yapılması gerekenler – Muhasebe News https://www.muhasebenews.com Muhasebe News Wed, 22 Jun 2022 08:59:38 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=6.3.3 Adres nakli yapan limitet şirketin yapması gerekenler işlemler nelerdir? https://www.muhasebenews.com/adres-nakli-yapan-limitet-sirketin-yapmasi-gerekenler-islemler-nelerdir/ https://www.muhasebenews.com/adres-nakli-yapan-limitet-sirketin-yapmasi-gerekenler-islemler-nelerdir/#respond Wed, 22 Jun 2022 08:59:34 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=128131 Limitet şirketi 01.06.2022 tarihinde başka ilçeye nakledildi ayrıca çalışan personelin durumu var. Bu konuda yapılması gerekenler nelerdir?

Adres değişikliği konusun da karar alınır. Ticaret sicil müdürlüğünden tescil ettirilir. Yeni taşınan ilçedeki Vergi dairesi ve SGK müdürlüğüne müracaat edilir. Bürokratik konularda ilgili ilgili resmi dairelerden bilgi alınız.


SGK 2020/20 Sayılı Genelge’deki adres değişikliği bölümü

2.1- İşyerinin devri veya intikali 

2.1.1- İşyerinin devri 

İşyerinin devrinden bahsedilebilmesi için faaliyet halinde iken bütün tesisat ve işçileri ile birlikte diğer bir işveren tarafından devir alınması veya o işverene intikal etmesi şartı aranacaktır. 

Bir işyerinin devri demek onun bütün hukuki neticeleriyle birlikte, yani aktifi ve pasifi, işçisi ve tesisatı ile birlikte faaliyet halinde bir başkasına geçmesi demek olup bu şartlarla yapılan bir devir anlaşması, çalışanların hizmet akitlerinin kesintisiz olarak devamı, yani yeni işverenin bu akitleri tanımasını kapsayacağından el değiştirme sayılacaktır. Aksi halde, ilk işveren kendi işçilerinin akdini feshederek faaliyetini tatil etmişse ortada 5510 sayılı Kanunun tarifine uygun bir işyeri kalmamış olacaktır. Böyle bir işyerini sadece binası, tesisatı, makina ve sair demirbaşları ile başkasına satmak veya kiralamak hukuken mülkiyetin veya kullanma hakkının devredilmesi demektir ki, bu durum el değiştirmenin varlığına yeterli sayılmayacaktır. 

Bu kapsamda işyerinin devir edilmesinin unsuru, 5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında çalışan kişiler ile birlikte diğer maddi ve maddi olmayan unsurların başkasına geçmesi olduğundan bu durumda 5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında çalışan kişiler bulunmaksızın yapılan bir devir nedeniyle işyeri bildirgesi verme yükümlülüğü bulunmayacaktır.

 İşyeri bildirgesi, sigortalı çalıştırılan bir işin veya işyerinin devri halinde, yeni işveren tarafından, en geç işin veya işyerinin devralındığı tarihi takip eden on gün içinde işyerinin işlem gördüğü Kurumun ilgili ünitesine gönderilecektir. 

10 günlük süre; 

Devir işleminin ticaret sicil gazetesinde yayımlanmaksızın sözleşme ile yapılması halinde ise sözleşme tarihini, 

Devir işleminin ticaret sicil gazetesinde yayımlanması halinde ilan tarihini, takip eden günden itibaren başlayacaktır. 

Örnek 1: (A) Ltd. Şti. ne ait olan tekstil fabrikası içinde yer alan makineler ve sigortalılar ile birlikte yapılan sözleşme ile 7/5/2018 tarihi itibariyle (B) Ltd. Şti. ne devredilmiştir. Söz konusu sözleşmenin akdedildiği tarihi izleyen 10 gün içinde işyerinin devrine ilişkin işyeri bildirgesi (B) Ltd. Şti. tarafından ilgili üniteye gönderilecektir. 

Öte yandan yapılan sözleşme kapsamında sadece fabrikanın içindeki makinalar ile devredilmesi çalışan sigortalıların işten çıkış işlemlerinin sözleşmenin imzalanmasından önce yapılmış olması halinde ise sosyal güvenlik uygulaması noktasında devir söz konusu olmayacağından işyerinin devrine ilişkin işyeri bildirgesi verilmeyecektir. 

Diğer taraftan bir işyerinin devredilmesi durumunda yeni işveren eski işverenin Kuruma olan borçlarından sorumlu olmakla birlikte hile, muvaaza, salt prim borçlarından kurtulma veya üçüncü kişileri yanıltma amacına yönelik olarak işyerinin devir veya satış gösterilmesi halleri hariç olmak üzere; söz konusu sorumluluğun alanını daha önceki veya daha sonraki işverenlere yüklemek, sorumluluk kapsamını uzatmak mümkün olmayacaktır. 

Örnek 2: (A) işverenine ait işyeri sigortalıları ile birlikte 4/9/2018 tarihinde (B) işverenine devrolmuş (B) işvereni tarafından da yeni işyeri bildirgesi verilerek tescil edilmiştir. Sonrasında ise işyeri (B) işvereni tarafından sigortalıları ile birlikte 3/12/2018 tarihinde (C) işverenine devrolmuş ve (C) işvereni tarafından da yeni işyeri bildirgesi verilerek tescil edilmiştir. Söz konusu olayda hile, muvaaza, salt prim borçlarından kurtulma veya üçüncü kişileri yanıltma amacına yönelik olarak işyerinin devir veya satış gösterilmesi halleri hariç olmak üzere; (A) işvereni ile (B) işvereni arasında yapılan devir işleminin sonucu (A işverenine ait olan Kuruma olan borçlar) (C) işverenine yansıtılmayacaktır, (C) işvereni yalnızca (B) işvereniyle yaptığı sözleşmesinin sonuçlarından, (B) işvereninin kuruma olan borçlarından sorumlu olacaktır.

İşyerinin devrine ilişkin sürelerin kanıtlanması ve bildirime esas sürelere uyulup uyulmadığının belirlenmesi noktasında öncelikli olarak işverenler tarafından yapılan beyanlar kabul edilecek olup ihbar veya şikayet olması halinde devire ilişkin noter onaylı sözleşme, resmi kurumlara ait kanıtlayıcı belgeler gibi unsurların işverenden istenmesiyle devrin yapıldığı tarih ve buna ilişkin işyeri bildirgesinin süresinde verilip verilmediğinin kontrolü yapılabilecektir.

Diğer yandan tüzel kişiliklerin üçüncü kişiler nezdinde borçlara ve haklara ehil olabilmeleri kurulduklarının tescil ve ilan edilmesi ile birlikte mümkün bulunmaktadır. Tüzel kişiliğin ticaret siciline tescil edilerek ilan edilmesi ile birlikte artık kurucularından ayrı, bağımsız, hukuk düzeninin kabul ettiği bir kişiliğin varlığı kabul edilmektedir. Tüzel kişiliklerin sigortalı vasfında kişi çalıştırmaları durumunda sigortalının çalıştırıldığı yer işyeri, sigortalıyı çalıştıran tüzel kişilik de işveren olarak nitelendirilmektedir.

Bu doğrultuda işverenin değişmesi, işyerinde işveren sıfatının taşıyan gerçek ya da tüzel kişinin değişmesidir. Tüzel kişiliği olan ortaklıklarda, ortaklardan birinin, daha fazlasının veya tamamının hisselerini başka birine/birilerine devretmesi, şirketteki hakim durumu değiştirse bile, şirketin tüzel kişiliğinde bir değişiklik oluşturmayacağından, hisse devri işveren değişikliği olarak nitelendirilemeyecek işyeri tescil kütüğündeki bilgiler güncellenecektir.

Örnek 3: Bir limited şirketin ortaklarının hisselerini başka gerçek veya tüzel kişilere satmaları tüzel kişiliği sona erdirmediğinden başka bir ifade ile tüzel kişiliğin hissedarları değişmiş olsa dahi ticaret sicilinde o tüzel kişilik adına kayıt devam ettiğinden bu şekildeki hisse devri işveren değişikliği olarak görülmeyecek ve hissedar değişikliği nedeniyle işverenden işyeri devir bildirgesi istenilmeyecektir. Söz konusu durumda yeniden işyeri dosyası tescil ettirilmeyecek ancak işyeri dosyası üzerinde gerekli değişiklikler yapılacaktır.

Örnek 4: Bir limited şirketin tek gerçek kişi ortağı bulunmaktadır. Söz konusu ortak tarafından hisselerin tamamı (%100’lük kısmı) bir başkasına satılmıştır. Hisselerin başka gerçek kişiye satılması tüzel kişiliği sona erdirmediğinden başka bir ifade ile tüzel kişiliğin hissedarı değişmiş olsa dahi ticaret sicilinde o tüzel kişilik adına kayıt devam ettiğinden bu şekildeki hisse devri işveren değişikliği olarak görülmeyecek ve hissedar değişikliği nedeniyle işverenden işyeri devir bildirgesi istenilmeyecektir. Söz konusu durumda yeniden işyeri dosyası tescil ettirilmeyecek ancak işyeri dosyası üzerinde gerekli değişiklikler yapılacaktır.

Örnek 5: İki ortaklı (A) limited şirketinde ortakların ayrı ayrı % 50 lik hisseleri bulunmaktadır. Ortaklardan birisi hisselerini diğer ortağa satmıştır. Hisselerin diğer ortağa satılması tüzel kişiliği sona erdirmediğinden başka bir ifade ile tüzel kişiliğin hisse sahibi değişmiş olsa dahi ticaret sicilinde o tüzel kişilik adına kayıt devam ettiğinden bu şekildeki hisse devri işveren değişikliği olarak görülmeyecek ve hissedar değişikliği nedeniyle işverenden işyeri devir bildirgesi istenilmeyecektir. Söz konusu durumda yeniden işyeri dosyası tescil ettirilmeyecek ancak işyeri dosyası üzerinde gerekli değişiklikler yapılacaktır.


Kaynak: SGK, İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/adres-nakli-yapan-limitet-sirketin-yapmasi-gerekenler-islemler-nelerdir/feed/ 0
Memurlara 3.600 Ek Gösterge Verilmesi Konusunda Doğru Bilinen Yanlışlar ve Yapılması Gerekenler https://www.muhasebenews.com/memurlara-3-600-ek-gosterge-verilmesi-konusunda-dogru-bilinen-yanlislar-ve-yapilmasi-gerekenler/ https://www.muhasebenews.com/memurlara-3-600-ek-gosterge-verilmesi-konusunda-dogru-bilinen-yanlislar-ve-yapilmasi-gerekenler/#respond Sat, 28 Aug 2021 01:00:15 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=114499

Mahmut ESEN 
E.Mülkiye Başmüfettişi


1-Kamu personelinin büyük bölümünü oluşturan öğretmenler/polis memurları/hemşireler/din hizmetleri görevlilerine 3.600 ek gösterge verilmesi 2018 yılı Cumhurbaşkanlığı ve milletvekilleri seçimleri sırasında verilmiş belli başlı vaatler arasında yer almıştır.

Bu vaat aradan geçen yıllara karşın henüz karşılanmamıştır.

Konu halen ülke gündeminde önemli bir yer oluşturmaktadır.

2 Ağustos 2021 tarihinde başlatılmış, bu ay içine tamamlanmış memur ve emeklilerin aylıklarında yapılacak zammın belirlendiği 6. Dönem Toplu Sözleşme görüşmelerinde de memur sendikalarının belli başlı talepleri arasında 3.600 ek gösterge konusunun yer aldığı, 3.600 ek gösterge verilmesinin sendikaların kırmızı çizgileri olduğunun açıklandığı görülmüştür.

Bu arada memur ve emekliye 3.600 ek gösterge müjdeleri yinelenmektedir.

https://www.milliyet.com.tr/galeri/memur-ve-emekliye-ek-gosterge-mujdesi-maaslar-artacak-6578248/3

  1. Dönem Toplu Sözleşme görüşmeleri sonunda, ek gösterge ile ilgili konfederasyonların da katkı/katılımıyla bir çalışma başlatılacağı ve çalışmanın 2022 yılında tamamlanacağı kabul edilmiştir.

Ucu açık, dilek/temenni niteliğindeki bu düzenlemeden sorunun çözümlenmeyeceği, devam edeceği anlaşılmaktadır.

2-3.600 ek gösterge verilmesi konusu CHP/ İyi Parti tarafından da yakından takip edilmekte, iktidara geldiklerinde ilk fırsatta verileceği açıklanmaktadır.

Bu bağlamda;

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu 13.07.2021 günlü grup toplantısındaki konuşması sırasında “Polislerin çok çalıştığını, vatandaşın can ve mal güvenliğini koruduğu halde polise sahip çıkılmadığını, R. Tayyip Mayıs 2018 söz verdiği  3.600 ek gösterge vereceğine ilişkin sözünü yerine getirmediğini, kendisinin söke söke 3.600 ek göstergeyi alıp polislere vereceğini” açıklamıştır.

https://www.bizimankara.com.tr/gundem/chp-lideri-kilicdaroglu-3600-ek-gosterge-yi-verecegim-diye-h12637.html

Benzer açıklama İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener tarafından da dile getirilmiştir.

https://t24.com.tr/video/aksener-kursuyu-emekli-polis-memuruna-birakti-kanayan-yaralarimiz-3600-ek-gosterge-ve-polis-intiharlari,37974

3- Konu tarafınızdan da muhtelif yazılarınla ele alınmış, kamuoyunun aydınlatılması sağlanmaya çalışılmıştır.

https://mahmutesen.wordpress.com/2018/05/26/3-600-ek-gosterge-verilmesine-yonelik-vaatlerin-nesnel-olarak-irdelenmesi-ve-rasyonel-cozum-onerileri/

https://www.sozcu.com.tr/2018/yazarlar/saygi-ozturk/bu-vaat-ikiye-boluyor-2431925/

https://www.alomaliye.com/2021/01/16/memurlarin-3600-ek-gosterge-sorunu/

https://www.sozcu.com.tr/2021/yazarlar/saygi-ozturk/yadirgamayin-memurlarin-3-600-ek-gostergesi-kendiliginden-cozuluyor-6331530/

Buna karşın memur sendikaları ve siyasi parti yetkililerince bile konunun özelliği/öneminin yeterince anlaşılmadığı görülmektedir.

4- 3.600 ek gösterge verilmesi konusu milyonlarca kamu personelini yakından ilgilendiren, olukça teknik; girift/karmaşık bir sorundur.

Bu bağlamda bazı kamu personeline açıklandığı şekilde ek gösterge verilmesi kolay değildir.

Dokunulduğunda bin ah işitilecek bir konudur.

3.600 ek gösterge konusunda doğru bilinen birçok yanlışlar bulunmaktadır. Memurların sorununu çözümleyecek/hafifletecek sihirli değnek gibi değerlendirilmektedir. Gerçekleşmesi olanaksız algı yaratıldığı görülmektedir.

Gerçekleşmesi halinde bile memurlarda oluşacak hayal kırıklığı göz ardı edilmektedir.

Vaatlerde bulunan CHP/ İyi Parti yetkililerinin dahi 3.600 ek gösterge üzerinde iyi çalışmadıkları, genel başkanlarını eksik bilgilendirdikleri anlaşılmaktadır. Memur sendikalarının ise konuya; tüm memurlara 3.600 ek gösterge verilmesi şeklinde, gerçekçi olmayan popülist yöntemlerle yaklaştıkları ele aldıkları görülmektedir.

Belirtilen nedenlerle özellikle muhalefet partilerinin, memur sendikalarının ve kamuoyunun mutlaka doğru bilgilendirilmesinde  yarar görülmektedir.

Bu amaçla 3.600 ek gösterge konusu kolay anlaşılması bakımından sorulu/cevaplı olarak bütün halinde ele alınması uygun görülmüştür.

SORU VE CEVAPLARLA 3.600 EK GÖSTERGE KONUSUNDAKİ BİLİNMESİ GEREKEN BAZI GERÇEKLER

1-3.600 ek göstergeden yararlanma konusunda memurların göreve başlama tarihleri neden önemlidir?

Ek göstergelerin aylıklara yansıması bakımından memurların göreve başlama tarihleri çok önemlidir.

5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve GSS Kanunu 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla görevde olanlara T.C. Emekli Sandığı Kanunu, bu tarihten sonra göreve başlayanlar memurlara ise 5510 sayılı (yeni) Kanun hükümleri uygulanmaktadır.

Memurların emekli kesenekleri/ aylıklarının hesaplanması konusunda eski ve yeni kanun hükümleri arasında arasında çok büyük farklar bulunmaktadır.

Bu yüzden göreve başlama tarihlerine göre, 3.600 ek gösterge artışından dolayı memurların ele geçen aylıklarında ve emekli aylık miktarlarında önemli farklar oluşmaktadır.

Konunun daha iyi anlaşılması bakımından bu durumların ayrıca incelenmesi yararlı olacaktır.

Ancak 1.10.2008 tarihinden sonra göreve başlayan memurların her yıl artmaktadır. Bu bakımdan 3.600 ek gösterge verilmesi konusunun değerlendirilmesi/ genel düzenlenmesi sırasında bu hususun göz ardı edilmemesinde, ek gösterge verilmesinin zamana yayılmamasında yarar vardır.

Örneğin Milli Eğitim Bakanlığında halen görev yapmakta olan 956 bin 114 öğretmenden 485 bin 180’i (Yüzde 50.7) 1 Ekim 2008 tarihinden sonra açıktan/ilk kez kadrolu göreve atanmıştır. 3.600 ek gösterge verilmesinin bunlar açısından fazla bir önemi bulunmamaktadır.

2-3600 ek gösterge devlet memuru aylıklarında umulan/beklenilen oranda bir artış sağlar mı?

3.600 ek göstergeden dolayı öğretmen/polis memurları başta olmak üzere belirli kamu personelinin aylıklarında önemli bir artış/iyileştirme olacağı algısı yaratılmış, kamu personeli yüksek beklenti içerisine sokulmuştur.

Oysa salt ek gösterge artışı ile kamuoyunda oluşmuş bu büyük beklentiyi karşılamak olanaklı değildir.

Yaratılmış algılarla, olgular ne yazık ki örtüşmemektedir.

Bu yüzden gerçekleşmesi halinde “dağ fare doğurmuş” olacağı için özellikle çalışanlarda hayal kırıklığı oluşacaktır.

Bu durumu şimdiden öngörmek/tahmin etmek hiç de zor değildir.

Zira 3.600 ek gösterge verilmesi halinde 01.10.2008 tarihinden önce göreve başlamış öğretmen/ polis memurlarının aylıklarında beklendiği gibi bir artış değil aksine düşme olacaktır. Ek göstergeden dolayı aylıklarda (brüt) 107,97 TL artış olurken ödenmesi gereken SGK primi 163,97 TL civarındadır.

Görüldüğü üzere SGK primi, aylık artışının da üzerinde gerçekleşmektedir. Bu yüzden çalışanların aylıklarında 56 TL civarında bir azalma olacaktır.

01.10. 2008 tarihinden sonra göreve başlamış olan öğretmen/ polis memurlarında ise (diğerlerine oranla daha az SGK primi ödeyecekleri için) aylıklarında sadece 78,86 TL artış olacaktır.

3- 3.600 ek gösterge emekli aylıklarında ne kadar artış sağlar?

Ek gösterge artışları özellikle Ekim 2008 tarihinden önce görevde olan memurların emekli aylıklarında önemli oranda artışa neden olmaktadır.

Esasen kamu personelinin ek gösterge artışı üzerinde durması/ısrarlı talepleri de buradan kaynaklanmaktadır.

Ancak ek gösterge artışının emekli aylıklarına yansıması çalışanların aylıklarında olduğu gibi yine göreve başlama tarihlerine göre de farklılık göstermektedir.

3.600 ek gösterge verilmesi Ekim 2008 tarihinden önce göreve başlamış öğretmen/polis memurlarının emekli aylıklarında (emekli aylığı hesaplarda eşik/basamak oluşturması nedeniyle) (25 yıllık hizmeti olanlarda) 768,63 TL (%4 ek zam hariç) artışa yol açacaktır.

Ekim 2008 tarihinden sonra göreve başlayanların emekli aylıklarında ise yalnızca 80,90 TL civarında artış olacaktır.

4- 3.600 ek gösterge verilmesinin kamu yönetimi ve personeli üzerindeki belli başlı olası etkileri nelerdir?

Devlet memurlarına verilecek ek göstergeleri açıklayan 657 sayılı DMK ekli Cetvel; memurların hizmet sınıfları, unvanı/aylık dereceleri, hiyerarşik yapı dikkate alınarak 1994 yılında düzenlenmiştir.

Günümüze kadar Cetvelde bazı ek/değişiklikler yapılmış olmakla birlikte yapı büyük ölçüde korunmuştur.

Yukarıdaki açıklamadan da anlaşılacağı üzere ek gösterge rakamlarının belirlenmesi sırasında sınıflar/unvanlar arasında genel bir denge gözetilmiştir. Cetvelde belli sınıflara ( Eğitim öğretim/genel idare/teknik hizmetler vb.) mensup memurlara yönelik bir değişiklik yapılması halinde başlangıçta kurulmuş bu dengenin korunması, gözetilmesinde yarar vardır.

Aksi halde kamu yönetimdeki kurulu genel denge alt/üst olacaktır.

Örneğin sadece öğretmenler/polis memurları/hemşireler/din hizmetleri görevlilerine 3.600 ek gösterge verilmesi halinde anılan meslek mensupları; genel müdür yardımcısı/daire başkanları gibi üst yönetim faaliyetinde bulunanlarla aynı ek gösterge üzerinden aylık alır hale geleceklerdir.

Kadro unvanları ve hiyerarşik yapının özel bir önemi olan EGM de bile, daire başkanları ve 1.sınıf emniyet müdürleri ile polis memurları da aynı ek gösterge üzerinden aylık alacaklardır.

Eğer 1.sınıf emniyet md. dışında kalan rütbelilere yönelik ayrı bir düzenleme yapılmaz ise bunların mevcut ek göstergeleri 3.600’ün altında olduğu için polis memurları, emniyet md./amirleri/başkomiser vb. rütbesinde olanlardan daha yüksek ek göstergeye sahip olacaklardır.

Benzer durumlar sağlık hizmetleri ve din hizmetleri sınıfından aylık alanlar içinde geçerlidir.

Diğer yandan kamu personelinin %49’unu oluşturan öğretmen; emniyet mensubu, hemşire, din hizmetleri görevlisinin ek göstergelerinin 3.600 yükseltilmesine ilişkin söz verilmiştir.

Vaatler sırasında ekonomik sıkıntı içinde bulunduklarından kuşku bulunmayan kamu personelinin büyük bölümünün (%51) mali haklarının göz ardı edildiği anlaşılmaktadır.

Bu suretle böyle bir sonuç arzu edilmemiş olsa dahi kamu personeli ikiye bölünmüş olmaktadır.

Bu yüzden kamu personelinin mali haklarının iyileştirilmesi yönelik vaat ve çalışmaların personelin tümünü kapsayacak şekilde, hizmetin özelliği nedeniyle konulmuş genel dengelerin de gözeterek yapılmasında yarar vardır.

Bunun da olanaklı olduğu düşünülmektedir.

5- Sonuç olarak konuya ilişkin genel bir çözüm öneriniz var mı?

Bazı meslek mensuplarına 3.600 ek gösterge verilmesine yönelik vaatler; 2018 seçimleri sırasından, ilk önce Cumhurbaşkanı Adayı M. İnce tarafından, daha sonra Cumhurbaşkanın R.T. Erdoğan tarafından da kapsamı genişletilerek gündeme getirilmiştir.

Konunun ayrıntılı olarak incelenmeden vaatlerde bulunulmuş olması, kamu personelinin teknik, ayrıntılı/girift olan bu konuda yeterli bilgiye sahip olmamasının da etkisiyle 3.600 ek gösterge verilmesi halinde kamu personelinin içinde bulunduğu ekonomik zorlukları gidereceğine, personelin mali haklarında arzu edilen şekilde iyileştirmeler sağlayacağına yönelik yüksek bir algı oluşmuştur.

Bu algının gerçeklerle bağdaşmadığı bilinmektedir. Vaatlerin gerçekleşmesi halinde ek gösterge alan ve halen çalışan meslek mensuplarında hayal kırıklığı yaratacaktır. Zira aylıklarında artış bekleyenlerin aylıklarında artış bir yana azalma olacaktır.

Üstelik 3.600 ek gösterge alamayan devlet memurlarında hoşnutsuzluk oluşacaktır.

İktidar işin güçlüğünün, doğacak olumsuzluğun farkında olduğu için bu vaadini aradan uzun süre geçtiği halde henüz yerine getirmemiştir. İktidarın bu sorunu zamana yaymak, sorunun kendiliğinden çözümlenmesini (önemsiz hale) gelmesini beklediği anlaşılmaktadır. Nitekim iktidar aynı yaklaşımını 6.Dönem Toplu Sözleşme görüşmelerinde de göstermiştir. Ucu açık, dilek/temenni niteliğinde bir düzenleme ile  ek gösterge konusundaki çalışmaların 2022 yılında bitirilmesi kararlaştırılmıştır. Bu suretle esasen bir- iki hafta içinde bitirilebilecek bu çalışmaların yıllardır sonuçlandırılmamış olduğu gerçeğinin göz ardı edildiği anlaşılmaktadır.

Millet ittifakındaki siyasi partilerinde ise 3.600 ek gösterge işini yeterince incelemedikleri, sorunun ayırdında olmadıkları, bu yüzden gözü kapalı olarak vaatlerini yineledikleri, ilk fırsatta “3.600 ek göstergeyi söke söke alıp/vereceklerini” açıkladıkları görülmektedir.

Oysa konunun genel olarak ele alınıp/çözümlenmesi gerekmektedir. Aksi halde kamu personel rejimi daha da karışacaktır.

Sorunun toptancı bir yaklaşımla ele alınması gerekmektedir. Bu amaçla kamu personel reformu yapılması, bu bağlamda 1994 yılında düzenlenmiş ek gösterge cetvelinin yeniden düzenlenmesinde yarar vardır.

Ek gösterge artışının sadece Ekim 2008 tarihinden önce göreve başlamış memurların emeklilik aylıklarında önemli bir artışa yol açtığı, özellikle bu nedenle talep edilmekte olduğu göz önüne alınarak, bu kesimin emekli aylıklarında genel bir artış sağlayan düzenleme yapılabilir. Bu tür bir vaat de bulunulabilir.

Bu amaçla 5434 sayılı T.C. Emekli Sandığı Kanununun mülga ek 70 maddesindeki emeklilik tazminatı oranlarında bir miktar artış yapılması uygun olacaktır. Örneğin emekli aylık bağlama oranlarında 60 puanlık bir artış yapılması halinde 25 yıllık hizmeti olan kamu personelinin emekli aylığında % 4 ek ödeme dahil 800 TL artış sağlanmış olacaktır.

Bu artış için yasal bir düzenlemeye de ihtiyaç yoktur. Cumhurbaşkanı kararı ile bu amaca ulaşmak olanaklıdır.

Üstelik bu artış seyyanen (eşit olarak) yapılacağı için tüm kamu personelinin emekli aylıkları aynı miktar artırılmış olacaktır.

Bu yöntem Kasım 2015 Seçimleri öncesinde de tazminat oranlarında 15 puanlık artış şeklinde uygulanmıştır.

Bu suretle 3.600 ek gösterge verilmesine ilişkin talep daha rasyonel/köklü biçimde karşılanmış, amaç hasıl olmuş olacaktır.


Kaynak: Mahmut ESEN – E. Mülkiye Başmüfettişi’nin Özel İzni ile yayınlanmıştır. Yazının Tüm hakları ve sorumluluğu yazara aittir.
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


YAZARIN DİĞER YAZILARI

Yeni Tasarruf Tedbirleri Genelgesi Belediyelere Ne Getiriyor?

SGK’nın Yeni Zammı ve Genel Sağlık Sigortası Sistemine Toplu Bakış

Yeni Devlet Memurları Disiplin Yönetmeliği Üzerine Notlar

Tarihsel Süreç İçinde Güvenlik Soruşturması ve Arşiv Araştırması Yapılması Konusundaki Mevzuat Düzenlemeleri

Memurların 3600 Ek Gösterge Sorunu Kendiliğinden Çözülüyor!

Yeni Kanunlar Ne Getiriyor?

Milyonlarca yurttaşımızı yakından ilgilendiren yeni borç yapılandırılması kanunu hakkında özet bilgiler

İmar Rantları Artık Kamu İdarelerine Kalacak

Güncel Resmi Raporlara Göre Belediyelerimizin 2018 Yılı Faaliyetlerinin Değerlendirilmesi – Mahmut ESEN, E. Mülkiye…

Gelirleri Düşen Belediyeler İçin Alınması Gereken Acil Önlemler Konusunda Bir Öneri

Ankara Büyükşehir Belediyesinin 2016-2019 Yıllarında Gerçekleşmiş Bütçe Gider Ve Gelirleri İle Belediye Maliyesine Genel Bakış

]]>
https://www.muhasebenews.com/memurlara-3-600-ek-gosterge-verilmesi-konusunda-dogru-bilinen-yanlislar-ve-yapilmasi-gerekenler/feed/ 0
İhracat öncesi aşamalar ve yapılması gerekenler nelerdir? https://www.muhasebenews.com/ihracat-oncesi-asamalar-ve-yapilmasi-gerekenler-nelerdir/ https://www.muhasebenews.com/ihracat-oncesi-asamalar-ve-yapilmasi-gerekenler-nelerdir/#respond Tue, 22 Dec 2020 13:00:44 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=99270 Fizibilite Analizi

a) İç pazardaki firma performansını analiz etmek (ürün, kurumsal, mali, pazarlama, vb. açılarından)

b) Firmanın kapasite durumunu incelemek

c) Hedef pazarların demografik, sosyal, politik ve ekonomik faktörlerini göz önüne almak

ç) Dış ticaret uzmanlarına danışmak (pazarlama, finansman, mevzuat, vb. konularda)

d) Hedef pazarları seçmek, bu pazarları uluslararası dış ticaret istatistik verileri, ülkemizin bu pazarlara yönelik ihracat potansiyeli ve ihracat değişim trendleri açısından irdelemek

e) Hedef pazarlara yönelik olası ihracat uygulamalarında, maliyet ve etkin pazarlama analizlerinde ihracata yönelik devlet yardımlarından, Dahilde İşleme Rejiminden yararlanmaya yönelik analiz yapmak

Dış Pazara Girişin Planlanması

a) Sektör bazında pazar araştırması yapmak.

b) Pazar araştırmasının değerlendirmesini yapmak, gerekirse pazarı yerinde analiz etmek

c) Pazara giriş stratejisini saptamak, etkili pazar dağıtım kanallarını tespit etmek

ç) Hedef pazardaki lisans, standartlar ve sertifikasyon taleplerine uygunluğu sağlamak.

d) Patent, ticari marka ve telif hakları hakkında gerekli bilgiyi toplamak.

e) Vergiler, gümrük vergileri, harçlar, kotalar ve diğer tarife dışı engelleri belirlemek.

f) Fiyat listesi oluşturmak.

g) Finansman sağlamak

Uygulama

a) Dağıtım yöntemlerini belirlemek.

b) Pazarlama planını uygulamak.

c) Temsilcilik veya satış yöntemlerini seçmek.

ç) Satış sözleşmesini müzakere etmek.

d) Üretimi tamamlamak.

e) Sigorta yaptırmak.

f) Gerekli belgeleri tamamlamak.

g) Ürünü ambalajlamak ve etiketlemek.

ğ) Ürünü yüklemek

 


Kaynak: TİM – SSS
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/ihracat-oncesi-asamalar-ve-yapilmasi-gerekenler-nelerdir/feed/ 0
Siber saldırı sonucu silinen e-defter berat dosyası için ne yapmalıyız? https://www.muhasebenews.com/siber-saldiri-sonucu-silinen-e-defter-berat-dosyasi-icin-ne-yapmaliyiz/ https://www.muhasebenews.com/siber-saldiri-sonucu-silinen-e-defter-berat-dosyasi-icin-ne-yapmaliyiz/#respond Tue, 28 Jul 2020 10:45:19 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=89460 SORU

24.03.2020 tarihinde sistemimiz (Hacker girdi) çöktü bu sebeple Ekim / Kasım döneminde vermiş olduğum defterlerin dosyası silindi. Bugün Aralık ayı defteri verirken vermiş olduğumuz defterlerin silindiğini fark ettik.

Kayıtlarımız muhasebe programında mevcut ve beratları sistemden görüntüleyebiliyoruz fakat aralık defterini verirken ekteki hatayı veriyor.Konu ile ilgili yapmamız gereken işlemler konusunda yardımlarınızı rica ederim.

CEVAP

Siber saldırıya ilişkin Başkanlığımıza bildirimde (dilekçe, Özel amaçlı YMM raporu ve yetkili mahkeme tarafından düzenlenmiş zayi belgesi) bulunmanız halinde uyumlu programda ayarlama yapılarak eski dönem defterleri varmış gibi yasal yükleme dönemi defterlerinin oluşturulması sağlanabilir. Daha sonra zayi olan dönemlerle ilgili talebiniz değerlendirilip işlemlere devam edilecektir.


Kaynak: GİB e-defter forum.
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/siber-saldiri-sonucu-silinen-e-defter-berat-dosyasi-icin-ne-yapmaliyiz/feed/ 0
Deprem öncesinde, sırasında ve sonrasında neler yapılmalı? https://www.muhasebenews.com/deprem-oncesinde-sirasinda-ve-sonrasinda-neler-yapilmali/ https://www.muhasebenews.com/deprem-oncesinde-sirasinda-ve-sonrasinda-neler-yapilmali/#respond Mon, 27 Jan 2020 13:15:15 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=76410 Deprem öncesinde, sırasında ve sonrasında neler yapılmalı?

Depremden Önce

Aile Toplantısı

Okul çağındaki çocuklar da dahil olmak üzere tüm aile üyelerinin katılımı ile düzenlenecek bir aile toplantısı depreme hazırlık için ilk adımdır. Bu toplantıda deprem öncesi hazırlıklar, deprem sırasında ve sonrasında öncelikle yapılacaklar ele alınır.

Güvenli Yerler

Bulunduğunuz mekânlarda tehlikeli olabilecek yerlerin önceden tespit edilmesi önemlidir. Bunları belirlemek, deprem anında zor durumda kalmanızı engeller. Örneğin pencere önleri, asılı duran büyük ve ağır aydınlatma araçları, devrilebilen büyük ve ağır eşyalar ya da yangına neden olabilecek ocak vb. eşyaların yakınında olmamaya özen gösterilmelidir.

Güvenli olabilmesi için seçeceğiniz yerin çöküp, kapanıp, tutunmamaya uygun olması gereklidir. Sağlam bir masanın altı, sağlam bir koltuk, divan ya da yatağın hemen yanı, bir köşe dibi ya da iç duvarlardan birinin yanı gibi yerler daha uygundur ve korunaklıdır.

Çıkış Yolları

Olağan çıkış yollarını ve belki de ilk anda aklınıza gelmeyen pencereler ve arka kapılar gibi diğer çıkış yollarını tespit etmek deprem anında yaşamsal bir çözüm olabilir. Düşerek, kayarak kapı, koridor gibi çıkış yollarında engel oluşturabilecek eşyalar varsa bunları kaldırmak, çok etkili bir önlemdir. (Örneğin kapı arkalarında rulo halinde duran halı, ütü masası, elektrik süpürgesi gibi eşyalar, koridorlardaki kitaplıklar vb.)

Çıkışa engel olabilecek durumlarda kullanmak üzere bina içinde bir levye bulundurmak da yine başka bir yaşamsal önlem niteliğindedir.

Buluşma Noktaları

Deprem olduğunda bütün aile üyeleri bir arada olamayabilir. Aile bireyleri ev içinde, ev dışında ve mahallenin dışında olmak üzere, deprem bitiminde bir araya gelebileceği buluşma noktaları kararlaştırmalıdır. Deprem sonrasında sevdiklerinizden haber almak, sizi daha rahat hissettirecektir. Herkesin mesaj bırakabileceği, birbirinden haberdar olabileceği ve sadece aile üyelerinin bildiği yerler belirlenmelidir.

Bölge Dışı Bağlantı Kişisi

Deprem sonrasında bütün telefon hatlarının açık olması, yardım çağrılabilmesi açısından çok önemlidir. Oysa telefon hatları hasar ve aşırı yüklenme nedeniyle kilitlenme riski taşır. Bu yüzden bölge dışı bağlantı kişisi olarak oturulan bölge dışında bir kişi belirlenmelidir. Bu kişiye sizi merak edecek bütün arkadaş ve akrabalarınızın telefon numaralarının verilmesi gerekir. Arkadaşlarınıza da bu kişinin telefon numarası bildirilmelidir.

Bundan sonra durumunuz hakkında bilgi vermek için yalnızca kısa bir telefon konuşması yapmanız yeterlidir. Bölge dışı bağlantı kişisi geri kalan görüşmeleri sizin adınıza yapar. Daha sonra bu kişiye tekrar ulaşıp, görüştüğü kişiler hakkında bilgi almanız da kolay olur. Aile üyeleri yer, isim, adres ve telefon numaralarını daima üzerlerinde bulundurmalıdır.

Telefon Kullanımı

Telefon, sağlıkla ilgili acil durumlar dışında kullanılmamalıdır. Depremden sonra kontörlü telefonlar ve cep telefonları ile iletişim sağlanamayabilir ya da bu çok zor olabilir. Bunun başlıca sebebi hatların yoğunluğudur. Bu nedenle deprem durumlarında cep telefonlarının kısa mesaj servisini (SMS) kullanarak haberleşmek daha uygun ve kolay olur.

Bölge dışı bağlantı kişisine, durumu bildiren kısa bir mesaj gönderilebiliyorsa, bu yöntem seçilmelidir. Sizi merak edenler de sizi değil, bölge dışı bağlantı kişinizi aramalıdır. Mutlaka yedekte de dolu bir telefon pili bulundurulmalıdır.

Önemli Evrakların Hazırlanması

Deprem sonrasında konuta dönmenizi engelleyecek hasar durumları oluşabilir. Böylesi bir durumda yaşamınızı devam ettirebilmek için gereken belgeleri önceden tespit edip kopyalarını hazırlamak büyük fayda sağlar. Hazırlanan belgeleri bölge dışındaki bir akrabaya göndermek veya ayrı bir yerde su geçirmeyen bir torbada saklamak gibi yöntemler işinize yarayabilir. Örneğin ikametgâh, nüfus kâğıdı, banka defterleri, kimlik kartları, Zorunlu Deprem Sigortası poliçesi ya da numarası, senetler ve iş belgeleri, okul diplomaları, pasaport gibi evrakların kopyaları deprem çantasında ya da arabanın bagajında saklanabilir.

Fiziksel Korunma Önlemleri

“Doğru” Bina Yapımı

Binaları güvenli hale getirmenin en kolay ve en ucuz yolu bina inşaatının proje aşamasından başlanarak doğru yapılandırılmasıdır. Binaları depreme karşı güvenli inşa etmenin maliyeti, güvensiz binaların olası bir depremde yaratacağı zarardan çok daha azdır. Hiçbir bina depreme karsı yüzde 100 dayanıklı değildir. Ancak doğru ve depreme uygun olarak inşa edilmiş binalar, içinde yaşayan büyük çoğunluğun yaşamını koruyabilir; riskleri en aza indirebilir.

Bina Denetlemesi

Binanın uzman mühendislerce incelenmesi ve güçlendirilmesi, güçlendirmenin mümkün olmadığı durumlarda binadan taşınılması en doğrusudur. Güvensiz bir binada kişilerin korunmasını garanti edecek bir yöntem yoktur. Binanın denetlenmesi için yerel yönetimlere, üniversitelere ve meslek odalarına başvurulabilir.

Yatak Odasında Kolay Erişilen Destek Malzemeleri

Gece yataktayken gerçekleşebilecek bir depremin sonrasında, çıkış yolunu aramak ve bu esnada ayak ve elleri korumak gerekebilir. Yatağın yanında fener, ayakkabı, sağlam terlik ve iş eldiveni bulundurmak bu sorunu giderir. Deprem hissedildiğinde kolay erişimde olmaları için söz konusu malzemeler plastik bir torba içinde yatağın yanında saklanabilir. Karanlık bir odada bunlara kolaylıkla erişmek için birkaç kez deneme yapmak pratik kazandırır.

Deprem Sonrası Ateş ve Yanıcı Maddeler

Depremden sonra gaz kaçağı olmadığından emin olana dek kibrit, çakmak gibi kıvılcım yaratabilecek ateş kaynakları kullanılmamalıdır. Sigara yakılmamalı, yanan sigara söndürülmelidir.

Yapısal Olmayan Tehlike ve Risklerin Azaltılması

Yapısal olmayan elemanlar, binanın taşıyıcı sistemine ait olmayan unsurlardır. Kolonlar, kirişler ve taşıyıcı duvarlar dışındaki hemen her şeydir. Örneğin aydınlatma, havalandırma, ısıtma sistemleri, mobilya ve diğer aksamlar bunun içine girer. Bir depremde meydana gelen hasarın yaklaşık yarısı yapısal olmayan nedenlerden kaynaklanır. Yapısal olmayan hasar can kaybına, yaralanmalara neden olabilir.

Bu nedenle devrilen mobilyaların ya da açılan kapaklardan düşen eşyaların çıkış yollarını kapatmasını veya tehlike oluşturmasını önlemek için mutlaka önlem alınmalıdır. Mobilyaları duvara sabitlemek, sabitlenmeyen mobilyaları çıkış yolu üzerinden almak ya da düşmeyecek şekilde yerleştirmek, deprem sırasında dolap kapaklarının açılmasına engel olmak için koruyucu kilit takmak bu önlemler arasında sıralanabilir.

Yapısal olmayan tehlike ve risklerin tespiti için “Deprem Tehlike Avı” formundan faydalanabilirsiniz. Evinizde ya da iş yerinizde yapacağınız bu inceleme, kayarak ve düşerek zarar verebilecek eşyaları belirlemek, bunları sabitlemek veya yerlerini değiştirmek için ideal bir çözüm sunar. Bazen sadece bir mobilyanın yerini değiştirmek bile tehlikeyi ortadan kaldırabilir.

Deprem Tehlike Avı

“Deprem Tehlike Avı”, tüm aile üyelerinin katılımıyla evde başlatılmalıdır. Evin her odası ve köşesi dolaşılarak, sarsıntı sırasında nelerin havalanmak, kaymak ya da düşmek suretiyle tehlike yaratabileceği öngörülmelidir. Aile üyelerinin uyuduğu, yemek yediği, çalıştığı ve oyun oynadığı yerler gibi en fazla zaman geçirilen alanlar güvenli hale getirilmelidir. Bir araştırmacı gibi çalışarak yapılması gerekenler bir liste halinde sıralanmalı, bulunan tehlikeler giderilene kadar takip edilmelidir.

“Deprem Tehlike Avı” çalışması yaparken aşağıdaki sırayla öncelikli alanların ve işlerin belirlenmesi, daha verimli sonuçlar sağlar:

  • Yaşamsal tehdit yaratacak eşyaların (yatak odasındaki giysi dolapları vb.) sabitlenmesi
  • Maddi kayıp ve iş kaybı yaratacak olan eşyaların (bilgisayarlar, elektronik eşyalar vb) sabitlenmesi
  • Yaşamınızı kolaylaştıran ya da sizin için önemli olan eşyaların (aile yadigârı biblo, vazo vb.) sabitlenmesi
  • Yükseğe yerleştirilmiş ağır eşyaların, en kısa boylu aile üyesinin baş hizasından daha aşağıda bir yere indirilmesi
  • Mobilyaların, mutfak dolapları da dahil olmak üzere, duvarlara sıkıca sabitlenmesi.
  • Beyaz eşyalar ve şofbenlerin sabitliğinin kontrolü
  • Tüpgazlar ve her türlü gaz tanklarının bulundukları yere sabitlenmesi
  • Pencere önündeki yatak ve mobilyaların yerlerinin değiştirilmesi
  • Pencerelerde dayanıklı camlar kullanılması ve/veya kalın perdelerin kapalı tutulması.
  • Ağır ve önemli elektronik eşyaların sıkıca sabitlenmesi
  • Aydınlatma elemanlarının tavana sağlam şekilde sabitlenmesi
  • Duvara asılan çerçeve ve benzeri aksesuarlarda kanca vida kullanılması
  • Tehlikeli maddelerin (zehirli, yanıcı, parlayıcı vb.) kontrolü ve güvenli şekilde saklanması
  • Mutfak dolap kapaklarına sarsıntı sırasında açılmalarını önleyecek tutaçlar takılması

İlk Müdahale Kapasitesi: Kaynaklar, Beceriler

Su ve Yiyecek

Alternatif su depolanması esastır. Su yaşamsal bir gereksinimdir. Deprem sırasında hem sokaklardaki hem de bina içindeki pek çok su borusu kırılabilir. Depremin hemen ardından eğer eviniz sağlamsa, banyo küvetini ve lavaboyu su ile doldurup yedek su kaynağı oluşturmak, bir süre bu sorunu giderebilir.

Her bir kişi için günlük dört litre su depolanmalıdır. Bu miktar en az üç gün için hazırlanmalıdır. Bu miktardaki su içme, yemek hazırlama, diş fırçalama, diğer asgari hijyenik gereksinimler ve küçük bulaşıkların yıkanması için yeterlidir. Su sağlam, ışık almayan bir yerde, testi veya şişede depolanmalıdır. Plastik bidonda saklanacaksa, beton zemin üzerine konulmamalıdır. Beton zemindeki ısı değişikliği zaman içinde suyun bozulmasına neden olur. Yiyecek depolarken ise uzun süre dayanacak ve yüksek kalorili yiyecekler seçilmelidir.

Tesisatların Kapatılması

Elektrik şalterini, gaz ve su vanalarını kapatmak olası riskleri büyük ölçüde ortadan kaldırır. Bir deprem sonrasındaki en büyük risk yangındır. İlk tehlike gaz sızıntısıdır. Öncelikle gaz vanaları kapatılmalıdır. Her türlü gaz sızıntısı kontrol edilmeden ve diğer yanıcı maddelerin tehlike yaratmadığından emin olmadan kibrit, çakmak vb. kullanılmamalıdır. Benzer nedenle, elektrik düğmelerinin kullanılması da tehlikelidir. Tüm elektrikli aletlerin fişleri prizden çekilmelidir. Çünkü elektrik yeniden geldiğinde enerji yüklenmesi cihazlara zarar verebilir. Eğer su borularında hasar varsa, su vanalarının da kapatılması gerekebilir. Tesisatların nasıl kapatıldığının ailenin her üyesi tarafından öğrenilmesi çok önemlidir.

İlk Yardım Seti

Bu yardım setleri günlük olası ilk yardım ihtiyaçları için de kullanılabilir ancak malzemelerin kullanıldıkça ya da tarihleri geçtikçe yenilenmesi gereklidir.

Acil Durum İhtiyaçlarının Hazırlanması

Acil durumda kullanılacak ihtiyaçlar için bir depo alanı oluşturulmalıdır. Eğer mümkünse bunlar evin dışında, su ve hava ile temas etmeyecek şekilde bir kutunun içinde saklanmalıdır. Mümkün olmazsa evin içinde bunlar için bir yer ayarlanmalıdır. Bu malzemelerin uzun süre saklanabilen ürünler olmasına ve kullanım süresi dolanların sürekli olarak yenileri ile değiştirilmesine özen gösterilmelidir.

Kişisel Deprem Çantası

Deprem sonra hayatta kalabilmek için bir takım gerekli malzemeleri hazırda tutmak çok önemlidir. Yaşanan binada hasar olmasa bile, güven ortamı oluşana dek dışarıda kalınması tercih edilebilir; hatta zorunlu olabilir. Böylesi durumlar için gerekli malzemeler bir çanta içinde yanınızda olmalıdır. Söz konusu çantanın bir benzerinin araba ve iş yerinde de bulundurulması büyük fayda sağlar.

Deprem sonra hayatta kalabilmek için bir takım gerekli malzemeleri hazırda tutmak çok önemlidir. Yaşanan binada hasar olmasa bile, güven ortamı oluşana dek dışarıda kalınması tercih edilebilir; hatta zorunlu olabilir. Böylesi durumlar için gerekli malzemeler bir çanta içinde yanınızda olmalıdır. Söz konusu çantanın bir benzerinin araba ve iş yerinde de bulundurulması büyük fayda sağlar.

Çantada bulunması gerekenler:

  • Su
  • Enerji veren yiyecekler
  • Yedek pilleri ile radyo
  • Yedek pilleri ile fener
  • İlkyardım çantası
  • Kişisel reçeteli ilaçlar. (Kalp, damar, tansiyon, şeker için hormonal ilaçlar vb.)
  • Bir kat giysi
  • Bir miktar para
  • Çok amaçlı çakı
  • Düdük
  • Kalem, kağıt
  • İçinde önemli telefon numaralarının ve iletişime geçilecek kişilerin bilgilerinin bulunduğu su geçirmeyen bir dosya
  • Çocuklar, yaşlılar, engelliler ve ev hayvanları için özel malzemeler.
  • Tuvalet kağıdı, tuvalet atıkları için naylon poşetler.

Deprem Sırasında

Deprem sırasında her şey çok çabuk olur. Bu yüzden düşünüp ne yapacağınıza karar vermek için zaman yoktur. Deprem sırasında yapılması gerekenleri refleks haline getirene kadar, deprem tatbikatlarının yapılması çok önemlidir. Evde, iş yerinde, okulda düzenli olarak deprem tatbikatı yapılması, tatbikat sonrasında neyin nasıl yapıldığının değerlendirilmesi deprem zararlarını azaltmak için gereklidir. HER ZAMAN HATIRLAYIN!

Deprem sırasında, önce bir ses duyulur, sonra da sarsıntı başlar. Eğer etrafınızda başkaları varsa onları korunmaları için uyarmak gereklidir.

“DEPREM!” diye bağırın.

Çök, Kapan, Tutun

  • Güvenli bir yer bulup diz üstüne çökün.
  • Başınızı ve ensenizi koruyacak şekilde kapanın.
  • Sağlam bir yere tutun.
  • Derin derin nefes alarak sakinleşmeye çalışın.
  • Sarsıntı geçinceye kadar olduğunuz yerde kalın.

Eğer bir mekânın içindeyseniz dayanıklı bir masanın ya da benzeri bir eşyanın yanına ya da altına çökün, camlardan korunun.

Sarsıntı geçene kadar bekleyin, dışarıya koşmayın.

  • Merdivenlere ya da çıkışlara doğru koşmayın.
  • Balkona çıkmayın.
  • Balkonlardan ya da pencerelerden atlamayın.
  • Asansör kullanmayın.

Eğer dışarıdaysanız açıklık bir alana gidip üzerinize düşebilecek yıkıntılardan, elektrik kablolarından ve ağaçlardan korunun.

Eğer arabanızın içindeyseniz arabayı açıklık bir alana sürün ve orada kalın. Köprülerden, altgeçitlerden ve elektrik direklerinden uzak durun.

Eğer dar bir sokaktaysanız düşen objelere dikkat edin. Binaların içi dışarıdan daha güvenli olabilir.

Deprem Sonrası

Sakin olun. Panik yapmayın. Önce kendi emniyetinizden emin olun. Sonra çevrenizde yardım edebileceğiniz kimse olup olmadığını kontrol edin. Eğer tehlikede değilse kimseyi hareket ettirmeyin. Gidip yardım getirin.

İçeride

  • Eğer gaz kokusu alırsanız, gaz vanasını kapatın. Kibrit, çakmak kullanmayın. Camları ve kapıları açın. Elektrik düğmelerini çevirmeyin. Hemen binayı terk edin.
  • Dökülen tehlikeli maddeleri temizleyin.
  • Kırılan camlara dikkat edin.
  • Yaralanmaları kontrol edin. Gerekiyorsa ilkyardımı yapın.
  • Gaz, su, elektrik tesisatlarını kontrol edin. Hasar varsa kapatın.
  • Telefonu acil durumlar dışında kullanmayın. Yerinden oynayan telefon ahizelerini telefonun üstüne koyun.
  • Neler olup bittiğini öğrenmek için radyo ve televizyonu izleyin.

Dışarı çıkarken, daha sonra rapor etmek üzere etrafınıza bakıp yapısal bir hasar ya da yangın tehlikesi olup olmadığını kontrol edin. Binanızda yapısal bir hasar yoksa çoğu zaman içeride kalmak daha iyidir.

Dışarıda

  • Eğer Toplum Afet Gönüllüsü veya Mahalle Afet Gönüllüsü olarak, ilkyardım, yangın söndürme veya hafif arama kurtarma eğitimi aldıysanız, önce etrafınızdakilerin iyi ve güvende olup olmadığını kontrol edin.
  • Acil durum çantanızı yanınıza alın ve mahalle buluşma noktanıza doğru harekete geçin. Yolunuzun üzerindeki hasara dikkat ederek, bunları not alın.
  • Eğer gönüllü olarak eğitim almadıysanız ama yardım etmek istiyorsanız, ilk önce yakın çevrenizdekilere yardım edin. Mahalle toplanma noktanıza gidin ve yardım etmek için gönüllü olun.
  • Hasarlı binalardan uzak durun.

Artçı Depremler

Artçı depremler sırasında, panik olmadan ana depremde yapılması gerekenler yapılmalıdır.

Ne Yapmamalısınız?

  • Panik halinde çığlık atmayın ve koşmayın.
  • Unutmayın, acil durumları ve yangınları bildirmek dışında telefonları kullanmamalısınız.
  • Her türlü gaz sızıntısı ve diğer yanıcı madde tehlikesinin geçtiğine emin olmadıkça kibrit, çakmak yakmayın, elektrik düğmelerine dokunmayın. Eğer gaz kokusu alırsanız, mümkünse gaz vanasını kapatın, camları ve kapıları açın, hemen binayı terk edin.

Tahliye

Tahliye, asla acil ve plansız olmamalıdır.

Bölge Tahliyesi

Tahliyeyi başlatmadan önce, gidilecek yerin daha güvenli bir yer olduğu ve oraya giden yolun güvenli olduğundan emin olunmalıdır.

Depremden sonra bazı alanların tahliye edilmesi gerekebilir:

  • Sahil şeridindeki alçak bölgeler: Zemin özellikle zayıf olabileceğinden, bu bölgeler hemen tahliye edilmelidir. Herkes dikkatlice sahilden uzak yüksek ve güvenli bir bölgeye doğru harekete geçmelidir.
  • Yangın ya da kimyasal madde kaynaklı tehlikeli bölgeler: İnsanlar hızla uzaklaştırmalıdır.

Deprem de tıpkı diğer doğal afetler gibi hayatımızın değişmez bir gerçeğidir. Depreme karşı gereken önlemleri alırsak, can ve mal kayıplarını azaltabilir, hatta engelleyebiliriz.

Unutmayalım ki deprem öncesinde, sırasında ve sonrasında sergileyeceğimiz doğru davranış biçimleri hem hayat kurtarır hem de maddi kayıpları azaltır.

Deprem felaketi nedeniyle yaşadığımız acılarla tekrar karşılaşmamak için mutlaka binalarımızın sağlamlığına ve güvenilirliğine dikkat etmeli, belli dönemlerde denetim yaptırmalı, evde, okulda ve işyerinde deprem planımızı önceden hazırlamalı, yapısal olmayan risklere karşı önlemimizi almalıyız.


Kaynak: DASK – link: https://dask.gov.tr/tcip/toplumsal-paylasim-depremle-yasamak.html
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/deprem-oncesinde-sirasinda-ve-sonrasinda-neler-yapilmali/feed/ 0