yapılırsa – Muhasebe News https://www.muhasebenews.com Muhasebe News Wed, 28 Feb 2024 08:36:20 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=6.3.3 Tasfiye sonundaki kapanış kaydı ne zaman yapılır? https://www.muhasebenews.com/tasfiye-sonundaki-kapanis-kaydi-ne-zaman-yapilir/ https://www.muhasebenews.com/tasfiye-sonundaki-kapanis-kaydi-ne-zaman-yapilir/#respond Wed, 28 Feb 2024 08:36:20 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=149457 Tasfiye ay ortasında sona erdiğinde yani kapanış kayıtları ay ortasında yapılırsa ay sonunda yapılan tahakkukların erken mi yapılması gerekiyor yoksa yapılmayabilir mi?

Kapanış kaydı tasfiyenin sona erdiği tarihte yapılır.


Kurumlar Vergisi Genel Uygulama Tebliği


17. Tasfiye
17.1. Tasfiye dönemi

Her ne sebeple olursa olsun, tasfiye haline giren kurumların vergilendirilmesinde hesap dönemi yerine tasfiye dönemi geçerli olacaktır.

Tasfiye, kurumun tasfiyeye girmesine ilişkin genel kurul kararının tescil edildiği tarihte başlar ve tasfiye kararının tescil edildiği tarihte sona erer.

Başlangıç tarihinden aynı takvim yılı sonuna kadar olan dönem ile bu dönemden sonraki her takvim yılı ve tasfiyenin sona erdiği dönem için ilgili takvim yılı başından tasfiyenin bitiş tarihine kadar olan dönem bağımsız bir tasfiye dönemi sayılır.
Tasfiyenin aynı takvim yılı içinde sona ermesi halinde tasfiye dönemi, kurumun tasfiye haline girdiği tarihte başlayacak ve tasfiyenin bittiği tarihe kadar devam edecektir.

Örnek 1:
Tasfiyenin aynı yıl içinde sonuçlanması hali:
Kurumun tasfiyeye giriş tarihi: 18/1/2006
Tasfiyenin bitiş tarihi: 12/12/2006
Tasfiye dönemi : 18/1/2006-12/12/2006

Örnek 2:
Tasfiyenin bir yıldan fazla devam etmesi hali:
Kurumun tasfiyeye giriş tarihi: 15/4/2006
Tasfiyenin bitiş tarihi: 4/6/2008
I. Tasfiye dönemi : 15/4/2006-31/12/2006
II. Tasfiye dönemi: 1/1/2007-31/12/2007
III. Tasfiye dönemi: 1/1/2008-4/6/2008

17.1.1. Tasfiyenin zararla kapanması halinde düzeltme

Tasfiyenin zararla kapanması halinde tasfiye sonucu, önceki tasfiye dönemlerine doğru düzeltilir ve önceki dönemlerde fazla ödenen vergiler mükellefe iade edilir. Nihai tasfiye sonucunda matrah beyan edilmesi halinde önceki tasfiye dönemlerinin düzeltilmesi söz konusu olmaz.

Tasfiye işlemleri sürerken vergi oranında meydana gelecek değişmeler söz konusu düzeltme işleminin yapılmasını gerektirmeyecektir. Düzeltme işlemleri ancak son tasfiye döneminin zararla sonuçlanması halinde yapılacaktır.

Örnek 3:

3/6/2006 tarihinde tasfiyeye giren bir kurumda tasfiye 15/4/2009 tarihinde tamamlanmıştır. Bu kurumda 3/6/2006 – 31/12/2006 tarihleri arasındaki dönem birinci tasfiye dönemini, 2007 ve 2008 yılları ikinci ve üçüncü tasfiye dönemlerini, 1/1/2009 – 15/4/2009 tarihleri arasındaki dönem dördüncü ve son tasfiye dönemini oluşturacaktır.

Kurum;
I. Tasfiye döneminde 20.000 TL Kazanç,
II. Tasfiye döneminde 150.000 TL Kazanç,
III. Tasfiye döneminde 50.000 TL Zarar,
Son tasfiye döneminde ise 25.000 TL Zarar,

bildirmiştir.

Bu beyanlara göre ilk iki dönemde (4.000 + 30.000 =) 34.000 TL kurumlar vergisi ödenmiştir.
Oysa tasfiyenin kesin ve nihai sonucuna göre kâr; [(20.000 + 150.000) – (50.000 + 25.000) =] 95.000.- YTL’dir. Bu matrah üzerinden ödenmesi gereken kurumlar vergisi ise 19.000.- YTL olacaktır.Bu durumda (34.000 – 19.000 =) 15.000.- YTL kuruma iade olunacaktır.

17.1.2. Tasfiyede zamanaşımı

Bir yıldan fazla süren tasfiyelerde tarh zamanaşımı, tasfiyenin sona erdiği dönemi izleyen yıldan başlar.

Örnek 4:
11/2/2002 tarihinde tasfiyeye giren bir kurumda tasfiyenin 4/6/2006 tarihinde sonuçlanmış olması halinde tarh zamanaşımı 1/1/2007 tarihinden itibaren başlar ve 31/12/2011 tarihine kadar 11/2/2002 – 4/6/2006 tarihlerini kapsayan tasfiye dönemleri için tarhiyat yapılabilir.

17.2. Tasfiyeden vazgeçilmesi

Tasfiyeden vazgeçilmesi halinde, kurum hakkında tasfiye hükümleri uygulanmaz. Bu durumda tasfiyeden vazgeçme kararı, bu kararın alındığı tasfiye döneminin başından itibaren geçerli olacak, tasfiyeden vazgeçme kararının alındığı tarihe kadar verilen tasfiye dönemi beyannameleri, normal faaliyet beyannamelerinin yerine geçecektir.

Tasfiyesinden vazgeçilen kurumun geçici vergiyle ilgili yükümlülükleri de tasfiyeden vazgeçilmesine ilişkin kararın alındığı tarihi kapsayan geçici vergilendirme dönemi başından itibaren başlayacaktır.

Örnek 5:
Kurumun tasfiyeye giriş tarihi : 14/2/2006
Tasfiyeden vazgeçme tarihi : 15/4/2008
I. Tasfiye dönemi :14/2/2006-31/12/2006
II. Tasfiye dönemi: 1/1/2007-31/12/2007
Normal beyan dönemi: 1/1/2008-31/12/2008

Örnekten de anlaşılacağı üzere, tasfiyeden vazgeçme kararının alındığı tarihin içinde bulunduğu yıl başı itibarıyla normal beyan dönemine geçilmekte ve söz konusu tasfiyeden vazgeçme kararına ilişkin tarihin (15/4/2008) içinde bulunduğu üç aylık geçici vergi döneminin başından (1/4/2008) itibaren geçici vergi yükümlülüğü başlamaktadır.

17.3. Tasfiye beyannameleri

Tasfiye beyannamesi, tasfiyenin aynı takvim yılı içinde başlayıp sonuçlanması halinde, tasfiyenin sonuçlandığı tarihten itibaren otuz gün içinde kurumun bağlı olduğu vergi dairesine verilecektir.

Tasfiyeye giriş tarihi ile tasfiyenin sonuçlanma tarihinin farklı takvim yıllarında gerçekleşmesi durumunda, her bir tasfiye dönemine ilişkin tasfiye beyannamesi, tasfiye memuru tarafından tasfiye döneminin kapandığı ayı izleyen dördüncü ayın birinci gününden yirmibeşinci günü akşamına kadar mükellefin bağlı olduğu vergi dairesine verilecektir. Tasfiyenin sona erdiği döneme ilişkin tasfiye beyannamesi ise tasfiyenin sonuçlandığı tarihten itibaren otuz gün içinde kurumun bağlı olduğu vergi dairesine verilecektir.

Örnek 6:
Kurumun tasfiyeye giriş tarihi: 4/6/2006
Tasfiyenin sonuçlandığı tarih:15/4/2008
Kıst dönem için beyanname verme süresi (1/1/2006 – 3/6/2006): 1-25/10/2006
I. Tasfiye dönemi için beyanname verme süresi (4/6/2006– 31/12/2006): 1-25/4/2007
II. Tasfiye dönemi için beyanname verme süresi (1/1/2007–31/12/2007) : 1-25/4/2008
III. Tasfiye dönemi için beyanname verme süresi (1/1/2008–15/4/2008): 15/5/2008
Bu şekilde verilecek olan beyannamelere, bilanço ve gelir tablosu ile tasfiye bilançosuna göre ortaklara dağıtılan paralar ve diğer değerlerin ayrıntılı bir listesi de eklenecektir.

17.4. Tasfiye kârı

Tasfiye halindeki kurumların vergi matrahı tasfiye kârıdır. Tasfiye kârı, tasfiye döneminin sonundaki servet değeri ile tasfiye döneminin başındaki servet değeri arasındaki olumlu farktır.
Tasfiye kârı hesaplanırken;

– Ortaklar veya kurum sahiplerine tasfiye esnasında avans olarak veya diğer şekillerde yapılan her türlü ödemeler tasfiyenin sonundaki servet değerine,

– Mevcut sermayeye ilave olarak ortaklar veya sahipleri tarafından yapılan ödemeler ile tasfiye esnasında elde edilen ve vergiden istisna edilmiş olan kazanç ve iratlar da tasfiye döneminin başındaki servet değerine
eklenecektir.

Bununla birlikte, hisselerine mahsuben ortaklara dağıtılan, satılan, devredilen veya kurum sahibine iade olunan iktisadi kıymetlerin değerleri dağıtımın, satışın, devrin veya iadenin yapıldığı gün itibarıyla Kurumlar Vergisi Kanununun transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü kazanç dağıtımı hükümlerine göre belirlenecektir.

Ayrıca, tasfiye kârının hesaplanması sırasında, Kanunun indirilecek giderler, zarar mahsubu, diğer indirimler ve kabul edilmeyen indirimlerle ilgili madde hükümleri de dikkate alınacaktır.

Özel kanunlarında tasfiye işlemlerine ilişkin herhangi bir hüküm bulunmayan iktisadi kamu kuruluşları ile dernek veya vakıflara ait iktisadi işletmelerden tüzel kişiliği haiz olmayanların mükellefiyeti, şahıs işletmelerinde olduğu gibi işin bırakılmasıyla sona erecektir. Bu tür işletmelerde tasfiye, mevcut iktisadi kıymetler, ya satılmak ya da bağlı olduğu kurum, dernek veya vakfa fatura edilerek işletmeden çekilmek suretiyle sonuçlandırılacaktır. Bu kapsamda işi bırakan mükelleflerin ilgili döneme ait kurumlar vergisi beyannameleri ise Kurumlar Vergisi Kanununun 14 üncü maddesinde belirtilen sürede verilecektir.

17.5. Servet değeri

Tasfiye döneminin başındaki ve sonundaki servet değeri, kurumun tasfiye dönemi başındaki ve sonundaki bilançosunda görülen öz sermayesidir. Bir yıldan fazla süren tasfiyelerde; izleyen tasfiye dönemlerinin başındaki servet değeri, bir önceki dönemin son bilançosunda görülen servet değeridir.

Aşağıda belirtilenler dışında kalan her çeşit karşılıklar ile dağıtılmamış kazançlar bu sermayeye dahildir:
– Vergi kanunlarına göre ayrılmış olan her türlü amortismanlar ve karşılıklar ile sigorta şirketlerinin teknik karşılıkları,
– Hissedar veya sahip olmayan kimselere dağıtılacak olan kazanç kısmı.

17.6. Tasfiye memurlarının sorumluluğu

Tasfiye memurları, kurumun tahakkuk etmiş vergileri ile tasfiye beyannamelerine göre hesaplanan vergiler ve diğer itirazlı tarhiyatlar için 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 207 nci maddesine uygun bir karşılık ayırmadan aynı Kanunun 206 ncı maddesinin dördüncü sırasında yazılı alacaklılara ödeme ve ortaklara paylaştırma yapamazlar. Aksi takdirde, bu vergilerin asıl ve zamları ile vergi cezalarından şahsen ve müteselsilen sorumlu olurlar.

Yukarıda belirtilen vergiler ile tasfiye işleminin incelenmesi sonucu tarh edilecek vergilerin asılları ve zamları, tasfiye kalanı üzerinden kendisine paylaştırma yapılan ortaklardan aranacağı gibi tasfiye sırasında dağıtım, devir, iade veya satış gibi yollarla kendisine bir iktisadi kıymet aktarılan ortaklardan da aranabilecektir. Ortaklardan tahsil edilmiş olan vergi asılları için ayrıca tasfiye memurlarına başvurulmayacaktır.

Tasfiye memurları, Kanunun 17 nci maddesi gereğince ödedikleri vergilerin asıllarından dolayı, tasfiye sırasında kendisine bir iktisadi kıymet aktarılan veya tasfiye kalanından pay alan ortaklara rücu edebilirler. Ortakların aldığı bu değerlerin vergileri karşılamaya yetmemesi durumunda ise İcra ve İflas Kanununun 207 nci maddesine uygun oranlar dahilinde aynı Kanunun 206 ncı maddesinin dördüncü sırasında yazılı alacakları tamamen veya kısmen tahsil eden alacaklılara da rücu edebileceklerdir.

17.7. Tasfiye işlemlerinin incelenmesi

Tasfiye işlemlerinin incelenmesi talebini içeren dilekçenin vergi dairesine verilmesinden itibaren en geç üç ay içinde vergi incelemelerine başlanacak, vergi incelemesinin bitmesini takip eden otuz gün içinde de vergi dairesi, söz konusu vergi incelemesinin sonucunu tasfiye memurlarına bildireceklerdir. Buna göre, kurumdan aranan vergilerin sonucu alınıncaya kadar tasfiye memurlarının Kanunun 17 nci maddesine göre varolan sorumlulukları devam edecektir.

Maliye Bakanlığı; mükelleflerin hukuki statülerini, faaliyet gösterdikleri alanları ve tasfiyeye giriş tarihindeki aktif büyüklüklerini dikkate almak suretiyle tasfiye işlemlerine yönelik inceleme yaptırmamaya yetkilidir.
(4 Seri No’lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliği’nin 2. maddesiyle eklenen bölüm)

17.8. Tasfiye edilerek ticaret sicilinde tüzel kişiliği sona eren kurumlar vergisi mükellefleri hakkında yapılacak tarhiyatlar

15 Seri No.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliği ile değiştirilmiştir. Değişik bölüm:RG-25/05/2018-30431) 5520 sayılı Kanunun 17 nci maddesinin dokuzuncu fıkrası, 7103 sayılı Kanunun 74 üncü maddesiyle 27/3/2018 tarihi itibarıyla yürürlükten kaldırılmıştır.
Yine 7103 sayılı Kanunun 9 uncu maddesiyle, 27/3/2018 tarihinden itibaren yürürlüğe girmek üzere 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 10 uncu maddesine beşinci fıkra eklenmiş olup söz konusu fıkrada, tasfiye edilerek tüzel kişiliği ticaret sicilinden silinmiş olan mükellefler hakkında, tasfiye öncesi ve tasfiye dönemlerine ilişkin her türlü vergi tarhiyatı ve ceza kesme işlemine ilişkin düzenlemelere yer verilmiştir.

Buna göre, tasfiye edilerek tüzel kişiliği ticaret sicilinden silinmiş olan kurumlar vergisi mükellefleriyle ilgili, tasfiye öncesi ve tasfiye dönemlerine ilişkin olarak 27/3/2018 tarihinden sonra yapılacak her türlü vergi tarhiyatı ve ceza kesme işleminde Vergi Usul Kanununun 10 uncu maddesinin beşinci fıkrası hükümlerinin dikkate alınması gerekmektedir.(*)
(*)15 Seri No.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliği ile değiştirilmeden önceki hali:
(Ek:RG-13/8/2009-27318)

5904 sayılı Kanunla Kurumlar Vergisi Kanununun 17 nci maddesine eklenen dokuzuncu fıkra uyarınca, tasfiye edilerek tüzel kişiliği ticaret sicilinden silinmiş olan mükelleflerin, tasfiye öncesi ve tasfiye dönemlerine ilişkin olarak yapılacak her türlü vergi tarhiyatı ve kesilecek cezalar, müteselsilen sorumlu olmak üzere; tasfiye öncesi dönemler için kanuni temsilcilerden, tasfiye dönemi için ise tasfiye memurlarından herhangi biri adına yapılacaktır. Limited şirket ortakları, tasfiye öncesi dönemlerle ilgili bu kapsamda doğacak amme alacaklarından şirkete koydukları sermaye hisseleri oranında sorumlu olacaklardır. Tasfiye dönemi için tasfiye memurlarının sorumluluğu, tasfiye sonucu dağıtılan tasfiye artığı tutarıyla sınırlı olacaktır.

Anılan hüküm, maddenin yürürlüğe girdiği 3/7/2009 tarihinden itibaren konu ile ilgili olarak yapılan her türlü vergi tarhiyatı ve kesilen cezalar hakkında uygulanacaktır.

 


Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/tasfiye-sonundaki-kapanis-kaydi-ne-zaman-yapilir/feed/ 0
İşyeri kapanış bildirimini yapmamanın cezası nedir? https://www.muhasebenews.com/isyeri-kapanis-bildirimini-yapmamanin-cezasi-nedir/ https://www.muhasebenews.com/isyeri-kapanis-bildirimini-yapmamanin-cezasi-nedir/#respond Tue, 23 May 2023 22:25:00 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=142929 Mükellefimin işyeri kapanış bildirimi verilmemiştir. 31.03.2023 tarihine kapanış bildirimi yapılırsa kaç TL ceza düzenlenir?

VUK 352 maddedeki usulsüzlük cezası listesini inceleyiniz.


Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/isyeri-kapanis-bildirimini-yapmamanin-cezasi-nedir/feed/ 0
KDV Kanununun 13/d maddesine göre makine ve teçhizatın KDV’ siz satışı yapılırsa bu satışa istinaden KDV iade oluşur mu? https://www.muhasebenews.com/kdv-kanununun-13-d-maddesine-gore-makine-ve-techizatin-kdv-siz-satisi-yapilirsa-bu-satisa-istinaden-kdv-iade-olusur-mu/ https://www.muhasebenews.com/kdv-kanununun-13-d-maddesine-gore-makine-ve-techizatin-kdv-siz-satisi-yapilirsa-bu-satisa-istinaden-kdv-iade-olusur-mu/#respond Tue, 08 Nov 2022 05:28:21 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=134253 KDV Kanununun 13/d maddesine göre Makina ve Teçhizatın KDV’siz satışı yapılırsa bu satışa istinaden KDV iade oluşur mu? bu satışa istinaden yüklenilen KDV iade durumu var mı?

İade hakkı doğuran işlem olarak KDV alınabilir.


KDV Kanunu Madde 13 – Araçlar, kıymetli maden ve petrol aramaları ile ulusal güvenlik harcamaları ve yatırımlarda istisna (4)

..

d) Yatırım Teşvik Belgesi sahibi mükelleflere belge kapsamındaki makina ve teçhizat teslimleri ile belge kapsamındaki yazılım ve gayri maddi hak satış ve kiralamaları (Şu kadar ki, yatırımın teşvik belgesinde öngörüldüğü şekilde gerçekleşmemesi halinde, zamanında alınmayan vergi alıcıdan, vergi ziyaı cezası uygulanarak gecikme faizi ile birlikte tahsil edilir. Zamanında alınmayan vergiler ile vergi cezalarında zamanaşımı, verginin tarhını veya cezanın kesilmesini gerektiren durumun meydana geldiği tarihi takip eden takvim yılının başından itibaren başlar).


KDV İADESİNDE ORTAK HUSUSLAR 

İADE TUTARININ HESABI VE İADEYE DAYANAK İŞLEM VE BELGELER Bu Tebliğ kapsamına giren işlemler nedeniyle KDV iadesi talep edilebilecek tutar, iadeye  ilişkin işlem ve belgeler, mahsuben ve nakden iade, bu bölümde yer alan açıklamalar dikkate  alınarak iade hakkı doğuran her bir işlem bakımından Tebliğin ilgili bölümlerindeki  düzenlemelere göre hesaplanarak yerine getirilir. Ancak, özel esaslara tabi mükelleflerin iade  talepleri Tebliğin (IV/E) bölümünde belirlenen esaslara göre sonuçlandırılır. 1. İadesi Talep Edilebilecek KDV 

Kanunda ve bu Tebliğ’de aksi belirtilmediği sürece, iadesi gereken KDV’nin hesabında,  iade hakkı doğuran işlemlerin bünyesine giren ve indirilemeyen KDV tutarları dikkate alınır.  İşlemin bünyesine giren KDV’nin iadesinin öngörüldüğü iade taleplerinde, aşağıda belirtilen  hususlar çerçevesinde yüklenilen KDV hesabı yapılır. 

1.1. Kapsam 

İşlemin bünyesine giren KDV, teslim işlemlerinde malın üretimi, iktisabı, muhafazası ve  teslimi; hizmet işlemlerinde ise ifa edilen hizmetin meydana getirilmesi ile doğrudan veya dolaylı  olarak ilgisi bulunan harcamalar nedeniyle yüklenilen KDV’den oluşur. 

KDV’nin, iade hakkı doğuran işlemlerin gerçekleştiği dönemde ortaya çıkmış olması şart  değildir. İade hakkı doğuran işlemin gerçekleştiği dönemden önce yukarıda belirtilen alımlar giderler nedeniyle ödenen/borçlanılan KDV de bu tutara dâhildir. 

İade hakkı doğuran işlemler için yüklenilen KDV, öncelikle indirim konusu yapılır.  İndirimle giderilemeyen bir miktarın kalması halinde, kalan tutar iade hakkı doğuran işlemin  gerçekleştiği dönemde iade edilecek KDV olarak dikkate alınabilir. Bir vergilendirme döneminde  iade konusu yapılabilir KDV (azami iade edilebilir vergi), kural olarak o dönemdeki iade hakkı  doğuran işlemlere ait bedelin (% 18)’i (genel KDV oranı) olarak hesaplanan miktardan fazla  olamaz. Ancak, doğrudan yüklenimler nedeniyle bu tutardan fazla iade talebinde bulunulması  halinde, aşan kısmın iadesi münhasıran vergi inceleme raporu sonucuna göre yerine getirilir.  

İadesi talep edilen yüklenilen KDV tutarı iade talep edilen dönemde toplam indirilecek ve  devreden KDV tutarları içerisinden çıkarılır ve sonraki aya devreden KDV tutarının içerisinde yer  almaz. Mükellefin iadeye ilişkin düzeltme fişi düzenlenene kadar tercih değişikliğiyle söz konusu  KDV’yi indirim yoluyla telafi etme talebinde bulunması mümkündür. Bu durumda iade talebi  mükellefin yazılı dilekçesi üzerine iptal edilir ve bu dönem beyannamesinde yüklenilen KDV  tekrar indirilecek KDV hesabına dahil edilir. 

1.2. İşlemin Bünyesine Giren Verginin Hesabına Dahil Edilebilecek Unsurlar Yüklenilen KDV, iade hakkı doğuran işlemle ilişkilendirilebilen alış ve giderler, genel  imal ve genel idare giderleri ile amortismana tabi iktisadi kıymetler (ATİK) için yapılan  harcamalara ilişkin KDV’den oluşur. İade hakkı doğuran işlemle ilişkilendirilebilen alış ve  giderler ile genel imal ve genel idare giderlerinden bu dönemde gerçekleştirilen işleme isabet eden  pay, aşağıda yer alan açıklamalar dikkate alınarak hesaplanır.  

İade hakkı doğuran işlemle ilgili talep edilecek KDV tutarı;  

a) İade hakkı doğuran işlemin doğrudan girdisini oluşturan mal ve hizmetler,  b) İade hakkı doğuran işlemle ilgili olan*telefon, kırtasiye, posta, ulaşım, konaklama,  akaryakıt, elektrik, su, büro malzemeleri, muhasebe, reklâm, temizlik malzemeleri, kira vb. genel  imal ve genel idare giderlerinden iade hakkı doğuran işleme isabet eden kısım, c) İade hakkı doğuran işlemde kullanılan ATİK’in alımı, 

nedeniyle yüklenilen KDV’den oluşur. 

İade tutarının hesaplanmasında, önce işlemin bünyesine doğrudan giren harcamalar  nedeniyle yüklenilen KDV dikkate alınır. Daha sonra ilgili dönem genel imal ve genel idare 

giderleri için yüklenilen KDV’den pay verilir. Bu şekilde hesaplanan tutarın, azami iade edilebilir  KDV tutarını aşmaması halinde, bu tutar ile azami iade edilebilir KDV tutarı arasındaki farka  isabet eden tutar kadar ATİK’ler dolayısıyla yüklenilen KDV’den iade hesabına pay verilebilir.  

İade hakkı doğuran işlemle ilgisi bulunmayan giderler dolayısıyla yüklenilen KDV iade  hesabına dâhil edilmez. 

*1 Seri No.lu Tebliğ ile (Değişmeden Önceki İbare): “iade hakkı doğuran işlemin gerçekleştiği döneme ilişkin”

1.3. Amortismana Tabi İktisadi Kıymetlerde İade Uygulaması 

ATİK nedeniyle yüklenilen KDV’den iade hesabına pay verilebilmesi için, ATİK’lerin  iade hakkı doğuran işlemlerde kullanılması gerekir. ATİK’lerin bizzat mükellef tarafından imal ve  inşa edilmesi halinde ise imal ve inşa sırasında yüklenilen KDV’den, ATİK’lerin aktife alınıp iade  hakkı doğuran işlemlerde fiilen kullanılmaya başlandığı dönemden itibaren iade hesabına pay  verilebilir. 

ATİK dolayısıyla yüklenilen KDV’den iade hesabına pay verildiği durumda, bir  vergilendirme döneminde iade konusu yapılabilir KDV (azami iade edilebilir vergi), kural olarak  o dönemdeki iade hakkı doğuran işlemlere ait bedelin (% 18)’i (genel KDV oranı) olarak  hesaplanan tutardan fazla olamaz. 

3065 sayılı Kanunun (11/1-c) ve geçici 17 nci maddeleri kapsamında ihraç kaydıyla mal  alan ihracatçının ödemediği KDV’yi iade olarak talep etmesi mümkün olmayıp, varsa genel  giderler ve ATİK’ler nedeniyle iade talep etmesi mümkündür. Bu durumda ihracatçının genel  giderler ve ATİK nedeniyle yüklendiği KDV için iade talebinde bulunabileceği KDV tutarı,  ihracat bedeli ile ihraç kaydıyla teslim bedeli arasındaki farka genel vergi oranı uygulanmak  suretiyle bulunacak tutarı aşamaz.* 

1.4. YMM KDV İadesi Tasdik Raporu Hazırlanması Hizmetine Ait KDV  KDV iadeleri dolayısıyla düzenlenen YMM KDV İadesi Tasdik Raporları dolayısıyla  yüklenilen KDV indirim hesaplarına dahil edildiği vergilendirme dönemine veya daha sonraki  vergilendirme dönemlerine ilişkin iade hesabında dikkate alınabilir. 

1.5. DİİB Sahibi Mükellefin İhraç Kaydıyla Tesliminde İade Edilecek KDV (**

DİİB kapsamında KDV ödemeksizin yurtiçi ve yurtdışından*** satın aldığı girdileri  kullanarak ürettiği malı 3065 sayılı Kanunun (11/1-c) maddesi kapsamında ihraç kayıtlı olarak  teslim eden bir mükellefin iade alacağı KDV tutarı, ihraç kayıtlı teslim bedeli ile DİİB  kapsamında aldığı girdilerin bedeli arasındaki farka genel vergi oranı uygulanmak suretiyle  bulunacak tutarı aşamaz.**** Dış ticaret sermaye şirketleri ile sektörel dış ticaret şirketlerine  yapılan ihraç kaydıyla teslimlerde bu sınır uygulanmaz.***** 

Eşdeğer eşya uygulaması nedeniyle KDV ödeyerek satın aldığı girdileri kullanarak vücuda  getirdiği ürünü ihraç eden ve bunun karşılığında da DİİB kapsamında KDV ödemeyerek söz  konusu girdi veya eşdeğer eşyasını temin etme hakkı kazanan mükellefin KDV ödeyerek satın  aldığı girdilere ilişkin KDV’yi, başlangıçta iade olarak talep etmesi mümkün değildir. İade  edilecek KDV’nin hesabı, eşdeğer eşya uygulaması nedeniyle DİİB kapsamında KDV  ödemeksizin girdi temininden sonra yapılır. Bu durumda iade edilecek KDV tutarı, ihracat bedeli   


*1 Seri No.lu Tebliğ ile (Değişmeden Önceki İbare): “Bu durumda ihracatçının genel giderler ve ATİK nedeniyle yüklendiği  KDV için iade talebinde bulunabileceği KDV tutarı, ihracat bedeline genel vergi oranı uygulanması sonucu hesaplanan tutar  ile ihraç kayıtlı teslim bedeli üzerinden hesaplanan KDV arasındaki farkı aşamaz.” 

** 11 Seri No.lu Tebliğ ile birinci paragraf yürürlükten kaldırılmıştır. 

*** 1 Seri No.lu Tebliğ ile eklenen ibare : “yurtiçi ve yurtdışından” 

**** 11 Seri No.lu Tebliğ ile cümle değiştirilmiştir. 

***** 8 Seri No.lu Tebliğ ile cümle eklenmiştir.


ile DİİB kapsamında KDV ödemeksizin yurtiçi ve yurtdışından temin edilen girdilerin bedeli  arasındaki farka genel vergi oranı uygulanmak suretiyle bulunacak tutarı aşamaz.****** Örnek: Mükellef (B, 100.000 TL tutarındaki kumaşı DİİB kapsamında KDV ödemeksizin  (A)’dan satın almış ve imal ettiği gömlekleri 200.000 TL’ye (C)’ye ihraç kayıtlı teslim etmiş, (C)  de söz konusu gömlekleri süresi içinde 210.000 TL bedel mukabili ihraç etmiştir. -Kumaş ve gömlek teslimleri (% 8) oranında KDV’ye tabidir. 

– Mükellef (A)’nın indirilecek KDV toplamı fazla olduğundan, 100.000 TL üzerinden  hesapladığı 8.000 TL KDV’yi tecil edememiştir. Bu durumda Mükellef (A)’nın 3065 sayılı  Kanunun (11/1-c)ve geçici 17 maddeleri uyarınca iade alabileceği KDV tutarı 8.000 TL’dir.  Mükellef (A)’nın söz konusu kumaşı üretmek için yüklendiği KDV’nin 12.000 TL olması  durumunda, 8.000 TL’sini ihraç kayıtlı teslim nedeniyle, 4.000 TL’sini de indirimli orana tabi  teslim nedeniyle, indirimli orana tabi işlemlere ilişkin iade usul ve esasları çerçevesinde talep  etmesi gerekir. 

– (B)’nin de DİİB kapsamında satın aldığı kumaşlardan ürettiği gömlekleri 200.000 TL  bedelle ihraç kayıtlı tesliminde hesapladığı ancak tahsil etmediği 16.000 TL KDV’nin tamamının  indirilecek KDV tutarının yüksek olması nedeniyle tecil edilemediğini varsayalım. Bu durumda  (B)’nin 3065 sayılı Kanunun (11/1-c) maddesi uyarınca iade alabileceği KDV tutarı (16.000 TL – 8.000 TL=) 8.000 TL olacaktır. (B)’nin de söz konusu gömlekleri üretmek için yüklendiği KDV  tutarının 10.000 TL olduğunu varsayarsak, 8.000 TL KDV’yi ihraç kayıtlı teslim nedeniyle, 2.000  TL KDV’yi ise indirimli orana tabi teslim nedeniyle, indirimli orana tabi işlemlere ilişkin iade  usul ve esasları çerçevesinde talep edebilecektir. 

-(C) ise 210.000 TL ile 200.000 TL arasındaki fark olan 10.000 TL’nin (% 18)’ini  aşmamak üzere, söz konusu ihracat nedeniyle yüklendiği KDV’yi iade alabilecektir. 2. Mahsup Yoluyla İade* 

2.1. Genel Açıklama** 

KDV iade alacağı mükellefin kendisinin veya ortaklık payı ile orantılı olmak üzere adi,  kollektif ve adi komandit şirketlerde ortakların (komandit şirketlerde sadece komandite  ortakların),  

– Vergi dairelerince takip edilen amme alacaklarına, 

– İthalat sırasında uygulanan vergilere, 

– Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) prim borçlarına, 

mahsuben iade edilebilir. 

Mahsup talebi, iade hakkı doğuran işleme ilişkin ilgili bölümlerde belirtilen belgelerin  tamamlanıp, KDVİRA sistemi tarafından üretilen “KDV İadesi Kontrol Raporu”nun geldiği  tarihte olumsuzluk tespit edilmeyen tutarlar itibarıyla yerine getirilir. Olumsuzluk tespit edilen  alımlara ilişkin KDV tutarlarının mahsuben iadesi ise olumsuzlukların giderilmesi kaydıyla  yapılabilir. 

Mahsup talebinin yerine getirilmesinde, iade hakkı doğuran işlemin tevsikinde kullanılan  (gümrük beyannamesi, serbest bölge işlem formu, gümrükte onaylatılan özel fatura nüshası vb.)  belgelerin doğrulanmış (onaylı veya teyidinin alınmış) olması gereklidir. 

 


****** 1 Seri No.lu Tebliğ ile (Değişmeden Önceki İbare): “Bu durumda iade edilecek KDV, ihracata genel vergi oranı  uygulamak suretiyle bulunacak tutardan, DİİB kapsamında girdi temininde ödemediği KDV tutarının düşülmesi suretiyle  bulunan tutarı aşamaz.” 

*6 Seri No.lu KDV Tebliği ile “Vergi İnceleme Raporu ve Teminat Aranmaksızın İade” ibaresi “Mahsup Yoluyla İade”  şeklinde değiştirilmiştir. 

** 6 Seri No.lu KDV Tebliği ile “Mahsup Yoluyla İade” ibaresi “Genel Açıklama” şeklinde değiştirilmiştir.


2.1.1. Mahsup Edilebilecek Borçlar 

Mükellefler, KDV iade alacaklarını; kendilerinin, ortaklık payı ile orantılı olmak üzere  adi, kollektif ve adi komandit şirketlerde ortakların (komandit şirketlerde sadece komandite  ortakların) aşağıda belirtilen borçlarına (4760 sayılı ÖTV Kanunundan doğan borçlar hariç)*** mahsubunu talep edebilirler. 

a) Vergi Dairelerince Takip Edilen Amme Alacaklarına Mahsup 

İade alacağının, vergi dairelerine olan bütün borçlara (Devlete ait olup vergi dairelerince  takip edilen tüm amme alacaklarına) mahsubu suretiyle iadesi talep edilebilir.  Vergi dairelerine olan borçlara mahsup talebi, gerekli bilgi ve belgelerin tamamlandığı  tarihi takip eden 10 gün içinde tamamlanır. 

b) İthalde Alınan Vergilere Mahsup 

KDV iade alacağının ithalde alınan vergilere mahsubu için, ilgili gümrük idaresinden  mükellefin vergi dairesine hitaben yazılan ve ithalde alınan vergiler ile varsa gecikme faizi, zam  ve ceza tutarları ile ödemenin yapılacağı gümrük muhasebe birimi ve hesap numarasını belirten  bir yazı alınır. Mahsup tutarını gösteren muhasebe işlem fişi talep tarihinden itibaren 10 gün  içinde ilgili gümrük muhasebe birimine gönderilir.  

Herhangi bir nedenle mahsup yapılamaması halinde, gümrük muhasebe birimince düzenlenecek muhasebe işlem fişi ile mahsup edilemeyen tutar ilgili vergi dairesine iade edilir.  c) SGK Prim Borçlarına Mahsup 

KDV iade alacağının, SGK’ya olan borçlara (sosyal sigorta primi, işsizlik sigortası primi  ve idari para cezası borçları ile bunların ferilerine) mahsubu mümkündür. 

Bu talep, mükellefin SGK’dan alıp mahsup dilekçesine ekleyeceği, mahsubu talep  edilecek prim borçlarını ve varsa gecikme zammı ve cezası tutarlarını gösteren belgeye göre  değerlendirilir. Cari dönem borçlarına ilişkin mahsup taleplerinde söz konusu belge aranmaz. 

Söz konusu belgeye prim alacaklısı SGK şubesinin banka hesap numarası da yazılır.  Mahsup edilecek prim borcu tutarları mükellefin vergi dairesince ilgili şubenin banka hesap  numarasına gönderilir. 

Bu şubelerdeki prim borcu, vergi iadesi talep eden mükellefin kurumdan getirdiği  belgelerin tesliminden sonra, ödeme veya diğer nedenlerle vergi dairelerince gönderilen tutara  göre azalmışsa, prim borcu tutarından arta kalan kısım ilgili SGK şubesi tarafından vergi dairesine  iade edilir. Arta kalan tutarın prim borçlusuna iadesi veya ileride doğacak prim borçlarına mahsup  edilmek üzere SGK şubesinde bekletilmesi mümkün değildir.  

SGK prim borçlarının tahsilinde de 6183 sayılı Kanun hükümleri uygulandığından, vergi  dairesince bu işlemlerin gerçekleştirildiği tarihte prim borcunun vadesinin geçmiş olması halinde,  borcun vade tarihi ile SGK’ya ödemenin yapıldığı tarihler arasında gecikme zammı  uygulanabileceği hususunun mükelleflerce göz önünde bulundurulması gerekir.  

KDV iade alacaklarının SGK prim borçlarına mahsubunu isteyen mükelleflerin mahsup  dilekçesi ve iade talebinde aranan belgeleri verilmesi mümkün olan en erken tarihte, fakat en geç  KDV beyannamelerinin verildiği ayın son gününe kadar vergi dairelerine intikal ettirmeleri  gerekmektedir.  

SGK prim borçlarına mahsup işlemleri, Tebliğde belirtilen belgelerin yukarıda belirtilen  süre içerisinde ibrazından sonra, en geç 31/5/2006 tarihli ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve  Genel Sağlık Sigortası Kanununun188 inci maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak lehine mahsup  talep edilenler için belirlenecek prim borcu vade tarihinden önce tamamlanır. 

 


*** 7 Seri No.lu Tebliğ ile parantez içi ibare eklenmiştir. 

116.06.2006 tarihli ve 26200 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.


2.1.2. Mahsuben İade Talebi  

Mahsuben iade için iade talep dilekçesi ve iade için aranan belgelerin eksiksiz ve tam  olarak verilmiş olması gerekir. Vergi dairelerince yapılan işlemler sırasında meydana gelen  gecikme nedeniyle zamanında mahsubu yapılamayan, vergi dairesine olan borçlar için gecikme  zammı uygulanmaz.  

KDV iade alacağının kesinleştiği (iadeye hak kazanılan) tarih ve tutar itibarıyla, vadesi  geçmiş borçlara bu tarihten sonra gecikme zammı uygulanmaz.  

KDV iadesi için mahsuben iadeye ilişkin iade talep dilekçesi olmaksızın, gerekli  belgelerin ibraz edilmiş olması halinde, iade talebinde bulunulmamış sayılır. İlgili dönem KDV  beyannamesinde iade beyanında bulunulmuş olması da bu şekilde işlem tesisine engel teşkil  etmez. 

Vergi dairesine olan borçlara mahsup taleplerinde vergi daireleri, belge ya da belgelerdeki  muhteviyat eksikliklerini veya KDVİRA sisteminin tespit ettiği olumsuzlukları mükellefe yazı ile  bildirirler. Yazının tebliğ tarihinden itibaren 30 gün içerisinde eksiklikleri/olumsuzlukları gideren  mükelleflerin mahsup talepleri, mahsup dilekçesinin vergi dairesine verildiği tarih itibarıyla  yerine getirilir ve bunlara gecikme zammı uygulanmaz.  

30 günlük ek süreden sonra eksiklikleri/olumsuzlukları gideren mükelleflerin mahsup  talepleri ise eksikliklerin/olumsuzlukların giderildiği tarih itibarıyla yerine getirilir ve borcun  vadesinden mahsup tarihine kadar geçen süre için gecikme zammı uygulanır. 

Mahsup dilekçesinin verilmesi ancak elektronik ortamda gönderilmesi gereken belgelerin  gönderilmemesi veya belgelerin muhteviyatında eksiklikler bulunması halinde de bu doğrultuda  işlem tesis edilir.  

2.2. Mahsup Sonrası Alacağın Nakden İadesi 

İade hakkı sahipleri, iade alacaklarının yukarıda belirtilen şekillerde mahsubundan sonra  kalan kısmının nakden iadesini talep ederlerse Tebliğin nakden iade taleplerinin yerine  getirilmesine ilişkin bölümlerindeki açıklamalara göre işlem yapılır. Bu şekilde yapılacak iadede,  mahsup yoluyla iade edilen kısım, bu Tebliğin (IV/A-3) bölümündeki sınırın hesaplanmasında  dikkate alınmaz.  

İade alacağının üçüncü kişilere nakden veya mahsuben ödenmesinin talep edilmesi  halinde de nakden iadeye ilişkin düzenlemeler uygulanır. Mahsup sonrası alacağın, üçüncü  kişilere nakden iadesinin talep edilmesi halinde, alacağın üçüncü kişilere ödenmesine ilişkin talep,  alacağın açık bir şekilde kime temlik edildiğini içeren, noter tarafından onaylanmış/düzenlenmiş  alacağın temliki sözleşmesine dayanarak yapılır.  

Mahsup sonrası alacağın, borçlarına mahsup yapılabilecekler dışındakilerin borçlarına  mahsubunun talep edilmesi halinde, iade hakkı sahibi mükellefe nakden iadeye ilişkin usul ve  esaslar uygulanır. Bu durumda da önceki paragrafta belirtilen alacağın temliki sözleşmesi aranır. 3. Maliye Bakanlığınca Belirlenen Sınırı Aşmayan Nakden İadeler  

İade hakkı doğuran her bir işlem bakımından Tebliğin ilgili bölümlerinde belirlenmiş  sınırları aşmayan nakden iade talepleri teminat ve/veya vergi inceleme raporu aranmaksızın yerine  getirilir. Talep, iade talep dilekçesi ve Tebliğin ilgili bölümlerinde sayılan belgelerin tamamlanıp,  KDVİRA sistemi tarafından “KDV İadesi Kontrol Raporu”nun üretilmesinden ve teyidi gereken  belgelerin teyidi (örneğin, mal ihracatında gümrük beyannamesinin ve/veya onaylı fatura ya da  özel faturaların teyidi) ile aşağıda belirtilen şartların gerçekleşmesinden sonra yerine getirilir.  

a) Liste sorgulamaları sırasında Tebliğin (IV/E) bölümü kapsamında olumsuzluk bulunan  mükelleflerin iade talepleri, söz konusu bölümde yapılan açıklamalara göre yerine getirilir.  b) İşlemin tevsiki için ibraz edilen belgelerin teyidi gerçekleşen kısmına isabet eden  tutarların kısmen iadesi de mümkündür. 

c) İade için belirlenen limitlerin daha sonra değiştirilmesi halinde iade taleplerinin  değerlendirilmesinde aksi belirtilmedikçe iade hakkı doğuran işlemin gerçekleştiği vergilendirme  döneminde geçerli limitler esas alınır. 

ç) İade için belirlenen limit, bir vergilendirme dönemindeki iade hakkı doğuran işlemlere  ilişkin iade taleplerinin toplamına bir defa uygulanır. 

4.YMM KDV İadesi Tasdik Raporuna Dayalı İadeler*

1/6/1989 tarihli ve3568 sayılı Serbest Muhasebecilik, Serbest Muhasebeci Mali  Müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik Kanununun212 nci maddesinin Maliye Bakanlığına verdiği yetkiye istinaden yayımlanan “Yeminli Mali Müşavirlerin Tasdik Edecekleri Belgeler,  Tasdik Konuları, Tasdike İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik”3uygulamasına ilişkin  genel tebliğlerle, YMM KDV İadesi Tasdik Raporu ile KDV iadesi yapılmasının usul ve esasları  belirlenmektedir.  

Süresinde düzenlenmiş tam tasdik sözleşmesinin mevcudiyeti halinde, bavul ticareti ve  yolcu beraberi eşya ihracatından doğan iadelerde sözü edilen Genel Tebliğlerle belirlenen  limitlere göre, diğerlerinde miktara bakılmaksızın vergi inceleme raporu ve teminat aranmadan  iade yapılır.  

YMM raporu ile iade talebinde bulunan mükelleflere, rapor ibraz edilmedikçe** iade  yapılmaz. Mükelleflerin rapor düzenleninceye kadar, izleyen bölümlerde açıklandığı şekilde  teminat göstermeleri halinde ise iade talebi incelemeye sevk edilmeksizin yerine getirilir. Rapor  ibraz edildiğinde teminatlar iade edilir.  

YMM raporu ile iade talebinde bulunan mükelleflerin, teminat karşılığı iadenin yapıldığı  tarihten itibaren altı ay içinde bu iade ile ilgili YMM raporunu ibraz etmemesi halinde, söz konusu  teminat vergi inceleme raporu sonucuna göre çözülür.  

Bu süre içinde rapor ibraz edemeyecek olanların mazeretleriyle birlikte başvurmaları  halinde, gerekli değerlendirme yapılarak mazeretleri haklı nedenlere dayananlara, 213 sayılı  Kanunun 17 nci maddesi uyarınca vergi dairesince altı ay ek süre verilebilir.  

YMM raporu ile iade talebinde bulunan mükelleflerin teminat karşılığı aldıkları iadeye  ilişkin olarak; 

– İadenin yapıldığı tarihten itibaren altı ay içinde bu iade ile ilgili olarak YMM raporu ibraz  edilmemesi ve ek süre talebinde bulunulmaması, 

– Ek süre talebinin uygun bulunmaması, 

– Altı aylık ek süre içinde de YMM raporunun ibraz edilmemesi 

durumlarında, teminat karşılığı yapılan iade incelemeye sevk edilir ve teminat vergi  inceleme raporu sonucuna göre çözülür.*** 

Mükelleflerin iade tutarını kısmen mahsup, kısmen nakden almak istemeleri mümkündür.  Bu durumda, iade için istenen belgelerin ibraz edilmiş olması kaydıyla öncelikle muaccel hale  gelen borçlara mahsup yapılır. 

Aynı döneme ilişkin farklı işlemlerden kaynaklanan iade talepleri için tek YMM raporu  düzenlenebilir. Bir takvim yılını aşmamak ve her bir döneme ilişkin bilgi ve hesaplamaların ayrı  ayrı yer alması kaydıyla birden fazla dönemi kapsayan tek YMM raporu verilmesi de  mümkündür. 

 


*6 Seri No.lu KDV Tebliği ile “YMM KDV İadesi Tasdik Raporuna Dayalı Nakden İadeler ” ibaresi “YMM KDV İadesi  Tasdik Raporuna Dayalı İadeler Mahsup Yoluyla İade” şeklinde değiştirilmiştir. 

213.06.1989 tarihli ve 20194 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır. 

302.01.1990 tarihli ve 20390 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır. 

** 6 Seri No.lu KDV Tebliği ile “nakden” ibaresi yürürlükten kaldırılmıştır. 

*** 11 Seri No.lu Tebliğ ile paragraf eklenmiştir.


5.Teminat Karşılığı İade 

5.1. Genel Açıklama 

Mükelleflerin, Tebliğin (IV/A-3) bölümünde belirlenen sınırı aşan ve işlem türü itibarıyla  YMM raporu veya vergi inceleme raporuna bağlanan iadelerde, henüz YMM raporu ibraz  edilmeden veya inceleme sonucu iade öngörülmüşse, inceleme yapılmadan aşağıda belirtildiği  şekilde teminat gösterilmesi halinde iade yapılır. Teminat, iadeye konu işlem türüne göre vergi  inceleme raporu veya YMM raporuna dayanılarak çözülür.  

a) Adi ortaklık ve iş ortaklıkları adına yapılacak iadelerde teminat mektubunun  ortaklardan biri adına düzenlenmesi yeterlidir. 

b) Mükellef tarafından teminat çözümünün YMM raporuyla yapılacağı belirtilmediğinden  incelemeye sevk edilmesi, sonradan YMM raporuyla teminatın çözümünü engellemez. Bu  durumda teminatın YMM raporuyla çözüldüğü inceleme elemanına bildirilir.  

c) Bu kapsamdaki nakden iade talepleri, nakit iade talebine ilişkin dilekçe ve teminatın  yanı sıra ibrazı gerekli diğer belgelerin tamamlanıp KDVİRA sistemi tarafından “KDV İadesi  Kontrol Raporu”nun üretilmesinden ve varsa yapılması gereken teyitlerin (örneğin, mal  ihracatında gümrük beyannameleri ve usulüne uygun olarak gösterilmiş teminat mektupları ile  varsa onaylı özel faturaların teyidi) yapılmasından sonra 10 gün içinde yerine getirilir.  

5.2. Teminat Türleri  

Teminat olarak 6183 sayılı Kanunun 10 uncu maddesinde sayılan iktisadi kıymetlerden bir  veya bir kaçı gösterilebilir. Şu kadar ki; banka teminat mektuplarının paraya çevrilmeleri  konusunda hiç bir sınırlayıcı şart taşımayacak biçimde, Tebliğ ekinde yer alan kesin ve süresiz  teminat mektubu örneğine (EK:18) uygun olarak ve 5411 sayılı Bankacılık Kanunu4hükümlerine  göre faaliyette bulunan bankalar tarafından düzenlenmiş olması gerekir.  

5.3. Teminat Miktarları  

Talep edilen iade miktarının Tebliğin (IV/A-3) bölümünde belirlenen sınırı aşan kısmının  tamamı için teminat verilir.  

5.4. Teminat Mektuplarının İadesi 

Teminat mektupları, iade hakkı doğuran işlem bazında kabul edilen vergi inceleme raporu  veya YMM raporu sonucuna göre iade edilir.  

İlgili vergi dairesince teminat mektuplarının iadesi sırasında teminat mektubunun, uygun  bir yerine; “KDV iadesi dolayısıyla alınan bu teminat mektubunun vergi dairemizde olan işlemi  sona ermiştir” şerhi düşülerek, tarih yazılmak ve mühür tatbik edilmek suretiyle imzalanır. Bu  şerhi gören bankaların, vergi dairesinden ayrıca bir teyit almaksızın gerekli işlemi yapmaları  mümkün bulunmaktadır.  

5.5. Teminat Mektuplarının Teyidi 

Banka teminat mektubu karşılığında yapılan iade taleplerinde, teminat mektuplarının  teyidi yapılmadan iade talebi sonuçlandırılmaz. 

Bu çerçevede, mükellefler tarafından KDV iade alacakları için verilen ve Tebliğde  öngörülen niteliği haiz banka teminat mektuplarının teyidi işlemi öncelikle, Bankalar tarafından  Maliye Bakanlığı veri ambarına gönderilen, müşterilerine düzenlenen teminat mektuplarına ait  bilgilerle elektronik ortamda yapılır.  

Banka teminat mektubu bilgilerine elektronik ortamda ulaşılamaması halinde teminat  mektubunu veren banka şubesinden doğrudan teyit alınır. 

5.6. Artırımlı Teminat Uygulaması* 

İade taleplerinin yerine getirilmesi bakımından özel esaslara tabi olanlar hariç olmak üzere,  mükelleflerin Tebliğin (IV/A-3) bölümünde belirlenen sınırı aşan ve işlem türü itibarıyla YMM  

 


401.11.2005 tarihli ve 25983 (Mükerrer) sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır. 

*11 Seri No.lu Tebliğ ile başlığıyla birlikte bölüm eklenmiştir.


KDV İadesi Tasdik Raporu ile talep edilen nakden iadelerinde, iade talep dilekçesi ile Tebliğin  ilgili bölümlerinde iade taleplerine ilişkin aranan belgelerin (YMM KDV İadesi Tasdik Raporu  hariç) tamamlanması sonrasında, nakden iadesi talep edilen tutarın %120’si oranında (İTUS  sertifikası sahibi mükellefler için %60’ı oranında) banka teminat mektubu verilmesi halinde, iade  işlemi beş iş günü içinde gerçekleştirilir. İadeye ilişkin YMM raporunun iadenin yapıldığı tarihten  itibaren altı ay içinde verilmemesi halinde, iade talebi sürenin sonunda ivedilikle incelemeye sevk  edilir. 

İadeye ilişkin YMM raporunun ibraz edilmesi halinde, KDVİRA, YMM raporuna ilişkin  kontroller ile vergi dairesince yapılması gereken diğer kontroller iki ay içerisinde tamamlanır.  İade hakkı doğuran işlem bazında yapılan bu kontroller sonucunda herhangi bir  eksiklik/olumsuzluk tespit edilmemesi halinde, YMM raporunun ibraz edildiği tarihten itibaren en  geç iki ay içinde teminat mektubu mükellefe iade edilir. 

Ancak yapılan kontroller sonucunda eksiklik/olumsuzluk tespit edilmesi halinde, bu  eksikliğin/olumsuzluğun giderilmesi için mükellefe 30 günlük süre verilir. Süresinde  eksiklikleri/olumsuzlukları gidermeyen mükellefe 30 günlük ek süre verilir. Mükellefe verilen bu  süreler, teminat mektuplarının iade edilmesine ilişkin iki aylık sürenin hesabında dikkate alınmaz.  Bu süreler içinde eksikliklerin/olumsuzlukların giderilmemesi halinde haksız iade edilen tutar,  gecikme faizi ve vergi ziyaı cezası ile birlikte mükelleften aranır. 

6.Vergi İnceleme Raporu ile İade 

Mükelleflerin;  

İadelerini vergi inceleme raporu sonucunda almak istemeleri,  

İadesini talep ettikleri KDV’nin Tebliğin ilgili bölümlerinde belirtilen miktarı aştığı  hallerde; (teminat göstermek veya YMM Raporu ibraz etmeleri gerekmesine rağmen) teminat  göstermemeleri veya iadelerini YMM tasdik raporu ile alacaklarını beyan etmemeleri,  

iii. Bu Tebliğin ilgili bölümlerine göre münhasıran vergi inceleme raporu ile iade  öngörülmesi,  

Teminat veya YMM raporu karşılığı iade talep edilmesine karşın vergi dairelerinin  yapacakları kontrollerde tespit edilen eksiklik veya olumsuzlukların mevzuata uygun şekilde  düzeltilmemesi*

hallerinde iade talepleri vergi incelemesine yetkili olanlar tarafından düzenlenen vergi  inceleme raporu sonucuna göre yerine getirilir.  

Yukarıda ilk iki sıra kapsamına giren taleplerde, inceleme başlamadan önce inceleme  yoluyla iade talebinden vazgeçilerek YMM tasdik raporu ibrazı ile iade talep edilmesi de  mümkündür. Bu gibi durumlarda teminat verilmesi halinde ise teminat, vergi inceleme raporu  sonucuna veya YMM raporuna göre çözülür.  

Yukarıda dördüncü sıra kapsamında, iade talebinin incelemeye sevki Gelir İdaresi  Başkanlığı veya Vergi Dairesi Başkanlıkları/Defterdarlıklar tarafından yapılabilir. İncelemeye  sevk, ancak öncesinde vergi dairelerince mükellefin iade dosyasındaki  eksikliklerin/olumsuzlukların YMM veya mükellef tarafından düzelttirilmesine ilişkin yazının  yazılması ve belirtilen sürede YMM veya mükellef tarafından gerekli düzeltmelerin mevzuata  uygun şekilde yapılmaması veya olumsuzluğun giderilmemesi halinde mümkündür. Bu kapsamda  incelemeye sevk edilen iade talepleri, iadesi talep edilen tutarın %120’si oranında banka teminat  mektubu verilmesi halinde yerine getirilir, teminat vergi inceleme raporuna göre çözülür.** 

Teminat karşılığı iadelerde, teminatın YMM raporu ile çözülebileceği hallerde, süresi  içinde YMM raporu ibraz edilmemesi veya ibraz edilmeyeceğinin belirtilmesi halinde, teminat  vergi inceleme raporuna göre çözülür. 


*11 Seri No.lu Tebliğ ile sıra eklenmiştir. 

** 11 Seri No.lu Tebliğ ile paragraf eklenmiştir.

Vergi inceleme raporu ifadesi, vergi incelemesine yetkili olanlarca düzenlenmiş raporu  ifade eder. 

7.İade Talebinde Aranan Belgeler 

Bu Tebliğin (IV/A) bölümünde belirlenen esaslara tabi iade taleplerinde aşağıda belirtilen  belgeler ortak mahiyette olup, ayrıca aranacak belgeler her bir işlem türü itibarıyla Tebliğin ilgili  bölümlerinde belirtilmiştir.  

Söz konusu bölümlerde, aranan belgelerin fotokopilerinin verilmesinin mümkün  görüldüğü hallerde, bu fotokopilerin aslı ile aynı olduğunun kaşe tatbiki ve imzalanması suretiyle  firma yetkililerince onaylanması gerekir. 

Aşağıda yer verilen belgelerden Gelir İdaresi Başkanlığınca uygun görülenler elektronik  ortamda alınır. Bu belgeler, Gelir İdaresi Başkanlığınca öngörülen içeriğe uygun olarak  gönderilir.*** Vergi dairelerinin muhasebe birimleri tarafından nakden veya mahsuben iade  işlemlerinde düzenlenen muhasebe işlem fişine, elektronik ortamda gönderilen listelerin  tamamının eklenmesi yerine bu listelerin elektronik ortamda bulunduğunu gösteren “İnternet  Vergi Dairesi Liste Alındısı”nın eklenmesi yeterlidir. 

İnternet vergi dairesi üzerinden gönderilen belgeler, Gelir İdaresi Başkanlığınca uygun  görülen durumlar hariç, kâğıt ortamında ayrıca vergi dairesine verilmez. 

İade talebinde bulunulmaması halinde, aşağıda belirtilen ortak belgelerden indirilecek  KDV listesi, yüklenilen KDV hesaplama tablosu ve yüklenilen KDV listesi aksi yönde bir  düzenleme bulunmaması kaydıyla vergi dairesine verilmez.3065 sayılı Kanunun (11/1-c) ve  geçici 17 nci maddeleri kapsamında yapılan ihraç kaydıyla teslimler nedeniyle tecil edilen  verginin terkininde de indirilecek KDV listesinin vergi dairesine ibraz edilmeyeceği tabiidir. 

7.1. İade Talep Dilekçesi 

İade talebi, iade türü itibarıyla 429 Seri No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ekinde  yer alan standart iade talep dilekçeleri kullanılmak suretiyle yapılır. 

Kollektif şirketler, adi komandit şirketler ve adi ortaklıklarda iade alacaklarının ortakların  vergi borçlarına mahsubu ile ilgili dilekçeye, diğer ortakların mahsup yapılmasına izin verdiğini  gösteren noter tasdikli belgeler de eklenir. Ortaklık sözleşmesinde iade alacağının ortaklardan  hangisinin borcuna mahsup edileceğinin açıkça belirtilmiş olması halinde ise ayrıca bir belge  aranmaz. 

İade taleplerinde dilekçenin yanı sıra iade hakkı doğuran işlem itibarıyla aranan belgelerin  de verilmesi zorunludur. Bunlardan Gelir İdaresi Başkanlığınca uygun görülenler, öngörüldükleri  şekil ve içeriğe uygun olarak internet vergi dairesi aracılığıyla gönderilir. Elektronik ortamda  gönderilen belgeler kâğıt ortamında ayrıca vergi dairesine verilmeyeceği gibi, bu belgelerin YMM  KDV İadesi Tasdik Raporlarına eklenme zorunluluğu da bulunmamaktadır. Ancak, iade talebine  ilişkin olarak ibrazı gereken ve elektronik ortamda gönderilenler dışında kalan diğer belgeler (aslı  veya noter, YMM, ilgili kamu kurumu tarafından onaylı örnekleri) vergi dairesine doğrudan  intikal ettirilir. 

İnceleme raporu ve YMM raporu aranmadan gerçekleştirilecek iadeler, Tebliğin ilgili  bölümlerinde öngörülen belgelerin verilmesi üzerine yerine getirilir. Sözü edilen belgelerin  verilmemesi halinde, iade talebi yerine getirilmez. Bu durumda iade talebi, belgelerin ikmal  edilip, vergi dairesine verildiği (elektronik ortamda gönderildiği) tarihte hüküm ifade eder. 

İade taleplerinde verilmesi gereken belgelerin, aksi yöndeki düzenlemeler saklı kalmak  kaydıyla, beyanname ekinde veya beyanname ile birlikte ya da beyanname ile aynı gün içinde  verilmesi zorunlu değildir. 


*** 6 No.lu KDV Tebliği ile Kaldırılan İbare : Ancak, bu durumda söz konusu belgelerin elektronik ortamda gönderildiğine  ilişkin, “İnternet Vergi Dairesi Liste Alındısı”nın dökümü iade talep dilekçesi ekinde vergi dairesine ibraz edilir.


7.2. İade Hakkı Doğuran İşlemin Beyan Edildiği Döneme Ait İndirilecek KDV Listesi Aynı döneme ilişkin olarak birden fazla iade hakkı doğuran işlem türünden (örneğin;  Kanunun 11, 13 ve 29’uncu maddeleri kapsamındaki işlemlerden) kaynaklanan iade talepleri  bulunanlarda indirilecek KDV listesinin bir kez verilmesi yeterli olup, her bir işlem için ayrı ayrı  bu liste aranmaz. 

Listeye, fatura düzenleme limitinin altında kalsa dahi her bir belge kaydedilir. Aynı  mükelleften yapılan alımlar belge bazında bu listelere ayrı ayrı girilir.* 

KDV iadelerinde aranılan ve elektronik ortamda sistem üzerinden gönderilmesi gereken  “İndirilecek KDV Listesi”nin doldurulmasında aşağıda belirtilen hususlara dikkat edilir. a) Perakende satış fişi veya yazar kasa fişlerinin gider belgesi kabul edildiği harcamalara  ait KDV tutarlarının indirimi mümkün olduğundan, söz konusu belgeler, indirilecek KDV  listelerine dâhil edilir, bu belgelerin gider belgesi olarak kabul edilmediği harcamalara ait KDV  ise indirim konusu yapılamayacağından listeye de alınmaz. 

b) Bu listeye, fatura düzenleme limitinin altında kalsa dahi her bir belge ayrı ayrı  kaydedilir.  

Ancak, 213 sayılı Kanunun 219 uncu maddesinde hükme bağlandığı üzere; muamelelere  ilişkin belgelerin, muhasebe fişlerine kaydedilmesi ve defterlere kayıtların bu fişler üzerinden  yapılması halinde, belgelerin fişlere kaydedilmesi, defterlere kaydedilmesi hükmündedir. Bu  durumda, muhasebe fişlerinde yer alan belgelerin esas defterlere en geç 45 gün içinde işlenmesi  gerekmektedir. 

c) Aynı mükelleften yapılan alımlar bu listeye belge bazında ayrı ayrı girilir.  3. İade Hakkı Doğuran İşleme Ait Yüklenilen KDV Listesi 

Yüklenilen KDV listesi, esas itibarıyla, iadesi talep edilen KDV hesaplama tablosunda yer  alan hesaplamalara konu olan vergili mal ve hizmet alışlarına ilişkin KDV’nin dayanak belgeler  itibarıyla listelenmesinden ibarettir. 

İşlemin bünyesine giren vergi miktarına ilişkin listede, iade hakkı doğuran işlem nedeniyle  iadesi talep edilen tutarın hangi girdiler nedeniyle yüklenildiğine (örneğin, mamul mal alımları,  hammadde alımları, yardımcı malzeme alımları, hizmet alımları, genel gider, ATİK gibi) ilişkin  bilgilere, dayanak belgeler itibarıyla yer verilir. 

KDV iadelerinde aranan ve elektronik ortamda sistem üzerinden gönderilmesi gereken  “Yüklenilen KDV Listesi”nin doldurulmasında aşağıda belirtilen hususlara dikkat edilir: a) Perakende satış fişi veya yazar kasa fişlerinin gider belgesi kabul edildiği harcamalara  ait KDV tutarlarının indirimi mümkün olduğundan, söz konusu belgeler, yüklenilen KDV  listesine dâhil edilebilir. Bu belgelerin gider belgesi olarak kabul edilmediği harcamalara ait KDV  ise indirim konusu yapılamayacağından listeye de alınmaz. 

b) Bu listeye, fatura düzenleme limitinin altında kalsa dahi her bir belge ayrı ayrı  kaydedilir.  

c) Aynı mükelleften yapılan alımlar bu listeye belge bazında ayrı ayrı girilir.  ç)İşlemin bünyesine doğrudan giren KDV tutarları ile işlemle ilgili olmak kaydıyla genel  giderler ve ATİK nedeniyle yüklenilen vergilerden işleme isabet eden KDV tutarı yüklenilen  KDV listesinde ayrıca yer alır. 

7.4. İadesi Talep Edilen KDV Hesaplama Tablosu 

İadesi talep edilen KDV hesaplama tablosu, iade hakkı doğuran işleme ait yüklenilen  KDV listesinden hareketle iadesi talep edilen KDV tutarını gösteren özet tablodur. Tabloda,  doğrudan girdiler nedeniyle yüklenilen KDV, genel yönetim giderleri ve ATİK nedeniyle  yüklenilen KDV’den işleme verilen pay yer alacaktır. (EK: 19) 

7.5. Satış Faturaları Listesi 

Satış faturaları listesi, iade hakkı doğuran işlemlere ait satış faturası, serbest meslek  makbuzu ve benzeri belgelere ilişkin bilgileri ihtiva eden listedir. 


*1 Seri No.lu Tebliğ ile kaldırılan ibare: “Gümrük beyannameli mal ihracında, dış ticaret sermaye şirketleri ve sektörel dış  ticaret şirketleri, ihracatına aracılık ettikleri mükelleflerin indirilecek KDV listesini de verirler”




Kaynak:KDVK GUT  İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/kdv-kanununun-13-d-maddesine-gore-makine-ve-techizatin-kdv-siz-satisi-yapilirsa-bu-satisa-istinaden-kdv-iade-olusur-mu/feed/ 0
Vergi dairesi tarafından re’sen kapatılan şirketin ticaret sicil ve oda kaydı kapanışı için tasfiye işlemi yapmak gerekir mi? https://www.muhasebenews.com/vergi-dairesi-tarafindan-resen-kapatilan-sirketin-ticaret-sicil-ve-oda-kaydi-kapanisi-icin-tasfiye-islemi-yapmak-gerekir-mi/ https://www.muhasebenews.com/vergi-dairesi-tarafindan-resen-kapatilan-sirketin-ticaret-sicil-ve-oda-kaydi-kapanisi-icin-tasfiye-islemi-yapmak-gerekir-mi/#respond Sat, 01 Oct 2022 02:55:00 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=132386 Vergi dairesi merkezi İstanbul’ da olan ltd şti 31/07/2021 tarih itibariyle resen terk yapmış. Ticaret odasından kaydını silmek istiyor şirket. Bunu tasfiye kararı ile mi devam edeceğiz. nasıl yol izlemek gerekir. Dilekçe ile başvuru yapılırsa olabilir mi?

Vergi dairesi ile görüşüp mükellefiyetin açılmasını sağlamanız gerekir. Mükellefiyet yeniden açılması halinde Tasfiye süreci başlar. Tasfiye olmadan Ticaret sicilden kayıt silinmez.


Vergi dairesi tarafından re’sen terk işlemi yapılan limited şirketini kapanışını yapmak istiyoruz. Ticaret sicilinden silinmesi için nasıl bir yol izlememiz gerekmektedir?

Re’sen kapama geçicidir. Şirketin Ticaret sicilinden ve Vergi dairesinden kapatılması için TTK ve KV göre Tasfiye işleminin yapılması gerekir.

Gelir İdaresi Başkanlığı Re’sen terkin işlemleri İç Genelgesi için Tıklayın…


Kaynak: GİB, İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/vergi-dairesi-tarafindan-resen-kapatilan-sirketin-ticaret-sicil-ve-oda-kaydi-kapanisi-icin-tasfiye-islemi-yapmak-gerekir-mi/feed/ 0
Ev hizmetlerin de 10 günden fazla çalışan kişi emeklilik haklarında faydalanabilir mi? https://www.muhasebenews.com/ev-hizmetlerin-de-10-gunden-fazla-calisan-kisi-emeklilik-haklarinda-faydalanabilir-mi/ https://www.muhasebenews.com/ev-hizmetlerin-de-10-gunden-fazla-calisan-kisi-emeklilik-haklarinda-faydalanabilir-mi/#respond Mon, 26 Sep 2022 23:34:00 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=132176 Ev hizmetlerin de 10 günden fazla çalışan kişi için kolay işverenlik başvurusu yapılırsa, 4a sigortalıların faydalandığı emeklilik haklarında faydalanabilir mi?

Ev hizmetlerinde aynı gerçek kişi yanında ay içinde 10 gün ve daha fazla süreyle çalışanlar da zorunlu sigortalılık kapsamında olup, bu kapsamda olan kişiler için normal sigortalılar gibi tüm sigorta kollarına tabi prim ödenmektedir.


Ev Hizmetlerinde Sigortalılık

EV HİZMETLERİNDE 5510 SAYILI KANUNUN EK 9’ UNCU MADDESİ

KAPSAMINDA SİGORTALI ÇALIŞTIRILMASI

HAKKINDA TEBLİĞ

1 – AMAÇ, DAYANAK VE TANIMLAR

1.1 – Amaç

Bu Tebliğin amacı, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun ek 9 uncu maddesine göre ev hizmetlerinde ay içinde 10 günden az ve 10 gün ve daha fazla sigortalı çalıştıran gerçek kişiler hakkında çalıştıran, işveren ve sigortalılara yönelik yükümlülüklerin uygulama esaslarını düzenlemektir.

1.2 – Dayanak

Bu Tebliğ, 5510 sayılı Kanunun ek 9 uncu maddesinin beşinci fıkrasına dayanılarak hazırlanmıştır.

1.3 – Tanımlar

Bu Tebliğde geçen;

Çalıştıran : 5510 sayılı Kanunun ek 9 uncu maddesi kapsamında ev hizmetlerinde ay içinde 10 günden az süreyle sigortalı çalıştıran ve işveren sayılmayan gerçek kişiyi,

Ev : Aralarında aile bağı olup olmadığına bakılmaksızın bireylerin içinde yaşadığı yapı ile bu yapının garaj, depo, bahçe ve benzeri bölüm ve eklentilerini,

Ev hizmeti : Ev içerisinde yaşayan aile bireyleri tarafından yapılabilecek temizlik, yemek yapma, çamaşır, ütü, alışveriş, bahçe işleri gibi gündelik işler ile çocuk, yaşlı veya özel bakıma ihtiyacı olan kişilerin bakım işlerinin aile bireyleri dışındaki kişiler tarafından yapılmasını,

İşveren : 5510 sayılı Kanunun ek 9 uncu maddesi kapsamında ev hizmetlerinde ay içinde çalışma saati süresine göre hesaplanan çalışma gün sayısı 10 gün ve daha fazla süreyle sigortalıçalıştıran gerçek kişiyi,

Kanun : 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununu,

Kurum : Sosyal Güvenlik Kurumunu, 

Kısa Mesaj Servisi:(Ek:RG-29/12/2016-29933) Kullanıcının herhangi bir telekomünikasyon cihazı aracılığıyla alma ya da gönderme imkânı olan en fazla 160 karakterli kısa yazılı mesajları,

Mobil Ödeme Servisi:(Ek:RG-29/12/2016-29933) SGK Tescil ve Tahsilat Hizmeti kapsamında müşterilerin Mobil İletişim Hizmet Faturaları veya ön ödemeli hat aboneleri için hattında tanımlı olan mevcut TL’leri üzerinden SGK Tescil ve Tahsilat Hizmeti bedelinin tahsiledilebilmesine imkân sağlayan servisi,

Mobil Uygulama:(Ek:RG-29/12/2016-29933) Akıllı telefon veya tablet gibi mobil cihazlarda çalışması için tasarlanmış ve mobil ödeme servisini kullanan yazılımları,

Ünite : Sosyal Güvenlik İl Müdürlükleri ile Sosyal Güvenlik Merkezlerini,

ifade eder.

2 – EV HİZMETLERİ KAPSAMINDA SİGORTALI SAYILANLAR

Ev hizmetlerinde çalışanların sigortalılığı, Kanunun 1/4/2015 tarihinden itibaren yürürlüğe giren ek 9 uncu maddesi ile bir veya birden fazla gerçek kişi tarafından çalıştırılan ve çalıştıkları kişi yanında ay içerisinde çalışma saati süresine göre hesaplanan çalışma gün sayısı 10 gün ve daha fazla olanlar ile aynı veya farklı gerçek kişi yanında 10 günden az çalışanlar şeklinde ikiye ayrılmıştır. Kanunun ek 9 uncu maddesine tabi sigortalılar 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı sayılacaktır.

Kanunun 6 ncı maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi ile aynı konutta birlikte yaşayan ve üçüncü derece dahil bu dereceye kadar hısımlar arasında ve aralarına dışardan başka kimse katılmaksızın, yaşadıkları konut içinde yapılan işlerde çalışanlar sigortalı sayılmadıklarından, aynı evde oturan üçüncü derece dahil bu dereceye kadar hısımlar tarafından ev hizmeti işlerini yapanlar ek 9 uncu madde kapsamında sigortalı sayılmayacaktır.

Ancak, üçüncü dereceye kadar olan akrabalar dışından olup ev hizmeti nedeniyle işe alınan, aynı evde yaşayanlar ek 9 uncu madde kapsamında sigortalı sayılacaktır.

Kanunun ek 9 uncu maddesinden evinde sigortalı çalıştıran gerçek kişiler yararlanacak olup, tüzel kişilik adına bu madde kapsamında sigortalı çalıştırılması talepleri kabul edilmeyecektir.

3 – EV HİZMETLERİNDE İŞVEREN YANINDA 10 GÜN VE DAHA FAZLA SÜRE İLE ÇALIŞANLARIN SİGORTALILIĞIBİLDİRİMİ, TESCİLİ VE PRİMLERİN ÖDENMESİ

3.1 – Ev hizmetlerinde işveren yanında ay içinde 10 gün ve daha fazla süreyle çalışanlar

Ev hizmetlerinde işveren yanında 10 gün ve daha fazla süreyle çalışanlar, Kanunun ek 9 uncu maddesinin birinci fıkrası gereğince 1/4/2015 tarihinden itibaren ücretle ve sürekli çalışma şartı aranmadan Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendine tabi sigortalılara sağlanan haklardan aynı şekilde yararlanacaktır. Bu sigortalılar hakkında Kanunun uzun ve kısa vadeli sigorta kolları ile genel sağlık sigortası ve 4447 sayılı Kanunun 46 ncımaddesine göre işsizlik sigortası hükümleri uygulanacaktır.

3.2 – Sigortalılık başlangıç tarihi ve bildirimi

Ev hizmetlerinde 10 gün ve daha fazla süre ile çalışanların bildirimi “Ev Hizmetlerinde 10 Gün ve Daha Fazla Çalıştırılacaklara İlişkin Bildirge” (Ek 1) ile yapılır. Bildirgedeki işe giriş tarihi sigortalılık başlangıç tarihidir. İşverenlerin bu bildirgeyi çalışmanın başladığı ayın sonuna kadar ikamet ettikleri yere en yakın üniteye vermeleri zorunludur. “Ev Hizmetlerinde 10 Gün ve Daha Fazla Çalıştırılacaklara İlişkin Bildirge” dışında yapılan bildirimler Kurumca geçerlisayılmayacaktır.

3.3 – Ev hizmetlerinde ay içinde 10 gün ve daha fazla süreyle sigortalı çalıştıran işverenler

Ev hizmetlerinde ay içerisinde 10 gün ve daha fazla süre ile çalışan sigortalıların bildirimi ve sigorta primlerinin ödenmesi ile ilgili olarak işveren açısından “Ev Hizmetlerinde 10 Gün ve Daha Fazla Çalıştırılacaklara İlişkin Bildirge”nin doldurulup sigortalı ile birlikte imzalandıktan sonra ünitelere müracaat edilmesi yeterli olacaktır. İşverenin, Kanunun ek 9 uncu maddesi ile yapılacak işlemlerle sınırlı olarak vekalet verdiği kişiler de noter onaylı vekalet ile işveren adına müracaat edebilecektir.

Ev hizmetinde birden fazla kişi çalıştırılması halinde her bir sigortalı için “Ev Hizmetlerinde 10 Gün ve Daha Fazla Çalıştırılacaklara İlişkin Bildirge” düzenlenecektir.

Kurumca işveren için işyeri numarası oluşturulmayacak, işveren kayıtları T.C. kimlik numarası ile takip edilecektir. “Ev Hizmetlerinde 10 Gün ve Daha Fazla Çalıştırılacaklara İlişkin Bildirge” ile beyan edilen işe giriş tarihine göre sigortalı tescili de yapılacaktır. Bildirgedeki çalışma gün sayısı ve prime esas günlük kazanç beyanına göre prim tahakkukları gerçekleştirilecek olup,aylık prim ve hizmet belgesi düzenlenmeyecektir.

Prime esas kazanç beyanı Kanunun 82 nci maddesine göre belirlenen prime esas kazancın alt ve üst sınırı arasında olmak üzere işverenin sigortalıya ödediği brüt ücrete göre belirlenecektir.

İşverenler sigortalı ile ilgili herhangi bir değişiklik olmadığı sürece, sigortalı için yaptıkları bildirime göre adlarına tahakkuk edecek sigorta primlerini sigortalı çalıştırdıkları ayı takip eden ayın sonuna kadar Kuruma ödeyecektir.

3.3.1 – İşkolu kodu

Ev hizmetlerinde 10 gün ve daha fazla süre ile sigortalıçalıştıran işverenler için “Ev Hizmetlerinde 10 Gün ve Daha Fazla Çalıştırılacaklara İlişkin Bildirge” ile yapılan müracaatlarda işkolu kodu “9700 Ev içiçalışan personelin işverenleri olarak hane halklarının faaliyetleri” olarak dikkate alınacaktır.

3.3.2 – İdari para cezası

“Ev Hizmetlerinde 10 Gün ve Daha Fazla Çalıştırılacaklara İlişkin Bildirge”nin işverence çalışmanın başladığı ayın sonuna kadar Kurum ünitelerine verilmesi gerekmektedir. Bildirgenin yasal süresinde verilmemesi halinde işverene her bir sigortalı için Kanunun 102 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinin (1) numaralıalt bendi kapsamında asgari ücret tutarında, İşverenlerin yasal süresi dışında “Ev Hizmetlerinde 10 Gün ve Daha Fazla Çalıştırılacaklara İlişkin Bildirge”yi ünitelere vermeleri halinde

Kurumun denetim ve kontrolle görevlendirilmiş memurları aracılığı ile gerekli inceleme yapıldıktan sonra işleme alınması gerektiğine karar verilenler hakkında, sigortalı çalıştırılan her ay ve her bir sigortalı için ayrı ayrı olmak ve aylık asgari ücretin iki katını geçmemek üzere, işveren hakkında ayrıca Kanunun 102 nci maddesinin birinci fıkrasının (c) bendinin (1) numaralı alt bendi uyarınca asgari ücretin beşte biri, ev hizmetinde sigortalı çalıştıran işverenin çalıştırdığı sigortalıya ilave olarak çalıştırdığı sigortalı/sigortalılar için verildiğinin anlaşılması halinde ise (2) numaralıalt bendi uyarınca, her ay ve her bir sigortalı için ayrıayrı olmak ve aylık asgari ücretin iki katını geçmemek üzere,asgari ücretin sekizde biri tutarında, İşverence herhangi bir bildirimde bulunulmaksızın, Kanunun ek 9 uncu maddesinin birinci fıkrası kapsamında sigortalı çalıştırıldığının mahkeme kararı, Kurumun denetim ve kontrol ile görevlendirilmiş memurlarınca yapılan tespitler veya diğer kamu idarelerinin denetim elemanlarınca kendi

mevzuatları gereğince yapacakları soruşturma, denetim ve incelemeler neticesinde ya da bankalar, döner sermayeli kuruluşlar, kamu idareleri ile kanunla kurulan kurum ve kuruluşlardan alınan bilgi ve belgelerden tespit edilmesi, hizmetlerin veya kazançların Kuruma bildirilmediği veya eksik bildirildiğinin anlaşılması halinde ise işverene Kanunun 102 ncimaddesinin birinci fıkrasının (c) bendinin (4) numaralıalt bendi uyarınca asgari ücretin iki katı tutarında, Ev hizmetlerinde 10 gün ve daha fazla süre ile çalıştırılan sigortalının işten ayrılması halinde “Ev Hizmetlerinde 10 Gün ve Daha Fazla Çalıştırılacaklara İlişkin Bildirge”nin bu Tebliğin “3.4.6- Sigortalılığı Sona Ermesi” başlıklı bölümünde belirtilen sürede verilmemesi halinde Kanunun 102 ncimaddesinin birinci fıkrasının (j) bendi uyarınca asgari ücretin onda biri tutarında,

idari para cezası uygulanacaktır.

3.3.3 – Damga vergisi

“Ev Hizmetlerinde 10 Gün ve Daha Fazla Çalıştırılacaklara İlişkin Bildirge”den 488 sayılı Damga Vergisi Kanununa ekli (I) sayılı tablonun IV/2- e bendi kapsamında bir defaya mahsus damga vergisi kesilecektir. Damga vergisi işverenin ilk prim ödemesine ilave edilerek tahsil edilecektir. 3.3.4 – Eksik gün bildirimi “Ev Hizmetlerinde 10 Gün ve Daha Fazla Çalıştırılacaklara İlişkin Bildirge” ile belirtilen gün sayısında değişiklik olması halinde bu değişikliğin işveren tarafından değişikliğin olduğu ay içinde Kuruma bildirilmesi gerekmekte olup, Kurum kayıtları buna göre düzeltilecektir.

3.4 – Ev hizmetinde 10 gün ve daha fazla süre ile sigortalılığı bulunanların diğer sigortalılık statüleri ile çakışması

3.4.1 – Sigortalıların Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendine tabi çalışmaları

Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamındakisigortalılar bir veya birden fazla işveren yanında çalışabildiklerinden, 10 gün ve daha fazla süreyle ev hizmetinde çalışan sigortalılar da gerek Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi gerekse ek 9 uncu madde kapsamında aynıanda bir veya birden fazla işveren yanında sigortalı olabileceklerdir.

3.4.2 – Sigortalıların Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendine tabi çalışmaları Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında sigortalılığı bulunanların ev hizmetlerinde 10 gün ve daha fazla çalışması halinde bu sürelerde Kanunun 53 üncü maddesine göre öncelikle 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamındaki sigortalılığı geçerli

sayılacak, (b) bendi kapsamındaki sigortalılık geçerli sayılmayacaktır. Ancak, ev hizmetlerinde çalışma gün sayısı ayda 10 günden fazla 30 günden az olanların ayın kalan günlerinde Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamındaki sigortalılıkları yeniden başlatılacaktır.

3.4.3 – Sigortalıların Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendine tabi çalışmaları

Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendine tabi sigortalılığı olanlar ev hizmetlerinde 10 günden fazla çalışmaları nedeniyle ayrıca sigortalı sayılmayacaktır.

3.4.4 – Kanunun 50 nci, ek 5 inci ve ek 6 ncı maddeleriyle 2925 sayılı Kanuna tabi çalışılması ve 10 günden fazla 30 günden az

çalışılan sürelerin borçlandırılması Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında isteğe bağlı sigortalı olanların ek 9 uncu maddeye göre 10 gün ve daha fazla süre ile çalışmaları halinde isteğe bağlı sigortalılıkları sona erdirilecektir. Çalışma gün sayısı ayda 10 günden fazla 30 günden az olanlar kalan süreler için Kanunun 51 incimaddesinin üçüncü fıkrasına göre 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendine göre isteğe bağlısigortalı olabileceklerdir.

Kanunun ek 5 inci ve ek 6 ncı maddelerine tabi sigortalılar ile 2925 sayılı Kanuna tabi olanların ev hizmetlerinde 10 gün ve daha fazla süre ile çalışması halinde bu kapsamdaki sigortalılıkları sona erdirilecek, ek 9 uncu madde kapsamında sigortalılığı sona erenlerin ek 5 inci madde ile 2925 sayılı Kanuna tabisigortalılıkları herhangi bir talep alınmadan yeniden başlatılacaktır.

Kanunun ek 9 uncu maddesi kapsamında 10 gün ve daha fazla süreyle çalışması bulunanların ay içindekiçalışmalarının toplamının 30 günden az olması halinde kalan süreler sigortalılar ya da hak sahipleri tarafından talepte bulunulması halinde Kanunun 41 inci maddesinin (i) bendine göre borçlanılabilecektir.

3.4.5 – Kurumdan aylık ve gelir alanların ek 9 kapsamında çalışması

Yaşlılık ve emekli aylığı alan sigortalılar aşağıda açıklanan şartlar ile Kanunun ek 9 uncu maddesi kapsamında ev hizmetlerinde ayda 10 gün ve daha fazla süreyle çalıştırılabileceklerdir.

Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendine tabiçalışması nedeniyle yaşlılık aylığıalanların ek 9 uncu madde kapsamında çalışması halinde “Ev Hizmetlerinde 10 Gün ve Daha Fazla Çalıştırılacaklara İlişkin Bildirge” ile yapılacak müracaatlarda sigortalıların sosyal güvenlik destek primine ya da tüm sigorta kollarına tabi olup olmayacaklarını tercih etmeleri gerekmektedir. 

Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) ve (c) bentleri kapsamında yaşlılık, emekli aylığı ve adi malullük aylığı alanların ek 9 uncu madde kapsamında çalışmaları halinde bunlarıçalıştıran işverenler tarafından sosyal güvenlik destek primi ödenecektir.

Sürekli iş göremezlik geliri alanların ev hizmetlerinde 10 gün ve daha fazla süre ile çalışmaları halinde bağlanan gelir kesilmeyecek, sigortalılar hakkında “3- Ev Hizmetlerinde İşveren Yanında 10 Gün ve Daha Fazla Süreyle Çalışanların Sigortalılığı, Bildirimi, Tescili ve Primlerin Ödenmesi” başlıklı bölüm doğrultusunda işlem yapılacaktır.

Malullük aylığıalanların Kanunun ek 9 uncu maddesi kapsamında çalışması halinde bağlanan malullük aylığı kesilecektir.

Kurumdan hak sahibieş, çocuk, ana ve baba olarak gelir/aylık alıp ev hizmetlerinde 10 gün ve daha fazla süre ile çalışanlar hakkında Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendine tabi olan sigortalılar gibi işlem yapılacaktır.

3.4.6 – Sigortalılığın sona ermesi

Ev hizmetlerinde 10 gün ve daha fazla süreyle çalışanların sigortalılıkları bu kapsamdaki çalışmalarının sona erdiğinin Kuruma bildirilmesi veya sigortalının ölümü halinde sona erdirilecektir.

Ev hizmetlerinde 10 gün ve daha fazla süre ile çalıştırılan sigortalının işten ayrılması halinde işten ayrılışını takip eden on gün içerisinde “Ev Hizmetlerinde 10 Gün ve Daha Fazla Çalıştırılacaklara İlişkin Bildirge”nin “F- Sigortalının İşten Ayrılma/Durum Değişiklikleri” kısmının doldurulması suretiyle Kuruma verilmesi gerekmektedir.

3.4.7 – Genel sağlık sigortalılığı ve yararlanma şartları

Ev hizmetlerinde 10 gün ve daha fazla süre ile sigortalılığı bulunanlar Kanunun 60 ıncımaddesinin (a) bendinin (1) numaralıalt bendi kapsamında genel sağlık sigortalısı sayılacaktır. Sağlık yardımlarından yararlanılabilmesi için Kanunun 67 nci maddesinde sayılan diğer haller dışında sigortalının sağlık hizmetisunucusuna başvurduğu tarihten öncekison bir yıl içinde toplam 30 gün genelsağlık sigortası prim ödeme gün sayısının olması yeterlidir.

Kanunun ek 9 uncu maddesi kapsamında 10 gün ve daha fazla süreyle çalışması bulunanlardan ay içindeki çalışması 30 günden az olanların kalan sürelerine ait genel sağlık sigortası primlerini Kanunun 88 inci maddesinin dördüncü fıkrasına göre, Kanunun 60 ıncı maddesinin birinci fıkrasının (c) bendinin (1) numaralıalt bendi veya (g) bendi kapsamında ödemeleri gerekmektedir. Ancak; ay içinde 30 günden eksik kalan günlerini Kanunun 51 inci maddesinin üçüncü fıkrası kapsamında isteğe bağlı sigortalı olarak tamamlayanlar hakkında eksik kalan günler için ayrıca genel sağlık sigortası hükümleri uygulanmayacaktır.

3.4.8 – İş kazası ve meslek hastalığı bildirimi ve sağlanan yardımlar

Ev hizmetlerinde 10 gün ve daha fazla süre ile çalıştırılacak sigortalılara ilişkin iş kazası ve meslek hastalığı bildirimi, Kanunun 13 üncü maddesinde belirtilen sürede Kuruma doğrudan Sosyal Sigorta İşlemleriYönetmeliği ekinde yer alan İş Kazası ve Meslek Hastalığı Bildirim Formunu düzenleyerek ya da www.turkiye.gov.tr adresinin “e-hizmetler” menüsünün altında bulunan “Ev Hizmetleri” kısmını seçerek “İş kazası bildirimi” menüsünden yapılacaktır.

Ev hizmetlerinde bir veya birden fazla gerçek kişi tarafından çalıştırılan ve çalıştıkları kişi yanında ay içinde çalışma saati süresine göre hesaplanan çalışma gün sayısı 10 gün ve daha fazla olan sigortalıların iş kazası ve meslek hastalığı hallerinde haklarında Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamındaki sigortalılara ilişkin hükümler uygulanacaktır.

3.4.9 – Ev hizmetlerinde 10 gün ve fazla süre ile çalışanların prim oranları Kanunun ek 9 uncu maddesi kapsamında ayda 10 gün ve daha fazla süre ile sigortalılığı olanların % 34,5 oranındaki primleri gerçek kişi işverenler tarafından ödenir. Bu primin % 20’si uzun vadeli sigorta kolları, % 12,5’i genel sağlık sigortası, % 2’si iş kazası ve meslek hastalıkları sigortası primidir. İşverenler ayrıca sigortalı ve işveren hissesi ile birlikte % 3 oranında işsizlik sigortası primi de ödeyeceklerdir.

3.4.10 – Ev hizmetlerinde 10 gün ve fazla süre ile sigortalı çalıştıran işverenlere uygulanacak sigorta prim teşvikleri

Kanunun ek 9 uncu maddesinde 10 gün ve daha fazla sigortalı çalıştıran gerçek kişi işverenler;

– Kanunun 81 incimaddesinin birinci fıkrasının (ı) bendinde,

– 4447 sayılı Kanunun geçici 10 uncu maddesinde,

– 4447 sayılı Kanunun 50 ncimaddesinde,

belirtilen şartlarısağlamaları halinde ilgili kanunlarda öngörülen teşviklerden yararlanabileceklerdir.

4 – EV HİZMETLERİNDE ÇALIŞTIKLARI KİŞİ YANINDA 10 GÜNDEN AZ ÇALIŞANLARIN SİGORTALILIĞIBİLDİRİMİ, TESCİLİ VE PRİMLERİN ÖDENMESİ

4.1 – Ev hizmetlerinde ay içinde 10 günden az çalışanlar

Kanunun ek 9 uncu maddesi kapsamında ev hizmetlerinde 10 günden az sigortalı olarak çalışanlar iş kazası ve meslek hastalığı sigortası kapsamında sigortalı sayılacaktır. Bu şekilde sigortalıçalıştıranlar 10 güne (10 hariç) kadar çalıştırdıkları sigortalılar nedeniyle işveren sayılmayacaklar, bu kapsamda sigortalıçalıştırdıkları her gün için sigortalıçalıştıranlar prime esas günlük kazanç alt sınırının % 2’si oranında iş kazası ve meslek hastalığı primi ödeyeceklerdir.

10 günden az sigortalı çalıştıranlardan işyeri bildirgesi, sigortalı işe giriş bildirgesi ile aylık prim ve hizmet belgesi, işten ayrılış bildirgesi düzenlenmesi istenmeyecektir.

10 günden az çalışmanın tespitinde günlük 7,5 saatin altındaki çalışmalar 1 gün olarak kabul edilecektir. 10 günden az çalışılan süreler birbirini takip eden günler olabileceği gibiayın farklı günleri de olabilecektir.

4.2 – Sigortalılık başlangıç tarihi ve bildirimi

4.2.1 – Kuruma doğrudan, internet, Kısa Mesaj Servisi ya da Mobil Uygulama yoluyla müracaat (Değişik başlık:RG-29/12/2016-

29933)

Ev hizmetlerinde 10 günden az sigortalı olarak çalışanların bildirimi “Ev Hizmetlerinde 10 Günden Az Sigortalı Çalıştırılacaklara İlişkin Başvuru Formu” (Ek 2) ile yapılacaktır. Form çalışmanın geçtiği ayın sonuna kadar, ay sonunun hafta sonu genel ve resmi tatil günlerine denk gelmesi halinde ise bu günleri takip eden ilk iş günü sonuna kadar ünitelere verilecektir.

“Ev Hizmetlerinde 10 GündenAz Sigortalı Çalıştırılacaklara İlişkin Başvuru Formu”nda çalışan ve çalıştıran kişinin imzası, kaç gün çalıştırıldığına dair bildirim ile e-posta adresleri ile cep telefon numarası bilgileri bulunmakta olup, Formun bu şekilde doldurulması halinde ayın diğer günleri için çalıştırılan kişinin değişmemesi halinde yeni Formun düzenlenmesi istenmeyecektir. 10 günden az çalışmanın takip eden aylarda da devam etmesi ve bu durumun Formda belirtilmesi halinde her ay için ayrıca bildirim yapılması istenmeyecektir.

Ev hizmetlerinde 10 günden azsigortalı olarak çalışanların bildirimi bu kişileriçalıştıranlar yönünden internet (Ek ibare:RG-29/12/2016-29933) , Kısa Mesaj Servisi ve Mobil Uygulamaaracılığı ile de yapılabilecektir. Sigortalı çalıştıranlar www.turkiye.gov.tr adresinin “e-hizmetler” menüsünün altında bulunan “Ev Hizmetleri” kısmını seçerek bildirimde bulunabilecektir. Bu şekilde yapılan bildirim sonucunda sigortalının cep telefonu numarasına Kanunun ek 9 uncu maddesinde sigortalı tescili yapıldığı, uzun vadeli sigorta kolları ve genel sağlık sigortası primini takip eden ayın sonuna kadar ödeyebileceği hakkında bilgilendirme mesajı gönderilecektir.

(Ek:RG-29/12/2016-29933) Sigortalı bildirimini Kurumca belirlenecek numaraya kısa mesaj göndermek suretiyle yapacak olanlar, öncelikle bir defaya mahsus kısa mesaj ile kendi T.C. kimlik numarasını yazıp kendini “çalıştıran” olarak kaydettirecek, daha sonra çalıştıracağı kişinin T.C. kimlik numarası ve ayın hangi gününde çalıştıracağı bilgisini göndererek sigortalı için tescil kaydını oluşturacaktır. Sigortalı çalıştıran kişiye sigortalının kaydının yapıldığı ve % 2 oranındaki iş kazası ve meslek hastalığı sigorta priminin telefon faturasına yansıtılacağı yönünde cevap mesajı dönülecek ve sigortalı çalıştıran tarafından bunun onaylanması halinde sigortalı tescili tamamlanacaktır.

4.2.2 – Primlerin ödenmesi

Kuruma “Ev Hizmetlerinde 10 Günden Az Sigortalı Çalıştırılacaklara İlişkin Başvuru Formu” ile müracaat edenlerin çalıştıran ve sigortalılar yönünden tescili yapıldıktan sonra çalıştıran kişiler % 2 oranında iş kazası ve meslek hastalığı sigortası primini banka aracılığı ya da www.sgk.gov.tr adresinin “e-sgk” menüsünden “Kart ile Prim Ödeme”, “Diğer Ödemeler” seçeneğinden(Değişik ibare:RG-29/12/2016-29933) kredi kartları, banka kartları ile kısa mesaj servisi veya mobil uygulama ile yapılan bildirimlere ilişkin ödemeler için de Mobil Ödeme Servisleri aracılığıyla Kuruma ödeyebileceklerdir.

4.3 – Çalıştırılan kişinin çalışma gün sayısının 9 günü geçmesi

Ev hizmetlerinde 10 günden az sigortalı çalıştıranlar 10 günden az süre ile çalıştırdıkları sigortalının iş kazası ve meslek hastalığı sigortası primini ödeyecektir. Gerçek kişinin ay içinde aynı sigortalıyı çalıştırdığı gün sayısının 9 günü geçmesi halinde bunlar hakkında 10 gün ve daha fazla sigortalı çalıştıran işverenlere yönelik işlemler başlatılacaktır.

4.4 – Ev hizmetlerinde 10 günden az çalışanlarla ilgili uzun vadeli sigorta kolları ve genel sağlık sigortası uygulaması

4.4.1 – Uzun vadeli sigorta kolları yönünden sigortalılık ve primlerin ödenmesi

Kanunun ek 9 uncu maddesi kapsamında 10 günden az sigortalı çalışanlar % 32,5 oranındaki uzun vadeli sigorta kolları ile genel sağlık sigortası primini takip eden ayın sonuna kadar ödemeleri halinde, uzun vadelisigorta kolları ve genelsağlık sigortası yardımlarından da yararlanabilecektir.

Uzun vadeli sigorta kolları ve genel sağlık sigortası tescilinde sigortalılardan herhangi bir müracaat alınmayacak, tescil ve tahakkuk kaydı Kurumca elektronik ortamda oluşturulacaktır. Sigortalılığın sona ermesinde de aynışekilde işlem yapılacaktır.

Sigortalıların uzun vadeli sigorta kolları ve genel sağlık sigortası priminin kendileri tarafından ödenebilmesi için ev hizmetlerinde aynı ya da farklı çalıştıran yanında en az 1 gün,en fazla 9 gün süre ile çalışması yeterli olacaktır.

Uzun vadeli sigorta kolları ve genel sağlık sigortası priminin takip eden ayın sonuna kadar sigortalı tarafından ödenmesi gerekmekte olup, primin ödenmemesi halinde uzun vadeli sigorta kolları ve genel sağlık sigortası kaydı kapatılacak, primin ödenme hakkı düşecektir. Uzun vadeli sigorta kolları ve genel sağlık sigortası tescili aylık olarak yapılacak, takip eden ayda sigortalının ev hizmetlerinde ayda 10 günden az çalışmasının bulunmaması halinde uzun vadeli sigorta kolları ve genel sağlık sigortası tescili oluşturulmayacaktır.

4.4.2 – Genel sağlık sigortalılığı ve yararlanma şartları

Ev hizmetlerinde 10 günden azçalışıp iş kazası ve meslek hastalığı tescili oluşturulan sigortalının takip eden ayın sonuna kadar uzun vadeli sigorta kolları ve genel sağlık sigortası yönünden tescili oluşturulacak, sigortalının bu süreye ilişkin primlerini ödemesi halinde bir aylık süre ile Kanunun 60 ıncı maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında ayrıca genelsağlık sigortalısı sayılacaktır.

Sigortalının, Kanunun 60 ıncı maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi ile kendi çalışması dolayısıyla (f) bendi kapsamında aylık alması nedeniyle genelsağlık sigortalılığının bulunması halinde ayrıca genelsağlık sigortası tescili oluşturulmayacaktır.

Kanunun 60 ıncı maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi, (c) bendinin (1), (2), (3), (4), (5), (6), (7), (8), (9) ve (10) numaralı alt bentleri ile (e) ve (g) bentleri kapsamında genel sağlık sigortalılığının bulunması halinde ise tescili bir aylık süre ile oluşturulabilecektir. Genel sağlık sigortası tescili yapılanların bir aylık süre sonunda uzun vadeli sigorta kolları ve genel sağlık sigortası primi ödememeleri halinde genel sağlık sigortalılıkları önceki kapsamdan dolayı devam ettirilecektir. Bu kişilerden sadece iş kazası ve meslek hastalığı sigortalılığına ilişkin tescili olanlar, bakmakla yükümlü olunan kişi kapsamında olması halinde bu statüleri devam edecektir. Ev hizmetlerinde 10 günden az çalışması nedeniyle uzun vadeli sigorta kolları ve genel

sağlık sigortası yönünden bir ay süre ile tescili yapılanların prim ödemeleri isteklerine bağlı olup, prim ödemeleri halinde Kanunun ek 9 uncu maddesi kapsamından genel sağlık sigortası yardımlarından yararlanacak, prim ödememeleri halinde ise Kanunun ek 9 uncu maddesi kapsamından önceki sigortalılık statüsü devam ettirilecektir.

Kanunun ek 9 uncu maddesi kapsamında ev hizmetlerinde 10 günden az çalışanlar için iş kazası ve meslek hastalığı sigortası yanında uzun vadeli sigorta kolları ve genel sağlık sigortası primi ödemeleri halinde genel sağlık sigortası yardımlarından yararlanabilmesi için sağlık hizmet sunucusuna başvurduğu tarihte bu kapsamda tescilinin olması ve primi ödemesinin bulunması ile son bir yıl içinde toplam 30 gün genel sağlık sigortası prim ödeme gün sayısının olması gerekmektedir.

4.5 – Ev hizmetinde 10 günden az süre ile sigortalılığı bulunanların diğer statülerdeki sigortalılığı

Ev hizmetlerinde ayda 10 günden az süre ile çalışan sigortalıların ay içinde Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında 30 gün sigortalılığının bulunması halinde uzun vadeli sigorta kolları ve genel sağlık sigortası yönünden ayrıca tescil ve tahakkuk kaydı oluşturulmayacaktır.

Sigortalının Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında 30 günden az sigortalıçalışması halinde ev hizmetlerindeki çalışması ile ilgili olarak uzun vadelisigorta kolları ve genelsağlık sigortası yönünden yapılacak tescil kalan süre için oluşturulacaktır.

Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında sigortalılığı olanlar ile yaşlılık, emekli aylığı veya sürekli iş göremezlik geliri alanların ev hizmetlerinde 10 günden az çalışmaları halinde iş kazası ve meslek hastalığı sigortası yönünden tescil kaydı bu Tebliğin “4.2- Sigortalılık başlangıç tarihi ve bildirimi” başlıklı bölümde belirtilen şekilde oluşturulur. Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında olanların tescil kaydı oluşturulmaz.

Kanunun 50 nci maddesine göre 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında isteğe bağlı sigortalı olanların ek 9 uncu maddesi kapsamında uzun vadeli sigorta kolları ve genel sağlık sigortası primini ödemeleri halinde prim ödedikleri aya ait isteğe bağlı sigortalılığı durdurulur. 

İsteğe bağlı sigortalılığı durdurulanların Kanunun ek 9 uncu maddesine tabi sigortalılığının sona erdiği tarihten itibaren 12 ay içerisinde prim ödemesinin bulunması halinde isteğe bağlı sigortalılığı zorunlu sigortalılığın sona erdiği tarihten bir gün sonra başlatılacaktır. 12 ay içerisinde prim ödemesi olmayanların isteğe bağlı sigortalılıkları ise talep etmeleri halinde başlatılacaktır.

Ay içerisinde 30 günden az çalışan veya Kanunun 80 inci maddesi uyarınca prim ödeme gün sayısı, ay içindeki toplam çalışma saatinin 4857 sayılı Kanuna göre belirlenen günlük normal çalışma saatine bölünmesi suretiyle hesaplanan sigortalılardan aynı zamanda ek 9 uncu madde kapsamında haklarında iş kazası ve meslek hastalığı sigortası primi ödenenler, aynı ay içerisinde 30 günden az kalan süreleri için Kanunun 51 inci maddesi üçüncü fıkrası kapsamında isteğe bağlı sigortaya prim ödeyebileceklerdir. Bu şekilde primi ödenen süreler zorunlu sigortalılığa ilişkin prim ödeme gün sayısına otuz günü geçmemek üzere eklenecek ve eklenen bu süreler, 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalılık süresi olarak kabul edilecektir.

Kanunun ek 5 inci ve ek 6 ncımaddelerine tabisigortalılar ile 2925 sayılı Kanuna tabi olanların ev hizmetlerinde 10 günden az çalışmaları halinde uzun vade ve genelsağlık sigortası tescili oluşturulmaz,ek 9 uncu madde kapsamında 10 günden azçalışmaları nedeniyle bu sigortalılıkları durdurulmaz.

4.6 – İş kazası ve meslek hastalığı sigortasından yararlanma şartları ve bildirim

Ev hizmetlerinde ayda 10 günden az çalışanlar hakkında iş kazası ve meslek hastalığı sigortası dışında hastalık ve analık sigortası hükümleri uygulanmayacaktır.

İş kazası ve meslek hastalığı sigortasından yararlanmak için sigortalının iş kazasının olduğu tarihten en az on gün önce tescil edilmiş olması ve sigortalılığının sona ermemiş olması iş kazası veya meslek hastalığından dolayı geçici iş göremezlik ödeneği ödenmesi veya sürekli iş göremezlik geliri bağlanabilmesi için prim ve prime ilişkin her türlü borçların ödenmiş olması şarttır.

Ev hizmetlerinde 10 günden az süre ile çalıştırılacak sigortalılara ilişkin iş kazası ve meslek hastalığı bildirimi Kuruma doğrudan Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliği ekinde yer alan İş Kazası ve Meslek Hastalığı Bildirim Formunu düzenleyerek ya da www.turkiye.gov.tr adresinin “e-hizmetler”  menüsünün altında bulunan “Ev Hizmetleri” kısmınıseçerek “İş kazası bildirimi” menüsünden yapılacaktır.

4.7 – Ev hizmetlerinde 10 günden az çalışanların prim oranları ve tutarları

Kanunun ek 9 uncu maddesi kapsamında 10 günden az sigortalı olanları çalıştıranlar;

Kanunun 82 nci maddesine göre belirlenen prime esas günlük kazanç alt sınırının % 2’si oranında iş kazası ve meslek hastalığı sigortası primi ödeyecektir.

Uzun vade ve genel sağlık sigortası primi ödemek isteyen sigortalılar % 20’si malullük, yaşlılık ve ölüm sigortası primi, % 12,5’i genel sağlık sigortası primi olmak üzere Kanunun 82 nci maddesine göre belirlenen prime esas kazanç günlük kazanç alt sınırının 30 katı üzerinden % 32,5 oranında prim ödeyeceklerdir.

Kanunun ek 9 uncu maddesi kapsamında 10 günden az sigortalı olanları çalıştıranlar;

1/4/2015-30/6/2015 tarihleri arasında günlük asgari ücret üzerinden 40,05 x % 2 = 0,80 Krş,

1/7/2015-31/12/2015 tarihleri arasında günlük asgari ücret üzerinden 42,45 x % 2 = 0,85 Krş

iş kazası ve meslek hastalığı sigortası primi ödeyecektir.

Uzun vade ve genel sağlık sigortası primi ödemek isteyen sigortalılar;

1/4/2015-30/6/2015 tarihleri arasında aylık 1.201,50 x % 32,5 = 390,49 TL,

1/7/2015-31/12/2015 tarihleriarasında aylık 1.273,50 x % 32,5 = 413,89 TL

prim ödeyeceklerdir.

Prime esas kazançlar yürürlüktekiasgari ücrete göre belirleneceğinden asgari ücrettekiartışlara göre ödenecek prim tutarları değişecektir.

5 – DİĞER DÜZENLEMELER

5.1 – Kanunun ek 9 uncu maddesi kapsamında aynı ayda 10 günden az ve 10 gün ve daha fazla süre ile çalışma

Sigortalılar aynıay içinde birden fazla gerçek kişi yanında ay içinde 10 günden az ve/veya 10 gün ve daha fazla süre ile çalışabilecektir.

5.2 – Ev hizmetlerinde çalışan yabancı uyruklular

Kanunun ek 9 uncu maddesi kapsamında 10 gün ve daha fazla süre ile yabancı uyruklu sigortalılarda çalıştırılabilecektir. Yabancıların Ülkemizde çalıştırılması çalışma iznine bağlı olduğundan gerçek kişi işverenler “Ev Hizmetlerinde 10 Gün ve Daha Fazla Sigortalı Olarak Çalıştırılacaklara İlişkin Bildirge” ile müracaatlarında sigortalıların çalışma iznini de bildirgeye ekleyeceklerdir.

Ev hizmetlerinde 10 günden az süre ile yabancı uyruklu sigortalı çalıştırılamayacak, bu şekilde çalıştırıldığı tespit edilen yabancı uyruklular hakkında ev hizmetlerinde 10 gün ve daha fazla süre ile sigortalıçalıştıran işverenlere ilişkin hükümler uygulanacak ay içinde çalışma gün sayısı 30 gün olarak alınacaktır.

5.3 – 1/4/2015 tarihinden önce ev hizmetlerinde sigortalı çalıştıran gerçek kişiler hakkında yapılacak işlemler

1/4/2015 tarihinden önce ev hizmetlerinde 10 gün ve daha fazla süre ile sigortalıçalıştıran işverenler işyeri dosyasını kapattıktan sonra Kanunun ek 9 uncu maddesinin birinci fıkrası kapsamında bu Tebliğin “3- Ev Hizmetlerinde İşveren Yanında 10 Gün ve Daha Fazla Süre ile Çalışanların Sigortalılığı, Bildirimi, Tescili ve Primlerin Ödenmesi” başlıklı bölümde belirtilen usul ve esaslara göre müracaat edebileceklerdir. İşverenlerin Kanunun ek 9 uncu maddesi kapsamında yapacakları müracaatlarda önceki işyeri tesciline esas iş kolu kodunun “9700” olması gerekmektedir. Bu şekilde müracaat eden gerçek kişi işverenler, bu Tebliğin 3.4.10 no’lu bölümünde belirtilen kanunlarda öngörülen şartları sağlamış olmaları kaydıyla sigorta primi teşviklerinden yararlanabileceklerdir. Ancak, 4447 sayılı Kanunun 50 nci ve geçici 10 uncu maddelerinde öngörülen teşvikten yararlanma yönünden, sigortalının “9700” iş kolu kodundaki işyerinden Kuruma verilen aylık prim ve hizmet belgesi ile yapılan bildirimdeki işten çıkış tarihi ile Kanunun ek 9 uncu maddesine istinaden bu Tebliğ eki “Ev Hizmetlerinde 10 Gün ve Daha Fazla Çalıştırılacaklara İlişkin Bildirge”de belirtilen işe

başlama tarihi arasında boşluk olmaması gerekmektedir. Kanunun ek 9 uncu maddesine müracaat etmeyen işverenler hakkında mevcut uygulama doğrultusunda işlem yapılmaya devam edilecektir.

5.4 – Sigortalıların kendilerini bildirmesi

Kanunun ek 9 uncu maddesi kapsamındaki sigortalılar, çalışmaya başladıklarını, çalışmaya başladıkları tarihten itibaren en geç bir ay içinde, Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliği ekinde yer alan “Sigortalı Bildirim Belgesi” ile doğrudan veya internet ya da benzeri ortamda Kuruma bildirebilirler. Kurumca, sigortalının ilgili işveren tarafından bildirilmediğinin ya da bildirildiği halde sigortalı bildirimi arasında farklılık bulunduğunun tespiti halinde, durum, taahhütlü bir yazıyla sigortalıya, gerekirse işverene bildirilir. Yapılan bildirimlerin sonucunda farklılık giderilemezse, kontrol ve denetim sonucuna göre işlem yapılır. Sigortalının kendini bildirmemesi, sigortalı aleyhine delil teşkil etmez.

5.5 – Belgelerin Kuruma doğrudan verilmesi halinde esas alınan tarih

Kanunun ek 9 uncu maddesi kapsamında sigortalı çalıştıranların, adi posta, kargo veya Kuruma doğrudan yapılan başvuru ve bildirimlerinde başvuru veya bildirimin Kurumun gelen evrak kayıtlarına intikal tarihi; taahhütlü, iadeli taahhütlü, acele posta servisi, PTT-Alo Post veya PTT-Kargo ile yapılan başvuru ve bildirimlerde ise başvuru veya bildirimin postaya verildiği tarih; başvuru veya bildirim tarihi olarak kabul edilecektir.

Tebliğ olunur.

Ekler:

1- Ev Hizmetlerinde 10 Gün ve Daha Fazla Çalıştırılacaklara İlişkin Bildirge

2- Ev Hizmetlerinde 10 Günden Az Sigortalı Çalıştırılacaklara İlişkin Başvuru Formu

Tebliğin Yayımlandığı Resmî Gazete’nin

Tarihi Sayısı 1/4/2015 29313

Tebliğde Değişiklik Yapan Tebliğlerin Yayımlandığı Resmî Gazetelerin Tarihi Sayısı

29/12/2016 29933

2.

3.


Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/ev-hizmetlerin-de-10-gunden-fazla-calisan-kisi-emeklilik-haklarinda-faydalanabilir-mi/feed/ 0
Mali tatil döneminde aradan bir iş gününden daha fazla zaman geçmesi durumunda işe giriş bildirge iptali yapılırsa İPC uygulanır mı? https://www.muhasebenews.com/mali-tatil-doneminde-aradan-bir-is-gununden-daha-fazla-zaman-gecmesi-durumunda-ise-giris-bildirge-iptali-yapilirsa-ipc-uygulanir-mi/ https://www.muhasebenews.com/mali-tatil-doneminde-aradan-bir-is-gununden-daha-fazla-zaman-gecmesi-durumunda-ise-giris-bildirge-iptali-yapilirsa-ipc-uygulanir-mi/#respond Sat, 23 Jul 2022 08:49:22 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=129422 1. İşe giriş bildirgesi iptali bir sonraki iş günü gün sonuna kadar iptal edilebiliyor olmasına rağmen mali tatil döneminde aradan bir iş gününden daha fazla zaman geçmesi durumunda işe giriş bildirge iptali yapılırsa ipc uygulanır mı?

2. 30.06.2022 tarihinde İşten ayrılan personelin ayrılış bildirgesi 10.07.2022 tarihine kadar bildirilmesi gerekirken mali tatil sebebiyle 10 günlük sürenin aşılması durumunda 30.06.2022 tarihine çıkış bildirgesi düzenlenirse ipc uygulanır mı?

Mali tatil süresi 4. Maddede 506 sayılı Kanuna tabi işverenlerin mali tatil kapsamına giren beyan, bildirim ve ödemeleri
İşyeri bildirgesi yönünden
Sigortalı işe giriş bildirgesi yönünden
Aylık prim ve hizmet belgesi yönünden
İdari para cezasına itiraz ve ödeme yönünden
Prim ödemesi yönünden
Resen hesaplanan prim borcuna itiraz yönünden
Asgari işçilik uygulamasından kaynaklanan borcun kabulüne dair taahhütname verilmesi yönünden
Asgari İşçilik Tespit Komisyonunca belirlenen orana itiraz yönünden
Prim borçlarının ertelenmesi talebi yönünden
Tespit edilen işkolu kodu ile iş kazası ve meslek hastalıkları prim oranına itiraz yönünden
Kapsamaktadır.


Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/mali-tatil-doneminde-aradan-bir-is-gununden-daha-fazla-zaman-gecmesi-durumunda-ise-giris-bildirge-iptali-yapilirsa-ipc-uygulanir-mi/feed/ 0
Yeni açılışı yapılan Optisyen SGK’ya kağıt fatura düzenleyebilir mi? https://www.muhasebenews.com/yeni-acilisi-yapilan-optisyen-sgkya-kagit-fatura-duzenleyebilir-mi/ https://www.muhasebenews.com/yeni-acilisi-yapilan-optisyen-sgkya-kagit-fatura-duzenleyebilir-mi/#respond Tue, 05 Apr 2022 08:11:54 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=125192 Optisyen açılışı yaptık yeni bir firma henüz SGK ile anlaşması yok eğer anlaşma yapılırsa kaç gün içerisinde e faturaya başvurmak gerekiyor? Şu an başvurma zorunluluğumuz yok diye biliyorum anlaşma imzalandıktan sonra başlıyor doğru mu?

Sosyal Güvenlik Kurumu ile sonradan sözleşme imzalayanlar söz konusu Kuruma fatura düzenlemeye başlamadan önce e-Fatura uygulamasına geçmek zorundadır.


Optikçi mükellefimiz işletme defteri ve dbs de işlem görüyor. SGK işlemleri nedeniyle zorunlu e-fatura mükellefi e-defter için ciro sınırı geçerlimi yoksa 2022 yılında e-defter olarak mı işlem görmek zorunda? 

Mükellefiniz aşağıdaki kriter kapsamında kalıyorsa e- fatura, takip eden yıl başı e-defter yükümlülüğünde olur yani 2022 dönem başı. (bilanço esasına tabi ise) (sorunuzda geçen bilgiye göre cevap verilmiştir) defter limitlerini aşıp aşmadığını kontrol etmelisiniz. 

VUK 526 kapsamında “Sosyal Güvenlik Kurumu ile sözleşme imzalayan sağlık hizmeti sunucuları ile medikal malzeme ve ilaç/etken madde temin eden tüm mükellefler (hastane, tıp merkezleri, dal merkezleri, diyaliz merkezleri, Sağlık Bakanlığından ruhsatlı diğer özelleşmiş tedavi merkezleri, tanı, tetkik ve görüntüleme merkezleri, laboratuvarlar, eczaneler, tıbbi cihaz ve malzeme tedarikçileri, optisyenlik müesseseleri, işitme merkezi, kaplıcalar, beşeri tıbbi ürün/ürün sunan ve/veya üreten özel hukuk tüzel kişileri ve bunların tüzel kişiliği olmayan şubeleri, ecza depoları vb.).”


SGK ile anlaşması olmayan sağlık sektöründe faaliyet gösteren firmalar e-faturaya geçmek zorunda mıdır?
SGK ile anlaşması olmayan isteğe bağlı olarak e-fatura kullanan firmalar e-defter geçmek zorunda mıdır?
SGK ile anlaşması olup 1 Temmuz itibariyle e-fatura mükellefi olan firmalar e- defter uygulamasına…
SGK ile anlaşması olmayan sağlık firmaları E-Fatura uygulamasına geçmek zorunda mıdır?
İşletme defterine tabi SGK ile anlaşması olan firmalar 2022 yılında e-deftere geçmek zorunda mıdır?

Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/yeni-acilisi-yapilan-optisyen-sgkya-kagit-fatura-duzenleyebilir-mi/feed/ 0
Vergi dairesine 18 Taksitte ödeme yapılırsa uygulanacak faiz oranına ilişkin örnek https://www.muhasebenews.com/vergi-dairesine-18-taksitte-odeme-yapilirsa-uygulanacak-faiz-oranina-iliskin-ornek/ https://www.muhasebenews.com/vergi-dairesine-18-taksitte-odeme-yapilirsa-uygulanacak-faiz-oranina-iliskin-ornek/#respond Sun, 06 Dec 2020 11:42:26 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=97963 7256 Sayılı Kanun 18 Taksit Ödeme seçeneği için örnek hesaplama

Örnek- Kanun hükümlerinden yararlanmak üzere vergi dairesine başvuruda bulunan mükellef borcunu 18 eşit taksitte ödemeyi talep etmiştir.

Vergi dairesi Kanun kapsamında yapılandırılacak alacak tutarını 110.000,00 TL olarak hesaplamıştır.

Mükellef, yapılandırılan alacak tutarını 18 eşit taksitte ödemeyi talep ettiğinden, 110.000,00 TL alacak tutarı (1,15) katsayısı ile çarpılacaktır.

Bu şekilde bulunan tutar, 18’e bölünmek suretiyle taksit tutarı hesaplanacaktır.

18 eşit taksit için yapılandırmaya esas tutar:  110.000,00 x 1,15 = 126.500,00 TL

Taksit tutarı:                                                    126.500,00 / 18 =     7.027,78 TL’dir.

Taksitlendirmeye esas olan 126.500,00 TL’nin (126.500,00-110.000,00=)16.500,00 TL’si toplam katsayı tutarıdır.

Mükellef, Ocak/2021, Mart/2021, Mayıs/2021 ve Temmuz/2021 aylarında ödemesi gereken taksit tutarları toplamı olan (7.027,78 x 4=)28.111,12 TL’yi süresinde ödemiştir.

Eylül/2021 ayında mükellef vergi dairesine başvurarak kalan taksit tutarlarının tamamını defaten ödemek istediğini bildirmiştir.

Başvuru sırasında 18 eşit taksitte ödeme seçeneği tercih edilmiş olmakla birlikte, daha sonra 6 eşit taksit ödeme seçeneğinin ödeme süresi içinde, borcun tamamı ödenmek istendiğinden, öncelikle yapılandırılan alacak tutarına (1.15) katsayısı yerine 6 eşit taksit için öngörülmüş olan (1,045) katsayısı uygulanarak taksitle ödenecek alacak tutarının yeniden hesaplanması gerekmektedir.

Yapılan hesaplamaya göre, (1,045) katsayısı esas alınarak ödenmesi gereken tutardan daha önce ödenen taksit tutarları çıkartılacak ve tahsil edilmesi gereken tutar bulunacaktır.

6 eşit taksit için yapılandırmaya esas tutar:        110.000,00 x 1,045 = 114.950,00 TL
Ödenen toplam taksit tutarı:                                           7.027,78 x 4 =   28.111,12 TL
Tahsil edilecek toplam tutar:                       114.950,00 – 28.111,12  =   86.838,88 TL

Bu durumda, mükellefin Kanun kapsamında yapılandırılan 110.000,00 TL borcu için (114.950,00 – 110.000,00=)4.950,00 TL katsayı tutarı tahsil edilecektir.

Yapılacak erken ödeme mükellefe (16.500,00 – 4.950,00=)11.550,00 TL daha az ödeme imkânı sağlayacaktır.

Örnek- Kanun hükümlerinden yararlanmak üzere vergi dairesine başvuruda bulunan mükellef, borcunu 18 eşit taksitte ödemeyi talep etmiştir.

Vergi dairesi Kanun kapsamında yapılandırılan alacak tutarını 38.000,00 TL olarak hesaplamıştır.

Mükellef, yapılandırılan alacak tutarını 18 eşit taksitte ödemeyi talep ettiğinden, 38.000,00 TL alacak tutarı (1,15) katsayısı ile çarpılacaktır.

Bu şekilde bulunan tutar, 18’e bölünmek suretiyle taksit tutarı hesaplanacaktır.

18 eşit taksit için taksitlendirmeye esas tutar:      38.000,00 x 1,15 = 43.700,00 TL
Taksit tutarı:                                                             43.700,00 / 18 =   2.427,78 TL’dir.

Taksitlendirmeye esas olan 43.700,00 TL’nin (43.700,00 – 38.000,00=)5.700,00 TL’si toplam katsayı tutarıdır.

Mükellef, ilk 12 taksiti süresinde ödemiştir. Bu sürede yapılan toplam tahsilat (2.427,78 x 12=)29.133,36 TL’dir.

Aralık/2022 ayında mükellef vergi dairesine başvurarak kalan taksit tutarlarını defaten ödemek istediğini bildirmiştir.

Mükellef tarafından borcun tamamı 18 eşit taksit için öngörülmüş ödeme süresi (Ocak/2021 ila Kasım/2023) içinde erken ödenmiş olmakla birlikte, ödemenin yapıldığı Aralık/2022 ayı Kanunda belirlenen ve farklı katsayı uygulanmasını gerektiren 12 eşit taksit için öngörülmüş süreden (Ocak/2021 ila Kasım/2022) sonraya rastlamaktadır.

Kanunda 12 eşit taksit ila 18 eşit taksit arasındaki süreler için farklı bir katsayı belirlenmemiştir. Bu nedenle, mükellefçe yapılan ödemeye 18 eşit taksit için belirlenmiş katsayı dışında bir katsayı uygulanması imkânı bulunmamaktadır. Dolayısıyla, Aralık/2022 ayında mükellefin kalan altı taksit tutarını defaten ödemesi hâlinde herhangi bir katsayı düzeltmesi yapılmayacaktır.

7256 sayılı Kanun kapsamında ödenecek tutarlar, vergi dairelerine, anlaşmalı bankalara, PTT şubelerine ödenebileceği gibi, anlaşmalı bankaların banka kartı ve kredi kartı kullanılmak suretiyle de ödenebilecektir.

 


Kaynak: 7256 Sayılı Kanun 1 no.lu Tebliğ
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/vergi-dairesine-18-taksitte-odeme-yapilirsa-uygulanacak-faiz-oranina-iliskin-ornek/feed/ 0
İşsizlik maaşı almaya devam ederken emeklilik başvurusu yapılırsa işsizlik maaşı kesilir mi? https://www.muhasebenews.com/issizlik-maasi-almaya-devam-ederken-emeklilik-basvurusu-yapilirsa-issizlik-maasi-kesilir-mi/ https://www.muhasebenews.com/issizlik-maasi-almaya-devam-ederken-emeklilik-basvurusu-yapilirsa-issizlik-maasi-kesilir-mi/#respond Fri, 22 Mar 2019 09:15:49 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=42755 İşsizlik maaşı için başvurup maaş almaya başlayan bir kişi aynı zamanda emekliliğe başvurabilir mi? Emekli maaşı bağlanırsa aldığı işsizlik maaşı geri alınır mı?

Emekli olup, bir işverene tabi olarak çalışmasını sürdüren kişilerin bu çalışma ilişkileri hizmet akdine/iş sözleşmesine dayanmakla birlikte, bu dönemde sadece sosyal güvenlik destek primi ödediklerinden, diğer bir deyişle kendilerinden işsizlik sigortası primi kesilmediğinden, işsizlik sigortası yönünden sigortalı olarak kabul edilmemektedirler. Esasen, işsizlik ödeneğinden yararlanılabilmesi için ödenek alınan sürede gelir getirici bir işte çalışılmaması veya herhangi bir sosyal güvenlik kuruluşundan yaşlılık (emeklilik) aylığı alınmaması gerekmektedir.

4447 sayılı Kanun uyarınca; “… sosyal güvenlik kuruluşlarından yaşlılık aylığı alıp da sosyal güvenlik destek primi ödeyerek ya da ödemeksizin çalışanlar… bu Kanun kapsamına dahil değildir.” Ayrıca 4447 sayılı Kanunun 52.maddesinin 1.fıkrasının (b) bendi uyarınca; “İşsizlik ödeneği almakta iken; … herhangi bir sosyal güvenlik kuruluşundan yaşlılık aylığı aldığı tespit edilen, sigortalı işsizlerin işsizlik ödenekleri kesilir.” Hükümleri ile konuya açıklık getirilmiştir.

 

 

 


Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu yazıdaki bilgiler sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen bilgilerden yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgilerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


BENZER İÇERİKLER

İşsiz kalan bir çalışan BES otomatik katılım sisteminde kalmaya devam edebilir mi?

 

Kimler İşsizlik Sigortasından Yararlanabilir?

 

Ortalama Döviz Kuru Programı

 

 

]]>
https://www.muhasebenews.com/issizlik-maasi-almaya-devam-ederken-emeklilik-basvurusu-yapilirsa-issizlik-maasi-kesilir-mi/feed/ 0