yönetici – Muhasebe News https://www.muhasebenews.com Muhasebe News Sat, 26 Aug 2023 12:37:33 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=6.3.5 Türkiye’de İkamet Eden Kişi Yurt Dışında Şirket Kurursa Türkiye’deki Bir Kuruma Bilgi Vermeli Midir? https://www.muhasebenews.com/turkiyede-ikamet-eden-kisi-yurt-disinda-sirket-kurursa-turkiyedeki-bir-kuruma-bilgi-vermeli-midir/ https://www.muhasebenews.com/turkiyede-ikamet-eden-kisi-yurt-disinda-sirket-kurursa-turkiyedeki-bir-kuruma-bilgi-vermeli-midir/#respond Sun, 27 Aug 2023 04:16:24 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=145689 İngiltere de kurulan bir Ltd şirket için Türkiye’de mukim gerçek kişi yönetici ve tek ortak olan şahıs gerçek faydalanıcı bildirimi vermek zorunda mıdır?

Bahsettiğiniz şirketin Türkiye’de bulun yöneticisinin bildirimi vereceği görüşündeyiz.


Yurtdışı Yatırım Bildirimi

Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Karara İlişkin Tebliğ’in (Tebliğ No: 2008-32/34) yurt dışına sermaye ihracına ilişkin 10. Maddesi hükümleri gereğince;

Türkiye’de yerleşik gerçek ve tüzel kişiler, yurt dışında şirket kurmak, mevcut şirketlere ortak olmak veya şube açmak için yaptıkları ilk nakdi ve/veya ayni sermaye ihracını müteakip üç ay içerisinde linki aşağıda yer alan yurt dışına sermaye ihracına ilişkin bilgi formunu doldurarak Hazine ve Maliye Bakanlığı’na ve Ticaret Bakanlığı’na gönderirler.

Türkiye’de yerleşik gerçek ve tüzel kişiler, tasfiye edilen veya devredilen yurt dışındaki şirket, ortaklık ve şubelerinin durumu hakkında, tasfiye sürecinin sona ermesini veya devredilmesini müteakip en geç üç ay içerisinde Hazine ve Maliye Bakanlığı’na ve Ticaret Bakanlığı’na bilgi verirler.

– Yurt dışına sermaye ihracına ilişkin bilgi formuna BURADAN ulaşabilirsiniz 

– Yurt dışına sermaye ihracına ilişkin bilgi formu ile yatırımın sona erdiğine dair yazının iletileceği birimler:

T.C. Ticaret Bakanlığı Uluslararası Hizmet Ticareti Genel Müdürlüğü
Faks No: 0 (312) 204 92 16
E-posta: sermayeihracbildirimi@ticaret.gov.tr

T.C. Hazine ve Maliye Bakanlığı Finansal Piyasalar ve Kambiyo Genel Müdürlüğü
İnönü Bulvarı, No:36, PK:06510, Emek/ANKARA

Diğer taraftan, Türkiye’de yerleşik gerçek ve tüzel kişilerin yurtdışında yaptıkları doğrudan yatırımlara ilişkin bilgiler düzenli olarak gerçekleştirilen “Yurtdışı Yatırım Anketi” kanalıyla Ticaret Bakanlığı tarafından derlenmektedir. Her yıl Nisan – Mayıs aylarında gerçekleştirilen Yurtdışı Yatırım Anketi’ne BURADAN ulaşabilirsiniz. Anket takvimi hakkında bilgiler söz konusu web sayfamızda mevcuttur.

 


Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/turkiyede-ikamet-eden-kisi-yurt-disinda-sirket-kurursa-turkiyedeki-bir-kuruma-bilgi-vermeli-midir/feed/ 0
Binaya dışarıdan profesyonel yöneticilik hizmeti veren kişinin aldığı para için fatura düzenlemesi gerekiyor https://www.muhasebenews.com/binaya-disaridan-profesyonel-yoneticilik-hizmeti-veren-kisinin-aldigi-para-icin-fatura-duzenlemesi-gerekiyor/ https://www.muhasebenews.com/binaya-disaridan-profesyonel-yoneticilik-hizmeti-veren-kisinin-aldigi-para-icin-fatura-duzenlemesi-gerekiyor/#respond Mon, 31 Oct 2022 02:05:00 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=133707 Kat maliki olmayan biri, binada yöneticilik yapmakta ve her ay Binadan 1.500,00-TL yönetici ücreti almaktadır. Fakat bu kişi aynı zamanda başka bir işyerinde sigortalıdır. Kat maliki olmayan bu kişi ile ilgili binanın sigorta sorumluluğu, mecburiyeti var mıdır?

Kişinin elde ettiği gelire fatura düzenlemesi gerekir.


Apartman Yöneticiliği Yapan Şirketin Apartman Giderleri İçin Topladığı Aidatların Kurum Kazancına Dahil Edilip Edilmeyeceği, KDV’ye Tabi Olup Olmadığı ve Fatura Düzenlenip Düzenlenmeyeceği Hakkında Özelge

T.C. 

SİVAS VALİLİĞİ

Defterdarlık Gelir Müdürlüğü

Sayı

:

67630374-105[9371068551]-18372

16.06.2021

Konu

:

Apartman Yöneticiliği Yapan Şirketin Apartman Giderleri İçin Topladığı Aidatların Kurum Kazancına Dahil Edilip Edilmeyeceği, KDV’ye Tabi Olup Olmadığı ve Fatura Düzenlenip Düzenlenmeyeceği Hk.

İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda, sözleşmeye dayalı olarak apartman yönetimi işi yaptığınız, şirketin alt hesap numaralarından bir tanesinin sözleşme yapılan apartmanın aidat/yakıt/demirbaş vb. paralarının yatırılması ve bu hesaptaki paraların ilgili apartmanın giderleri için apartmana fatura edilmek suretiyle harcanması için kullanıldığı, apartman üyeleri ile yapılan sözleşmeye istinaden şirketinizin alacağı hizmet bedeline fatura kesilerek dosyalama yapıldığından bahisle apartmana ait aidat/yakıt/demirbaş vb. paraların şirket hesabına yatırılması durumunda yatırılan tüm paralara fatura kesilip kesilmeyeceği hususunda Defterdarlığımız görüşü talep edilmektedir.

I. KURUMLAR VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN:

5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 6 ncı maddesinde, kurumlar vergisinin, mükelleflerin bir hesap dönemi içinde elde ettikleri safi kurum kazancı üzerinden hesaplanacağı ve safi kurum kazancının tespitinde 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun ticari kazanç hakkındaki hükümlerinin uygulanacağı belirtilmiştir.

Gelir Vergisi Kanununun 38 inci maddesinde, “Bilanço esasına göre ticari kazanç, teşebbüsteki öz sermayenin hesap dönemi sonunda ve başındaki değerleri arasındaki müspet farktır. Bu dönem zarfında sahip veya sahiplerce:

1. İşletmeye ilave olunan değerler bu farktan indirilir;

2. İşletmeden çekilen değerler ise farka ilave olunur.

Ticari kazancın bu suretle tespit edilmesi sırasında, Vergi Usul Kanununun değerlemeye ait hükümleri ile bu kanunun 40 ve 41 inci maddeleri hükümlerine uyulur.” hükümleri yer almaktadır.

Buna göre, şirketinizin yapmış olduğu apartman/site yöneticiliği danışmanlığı hizmeti karşılığında ücret adı altında almış olduğu tutarların kurum kazancınıza dahil edilerek vergilendirilmesi gerekmektedir.

Öte yandan, müşteriniz olan apartmanların ihtiyaçlarının karşılanmasında kullanılmak üzere şirketiniz banka hesabına aidat, yakıt, demirbaş vb. adlarla aktarılan tutarlar ise kurum kazancına dahil edilmeyecektir. Ancak, bu şekilde aktarılan tutarlardan şirketinize kalan kısımların bulunması halinde ilgili dönemde kurum kazancına dahil edileceği tabiidir.

II. KATMA DEĞER VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN:

3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun;

– (1/1) maddesinde, Türkiye’de ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetlerin KDV’ye tabi olduğu,

– (4/1) maddesinde, hizmetin, teslim ve teslim sayılan haller ile mal ithalatı dışında kalan işlemler olduğu, bu işlemlerin bir şeyi yapmak, işlemek, meydana getirmek, imal etmek, onarmak, temizlemek, muhafaza etmek, hazırlamak, değerlendirmek, kiralamak, bir şeyi yapmamayı taahhüt etmek gibi şekillerde gerçekleşebileceği,

– 20 nci maddesinin (1) ve (2) numaralı fıkralarında, teslim ve hizmet işlemlerinde matrahın, bu işlemlerin karşılığını teşkil eden bedel olduğu, bedel deyiminin, malı teslim alan veya kendisine hizmet yapılan veyahut bunlar adına hareket edenlerden bu işlemler karşılığında her ne suretle olursa olsun alınan veya bunlarca borçlanılan para, mal ve diğer suretlerde sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaat, hizmet ve değerler toplamını ifade ettiği

hüküm altına alınmıştır.

Ayrıca, KDV Genel Uygulama Tebliğinin “I/A-1. Verginin Konusunu Teşkil Eden İşlemler” başlıklı bölümünde, “KDV’nin konusuna giren işlemler, 3065 sayılı Kanunun 1 inci maddesinde sayılmış olup, mal teslimi veya hizmet ifalarının verginin konusuna girebilmesi için, Türkiye’de ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılmış olmaları veya aynı maddede belirtildiği üzere, “diğer” faaliyetler kapsamında yapılmaları gerekir…” açıklamasına yer verilmiştir.

Buna göre, özelge talep formu ekinde yer alan Apartman/Site Yöneticiliği Danışmanlığı Sözleşmesi çerçevesinde ticari işletmeniz tarafından mutad olarak verilen site yönetimi hizmeti ve olağan hizmetler dışında, apartman yönetimi tarafından yaptırılması kararlaştırılan tamirat, tadilat, hukuki işler vb. gibi diğer hizmetler ile ilgili verilecek aracılık hizmeti de KDV’ye tabidir.

Ancak, apartman aidatlarının tamamının veya bir kısmının hizmet ifa edilmeksizin apartmana ilişkin giderlerin ödenmesi için kullanılması amacıyla şirketinizin hesaplarında tutulması, fatura düzenlenmemiş olması koşuluyla verginin konusuna girmeyecektir.

III. VERGİ USUL KANUNU YÖNÜNDEN:

213 sayılı Vergi Usul Kanununun;

– 227 nci maddesinin birinci fıkrasında, “Bu kanunda aksine hüküm olmadıkça bu kanuna göre tutulan ve üçüncü şahıslarla olan münasebet ve muamelelere ait olan kayıtların tevsiki mecburidir.”,

– 229 uncu maddesinde, “Fatura, satılan emtia veya yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere emtiayı satan veya işi yapan tüccar tarafından müşteriye verilen ticari vesikadır.”,

– (231/5) maddesinde, “Fatura, malın teslimi veya hizmetin yapıldığı tarihten itibaren azamî yedi gün içinde düzenlenir. Bu süre içerisinde düzenlenmeyen faturalar hiç düzenlenmemiş sayılır.”

hükümlerine yer verilniştir.

Bu çerçevede, müşteriniz olan apartmanın ihtiyaçlarının karşılanmasında kullanılmak üzere şirketiniz banka hesabına aktarılan aidat, yakıt, demirbaş vb. tutarlar için fatura düzenlenmesine gerek bulunmamaktadır.

Ancak, ticari işletmeniz tarafından verilen site yönetimi hizmeti ve faaliyetiniz kapsamındaki diğer hizmetler (apartman yönetimi tarafından yaptırılması kararlaştırılan tamirat, tadilat, hukuki işler vb. gibi diğer hizmetler ile ilgili verilecek aracılık hizmeti gibi) ile söz konusu aidat, yakıt, demirbaş vb. tutarlardan şirketinize kalan kısımların bulunması halinde bu tutarlar için, genel hükümler çerçevesinde fatura düzenlemeniz gerektiği tabiidir.


Kaynak: GİB, İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/binaya-disaridan-profesyonel-yoneticilik-hizmeti-veren-kisinin-aldigi-para-icin-fatura-duzenlemesi-gerekiyor/feed/ 0
Mali müşavirler şirketlere ortak olabilir mi? https://www.muhasebenews.com/mali-musavirler-sirketlere-ortak-olabilir-mi-2/ https://www.muhasebenews.com/mali-musavirler-sirketlere-ortak-olabilir-mi-2/#respond Sat, 04 Dec 2021 03:30:52 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=118004 Biz Serbest muhasebeci mali müşavirler müşavirliğini yaptığımız bir limited şirkete %50 ortak olduğumuzda ticari kazanç sahibi sayılır mıyız?

Melek mensupları oran sınırı olmadan Ticari şirketlere ortak olabilir. 

Ancak; Şirkette yönetici olmaz. Ticari yasak kapsamında olmaz. 

Ticareti yapan Tüzel kişiliktir. Sorumluda yöneticidir.

Yeni kurulacak bir anonim şirkette hem şirketin mali müşaviri hem de denetici olmamda bir sakınca var mıdır?

A.Ş denetçilik yeni TTK ile 2011’den itibaren kaldırılmıştır. 

Belirli şartları taşıyan şirketler Bağımsız denetime tabidir. 

Bağımsız denetim yapan kişi aynı zamanda denetlediği Şirkete mali müşavirlik hizmeti veremez.

Serbest büro faaliyetinde bulanan meslek mensubu, SMMM unvanı kullanmadan başka bir işyerinde SGK’lı çalışabilir mi?

Gelir Vergisi Mükellefi olarak mesleki faaliyetini sürdüren Meslek mensubu (SMMM) Bir işverene bağlı olarak unvanı veya konumu ne olur ise olsun iş akdi ile (Bağımlı) olarak çalışamaz.

Kiracı olarak kullandığım ofisimin bir başka odasına turizm işi ile iştigal edecek şahıs firması açılışı verebilir miyim? Firma benim kiracım olmayacak ana firmadan kiralama yapacaktır.

Aynı kapıdan giriş yapılan ofisin bir odasının Ticari faaliyet yapacak mükellefe kiraya verilemez. SMMM ile Ticari faaliyet yapan mükellef aynı daire veya bağımsız bölümü ayrı odada olsa faaliyet sürdüremez.

Ancak SMMM başka bir SMMM ile bahse konu yeri ortak kullanabilir.

Serbest çalışan mali müşavirim bir adet limited şirket kurmak istiyorum. Danışmanlık, eğitim, internetten satış vb. işler yapabilir miyim?

Meslek mensupları Ticari şirketlere ortak olabilirler. Ancak yönetici olamazlar (yönetim kurulu üyesi, başkanı)

Bağımsız çalışan mali müşavirim. Limited şirketi ortağı olabilir miyim?

Müdür veya imza yetkilisi olmadığınız sürece birden fazla ticari şirkete ortak olabilirsiniz.

Ortak olduğunuz Şirketler ile mesleki sözleşme yaparak hizmet verebilirsiniz.

Mahkeme tarafından tasfiye memuru olarak atandım. Fakat bağımsız meslek mensubuyum. Görevi kabul edebilir miyim?

Tasfiye memuru tasfiye halindeki ticari firmayı temsil ve ilzam ettiği için ticaret yasağı kapsamındadır. Serbest çalışan meslek mensupları tasfiye memuru olamaz.

Bağımsız çalışan mali müşavirler tasfiye memuru olabilir mi?

Mali müşavirler birden fazla Müşavirlik firmasına ortak olup yönetim kurulu üyesi olabilir mi?

Mali Müşavirler miras kalan hatlı ticari minibüs işi yapabilir mi?

Mali Müşavirler bilanço usulüne göre defter tutabilir mi?

Mali Müşavirler home-ofis’de faaliyet gösterebilir mi?


Kaynak: ismmmo,GİB
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/mali-musavirler-sirketlere-ortak-olabilir-mi-2/feed/ 0
Huzur hakkı ödemelerinde gelir vergisi ve damga vergisi kesintisi yapılır mı? https://www.muhasebenews.com/huzur-hakki-odemelerinde-gelir-vergisi-ve-damga-vergisi-kesintisi-yapilir-mi/ https://www.muhasebenews.com/huzur-hakki-odemelerinde-gelir-vergisi-ve-damga-vergisi-kesintisi-yapilir-mi/#respond Mon, 26 Apr 2021 05:38:58 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=103682 Bir firmamız tek ortaklı bir limited şirkettir. 2021 yılı için ortak huzur hakkını asgari ücretten istemektedir. Huzur hakkı ile ilgili bir taban ücret sınırı var mı? 

Huzur hakkı için alt ve üst sınır olmaz. Şirketin yetkili kurulu belirler.

Karar için Noter onayı ve tescili gerekmez.


Ortak ve yönetim imza yetkisi olan kişilere huzur hakkı vermekteyiz. Verilen ücretten gelir vergisi ve damga vergisi kesintisi yapılmalı mıdır?

Huzur hakkı ödemesi “ücret” ödemesi kapsamındadır. GV ve DV kesilir. Ücretli çalışanlar birden fazla ücret alıyor ise AGİ birine uygulanır. Agi için “Aile durum bildirimi belgesi “alınır.

Kişilerden Huzur hakkı ücret ile Maaş aynı işverenden alınıyor ise birleştirilir tek bordro yapılır. 

Ayrı, ayrı işverenden alınması halinde ayrı ayrı tarife uygulanır.


Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/huzur-hakki-odemelerinde-gelir-vergisi-ve-damga-vergisi-kesintisi-yapilir-mi/feed/ 0
Türkiye’deki şirketin idaresi Almanya’daki kişi tarafından yapılıyorsa bu kişiye yapılan ödeme nasıl vergilendirilecek? https://www.muhasebenews.com/turkiyedeki-sirketin-idaresi-almanyadaki-kisi-tarafindan-yapiliyorsa-bu-kisiye-yapilan-odeme-nasil-vergilendirilecek/ Mon, 08 Feb 2021 08:18:19 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=103807 Yurtdışı merkezli şirketten elde edilen ve yurtiçindeki şirkete fatura edilen ücret gelirinin vergilendirilmesi

 

T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
(Mükellef Hizmetleri Gelir Vergileri Grup Müdürlüğü)

Sayı

:

B.07.1.GİB.4.34.16.01-GVK 95-156

08/03/2011

Konu

:

Yurtdışı merkezli şirketten elde edilen ve yurtiçindeki şirkete fatura edilen ücret geliri.

İlgide kayıtlı dilekçenizde, …Vergi Dairesi Müdürlüğünün … vergi kimlik numaralı mükellefi olduğunuz, şirket merkezinizin Almanya’da olduğu, Türkiye’de çalışma izni bulunan Alman vatandaşı şirket müdürünüzün aylık maaşının Almanya’daki şirket merkezi tarafından ödendiği, bu ödemenin şirketinize fatura edildiği ve Almanya’daki şirket merkezi tarafından söz konusu ücret ödemesine ilişkin herhangi bir tevkifat yapılmadığı, Türkiye’deki şirketin söz konusu ücret ödemesinin brüte tamamlanması suretiyle üzerinden stopaj yaptığı, şirket müdürünüzün göreviyle ilgili maaşı dışında başka bir gelir vergisine tabi geliri olmadığı belirtilerek, şirket müdürünüz tarafından söz konusu ücret geliriyle ilgili beyanname vermesinin gerekip gerekmediği konusunda Başkanlığımız görüşü sorulmaktadır.

193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun “Mükellefler” başlıklı 3’üncümaddesinde, “Aşağıda yazılı gerçek kişiler Türkiye içinde ve dışında elde ettikleri kazanç ve iratların tamamı üzerinden vergilendirilirler:

1. Türkiye’de yerleşmiş olanlar;…”

denilmiş olup, aynı Kanun’un 4’üncü maddesinde,

“Aşağıda yazılı kimseler Türkiye’de yerleşmiş sayılır:

2. Bir takvim yılı içinde Türkiye’de devamlı olarak altı aydan fazla oturanlar (Geçici ayrılmalar Türkiye’de oturma süresini kesmez.)”

hükmü yer almış, 5’inci maddede de yerleşme sayılmayan haller,

“Aşağıda yazılı yabancılar memlekette altı aydan fazla kalsalar dahi, Türkiye’de yerleşmiş sayılmazlar:

1. Belli ve geçici görev veya iş için Türkiye’ye gelen iş, ilim ve fen adamları, uzmanlar, memurlar, basın ve yayın muhabirleri ve durumları bunlara benzeyen diğer kimselerle tahsil veya tedavi veya istirahat veya seyahat maksadıyla gelenler;…”

hükmü ile düzenlenmiştir. Ayrıca söz konusu Kanun’un 6’ncı maddesinde,

“Türkiye’de yerleşmiş olmayan gerçek kişiler sadece Türkiye’de elde ettikleri kazanç ve iratlar üzerinden vergilendirilirler.”

denilmiştir.

Adı geçen Kanun’un 61’inci maddesinde ücretin, işverene tabi ve belirli bir işverene bağlı olarak çalışanlara hizmet karşılığı verilen para ve ayınlar ile sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaatler olduğu belirtilmiş olup, aynı Kanun’un “Toplama Yapılmayan Haller” başlıklı 86’ncı maddesinde,

“Aşağıda belirtilen gelirler için yıllık beyanname verilmez, diğer gelirler için beyanname verilmesi halinde bu gelirler beyannameye dahil edilmez.

1. Tam mükellefiyette;

b) Tek işverenden alınmış ve tevkif suretiyle vergilendirilmiş ücretler (birden fazla işverenden ücret almakla beraber, birden sonraki işverenden aldıkları ücretlerinin toplamı, 103’üncü maddede yazılı tarifenin ikinci gelir diliminde yer alan tutarı aşmayan mükelleflerin, tamamı tevkif suretiyle vergilendirilmiş ücretleri dahil)

2. Dar mükellefiyette, tamamı Türkiye’de tevkif suretiyle vergilendirilmiş olan; ücretler, serbest meslek kazançları, menkul ve gayrimenkul sermaye iratları ile diğer kazanç ve iratlar.”

hükmüne yer verilmiştir. Ayrıca Gelir Vergisi Kanunu’nun 95’inci maddesinde,

“Aşağıda yazılı hizmet erbabının ücretleri hakkında vergi tevkif usulü cari olmaz:

1. Ücretlerini yabancı bir memleketteki işverenden doğrudan doğruya alan hizmet erbabı;

2. 16’ncı maddede yazılı istisnadan faydalanmayan yabancı elçilik ve konsolosluk memur ve hizmetlileri;

3. Maliye Bakanlığı’nca yıllık beyanname ile bildirilmesinde zaruret görülen ödemeler.

Bunlar gelirlerini, bu kısmın 2’nci bölümündeki hükümlere göre, yıllık beyanname ile bildirirler.”

hükmüyle stopaja tabi olmayan ücretlere beyan zorunluluğu getirilmiştir. Türkiye Cumhuriyeti ile Federal Almanya Cumhuriyeti Arasında Gelir ve Servet Üzerinden Alınan Vergilerde Çifte Vergilendirmeyi Önleme Anlaşması’nın 14’üncü maddesinde,

“1) Bir Akit Devlet mukiminin serbest meslek faaliyetleri dolayısıyla elde ettiği gelir, bu faaliyetler diğer Akit Devlette icra edilmedikçe, yalnız ilk bahsedilen Devlette vergilendirilecektir. Eğer faaliyetler diğer Devlette icra edilirse, buradan elde edilen gelir diğer Devlette vergilendirilebilir.”

Söz konusu anlaşmanın 15’inci maddesinde,

“1) 16, 18, 19 ve 20’nci madde hükümleri saklı kalmak üzere, bir Akit Devlet mukiminin bir hizmet akdi dolayısıyla elde ettiği ücret, maaş ve diğer benzeri menfaatler, bu hizmet diğer Akit Devlette ifa edilmedikçe, yalnız ilk bahsedilen Devlette vergilendirilecektir. Eğer hizmet diğer Devlette ifa edilirse, buradan elde edilen gelir diğer Devlette vergilendirilebilir.”

16’ncı maddesinde,

“2) Bir Akit Devletin bir veya birden çok mukiminin diğer Akit Devlet mukimi olan bir şirketin, ticari mevzuat gereğince üst yönetimden sorumlu görevlileri olma sıfatıyla elde ettikleri ücretler, maaşlar ve diğer benzeri menfaatler, bu diğer Devlette vergilendirilebilir.”

şeklinde anlaşma hükümleri yer almaktadır. Konu ile ilgili olarak 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu’na istinaden çıkarılan 1 seri no.lu Genel Tebliği’nin “22.2.3.Serbest Meslek Kazançları” başlıklı bölümünde,

“Serbest meslek faaliyeti, esas itibarıyla gerçek kişilerce icra edilen ve  Gelir  Vergisi Kanunu’nun 65’inci maddesinde tanımlanan faaliyet türüdür. Dar mükellef kurumların bu tür kazanç elde etmeleri ise istihdam ettikleri personelleri aracılığı ile olmaktadır.

Serbest meslek kazançlarının Türkiye’de elde edilmiş sayılması için serbest meslek faaliyetinin Türkiye’de icra edilmesi veya Türkiye’de değerlendirilmesi gerekir.

Türkiye’de değerlendirme, ödemenin Türkiye’de yapılması veya ödeme yabancı memlekette yapılmışsa Türkiye’de ödeyenin veya nam ve hesabına ödeme yapılanın hesaplarına intikal ettirilmesi veya kârından ayrılmasıdır.

Öte yandan, mülga  5422 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 12’nci maddesinde, dar mükellefiyette kurum kazancını oluşturan kazanç ve iratlar arasında sayılan “Türkiye’de elde edilen ücretler”e 5520 sayılı Kanun’da yer verilmemiştir. Yabancı kurumların Türkiye’de ücret geliri elde etmesi, istihdam ettiği bir personeli Türkiye’de yapılacak bir iş için tahsis etmesi, bu şahsın yabancı kuruma bağlı olarak Türkiye’de hizmet vermesi veya ödemenin Türkiye’de yapılması veya ödeme yabancı memlekette yapılmışsa Türkiye’de ödeyenin veya nam ve hesabına ödeme yapılanın hesaplarına intikal ettirilmesi veya kârından ayrılması suretiyle olmaktadır. Bu şekliyle dar mükellef kurumların elde ettiği ücret ile serbest meslek kazancı arasında genelde bir fark bulunmamaktadır. Dar mükellef kurumun, Türkiye’de hizmet ettiği kurum ya da kişiye bağımlı olmasının mümkün olamayacağı dikkate alınarak kurumun yalın anlamıyla ücret elde etmesi olanaksızdır. Dolayısıyla 5422 sayılı Kanun’un uygulanmasında ücret kazancı grubunda değerlendirilen kazançlar, 5520 sayılı Kanun’un uygulanmasında serbest meslek kazancı olarakdeğerlendirilecektir.

Dar mükellef kurumların Türkiye’de elde ettikleri serbest meslek kazançları, Kanun’un 30’uncu maddesi uyarınca vergi kesintisine tabi tutulacaktır.”

açıklamalarına yer verilmiştir.

Bu hüküm ve açıklamalara göre, Almanya’da bulunan şirket personeli tarafından Türkiye’de icra edilen yöneticilik faaliyetine istinaden Türkiye’de tam mükellef olan şirkete fatura edilen hizmetin Almanya’da bulunan şirket açısından dar mükellef serbest meslek kazancı olarak değerlendirilmesi gerekmektedir. Buna göre, 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 30’uncu maddesine göre (2009/14593 sayılı Bakanlar Kurulu Kararına göre) Almanya’da bulunan şirkete yapılan ödemeler üzerinden %20 oranında tevkifat yapılması gerekmektedir.

Ayrıca, şirket müdürünüzün Türkiye’de yerleşik olması veya sayılması durumunda dilekçenizde belirttiğiniz şekilde elde ettiği ücret gelirinin Türkiye’de stopaja tabi tutulmamış olması nedeniyle tamamının yıllık gelir vergisi beyannamesiyle ikametgahının bulunduğu yerin vergi dairesine beyan edilmesi gerekmektedir.

 


Kaynak:GİB Özelge
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
Serbest mali müşavirler bir derginin imtiyaz sahibi olabilir mi? Site veya apartmanda yönetici olabilir mi? https://www.muhasebenews.com/serbest-mali-musavirler-bir-derginin-imtiyaz-sahibi-olabilir-mi-site-veya-apartmanda-yonetici-olabilir-mi/ https://www.muhasebenews.com/serbest-mali-musavirler-bir-derginin-imtiyaz-sahibi-olabilir-mi-site-veya-apartmanda-yonetici-olabilir-mi/#respond Thu, 31 Dec 2020 07:30:06 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=100023 SMMM stajyeri veya SMMM herhangi bir dergide imtiyaz sahibi ve yazar olabilir mi?

İmtiyaz sahipliği dergi sahipliğidir. Dergi çıkarılması ve satılması Ticari faaliyet olup yasak kapsamındadır. Ancak Meslek mensupları ve stajyerler dergi, gazete ve bültenlerde yazar olabilir.


Ofisimi yeni taşıdığım binada yönetim yok ortak alan temizlik, asansör vs. hizmetler yapılmıyor. Ticari bir amaç gütmeksizin bulunduğum binada yöneticilik yapabilir miyim?

Apartman ve site yöneticiliği meslek yasasına göre yasaklar kapsamında değildir. Yapabilirsiniz.


Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/serbest-mali-musavirler-bir-derginin-imtiyaz-sahibi-olabilir-mi-site-veya-apartmanda-yonetici-olabilir-mi/feed/ 0
Ticari Şirketlerin Birleşmesi https://www.muhasebenews.com/ticari-sirketlerin-birlesmesi/ https://www.muhasebenews.com/ticari-sirketlerin-birlesmesi/#respond Wed, 16 Dec 2020 01:00:10 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=98769

Erol TÜRK
Avukat
eturk@3ehukuk.com


Genel anlamıyla şirket, iki ya da daha çok kişinin kazanç sağlamak amacıyla mallarını ve emeklerini bir araya getirmesidir. İnsanların belirli bir kazanç sağlamak amacıyla ortak olmaları çok eskiçağlara dayanmaktadır. Türkiye’de şirketlerin kuruluşu ve örgütlenme biçimi Türk Ticaret Kanununda düzenlenmiştir. Bu yazımızda şirketlerin kuruluşu ve türleri konusuna girmeden ticari şirketlerin birleşmesinde izlenecek yolu anlatalım.

Ticaret kanununa göre bir şirketin başka bir şirketle birleşmesi iki şekilde olur.

a-Bir şirketin diğer bir şirketi aktif ve pasifiyle birlikte devralmasıdır; ki biz buna hukuk diliyle devralma şeklinde birleşme diyoruz.

b-Bir diğer birleşme şekli de iki ayrı şirketin yeni bir şirket içinde bir araya gelmesidir ki buna da hukuk diliyle yeni kuruluş şeklinde birleşme denir.

Birleşme, devrolunan şirketin mal varlığı karşılığında, bir değişim oranına göre devralan şirketin paylarının, devrolunan şirketin ortaklarınca kendiliğinden iktisap edilmesiyle gerçekleşir. Birleşmeyle birlikte devralan şirket devrolunan şirketin malvarlığını bir bütün halinde devralır. Birleşme ile birlikte devrolunan şirket sona erer ve ticaret sicilinden kaydı silinir.

Tasfiye hâlindeki bir şirketin başka bir şirketle birleşmesi mümkün müdür? Tasfiye hâlindeki bir şirket, malvarlığının dağıtılmasına başlanmamışsa ve devrolunan şirket olması şartıyla, birleşmeye katılabilir. Ancak 26.06.2012 tarih ve 6335 sayılı yasayla yapılan değişiklik ile ( md.10 ) tasfiye halindeki şirketin mal varlığının dağıtılmasına başlanmadığı devralan şirketin merkezinin bulunduğu yerin ticaret sicili müdürlüğüne sunulan belgelerle ispatlanır.

Sermayenin kaybı veya borca batıklık hâlinde birleşme mümkün müdür? Sermayesiyle kanuni yedek akçeleri toplamının yarısı zararlarla kaybolan veya borca batık durumda bulunan bir şirket, kaybolan sermayeyi veya gerekiyorsa borca batıklık durumunu karşılayabilecek tutarda serbestçe, tasarruf edilebilen öz varlığa sahip bulunan bir şirket ile birleşebilir. 26.06.2012 tarih ve 6335 sayılı yasa Md.11 devrolunan şirketin sermayesiyle yedek akçeleri toplamının yarısını kaybettiğini ve borca batık olduğunu ispata yarayan belgeleri, devralan şirketin merkezinin bulunduğu yerin ticaret sicili müdürlüğüne sunulması şarttır.

Ortaklık paylarının korunması:

Devrolunan şirketin ortaklarının, mevcut ortaklık paylarını ve haklarını karşılayacak değerde, devralan şirketin payları ve hakları üzerinde istemde bulunma hakları vardır. Bu istem hakkı, birleşmeye katılan şirketlerin malvarlıklarının değeri, oy haklarının dağılımı ve önem taşıyan diğer hususlar dikkate alınarak hesaplanır.

Ortaklık paylarının değişim oranları belirlenirken, devrolunan şirketin ortaklarına tahsis olunan ortaklık paylarının gerçek değerlerinin onda birini aşmaması şartıyla, bir denkleştirme ödenmesi öngörülebilir.

Devrolunan şirketin oydan yoksun paylarına sahip ortaklarına aynı değerde, oydan yoksun veya oy hakkını haiz paylar verilir.

Devrolunan şirkette mevcut bulunan paylara bağlı imtiyaz hakları karşılığında, devralan şirkette eş değerde haklar veya uygun bir karşılık verilir. Devralan şirket, devrolunan şirketin intifa senedi sahiplerine, eş değerli haklar tanımak veya intifa senetlerini, birleşme sözleşmesinin yapıldığı tarihteki gerçek değeriyle satın almak zorundadır. Birleşmeye katılan şirketler, birleşme sözleşmesinde, ortaklara, devralan şirkette, pay ve ortaklık haklarının iktisabı ile iktisap olunacak şirket paylarının gerçek değerine denk gelen bir ayrılma akçesi arasında seçim yapma hakkı da tanıyabilirler. Birleşmeye katılan şirketler birleşme sözleşmesinde, sadece ayrılma akçesinin verilmesini öngörebilirler.

Devralma yoluyla birleşmede, devralan şirket, sermayesini, devrolunan şirketin ortaklarının haklarının korunabilmesi için gerekli olan düzeyde, artırmak zorundadır. Birleşmede, ayni sermaye konulmasına ilişkin düzenlemelerle, halka açık anonim şirketlerde, yeni payların halka arzına dair hükümler, Sermaye Piyasası Kurulu kaydına alınmasına ilişkin olanlar uygulanmaz.
Birleşme sözleşmesinin imzalandığı tarih ile bilanço günü arasında altı aydan fazla zaman geçmişse veya son bilançonun çıkarılmasından sonra, birleşmeye katılan şirketlerin malvarlıklarında önemli değişiklikler meydana gelmişse, birleşmeye katılan şirketler bir ara bilanço çıkarmak zorundadır.

Ara bilançoda:

a- Fizikî dökümün çıkarılması gerekli değildir;

b-Son bilançoda kabul edilen değerlemeler, sadece ticari defterdeki hareketler ölçüsünde değiştirilir; amortismanlar, değer düzeltmeleri ve karşılıklar ile ticari defterlerden anlaşılmayan işletme için önemli değer değişiklikleri de dikkate alınmalıdır.

Birleşme sözleşmesi ve birleşme raporu:

Birleşme sözleşmesi yazılı şekilde yapılır. Sözleşme, birleşmeye katılan şirketlerin, yönetim organlarınca imzalanır ve genel kurulları tarafından onaylanır. Birleşme sözleşmesinde şunlar yazılmalıdır.

Birleşmeye katılan şirketlerin ticaret unvanları, hukuki türleri, merkezleri; yeni kuruluş yolu ile birleşme hâlinde, yeni şirketin türü, ticaret unvanı ve merkezi, Şirket paylarının değişim oranını, öngörülmüşse denkleştirme tutarını; devrolunan şirketin ortaklarının, devralan şirketteki paylarına ve haklarına ilişkin açıklamaları,
Devralan şirketin, imtiyazlı ve oydan yoksun payların sahipleriyle intifa senedi sahiplerine tanıdığı hakları,
Şirket paylarının değiştirilmesi şeklini,
Birleşmeyle iktisap edilen payların, devralan veya yeni kurulan şirketin bilanço kârına hak kazandığı tarihi ve bu isteme ilişkin bütün özellikleri,

Taraflar arasında kararlaştırılmışsa ayrılma akçesini,
Devrolunan şirketin işlem ve eylemlerinin devralan şirketin hesabına yapılmış sayılacağı tarihi,

Yönetim organlarına ve yönetici ortaklara tanınan özel yararları, içermesi zorunludur. Birleşmeye katılan şirketlerin yönetim organları, ayrı ayrı veya birlikte, birleşme hakkında bir rapor hazırlarlar. Hazırlanan raporda:

a-Birleşmenin amacı ve sonuçları,

b-Birleşme sözleşmesi,

c-Şirket paylarının değişim oranı ve denkleştirme akçesi; devrolunan şirketlerin ortaklarına devralan şirketçe tanınan ortaklık hakları,

d-Ayrılma akçesi kararlaştırılmışsa tutarı ve şirket pay ve ortaklık hakları yerine ayrılma akçesi verilmesinin sebepleri,

e-Değişim oranının belirlenmesi yönünden payların değerlemesine ilişkin özellikler,

f-Gereğinde devralan şirket tarafından yapılacak artırımın miktarı,

g-Öngörülmüşse, devrolunan şirketin ortaklarına, birleşme dolayısıyla yüklenecek olan, ek ödeme ve diğer kişisel edim yükümlülükleri ile kişisel sorumluluklar hakkında bilgi,

h)Birleşmenin, birleşmeye katılan şirketlerin işçileri üzerindeki etkileri ile bir sosyal plan hazırlanmışsa planın içeriği,

i-Birleşmenin, birleşmeye katılan şirketlerin alacaklıları üzerindeki etkileri, hukuki ve ekonomik yönden açıklanır ve gerekçeleri belirtilir. Birleşme kararı genel kurulun onayına sunulur ve ortakların dörtte üçünün onayı ile kabul edilir. Birleşme kararı alınır alınmaz, yönetim organları, birleşmenin tescili için ticaret siciline başvurur.

Birleşme, birleşmenin ticaret siciline tescili ile geçerlilik kazanır. Tescil ile birlikte, devrolunan şirketin bütün aktif ve pasifi kendiliğinden devralan şirkete geçer. Birleşme kararı, Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi’nde ilan olunur.


Kaynak: İşbu içerik, Avukat Erol TÜRK’ün özel izni ile yayınlanmıştır. Yazının tüm hakları ve sorumluluğu yazara aittir.
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


YAZARIN DİĞER YAZILARI

Vergi Tekniği Raporu Mükellefe Tebliğ Edilmelidir

Ayıplı Mal Satışında Tüketicinin Hakları

Anonim Şirkette Hisse Devri

Anonim Şirketi Temsil Yetkisi

Bağış Sözleşmesi Kurulması

Mal Değişim Sözleşmeleri

Belirsiz Alacak Davaları

Arabuluculuk

Derhal Fesih Hakkını Kullanma Süresi

Anonim Şirketlerin Denetimi

]]>
https://www.muhasebenews.com/ticari-sirketlerin-birlesmesi/feed/ 0
Serbest meslek mensupları sınıf değiştirme hadlerine tabi midir? https://www.muhasebenews.com/serbest-meslek-mensuplari-sinif-degistirme-hadlerine-tabi-midir/ https://www.muhasebenews.com/serbest-meslek-mensuplari-sinif-degistirme-hadlerine-tabi-midir/#respond Wed, 25 Nov 2020 09:30:19 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=97084 Diş hekimi olarak faaliyetlerine devam eden bir serbest meslek erbabı, şu an da gayri faal olan ancak kısa bir süre sonra faaliyete geçecek olan, kendi faaliyet konusu ile ilgili bir şirkette müdür olarak gözükmektedir.  
İlerleyen zamanda, serbest meslek faaliyetine son verip, ticari hayatına bahsedilen şirket üzerinden devam edilecektir.  
Bu şirketin diğer 3 ortağı da diş hekimi olarak faaliyetlerine devam etmektedirler.
Bu noktada, tüm diş hekimi arkadaşların serbest meslek faaliyetlerine son vermesi gerekir mi?

Bu kişilerin şirket kurmasına ve şirkette yönetici olarak görev yapmalarına TTK bakımından engel bulunmamaktadır.

Serbest meslek erbabı da sınıf değiştirme hadlerine tabi midir?

Serbest meslek erbabında sınıf değiştirme hadleri olmaz.


Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/serbest-meslek-mensuplari-sinif-degistirme-hadlerine-tabi-midir/feed/ 0
Dernek başkanları ve yönetim kurulu üyeleri bulundukları dernekte SGK’lı olarak çalışabilir mi? https://www.muhasebenews.com/dernek-baskanlari-ve-yonetim-kurulu-uyeleri-bulunduklari-dernekte-sgkli-olarak-calisabilir-mi/ https://www.muhasebenews.com/dernek-baskanlari-ve-yonetim-kurulu-uyeleri-bulunduklari-dernekte-sgkli-olarak-calisabilir-mi/#respond Wed, 05 Feb 2020 14:30:33 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=76974 Dernek yöneticilerinin dernek organlarında görev yapanlar dernek başkanı yardımcıları vs. bunlar bizzat dernekte çalışıyor ise 4a’lı olarak SGK yapılır?

2013/11 Sayılı Sigortalılık İşlemleri Genelgesinde düzenlenmiş, bunun haricinde de bir düzenleme yapılmamıştır.

Söz konusu düzenleme mevzuata 01.09.2016 tarihinde yayımlanan 2016/20 Sayılı Genelge ile eklenmiştir. Söz konusu Genelgede aynen; “Dernekler ya da derneklerin kurduğu iktisadi işletmelerde çalışma gönüllülük esasına dayandığından dernek yönetim ve denetim kurulu üyeleri ile dernek üyeleri dernekte yaptıkları işler nedeniyle ücret alsalar dahi sigortalı sayılmayacaktır. Dernek yönetim kurulu tarafından işe alınan ücretliler hakkında ise Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi hükümleri uygulanacaktır.” demiştir.

Türkiye’de kurulacak olan tek ortaklı bir limited şirketin; ortağı ve müdürü yabancı uyruklu tüzel kişi şirkettir. Şirket amacı ile ilgili olarak yapılacak her türlü işlerde bahse konu tüzel kişi müdürünü temsilen seçilen T.C vatandaşı kişinin 4a kapsamında sigortalı olmak zorunda mıdır?

5510 sayılı yasa uyarınca hizmet akdine tabi olarak bir veya birden fazla işveren yanında çalışan kişiler 4/a, yani SSK kapsamında sigortalı sayılmışlardır. Dolayısıyla ortaklık vasfı bulunmaksızın limited şirkete dışarıdan müdür olarak tayin edilen kişiler 4/a kapsamında sigortalı sayıldıklarından, bu kişiler adına düzenlenecek işe giriş bildirgesinin atanma tarihinden bir gün önce SGK’ya verilmesi gerekmektedir.

 


Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/dernek-baskanlari-ve-yonetim-kurulu-uyeleri-bulunduklari-dernekte-sgkli-olarak-calisabilir-mi/feed/ 0
Ana gayrimenkulün arsası ile birlikte yok olması veya kamulaştırılması durumunda kat mülkiyeti sona erer mi? https://www.muhasebenews.com/ana-gayrimenkulun-arsasi-ile-birlikte-yok-olmasi-veya-kamulastirilmasi-durumunda-kat-mulkiyeti-sona-erer-mi/ https://www.muhasebenews.com/ana-gayrimenkulun-arsasi-ile-birlikte-yok-olmasi-veya-kamulastirilmasi-durumunda-kat-mulkiyeti-sona-erer-mi/#respond Mon, 23 Dec 2019 13:00:51 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=73754 Kat mülkiyeti, kat mülkiyeti kütüğündeki sicil kaydının silinmesiyle sona erer.

Ana gayrimenkulün bütün bağımsız bölümlerinin bir tek kişinin mülkiyetinde toplanmasıyla kat mülkiyeti kendiliğinden sona ermez.

Sicil kaydı, bütün kat maliklerinin veya bütün bağımsız bölümleri kendi mülkiyetinde toplamış bulunan malikin, ana gayrimenkuldeki kat mülkiyetinin adi mülkiyete çevrilmesine ait yazılı istemi üzerine silinir ve o gayrimenkul, müstakil bölümlere bağlı arsa paylarına göre, genel kütükte yeni bir sayfaya geçirilerek ve eski kayıtlarıyla bağlantı sağlanmak suretiyle tescil olunur. Ana gayrimenkulün niteliğinde kat mülkiyetinin kurulmasından sonra değişiklikler olmuşsa, yeni sicil kaydına bunlar da yazılır.

Bağımsız bölümlerden biri bir ayni hakla veya sicile şerh verilen bir şahsi hakla kayıtlanmış bulunuyorsa, hak sahibinin muvafakatiyle o hak kütükten silinmedikçe, ana gayrimenkul üzerindeki kat mülkiyetinin adi mülkiyete çevrilmesi ve kat mülkiyeti kütüğündeki sicil kaydının silinmesi istenemez.

Kayıtlayıcı hakkın sahibi, sicil kaydının silinmesine muvafakat etmemekle beraber hakkının yalnız borçluya ait mülkiyet payına veya hakkın niteliğine göre, bütün ortak mülkiyet paylarına aktarılmasına muvafakat ederse bu hak sicilden silinmeksizin yalnız borçlunun, adi mülkiyet gayrimenkuldeki bütün ortak mülkiyet payları üzerine geçirilmek suretiyle genel kütüğe tescil olunur.

Ana gayrimenkulün arsasıyla birlikte tamamen yok olması veya kamulaştırılması halinde sicil kaydının silinmesi genel hükümlere göre yapılır.

Ana gayrimenkul kamulaştırılırsa, her bağımsız bölümün kamulaştırma bedeli bağlantılı bulunduğu arsa payı ve eklentileri de göz önünde tutularak ayrı ayrı takdir olunur ve o bölümün malikine ödenir.

 


Kaynak: 634 Sayılı Kanun 46. Maddesi
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/ana-gayrimenkulun-arsasi-ile-birlikte-yok-olmasi-veya-kamulastirilmasi-durumunda-kat-mulkiyeti-sona-erer-mi/feed/ 0