yüklenilen – Muhasebe News https://www.muhasebenews.com Muhasebe News Tue, 30 Jan 2024 16:53:50 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=6.3.3 Belediye tarafından KDV içeren makbuzlardaki KDV’yi indirim konusu yapabilir miyiz? https://www.muhasebenews.com/belediye-tarafindan-kdv-iceren-makbuzlardaki-kdvyi-indirim-konusu-yapabilir-miyiz/ https://www.muhasebenews.com/belediye-tarafindan-kdv-iceren-makbuzlardaki-kdvyi-indirim-konusu-yapabilir-miyiz/#respond Wed, 31 Jan 2024 00:32:12 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=149028 İnşaat işlerinin bitiminde belediye tarafından alınan tahsilat makbuzunda gösterilen imar vs. için alınan bedel içindeki KDV indirim konusu yapılabilir mi? Yapılan bu indirim yüklenilen KDV olarak indirimli oran KDV iadesinde iade istenebilir mi?

Konuyla ilintili verilen örnek özelgenin görüş bölümünde;

Vergi Usul Kanunu Uyarınca Vergi Mükellefleri Tarafından Kullanılan Belgelerin Basım ve Dağıtımı Hakkında Yönetmeliğin verdiği izin gereği bu tür belgeleri kullanan işletmelerden kurumlar vergisinden muaf olanların, kullanacakları belgelere “Kurumlar Vergisinden Muaftır” şerhi koymaları gerektiği 206 sıra numaralı Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinde açıklanmıştır.

Buna göre, … Belediyesi tarafından yürütülen asfalt satışı faaliyetinin bir organizasyona bağlı olarak piyasa ekonomisi içerisinde ve devamlılık arz edecek şekilde yapılması halinde, söz konusu belediye bünyesinde oluşacak iktisadi işletme nezdinde kurumlar vergisi mükellefiyetinin tesis edilmesi, dolayısıyla yaptığı asfalt satışlarına ilişkin olarak oluşacak iktisadi işletme tarafından yukarıda belirtilen usuller çerçevesinde fatura düzenlenmesi gerekmektedir.

Kurumlar vergisi mükellefiyetini gerektirecek bir faaliyetin bulunmaması halinde ise, adı geçen Belediyenin katma değer vergisine tabi işlemleri ile ilgili olarak fatura düzenlemesi mümkün bulunmakta olup fatura düzenlenmemesi durumunda, bu işlemlerini tabi olduğu ilgili mevzuata göre geçerli olan ve faturada bulunması gerekli asgari bilgileri ihtiva eden bir belge düzenleyerek de tevsik etmesi mümkün bulunmaktadır.


Özelgenin tamamı;

Belediye tarafından düzenlenen tahsilat makbuzunun fatura yerine kullanılıp kullanılmayacağı

Tarih : 03.01.2018
Yayın Dönemi : Nisan 2018

T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

SAMSUN VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI

Mükellef Hizmetleri Grup Müdürlüğü

Sayı: 97338759-105[2016-05]-302

03.01.2018

Konu: Belediye tarafından düzenlenen tahsilat makbuzunun fatura yerine kullanılıp kullanılmayacağı

İlgide kayıtlı özelge talep formunda, müteahhitlik işi yapmakta olduğunuz ve …Belediyesinden almış olduğunuz asfalt için tarafınıza tahsilat makbuzu verildiğinden bahisle, tarafınıza verilen söz konusu tahsilat makbuzunu fatura yerine kullanıp kullanamayacağınız hakkında Başkanlığımızdan özelge talep edilmiştir.

5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 1 inci maddesinin birinci fıkrasının (c) bendinde, iktisadi kamu kuruluşlarının kazançları verginin konusu kapsamına alınmış olup aynı Kanunun 2 nci maddesinin üçüncü fıkrasında da Devlete, il özel idarelerine, belediyelere, diğer kamu idarelerine ve kuruluşlarına ait veya bağlı olup faaliyetleri devamlı bulunan ve birinci ve ikinci fıkralar dışında kalan ticari, sınai ve zirai işletmelerin iktisadi kamu kuruluşu olduğu; altıncı fıkrasında ise iktisadi kamu kuruluşları ile dernek veya vakıflara ait iktisadi işletmelerin kazanç amacı gütmemeleri, faaliyetlerinin kanunla verilmiş görevler arasında bulunması, tüzel kişiliklerinin olmaması, bağımsız muhasebelerinin ve kendilerine ayrılmış sermayelerinin veya işyerlerinin bulunmamasının mükellefiyetlerini etkilemeyeceği, mal veya hizmet bedelinin sadece maliyeti karşılayacak kadar olması, kar edilmemesi veya karın kuruluş amaçlarına tahsis edilmesinin bunların iktisadi niteliğini değiştirmeyeceği hükme bağlanmıştır.

Anılan Kanunun uygulanmasına ilişkin açıklamalar içeren 1 Seri No.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin (2.3.1) bölümünde, iktisadi kamu kuruluşunun ticari, sınai veya zirai bir işletme oluşturup oluşturmadığı hususunda, bu Tebliğin “2.4. Dernek veya vakıflara ait iktisadi işletmeler” bölümünde yapılan açıklamaların dikkate alınması gerektiği belirtilmiştir.

Söz konusu Tebliğin (2.4.) bölümünde de, iktisadi işletmenin belirlenmesinde işletmenin belirgin özelliğinin bağlılık, devamlılık ve faaliyetin ticari, sınai veya zirai bir mahiyet arz etmesinin, diğer bir anlatımla iktisadi işletmenin unsurlarının ticari faaliyetin de temel özelliklerinden olan, bir organizasyona bağlı olarak piyasa ekonomisi içerisinde bedel karşılığı mal alım-satımı, imalatı ya da hizmet ifaları gibi faaliyetler olduğu, Kanunun bu gibi halleri tek tek saymak yerine, dernek veya vakıf tarafından piyasa ekonomisi içerisinde icra edilen tüm iktisadi faaliyetleri kapsamına aldığı, satılan mal veya hizmete ait bedelin sadece maliyeti karşılayacak kadar olmasının, kar edilmemesinin, karın kuruluş amaçlarına tahsis edilmesinin bunların iktisadi işletme olma vasfını değiştirmeyeceği açıklanmıştır.

Ayrıca, mezkûr Kanun uygulamasında, Belediyeler tüzel kişilikleri itibarıyla kurumlar vergisi mükellefi olmamakla birlikte, devamlılık arz eden ticari, sınai ve zirai faaliyetleri dolayısıyla Belediyelere bağlı oluşacak iktisadi kamu kuruluşu nezdinde kurumlar vergisi mükellefiyeti oluşmaktadır.

Diğer taraftan, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 227 nci maddesinde, “Bu kanunda aksine hüküm bulunmadıkça, bu kanuna göre tutulan ve üçüncü şahıslarla olan münasebet ve muamelelere ait olan kayıtların tevsiki mecburidir.” hükmüne yer verilmiş olup, müteakip maddelerde, vergi mükelleflerinin faaliyetleri ile ilgili kayıtlarının tevsikinde kullanılacak belgeler sayılmıştır.

213 sayılı Vergi Usul Kanununun 229 uncu maddesinde faturanın, satılan emtia veya yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere emtiayı satan veya işi yapan tüccar tarafından müşteriye verilen ticari vesika olduğu hüküm altına alınmıştır.

Diğer taraftan, mezkûr Kanunun 230 ve müteakip maddelerinde vergi mükellefleri tarafından kullanılacak belgeler sayılmış olup, konuyla ilgili olarak yayımlanan 164 sıra no.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinde; “… Genel ve Katma Bütçeli idarelere, İl Özel İdarelerine, Belediyeler ve Köyler ile bunların teşkil ettikleri birliklere ait veya tabi olan veyahut bunlar tarafından kurulan veya işletilen müesseseler ile 233 sayılı Kamu İktisadi Teşebbüsleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 2 nci maddesinde tanımı yapılan teşebbüs, teşekkül, kuruluş, müessese, bağlı ortaklık, iştirak ve işletmeler tasdik mecburiyetine tabi olmaksızın Vergi Usul Kanununun ilgili hükümlerine göre yukarıda sayılan belgeleri düzenleyeceklerdir. Ancak bu kuruluşlar kullanacakları belgelerin üzerine, “Vergi Usul Kanunu Yönetmelik Hükümlerine Tabi Değildir.” ibaresini kaşe ile basacaklar veya matbaa baskısı ile belirteceklerdir.” hükmü yer almaktadır.

Bu belgelerin düzenlenmesi sırasında Vergi Usul Kanunu Yönetmelik hükümlerine göre anlaşmalı matbaalara veya 164 sıra numaralı Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği uyarınca notere tasdik ettirmeleri şartı aranmamakta ancak, düzenlenen belgede bulunması zorunlu asgari bilgilerin yer alması gerekmektedir.

Vergi Usul Kanunu Uyarınca Vergi Mükellefleri Tarafından Kullanılan Belgelerin Basım ve Dağıtımı Hakkında Yönetmeliğin verdiği izin gereği bu tür belgeleri kullanan işletmelerden kurumlar vergisinden muaf olanların, kullanacakları belgelere “Kurumlar Vergisinden Muaftır” şerhi koymaları gerektiği 206 sıra numaralı Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinde açıklanmıştır.

Buna göre, … Belediyesi tarafından yürütülen asfalt satışı faaliyetinin bir organizasyona bağlı olarak piyasa ekonomisi içerisinde ve devamlılık arz edecek şekilde yapılması halinde, söz konusu belediye bünyesinde oluşacak iktisadi işletme nezdinde kurumlar vergisi mükellefiyetinin tesis edilmesi, dolayısıyla yaptığı asfalt satışlarına ilişkin olarak oluşacak iktisadi işletme tarafından yukarıda belirtilen usuller çerçevesinde fatura düzenlenmesi gerekmektedir.

Kurumlar vergisi mükellefiyetini gerektirecek bir faaliyetin bulunmaması halinde ise, adı geçen Belediyenin katma değer vergisine tabi işlemleri ile ilgili olarak fatura düzenlemesi mümkün bulunmakta olup fatura düzenlenmemesi durumunda, bu işlemlerini tabi olduğu ilgili mevzuata göre geçerli olan ve faturada bulunması gerekli asgari bilgileri ihtiva eden bir belge düzenleyerek de tevsik etmesi mümkün bulunmaktadır.

 


Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/belediye-tarafindan-kdv-iceren-makbuzlardaki-kdvyi-indirim-konusu-yapabilir-miyiz/feed/ 0
Fuar için geçici ithalatla gelen malzemeye ait yüklenilen KDV indirim konusu yapılabilir mi? https://www.muhasebenews.com/fuar-icin-gecici-ithalatla-gelen-malzemeye-ait-yuklenilen-kdv-indirim-konusu-yapilabilir-mi/ https://www.muhasebenews.com/fuar-icin-gecici-ithalatla-gelen-malzemeye-ait-yuklenilen-kdv-indirim-konusu-yapilabilir-mi/#respond Thu, 25 Jan 2024 08:01:38 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=148838 Yurt içinde katıldığımız bir fuarda sergilenmek üzere Geçici ithalat kapsamında Getirilen Malzeme için Gümrük Müşavir-Ardiye-Nakliye Vb. Masraflar yapılmıştır. Bu işlemlerde KDV’ler ve Gümrükte Ödenene KDV indirim Konusu yapılabilir mi?

İndirim konusu yapılır.

 

 


Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/fuar-icin-gecici-ithalatla-gelen-malzemeye-ait-yuklenilen-kdv-indirim-konusu-yapilabilir-mi/feed/ 0
İndirimli orana tabi işlemler nedeniyle yüklenilen ve indirim yoluyla giderilemeyen KDV’nin talep edilemeyecek kısmına ilişkin istisna sınırı 2024 Yılı için 90.800 TL oldu https://www.muhasebenews.com/indirimli-orana-tabi-islemler-nedeniyle-yuklenilen-ve-indirim-yoluyla-giderilemeyen-kdvnin-talep-edilemeyecek-kismina-iliskin-istisna-siniri-2024-yili-icin-90-800-tl-oldu/ https://www.muhasebenews.com/indirimli-orana-tabi-islemler-nedeniyle-yuklenilen-ve-indirim-yoluyla-giderilemeyen-kdvnin-talep-edilemeyecek-kismina-iliskin-istisna-siniri-2024-yili-icin-90-800-tl-oldu/#respond Mon, 01 Jan 2024 12:56:17 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=148431 TEBLİĞ
Hazine ve Maliye Bakanlığı (Gelir İdaresi Başkanlığı)’ndan:
KATMA DEĞER VERGİSİ GENEL UYGULAMA TEBLİĞİNDE
DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR TEBLİĞ
(SERİ NO: 48)

MADDE 1- 26/4/2014 tarihli ve 28983 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğinin (III/B-3.) bölümünün dokuzuncu paragrafında yer alan
“2023 yılı için 57.300 TL” ibaresinden sonra gelmek üzere “, 2024 yılı için 90.800 TL” ibaresi eklenmiştir.

MADDE 2- Bu Tebliğ 1/1/2024 tarihinde yürürlüğe girer.

MADDE 3- Bu Tebliğ hükümlerini Hazine ve Maliye Bakanı yürütür.


Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğinin (III/B-3.) bölümünün ilgili kısmı;

3. İndirimli Orana Tabi İşlemlerde İade Uygulaması

3065 sayılı Kanunun 28 inci maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak Bakanlar Kurulunca
vergi oranları indirilen teslim ve hizmetler dolayısıyla yüklenilen ve indirim yoluyla giderilemeyen KDV tutarlarının, Bakanlar Kurulu Kararı ile belirlenen sınırı aşan kısmı, Tebliğin (III/B-3.2.2.) bölümünde belirtilen borçlara yılı içinde vergilendirme dönemleri itibarıyla mahsuben, izleyen yıl içerisinde talep edilmesi kaydıyla nakden ya da söz konusu borçlara mahsuben iade edilebilir.23

3065 sayılı Kanunun 29 uncu maddesinin (2) numaralı fıkrasında 6770 sayılı Kanunla
yapılan değişiklikle, Bakanlar Kurulu tarafından vergi nispeti indirilen teslim ve hizmetlerle ilgili olup (24) indirilemeyen ve tutarı Bakanlar Kurulunca tespit edilecek sınırı aşan mahsuben iade edilmeyen verginin yılı içinde nakden iadesiyle ilgili sektörler, mal ve hizmet grupları ve dönemleri belirlemeye Bakanlığımız yetkili kılınmıştır.

Bu yetki çerçevesinde, indirimli orana tabi konut ile 2007/13033 sayılı Bakanlar Kurulu
Kararının geçici 10 uncu maddesi ve Karar eki (II) sayılı listenin 28, 29, 31 ve 34 üncü sırası 25 26 kapsamındaki malların teslimlerinden27 doğan KDV iadelerinin, yılı içinde vergilendirme dönemleri itibariyle talep edilmesi kaydıyla nakden yapılması uygun görülmüştür.

Aynı yetki çerçevesinde, 2007/13033 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı eki (I) sayılı listenin
(A) bölümü kapsamında yer alan malların takvim yılının Ocak-Haziran dönemindeki
teslimlerinden doğan KDV iadelerinin, en erken ilgili yılın Haziran dönemi en geç ilgili yılın
Kasım dönemi itibarıyla talep edilmesi kaydıyla nakden yapılması uygun görülmüştür.28
Mükelleflerin, indirimli orana tabi işlemlerden doğan iade taleplerini, en geç indirimli orana
tabi işlemin gerçekleştiği yılı izleyen yılın Ocak-Kasım vergilendirme dönemlerine ilişkin
beyannamelerin (Ocak-Kasım vergilendirme dönemlerine ilişkin yılın sonuna kadar verilen
düzeltme beyannameleri dahil) herhangi birinde iadeye konu olan KDV alanında beyan etmeleri ve indirimli orana tabi işlemin gerçekleştiği yılı izleyen yılın sonuna kadar standart iade talep dilekçesiyle birlikte iade talepleri için Tebliğin ilgili bölümlerinde sayılan belgelerle (teminatla talep edilen iadelerde teminat dahil) vergi dairelerine başvurmaları zorunludur. Bu sürelere uygun olarak YMM KDV İadesi Tasdik Raporuyla talep edilen iadelerde, söz konusu YMM Raporunun, indirimli orana tabi işlemin gerçekleştiği yılı izleyen yılın sonundan itibaren altı ay içinde ibrazı zorunludur. Bu süre içinde YMM Raporunun ibraz edilmemesi halinde iade talebi ivedilikle incelemeye sevk edilir.29

19/4/2006 tarihli ve 2006/10379 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile indirimli vergi oranına
tabi teslim ve hizmetlerde iade uygulaması ile ilgili sınır, 2006 yılında gerçekleşecek işlemler için geçerli olmak üzere 10.000 TL olarak belirlenmiş, söz konusu Bakanlar Kurulu Kararında yer alan hesaplamaya göre; indirimli orana tabi işlemler nedeniyle yüklenilen ve indirim yoluyla giderilemeyen KDV tutarının iade konusu yapılamayacak kısmıyla ilgili sınır; 2006 yılı için 10.000 TL, 2007 yılı için 10.800 TL, 2008 yılı için 11.600 TL, 2009 yılı için 13.000 TL, 2010 yılı için 13.300 TL, 2011 yılı için 14.300 TL, 2012 yılı için 15.800 TL, 2013 yılı için 17.000 TL, 2014 yılı için 17.700 TL, 2015 yılı için 19.500 TL, 2016 yılı için 20.600 TL olarak belirlenmiştir.

İndirimli vergi oranına tabi teslim ve hizmetlerde iade uygulaması ile ilgili bu sınır
31/01/2017 tarihli ve 2017/9759 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile 2017 yılı için 10.000 TL olarak belirlenmiştir. 2016 yılında yapılan indirimli orana tabi işlemlerle ilgili 2017 yılında yapılacak yıllık iadelerde de bu tutar dikkate alınır.

2018 ve izleyen takvim yılları için bu sınır, bir önceki yıldaki tutarın, Vergi Usul Kanunu
hükümleri uyarınca belirlenen yeniden değerleme oranında artırılması suretiyle uygulanır. Bu şekilde yapılacak hesaplamada, 50 TL ve daha düşük tutarlar dikkate alınmaz, 50 TL’den fazla olan tutarlar ise 100 TL’nin en yakın katına yükseltilir.30

Bu çerçevede, indirimli orana tabi işlemler nedeniyle yüklenilen ve indirim yoluyla
giderilemeyen KDV tutarının iade konusu yapılamayacak kısmıyla ilgili sınır, 2018 yılı için 11.400 TL , 2019 yılı için 14.100 TL31 , 2020 yılı için 17.300 TL32 2021 yılı için 18.900 TL,33 2022 yılı için 25.700 TL34 , 2023 yılı için 57.300 TL35 olarak belirlenmiştir.36

İndirimli oran kapsamında yer almakla birlikte verginin konusuna girmeyen veya KDV’den
istisna edilen işlemler dolayısıyla yüklenilen vergiler bu bölüm kapsamında değerlendirilmez.

Buna göre indirimli oran kapsamındaki işlemlerden;
– KDV’nin konusuna girmeyenler KDV beyannamesine dâhil edilmez,
– Kısmi istisna kapsamına girenler dolayısıyla yüklenilen vergilerin indirim ve iadesi söz
konusu olmadığından, yüklenilen bu vergiler işin mahiyetine göre gider veya maliyet olarak dikkate

alınır,

-Tam istisna kapsamına girenler (ihraç kaydıyla teslimler hariç) dolayısıyla yüklenilen
vergilerden indirim yoluyla telafi edilemeyenler ise ilgili işleme ilişkin usul ve esaslar çerçevesinde

iade edilir.

 

 


DİPNOTLAR

23 10 Seri No.lu Tebliğ ile bölümün ikinci ve üçüncü paragrafları yürürlükten kaldırılmıştır.
24 18 Seri No.lu Tebliğ ile yürürlükten kaldırılan ibare: “teslim ve hizmetin gerçekleştiği vergilendirme döneminde” (Yürürlük
6/4/2018 tarihinden geçerli olmak üzere 5/6/2018 tarihinde)
25 41 Seri No.lu Tebliğ ile “(B) bölümünün 28, 29 ve 31 inci sırası” ibaresi “28, 29, 31 ve 34 üncü sırası” olarak
değiştirilmiştir. Yürürlük:1/5/2022
26 45 Seri No.lu Tebliğ ile “2007/13033 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı eki (II) sayılı listenin 28, 29, 31 ve 34 üncü sırası”
ibaresi “2007/13033 sayılı Bakanlar Kurulu Kararının geçici 10 uncu maddesi ve Karar eki (II) sayılı listenin 28, 29, 31 ve 34
üncü sırası” olarak değiştirilmiştir. Yürürlük: 25/02/2023
27 12 Seri No.lu Tebliğ ile değiştirilmiştir. (1/4/2017 tarihinden itibaren uygulanmak üzere)
28 43 Seri No.lu Tebliğ ile eklenen paragraf. (Yürürlük: 1/11/2022)
29 23 Seri No.lu Tebliğ ile paragraf eklenmişti
30 10 Seri No.lu Tebliğ ile bölüme birinci paragraftan sonra gelmek üzere beş paragraf eklenmiştir.
31 16 Seri No.lu Tebliğ ile paragraf eklenmiştir. (Yürürlük tarihi : 1/1/2018)
32 29 Seri No.lu Tebliğ ile eklenmiştir. (Yürürlük tarihi : 1/1/2020)
33 33 Seri No.lu Tebliğ ile eklenmiştir.
34 39 Seri No.lu Tebliğ ile eklenmiştir.
35 44 Seri No.lu Tebliğ ile eklenmiştir. (Yürürlük tarihi : 1/1/2023)
36 22 Seri No.lu Tebliğ ile eklenmiştir. (Yürürlük tarihi : 1/1/2019)

 

 


Kaynak: Resmi Gazete – 30.12.2023
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/indirimli-orana-tabi-islemler-nedeniyle-yuklenilen-ve-indirim-yoluyla-giderilemeyen-kdvnin-talep-edilemeyecek-kismina-iliskin-istisna-siniri-2024-yili-icin-90-800-tl-oldu/feed/ 0
Önceden süresinde verilen KDV beyannamesinde düzeltme yapılması ve ödenen vergi çıkması halinde düzeltme nasıl verilecek? https://www.muhasebenews.com/onceden-suresinde-verilen-kdv-beyannamesinde-duzeltme-yapilmasi-ve-odenen-vergi-cikmasi-halinde-duzeltme-nasil-verilecek/ https://www.muhasebenews.com/onceden-suresinde-verilen-kdv-beyannamesinde-duzeltme-yapilmasi-ve-odenen-vergi-cikmasi-halinde-duzeltme-nasil-verilecek/#respond Mon, 23 Oct 2023 05:03:51 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=147284 KDV iadesi için yüklenilen KDV kısmını ekleyerek ve teşvikli olan kısımdaki satış kısmını düşürerek Temmuz ayı için düzeltme veriyorum. DZT ve KSS işaretleyeceğim değil mi? Bu durumda tarafımıza ceza çıkar mı?

-Önceden süresinde verilen beyannamede düzeltme yapılması halinde Ödenen vergi çıkması halinde; PİŞ/DZT
-Önceden süresinde verilen beyannamede düzeltme yapılması halinde Ödenen vergi ÇIKMAMASI halinde; DZT/KSS işaretlenir.

 

 


Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/onceden-suresinde-verilen-kdv-beyannamesinde-duzeltme-yapilmasi-ve-odenen-vergi-cikmasi-halinde-duzeltme-nasil-verilecek/feed/ 0
Kitap satışında KDV istisnası nedeniyle oluşan alacak için KDV iadesi talep edilebilir mi? https://www.muhasebenews.com/kitap-satisinda-kdv-istisnasi-nedeniyle-olusan-alacak-icin-kdv-iadesi-talep-edilebilir-mi/ https://www.muhasebenews.com/kitap-satisinda-kdv-istisnasi-nedeniyle-olusan-alacak-icin-kdv-iadesi-talep-edilebilir-mi/#respond Thu, 09 Feb 2023 01:52:00 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=138229 3065 sayılı kanun 13. maddesiyle kitap satışı yapan firmanın KDV iade başvurusu yapıyoruz. Satışın %18’ine kadar yüklenilen KDV yazılabiliyor. Ay içi indirilecek KDV %18 den az ise devreden KDV’de eklenebiliyor mu?

Bilindiği üzere Kitap satışları teslimi KDV den istisna edilmiştir. Bu mükelleflerin istisna edilen işlemleri dolasıyı yurt içinde veya gümrük hattında ödendikleri KDV var ise indirilecek KDV satırına ertesi ayda önceki dönem KDV satırına yazılır. İade hakkı doğması halinde iade talep edilir.


Yayıncılık faaliyeti çerçevesinde 3065 sayılı Kanunun 13/n maddesi kapsamındaki iade talebi.

T.C. 

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

Ankara Vergi Dairesi Başkanlığı

Gelir Kanunları KDV Ve ÖTV Grup Müdürlüğü

Sayı

:

84974990-130[KDV2/13/I/2019/42]-E.338325

10.12.2020

Konu

:

Yayıncılık faaliyeti çerçevesinde 3065 sayılı Kanunun 13/n maddesi kapsamındaki iade talebi.

İlgi

:

28/08/2019 tarihli özelge talep formunuz.

İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda, yayıncılık faaliyeti ile iştigal ettiğinizi, faaliyetlerinizle ilgili olarak 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun (GVK) 18 inci maddesi kapsamında yazarlara telif ödediğinizi, bu teliflerden 193 sayılı Kanunun 94 üncü maddesi kapsamında %17 stopaj kesintisi ve süreklilik arz ettiği için de %18 katma değer vergisi (KDV) tevkifatı yapıp sorumlu sıfatı ile beyan edip ödediğinizi ve 3065 sayılı KDV Kanununun 13/n maddesi gereğince satışlarınızın KDV’den istisna olduğunu belirterek, Şirketinizin 2 No.lu KDV Beyannamesi ile beyan ettiği bu KDV’yi istisna kapsamında yüklenilen KDV listesinde göstererek iade alıp alamayacağınız ve satışlarınızın tamamı istisna kapsamında olduğundan 193 sayılı Kanunun 18 inci maddesi kapsamında yapmış olduğunuz sürekli ödemelerden dolayı tam tevkifat yaparak buna ilişkin KDV’yi 2 No.lu KDV Beyannamesi ile beyan edip etmeyeceğiniz konusunda Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.

3065 sayılı KDV Kanununun;

-1/1 inci maddesinde, ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde Türkiye’de yapılan teslim ve hizmetlerin KDV ye tabi olduğu,

-9/1 inci maddesinde, mükellefin Türkiye içinde ikametgâhının, işyerinin, kanunî merkezi ve iş merkezinin bulunmaması hallerinde ve gerekli görülen diğer hallerde Hazine ve Maliye Bakanlığının, vergi alacağının emniyet altına alınması amacıyla, vergiye tabi işlemlere taraf olanları verginin ödenmesinden sorumlu tutabileceği,

-13/n maddesinde, 21/6/1927 tarihli ve 1117 sayılı Küçükleri Muzır Neşriyattan Koruma Kanunu hükümlerine göre poşetlenerek satılanlar hariç olmak üzere basılı kitap ve süreli yayınların tesliminin KDV’den istisna olduğu (Bu bent hükmünün uygulanmasında, bu maddenin ikinci fıkrasında belirlenen had uygulanmaz.),

-29/1 inci maddesinde, mükelleflerin yaptıkları vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan KDV’den, bu Kanunda aksine hüküm olmadıkça, kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla hesaplanarak düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen KDV’yi indirim konusu yapabilecekleri,

-29/3 üncü maddesinde, indirim hakkının vergiyi doğuran olayın vuku bulduğu takvim yılını takip eden takvim yılı aşılmamak şartıyla, ilgili vesikaların kanuni defterlere kaydedildiği vergilendirme döneminde kullanılabileceği,

-32 nci maddesinde, bu Kanunun 11, 13, 14, 15 inci maddeleri ile 17 nci maddesinin (4) numaralı fıkrasının (s) bendi uyarınca vergiden istisna edilmiş bulunan işlemlerle ilgili fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen KDV’nin, mükellefin vergiye tabi işlemleri üzerinden hesaplanacak KDV’den indirileceği, vergiye tabi işlemlerin mevcut olmaması veya hesaplanan verginin indirilecek vergiden az olması hallerinde indirilemeyen KDV’nin, Hazine ve Maliye Bakanlığınca tespit edilecek esaslara göre bu işlemleri yapanlara iade olunacağı

hüküm altına alınmıştır.

KDV Genel Uygulama Tebliğinin; (I/C-2.1.2.2.) bölümünde serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetlerde KDV (tevkifat) uygulamasına, (II//B-17.) bölümünde ise basılı kitap ve süreli yayınların teslimindeki istisna uygulamasına ilişkin olarak detaylı açıklamalar yer almaktadır.

Buna göre, 193 sayılı Kanunun 18 inci maddesi kapsamındaki yazarların süreklilik arz eden telif haklarına konu hizmetlerine ilişkin bedeller üzerinden %18 oranında KDV hesaplanması gerekmekte olup, yazarların KDV mükellefiyetinin bulunmaması halinde hesaplanan KDV’nin Şirketinizce sorumlu sıfatıyla tevkif edilerek 2 No.lu KDV Beyannamesi ile beyan edilmesi ve ödenmesi gerekmektedir.

Öte yandan, Şirketinizin 3065 sayılı Kanunun (13/n) maddesi kapsamındaki teslimleri dolayısıyla yüklendiği KDV’nin (telif hakkı bedelleri üzerinden hesaplanan ve sorumlu sıfatıyla beyan edilen KDV dahil) indirim konusu yapılması, indirim yoluyla telafi edilemeyen KDV’nin ise iadesinin talep edilmesi mümkündür.


KATMA DEĞER VERGİSİ GENEL UYGULAMA TEBLİĞİ

17. Basılı Kitap ve Süreli Yayınların Tesliminde İstisna87

7166 sayılı Kanunla değişik 3065 sayılı Kanunun 13 üncü maddesinin birinci fıkrasının (n) bendine göre, 21/6/1927 tarihli ve 1117 sayılı Küçükleri Muzır Neşriyattan Koruma Ka hükümlerine göre poşetlenerek satılanlar hariç olmak üzere basılı kitap ve süreli yayınların teslimi
22/2/2019 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere KDV’den istisnadır.

Bu istisna uygulamasına ilişkin usul ve esaslar aşağıda belirlenmiştir.

17.1. Kapsam

İstisna, basılı kitap ve süreli yayınların (ikinci el olanlar dahil) yurt içindeki her safhada tesliminde ve ithalinde uygulanır.

1117 sayılı Kanun hükümlerine göre poşetlenerek satılan basılı kitap ve süreli yayınların tesliminde istisna uygulanmaz.

Kanun maddesinde yer alan süreli yayın ifadesinden, belli aralıklarla yayımlanan gazete, dergi gibi basılmış eserler ile basılı haber ajansları yayınlarının anlaşılması gerekmektedir.

Ders kitapları, dini kitaplar, ansiklopediler, almanaklar, hikaye ve romanlar (foto roman, çizgi roman dahil), yemek kitapları, kitap şeklindeki harita ve atlaslar, soru ve bilgi bankası kitapları, mevzuat seti kitapları, Uluslararası Standart Kitap Numarası (ISBN) bulunan boyama ve etkinlik kitapları88 da istisna kapsamındadır.

Kitap şeklinde olmayan yaprak testler, mevzuat setlerinin güncellenmesi amacıyla gönderilen föyler, ciltli takvim, kartela, ezber kartları, kataloglar, broşürler gibi yayınlar kitap kapsamında değerlendirilemeyeceğinden bunların teslimi istisna kapsamında değerlendirilmez.

Elektronik kitap (e-kitap) ile süreli yayınların elektronik ortamda satışı, elektronik kitap ve süreli yayın okuyucu, tablet ve benzerlerinin tesliminde istisna uygulanmaz.

İstisna, basılı kitap ve süreli yayınların teslimine ilişkin olup, bunların basımına ilişkin alınan mal ve hizmetler KDV’ye tabidir.

Program şeklindeki mevzuat bilgi bankası, soru bankası, online test ve benzerleri ile CD veya flash bellek gibi veri taşıyıcılarla satılan görüntülü eğitim setleri basılı kitap kapsamında değerlendirilemeyeceğinden, bunların satışı istisna kapsamında değerlendirilmez.

17.2. İstisnanın Uygulanması

3065 sayılı Kanunun (13/n) maddesinde yer alan düzenleme tam istisna mahiyetindedir.

İstisna kapsamında teslim yapanların düzenledikleri fatura ve benzeri belgelerde KDV gösterilmez ve “3065 sayılı KDV Kanununun (13/n) maddesi hükmü gereğince KDV hesaplanmamıştır.”

ibaresine yer verilir.

Söz konusu istisnanın uygulanmasında 3065 sayılı Kanunun 13 üncü maddesinin ikinci fıkrasında belirlenen had uygulanmayacağından, Tebliğin (II/B) bölümünün “İstisna Uygulamalarında Alt Sınır” başlıklı ayrımında yer alan açıklamalar bu istisna uygulamasında
dikkate alınmaz.

Bu çerçevede teslim bedeline bakılmaksızın basılı kitap ve süreli yayınların tesliminde ve ithalinde istisna uygulanır.

17.3. İstisnanın Beyanı

Bu istisna kapsamında yapılan teslimler, teslimin yapıldığı vergilendirme dönemine ait KDV beyannamesinin “İstisnalar-Diğer İade Hakkı Doğuran İşlemler” kulakçığının, “Tam İstisna Kapsamına Giren İşlemler” tablosunda, 335 kod numaralı “Basılı Kitap ve Süreli Yayınların
Teslimleri” satırı aracılığıyla beyan edilir. Bu satırın “Teslim ve Hizmet Tutarı” sütununa istisnaya konu teslimin KDV hariç tutarı, “Yüklenilen KDV” sütununa bu teslimlere ilişkin alış ve giderlere ait belgelerde gösterilen toplam KDV tutarı yazılır. İade talep etmek istemeyen mükellefler, “Yüklenilen KDV” sütununa “0” yazmalıdır.

17.4. İade

Bu istisnadan kaynaklanan iade taleplerinde aşağıdaki belgeler aranır:

– Standart iade talep dilekçesi

– İstisnanın beyan edildiği döneme ilişkin indirilecek KDV listesi

– İade hakkı doğuran işleme ait yüklenilen KDV listesi

– İadesi talep edilen KDV hesaplama tablosu

– Satış faturaları listesi

3065 sayılı Kanunun 13 üncü maddesinin birinci fıkrasının (n) bendindeki istisna kapsamında temin ettiği basılı kitap veya süreli yayınları, yine bu istisna kapsamında teslim eden mükelleflerin, basılı kitap veya süreli yayın alımında ödemediği KDV’yi iade olarak talep etmesi mümkün olmayıp, varsa genel giderler ve ATİK’ler nedeniyle iade talep etmesi mümkündür. Bu durumda, genel giderler ve ATİK’ler nedeniyle yüklenilen KDV için iade talebinde bulunabilecek KDV tutarı, basılı kitap veya süreli yayınların satış bedeli ile bunların alış bedeli arasındaki farka genel vergi oranı uygulanmak suretiyle bulunan tutarı aşamaz.

17.4.1. Mahsuben İade

Mükelleflerin bu işlemlerden kaynaklanan mahsuben iade talepleri yukarıdaki belgelerin ibraz edilmiş olması halinde miktarına bakılmaksızın vergi inceleme raporu, YMM raporu ve teminat aranmadan yerine getirilir.

17.4.2. Nakden İade

Mükelleflerin bu işlemlerden kaynaklanan ve 10.000 TL’yi aşmayan nakden iade talepleri vergi inceleme raporu, YMM raporu ve teminat aranmadan yerine getirilir. İade talebinin 10.000 TL’yi aşması halinde aşan kısmın iadesi, vergi inceleme raporu veya YMM raporuna göre yerine getirilir. Teminat verilmesi halinde mükellefin iade talebi yerine getirilir ve teminat, vergi inceleme raporu veya YMM raporu sonucuna göre çözülür.89

___________________________________________

87 25 Seri No.lu Tebliğ ile eklenen bölüm. (Yürürlük 22/2/2019 tarihinden geçerli olmak üzere 23/3/2019 tarihinde.)

88 36 Seri No.lu Tebliğ ile eklenmiştir. Yürürlük.3/6/2021

89 41 Seri No.lu Tebliğ ile bölümde yer alan “5.000 TL” ibareleri “10.000 TL” olarak değiştirilmiştir. Yürürlük:1/5/2022 den
itibaren yapılacak işlemlere ilişkin iade taleplerine uygulanmak üzere yayımı tarihinde.


Kaynak: GİB, KDVK GUT, İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/kitap-satisinda-kdv-istisnasi-nedeniyle-olusan-alacak-icin-kdv-iadesi-talep-edilebilir-mi/feed/ 0
Müteahhidin varisleri adi ortaklık şeklinde işe devam edebilir mi? https://www.muhasebenews.com/muteahhidin-varisleri-adi-ortaklik-seklinde-ise-devam-edebilir-mi/ https://www.muhasebenews.com/muteahhidin-varisleri-adi-ortaklik-seklinde-ise-devam-edebilir-mi/#respond Mon, 01 Aug 2022 07:04:31 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=129684 Konut inşaatı devam ederken müteahhidin ölümüyle, inşaatın tamamlanması için varislerin adi ortaklık şeklinde işe devamı ile daha önce yüklenilen KDV’lerin adi ortaklık üzerinden iadesi söz konusu olabilir mi?

Talep edilebileceği, görüşündeyiz. Bürokratik işlemler için Vergi Dairesi ile görüşünüz.


 Mirasçının işe devam etmesi durumunda yapacağı işlemler hk.

T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
ANTALYA VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
Mükellef Hizmetleri Gelir Grup Müdürlüğü

Sayı

:

B.07.1.GİB.4.07.16.01-GVK-2010/129-366

24/11/2011

Konu

:

Mirasçının işe devam etmesi durumunda yapacağı işlemler

İlgide kayıtlı özelge talep formunda, … Vergi Dairesi Müdürlüğünün … T.C. kimlik numarasında kayıtlı mükellefi olduğunuzu, eşinizin vefat ettiğini, iki kızınız ile birlikte kanuni mirasçı olduğunuzu, kızlarınızın haklarından feragat ederek mirasın tamamını size devrettiğini, miras olarak kalan işyeri için kendi adınıza mükellefiyet tesis ettirdiğinizi, mirasçı olarak işyerini aynı bilanço değeri ile devam ettirip ettiremeyeceğiniz, eşinizin vefatını takip eden beyan dönemlerinde sonraki döneme devreden indirilecek KDV tutarının devreden indirilecek KDV olarak indirim konusu yapıp yapamayacağınız ile 2010 hesap dönemi için merhuma ait defter ve belgelerin kullanımına devam edip edemeyeceğiniz hususlarında özelge talebinde bulunduğunuz anlaşılmıştır.

GELİR VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN :

Bilindiği üzere, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 37 inci maddesinde; “Her türlü ticari ve sınai faaliyetten doğan kazançlar ticari kazançtır.”denilmiştir.

Aynı Kanunun Mükerrer 80 inci maddesinin son fıkrasında, faaliyetine devam eden ticari bir işletmenin kısmen veya tamamen satılmasından veya ticari bir işletmeye dahil amortismana tabi iktisadi kıymetlerle birinci fıkrada yazılı hakların elden çıkarılmasından doğan kazançların ticari kazanç sayılacağı hükme bağlanmış, 5 numaralı bendinde ise, faaliyeti durdurulan bir işletmenin kısmen veya tamamen elden çıkarılmasından doğan kazançların, değer artış kazancı olarak vergiye tabi tutulacağı belirtilmiştir.

Anılan Kanunun 81 inci maddesinin birinci bendinde; ferdi bir işletmenin sahibinin ölümü halinde, kanunî mirasçılar tarafından işletmenin faaliyetine devam olunması ve mirasçılar tarafından işletmeye dahil iktisadî kıymetlerin kayıtlı değerleriyle (bilanço esasına göre defter tutuluyorsa bilançonun aktif ve pasifiyle bütün halinde) aynen devir alınması halinde değer artış kazancının hesaplanmayacağı hükme bağlanmıştır.

Buna göre, ticari işletmenin, aynen devir alınmasından dolayı değer artış kazancının hesaplanmayacağı tabiidir.

Bu hükümler çerçevesinde, ferdi bir işletmenin sahibinin ölümü halinde ölüm tarihi itibariyle ticari işletmenin faaliyetini durdurduğu kabul edilmektedir. Dolayısıyla, ölüm nedeniyle faaliyeti durdurulan işletmedeki hisselerin mirasçılarca devredilmesi ticari mahiyette bir işlem olmayıp, elde edilecek kazancın değer artış kazancı olarak vergilendirilmesi gerekmektedir.

Bu açıklamalara göre, eşinizin ölümü nedeniyle intikal eden işletmenin faaliyetine tarafınızca devam edilmesi nedeniyle ticari kazanç bakımından mükellefiyet tesisinizin yapıldığı anlaşılmış olup, çocuklarınızın söz konusu, bu hisseleri diğer mirasçılara (size) veya başka kimselere satmak (devretmek) suretiyle elden çıkarmaları durumunda ise doğan kazancın değer artış kazancı olarak vergilendirilmesi gerekmektedir.

KATMA DEĞER VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN:

3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 1/1 inci maddesi ile ticari, sınaı, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetler vergiye tabi tutulmuştur.

Aynı Kanunun 17/4-c maddesinde, Gelir Vergisi Kanununun 81 inci maddesinde belirtilen işlemler  KDV’den istisna edilmiş ve devamında ise “(Bu kapsamda vergiden istisna edilen işlemler bakımından Katma Değer Vergisi Kanununun 30 uncu maddesinin (a) bendi hükmü uygulanmaz. İşlem sonunda faaliyetini bırakan, bölünen veya infisah eden mükelleflerce yüklenilen ve indirilemeyen vergiler, faaliyete başlayan veya devir ve bölünme sonrasında devredilen veya bölünen kurumların varlıklarını devralan mükellefler tarafından mükerrer indirime yol açmayacak şekilde indirim konusu yapılır.)”  hükmüne yer verilmiştir.

Buna göre, veraset yoluyla intikal eden ticari işletmenin bazı mirasçıların haklarından feragat etmek suretiyle  tek bir varis tarafından faaliyetine devam etmesi  işleminin Gelir Vergisi Kanununun 81/1 maddesi kapsamında değerlendirilmesi halinde, devir işleminde  KDV Kanununun 17/4-c maddesi kapsamında KDV hesaplanmayacak ve sonraki döneme devreden KDV ise, mükellefiyet tesis ettirmek suretiyle işe devam eden varis tarafından indirim konusu yapılabilecektir.

Öte yandan, diğer mirasçıların haklarından feragat etmesi, Gelir Vergisi Kanunu açısından ticari mahiyette bir işlem sayılmadığı takdirde KDV’nin konusuna girmeyeceği tabiidir.

VERGİ USUL KANUNU YÖNÜNDEN:

213 sayılı Vergi Usul Kanununun;

-12 nci maddesinde, “Ölüm halinde mükelleflerin ödevleri, mirası reddetmemiş kanuni ve mansup mirasçılarına geçer. Ancak, mirasçılardan her biri ölünün vergi borçlarından miras hisseleri nispetinde sorumlu olurlar.”,

-16 ncı maddesinde ise “Vergi kanunlarında hüküm bulunmayan hallerde ölüm dolayısıyla mirasçılara geçen ödevlerin yerine getirilmesinde bildirme ve beyanname verme sürelerine üçay eklenir.”

164 üncü maddesinde de, “Ölüm işi bırakma hükmündedir. Ölüm mükellefin mirası reddetmemiş mirasçıları tarafından vergi dairesine bildirilir. Mirasçılardan herhangi birinin ölümü bildirmesi diğer mirasçıları bu ödevden kurtarır.” hükümlerine yer verilmiştir.

2001/1 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu İç Genelgesinde; “… Murisin ölümünden itibaren mirasçıların aynı işe aralıksız devam etmeleri halinde, ölüm tarihinin muris için işi bırakma, mirasçıları için ise işe başlama olarak kabul edilmesi, işe devam edecek olan mirasçıların ölüm tarihini takip eden 1 ay içinde bildirimde bulunmaları durumunda bildirimin zamanında yapıldığının kabul edilmesi ve mirasçıların mükellefiyetlerinin murisin ölüm tarihinden itibaren tesis edilmesi gerekecektir.

Öte yandan Vergi Usul Kanunu’nun 257 nci maddesinde yer alan yetkiye istinaden, murisin mevcut defter ve belgelerinin ölüm tarihini içeren hesap dönemi sonuna kadar işe devam eden mirasçılar tarafından kullanılması uygun görülmüştür.

Bu durumda, murisin faaliyetine yönelik hesaplarının ölüm tarihi itibariyle kapatılması ve işe devam eden mirasçıların hesaplarının ise yeniden açılması gerekmektedir.

Ayrıca, işe devam eden mirasçıların söz konusu hesap döneminin son ayı içinde yeni hesap dönemi için kendi adlarına defter tasdik ettirmeleri ve usulüne uygun olarak belgelerini anlaşmalı matbaalara bastırmak veya notere tasdik ettirmek suretiyle kullanmaları gerektiği ise tabiidir.” denilmektedir.

Buna göre, miras yoluyla intikal eden işyerinde faaliyete devam etmeniz nedeniyle, mevcut defter ve belgeleri ölüm tarihini içeren hesap dönemi sonuna kadar kullanmanız mümkün bulunmaktadır.


T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

SAMSUN VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI

Mükellef Hizmetleri Grup Müdürlüğü

Sayı: 97338759-105[2015-04]-29   02/03/2016

Konu : Mirasçının işe devam etmesi halinde defter tasdiki

İlgide kayıtlı özelge talep formunuzdan, bilanço hesabı esasına göre defter tutmakta iken … tarihinde vefat eden babanızın ticari faaliyetini devam ettireceğinizi belirterek işe başlama tarihinden 31.12.20.. tarihine kadar kendi adınıza defter tasdik ettirip ettirmeyeceğiniz ve yeni dönem olan 01.01.20… – 31.12.20… döneminde hangi defterleri tasdik ettireceğiniz hakkında Başkanlığımızdan görüş talep ettiğiniz anlaşılmıştır.

213 sayılı Vergi Usul Kanununun 164 üncü maddesinde, “Ölüm işi bırakma hükmündedir. Ölüm mükellefin mirası reddetmemiş mirasçıları tarafından vergi dairesine bildirilir.

Mirasçılardan herhangi birinin ölümü bildirmesi diğer mirasçıları bu ödevden kurtarır.” hükmüne yer verilmiştir.

Diğer taraftan, 2001/1 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu İç Genelgesinde; “… murisin ölümünden itibaren mirasçıların aynı işe aralıksız devam etmeleri halinde, ölüm tarihinin muris için işi bırakma, mirasçıları için ise işe başlama olarak kabul edilmesi, işe devam edecek olan mirasçıların ölüm tarihini takip eden 1 ay içinde bildirimde bulunmaları durumunda bildirimin zamanında yapıldığının kabul edilmesi ve mirasçıların mükellefiyetlerinin murisin ölüm tarihinden itibaren tesis edilmesi gerekmektedir.

Öte yandan Vergi Usul Kanununun 257 nci maddesinde yer alan yetkiye istinaden, murisin mevcut defter ve belgelerinin ölüm tarihini içeren hesap dönemi sonuna kadar işe devam eden mirasçılar tarafından kullanılması uygun görülmüştür.

Bu durumda, murisin faaliyetine yönelik hesaplarının ölüm tarihi itibariyle kapatılması ve işe devam eden mirasçıların hesaplarının ise yeniden açılması gerekmektedir.

Ayrıca, işe devam eden mirasçıların söz konusu hesap döneminin son ayı içinde yeni hesap dönemi için kendi adlarına defter tasdik ettirmeleri ve usulüne uygun olarak belgelerini anlaşmalı matbaalara bastırmak veya notere tasdik ettirmek suretiyle kullanmaları gerektiği ise tabiidir.” denilmektedir.

Öte yandan mezkur Kanunun 179 uncu maddesinde I inci sınıftan II nci sınıfa geçişe, 180 inci maddesinde ise II nci sınıftan I inci sınıfa geçişe ilişkin şartlar belirlenerek bu şartların tahakkukunu takip eden hesap döneminden başlayarak sınıf değiştirileceği hükme bağlanmıştır.

Buna göre;

  • Miras yoluyla intikal eden işyerinde faaliyete devam etmeniz nedeniyle, mevcut defter ve belgeleri ölüm tarihini içeren hesap dönemi sonuna kadar kullanmanız gerekmektedir.
  • Vergi Usul Kanununun 179 uncu maddesini dikkate alarak mükellefiyetinizin başlangıcından 31.12.20… tarihine kadar gerçekleşen iş hacminize göre 20… takvim yılında tutacağınız defteri belli etmeniz gerekmektedir.

SGK Açısından İşyerinin intikali 

Bir işyerinin işvereni gerçek kişi ise, onun ölümü ile bu işyerinin mirasçısına kalması halinde hukuken intikalden söz edilir. Böyle bir işyeri mirasçı tarafından reddedilmeyip kabul edilmişse, çalışmakta olan işçilerin akdi bağları da intikal etmiş olacağından intikal hali meydana gelecektir. 

İşyeri bildirgesi, gerçek kişi olan işverenin ölümü halinde ise, mirasçılarınca, ölüm tarihinden itibaren en geç üç ay içinde işyerinin işlem gördüğü Kurumun ilgili ünitesine verilecektir. Mirasın reddi halinde bu üç aylık süre içerisinde mirasın reddine ilişkin belgenin verilmesiyle işyeri bildirgesi vermeye ilişkin yükümlülük ortadan kalkacaktır. 

Öte yandan Medeni Kanunun 606 ncı maddesine göre; “Miras, üç ay içinde reddolunabilir. Bu süre, yasal mirasçılar için mirasçı olduklarını daha sonra öğrendikleri ispat edilmedikçe miras bırakanın ölümünü öğrendikleri; vasiyetname ile atanmış mirasçılar için miras bırakanın tasarrufunun kendilerine resmen bildirildiği tarihten işlemeye başlar.” Yine Medeni Kanunun 610 uncu maddesinde de; “ Yasal süre içinde mirası reddetmeyen mirasçı, mirası kayıtsız şartsız kazanmış olur.” Hükmü yer almaktadır. 

Bu itibarla, işyeri bildirgesi murisin ölüm tarihinden itibaren 3 aylık sürenin sonuna kadar Kuruma verilebileceği gibi 3 aylık süre dolmadan da verilebilecektir. 

Örnek 1: A gerçek kişi işvereni 8/5/2018 tarihinde vefat etmiştir. Söz konusu işverenin 2 mirasçısı bulunmaktadır. İlgili mirasçıların vefat tarihinden itibaren 3 ay içinde (8/8/2018 tarihine kadar) sulh hukuk mahkemesinden alacakları reddi miras kararını ilgili üniteye ibraz etmeleri halinde işyeri bildirgesi verilmeyecektir. Söz konusu mirasçılar tarafından 3 ay içinde herhangi bir red işlemi yapılmaması halinde ise miras kabul edilmiş sayılacak olup 3 aylık sürenin sona erdiği 8/8/2018 tarihinde intikale ilişkin işyeri bildirgesi verilmesi gerekecektir. Diğer yandan 3 aylık süre dolmadan 8/6/2018 tarihinde işyeri bildirgesi verilmesi halinde ise bu tarihte (8/6/2018 tarihinde) işyerinin intikali yapılacaktır. 

Öte yandan 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 550 nci maddesi gereği vasiyeti yerine getirme görevlisinin işyeri bildirgesi verme yükümlülüğü bulunmadığından, işyerinin miras yoluyla intikali halinde mirasçılar, ölüm tarihinden itibaren en geç üç ay içinde, işyeri bildirgesini vermekle yükümlüdür.

Diğer taraftan devir veya intikal nedeniyle düzenlenen işyeri bildirgesine istinaden ayrıca işyeri dosyası tescil edilmeyecek, işlemlerin eski işyeri numarasından devam ettirilebilmesi için, devir veya intikale ilişkin gerekli değişiklikler tescil kütüklerine kaydedilecektir.

Özel olarak yapılan inşaat, tamirat, tadilat ve tesisat işlerinin devri

Özel bir bina inşaatını tümü ile yapmak üzere (yani anahtar teslimi şartıyla) sahibinden, alan müteahhit, akdin feshedilmesi, inşaatın mühürlenmesi gibi sebeplerle inşaatı yarım bırakır veya bıraktırırsa, kalan işlerin mülk sahibi tarafından çalıştırılan işçilerle tamamlanması veya başka müteahhitlere verilmesi halinde, bir işverenden diğerine hukukî neticeleriyle devir bahis konusu olmayacağından, işe devam eden veya işi ikmal eden adına ayrıca işyeri dosyası açılacaktır. 

Kurumumuz mevzuatı açısından bir işyerinin devri, onun bütün hukuki neticeleriyle birlikte, yani aktifi veya pasifi, işçisi ve tesisatı ile birlikte faaliyet halinde bir başkasına geçmesi demektir. Bu şartlarla yapılan bir el değiştirme, çalışanların hizmet akitlerinin kesintisiz olarak devamı, yani yeni işverenin bu akitleri tanımasını kapsayacağından, Kurumumuz uygulamaları bakımından devir sayılacaktır. Aksi halde, ilk işverenin kendi işçilerinin akdini feshederek faaliyetini geçici veya sürekli olarak durdurmak suretiyle işyerini sadece binası, tesisatı, makina ve sair demirbaşları ile başkasına satmak veya kiralamak istemesi durumunda ortada 5510 sayılı Kanunun tarifine uygun bir işyeri kalmamış olacağından bu şekilde yapılacak işlemler Kurumumuz uygulamaları açısından devir olarak nitelendirilmeyecektir.

Yukarıda belirtildiği şekilde akdin feshedilmesi, inşaatın mühürlenmesi gibi sebeplerle inşaatın yarım bırakılması veya bıraktırılması, kalan işlerin mülk sahibi tarafından çalıştırılan işçilerle tamamlanması veya başka müteahhitlere verilmesi halinde yapılan işin faal haldeyken diğer bir müteahhite veya işverene devredilmemiş olmasından dolayı söz konusu durum devir olarak tanımlanmayacak ve yeni işyeri dosyası tescil edilecektir. 

Öte yandan özel olarak yaptırılan inşaat, tamirat, tadilat ve tesisat konusu işler işçi çalıştırılırken başka bir ifade ile faal haldeyken bütün tesisat ve sigortalıları ile birlikte bir işverenden başka bir işverene devredilirse kanunun öngördüğü şekilde bir devir işlemi var olduğundan devir işlemi yapılacak olup işlemler mevcut işyeri dosyasından devam ettirilecektir. 

Tamamı ikmal edilmemiş aynı ada ve parseldeki inşaatın yarım bırakılması ve başka bir işverence tamamlanması hususunda ikinci bir işyeri dosyası açılmak üzere üniteye müracaat edilmesi halinde, inşaatın bitiminden sonra seviye tespiti hususunda, gerek işverenler (işi yarım bırakan ve tamamlayan) arasında gerekse ünitelerimizce yapılacak işlemlerde sorun yaşanmamasını teminen, inşaatın seviye tespitini gösteren nitelikte bir belge istenilecektir. 

Özel nitelikteki inşaatın devamı sırasında işverenin vefat etmesi üzerine işin varislerine intikal etmesi halinde; varislerin, mirası reddetmedikleri sürece intikal durumundan dolayı 5510 sayılı Kanunun 11 inci maddesi hükmüne istinaden işyeri bildirgesi vermesi gerekmektedir. Bu durumda varisler adına yeniden işyeri dosyası açılması yoluna gidilmeyecek, varisler tarafından işyeri bildirgesi verilmesi suretiyle aynı işyeri dosyası üzerinden işlemlere devam edilecektir.


Vefat eden mükellefin SGK işyeri dosyasının kapanış süresi ve çalışan işçinin çıkışının yapılma süresi nedir?

1- Yasal ve atanmış mirasçılar üç ay içerisinde mirası reddedebilirler.

2- Mirasın, mirasçılar tarafından reddedilmemesi halinde ise, ölüm tarihinden itibaren en geç üç ay içinde, işyeri bildirgesini Sosyal Güvenlik Kurumuna vermekle yükümlüdürler.

3- Mirası reddetmemiş mirasçılar, işyerinin unvan ve adresini, çalıştırılan işçi sayısını, çalışma konusunu, işin başlama veya bitme gününü, kendi adını ve soyadını yahut unvanını, adresini, varsa işveren vekili veya vekillerinin adı, soyadı ve adreslerini bir ay içinde bölge müdürlüğüne bildirmek zorundadır.


Veraset ve İntikal Vergisi

Hangi olaylar veraset ve intikal vergisine tabidir?

Bir kişinin ölümü üzerine, sahibi bulunduğu menkul ve gayrimenkul mallarla bütün hak ve alacaklarının mirasçılarına intikali veraset ve intikal vergisine tabidir. Öte yandan, malların herhangi bir suretle ivazsız (karşılıksız) bir şekilde bir şahıstan diğer şahsa intikali halinde de veraset ve intikal vergisi ödenmesi gerekmektedir.

Veraset ve intikal vergisi beyannamesi nereye verilir?

Veraset ve intikal vergisi beyannamesi;
– Veraset yoluyla intikallerde ölen kimsenin, ivazsız intikallerde tasarrufu yapan kişinin ikametgâhının, tüzel kişilerde ve diğer teşekküllerde bunların merkezlerinin bulunduğu yerdeki vergi dairesine,

– Muris veya tasarrufu yapan kişinin ikametgâhı yabancı bir ülkede ise bunların Türkiye’deki son ikametgâhının bulunduğu yer vergi dairesine,

– Mükellefin yabancı memlekette bulunması halinde beyanname, mükellefin bulunduğu yerdeki Türkiye Konsolosluğuna, verilir. Ancak, muris veya tasarrufu yapan şahsın Türkiye’de hiç ikamet etmediği veya son ikametgâhının tespit olunamadığı takdirde veraset ve intikal vergisi beyannamelerinin, veraset yoluyla veya sair surette ivazsız tarzda intikal eden malın bulunduğu veya mükelleflerin ikametgâhlarının bağlı bulunduğu yer vergi dairesine verilebilir.

Beyannameler ilgili vergi dairelerine bizzat elden verilebileceği gibi taahhütlü olarak posta ile de gönderilebilir.

Ayrıca veraset ve intikal vergisi beyannamelerinin elektronik ortamda interaktif vergi daireleri aracılığıyla gönderilmesi de mümkün bulunmaktadır.

Veraset ve intikal vergisi beyannamesine eklenecek belgeler nelerdir?

Kendilerine veraset yoluyla veya ivazsız surette intikal eden mallar dolayısıyla veraset ve intikal vergisi beyannamesi düzenleyenler, beyannameyi ilgili vergi dairesine verirken intikal eden malların çeşidine göre aşağıdaki belgeleri beyannameye ekleyeceklerdir.

-Veraset ilamı (mirasçılık belgesi)(*),

-Vasiyetname, miras mukavelenamesi,

-Borç ve masraflara ait belgeler,

-Ticari bilanço ve gelir tablosu,

-Gayrimenkuller için, tapunun fotokopisi ve emlak vergisi değerini gösteren ilgili belediyeden alınmış bir belge,

– Ölüm ve Mirasçılık Bildirimi; Bu bildirim formu, veraset ve intikal vergisini tarha yetkili vergi dairelerinden alınıp doldurulduktan sonra, ölenin son ikametgâhının bağlı olduğu muhtarlığa tasdik ettirilmesi zorunludur. (Murisin Türkiye’deki son ikametgâhı bilinmiyor ise söz konusu belge aranılmayacaktır.),

* Mirasçıları ve miras paylarını gösteren ve veraset ve intikal vergisi beyannamesine eklenmesi gereken mirasçılık belgesi, 01.10.2011 tarihine kadar yalnızca sulh hukuk mahkemesinden alınırken, 6217 sayılı İdari Yargı Hizmetlerinin Hızlandırılması Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile 1512 sayılı Noterlik Kanununda yapılan değişiklik sonucunda, 01.10.2011 tarihinden itibaren mirasçılarca sulh hukuk mahkemesinin yanı sıra noterlerden de alınabilmektedir.

Veraset yoluyla veya diğer suretle meydana gelen intikallerde intikal eden malların değerleri toplamı istisna haddi altında kalırsa beyanname verilir mi?

Veraset yolu ile meydana gelen intikallerde intikal eden malların değerleri toplamı istisna haddi altında kalsa dahi beyanname verilmesi zorunludur. Diğer suretle meydana gelen ve değerleri toplamı istisna hadlerinin altında kalan ivazsız intikaller için beyanname verilmez.

Veraset ve intikal vergisinde istisna tutarları nelerdir? (2021 için)

Veraset ve İntikal Vergisi Kanununun 4 üncü maddesinde yer alan istisnalar aşağıda belirtilmiştir:

– Veraset yoluyla intikal eden ev eşyası ile murise ait kişisel eşyalar ve aile hatırası olarak korunan tablo, kılıç, madalya gibi eşyalar,

– Veraset yoluyla intikal eden malların, evlatlıklar da dahil olmak üzere çocuklar ve eşten her birine düşen miras paylarının (2021 yılı için) 334.534 TL’sı, eşin yalnız başına mirasçı olması halinde ise kendisine isabet eden miras payının (2021 yılı için) 669.479 TL’sı,

– Örf ve adete göre verilmesi gelenek olmuş hediye, cihaz, yüzgörümlüğü ve drahomalar (gayrimenkuller hariç),

– Bütün sadakalar,

– İvazsız suretle vaki intikallerin (2021 yılı için) 7.703 TL’si,

– Para ve mal üzerine düzenlenen yarışma ve çekilişlerde kazanılan ikramiyelerin (2021 yılı için) 7.703 TL’si,

vergiden istisnadır. 

Yukarıda belirtilen istisna tutarları, 2021 yılı için geçerli tutarlar olup, bu tutarlar her yıl yeniden değerleme oranında artırılmak suretiyle dikkate alınmaktadır.

Veraset ve intikal vergisi beyannamesi ne zaman verilir?

Veraset yoluyla meydana gelen intikallere ilişkin veraset ve intikal vergisi beyannamesi;

-Ölüm Türkiye’de meydana gelmiş ise ölüm tarihinden itibaren, mükelleflerin Türkiye’de bulunmaları halinde dört, yabancı bir ülkede bulunmaları halinde altı ay içinde,

-Ölüm yabancı bir memlekette meydana gelmiş ise mükelleflerin Türkiye’de bulunmaları halinde altı, ölen kişinin bulunduğu ülkede bulunmaları halinde dört, murisin bulunduğu ülke dışında yabancı bir ülkede bulunmaları halinde sekiz ay içinde,

-Gaiplik halinde, gaiplik kararının ölüm siciline kaydolunduğu tarihi izleyen bir ay içinde,

-İvazsız intikallere ilişkin veraset ve intikal vergisi beyannamesi; malların hukuken iktisap edildiği tarihi izleyen bir ay içinde,

-Gerçek veya tüzel kişilerce düzenlenen yarışma ve çekilişler ile 5602 sayılı Kanunda tanımlanan şans oyunlarında, yarışma ve çekiliş ile müsabakaların yapıldığı günü takip eden ayın 20 nci günü akşamına kadar
verilir.

Veraset ve intikal vergisi ne zaman ödenir?

– Veraset ve intikal vergisi, tahakkukundan itibaren üç yılda her yıl Mayıs ve Kasım aylarında olmak üzere toplam altı eşit taksitte ödenir.

– Gerçek veya tüzel kişilerce düzenlenen yarışma ve çekilişler ile 5602 sayılı Kanunda tanımlanan şans oyunlarında, yarışma ve çekiliş ile müsabakaların yapıldığı günü takip eden ayın 20 nci günü akşam

Veraset ve intikal vergisi nasıl hesaplanır?

Veraset ve intikal vergisinin oranı, 7338 sayılı Kanunun 16 ncı maddesinde belirlenmiştir. Vergi tarifesi aşağıdaki gibidir. (2022 yılı için) 

Matrah

Verginin Oranı (%)

Veraset Yoluyla İntikallerde

İvazsız
İntikallerde

İlk                                    500.000         TL için

1

10

Sonra gelen                  1.200.000         TL için

3

15

Sonra gelen                  2.500.000         TL için

5

20

Sonra gelen                  4.900.000         TL için

7

25

Matrahın                       9.100.000         TL’yi aşan bölümü için

10

30

Bir şahsa, ana, baba, eş ve çocuklarından (evlatlıktan evlat edinenlere yapılan ivazsız intikaller hariç) ivazsız mal intikali halinde vergi, ivazsız intikallere ilişkin tarifede yer alan oranların yarısı uygulanarak hesaplanır.

Veraset ve intikal vergisinden tenzil olunabilecek borçlar ve masraflar nelerdir? 

Veraset ve intikal vergisinin matrahının tespitinde aşağıda yazılı borç ve masrafların indirilmesi mümkündür.

1. Veraset yoluyla meydana gelen intikallerde, murisin geçerli belgelere dayanan borçları ile vergi borçları,

2. Diğer suretle iktisaplarda (ivazsız intikallerde) malın aynına (kendisine) ait borçlarla vergi
borçları (Hibe edilen mala isabet eden borçları hibe eden üstlenmiş ise bu borçlar indirilmez),

3. Türkiye Cumhuriyeti uyruğunda bulunan şahıslara ait mallardan yabancı memleketlerde bulunanlara isabet eden borçlar ile yabancı memleketlerde bu mallar dolayısıyla ödenen veraset ve intikal vergileri (Ancak, söz konusu borçlar ve vergiler beyan edilen malların değerini geçemez),

4. Cenazenin donanımı ve gömülmesi için yapılan giderler.

Bu borç ve masrafların matrahın tespitinde indirim konusu yapılabilmesi için, mükelleflerin bunları beyannamenin ilgili bölümünde göstermeleri ve bunlara ilişkin geçerli belgeleri beyannameye eklemeleri zorunludur.


Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/muteahhidin-varisleri-adi-ortaklik-seklinde-ise-devam-edebilir-mi/feed/ 0
Savunma sanayii projelerine ilişkin olarak bu kurumlara ilgili projeler kapsamında yapılan teslim ve hizmetlerde uygulanacak istisnaya dair KDV Tebliğ’i yayımlandı https://www.muhasebenews.com/savunma-sanayii-projelerine-iliskin-olarak-bu-kurumlara-ilgili-projeler-kapsaminda-yapilan-teslim-ve-hizmetlerde-uygulanacak-istisnaya-dair-kdv-tebligi-yayimlandi/ https://www.muhasebenews.com/savunma-sanayii-projelerine-iliskin-olarak-bu-kurumlara-ilgili-projeler-kapsaminda-yapilan-teslim-ve-hizmetlerde-uygulanacak-istisnaya-dair-kdv-tebligi-yayimlandi/#respond Wed, 19 Jan 2022 06:41:39 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=121076 18 Ocak 2022 tarihli ve 31723 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ (Seri No: 40) ile;

– 25/12/2021 tarih ve 31700 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 7349 sayılı Gelir Vergisi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 5 inci maddesiyle 3065 sayılı Katma Değer Vergisi (KDV) Kanununun 13 üncü maddesinin birinci fıkrasının (f) bendine eklenen Milli Savunma Bakanlığı veya Savunma Sanayii Başkanlığınca yürütülen savunma sanayii projelerine ilişkin olarak bu kurumlara ilgili projeler kapsamında yapılan teslim ve hizmetlerde uygulanacak istisnaya,

– 3065 sayılı KDV Kanununun 13/f maddesinde yer alan istisnaya ilişkin olarak, Ulusal Güvenlik Kuruluşları tarafından ilgili mal ve hizmetlerin istisna kapsamında olduğuna dair tereddüt yaşanması halinde Gelir İdaresi Başkanlığından görüş alınabileceğine,

– 31/12/2021 tarihli ve 31706 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 30/12/2021 tarihli ve 5047 sayılı Cumhurbaşkanı Kararının gereği olarak, imalat sanayiine yönelik yatırım teşvik belgesi kapsamında yapılan yatırımlara ilişkin inşaat işleri nedeniyle yüklenilen ve indirim yoluyla giderilemeyen KDV’nin iade edilmesini öngören 3065 sayılı Kanunun geçici 37 nci maddesinin, 2022, 2023 ve 2024 yılları için de uygulanmasına dair gerekli düzenlemelere

ilişkin olarak KDV Genel Uygulama Tebliğinin ilgili bölümlerinde düzenleme ve değişiklikler yapılmaktadır.

Tebliğe ulaşmak için tıklayınız.


40 SERİ NO’LU KATMA DEĞER VERGİSİ GENEL UYGULAMA TEBLİĞİNDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR TEBLİĞ

]]>
https://www.muhasebenews.com/savunma-sanayii-projelerine-iliskin-olarak-bu-kurumlara-ilgili-projeler-kapsaminda-yapilan-teslim-ve-hizmetlerde-uygulanacak-istisnaya-dair-kdv-tebligi-yayimlandi/feed/ 0
İndirimli Orana tabi işlemlerden yüklenilen ve indirim yoluyla giderilemeyen KDV’nin 25.700 TL’lik kısmı 2022 yılında iade istenemeyecek https://www.muhasebenews.com/indirimli-orana-tabi-islemlerden-yuklenilen-ve-indirim-yoluyla-giderilemeyen-kdvnin-25-700-tllik-kismi-2022-yilinda-iade-istenemeyecek/ https://www.muhasebenews.com/indirimli-orana-tabi-islemlerden-yuklenilen-ve-indirim-yoluyla-giderilemeyen-kdvnin-25-700-tllik-kismi-2022-yilinda-iade-istenemeyecek/#respond Fri, 31 Dec 2021 01:16:24 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=119727 21 Aralık 2021 SALI Resmî Gazete Sayı : 31696 TEBLİĞ

Hazine ve Maliye Bakanlığı (Gelir İdaresi Başkanlığı)’ndan:

KATMA DEĞER VERGİSİ GENEL UYGULAMA TEBLİĞİNDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR TEBLİĞ

(SERİ NO: 39)

MADDE 1 – 26/4/2014 tarihli ve 28983 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğinin (III/B-3.) bölümünün sekizinci paragrafındaki “2021 yılı için 18.900 TL” ibaresinden sonra gelmek üzere “, 2022 yılı için 25.700 TL” ibaresi eklenmiştir.

MADDE 2 – Bu Tebliğ 1/1/2022 tarihinde yürürlüğe girer.

MADDE 3 – Bu Tebliğ hükümlerini Hazine ve Maliye Bakanı yürütür.

 

 


Kaynak: Resmi Gazete 21.12.2021
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/indirimli-orana-tabi-islemlerden-yuklenilen-ve-indirim-yoluyla-giderilemeyen-kdvnin-25-700-tllik-kismi-2022-yilinda-iade-istenemeyecek/feed/ 0
Devreden KDV si olmayan firmalar ihracattan kaynaklı KDV iadesi alabilir mi? https://www.muhasebenews.com/devreden-kdv-si-olmayan-firmalar-ihracattan-kaynakli-kdv-iadesi-alabilir-mi/ https://www.muhasebenews.com/devreden-kdv-si-olmayan-firmalar-ihracattan-kaynakli-kdv-iadesi-alabilir-mi/#respond Fri, 20 Aug 2021 06:30:32 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=114094 Bir mükellefin hizmet ihracatından ötürü 4.590 lira KDV alacağı var. Fakat aynı dönemde devreden KDV si 515 liradır. İade almak için vergi dairesine başvurursak 4.590 lirayı mı yoksa 515 lirayı mı iade alabiliriz?

KDV iadesi almanız için ilgili dönemdeki KDV beyannamesinde “Yüklenilen KDV” hesaplanması yapılarak oluşan rakamın iadesi talep edilir.

KATMA DEĞER VERGİSİ GENEL UYGULAMA TEBLİĞİ

A.İHRACAT İSTİSNASI

2.2. İstisnanın Tevsiki ve Beyanı 

Hizmet ihracına ilişkin istisna, yurtdışındaki müşteriye düzenlenen hizmet faturası ile tevsik edilir. Hizmet faturalarının firma yetkililerince onaylı fotokopileri veya dökümlerini gösteren liste verilir. Bu belgelerin istisnanın beyan edildiği dönemde beyanname verme süresi içinde bir dilekçe ekinde ibrazı gerekir. İstisnanın beyanı için, hizmete ait ödeme belgesinin (dövizin Türkiye’ye getirildiğini tevsik eden bir belge, banka dekontu vb.) temin edilmiş olması zorunlu değildir. 

İhracat istisnası, hizmetin ifa edildiği vergilendirme dönemine ait 1 No.lu KDV Beyannamesi ile beyan edilir. Beyan, yurtdışındaki müşteri için yapılan hizmetin tamamlandığı/ifa edildiği dönem beyannamesinin “İstisnalar-Diğer İade Hakkı Doğuran İşlemler” kulakçığında “Tam İstisna Kapsamına Giren İşlemler” tablosunda 302 kod numaralı işlem türü satırı kullanılmak suretiyle yapılır. 

Bu satırın, “Teslim ve Hizmet Tutarı” sütununa hizmetin bedeli girilir. “Yüklenilen KDV” sütununa ise bu hizmetin bünyesine giren, Tebliğin (IV/A) bölümündeki açıklamalar dikkate alınarak hesaplanan KDV tutarı yazılır. İade talep edilmemesi halinde, “Yüklenilen KDV” alanına “0” yazılır. 

Bu şekilde beyan edilen işlemlerle ilgili yüklenilen ve indirim yoluyla telafi edilemeyen KDV’nin iadesi, hizmet bedeli döviz olarak Türkiye’ye gelmeden yerine getirilmez. 

Ancak, Türkiye içinde taşıma hakkı bulunmayan yabancı bayraklı gemilerin tadil, bakım ve onarım hizmetlerinde, geminin tersaneye giriş çıkış yaptığının Liman Başkanlığı tarafından verilecek belge ile tevsik edilmesi kaydıyla, istisna kapsamındaki hizmet nedeniyle yüklenilen ve indirim yoluyla telafi edilemeyen KDV’nin %50’si, hizmet bedelinin döviz olarak Türkiye’ye getirildiğini tevsik eden belge aranmaksızın iade edilir. İade edilecek KDV’nin kalan kısmı, işleme ilişkin bedelin yarısının döviz olarak Türkiye’ye getirildiği oranda iade edilir. 

Örnek: (A) Denizcilik Servis Hizmetleri Ltd. Şti. Türkiye içinde taşıma hakkı bulunmayan yabancı bayraklı bir gemiye Mayıs/2017 döneminde vermiş olduğu bakım ve onarım hizmetine ilişkin hizmet ihracı kapsamında bedeli 100.000 ABD Doları olan fatura düzenlemiş olup, yapmış olduğu bu hizmet nedeniyle yüklenip indirim yoluyla telafi edemediği 30.000 TL KDV’nin iadesini Mayıs/2017 dönemine ilişkin KDV beyannamesinde talep etmiştir. Mükellef bakım ve onarımını yaptığı söz konusu geminin Tuzla Liman Başkanlığından giriş çıkış yaptığını tevsik eden belgeyi sunmuş, ancak hizmet bedelinin döviz olarak Türkiye’ye getirildiğine ilişkin herhangi bir belge ibraz etmemiştir.

 (A) Denizcilik Servis Hizmetleri Ltd. Şti.nin söz konusu KDV iade talebine ilişkin gerekli kontroller yapıldıktan sonra herhangi bir olumsuzluk bulunmaması halinde, iade edilecek KDV’nin yarısı olan 15.000 TL, hizmet bedelinin döviz olarak Türkiye’ye getirildiğine ilişkin belge aranmaksızın iade edilir. 

(A) Denizcilik Servis Hizmetleri Ltd. Şti. hizmet bedeline ilişkin 40.000 ABD Dolarını Türkiye’ye döviz olarak getirdiğini tevsik eden belgeyi 2017 yılının Eylül ayında ibraz etmiştir. Bu durumda, hizmet bedelinin yarısı olan 50.000 ABD Dolarının %80’i (40.000/50.000) döviz olarak Türkiye’ye getirilmiş olduğundan, iadesi yapılmayan KDV tutarı olan 15.000 TL’nin %80’ine isabet eden 12.000 TL’nin iadesi yapılır.* 


Kaynak: ismmmo,GİB
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/devreden-kdv-si-olmayan-firmalar-ihracattan-kaynakli-kdv-iadesi-alabilir-mi/feed/ 0
Motosiklet alımında ödenen KDV indirim konusu yapılır mı?  https://www.muhasebenews.com/motosiklet-aliminda-odenen-kdv-indirim-konusu-yapilir-mi-3/ https://www.muhasebenews.com/motosiklet-aliminda-odenen-kdv-indirim-konusu-yapilir-mi-3/#respond Wed, 11 Aug 2021 02:12:47 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=113074 Yetkili şirkete alınan motorun KDV’si indirim konusu yapılabilir mi? Ayrıca bu motora ilişkin masraflar ve amortismanda gider kısıtlaması var mıdır? 

197 sayılı Motorlu Taşıtlar Vergisi Kanununun “tanımlar” başlıklı 2 nci maddesinde; yapısı itibariyle, sürücü dahil en çok sekiz oturma yeri olan ve insan taşımak için imal edilmiş bulunun motorlu araca otomobil, iki veya üç tekerlekli sepetli veya sepetsiz motorlu araca motosiklet, bunlardan karo serisi yük taşıyabilecek şekilde sandıklı veya özel biçimde yapılmış olan ve yolcu taşımalarında kullanılmayan üç tekerlekli motosikletlere yük motosikleti (triportör) denileceği hükmüne yer verilmiştir. 

Buna göre; kanunda motosiklet ve otomobilin ayrı ayrı tanımı yapılmış olup, pazarlama faaliyetinde kullanacağınız motosiklet yukarıda belirtilen tarife-sınıflandırma kararları uyarınca 87.03 tarife pozisyonu kapsamında yer almadığından otomobil olarak değerlendirilmemektedir. 

Bu çerçevede, pazarlama faaliyetinde kullanacağınız motosikletin alımı sırasında yüklendiğiniz KDV’nin indirim konusu yapılır. Gider kısıtlaması uygulanmaz.


 2021 YILINDA BİNEK ARAÇ ALIMI VE AMORTİSMANI ÖRNEK UYGULAMA

01/01/2021 Tarihinden itibaren geçerli olmak üzere; Gider olarak yazılacak tutar özel tüketim vergisi ve katma değer vergisinin toplam tutarı 01/01/2021 den itibaren 150.000 TL’dir.

Bu tutardan fazlası KKEG olarak kaydedilir.

01/01/2021 den itibaren Amortisman olarak indirim konusu yapılabilecek tutar;

-Özel tüketim vergisi ve katma değer vergisi hariç 170.000 TL,

-Vergilerin maliyet bedeline eklendiği veya binek otomobilin ikinci el olarak iktisap edildiği hallerde ise 320.000 TL’dir.

YENİ (İLK İKTİSAP) BİNEK OTOMOBİL ALIMI VE AMORTİSMANINA İLİŞKİN MUHASEBE KAYDI

1)- ÖTV ve KDV’nin MALİYETE EKLENMESİ HALİNDE 

Örnek: (X) Anonim Şirketi genel yönetim hizmetlerinde kullanılmak üzere 15.01.2021 tarihinde KDV ve ÖTV hariç fiyatı 200.000 TL olan bir BİNEK otomobil satın almıştır.

-Söz konusu otomobil için 120.000 TL ÖTV ve 57.600 TL KDV ödenmiştir.

-Vergiler dahil alım bedeli 377.600 TL’dir (200.000+120.000+57.600)

-Ödeme satın alma tarihinde banka üzerinden gerçekleşmiştir.

-Şirket, binek otomobilin ÖTV ve KDV’sini maliyete eklemiştir.

-Binek otomobilin maliyete eklenmesi durumunda aracın muhasebe kaydı özellik arz etmemektedir.

Özellik arz eden durum bu araca ilişkin amortisman kaydına ilişkindir.

Alış Muhasebe kaydı; 

ÖTV ve KDV’si maliyete eklenen binek otomobilin 2021 yılı birinci geçici vergileme dönemi muhasebe kaydında dikkat edilmesi gereken husus; 320.000 TL’lik sınırdır. 

Vergilerin maliyete eklendiği durumda 2021 yılı için 320.000 TL’yi aşan araçlar için aşan kısım için ayrılan amortismanın KKEG olarak dikkate alınması gerekecektir. 

Normal Amortisman yöntemine göre hesaplama :

(377.600×0.20)x(2/12)= 12.586,67 TL

(Ocak ayı da kıst olarak uygulanabilir.  )

Gider olarak dikkate alınabilecek tutar: (320.000/377.600)x12.586,67=10.666,67 TL

KKEG olarak dikkate alınacak tutar: 12.586,67-10.666,67= 1.920,00 TL 

Amortisman kaydı

2)- ÖTV ve KDV’nin MALİYETE EKLENMEYİP GİDER YAZILMASI HALİNDE 

7194 sayılı Kanunla Gelir Vergisi Kanunu’nun 40’ıncı maddesinde yapılan değişiklik uyarınca, binek otomobilin iktisabına ilişkin KDV ve ÖTV toplamının 150.000 TL’ye kadarlık kısmı ticari kazancın tespitinde gider olarak dikkate alınabilecektir. 

Binek otomobile ilişkin KDV ve ÖTV tutarı toplamının bu tutarı aşan kısmı ise Kanunen Kabul Edilmeyen Gider (KKEG) olarak işlem görecektir.

Örnek: (Z) LİMİTED Şirketi, genel yönetim hizmetlerinde kullanılmak üzere;

– 15.01.2021 tarihinde KDV ve ÖTV HARİÇ fiyatı 200.000 TL olan bir BİNEK otomobil satın almıştır.

– Söz konusu otomobil için 120.000 TL ÖTV ve 57.600 TL KDV ödenmiştir (Toplam 177.600 TL) 

– Ödeme satın alma tarihinde banka üzerinden gerçekleşmiştir. 

Söz konusu aracın ÖTV ve KDV toplamı (120.000 + 57.600) olan 177.600 TL, 2021 yılı için öngörülen gider olarak yazılabilecek 150.000 TL’nin üzerinde olduğundan, limiti aşan 27.600 TL’lik kısmın KKEG olarak dikkate alınması gerekecektir.

Buna göre; Binek otomobilin vergisiz bedeli: 200.000 TL,

Binek otomobil için ödenen KDV+ÖTV Tutarı: 177.600 TL.

Gider yazılabilecek KDV+ÖTV Tutarı: 150.000 TL.

KDV+ÖTV’nin KKEG olarak işlem görecek kısmı: 177.600 – 150.000 = 27.600 TL

Alış Muhasebe kaydı;

Satın Alınan Yeni Binek Otomobilin 2021 Birinci Geçici Vergileme Dönemi Amortisman Kaydı

Satın alınan ÖTV+KDV hariç iktisap bedeli (2021 ) 170.000 TL’yi aşan yeni binek otomobillerin her birine ilişkin ayrılan amortismanın ancak bu tutara isabet eden kısmı gider olarak dikkate alınabilecektir.

Buna göre.

Amortisman tutarı: (200.000×0.20)x(2/12)=6.666,66 TL 

Gider olarak dikkate alınabilecek tutar: (170.000/200.000)*6.666,66=5.666,66TL 

KKEG olarak dikkate alınacak tutar: 6.666,66-5.666,66 =1.000,00 TL 

Amortisman kaydı

ÖNEMLİ NOT: KKEG hesabı ticari kar/mali kar ayrımını belirtmek amacıyla 689 olarak kullanılmıştır. Finansal tabloların okumasının doğru yapılabilmesi için KKEG’nin ilgili gider ve maliyet hesabı altında kaydedilmesi ve mali karın düzenlenmesi sırasında kullanılmak amacıyla Nazım Hesaplarda takip edilmesi gerekmektedir. 


Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/motosiklet-aliminda-odenen-kdv-indirim-konusu-yapilir-mi-3/feed/ 0