yurt dışında – Muhasebe News https://www.muhasebenews.com Muhasebe News Sun, 04 Aug 2024 20:25:03 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=6.3.5 ETSY web sitesi üzerinden transit satışlar KDV beyannamesine dahil edilecek mi? https://www.muhasebenews.com/etsy-web-sitesi-uzerinden-transit-satislar-kdv-beyannamesine-dahil-edilecek-mi/ https://www.muhasebenews.com/etsy-web-sitesi-uzerinden-transit-satislar-kdv-beyannamesine-dahil-edilecek-mi/#respond Mon, 05 Aug 2024 00:14:01 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=153068 ETSY web sitesi üzerinden yurt dışından ürün alıp, Türkiye’ye getirmeden yine yurt dışına satan mükellefler KDV beyannamesinde bu satışları bildirecek mi?

Türkiye’ye getirilmeden, yurt dışından alınıp yurt dışındaki başka bir yere yapılan satışlar transit ticaret kapsamında olup, KDV’nin konusuna girmez ve aynı zamanda KDV istisna kodları da kullanılmaz. Fatura KDV’siz düzenlenir. Transit ticaret satışları KDV beyannamesinde gösterilmez. Sadece muhasebede 601 hesap kodlarında beyan edilir.

———

Transit ticaretin tanımı nedir?

Yurt içi bir firmanın, yurt dışından mal alıp yine yurt içi firma adına yurt dışına satması işlemi transit ticaret kapsamına girer mi? Girerse bu kapsamda yurt içi firma, yurt dışına yurt içi firma adına sattığı bu mallar için yurt içi firmaya transit ticaret kapsamında mı fatura kesmesi gerekiyor. 

TRANSİT TİCARET: Bir malı başka bir ülkeden satın alıp, kendi ülkesinin gümrük sahasına sokmadan başka bir ülkeye satmaktır.

Bahsettiğiniz “Yurt içi firma adına satış ” diye bir ticaret şekli olmaz. Transit ticaret de alan ve satan ayni mükellef olacak ve Yurt dışı teslim olacak.

 

T.C.GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı

Gelir Kanunları Usul Grup Müdürlüğü

   

 

Sayı : 11395140-105[VUK-1-21427]-E.356164 08.05.2020
Konu : Transit ihracattan elde edilen gelirin vergilendirilmesi ve Ba Bs formlarına dahil edilip edilmeyeceği hk.  

  

İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda; yurt dışından aldığınız malları yurt içine girmeden (millileşmeden) gümrük antreposundan başka bir ülkeye ihraç ettiğinizden bahisle transit ihracat kapsamında yaptığınız işin niteliğine göre alınan ve satılan malların Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre BA/BS formlarına dahil edilip edilmeyeceği, Kurumlar Vergisi Kanunu ve Katma Değer Vergisi Kanunu açısından nasıl vergilendirileceğiniz hususlarında Başkanlığımız görüşlerine başvurulmuştur.

I- KURUMLAR VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN:

5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun;

– 1 inci maddesinde, kurumlar vergisine tabi kurumlar sayılmış olup, aynı Kanunun 3 üncü maddesinin birinci fıkrasında; Kanunun 1 inci maddesinde sayılı kurumlardan kanuni veya iş merkezi Türkiye’de bulunanların, gerek Türkiye içinde gerekse Türkiye dışında elde ettikleri kazançların tamamı üzerinden vergilendirileceği,

– 6 ncı maddesinin birinci fıkrasında, kurumlar vergisinin, mükelleflerin bir hesap dönemi içinde elde ettikleri safi kurum kazancı üzerinden hesaplanacağı; ikinci fıkrasında da safi kurum kazancının tespitinde, Gelir Vergisi Kanununun ticari kazanç hakkındaki hükümlerinin uygulanacağı,

– 32 nci maddesinin ikinci fıkrasında, kurumlar vergisi mükelleflerince, cari vergilendirme döneminin kurumlar vergisine mahsup edilmek üzere Gelir Vergisi Kanununda belirtilen esaslara göre ve cari dönemin kurumlar vergisi oranında geçici vergi ödeneceği

hükme bağlanmıştır.

Bunun yanı sıra, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 37 nci maddesinde, her türlü ticari ve sınai faaliyetlerden doğan kazançların ticari kazanç olduğu belirtilmiş; 38 inci maddesinde de, bilanço esasına göre ticari kazancın, teşebbüsteki öz sermayenin hesap dönemi sonunda ve başındaki değerleri arasındaki müspet fark olduğu, bu dönem zarfında sahip veya sahiplerce işletmeye ilave olunan değerlerin bu farktan indirileceği, işletmeden çekilen değerlerin ise farka ilave olunacağı, ticari kazancın bu suretle tespit edilmesi sırasında, Vergi Usul Kanununun değerlemeye ait hükümleri ile bu kanunun 40 ve 41 inci maddeleri hükümlerine uyulacağı hükme bağlanmıştır.

Ayrıca, Gelir Vergisi Kanununun mükerrer 120 nci maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca; hesaplanan geçici verginin üç aylık dönemi izleyen ikinci ayın ondördüncü günü akşamına kadar bağlı olunan vergi dairesine beyan edilmesi ve onyedinci günü akşamına kadar ödenmesi gerekmektedir.

Bu hükümlere göre, tam mükellefiyete tabi şirketinizin, yurt dışından aldığı malları yurt içine girmeden gümrük üzerinden başka bir ülkeye ihraç etmesinden dolayı elde ettiği kazancın tamamının, ilgili dönem kurum kazancına ve geçici vergi beyanına dahil edilerek vergilendirilmesi gerekmektedir.

II- KATMA DEĞER VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN:

3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun,

– (1/1) maddesinde, Türkiye’de yapılan ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetler ile her türlü mal ve hizmet ithalatının KDV’ye tabi olduğu,

– 6 ncı maddesinde, işlemlerin Türkiye’de yapılmasının; malların teslim anında Türkiye’de bulunmasını ve hizmetin Türkiye’de yapılmasını veya hizmetten Türkiye’de faydalanılmasını ifade ettiği,

– (16/1-c) maddesinde, Gümrük Kanunundaki transit ve gümrük antrepo rejimleri ile geçici depolama ve serbest bölge hükümlerinin uygulandığı malların KDV’den istisna olduğu

hüküm altına alınmıştır.

Öte yandan, konu ile ilgili olarak 6/6/2006 tarihli ve 26190 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren “İhracat 2006/6” sayılı “Transit Ticarete İlişkin Tebliğ“de gerekli açıklamalara yer verilmiştir.

Buna göre, şirketiniz tarafından yurt dışından alınan malların henüz millileştirilmeden gümrüklerde başka ülkelere satışının yapılması işlemi KDV’nin konusuna girmemektedir.

III- VERGİ USUL KANUNU YÖNÜNDEN:

213 sayılı Vergi Usul Kanununun 227 nci maddesinin birinci fıkrasında, “Bu kanunda aksine hüküm olmadıkça bu Kanuna göre tutulan ve üçüncü şahıslarla olan münasebet ve muamelelere ait olan kayıtların tevsiki mecburidir.” hükmü yer almakta olup, söz konusu kayıtların ise aynı Kanunun 229 ve müteakip maddelerinde düzenlenen veya Bakanlığımıza verilen yetkiye dayanılarak kullanılması uygun görülen belgelerden herhangi biri ile tevsik edilmesi gerekmektedir.

Bu kapsamda, Kanunun;

– 229 uncu maddesinde, faturanın satılan emtia veya yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere emtiayı satan veya işi yapan tüccar tarafından müşteriye verilen ticari vesika olduğu,

– 231 inci maddesinin birinci fıkrasının (5) numaralı bendinde faturanın, malın teslimi veya hizmetin yapıldığı tarihten itibaren azami yedi gün içinde düzenlenmesi gerektiği, bu süre içerisinde düzenlenmeyen faturaların hiç düzenlenmemiş sayılacağı,

– 232 nci maddesinde, birinci ve ikinci sınıf tüccarların, kazancı basit usulde tespit edilenlerle defter tutmak mecburiyetinde olan çiftçilerin; birinci ve ikinci sınıf tüccarlara, serbest meslek erbabına, kazançları basit usulde tespit olunan tüccarlara, defter tutmak mecburiyetinde olan çiftçilere ve vergiden muaf esnafa sattıkları emtia veya yaptıkları işler için fatura vermek ve bunlarda fatura istemek ve almak mecburiyetinde olduğu, bu sayılanlar dışında kalanların, birinci ve ikinci sınıf tüccarlar ile kazancı basit usulde tesbit edilenlerden ve defter tutmak mecburiyetinde olan çiftçilerden satın aldıkları emtia veya onlara yaptırdıkları iş bedelinin 2019 yılı için 1.200 TL’yi (2018 yılı için 1.000 TL’yi) geçmesi veya bedeli 2019 yılı için 1.200 TL’den (2018 yılı için 1.000.-TL’ den) az olsa dahi istemeleri halinde emtiayı satanın veya işi yapanın fatura vermesinin mecburi olduğu

hükme bağlanmıştır.

Bunun yanı sıra, 253 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinin “B- Yurt Dışında Faaliyette Bulunan Mükelleflere Yaptırılan İş ve Hizmetler Karşılığında Alınan Bedellerle İlgili İşlemler” başlıklı bölümünde, yurt dışında mukim kişi veya kuruluşlara yaptırılan iş veya hizmetler karşılığında ödemede bulunan gelir veya kurumlar vergisi mükelleflerinin, yurt dışında mukim kişi veya kuruluşlardan aldıkları muteber belgeleri gider olarak defterlerine kaydedebildikleri belirtilerek, yurt dışındaki kişi veya firmalardan belge alan mükelleflerin, bu belgeleri defter kayıtlarında gider olarak göstermeleri sırasında belgelerde yazılı bedelleri, belgelerin düzenlendiği günde Merkez Bankasınca belirlenen döviz alış kuru üzerinden Türk Lirasına çevirerek kayıtlarında gösterecekleri, ancak inceleme sırasında inceleme elemanınca lüzum görülmesi halinde, mükelleflerin bu belgelerini tercüme ettirmek zorunda oldukları açıklanmıştır.

Dolayısıyla, Vergi Usul Kanunun 227 nci maddesi uygulamasında, yurt dışında mukim olan firmaların düzenlediği belgelerin, ilgili ülke mevzuatına göre geçerli belge sayılması durumunda, mezkur belgeler ispat/tevsik edici belge olarak kabul edilmektedir.

Diğer taraftan, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 148, 149 ve Mükerrer 257 nci maddelerinin Bakanlığımıza verdiği yetkiye dayanılarak;

– 350 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğiyle, bilanço esasına göre defter tutan mükelleflerin belirli bir haddi aşan mal ve hizmet alımlarını “Mal ve Hizmet Alımlarına İlişkin Bildirim Formu (Form Ba)” ile; mal ve hizmet satışlarını ise “Mal ve Hizmet Satışlarına İlişkin Bildirim Formu (Form Bs)” ile bildirmeleri yükümlülüğü getirilmiş,

– 362 ve 381  Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğleriyle bu yükümlülüğe ilişkin açıklamalar yapılmış,

– 396 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile de söz konusu yükümlülüğün 2010 yılı ve müteakip yılların aylık dönemlerinde yerine getirilmesinde uygulanacak usul ve esaslar ile bildirim hadleri yeniden belirlenmiştir.

 396 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinin “1.2. Bildirime Konu Alış/Satışlar ve Hadler” başlıklı bölümünün (1.2.1) numaralı bendinde, “Bildirim mecburiyeti bulunan mükelleflerce, belirlenen hadler çerçevesinde yapılan her türlü mal ve/veya hizmet alış ve satışları, bunlara ilişkin belgenin türüne (fatura, irsaliyeli fatura, serbest meslek makbuzu, müstahsil makbuzu, gider pusulası, akaryakıt pompalarına bağlı ödeme kaydedici cihaz fişi, sigorta komisyon gider belgesi ve yolcu bileti gibi) bakılmaksızın Ba-Bs bildirim formlarına dahil edilecektir.” açıklamasına yer verilmiştir.

 Aynı Tebliğin (1.2.2) numaralı bendinde ise, mükelleflerin 2010 yılı ve müteakip yılların aylık dönemlerine ilişkin mal ve/veya hizmet alışları ile satışlarına uygulanacak had 5.000 TL olarak yeniden belirlenmiştir. Buna göre, bir kişi veya kurumdan KDV hariç 5.000 TL ve üzerindeki mal ve/veya hizmet alışlarının, “Mal ve Hizmet Alımlarına İlişkin Bildirim Formu (Form Ba)” ile; bir kişi veya kuruma KDV hariç 5.000 TL ve üzerindeki mal ve/veya hizmet satışlarının ise “Mal ve Hizmet Satışlarına İlişkin Bildirim Formu (Form Bs)“nun Tablo II alanında bildirilmesi gerekmektedir.

Ayrıca, mezkûr Tebliğin;

– (1.2.3) numaralı bendinde, “Herhangi bir mal ve hizmet alış veya satışına bağlı olarak, ödemenin gecikmesi ve döviz kurlarının değişmesi suretiyle ortaya çıkan ve fatura düzenlenmek suretiyle alıcıya/satıcıya yansıtılan vade veya kur farkı gelirleri/giderleri de haddi aşması halinde bildirimlere dahil edilecektir.“,

– (2.1) bölümünde, “Yükümlülük kapsamındaki mükelleflerin mal ve/veya hizmet alış/satışlarının aylık dönemler itibariyle bildirilmesi gerekmektedir. Mal ve/veya hizmet alış/satışlarının bildirilecekleri aylık dönemler, bunlara ilişkin belgelerin düzenlenme tarihi dikkate alınarak belirlenir.

ifadeleri yer almaktadır.

Diğer taraftan, 8/9/2012 tarih ve 28405 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 418 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinin 5 inci maddesi ile 396 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinin (3.2.2) numaralı bendi, “İthalat işlemlerinin form Ba ile bildirilmesinde gümrük giriş beyannamesinin kapanış tarihi, ihracat işlemlerinin form Bs ile bildirilmesinde ise, fiili ihracatın gerçekleştiği tarih dikkate alınacaktır…” şeklinde değiştirilmiştir.

Bu nedenle, transit ticaret kapsamında şirketinizce düzenlenen 5.000 TL ve üzeri faturalar ile yurtdışı mukim firmalar tarafından şirketiniz adına düzenlenen 5.000 TL ve üzeri faturaların (veya ilgili ülke mevzuatına göre muteber belgelerin), 396 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinde belirtilen usul ve esaslara göre Form Ba ve Form Bs bildirimine dahil edilmesi gerekmektedir.

______________________

Türkiye Cumhuriyeti sınırlarında kurulmuş bir firmanın yurt dışında bulunan bir firmadan ürünü alıp yurt dışında başka bir firmaya satarsa KDV beyannamesinde bu işlemleri bildirmeli midir?

Alınan mal Türkiye’ye getirilmeden yine yurt dışındaki bir müşteriye satılması TRANSİT ticarettir. Alınan fatura ve düzenlenen fatura kayıtlara alınır formunda bildirilir. KDV beyannamesinde beyan EDİLMEZ.

______________________

Transit ticaret kapsamında mükellefim Hollanda’daki firma, ABD’deki firmaya direk emtiayı gönderiyor. Faturayı mükellefe kesiyor. Sorum mükellefim fatura düzenleyecek mi? Vergi numarası kısmına ne yazılacaktır? Fatura dip notuna kanun maddesi yazacak mıdır? Ba ya konu olacak mıdır?

Sizin müşteriniz elbette ABD’deki firmaya fatura düzenleyecektir. 

Vergi kimlik numarası bölümüne 10 haneli 2222222222 yazılır. 

Söz konusu transit ticaret teslimini KDV beyannamesine dahil edilmez. 

Alış ve satış muhasebe kaydında yer alır. Alış ve satış faturaları b formunda bildirilir.

 

 


Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/etsy-web-sitesi-uzerinden-transit-satislar-kdv-beyannamesine-dahil-edilecek-mi/feed/ 0
Yurt dışında bulunan şirkete ödenen reklam yönetim bedeli için Türkiye’de KDV 2 ve stopaj ödenecek mi? https://www.muhasebenews.com/yurt-disinda-bulunan-sirkete-odenen-reklam-yonetim-bedeli-icin-turkiyede-kdv-2-ve-stopaj-odenecek-mi/ https://www.muhasebenews.com/yurt-disinda-bulunan-sirkete-odenen-reklam-yonetim-bedeli-icin-turkiyede-kdv-2-ve-stopaj-odenecek-mi/#respond Sat, 03 Aug 2024 08:01:34 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=153084 Yurt dışında bulunan şirkete ödenen reklam yönetim bedeli için Türkiye’de KDV 2 ve stopaj ödenecek mi?

 

Yurt dışından alınan hizmetlerde KDV ve stopaj sorumluluğu alınan hizmetin türüne, hizmetten nerede yararlanıldığına ve alındığı ülke ile Türkiye arasındaki çifte vergilemeyi önleme anlaşmasına göre değişmektedir.

HİZMET İTHALATI

Yurt dışında bulunan kişi ve kurumların Türkiye’deki müşterisine sunduğu hizmet karşılığı aldıkları paralar Türkiye’de gelir veya kurumlar vergisi türünden stopaja tabi tutulmaktadır.

-Hizmeti yurt dışından sunan bir kurum olmalı,

-Yapılan hizmetin stopaja tabi olması,(KVK 30.maddeye göre)
Burada önemli olan bir diğer hususta, Türkiye ile ilgili ülke arasında çifte vergilendirmeyi önleme anlaşması olmamalı veya vergi anlaşmasında stopajı engelleyici bir hüküm bulunmamalıdır.

STOPAJA Oran % 15

-Mühendislik, Danışmanlık, Montaj, Eğitim vb hizmetler,

-Tercümanlık hizmetleri, serbest meslek kapsamında verilen hizmetler

-Faiz ödemeleri(Borç verme faizi, Mevduat faizi,vb)

-Kiralama Hizmet Bedeli,

-Yurt dışından yazılım hizmetinin alınması,

– Yurt dışında mukim firmadan alınan reklam hizmeti

-Personel Ücretleri(Yurt dışında bulunan bir işletmede çalışan bir personel, geçici bir süre için Türkiye’de çalıştırıldığında yurt dışında bulunan işletmeye bu çalışma karşılığı yapılan ödemeler)
-Gayri maddi haklar(Know-how, ticaret unvanı, telif, vb)

HİZMET İTHALATINDA KDV SORUMLULUĞU

Aşağıda belirtilen hizmetlerin ithal edilmesi durumunda faydalanmanın Türkiye’de olması ve söz konusu hizmetin KDV’den istisna edilmemiş olması şartıyla KDV sorumluluğu doğar;

-Proje Hizmetleri(Yurt dışında çizilen bir mimari projenin Türkiye’ye gönderilmesi)

-Yurt dışından danışmanlık hizmeti, montaj hizmeti gibi teknik hizmetlerin alınması yada tamir bakım hizmetinin alınması,
(Türkiye’de üretimi yapılan bir mal için yurt dışında pazar oluşturmak anlamında gerekli çalışmaları yapan ve yurt dışında bulunan bir kişiye yapılacak komisyon ödemesi KDV sorumluluğunu doğurmaz. Ancak, Türkiye’de bulunan otel, hastane, okul gibi işletmeler için müşteri bulma karşılığı yapılan ödemeler KDV sorumluluğunu doğurur. Burada esas olan, hizmetten yurt dışında mı yoksa yurt içinde mi yararlanıldığıdır.)

-Yurt dışından gayri maddi hak alınması(Know-how, ticaret unvanı, telif, vb)

-Yurt dışından yazılım hizmetinin alınması,

-Kiralama işleri(Yurt dışından kiralanan bir makinanın Türkiye’ye getirilip kullanılması)

– Personel Ücretleri(Yurt dışında bulunan bir işletmede çalışan bir personel, geçici bir süre için Türkiye’de çalıştırıldığında yurt dışında bulunan işletmeye bu çalışma karşılığı yapılan ödemeler)

-Faiz ödemeleri(Yurt dışında bulunan ve banka yada finans kurumu olmayan bir kişiye alınan borç para için faiz ödenmesi. Yurt dışında bulunan bir bankadan kredi alınması karşılığı ödenen faizler için KDV sorumluluğu doğmaz)

Hizmet ithalatından dolayı KDV türünden doğan sorumluluk 2 No.lu KDV beyannamesi ile beyan edilir ve ödenir. (Oran % 20) ve aynı dönemde 1 No.lu KDV beyannamesinde indirim konusu yapılır..

STOPAJ VE KDV MATRAHININ TESPİT EDİLMESİ

Hizmet ithalatı için yurt dışında bulunan kişi yada kurumlara ödeme yapılırken net bir tutar üzerinden anlaşılmış ise, hem KDV hem de gelir ve kurumlar vergisi türünden yapılacak beyanname brüt tutar üzerinden yapılmalı.

MUHTASAR KOD.284

 


Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/yurt-disinda-bulunan-sirkete-odenen-reklam-yonetim-bedeli-icin-turkiyede-kdv-2-ve-stopaj-odenecek-mi/feed/ 0
Sağlık Bakanlığınca izin verilen gerçek veya tüzel kişiler tarafından, Türkiye’de yerleşmiş olmayan yabancılara verilen sağlık hizmeti KDV’den istisnadır https://www.muhasebenews.com/saglik-bakanliginca-izin-verilen-gercek-veya-tuzel-kisiler-tarafindan-turkiyede-yerlesmis-olmayan-yabancilara-verilen-saglik-hizmeti-kdvden-istisnadir/ https://www.muhasebenews.com/saglik-bakanliginca-izin-verilen-gercek-veya-tuzel-kisiler-tarafindan-turkiyede-yerlesmis-olmayan-yabancilara-verilen-saglik-hizmeti-kdvden-istisnadir/#respond Mon, 01 Jul 2024 07:09:08 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=152294 Türkiye’de faaliyet gösteren bir doktor bir mükellefimiz yurt dışında gelen bir müşteriye sağlık hizmeti vermektedir. Bu müşteriye sunmuş olduğu sağlık hizmeti KDV sıfır mı kesilecek kurumlar vergisi karşısındaki durumu nedir?

KDV Kanunu’nun 13. maddesine (l) bendine göre; Sağlık Bakanlığınca izin verilen gerçek veya tüzel kişiler tarafından, Türkiye’de yerleşmiş olmayan yabancı uyruklu gerçek kişilere, münhasıran sağlık kurum ve kuruluşlarının bünyesinde verilen;
– koruyucu hekimlik,
– teşhis,
– tedavi
hizmetleri KDV’den istisnadır.

Yabancılara Verilen Sağlık Hizmetlerinde KDV İstisnası için TIKLAYINIZ…


ÖZELGE ÖRNEĞİ;

T.C.

HAZİNE VE MALİYE BAKANLIĞI

İzmir Vergi Dairesi Başkanlığı

Gelir Kanunları Kdv ve Ötv Grup Müdürlüğü

Sayı

:

21152195-130[2020/3286]-511253

06.11.2023

Konu

:

Türkiye’de yerleşmiş olmayan yabancı uyruklu kişilere Türkiye’de verilen sağlık hizmetleri

İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda, Türkiye’de yerleşik olmayan kişilere diş hekimi olarak sağlık hizmeti sunduğunuz, Sağlık Bakanlığından alınması gereken sağlık turizmine yönelik ruhsatınızın bulunmaması nedeniyle yurt dışında mukim kişilere verilecek söz konusu hizmetin gelir vergisi ve katma değer vergisinden (KDV) istisna olup olmadığı hususunda Başkanlığımız görüşü talep edilmiştir.

GELİR VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN

193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun; 65 inci maddesinde “Her türlü serbest meslek faaliyetinden doğan kazançlar serbest meslek kazancıdır. Serbest meslek faaliyeti; sermayeden ziyade şahsi mesaiye, ilmi veya mesleki bilgiye veya ihtisasa dayanan ve ticari mahiyette olmayan işlerin işverene tabi olmaksızın şahsi sorumluluk altında kendi nam ve hesabına yapılmasıdır.” hükmü yer almaktadır.

Aynı Kanunun 66 ncı maddesinin birinci fıkrasında ise “Serbest meslek faaliyetini mutad meslek halinde ifa edenler, serbest meslek erbabıdır. Serbest meslek faaliyetinin yanında meslekten başka bir iş veya görev ile devamlı olarak uğraşılması bu vasfı değiştirmez.” hükmüne yer verilmiştir.

Öte yandan, anılan Kanunun 89 uncu maddesinde, gelir vergisi matrahının tespitinde, gelir vergisi beyannamesinde bildirilecek gelirlerden yapılacak indirimler sayılmış olup, aynı maddenin birinci fıkrasının (13) numaralı bendinde, “Türkiye’de yerleşmiş olmayan kişilerle, işyeri, kanuni ve iş merkezi yurt dışında bulunanlara Türkiye’de verilen ve münhasıran yurt dışında yararlanılan mimarlık, mühendislik, tasarım, yazılım, tıbbi raporlama, muhasebe kaydı tutma, çağrı merkezi, ürün testi, sertifikasyon, veri saklama, veri işleme, veri analizi ve ilgili bakanlıkların görüşü alınmak suretiyle Maliye Bakanlığınca belirlenen mesleki eğitim alanlarında faaliyette bulunan hizmet işletmeleri ile ilgili bakanlığın izni ve denetimine tabi olarak eğitim ve sağlık alanında faaliyet gösteren ve Türkiye’de yerleşmiş olmayan kişilere hizmet veren işletmelerin münhasıran bu faaliyetlerinden elde ettikleri kazancın %50’si. Bu indirimden yararlanılabilmesi için fatura veya benzeri belgenin yurt dışındaki müşteri adına düzenlenmesi şarttır. Bu bentte yer alan oranı, hizmet alanları ve kazanç tutarları itibarıyla sıfıra kadar indirmeye veya %100’e kadar artırmaya Cumhurbaşkanı, bu bendin uygulamasına ve denetime ilişkin usul ve esasları belirlemeye ilgili bakanlıkların görüşünü almak suretiyle Hazine ve Maliye Bakanlığı yetkilidir.” hükmüne yer verilmiştir.

Bu düzenlemeye göre, ilgili bakanlığın izni ve denetimine tabi olarak eğitim ve sağlık alanında faaliyet gösteren ve Türkiye’de yerleşmiş olmayan kişilere hizmet veren işletmelerin münhasıran bu faaliyetlerinden elde ettikleri kazancın % 50’sinin belirlenen şartlar dâhilinde beyanname üzerinden indirilmesi mümkün olacaktır.

Konu hakkında 31/12/2012 tarihli ve 28514 (4. Mükerrer) sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 7 Seri No.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinde, gerekli açıklamalara yer verilmiş olup, bu kapsamda söz konusu indirim hükmünden yararlanabilmek için;

– İlgili işletmenin vergi dairesine bildirilen esas faaliyet konuları arasında, eğitim ve sağlık hizmetleri sunmak olması,

– Sağlık Bakanlığından alınan ruhsat çerçevesinde faaliyette bulunulması (sağlık turizmi ile uğraşan işletmeler dahil)

gerekmektedir.

Bu hüküm ve açıklamalar çerçevesinde; yukarıda belirtilen şartların topluca sağlanması kaydıyla Türkiye’de yerleşik olmayan kişilere verilen sağlık hizmetlerinden elde edilen gelirin % 50’sini Gelir Vergisi Kanununun 89 uncu maddesinin 13 numaralı bendine göre gelir vergisi beyannamesinde bildirilecek gelirlerden indirmesi mümkün bulunmakta birlikte özelge talep formunuzda da belirttiğiniz üzere faaliyetiniz ile ilgili olarak Sağlık Bakanlığından alınması gereken sağlık turizmine ilişkin ruhsatınız bulunmadığından, 193 sayılı Kanunun 89 uncu maddesinin birinci fıkrasının (13) numaralı bendinde yer alan indirimden yararlanmanız mümkün bulunmamaktadır.

KDV KANUNU YÖNÜNDEN

3065 sayılı KDV Kanununun (13/l) maddesinde, Sağlık Bakanlığınca izin verilen gerçek veya tüzel kişiler tarafından, Türkiye’de yerleşmiş olmayan yabancı uyruklu gerçek kişilere, münhasıran sağlık kurum ve kuruluşlarının bünyesinde verilen koruyucu hekimlik, teşhis, tedavi ve rehabilitasyon hizmetlerinin KDV’den istisna olduğu, Türkiye’de yerleşmiş olmayan yabancı uyruklu gerçek kişilere söz konusu hizmetlerle birlikte sağlanan diğer teslim ve hizmetlerin istisna kapsamına dahil olmayacağı hüküm altına alınmıştır.

– KDV Genel Uygulama Tebliğinin “Yabancılara Verilen Sağlık Hizmetlerinde İstisna” başlıklı (II/B-16.) bölümünde;

“7104 sayılı Kanunla 3065 sayılı Kanunun 13 üncü maddesinin birinci fıkrasına eklenen (l) bendine göre, Sağlık Bakanlığınca izin verilen gerçek veya tüzel kişiler tarafından, Türkiye’de yerleşmiş olmayan yabancı uyruklu gerçek kişilere, münhasıran sağlık kurum ve kuruluşlarının bünyesinde verilen koruyucu hekimlik, teşhis, tedavi ve rehabilitasyon hizmetleri (Türkiye’de yerleşmiş olmayan yabancı uyruklu gerçek kişilere söz konusu hizmetlerle birlikte sağlanan diğer teslim ve hizmetler istisnanın kapsamına dahil değildir.) 1/6/2018 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere KDV’den istisnadır.

Bu istisna uygulamasına ilişkin usul ve esaslar aşağıda belirlenmiştir.

16.1. Kapsam 

3065 sayılı Kanunun (13/l) maddesinde düzenlenen istisnanın kapsamına Türkiye’de yerleşmiş olmayan yabancı uyruklu gerçek kişilere, Sağlık Bakanlığınca izin verilen gerçek veya tüzel kişiler tarafından, münhasıran sağlık kurum ve kuruluşlarının bünyesinde verilen koruyucu hekimlik, teşhis, tedavi ve rehabilitasyon hizmetleri girmektedir. 

Koruyucu hekimlik, teşhis, tedavi ve rehabilitasyon hizmetlerinde istisna uygulanabilmesi için bu hizmetleri veren gerçek veya tüzel kişilerin ilgili mevzuat çerçevesinde Sağlık Bakanlığınca izin verilen sağlık kurum ve kuruluşu olmaları zorunludur.

Buna göre, hastaneler (kamu, özel, üniversite), tıp merkezleri, polikliniklerin yanında Sağlık Bakanlığından izin almak suretiyle faaliyette bulunan; aile ve toplum sağlığı merkezleri, muayenehaneler, laboratuvarlar, müesseseler, ağız ve diş sağlığı hizmeti sunan özel sağlık kuruluşları, ambulans hizmetleri sunan kuruluşlar, diyaliz merkezleri, fizik tedavi ve rehabilitasyon merkezleri, genetik hastalıklar tanı merkezleri, hiperbarik oksijen tedavisi uygulanan özel sağlık kuruluşları, hemoglobinopati tanı merkezleri, madde bağımlılığı tedavi merkezleri, üremeye yardımcı tedavi merkezleri, terapötikaferez merkezleri, geleneksel ve tamamlayıcı tıp uygulama merkezleri, kordon kanı bankaları ile kaplıcaların Türkiye’de yerleşmiş olmayan yabancı uyruklu gerçek kişilere verdikleri koruyucu hekimlik, teşhis, tedavi ve rehabilitasyon hizmetlerinde istisna uygulanır.

16.1.1. İstisna Kapsamına Giren Hizmetler

İstisna kapsamına Sağlık Bakanlığınca izin verilen gerçek veya tüzel kişiler tarafından verilen koruyucu hekimlik, teşhis, tedavi ve rehabilitasyon hizmetleri girmektedir. Söz konusu hizmetlerin münhasıran bu sağlık kurum ve kuruluşlarının bünyesinde verilmesi gerekmektedir.

Koruyucu hekimlik, teşhis, tedavi ve rehabilitasyon hizmetlerinin kapsamı Sağlık Bakanlığının ilgili mevzuat hükümlerine göre belirlenir.

Saç ekimi, cilt bakımı, kırışıklık tedavisi, dolgu maddeleri uygulamaları gibi estetik amacıyla yapılan hizmetler bu istisna kapsamında değerlendirilmez.

Koruyucu hekimlik, teşhis, tedavi ve rehabilitasyon hizmetleri ile birlikte verilebilen konaklama, ulaşım, yemek gibi teslim ve hizmetler istisna kapsamına girmez.”

açıklamalarına yer verilmiştir.

Bu çerçevede, Sağlık Bakanlığınca izin verilen sağlık kurum ve kuruluşu olmanız durumunda, Türkiye’de yerleşmiş olmayan yabancı uyruklu gerçek kişilere, münhasıran sağlık kurum ve kuruluşlarının bünyesinde vereceğiniz diş hekimliği hizmeti KDV Kanununun (13/l) maddesi hükmü gereğince KDV’den istisna olacaktır.

Diğer taraftan, diş hekimliği hizmeti kapsamında ifa edilebilen estetik amaca yönelik hizmetlerin (lazerle diş beyazlatma vb.) bahse konu istisna uygulaması kapsamında değerlendirilemeyeceği tabiidir.


Kaynak: GİB, KDV GUT, İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/saglik-bakanliginca-izin-verilen-gercek-veya-tuzel-kisiler-tarafindan-turkiyede-yerlesmis-olmayan-yabancilara-verilen-saglik-hizmeti-kdvden-istisnadir/feed/ 0
Yurt içindeki bir müşteriye verilen yurt dışı pazar araştırması hizmeti için düzenlenecek faturada KDV hesaplanır mı? https://www.muhasebenews.com/yurt-icindeki-bir-musteriye-verilen-yurt-disi-pazar-arastirmasi-hizmeti-icin-duzenlenecek-faturada-kdv-hesaplanir-mi/ https://www.muhasebenews.com/yurt-icindeki-bir-musteriye-verilen-yurt-disi-pazar-arastirmasi-hizmeti-icin-duzenlenecek-faturada-kdv-hesaplanir-mi/#respond Tue, 07 May 2024 02:00:51 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=150967 A Ltd Şti firması, B gerçek kişi ile anlaşarak yurt dışına pazar araştırmasına göndermiştir. Kendi firması olan B gerçek kişisinin yurt dışında yaptığı masrafların tamamını A Ltd.Şti firmasına yansıtmak istemektedir. Bu yansıtma faturası KDV’nin konusuna girer mi? Yani yansıtma faturası KDV’li mi yoksa KDV’siz mi düzenlenmelidir?

“B” kişisinin masrafları yansıtma faturası değil, A firması ile yapacağı sözleşmeye göre hizmet faturası kesecektir. Düzenlenecek faturada % 20 KDV hesaplanır. A kişisi ise yut dışında yaptığı harcamaları kendi kayıtlarında gider yazacaktır. Hizmetten yararlanan müşteri yurt içinde olduğu için fatura %20 KDV’li olarak düzenlenecektir.

KDV Kanununa göre; Hizmet ve Hizmet Sayılan Haller Konusu ile ilgili yasal dayanakların yer aldığı içerik için TIKLAYINIZ…

 

 


Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/yurt-icindeki-bir-musteriye-verilen-yurt-disi-pazar-arastirmasi-hizmeti-icin-duzenlenecek-faturada-kdv-hesaplanir-mi/feed/ 0
Yurt dışındaki fuar için yapılan harcamalar için stopaj ve KDV ödenecek mi? https://www.muhasebenews.com/almanyada-katildigimiz-bir-fuar-icin-elektrik-kurulum-hizmeti-aldik-faturasi-kesildi-ve-odemesi-dovizli-olarak-yapildi-hizmet-tamamen-yurt-disinda-alindi-bu-durumda-kdv2-ve-stopaj-yukumlulugu-nedi/ https://www.muhasebenews.com/almanyada-katildigimiz-bir-fuar-icin-elektrik-kurulum-hizmeti-aldik-faturasi-kesildi-ve-odemesi-dovizli-olarak-yapildi-hizmet-tamamen-yurt-disinda-alindi-bu-durumda-kdv2-ve-stopaj-yukumlulugu-nedi/#respond Wed, 20 Mar 2024 07:12:25 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=149926 Almanya’da katıldığımız bir fuar için elektrik kurulum hizmeti aldık faturası kesildi ve ödemesi dövizli olarak yapıldı, hizmet tamamen yurt dışında alındı. Bu durumda KDV2 ve stopaj yükümlülüğü nedir?

Hizmetten yararlanma yurt dışında olduğu için GV Stopajı ve KDV-2 olmaz.

 

 


Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/almanyada-katildigimiz-bir-fuar-icin-elektrik-kurulum-hizmeti-aldik-faturasi-kesildi-ve-odemesi-dovizli-olarak-yapildi-hizmet-tamamen-yurt-disinda-alindi-bu-durumda-kdv2-ve-stopaj-yukumlulugu-nedi/feed/ 0
Almanya ve İsviçre Sosyal Güvenlik Prim Transferi Nasıl Yapılır? https://www.muhasebenews.com/almanya-ve-isvicre-sosyal-guvenlik-prim-transferi-nasil-yapilir/ https://www.muhasebenews.com/almanya-ve-isvicre-sosyal-guvenlik-prim-transferi-nasil-yapilir/#respond Wed, 15 Nov 2023 10:25:45 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=147484 Yurt dışında Emeklilik için sigortası yatan kişinin primi Türkiye’ de emekli olmak için kullanılır mı? Transfer yapılabilir mi?

Türk vatandaşlarının yurtdışında 18 yaşını doldurduktan sonra, Türk vatandaşı iken geçen ve belgelendirilen sigortalılık süreleri ve bu süreleri arasında veya sonunda her birinde bir yıla kadar olan işsizlik süreleri ile yurtdışında ev kadını olarak geçen süreleri, bu kanunda belirtilen sosyal güvenlik kuruluşlarına prim ödenmemiş olması ve istekleri halinde, bu kanun hükümlerine göre sosyal güvenlikleri bakımından değerlendirilir.

Primlerin ödenmesi halinde ise iade ile ancak transfer edilebilir.

Türkiye’nin bir takım ülkeler ile sosyal güvenlik anlaşması yapmış olması sonucunda, bu ülkelerden prim iadesi talep edilebilir.

Yurt dışından prim iadesinde bulunmak isteyen Türk vatandaşlarının T.C. kimlik numarası bulunan nüfus cüzdanları ile birlikte bulundukları ildeki Sosyal Güvenlik Kurumu İl Müdürlüğü’ ne başvuruda bulunmaları yeterli olmaktadır. Ayrıca yurtiçi ve yurtdışı emeklilik sorgulama işlemi de SGK İl Müdürlükleri’nden yapılmaktadır.

Almanya’da Çalışan Türk Vatandaşlarının Prim İadeleri Nasıl Yapılır?


İSVİÇRE PRİM TRANSFERİ

İsviçre’de geçen çalışmalara ait primleri Türkiye’ye transfer ettirmek için gerekli şartlar nelerdir?

Türkiye-İsviçre Sosyal Güvenlik Sözleşmesini tadil eden ve 01/06/1981 tarihinde yürürlüğe giren ek sözleşmenin 10.a maddesi gereğince sigortalıların prim transferi talebinde bulunabilmeleri için;

a) İsviçre Yaşlılık, Ölüm ve Malullük aylıklarından yararlanmamış olmaları,

b) Türkiye’de veya üçüncü bir ülkede yerleşmek gayesiyle İsviçre’yi kesin olarak terk etmiş olmaları gerekmektedir.

İsviçre’de Geçen Çalışmalara Ait Hangi Primler Transfer Ettirilebilir?

Türkiye-İsviçre Sosyal Güvenlik Sözleşmesini tadil eden ve 01/06/1981 tarihinde yürürlüğe giren ek sözleşmenin 10.a maddesi gereğince, İsviçre’de çalışan Türk vatandaşlarının İsviçre’deki çalışmaları esnasında uzun vadeli sigorta kollarına (yaşlılık, ölüm) kesilen primlerinin (malullük hariç) işçi ve işveren hissesinin tamamının Kurumumuza transfer edilme imkanı getirilmiş bulunmaktadır.

Primleri Kurumumuza transfer edilen sigortalıların İsviçre’deki hizmetleri tasfiye edilir. Kendileri veya hak sahipleri bir daha söz konusu primler nedeniyle İsviçre sigorta mercilerinden hiçbir hak talep edemezler.

İsviçre’de Geçen Çalışmalara Ait Primlerin Tarafına Ödenmesi Hangi Şartlarda Mümkündür?

Türkiye-İsviçre Sosyal Güvenlik Sözleşmesini tadil eden ve 01/06/1981 tarihinde yürürlüğe giren ek sözleşmenin 10.a maddesi gereğince, İsviçre sigorta merciinden transfer edilen primler sigortalılara,

a) İsviçre’de geçen çalışmalarını 3201 sayılı Kanuna göre müracaat ederek borçlanıp ödemeleri veya borçlarının İsviçre’den transfer edilecek primlerinden mahsup edilerek, bakiyesinin iadesini talep etmeleri halinde,

b) Türkiye’deki sigortalı çalışmaları ile İsviçre sigorta merciinden transfer edilen primlerine ilişkin süre birlikte nazara alındığında, 5510 sayılı Kanunun 28.Maddesine göre, yaşlılık aylığına hak kazanamaması durumunda kadın ise 58, erkek ise 60 yaşını doldurmuş olması halinde, Türkiye-İsviçre Sosyal Güvenlik Sözleşmesi hükümleri uyarınca transfer edilen primleri anılan Kanuna göre toptan ödeme olarak,

c) Transfer edilen primler Kurumumuzca bağlanan aylığında değerlendirilerek, aylığında artış meydana getiriyor ise aylığı arttırılmakta, artma meydana getirmiyor ise tarafına iade edilmektedir.

Aylığa Yetecek Kadar Sürenin Borçlanılması Halinde Transfer Edilen Primlerin Tamamını Alabilmek Mümkün Müdür?

22/05/1985 tarihinde yürürlüğe giren 3201 sayılı Kanunda yurtdışında çalışılan sürelerin tamamını borçlanma zorunluluğu bulunmamaktadır.
Ancak, İsviçre ile Kurumumuz arasındaki Sosyal Güvenlik Sözleşmesine göre çalışılan sürelerin tamamının borçlanılması halinde İsviçre’de kesilen primlerin tümünün iadesi mümkün olmaktadır. Kısmi borçlanma yapıldığında primlerin borçlanılan süreye tekabül eden kısmı iade edilmekte ve borçlanılmayan süredeki günler Türkiye de geçmiş hizmet olarak kabul edilmektedir.

İsviçre Prim Transferi İçin Nereye Başvurulur?   

Prim transferi için İsviçre’deki çalışma sürelerinin tamamını gösterir hizmet cetveli, hizmet cetveli yok ise çalışılan iş yerlerinin unvan ve adresleri ile çalışma sürelerinin eksiksiz belirtileceği dilekçe ile nüfus cüzdanının önlü arkalı okunaklı fotokopisi, CH/TR 11 Formülerinin (prim transfer talep dilekçesi) tanzim ve tasdikinin temini için Sosyal Güvenlik İl Müdürlükleri / Sosyal Güvenlik Merkezlerine başvurması gerekmektedir.

Emeklilik Hizmetleri Genel Müdürlüğü / Yurtdışı Sözleşmeler ve Emeklilik Daire Yurtdışı Hizmet Borçlanma Talep Dilekçesinin , Sosyal Güvenlik İl Müdürlükleri / Sosyal Güvenlik Merkezlerinden temin edilebileceği gibi, başvuru sahiplerince Sosyal Güvenlik Kurumu web sayfasından da temin edilerek doldurulması gerekmektedir.


ALMANYA PRİM İADESİ

Almanya Prim İadesi Ne İfade Etmektedir?

Almanya’da çalışan vatandaşlarımızın Alman sigorta kurumlarına yatırılmış olan primleri yazılı istek üzerine ve diğer bazı şartlarla sigortalılara veya ölümleri halinde geride kalan hak sahiplerine iade edilmektedir.

Almanya Prim İadesi İçin Nereye başvurmak gerekir?

Başvuru sahipleri bizzat Türkiye’deki ikamet ettikleri en yakın Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü /Sosyal Güvenlik Merkezleri müracaat etmeleri gerekmektedir.

Sigortalılara Prim İadesi İçin Genel Koşullar Nelerdir?

Türk vatandaşı olan bir sigortalıya primlerinin iade edilmesindeki ön koşul iki yıllık bekleme süresinin dolması ve Almanya’yı terk etmiş olmasıdır.

Bekleme süresinin başlangıcı mecburi sigortalılığın sona erdiği tarihtir. Almanya ve Türkiye’ deki mecburi sigortalılık eşdeğer olup Almanya’da kazanç yerine geçen ödemeler olarak kabul edilen işsizlik parası,  işsizlik yardımı veya 01 Ocak 2005’ten sonra işsizlik parası veya hastalık parası gibi ödemeler mecburi sigortalılık olarak işlem görmekte ve bekleme süresi bu tür ödemelerin bitiminde başlamaktadır.

İki yıllık bekleme süresi içinde yeniden Türkiye’de veya Almanya’da mecburi sigortalı olunur ise, iki yıllık bekleme süresi her defasında mecburi sigortalılığın sona ermesinden sonra başlamaktadır.

Tutuklu olarak geçen süreler ile 5510 sayılı Kanun bu Kanunla mülga kanunlar hükümlerine göre isteğe bağlı sigortaya prim ödenen süreler, bekleme süresini etkilemez.

17/03/1987 tarihine kadar Almanya’yı terk etmiş vatandaşlarımız Türkiye’de mecburi sigortalı olsalar bile bekleme süresinden etkilenmezler, istedikleri takdirde primleri iade edilir.

Ayrıca, 65 yaşını doldurdukları halde her iki ülkedeki prim ödeme süreleri toplamı 5 yılı bulmayan vatandaşlarımızla 24 aylık bekleme süresine tabi olmadan prim iadesi isteğinde bulunabilirler.

Hak Sahiplerine Prim İadesi Nasıl Gerçekleşir?

Bekleme süresi dolmamış olması sebebiyle, ölümden dolayı aylık hakkı yoksa, Alman emeklilik sigortası primlerinin dul erkeğe, dul kadına veya yetimlere iade edilmesi mümkündür. Alman ve Türk sigorta süreleri, bu koşulların incelenmesinde birleştirilirler.

Yetimlerin prim iadesine hak kazanabilmeleri için, Alman emeklilik sigortasından yetim aylığında aranan kişisel koşulların olması gerekir.
Diğer bir ifade ile yetim aylığı bağlanması şartlarını (18 yaşını doldurmamış veya tahsilde – mesleki eğitimde bulunan yahut engelli bir durum nedeni ile kendi geçimini sağlayamayacak durumda olup, 27 yaşını doldurmamış yetimler) taşıması gerekir. 15 yaşını doldurmuş yetimler dilekçe verme hakkına sahiptirler.

Birden fazla yetim olduğunda prim iadesi tutarı eşit olarak paylaştırılır.

İade Edilecek veya Edilmeyecek Primler nelerdir?

Sigortalı adına ödenmiş olan primlerin yarısı yani sigortalı hissesi iade edilmektedir. Sigortalının katkıda bulunmadığı, işsizlik parası, işsizlik yardımı ve çocuk yetiştirme gibi sürelere ait primler iade edilmemektedir. Hastalık parası, yaralı parası gibi sürelere ait sigortalının bizzat üstlendiği primlerin tamamı iade edilmektedir.

Herhangi bir emeklilik (Almanya) sigortası tarafından yapılmış bir aylık ödemesi veya rehabilitasyon (kur tedavisi) tedbirleri ile kendisi eşi veya çocukları için verem hastalığı gibi özel hastalıklar nedeniyle yapılan yardımlardan önceki sürelere ait primlerde iade edilmemektedir. Aylık ödemesi veya rehabilitasyon tedbirlerinden yararlanmış sigortalıya, bundan sonraki süreler için prim iadesi yapıldığında, primi iade edilmeyen sürelere ait primlerde iptal edilmekte, bu sürelere istinaden daha sonra aylık dahil herhangi bir yardım yapılmamaktadır.

Almanya’daki prim ödeme süreleri de dikkate alınarak ülkemizce kısmi aylık bağlananların da primleri iade edilmemektedir. Ancak, kısmi aylık bağlanmış olmakla birlikte yurtdışı hizmet borçlanması yapmak, sigortalı bir işe girip aylığını kestirip bu arada askerlik borçlanması yaparak, isteğe bağlı sigortaya prim ödeyerek veya çalışarak tam aylığa hak kazananların primleri de iade edilmektedir. Prim ödeme sürelerinin bir bölümüne ait primlerin iadesi istenemez.

Prim İadesinin Sonuçları nelerdir?

Prim iadesi yapılması ile o zamana kadar olan Alman emeklilik sigortası iptal edilir. Emeklilik sigortalarının bütün kollarındaki çocuk yetiştirme süreleri, çocuk dikkate almak süreleri dahil Alman sigorta süreleri dolayısıyla o zamana kadar elde edilen diğer haklar da kaybolur. Böylece yapılmış olası bir ayni yardım veya para yardımından önceki primler iade edilmemesine rağmen, bu sürelerde geçerliliğini kaybeder.


Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/almanya-ve-isvicre-sosyal-guvenlik-prim-transferi-nasil-yapilir/feed/ 0
Yurt dışında bilimsel araştırma yapan Türk öğretim görevlilerinin yurt dışındaki üniversiteden aldığı ücret Türkiye’de vergiye tabi tutulacak mı? https://www.muhasebenews.com/yurt-disinda-bilimsel-arastirma-yapan-turk-ogretim-gorevlilerinin-yurt-disindaki-universiteden-aldigi-ucret-turkiyede-vergiye-tabi-tutulacak-mi/ https://www.muhasebenews.com/yurt-disinda-bilimsel-arastirma-yapan-turk-ogretim-gorevlilerinin-yurt-disindaki-universiteden-aldigi-ucret-turkiyede-vergiye-tabi-tutulacak-mi/#respond Fri, 06 Oct 2023 08:08:58 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=146887

T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

Kayseri Vergi Dairesi Başkanlığı

Gelir Kanunları Grup Müdürlüğü

 

Sayı

:

E-50426076-120[1-2021/20-843]-59026

23.06.2023

Konu

:

Suudi Arabistan’da geçici olarak görevlendirilen personelin gelirinin vergilendirilmesi

 

İlgide kayıtlı özelge talep formunuzun incelenmesinden, Erciyes Üniversitesi Mühendislik Fakültesinde Profesör Doktor olarak çalışmakta olduğunuz, Mühendislik Fakültesi Dekanlığı Yönetim Kurulu kararı ve Erciyes Üniversitesi Rektörlük makamının onayı ile 2547 sayılı Yükseköğretim Kanununun 39 uncu maddesi hükmü gereğince bilimsel çalışma, bilim ve mesleki faaliyette bulunmak üzere Suudi Arabistan’da bulunan King Abdulaziz Üniversitesine geçici görevlendirme ile gittiğiniz ve daha sonra tekrar Erciyes Üniversitesindeki görevinize döndüğünüz, bu süre zarfında Erciyes Üniversitesinden aylık maaşınızı aldığınız, bunun dışında Erciyes Üniversitesi tarafından yol masrafı, konaklama gideri, yevmiye vb. adlar altında herhangi bir ödeme yapılmadığı, King Abdulaziz Üniversitesinde bulunduğunuz süre zarfında bilimsel çalışmalar ve araştırmalarda bulunduğunuz, bu çalışmalarınız sırasında bilimsel nitelikte makale çalışmalarınızın olduğu ve bu çalışmalarınızın uluslararası dergilerde yayınlandığı, yayınlanan bu makaleler karşılığında King Abdulaziz Üniversitesi tarafından şahsınıza dolar cinsinden ödeme yapıldığı belirtilmiş olup Suudi Arabistan’da bulunan ilgili Üniversite tarafından yapılan bu ödemenin Türkiye’de vergilendirilip vergilendirilmeyeceği ile vergilendirilmesinin gerekmesi halinde bu vergilendirmenin nasıl yapılacağı hususunda Başkanlığımız görüşünün talep edildiği anlaşılmaktadır.

193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun;

– 1 inci maddesinde; “Gerçek kişilerin gelirleri gelir vergisine tabidir. Gelir bir gerçek kişinin bir takvim yılı içinde elde ettiği kazanç ve iratların safi tutarıdır.” denilmiş, aynı Kanunun 3 üncü maddesinde ise “Aşağıda yazılı gerçek kişiler Türkiye içinde ve dışında elde ettikleri kazanç ve iratların tamamı üzerinden vergilendirilirler:

1. Türkiye’de yerleşmiş olanlar;

2. Resmi daire ve müesseselere veya merkezi Türkiye’de bulunan teşekkül ve teşebbüslere bağlı olup adı geçen daire, müessese, teşekkül ve teşebbüslerin işleri dolayısiyle yabancı memleketlerde oturan Türk vatandaşları (Bu gibilerden, bulundukları memleketlerde elde ettikleri kazanç ve iratları dolayısiyle Gelir Vergisi’ne veya benzeri bir vergiye tabi tutulmuş bulunanlar, mezkur kazanç ve iratları üzerinden ayrıca vergilendirilmezler.)” ,

– 4 üncü maddesinde; “Aşağıda yazılı kimseler Türkiye’de yerleşmiş sayılır:

1. İkametgahı Türkiye’de bulunanlar (İkametgah, Kanunu Medeninin 19 uncu ve müteakip maddelerinde yazılı olan yerlerdir.);

2. Bir takvim yılı içinde Türkiye’de devamlı olarak altı aydan fazla oturanlar (Geçici ayrılmalar Türkiye’de oturma süresini kesmez.)”

hükmüne yer verilmiştir.

Bu hükümler uyarınca, Erciyes Üniversitesinde görev yapmakta iken geçici bir süre ile Suudi Arabistan’da King Abdulaziz Üniversitesinde görevlendirildiğiniz süreçte, Erciyes Üniversitesiyle olan işçi-işveren ilişkisinin devam etmesi ve bu süre içerisinde ücretinizin Türkiye’den ödenmesi nedeniyle, Gelir Vergisi Kanununun 3 üncü maddesinin birinci fıkrasının (2) numaralı bendi uyarınca tam mükellef sayılmanız ve Türkiye içinde ve dışında elde ettiğiniz tüm kazanç ve iratlarınızın Türkiye’de vergilendirilmesi gerekmektedir.

Gelir Vergisi Kanunun “Ücretin tarifi” başlıklı 61 inci maddesinde, “Ücret, işverene tabi ve belirli bir işyerine bağlı olarak çalışanlara hizmet karşılığı verilen para ve ayınlar ile sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaatlerdir. 

Ücretin ödenek, tazminat, kasa tazminatı (Mali sorumluluk tazminatı), tahsisat, zam, avans, aidat, huzur hakkı, prim, ikramiye, gider karşılığı veya başka adlar altında ödenmiş olması veya bir ortaklık münasebeti niteliğinde olmamak şartı ile kazancın belli bir yüzdesi şeklinde tayin edilmiş bulunması onun mahiyetini değiştirmez…”,

– 94 üncü maddesinin birinci fıkrasında, “Kamu idare ve müesseseleri, iktisadi kamu müesseseleri, sair kurumlar, ticaret şirketleri, iş ortaklıkları, dernekler, vakıflar, dernek ve vakıfların iktisadi işletmeleri, kooperatifler, yatırım fonu yönetenler, gerçek gelirlerini beyan etmeye mecbur olan ticaret ve serbest meslek erbabı, zirai kazançlarını bilanço veya zırai işletme hesabı esasına göre tespit eden çiftçiler aşağıdaki bentlerde sayılan ödemeleri (avans olarak ödenenler dahil) nakden veya hesaben yaptıkları sırada, istihkak sahiplerinin gelir vergilerine mahsuben tevkifat yapmaya mecburdurlar.

1. Hizmet erbabına ödenen ücretler ile 61 inci maddede yazılı olup ücret sayılan ödemelerden (istisnadan faydalananlar hariç), 103 ve 104 üncü maddelere göre,

…” ,

– 95 inci maddesinde, “Aşağıda yazılı hizmet erbabının ücretleri hakkında vergi tevkif usulü cari olmaz:

1. Ücretlerini yabancı bir memleketteki işverenden doğrudan doğruya alan hizmet erbabı 

 

Bunlar gelirlerini, bu kısmın 2’nci bölümündeki hükümlere göre, yıllık beyanname ile bildirirler.”

hükümleri yer almaktadır.

Öte yandan, “Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Suudi Arabistan Krallığı Hükümeti Arasında Gelir Üzerinden Alınan Vergilerde Çifte Vergilendirmeyi Önleme ve Vergi Kaçakçılığına Engel Olma Anlaşması” 01.01.2010 tarihinden itibaren uygulanmaktadır.

Anlaşmanın “Öğretmenler ve Araştırmacılar” başlıklı 21 inci maddesinde, “Bir Akit Devleti ziyareti sırasında veya hemen öncesinde diğer Akit Devletin mukimi olan ve ilk bahsedilen Devletteki bir üniversite, yüksekokul, okul veya ilk bahsedilen Devletin Hükümetince kabul görmüş eğitim veya bilimsel araştırma kurumunda öğretim, konferans vermek veya araştırma yapmak amacıyla bulunan bir gerçek kişinin, söz konusu öğretim, konferans veya araştırma dolayısıyla elde ettiği gelirler, bu kişinin ilk bahsedilen Devlete ilk varış tarihinden itibaren iki yıllık bir süre boyunca ilk bahsedilen Devlette vergilendirilmeyecektir.” hükmüne yer verilmiştir.

Buna göre, bilimsel çalışma ve mesleki faaliyette bulunmak üzere Suudi Arabistan’da bulunan King Abdulaziz Üniversitesinde geçici görevlendirme ile bulunduğunuz sürede gerçekleştirdiğiniz bilimsel nitelikteki makale çalışmalarınız karşılığında King Abdulaziz Üniversitesince tarafınıza yapılan ödemeler, Anlaşmanın 21 inci maddesi kapsamında değerlendirilecek ve Suudi Arabistan’a ilk varış tarihinizden itibaren iki yıllık bir süre boyunca söz konusu gelirleri vergileme hakkı Türkiye mukimi olmanız nedeniyle Türkiye’ye ait olacak olup, bu dönemde Suudi Arabistan’da vergileme yapılmayacaktır. Adı geçen Üniversite tarafından ödenen ve Suudi Arabistan’da vergilendirilmeyen ücret gelirinizin Gelir Vergisi Kanununun 95 inci maddesi gereğince yıllık gelir vergisi beyannamesi ile tarafınızca beyan edilmesi gerekmektedir.

Ancak, Suudi Arabistan’daki üniversitede geçici görevlendirme sürenizin 2 yıldan fazla olması halinde ise 2 yıllık sürenin bitiminden itibaren geçen sürede elde edilen geliriniz Suudi Arabistan’da da vergilendirilebilecektir. Suudi Arabistan’da bu şekilde ödenen vergiyse Türkiye – Suudi Arabistan Anlaşmasının “Çifte Vergilendirmenin Önlenmesi Yöntemleri” başlıklı 23 üncü maddesi gereğince, bu gelire ilişkin olarak Türkiye’de ödenecek vergiden mahsup edilmek suretiyle aynı gelir üzerinden iki defa vergi alınması önlenmiş olacaktır. Bununla birlikte söz konusu mahsup, Suudi Arabistan’da vergilendirilebilen gelire atfedilebilen, mahsuptan önce hesaplanan gelir vergisi miktarını aşmayacaktır.

 


Kaynak: GİB
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/yurt-disinda-bilimsel-arastirma-yapan-turk-ogretim-gorevlilerinin-yurt-disindaki-universiteden-aldigi-ucret-turkiyede-vergiye-tabi-tutulacak-mi/feed/ 0
Türkiye’de Faaliyet Gösteren Şirket Yurt Dışında Şube Açarsa Nereye Bilgi Vermelidir? https://www.muhasebenews.com/turkiyede-faaliyet-gosteren-sirket-yurt-disinda-sube-acarsa-nereye-bilgi-vermelidir/ https://www.muhasebenews.com/turkiyede-faaliyet-gosteren-sirket-yurt-disinda-sube-acarsa-nereye-bilgi-vermelidir/#respond Wed, 09 Aug 2023 12:54:47 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=145231 Anonim Şirketimiz adına yurt dışında şube açılışı yapacağız. Bu işlem için ticaret odası ve vergi dairesine bildirim yapmamız gerekli mi?

Şube açılışı için alınacak karar ticaret sicili müdürlüğüne tescil ve gazetede ilan edilir. Ticaret sicil gazetesinin ilgili bölümü dilekçe ile VD’ne verilerek bilgilendirilir.


Yurtdışı Yatırım Bildirimi

29 Mart 2023

Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Karara İlişkin Tebliğ’in (Tebliğ No: 2008-32/34) yurt dışına sermaye ihracına ilişkin 10. Maddesi hükümleri gereğince;

  • Türkiye’de yerleşik gerçek ve tüzel kişiler, yurt dışında şirket kurmak, mevcut şirketlere ortak olmak veya şube açmak için yaptıkları ilk nakdi ve/veya ayni sermaye ihracını müteakip üç ay içerisinde linki aşağıda yer alan yurt dışına sermaye ihracına ilişkin bilgi formunu doldurarak Hazine ve Maliye Bakanlığı’na ve Ticaret Bakanlığı’na gönderirler.
  • Türkiye’de yerleşik gerçek ve tüzel kişiler, tasfiye edilen veya devredilen yurt dışındaki şirket, ortaklık ve şubelerinin durumu hakkında, tasfiye sürecinin sona ermesini veya devredilmesini müteakip en geç üç ay içerisinde Hazine ve Maliye Bakanlığı’na ve Ticaret Bakanlığı’na bilgi verirler.

– Yurt dışına sermaye ihracına ilişkin bilgi formuna BURADAN ulaşabilirsiniz 

– Yurt dışına sermaye ihracına ilişkin bilgi formu ile yatırımın sona erdiğine dair yazının iletileceği birimler:

T.C. Ticaret Bakanlığı Uluslararası Hizmet Ticareti Genel Müdürlüğü
Faks No: 0 (312) 204 92 16
E-posta: sermayeihracbildirimi@ticaret.gov.tr

T.C. Hazine ve Maliye Bakanlığı Finansal Piyasalar ve Kambiyo Genel Müdürlüğü
İnönü Bulvarı, No:36, PK:06510, Emek/ANKARA

Diğer taraftan, Türkiye’de yerleşik gerçek ve tüzel kişilerin yurtdışında yaptıkları doğrudan yatırımlara ilişkin bilgiler düzenli olarak gerçekleştirilen “Yurtdışı Yatırım Anketi” kanalıyla Ticaret Bakanlığı tarafından derlenmektedir. Her yıl Nisan – Mayıs aylarında gerçekleştirilen Yurtdışı Yatırım Anketi’ne BURADAN ulaşabilirsiniz. Anket takvimi hakkında bilgiler söz konusu web sayfamızda mevcuttur.


Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/turkiyede-faaliyet-gosteren-sirket-yurt-disinda-sube-acarsa-nereye-bilgi-vermelidir/feed/ 0
Türkiye’den yurt dışında verilen hizmet KDV’ye tabi midir? https://www.muhasebenews.com/turkiyeden-yurt-disinda-verilen-hizmet-kdvye-tabi-midir/ https://www.muhasebenews.com/turkiyeden-yurt-disinda-verilen-hizmet-kdvye-tabi-midir/#respond Wed, 15 Feb 2023 06:51:09 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=138529 Türkiye de sosyal güvenlik danışmanlığı yapan bir mükellef yurt dışında yerleşik Türk vatandaşlarına telefonla danışmanlık hizmeti vermektedir. Yurt dışına düzenlenecek faturalarda KDV olmalı mıdır? Hizmet ihracatı kapsamında KDV den istisna olarak mı düzenlemek gerekir?

Hizmet den yurt dışında faydalanıldığının tevsik edilmesi şartı ile (Hizmet bedeli Yurtdışından döviz olarak gelmesi gerekir) Hizmet ihracı istisnası uygulanır. KDV hesaplanmaz.


Hizmet ve Hizmet Sayılan Haller

3065 – KATMA DEĞER VERGİSİ KANUNU

İhracat Teslimi ve Yurt Dışındaki Müşteriler İçin Yapılan Hizmetler

Madde 12

1.Bir teslimin ihracat teslimi sayılabilmesi için aşağıdaki şartlar yerine getirilmiş olmalıdır:

a) Teslim yurt dışındaki bir müşteriye veya bir serbest bölgedeki alıcıya veya 27/10/1999 tarihli ve 4458 sayılı Gümrük Kanununun 95 inci maddesinin (1) numaralı fıkrasına göre faaliyette bulunan gümrüksüz satış mağazalarında satılmak üzere bu mağazalara veya bunların depolarına ya da yetkili gümrük antreposu işleticisine yapılmalı veya mallar yetkili gümrük antreposu işleticisine tevdi edilmelidir.[1]

b) Teslim konusu mal Türkiye Cumhuriyeti gümrük bölgesinden çıkarak bir dış ülkeye veya bir serbest bölgeye vasıl olmalı ya da gümrüksüz satış mağazalarında satılmak üzere bu mağazalara veya bunların depolarına veya yetkili gümrük antreposuna konulmalıdır. Teslim konusu malın ihraç edilmeden önce yurt dışındaki alıcı adına hareket eden yurt içindeki firmalar veya bizzat alıcı tarafından işlenmesi veya herhangi bir şekilde değerlendirilmesi durumu değiştirmez.

Yetkili gümrük antrepoları ile buralarda düzenlenmesi zorunlu belgeleri belirlemeye, konulacak malın cinsi ve miktarı ile bunların antrepoda bekleme sürelerine ilişkin olarak sınırlama getirmeye, Gümrük Müsteşarlığının görüşü alınmak suretiyle Maliye Bakanlığı yetkilidir.

Yetkili gümrük antrepolarının işleyişine ilişkin olarak bu fıkra uyarınca belirlenen esaslara uyulmaması halinde ziyaa uğratılan vergi, buna ilişkin olarak kesilecek ceza ve hesaplanacak gecikme faizinin ödenmesinden katma değer vergisi iadesi alanla birlikte antrepo işleticisi de müteselsilen sorumludur.

2.Yurt dışındaki müşteri tabiri; ikametgâhı, işyeri, kanunî ve iş merkezi yurt dışında olan alıcılar ile yurtiçinde bulunan bir firmanın yurt dışında kendi adına müstakilen faaliyet gösteren şubelerini ifade eder. Bir hizmetin yurt dışındaki müşteriler için yapılan hizmet sayılabilmesi için aşağıdaki şartlar yerine getirilmiş olmalıdır.

a) Hizmetler yurt dışındaki bir müşteri için yapılmış olmalıdır.

b) Hizmetten yurt dışında faydalanılmalıdır.

3) Fason hizmetlerin serbest bölgelerdeki müşterilere yapılmış sayılması için aşağıdaki şartlar yerine getirilmiş olmalıdır.

a) Fason hizmet serbest bölgelerde faaliyet gösteren müşteriler için yapılmış olmalıdır.

b) Fason hizmetten serbest bölgelerde faydalanılmalıdır.

KDV Genel Uygulama Tebliği

  1. Hizmet

Verginin konusunu teşkil eden işlemlerden biri olan hizmet,3065 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinde “teslim ve teslim sayılan haller ile mal ithalatı dışında kalan işlemlerdir” şeklinde tanımlanmıştır. Bu işlemler; bir şeyi yapmak, işlemek, meydana getirmek, imal etmek, onarmak, temizlemek, muhafaza etmek, hazırlamak, değerlendirmek, kiralamak, bir şeyi yapmamayı taahhüt etmek gibi şekillerde gerçekleşebilir.

Maddede hizmet dolaylı bir şekilde tanımlanmış, hizmet sayılan bazı işlemler belirtilmiş ve bunlara benzeyen işlemlerin de hizmet sayılacağı hükme bağlanmıştır. Bu nedenle hizmet, belli bir tanım ve bilinen bazı işlemlerle sınırlandırılmamıştır. İleride değişik şekillerde ortaya çıkması muhtemel işlemler de genel tanım ve verilen örneklere nitelik ve mahiyet itibarıyla hizmet olarak değerlendirilebilir.

3065 sayılı Kanunun (4/2)maddesine göre, bir hizmetin karşılığının bir mal teslimi veya hizmet olması halinde, bunların her biri ayrı birer işlem sayılır ve hizmet veya teslim hükümlerine göre ayrı ayrı vergiye tabi tutulur.

  1. Hizmet Sayılan Haller

3065 sayılı Kanunun 5 inci maddesine göre, vergiye tabi bir hizmetten işletme sahibinin, işletme personelinin veya diğer şahısların karşılıksız yararlandırılması da hizmet sayılarak vergiye tabi tutulur.

  1. İşlemlerin Türkiye’de Yapılması

3065 sayılı Kanunun 1 inci maddesine göre, Türkiye’de yapılan ve maddede sayılan mal teslimleri ve hizmet ifaları vergiye tabidir. Madde metninden anlaşılacağı üzere bir işlemin KDV’ye tabi olması için;

– İşlemlerin, Türkiye’de yapılmış olması ve

– İşlemlerin, 3065 sayılı Kanunun 1 inci maddesindeki şartları taşıyan mal teslimleri ve hizmet ifaları olması,

gerekir.

İthalat ise başka bir şart aranmaksızın verginin konusuna girer.

3065 sayılı Kanunun 6 ve 7 nci maddelerinde, hangi işlemlerin Türkiye’de yapılmış sayılacağı hükme bağlanmıştır. Buna göre;

– Mal teslimlerinde malların teslim anında Türkiye’de bulunması,

– Hizmet ifalarında ise hizmetin Türkiye’de yapılması veya hizmetten Türkiye’de faydalanılması,

hallerinde işlemler Türkiye’de yapılmış sayılır.

3065 sayılı Kanun, işlemlerin Türkiye’de yapılmasını mal teslimleri, hizmet ifaları ve uluslararası taşımacılık yönünden ayrı esaslara bağlamıştır.

6.2. Hizmetin Türkiye’de Yapılması

Hizmet ifalarında işlemin Türkiye’de yapılmış sayılması için, 3065 sayılı Kanunun (6/b) maddesine göre hizmetin Türkiye’de yapılması veya hizmetten Türkiye’de faydalanılması gerekir.

Hizmetin Türkiye’de yapılmış sayılması için belirtilen iki şartın birlikte gerçekleşmesi gerekmez. Şartlardan herhangi birisinin oluşması halinde hizmet, Türkiye’de yapılmış sayılır. Bir diğer ifade ile hizmet Türkiye’de yapılmışsa, hizmetten hangi ülkede faydalanılırsa faydalanılsın işlem Türkiye’de yapılmış sayılır ve vergiye tabi olur. Hizmetin başka bir ülkede yapılması halinde bu hizmetten Türkiye’de faydalanılmış ise işlem yine Türkiye’de yapılmış sayılır.


2.Hizmet İhracı

3065 sayılı Kanunun (11/1-a) maddesine göre yurtdışındaki müşteriler için yapılan hizmetler vergiden istisna edilmiştir.

2.1. İstisnanın Kapsamı

3065 sayılı Kanunun (11/1-a) maddesi kapsamında bir hizmetin KDV’den istisna olabilmesi için, aynı Kanunun (12/2) nci maddesine göre;

– Hizmetin yurtdışındaki bir müşteri için yapılması,

– Hizmetten yurtdışında faydalanılması,

gerekir.

Hizmetin yurtdışındaki bir müşteri için yapıldığı, yurtdışındaki müşteri adına düzenlenen fatura ve benzeri belge ile tevsik edilir.

Hizmetten yurtdışında faydalanılmasından kasıt, Türkiye’de yurtdışındaki müşteri için yapılan hizmetin, müşterinin yurtdışındaki iş, işlem ve faaliyetleri ile ilgili olması; Türkiye’deki faaliyetleri ile ilgisi bulunmamasıdır.

Y urtdışındaki firmaların, Türkiye’ye gönderecekleri mal ve hizmetler Türkiye’de tüketildiğinden, bu firmalara söz konusu mal ve hizmetler için Türkiye’de verilen danışmanlık, aracılık, gözetim, müşteri bulma, piyasa araştırması vb. hizmetler, hizmet ihracı istisnası kapsamında değerlendirilmez ve KDV’ye tabidir. Bu durumda faydalanma kriterinin tespitinde, yapılan hizmetin ithal edilen mal ile doğrudan ilişkili olması gerekir.

Yabancı firmaların Türkiye’den ithal ettiği (Türkiye’nin ihraç ettiği) mallar dolayısıyla verilen hizmetler, hizmet ihracı kapsamında değerlendirilir.

Türkiye içinde taşıma hakkı bulunmayan yabancı bayraklı gemilere ve uçaklara verilen tadil, bakım, onarım hizmetleri hizmet ihracı kapsamında KDV’den istisnadır.

Türkiye’den serbest bölgelere verilen hizmetler hizmet ihracı kapsamında değerlendirilmez.

Bu istisna uygulamasına ilişkin bazı örnekler aşağıda yer almaktadır:

Örnek 1: Türkiye’de mükellef (Z) Mühendislik Ltd. Şti., Ürdün’de bulunan bir firma ile yaptığı anlaşma uyarınca bu firmaya Ürdün’de inşa edilecek bir tekstil fabrikası projesi çizimini yapmış ve buna ait bedeli tahsil etmiştir.

Bu hizmet, hizmet ihracatı kapsamında KDV’den istisna olup, (Z) firması, düzenleyeceği faturada KDV hesaplamaz.

Örnek 2: Türkiye’de faaliyette bulunan (A) şirketi, Almanya’da yerleşik bir firma için, bu firmanın Türkiye’den satın aldığı tekstil ürünlerinin temin edilmesinde aracılık etmiş ve komisyon ücreti almıştır.

(A) şirketinin, bu komisyonculuk hizmeti, hizmet ihracatı kapsamında KDV’den istisnadır.

Örnek 3: Türkiye’de yerleşik olan ve seyahat acenteliği yapan (B) A.Ş., yurtdışında bulunan bir seyahat acentesinin gönderdiği turist grubuna konaklama, tur düzenleme ve yeme-içme hizmeti vermektedir. (B), söz konusu hizmeti karşılığında 25.000 TL almıştır. Türkiye’deki seyahat acentesi aldığı bu paranın 10.000 TL’lik kısmını, turist grubunun Türkiye’deki konaklama, yeme-içme gibi masraflarında kullanmıştır. Yaptığı bu masraflardan sonra kendisine 15.000 TL kalmıştır.

Bu durumda, (B), yabancı seyahat acentesine 15.000 TL’lik hizmette bulunmuş olup, bu hizmet KDV’den istisna olacaktır.

Ancak, (B) A.Ş. nin turist grubuna Türkiye’de verdiği yeme-içme, konaklama gibi hizmetlerden Türkiye’de faydalanıldığından, bu hizmetler KDV’ye tabidir.

Bu mükellefin, yabancı seyahat acentesine verdiği söz konusu hizmetlere ait düzenleyeceği faturada, vergiden istisna tutulan hizmet bedeli ile vergiye tabi tutulacak hizmet bedeliniayrı ayrı gösterebileceği gibi, bu hizmetler için ayrı ayrı fatura düzenlemesi de mümkündür.

Örnek 4: Türkiye’de yerleşik olan ve aracılık faaliyetinde bulunan (A) şirketi, Japonya’da yerleşik bir firmanın mallarına Türkiye’de müşteri bulmaktadır.

Bu şirketin aracılık faaliyeti kapsamında yaptığı hizmetten Türkiye’de faydalanılmakta olup bahse konu hizmet ihracat istisnası kapsamında değerlendirilmez. Faturanın yabancı firma adına düzenlenmiş ve hizmet bedelinin Türkiye’ye getirilmiş olması bu durumu etkilemez.

Örnek 5: Hollanda’da yerleşik bir firma Türkiye’den maden cevheri ithal etmektedir. Türkiye’de yerleşik (A) firması da söz konusu maden cevherinin sağlanması, kalite kontrolü, malın ihraç limanına kadar taşınması ve gemilere yüklenmesi gibi işleri yabancı firma adına yapmaktadır.

(A) firması, bu hizmetleri ile ilgili olarak yaptığı harcamaları ve komisyon ücretini yabancı firmaya fatura etmekte ve bedelini Türkiye’ ye getirmektedir.

Yurtdışındaki firmaların, Türkiye’den ithal edecekleri mallar ile ilgili olarak, Türkiye’den aldıkları hizmetlerden yurtdışında faydalanılmaktadır. Bu nedenle, (A) firmasının yaptığı bu hizmet, hizmet ihracatı istisnası kapsamında değerlendirilir.

Örnek 6: Irak’ta yerleşik bir firma, Irak’taki bir sulama projesini üstlenen (A) Türk firması hakkında, (B) Türk danışmanlık firmasından yeterlik araştırması yapmasını istemiştir.

(B) danışmanlık firması, bu hizmeti ile ilgili olarak yaptığı harcamaları ve komisyon ücretini yabancı firmaya fatura etmiş ve karşılığını döviz olarak Türkiye’ye getirmiştir.

(A) firmasının hizmetinden yurtdışında faydalanılmakta olup (B) danışmanlık firmasının yaptığı bu hizmet, hizmet ihracatı istisnası kapsamında değerlendirilir.

Örnek 7: Türkiye’de mükellef (T) İnş. Taah. Ltd. Şti., Özbekistan’da yerleşik (X) firması ile yaptığı anlaşma uyarınca bu firmaya Özbekistan’da inşa edilecek bir fabrikanın inşasında kullanılmak üzere gerek kendi mülkiyetinde bulunan gerekse kiralama yoluyla temin ettiği iş makinelerini kiralamıştır.

Bu kiraya verme hizmeti, Türkiye’de yapılan ve faydalanılan bir hizmet niteliğinde olmadığından KDV’nin konusuna girmez. KDV’nin konusuna girmeyen bu işlem istisna kapsamında değerlendirilmez.

Örnek 8: Türkiye’de mukim (Z) firması Almanya’da mukim (Y) firması ile yapmış olduğu sözleşme kapsamında yurtdışındaki kontörlü kredi kartı müşterilerine internet ortamında servis, destek, danışmanlık hizmeti vermektedir. Söz konusu hizmetlere ilişkin fatura Almanya’da mukim (Y) firması adına düzenlenmiş ve karşılığı döviz olarak Türkiye’ye gelmiştir.

(Z) firmasının hizmetinden yurtdışında faydalanıldığından, (Y) firmasına vermiş olduğu hizmet, hizmet ihracatı istisnası kapsamında değerlendirilir.

Örnek 9:Türkiye’de mukim (A) firması ABD’de yerleşik (B) firmasından yine ABD’de yerleşik finansal kiralama şirketi aracılığıyla 60 ay süreyle kiralamış olduğu uçakları Türkiye’ye getirmeden Rusya’da yerleşik bir firmaya kiraya vermiştir.

Bu kiraya verme hizmeti, Türkiye’de yapılan ve faydalanılan bir hizmet niteliğinde olmadığından KDV’nin konusuna girmez. KDV’nin konusuna girmeyen bu işlem istisna kapsamında değerlendirilmez.

Örnek 10: Türkiye’de mukim (T) havayolu firması kendisine ait uçaklarla yurtdışındaki havayolu firmalarına kendi uçuş ekibinin denetimi ve yönetimi altında uçuş saatine endeksli ücretlendirme yapılmak suretiyle yurtdışında uçuş hizmeti vermektedir.

(T) havayolu firmasının yurtdışındaki havayolu firmalarına yurtdışında vermiş olduğu uçuş hizmeti KDV’nin konusuna girmediğinden hizmet ihracı kapsamında değerlendirilmez.

2.2. İstisnanın Tevsiki ve Beyanı

Hizmet ihracına ilişkin istisna, yurtdışındaki müşteriye düzenlenen hizmet faturası ile tevsik edilir. Hizmet faturalarının firma yetkililerince onaylı fotokopileri veya dökümlerini gösteren liste verilir. Bu belgelerin istisnanın beyan edildiği dönemde beyanname verme süresi içinde bir dilekçe ekinde ibrazı gerekir. İstisnanın beyanı için, hizmete ait ödeme belgesinin (bedelin Türkiye’ye getirildiğini tevsik eden bir belge, banka dekontu vb.) temin edilmiş olması zorunlu değildir.

İhracat istisnası, hizmetin ifa edildiği vergilendirme dönemine ait 1 No.lu KDV Beyannamesi ile beyan edilir. Beyan, yurtdışındaki müşteri için yapılan hizmetin tamamlandığı/ifa edildiği dönem beyannamesinin “İstisnalar-Diğer İade Hakkı Doğuran İşlemler” kulakçığında “Tam İstisna Kapsamına Giren İşlemler” tablosunda 302 kod numaralı işlem türü satırı kullanılmak suretiyle yapılır.

Bu satırın, “Teslim ve Hizmet Tutarı” sütununa hizmetin bedeli girilir. “Yüklenilen KDV” sütununa ise bu hizmetin bünyesine giren, Tebliğin (IV/A) bölümündeki açıklamalar dikkate alınarak hesaplanan KDV tutarı yazılır. İade talep edilmemesi halinde, “Yüklenilen KDV” alanına “0” yazılır.

Bu şekilde beyan edilen işlemlerle ilgili yüklenilen ve indirim yoluyla telafi edilemeyen KDV’nin iadesi, hizmet bedeli döviz olarak Türkiye’ye gelmeden yerine getirilmez. Bununla birlikte, faturasında Türk Lirası karşılığı gösterilen hizmet ihraçlarında, bedelin Türk Lirası olarak Türkiye’ye getirildiğini tevsik eden belgelere istinaden de iade yapılabilir.9

Ancak, Türkiye içinde taşıma hakkı bulunmayan yabancı bayraklı gemilerin tadil, bakım ve onarım hizmetlerinde, geminin tersaneye giriş çıkış yaptığının Liman Başkanlığı tarafından verilecek belge ile tevsik edilmesi kaydıyla, istisna kapsamındaki hizmet nedeniyle yüklenilen ve indirim yoluyla telafi edilemeyen KDV’nin %50’si, hizmet bedelinin Türkiye’ye getirildiğini tevsik eden belge aranmaksızın iade edilir. İade edilecek KDV’nin kalan kısmı, işleme ilişkin bedelin yarısının Türkiye’ye getirildiği oranda iade edilir.

Örnek: (A) Denizcilik Servis Hizmetleri Ltd. Şti. Türkiye içinde taşıma hakkı bulunmayan yabancı bayraklı bir gemiye Mayıs/2017 döneminde vermiş olduğu bakım ve onarım hizmetine ilişkin hizmet ihracı kapsamında bedeli 100.000 ABD Doları olan fatura düzenlemiş olup, yapmış olduğu bu hizmet nedeniyle yüklenip indirim yoluyla telafi edemediği 30.000 TL KDV’nin iadesini Mayıs/2017 dönemine ilişkin KDV beyannamesinde talep etmiştir. Mükellef bakım ve onarımını yaptığı söz konusu geminin Tuzla Liman Başkanlığından giriş çıkış yaptığını tevsik eden belgeyi sunmuş, ancak hizmet bedelinin Türkiye’ye getirildiğine ilişkin herhangi bir belge ibraz etmemiştir.

(A) Denizcilik Servis Hizmetleri Ltd. Şti.nin söz konusu KDV iade talebine ilişkin gerekli kontroller yapıldıktan sonra herhangi bir olumsuzluk bulunmaması halinde, iade edilecek KDV’nin yarısı olan 15.000 TL, hizmet bedelinin Türkiye’ye getirildiğine ilişkin belge aranmaksızın iade edilir.

(A) Denizcilik Servis Hizmetleri Ltd. Şti. hizmet bedeline ilişkin 40.000 ABD Dolarını Türkiye’ye getirdiğini tevsik eden belgeyi 2017 yılının Eylül ayında ibraz etmiştir. Bu durumda, hizmet bedelinin yarısı olan 50.000 ABD Dolarının %80’i (40.000/50.000) Türkiye’ye getirilmiş olduğundan, iadesi yapılmayan KDV tutarı olan 15.000 TL’nin %80’ine isabet eden 12.000 TL’nin iadesi yapılır.10

2.3. İade

Hizmet ihracından doğan iade taleplerinde aşağıdaki belgeler aranır:

– Standart iade talep dilekçesi

– Hizmet faturası veya listesi

– Ödeme belgesi (bedelin Türkiye’ye getirildiğini tevsik eden bir belge, banka dekontu vb.)

9 34 Seri No.lu Tebliğ ile cümle eklenmiştir. Yürürlük:5/2/2021

10 15 Seri No.lu Tebliğ ile dördüncü paragraftan sonra gelmek üzere paragraf ve örnek eklenmiştir.

 

– Hizmet ihracatının beyan edildiği döneme ait indirilecek KDV listesi – Yüklenilen KDV listesi

– İadesi Talep Edilen KDV Hesaplama Tablosu

2.3.1. Mahsuben İade

Mükelleflerin hizmet ihracından kaynaklanan ve 10.000 TL’yi aşmayan mahsuben iade talepleri inceleme raporu, YMM raporu ve teminat aranmadan yerine getirilir. İade talebinin 10.000 TL’yi aşması halinde aşan kısmın iadesi vergi inceleme raporu veya YMM tasdik raporuna göre yerine getirilir. Teminat verilmesi halinde mükellefin iade talebi yerine getirilir ve teminat, vergi inceleme raporu veya YMM raporu sonucuna göre çözülür.11

2.3.2. Nakden İade

Mükelleflerin hizmet ihracından kaynaklanan nakden iade talepleri miktarına bakılmaksızın vergi inceleme raporuna veya YMM raporuna12 göre yerine getirilir. Teminat verilmesi halinde, mükellefin iade talebi yerine getirilir ve teminat, vergi inceleme raporu veya YMM raporu13 sonucuna göre çözülür.


Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/turkiyeden-yurt-disinda-verilen-hizmet-kdvye-tabi-midir/feed/ 0
Yurt dışında düzenlenen fuarlarda verilen stand kurulumu KDV’ye tabi değildir https://www.muhasebenews.com/yurt-disinda-duzenlenen-fuarlarda-verilen-stand-kurulumu-kdvye-tabi-degildir/ https://www.muhasebenews.com/yurt-disinda-duzenlenen-fuarlarda-verilen-stand-kurulumu-kdvye-tabi-degildir/#respond Wed, 30 Nov 2022 08:32:07 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=135012 Bir mükellefimiz yurt dışında düzenlenen bir fuara Türkiye’den katılan firmaya yurt dışında verdiği stant kurulum montaj ve hizmet için düzenleyeceğimiz faturası KDV’den istisna mıdır?

Yurtdışında verilen hizmet için KDV hesaplanmaz. İstisna değil KDV ne tabi işlem değildir. (Hizmetten yararlanma Yurtdışında olmuştur)

__________________________________

BENZER İÇERİKLER

Firmamız; Polonya’da düzenlenen bir fuara katıldı. Fuar organizasyonu ile ilgili Polonya menşeili bir firma tarafımıza fuar katılım organizasyon bedeli olarak 2.403,20 Euro KDV’siz fatura keserek e-posta ile gönderdi. Bu fatura için kdv2 ve stopaj hesaplayacak mıyız? Ya da başkaca yapmamız gereken herhangi bir işlem var mı?

Hizmetten yararlanma; Polonya ‘da olduğu için (2) nolu KDV ve GV stopajı hesaplanmaz.  Fatura giderleştirilir.  Faturanın Türkçeye çevrilmesi zorunluluğu yok. İleride yapılacak bir incelemede inceleme elemanı ister ise çevrilir.

__________________________________

Özelge: Yurt dışında düzenlenen fuarlarda verilen stand kiralanması işleminin KDV karşısındaki durumu hk.

T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI

Mükellef Hizmetleri Katma Değer Vergisi Grup müdürlüğü

Sayı

:

B.07.1.GİB.4.34.17.01-KDV 12-1038

21/07/2011

Konu

:

Yurt dışında düzenlenen fuarlarda verilen stand kiralanması işleminin KDV karşısındaki durumu.

İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda, yurt dışında düzenlenen fuarlarda stand, masa, sandalye vb. dekoratif ürünlerin kurulması ve montajına yönelik hizmetlerin katma değer vergisinden (KDV) istisna olup olmadığı konusunda bilgi istenilmektedir.

KDV Kanununun;

-1/1 inci maddesinde, ticari, sınaî, zirai, faaliyet ve serbest meslek faaliyeti kapsamında Türkiye’de yapılan teslim ve hizmetlerin KDV ye tabi olduğu,

-4 üncü maddesinde hizmetin, bir şeyi yapmak, işlemek, meydana getirmek, imal etmek, onarmak, temizlemek, muhafaza etmek, hazırlamak, değerlendirmek, kiralamak, bir şeyi yapmamayı taahhüt etmek gibi şekillerde gerçekleşebileceği,

-6 ncı maddesinde de işlemlerin Türkiye’de yapılmasının; malların teslim anında Türkiye’de bulunmasını, hizmetin Türkiye’de yapılmasını veya hizmetten Türkiye de faydalanılmasını ifade ettiği,

hükme bağlanmıştır.

Buna göre, Şirketiniz tarafından ….’ne yurt dışında düzenlenen fuarlarda stand, masa, sandalye vb. dekoratif ürünlerin kurulum ve montajı dahil kiralanması şeklinde verilen hizmetler, hizmet yurt dışında verildiğinden ve hizmetten  yurt dışında faydalanıldığından KDV nin konusuna girmemektedir.

Bilgi edinilmesini rica ederim.


Kaynak: GİB, İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/yurt-disinda-duzenlenen-fuarlarda-verilen-stand-kurulumu-kdvye-tabi-degildir/feed/ 0