplanarak fatura düzenlenir.

Fransa’daki müşteri ile anlaşmanıza göre ödenecek tutar vergi (KDV) dahil olarak belirlendiyse iç yüzde ile KDV’yi ve matrahı hesaplamanız gerekiyor.

Örnek olarak; KDV dahil 1.200 Euro komisyon bedeli tahsil edecekseniz Matrah: 1.000 Euro ve KDV %20: 200 Euro olacaktır.

Hangi komisyonlar için KDV hesaplanması gerektiği hangilerinin KDV’den istisna edildiğine ilişkin örnek özelge için TIKLAYINIZ…

 


Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/yurt-disindaki-firmanin-turkiyeye-yapacagi-satis-icin-alinan-aracilik-komisyonu-kdv-dahil-olarak-duzenlenebilir-mi/feed/ 0
Yurt dışında şube açılışı için hangi işlemler yapılmalıdır? https://www.muhasebenews.com/yurt-disinda-sube-acilisi-icin-hangi-islemler-yapilmalidir/ https://www.muhasebenews.com/yurt-disinda-sube-acilisi-icin-hangi-islemler-yapilmalidir/#respond Sun, 22 Oct 2023 22:00:56 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=147286 Türkiye da faaliyet gösteren, al-sat yapan LTD.ŞTİ. yurtdışında şube açmak istiyor. Bu konu ile ilgili nasıl bir yol izlenmeli?

Yurt dışında şube açılışı için karar alınır. Karar ticaret sicilinde tescil ettirilir. Bu işlem VD’ye bildirilir. Yurt dışında yapılması gereken işlemler ise ilgili ülkenin yasalarına göre yapılır.

 


Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/yurt-disinda-sube-acilisi-icin-hangi-islemler-yapilmalidir/feed/ 0
Yurt Dışı Borçlanması İle Emekli Olanları Yurt Dışında Tekrar Çalışmaya Başlamaları Halinde Emekli Maaşları Kesilir Mi? https://www.muhasebenews.com/yurt-disi-borclanmasi-ile-emekli-olanlari-yurt-disinda-tekrar-calismaya-baslamalari-halinde-emekli-maaslari-kesilir-mi/ https://www.muhasebenews.com/yurt-disi-borclanmasi-ile-emekli-olanlari-yurt-disinda-tekrar-calismaya-baslamalari-halinde-emekli-maaslari-kesilir-mi/#respond Mon, 21 Aug 2023 16:01:41 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=145592 YURTDIŞINDA GEÇEN SÜRELERİN BORÇLANDIRILMASI VE DEĞERLENDİRİLMESİNE İLİŞKİN YÖNETMELİK

 

BİRİNCİ BÖLÜM

Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

Amaç

MADDE 1 – (Değişik:RG-6/11/2020-31296)(2)

             (1) Bu Yönetmeliğin amacı, Türk vatandaşları ile doğumla Türk vatandaşı olup da çıkma izni almak suretiyle Türk vatandaşlığını kaybedenlerin, on sekiz yaşını doldurduktan sonra Türk vatandaşı olarak yurt dışında geçen ve belgelendirilen sigortalılık süreleri ile bu süreleri arasında veya sonunda yer alan işsizlik sürelerinden her birinde bir yıla kadar olan kısmın ve yurt dışında ev kadını olarak geçen sürelerin, talepleri halinde borçlandırılarak sosyal güvenlikleri bakımından değerlendirilmesindeki usul ve esasları düzenlemektir.

Kapsam

MADDE 2 –  (Değişik:RG-6/11/2020-31296) (2)

(1) Bu Yönetmelik, 1 inci maddede belirtilen süreleri borçlanmak isteyen Türk vatandaşları ile doğumla Türk vatandaşı olup da çıkma izni almak suretiyle Türk vatandaşlığını kaybedenleri ve bunların başvuru tarihi itibarıyla Türk vatandaşı olan hak sahiplerini kapsar.

Dayanak

MADDE 3 – (1) Bu Yönetmelik, 8/5/1985 tarihli ve 3201 sayılı Yurtdışında Bulunan Türk Vatandaşlarının Yurtdışında Geçen Sürelerinin Sosyal Güvenlikleri Bakımından Değerlendirilmesi Hakkında Kanunun 12 nci maddesi hükmüne dayanılarak hazırlanmıştır.

Tanımlar

MADDE 4 – (1) Bu Yönetmelikte geçen:

a) Borcun tamamının ödenmesi: Aylık talep tarihinden önce en az aylığa hak kazanmaya yetecek süre karşılığı ödenen miktarı,

b) Döviz: Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası tarafından konvertibl sayılan yabancı ülke para birimlerini,

c) İşsizlik süresi: İlgili ülke mevzuatına göre çalışma süreleri ile bu çalışma sürelerine eş değer süreler haricinde o ülkede geçen süreyi,

ç) Kanun: 8/5/1985 tarihli ve 3201 sayılı Yurt Dışında Bulunan Türk Vatandaşlarının Yurtdışında Geçen Sürelerinin Sosyal Güvenlikleri Bakımından Değerlendirilmesi Hakkında Kanunu,

d) Kesin dönüş: Aylık tahsis talebinde bulunanların(Ek ibare:RG-6/11/2020-31296)(5) kısa süreli çalışmaya tabi işler hariç olmak üzere yurtdışındaki çalışmalarının sona ermesini, ikamete dayalı bir sosyal sigorta ya da sosyal yardım ödeneği almamaları durumunu,

e) Kısmi aylık: Sosyal güvenlik sözleşmesine istinaden birleşik sigortalılık süreleri üzerinden taraflardan biri tarafından kendi sigortalılık ve mevzuatına göre bağlanan aylıkları,

f) Kurum:  Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığını,

g) Sigortalılık süresi: Borçlanma kapsamındaki sürenin bulunduğu ülke mevzuatına göre ikamet süreleri hariç, çalışılmış ya da çalışılmış süre olarak kabul edilen süreleri,

ğ) Sosyal güvenlik kanunları: 31/5/2006 tarihli ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu, 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun geçici 20 nci maddesi ile 24/5/1983 tarihli ve 2829 sayılı Sosyal Güvenlik Kurumlarına Tabi Olarak Geçen Hizmetlerin Birleştirilmesi Hakkında Kanun ile bu kanunlara ait ek ve değişiklikleri,

h) Sosyal güvenlik kuruluşları: Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı ile 17/7/1964 tarihli ve 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun geçici 20 nci maddesine tabi sandıkları,

 ı) Sosyal güvenlik sözleşmesi: Ülkemizin taraf olduğu sosyal güvenlik alanındaki ikili veya çok taraflı anlaşmaları,

i) Sosyal yardım: Bulunulan ülke mevzuatı kapsamında, geçimlerini sağlayacak hiçbir gelirleri olmayan veya mevcut gelirleriyle geçimlerini sağlamakta güçlük çeken kişilerin asgari geçim düzeyi ile sınırlı olmak üzere geçimlerinin sağlanması amacıyla kamu kurum ve kuruluşları tarafından muhtaçlık durumuna ve süresine göre ödenen, ikamet şartına bağlı nakdi yardımları,

j) 5510 sayılı Kanun: 31/5/2006 tarihli ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununu

k)(Ek:RG-6/11/2020-31296)(5)  Kısa süreli çalışmaya tabi işler: Yurtdışında zorunlu sigortalılığa tabi olsalar dahi, Ülkemiz dış temsilciliklerince veya sosyal güvenlik sözleşmesi imzalanmış ülke sigorta kurumlarınca düzenlenmiş hizmet belgesinde kayıtlı olan ve ilgili ülke mevzuatına göre elde edilen kazanç üzerinden çalışandan zorunlu sigorta prim kesintisi yapılmadığı bildirilen süreleri,

ifade eder.

İKİNCİ BÖLÜM

Borçlanma Başvurularına Ait Usul ve Esaslar

Borçlanma başvurusu

MADDE 5 – (Başlığı ile Birlikte Değişik:RG-6/11/2020-31296)(4)

(1) Borçlanma hakkından yararlanabilmek için yazılı olarak veya usul ve esasları Kurumca belirlenecek elektronik ortam üzerinden Kuruma başvuruda bulunmak şarttır.

(2) Sosyal güvenlik sözleşmeleri uygulanmak suretiyle kendilerine veya hak sahiplerine kısmi aylık bağlanmış olanların borçlanma başvurularında da birinci fıkra hükmü uygulanır.

Borçlanma kapsamındaki süreler

MADDE 6 – (1) Yurtdışında geçen sigortalılık süreleri ile bu süreler  arasında veya sonunda her birinde bir yıla kadar olan işsizlik süreleri  veya ev kadını olarak geçen süreler borçlandırılır.

(2) Buna göre;

a) 18 yaşın doldurulmasından önce yurtdışında sigortalı ve ev kadını olarak geçen süreler,

b) Türk vatandaşlığının kazanılmasından önce veya Türk vatandaşlığının kaybedilmesinden sonra yurtdışında sigortalı veya ev kadını olarak geçen süreler,

c) İkili sosyal güvenlik sözleşmesine göre kendilerine kısmi aylık bağlanmış olanların yurtdışında geçen sigortalılık süreleri arasında ve bu sürelerin bitim tarihinden sonraki işsizlik süreleri,

ç) Sosyal güvenlik kanunlarına göre malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları kapsamında geçen sürelerle çakışan yurtdışı süreleri

borçlandırılmaz.

(3) Borçlanma için başvuruda bulunanlar, yurtdışında geçen sürelerinin tamamını veya istediği kadarını borçlanabilirler. (Değişik cümle:RG-6/11/2020-31296) Kısmi borçlanma yapmak isteyenler, borçlanmak istedikleri gün sayısını belirtmek zorundadırlar.

Borçlanma başvurusunda istenilecek belgeler

MADDE 7 – (1) Borçlanma başvuruları, örneği Kurumca hazırlanan ve Kurumun (Değişik ibare:RG-6/11/2020-31296) internet sayfasında yayımlanan Yurtdışı (Değişik ibare:RG-6/11/2020-31296) Süreleri Borçlanma Talep Dilekçesi ile yapılır.

(2) Yurtdışı (Değişik ibare:RG-6/11/2020-31296) Süreleri Borçlanma Talep Dilekçesinde, yurtdışında borçlanma kapsamında geçen sigortalılık veya ev kadını olarak geçen süreleri bulunan kişinin adı, soyadı, Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası, borçlanılmak istenilen sürenin niteliği ve süresi, borçlanma miktarının hesabına esas bir günlük prime esas kazanç tutarı ve tebligat adresi ile Türkiye’de sosyal güvenlik kuruluşlarına tabi geçen çalışmaları varsa kurumu, sigortalılık statüsü, sicil numarası ve süresi belirtilir.

(3) Yurtdışı (Değişik ibare:RG-6/11/2020-31296) Süreleri Borçlanma Talep Dilekçesine, 9 uncu maddede belirtilen ve borçlanılacak süreye uygun belge asıllarının eklenmesi zorunludur. Kurum, bu belgelerin aslı yerine örneğini ve borçlanma işlemini tamamlamak için ihtiyaç duyduğu diğer belgeleri istemeye yetkilidir.

Sigortalılık sürelerinin belgelendirilmesi mecburiyeti

MADDE 8 –  (1) Borçlanma başvurusunda bulunanlar, yurtdışında geçen ve borçlanmaya esas olacak sürelerine ait 9 uncu maddede belirtilen belgelerden durumlarına uygun olanını, Kuruma ibraz etmekle belgelendirme mecburiyetlerini yerine getirmiş olurlar.

(2) (Mülga:RG-6/11/2020-31296)

Borçlanmaya esas sürelere ait belgeler

MADDE 9 – (Başlığı ile Birlikte Değişik:RG-6/11/2020-31296)

(1) Sigortalılık sürelerinin borçlanılabilmesi için başvuru sahibince;

a) Sosyal güvenlik sözleşmesi akdedilmiş ülkelerde çalışılmış ise;

1) İlgili ülke sigorta kurumlarınca düzenlenmiş sigortalılık sürelerini gösterir belgenin aslıyla birlikte Türkiye’de yeminli tercüme bürolarınca yapılmış tercümesinden ya da yurt dışında bulunan Türk temsilciliklerince akredite edilmiş tercümanlarca yapılmış ve ilgili temsilcilikçe onaylanmış tercümesinden,

2) İlgili ülkelerdeki Türk büyükelçilikleri, başkonsoloslukları, çalışma ve sosyal güvenlik müşavirlikleri veya ataşelikleri gibi temsilciliklerden alınacak hizmet belgesinden,

durumuna uygun olan belgenin Kuruma ibraz edilmesi gerekir.

b) Sosyal güvenlik sözleşmesi akdedilmemiş ülkelerde çalışılmış ise ilgili ülkelerdeki Türk büyükelçilikleri, başkonsoloslukları, çalışma ve sosyal güvenlik müşavirlikleri veya ataşelikleri gibi temsilciliklerden alınacak hizmet belgesinin Kuruma ibraz edilmesi gerekir.

c) Gemi adamları borçlanma yapabilmek için;

1) Çalıştıkları geminin bayrağını taşıdıkları ülkenin sosyal güvenlik sözleşmesi akdedilmiş ülke olması halinde çalışılan ülke sigorta kurumundan alınacak hizmet belgesinin aslıyla birlikte Türkiye’de yeminli tercüme bürolarınca yapılmış tercümesinden ya da yurt dışında bulunan Türk temsilciliklerince akredite edilmiş tercümanlarca yapılmış ve ilgili temsilcilikçe onaylanmış tercümesinden,

2) Çalıştıkları geminin bayrağını taşıdıkları ülkelerde bulunan Türk konsoloslukları, çalışma ve sosyal güvenlik müşavirlikleri veya ataşelikler gibi temsilciliklerden alacakları çalışma sürelerini başlangıç ve bitiş olarak gösteren hizmet belgelerinden,

3) Çalıştıkları gemi ya da geminin bağlı bulunduğu işyerlerinden alacakları sigortalılık sürelerini gösterir bonservisleri ile birlikte gemi adamı olarak çalışılan süreler ile örtüşen yurda giriş-çıkış tarihlerini gösteren pasaport sayfaları ya da emniyet müdürlüklerinden alınacak yurda giriş-çıkış tarihlerini gösteren belgelerden,

durumlarına uygun olanını Kuruma ibraz edeceklerdir.

(2) Yurt dışında ev kadını olarak geçen sürelerin borçlanılabilmesi için başvuru sahibince fotoğraf, künye bilgileri ve yurda giriş-çıkış tarihlerinin kayıtlı olduğu pasaport sayfa fotokopileri veya emniyet müdürlüklerinden alınacak yurda giriş-çıkış tarihlerini gösterir çizelge ile birlikte;

a) İkamet edilen ülke mercilerinden alınacak ikamet belgesinin aslı ile birlikte Türkiye’de yeminli tercüme bürolarınca ya da yurt dışında bulunan Türk temsilciliklerince akredite edilmiş tercümanlarca yapılmış ve ilgili temsilcilikçe onaylanmış tercümesinden,

b) Türk büyükelçilikleri, başkonsoloslukları, çalışma ve sosyal güvenlik müşavirlikleri veya ataşelikleri gibi temsilciliklerce düzenlenen ikamet belgesinden,

durumuna uygun olan belgenin Kuruma ibraz edilmesi gerekmektedir.

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

Borçlanma Miktarının Tespiti, Ödenmesi ve Borçlanmadan Vazgeçme

Borçlanma miktarının tespiti, tebliği ve ödenmesi 

MADDE 10 –  (1) (Değişik:RG-6/11/2020-31296)(4) Borçlanma tutarı, 5510 sayılı Kanunun 82 nci maddesinde belirtilen alt ve üst sınırları arasında kalmak kaydıyla başvuru sahibince seçilen prime esas günlük kazancın % 45’inin borçlanılmak istenilen gün sayısı ile çarpımı kadardır.

(2) (Değişik:RG-6/11/2020-31296) Borçlanma tutarının tespitinde, adi posta veya kargo yolu ile veya Kuruma doğrudan yapılan yazılı başvurularda Yurt Dışı Süreleri Borçlanma Talep Dilekçesinin Kurumun evrak kayıtlarına intikal ettiği tarih esas alınır. Dünya Posta Birliği mevzuatı çerçevesinde yurt içinden ya da yurt dışından gönderilen taahhütlü, iadeli taahhütlü ve acele posta servisi ile yurt içinden PTT Alo Post veya PTT Kargo ile yapılan yurt dışı borçlanma taleplerinde ise dilekçenin postaya verildiği tarih, Kuruma intikal tarihi olarak kabul edilir.

(3) (Mülga:RG-6/11/2020-31296)

(4) Kurumca birinci fıkraya göre tahakkuk ettirilen borç tutarı, ilgiliye iadeli taahhütlü olarak tebliğ edilir. Posta alındısının ilgiliye teslim edildiği tarih, borcun tebliğ tarihidir.

(5) Borçlanma başvuru sahiplerine borçlanma tutarı Yeni Türk Lirası cinsinden tebliğ edilir. Tebliğ edilen borç, Türkiye’de ödenmesi halinde (Mülga ibare:RG-6/11/2020-31296) (…) Türk Lirası, yurtdışından ödenmesi halinde ise (Mülga ibare:RG-6/11/2020-31296) (…)  Türk Lirası karşılığı döviz olarak ödenir.

(6) Borcun tebliğ edildiği tarihten itibaren üç ay içinde ödenmemesi halinde, borçlanma işlemi geçersiz sayılır. Üç aylık süre içerisinde borcun bir kısmının ödenmesi halinde, ödenen miktara isabet eden süre geçerli sayılır. Borcun bir kısmını veya tamamını ödemeyenlerin, bu sürelerinin Kanuna göre değerlendirilmesi, yeniden yazılı başvuruda bulunmaları ve tahakkuk eden borç miktarını süresi içinde ödemeleri şartına bağlıdır.

Borçlanmadan vazgeçme ve borçlanma miktarının iadesi

MADDE 11 –  (1) Borçlanma başvurusunda bulunup borcu tebliğ edilmeden ya da tebliğ edildikten sonra üç aylık süre içinde borçlanma başvurusundan vazgeçtiklerini yazılı olarak (Değişik ibare:RG-6/11/2020-31296) (4)  Kuruma bildirenlerin borçlanma başvuruları geçersiz sayılır.

(2) Tahakkuk ettirilen borcun tamamını veya bir kısmını ödeyenlerden borçlanmalarının iptal edilmesi için başvuruda bulunanların ödedikleri borçlanma tutarının tamamı, faiz uygulanmaksızın (Mülga ibare:RG-6/11/2020-31296) (…) Türk Lirası olarak iade edilir. Kısmi iade yapılmaz.

 (3) Borçlandıkları hizmetleri ile malullük ve yaşlılık aylığı bağlanmasına hak kazanamayan sigortalılar ile ölüm aylığı bağlanamayan hak sahiplerine başvuruları halinde ödenen borçlanma tutarının tamamı faiz uygulanmaksızın (Mülga ibare:RG-6/11/2020-31296) (…)  Türk Lirası olarak iade edilir.

(4) Borçlandıkları hizmetler dikkate alınarak aylık bağlanmış olanlar, borçlanma başvurusundan vazgeçemezler ve bunların ödedikleri borçlanma tutarı iade edilmez.

DÖRDÜNCÜ BÖLÜM

Borçlandırılan Sürelerin Değerlendirilmesi ve

Yoklama İşlemleri

Borçlandırılan sürelerin değerlendirilmesi ve sigortalılığın başlangıcı

MADDE 12 – (Değişik:RG-6/11/2020-31296)(4)

(1) Borçlanılacak sürenin belirlenmesinde ispatlayıcı belgelerde kayıtlı bulunan son tarihten geriye doğru olmak üzere borçlanılmak istenen gün sayısı esas alınır. Bu tespitte bir yıl 360 gün, bir ay 30 gün olarak hesaplanır.

(2) Yurt dışı borçlanmasına ait süreler 5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında geçmiş sigortalılık süresi olarak kabul edilir.

(3) Sigortalılığın başlangıç tarihinin tespiti aşağıdaki şekilde yapılır:

a) Türkiye’deki sigortalılığın başlangıç tarihinden önceki süreler borçlanılmış ise sigortalılığın başlangıç tarihi, borçlanılan gün sayısı kadar geriye götürülür.

b) Türkiye’de sosyal güvenlik kuruluşlarına tabi hizmeti bulunmayan başvuru sahiplerinin sigortalılıklarının başlangıç tarihi, borçlarını tamamen ödedikleri tarihten, sigortalı ölmüş ise ölüm tarihinden, borçlanılan gün sayısı kadar geriye götürülmek suretiyle tespit edilir. Birden fazla yurt dışı hizmet borçlanması yapılması durumunda sigortalılık süresi başlangıcı, en son borcun ödendiği tarihten, borçlanılan toplam gün sayısı kadar geriye götürülerek belirlenir.

(4) Sosyal güvenlik sözleşmesi yapılmış ülkelerdeki sigortalılık sürelerini borçlananların, sözleşme yapılan ülkede ilk defa çalışmaya başladıkları tarih, ilk işe giriş tarihi olarak dikkate alınmaz. Ancak, sosyal güvenlik sözleşmelerinde Türk sigortasına girişinden önce akit ülke sigortasına girdiği tarihin Türk sigortasına girdiği tarih olarak kabul edileceğine ilişkin özel hüküm bulunan ülkelerdeki sigortalılık sürelerini borçlananların akit ülkede ilk defa çalışmaya başladıkları tarih, ilk işe giriş tarihi olarak kabul edilir. (6)

(5) Türkiye’deki sigortalılığın başlangıç tarihinden önceki sürelerin borçlandırılması halinde bu süreler 5510 sayılı Kanunun 41 inci maddesinde yer alan hükümler esas alınarak Türkiye’deki sigortalılık başlangıç tarihinden, Türkiye’de sigortalılık yok ise borçlanma tutarının tamamen ödendiği tarihten, sigortalı ölmüş ise ölüm tarihinden geriye götürülen sürelere ait ilgili aylara mal edilir.

Aylığa hak kazanma ve aylığın başlama tarihi

MADDE 13 –  (1) Değerlendirilen sürelerin aylık bağlanmasında dikkate alınabilmesi için;

a) Yurda kesin dönülmüş olması,

b) Tahakkuk ettirilen borcun tamamının ödenmiş olması,

c) 5510 sayılı Kanunla mülga kanunların yürürlükteki hükümlerine veya sosyal güvenlik kanunlarına göre aylığa hak kazanılmış olması,

ç) Kuruma yazılı başvuruda bulunulması

şarttır.

(2) (Değişik:RG-6/11/2020-31296) Tahsis talebinde bulunanlardan; 3201 sayılı Kanuna göre Aylık Talebinde Bulunanlara Mahsus Beyan ve Taahhüt Belgesi ile yurtdışında ikamet edenlerden çalıştığı işyerinden ayrıldığını gösterir belge alınır.

(3) Bu maddenin birinci fıkrasında belirtilen şartları yerine getirenlerin aylıkları, yazılı talepte bulundukları tarihi takip eden aybaşından başlar.

(4) (Değişik ibare:RG-6/11/2020-31296) Aylıkların  hesabında 5510 sayılı Kanunun ilgili hükümleri uygulanır.

Yoklama işlemleri

MADDE 14 – (1) Borçlandıkları süreler dikkate alınarak malullük, yaşlılık ve emekli aylığı bağlananların aylık alma şartlarının devam edip etmediği hususu, Kurumca, gerekli görülen zaman ve hallerde araştırılabilir.

(2)  Birinci fıkrada belirtilenlerden altı aydan daha uzun süre yurtdışında bulunmuş olanlar, yurtdışında çalışıp çalışmadıklarını ve ikamete dayalı bir sosyal sigorta ya da sosyal yardım ödeneği alıp almadıklarını gösterir belgeleri, örneği Kurumca hazırlanan 3201 sayılı Kanuna Göre Aylık Alanlara Mahsus Yoklama Belgesi ile birlikte söz konusu altı aylık sürenin dolduğu tarihten sonra üç ay içinde Kuruma vermek zorundadırlar.

(3) Kurum, Kanuna göre malullük, yaşlılık ve emekli aylığı bağlananların altı aydan daha uzun süre ile yurt dışında bulunup bulunmadıklarını, her yıl Emniyet Genel Müdürlüğünden alınacak kayıtlarla tespit eder. Söz konusu uygulamanın kapsamı, şekli ve diğer usul ve esasları Kurum ile Emniyet Genel Müdürlüğü arasında yapılacak olan protokolle belirlenir.

(4) Yıl içinde aylık bağlananların yoklama işlemleri, takip eden yıldan itibaren başlatılır.

(5) Yoklama işlemleri sonucunda altı aydan daha uzun süre yurtdışında bulundukları halde, ikinci fıkrada belirtilen belgeleri, yine ikinci fıkrada belirtilen süre içinde Kuruma vermediği tespit edilenlerin aylıkları, bildirim yapılmaksızın söz konusu belgelerin intikaline kadar durdurulur.

(6) Aylıkları durdurulanların Kuruma ibraz edecekleri belgelerden ya da Kurumca yapılacak olan araştırma sonucunda, yurtdışında;

a) Çalışmadıkları, ikamete dayalı bir sosyal sigorta ya da sosyal yardım ödeneği almadıkları tespit edilenlerin aylıkları, durdurulduğu tarihten geçerli olmak üzere ödenir.

b) Çalıştıkları, ikamete dayalı bir sosyal sigorta ya da sosyal yardım ödeneği aldıkları tespit edilenlerin aylıkları, 15 inci maddenin birinci fıkrasına göre kesilir. Yersiz yapıldığı tespit edilen ödemeler, 5510 sayılı Kanunun 96 ncı maddesi hükümlerine  göre geri alınır.

(7) Bu Yönetmeliğin uygulanmasında, evli ya da birlikte yaşayan çiftler için ödenen sosyal yardımlar her iki eş için de ödeniyor olarak kabul edilir. Sosyal sigorta kurumları tarafından sosyal sigorta ödeneklerine ilave olarak ya da sigorta ödeneği olarak ödenen prim karşılığı olmayan ödenekler sosyal yardım kapsamına girmez.

(8) Yurtdışı hizmetlerini borçlanarak aylık bağlananların, sosyal güvenlik kanunlarına göre aylık alma şartlarının devam edip etmediğinin tespitine ilişkin 28/8/2008 tarihli ve 26981 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliğinde yer alan yoklama işlemleri ile ilgili hükümler saklıdır.

Aylığın kesilmesi ve yeniden bağlanması

MADDE 15 – (1) Yurtdışında sigortalılık veya ev kadını olarak geçen sürelerini borçlanarak aylığa hak kazananların, bu aylıkları;

a) Sosyal güvenlik sözleşmesi yapılmış olup olmadığına bakılmaksızın(Değişik ibare:RG-6/11/2020-31296)(5)  yurtdışında kısa süreli çalışmaya tabi işler hariç olmak üzere çalışmaya, ikamete dayalı bir sosyal sigorta ya da sosyal yardım ödeneği almaya başladıkları,

b) Türkiye’de sosyal güvenlik kanunlarına göre sigortalı olarak çalışmaya başladıkları,

tarihten itibaren kesilir.

(2) Yurtiçinde veya yurtdışında çalışması sona erenlerin veya yurtdışında ikamete dayalı bir sosyal sigorta ya da sosyal yardım ödeneği alanlardan bu ödenek ve yardımları sona erenlerin, aylıklarının tekrar ödenmesi için yazılı talepte bulunmaları halinde, talep tarihini takip eden ay başından itibaren aylıkları tekrar ödenmeye başlanır.

(3) İkinci fıkraya göre aylıkları tekrar ödenmeye başlanacak olanların çalışmaları;

a)  Yurtiçinde geçmişse, bu çalışmalar da dikkate alınarak aylıklar, ilgili sosyal güvenlik kanunlarındaki hükümlere göre hesaplanarak,

b) Yurtdışında geçmişse, kesildiği tarihteki aylığı, ikinci fıkrada belirtilen aylığın başlangıç tarihine kadar ilgili sosyal güvenlik kanunlarındaki artış hükümlerine göre yükseltilerek

yeniden bağlanır.

(4) Aylığın kesildiği tarihten sonra yurtdışında geçen sigortalılık sürelerinin yeniden aylık bağlanmasında değerlendirilmesi, bu sürelerin Kanuna göre borçlanılmasına bağlıdır.

(5) (Değişik:RG-6/11/2020-31296)(1)  Kanundan yararlanmak suretiyle malullük, yaşlılık veya emekli aylığı almakta iken yurt içinde çalışmaya başlayanlar hakkında 5510 sayılı Kanunun sosyal güvenlik destek primine ilişkin hükümleri uygulanır.

Kısmi aylığın tam aylığa dönüştürülmesi

MADDE 16 – (1) Sosyal güvenlik sözleşmeleri uygulanmak suretiyle kendilerine veya hak sahiplerine sosyal güvenlik kanunlarına göre kısmi aylık bağlananlar, diledikleri takdirde yurt dışında geçen ve tam aylık almak için yeterli gün sayısını veya hizmet belgelerindeki gün sayılarının tamamını borçlanabilirler.

(2) Kısmi aylıkların tam aylığa yükseltilmesinde 13 üncü maddenin birinci fıkrasındaki şartlar aranır. Ancak, kısmi aylık;

a) Borcun ödendiği tarih kesin dönüş tarihinden önce ise kesin dönüş tarihini,

b) Borcun ödendiği tarih kesin dönüş tarihinden sonra ise borcun ödendiği tarihi,

takip eden aybaşından itibaren tam aylığa yükseltilir.

(3) (Değişik:RG-6/11/2020-31296) (4) Tam aylık bağlanması için gerekli şartların tespitinde kısmi aylığın başlangıç tarihi esas alınarak mülga 2829 sayılı Kanun ya da 5510 sayılı Kanunun 53 üncü maddesi uyarınca tespit edilecek statüye göre ilgili sosyal güvenlik kanunlarına ait hükümler uygulanır.

BEŞİNCİ BÖLÜM

Çeşitli ve Son Hükümler

Transferi sağlanan primlerin iadesi

 17 – (1) Yabancı ülkelerde sosyal güvenlik kurumlarına yatırılmış bulunan primlerin, sosyal güvenlik sözleşmeleri ile Türkiye’ye transferlerinin sağlanması ve bu sözleşmelerde primlerin iadesine engel hükümler bulunmaması halinde;

a) Transfer edilen primlere ilişkin sürelerin tamamının, borçlanılarak tahakkuk ettirilen borcun tamamının ödenmiş olması halinde, transfer olunan primlerin tamamı,

b) Transfer olunan primlere ilişkin sürelerin bir kısmının, borçlanılarak tahakkuk ettirilen borcun tamamının ödenmiş olması halinde, transfer olunan primlerin borçlanılan gün sayısına isabet eden orandaki miktarı

transfer tarihindeki cari kur üzerinden (Mülga ibare:RG-6/11/2020-31296) (…)  Türk Lirası karşılığı olarak Kurumca sigortalıya, hak sahiplerine veya mirasçılarına iade edilir.

 (2) (Değişik:RG-6/11/2020-31296) (4) Sosyal güvenlik sözleşmelerine göre Türkiye’ye transfer edilen primlere ait gün sayıları, 5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında değerlendirilir.

(3) (Ek:RG-6/11/2020-31296) Kanunun 8 inci maddesi hükümleri saklıdır.          

Yürürlükten kaldırılan yönetmelik

MADDE 18 – (1) 15/9/1985 tarihli ve 18869 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Yurtdışında Bulunan Türk Vatandaşlarının Yurtdışında Geçen Sürelerinin Sosyal Güvenlikleri Bakımından Değerlendirilmesi Hakkında 3201 sayılı Kanunun Uygulama Yönetmeliği yürürlükten kaldırılmıştır.

Mevcut kamu görevlilerinin borçlanma işlemleri

GEÇİCİ MADDE 1 – (1) (Mülga:RG-6/11/2020-31296) (4)

(2) 5510 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra, anılan Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendine göre ilk defa sigortalı olanların sigortalılık başlangıç tarihinden önceki süreleri, bu Kanuna göre borçlandırılmaları halinde, sigortalılığın başlangıç tarihi geriye götürülmez.

(3) 2008 yılı Ekim ayı başından önce 5434 sayılı Kanun hükümlerine göre iştirakçi olanların yurtdışında geçen süreleri borçlanmaları halinde; aylıkların hesaplanmasında 5510 sayılı Kanunun geçici 4 üncü madde hükümleri uygulanır.

(4) 2008 yılı Ekim ayı başından sonra ilk defa 5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında sigortalı olarak çalışmaya başlayanların 5510 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önceki yurtdışı borçlanma süreleri de, aynı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında değerlendirilir. Bunların aylıklarının hesabında 5510 sayılı Kanunun geçici 2 nci maddesi hükümleri uygulanır.

(5) (Mülga:RG-6/11/2020-31296) (4)

Zorunlu göçe tabi tutulanların borçlanma işlemleri

GEÇİCİ MADDE 2 – (1) Sosyal güvenlik sözleşmesi imzalanmamış ülkelerden zorunlu göçe tabi tutulan ve Türk vatandaşlığına geçenlerin geldikleri ülkedeki çalışma sürelerini  borçlanabilmeleri için;

a) 1/1/1989 tarihinden 8/5/2008 tarihine kadar geldikleri ülke tarafından zorunlu göçe tabi tutulmuş olmaları,

b) Zorunlu göçten sonra Türk vatandaşı olup, Türkiye’de ikamet ediyor olmaları,

c) 1/7/1976 tarihli ve 2022 sayılı 65 Yaşını Doldurmuş Muhtaç, Güçsüz ve Kimsesiz Türk Vatandaşlarına Aylık Bağlanması Hakkında Kanuna göre bağlanan aylıklar da dahil olmak üzere sosyal güvenlik kuruluşlarından gelir veya aylık almamaları,

ç) Geldikleri ülkedeki çalışma sürelerini belgelendirmeleri,

d)(Değişik:RG-6/11/2020-31296) (4) Yazılı olarak veya usul ve esasları Kurumca belirlenecek elektronik ortam üzerinden Kuruma başvuruda bulunmaları,

şarttır.

(2) (Mülga:RG-6/11/2020-31296) (4)

(3) Borçlanmak için örneği Kurumca hazırlanan borçlanma talep dilekçesi ve geldikleri ülkedeki çalışma sürelerini gösterir hizmet belgesinin ibraz edilmesi zorunludur. Kurumun, borçlanma işlemlerinin sonuçlandırılmasına esas olmak üzere, gerekli gördüğü hallerde yeni belge isteme hakkı saklıdır.

(4) Kurumca yapılacak sorgulama sonucunda nüfus kayıtlarında “… Bakanlar Kurulu Kararı ve 2510 veya 5543 sayılı İskan Kanununa istinaden Türk vatandaşlığına alınmıştır.”  ibaresinin olduğu belirlenenlerden, zorunlu göçe tabi tutulduklarını belgelendirme koşulu aranmaz. Nüfus kayıtlarında bu şekilde ibare bulunmayanlardan ise bu ibarenin işlendiği vukuatlı nüfus kayıt örneği veya “Uyrukluk ve Aile Kütüğüne Kayıt Bildirgesi”nin ibrazı istenir.

(5) Borçlandırılan çalışma süreleri, yalnızca emekli veya yaşlılık aylığı bağlanmasında Kanuna göre değerlendirilir. Malullük ve ölüm aylığı bağlanmasında, bu şekilde borçlanılan hizmetler dikkate alınmaz.

Önceki borçlanma sürelerinin değerlendirilmesi

GEÇİCİ MADDE 3 – (1) 2008 yılı Ekim ayı başından önceki sürelerin borçlanılması halinde, 5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının;

a) (a) bendi kapsamında bulunan sigortalılar için borçlanılan sürelere ilişkin prime esas kazançlar, Kanunun 5 inci maddesine göre belirlenen sigortalılık süresinin başlangıç tarihi dikkate alınmaksızın 5510 sayılı Kanunun 41 inci maddesine göre borçlanmaya esas sürenin ilgili aylarına mal edilir.

b) (b) bendi kapsamında bulunan sigortalılar için borçlanılan süreler,  2/9/1971 tarihli ve 1479 Esnaf ve Sanatkarlar ve Diğer Bağımsız Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kurumu Kanunu veya 17/10/1983 tarihli ve 2926 sayılı Tarımda Kendi Adına ve Hesabına Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kanununun mülga hükümlerine göre tabi oldukları son basamak üzerinden talebe bakılmaksızın basamak intibakında değerlendirilir.

506 sayılı Kanunun geçici 20 nci maddesine tabi sandıklar

GEÇİCİ MADDE 4 – (1) (Değişik:RG-6/11/2020-31296) (4) 8/5/2008 tarihi ile 506 sayılı Kanunun geçici 20 nci maddesine tabi sandıkların 5510 sayılı Kanunun geçici 20 nci maddesine göre devredileceği tarih arasında geçerli olmak üzere, Yönetmeliğin 13 üncü ve 14 üncü maddelerinde geçen “Kurum” ibaresi, 506 sayılı Kanunun geçici 20 nci maddesine tabi sandıkları da kapsar.

(2) Yönetmelik gereğince örnekleri Kurumca hazırlanan belgeler, gerekli düzeltmeler yapılmak kaydıyla birinci fıkrada belirtilen devir tarihine kadar 506 sayılı Kanunun geçici 20 nci maddesine tabi sandıklarca da kullanılır.

Bağlanacak aylıkların hesaplanması

GEÇİCİ MADDE 5 – (1) Yurtdışında sigortalılık veya ev kadını olarak geçen sürelerini borçlandıktan sonra 8/5/2008 tarihinden 2008 yılı Ekim ayı başına kadar tahsis talebinde bulunan sigortalılar ve bu tarihler arasında ölen sigortalıların hak sahiplerine bağlanacak aylıkların hesaplanmasında 5510 sayılı Kanunla mülga ilgili sosyal güvenlik kanunları hükümleri uygulanır.

Kazanılmış haklar

GEÇİCİ MADDE 6 – (1) 8/5/2008 tarihinden önce yurtdışı borçlanma başvurusunda bulunanlardan; borç tahakkuku ile ilgili işlemleri devam edenlerin, borç tahakkuku yapılmış olanların, tahakkuk ettirilen borçlarını ödeyenlerin ve borçlandıkları yurtdışı hizmetleri dikkate alınarak aylık bağlanmış olanların kazanılmış hakları saklıdır. Bunların borçlanma işlemleri, Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önceki hükümlerine göre sonuçlandırılır.

(2) 8/5/2008 tarihinden önce Bakanlar Kurulu Kararı ile en son değiştirilen dövizin miktarı, tahakkuk ettirilmiş borçlarının tamamını ödememiş olanların bakiye borç sürelerine uygulanır.

(3) (Ek:RG-6/11/2020-31296) (4) Kısmi aylık bağlanmış olanlar dahil olmak üzere bu fıkrayı ihdas eden Yönetmelik ile yapılan değişiklikler, bu fıkranın yürürlük tarihinden önce yurt dışında geçen sürelerini borçlanma talebinde bulunanlardan tahakkuk ettirilen borçlarını yasal süresi içinde ödeyenlerin, sigortalılık sürelerinin hangi statüde değerlendirileceğinin, borçlanmanın hangi aylara mal edileceğinin ve tahakkuk ettirilecek borç tutarının tespitinde bu fıkranın yürürlüğe girdiği tarihten önceki hükümler esas alınır.

Yönetmeliğin yürürlüğe girdiği tarihe kadar yapılan başvurular

GEÇİCİ MADDE 7 – (1) 8/5/2008 tarihinden itibaren yapılan başvurular hakkında bu Yönetmelik hükümleri uygulanır.

Yürürlük

MADDE 19 – (1) Bu Yönetmelik, yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

Yürütme

MADDE 20 – (Değişik:RG-6/11/2020-31296)(3)

(1) Bu Yönetmelik hükümlerini, Hazine ve Maliye Bakanı ile Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı müştereken yürütür.

__________

(1)    Bu değişiklik 19/6/2010 tarihinden geçerli olmak üzere yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

(2)    Bu değişiklik 11/9/2014 tarihinden geçerli olmak üzere yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

(3)    Bu değişiklik 9/7/2018 tarihinden geçerli olmak üzere yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

(4)    Bu değişiklik 1/8/2019 tarihinden geçerli olmak üzere yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

(5)    Bu değişiklik 26/6/2020 tarihinden geçerli olmak üzere yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

(6)   6/11/2020 tarihli ve 31296 sayılı yönetmeliğin 10 uncu maddesiyle değiştirilen  12 nci maddesinin dördüncü fıkrasının ikinci cümlesi 11/9/2014 tarihinden geçerli olmak üzere yayımı tarihinde yürürlüğe girer.


Kaynak: Mevzuat
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/yurt-disi-borclanmasi-ile-emekli-olanlari-yurt-disinda-tekrar-calismaya-baslamalari-halinde-emekli-maaslari-kesilir-mi/feed/ 0
Şirket Müdürünün Yurt Dışında Yaptığı; Ulaşım, Konaklama, Yemek ve Benzeri Harcamalar Gider Yazılabilir Mi? https://www.muhasebenews.com/sirket-mudurunun-yurt-disinda-yaptigi-ulasim-konaklama-yemek-ve-benzeri-harcamalar-gider-yazilabilir-mi/ https://www.muhasebenews.com/sirket-mudurunun-yurt-disinda-yaptigi-ulasim-konaklama-yemek-ve-benzeri-harcamalar-gider-yazilabilir-mi/#respond Sat, 12 Aug 2023 09:44:30 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=145338 T.C. 

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı

Gelir Kanunları Usul Grup Müdürlüğü

Sayı

:

11395140-105[VUK-1-22370]-481232

27.04.2023

Konu

:

Şirket müdürünün işin gereği olarak yurtdışında fuara katılmak için yapmış olduğu konaklama ve seyahat harcamalarının gider olarak kaydedilip kaydedilemeyeceği

İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda; şirket müdürünüzün, iş ile ilgili olarak yurt dışında fuara katılmak için yapmış olduğu seyahat ve konaklama masraflarının indirim konusu yapılıp yapılamayacağı ve Ba formunda bildirilip bildirilmeyeceği hususunda Başkanlığımızdan görüş talep edilmektedir.

I- KURUMLAR VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN:

5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun “Safi kurum kazancı” başlıklı 6 ncı maddesinde; Kurumlar vergisinin, mükelleflerin bir hesap dönemi içinde elde ettikleri safi kurum kazancı üzerinden hesaplanacağı ve safi kurum kazancının tespitinde, Gelir Vergisi Kanununun ticarî kazanç hakkındaki hükümlerinin uygulanacağı hükme bağlanmıştır.

Bu hükümler uyarınca tespit edilecek kurum kazancından Kurumlar Vergisi Kanununun 8 inci maddesi ile Gelir Vergisi Kanununun 40 ıncı maddesinde yer alan giderler indirilebilecektir. 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun “İndirilecek Giderler” başlıklı 40 ıncı maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendinde; ticari kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için yapılan genel giderlerin; aynı fıkranın (4) numaralı bendinde de, işle ilgili ve yapılan işin ehemmiyeti ve genişliği ile mütenasip seyahat ve ikamet giderlerinin, (Seyahat maksadının gerektirdiği süreye sınırlı olmak şartıyla) safi kazancın tespitinde indirim konusu yapılabileceği hükme bağlanmıştır.

Ticari kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi maksadıyla yapılan genel giderlerin indirim konusu yapılabilmesi için, söz konusu giderlerle kazancın elde edilmesi ve idamesi arasında doğrudan ve açık bir illiyet bağının bulunması gerekmekte olup bu mahiyette olmayan giderlerin ticari kazancın tespitinde indirim konusu yapılması mümkün değildir.

Yukarıda yer alan hüküm ve açıklamalar çerçevesinde; şirket müdürünün ticari faaliyetleri ile ilgili olarak, işin önem ve genişliği ile orantılı ve seyahat amacının gerektirdiği süreyle sınırlı olmak şartıyla, yapmış olduğu yurt içi ve yurt dışı seyahatlerde; ulaşım, konaklama, yemek gibi harcamalara ait giderlerin kurum kazancının tespitinde indirim konusu yapılabilmesi için, söz konusu harcamaların, Vergi Usul Kanununun 229 ve takip eden ilgili maddelerinde yer alan belgelerden biri ile tevsik edilmesi gerekmektedir.

II- VERGİ USUL KANUNU YÖNÜNDEN:

(1) 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 3 üncü maddesinin (B) fıkrasında, vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin esas olduğu, vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin yemin hariç her türlü delille ispatlanabileceği hükme bağlanmıştır.

Ayrıca, aynı Kanunun 227 nci maddesinin birinci fıkrasında, “Bu kanunda aksine hüküm olmadıkça bu kanuna göre tutulan ve üçüncü şahıslarla olan münasebet ve muamelelere ait olan kayıtların tevsiki mecburidir.” hükmüne yer almakta olup, söz konusu kayıtların ise aynı Kanunun 229 ve müteakip maddelerinde yer alan veya Bakanlığımıza verilen yetkiye dayanılarak kullanılma zorunluluğu getiren belgelerle tevsik edilmesi gerekmektedir.

Ayrıca, 167 Sıra No.lu Vergi Usul Genel Tebliğinin (8) numaralı ayrımında, birinci ve ikinci sınıf tüccarlarla defter tutmak mecburiyetinde olan çiftçilerin; birinci ve ikinci sınıf tüccarlara, serbest meslek erbabına, kazançları götürü usulde tespit olunan tüccarlara, defter tutmak mecburiyetinde olan çiftçilere ve vergiden muaf esnafa sattıkları emtia veya yaptıkları işler için, satılan emtianın veya yapılan işin bedeli ne olursa olsun fatura vermeleri emtiayı satın alan veya hizmeti yaptıran bu kimselerin de fatura istemeleri ve almalarının zorunlu olduğu ve bunlar için perakende satış fişlerinin geçerli olmayacağı belirtilmiştir. Ancak, daha sonra yayımlanan 204 ve 206 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğleri ile bu düzenlemeye bazı istisnalar getirilerek, mükelleflerin ticari faaliyetlerine ilişkin olarak iş yerlerinde kullanılmak ve tüketilmek amacıyla satın aldıkları (kırtasiye, büro ve temizlik malzemeleri gibi) ve bedeli fatura düzenleme mecburiyetini belirleyen kanuni haddi aşmayan mal ve hizmet bedelleri için düzenlenen perakende satış veya yazar kasa fişlerinin gider belgesi olarak kabul edilmesi uygun görülmüştür. İşletmenin tüketimi dışında satışa konu olacak mal ve hizmetlerin alımlarında ise bedeli ne olursa olsun fatura düzenlenmesi defterlere faturalara dayanılarak kayıt yapılması gerektiği açıklanmıştır. Ayrıca, 275 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile taksi işleten mükelleflerden alınan ve tutarı fatura düzenleme mecburiyetine ilişkin kanuni haddi aşmayan perakende satış fişlerinin de gider belgesi olarak kabul edilmesi uygun görülmüştür.

Bunun yanı sıra, hava yolu firmalarınca veya acenteler aracılığıyla düzenlenen e-Bilet uygulamasına ve bu biletlerin gider olarak dikkate alınabilmesine yönelik olarak 509 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinin (IV.7.3.2) bölümünde açıklamalar/düzenlemeler yer almaktadır.

Diğer taraftan, yurt dışında faaliyette bulunan mükelleflere yaptırılan iş ve hizmetler karşılığında alınan belgelerle ilgili işlemlerin yer aldığı 253 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinde açıklandığı üzere, yurt dışında mukim kişi veya kuruluşlara yaptırılan iş veya hizmetler karşılığında ödemede bulunan gelir veya kurumlar vergisi mükellefleri, yurt dışında mukim kişi veya kuruluşlardan aldıkları muteber belgeleri, defter kayıtlarında gider olarak göstermeleri sırasında belgelerde yazılı bedelleri, belgenin düzenlendiği günde Merkez Bankasınca belirlenen döviz alış kuru üzerinden Türk Lirasına çevirerek kayıtlarında göstereceklerdir. Ancak inceleme sırasında inceleme elemanınca lüzum görülmesi halinde, mükellefler bu belgelerini tercüme ettirmek zorundadırlar.

Buna göre, şirket müdürünüzün yurt dışındaki fuara katılımına ilişkin olarak yapılan seyahat ve konaklama harcamalarının, Vergi Usul Kanununun 229 ve müteakip maddeleri ve ilgili ikincil mevzuat düzenlemeleriyle uygun görülen belgelerle ya da hizmetin alındığı ülke mevzuatına göre düzenlenmiş bulunan muteber bir belge ile tevsik edilmesi mümkün bulunmaktadır.

(2) Mezkur Kanunun 148, 149 ve mükerrer 257 nci maddelerinin Bakanlığımıza verdiği yetkiye dayanılarak, 350 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğiyle, bilanço esasına göre defter tutan mükelleflerin belirli bir haddi aşan mal ve hizmet alımlarını “Mal ve Hizmet Alımlarına İlişkin Bildirim Formu (Form Ba)” ile; mal ve hizmet satışlarını ise “Mal ve Hizmet Satışlarına İlişkin Bildirim Formu (Form Bs)” ile bildirmeleri yükümlülüğü getirilmiş, 362, 381 ve 396 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğleriyle de bu yükümlülüğe ilişkin açıklamalar yapılmıştır. Söz konusu yükümlülüğün 2010 yılı ve müteakip yılların aylık dönemlerinde yerine getirilmesinde uygulanacak usul ve esaslar ile bildirim hadleri 396 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile yeniden belirlenmiştir.

Mezkur Tebliğinin (1.2.1.) numaralı bendinde, “Bildirim mecburiyeti bulunan mükelleflerce, belirlenen hadler çerçevesinde yapılan her türlü mal ve/veya hizmet alış ve satışları, bunlara ilişkin belgenin türüne (Fatura, irsaliyeli fatura, serbest meslek makbuzu, müstahsil makbuzu, gider pusulası, akaryakıt pompalarına bağlı ödeme kaydedici cihaz fişi, sigorta komisyon gider belgesi ve yolcu bileti gibi) bakılmaksızın Ba-Bs bildirim formlarına dahil edilecektir.” düzenlemesi yer almaktadır.

Aynı Tebliğin (1.2.2.) numaralı bendinde “Mükelleflerin 2010 yılı ve müteakip yılların aylık dönemlerine ilişkin mal ve/veya hizmet alışları ile mal ve/veya hizmet satışlarına uygulanacak had 5.000 TL olarak yeniden belirlenmiştir. Buna göre, bir kişi veya kurumdan katma değer vergisi hariç 5.000 TL ve üzerindeki mal ve/veya hizmet alışları, “Mal ve Hizmet Alımlarına İlişkin Bildirim Formu (Form Ba)” ile; bir kişi veya kuruma katma değer vergisi hariç 5.000 TL ve üzerindeki mal ve/veya hizmet satışları ise Mal ve Hizmet Satışlarına İlişkin Bildirim Formu (Form Bs)’ nun Tablo II alanında bildirilecektir.” açıklamasına yer verilmiştir.

Buna göre, mükelleflerin karşılıklı mal ve hizmet hareketlerinin takip ve analiz edilmesi amacıyla alınan Form Ba ve Form Bs bildirimlerinin, bildirime konu belgeyi düzenleyen ve adına belge düzenlenen mükellefler tarafından bildirilmesi gerekmektedir. Bu durumda şirket adına düzenlenmeyen bir belgenin şirket tarafından Form Ba bildirimine dâhil edilmesine gerek bulunmamaktadır.


YURT DIŞI SEYAHAT GİDERLERİNE İLİŞKİN ÖRNEK YEVMİYE MADDESİ

İşle ilgili yurt dışı ulaşım, konaklama, yeme-içme faturalarının TL karşılığının toplamı (Ödenen tutar): 70.000 TL’dir. Yurt dışı harcamalarının 30.000 TL’lik kısmı şirket müdürüne nakden verilen iş avansından, 40.000 TL’si ise şirket kredi kartından ödenmiştir.

Faturaların tamamı yurt dışından alınan fatura, fiş ve ilgili ülkeler tarafından yasal olarak kabul edilen diğer belgelerden oluşmaktadır. Belgesiz harcama bulunmamaktadır.

_______________________________ / _______________________________

760 PAZARLAMA, SATIŞ VE DAĞITIM GİDERLERİ (B)     70.000 TL

195 İŞ AVANSLARI (A)                                                       30.000,00 TL

300 BANKA KREDİLERİ (A)                                                 40.000,00 TL

-Şirket Kredi Kartı    40.000 TL

_______________________________ / _______________________________


Kaynak: GİB Özelge
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/sirket-mudurunun-yurt-disinda-yaptigi-ulasim-konaklama-yemek-ve-benzeri-harcamalar-gider-yazilabilir-mi/feed/ 0
Facebook Firmasından Alınan Reklam Hizmeti İçin KDV ve Stopaj Hesaplanacak Mı? https://www.muhasebenews.com/facebook-firmasindan-alinan-reklam-hizmeti-icin-kdv-ve-stopaj-hesaplanacak-mi/ https://www.muhasebenews.com/facebook-firmasindan-alinan-reklam-hizmeti-icin-kdv-ve-stopaj-hesaplanacak-mi/#respond Sat, 12 Aug 2023 09:33:35 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=145337

T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı

Gelir Kanunları KDV – ÖTV Grup Müdürlüğü

 

Sayı

:

E-39044742-130[Bakanlık Görüşü]-593557

30.05.2023

Konu

:

Facebook firmasından alınan reklam hizmeti karşılığında yapılan ödemelerin vergilendirilmesi

İlgide kayıtlı özelge talep formunda, Şirketinizin yurt dışı merkezli Facebook firmasından reklam hizmeti aldığı ve bu hizmete ilişkin yapılan ödemeler üzerinden Facebook tarafından fatura düzenlendiği belirtilerek yapılan ödemelerin bu firmalardan alınan faturalar dayanak gösterilerek 2 No.lu KDV Beyannamesi ile beyan edilip edilmeyeceği ile BS bildiriminin yapılıp yapılmayacağı hususlarında Başkanlığımız görüşü talep edildiği anlaşılmaktadır.

VERGİ USUL KANUNU YÖNÜNDEN

Bilindiği üzere, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 153 üncü maddesinde, vergiye tabi ticaret ve sanat erbabı, serbest meslek erbabı, kurumlar vergisi mükellefleri, kolektif ve adi şirket ortaklarıyla, komandit şirketlerin komandite ortaklarından işe başlayanların keyfiyeti vergi dairesine bildirmeye mecbur oldukları hükme bağlanmış, 156 ncı maddesinde ticari, sınai, zirai ve mesleki faaliyette iş yeri; mağaza, yazıhane, idarehane, muayenehane, imalathane şube, depo, otel, kahvehane, eğlence ve spor yerleri, tarla, bağ, bahçe, çiftlik, hayvancılık tesisleri, dalyan ve voli mahalleri, madenler, taş ocakları, inşaat şantiyeleri, vapur büfeleri gibi ticari, sınai, zirai veya mesleki bir faaliyetin icrasına tahsis edilen veya bu faaliyetlerde kullanılan yer olarak tarif edilmiştir.

Mezkûr Kanunun 156 ncı maddesinde işyerinin tanımı yapılırken, ticari sinai, zirai ve mesleki faaliyetin yapılması ve yürütülmesinde kullanılan yerlerin neler olabileceği nitelenmiş ve tanımda belirtilen yerlerle sınırlandırılmamıştır.

Bunun yanı sıra, mezkûr Kanunun;

– 227 nci maddesi, “Bu Kanunda aksine hüküm olmadıkça, bu Kanuna göre tutulan ve üçüncü şahıslarla olan münasebet ve muamelelere ait olan kayıtların tevsiki mecburidir. …

Elektronik belge olarak düzenlenmesi gerekenler de dâhil olmak üzere, bu Kanuna göre kullanılan veya bu Kanunun Maliye ve Gümrük Bakanlığına verdiği yetkiye dayanılarak, kullanma mecburiyeti getirilen belgelerin, öngörülen zorunlu bilgileri taşımaması halinde bu belgeler vergi kanunları bakımından hiç düzenlenmemiş sayılır. …”

– 229 uncu maddesi, “Fatura, satılan emtia veya yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere emtiayı satan veya işi yapan tüccar tarafından müşteriye verilen ticari vesikadır.”,

– 231 inci maddesinin birinci fıkrasının (5) numaralı bendi, “Fatura, malın teslimi veya hizmetin yapıldığı tarihten itibaren azami yedi gün içinde düzenlenir. Hazine ve Maliye Bakanlığı; mal veya hizmetin nev’i, miktarı, fiyatı, tutarı, satışın yapılma şekli, faaliyet konusu, sektör veya mükellefiyet türünü ayrı ayrı veya birlikte dikkate alarak, bu süreyi indirmeye ya da faturanın malın teslim edildiği veya hizmetin yapıldığı anda düzenlenmesi zorunluluğu getirmeye yetkilidir. Bu süreler içerisinde düzenlenmeyen faturalar hiç düzenlenmemiş sayılır. … “

 232 nci maddesi, “Birinci ve ikinci sınıf tüccarlar kazancı basit usulde tespit edilenlerle defter tutmak mecburiyetinde olan çiftçiler:

1. Birinci ve ikinci sınıf tüccarlara;

2. Serbest meslek erbabına;

3. Kazançları basit usulde tespit olunan tüccarlara;

4. Defter tutmak mecburiyetinde olan çiftçilere;

5. Vergiden muaf esnafa.

Sattıkları emtia veya yaptıkları işler için fatura vermek ve bunlara da fatura istemek ve almak mecburiyetindedirler.

Yukarıdakiler dışında kalanların, birinci ve ikinci sınıf tüccarlar ile kazancı basit usulde tesbit edilenlerden ve defter tutmak mecburiyetinde olan çiftçilerden satın aldıkları emtia veya onlara yaptırdıkları iş bedelinin 50.000.000 lirayı (2023 yılı için 4.400, -TL) geçmesi veya bedeli 50.000.000 liradan (2023 yılı için 4.400, -TL) az olsa dahi istemeleri halinde emtiayı satanın veya işi yapanın fatura vermesi mecburidir.”

hükümlerine amirdir.

Diğer taraftan, 253 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinin “Yurt Dışında Faaliyette Bulunan Mükelleflere Yaptırılan İş ve Hizmetler Karşılığında Alınan Belgelerle İlgili İşlemler” başlıklı B bölümünde; “Vergi Usul Kanununun kayıt nizamına ilişkin 215 inci maddesinde, bu Kanuna göre tutulacak defter ve kayıtların Türkçe tutulmasının mecburi olacağı belirtilmiş 227 nci maddesinde de “Bu Kanunda aksine hüküm olmadıkça bu Kanuna göre tutulan ve üçüncü şahıslarla olan münasebet ve muamelelere ait olan kayıtların tevsiki mecburidir.” hükmü yer almıştır. Söz konusu kayıtların ise aynı Kanunun 229 uncu ve müteakip maddelerinde yer alan belgelerden herhangi biri ile tevsik edilmesi gerekmektedir.

Bu hükümlere göre, yurt dışında mukim kişi veya kuruluşlara yaptırılan, iş veya hizmetler karşılığında ödemede bulunan gelir veya kurumlar vergisi mükellefleri, yurt dışında mukim kişi veya kuruluşlardan aldıkları muteber belgeleri, yurt dışındaki temsilciliklerimizde veya yurt içindeki noterlerde Türkçe’ye tercüme ve tasdik ettirdikten sonra defterlerine gider olarak kaydedebilmekte idiler.

Ancak Bakanlığımıza yapılan başvurulardan, bu işlemlerin yurt dışı temsilciliklerimizdeki iş yığılmalarına neden olduğu, mükellefler bakımından da ağır külfetler getirdiği anlaşıldığından, anılan Kanunun mükerrer 257 nci maddesinin Bakanlığımıza verdiği yetkiye dayanılarak, bu Genel Tebliğ ile yurt dışında mukim kişi veya kuruluşlara yaptırılan iş veya hizmetler karşılığında alınan belgelerin, yurt dışındaki temsilciliklerimizde veya yurt içinde noterlerde Türkçe’ye tercüme ve tasdik edilme zorunluluğu kaldırılmıştır.

Buna göre, yurt dışındaki kişi veya firmalardan belge alan mükellefler, bu belgeleri defter kayıtlarında gider olarak göstermeleri sırasında belgelerde yazılı bedelleri, belgelenin düzenlendiği günde Merkez Bankasınca belirlenen döviz alış kuru üzerinden Türk Lirasına çevirerek kayıtlarında göstereceklerdir. Ancak inceleme sırasında inceleme elemanınca lüzum görülmesi halinde, mükellefler bu belgelerini tercüme ettirmek zorundadırlar.”

açıklamalarına yer verilmiştir.

Öte yandan, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 148 inci, 149 uncu ve mükerrer 257 nci maddelerinin Bakanlığımıza verdiği yetkiye dayanılarak, 350 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile bilanço esasına göre defter tutan mükelleflerin belirli bir haddi aşan mal ve hizmet alımlarını “Mal ve Hizmet Alımlarına İlişkin Bildirim Formu (Form Ba)” ile; mal ve hizmet satışlarını ise “Mal ve Hizmet Satışlarına İlişkin Bildirim Formu (Form Bs)” ile bildirmeleri hususunda yükümlülük getirilmiştir.

Söz konusu yükümlülüğün 2010 yılı ve müteakip yılların aylık dönemlerinde yerine getirilmesinde uygulanacak usul ve esaslar ile bildirim hadleri 396 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinde açıklanmıştır.

396 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinin;

– (1.2.1.) numaralı bendinde, “Bildirim mecburiyeti bulunan mükelleflerce, belirlenen hadler çerçevesinde yapılan her türlü mal ve/veya hizmet alış ve satışları, bunlara ilişkin belgenin türüne (Fatura, irsaliyeli fatura, serbest meslek makbuzu, müstahsil makbuzu, gider pusulası, akaryakıt pompalarına bağlı ödeme kaydedici cihaz fişi, sigorta komisyon gider belgesi ve yolcu bileti gibi) bakılmaksızın Ba-Bs bildirim formlarına dahil edilecektir.”,

– (1.2.2.) numaralı bendinde, “Mükelleflerin 2010 yılı ve müteakip yılların aylık dönemlerine ilişkin mal ve/veya hizmet alışları ile mal ve/veya hizmet satışlarına uygulanacak had 5.000 TL olarak yeniden belirlenmiştir. Buna göre, bir kişi veya kurumdan katma değer vergisi hariç 5.000 TL ve üzerindeki mal ve/veya hizmet alışları, “Mal ve Hizmet Alımlarına İlişkin Bildirim Formu (Form Ba)” ile; bir kişi veya kuruma katma değer vergisi hariç 5.000 TL ve üzerindeki mal ve/veya hizmet satışları ise “Mal ve Hizmet Satışlarına İlişkin Bildirim Formu (Form Bs)” nun Tablo II alanında bildirilecektir.”

açıklamalarına yer verilmiştir.

Ayrıca, Form Ba-Bs bildirimlerinin alınmasının temel amacı piyasadaki mal ve hizmet hareketlerinin takip edilmesi ve beyan dışı bırakılmış birtakım gelirlerin kavranmasıdır. Başkanlığımızca Ba-Bs formları kullanılarak kamu yararı sağlamak üzere çok sayıda çalışma gerçekleştirilmekte olup, bu çalışmaların etkin ve verimli yapılabilmesi için, söz konusu formların Tebliğlerle belirlenen çerçevede bildirilmesi önem taşımaktadır.

Buna göre, tarafınızca reklam hizmeti kapsamında ödemede bulunulan yurt dışında mukim kuruluşun, ülkemizde mükellefiyetinin bulunması durumunda, birinci sınıf tüccarlara ilişkin defter tutma ve belge düzenleme yükümlülüklerinin, bu mükellef tarafından genel hükümler çerçevesinde yerine getirilmesi gerekmekte olup, bu halde ödemeye ilişkin makbuz/ekstrenin Vergi Usul Kanunu uygulamasında kayıtların tevsikinde, tevsik edici belge olarak kabul edilmeyeceği tabiidir.

Reklam hizmeti kapsamında ödemede bulunulan yurt dışında mukim kuruluşun, ülkemizde mükellefiyetinin bulunmaması durumunda ise yurt dışında mukim kişi veya kuruluşlara yaptırılan hizmet karşılığında ödemede bulunan gelir veya kurumlar vergisi mükelleflerinin yaptıkları ödemelerin Vergi Usul Kanununun 229 uncu ve müteakip maddelerinde belirtilen fatura veya fatura yerine geçen belge veya ilgili ülke mevzuatına göre muteber bir belge ile tevsik edilmesi gerekmektedir. Dolayısıyla, bu halde ödemeye ait makbuz/ekstrenin kayıtların tevsikinde, tevsik edici belge olarak kabul edilmesi, ilgili ülke mevzuatına göre muteber bir belge mahiyetinde olmasına bağlı bulunmaktadır.

Dolayısıyla, reklam hizmeti kapsamında Facebook’a yaptığınız ödemelerin Vergi Usul Kanununun 229 uncu ve müteakip maddelerinde belirtilen fatura veya fatura yerine geçen belge ile tevsik edilmesi halinde bu belgelerin, ödemenin fatura veya fatura yerine geçen belge ile tevsik edilmeyip makbuz/ekstre verilmesi halinde ise söz konusu makbuz/ekstrenin ilgili ülke mevzuatına göre muteber bir belge mahiyetinde olması durumunda ödemeye ilişkin makbuz/ekstrenin 396 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinde yer alan açıklamalar doğrultusunda Ba bildirim formuna dahil edilmesi gerekmektedir.

KURUMLAR VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN

5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 3 üncü maddesinin ikinci fıkrasında; Kanunun 1 inci maddesinde sayılı kurumlardan kanunî ve iş merkezlerinin her ikisi de Türkiye’de bulunmayanların, sadece Türkiye’de elde ettikleri kazançları üzerinden vergilendirileceği hükme bağlanmış, üçüncü fıkrasında ise dar mükellefiyet mevzuuna giren kurum kazancının hangi kazanç ve iratlardan oluştuğu belirtilmiştir. Anılan maddenin üçüncü fıkrasının (a) bendinde, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu hükümlerine uygun Türkiye’de bir işyeri olan veya daimi temsilci bulunduran yabancı kurumlar tarafından bu yerlerde veya bu temsilciler vasıtasıyla yapılan işlerden elde edilen ticari kazançların, dar mükellefiyet konusuna giren kurum kazancı olarak vergilendirileceği hükmüne yer verilmiştir.

Aynı maddenin dördüncü fıkrasında da, bu maddede belirtilen kazanç veya iratlar ile gelir unsurlarının Türkiye’de elde edilmesi ve Türkiye’de daimi temsilci bulundurulması konularında 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun ilgili hükümlerinin uygulanacağı ifade edilmiştir.

Kurumlar Vergisi Kanununun 30 uncu maddesinde ise dar mükellefiyete tâbi kurumların maddenin birinci fıkrasının bentlerinde yer alan kazanç ve iratları üzerinden, bu kazanç ve iratları avanslar da dâhil olmak üzere nakden veya hesaben ödeyen veya tahakkuk ettirenler tarafından %15 oranında kurumlar vergisi kesintisi yapılacağı öngörülmüş olup söz konusu kesinti oranları 3/2/2009 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 2009/14593 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile belirlenmiştir.

19/12/2018 tarihli ve 30630 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 18/12/2018 tarihli ve 476 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı eki Kararın 1 inci maddesinde, Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin birinci fıkrasında ve Kurumlar Vergisi Kanununun 15 inci maddesinin birinci fıkrasında sayılanlara internet ortamında verilen reklam hizmetlerinin vergi kesintisi kapsamına alınmış olduğu, bu hizmetlere ilişkin olarak hizmeti verenlere veya internet ortamında reklam hizmeti verilmesine aracılık edenlere yapılan ödemelerden, ödeme yapılan kişilerin mükellef olup olmamasına bakılmaksızın vergi kesintisi yapılması gerektiği yönünde düzenleme yapılmıştır. Söz konusu Kararın 3 üncü maddesi aşağıdaki gibidir;

“MADDE 3- 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 30 uncu maddesinde yer alan dar mükellefiyete tabi kurumların vergi kesintisine tabi kazanç ve iratlarından yapılacak vergi kesintisi oranları hakkındaki 12/1/2009 tarihli ve 2009/14593 sayılı Bakanlar Kurulu kararının eki Kararın 1 inci maddesinin birinci fıkrasına aşağıdaki bent eklenmiştir.

“15- Vergi Usul Kanununun 11 inci maddesinin yedinci fıkrası kapsamındaki ödemelerden;

a) İnternet ortamında verilen reklam hizmetlerine ilişkin olarak, bu hizmeti verenlere veya internet ortamında reklam hizmeti verilmesine aracılık edenlere yapılan ödemeler üzerinden %15.”

Diğer taraftan, söz konusu Karar ile ilgili açıklamaların yer aldığı 1 seri no.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin “30.4.11.1.1. İnternet ortamında verilen reklam hizmetlerine ilişkin ödemeler üzerinden yapılacak vergi kesintisi” başlıklı bölümünde;

476 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile 2009/14593 sayılı Bakanlar Kurulu Kararında yapılan değişiklik uyarınca, internet ortamında verilen reklam hizmetlerine ilişkin olarak, bu hizmeti veren veya internet ortamında reklam hizmeti verilmesine aracılık eden dar mükellef kurumlara yapılan ödemeler üzerinden %15 oranında vergi kesintisi yapılması gerekmektedir.

Buna göre, Tebliğin (15.1.) bölümünde sayılan vergi kesintisi yapmakla sorumlu olanlar, dar mükellefiyete tabi bir kurumun internet ortamında verdiği reklam hizmeti karşılığında bu kuruma yapacakları ödemeler üzerinden %15 oranında vergi kesintisi yapmakla yükümlüdürler. …”

hükmüne yer verilmiştir.

Dolayısıyla, internet ortamında verdikleri reklam hizmetlerine ilişkin olarak bu hizmeti veren veya internet ortamında reklam hizmeti verilmesine aracılık eden dar mükellefiyete tabi kurumlara yapılan ödemeler üzerinden Kurumlar Vergisi Kanununun 30 uncu maddesine göre %15 oranında vergi kesintisi yapılması gerekmektedir.

Yukarıda yer verilen hüküm ve açıklamalar çerçevesinde, dar mükellefiyete tabi kurumların ticari kazançlarının Türkiye’de kurumlar vergisine tabi tutulabilmesi için Türkiye’de 213 sayılı Vergi Usul Kanunu hükümlerine uygun bir iş yeri bulunması veya daimi temsilci bulundurmaları ve kazancın bu yerlerde veya bu temsilciler vasıtasıyla yapılan işlerden elde edilmesi gerekmektedir. Dolayısıyla, kanuni ve iş merkezi Türkiye’de bulunmayan kurumların;

– Yurt dışında elde ettikleri ticari kazançları Türkiye’de kurumlar vergisine tabi olmadığından ve

– Sözleşme de dahil olmak üzere hizmete ilişkin süreçlerin Türkiye’deki iş yerinde veya daimi temsilcisi vasıtasıyla yürütülmemesi kaydıyla yurt dışında yayınlanmak üzere vermiş oldukları internet ortamında reklam hizmetleri Türkiye’deki iş yerinde veya daimi temsilcisi vasıtasıyla yapılan işler olarak değerlendirilemeyeceğinden yurt dışındaki müşterilere yönelik olarak yurt dışında yayınlanan internet ortamında reklam hizmetlerine ilişkin olarak yapılacak ödemelerden 476 sayılı Karar kapsamında vergi kesintisi yapılmasına gerek bulunmamaktadır.

Öte yandan; Google ve Facebook gibi firmaların Türkiye’de temsilciliklerinin bulunması durumunda ise internet ortamında verilen söz konusu reklam hizmetleri Türkiye’deki iş yerinde veya daimi temsilcisi vasıtasıyla yapılan işler olarak değerlendirileceğinden, reklam hizmetlerine ilişkin olarak dar mükellefiyete tabi kurumlara yapılacak ödemeler üzerinden Kurumlar Vergisi Kanununun 30 uncu maddesine göre %15 oranında vergi kesintisi yapılması gerekmektedir.

Diğer taraftan, yurt içindeki müşterilere yönelik olarak yurt içinde yayınlanan internet ortamında reklam hizmetlerine ilişkin olarak dar mükellefiyete tabi kurumlara yapacağınız ödemeler üzerinden Kurumlar Vergisi Kanununun 30 uncu maddesine göre %15 oranında vergi kesintisi yapılması gerekmektedir.

KATMA DEĞER VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN

3065 sayılı Katma Değer Vergisi (KDV) Kanununun;

– 1/1 maddesinde, ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde Türkiye’de yapılan teslim ve hizmetlerin, 1/2 maddesinde ise her türlü mal ve hizmet ithalinin KDV’ye tabi olduğu,

– 4/1 maddesinde, hizmetin, teslim ve teslim sayılan haller ile mal ithalatı dışında kalan işlemler olduğu, bu işlemlerin; bir şeyi yapmak, işlemek, meydana getirmek, imal etmek, onarmak, temizlemek, muhafaza etmek, hazırlamak, değerlendirmek, kiralamak, bir şeyi yapmamayı taahhüt etmek gibi, şekillerde gerçekleşebileceği,

– 6/b maddesinde, hizmetin Türkiye’de yapılmasının veya hizmetten Türkiye’de faydalanılmasının işlemlerin Türkiye’de yapıldığını ifade ettiği,

– 9/1 inci maddesinde, mükellefin Türkiye içinde ikametgâhının, işyerinin, kanunî merkezi ve iş merkezinin bulunmaması hallerinde ve gerekli görülen diğer hallerde Hazine ve Maliye Bakanlığının, vergi alacağının emniyet altına alınması amacıyla, vergiye tabi işlemlere taraf olanları verginin ödenmesinden sorumlu tutabileceği, şu kadar ki Türkiye’de ikametgahı, işyeri, kanuni merkezi ve iş merkezi bulunmayanlar tarafından KDV mükellefi olmayan gerçek kişilere elektronik ortamda sunulan hizmetlere ilişkin KDV’nin, bu hizmeti sunanlar tarafından beyan edilip ödeneceği, Hazine ve Maliye Bakanlığının elektronik ortamda sunulan hizmetlerin kapsamı ile uygulamaya ilişkin usul ve esasları belirlemeye yetkili olduğu

hükme bağlanmıştır.

Diğer taraftan, KDV Genel Uygulama Tebliğinin (I/C-2.1.2.1.) bölümünde konu hakkında ayrıntılı açıklamalar yapılmış olup, Tebliğin;

– (I/C-2.1.2.1.1) bölümünde, “3065 sayılı Kanunun 1 inci maddesine göre bir hizmetin KDV’nin konusuna girebilmesi için Türkiye’de ifa edilmesi gerekmektedir. Aynı Kanunun (6/b) maddesinde ise Türkiye’de yapılan veya faydalanılan hizmetlerin Türkiye’de ifa edilmiş sayılacağı hükme bağlanmıştır.

Buna göre, ikametgâhı, iş yeri, kanuni merkezi ve iş merkezi Türkiye’de bulunmayanların Türkiye’de yaptığı hizmetler ile bunların yurt dışında yaptığı ancak Türkiye’de faydalanılan hizmetler KDV’ye tabi olacaktır.

Bu gibi hizmet ifalarında mükellef, esas olarak hizmeti ifa eden olmakla birlikte, Türkiye’de ikametgâhı, iş yeri, kanuni merkezi ve iş merkezi bulunmadığından, KDV’nin tamamı, hizmetten faydalanan yurt içindeki muhatap tarafından sorumlu sıfatıyla beyan edilip ödenecektir.

Hizmetin vergiden müstesna olması ve hizmetin yurt dışında yapılıp hizmetten yurt dışında faydalanılması halinde, mükellef veya sorumlu sıfatıyla KDV beyan edilmeyecektir.

KDV’nin sorumlu sıfatıyla beyan edilmesi için hizmetten Türkiye’de faydalanan muhatabın KDV mükellefi olması şart değildir. KDV mükellefiyeti bulunmayanlar da söz konusu hizmetler nedeniyle KDV tevkifatı yaparak 2 No.lu KDV Beyannamesi ile beyan etmek ve ödemek zorundadır.”

– (I/C-2.1.2.1.2) bölümünde, “Elektronik ortamda sunulan hizmetlerin bir işyeri oluşturacak şekilde verilmesi durumunda (Türkiye’de bir işyerinin oluşup oluşmadığı 213 sayılı Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre belirlenir.), bu hizmetlere ilişkin verginin genel esaslar çerçevesinde (1 No.lu KDV beyannamesi ile) beyan edilip ödenmesi gerekmektedir.”

– (I/C-2.1.3.2.15.1.) bölümünde, “Tebliğin (I/C-2.1.3.1/a ve b) bölümünde sayılanların, Tebliğin (I/C-2.1.3.2.15.2.) bölümü kapsamındaki reklam hizmeti alımlarında (3/10) oranında KDV tevkifatı uygulanır.”

– (I/C-2.1.3.2.15.2.) bölümünde, “Ticari reklam, ticaret, iş, zanaat veya bir meslekle bağlantılı olarak; bir mal veya hizmetin satışını ya da kiralanmasını sağlamak, hedef kitleyi oluşturanları bilgilendirmek veya ikna etmek amacıyla reklam verenler tarafından herhangi bir mecrada yazılı, görsel, işitsel ve benzeri yollarla gerçekleştirilen pazarlama iletişimi niteliğindeki duyurulardır. Tevkifat kapsamına, mal veya hizmetlerin tanıtım ve pazarlamasına yönelik her türlü ticari reklam hizmeti alımları (reklama ilişkin danışmanlık, reklamın planlanması, reklam içeriğinin hazırlanması ve tasarımı, reklamın yayımlanması gibi reklama yönelik hizmetler dahil) girmektedir.

Yüklenicileri tarafından tamamen veya kısmen alt yüklenicilere veya daha alt yüklenicilere devredilen ticari reklam hizmetlerinde, işi devreden her yüklenici tarafından, kendisine ifa edilen hizmete ait KDV üzerinden tevkifat yapılır. Reklam hizmetinin, reklam ajansları üzerinden alınması, söz konusu ajansların bu kapsamda alacakları yayın, prodüksiyon gibi reklama yönelik hizmetlerin tevkifata tabi tutulmasına engel teşkil etmez.”

ifadeleri yer almaktadır.

Buna göre, yurt dışından alınan söz konusu hizmet nedeniyle Facebook’un Türkiye’de iş yeri oluşması halinde reklam hizmetine ilişkin hesaplanacak KDV için Tebliğin (I/C-2.1.3.2.15.) bölümü kapsamında (3/10) oranında tevkifat uygulanarak Şirketiniz tarafından 2 No.lu KDV beyannamesi ile beyan edilmesi gerekmektedir.

Öte yandan, bu hizmetler nedeniyle Facebook’un Türkiye’de iş yeri oluşmaması halinde ise, hesaplanan KDV’nin tamamının tarafınızca sorumlu sıfatıyla 2 No.lu KDV Beyannamesi ile beyan edilerek ödenmesi gerekmektedir.


Facebook, Google, Twitter vb. firmaların yurt dışındaki birimlerinden alınan reklam hizmetine ilişkin örnek yevmiye maddesi

Fatura toplamı (Ödenen tutar): 10.000 TL

_______________________________ / _______________________________

760 PAZARLAMA, SATIŞ VE DAĞITIM GİDERLERİ (B)     11.764,71 TL

191 İNDİRİLECEK KDV (B)                                                  2.352,94 TL

360 ÖDENECEK VERGİ VE FONLAR (A)                                     4.117,65 TL

-Sorumlu Sıfatlı KDV          2.352,94 TL

-Sorumlu Sıfatlı Muhtasar   1.764,71 TL

329 SATICILAR (A)                                                                 10.000,00 TL

_______________________________ / _______________________________

 


Kaynak: GİB
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/facebook-firmasindan-alinan-reklam-hizmeti-icin-kdv-ve-stopaj-hesaplanacak-mi/feed/ 0
Yurt Dışından Gelen Faturalarda Gösterilen KDV İndirim Konusu Yapılabilir Mi? https://www.muhasebenews.com/yurt-disindan-gelen-faturalarda-gosterilen-kdv-indirim-konusu-yapilabilir-mi/ https://www.muhasebenews.com/yurt-disindan-gelen-faturalarda-gosterilen-kdv-indirim-konusu-yapilabilir-mi/#respond Thu, 03 Aug 2023 09:56:53 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=145057 Firmamıza yurtdışı firmasından internet hizmeti karşılığı fatura düzenlenmiştir. Hizmet Türkiye sınırlarında verilmiş olduğu için faturada KDV belirtilmiştir. Bu durumda biz normal yurtiçi faturası gibi kabul edip, KDV1 olarak mı indireceğiz. ve stopaj uygulanacak mıdır?

Yurt dışında mukim kişi ve kurumlar tarafından kendi iç mevzuatları uyarında düzenlenen faturalardaki KDV Türkiye’de indirim konusu yapılamaz. Gelen faturadaki KDV dahil tutar matrah kabul edilerek aşağıdaki açıklamalar doğrultusunda KDV 2 ve kapsamdaysa stopaj hesaplanır.

Aşağıdaki bilgi notumuzu inceleyiniz.

HİZMET İTHALATI

Yurt dışında bulunan kişi ve kurumların Türkiye’deki müşterisine sunduğu hizmet karşılığı aldıkları paralar Türkiye’de gelir veya kurumlar vergisi türünden stopaja tabi tutulmaktadır.

-Hizmeti yurt dışından sunan bir kurum olmalı,

-Yapılan hizmetin stopaja tabi olması,(KVK 30.maddeye göre)

Burada önemli olan bir diğer hususta, Türkiye ile ilgili ülke arasında çifte vergilendirmeyi önleme anlaşması olmamalı veya vergi anlaşmasında stopajı engelleyici bir hüküm bulunmamalıdır.

STOPAJA Oran % 20

-Mühendislik, Danışmanlık, Montaj, Eğitim vb hizmetler,

-Tercümanlık hizmetleri, serbest meslek kapsamında verilen hizmetler

-Faiz ödemeleri(Borç verme faizi, Mevduat faizi,vb)

-Kiralama Hizmet Bedeli,

-Yurt dışından yazılım hizmetinin alınması

-Personel Ücretleri(Yurt dışında bulunan bir işletmede çalışan bir personel, geçici bir süre için Türkiye’de çalıştırıldığında yurt dışında bulunan işletmeye bu çalışma karşılığı yapılan ödemeler)

-Gayri maddi haklar(Know-how, ticaret unvanı, telif, vb)

HİZMET İTHALATINDA KDV SORUMLULUĞU

Aşağıda belirtilen hizmetlerin ithal edilmesi durumunda faydalanmanın Türkiye’de olması ve söz konusu hizmetin KDV’den istisna edilmemiş olması şartıyla KDV sorumluluğu doğar;

-Proje Hizmetleri(Yurt dışında çizilen bir mimari projenin Türkiye’ye gönderilmesi)

-Yurt dışından danışmanlık hizmeti, montaj hizmeti gibi teknik hizmetlerin alınması yada tamir bakım hizmetinin alınması,

(Türkiye’de üretimi yapılan bir mal için yurt dışında pazar oluşturmak anlamında gerekli çalışmaları yapan ve yurt dışında bulunan bir kişiye yapılacak komisyon ödemesi KDV sorumluluğunu doğurmaz. Ancak, Türkiye’de bulunan otel, hastane, okul gibi işletmeler için müşteri bulma karşılığı yapılan ödemeler KDV sorumluluğunu doğurur. Burada esas olan, hizmetten yurt dışında mı yoksa yurt içinde mi yararlanıldığıdır.)

-Yurt dışından gayri maddi hak alınması(Know-how, ticaret unvanı, telif, vb)

-Yurt dışından yazılım hizmetinin alınması,

-Kiralama işleri(Yurt dışından kiralanan bir makinanın Türkiye’ye getirilip kullanılması)

– Personel Ücretleri(Yurt dışında bulunan bir işletmede çalışan bir personel, geçici bir süre

için Türkiye’de çalıştırıldığında yurt dışında bulunan işletmeye bu çalışma karşılığı yapılan ödemeler)

-Faiz ödemeleri(Yurt dışında bulunan ve banka yada finans kurumu olmayan bir kişiye alınan borç para için faiz ödenmesi. Yurt dışında bulunan bir bankadan kredi alınması karşılığı ödenen faizler için KDV sorumluluğu doğmaz)

Hizmet ithalatından dolayı KDV türünden doğan sorumluluk 2 No.lu KDV beyannamesi ile beyan edilir ve aynı dönemde 1 No.lu KDV beyannamesinde indirim konusu yapılır..

STOPAJ VE KDV MATRAHININ TESPİT EDİLMESİ

Hizmet ithalatı için yurt dışında bulunan kişi yada kurumlara ödeme yapılırken net bir tutar üzerinden anlaşılmış ise, hem KDV hem de gelir ve kurumlar vergisi türünden yapılacak beyanname brüt tutar üzerinden yapılmalı.

MUHTASAR KOD.284


Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/yurt-disindan-gelen-faturalarda-gosterilen-kdv-indirim-konusu-yapilabilir-mi/feed/ 0
Yurt Dışındaki Firmaya Verilen Yazılım Hizmet Bedeli Dövizli Olarak Tahsil Edilebilir Mİ? https://www.muhasebenews.com/yurt-disindaki-firmaya-verilen-yazilim-hizmet-bedeli-dovizli-olarak-tahsil-edilebilir-mi/ https://www.muhasebenews.com/yurt-disindaki-firmaya-verilen-yazilim-hizmet-bedeli-dovizli-olarak-tahsil-edilebilir-mi/#respond Sun, 23 Jul 2023 12:11:22 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=144611 Yazılımcı mükellefim yurt dışına hizmet ihracatı faturası düzenlemektedir. Yurt dışından fatura bedelini döviz olarak alabilir mi?

Döviz olarak tahsilat yapılır.


Dövizli ödeme ve tahsilat kısıtlamasına ilişkin karar


Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/yurt-disindaki-firmaya-verilen-yazilim-hizmet-bedeli-dovizli-olarak-tahsil-edilebilir-mi/feed/ 0
1 temmuz 2023 – 31 aralık 2023 tarihleri arasında yurt içi ve yurtdışı gelir vergisinden istisna harcırah tutarları  https://www.muhasebenews.com/1-temmuz-2023-31-aralik-2023-tarihleri-arasinda-yurt-ici-ve-yurtdisi-gelir-vergisinden-istisna-harcirah-tutarlari/ https://www.muhasebenews.com/1-temmuz-2023-31-aralik-2023-tarihleri-arasinda-yurt-ici-ve-yurtdisi-gelir-vergisinden-istisna-harcirah-tutarlari/#respond Wed, 19 Jul 2023 11:30:00 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=144510 1 Temmuz 2023 – 31 Aralık 2023 tarihleri arasında gelir vergisinden istisna yurtiçi ve yurtdışı harcırah tutarları bu Sirkülerin konusunu oluşturmaktadır.

2023 yılında BütçeKanununa göre yurtiçi harcırah tutarları birönceki yıla göre artmış,maaş katsayıları Ocak ayındadeğiştiği için maaş dilim tutarları da değişmiştir.

Yurtdışı harcırahlarına ilişkin olarak 10 Ocak 2023 tarihli ve 32069 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 6656sayılı “Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne Yapılacak Yolculuklarda Verilecek Gündeliklere Dair Karar” ile “Yurtdışı Gündeliklerine Dair Karar”da 1 Ocak 2023 tarihinden itibaren yurtdışında uygulanacak harcırah tutarlarına ilişkin belirleme yapılmıştır.

1 Temmuz 2023-31 Aralık 2023 döneminde geçerli aylık katsayısı, taban aylık katsayısı ve yan ödeme katsayısı ile harcırah tutarları değiştiğinden, yurt içi ve yurt dışına gelir vergisinden istisna harcırah tutarları ile istisna maaş dilim tutarları değişmiştir.

devamını okumak için tıklayınız..

]]>
https://www.muhasebenews.com/1-temmuz-2023-31-aralik-2023-tarihleri-arasinda-yurt-ici-ve-yurtdisi-gelir-vergisinden-istisna-harcirah-tutarlari/feed/ 0
Yurt içinde bulunan bir yata teslim edilen malzeme KDV’ye tabi midir? https://www.muhasebenews.com/yurt-icinde-bulunan-bir-yata-teslim-edilen-malzeme-kdvye-tabi-midir/ https://www.muhasebenews.com/yurt-icinde-bulunan-bir-yata-teslim-edilen-malzeme-kdvye-tabi-midir/#respond Fri, 02 Jun 2023 06:57:38 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=143242 Firmamız yurt içinde bir teknenin yapımı için müşteriye parke teslimi yaptı. Faturasını KDV ekleyerek keseceğiz. Müşterimizin fatura adresi yurtdışında bulunmaktadır. Müşteriye Yurt içi teslim yapıp KDV li faturasını yurtdışı fatura adresine kesebilir miyiz?

Fatura adresinin önemi yok. Teslimin Türkiye de yapılması halinde KDV hesaplanır.

 

 


Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/yurt-icinde-bulunan-bir-yata-teslim-edilen-malzeme-kdvye-tabi-midir/feed/ 0