yaşlılık aylığı – Muhasebe News https://www.muhasebenews.com Muhasebe News Tue, 27 Dec 2022 10:26:44 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=6.3.3 İşten Çıkarılan ve Sigortasız Çalıştırılan İşçilere Yeni Bir Fırsat https://www.muhasebenews.com/isten-cikarilan-ve-sigortasiz-calistirilan-iscilere-yeni-bir-firsat/ https://www.muhasebenews.com/isten-cikarilan-ve-sigortasiz-calistirilan-iscilere-yeni-bir-firsat/#respond Mon, 12 Apr 2021 00:00:37 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=97330

Ertuğrul KILIÇ
SMMM, Bağımsız Denetçi Sorumlu Ortak
ertugrul.64@gmail.com


Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun 12 maddesi ile 4447 sayılı Kanuna geçici bir madde eklenmiştir.  Daha önceden iş kanununa göre işten ahlak ve iyi niyet kurallarına aykırı hareket edenler hariç olmak üzere aşağıda belirtilen tarihlerde işten çıkarılan işçiler ile sigortasız olarak çalıştırılan işçilerin( kanun yayınlandığı tarihte hala sigortasız çalışmaya devam edenlerde dâhil olma üzere) tekrardan işe alınmaları durumunda bazı kolaylıklar getirilmiştir.

KİMLER YARARLANACAK?

– 01.01.2019-17.04.2020 tarihleri arasındaki dönemde iş veya hizmet sözleşmesinde, ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller ve benzeri sebepler dışında sona erenler,

-Hizmetleri Sosyal Güvenlik Kurumuna bildirilmeksizin bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla istihdam edilmeye devam edilmekte olanların, iş veya hizmet sözleşmelerinin sona erdiği,

– Hali hazırda çalışmakta oldukları en son özel sektör işverenine bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihi takip eden 30 gün içerisinde başvuruda bulunmaları ve işveren tarafından,

– Sosyal güvenlik kuruluşlarından emeklilik veya yaşlılık aylığı almakta olanlar ile yabancılar hariç

Bu koşulları sağlayanların, işveren tarafından sosyal güvenlik birimine bildirilerek işe alma koşullarını sağlamış olurlar.

İŞVERENE SAĞLANAN EKONOMİK FAYDALAR

– Fiilen çalıştırılmaları halinde, prim ödeme gün sayılarının (44,15 30*44,15=1.324,50 TL aylık )Türk lirası ile çarpımı sonucu bulunacak tutar, fesih yapılamayacak süreyi geçmemek üzere(Cumhurbaşkanı tarafından en son 30.06.2021 tarihine kadar uzatılabilmektedir ) her ay bu işverenlerin Sosyal Güvenlik Kurumuna ödeyecekleri tüm primlerden mahsup edilmek suretiyle işverene Fondan destek sağlanır.

– İşe başlatılıp ücretsiz izine ayrılanlara kısa çalışma ödeneğinden yararlanmamak koşuluyla nakit ücret desteği fesih süresini geçmemek üzere günlük 39,24 TL (39,24*30=1.177,20 TL aylık ) nakit ücret desteği olarak ödenir.

İşverenler bu madde kapsamında yapılan destekleri her hangi bir gelir veya gider unsuru olarak gösteremezler.

İDARİ PARA CEZALARI UYGULANMAZ

-Ahlak ve iyi niyet kurallarına göre işten çıkarılmayanların sosyal güvenlik kurumuna bildirilmeleri ve yeniden kayıt altına alınmaları durumunda bu şekilde çalıştırıldıkları döneme ilişkin olarak ücret ve ücrete bağlı hakları hariç olmak üzere;

– Diğer haklarından feragat etmiş sayılır ve bu şekilde çalıştırıldıkları dönemde ilgili mevzuatı uyarınca daha önce yararlanmış oldukları sosyal yardım ve diğer haklar için borç çıkarılmaz.

-İdari para cezası uygulanmaz, işsizlik sigortası primi de dâhil olmak üzere sigorta primi tahakkuk ettirilmez ve ilgili mevzuatta yer alan ortalama ve toplam sigortalı sayısı hesabında dikkate alınmaz,

– Kanunlar uyarınca sağlanan sigorta primi indirimi, teşvik ve desteklerden yararlanmasına engel teşkil etmez ve daha önce yararlanmış oldukları sigorta primi indirimi, teşvik ve destekler için borç çıkarılmaz.

FAYDALANMA BAŞVURU DÖNEMİ

Bu koşullardan yararlanmak isteyen işçinin,  işverene bu maddenin (7256 /12 md.) yürürlüğe girdiği tarihi takip eden 30 gün içerisinde (takip eden ayın başından, yani 01.12.2020-31.12.2020 tarihleri arası ) başvuruda bulunmaları ve işverenin bu maddede belirtilen koşullarla sosyal sigortalar kurumuna işçi giriş bildirimlerinin yapılması gerekmektedir.


Kaynak: SMMM – Bağımsız Denetçi Sorumlu Ortak Ertuğrul KILIÇ’ın Özel İzni ile yayınlanmıştır. Yazının Tüm hakları ve sorumluluğu yazara aittir.
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


YAZARIN DİĞER YAZILARI

Vergi Afları ve Çalışanların Vergi Yükü

Pandemi Sürecinde Çalışılmadan Geçen Sürelerin Kıdem Tazminatına Etkisi

İşletmelere Vergi Yapılandırılması Yerine, Karşılıksız Sermaye Konulmalı

Esnek Çalışma Kıdem Tazminatının Ölüm Fermanı

Kıdem Tazminatı – Tamamlayıcı Emeklilik Ve Çalışma Hayatına Etkileri-3

Kıdem Tazminatı – Tamamlayıcı Emeklilik Ve Çalışma Hayatına Etkileri-2

Kıdem Tazminatı – Tamamlayıcı Emeklilik Ve Çalışma Hayatına Etkileri

KOBİ’ler İçin Borçlandırma Yerine, Sermaye Katılım Ortaklığı Kurulmalı

İşletmelerin Binek Otomobil Maliyetlerinin Giderleştirilmesi Ve Amortisman Kâbusu Bitmiyor!

VUK 353/1‘de Yapılan Değişiklik Ve Elektronik Faturada Ceza Uygulaması.

Elektronik Fatura Yerine Kâğıt Fatura Kesilirse Ceza Uygulanabilir Mi?

 

]]>
https://www.muhasebenews.com/isten-cikarilan-ve-sigortasiz-calistirilan-iscilere-yeni-bir-firsat/feed/ 0
Cenaze Ödeneği Nedir? Kimlere ve Ne Kadar Ödenir? https://www.muhasebenews.com/cenaze-odenegi-nedir-kimlere-ne-kadar-odenir/ https://www.muhasebenews.com/cenaze-odenegi-nedir-kimlere-ne-kadar-odenir/#respond Sun, 25 Nov 2018 07:30:07 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=13894 1- CENAZE ÖDENEĞİ NEDİR?
Cenaze ödeneği, Kurum Yönetim Kurulunca belirlenip Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı tarafından onaylanan tarife üzerinden ölen sigortalının ailesine bir defa yapılan yardımdır.

2- CENAZE ÖDENEĞİNDEN YARARLANMA ŞARTLARI NELERDİR?
Cenaze ödeneği;
2.1- İş kazası veya meslek hastalığı sonucu,
2.2- Sürekli iş göremezlik geliri, malullük veya yaşlılık aylığı almakta iken,
2.3- Kendisi için en az 360 gün malullük, yaşlılık ve ölüm sigortası primi bildirilmiş iken,
ölen sigortalının hak sahiplerine verilir.

360 gün malullük, yaşlılık ve ölüm primi bildirilmiş olanların hak sahiplerine cenaze ödeneği verilmesi için ölüm tarihinde sigortalı olma şartı aranmayacaktır.

3- CENAZE ÖDENEĞİ KİMLERE ÖDENİR?
Cenaze ödeneği sigortalının sırasıyla
3.1- Eşine,
3.2- Eşi yoksa çocuklarına,
3.3- Eş veya çocuklarının olmaması durumunda ölen kişinin anne – babasına,
3.4- Anne – babası da yoksa kardeşlerine,
3.5- Cenazenin bu kişiler dışında gerçek veya tüzel kişiler tarafından kaldırıldığının belgelenmesi durumunda, masraflar gerçek veya tüzel kişilere ödenir.

Cenaze ödeneğinin sayılan kişilere ödenememesi ve sigortalının cenazesinin gerçek veya tüzel kişiler tarafından kaldırılması durumunda, onaylanan tarifeyi geçmemek üzere belgelere dayanan masraflar, masrafı yapan gerçek veya tüzel kişilere ödenir.

4- CENAZE ÖDENEĞİNDEN YARARLANMAK İÇİN NASIL BAŞVURULUR?
Cenaze ödeneği verilebilmesi için,
4.1- Hak sahiplerince ölüm tarihini belirten bir dilekçe ile
4.2- Sosyal güvenlik il müdürlüğüne/sosyal güvenlik merkezine
başvurulması gerekir.

Sigortalının ölüm tarihi nüfus kütüğüne işlenmemişse dilekçeyle birlikte sigortalının ölüm tarihini belirten ilgili makamlarca düzenlenen ölüm belgesinin Kuruma (SGK) verilmesi gerekir.

5- CENAZE ÖDENEĞİ TUTARI NE KADARDIR?
Cenaze ödeneği tutarı her yıl bir önceki yıl için Türkiye İstatistik Kurumu Başkanlığı tarafından açıklanan Tüketici Fiyatları Endeksi (TÜFE) değişim oranında artırılarak belirlenmekte olup, 2017 yılı için ödenen cenaze ödeneği tutarı 531,00 TL’dir.

Cenaze ödeneğinde zaman aşımı, hakkın doğduğu tarihten itibaren 5 (beş) yıldır.

Kaynak: Sosyal Güvenlik Kurumu

Yasal Uyarı: Bu yazıdaki bilgiler sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen bilgilerden yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgilerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.

]]>
https://www.muhasebenews.com/cenaze-odenegi-nedir-kimlere-ne-kadar-odenir/feed/ 0
Avusturya’dan Emekli Olma Şartları Nelerdir Biliyor musunuz? https://www.muhasebenews.com/avusturyadan-emekli-olma-sartlari-nelerdir-biliyor-musunuz/ https://www.muhasebenews.com/avusturyadan-emekli-olma-sartlari-nelerdir-biliyor-musunuz/#comments Fri, 02 Nov 2018 11:15:20 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=15439 1- AVUSTURYA MEVZUATINA GÖRE EMEKLİLİK HAKKINI ELDE ETMENİN ŞARTLARI NELERDİR?
Avusturya mevzuatına göre;
1.1- Toplam 180 ay sosyal güvenlik primi ödeyen sigortalılar,
1.2- Yaş koşulunu yerine getirmeleri halinde
emeklilik hakkını elde edebilmektedir.

Sigortalı olarak geçmesi gereken çalışma sürelerinin hesaplanmasında Türkiye’de geçen süreler de dikkate alınmaktadır.

2- AVUSTURYA’DAN YAŞLILIK AYLIĞI ALABİLMEK İÇİN ASGARİ YAŞ SINIRI KAÇTIR?
Yaşlılık aylığı asgari yaş sınırı kadınlarda 60, erkeklerde ise 65’tir.

__________________________________

EK BİLGİLER

Sorumlu Bakanlık(lar)/Kurum(lar)

Avusturya’da genel anlamda çalışanların, emelilik (yaşlılık) sigortası Avusturya Emeklilik Sigortası Kurumu (PVA) tarafından sevk ve idare edilmektedir.
www.pensionsversicherung.at

Bunun yanında; demiryollarında ve maden işlerinde çalışanlar için Demiryolu ve Maden İşçileri Sigorta Kurumu (Versicherungsanstalt für Eisenbahn und Bergbau)
https://www.vaeb.at

Bağımsız Çalışanların Yaşlılık Sigortasını, Bağımsız Çalışanlar Sigorta Kurumu
(Sozialversicherungsanstalt der gewerblichen
Wirtschaft)
https://www.svagw.at

Çiftçilerin Yaşlılık Sigortasını, Çiftçiler Sigorta Kurumu (Sozialversicherungsanstalt der Bauer)
https://www.svb.at

Noterlerin Emeklilik Sigortaları Avusturya Noterler Sigorta Kurumu (Versicherungsanstalt des österreichischen Notariats) https://www.notar.at
sevk ve idare etmektedir.

Ancak idari maliyetleri önlemek için, tüm sosyal güvenlik primleri hastalık kasaları (Krankenversicherungsträger) tarafından toplanmakta ve ilgili sigorta koluna iletilmektedir. Sozaialversicherungsverband (www.sozialversicherung.at)
Avusturya Emeklilik Sigortası Kurumu (PVA) aylıkları ödemekle mükelleftir.


Temel yasal metinler

Avusturya Genel Emeklilik Sigortası Kanunu, Allgemeines Pensionversicherungsgesetz (APG)

https://www.ris.bka.gv.at/GeltendeFassung.wxe?Abfrage=Bundesnormen&Gesetzesnummer=20003831

Avusturya Genel Sosyal Güvenlik Kanunu, Allgemeines Sozialversicherungsgesetz (ASVG)

https://www.r9is.bka.gv.at/GeltendeFassung.wxe?Abfrage=Bundesnormen&Gesetzesnummer=10008147

(Pensionskassenvorsorgegesetz – PKVG)
https://www.ris.bka.gv.at/GeltendeFassung.wxe?Abfrage=Bundesnormen&Gesetzesnummer=10007889
Ticari (Esnaf) Sosyal Güvenlik Kanunu, Gewerblichen Sozialversicherungsgesetz (GSVG)
https://www.ris.bka.gv.at/GeltendeFassung.wxe?Abfrage=Bundesnormen&Gesetzesnummer=10008422

Serbest Çalışanların Sosyal Güvenlik Kanunu, Freiberuflichen-Sozialversicherungsgesetz (FSVG)
https://www.ris.bka.gv.at/GeltendeFassung.wxe?Abfrage=Bundesnormen&Gesetzesnummer=10008423

Çiftçiler Sosyal Güvenlik Kanunu Bauern- Sozialversicherungsgesetz (BSVG):

https://www.ris.bka.gv.at/GeltendeFassung.wxe?Abfrage=Bundesnormen&Gesetzesnummer=10008431


Finansman ve katkı yönetimi

Avusturya’da prime dayalı dağıtım modeli uygulanmakta olup, federal bütçeden de katkı sağlanmaktadır. Emeklilik Sigortası kolunda toplam %22,80 oranında prim ödenmekte olup, bu oran işçi (%10,25) ve işveren (%12,55) tarafından ödenmektedir. Emekilik Sigortasının gelirleri; sigorta primleri ve Fedderal Bütçe katkısı olup, giderleri ise Emekli aylıklarıdır.

İdari maliyetleri önlemek için, tüm sosyal güvenlik primleri hastalık kasaları (Krankenversicherungsträger) tarafından toplanmakta ve ilgili sigorta koluna iletilmektedir. Sozaialversicherungsverband (www.sozialversicherung.at)


Prim oranları

Ücret Karşılığı Bağımlı Çalışan İşçi ve Hizmetliler için Prim oranları;

Toplam İşçi Payı İşveren Payı

Emeklilik Sigortası 22,8 10,25 12,55

Devlet Memurları için Prim oranları;

Toplam İşçi Payı İşveren Payı

Emeklilik Sigortası 22,8 10,25 12,55

Serbest Çalışanlar için Prim oranları

Emeklilik Sigortası 18,5

Sosyal güvenlik katkıları katkı tabanından ve katkı oranından oluşmaktadır. Katkı tabanları bir takvim ayında kazanılan kazançtır. Katkı zorunluluğu sadece maksimum katkı tabanına kadar yapılmaktadır. Katkı oranı, bireysel katkı miktarının belirlemek için farklı derecelerde sağlık, kaza ve emeklilik sigortası için yasalar tarafından şart koşulan belirli bir orandır.
Bu, sosyal güvenlik katkılarının sigortalı olma riskinden bağımsız olarak hesaplanmaktadır. Avusturya’da prim oranları işveren ve işçi olarak ayrılmaktadır. İşçinin ödemesi gerek prim oranı %10,25, işverenin ödemesi gereken oran %12,55’dir.


Prim ödeme süresi

Avusturya’da yaşlılık ağlığı bağlanabilmesi için; zorunlu ya da isteğe bağlı sigortalılıkta 180 aylık (15 yıl) prim ödenmesi veya sigortalı olarak 300 aylık bir sürenin geçirilmesi (25 sene, bu süreye işsizlik parası yahut muhtaçlık yardımı alınan dönemler de dâhildir) ya da son 360 ay (30 sene) içerisinde sigortalı olarak 180 aylık (15 sene) bir sürenin geçirilmesi gerekmektedir.


Emeklilik yaşı

Ücret Karşılığı Bağımlı Çalışan İşçi ve Hizmetliler için Prim oranları;
Toplam İşçi Payı İşveren Payı
Emeklilik Sigortası 22,8 10,25 12,55

Devlet Memurları için Prim oranları;
Toplam İşçi Payı İşveren Payı
Emeklilik Sigortası 22,8 10,25 12,55

Serbest Çalışanlar için Prim oranları
Emeklilik Sigortası 18,5

Sosyal güvenlik katkıları katkı tabanından ve katkı oranından oluşmaktadır. Katkı tabanları bir takvim ayında kazanılan kazançtır. Katkı zorunluluğu sadece maksimum katkı tabanına kadar yapılmaktadır. Katkı oranı, bireysel katkı miktarının belirlemek için farklı derecelerde sağlık, kaza ve emeklilik sigortası için yasalar tarafından şart koşulan belirli bir orandır.

Bu, sosyal güvenlik katkılarının sigortalı olma riskinden bağımsız olarak hesaplanmaktadır. Avusturya’da prim oranları işveren ve işçi olarak ayrılmaktadır. İşçinin ödemesi gerek prim oranı %10,25, işverenin ödemesi gereken oran %12,55’dir.

Avusturya’da ne zaman emekli olunacağı ve emeklilik aylığının nasıl hesaplanacağı kişinin doğum tarihine göre belirlenmektedir. 1955 öncesi ve sonrası dünyaya gelenler için mevzuata göre farklı hesaplamalar söz konusudur. 31.12.1954 tarihinden önce doğanlar için en erken emeklilik, erkeklerde 65 ve kadınlarda 60 yaşının doldurulması ile mümkün olabilmektedir.

Avusturya’da emeklilik hakkının kazanılmasından sonra kişilerin işlerini bırakmaları gerekmemektedir. Emeklilik ödeneği alınırken de çalışmaya devam edilebilmektedir. Emeklilik döneminde çalışılması durumunda emeklilik ödeneğinde herhangi bir kesinti de yaşanmamaktadır. Bu dönemde yapılan çalışmalar özel bir statüdeki yüksek sigortalama ile kapsam altına alınarak daha yüksek emekli ödeneği alınabilmektedir.

Diğer taraftan 1.1.1955 tarihinden sonra doğanlar için normal emeklilik yaşı erkeklerde 65 ve kadınlarda 60 yaşının doldurulması ile mümkün olabilmektedir. 2024 yılından sonra kadınlarda emeklilik yaşı kademeli olarak erkekler için geçerli olan emeklilik yaşı ile dengelenecektir. 2033 yılından itibaren ise her iki cinsiyet için de emeklilik yaşı 65 olacaktır.

Doğum Tarihi Emeklilik Yaşı Emekliliğe Giriş
1.12.1963’e kadar 60,0 1.12.2023’e kadar
2.12.1963‘ten 1.6.1964’e kadar 60,5 1.6.2024‘ten 1.12.2024’e kadar
2.6.1964‘ten 1.12.1964’e kadar 61,0 1.7.2025‘ten 1.12.2025’e kadar
2.12.1964‘ten 1.6.1965’e kadar 61,5 1.6.2026‘dan 1.12.2026’ya kadar
2.6.1965‘ten 1.12.1965’e kadar 62,0 1.7.2027’den 1.12.2027’ye kadar
2.12.1965‘ten 1.6.1966’ya kadar 62,5 1.6.2028‘den 1.12.2028’e kadar
2.6.1966‘dan 1.12.1966’ya kadar 63,0 1.7.2029‘dan 1.12.2029’a kadar
2.12.1966‘dan 1.6.1967’ye kadar 63,5 1.6.2030‘dan 1.12.2030’a kadar
2.6.1967‘den 1.12.1967’ye kadar 64,0 1.7.2031‘den 1.12.2031’e kadar
2.12.1967‘den 1.6.1968’e kadar 64,5 1.6.2032‘den 1.12.2032’ye kadar
2.6.1968’den sonra 65,0 1.7.2033’den sonra

Bazı özel sigorta şartlarının oluşması halinde, daha erken yaşta da emeklilik hakkı elde etmek mümkündür.

Erken Emeklilik
Avusturya’da erken emekliliğin önümüzdeki dönemde kaldırılması planlanmaktadır. Ancak hala normal emeklilik yaşından önce emekliliği hak etmek mümkündür. Erken emeklilikte de emeklilik doğum tarihine göre değişiklik arz etmektedir. 1.1.1955 tarihinden önce dünyaya gelmiş olanlarda erken emeklilik;
– Uzun süreli sigortalılık halinde erken yaşlılık aylığı,
– Hackler-uzun süre sigortalılık düzenlemesi,
– Ağır iş emekliliği,
– Koridor emekliliği.
şeklindedir.

Uzun Süreli Sigortalılık Halinde Erken Yaşlılık Aylığı:
Avusturya yasalarına göre, 2017 yılında erken yaşlılık aylığı bağlanması için yerine getirilmesi gereken şartlar şu şekildedir:
– Zorunlu sigortalılık kapsamında 450 ay (37,65 sene) prim ödenmiş olması ya da
– 480 ay (40 sene) sigortalı kalınması.

Prim ödeme dönemlerine çocuk başına alınan çocuk bakım parasının alındığı ilk 24 aylık dönem ile 30 aya kadar olan askerlik, askerlik eğitimi ve sivil hizmetin olduğu süreler de dâhildir.

01.10.1952 tarihinden sonra doğan erkekler için erken yaşlılık aylığı 2017 yılından sonra söz konusu olmayacaktır. 1955 yılından önce doğan kadınlar için, yaşlılık aylılığı yaş şartını getirdikleri için uzun süreli sigortalılık durumunda daha erken yaşta emekli olmak mümkün değildir.

Uzun süreli sigortalılık durumunda daha erken yaşta emekli olunduğunda her sene için yüzde 4,2 oranında bir kesinti olacağı unutulmamalıdır.

Hackler-uzun süre sigortalılık düzenlemesi:
01.01.1954 tarihinden önce doğan erkekler Hackler-uzun süre sigortalılık düzenlemesinden;
– 60 yaşını doldurduklarında ve
– 540 ay (45 sene) prim ödediklerinde yararlanabileceklerdir.

01.01.1959 tarihinden önce doğan kadınlar ise Hackler-uzun süre sigortalılık düzenlemesinden
– 55 yaşını doldurduklarında ve
– 480 ay (40 sene) prim ödediklerinde yararlanabileceklerdir.

Uzun süreli sigortalılık nedeniyle emekli olunduğunda (Hackler düzenlemesi) senelik yüzde 4,2 oranında kesinti uygulanacaktır. 1954 yılında doğan bir erkek, Hackler düzenlemesinin koşullarını yerine getirdiğinde ve bir de ağır işte çalışmış olduğunda ağır iş koşulları düzenlemesinin kapsamından faydalanarak emekli aylığında senelik yüzde 1,8 oranında kesintiyle karşılaşacaktır.

Ağır İş Emekliliği
60 yaşının tamamlanmasının ardından 01.01.1955 tarihinden önce doğan erkekler, aşağıdaki şartları yerine getirdiklerinde ağır iş emekliliği düzenlemesinden yararlanabileceklerdir:
– 540 ay (45 sene) prim ödenmiş olması ve
– Başvuru tarihinden önceki son 240 aylık (20 sene) dönem içerisinde en az 120 ay (10 sene) süreyle ağır bir işte çalışmış olmak.

Ağır iş emekliliğinde kadınlar için de genel olarak erkekler için gerekli olan şartların yerine getirilmesi gerekmektedir. 01.12.1963 tarihinden önce doğmuş olan kadınlar istisnasız bir biçimde 60 yaşını doldurduktan sonra emekli olabilecekleri için bu tarihten sonra doğan kadınlar için ağır iş emekliliği esasen 2024 yılında mümkün olabilecektir.

Ancak 01.01.1959 tarihinden sonra ve 01.01.1964 tarihinden önce doğmuş olan kadınlar için uzun süreli sigortalılık durumunda, 55 yaşının doldurulmasıyla ve gerekli ağır iş sürelerinin mevcudiyeti ile 480 ay prim ödeme şartının yerine getirilmesi halinde erken yaşlılık aylığının bağlanması imkânı bulunmaktadır. Bu durumda senelik kesinti oranı normal yaşlılık aylığına göre yüzde 1,8 olacaktır.

Ağır iş kavramı, özellikle fiziksel ve ruhsal açıdan zorlu iş koşullarının mevcut olduğu çalışmalar için kullanılmaktadır:
– Vardiye ve dönüşümlü hizmetler
– Sıcak ve soğuk ortamlarda sürekli çalışma
– İş performansını en az yüzde 10 oranında düşürecek kimyasal ya da fiziksel etkiler altında çalışma
– Ağır bedensel işler
– Bakım (ölüm sürecindeki hasta bakımı ve palyatif bakım hizmetleri).

Ağır iş emekliliğinde senelik kesinti oranı yüzde 1,8’dir. Aylığın bağlanabilmesi için tam sigortaya tabi olmayan kısa süreli işler için öngörülen ücret sınırını 2018 yılı için aylık 438,05 Avro geçen bağımlı ya da bağımsız bir işte çalışılmaması gerekmektedir.

Koridor Aylığı
62 yaşın doldurulması ve 480 ay (40 sene) sigortalılık süresinin bulunması halinde koridor aylığı hakkı kazanılmaktadır. Normal yaşlılık aylığından veya erken yaşlılık aylığından önce geçiş aylığı alma imkânı halen sadece erkek sigortalılar için mevcuttur. Kadın sigortalılar için geçiş aylığı, 2028 yılından itibaren söz konusu olabilecektir.

Aylığın bağlanabilmesi için tam sigortaya tabi olmayan kısa süreli işler için öngörülen ücret sınırını (2017 yılı için aylık 425,70 Avro) geçen bağımlı ya da bağımsız bir işte çalışılmaması gerekmektedir.

Koridor aylığı düzenlemesinde de kesintiler söz konusu olmaktadır. Her sene ve sonrası için belirli oranlarda kesintiler uygulanmaktadır. Örneğin bu düzenleme kapsamında 62 yaşında emekli aylığını hak etmiş olan bir kişinin emekli ikramiyesi olan 800 Avro’da yüzde 15,3 oranında kesinti olacaktır. Her sene için kesinti oranı yüzde 5,1’dir. Bu şartlarda emekli olan bir kişi 800 Avro yerine 677 Avro alabilecektir.
Normal emeklilik tarihine kadar çalıştığınızda aylığınız 933 Avro olacaktır. 62 yaşında alınacak olan emeklilik aylığına göre yüzde 30 civarında artış olacaktır. Bu bariz artışın sebebi kesintilerin olmaması ve eklenecek olan ekstralardır.

68 yaşına kadar çalışıldığında ise emeklilik aylığı yüzde 30 oranında artarak 1250 Avro’ya kadar yükselecektir. Böylece 62 yaşında emekli olunduğunda alınacak yaşlılık aylığı ile 68 yaşında emekli olunduğunda alınacak aylık arasında yüzde 60 oranında bir fark söz konusu olacaktır.


Yaşlılık aylığının tespiti

Avusturya’da aylık bağlanmasına ilişkin tespit işlemlerinin başlatıldığı tarihe (Stichtag) kadar geçen fiili çalıma süreleri ve ek süreler dikkate alınmak suretiyle yaşlılık aylığı tespiti yapılmaktadır.

Avusturya’da yaşlılık aylığında esas alınan faktörler aşağıda belirtilmiştir:
• Prime esas kazanç miktarı
o Çocuk bakım süreleri de dahil edilmektedir.
• Ödenilen prim ayları
o Emeklilik yüzdeleri hesaplanırken, tüm sigorta ayları (Ek süreler dahil) dikkate alınmaktadır
• Yaş
o Yasal emeklilik yaşından (Erkekler 65, Kadınlar 60) önce emekli olmak, emekli aylığınıın düşük bağlanmasına sebebiyet vermektedir.

Yasal emeklilik yaşından önce emekli olunması durumunda; yasal emeklilik yaşına kadar her 12 aylık sigortalılık süresi için % 4,2 oranında bir kesinti yapılmaktadır. Bu kesinti toplamda % 15 oranından fazla olmamaktadır.

Yasal Emeklilik yaşından daha geç bir yaşta emekli olunduğunda ise; her yıl için % 4,2 oranında bir artış öngörülmüştür. Ayrıca yasal emeklilik yaşının dolmasına rağmen çalışanların, emeklilik yaşını tamamladıkları andan itibaren 36 ay boyunca ödeyecekleri primler yarı yarıya azaltılmaktadır.

Diğer taraftan, emeklilik şartları yerine getirildiği halde, yaş şartına takılanlar için; her ay 0,35 oranında artış sağlanmaktadır.


İkinci ayak emeklilik

İşletme Emekli Aylığı sistemi Avusturya`da yaygın değildir. Bununla birlikte az sayıda işletme toplu sözleşme hükümlerine bağlı olarak, çalışanlarına işletme aylığı imkanı sunmaktadır. Avusturya İşletme Aylığı Kanunu gereğince işletme aylığı;

-Bir işverenin, 25 yaşını tamamlamış işçisine, zorunlu sosyal sigortadan hak kazanılan aylığı tamamlayıcı mahiyette bir işletme aylığı bağlayacağı vaadinde bulunmuş olması,

-Vaadin yapıldığı tarihten sonra işveren ve işçinin, Kanuna göre en fazla 10 yıl olmak üzere iş akdinin belirli bir süre -bekleme süresi- devam etmesini kararlaştırmış olmaları ve bekleme süresinin dolması,

-Zorunlu sosyal sigortadan aylık bağlanmış olması (bu şart yalnızca Yaşlılık Aylığına bağlı olmayıp, İş göremezlik Ödeneği, Maluliyet Aylığı ve Dul ve Yetim Aylığı alınan durumlarda da geçerli olabilmektedir.)

halinde ödenmektedir.


Sigortalı olma koşulu

Avusturya’da, işyerinde işe başlanılan tarih zorunlu sigortalılığın başlangıç tarihi olarak belirlenmiş olup, işten ayrılınması durumunda zorunlu sigortalılık süresi de sona ermektedir. Sigortalılığın, işveren tarafından yetkili sağlık sigortasına bildirilmesi gerekmektedir.Zorunlu sigortalılığın gerçekleşebilmesi, bir işyerinde çalışma şartına bağlıdır. Avusturya’da en düşük sigortalılık yaşı 15 olarak belirlenmiştir.
Ayrıca Avusturya’da isteğe bağlı sigortalılık da mevcuttur. İsteğe bağlı sigortalılıktan faydalanabilmek için 15 yaşın tamamlamış olması, zorunlu sigortalılık kapsamında sigortalı olunmaması ve Avusturya’da ikamet edilmesi gerekmektedir.

İsteğe bağlı sigortalılıkta, sigorta başlangıç tarihi olarak, başvuru tarihinden bir yıl öncesi veya başvuru ayını takip eden ay seçilebilir.Talep edilmesi durumunda veya zorunlu sigortalılık kapsamında sigortalı olunması durumunda isteğe bağlı sigortalılık durumu sona ermektedir. İsteğe bağlı sigortalılıkta, aylık ödenecek pirim miktarı kişinin daha önce çalışmasının olup olmamasına göre değişiklik arz etmektedir. Buna göre; kişinin daha önce çalışması olmaması durumunda aylık ödenecek miktar; 682,29 Avro’dur. Daha önce çalışması olanlar için; 183,04- 1.364,58 Avro arasında bir miktar olarak belirlenmektedir.


Sigortalı olarak değerlendirilebilen süreler

01.01.1955 önce doğanlar için sigortalılık süreleri;
• 180 prim ödeme ayı
( Her bir çocuk için çocuk bakım parası alınan ilk 24 ay prim ödeme
ayı olarak sayılmaktadır.)
veya
300 sigortalılık ayı
veya
son 360 takvim ayı içersinde 180 sigortalılık ayı
• Borçlanılan öğrencilik dönemleri,
• İsteğe bağlı sigortalılık süreleri,

01.01.1955 sonra doğanlar için sigortalılık süreleri;
• 180 prim ödeme ayı (84 ayı fiili hizmet süresi olmak zorundadır)
( Her bir çocuk için çocuk bakım parası alınan ilk 24 ay prim ödeme
ayı olarak sayılmaktadır.)
veya
300 sigortalılık ayı
veya
son 360 takvim ayı içersinde 180 sigortalılık ayı
• Borçlanılan öğrencilik dönemleri,
• İsteğe bağlı sigortalılık süreleri,

Avusturya’da öğrencilik dönemlerinin, 15 yaşın tamamlanması durumunda, ortaöğretim dönemi için en fazla 24 aya, yüksek okul ve akademiler için 36 aya, üniversite vb eğitim dönemleri için 72 aya kadar borçlanma imkanı bulunmaktadır.


Türkiye’de geçen sigorta süreleriyle bu ülkede geçen sigortalı sürelerinin birleştirilmesi

Türkiye ile Avusturya arasındaki Sosyal güvenlik anlaşması kapsamında, Avusturya mevzuatına göre, herhangi bir yardıma hak kazanılıp kazanılmadığının saptanmasında, Türkiye’de geçen sigortalılık süreleri de dikkate alınmaktadır. Buna göre, Türkiye‘de geçen sigortalılık süreleri aynı zamana rastlamamak koşuluyla dikkate alınabilmekte ve aylık bağlanmasında iki süre de birleştirilebilmektedir.


Prim iadesi/transferi uygulaması

Avusturya mevzuatına göre prim iadesi veya transferi uygulaması bulunmamaktadır.Diğer taraftan, 2005 yılından itibaren sigortalılar, toplam katkı tabanını aşan fazla ödenmiş emeklilik katkı paylarının geri ödenmesini talep edebilmektedirler. Başvuru herhangi bir sigorta kurumuna yapılabilir. Primlerin iadesi, fazla ödenen miktarın % 11,4’ü oranında yapılmaktadır. Ticari Sosyal Güvenlik Yasası, Serbest Sosyal Güvenlik Yasası ve Çiftçilik Sosyal Güvenlik Yasasına göre fazla ödenmiş katkılar/primlerin tamamı iade edilmektedir.


Aylıkların Türkiye’de ödenmesi

Avusturya’dan emekli aylığı alan ve ülke dışında yaşayanların aylıklarının transfer işlemleri genel olarak Alman Postası (Deutschen Post AG ) tarafından gerçekleştirilmektedir. Ülkemize yapılan transferler de bu kurum aracılığıyla gerçekleştirilmektedir. Alman Postası Emekli aylıklıklarının transferini çek ile veya kişinin banka hesabına havale etmek suretiyle gerçekleştirmektedir. Aylıkların bankaya havale edilmesi durumunda, aylık sahibinin, hesabının bulunduğu bankaya Avusturya Emeklilik Kurumunca veya Alman Postası tarafından gönderilen ilgili formu hesabın bulunduğu bankaya onaylatılması gerekmektedir. Bununla birlikte, transferlerde bankalara bağlı olarak farklılık arz eden transfer ücretleri de kesilmektedir.


ÖLÜM SİGORTASI

Sorumlu Bakanlık(lar)/ Kurum(lar)

Avusturya’da genel anlamda çalışanların, emelilik (yaşlılık) sigortası Avusturya Emeklilik Sigortası Kurumu (PVA) tarafından sevk ve idare edilmektedir.
www.pensionsversicherung.at

Bunun yanında; demiryollarında ve maden işlerinde çalışanlar için Demiryolu ve Maden İşçileri Sigorta Kurumu (Versicherungsanstalt für Eisenbahn und Bergbau)
https://www.vaeb.at

Bağımsız Çalışanların Yaşlılık Sigortasını, Bağımsız Çalışanlar Sigorta Kurumu (Sozialversicherungsanstalt der gewerblichen
Wirtschaft)
https://www.svagw.at

Çiftçilerin Yaşlılık Sigortasını, Çiftçiler Sigorta Kurumu (Sozialversicherungsanstalt der Bauer)
https://www.svb.at

Noterlerin Emeklilik Sigortaları Avusturya Noterler Sigorta Kurumu (Versicherungsanstalt des österreichischen Notariats) https://www.notar.at
Sevk ve idare etmektedir.

Ancak, idari maliyetleri önlemek için, tüm sosyal güvenlik primleri hastalık kasaları (Krankenversicherungsträger) tarafından toplanmakta ve ilgili sigorta koluna iletilmektedir. Sozaialversicherungsverband (www.sozialversicherung.at)

Avusturya Emeklilik Sigortası Kurumu (PVA) aylıkları ödemekle mükelleftir.


Temel yasal metinler

Avusturya Genel Emeklilik Sigortası Kanunu, Allgemeines Pensionversicherungsgesetz (APG)
https://www.ris.bka.gv.at/GeltendeFassung.wxe?Abfrage=Bundesnormen&Gesetzesnummer=20003831

Avusturya Genel Sosyal Güvenlik Kanunu, Allgemeines Sozialversicherungsgesetz (ASVG)
https://www.r9is.bka.gv.at/GeltendeFassung.wxe?Abfrage=Bundesnormen&Gesetzesnummer=10008147

Ticari (Esnaf) Sosyal Güvenlik Kanunu, Gewerblichen Sozialversicherungsgesetz (GSVG)
https://www.ris.bka.gv.at/GeltendeFassung.wxe?Abfrage=Bundesnormen&Gesetzesnummer=10008422

Serbest Çalışanların Sosyal Güvenlik Kanunu, Freiberuflichen-Sozialversicherungsgesetz (FSVG)
https://www.ris.bka.gv.at/GeltendeFassung.wxe?Abfrage=Bundesnormen&Gesetzesnummer=10008423

Çiftçiler Sosyal Güvenlik Kanunu Bauern- Sozialversicherungsgesetz (BSVG):
https://www.ris.bka.gv.at/GeltendeFassung.wxe?Abfrage=Bundesnormen&Gesetzesnummer=10008431


Finansman ve katkı yöntemi

Avusturya’da Prime dayalı dağıtım modeli uygulanmakta olup, federal bütçeden de katkı sağlanmaktadır. Emeklilik Sigortası kolunda toplam 22,80 oranında prim ödenmekte olup, bu oran işçi (10,25) ve işveren (12,55) tarafından ödenmektedir. Emekilik Sigortasının gelirleri; sigorta primleri ve Fedderal Bütçe katkısı olup, giderleri ise Emekli aylıklarıdır.

İdari maliyetleri önlemek için, tüm sosyal güvenlik primleri hastalık kasaları (Krankenversicherungsträger) tarafından toplanmakta ve ilgili sigorta koluna iletilmektedir. Sozaialversicherungsverband (www.sozialversicherung.at)


Prim oranları

Ücret Karşılığı Bağımlı Çalışan İşçi ve Hizmetliler için Prim oranları;

Toplam İşçi Payı İşveren Payı

Emeklilik Sigortası 22,8 10,25 12,55

Devlet Memurları için Prim oranları

Toplam İşçi Payı İşveren Payı

Emeklilik Sigortası 22,8 10,25 12,55

Serbest Çalışanlar için Prim oranları

Emeklilik Sigortası 18,5

Sosyal güvenlik katkıları katkı tabanından ve katkı oranından oluşmaktadır. Katkı tabanları bir takvim ayında kazanılan kazançtır. Katkı zorunluluğu sadece maksimum katkı tabanına kadar yapılmaktadır. Katkı oranı, bireysel katkı miktarının belirlemek için farklı derecelerde sağlık, kaza ve emeklilik sigortası için yasalar tarafından şart koşulan belirli bir orandır.

Bu, sosyal güvenlik katkılarının sigortalı olma riskinden bağımsız olarak hesaplanmaktadır. Avusturya’da prim oranları işveren ve işçi olarak ayrılmaktadır. İşçinin ödemesi gerek prim oranı 10,25, işverenin ödemesi gereken oran 12,55’tir.


Prim ödeme süresi

Dul Ayluğında ;aylık bağlanmasına ilişkin tespit işlemlerinin başlatıldığı tarihte (Stichtag)
-180 prim ödeme ayının ( Her bir çocuk için çocuk bakım parası alınan ilk 24 ay prim ödeme ayı olarak sayılmaktadır.) mevcut olması veya
-300 sigortalılık ayının mevcut olması veya
-aylık bağlanmasına ilişkin tespit işlemlerinin başlatıldığı tarihte, sigortalının 50 yaşından küçük olması halinde son 120 takvim ayı içersinde 60 aylık sigortalılık süresinin bulunması ( sigortalının söz konusu tarih itibarıyla 50 yaşından büyük olması halinde 60 aylık sigortalılık süresi, 50 yaşından sonra geçen her bir ay için bir ay ilave edilmek suretiyle azami 180 sigortalılık ayına kadar artırılmaktadır.)
gerekmektedir.

Diğer tarafftan, 27. yaşın doldurmadan önce vefatın gerçekleşmesi durumunda ve isteğe bağlı sigortalılık hariç 6 aylık sigortalılık süresinin bulunması durumda, bekleme süresi aranmaz. Bununla birlikte; vefatın iş kazası veya meslek hastalığı nedeniyle gerçekleşmiş olması veya vefat eden sigortalıya vefattan önce emeklilik aylığının bağlanmış olması durumlarında da bekleme süresi aranmaz.

Yetim aylığı, vefat eden sigortalının çocuklarına kaideten 18. yaşlarını doldurdukları tarihe kadar bağlanmaktadır.
Yetim aylığı, 18. yaşını doldurmuş çocuklara

• çalışma güçlerinin büyük kısmını alan bir okul veya meslek eğitimine ya da yüksek öğrenime devam ettikleri sürece 27.yaşlarını tamamladıkları tarihe kadar,

• 18. yaşın doldurulmasından önce ya da bir okul veya meslek eğitimi süresinde bir hastalık veya özürlülük hali nedeniyle çalışamaz durumda olmaları halinde
ödenmektedir.

Yetim Aylığında ;aylık bağlanmasına ilişkin tespit işlemlerinin başlatıldığı tarihte (Stichtag) ;

-180 prim ödeme ayının ( Her bir çocuk için çocuk bakım parası alınan ilk 24 ay prim ödeme ayı olarak sayılmaktadır.) mevcut olması veya
-300 sigortalılık ayının mevcut olması veya
-aylık bağlanmasına ilişkin tespit işlemlerinin başlatıldığı tarihte, sigortalının 50 yaşından küçük olması halinde son 120 takvim ayı içersinde 60 aylık sigortalılık süresinin bulunması ( sigortalının söz konusu tarih itibarıyla 50 yaşından büyük olması halinde 60 aylık sigortalılık süresi, 50 yaşından sonra geçen her bir ay için bir ay ilave edilmek suretiyle azami 180 sigortalılık ayına kadar artırılmaktadır.)
gerekmektedir.

Diğer tarafftan, 27. yaşın doldurmadan önce vefatın gerçekleşmesi durumunda ve isteğe bağlı sigortalılık hariç 6 aylık sigortalılık süresinin bulunması durumda, bekleme süresi aranmaz. Bununla birlikte; vefatın iş kazası veya meslek hastalığı nedeniyle gerçekleşmiş olması veya vefat eden sigortalıya vefattan önce emeklilik aylığının bağlanmış olması durumlarında da bekleme süresi aranmaz.


Aylık bağlama koşulları

Dul maaşı bağlanabilmesi için diğer eşin vefat etmiş olması ve yasal sigortalılık sürelerinin yerine getirilmiş olması gerekmektedir. Dul aylığı, sigortalının vefat ettiği tarihte geride kalan eşinin yaşına, evlilik süresine ve vefat eden sigortalının sigortalılık statüsüne göre belirli bir süre için veya süresiz olarak bağlanmaktadır.

Yetim aylığının bağlanabilmesi için ebeveynlerden birinin vefat etmiş olması ve yasal sigortalılık sürelerinin yerine getirilmiş olması gerekmektedir.

Yetim aylığı, vefat eden sigortalının çocuklarına kaideten 18. yaşlarını doldurdukları tarihe kadar bağlanmaktadır.
Yetim aylığı, 18. yaşını doldurmuş çocuklara

• çalışma güçlerinin büyük kısmını alan bir okul veya meslek eğitimine ya da yüksek öğrenime devam ettikleri sürece 27.yaşlarını tamamladıkları tarihe kadar,

• 18. yaşın doldurulmasından önce ya da bir okul veya meslek eğitimi süresinde bir hastalık veya özürlülük hali nedeniyle çalışamaz durumda olmaları halinde
ödenmektedir.


Ölüm aylığı pay oranları

Dul aylığı, vefat eden sigortalının hak ettiği veya hak edeceği emekli aylığının % 60 oranına kadar bağlanabilmektedir. Oranının belirlenmesin iki aşamalı hesaplama yöntemi ile olmaktadır; birinci aşamada eşin kazancının oranına bağlı bir taban yüzdesi belirlenmekte, ikinci aşamada ise; geride kalanların gelirleri dikkate alınarak aylık bağlama oranının artırılıp artılamayacağı tespit edilmektedir.

Yetim aylığı kaideten dul aylığının % 60’ı oranında bağlanmaktadır.Ebeveynlerden sadece birinin vefat etmesi durumunda; yetim aylığının oranı dul aylığının %40’ı oranında bağlanmakta, her iki ebeveynin de vefat etmiş olması durumunda; dul aylığının %60’ı oranında yetim aylığı bağlanmaktadır.


Ölüm aylığı ödeme koşulları

Dul aylığı, sigortalının vefat ettiği tarihte geride kalan eşinin yaşına, evlilik süresine ve vefat eden sigortalının sigortalılık statüsüne göre belirli bir süre için veya süresiz olarak bağlanmaktadır.
Dul aylığı;

• geride kalan eşin, sigortalının vefat ettiği tarihte 35. yaşını doldurmamış olması ve evliliğin en az 10 yıl devam etmemiş olması veya
• evliliğin bir aylık sahibi ile yapılmış olması veya
• evliliğin, vefat eden erkek sigortalının 65. yaşını, vefat eden kadın sigortalının ise 60. yaşını doldurmasından sonra ve fakat bir yaşlılık veya malullük ya da mesleki işgöremezlik aylığı haksahipliği kazanmamış olduğu bir sürede yapılmış olması
hallerinde 30 ay süreyle ödenmektedir.

Arıca, geride kalan eşin malul olması halinde dul aylığı, bu aylığın kesildiği tarihten itibaren 3 ay içersinde ödenmeye devam etmesi için yazılı talepte bulunulması halinde maluliyet hali devam ettiği sürece ödenmektedir.

Süresiz Dul Aylığı Haksahipliği
Dul aylığı;
• evlilik süresinde bir çocuğun doğmuş olması,
• evlilik ile bir çocuğun evlat edinilmiş olması,
• dulun, eşinin vefat ettiği tarihte hamile olması,
• eşin vefat ettiği tarihte dulun evine, ölenin yetim aylığı haksahibi bir çocuğunun dahil olması,
• evliliğin daha önce birbirleriyle evli olan kişiler tarafından yapılmış olması ve önceki evliliğin devam etmiş olması halinde dul aylığı itibarıyla zamansal bir sınırlamanın söz konusu olmayacak olması,
hallerinde bir zamansal sınırlamaya tabi olmaksızın bağlanmaktadır.

Dul aylığı ayrıca, bir aylık sahibi (Pensionist/Pensionistin) ile yapılmış olan evliliğin
• en az 3 yıl devam etmiş ve eşler arasındaki yaş farkının 20 yıldan fazla olmaması veya
• en az 5 yıl devam etmiş ve eşler arasındaki yaş farkının 25 yıldan fazla olmaması veya
• en az 10 yıl devam etmiş ve eşler arasındaki yaş farkının 25 yıldan fazla olması
hallerinde de bir zamansal sınırlamaya tabi olmaksızın bağlanmaktadır.

Dul Aylığının Kesilmesi
Dul aylığı
• geride kalan eşin yeniden evlenmesi,
• süreli bağlanmış olan aylığın süresinin dolması
hallerinde kesilmektedir.

Yetim Aylığı
Yetim aylığı, vefat eden sigortalının çocuklarına kaideten 18. yaşlarını doldurdukları tarihe kadar bağlanmaktadır.
Yetim aylığı, 18. yaşını doldurmuş çocuklara
• çalışma güçlerinin büyük kısmını alan bir okul veya meslek eğitimine ya da yüksek öğrenime devam ettikleri sürece 27.yaşlarını tamamladıkları tarihe kadar,
• 18. yaşın doldurulmasından önce ya da bir okul veya meslek eğitimi süresinde bir hastalık veya özürlülük hali nedeniyle çalışamaz durumda olmaları halinde
ödenmektedir.

Tazminat (Abfindung) Ödenmesi:
Sigortalının vefatı halinde geride kalan eşine ve çocuklarına, dul ve yetim aylığı bağlanması için öngörülen sigortalılık süresinin dolmamış olması ( ve fakat en az bir aylık prim ödeme süresinin mevcut olması kaydıyla ) nedeniyle dul ve yetim aylığı bağlanamaması halinde, kendilerine bir defaya mahsus olmak üzere tazminat (Abfindung) ödenmektedir.

Tazminat; dul ve yetim aylığı bağlanması için öngörülen sigortalılık süresi bulunmakla birlikte aylık haksahipliği olan dul ve yetimlerin mevcut olmaması halinde, sigortalının ölüm tarihinde onunla birlikte aynı evde yaşamış olmaları, gelirlerinin olmaması ve geçimlerinin büyük kısmının onun tarafından sağlanmış olması kaydıyla sırasıyla
• çocuklarına (eşit paylar halinde)
• annesine,
• babasına,
• kardeşlerine (eşit paylar halinde)
ödenmektedir.


İkinci ayak emeklilik

İşletme Emekli Aylığı sistemi Avusturya`da yaygın değildir. Bununla birlikte az sayıda işletme toplu sözleşme hükümlerine bağlı olarak, çalışanlarına işletme aylığı imkanı sunmaktadır. Avusturya İşletme Aylığı Kanunu gereğince işletme aylığı;

-Bir işverenin, 25 yaşını tamamlamış işçisine, zorunlu sosyal sigortadan hak kazanılan aylığı tamamlayıcı mahiyette bir işletme aylığı bağlayacağı vaadinde bulunmuş olması,

-Vaadin yapıldığı tarihten sonra işveren ve işçinin, Kanuna göre en fazla 10 yıl olmak üzere iş akdinin belirli bir süre -bekleme süresi- devam etmesini kararlaştırmış olmaları ve bekleme süresinin dolması,

-Zorunlu sosyal sigortadan aylık bağlanmış olması (bu şart yalnızca Yaşlılık Aylığına bağlı olmayıp, İş göremezlik Ödeneği, Maluliyet Aylığı ve Dul ve Yetim Aylığı alınan durumlarda da geçerli olabilmektedir.)

halinde ödenmektedir.


Sigortalı olma koşulu

Avusturya’da, işyerinde işe başlanılan tarih zorunlu sigortalılığın başlangıç tarihi olarak belirlenmiş olup, işten ayrılınması durumunda zorunlu sigortalılık süresi de sona ermektedir. Sigortalılığın, işveren tarafından yetkili sağlık sigortasına bildirilmesi gerekmektedir.

Zorunlu sigortalılığın gerçekleşebilmesi, bir işyerinde çalışma şartına bağlıdır. Avusturya’da en düşük sigortalılık yaşı 15 olarak belirlenmiştir.

Ayrıca Avusturya’da isteğe bağlı sigortalılık da mevcuttur. İsteğe bağlı sigortalılıktan faydalanabilmek için 15 yaşın tamamlamış olması, zorunlu sigortalılık kapsamında sigortalı olunmaması ve Avusturya’da ikamet edilmesi gerekmektedir.

İsteğe bağlı sigortalılıkta, sigorta başlangıç tarihi olarak, başvuru tarihinden bir yıl önesi veya başvuru ayını takip eden ay seçilebilir.Talep eidlmesi durumunda veya zorunlu sigortalılık kapsamında sigortalı olunması durumunda isteğe bağlı sigortalılık durumu sona ermektedir. İsteğe bağlı sigortalılıkta, aylık ödenecek pirim miktarı kişinin daha önce çalışmasının oulp olmamasına göre değişiklik arz etmektedir. Buna göre; kişinin daha önce çalışması olmaması durumunda aylık ödenecek miktar; 682,29 Avro’dur. Daha önce çalışması olanlar için; 183,04- 1.364,58 Avro arasında bir miktar olarak belirlenmektedir.


Sigortalı olarak değerlendirilebilen süreler

-180 prim ödeme ayı ( Her bir çocuk için çocuk bakım parası alınan ilk 24 ay prim ödeme ayı olarak sayılmaktadır.) veya
-300 sigortalılık ayı veya
-aylık bağlanmasına ilişkin tespit işlemlerinin başlatıldığı tarihte, sigortalının 50 yaşından küçük olması halinde son 120 takvim ayı içersinde 60 aylık sigortalılık süresi ( sigortalının söz konusu tarih itibarıyla 50 yaşından büyük olması halinde 60 aylık sigortalılık süresi, 50 yaşından sonra geçen her bir ay için bir ay ilave edilmek suretiyle azami 180 sigortalılık ayına kadar artırılmaktadır.)

-Borçlanılan öğrencilik dönemleri,(borçlanılmaması durumunda ek süre olarak sayılmaktadır)
– İsteğe bağlı sigortalılık süreleri (12 aya kadar)


Türkiye’de geçen sigorta süreleriyle bu ülkede geçen sigorta sürelerinin birleştirilmesi

Türkiye ile Avusturya arasındaki Sosyal güvenlik anlaşması kapsamında, Avusturya mevzuatına göre, herhangi bir yardıma hak kazanılıp kazanılmadığının saptanmasında, Türkiye’de geçen sigortalılık süreleri de dikkate alınmaktadır. Buna göre, Türkiye‘de geçen sigortalılık süreleri aynı zamana rastlamamak koşuluyla dikkate alınabilmekte ve aylık bağlanmasında iki süre de birleştirilebilmektedir.


Prim iadesi/transferi uygulaması

Avusturya mevzuatına göre prim iadesi veya transferi uygulaması bulunmamaktadır.

Diğer taraftan, 2005 yılından itibaren sigortalılar, toplam katkı tabanını aşan fazla ödenmiş emeklilik katkı paylarının geri ödenmesini talep edebilmektedirler. Başvuru herhangi bir sigorta kurumuna yapılabilir. Eğer herhangi bir başvuru yapılmadığında, emeklilik hakkı doğudunda fazla ödenen primler geri talep edilebilinir. Primlerin iadesi, fazla ödenen miktarın % 11,4’ü oranından yapılmaktadır. Ticari Sosyal Güvenlik Yasası, Serbest Sosyal Güvenlik Yasası ve Çiftçilik Sosyal Güvenlik Yasasına göre katkılar/primler tam olarak geri ödenmektedir.


Aylıkların Türkiye’de ödenmesi

Avusturya’dan emekli aylığı alan ve ülke dışında yaşayanların aylıklarının transfer işlemleri genel olarak Alman Postası (Deutschen Post AG ) tarafından gerçekleştirilmektedir. Ülkemize yapılan transferler de bu kurum aracılığıyla gerçekleştirilmektedir. Alman Postası Emekli aylıklıklarının transferini çek ile veya kişinin banka hesabına havale etmek suretiyle gerçekleştirmektedir. Aylıkların bankaya havale edilmesi durumunda, aylık sahibinin, hesabının bulunduğu bankaya Avusturya Emeklilik Kurumunca veya Alman Postası tarafından gönderilen ilgili formu hesabın bulunduğu bankaya onaylatılması gerekmektedir. Bununla birlikte, transferlerde bankalara bağlı olarak farklılık arz eden transfer ücretleri de kesilmektedir.


MALULLÜK SİGORTASI

Sorumlu Bakanlık(lar)/ Kurum(lar)

Malullük sigortasından sorumlu kurum Avusturya Emeklilik Sigortası Kurumu’dur

(Pensionsversicherungsanstalt).

www.pensionsversicherung.at

tüm sosyal güvenlik primleri hastalık kasaları (Krankenversicherungsträger) tarafından toplanmakta ve ilgili sigorta koluna iletilmektedir. Sozaialversicherungsverband (www.sozialversicherung.at)


Temel yasal metinler

Avusturya Genel Emeklilik Sigortası Kanunu, Allgemeines Pensionversicherungsgesetz (APG)
https://www.ris.bka.gv.at/GeltendeFassung.wxe?Abfrage=Bundesnormen&Gesetzesnummer=20003831

Avusturya Genel Sosyal Güvenlik Kanunu, Allgemeines Sozialversicherungsgesetz (ASVG)
https://www.r9is.bka.gv.at/GeltendeFassung.wxe?Abfrage=Bundesnormen&Gesetzesnummer=10008147

Pensionskassenvorsorgegesetz – PKVG
https://www.ris.bka.gv.at/GeltendeFassung.wxe?Abfrage=Bundesnormen&Gesetzesnummer=10007889

Ticari (Esnaf) Sosyal Güvenlik Kanunu, Gewerblichen Sozialversicherungsgesetz (GSVG)
https://www.ris.bka.gv.at/GeltendeFassung.wxe?Abfrage=Bundesnormen&Gesetzesnummer=10008422

Serbest Çalışanların Sosyal Güvenlik Kanunu, Freiberuflichen-Sozialversicherungsgesetz (FSVG)
https://www.ris.bka.gv.at/GeltendeFassung.wxe?Abfrage=Bundesnormen&Gesetzesnummer=10008423

Çiftçiler Sosyal Güvenlik Kanunu Bauern- Sozialversicherungsgesetz (BSVG):
https://www.ris.bka.gv.at/GeltendeFassung.wxe?Abfrage=Bundesnormen&Gesetzesnummer=10008431


Finansman ve katkı yöntemi

Avusturya’da Prime dayalı dağıtım modeli uygulanmakta olup, federal bütçeden de katkı sağlanmaktadır. Emeklilik Sigortası kolunda toplam 22,80 oranında prim ödenmekte olup bu oran işçi (10,25) ve işveren (12,55) tarafından ödenmektedir. Emekilik Sigortasının gelirleri; sigorta primleri ve Fedderal Bütçe katkısı olup, giderleri ise Emekli aylıklarıdır.

İdari maliyetleri önlemek için, tüm sosyal güvenlik primleri hastalık kasaları (Krankenversicherungsträger) tarafından toplanmakta ve ilgili sigorta koluna iletilmektedir. Sozaialversicherungsverband (www.sozialversicherung.at)

Avusturya Emeklilik Sigortası prim oranına göre hesaplanmaktadır. İşverenin ve işçinin ödemesi gereken prim oranları vardır. İşverenin ödemesi gereken oran 12,55, işçinin ödemesi gereken oran 10,25’dir. İşçinin oranı maaşından işverene kesilmektedir. İşveren toplam 22,80 günlük prim ödemiş olmaktadır.


Prim oranları

Ücret Karşılığı Bağımlı Çalışan İşçi ve Hizmetliler için Prim oranları;

Toplam İşçi Payı İşveren Payı

Emeklilik Sigortası 22,8 10,25 12,55

Devlet Memurları için Prim oranları

Toplam İşçi Payı İşveren Payı

Emeklilik Sigortası 22,8 10,25 12,55

Serbest Çalışanlar için Prim oranları

Emeklilik Sigortası 18,5

Sosyal güvenlik katkıları katkı tabanından ve katkı oranından oluşmaktadır. Katkı tabanları bir takvim ayında kazanılan kazançtır. Katkı zorunluluğu sadece maksimum katkı tabanına kadar yapılmaktadır. Katkı oranı, bireysel katkı miktarının belirlemek için farklı derecelerde sağlık, kaza ve emeklilik sigortası için yasalar tarafından şart koşulan belirli bir orandır.
Bu, sosyal güvenlik katkılarının sigortalı olma riskinden bağımsız olarak hesaplanılmaktadır. Avusturya’da prim oranları işveren ve işçi olarak ayrılmaktadır. İşçinin ödemesi gerek prim oranı 10,25, işverenin ödemesi gereken oran 12,55’tir.


Prim ödeme süresi

-180 prim ödeme ayının (Her bir çocuk için çocuk bakım parası alınan ilk 24 ay prim ödeme
ayı olarak sayılmaktadır.) veya

-300 sigortalılık ayının mevcut olması veya
-Sigortalının, aylık bağlanmasına ilişkin tespit işlemlerinin başlatıldığı tarihte 50 yaşından küçük olması halinde son 120 takvim ayı içersinde 60 aylık sigortalılık süresinin bulunması
( sigortalının söz konusu tarih itibarıyla 50 yaşından büyük olması halinde 60 aylık sigortalılık süresi, 50 yaşından sonra geçen her bir ay için bir ay ilave edilmek suretiyle artırılmaktadır.) veya

-malullük veya mesleki işgöremezlik halinin, sigortalının 27. yaşını doldurmasından önce meydana gelmesi halinde en az 6 aylık sigortalılık süresinin mevcut olması,

-aylık bağlanmasına ilişkin tespit işlemlerin başlatıldığı tarihte henüz erken yaşlılık aylığı veya
-normal yaşlılık aylığı bağlanmasına ilişkin şartların yerine gelmemiş olması,

gerekmektedir.


Aylık bağlama koşulları

Söz konusu aylıkların bağlanabilmesi için;
– sigortalının malul veya mesleki iş göremez durumda olması, Kanunun öngördüğü sigortalılık süresi şartlarının yerine getirilmiş olması,
– aylık bağlanmasına ilişkin tespit işlemlerinin başlatıldığı tarihten önce mutat yaşlılık aylığı veya uzun süreli sigortalılıktan dolayı erken yaşlılık aylığı bağlanmasına ilişkin gerekli şartların yerine gelmemiş olması,
– sigortalının malul veya mesleki iş göremez durumda olmasına neden olan işin bırakılması şartları aranmaktadır.
Emeklilik sigortası mevzuatına göre maluliyetin tespitinde vasıflı işçi ile vasıfsız işçinin işgücü kaybı farklı mütalaa edilmektedir. Vasıflı işçi, mesleki açıdan korunmaktadır. Vasıflı işçilerde, vasıflarına uygun olan işlerde çalışabilmeleri için gerekli olan çalışma gücünün yarısından fazlasını kaybedip kaybetmediklerine; vasıfsız işçilerde ise bunların, genel iş piyasasında kendisine verilebilecek herhangi bir işte çalışan sağlıklı birinin elde ettiği kazancın yarısını kazanıp kazanamayacaklarına bakılmaktadır.
Malullük veya Mesleki İş görmezlik aylığı bağlanmasına ilişkin gereken şartlar
• Sigortalının malul veya mesleki iş göremezlik durumda olması ve malullük veya mesleki iş göremezlik halinin 6 ay devam etmesi veya edeceğinin öngörülmesi,
• 180 prim ödeme ayının (Her bir çocuk için çocuk bakım parası alınan ilk 24 ay prim ödeme ayı olarak sayılmaktadır.) veya
• 300 sigortalılık ayının mevcut olması veya
• Sigortalının, aylık bağlanmasına ilişkin tespit işlemlerinin başlatıldığı tarihte 50 yaşından küçük olması halinde son 120 takvim ayı içersinde 60 aylık sigortalılık süresinin bulunması ( sigortalının söz konusu tarih itibarıyla 50 yaşından büyük olması halinde 60 aylık sigortalılık süresi, 50 yaşından sonra geçen her bir ay için bir ay ilave edilmek suretiyle artırılmaktadır.) veya
• malullük veya mesleki iş göremezlik halinin, sigortalının 27. yaşını doldurmasından önce meydana gelmesi halinde en az 6 aylık sigortalılık süresinin mevcut olması,
• aylık bağlanmasına ilişkin tespit işlemlerin başlatıldığı tarihte henüz erken yaşlılık aylığı veya normal yaşlılık aylığı bağlanmasına ilişkin şartların yerine gelmemiş olması,
gerekmektedir.


Malullük derece koşulu

İşçi (Arbeiter) statüsündeki bir sigortalı,
1. umumiyet itibarıyla, eğitimini yaparak veya pratikte öğrenmiş olduğu mesleklerde çalışmış olması ve çalışma gücünün, bedensel veya zihinsel durumu nedeniyle benzer bir mesleki eğitim yapmış ve sözkonusu mesleklerin her birinde eşdeğerde bilgi ve becerisi olan bedensel ve zihinsel yönden sağlıklı bir sigortalının çalışma gücünün yarısından daha aza düşmüş olması halinde veya

2. umumiyet itibarıyla olmamak üzere, 1 nolu kısımda belirtilen tanım anlamında eğitimini yaparak veya pratikte öğrenmiş olduğu mesleklerde çalışmış olması ve bedensel veya zihinsel durumu nedeniyle, yapmış olduğu işin hakkaniyet prensiplerine uygun olarak nazarı dikkate alınması suretiyle iş piyasasında hâlâ geçerliliği olan ve kendisinden yapması beklenebilen bir işi yapmak suretiyle bedensel ve zihinsel yönden sağlıklı bir sigortalının böyle bir işi yaparak düzenli olarak elde ettiği ücretin artık en az yarısını kazanabilecek durumda olmaması halinde

Hizmetli (Angestellte) statüsündeki bir sigortalı, çalışma gücünün, bedensel veya zihinsel durumu nedeniyle benzer mesleki eğitim yapmış ve eşdeğerde bilgi ve becerisi olan bedensel ve zihinsel yönden sağlıklı bir sigortalının çalışma gücünün yarısından daha aza düşmüş olması halinde mesleki işgöremez kabul edilmektedir.

Diğer taraftan, Avusturya Emeklilik Sigortası maluliyet derecesine göre bakım parası vermektedir. Bakım parası alma hakkı aşağıdaki koşullar yerine getirildiğlnde alınmaktadır:
• fiziksel, zihinsel ya da psikolojik engellilik ya da duyu özürlülüğünden dolayı sürekli bakım ve yardıma ihtiyaç duyulması gerekmektedir
• bakım ihtiyacının en az altı ay sürmesi gerekmektedir
• Avusturya’da ikamet edilmesi gerekmektedir, belirli şartlar yerine getirildiğinde, bakım parası diğer bir avrupa birliği üye ülkelerde, Avrupa Ekonomik Alanında ve İşviçrede ikamet edildiğinde de verilmektedir
Bakım parasının oranı Bakıma muhtaçlık seviyesine göre değişmektedir. 7 bakım seviyesi vardır.
2018 yılı için bakım parası miktarları şöyledir:
• 1 Seviye -> 157,30 Avro -> ortalama 65 saat bakıma ihtiyac duyulmaktadır
• 2 Seviye -> 290,00 Avro -> ortalama 95 saat bakıma ihtiyaç duyulmaktadır
• 3 Seviye -> 451,80 Avro -> ortalama 120 saat bakıma ihtiyac duyulmaktadır
• 4 Seviye -> 677,60 Avro -> ortalama 160 saat bakıma ihtiyac duyulmaktadır
• 5 Seviye -> 920,30 Avro -> ortalama 180 saat bakıma ihtiyac duyulmaktadır
• 6 Seviye -> 1.285,20 Avro -> ortalama 180 saat bakıma ihtiyac duyulmaktadır
• 7 Seviye -> 1.688,90 Avro -> ortalama 180 saat bakıma ihtiyac duyulmaktadır
Bakım Parası için Emeklilik Sigorta Kurumuna, herhangi bir Sigorta Kurumuna, belediyeye veya mahkemeye başvuru yapılması şart koşulmuştur. Başvuru kişinin bağlı olduğu sigorta kurumuna iletmektedir.


Malullük Aylığı

Sigortalı aşağıdaki koşullarından oluşması durumunda Maluliyet veya iş göremezlik aylığını almaya hak kazanmaktadır;
• Mesleki rehebilitasyonun mümkün olmaması durumunda,
• Maluliyetin veya mesleki iş göremezliğin 6 ay boyunca devam etmesi durumunda, (01.01.1964 tarihinden sonra doğanlar için; maluliyetin veya mesleki iş göremezliğin sürekli olarak devam etmesinin tahmin edilmesi durumunda )
• Asgari sigortalılık şartının yerine getirilmiş olması,
• aylık bağlanmasına ilişkin tespit işlemlerin başlatıldığı tarihte henüz erken yaşlılık aylığı veya normal yaşlılık aylığı bağlanmasına ilişkin şartların yerine gelmemiş olması
durumunda maluliyet aylığı veya iş göremezlik aylığı bağlanmaktadır.

Malullük veya mesleki işgöremezlik aylığı, esas itibarıyla en fazla 24 aylık bir süre için bağlanmaktadır. Bu sürenin hitamında malullük veya mesleki işgöremezlik hali mevcut olmaya devam ediyorsa, aylık her keresinde en fazla 24 aylık bir süre için ödenmektedir
Sigortalının bedensel veya zihinsel durumu itibarıyla daimi bir malullük veya mesleki işgöremezlik halinin mevcut olması halinde malullük veya mesleki işgöremezlik aylığı, bir zamansal sınırlamaya tabi tutulmaksızın daimi olarak bağlanmaktadır.

Malullük veya mesleki işgöremezlik aylığı alan bir kişinin çalışması ve bir takvim ayında elde ettiği kazancın, tam sigortaya tabi olmayan kısa süreli işler için öngörülen ücret sınırını (2018 yılı için aylık 438,05 Avro) aşması halinde ve toplam gelirinin 1.196,64 Avronun üzerinde olması durumunda aylığı, söz konusu takvim ayı için azaltılmaktadır. Bir takvim ayı içersindeki elde edilen kazancın 1.196,64 ile 1.794,20 Avro arasında olması durumunda aylığı %30 oranında, 1.794,20 ile 2.392,17 Avro arasında olması durumunda aylığı %40 oranında, 2.392,17 Avrodan fazla olması durumunda ise %50 oranında kesinti yapılmaktadır.

Sağlık durumundan dolayı kalıcı maluliyet varsayılırsa, maluliyet aylığı süresiz olarak verilir. Aksi takdirde, maluliyet maaşı 2 yıllık sınırlı bir süre için verilecektir. 2 yıllık süreden sonra maluliyet devam ederse, başvuru ile maluliyet 2 yıl daha uzatılır.


İkinci ayak emeklilik

İşletme Emekli Aylığı sistemi Avusturya`da yaygın değildir. Bununla birlikte az sayıda işletme toplu sözleşme hükümlerine bağlı olarak, çalışanlarına işletme aylığı imkanı sunmaktadır. Avusturya İşletme Aylığı Kanunu gereğince işletme aylığı;
-Bir işverenin, 25 yaşını tamamlamış işçisine, zorunlu sosyal sigortadan hak kazanılan aylığı tamamlayıcı mahiyette bir işletme aylığı bağlayacağı vaadinde bulunmuş olması,
-Vaadin yapıldığı tarihten sonra işveren ve işçinin, Kanuna göre en fazla 10 yıl olmak üzere iş akdinin belirli bir süre -bekleme süresi- devam etmesini kararlaştırmış olmaları ve bekleme süresinin dolması,
-Zorunlu sosyal sigortadan aylık bağlanmış olması (bu şart yalnızca Yaşlılık Aylığına bağlı olmayıp, İş göremezlik Ödeneği, Maluliyet Aylığı ve Dul ve Yetim Aylığı alınan durumlarda da geçerli olabilmektedir.)
halinde ödenmektedir.


Sigortalı olma koşulu

Avusturya’da, işyerinde işe başlanılan tarih zorunlu sigortalılığın başlangıç tarihi olarak belirlenmiş olup, işten ayrılınması durumunda zorunlu sigortalılık süresi de sona ermektedir. Sigortalılığın, işveren tarafından yetkili sağlık sigortasına bildirilmesi gerekmektedir. Zorunlu sigortalılığın gerçekleşebilmesi, bir işyerinde çalışma şartına bağlıdır. Avusturya’da en düşük sigortalılık yaşı 15 olarak belirlenmiştir.
Ayrıca Avusturya’da isteğe bağlı sigortalılık da mevcuttur. İsteğe bağlı sigortalılıktan faydalanabilmek için 15 yaşın tamamlamış olması, zorunlu sigortalılık kapsamında sigortalı olunmaması ve Avusturya’da ikamet edilmesi gerekmektedir.

İsteğe bağlı sigortalılıkta, sigorta başlangıç tarihi olarak, başvuru tarihinden bir yıl önesi veya başvuru ayını takip eden ay seçilebilir.Talep eidlmesi durumunda veya zorunlu sigortalılık kapsamında sigortalı olunması durumunda isteğe bağlı sigortalılık durumu sona ermektedir. İsteğe bağlı sigortalılıkta, aylık ödenecek pirim miktarı kişinin daha önce çalışmasının oulp olmamasına göre değişiklik arz etmektedir. Buna göre; kişinin daha önce çalışması olmaması durumunda aylık ödenecek miktar; 682,29 Avro’dur. Daha önce çalışması olanlar için; 183,04- 1.364,58 Avro arasında bir miktar olarak belirlenmektedir.


Sigortalılık olarak değerlendirilen süreler

-180 prim ödeme ayı(Her bir çocuk için çocuk bakım parası alınan ilk 24 ay prim ödeme ayı olarak sayılmaktadır.) veya 300 sigortalılık ayı veya Sigortalının, aylık bağlanmasına ilişkin tespit işlemlerinin başlatıldığı tarihte 50 yaşından küçük olması halinde son 120 takvim ayı içersinde 60 aylık sigortalılık süresi ( sigortalının söz konusu tarih itibarıyla 50 yaşından büyük olması halinde 60 aylık sigortalılık süresi, 50 yaşından sonra geçen her bir ay için bir ay ilave edilmek suretiyle artırılmaktadır.)

-malullük veya mesleki işgöremezlik halinin, sigortalının 27. yaşını doldurmasından önce meydana gelmesi halinde en az 6 aylık sigortalılık süresi,

-Borçlanılan öğrencilik dönemleri,

– İsteğe bağlı sigortalılık süreleri (12 aya kadar)


Türkiye’de geçen sigorta süreleriyle bu ülkede geçen sigorta sürelerinin birleştirilmesi

Türkiye ile Avusturya arasındaki Sosyal güvenlik anlaşması kapsamında, Avusturya mevzuatına göre, herhangi bir yardıma hak kazanılıp kazanılmadığının saptanmasında, Türkiye’de geçen sigortalılık süreleri de dikkate alınmaktadır. Buna göre, Türkiye‘de geçen sigortalılık süreleri ayı zamana rastlamamak koşuluyla dikkate alınabilmekte ve aylık bağlanmasında iki süre de birleştirilebilmektedir.


Prim iadesi/transferi uygulaması

Avusturya mevzuatına göre prim iadesi veya transferi uygulaması bulunmamaktadır.

Diğer taraftan, 2005 yılından itibaren sigortalılar, toplam katkı tabanını aşan fazla ödenmiş emeklilik katkı paylarının geri ödenmesini talep edebilmektedirler. Başvuru herhangi bir sigorta kurumuna yapılabilir. Eğer herhangi bir başvuru yapılmadığında, emeklilik hakkı doğudunda fazla ödenen primler geri talep edilebilinir. Primlerin iadesi, fazla ödenen miktarın % 11,4’ü oranından yapılmaktadır. Ticari Sosyal Güvenlik Yasası, Serbest Sosyal Güvenlik Yasası ve Çiftçilik Sosyal Güvenlik Yasasına göre katkılar/primler tam olarak geri ödenmektedir.


Aylıkların Türkiye’de ödenmesi

Avusturya’dan emekli aylığı alan ve ülke dışında yaşayanların aylıklarının transfer işlemleri genel olarak Alman Postası (Deutschen Post AG ) tarafından gerçekleştirilmektedir.Ülkemize yapılan transferler de bu kurum aracılığıyla gerçekleştirilmektedir. Alman Postası Emekli aylıklıklarının transferini çek ile veya kişinin banka hesabına havale etmek suretiyle gerçekleştirmektedir. Aylıkların bankaya havale edilmesi durumunda, aylık sahibinin, hesabının bulunduğu bankaya Avusturya Emeklilik Kurumunca veya Alman Postası tarafından gönderilen ilgili formu hesabın bulunduğu bankaya onaylatılması gerekmektedir. Bununla birlikte,transferlerde bankalara bağlı olarak farklılık arz eden transfer ücretleri de kesilmektedir.


SAĞLIK HİZMETLERİ

Sağlık sistemi

Federal devlet yapısına sahip olan Avusturya’da sağlık sistemi bu yapıya uygun olarak yapılanmış ve her Federal eyalette bulunan 9 Bölge, 6 İşletme ve 4 Kurumsal olmak üzere toplam 19 hastalık kasası tarafından yürütülmektedir. Sağlık hizmetlerinin finanasmanı, sosyal sigorta kuruluşlarının fonlarından, bütçeden ve doğrudan ödemelerden oluşmaktadır. Avusturya’da sağlık hizmetleri daha çok kamu tarafından sunulmakta olup, belirli grupların hizmet aldığı özel kuruluşlarlaca da sağlık hizmeti sunulmaktadır. Sağlık sigortası tüm çalışanları, çalışanların aile bireylerini ve muhtaçları kapsamaktadır. Avusturya nüfusunun yaklaşık %99’u sağlık güvencesi şemsiyesi altındadır.

Avusturya Genel Sosyal Sigortalar Kanunu tüm çalışanları kapsamaktadır. Sigorta bildirimi ve prim ödemeleri genellikle bölgesel sağlık sigortası fonları tarafından yönetilmektedir. Bölgesel sağlık sigortası fonları sosyal sigortaların tüm kollarından primleri toplamakta ve bunları ilgili makamlara iletmektedir.
Genel sosyal güvenlik primleri her ayın son gününde ödenmekte olup, 15 gün içerisinde sorumlu sağlık sigortası taşıyıcısının hesabına aktarılmaktadır.


Sağlık hizmetlerinden yararlanma koşulları

Avusturya’da sosyal sigortalar tüm toplum için sağlık hizmetlerini garanti altına almaktadır. Çalışanlar ve aile biryleri, işsizlik ödeneği alanlar ve aile bireyleri, asgari güvence yardımı ödeneği alanlar ve aile bireyleri sağlık hizmetlerinden yararlanmaktadırlar. Sağlık hizmeti sigortalılığın başlangıcından itibaren bekleme süresi olmaksızın başlamaktadır. Kişinin zorunlu sağlık sigortasına tabi olmaması durumunda, özel sağlık sigortası yaptırma hakkı bulunmaktadır. Özel sağlık sigortasından genel olarak; zorunlu sağlık sigortasına tabii olmayanlar, üniversite öğrencileri ve sigortadan muaf çalışanlar Avusturya’da mukim olmaları durumunda yararlanabilmektedirler.


HASTALIK SİGORTASI

Hastalık sigortasından yararlanma koşulları

Avusturya’da hastalık sigortasından faydalanabilmek için herhangi bir hastalık kasasına prim ödenmesi ve Avusturya’da ikamet edilmesi gerekmektedir. Hastalık sigortasından faydalanma hakkı, sigortalılığın başlangıcından itibaren bekleme süresi olmaksızın başlamaktadır. Sigortalılığın sona ermesi durumunda, 21 gün boyunca hastalık sigortasından faydalanma imkanı da bulunmaktadır. Hastalık sigortası prim oranları 01.01.2018 tarihinden itibaren ücret karşılığında bağımlı çalışan işçi ve hizmetliler için; işçi payı (%3,78) ve işveren payı (%3,87) olmak üzere toplam %7,65, devlet memurları için çalışan (%4,10) ve devlet (%3,535) olmak üzere %7,635’tir.Bağımsız çalışsanlar için hastalık sigortası prim oranı; %7,65’tir. Avusturya’da hastalık sigortası toplam nüfusun yaklaşık %99’unu kapsamında bulundurmaktadır.


Sağlanan yardımlar/ödenekler

Hastalık Sigortasından sağlanan yardımlar ve ödenekler;
• tıbbi tedavi (tıbbi yardımlar, tıbbi çareler ve tıbbi ilaçların yanı sıra psikoterapi, klinik psikoloji, fizyoterapi gibi tıbbi yardımlar)
• Evde bakım,
• Hastahanede bakım,
• Hastalık nedeniyle ödenen hastalık parası (Krankengeld)
• Uzun süreli hastalık sonrası adaptasyon ödeneği,
• İş görmezlik nedeniyyle Rehabilitasyon ödeneği,
• Diş tedavisi, protezler, orodontik tedaviler,
• Fizik tedavi yardımı,
• Tıbbi rehabilitasyon önlemleri,
• Önleyici Bilgilendirme Hizmetleri (hastalıkların ve kazaların önlenmesi konusunda eğitim ve bilgilendirme)
• Koruyucu ve Önleyici Sağlık Hizmetleri

Sigortalının hastalığı süresince, hastalık sigortası tarafından hastalık parası (Krankengeld) ödenmektedir. (genel uygulamada hastalığın 4.gününden itibaren toplamda 52 hafta)
Hastalık parası yasal olarak 26 hafta boyunca ödenmektedir. Sigortalının son 12 ay içerisinde 6 aylık çalışma süresi olması durumunda bu süre 52 haftaya kadar da uzayabilmektedir. Bazı durumlarda yetkili hastalık kasasının özel yönetmelik çıkarması durumunda bu süre 78 haftaya kadar da uzatılmaktadır.

Diğer taraftan, işçinin hastalığı durumunda işverenin işçinin çalışma sürelerine göre değişen ücret ödeme yükümlülükleride bulunmaktadır.
Buna göre,işveren;

-5 yıla kadar çalışması olan işçiye; 6 hafta tam ücret, 4 hafta yarım ücret ödemekle (ücretin yarısı hastalık sigortası tarafından ödenmektedir.)

-6 ila 15 yıl arasında çalışma süresi olan işçiye; 8 hafta tam ücret, 4 hafta yarım ücret ödemekle(ücretin yarısı hastalık sigortası tarafından ödenmektedir.)

-16 ila 25 yıl arasında çalışma süresi olan işçiye; 10 hafta tam ücret, 4 hafta yarım ücret ödemekle (ücretin yarısı hastalık sigortası tarafından ödenmektedir.)

-26. yılda fazla çalışma süresi olan işçiye; 12 hafta tam ücret, 4 hafta yarım ücret ödemekle (ücretin yarısı hastalık sigortası tarafından ödenmektedir.)
Yükümlüdür.


İŞ KAZASI

İş kazası sayılan haller

– İşyerinde ve işin görülmesi esnasında yaşanan
tüm kazalar iş kazası olarak kabul edilmektedir.
– Daimi ikamet adresinden iş yerine, iş
yerinden öğle yemeğine ya da eve giderken yaşanan kazalar,
– Belirli bir mesleki bilginin edinilmesi
amaçlı eğitim önlemlerinde yaşanan kazalar, aynı zamanda eğitimin görüldüğü yere gidiş ve gelişlerde yaşanan kazalar,
– Evden ya da işyerinden doktora gidiş
gelişlerde yaşanan kazalar(işyerine doktor randevusu olduğu önceden bildirilmelidir),
– Çocuk bakım kuruluşlarına, tam gün hizmet veren çocuk bakım merkezlerine, okula gidiş ve gelişler ile yabancı bir gözetime tabi olan çocukları bakım için götürüp gelirken yolda meydana gelen kazalar,
– Çıkar grubu ya da meslek birliklerinin (işçi odası, sendika birliği, esnaf odası gibi) faaliyetlerinde yaşanan kazalar,
– Anaokuluna giden çocukların, ilk ve ortaöğretim ile yüksek öğretimde bulunan öğrencilerin kayıtlı bulundukları dönem içerisinde aldıkları eğitim esnasında yaşadıkları kazalar,
– Bu öğrencilerin ve anaokuluna giden çocukların okul etkinliklerinde yaşadıkları kazalar,
– Anaokuluna ve okula geliş-gidişlerde meydana gelen kazalar,
– Müfredat dahilinde öngörülen uygulamalı eğitimlerde yaşanan kazalar,
– Belirli mesleklerde adaptasyon sürecinde meslek okulu öğrencilerinin yaşadıkları kazalar,
– İşveren tarafından planlanan iş gezilerinde veya iş kutlamalarında meydana gelen kazalar,
– İşsizlik Sigortası Kurumu’ndan aylık alan kişiler, İşgücü Piyasası Servisi tarafından iş görüşmesine gönderildiklerinde yolda meydana gelmiş olan kazalar,
– Trafik kazası durumunda yardım ederken yaralanmaya sebebiyet veren kazalar,
Gönüllülük esaslı eğitim ve faaliyetlerde(itfaiye, cankurtaran, Kızıl Haç hizmetleri gibi) meydana gelen kazalar.


Yararlanma koşulları

İş kazası olduğunda;
– iş göremezlik durumu, üç aydan uzun bir süre yüzde 20’den daha fazla olduğunda belirli bir süre için kaza sigortasından faydalanılmaktadır,
– iki sene geçmesine rağmen hala daha en az yüzde 20 oranında iş kaybı olduğunda, kaza sigortasından süresiz faydalanılmaktadır, bu durum çalışma hali devam etse de emekli olunsa da değişmemektedir. Alınan ücret ise iş gücünün ne oranda etkilendiği ve kaza öncesi ne kadar kazanıldığıyla orantılıdır.
– Bir veya birkaç iş kazası sonucu iş kaybı söz konusu olduğunda sürekli emeklilik iki sene sonrasında değerlendirilecek ve sürekli bir ödeneğe hak kazanılacaktır.
İş kazasının ölümle sonuçlanması durumunda hak sahipleri, dul ve yetimler, kişinin haklarından yararlanabileceklerdir.


Bildirim

Kaza sigortası hizmetlerinden sadece iş kazası tanımına uyan durumlarda faydalanılmaktadır. Firma içinde ya da firmanın inşaat alanında meydana gelen kazaları belgeleyebilmek çok kolay olsa da yolculuklarda meydana gelen kazaları ispat etmek zordur. Bunun için kazanın meydana geldiği yolun, işe gidiş ve gelişlerde kullanılan yol olduğu ve yolculuğun görev için yapıldığı belgelenmelidir. Bu bağlamda işletmenin terk edildiği durumlarda hizmet amaçlı yolculuk yapıldığı veya tedavi için yolculuk yapıldığı net bir şekilde bildirilmelidir.

İşveren, Genel Kaza Sigortası Kurumu’na iş kazasını bildirdikten sonra Kurum, kaza hakkında gerekli incelemeleri yapmak ve ödenecek miktarı tespit etmek amacıyla harekete geçecektir. Kaza Sigortası Kurumu’na sonrasında kötü sonuçlar doğurabilecek küçük yaralanmalar genellikle bildirilmemektedir. Bu nedenle yıllar sonra da yaşanan hastalığın iş kazasıyla bağlantısı olduğunu belgeleyebilmek adına kişinin kendisinin harekete geçerek Genel Kaza Sigortası Kurumu’na başvurması yararlı olacaktır. Burada önemli olan noktalardan biri, dilekçenin iş kazasının yaşanmasının ardından iki sene içerisinde Kuruma verilmesi halinde ilgili kişi Kurumun hizmetlerinden geriye dönük olarak (iş kazasına neden olan rahatsızlık nedeniyle alınan raporun sona erdiği tarihten, hastalığın başladığı tarihten sonraki 27.haftanın başına kadar) faydalanabilecektir.


İş kazalarında işverenin ve işçinin sorumlulukları

İşçilerin her iş kazazını, kazaya sebep verebilecek her olayı ve tespit ettikleri güvenlik ya da sağlık için tehlike arz eden ciddi ve dolaylı her durumu ilgililere bildirmekle yükümlüdür.

İşveren de kaza sigortasına sahip bir kişinin ölümüne neden olan ya da kişinin üç günden fazla süre tamamen veya kısmen iş göremez durumunda kalmasına neden olan iş kazasını beş gün içerisinde hastalık sigortasına bildirme yükümlülüğü vardır. Ayrıca işveren, ölümle sonuçlanan ve ağır iş kazasına neden olan iş kazalarını, eğer güvenlik güçleri müdahil olmamışsa bir an önce iş teftiş kurumuna bildirmelidir. İşverenler, ölümle sonuçlanan iş kazaları ile işçinin üç günden fazla süreyle çalışamaz duruma geldiği tüm iş kazalarına ilişkin kayıtları beş yıl süreyle saklamalıdır. İşverenin, işçinin güvenliği ve sağlığı için mevcut olan riskleri araştırma ve değerlendirme sorumluluğu bulunmaktadır.


Sağlanan yardımlar/ödenekler

İş kazası sonucunda yaşanan rahatsızlığın giderilmesi için tedavinin, iş kazası veya meslek hastalığı sonuçlarında iyileşme ya da iş görme kapasitesinin artırılması noktasında gereken süre ve sıklıkla gerçekleşmesi beklenmektedir. Tedavinin amacı, sigortalının belirli bir oranda iş görme kapasitesini tekrar kazanması, mesleki ve ekonomik yaşamda toplum içerisinde uygun bir yer edinmesini sağlamaktır.. Bakım parasından Avusturya Emeklilik Sigortası Kurumu sorumludur ve başvurular bu kurumu yapılması gerekmektedir.

Ağır hastanın dul eşi emekli maaşından olan katkı tabanının % 40 oranını dul yardımı olarak almaktadırlar. Ölen kişinin ölüm anında birkaç emekli aylığı mevcut ise, dul yardımı en yüksek tabandan hesaplanmaktadır.

İş kazası nedeniyle ölümüne neden olan sigortalı bir kişinin her çocuğu 18 yaşına kadar yetim aylığı alma hakkı vardır.

Eğer çocuğun sadece bir ebeveyini ölmüş ise, yetim aylı prime esas kazanc miktarının % 20’dir. Eğer iki ebeveyinide ölmüş ise bu oran % 30’dur. Yetim aylığı 18 yaşından sonra sadece özel talep üzere verilmektedir.

İş kazası nedeniyle ölümüne neden olan sigortalının, anne ve babasının, büyük anne ve büyük babasının veya kardeşlerinin geçiminin büyük kısmı ölen kişi tarafından sağlanılmış ıse, bu kişilerede prime esas kazanc miktarının %20 oranında bir aylık bağlanmaktadır. Aylık muhtaçlık süresi boyunca verilmektedir.


Kontrol muayenesi

Yararlanıcılar, kaza veya hastalığın ilgili durumunu belirlemek için bir takip muayenesinden geçmek zorundadır. Böyle bir muayene için davet geldiğinde, kişi muayeneye gitmediği takdirde ödenen emekli maaşı geçici olarak veya tamamen geri alınabilir.


MESLEK HASTALIĞI

Meslek hastalığı sayılan haller

Meslek hastalığı genelde kronik hastalıklarda belirli bir süre için maruz kalınan bir etkiye istinaden görülmektedir. Çoğunlukla sağlığı tehdit eden çalışma uygulamaları ya da zararlı maddeler sonucu yaşanmaktadır. En bilineni kronik solunum yolu iltihaplanmasıdır. Aynı zamanda zararlı maddelere doğrudan temas sonucu meydana gelen cilt hastalıkları (egzema) da sıklıkla görülmektedir. Meslek hastalığı, mesleki faaliyetin icrası nedeniyle sağlığın bozulması durumudur. Hangi hastalıkların meslek hastalığı olarak tanındığı Genel Sosyal Sigortalar Kanunu’nun birinci cildinde yer alan meslek hastalıkları listesinde belirlenmiştir. Avusturya’da halihazırda 53 adet farklı meslek hastalığı tanımlanmıştır. Kaza sigortası tarafından iş kazasının yanı sıra meslek hastalığı da kapsam altına alınmıştır. Meslek hastalığı doktor veya işverence “meslek hastalığı” formuyla birlikte Genel Kaza Sigortaları Kurumu’na bildirilmelidir. Kurumun meslek hastalığı bulunduğunu onaylamasının ardından kaza sigortası acentesi tarafından kişinin zararı tazmin edilecektir. Bunun bir anlamı da kişinin meslek hastalığı sonrası başka bir mesleğe geçişi için gerekli olan eğitimlerin kaza sigortası acentesi tarafından karşılanacağıdır. Meslek hastalığı listesinde olmayan bir hastalığın meslek hastalığı olarak kabul edilebilmesi için icra edilen meslek ile hastalığın bağlantısının bariz biçimde ispat edilmesi gerekmektedir.


Yararlanma koşulları

İş kazası ya da meslek hastalığı nedeniyle sağlığı bariz bir biçimde tehdit altında olan sigortalılar veya yakınları Kaza Sigortası Kurumu’ndan tazminat alma hakkına sahiptirler. Burada farklı tazminat şekilleri söz konusudur:
– İş göremezlik aylığı,
– Mesleğe adaptasyon telafisi,
– Geride kalanlara aylık,
– Dul aylığı,
– Cenaze masraflarının kısmi olarak karşılanması.
İş göremezlik aylığının belirlenmesinde iki ölçüt kullanılmaktadır:
– Prime esas kazanç miktarı,
– İş kazası veya meslek hastalığı sonucu gerçekleşen rahatsızlık seviyesi.
Prime esas kazanç miktarının belirlenmesinde genellikle o sene içerisindeki kazancın toplamının, azami katkı payına kadar olan tutarıdır.


Tespit ve bildirim

Avusturya’da meslek hastalığı ya doktor tarafından ya da işveren tarafından kaza sigortası kurumuna bildirilmelidir.


Meslek hastalığında işverenin ve işçinin sorumlulukları

Meslek hastalığı hakkında işveren ve işçi, güvenlik ve sağlık tedbir kurallarına uymak zorundadır. Aynı zamanda işveren ve işçinin, iş koruma düzenlemelerine katkı sunmaları beklenmektedir (örneğin uygulamadan doğan bir eksikliği bildirme gibi). İşverenin aşağıda yer alan tehlikeyi önleme ilkelerini hayata geçirmesi gerekmektedir:

  1. risklerin önlenmesi,
  2. kaçınılmaz risklerin öngörülmesi,
  3. tehlike arz edecek durumlarla, kaynağında mücadele,
  4. İş yerinde “insan” faktörünün dikkate alınması,
  5. İş yükümlülüklerinin, faaliyet çeşitlerinin, iş çevresinin, iş akışının ve organizasyon yapısının ayrımının dikkate alınması,
  6. teknik standartların dikkate alınması,
  7. tehlike anlarının ortadan kaldırılması ve azaltılması,

tehlikenin önlenmesinin uygun teknikler, eylemler, yükümlülükler, iş organizasyonu, iş akışları, çalışma koşulları, iş çevresi, sosyal ilişkiler ve iş yerine çevresel etkilerin gözönünde bulundurulması suretiyle planlanması.


Sağlanan yardımlar/ödenekler

Meslek Hastalığı Tedavisi:
Meslek hastalığı sonrası kişinin hastalığında ve iş performansında iyileşme olduğu takdirde hastalığın ilerlemesini önlemek adına süresiz meslek hastalığı tedavisi uygulanmaktadır. Meslek hastalığı tedavisi özellikle doktor kontrolü, tıbbi müdahaleler ve yardımlar ile bakım ve kur alanlarını kapsamaktadır.

Rehabilitasyon:
Rehabilitasyon tedavisinin amacı, sigortalıların mesleki ve ekonomik hayatlarında mağdur olmamaları ve iş piyasasında daha uzun süre yer alabilmelerini sağlamaktır. Bu tedavi süresince, sigortalılara yeniden eğitim imkanı, iş arama yardımı, hibe ya da kredi yardımları gibi hususlarda destek sağlanmaktadır.

Maluliyet:
İş hayatında sağlığını kaybeden kişilere, herhangi bir sakatlık ve yaralanma sözkonusu olduğunda, protez gibi gerekli ortopedik destekler sunulmaktadır. Maluliyet süresince sigortalının maluliyet aylığı alma hakkı bulunmaktadır. Eğer sigortalının iş kapasitesinde meslek hastalığından dolayı %20 oranında azalma meydana gelirse maluliyet aylığı sigortalının hastalık süresinin bitiminden en geç altı ay sonrasına kadar verilmektedir. Hastalık ödeneği de eş zamanlı olarak hak edilmiş ise, maluliyet aylığı ancak hastalık ödeneği aşıldığı ölçüde ödenmektedir. Yüzde yüz iş görmezlik durumunda, malulen emeklilik maaşı tam emeklilik maaşının prime esas kazanç miktarının üçte ikisi oranında belirlenmektedir. Kısmi iş görmezlik durumunda ise tam emeklilik maaşının ilgili kısmı bağlanmaktadır. Maluliyet aylığı bir yılda 14 ay üzerinden ödenmektedir. Nisan ve Eylül aylarında özel emeklilik ödemeleri yapılmaktadır. Meslek hastalığı sonucu çalışanda oluşan iş kaybının, tam olarak bilinememesi nedeniyle meslek hastalığının ilk iki yılı içerisinde maluliyet aylığı verilmektedir. Kazadan iki yıl sonra ise maluliyet aylığı süreli olarak verilmektedir. Eğer kişide bir iyileşme görülmezse süreli emeklilik miktarı bir yıl boyunca değişmemektedir.

Meslek hastalığına yakalananlar, maluliyet aylığının %50’sine hak kazanmışlarsa veya bir ya da daha fazla maluliyet aylığı ile birlikte %50 oranına ulaşmışlarsa, ağır hasta olarak kabul edilirler. Ağır hastalara maluliyet aylığı haricinde maluliyet aylığının %20’si veya % 50’si oranında bir ek aylık da verilmektedir. Ayrıca ağır hastaların her bir çocuğu için emekli aylığının onda biri oranında çocuk yardımı alınmaktadır. Bahsekonu yardım 18 yaşına kadar verilmektedir. İstisnai olarak yüksek öğrenimine devam eden çocuklar için bu yardım 27 yaşına kadar verilmektedir. Maluliyet aylığı ve çocuk yardımının toplamı prime esas kazanç miktarını aşmamalıdır.

Meslek hastalığı sonucunda bakıma muhtaç olunması ve bu muhtaçlığın 6 aydan fazla süreceği öngörülmesi halinde kişi, bakım parası hakkı alma hakkında sahip olur. Bakım parasının miktarı bu alanda yetkilendirilen Avusturya Emeklilik Sigorta Kurumu tarafından belirlenmektedir ve başvurular bu kuruma yapılmaktadır. Maluliyet aylığı alan kişi vefat ettiği takdirde, emekli aylığının %40’ı oranında dul aylığı olarak ödenmektedir. Eğer vefat eden kişinin birden fazla emekli aylığı mevcut ise dul yardımı en yüksek tabandan hesap edilmektedir.

Diğer taraftan vefat eden kişinin çocukları da 18 yaşına kadar yetim aylığı alma hakkına sahiptirler. Anne-babasından birisi vefat eden bir kişinin, yetim aylığı prime esas kazanç miktarının %20’si oranında, eğer her ikisi de vefat ettiyse bu oran %30 oranında hesap edilerek ödenmektedir. Yetim aylığı 18 yaşından sonra sadece istisnai durumlarda ve talep edilmesi halinde ödenmeye devam eder.

Meslek hastalığı sonucunda hayatını kaybeden sigortalının anne ve babasının, büyükanne ve büyükbabasının veya kardeşlerinin geçiminin büyük bir kısmı müteveffa tarafından karşılanmışsa, bu kişilere de prim esas kazanç miktarının %20’si oranında aylık ödenir. Ödenen bu aylık, muhtaçlık süresi boyunca devam eder.


ANALIK SİGORTASI

Yararlanma koşulları

Avusturya’da; çalışanların, çırakların ve evde çalışanların anneliğin korunması kanunundan yararlanma hakları vardır. Anneliğin Korunması Kanunu vatandaşlığa, yaşa, gelire, medeni duruma, iş ilişkisinin süresine ve çalıştırmanın kapsamına, çalışma saatine bağlı olmadan geçerlidir. Anne adayı olarak gebeliğin son sekizinci haftasında çalışmak yasaktır. Bu düzenleme anneliğin korunması olarak adlandırılır.

ğer anne veya çocuk için bir tehlike mevcutsa, uzman doktorun çalışmaktan muaf tutulmayı onaylaması ve bunu yazılı olarak gerekçelendirmesi ile anne, daha önce de çalışmaktan muaf tutulabilir (“Freistellung”). Çocuk doğum tarihinden önce veya sonra dünyaya gelirse, doğum öncesi koruma süresi bu oranda kısalır veya uzar.

Anneliğin korunması doğumdan sonra da sekiz hafta sürer. Eğer koruma süresi doğum tarihi doğru hesaplanmadığı için doğumdan önce kısalmışsa, koruma süresi doğumdan sonra kısalma ölçüsünde en fazla 16 hafta uzar. Erken doğumlarda, birden fazla bebeğin doğmasında veya sezaryenle doğumda koruma süresi 12 haftadır.

Ayrıca işverene annelik koruma iznine ayrılmadan 4 hafta önce haber edilmelidir. İşveren iş Müfettişliği’ne anne adayının adını, yasını, görevini ve beklenen doğum tarihini bildirmek zorundadır.

Lohusalık parasından faydalanabilmek için doğumdan önce doktordan onaylanmış doğumun gerçekleşeceği tarih ve hesap bilgileri bölge sağlık sigortası kasalarına bildirilmelidir.


Sağlanan yardımlar/ödenekler

Anneliğin korunması süresinde sağlık sigortasından lohusa/doğum parası alınır. İşveren bu süre zarfında ücret ve aylık ödemez.
Doğumdan 8 hafta önce ve 8 hafta sonra annelik korunma yardımı yapılmaktadır. Annelik korunma sırasında sağlık sigortasından doğum yardımı alınmaktadır. Bu süre zarfında işveren maaş ödememektedir. Doğumdan sonraki annelik korunma süresi 16 haftaya kadar uzatılmaktadır. Erken doğumlarda, çoklu doğumlarda ve sezaryen doğumlarda annelik koruma süresi en az 12 haftadır.

Hamilelik döneminde hamilelerin ağır fiziksel çalışmalar yasaktır. Eğer anne adayının doktor onaylı istihdam yasağı varsa, o yasağın kabul edildiği tarihden itibaren doğum yardımı alınmaktadır.


ÇOCUK PARASI/ AİLE YARDIMLARI

Yararlanma koşulları

Çocuk bakım ödeneği (Kinderbetreuungsgeld)
Çocuk bakım ödeneğinden biyolojik ebeveynler, evlatlık ve koruyucu ebeveynler faydalanmaktadır. Çocuk bakım ödeneği doğumdan sonra verilmektedir eğer doğum izni sırasında ücret ve aylık alınmadıysa. Ayrıca bu yardım iki farklı şekilde verilmektedir. 28 Şubat 2017 tarihinden önce doğan çocuklar ve 1 Mart 2017 tarihinden sonra doğan çocuklar için ayrı koşullarda verilmektedir. Bu yardımdan faydalanabilmek için iki seçenek için gereken koşullar:
• Çocuk Bakım Parasını alan anne veya babanın çocukla aynı evde yaşaması,
• Aile Yardım Parasını alma hakkının olması ve çocuk için aile yardım parasının alınmış olması,
• Anne-babanın ve çocuğun yaşamlarının odak noktasının Avusturya olması,
• Anne-baba ve çocuk Avusturya’da yasal olarak ikamet edebiliyor olmaları,
• Anne-Çocuk Cüzdanındaki muayenelerin yaptırılmış olması,
• Ek kazancın yılda 16 bin 200 Avro sınırını aşmaması gerekmektedir. Gelire bağlı olan çocuk bakım parasında ise ek kazancın yılda 6 bin 100 Avro‘yu geçmemesi gerekmektedir (Zuverdienst)
Eğer bu koşullardan biri eksik ise, çocuk bakım ödeneği verilmemektedir veya düşük miktarda sağlanmaktadır. Çocuk bakım ödeneği en küçük çocuk için verilmektedir. Bu yardımdan faydalandığınız sürece çocuk ve anne hastalık sigortasına tabidir. Çocuk Bakım Parası için başvuru en erken doğumun yapıldığı gün olabilmektedir. Başvurunun daha geç yapılması durumunda, Çocuk Bakım Parası altı aya kadar geriye dönük olarak da ödenebilmektedir. Başvuru tarihi olarak, yetkili sağlık sigortasına başvurunun yapıldığı gün dikkate alınmaktadır.

Lohusalık Parası / Wochengeld
Anne adayları doğum yapmaları beklenen tahmini günden önceki sekiz haftadan itibaren çalıştırılamazlar. Anneliği koruma altındadırlar. Lohusalık Parası bu zaman sırasında anne adayı için maddi bir destek olup, ödenmeyen ücretin yerine verilmektedir. Lohusalık Parası her ayın sonunda ödenir.

Beklenen tahmini doğum tarihinden önce sekizinci haftanın başlamasından itibaren Lohusalık Parası için başvurulabilir. Lohusalık Parası için yetkili sağlık sigortası kurumuna başvurmak gerekmektedir. (Lohusalık Parası için başvuru ücretsizdir).

Doğum İzni / Karenz
Anne-babadan birinin bebekleri ile evde geçirdikleri zamana ebeveyn Doğum izni (“Elternkarenz”) denmektedir. Doğum izni anneliği koruma süresinin (doğumdan sonra 8 haftalık süre) bitmesinden sonra başlar. Talep edilen doğum izni süresinin doğumdan sonra 8 hafta içinde işverene bildirilmesi gerekmektedir.

Doğum izni en erken çocuğun doğumundan sonra annenin çalıştırılma yasağının akabinde başlar (koruma süresi). Doğum izni kararlaştırılan süreden sonra sona ermektedir.

Aile Yardımı / Familienbeihilfe
Aile yardımı, ebeveynlerin çalışma ve gelir durumundan bağımsız olarak gerekli şartların yerine getirilmiş olması durumunda ödenmektir. Aile Yardımı almaya hak kazanmak için aşağıda belirtilen şartların yerine getirilmesi gerekmektedir.
• Avusturya vatandaşlığı veya yabancı vatandaşların (Avrupa Ekonomik Sahası dışı ülke vatandaşlarının) oturma izni (NAG-Karte: Yerleşme ve Oturma Yasasıyla alınan kart) veya oturma kayıt belgesi (Anmeldebescheinigung) sahibi olması,
• Avrupa Birliği vatandaşı olması,
• Yaşamın odak noktasının Avusturya’da bulunması,
• Çocukların (evlatlık, bakım ve üvey çocukların ve torunların) ebeveynleriyle birlikte aynı evde yaşamaları ya da, anne veya babayla oturmuyorlarsa ebeveynlerin çocuklarının geçimlerine katkıda bulunuyor olmaları,
• Çocukların sürekli olarak Avusturya’da yaşıyor olmaları

Aile Yardımı (Familienbeihilfe ) Ödeme Süresi
18 yaşına (Volljährigkeit = Reşit) kadar olan tüm çocuklar Aile Yardımı Parası alma hakkına sahiptir. Eğitimi sürenler, bu yardımı en fazla 24 yaşına kadar alabilmektedirler. Çocukların meslek ve çıraklık eğitimi/pratiği ve/veya ara tatillerde yaptıkları işlerden elde ettikleri kazanç dikkate alınmamaktadır. 18 yaşını geçmiş çocuklar halen eğitim ve öğretim yaşamlarına devam ediyorlarsa ve kazançları yıllık 10 bin Avro’nun üzerindeyse aile yardımı hakkını kaybederler.

Başvurusuz Aile Yardımı / Antragslose Familienbeihilfe
1 Mayıs 2015 tarihinden itibaren Başvurusuz Aile Yardımı / Antragslose Familienbeihilfe yürürlüğe girmiştir. Buna bağlı olarak Avusturya’da doğan çocukların ve ebeveynlerin kimlik bilgileri Nüfus Dairesi’nin Merkezi Kimlik Bilgi Bankası‘nda kayıt altına alınmakta ve İçişleri Bakanlığı tarafından Maliye Bakanlığı‘na aktarılmaktadır. Maliye Bakanlığı, mevcut elektronik bilgilerin doğruluğunu denetleyerek aile yardımı için gerekli şartların yerine getirilip getirilmediğine ve ödemenin yapılıp yapılmayacağına karar vermektedir. Eğer ödemenin yapılacağına dair karar verilmişse, Maliye Bakanlığı’ndan ödenecek aile yardımı hakkında bilgilendirme yazısı gönderilmektedir. Bu yazıyla birlikte aile yardımı ödenmektedir.


Sağlanan yardımlar/ödenekler

Aile Yardımı Miktarları/Avro 01.01.2016 tarihi itibariyle

Yaş 1.Çocuk 2.Çocuk 3.Çocuk 4.Çocuk 5.Çocuk 6.Çocuk

0-3 114,00 128,20 166,20 220,00 274,00 328,20

3-10 121,90 136,10 174,10 227,90 281,90 336,10

10-19 141,50 155,70 193,70 247,50 301,50 355,70

19-26 165,10 179,30 217,30 271,10 325,10 379,30

– 7. ve sonrası her çocuk için 52 Avro fazla ödeme yapılır.

-Engelli çocuklar için 155,90 Avro tutarında ek ödeme yapılmaktadır.

– 6-15 yaş grubuna giren çocuklar için her yılın Eylül ayında bir defaya mahsus olmak üzere „okul başlangıç desteği“ adı altında çocuk başına 100 Avro ilave ödeme yapılmaktadır. Bu yardım için yazılı başvuru şartı aranmaz.

– Çocuk Parası, öğrenim hayatına devam edilmesi halinde kaideden 25, istisnai durumlarda da 26 yaşın tamamlanmasına kadar ödenebilmektedir.

*Avusturya, Türkiye’de yaşayan çocuklar için aile yardımı yapmamaktadır.


Kaynak: Sosyal Güvenlik Kurumu – ÇSGB
Yasal Uyarı: Bu yazıdaki bilgiler sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen bilgilerden yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgilerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.

]]>
https://www.muhasebenews.com/avusturyadan-emekli-olma-sartlari-nelerdir-biliyor-musunuz/feed/ 29
Hollanda’dan Ek Emekli Aylığı Alabilmenin Şartları Nelerdir? https://www.muhasebenews.com/hollandadan-ek-emekli-ayligi-alabilmenin-sartlari-nedir/ https://www.muhasebenews.com/hollandadan-ek-emekli-ayligi-alabilmenin-sartlari-nedir/#respond Wed, 03 Oct 2018 18:00:27 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=15533 1- HOLLANDA’DA İŞYERİ EMEKLİLİK (EK EMEKLİLİK) SİSTEMİ NEDİR?
Hollanda’da genel yaşlılık sigortasına ek olarak işyeri emeklilik uygulaması bulunmakta olup, bu tamamen özel bir sistemdir. Ya işyerinin kendi emeklilik sandığı ya da işkolu emeklilik sandıkları vardır. Çalışılan dönemde aylıklardan özel emeklilik sandığı primi kesilmiş ise bu sandıkta çalışan kişi için emeklilik hakkı bulunmaktadır. Farklı işyerlerinde çalışıldıysa her bir işyerinin farklı emeklilik sandığı olabilir. Ya da bu sandıklardaki haklar tek sandıkta toplanmış olabilir.

2- KAÇ YAŞINDA YAŞLILIK AYLIĞI BAĞLANMASI İÇİN BAŞVURUDA BULUNULMASI GEREKLİDİR?
65 yaşınıza gelindiğinde bu özel emeklilik sandıklarına başvuruda bulunarak yaşlılık aylığı bağlanmasını istenmesi gerekmektedir.

3- EMEKLİ OLMAK İSTEYENLERE TOPLU ÖDEME HANGİ ŞARTLARDA YAPILIR?
Aylıkların yıllık brüt tutarı 420 avronun altında ise emekli olmak isteyen kişiye bir defaya mahsus toplu ödeme yapılmakta ve bu sandıkla ilişiği kesilmektedir.

***İster toplu ödeme ister aylık olarak ödeme yapılsın, kesinti yapılmadan brüt tutarın size ödenmesi gerekmektedir. Ödemede kesinti yapılmışsa, Türk Müşavirliklerine veya Ataşelikleri ile temasa geçilmesi gerekmektedir.

Kaynak: Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı

Yasal Uyarı: Bu yazıdaki bilgiler sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen bilgilerden yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgilerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.

]]>
https://www.muhasebenews.com/hollandadan-ek-emekli-ayligi-alabilmenin-sartlari-nedir/feed/ 0
Hangi Kurumdan Emekli Olacağım? https://www.muhasebenews.com/hangi-kurumdan-emekli-olacagim/ https://www.muhasebenews.com/hangi-kurumdan-emekli-olacagim/#comments Wed, 29 Aug 2018 05:30:13 +0000 http://www.muhasebenews.com/?p=3108 1- Şu an yürürlükte olan yeni SGK kanunu ne zaman yayınlandı?
506 Sayılı eski SSK kanunu yerini, 01 Ekim 2008 tarihinden itibaren yürürlüğe giren, Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununa bıraktı.

Yeni kanunla birçok konuda değişiklikler oldu.

Bu değişikliklerden birisi de herkesi yakından ilgilendiren emekli olma şartlarında yapılan düzenlemelerdir.

2- Yeni Kanun öncesi ve sonrası Emeklilik ile ilgili ne değişti?
Sigorta girişi 01 Ekim 2008 tarihinden önce olanlar ile 01 Ekim 2008 tarihinden sonra olanların emekli olma şartları farklılaştı.

3- SSK, Bağ-Kur ve Emekli Sandığı kapatıldı mı?
Bilindiği gibi bu kanundan önce ayrı genel müdürlükler olarak hizmet veren SSK, Bağ-Kur ve Emekli Sandığı yeni kanunla aynı çatı altında hizmet veriyor. Ancak her üçünün varlığı da halen devam ediyor. Bu birleşme sadece Yönetim anlamında yapıldı.

Üç ayrı Sosyal güvenlik kurumu SGK çatısı altında, kendi kapsamına giren sigortalılar ile ilgili işlemleri yapmaya devam ediyor.

4- SSK, Bağ-Kur ve Emekli Sandığı sigortalılarının adı değişti mi?
Eskiden,
SSK’lı olarak anılan kişiler artık 4/a’lı
Bağ-Kur’lu olanlar 4/b’li
Emekli Sandığına tabi olanlar ise 4/c’li olarak adlandırılıyor.

4/a, 4/b, 4/c  ne anlama geliyor diye merak edenler için; 5510 sayılı yeni kanun sigortalılık statülerini 4’ncü maddenin a,b,c bentlerinde belirlediği için artık SSK’lı, Bağ-Kur’lu veya Emekli Sandığına tabi denilmiyor, bunun yerine 4/a’lı, 4/b’li, 4/c’li diye ifade ediliyor.

5- Birden fazla Kurumdan sigortalılığı olanla hangisinden Emekli olacak?
Ön bilgilendirme sonrası hangi kurumdan emekli olunacağına özet olarak değinebiliriz.

5.1- 01.10.2008 tarihinden önce sigorta girişi olanların hangi sosyal güvenlik kurumundan emekli olacağı, son 7 yıllık fiili çalışması hangi kurumdaysa onun şartlarına göre hesaplanıyor.

Örnek olarak; Son 7 yıllık çalışmasının, 4 Yılını SSK (4/a),  3 yılını Bağ-Kur (4/b) primi ödeyerek geçiren kişi Emeklilik hesaplamalarını SSK’ya göre yapacak.

Bunu gün hesabı ile belirtmek gerekirse;
Son 7 Yılın (2.520 Gün) 3,5 yılından 1 gün fazlasının yani 1.261 günlük sürenin sigorta primi hangi kuruma ödenmişse onun emeklilik şartlarına tabi olunuyor.

5.2- 01 Ekim 2008 tarihinden sonra sigortalı olanlar çalışma hayatları boyunca en çok hangi kuruma prim ödemişlerse oradan emekli olacaklardır.

Kaynak: 5510 Kanun Madde 53, Geçici 2’nci madde, Mülga 2829 sayılı kanun

Yasal Uyarı: Bu yazıdaki bilgiler sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen bilgilerden yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgilerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.

]]>
https://www.muhasebenews.com/hangi-kurumdan-emekli-olacagim/feed/ 24
Yaşlılık Aylığı Nedeniyle İşten Ayrılan Gemi Adamı Kıdem Tazminatına Hak Kazanır mı? https://www.muhasebenews.com/yaslilik-ayligi-nedeniyle-isten-ayrilan-gemi-adami-kidem-tazminatina-hak-kazanir-mi/ https://www.muhasebenews.com/yaslilik-ayligi-nedeniyle-isten-ayrilan-gemi-adami-kidem-tazminatina-hak-kazanir-mi/#respond Sat, 18 Aug 2018 12:00:58 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=16332 1- 854 SAYILI DENİZ İŞ KANUNUNA GÖRE YAŞLILIK AYLIĞI NEDENİYLE İŞTEN AYRILAN GEMİ ADAMI KIDEM TAZMİNATINA HAK KAZANIR MI?
854 sayılı Deniz İş Kanununa göre yaşlılık aylığı nedeniyle işten ayrılan gemi adamı kıdem tazminatına hak kazanmaktadır. Çünkü 854 sayılı Deniz İş Kanunu’nun 20’nci maddesi uyarınca yaşlılık aylığı nedeniyle işten ayrılma kıdem tazminatına hak kazanılan hallerdendir.

2- 854 SAYILI DENİZ İŞ KANUNUNA GÖRE MALULEN EMEKLİ OLARAK İŞTEN AYRILAN GEMİ ADAMI KIDEM TAZMİNATINA HAK KAZANIR MI?
854 sayılı Deniz İş Kanununa göre malulen emekli olarak işten ayrılan gemi adamı kıdem tazminatına hak kazanmaktadır.

Kaynak: Deniz İş Kanunu

Yasal Uyarı: Bu yazıdaki bilgiler sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen bilgilerden yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgilerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.

]]>
https://www.muhasebenews.com/yaslilik-ayligi-nedeniyle-isten-ayrilan-gemi-adami-kidem-tazminatina-hak-kazanir-mi/feed/ 0
Sanatçıların Sigortalı Olma Şartları Nelerdir? https://www.muhasebenews.com/sanatcilarin-sigortali-olma-sartlari-nelerdir/ https://www.muhasebenews.com/sanatcilarin-sigortali-olma-sartlari-nelerdir/#respond Sun, 18 Mar 2018 07:00:12 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=16852  1- KİMLER SANATÇI SİGORTALILIĞINDAN FAYDALANABİLİR?
6111 sayılı Kanunun 51’inci maddesiyle Kanuna eklenen ek 6’ıncı madde ile 01.03.2011 tarihinden itibaren Kültür ve Turizm Bakanlığınca belirlenecek alanlarda kısmi süreli iş sözleşmesiyle bir veya birden fazla kişi tarafından çalıştırılan
1.1- Film, tiyatro, sahne, gösteri, ses ve saz sanatçıları,
1.2- Müzik, resim, heykel, dekoratif ve benzeri diğer uğraşları içine alan bütün güzel sanat kollarında çalışanlar,
1.3- Düşünürler ve yazarların,
ay içerisinde çalışma saati süresine göre hesaplanan çalışma gün sayısı 10 günden az olanların kendileri tarafından prim ödemelerine imkân sağlanmıştır. Bu sigortalılar Kanunun hizmet akdi kapsamında sigortalı sayılacaktır.

2- SANATÇILARIN SİGORTADAN ŞARTLARI FAYDALANMA ŞARTLARI NELERDİR?
Bu kapsamda sigortalı olmak isteyenlerin;
2.1- Hizmet akdi, kendi nam ve hesabına bağımsız çalışmama (tarım da dâhil) ve kamu görevlisi olarak çalışmama,
2.2- İsteğe bağlı sigortalı olmama,
2.3- Banka sandıklarına tabi çalışmama,
2.4- Gelir veya aylık almama,
2.5- 18 yaşını doldurmuş olma,
şartlarını taşımaları gerekmektedir.

3- SANATÇI SİGORTASINDAN YARARLANMAK İÇİN NASIL VE NEREYE MÜRACAAT EDİLİR?
Bu kapsamda sigortalı olmak isteyenler,
3.1- SGK internet sitesinde örneği yer alan Sanatçı Olarak Kısmi Süreli Çalışanlara Ait İşe Giriş Bildirgesini bağlı bulunulan meslek birliği veya
sendika ya da Kültür ve Turizm Bakanlığının merkez ve taşra birimlerince onaylanarak, 3.2- Sanatçı ve işvereni arasında imzalanan kısmi süreli iş sözleşmesi ile ikamet edilen ildeki sosyal güvenlik il müdürlükleri/merkezlerine müracaat etmeleri gerekmektedir.

***Ay içerisinde birden fazla işverenin çalışılması veya yeni işveren yanında çalışmaya başlanılması halinde, her bir işverenle yapılan kısmi süreli iş sözleşmelerinin de Kuruma verilmesi gerekmektedir.

4- SANATÇI SİGORTASINDAN SAĞLANAN HAKLAR NELERDİR?
Bu sigortalılara, 5510 sayılı Kanuna göre gerekli şartları yerine getirmeleri halinde kendilerine;
4.1- Malullük ve yaşlılık aylığı,
4.2- Ölümleri halinde ise hak sahiplerine ölüm aylığı bağlanacak,
4.3- Kendileri ya da bakmakla yükümlü oldukları kişiler genel sağlık sigortasından sağlanan sağlık yardımlarından yararlanacaklardır.

Kaynak: Sosyal Güvenlik Kurumu

Yasal Uyarı: Bu yazıdaki bilgiler sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen bilgilerden yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgilerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.

]]>
https://www.muhasebenews.com/sanatcilarin-sigortali-olma-sartlari-nelerdir/feed/ 0
Ticari Taksi Şoförlerinin Sigortalı Olma Şartları Nelerdir? https://www.muhasebenews.com/ticari-taksi-soforlerinin-sigortali-olma-sartlari-nelerdir/ https://www.muhasebenews.com/ticari-taksi-soforlerinin-sigortali-olma-sartlari-nelerdir/#respond Sat, 17 Mar 2018 02:00:39 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=16738 1- KİMLER TİCARİ TAKSİ ŞOFÖRLERİNİN SİGORTALILIĞINDAN FAYDALANABİLİR?
6111 Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması İle Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu Ve Diğer Bazı Kanun Ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 51’inci maddesiyle Kanuna eklenen ek 6’ıncı madde ile 01.03.2011 tarihinden itibaren ticari taksi, dolmuş ve benzeri şehir içi toplu taşıma araçlarında çalışanlardan bir veya birden fazla kişi yanında kısmi iş sözleşmesiyle bir ay içinde 10 günden az çalışanlara, kendileri tarafından prim ödemeleri imkânı sağlanmıştır. Bu sigortalılar, 5510 Sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun hizmet akdi kapsamında sigortalı sayılacaktır.

2- TİCARİ TAKSİ ŞOFÖRLERİ SİGORTALILIĞINDAN FAYDALANMA ŞARTLARI NELERDİR?
Ticari taksi şoförlüğü sigortalısı şartlarından yararlanmak isteyenlerin;
2.1- Hizmet akdi, kendi nam ve hesabına bağımsız çalışmama (tarım da dahil) ve kamu görevlisi olarak çalışmama,
2.2- İsteğe bağlı sigortalı olmama,
2.3- Banka sandıklarına tabi çalışmama,
2.4- Gelir veya aylık almama,
2.5- 18 yaşını doldurmuş olma,
şartlarını taşımaları gerekmektedir.

3- TİCARİ TAKSİ ŞOFÖRLERİ SİGORTASINDAN YARARLANMAK İÇİN NASIL VE NEREYE MÜRACAAT EDİLİR?
Bu sigorta kolu kapsamına dâhil olmak isteyenler,
3.1- SGK internet sitesinde örneği yer alan Şehir İçi Toplu Taşıma Araçlarında Kısmi Süreli Çalışanlara Ait İşe Giriş Bildirgesini, toplu taşıma aracı sahibinin bağlı bulunduğu meslek odası ya da meslek kooperatiflerince onaylatarak,
3.2- Araç sahibiyle şoför arasında imzalanan kısmi süreli iş sözleşmesi ile birlikte şoförlük mesleğini yaptıkları sosyal güvenlik il müdürlükleri/merkezlerine müracaat etmeleri gerekmektedir.

***Toplu taşıma aracı sahibinin beyanı ve bağlı olduğu odanın onayının bulunmadığı işe giriş bildirgeleri işleme alınmayacaktır.

***Ay içerisinde birden fazla toplu taşıma aracı sahibinin yanında çalışılması veya yeni bir toplu taşıma aracı sahibiyle çalışmaya başlanılması halinde, her bir araç sahibiyle yapılan kısmi süreli iş sözleşmelerinin de SGK ’ya verilmesi gerekmektedir.

4- TİCARİ TAKSİ ŞOFÖRLÜĞÜ SİGORTASINDAN SAĞLANAN HAKLAR NELERDİR?
Bu sigortalılara, 5510 sayılı Kanuna göre gerekli şartları yerine getirmeleri halinde kendilerine
4.1- Malullük ve yaşlılık aylığı,
4.2- Ölümleri halinde ise hak sahiplerine ölüm aylığı bağlanacak,
4.3- Kendileri ya da bakmakla yükümlü oldukları kişiler, genel sağlık sigortasından sağlanan sağlık yardımlarından yararlanacaklardır.

Kaynak: Sosyal Güvenlik Kurumu

Yasal Uyarı: Bu yazıdaki bilgiler sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen bilgilerden yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgilerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.

]]>
https://www.muhasebenews.com/ticari-taksi-soforlerinin-sigortali-olma-sartlari-nelerdir/feed/ 0
Yaşlılık Aylığı Almak İçin İşten Ayrılıp Başka Bir İşyerinde Çalışan Kişi, Tazminat Talep Edebilir mi? https://www.muhasebenews.com/yaslilik-ayligi-almak-icin-isten-ayrilip-baska-bir-isyerinde-calisan-kisi-tazminat-talep-edebilir-mi/ https://www.muhasebenews.com/yaslilik-ayligi-almak-icin-isten-ayrilip-baska-bir-isyerinde-calisan-kisi-tazminat-talep-edebilir-mi/#respond Tue, 13 Feb 2018 05:00:47 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=17733 KONU: Davacının İş Akdinin Feshinden Sonra Başka Bir İşyerinde Çalışmaya Başlaması, Feshin Emeklilik Nedeniyle Yapıldığı Ve Davacının Kıdem Tazminatına Hak Kazanması Durumunu Etkilemeyecektir.

İLGİLİ KANUN MADDELERİ:
4857/md.5,26,28,31,32,41,120

(818/md.125)
6098/md.146
1475/md.14
5521/md.7

Davacı, kıdem tazminatı ile izin ücreti, fazla mesai ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

A) DAVACI TALEBİNİN ÖZETİ:
Davacı vekili, davacının yaş şartı hariç 15 yıl çalışmış olmak ve 3600 gün prim ödemek şartlarını gerçekleştirdiği için emeklilik nedeniyle iş akdini haklı olarak feshettiğini, davacının yıllık izinlerini kullanmadığını ve kullanmadığı bu izinlerin ücretlerinin ödenmediğini ileri sürerek, kıdem tazminatı ile izin ücreti ve fazla çalışma ücreti alacaklarını talep etmiştir.

B) DAVALI CEVABININ ÖZETİ:
Davalı vekili, davacının iş akdini feshettikten üç gün sonra başka bir işyerinde çalışmaya başladığını, bunun davacının amacının emeklilik olmadığını açıkça gösterdiğini, davacının başka bir işyerinde çalışmak için iş akdini feshettiğini ve kıdem tazminatına hak kazanmadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

C) YEREL MAHKEME KARARININ ÖZETİ VE YARGILAMA SÜRECİ:
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacının iş akdini feshettikten üç gün sonra başka bir işyerinde çalışmaya başladığı, bunun davacının amacının emeklilik olmadığını açıkça gösterdiği, davacının başka bir işyerinde çalışmak için iş akdini feshettiği ve kıdem tazminatına hak kazanmadığı, davacının bir kısım izinlerini kullanmadığı ve bu kullanılmayan izin ücretlerinin fesih esnasında ödenmediği, davacının fazla çalışma yapmasına rağmen karşılığının ödenmediği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

D) TEMYİZ:
Kararı taraf vekilleri temyiz etmiştir.

E) GEREKÇE:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-İş sözleşmesinin işçi tarafından yaşlılık aylığı tahsisi amacıyla feshedilip feshedilmediği ve buna göre kıdem hakkının doğup doğmadığı konularında taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.

4857 sayılı İş Kanununun 120’nci maddesi yollamasıyla, halen yürürlükte olan 1475 sayılı Yasanın 14’üncü maddesinin birinci fıkrasının dördüncü bendinde, işçinin bağlı bulunduğu kurum veya sandıktan yaşlılık, emeklilik veya malullük aylığı yahut toptan ödeme almak amacıyla ayrılması halinde, kıdem tazminatına hak kazanılabileceği hükme bağlanmıştır. O halde anılan hüküm uyarınca, fesih bildiriminde bulunulabilmesi için işçinin bağlı bulunduğu kurum veya sandıktan yaşlılık, emeklilik, malullük ya da toptan ödemeye hak kazanmış olması şarttır. Bundan başka işçinin bağlı bulunduğu kurum ya da sandığa bahsi geçen işlemler için başvurması ve bu yöndeki yazıyı işverene bildirmesi gerekir. Böylece işçinin yaşlılık, emeklilik, mamullük ve toptan ödeme yönlerinden bağlı bulunduğu mevzuata göre hak kazanıp kazanmadığı denetlenmiş olur. Öte yandan işçinin, sosyal güvenlik anlamında bu hakkı kazanmasının ardından, ilgili kurum ya da sandığa başvurmaksızın kıdem tazminatı talebiyle işyerinden ayrılması ve bu yolla hakkın kötüye kullanılmasının önüne geçilmiş olur. İşçi tarafından bağlı bulunduğu kurum ya da sandıktan tahsise ya da tahsis yapılabileceğine dair yazının işverene bildirildiği anda işverenin kıdem tazminatı ödeme yükümü doğar. Faiz başlangıcında da bu tarih esas alınmalıdır.

Dairemizce daha önce verilen kararlarda, derhal yapılan fesihlerde henüz ihbar tazminatı ödenmemişken ve yine ihbar öneli süresi içinde işçinin emeklilik için başvurması durumu, işçinin emeklilik suretiyle feshi olarak değerlendirilmekteydi. Bu halde işçi ihbar tazminatına hak kazanamaz ise de, kamu kurumları bakımından kıdem tazminatı hesabında daha önce borçlanmış olduğu askerlik süresinin dikkate alınması gerekmekteydi. Kamu kurumu işyerleri bakımından askerlik borçlanmasının kıdem tazminatına yansıtılması noktasında işçi lehine olarak değerlendirilebilecek bu husus, işçinin ihbar tazminatına hak kazanamaması sebebiyle de işçinin aleyhinedir. Dairemizin, derhal feshin ardından önel içinde işçinin emeklilik için dilekçe vermesi halinde, feshin işçi tarafından gerçekleştirildiği görüşü, işe iadeyle ilgili iş güvencesi hükümleri de dikkate alındığında 4857 sayılı İş Kanununun sistematiğine uygun düşmemektedir. Gerçekten açıklanan çözüm tarzında işveren feshi yerine işçinin emeklilik sebebiyle feshine değer verildiğinden, işçi iş güvencesinden de mahrum kalmaktadır. Bu nedenle, işverenin derhal feshinin ardından, işçinin ihbar tazminatı ödenmediği bir anda yaşlılık aylığı için tahsis talebinde bulunmasının işveren feshini ortadan kaldırmayacağı düşünülmektedir. Dairemizce, konunun bütün yönleriyle ve yeniden değerlendirilmesi sonucu, işverence yapılan feshin ardından ve henüz ihbar tazminatı ödenmediği bir sırada işçinin emeklilik için başvurusunun işçinin emeklilik sebebiyle feshi anlamına gelmeyeceği sonucuna varılmıştır.

4447 sayılı Yasanın 45’inci maddesi ile 1475 sayılı Yasanın 14’üncü maddesinin birinci fıkrasına (5) numaralı bent eklenmiştir. Anılan hükme göre, işçinin emeklilik konusunda yaş hariç diğer kriterleri yerine getirmesi halinde kendi isteği ile işten ayrılması imkânı tanınmıştır. Başka bir anlatımla, sigortalılık süresini ve pirim ödeme gün sayısını tamamlayan işçi, yaş koşulu sebebiyle emeklilik hakkını kazanamamış olsa da, anılan bent gerekçe gösterilmek suretiyle işyerinden ayrılabilecek ve kıdem tazminatına hak kazanabilecektir. Ancak, işçinin işyerinden ayrılmasının yaş hariç emekliliğe dair diğer kriterleri tamamlaması üzerine çalışmasını sonlandırması şeklinde gelişmesi ve bu durumu işverene bildirmesi gerekir.

Somut olayda, davacının emeklilik nedeniyle iş akdini feshettiği tarih itibariyle, 15 yıl çalışmış olmak ve 3600 gün prim ödemek şartlarını gerçekleştirdiği açıkça anlaşılmıştır. Yukarıdaki ilke kararımızda da açık bir şekilde ifade edildiği üzere, 15 yıl çalışmış olmak ve 3600 gün prim ödemek şartlarının gerçekleştirilmiş olması durumunda iş akdi işçi tarafından feshedilebilecek ve iş akdini fesheden işçi kıdem tazminatı alacağına hak kazanacaktır. Davacının iş akdinin feshinden sonra başka bir işyerinde çalışmaya başlaması, feshin emeklilik nedeniyle yapıldığı ve davacının kıdem tazminatına hak kazanması durumunu etkilemeyecektir.

Sonuç olarak, mahkemece kıdem tazminatı talebinin kabulüne karar verilmesi gerekirken, yerinde olmayan gerekçe ile reddine karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.

3-Taraflar arasında, işçilik alacaklarının zamanaşımına uğrayıp uğramadığı konusunda da uyuşmazlık bulunmaktadır.
Zamanaşımı, alacak hakkının belli bir süre kullanılmaması yüzünden dava edilebilme niteliğinden yoksun kalmasını ifade eder. Bu tanımdan da anlaşılacağı üzere zamanaşımı, alacak hakkını sona erdirmeyip sadece onu “eksik bir borç” haline dönüştürür ve “alacağın dava edilebilme özelliği”ni ortadan kaldırır.

Bu itibarla zamanaşımı savunması ileri sürüldüğünde, eğer savunma gerçekleşirse hakkın dava edilebilme niteliği ortadan kalkacağından, artık mahkemenin işin esasına girip onu incelemesi mümkün değildir.

Diğer bir anlatımla zamanaşımı, bir borcu doğuran, değiştiren ortadan kaldıran bir olgu olmayıp, salt doğmuş ve var olan bir hakkın istenmesini ortadan kaldıran bir savunma aracıdır. Bu bakımdan zamanaşımı alacağın varlığını değil, istenebilirliğini ortadan kaldırır. Bunun sonucu olarak da, yargılamayı yapan yargıç tarafından yürüttüğü görevinin bir gereği olarak kendiliğinden göz önünde tutulamaz. Borçlunun böyle bir olgunun var olduğunu, yasada öngörülen süre ve usul içinde ileri sürmesi zorunludur. Demek oluyor ki zamanaşımı, borcun doğumu ile ilgili olmayıp, istenmesini önleyen bir savunma olgusudur. Şu durumda zamanaşımı, savunması ileri sürülmedikçe, istemin konusu olan hakkın var olduğu ve kabulüne karar verilmesinde hukuksal ve yasal bir engel bulunmamaktadır.

Hemen belirtmelidir ki, gerek İş Kanununda, gerekse Borçlar Kanununda, kıdem ve ihbar tazminatı alacakları için özel bir zamanaşımı süresi öngörülmemiştir.

Uygulama ve öğretide kıdem tazminatı ve ihbar tazminatına ilişkin davalar, hakkın doğumundan itibaren, eski 818 sayılı Borçlar Kanununun 125’inci maddesi uyarınca on yıllık zamanaşımına tabi tutulmuştur. 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren yeni 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 146’ıncı maddesinde de genel zamanaşımı 10 yıl olarak belirlenmiştir.
Tazminat niteliğinde olmaları nedeni ile sendikal tazminat, kötü niyet tazminatı, işe başlatmama tazminatı, 4857 sayılı İş Kanununun; 5’inci maddesindeki eşit işlem borcuna aykırılık nedeni ile tazminat, 26/2 maddesindeki maddi ve manevi tazminat, 28’inci maddedeki belgenin zamanında verilmemesinden kaynaklanan tazminat, 31/son maddesi uyarınca askerlik sonrası işe almama nedeni ile öngörülen tazminat istekleri on yıllık zamanaşımına tabidir.
Bu noktada, zamanaşımı başlangıcına esas alınan kıdem tazminatı ve ihbar tazminatı hakkının doğumu ise, işçi açısından hizmet akdinin feshedildiği tarihtir.

Zamanaşımı, harekete geçememek, istemde bulunamamak durumunda bulunan kimsenin aleyhine işlemez. Bir hakkın, bu bağlamda ödence isteminin doğmadığı bir tarihte, zamanaşımının başlatılması hakkın istenmesini ve elde edilmesini güçleştirir, hatta olanaksız kılar.

İşveren ve işçi arasındaki hukuki ilişki iş sözleşmesine dayanmaktadır. İşçinin sözleşmeye aykırı şekilde işverene zarar vermesi halinde, işverenin zararının tazmini amacı ile açacağı dava da tazminat niteliğinde olduğundan on yıllık zaman aşımına tabidir.

4857 sayılı Kanundan daha önce yürürlükte bulunan 1475 sayılı Yasada ücret alacaklarıyla ilgili olarak özel bir zamanaşımı süresi öngörülmediği halde, 4857 sayılı İş Kanunun 32/8 maddesinde, işçi ücretinin beş yıllık özel bir zamanaşımı süresine tabi olduğu açıkça belirtilmiştir. Ancak bu Kanundan önce tazminat niteliğinde olmayan, ücret niteliği ağır basan işçilik alacakları ise 818 sayılı Borçlar Kanununun 126/1 maddesi uyarınca beş yıllık zamanaşımına tabidir. 01.06.2012 tarihinden sonra yürürlüğe giren 6098 Sayılı TBK.’un 147. Maddesi ise ücret gibi dönemsel nitelikte ödenen alacakların beş yıllık zamanaşımına tabi olacağını belirtmiştir.

Kanundaki zamanaşımı süreleri, 6098 Sayılı TBK 148. Maddesi gereğince tarafların iradeleri ile değiştirilemez.
İş sözleşmesi devam ederken kullanılması gereken ve iş sözleşmesinin feshi ile alacak niteliği doğan yıllık izin ücreti alacağının zamanaşımı süresinin fesih tarihinden başlatılması gerekir (HGK. 05.07.2000 gün ve 2000/9-1079 E, 2000/1103 K).

Sözleşmeden doğan alacaklarda, zamanaşımı alacağın muaccel olduğu tarihten başlar. (TBK. m. 149(818.BK.128). Türk Borçlar Kanununun 117’inci maddesi uyarınca, borcun muaccel olması, ifa zamanının gelmiş olmasını ifade eder. Borcun ifası henüz istenemiyorsa muaccel bir borçtan da söz edilemez.

6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 151’inci maddesinde zamanaşımının nasıl hesaplanacağı belirtilmiştir. Bu maddenin birinci fıkrası, zamanaşımının alacağın muaccel olduğu anda başlayacağı kuralını getirmiştir(818 sayılı BK.128). Aynı yönde düzenleme 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 151 inci maddesinde yer almaktadır.

6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 152. maddesi gereğince, asıl alacak zaman aşımına uğradığında faiz ve diğer ek haklar da zamanaşımına, uğrar. Diğer bir deyişle faiz alacağı asıl alacağın tabi olduğu zamanaşımına tabi olur(818 sayılı BK.131).

Türk Borçlar Kanunu’nun 154. maddesi (818 Sayılı BK 133/2) uyarınca, alacaklının dava açmasıyla zamanaşımı kesilir. Ancak zaman aşımının kesilmesi sadece dava konusu alacak için söz konusudur.

6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 153/4 maddesinde “Hizmet ilişkisi süresince, ev hizmetlilerinin onları çalıştıranlardan olan alacakları için” zamanaşımının işlemeyeceği ve duracağı belirtilmiştir. Bu maddenin iş sözleşmesiyle bağlı her kişiye uygulanması olanağı bulunmamaktadır. Hizmetçiden kastedilen, kendisine ev işleri için ücret ödenen, iş sahibiyle aynı evde yatıp kalkan, aileden biriymiş gibi ev halkı ile sıkı ilişkileri olan kimsedir(818 sayılı BK. Mad.132).
6098 Sayılı TBK 154. Maddesinde (818 sayılı BK. 133) zamanaşımını kesen nedenler gösterilmiştir. Bunlardan borçlunun borcunu ikrar etmesi (alacağı tanıması), zamanaşımını kesen nedenlerden biridir. Borcun tanınması, tek yanlı bir irade bildirimi olup; borçlunun, kendi borcunun devam etmekte olduğunu kabul anlamındadır. Borç ikrarının sonuç doğurabilmesi için, eylem yeteneğine ve malları üzerinde tasarruf yetkisine sahip olan borçlunun veya yetkili kıldığı vekilinin, bu iradeyi alacaklıya yöneltmiş bulunması ve ayrıca zamanaşımı süresinin dolmamış olması gerekir. Gerçekte de borç ikrarı, ancak, işlemekte olan zamanaşımını keser; farklı anlatımla zamanaşımı süresinin tamamlanmasından sonraki borç ikrarının kesme yönünden bir sonuç doğurmayacağından kuşku ve duraksamaya yer olmamalıdır.
Aynı maddenin 2.fıkrası uyarınca, dava açılması veya icra takibi yapılması zamanaşımını kesen nedenlerdendir. Kanunun 156. maddesi ise, zamanaşımının kesilmesi halinde yeni bir sürenin işlemesi gerektiğini açıkça belirtmiştir. Madde açıkça düzenlemediğinden ihtiyati tedbir istemi ile mahkemeye başvurma veya işçilik alacaklarının tespiti ve ödenmesi için Bölge Çalışma İş Müfettişliğine şikâyette bulunma zamanaşımını kesen nedenler olarak kabul edilemez. Ancak işverenin, şikâyet üzerine Bölge Çalışma Müdürlüğünde alacağı ikrar etmesi, zamanaşımını keser.

Uygulamada, fazlaya ilişkin hakların saklı tutulması, dava açma tekniği bakımından, tümü ihlal ya da inkâr olunan hakkın ancak bir bölümünün dava edilmesi, diğer bölümüne ait dava ve talep hakkının bazı nedenlerle geleceğe bırakılması anlamına gelir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunca benimsenmiş ilkeye göre, kısmi davada fazlaya ilişkin hakların saklı tutulmuş olması, saklı tutulan kesim için zamanaşımını kesmez, zamanaşımı, alacağın yalnız kısmi dava konusu yapılan miktar için kesilir.

Zamanaşımı, dava devam ederken iki tarafın yargılamaya ilişkin her işleminden ve hâkimin her emir ve hükmünden itibaren yeniden işlemeye başlar ve kesilmeden itibaren yeni bir süre işler.

6098 sayılı Türk Borçlar Kanunun 155. maddesi hükmü, “Zamanaşımı müteselsil borçlulardan veya bölünemeyen borcun borçlularından birine karşı kesilince, diğerlerine karşı da kesilmiş olur.” kuralını içermektedir. Bu maddeye göre, müteselsil borçlulardan birine karşı zamanaşımının kesilmesi diğer müteselsil borçlulara karşı da zamanaşımını keser. (818 sayılı BK. Mad.134)

Türk Borçlar Kanununun 160. maddesinde (818 Sayılı BK 139), zamanaşımından feragat düzenlenmiştir. Anılan maddeye göre, borçlunun zamanaşımı defini ileri sürme hakkından önceden feragati geçersizdir. Önceden feragatten amaç, sözleşme yapılmadan önce veya yapılırken vaki feragattir. Oysa daha sonra vazgeçmenin geçersiz sayılacağına ilişkin yasada herhangi bir hüküm bulunmamaktadır. O nedenle borç zamanaşımına uğradıktan sonra borçlu zamanaşımı defini ileri sürmekten feragat edebilir. Zira, burada doğmuş bir defi hakkından feragat söz konusudur ve hukuken geçerlidir. Bu feragat; borçlunun, ileride dava açılması halinde zamanaşımı definde bulunmayacağını karşılıklı olarak yapılan feragat anlaşmasıyla veya tek yanlı iradesini açıkça bildirmesiyle veyahut bu anlama gelecek iradeye delalet edecek bir işlem yapmasıyla mümkün olabileceği gibi, açılmış bir davada zamanaşımı definde bulunmamasıyla veya defi geri almasıyla da mümkündür.

5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanununun 7’nci maddesinde, iş mahkemelerinde sözlü yargılama usulü uygulanır. Ancak 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 447 inci maddesi ile sözlü yargılama usulü kaldırılmış, aynı yasanın 316 ve devamı maddeleri gereğince iş davaları için basit yargılama usulü benimsenmiştir.
Sözlü yargılama usulünün uygulandığı dönemde zamanaşımı def’i ilk oturuma kadar ve en geç ilk oturumda yapılabilir. Ancak 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun yürürlükte olduğu dönemde 319 uncu madde hükmü uyarınca savunmanın değiştirilmesi yasağı cevap dilekçesinin verilmesiyle başlayacağından, zamanaşımı defi cevap dilekçesi ile ileri sürülmelidir. 01.10.2011 tarihinden sonraki dönemde ilk oturuma kadar zamanaşımı definin iler sürülmesi ve hatta ilk oturumda sözlü olarak bildirilmesi mümkün değildir.

Dava konusunun ıslah yoluyla arttırılması durumunda, 1086 sayılı HUMK hükümlerinin uygulandığı dönemde, ıslah dilekçesinin tebliğini izleyen ilk oturuma kadar ya da ilk oturumda yapılan zamanaşımı defi de ıslaha konu alacaklar yönünden hüküm ifade eder. Ancak Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun yürürlüğe girdiği 01.10.2011 tarihinden sonraki uygulamada, 317/2 ve 319. maddeler uyarınca ıslah dilekçesinin davalı tarafa tebliği üzerine iki haftalık süre içinde ıslaha konu kısımlar için zamanaşımı definde bulunulabileceği kabul edilmelidir.

Cevap dilekçesinde zamanaşımı defi ileri sürülmemiş ya da süresi içince cevap dilekçesi verilmemişse ilerleyen aşamalarda 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 141/2 maddesi uyarınca zamanaşımı defi davacının açık muvafakati ile yapılabilir.

1086 sayılı HUMK yürürlükte iken süre geçtikten sonra yapılan zamanaşımı define davacı taraf süre yönünden hemen ve açıkça karşı çıkmamışsa (suskun kalınmışsa) zamanaşımı defi geçerli sayılmakta iken, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun uygulandığı dönemde süre geçtikten sonra yapılan zamanaşımı definin geçerli sayılabilmesi için davacının açıkça muvafakat etmesi gerekir. Başka bir anlatımla 01.10.2011 tarihinden sonraki uygulamalar bakımından süre geçtikten sonra ileri sürülen zamanaşımı define davacı taraf muvafakat etmez ise zamanaşımı defi dikkate alınmaz.
Zamanaşımı definin cevap dilekçesinin ıslahı yoluyla ileri sürülmesi de mümkündür (Yargıtay HGK. 04.06.2011 gün 2010/ 9-629 E. 2011/ 70. K.).

Somut olayda, dava dilekçesinin incelenmesinde davanın türünün kısmi dava olduğu açıkça anlaşılmıştır.
Davalı, ıslaha karşı süresinde ve usulüne uygun bir şekilde zamanaşımı definde bulunmuştur.
Mahkemece, ıslaha karşı ileri sürülen zamanaşımı defi konusunda bir değerlendirme yapılmamıştır.
Talep edilen fazla çalışma ücreti alacağının hesaplama dönemi nazara alındığında, ıslaha karşı ileri sürülen zamanaşımı defi gözetilse idi bir miktar fazla çalışma ücreti alacağının zamanaşımına uğrayacağı tespit edilmiştir.

O halde yapılması gereken, yukarıdaki ilke kararımızda yer alan usul ve esaslar dairesinde, ıslaha karşı ileri sürülen zamanaşımı defi gözetilmek suretiyle, talep edilen alacakların yeniden hesaplanması için bilirkişiden rapor aldırmak ve sonucuna göre karar vermektir.

Islaha karşı ileri sürülen zamanaşımı defi değerlendirilmeden karar verilmesi hatalı olup ayrı bir bozma nedenidir.

4- Kabule göre de, hakkaniyet indirimi nedeniyle reddedilen alacak miktarından ayrı olarak talep edilen kıdem tazminatı alacağının reddedilmesi nedeniyle davalı yararına reddedilen kısım yönünden vekâlet ücretine hükmedilmemesi de hatalıdır.

F) SONUÇ:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 02.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Kaynak: Yargıtay – 9. Hukuk Dairesi-E. 2014/30842-K. 2016/4619-T. 02.03.2016

Yasal Uyarı: Bu yazıdaki bilgiler sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen bilgilerden yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgilerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.

]]>
https://www.muhasebenews.com/yaslilik-ayligi-almak-icin-isten-ayrilip-baska-bir-isyerinde-calisan-kisi-tazminat-talep-edebilir-mi/feed/ 0
4/1-(a) ve 4/1- (b) Kapsamında Gelir / Aylık Alanların 2017/ Temmuz Artışlarının Hesaplanması Nasıl Yapılacaktır? https://www.muhasebenews.com/41-a-41-b-kapsaminda-gelir-aylik-alanlarin-2017-temmuz-artislarinin-hesaplanmasi-nasil-yapilacaktir/ https://www.muhasebenews.com/41-a-41-b-kapsaminda-gelir-aylik-alanlarin-2017-temmuz-artislarinin-hesaplanmasi-nasil-yapilacaktir/#respond Sun, 13 Aug 2017 04:00:17 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=19754 5510 Sayılı Sosyal Sigortalar Ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 55’inci ve geçici 1’inci maddesinin dördüncü fıkrası gereğince bu Kanun ile 506, 1479, 2925 ve Mülga 2926 sayılı Kanunlara göre bağlanan gelir ve aylıkların arttırılması ve alt sınır aylıkları, geçici 4’üncü maddesine göre yapılan ek ödemeler ve 2022 sayılı Kanuna göre ölüm gelir ve aylığı alan çocuklara yapılan fark ödemeleri 2017 yılı Temmuz-Aralık dönemi için aşağıdaki usul ve esaslar doğrultusunda yapılacaktır.

Diğer taraftan, 5510 sayılı Kanununun 55’inci maddesinde bağlanan gelir ve aylıkların her yılın Ocak ve Temmuz ödeme tarihleri geçerli olmak üzere, ilk önceki 6 aylık döneme göre Türkiye İstatistik Kurumu tarafından açıklanan en son temel yılı tüketici fiyatları genel indeksindeki değişim oranı kadar arttırılarak ödeneceği öngörülmüş olup, 2017 yılı Ocak-Haziran süresi TÜFE oranı %5,89 olarak belirlenmiştir.

Buna göre; 2017 yılı Temmuz ödeme döneminde;
1-
5510 Sayılı Kanunun 55’inci ve geçici 1’inci maddesinin dördüncü fıkrası gereğince bu Kanun ile 506, 1479, 2925 ve mülga 2926 sayılı Kanunlara göre bağlanan ölüm gelir ve aylıkların alt sınırları,
a) 5510 sayılı Kanunun yürürlük tarihinden önce bağlanan ölüm gelir/aylıkları, Kanunun yürürlük tarihinden önce malullük ve yaşlılık aylığı almakta iken Kanunun yürürlük tarihinden sonra ölen sigortalıların hak sahiplerine bağlanacak aylıklar ile ölüm tarihi Kanunun yürürlük tarihinden önce olup, son takvim ayı 2000 yılından önce olan sigortalıların hak sahiplerine bağlanan ölüm gelirleri aşağıda belirtilen miktarlardan az olamayacaktır.

b) 5510 sayılı Kanunun yürürlük tarihinden sonra çalışırken ölen sigortalıların hak sahipleri ile Kanunun yürürlük tarihinden sonra malullük ve yaşlılık aylığı bağlanmış durumda iken ölen sigortalıların hak sahiplerine bağlanacak aylıklar aşağıda belirtilen miktarlardan az olamayacaktır.

c) 5510 sayılı Kanunun yürürlük tarihinden sonra ölen sigortalının sadece 2000 yılından sonra hizmetlerinin bulunması (4447 sayılı Kanununa göre aylık bağlama sistemi + 5510 sayılı Kanuna göre aylık bağlama sistemi) halinde hak sahiplerine bağlanacak ölüm aylığı aşağıda belirtilen miktarlardan az olamayacaktır.

d) 5510 sayılı Kanunun yürürlük tarihinden önce ölen sigortalıların hak sahiplerine 4447 sayılı Kanuna göre bağlanacak ölüm geliri aşağıda belirtilen miktarlardan az olamayacaktır.
01.07.2017 tarihinde geçerli olan asgari günlük kazanç 59,25-TL olduğundan alt sınır geliri:

İş Kazası ve meslek hastalığı sigortasından bağlanacak ve son takvim ayı;
– 2017/Ocak-Aralık olan gelirlerde, sigortalının başkasının bakımına muhtaç olması durumunda, bağlanacak gelir:
Az olamayacaktır.

2- 01.07.2017 – 31.12.2017 döneminde aylık gösterge tablosunda yer alan rakamlar ile ek gösterge rakamlarının aylık tutarlara çevrilmesinde uygulanacak aylık katsayı 0,102706 olarak belirlenmiştir.

5510 Sayılı Kanun ile 506, 1479, 2925 ve mülga 2926 sayılı Kanunlara göre aylık ve gelir olarak her ay ödenecek tutarlara göre;
-2017 yılının ikinci 6 aylık döneminde yapılacak ek ödemenin bir aylık tutarı, her bir aylık veya geliri;

– 963,21-TL (dahil) ve daha az olanlar için gelir ve aylık tutarlarının %5’i,
– 963,21-TL’den fazla olanlar için gelir ve aylık tutarlarının %4’ü,
Üzerinden hesaplanacaktır.

3- 2022 Sayılı Kanun gereğince ölüm gelir ve aylığı alana çocuklara yapılan fark ödemeleri
5510 Sayılı Kanun ile 506, 1479, 2925 ve mülga 2926 sayılı Kanunlara göre aylık ve gelir almakta olan yetim çocuklara 2022 sayılı Kanun gereğince yapılacak fark aylık ödemelerinde aylıkların, 01.07.2017-31.12.2017 tarihleri arasında özürlülük dereceleri;

3.1- %70 ve üzerinde olduğu tespit edilenlerde;
-01.07.2017 – 31.12.2017 süresi için; 5.253 x 0,102706 = 539,51-TL’nin

3.2- %40 ile %69 arasında olanlar ile 18 yaşından küçük olup, özürlülük derecesi %40 ve üzeri olanlara ise,
-01.07.2017 –  31.12.2017 süresi için, 3.502 x 0,102706 = 359,68-TL’nin
Altında olması halinde, aradaki fark kadar aylıklarına ilave ödeme yapılması gerekmektedir.

4- Geçici 4’üncü maddesine göre belediye başkanlarına ödenen tazminatlar,
Memur maaş katsayısının 01.07.2017 – 31.12.2017 süresi için 0,102706 olarak belirlenmesi nedeniyle belediye başkanlarına, belediye başkanlığı niteliğine göre aylıklarla birlikte ödenecek makam/temsil/görev tazminat tutarları aşağıda belirtilmiştir.

4.1- 01.07.2017 – 31.12.2017 süresi için;

5- 4/1-(a) veya 4/1-(b) kapsamındaki sigortalı veya hak sahiplerine 2330 sayılı Kanun hükümlerine göre bağlanacak aylıklarda alt sınır aylığı uygulaması 

6495 sayılı Kanunun 80’inci maddesiyle 2330 sayılı Kanunun 4’üncü maddesinde yapılan değişiklik ile bu Kanun hükümleri uygulanarak aylık bağlanmasını gerektiren kanunlara göre aylık bağlanan malullere aylık bağlama tarihi itibarıyla sosyal güvenlik kurumlarınca kendi sigortalılığı nedeniyle ödenmekte olan gelir ve/veya aylıkların toplamının 14.07.1965 tarihli ve 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 36’ıncı maddesi gereğince öğrenim durumuna göre belirlenecek giriş derece ve kademesi ile 30 yıl fiili hizmet süresi esas alınarak mülga hükümleri de dahil 5434 sayılı Kanun hükümlerine göre hesaplanacak vazife malullüğü aylığının %25 artırımlı tutardan az olamayacağı ve bu şekilde belirlenen gelir ve/veya aylıkların ilgili sigortalılık halindeki aylık artışları dikkate alınarak artırılacağı öngörülmüştür.

Diğer taraftan, 28.11.2013 tarihli ve 2013-40 sayılı Genelge ile de 4/1-(a) veya 4/1-(b) kapsamındaki sigortalı veya hak sahiplerine 2330 sayılı Kanunun 4’üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) ve (b) bentleri kapsamında aylık bağlama işlemleri yapılırken öncelikle aylıkların 5510 sayılı Kanun hükümlerine göre hesaplanacağı ve %25 oranında artırılarak bulunan aylığın, sigortalının olay tarihindeki öğrenim durumuna göre belirlenecek giriş derece ve kademesi ile 30 yıl fiili hizmet süresi esas alınarak 5434 sayılı Kanun hükümlerine göre hesaplanacağı ve %25 artırımlı olarak belirlenen miktarla mukayese edileceği talimatlandırılmıştır.

Buna göre, olay tarihi 01.07.2017 tarihinden sonra olan 4/1-(a) veya 4/1-(b) kapsamındaki sigortalı veya hak sahipleri için 2330 sayılı Kanunun 4’üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) ve (b) bentleri kapsamında aylık bağlama işlemi yapılırken aşağıdaki tabloda yer alan tutarlar esas alınarak mukayese işlemi yapılacaktır.

Kaynak: Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı

Yasal Uyarı: Bu yazıdaki bilgiler sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen bilgilerden yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgilerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.

]]>
https://www.muhasebenews.com/41-a-41-b-kapsaminda-gelir-aylik-alanlarin-2017-temmuz-artislarinin-hesaplanmasi-nasil-yapilacaktir/feed/ 0