yasak – Muhasebe News https://www.muhasebenews.com Muhasebe News Thu, 16 Nov 2023 08:03:35 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=6.3.5 Mali müşavirin kendi web sitesinde yaptığı işleri anlatmasında ve bunun tanıtımını yapmasında yasak var mıdır? https://www.muhasebenews.com/mali-musavirin-kendi-web-sitesinde-yaptigi-isleri-anlatmasinda-ve-bunun-tanitimini-yapmasinda-yasak-var-midir/ https://www.muhasebenews.com/mali-musavirin-kendi-web-sitesinde-yaptigi-isleri-anlatmasinda-ve-bunun-tanitimini-yapmasinda-yasak-var-midir/#respond Thu, 16 Nov 2023 08:03:35 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=147502 SMMM yetki belgesi ile serbest olarak çalışan meslek mensubu kendi web sitesinde güncel konularda makaleler yazabilir, vergi, ticaret , sosyal güvenlik alanında danışmanlık yapabildiğimi ilan etmemde bir sakınca olabilir mi?

Mesleki hizmetler için ilan verilmez ve reklam yapılmaz. Portalınızda verdiğiniz hizmetleri yazabilirsiniz.

 

 


Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/mali-musavirin-kendi-web-sitesinde-yaptigi-isleri-anlatmasinda-ve-bunun-tanitimini-yapmasinda-yasak-var-midir/feed/ 0
Yurt Dışında Yerleşik Kişilerin Türkiye’de Ortak Olduğu Şirketler Çalışan Ücretlerini Dolar (USD) Veya Dolara Endeksli Olarak Ödeyebilirmi? https://www.muhasebenews.com/yurt-disinda-yerlesik-kisilerin-turkiyede-ortak-oldugu-sirketler-calisan-ucretlerini-dolar-usd-veya-dolara-endeksli-olarak-odeyebilirmi/ https://www.muhasebenews.com/yurt-disinda-yerlesik-kisilerin-turkiyede-ortak-oldugu-sirketler-calisan-ucretlerini-dolar-usd-veya-dolara-endeksli-olarak-odeyebilirmi/#respond Wed, 27 Sep 2023 08:37:57 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=146595 Türkiye’de yurtdışına yazılım hizmeti veren tek ortaklı şirket kurduk. Kurucu ortak yurtdışı ABD’de ikamet eden Türk Vatandaşıdır. Şirket işlemlerini ortaklar dışından atanan müdür yürütmektedir.

Çalışan personellerimiz Türk Vatandaşıdır.

Yurtdışında ikamet eden kurucu ortak personel maaşlarını dolar üzerinden vermek istemektedir.

-Personel maaşları dolar olarak ödenebilir mi?

-Personel maaşları dövize endeksli olarak ödendiği tarihte güncel kur üzerinden TL olarak ödenebilir mi?

Aşağıdaki açıklamaları kendi durumuza göre değerlendirebilirsiniz.

13.09.2018 tarihinde Türk Parasının Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Karar’ın 4. maddesine “Türkiye’de yerleşik kişilerin, Bakanlıkça belirlenen haller dışında, kendi aralarında menkul ve gayrimenkul alım satım, taşıt ve finansal kiralama dahil her türlü menkul ve gayrimenkul kiralama, leasing ile iş, hizmet ve eser sözleşmelerinde sözleşme bedeli ve bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülükleri döviz cinsinden ve dövize endeksli olarak kararlaştırılamaz.” Hükmü eklenmiştir.

Türkiye’de ikamet eden kişilerin, yurt dışında yerine getirilecek olan işler haricindeki iş sözleşmeleri,

Türkiye’de ikamet eden kişilerin yurt dışında bulunan %50 ve üzerinde paylarının bulunduğu şirketlerin hazırlamış olduğu sözleşmeler,

Danışmanlık, taşımacılık ve aracılık da dahil olmak üzere hizmet sözleşmelerinde, sözleşme bedelini ve bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülüklerini döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştıramazlar.

Türkiye’de yerleşik kişiler kendi aralarında akdedecekleri; yurt dışında ifa edilecekler ile gemi adamlarının taraf oldukları dışında kalan iş sözleşmelerinde sözleşme bedelini ve bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülüklerini döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştıramazlar.

-Türkiye’de yerleşik kişiler kendi aralarında akdedecekleri; aşağıda belirtilenler dışında kalan danışmanlık, aracılık ve taşımacılık dâhil hizmet sözleşmelerinde, sözleşme bedelini ve bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülüklerini döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştıramazlar.

a) Türkiye Cumhuriyeti Devleti ile vatandaşlık bağı bulunmayan kişilerin taraf oldukları hizmet sözleşmeleri,

b) İhracat, transit ticaret, ihracat sayılan satış ve teslimler ile döviz kazandırıcı hizmet ve faaliyetler kapsamında yapılan hizmet sözleşmeleri,

c) Türkiye’de yerleşik kişilerin yurtdışında gerçekleştirecekleri faaliyetler kapsamında yapılan hizmet sözleşmeleri,

ç) Türkiye’de yerleşik kişilerin kendi aralarında akdedecekleri; Türkiye’de başlayıp yurtdışında sonlanan, yurtdışında başlayıp Türkiye’de sonlanan veya yurt dışında başlayıp yurtdışında sonlanan hizmet sözleşmeleri.

Dışarıda yerleşik kişilerin Türkiye’de bulunan; şube, temsilcilik, ofis, irtibat bürosu, doğrudan veya dolaylı olarak yüzde elli ve üzerinde pay sahipliklerinin veya ortak kontrol ve/veya kontrolüne sahip bulunduğu şirketler ile serbest bölgedeki faaliyetleri kapsamında serbest bölgelerdeki şirketlerin işveren veya hizmet alan olarak taraf olduğu iş ve hizmet sözleşmelerinde, sözleşme bedelinin ve bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülüklerinin döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştırılması mümkündür.

 


Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/yurt-disinda-yerlesik-kisilerin-turkiyede-ortak-oldugu-sirketler-calisan-ucretlerini-dolar-usd-veya-dolara-endeksli-olarak-odeyebilirmi/feed/ 0
Emeklilik nedeniyle personelin işten çıkışını yapıp tekrar emekli olarak işe girişini yapabilir miyiz? https://www.muhasebenews.com/emeklilik-nedeniyle-personelin-isten-cikisini-yapip-tekrar-emekli-olarak-ise-girisini-yapabilir-miyiz/ https://www.muhasebenews.com/emeklilik-nedeniyle-personelin-isten-cikisini-yapip-tekrar-emekli-olarak-ise-girisini-yapabilir-miyiz/#respond Fri, 29 Apr 2022 05:14:13 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=92502 Sitede görevli iki personelimiz bulunmaktadır. Yönetim değişti ve görevliler 31.08.2020’de işten çıkarılacak. Profesyonel site yönetiminden hizmet alınacak. Sorum bu iki görevlinin, işçi çıkarma yasağının olduğu şu süreçte hangi sgk çıkış kodu ile çıkışları yapabiliriz?

Bu kişiler için belirttiğiniz nedene uygun bir çıkış kodu bulunmamaktadır. 

Bu işçiler fesih yasağı kapsamındadır. İşçilerin işçilerin istifa etmesi gerekir ya da 25/II kapsamında bir neden olması gerekmektedir.

Emeklilik dilekçesini verip çalışmaya devam eden kişiler için yapılması gereken nedir. Sgk çıkış istiyor mecburen. Yeniden girişi nasıl yapmamız gerekir?

Bu şekilde emekli dilekçesi veren işçinin sonradan işe girişi yapılarak destek primine tabi yeniden çalışmaya başlaması durumunda sigorta bildirimlerinin “2” belge türü seçilerek internetten SGK’ya verilmesi gerekir.


Emeklilikten Sonra Tekrar Çalışma(SGDP)

Sosyal Güvenlik Destek Primi (SGDP ) nedir?

Belirli yaş, sigortalılık süresi ve prim ödeme gün sayısı şartını yerine getirip emeklilik ve yaşlılık aylığı bağlanan sigortalıların yaşlılık aylığı kesilmeden hizmet akdine tabi çalışmaları halinde işverenlerinden, kendi adına ve hesabına tabi çalışmaları halinde kendilerinden alınan primdir.

Sigortalıların sosyal güvenlik destek primi uygulamasına tabi olup olmadıkları ve uygulamada hangi kanun hükümlerinin ve maddesinin geçerli olacağı ilk defa sigortalı olunan tarihe göre değişiklik göstermektedir. 

SGDP Uygulaması Ne Zaman Başlamıştır?

(4/a) (SSK) sigortalıları yönünden SGDP uygulamasına 6/5/1986 tarihinden itibaren başlanılmış olup bu tarihten sonra yaşlılık aylığı bağlanan SSK sigortalılarının yeniden çalışmaya başlayıp istekte bulunmaları halinde SGDP ödenmesi imkan sağlanmıştır.

Bağ-Kur, Emekli Sandığı ya da banka sandıklarına göre emekli olup (4/a) kapsamında çalışmaya başlayanlar da 6/5/1986 tarihinden itibaren SGDP’ye tabi tutulmuşlardır.

1/10/1999 tarihinden itibaren (4/a) kapsamında yaşlılık aylığı bağlandıktan sonra serbest avukat veya noter olarak çalışmalarını sürdürenlerin aylıklarından sosyal yardım zammı dahil % 15 oranında SGDP kesilmeye başlanmıştır.

(4/b) (Bağ-Kur) sigortalılarından emekli olduktan sonra Bağ-Kur kapsamında çalışması olanlar hakkında SGDP uygulamasına ilk defa 8/9/1999 tarihinden itibaren başlanılmıştır. Bağ-Kur sigortalılarının aylıklarından % 10 oranında SGDP kesintisi yapılmıştır.

SSK, Emekli Sandığı ya da banka sandıklarına göre aylık alıp (4/b) kapsamında çalışmaya başlayanlardan ticari kazanç veya serbest meslek kazancı dolayısıyla gerçek veya basit usulde gelir vergisi mükellefi olanlardan 2/8/2003, gelir vergisinden muaf olup esnaf ve sanatkar sicili ile birlikte kanunla kurulu meslek kuruluşuna usulüne uygun olarak kayıtlı olanlar ve şirket ortaklarından 28/1/2004 tarihinden itibaren 12 nci gelir basamağının % 10’u oranında SGDP alınmaya başlanmıştır. Bu kişiler SGDP prim tutarını Bağ-Kur’a ödemişlerdir. 

2008 Yılı Ekim Ayı Başından İtibaren Sigortalı İlk Defa Çalışmaya Başlayıp Emekli Olacak Kişilerde SGDP Uygulaması Nasıldır?

5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun yürürlüğe girdiği Ekim/2008 döneminden sonra sigortalı olup çalışmaya başlayanlardan yaşlılık aylığı bağlananlardan tarımsal faaliyetlerde kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanlar hariç yeniden çalışmaya başlayanların aylıkları çalışmaya başladıkları tarihi takip eden ödeme dönemi başında kesilmektedir.

Aylıkları kesilen sigortalılardan kısa vade, uzun vade ve genel sağlık sigortası primi alınarak, bu çalışmaları sona erdikten sonra yeni aylıkları bu hizmetleri de dahil edilerek yeniden hesaplanmaktadır. Diğer bir deyişler bu kişilerden SGDP kesilmemektedir.

5510 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra ilk defa sigortalı olan kişilerden yaşlılık aylığı bağlandıktan sonra sadece 4/1-(b) kapsamında çalışanlar hakkında sosyal güvenlik destek primi uygulaması öngörülmüş olmakla birlikte, 29/1/2016 tarihli ve 6663 sayılı Kanun ile Kanunun 30 uncu maddesinde yapılan değişiklik ile Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra ilk defa sigortalı olanlar yönünden sosyal güvenlik destek primi uygulamasına son verilmiştir.

5510 sayılı Kanunun 30 uncu maddesinde 6663 sayılı Kanun ile yapılan söz konusu değişikliklerin 6663 sayılı Kanunun yayımı tarihi olan 10/2/2016 tarihini takip eden ödeme dönemi başında yürürlüğe gireceği öngörülmüş ve bu çerçevede, 29/2/2016 tarihinden itibaren sigortalıların aylıklarından yapılan sosyal güvenlik destek primi uygulamasına son verilmiş ve Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra ilk defa sigortalı olan kişiler hakkında 1/3/2016 tarihinden itibaren sosyal güvenlik destek primi uygulanmasına imkan kalmamıştır.

       Dolayısıyla;

– 2008/Ekim ay başından sonra ilk defa Kanunun 4/1-(a), 4/1-(b) ve 4/1-(c) bendi kapsamında sigortalı olup, yaşlılık aylığı bağlananlardan Kanunun 4/1-(a) ve 4/1-(c) bendi kapsamında veya yabancı bir ülke mevzuatı kapsamında yeniden çalışmaya başlayanların yaşlılık aylıkları, çalışmaya başladıkları tarihi takip eden ödeme dönemi başında kesilecektir.

– İlk defa Kanunun 4/1-(a), 4/1-(b) ve 4/1-(c) bentleri kapsamında sigortalı olup yaşlılık aylığı alanlardan Kanunun 4/1-(b) bendi kapsamında çalışmaya başlayanlardan;

         – 2008/Ekim ay başı ila 1/3/2016 tarihleri arasında yaşlılık aylıklarının kesilmemesi için yazılı istekte bulunanların yaşlılık aylıklarının ödenmesine devam edilecek, almakta oldukları yaşlılık aylıklarından, 2008/Ekim ay başından 1/3/2016 tarihine kadar sosyal güvenlik destek primi kesilecektir. Aylıklardan kesilecek sosyal güvenlik destek primi oranı 2008/Ekim ay başından itibaren % 12, takip eden her yılın Ocak ayında bir puan artırılarak % 15’i geçmeyecek şekilde olup, 2015/Temmuz ödeme döneminden 29/2/2016 tarihine kadar da % 10 olarak uygulanacaktır. Yaşlılık aylığından kesilecek olan sosyal güvenlik destek primi tutarı, 4/1-(b) sigortalılarına ilgili yılın Ocak ayında ödenen en yüksek yaşlılık aylığından alınabilecek sosyal güvenlik destek priminden fazla olmayacaktır. Ayrıca,1/3/2016 tarihinden itibaren söz konusu çalışmaları sigortalı çalışma olarak değerlendirilmeyecek ve aylıklardan sosyal güvenlik destek primi kesintisi yapılmayacağı gibi aylıkları da kesilmeyecektir.

       2008/Ekim ay başı ila 1/3/2016 tarihleri arasında yaşlılık aylıklarının kesilmemesi için yazılı istekte bulunmakla birlikte 1/3/2016 tarihinden itibaren yaşlılık aylıklarının kesilmesi için yazılı istekte bulunanların yaşlılık aylıklarından 1/3/2016 tarihine kadar yukarıda açıklandığı şekilde sosyal güvenlik destek primi kesilecek, 1/3/2016 tarihinden itibaren aylıklarının kesilmesi için yazılı istekte bulundukları tarihi takip eden ay başından itibaren aylıkları kesilecek ve Kanuna tabi çalıştıkları süre zarfında 80 inci maddeye göre belirlenen prime esas kazançları üzerinden 81 inci madde gereğince kısa ve uzun vadeli sigorta kolları ile genel sağlık sigortasına ait prim alınacaktır.

2008 Yılı Ekim Ayı Başından Önce Sigortalı Olanlarda SGDP Uygulaması Nasıldır?

2008 yılı Ekim ayı başından önce sigortalı olanlar ile malullük veya yaşlılık aylığı bağlananlar ve 2008 yılı Ekim ayında sosyal güvenlik destek primi ödeyerek çalışmaya devam edenler hakkında sosyal güvenlik destek primine tabi olma bakımından Kanunla yürürlükten kaldırılan ilgili kanun hükümlerinin uygulanmasına devam edilmektedir.

5510 sayılı Kanunda 6663 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik sonucu 4/1-(b) kapsamında çalışanlar hakkında 1/3/2016 tarihinden itibaren sosyal güvenlik destek primi uygulamasına son verildiğinden, Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce iştirakçi veya sigortalı olanlar, vazife malullüğü, malullük ve yaşlılık veya emekli aylığı bağlananlar ve bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte sosyal güvenlik destek primi ödeyerek çalışmaya devam edenler yönünden;

           – 2008/Ekim ay başı ila 1/3/2016 tarihleri arasında 4/1-(b) kapsamında çalışmaya başlayıp yaşlılık aylıklarının kesilmemesi için yazılı istekte bulunan sigortalıların yaşlılık aylıklarından ve malullük aylıklarından, 2008/Ekim ay başından 1/3/2016 tarihine kadar sosyal güvenlik destek primi kesilecektir. Aylıklardan kesilecek sosyal güvenlik destek primi oranı 2008/Ekim ay başından itibaren % 12, takip eden her yılın Ocak ayında bir puan artırılarak % 15’i geçmeyecek şekilde olup, 2015/Temmuz ödeme döneminden 29/2/2016 tarihine kadar da % 10 olarak uygulanacaktır. Aylıklardan kesilecek olan sosyal güvenlik destek primi tutarı, 4/1-(b) sigortalılarına ilgili yılın Ocak ayında ödenen en yüksek yaşlılık aylığından alınabilecek sosyal güvenlik destek priminden fazla olmayacaktır. Ayrıca, 1/3/2016 tarihinden itibaren söz konusu çalışmaları sigortalı çalışma olarak değerlendirilmeyecek ve aylıklardan sosyal güvenlik destek primi kesintisi yapılmayacağı gibi aylıkları da kesilmeyecektir.

           – 2008/Ekim ay başı ila 1/3/2016 tarihleri arasında 4/1-(b) kapsamında çalışmaya başlayıp yaşlılık aylıklarının kesilmemesi için yazılı istekte bulunmakla birlikte 1/3/2016 tarihinden itibaren yaşlılık aylıklarının kesilmesi için yazılı istekte bulunanların yaşlılık aylıklarından 1/3/2016 tarihine kadar yukarıda açıklandığı şekilde sosyal güvenlik destek primi kesilecek, 1/3/2016 tarihinden itibaren aylıklarının kesilmesi için yazılı istekte bulundukları tarihi takip eden ay başından itibaren aylıkları kesilecek ve Kanuna tabi çalıştıkları süre zarfında 80 inci maddeye göre belirlenen prime esas kazançları üzerinden 81 inci madde gereğince kısa ve uzun vadeli sigorta kolları ile genel sağlık sigortasına ait prim alınacaktır.

2008 yılı Ekim ayı başından önce sigortalı olan kişilerin Kanunun yürürlük tarihinden önce veya sonra aylık bağlanıp bağlanmadığına bakılmaksızın, Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra 4 (a) kapsamında hizmet akdi ile çalışanların prime esas kazançları üzerinden, % 32 oranında sosyal güvenlik destek primi kesilir. Sosyal güvenlik destek primine tabi olarak çalışan sigortalının iş kazası geçirmesi veya meslek hastalığına tutulması halinde, bu sigorta kollarından gerekli yardımlar yapılacaktır

Harp malulleri ile 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu ve 2330 sayılı Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkında Kanuna göre;

 aylıkları hesaplanarak ödenen veya asayiş ve güvenliğin sağlanması ile ilgili kanunlara göre vazife malullüğü aylığı almakta iken; Kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla çalışmaya devam edenler ile sonradan Kanuna tabi çalışmaya başlayacaklar için bunların; 4/1-(a) ve 4/1-(b) kapsamında çalışmaları halinde, aylıkları kesilmeyecek ve haklarında iş kazası ve meslek hastalığı sigortası hükümleri uygulanacaktır. Bunların uzun vadeli sigorta kollarına tabi olmayı istemeleri halinde, bu isteklerini Kuruma bildirdikleri tarihi takip eden aybaşından itibaren, haklarında uzun vadeli sigorta kolları da uygulanmaktadır. Bunlardan genel sağlık sigortası primi alınmamaktadır.

5434 sayılı Kanuna göre vazife malullüğü aylığı almakta iken 5510 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla;

4/1-(a) ve 4/1-(b) kapsamında çalışmaya devam edenler hakkında, Kanunun yürürlük tarihinden itibaren bir ay içinde yapacakları yazılı tercihleri doğrultusunda, iş kazası ve meslek hastalığı sigortası hükümleri ve uzun vadeli sigorta kolları veya sosyal güvenlik destek primine ait hükümler uygulanmaktadır. Bunlardan uzun vadeli sigorta primi ödeyenlerin belirtilen süre içinde yazılı talepte bulunmamaları halinde ayrıca iş kazası meslek hastalığı hükümleri uygulanmaktadır, sosyal güvenlik destek primi kesilmemektedir.

Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce iştirakçi olup, Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra 5434 sayılı Kanun hükümlerine göre vazife malullüğü aylığı bağlananlardan;

4/1-(a) ve 4/1-(b) kapsamında çalışmaya başlayanlar hakkında da yazılı talepleri doğrultusunda işlem yapılmaktadır. Bu bent kapsamında olanlardan ayrıca genel sağlık sigortası primi alınmamaktadır.

SGDP Primini Kim Öder, SGDP Prim Oranı Nedir?

2008 yılı Ekim ayı başından önce sigortalı olan kişilerin Kanunun yürürlük tarihinden önce veya sonra aylık bağlanıp bağlanmadığına bakılmaksızın, Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra 4 (a) kapsamında hizmet akdi ile çalışanların prime esas kazançları üzerinden kesilen %32 oranındaki sosyal güvenlik destek primini ödemekle işverenler yükümlüdür. Hizmet akdi ile çalışan sigortalıların yaşlılık aylığından destek primi kesilmesi mümkün değildir.

2008 yılı Ekim ayı başından önce sigortalı olan kişilerin Kanunun yürürlük tarihinden önce veya sonra aylık bağlanıp bağlanmadığına bakılmaksızın, Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra tarımsal faaliyetlerde kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanlar hariç, 4 (b) kapsamında çalışmaya başlayanların sosyal güvenlik destek primleri, almakta oldukları yaşlılık ve malullük aylıklarından 2011 yılından itibaren %15 oranında kesilmektedir. Bununla birlikte, 6645 sayılı Kanun gereği 2015/Temmuz ödeme döneminden 29/02/2016 tarihine kadar sosyal güvenlik destek primi oranı %10 olarak uygulanmakta, 6663 sayılı Kanun gereğince de aylık bağladıktan sona  4(b) kapsamında çalışanların aylıklarından sosyal güvenlik destek primi kesintisi uygulamasına son verilmiştir. 

Kişiler Aylıklarından SGDP Kesintisi Yapılması İçin Nereye Nasıl Başvurmalıdır?

Sigortalıların sosyal güvenlik il/merkez müdürlüğüne dilekçe ile başvuru yapmaları gerekmektedir

Dilekçe örneği 

SGDP Kimlerden Kesilmemektedir?

– Kendi adına ve hesabına tarımsal faaliyette bulunup bu kapsamdaki çalışmaları nedeniyle emekli olanlarla, hizmet akdine tabi çalışması dolayısıyla, kendi nam ve hesabına bağımsız çalışan ya da devlet memuru olarak emekli olduktan sonra kendi nam ve hesabına tarımsal faaliyette bulunanların aylıkları kesilmemekte, bunlar hakkında SGDP hükümleri uygulanmamaktadır.

– Ülkemiz ile sosyal güvenlik sözleşmesi olmayan ülkelerde iş üstlenen işverenlerce yurt dışındaki işyerlerinde çalıştırılmak üzere götürülen Türk işçilerinden yaşlılık ve emekli aylığı alanlardan SGDP kesilmemektedir. Bunlar hakkında işverenleri tarafından kısa vadeli sigorta kolları ile genel sağlık sigortası primleri ödenir.

 – Cumhurbaşkanlığına seçilenler, dışarıdan Bakanlar Kurulu üyeliğine atananlar, yasama organı üyeliğine seçilenler, mahalli idareler seçimleri sonucuna göre görev alanlar, sadece toplantı veya huzur ücreti ya da hakkı ödenen görevleri yürütenler ile yönetim ve denetim kurulu üyeliği ücreti karşılığında görevlendirilenler, yaş haddini aşmamış olmaları kaydıyla her derece ve türdeki örgün ve yaygın eğitim kurumlarında ders ücreti karşılığı ders görevi verilenler, vakıf üniversitelerinde görev alanlar, özel kanunlarında emeklilik veya yaşlılık aylığı kesilmeksizin çalıştırılma veya görev yapma hakkı verilenlerden Cumhurbaşkanı tarafından atananlar, Başbakan tarafından atananlar, Bakanlar Kurulu kararı veya müşterek kararname ile atanan veya görevlendirilenler ve Türkiye Büyük Millet Meclisince yapılan seçimler sonucunda görev verilenler ile 2547sayılı Yükseköğretim Kanununun 60 ıncı maddesinin (a) fıkrası uyarınca Yasama Organı üyeliğinin bitiminden sonra öğretim üyesi olarak atanmış olanlar hakkında SGDP hükümleri uygulanmamaktadır. 

3201 Sayılı Kanuna Göre Yurtdışı Hizmet Sürelerini Borçlanarak Aylık Bağlananlardan Türkiye’de Çalışmaya Başlayanlar Hakkında Ne Yapılır?

Yurtdışı hizmet borçlanması yaparak emekli olanlardan Türkiye’de çalışmaya başlayanların aylıkları 19/6/2012 tarihine kadar kesilmekte, bunlar hakkında SGDP hükümleri uygulanmamakta iken bu tarihten itibaren yurtdışı hizmetleri borçlanarak aylık bağlananların Türkiye’de sigortalı olarak çalışmaya başlamaları halinde SGDP’ye tabi olmalarına imkan sağlanmıştır.

SGDP Kapsamında Yapılan Yardım Var Mıdır?

(4/a) sigortalıları  yönünden SGDP ödenmiş sürelerde sigortalılara iş kazası ve meslek hastalıkları sigortası yönünden yardım yapılmakta olup, bu süreler malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları yönünden sigortalılık süresi sayılmamakta, primler toptan ödeme olarak iade edilmemekte ve hizmet birleştirilmesinde dikkate alınmamaktadır.

(4/b) sigortalıları yönünden SGDP ödenmiş süreler sigortalılık süresi sayılmamakta, primler toptan ödeme olarak iade edilmemekte ve hizmet birleştirilmesinde dikkate alınmamaktadır.

Sosyal Güvenlik Destek Primi Alınması Anayasaya Aykırı Mıdır?

Kendi adına ve hesabına çalışması bulunanlardan alınan SGDP karşılığında herhangi bir sosyal sigorta yardımı yapılmaması, bu kesintinin herhangi bir nedeninin bulunmadığı, Devletin otoritesine dayanarak vatandaşından karşılıksız olarak aldığı her türlü vergi, resim, harç ve benzerlerinin hukuk devleti ilkesi ile bağdaşmaması gerekçe gösterilerek Anayasaya aykırılığı nedeniyle itiraz başvurusu yapılmış, Anayasa Mahkemesi 5/11/2008 tarihli ve 27045 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan kararıyla Anayasanın 2 nci maddesindeki hukuk devleti ilkesiyle toplum yaşamında eşitlik temeline dayanan adil bir hukuk düzeni kurulması amaçlandığı; SGDP uygulamasıyla, çalışmaya devam ederek kazanç sağlayanlarla sağlamayanlar arasında adil bir dengenin kurulmasının sağlandığı, sosyal güvenlik destek priminin, sosyal güvenlik kurumlarının mali yapılarının güçlendirilmesi ve böylece sosyal sigortacılık faaliyetinin sürdürülebilmesi amacına yönelik olduğu, bu uygulamanın sosyal güvenlik sistemi çerçevesinde değerlendirilmesi yapıldığında, emekli olan bir sigortalının işine devam etmesinin, hem istihdamı menfi yönde etkilediği, hem de sigortalı sayısının artmasını engellediği, dolayısıyla, emekli olan kişilerin işlerini başkalarına devretmek suretiyle genç sigortalıların sisteme dahil olmalarını teşvik etmenin, bu mümkün olmadığı takdirde, alınacak SGDP ile sisteme katkılarının sağlanmasının hedeflendiğinin anlaşıldığı, Anayasanın 60 ıncı maddesinde yer alan “Herkes sosyal güvenlik hakkına sahiptir. Devlet, bu güvenliği sağlayacak gerekli tedbirleri alır ve teşkilatı kurar.” şeklindeki anayasal düzenleme çerçevesinde değerlendirildiğinde; herkesin sosyal güvenlik hakkından yararlanabilmesi bakımından sosyal güvenlik kurumlarının mali yapılarının güçlendirilmesine ihtiyaç bulunduğu; bu bağlamda, itiraz konusu kuralın, Anayasanın 60 ıncı maddesinde sözü edilen tedbirler kapsamında değerlendirilmesi gerektiği, ayrıca, sosyal ve ekonomik haklar alanında Devlete yüklenen görevlerin, Anayasanın 65 inci maddesinde belirtildiği biçimde mali kaynakların yeterliliği ölçüsünde yerine getirilebileceğinden SGDP uygulamasının  Anayasa’ya aykırı olmadığına karar vermiştir.


Kaynak: İSMMMO, SGK
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/emeklilik-nedeniyle-personelin-isten-cikisini-yapip-tekrar-emekli-olarak-ise-girisini-yapabilir-miyiz/feed/ 0
Bağımsız olarak çalışan mali müşavirler şirketlerin yönetim kurulunda yer alabilir mi? https://www.muhasebenews.com/bagimsiz-olarak-calisan-mali-musavirler-sirketlerin-yonetim-kurulunda-yer-alabilir-mi/ https://www.muhasebenews.com/bagimsiz-olarak-calisan-mali-musavirler-sirketlerin-yonetim-kurulunda-yer-alabilir-mi/#respond Sat, 08 Jan 2022 03:30:43 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=118619 Mali müşavirim ofisim var bağımsız çalışmaktayım. Bir A.Ş.’yi münferiden imzayla temsil ve ilzam yetkisi ile temsil edebilir miyim?

Serbest çalışan meslek mensupları Ticari şirketlerin yönetiminde bulunamaz. 

Temsil ve ilzam hakkını kullanamaz. (Ticaret yasağı 3568 SK Md.45)

Kanun: 3568 – SERBEST MUHASEBECİ MALİ MÜŞAVİRLİK VE YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLİK KANUNU (*)

Yasaklar

Madde 45

(5786 sayılı Kanunun 19’uncu maddesi ile çıkarılan ibare, Yürürlük: 26.07.2008)(*) Serbest muhasebeci malî müşavirler bu unvanlarla, yeminli malî müşavirler ise bu unvan ve tasdik yetkisiyle; 2 nci maddede yazılı işlerin yürütülmesi amacıyla gerçek ve tüzel kişilere tâbi ve onların işyerlerine bağlı olarak hizmet akdi ile çalışamazlar, ticarî faaliyette bulunamazlar, meslekle ve meslek onuru ile bağdaşmayan işlerle uğraşamazlar.

Yeminli malî müşavirler, eşi (boşanmış dahi olsa) usul ve füruundan biri ve 3 üncü dereceye kadar (bu derece dahil) kan ve sıhrî hısımlarının veya bunların ortak oldukları firmaların işlerine bakamazlar, yukarıda sayılan yakınlıktaki akrabaları olan (5786 sayılı Kanunun 19’uncu maddesi ile çıkarılan ibare, Yürürlük: 26.07.2008)(**) serbest muhasebeci malî müşavirlerin baktığı işleri tasdik edemezler.

(6009 sayılı Kanunun 35 inci maddesi ile değişen fıkra, Yürürlük; 01.08.2010)Hayri ve ilmi kuruluşlar, 233 sayılı Kamu İktisadi Teşebbüsleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname kapsamındaki iktisadi devlet teşekkülleri, kamu iktisadi kuruluşları ve bunların müesseseleri, bağlı ortaklıkları ve iştirakleri, kamu idarelerinin doğrudan ya da dolaylı hissedarı olduğu kurumlar ile Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonunun yönetimindeki kurumların bu Kanun kapsamındaki faaliyetlerini yürütmemeleri şartıyla, bu kurum ve kuruluşların yönetim kurulu başkanlığı, üyeliği, denetçiliği görevleri ile bilirkişilik ve tasfiye memurluğu meslekle bağdaşmayan işler sayılmaz.(***)

Birden çok meslek mensubu çalışmalarını; (5786 sayılı Kanunun 19’uncu maddesi ile çıkarılan ibare, Yürürlük: 26.07.2008)(****) serbest muhasebeci malî müşavirlik veya yeminli malî müşavirlik ortaklık bürosu veya şirket şeklinde birleştirebilirler. Bu bürolarda yapılan faaliyetler ticarî faaliyet sayılmaz. Şirket şeklinde çalışılması halinde, yapılan işlerden doğacak cezaî sorumluluk işi yapan meslek mensubuna aittir.

(5786 sayılı Kanunun 18’inci maddesi ile eklenen fıkra, Yürürlük: 26.07.2008) Meslek mensupları, iş elde etmek için reklâm sayılabilecek faaliyetlerde bulunamazlar. Tabela veya basılı kağıtlarında ruhsatname ile belirlenen mesleki unvanları dışında başka sıfat kullanamazlar.

(6460 sayılı Kanunun 9’uncu maddesi ile eklenen fıkra, Yürürlük: 30.04.2013) 23/6/1965 tarihli ve 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanununa göre anagayrimenkulün mesken olarak gösterilen bağımsız bölümlerinde kat maliklerinin izni ve benzeri şartlar aranmaksızın serbest muhasebeci mali müşavirlik veya yeminli mali müşavirlik faaliyetlerinde bulunulabilir. Bu konuda, yönetim planındaki aksine hükümler uygulanmaz.

 (*) (5786 sayılı Kanunun 19’uncu maddesi ile çıkarılmadan önceki şekli) Serbest muhasebeciler,

(**) (5786 sayılı Kanunun 19’uncu maddesi ile çıkarılmadan önceki şekli) serbest muhasebecilerin ve

(***) (6009 sayılı Kanunla değişmeden önceki şekli)Bilirkişilik, tasfiye memuru, hayrî ve ilmî kuruluşların yönetim kurulu üyeliği görevleri meslekle bağdaşmayan işler sayılmaz.

(****)(5786 sayılı Kanunun 19’uncu maddesi ile çıkarılmadan   önceki şekli) serbest muhasebecilik,

Kaynak: ismmmo,GİB
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/bagimsiz-olarak-calisan-mali-musavirler-sirketlerin-yonetim-kurulunda-yer-alabilir-mi/feed/ 0
Raporlu olan bir personelimizi rapor süresi sonunda personel ile anlaşarak işten çıkartabilir miyiz?  https://www.muhasebenews.com/raporlu-olan-bir-personelimizi-rapor-suresi-sonunda-personel-ile-anlasarak-isten-cikartabilir-miyiz/ https://www.muhasebenews.com/raporlu-olan-bir-personelimizi-rapor-suresi-sonunda-personel-ile-anlasarak-isten-cikartabilir-miyiz/#respond Tue, 04 Jan 2022 00:18:16 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=113047 Bir firmamızın çalışanı sağlık sorunları nedeniyle 2 aya yakın bir süredir raporlu bulunmaktadır. Çalışma durumunun belirsiz olması sebebiyle kendisinin bilgisi dahilinde alacakları verilerek çıkışı yapılacaktır. Burada çıkış tarihini son aldığı raporun bitiş tarihi olarak yazmamda bir sakınca var mıdır?

4857 sayılı İş Kanunu’nun 25/I’inci maddesine göre; işçilerin çalışma süresine göre en az 8 hafta ve en çok 14 hafta olan süreyi aşan sağlık nedeniyle tek seferde alınmış olan rapor süreleri, işçinin iş sözleşmesinin feshi sonucunu doğurmaktadır. 

İşçi ile anlaşma olması halinde son raporun bitiş tarihinde çıkış yapabilirsiniz.


İŞ KANUNU

Kanun Numarası : 4857 

Kabul Tarihi : 22/5/2003

İşverenin haklı nedenle derhal fesih hakkı 

Madde 25 – Süresi belirli olsun veya olmasın işveren, aşağıda yazılı hallerde iş sözleşmesini sürenin bitiminden önce veya bildirim süresini beklemeksizin feshedebilir:

 I- Sağlık sebepleri:

a) İşçinin kendi kastından veya derli toplu olmayan yaşayışından yahut içkiye düşkünlüğünden doğacak bir hastalığa yakalanması veya engelli hâle gelmesi durumunda, bu sebeple doğacak devamsızlığın ardı ardına üç iş günü veya bir ayda beş iş gününden fazla sürmesi.(

b) İşçinin tutulduğu hastalığın tedavi edilemeyecek nitelikte olduğu ve işyerinde çalışmasında sakınca bulunduğunun Sağlık Kurulunca saptanması durumunda. 

(a) alt bendinde sayılan sebepler dışında işçinin hastalık, kaza, doğum ve gebelik gibi hallerde işveren için iş sözleşmesini bildirimsiz fesih hakkı; belirtilen hallerin işçinin işyerindeki çalışma süresine göre 17 nci maddedeki bildirim sürelerini altı hafta aşmasından sonra doğar. Doğum ve gebelik hallerinde bu süre 74 üncü maddedeki sürenin bitiminde başlar. Ancak işçinin iş sözleşmesinin askıda kalması nedeniyle işine gidemediği süreler için ücret işlemez. 

II- Ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller ve benzerleri: 

a) İş sözleşmesi yapıldığı sırada bu sözleşmenin esaslı noktalarından biri için gerekli vasıflar veya şartlar kendisinde bulunmadığı halde bunların kendisinde bulunduğunu ileri sürerek, yahut gerçeğe uygun olmayan bilgiler veya sözler söyleyerek işçinin işvereni yanıltması.

b) İşçinin, işveren yahut bunların aile üyelerinden birinin şeref ve namusuna dokunacak sözler sarfetmesi veya davranışlarda bulunması, yahut işveren hakkında şeref ve haysiyet kırıcı asılsız ihbar ve isnadlarda bulunması. 

c) İşçinin işverenin başka bir işçisine cinsel tacizde bulunması. 

d) İşçinin işverene yahut onun ailesi üyelerinden birine yahut işverenin başka işçisine sataşması, işyerine sarhoş yahut uyuşturucu madde almış olarak gelmesi ya da işyerinde bu maddeleri kullanması. 

e) İşçinin, işverenin güvenini kötüye kullanmak, hırsızlık yapmak, işverenin meslek sırlarını ortaya atmak gibi doğruluk ve bağlılığa uymayan davranışlarda bulunması. 

f) İşçinin, işyerinde, yedi günden fazla hapisle cezalandırılan ve cezası ertelenmeyen bir suç işlemesi. 

g) İşçinin işverenden izin almaksızın veya haklı bir sebebe dayanmaksızın ardı ardına iki işgünü veya bir ay içinde iki defa herhangi bir tatil gününden sonraki iş günü, yahut bir ayda üç işgünü işine devam etmemesi. 

h) İşçinin yapmakla ödevli bulunduğu görevleri kendisine hatırlatıldığı halde yapmamakta ısrar etmesi. 

ı) İşçinin kendi isteği veya savsaması yüzünden işin güvenliğini tehlikeye düşürmesi, işyerinin malı olan veya malı olmayıp da eli altında bulunan makineleri, tesisatı veya başka eşya ve maddeleri otuz günlük ücretinin tutarıyla ödeyemeyecek derecede hasara ve kayba uğratması.

 III- Zorlayıcı sebepler: 

İşçiyi işyerinde bir haftadan fazla süre ile çalışmaktan alıkoyan zorlayıcı bir sebebin ortaya çıkması. 

IV- İşçinin gözaltına alınması veya tutuklanması halinde devamsızlığın 17 nci maddedeki bildirim süresini aşması.

İşçi feshin yukarıdaki bentlerde öngörülen sebeplere uygun olmadığı iddiası ile 18, 20 ve 21 inci madde hükümleri çerçevesinde yargı yoluna başvurabilir. 


Kaynak: İSMMMO, İş Kanunu
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/raporlu-olan-bir-personelimizi-rapor-suresi-sonunda-personel-ile-anlasarak-isten-cikartabilir-miyiz/feed/ 0
İşe gelmeyen personelin işten çıkışını yapabilir miyiz? https://www.muhasebenews.com/ise-gelmeyen-personelin-isten-cikisini-yapabilir-miyiz/ https://www.muhasebenews.com/ise-gelmeyen-personelin-isten-cikisini-yapabilir-miyiz/#respond Mon, 03 Jan 2022 03:41:23 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=112101 Yanımızda çalışan yabancı işçi çalışma izni içinde memleketine gitti pandemi sürecinde ülkeye dönemedi. Ücretsiz izinli gösterdik şimdi işten çıkış yasağı bitti ve kişi dönmeyeceğini söyledi. İşten çıkışını nasıl yapabiliriz?

İşçinin işe gelmeme bildirimini dikkate alarak işe gelmeme ile çıkış yapabilirsiniz. 

Fesih yasağını beklemenize gerek bulunmamaktadır.

İşverenin haklı nedenle derhal fesih hakkı

 Madde 25 – Süresi belirli olsun veya olmasın işveren, aşağıda yazılı hallerde iş sözleşmesini sürenin bitiminden önce veya bildirim süresini beklemeksizin feshedebilir:

 I- Sağlık sebepleri: 

a) İşçinin kendi kastından veya derli toplu olmayan yaşayışından yahut içkiye düşkünlüğünden doğacak bir hastalığa yakalanması veya engelli hâle gelmesi durumunda, bu sebeple doğacak devamsızlığın ardı ardına üç iş günü veya bir ayda beş iş gününden fazla sürmesi.

b) İşçinin tutulduğu hastalığın tedavi edilemeyecek nitelikte olduğu ve işyerinde çalışmasında sakınca bulunduğunun Sağlık Kurulunca saptanması durumunda.

(a) alt bendinde sayılan sebepler dışında işçinin hastalık, kaza, doğum ve gebelik gibi hallerde işveren için iş sözleşmesini bildirimsiz fesih hakkı; belirtilen hallerin işçinin işyerindeki çalışma süresine göre 17 nci maddedeki bildirim sürelerini altı hafta aşmasından sonra doğar. Doğum ve gebelik hallerinde bu süre 74 üncü maddedeki sürenin bitiminde başlar. Ancak işçinin iş sözleşmesinin askıda kalması nedeniyle işine gidemediği süreler için ücret işlemez. 

II- Ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller ve benzerleri: 

a) İş sözleşmesi yapıldığı sırada bu sözleşmenin esaslı noktalarından biri için gerekli vasıflar veya şartlar kendisinde bulunmadığı halde bunların kendisinde bulunduğunu ileri sürerek, yahut gerçeğe uygun olmayan bilgiler veya sözler söyleyerek işçinin işvereni yanıltması. 

b) İşçinin, işveren yahut bunların aile üyelerinden birinin şeref ve namusuna dokunacak sözler sarfetmesi veya davranışlarda bulunması, yahut işveren hakkında şeref ve haysiyet kırıcı asılsız ihbar ve isnadlarda bulunması. 

c) İşçinin işverenin başka bir işçisine cinsel tacizde bulunması.

d) İşçinin işverene yahut onun ailesi üyelerinden birine yahut işverenin başka işçisine sataşması, işyerine sarhoş yahut uyuşturucu madde almış olarak gelmesi ya da işyerinde bu maddeleri kullanması. 

e) İşçinin, işverenin güvenini kötüye kullanmak, hırsızlık yapmak, işverenin meslek sırlarını ortaya atmak gibi doğruluk ve bağlılığa uymayan davranışlarda bulunması.

f) İşçinin, işyerinde, yedi günden fazla hapisle cezalandırılan ve cezası ertelenmeyen bir suç işlemesi.

g) İşçinin işverenden izin almaksızın veya haklı bir sebebe dayanmaksızın ardı ardına iki işgünü veya bir ay içinde iki defa herhangi bir tatil gününden sonraki iş günü, yahut bir ayda üç işgünü işine devam etmemesi. 

h) İşçinin yapmakla ödevli bulunduğu görevleri kendisine hatırlatıldığı halde yapmamakta ısrar etmesi. 

ı) İşçinin kendi isteği veya savsaması yüzünden işin güvenliğini tehlikeye düşürmesi, işyerinin malı olan veya malı olmayıp da eli altında bulunan makineleri, tesisatı veya başka eşya ve maddeleri otuz günlük ücretinin tutarıyla ödeyemeyecek derecede hasara ve kayba uğratması. 

III- Zorlayıcı sebepler: İşçiyi işyerinde bir haftadan fazla süre ile çalışmaktan alıkoyan zorlayıcı bir sebebin ortaya çıkması. 

IV- İşçinin gözaltına alınması veya tutuklanması halinde devamsızlığın 17 nci maddedeki bildirim süresini aşması. İşçi feshin yukarıdaki bentlerde öngörülen sebeplere uygun olmadığı iddiası ile 18, 20 ve 21 inci madde hükümleri çerçevesinde yargı yoluna başvurabilir. 


Kaynak: ismmmo,iş kanunu
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/ise-gelmeyen-personelin-isten-cikisini-yapabilir-miyiz/feed/ 0
Personelin rapor süresi ihbar süresinden fazla ise işveren personelini işten çıkarabilir mi? https://www.muhasebenews.com/personelin-rapor-suresi-ihbar-suresinden-fazla-ise-isveren-personelini-isten-cikarabilir-mi/ https://www.muhasebenews.com/personelin-rapor-suresi-ihbar-suresinden-fazla-ise-isveren-personelini-isten-cikarabilir-mi/#respond Mon, 27 Dec 2021 01:10:07 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=107702 Belirli süreli iş sözleşmesi olan personelimizin 6 aydır süren Uzun süreli raporu var.

Personel çıkışı ile ilgili Pandemi çıkış yasağı nedeniyle Sağlık nedeniyle çıkış yapılamıyor. Belirli Süreli iş sözleşmesi ise doluyor. Çıkış işlemi yapılabilir mi? Belirli süreli Sözleşmesi olan personelin sözleşme bitiş tarihi zamanında Sağlık raporu olması durumunda çıkış hangi tarihte yapılır?

İşçinin hastalık, kaza, doğum ve gebelik gibi hallerinde istirahat (rapor) kullanması, dolayısıyla da işe gelmemesi sebebiyle işveren için iş sözleşmesini fesih hakkı yani işçiyi işten çıkarma hakkı;

İstirahat (rapor) süresinin işçinin işyerindeki çalışma süresine göre İş Kanunu’nun 17nci maddedeki bildirim (ihbar) sürelerini altı hafta aşmasından sonra doğar.

Yani daha açık bir anlatımla istirahat süresinin;

– İşyerindeki kıdemi 6 aydan az olan işçi için 8 haftayı,

– İşyerindeki kıdemi 6 aydan 1.5 (bir buçuk) yıla kadar olan işçi için 10 haftayı,

– İşyerindeki kıdemi 1.5 (bir buçuk) yıldan üç yıla kadar sürmüş olan işçi için 12 haftayı,

– İşyerindeki kıdemi 3 yıldan fazla sürmüş olan işçi için 14 haftayı, aşması halinde işverenin iş sözleşmesini feshetme yani işçiyi işten çıkarma hakkı doğar.

Buradaki kıdemden kastedilen işçinin işe girdiği tarihten itibaren geçen süredir.


Kaynak: İsmmmo
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir.Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/personelin-rapor-suresi-ihbar-suresinden-fazla-ise-isveren-personelini-isten-cikarabilir-mi/feed/ 0
Yaşı sebebiyle personelimizi işten çıkartabilir miyiz? https://www.muhasebenews.com/yasi-sebebiyle-personelimizi-isten-cikartabilir-miyiz/ https://www.muhasebenews.com/yasi-sebebiyle-personelimizi-isten-cikartabilir-miyiz/#respond Mon, 27 Dec 2021 00:36:04 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=107013 İşyerimizde 15 yıldır çalışan personelimiz 67 yaşında. İşyerimizde emekli statüsünde SGDP ile çalışmaktadır. Personel yaşından dolayı artık çalışmak istememektedir. Bizde bu gerekçesini uygun gördük. Karşılıklı tam bir anlaşma içerisindeyiz. Kendisine 15 yıllık hakkı olan tazminatı ödemek istiyoruz. Fakat işten çıkarma yasağı var. Kendisi çıksa tazminat hakkı yok. Biz çıkarsak yasak var. Nasıl bir yol izlememiz gerekir?

İş Kanunu 24/1. maddesi uyarınca iş sözleşmesinin konusu olan işin yapılması işin niteliğinden doğan bir sebeple işçinin sağlığı veya yaşayışı için tehlikeli olursa veya işçinin sürekli olarak yakından ve doğrudan buluşup görüştüğü işveren yahut başka bir işçi bulaşıcı veya işçinin işi ile bağdaşmayan bir hastalığa tutulursa iş sözleşmesini haklı nedenle feshedebilir ve bu durumda kıdem tazminatı ödenir ancak ihbar tazminatı ödenmez ve fesih yasağı kapsamında değildir İşçinin 24/1. maddesi uyarınca sağlık nedeniyle fesih yapabilmesi için iş yerinin özellikleri, işçinin çalışma koşulları, yaptığı işi, yaşı ve hizmet süresi gibi hususlar dikkate alınarak işin yapılması işin niteliğinden doğan bir sebeple işçinin sağlığı veya yaşayışı için tehlikeli olduğunun tespiti gerekmektedir. 

Bu anlamda, işçinin çalışmasına engel olabilecek bir rahatsızlığının bulunup bulunmadığının tespiti için tam teşekküllü bir Devlet Hastanesi veya Üniversite Hastanelerinden sağlık kurulu raporu alınmalıdır.

İBB’den ihale ile aldığımız 2021 yılının sonunda bitecek yapım işi için şantiyemizde işçiler çalışmaktadır. Hafriyat kısmı, temel kısmı, çatı kısmı için işçiler işleriyle ilgili durum kalmadığında işten çıkartacağız. Yasak ve 1 yıldır çalışıyorlar. Hak kaybı işsizlik uğramasınlar diye istifa kodu ile değil de 18 işin sona ermesi kodu ile çıkarıyoruz. Sıkıntı oluşturur mu?

18 kod …. İşin sona ermesi: Belirli bir proje, inşaat veya üretimin gerçekleşmesi amacını taşıyan işlerde amacın gerçekleşmesi ile iş de sona ermiş olacaktır. 

Bu durumda iş sözleşmeleri de sona ermekte ve çıkış yapılan işçiler için bu kod seçilmektedir.

 

BENZER İÇERİKLER

İş yerinin kapanması nedeniyle işçi çıkarma fesih yasağı kapsamında mıdır?

https://www.muhasebenews.com/4857-sayili-is-kanunu-gecici-madde-10-fesih-yasagi-kapsaminda-olmayan-sgk-isten-cikis-kodlari-nelerdir/

Fesih yasağı kapsamında işin sona ermesi sebebiyle personel çıkışı yapabilir miyiz?


Kaynak: İsmmmo
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir.Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/yasi-sebebiyle-personelimizi-isten-cikartabilir-miyiz/feed/ 0
SGK borcu olan firmalar SGK teşviklerinden faydalanabilir mi? https://www.muhasebenews.com/sgk-borcu-olan-firmalar-sgk-tesviklerinden-faydalanabilir-mi/ https://www.muhasebenews.com/sgk-borcu-olan-firmalar-sgk-tesviklerinden-faydalanabilir-mi/#respond Sun, 12 Dec 2021 06:30:02 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=117306 Sgk ilave istihdam teşvikinde, işyeri yönünden aranılan şartlarda “Tahakkuk eden sigorta primlerinin yasal süresi içinde ödenmesi” şartı geriye dönük ne kadarlık bir süreyi kapsamaktadır? “Yasal ödeme süresi geçmiş sigorta primi, işsizlik sigortası primi, idari para cezası ile bunlara ilişkin gecikme cezası ve gecikme zammı borçlarının bulunmaması” şartına uyum sağlamakla birlikte bir kaç dönem önce sehven yasal süresinden sonra ödeme yapılan sgk primi olan bir işveren için tekrar ne zaman ilave istihdam teşvikinden yararlanılabilir? 

Teşvikten yararlandığı tarihte Yasal ödeme süresi geçmiş sigorta primi, işsizlik sigortası primi, idari para cezası ile bunlara ilişkin gecikme cezası ve gecikme zammı borçlarının bulunmaması gerekmektedir.

4447 Sayılı İşsizlik Kanunu 

Geçici Madde 10 – (Ek: 13/2/2011-6111/74 md.) (1) (2) 

(1) Bu maddenin uygulanma süresi, 28/12/2015 tarihli ve 29576 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 21/12/2015 tarihli ve 2015/8321 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı Eki Kararın 1 inci maddesiyle 31/12/2020 tarihine kadar uzatılmıştır. 

(2) 2/12/2020 tarihli ve 31322 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 3247 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile bu maddenin uygulanma süresinin 31/12/2022 tarihine kadar uzatılmasına karar verilmiştir

31/12/2015 tarihine kadar işe alınan her bir sigortalı için geçerli olmak üzere, bu maddenin yürürlük tarihinden itibaren özel sektör işverenlerince işe alınan ve fiilen çalıştırılanların; işe alındıkları tarihten önceki altı aya ilişkin Sosyal Güvenlik Kurumuna verilen prim ve hizmet belgelerinde kayıtlı sigortalılar dışında olmaları, aynı döneme ilişkin işe alındıkları işyerinden bildirilen prim ve hizmet belgelerindeki sigortalı sayısının ortalamasına ilave olmaları ve bu maddede belirtilen diğer koşulları da sağlamak kaydıyla, 5510 sayılı Kanunun 81 inci maddesinde sayılan ve 82 nci maddesi uyarınca belirlenen prime esas kazançları üzerinden hesaplanan sigorta primlerinin işveren hisselerine ait tutarı, işe alındıkları tarihten itibaren İşsizlik Sigortası Fonundan karşılanır.

Bu maddede belirtilen destek unsuru;

a) 18 yaşından büyük ve 29 yaşından küçük erkekler ile 18 yaşından büyük kadınlardan; 

1) Mesleki yeterlik belgesi sahipleri için kırksekiz ay süreyle,

2) Mesleki ve teknik eğitim veren orta veya yüksek öğretimi veya Türkiye İş Kurumunca düzenlenen işgücü yetiştirme kurslarını bitirenler için otuzaltı ay süreyle, 

3) (1) ve (2) numaralı alt bentlerde sayılan belge ve niteliklere sahip olmayanlar için yirmidört ay süreyle, 

b) 29 yaşından büyük erkeklerden (a) bendinin (1) ve (2) numaralı alt bentlerinde sayılan belge ve niteliklere sahip olanlar için yirmidört ay süreyle, 

c) (a) ve (b) bentleri kapsamına girenlerin Türkiye İş Kurumuna kayıtlı işsizler arasından işe alınmaları halinde ilave olarak altı ay süreyle, 

ç) 5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında çalışmakta iken, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten sonra mesleki yeterlik belgesi alanlar veya mesleki ve teknik eğitim veren orta veya yüksek öğretimi bitirenler için oniki ay süreyle, 

d) 18 yaşından büyüklerden bu fıkranın (a), (b) ve (ç) bentlerine girmeyenlerin Türkiye İş Kurumuna kayıtlı işsizler arasından işe alınmaları halinde altı ay süreyle, uygulanır. 

Bu maddede sayılan belge ve nitelikler nedeniyle destek unsurundan yararlanabilmek için sigortalıların sahip oldukları mesleki yeterlik, mesleki ve teknik eğitim veren orta veya yüksek öğretim kurumları veya Türkiye İş Kurumunca düzenlenen işgücü yetiştirme kurslarına ilişkin belgelerde belirtilen meslek ya da alanlarda işe alınmaları ve/veya çalışıyor olmaları gerekir. 

Bu maddeyle sağlanan destek unsurundan aynı sigortalı için bir kez yararlanılabilir. Sigortalı, destek süresini tamamlamadan işsiz kalması halinde, kalan süreden yeniden yararlanamaz. Ancak ikinci fıkranın (a) bendi kapsamına girenlerin, aynı bent kapsamında yeniden işe alınmaları ve (1) veya (2) numaralı alt bentlerde sayılan belge ve nitelikleri bu dönemde temin etmeleri halinde destekten yeniden yararlanabilirler. Bu durumda ilk yararlanma süresi, ikincisinden düşülür ve toplam yararlanma süresi en son yararlanılan destek için maddede öngörülen süreyi aşamaz. 

İşveren hissesine ait primlerin Fondan karşılanabilmesi için işverenlerin çalıştırdıkları sigortalılarla ilgili olarak; 5510 sayılı Kanun uyarınca aylık prim ve hizmet belgelerini yasal süresi içerisinde Sosyal Güvenlik Kurumuna vermesi, sigortalıların tamamına ait sigorta primlerinin sigortalı hissesine isabet eden tutarını yasal süresi içinde ödemesi ve kapsama giren sigortalının işe alındığı işyerinden dolayı Sosyal Güvenlik Kurumuna prim, idari para cezası ve bunlara ilişkin gecikme cezası ve gecikme zammı borcu bulunmaması şarttır.

Sosyal Güvenlik Kurumuna olan prim, idari para cezası ve bunlara ilişkin gecikme cezası ve gecikme zammı borçlarının 6183 sayılı Kanunun 48 inci maddesine göre tecil ve taksitlendirilmiş veya ilgili diğer kanunlar uyarınca prim borçlarının yeniden yapılandırılmış ve taksitlendirilmiş olması, bu tecil, taksitlendirme ve yeniden yapılandırma devam ettiği sürece işverenlerin bu fıkra hükmünden yararlanmasına engel teşkil etmez.

Bu madde hükümleri; 21/4/2005 tarihli ve 5335 sayılı Kanunun 30 uncu maddesinin ikinci fıkrası kapsamına giren kurum ve kuruluşlara ait işyerleri ile 8/9/1983 tarihli ve 2886 sayılı Devlet İhale Kanununa, 4/1/2002 tarihli ve 4734 sayılı Kamu İhale Kanununa ve uluslararası anlaşma hükümlerine istinaden yapılan alım ve yapım işleri ile 4734 sayılı Kanundan istisna olan alım ve yapım işlerine ilişkin işyerleri, sosyal güvenlik destek primine tabi çalışanlar ve yurt dışında çalışan sigortalılar hakkında uygulanmaz.

5510 sayılı Kanun gereğince yapılan kontrol ve denetimlerde, çalıştırdığı kişileri sigortalı olarak bildirmediği tespit edilen işverenler bir yıl süreyle bu maddeyle sağlanan destek unsurlarından yararlanamaz.

Bu maddeyle sağlanan destek unsuru, 5510 sayılı Kanunun 81 inci maddesinin birinci fıkrasının (ı) bendi uygulandıktan sonra kalan sigorta primlerinin işveren hisselerine ait oranı üzerinden, bu maddede belirtilen esaslar dikkate alınarak uygulanır

Bu maddede düzenlenen teşvik, 5510 sayılı Kanun kapsamında bulunanlarla aynı şartlarda olmak üzere 506 sayılı Kanunun geçici 20 nci maddesi kapsamındaki sandıkların statülerine tabi personeli için de uygulanır.

Fondan karşılanan prim tutarları, gelir ve kurumlar vergisi uygulamalarında gider veya maliyet unsuru olarak dikkate alınmaz.

Cumhurbaşkanı, bu maddenin uygulanma süresini 31/12/2023 tarihine kadar uzatmaya yetkilidir. (1) (2)

Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Bakanlık tarafından belirlenir

—————————

(1) 2/7/2018 tarihli ve 700 sayılı KHK’nin 125 inci maddesiyle, bu fıkrada yer alan “Bakanlar Kurulu” ibaresi “Cumhurbaşkanı” şeklinde değiştirilmiştir.
(2) 11/11/2020 tarihli ve 7256 sayılı Kanunun 6 ncı maddesiyle bu fıkrada yer alan “2015 yılından itibaren beş yıla” ibaresi “31/12/2023 tarihine” şeklinde değiştirilmiştir

—————————

İlave İstihdam Teşviki

4447 sayılı Kanunun geçici 19 ve 21 nci maddeleri kapsamında uygulanmaktadır.

  • Sigortalı yönünden aranılan şartlar:

Sigortalıların;

– İşe alındıkları aydan önceki üç ayda 10 günden fazla 5510/4-a,b,c kapsamında sigortalılıklarının bulunmaması,

– İŞKUR’a kayıtlı işsiz olması,

– 1/1/2018 ila 31/12/2022 tarihleri arasında özel sektör işverenlerince istihdam edilmeleri,

gerekmektedir.

  • İşyeri yönünden aranılan şartlar:

– Özel sektör işverenine ait olması,

– Sigortalının işe giriş tarihinden önceki takvim yılına ilişkin işe alındıkları işyerinden bildirilen aylık prim ve hizmet belgelerindeki veya muhtasar prim hizmet beyannamelerindeki ortalamaya ilave olarak çalıştırılması,

– Aylık prim ve hizmet belgelerinin yasal süresi içinde SGK’ya verilmesi,

– Tahakkuk eden sigorta primlerinin yasal süresi içinde ödenmesi,

– Yasal ödeme süresi geçmiş sigorta primi, işsizlik sigortası primi, idari para cezası ile bunlara ilişkin gecikme cezası ve gecikme zammı borçlarının bulunmaması,

– Çalıştırdığı kişileri sigortalı olarak bildirmediği veya bildirdiği sigortalıları fiilen çalıştırmadığı yönünde herhangi bir tespitin bulunmaması,

gerekmektedir.

  • Destek tutarı

Destek tutarı, işyerinin faaliyette bulunduğu sektöre göre farklı hesaplanacaktır.

  • İmalat veya bilişim sektöründe faaliyet gösteren işyerlerinde ilgili döneme ait günlük brüt asgari ücretin sigortalının prim ödeme gün sayısıyla çarpımı sonucu bulunacak tutarı geçmemek üzere, ilave istihdam edilecek her bir sigortalının 9.540 TL’ye kadarki prime esas kazanç tutarı için ödeyecekleri tüm primler (1.341,56 TL ila 3.577,50 TL) ile 214,97 TL’lik damga ve gelir vergisi karşılanacaktır. (Toplamda 1.556,53 ila 3.792,47 TL)
  • Diğer sektörlerde faaliyet gösteren işyerlerinde ilave istihdam edilecek her bir sigortalı prime esas kazanç alt sınırı üzerinden hesaplanacak tüm primler (1.341,56 TL) ile 214,97 TL’lik damga ve gelir vergisi karşılanacaktır. (Toplamda 1.556,53 TL)
  • Destek Süresi

2022/Aralık ayı aşılmamak kaydıyla, destek süresi 1/1/2018 ile 31/12/2022 tarihleri arasında istihdam edilen her bir sigortalı için 12 aydır. Ancak istihdam edilen sigortalının, 18 yaşından büyük 25 yaşından küçük erkek, 18 yaşından büyük kadın veya Kuruma kayıtlı engelli olması durumunda destek 18 ay süreyle uygulanacaktır.

  • Ek Kurallar

 Bilişim sektöründe destekten yararlanacak işyerlerini belirlemeye Cumhurbaşkanı yetkilidir.

1/1/2018 ila 31/12/2022 tarihleri arasında 5510 sayılı Kanun kapsamına alınan işyerleri ile daha önce tescil edildiği halde ortalama sigortalı sayısının hesaplandığı yılda sigortalı çalıştırmayan işleri; 1/1/2018 tarihinden sonra ilk defa sigortalı bildiriminde bulunulan ayı takip eden üçüncü aydan itibaren 12 veya 18 ay süreyle bu destekten yararlandırılır.

Bu teşvikten yararlanılan ayda aynı sigortalı için diğer sigorta primi teşvik, destek ve indirimlerinden yararlanılamaz.


Kaynak: ismmmo,GİB
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/sgk-borcu-olan-firmalar-sgk-tesviklerinden-faydalanabilir-mi/feed/ 0
Emekli olmaya hak kazanan birisinin çıkışını emeklilik sebebiyle yapabilir miyiz? https://www.muhasebenews.com/emekli-olmaya-hak-kazanan-birisinin-cikisini-emeklilik-sebebiyle-yapabilir-miyiz/ https://www.muhasebenews.com/emekli-olmaya-hak-kazanan-birisinin-cikisini-emeklilik-sebebiyle-yapabilir-miyiz/#respond Wed, 24 Nov 2021 02:01:13 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=106315 Emeklilikte yaşa takılıp 01.01.2026 da SGK dan emekli olacağım. Ancak şu an büro açmak istiyorum. Dolayısı ile BAĞ-KUR’a geçeceğim. BAĞ-KUR’a geçmek benim SGK’daki emekliliğimi engeller mi?

Emekli olmak için bekleyen kimseler kendi sigortalı geçmişlerine göre farklı koşullarda değerlendiriliyorlar. Bu değerlendirmelerden birisi olan sigortalının son 7 yıllık fiili olarak görev yapması yani hizmet süresi içerisinde en fazla hangi statüde çalışmışsa, başka bir deyişle 1261 prim ödeme günü hangi statüde olmuşsa, o statü şartlarına göre emekli olabilmektedir.

Kısa çalışma ödeneği alan bir işçi SSK’dan emeklilik için yaş dışında diğer şartları tamamladığına dair yazısı getirdi. Bundan dolayı işten ayrılmak istiyor. İşçinin çıkışını yapabilir miyiz?

14 kod Emeklilik için yaş dışında diğer şartların tamamlanması nedeniyle çıkış yapabilirsiniz. Bu çıkış kodu fesih yasağı kapsamında değildir.


Kaynak: ismmmo
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/emekli-olmaya-hak-kazanan-birisinin-cikisini-emeklilik-sebebiyle-yapabilir-miyiz/feed/ 0