yapılır – Muhasebe News https://www.muhasebenews.com Muhasebe News Wed, 28 Feb 2024 08:36:20 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=6.3.3 Tasfiye sonundaki kapanış kaydı ne zaman yapılır? https://www.muhasebenews.com/tasfiye-sonundaki-kapanis-kaydi-ne-zaman-yapilir/ https://www.muhasebenews.com/tasfiye-sonundaki-kapanis-kaydi-ne-zaman-yapilir/#respond Wed, 28 Feb 2024 08:36:20 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=149457 Tasfiye ay ortasında sona erdiğinde yani kapanış kayıtları ay ortasında yapılırsa ay sonunda yapılan tahakkukların erken mi yapılması gerekiyor yoksa yapılmayabilir mi?

Kapanış kaydı tasfiyenin sona erdiği tarihte yapılır.


Kurumlar Vergisi Genel Uygulama Tebliği


17. Tasfiye
17.1. Tasfiye dönemi

Her ne sebeple olursa olsun, tasfiye haline giren kurumların vergilendirilmesinde hesap dönemi yerine tasfiye dönemi geçerli olacaktır.

Tasfiye, kurumun tasfiyeye girmesine ilişkin genel kurul kararının tescil edildiği tarihte başlar ve tasfiye kararının tescil edildiği tarihte sona erer.

Başlangıç tarihinden aynı takvim yılı sonuna kadar olan dönem ile bu dönemden sonraki her takvim yılı ve tasfiyenin sona erdiği dönem için ilgili takvim yılı başından tasfiyenin bitiş tarihine kadar olan dönem bağımsız bir tasfiye dönemi sayılır.
Tasfiyenin aynı takvim yılı içinde sona ermesi halinde tasfiye dönemi, kurumun tasfiye haline girdiği tarihte başlayacak ve tasfiyenin bittiği tarihe kadar devam edecektir.

Örnek 1:
Tasfiyenin aynı yıl içinde sonuçlanması hali:
Kurumun tasfiyeye giriş tarihi: 18/1/2006
Tasfiyenin bitiş tarihi: 12/12/2006
Tasfiye dönemi : 18/1/2006-12/12/2006

Örnek 2:
Tasfiyenin bir yıldan fazla devam etmesi hali:
Kurumun tasfiyeye giriş tarihi: 15/4/2006
Tasfiyenin bitiş tarihi: 4/6/2008
I. Tasfiye dönemi : 15/4/2006-31/12/2006
II. Tasfiye dönemi: 1/1/2007-31/12/2007
III. Tasfiye dönemi: 1/1/2008-4/6/2008

17.1.1. Tasfiyenin zararla kapanması halinde düzeltme

Tasfiyenin zararla kapanması halinde tasfiye sonucu, önceki tasfiye dönemlerine doğru düzeltilir ve önceki dönemlerde fazla ödenen vergiler mükellefe iade edilir. Nihai tasfiye sonucunda matrah beyan edilmesi halinde önceki tasfiye dönemlerinin düzeltilmesi söz konusu olmaz.

Tasfiye işlemleri sürerken vergi oranında meydana gelecek değişmeler söz konusu düzeltme işleminin yapılmasını gerektirmeyecektir. Düzeltme işlemleri ancak son tasfiye döneminin zararla sonuçlanması halinde yapılacaktır.

Örnek 3:

3/6/2006 tarihinde tasfiyeye giren bir kurumda tasfiye 15/4/2009 tarihinde tamamlanmıştır. Bu kurumda 3/6/2006 – 31/12/2006 tarihleri arasındaki dönem birinci tasfiye dönemini, 2007 ve 2008 yılları ikinci ve üçüncü tasfiye dönemlerini, 1/1/2009 – 15/4/2009 tarihleri arasındaki dönem dördüncü ve son tasfiye dönemini oluşturacaktır.

Kurum;
I. Tasfiye döneminde 20.000 TL Kazanç,
II. Tasfiye döneminde 150.000 TL Kazanç,
III. Tasfiye döneminde 50.000 TL Zarar,
Son tasfiye döneminde ise 25.000 TL Zarar,

bildirmiştir.

Bu beyanlara göre ilk iki dönemde (4.000 + 30.000 =) 34.000 TL kurumlar vergisi ödenmiştir.
Oysa tasfiyenin kesin ve nihai sonucuna göre kâr; [(20.000 + 150.000) – (50.000 + 25.000) =] 95.000.- YTL’dir. Bu matrah üzerinden ödenmesi gereken kurumlar vergisi ise 19.000.- YTL olacaktır.Bu durumda (34.000 – 19.000 =) 15.000.- YTL kuruma iade olunacaktır.

17.1.2. Tasfiyede zamanaşımı

Bir yıldan fazla süren tasfiyelerde tarh zamanaşımı, tasfiyenin sona erdiği dönemi izleyen yıldan başlar.

Örnek 4:
11/2/2002 tarihinde tasfiyeye giren bir kurumda tasfiyenin 4/6/2006 tarihinde sonuçlanmış olması halinde tarh zamanaşımı 1/1/2007 tarihinden itibaren başlar ve 31/12/2011 tarihine kadar 11/2/2002 – 4/6/2006 tarihlerini kapsayan tasfiye dönemleri için tarhiyat yapılabilir.

17.2. Tasfiyeden vazgeçilmesi

Tasfiyeden vazgeçilmesi halinde, kurum hakkında tasfiye hükümleri uygulanmaz. Bu durumda tasfiyeden vazgeçme kararı, bu kararın alındığı tasfiye döneminin başından itibaren geçerli olacak, tasfiyeden vazgeçme kararının alındığı tarihe kadar verilen tasfiye dönemi beyannameleri, normal faaliyet beyannamelerinin yerine geçecektir.

Tasfiyesinden vazgeçilen kurumun geçici vergiyle ilgili yükümlülükleri de tasfiyeden vazgeçilmesine ilişkin kararın alındığı tarihi kapsayan geçici vergilendirme dönemi başından itibaren başlayacaktır.

Örnek 5:
Kurumun tasfiyeye giriş tarihi : 14/2/2006
Tasfiyeden vazgeçme tarihi : 15/4/2008
I. Tasfiye dönemi :14/2/2006-31/12/2006
II. Tasfiye dönemi: 1/1/2007-31/12/2007
Normal beyan dönemi: 1/1/2008-31/12/2008

Örnekten de anlaşılacağı üzere, tasfiyeden vazgeçme kararının alındığı tarihin içinde bulunduğu yıl başı itibarıyla normal beyan dönemine geçilmekte ve söz konusu tasfiyeden vazgeçme kararına ilişkin tarihin (15/4/2008) içinde bulunduğu üç aylık geçici vergi döneminin başından (1/4/2008) itibaren geçici vergi yükümlülüğü başlamaktadır.

17.3. Tasfiye beyannameleri

Tasfiye beyannamesi, tasfiyenin aynı takvim yılı içinde başlayıp sonuçlanması halinde, tasfiyenin sonuçlandığı tarihten itibaren otuz gün içinde kurumun bağlı olduğu vergi dairesine verilecektir.

Tasfiyeye giriş tarihi ile tasfiyenin sonuçlanma tarihinin farklı takvim yıllarında gerçekleşmesi durumunda, her bir tasfiye dönemine ilişkin tasfiye beyannamesi, tasfiye memuru tarafından tasfiye döneminin kapandığı ayı izleyen dördüncü ayın birinci gününden yirmibeşinci günü akşamına kadar mükellefin bağlı olduğu vergi dairesine verilecektir. Tasfiyenin sona erdiği döneme ilişkin tasfiye beyannamesi ise tasfiyenin sonuçlandığı tarihten itibaren otuz gün içinde kurumun bağlı olduğu vergi dairesine verilecektir.

Örnek 6:
Kurumun tasfiyeye giriş tarihi: 4/6/2006
Tasfiyenin sonuçlandığı tarih:15/4/2008
Kıst dönem için beyanname verme süresi (1/1/2006 – 3/6/2006): 1-25/10/2006
I. Tasfiye dönemi için beyanname verme süresi (4/6/2006– 31/12/2006): 1-25/4/2007
II. Tasfiye dönemi için beyanname verme süresi (1/1/2007–31/12/2007) : 1-25/4/2008
III. Tasfiye dönemi için beyanname verme süresi (1/1/2008–15/4/2008): 15/5/2008
Bu şekilde verilecek olan beyannamelere, bilanço ve gelir tablosu ile tasfiye bilançosuna göre ortaklara dağıtılan paralar ve diğer değerlerin ayrıntılı bir listesi de eklenecektir.

17.4. Tasfiye kârı

Tasfiye halindeki kurumların vergi matrahı tasfiye kârıdır. Tasfiye kârı, tasfiye döneminin sonundaki servet değeri ile tasfiye döneminin başındaki servet değeri arasındaki olumlu farktır.
Tasfiye kârı hesaplanırken;

– Ortaklar veya kurum sahiplerine tasfiye esnasında avans olarak veya diğer şekillerde yapılan her türlü ödemeler tasfiyenin sonundaki servet değerine,

– Mevcut sermayeye ilave olarak ortaklar veya sahipleri tarafından yapılan ödemeler ile tasfiye esnasında elde edilen ve vergiden istisna edilmiş olan kazanç ve iratlar da tasfiye döneminin başındaki servet değerine
eklenecektir.

Bununla birlikte, hisselerine mahsuben ortaklara dağıtılan, satılan, devredilen veya kurum sahibine iade olunan iktisadi kıymetlerin değerleri dağıtımın, satışın, devrin veya iadenin yapıldığı gün itibarıyla Kurumlar Vergisi Kanununun transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü kazanç dağıtımı hükümlerine göre belirlenecektir.

Ayrıca, tasfiye kârının hesaplanması sırasında, Kanunun indirilecek giderler, zarar mahsubu, diğer indirimler ve kabul edilmeyen indirimlerle ilgili madde hükümleri de dikkate alınacaktır.

Özel kanunlarında tasfiye işlemlerine ilişkin herhangi bir hüküm bulunmayan iktisadi kamu kuruluşları ile dernek veya vakıflara ait iktisadi işletmelerden tüzel kişiliği haiz olmayanların mükellefiyeti, şahıs işletmelerinde olduğu gibi işin bırakılmasıyla sona erecektir. Bu tür işletmelerde tasfiye, mevcut iktisadi kıymetler, ya satılmak ya da bağlı olduğu kurum, dernek veya vakfa fatura edilerek işletmeden çekilmek suretiyle sonuçlandırılacaktır. Bu kapsamda işi bırakan mükelleflerin ilgili döneme ait kurumlar vergisi beyannameleri ise Kurumlar Vergisi Kanununun 14 üncü maddesinde belirtilen sürede verilecektir.

17.5. Servet değeri

Tasfiye döneminin başındaki ve sonundaki servet değeri, kurumun tasfiye dönemi başındaki ve sonundaki bilançosunda görülen öz sermayesidir. Bir yıldan fazla süren tasfiyelerde; izleyen tasfiye dönemlerinin başındaki servet değeri, bir önceki dönemin son bilançosunda görülen servet değeridir.

Aşağıda belirtilenler dışında kalan her çeşit karşılıklar ile dağıtılmamış kazançlar bu sermayeye dahildir:
– Vergi kanunlarına göre ayrılmış olan her türlü amortismanlar ve karşılıklar ile sigorta şirketlerinin teknik karşılıkları,
– Hissedar veya sahip olmayan kimselere dağıtılacak olan kazanç kısmı.

17.6. Tasfiye memurlarının sorumluluğu

Tasfiye memurları, kurumun tahakkuk etmiş vergileri ile tasfiye beyannamelerine göre hesaplanan vergiler ve diğer itirazlı tarhiyatlar için 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 207 nci maddesine uygun bir karşılık ayırmadan aynı Kanunun 206 ncı maddesinin dördüncü sırasında yazılı alacaklılara ödeme ve ortaklara paylaştırma yapamazlar. Aksi takdirde, bu vergilerin asıl ve zamları ile vergi cezalarından şahsen ve müteselsilen sorumlu olurlar.

Yukarıda belirtilen vergiler ile tasfiye işleminin incelenmesi sonucu tarh edilecek vergilerin asılları ve zamları, tasfiye kalanı üzerinden kendisine paylaştırma yapılan ortaklardan aranacağı gibi tasfiye sırasında dağıtım, devir, iade veya satış gibi yollarla kendisine bir iktisadi kıymet aktarılan ortaklardan da aranabilecektir. Ortaklardan tahsil edilmiş olan vergi asılları için ayrıca tasfiye memurlarına başvurulmayacaktır.

Tasfiye memurları, Kanunun 17 nci maddesi gereğince ödedikleri vergilerin asıllarından dolayı, tasfiye sırasında kendisine bir iktisadi kıymet aktarılan veya tasfiye kalanından pay alan ortaklara rücu edebilirler. Ortakların aldığı bu değerlerin vergileri karşılamaya yetmemesi durumunda ise İcra ve İflas Kanununun 207 nci maddesine uygun oranlar dahilinde aynı Kanunun 206 ncı maddesinin dördüncü sırasında yazılı alacakları tamamen veya kısmen tahsil eden alacaklılara da rücu edebileceklerdir.

17.7. Tasfiye işlemlerinin incelenmesi

Tasfiye işlemlerinin incelenmesi talebini içeren dilekçenin vergi dairesine verilmesinden itibaren en geç üç ay içinde vergi incelemelerine başlanacak, vergi incelemesinin bitmesini takip eden otuz gün içinde de vergi dairesi, söz konusu vergi incelemesinin sonucunu tasfiye memurlarına bildireceklerdir. Buna göre, kurumdan aranan vergilerin sonucu alınıncaya kadar tasfiye memurlarının Kanunun 17 nci maddesine göre varolan sorumlulukları devam edecektir.

Maliye Bakanlığı; mükelleflerin hukuki statülerini, faaliyet gösterdikleri alanları ve tasfiyeye giriş tarihindeki aktif büyüklüklerini dikkate almak suretiyle tasfiye işlemlerine yönelik inceleme yaptırmamaya yetkilidir.
(4 Seri No’lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliği’nin 2. maddesiyle eklenen bölüm)

17.8. Tasfiye edilerek ticaret sicilinde tüzel kişiliği sona eren kurumlar vergisi mükellefleri hakkında yapılacak tarhiyatlar

15 Seri No.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliği ile değiştirilmiştir. Değişik bölüm:RG-25/05/2018-30431) 5520 sayılı Kanunun 17 nci maddesinin dokuzuncu fıkrası, 7103 sayılı Kanunun 74 üncü maddesiyle 27/3/2018 tarihi itibarıyla yürürlükten kaldırılmıştır.
Yine 7103 sayılı Kanunun 9 uncu maddesiyle, 27/3/2018 tarihinden itibaren yürürlüğe girmek üzere 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 10 uncu maddesine beşinci fıkra eklenmiş olup söz konusu fıkrada, tasfiye edilerek tüzel kişiliği ticaret sicilinden silinmiş olan mükellefler hakkında, tasfiye öncesi ve tasfiye dönemlerine ilişkin her türlü vergi tarhiyatı ve ceza kesme işlemine ilişkin düzenlemelere yer verilmiştir.

Buna göre, tasfiye edilerek tüzel kişiliği ticaret sicilinden silinmiş olan kurumlar vergisi mükellefleriyle ilgili, tasfiye öncesi ve tasfiye dönemlerine ilişkin olarak 27/3/2018 tarihinden sonra yapılacak her türlü vergi tarhiyatı ve ceza kesme işleminde Vergi Usul Kanununun 10 uncu maddesinin beşinci fıkrası hükümlerinin dikkate alınması gerekmektedir.(*)
(*)15 Seri No.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliği ile değiştirilmeden önceki hali:
(Ek:RG-13/8/2009-27318)

5904 sayılı Kanunla Kurumlar Vergisi Kanununun 17 nci maddesine eklenen dokuzuncu fıkra uyarınca, tasfiye edilerek tüzel kişiliği ticaret sicilinden silinmiş olan mükelleflerin, tasfiye öncesi ve tasfiye dönemlerine ilişkin olarak yapılacak her türlü vergi tarhiyatı ve kesilecek cezalar, müteselsilen sorumlu olmak üzere; tasfiye öncesi dönemler için kanuni temsilcilerden, tasfiye dönemi için ise tasfiye memurlarından herhangi biri adına yapılacaktır. Limited şirket ortakları, tasfiye öncesi dönemlerle ilgili bu kapsamda doğacak amme alacaklarından şirkete koydukları sermaye hisseleri oranında sorumlu olacaklardır. Tasfiye dönemi için tasfiye memurlarının sorumluluğu, tasfiye sonucu dağıtılan tasfiye artığı tutarıyla sınırlı olacaktır.

Anılan hüküm, maddenin yürürlüğe girdiği 3/7/2009 tarihinden itibaren konu ile ilgili olarak yapılan her türlü vergi tarhiyatı ve kesilen cezalar hakkında uygulanacaktır.

 


Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/tasfiye-sonundaki-kapanis-kaydi-ne-zaman-yapilir/feed/ 0
Ücreti artırılmayan işçi kıdem tazminatını alarak işten ayrılabilir mi? https://www.muhasebenews.com/ucreti-artirilmayan-isci-kidem-tazminatini-alarak-isten-ayrilabilir-mi-2/ https://www.muhasebenews.com/ucreti-artirilmayan-isci-kidem-tazminatini-alarak-isten-ayrilabilir-mi-2/#respond Sat, 27 Jan 2024 13:22:57 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=148946

Ücreti artırılmayan işçi kıdem tazminatını alarak işten ayrılabilir mi?

Ücretlerin hangi dönemlerde veya oranlarda artırılacağına ilişkin herhangi bir yasal çerçeve belirlenmiş durumda değildir.

Ücret uygulamaları konusundaki yasal düzenleme asgari ücretin altında ücretle işçi çalıştırılamayacağı ile sınırlıdır. Bunun ötesinde ücret uygulamalarına ilişkin esaslar, iş sözleşmelerinde belirlenebilmektedir. İş sözleşmesinde bir hüküm bulunmaması halinde, uygulamaya ilişkin inisiyatif işverene aittir.

İş sözleşmesinde bir hüküm bulunmaması durumunda, ücret artışlarındaki anlaşmazlık nedeni ile işten ayrılan işçi istifa etmiş sayılacağından, herhangi bir tazminat hakkı oluşmayacaktır.

 


Kaynak: T.C. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/ucreti-artirilmayan-isci-kidem-tazminatini-alarak-isten-ayrilabilir-mi-2/feed/ 0
Kamyonetlerin KDV’si indirim konusu yapılır mı? Amortisman ve giderler için kısıtlama uygulanır mı? https://www.muhasebenews.com/kamyonetlerin-kdvsi-indirim-konusu-yapilir-mi-amortisman-ve-giderler-icin-kisitlama-uygulanir-mi/ https://www.muhasebenews.com/kamyonetlerin-kdvsi-indirim-konusu-yapilir-mi-amortisman-ve-giderler-icin-kisitlama-uygulanir-mi/#respond Fri, 19 Jan 2024 19:55:35 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=148739 Limited şirketin 2022 yılında aldığı kamyonet ticari araç olarak geçtiği için taşıt gider kısıtlaması uygulamadık doğru mu?

Doğru yapmışınız.

Ticari araçların KDV’si indirim konusu yapılabilir.

Amortisman ayırırken gider kısıtlamasına tabi tutulmaz. Kıst amortisman da uygulanmaz.

Sigorta, yakıt, bakım, onarım vb. giderler için gider kısıtlaması uygulanmaz.

 

 

 


Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/kamyonetlerin-kdvsi-indirim-konusu-yapilir-mi-amortisman-ve-giderler-icin-kisitlama-uygulanir-mi/feed/ 0
2023 Sonu Yapılacak Enflasyon Düzeltmesinde ROFM ilgili olduğu parasal olmayan kıymetin düzeltmeye esas değerinden düşülmek suretiyle düzeltme işlemi yapılır. https://www.muhasebenews.com/2023-sonu-yapilacak-enflasyon-duzeltmesinde-rofm-ilgili-oldugu-parasal-olmayan-kiymetin-duzeltmeye-esas-degerinden-dusulmek-suretiyle-duzeltme-islemi-yapilir/ https://www.muhasebenews.com/2023-sonu-yapilacak-enflasyon-duzeltmesinde-rofm-ilgili-oldugu-parasal-olmayan-kiymetin-duzeltmeye-esas-degerinden-dusulmek-suretiyle-duzeltme-islemi-yapilir/#respond Wed, 10 Jan 2024 16:38:51 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=148542 Resmî Gazete Tarihi: 30.12.2023 Resmî Gazete Sayısı: 32415 (2.Mükerrer)

VERGİ USUL KANUNU GENEL TEBLİĞİ

(SIRA NO: 555)

Parasal olmayan kıymetlerin enflasyon düzeltmesinde dikkate alınacak tutarları

MADDE 13- (1) Parasal olmayan kıymetlerin düzeltme işleminde, düzeltmeye esas tarih itibarıyla sahip olduğu ve 213 sayılı Kanunda yer alan değerleme hükümlerine göre, Tebliğin bu maddesi de dikkate alınmak suretiyle, tespit edilen tutarları/değeri esas alınır. 31/12/2023 tarihli bilanço düzeltilirken parasal olmayan kıymetlerin, 213 sayılı Kanunun değerleme hükümlerine göre olması gereken değerleri üzerinden bilançoda yer almış olmalarına dikkat edilmelidir.

(2) Parasal olmayan kıymetlerin enflasyon düzeltmesinde dikkate alınacak tutarları belirlenirken bir kısım değerler, parasal olmayan kıymetlerin 213 sayılı Kanunun değerleme hükümlerine göre bulunan tutarlarından düşülür ve bu işlemden sonra bulunan miktarlar düzeltmeye esas alınır.

Bu kapsamda;

a) Düzeltmeye esas alınacak tutara ulaşılırken; ROFM, ilgili parasal olmayan kıymetin düzeltmeye esas değerinden düşülmek suretiyle düzeltme işlemi yapılır.

b) 1/1/2024 tarihinden önce ayrılmış ve sermayeye ilave edilmiş olan yeniden değerleme değer artış fonu gibi fonların sermayeye ilavesi nedeniyle oluşan sermaye artışları, artış olarak dikkate alınmaz ve bunlar enflasyon düzeltmesine tabi tutulmaz. Bu kapsamda, Tebliğin 15 inci maddesinin (2) numaralı fıkrasında, geçmiş yıl kârları ve zararları hesabına aktarılarak kapatılacağı belirtilen fon hesaplarındaki tutarların 1/1/2024 tarihinden önce sermayeye ilave edilmiş olması halinde, bu değerler sermayenin, düzeltmeye esas tutarı hesaplanırken düşülür ve bunlar enflasyon düzeltmesine tabi tutulmaz.

(3) Düzeltmeye esas tutar olarak;

a) 213 sayılı Kanunun mükerrer 298 inci maddesinin (A) fıkrasına göre enflasyon düzeltmesine tabi tutulan en son bilançoda yer alan parasal olmayan kıymetler için, söz konusu bilançoda yer alan düzeltilmiş değerler,

b) 213 sayılı Kanunun geçici 31 inci maddesi, geçici 32 nci maddesi ve/veya mükerrer 298 inci maddesinin (Ç) fıkrası kapsamında yeniden değerlemeye tabi tutulmuş iktisadi kıymetler için, en son yapılan yeniden değerleme sonrası değerler

dikkate alınır.

Reel olmayan finansman maliyeti

MADDE 14- (1) 2023 hesap dönemi sonuna ait bilanço üzerinde yapılacak düzeltme işleminde; bilançoda yer alan bazı parasal olmayan varlıkların içerisinde bulunan reel olmayan finansman maliyetlerinin, ilgili varlığın maliyet veya alış bedelinden düşülmesi sonucu bulunacak tutar düzeltmeye esas alınır.

Buna göre, mükelleflerin yapmış oldukları borçlanmalarda katlanmış oldukları ve parasal olmayan varlıkların maliyet veya alış bedeline ekledikleri finansman giderlerinin içerisinde, borç tutarında ilgili dönemdeki enflasyon nedeniyle oluşan değer kaybının telafisine yönelik bir unsur da bulunduğundan, yani alınan borcun geri ödenmesinde borç verenin enflasyon nedeniyle uğrayacağı kayıp tutarı da finansman gideri içerisinde yer aldığından, maliyet veya alış bedeline eklenen finansman gideri içerisindeki anaparaya ait enflasyon kaybının ayrıştırılmasından sonra kalan kısmın (finansman giderinin sadece reel kısmının) enflasyon düzeltmesinde dikkate alınması gerekmektedir.

(2) Maliyet veya alış bedellerine intikal ettirilmiş ve düzeltmeye esas tutara ulaşılırken düşülecek reel olmayan finansman maliyeti ihtiva edebilecek parasal olmayan varlıklar aşağıda gösterilmiştir.

  1. Stoklar,
  2. Maddi duran varlıklar,
  3. Mali duran varlıklar,
  4. Özel tükenmeye tabi varlıklar.

Maliyet veya alış bedelleri içerisinde ROFM ihtiva edebilen, iktisadi işletmeye dâhil kıymetler Tebliğe ekli listede (EK 3) yer almaktadır.

(3) Düzeltme işleminde, ROFM, “Borç Tutarının Esas Alınması” ve “Toplam Finansman Maliyetinin Esas Alınması” yöntemlerinden biri seçilerek hesaplanabilir.

a) Borç tutarının esas alınması yönteminde, ROFM; her türlü borçlanmada, borç tutarlarına borcun kullanıldığı döneme ait Yİ-ÜFE artış oranının uygulanması suretiyle hesaplanır.

ROFM = Borç Tutarı X

Borcun Kapatıldığı Aya Ait Yİ-ÜFE

(-)

Borcun Alındığı Aya Ait Yİ-ÜFE

______________________________________________

Borcun Alındığı Aya Ait Yİ-ÜFE

Formüldeki oranın birden büyük çıkması hali, formüle göre bulunan değerin borç tutarına uygulanması suretiyle ROFM’nin hesaplanmasına engel teşkil etmemektedir. Hesaplanan oranın borç tutarına uygulanması suretiyle bulunan tutarın (ROFM), formülde dikkate alınan borç tutarı nedeniyle ilgili dönemde maliyetle/alış bedeliyle ilişkilendirilen finansman giderleri toplamından büyük olması halinde, bahse konu finansman giderlerinin tamamının reel olmadığı, küçük olması halinde ise aşan kısmın reel olduğu kabul edilecektir.

Aylar itibarıyla Yİ-ÜFE’de oluşan farklılıklar nedeniyle formüldeki oranın negatif çıkması halinde, formülde dikkate alınan döneme ilişkin olarak maliyete/alış bedeline intikal ettirilen finansman giderinin tamamının reel olduğu kabul edilecektir.

Yabancı para üzerinden borçlanmalarda borcun kullanıldığı döneme ait Yİ-ÜFE artış oranı, borcun alındığı tarihteki Türk Lirası karşılıklarına uygulanır. Dolayısıyla yabancı para üzerinden yapılan borçlanmalarda ROFM hesaplanırken Yİ-ÜFE artış oranının uygulanacağı borç tutarı, yabancı para üzerinden alınan borcun alındığı tarihteki Türk Lirası karşılığıdır.

Birden fazla hesap dönemine yayılan ve finansman gideri her hesap döneminde maliyete atılan borçlanmalarda, ROFM hesaplanması, her hesap dönemi itibarıyla ayrı ayrı borç tutarının borcun kullanıldığı döneme ait Yİ-ÜFE artış oranının uygulanması suretiyle hesaplanır. Aynı hesap dönemi içinde, borç geri ödemesinin (kapamanın) birden fazla ayda yapılması durumunda, her geçici vergi döneminin sonunda geçerli olan Yİ-ÜFE oranı kullanılabilecektir.

Birden fazla hesap dönemine yayılan ve finansman gideri her hesap döneminde maliyete atılan yabancı para üzerinden borçlanmalarda, reel olmayan finansman maliyetinin hesaplanması, her hesap dönemi itibarıyla ayrı ayrı borç tutarının borcun alındığı tarihteki Türk Lirası karşılıklarına borcun kullanıldığı döneme ait Yİ-ÜFE artış oranının uygulanması suretiyle hesaplanacaktır.

b) Toplam finansman maliyetinin esas alınması yönteminde, maliyet veya alış bedeline dâhil edilen finansman giderlerinin reel olmayan kısımları, diğer bir ifade ile ROFM; toplam finansman maliyetlerine, ilgili döneme ait Yİ-ÜFE artış oranının hesap dönemine ait ortalama ticari kredi faiz oranına bölünmesi sonucunda belirlenen oranlar uygulanmak suretiyle bulunan tutarın, maliyet veya alış bedelinden düşülmesi suretiyle hesaplanır.

ROFM

= Toplam Finansman Maliyeti X İlgili Hesap Dönemine Ait Yİ-ÜFE Artış Oranı
____________________________________

İlgili Hesap Dönemine Ait Ortalama Ticari Kredi Faiz Oranı

Normal şartlar altında, söz konusu formüldeki oranın, (0) ile (1) arasında gerçekleşmesi gerekir. Oranın (1)’den büyük çıkması, kredi faiz oranlarının, gerçekleşen Yİ-ÜFE artış oranlarının gerisinde kaldığını ifade etmektedir. Bu durumda, formüldeki oran (1) olarak alınacak ve toplam finansman maliyetinin tamamının reel olmadığı kabul edilecektir.

Aylar itibarıyla Yİ-ÜFE’de oluşan farklılıklar nedeniyle formüldeki oranın negatif çıkması halinde ise toplam finansman maliyetinin tamamının reel olduğu kabul edilecektir.

(4) Kredilerle ilgili (vergi ve harçlar gibi) bazı finansman giderleri, kullanılan yabancı kaynağın kullanım süresine bağlı olarak oluşmadığından enflasyon unsuru içermez. Bu nedenle enflasyon düzeltmesi uygulamasında bu giderler reel olarak kabul edilir ve bunlar için ayrıca ROFM ayrıştırması yapılmaz.

(5) 213 sayılı Kanunun geçici 31 inci maddesi, geçici 32 nci maddesi ve/veya mükerrer 298 inci maddesinin (Ç) fıkrası kapsamında yeniden değerlemeye tabi tutulmuş iktisadi kıymetlerin değerinin düzeltilmesinde, düzeltmeye esas değer olan yeniden değerleme sonrası değerler için ROFM hesabı yapılmaz.

(6) Reel olmayan finansman maliyetinin tevsikine ilişkin kayıt ve belgelerin açık ve kesin bilgiler içermesi gerekmektedir. Reel olmayan finansman maliyeti, düzeltmeye esas tutarın tespitinde dikkate alınacak olup, ayrıca muhasebe kayıtlarında gösterilmesi söz konusu olmayacaktır.

(7) Toplulaştırılmış yöntemlerle düzeltmeye tabi tutulan kıymetlerin maliyet bedeline intikal ettirilen reel olmayan finansman maliyetlerinin düşülmesi ihtiyaridir.


Kaynak: Resmi Gazete – 30.12.2023
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/2023-sonu-yapilacak-enflasyon-duzeltmesinde-rofm-ilgili-oldugu-parasal-olmayan-kiymetin-duzeltmeye-esas-degerinden-dusulmek-suretiyle-duzeltme-islemi-yapilir/feed/ 0
Sadece İşçilik Yapılan Yıllara Sari İnşaat İşinde %5 Stopaj Yapılır Mı? https://www.muhasebenews.com/sadece-iscilik-yapilan-yillara-sari-insaat-isinde-5-stopaj-yapilir-mi/ https://www.muhasebenews.com/sadece-iscilik-yapilan-yillara-sari-insaat-isinde-5-stopaj-yapilir-mi/#respond Fri, 08 Dec 2023 16:54:00 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=148040 Sadece işçilik yapılan yıllara sari inşaat işinde stopaj kesintisi yapılır mı?

Yıllara sari inşaat onarım TÜM işlerde GV tevkifatı yapılır.


Yıllara yaygın inşaat işlerindeki stopaj oranı %3’den %5’e yükseltildi. 1 Mart 2021’den itibaren yapılacak hak ediş ödemelerinden itibaren yeni oran uygulanacak.

1 Mart 2021 tarihinden itibaren yapılan ödemelere uygulanmak üzere, yıllara yaygın inşaat ve onarım işleri yapanlara, bu işlerle ilgili olarak yapılan hakediş ödemelerinde uygulanan stopaj oranı %5’e yükseltilmiştir. Değişiklik 4 Şubat 2021 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 3491 sayılı Cumhurbaşkanı Kararıyla yapıldı.

Vergi mükellefi olmayan kişiye yapılan inşaat onarım işi için % 3 GV tevkifatı yapılmaz.


Yıllara yaygın inşaat işlerinde stopaj uygulaması ile ilgili Video açıklama için TIKLAYINIZ…

 


Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/sadece-iscilik-yapilan-yillara-sari-insaat-isinde-5-stopaj-yapilir-mi/feed/ 0
Danışmanlık hizmetleri için düzenlenecek e-SMM’de KDV tevkifatı yapılır mı? https://www.muhasebenews.com/danismanlik-hizmetleri-icin-duzenlenecek-e-smmde-kdv-tevkifati-yapilir-mi/ https://www.muhasebenews.com/danismanlik-hizmetleri-icin-duzenlenecek-e-smmde-kdv-tevkifati-yapilir-mi/#respond Thu, 07 Dec 2023 18:01:23 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=148005 Serbest Meslek Mensubu olarak SMMM hizmeti veriyorum. Defter tutma hizmeti vermediğim bir müşteriye verdiğim danışmanlık hizmeti için düzenlenecek SM makbuzunda KDV tevkifatı uygulanacak mı?

GELİR İDARESİ TARAFINDAN VERİLEN ÖZELGELERE BAKIŞ

Gelir İdaresince Türkiye Barolara Birliğine yazılan 14 Nisan tarih ve E-43370460-130 [5309-765]-51968 sayılı yazıda;

– Avukatların Tebliğin (I/C-2.1.3.1/b) ayrımındaki belirlenmiş alıcılara verdikleri ve KDV dahil bedeli 1.000 TL’yi (2.000 TL oldu) aşan danışmanlık hizmetlerinde, Tebliğin (I/C2.1.3.2.2.) bölümü kapsamında (9/10) oranında KDV tevkifatı uygulanması,

– Hukuki ihtilaflarla ilgili olarak yargı mercileri nezdinde veya yargı kararlarının sonuçları ile ilgili olarak vekâlet akdi sonucu karşı taraf (davalı)tan (icra vb.) yapılan tahsilatlardan gerek Gelir İdaresince Türkiye Barolara Birliğine yazılan 14 Nisan tarih ve E-43370460-130[5309-765]-51968 sayılı yazı ve gerekse İzmir Vergi Dairesi Başkanlığının 06.04.2021
tarih ve E-21152195-130[99-2021/3615] – 132403 sayılı İzmir Baro Başkanlığına vermiş olduğu Özelgesinde bu vb faaliyetlerle elde edilen tahsilatlar kapsam dışı tutulmuştur.

İzmir Vergi Dairesi Başkanlığının 06.04.2021 tarih ve E-21152195-130[99-2021/3615] – 132403 sayılı İzmir Baro Başkanlığına vermiş olduğu Özelgesinde de benzer şekilde avukatların (I/C- 2.1.3.2.13) bölümünde sayılan alıcılara verilen diğer hizmetler kapsamında (5/10) oranında ve danışmanlık hizmetleri karşılığı alınan bedeller üzerinden (9/10) oranında kısmi tevkifat yapılacağı açıklanmıştır.

3568 SAYILI KANUNA TABİ MESLEK MENSUPLARININ HİZMETLERİ KARŞILIĞI ALDIKLARI BEDELLER ÜZERİNDEN KISMİ TEVKİFAT YAPILMASI

3568 sayılı Kanuna tabi meslek mensuplarının aşağıda belirtilen hizmet sunumlarının belirlenmiş alıcılara yapılması durumunda alınan bedeller üzerinden alıcılar tarafından 9/10 oranında tevkifata tabi tutulması gerekmektedir.

– Piyasa etüt-araştırma,
– Ekspertiz,
– Plan-proje,
– Teknik, ekonomik, mali ve hukuki alanda sunulan danışmanlık, müşavirlik, denetim ve benzeri hizmetler
girmektedir.

Herhangi bir teslim ya da hizmet kapsamında veya bu teslim ya da hizmetin devamı niteliğinde verilmek ve bedeli ayrıca belirlenmek kaydıyla eğitim hizmetleri de danışmanlık hizmeti kapsamında değerlendirilmektedir.

Yukarıda sayılı hizmetler ile ilgili olarak meslek mensuplarınca yapılan danışmanlık, müşavirlik ve denetim hizmetleri karşılığı alınan ücretin 9/10 oranında tevkifata
tabi olacağı kesin olmakla birlikte, 35 sayılı Tebliğin 9. Maddesi ile getirilen ve yukarıdaki
bölümde açıklanmış bulunan diğer hizmetler kapsamında meslek mensuplarının hizmetlerinin (5/10) oranında kısmi tevkifata tabi olacağı öngörülmüştür.

 

 

 


Kaynak: İSMMMO, TÜRMOB
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/danismanlik-hizmetleri-icin-duzenlenecek-e-smmde-kdv-tevkifati-yapilir-mi/feed/ 0
https://www.muhasebenews.com/147646-2/ https://www.muhasebenews.com/147646-2/#respond Mon, 20 Nov 2023 09:33:55 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=147646 Enflasyon düzeltmesi yapacak olanlar

(1) Enflasyon düzeltmesi, kollektif, adî komandit ve adî şirketler dâhil kazançlarını bilanço esasına göre tespit eden gelir veya kurumlar vergisi mükellefleri tarafından yapılır. Yani bir işletmenin enflasyon düzeltmesi yapması için iki şart öngörülmüştür:

a) Gelir veya kurumlar vergisi mükellefi olmak,

b) Bilanço esasına göre defter tutmak.

Örnek: (C) işletmesinin ortakları bir baba ve bir oğuldan oluşmakta ve işletme adi ortaklık statüsünde faaliyet göstermektedir. Şirketin iştigal konusu perakende nalburiye malzemeleri alım-satımıdır. Baba ve oğulun ayrı ayrı gelir vergisi mükellefiyetleri olup, işletmede bilanço esasına göre defter tutulmakta ve hesap dönemi takvim yılıdır.

Bu işletme, her iki şartı da gerçekleştirdiği için 31/12/2023 tarihli bilançosunu ve şartların gerçekleşmesine bağlı olarak izleyen (1/1/2024 tarihinden sonraki) geçici vergi ve hesap dönemi sonlarına ait bilançolarını düzeltme işlemine tabi tutacaktır.

(2) 213 sayılı Kanunun geçici 33 üncü maddesi gereğince 31/12/2023 tarihli (kendilerine özel hesap dönemi tayin edilenlerde 2024 yılında biten özel hesap dönemi sonuna ait) bilançonun, izleyen geçici vergi ve hesap dönemlerinde ise düzeltme şartlarının gerçekleşmesine/varlığına bağlı olarak aynı Kanunun mükerrer 298 inci maddesinin (A) fıkrası gereğince geçici vergi ve hesap dönemleri sonuna ait bilançoların mezkûr madde ile bu Tebliğe göre enflasyon düzeltmesine tabi tutulması, anılan mükellefler (Tebliğin bu maddesinde enflasyon düzeltmesi yapamayacakları belirtilenler hariç) için zorunluluk olup, uygulama açısından mükelleflerin herhangi bir seçimlik hakları bulunmamaktadır.

(3) İktisadi devlet teşekkülleri ve kamu iktisadi kuruluşları ile bunların bünyesindeki işletmeler ve imtiyazlı işletmelerin, bilanço esasına göre defter tutuyor olmaları ve kurumlar vergisi yönünden mükellefiyetlerinin bulunuyor olması durumunda enflasyon düzeltmesi yapmaları zorunludur.

(4) Yeni işe başlayan mükelleflerin enflasyon düzeltmesine tabi olup olmadıkları da genel esaslara göre belirlenir. Bu mükelleflerde enflasyon düzeltmesi hükümlerinin uygulanmasında işe başlanılan tarihin bir önemi bulunmamaktadır.

1/1/2024 tarihinden sonraki dönemlerde enflasyon düzeltmesi yapma zorunluluğu bakımından, son üç ve son bir hesap dönemi, bu mükelleflerin işe başladıkları tarihten önceki dönemleri kapsıyor olsa dahi şartların gerçekleşip gerçekleşmediğinin hesabında dikkate alınır.

(5) Kazançlarını işletme hesabı esasına (zirai işletme hesabı dâhil) göre tespit eden mükellefler ile serbest meslek kazanç defteri tutan serbest meslek erbabı mükellefler enflasyon düzeltmesi yapamazlar. Ancak, amortismana tâbi iktisadi kıymetlerini bu Tebliğe göre düzeltilmiş tutarları üzerinden amortismana tâbi tutabilirler.

(6) Aşağıda yer alan mükellefler de, enflasyon düzeltmesi yapamazlar:

a) Kayıtlarını Türk para birimi dışında başka bir para birimiyle tutmalarına izin verilen mükellefler,

b) Kayıtlarını Türk para birimi dışında başka bir para birimiyle tutmalarına izin verilen, ancak Türk para birimiyle kayıt yapmaya dönen mükelleflerden, Türk para birimiyle kayıt yapmaya başlanılan hesap döneminden itibaren üç hesap dönemi geçmemiş olanlar.

(7) Bilanço esasına göre defter tutmayan gelir veya kurumlar vergisi mükellefleri bu Tebliğe göre enflasyon düzeltmesi yapamayacaklardır.

Ancak, 31/12/2023 tarihi itibarıyla faal olup, 2024 takvim yılı veya sonrasında ilk defa bilanço esasına geçen mükellefler ilk düzeltme işlemlerini bilanço esasına geçtikleri tarih itibarıyla geçici 33 üncü madde ve bu Tebliğin üçüncü bölümüne göre; daha sonraki düzeltme işlemlerini de mükerrer 298 inci maddenin (A) fıkrası ve bu Tebliğin dördüncü bölümüne göre yapacaklardır.

Ayrıca, 31/12/2023 tarihi itibariyle bilanço esasında defter tutmakta iken 1/1/2024 tarihi itibariyle işletme hesabı esasında defter tutmaya başlayan mükellefler 31/12/2023 tarihi itibariyle enflasyon düzeltmesi yapmak için gereken şartları taşıdığından, 31/12/2023 tarihli bilançoyu düzelterek 1/1/2024 tarihi itibariyle işletme hesabı kayıtlarını ve envanterini düzeltilmiş bilançodaki değerlere dayandırmak zorundadır.

(8) Gelir/kurumlar vergisi mükellefiyeti bulunmakla birlikte kazançları gelir veya kurumlar vergisinden istisna olan, bilanço esasına göre defter tutan mükellefler de enflasyon düzeltmesi hükümlerine göre düzeltme yapmak zorundadırlar.

 


Kaynak: VERGİ USUL KANUNU GENEL TEBLİĞİ TASLAĞI
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/147646-2/feed/ 0
Almanya ve İsviçre Sosyal Güvenlik Prim Transferi Nasıl Yapılır? https://www.muhasebenews.com/almanya-ve-isvicre-sosyal-guvenlik-prim-transferi-nasil-yapilir/ https://www.muhasebenews.com/almanya-ve-isvicre-sosyal-guvenlik-prim-transferi-nasil-yapilir/#respond Wed, 15 Nov 2023 10:25:45 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=147484 Yurt dışında Emeklilik için sigortası yatan kişinin primi Türkiye’ de emekli olmak için kullanılır mı? Transfer yapılabilir mi?

Türk vatandaşlarının yurtdışında 18 yaşını doldurduktan sonra, Türk vatandaşı iken geçen ve belgelendirilen sigortalılık süreleri ve bu süreleri arasında veya sonunda her birinde bir yıla kadar olan işsizlik süreleri ile yurtdışında ev kadını olarak geçen süreleri, bu kanunda belirtilen sosyal güvenlik kuruluşlarına prim ödenmemiş olması ve istekleri halinde, bu kanun hükümlerine göre sosyal güvenlikleri bakımından değerlendirilir.

Primlerin ödenmesi halinde ise iade ile ancak transfer edilebilir.

Türkiye’nin bir takım ülkeler ile sosyal güvenlik anlaşması yapmış olması sonucunda, bu ülkelerden prim iadesi talep edilebilir.

Yurt dışından prim iadesinde bulunmak isteyen Türk vatandaşlarının T.C. kimlik numarası bulunan nüfus cüzdanları ile birlikte bulundukları ildeki Sosyal Güvenlik Kurumu İl Müdürlüğü’ ne başvuruda bulunmaları yeterli olmaktadır. Ayrıca yurtiçi ve yurtdışı emeklilik sorgulama işlemi de SGK İl Müdürlükleri’nden yapılmaktadır.

Almanya’da Çalışan Türk Vatandaşlarının Prim İadeleri Nasıl Yapılır?


İSVİÇRE PRİM TRANSFERİ

İsviçre’de geçen çalışmalara ait primleri Türkiye’ye transfer ettirmek için gerekli şartlar nelerdir?

Türkiye-İsviçre Sosyal Güvenlik Sözleşmesini tadil eden ve 01/06/1981 tarihinde yürürlüğe giren ek sözleşmenin 10.a maddesi gereğince sigortalıların prim transferi talebinde bulunabilmeleri için;

a) İsviçre Yaşlılık, Ölüm ve Malullük aylıklarından yararlanmamış olmaları,

b) Türkiye’de veya üçüncü bir ülkede yerleşmek gayesiyle İsviçre’yi kesin olarak terk etmiş olmaları gerekmektedir.

İsviçre’de Geçen Çalışmalara Ait Hangi Primler Transfer Ettirilebilir?

Türkiye-İsviçre Sosyal Güvenlik Sözleşmesini tadil eden ve 01/06/1981 tarihinde yürürlüğe giren ek sözleşmenin 10.a maddesi gereğince, İsviçre’de çalışan Türk vatandaşlarının İsviçre’deki çalışmaları esnasında uzun vadeli sigorta kollarına (yaşlılık, ölüm) kesilen primlerinin (malullük hariç) işçi ve işveren hissesinin tamamının Kurumumuza transfer edilme imkanı getirilmiş bulunmaktadır.

Primleri Kurumumuza transfer edilen sigortalıların İsviçre’deki hizmetleri tasfiye edilir. Kendileri veya hak sahipleri bir daha söz konusu primler nedeniyle İsviçre sigorta mercilerinden hiçbir hak talep edemezler.

İsviçre’de Geçen Çalışmalara Ait Primlerin Tarafına Ödenmesi Hangi Şartlarda Mümkündür?

Türkiye-İsviçre Sosyal Güvenlik Sözleşmesini tadil eden ve 01/06/1981 tarihinde yürürlüğe giren ek sözleşmenin 10.a maddesi gereğince, İsviçre sigorta merciinden transfer edilen primler sigortalılara,

a) İsviçre’de geçen çalışmalarını 3201 sayılı Kanuna göre müracaat ederek borçlanıp ödemeleri veya borçlarının İsviçre’den transfer edilecek primlerinden mahsup edilerek, bakiyesinin iadesini talep etmeleri halinde,

b) Türkiye’deki sigortalı çalışmaları ile İsviçre sigorta merciinden transfer edilen primlerine ilişkin süre birlikte nazara alındığında, 5510 sayılı Kanunun 28.Maddesine göre, yaşlılık aylığına hak kazanamaması durumunda kadın ise 58, erkek ise 60 yaşını doldurmuş olması halinde, Türkiye-İsviçre Sosyal Güvenlik Sözleşmesi hükümleri uyarınca transfer edilen primleri anılan Kanuna göre toptan ödeme olarak,

c) Transfer edilen primler Kurumumuzca bağlanan aylığında değerlendirilerek, aylığında artış meydana getiriyor ise aylığı arttırılmakta, artma meydana getirmiyor ise tarafına iade edilmektedir.

Aylığa Yetecek Kadar Sürenin Borçlanılması Halinde Transfer Edilen Primlerin Tamamını Alabilmek Mümkün Müdür?

22/05/1985 tarihinde yürürlüğe giren 3201 sayılı Kanunda yurtdışında çalışılan sürelerin tamamını borçlanma zorunluluğu bulunmamaktadır.
Ancak, İsviçre ile Kurumumuz arasındaki Sosyal Güvenlik Sözleşmesine göre çalışılan sürelerin tamamının borçlanılması halinde İsviçre’de kesilen primlerin tümünün iadesi mümkün olmaktadır. Kısmi borçlanma yapıldığında primlerin borçlanılan süreye tekabül eden kısmı iade edilmekte ve borçlanılmayan süredeki günler Türkiye de geçmiş hizmet olarak kabul edilmektedir.

İsviçre Prim Transferi İçin Nereye Başvurulur?   

Prim transferi için İsviçre’deki çalışma sürelerinin tamamını gösterir hizmet cetveli, hizmet cetveli yok ise çalışılan iş yerlerinin unvan ve adresleri ile çalışma sürelerinin eksiksiz belirtileceği dilekçe ile nüfus cüzdanının önlü arkalı okunaklı fotokopisi, CH/TR 11 Formülerinin (prim transfer talep dilekçesi) tanzim ve tasdikinin temini için Sosyal Güvenlik İl Müdürlükleri / Sosyal Güvenlik Merkezlerine başvurması gerekmektedir.

Emeklilik Hizmetleri Genel Müdürlüğü / Yurtdışı Sözleşmeler ve Emeklilik Daire Yurtdışı Hizmet Borçlanma Talep Dilekçesinin , Sosyal Güvenlik İl Müdürlükleri / Sosyal Güvenlik Merkezlerinden temin edilebileceği gibi, başvuru sahiplerince Sosyal Güvenlik Kurumu web sayfasından da temin edilerek doldurulması gerekmektedir.


ALMANYA PRİM İADESİ

Almanya Prim İadesi Ne İfade Etmektedir?

Almanya’da çalışan vatandaşlarımızın Alman sigorta kurumlarına yatırılmış olan primleri yazılı istek üzerine ve diğer bazı şartlarla sigortalılara veya ölümleri halinde geride kalan hak sahiplerine iade edilmektedir.

Almanya Prim İadesi İçin Nereye başvurmak gerekir?

Başvuru sahipleri bizzat Türkiye’deki ikamet ettikleri en yakın Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü /Sosyal Güvenlik Merkezleri müracaat etmeleri gerekmektedir.

Sigortalılara Prim İadesi İçin Genel Koşullar Nelerdir?

Türk vatandaşı olan bir sigortalıya primlerinin iade edilmesindeki ön koşul iki yıllık bekleme süresinin dolması ve Almanya’yı terk etmiş olmasıdır.

Bekleme süresinin başlangıcı mecburi sigortalılığın sona erdiği tarihtir. Almanya ve Türkiye’ deki mecburi sigortalılık eşdeğer olup Almanya’da kazanç yerine geçen ödemeler olarak kabul edilen işsizlik parası,  işsizlik yardımı veya 01 Ocak 2005’ten sonra işsizlik parası veya hastalık parası gibi ödemeler mecburi sigortalılık olarak işlem görmekte ve bekleme süresi bu tür ödemelerin bitiminde başlamaktadır.

İki yıllık bekleme süresi içinde yeniden Türkiye’de veya Almanya’da mecburi sigortalı olunur ise, iki yıllık bekleme süresi her defasında mecburi sigortalılığın sona ermesinden sonra başlamaktadır.

Tutuklu olarak geçen süreler ile 5510 sayılı Kanun bu Kanunla mülga kanunlar hükümlerine göre isteğe bağlı sigortaya prim ödenen süreler, bekleme süresini etkilemez.

17/03/1987 tarihine kadar Almanya’yı terk etmiş vatandaşlarımız Türkiye’de mecburi sigortalı olsalar bile bekleme süresinden etkilenmezler, istedikleri takdirde primleri iade edilir.

Ayrıca, 65 yaşını doldurdukları halde her iki ülkedeki prim ödeme süreleri toplamı 5 yılı bulmayan vatandaşlarımızla 24 aylık bekleme süresine tabi olmadan prim iadesi isteğinde bulunabilirler.

Hak Sahiplerine Prim İadesi Nasıl Gerçekleşir?

Bekleme süresi dolmamış olması sebebiyle, ölümden dolayı aylık hakkı yoksa, Alman emeklilik sigortası primlerinin dul erkeğe, dul kadına veya yetimlere iade edilmesi mümkündür. Alman ve Türk sigorta süreleri, bu koşulların incelenmesinde birleştirilirler.

Yetimlerin prim iadesine hak kazanabilmeleri için, Alman emeklilik sigortasından yetim aylığında aranan kişisel koşulların olması gerekir.
Diğer bir ifade ile yetim aylığı bağlanması şartlarını (18 yaşını doldurmamış veya tahsilde – mesleki eğitimde bulunan yahut engelli bir durum nedeni ile kendi geçimini sağlayamayacak durumda olup, 27 yaşını doldurmamış yetimler) taşıması gerekir. 15 yaşını doldurmuş yetimler dilekçe verme hakkına sahiptirler.

Birden fazla yetim olduğunda prim iadesi tutarı eşit olarak paylaştırılır.

İade Edilecek veya Edilmeyecek Primler nelerdir?

Sigortalı adına ödenmiş olan primlerin yarısı yani sigortalı hissesi iade edilmektedir. Sigortalının katkıda bulunmadığı, işsizlik parası, işsizlik yardımı ve çocuk yetiştirme gibi sürelere ait primler iade edilmemektedir. Hastalık parası, yaralı parası gibi sürelere ait sigortalının bizzat üstlendiği primlerin tamamı iade edilmektedir.

Herhangi bir emeklilik (Almanya) sigortası tarafından yapılmış bir aylık ödemesi veya rehabilitasyon (kur tedavisi) tedbirleri ile kendisi eşi veya çocukları için verem hastalığı gibi özel hastalıklar nedeniyle yapılan yardımlardan önceki sürelere ait primlerde iade edilmemektedir. Aylık ödemesi veya rehabilitasyon tedbirlerinden yararlanmış sigortalıya, bundan sonraki süreler için prim iadesi yapıldığında, primi iade edilmeyen sürelere ait primlerde iptal edilmekte, bu sürelere istinaden daha sonra aylık dahil herhangi bir yardım yapılmamaktadır.

Almanya’daki prim ödeme süreleri de dikkate alınarak ülkemizce kısmi aylık bağlananların da primleri iade edilmemektedir. Ancak, kısmi aylık bağlanmış olmakla birlikte yurtdışı hizmet borçlanması yapmak, sigortalı bir işe girip aylığını kestirip bu arada askerlik borçlanması yaparak, isteğe bağlı sigortaya prim ödeyerek veya çalışarak tam aylığa hak kazananların primleri de iade edilmektedir. Prim ödeme sürelerinin bir bölümüne ait primlerin iadesi istenemez.

Prim İadesinin Sonuçları nelerdir?

Prim iadesi yapılması ile o zamana kadar olan Alman emeklilik sigortası iptal edilir. Emeklilik sigortalarının bütün kollarındaki çocuk yetiştirme süreleri, çocuk dikkate almak süreleri dahil Alman sigorta süreleri dolayısıyla o zamana kadar elde edilen diğer haklar da kaybolur. Böylece yapılmış olası bir ayni yardım veya para yardımından önceki primler iade edilmemesine rağmen, bu sürelerde geçerliliğini kaybeder.


Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/almanya-ve-isvicre-sosyal-guvenlik-prim-transferi-nasil-yapilir/feed/ 0
Trafik para cezalarının ödemesi nereden yapılır? https://www.muhasebenews.com/trafik-para-cezalarinin-odemesi-nereden-yapilir/ https://www.muhasebenews.com/trafik-para-cezalarinin-odemesi-nereden-yapilir/#respond Fri, 29 Sep 2023 12:00:43 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=146678 Trafik para cezalarının ödemesi nasıl yapılır?

Trafik idari para ceza tutanakları Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından düzenlenmekte olup kesinleşme tarihinden sonra takip ve tahsil edilmesi için ilgili vergi dairesi müdürlüğüne elektronik ortamda aktarılmakta ve aktarıldığı tarih itibariyle tahakkuk kaydı otomatik olarak oluşturulmaktadır.

Vergi dairesi müdürlüklerince takip ve tahsilatına başlanan trafik idari para cezası tutanaklarının sorgulanarak, vergi dairesi müdürlükleri kayıtlarına işlenmeyen tutanakların ise tutanak ve tebligat bilgilerine göre beyanlı olarak,

Trafik Para Cezanızı;

> Başkanlığımıza ait www.gib.gov.tr internet sitesi (İnteraktif Vergi Dairesi ve GİB Mobil Uygulaması) üzerinden;
-Anlaşmalı bankaların kredi kartları ile
-Anlaşmalı bankaların banka kartları veya banka hesabınızdan
-Yabancı ülkede faaliyet gösteren bankaların; kredi kartları, banka kartları ve diğer ödeme yöntemleri ile

> Anlaşmalı bankaların;
– Şubelerinden
– Alternatif ödeme kanallarından (İnternet Bankacılığı, Telefon Bankacılığı, Mobil Bankacılık vb.)

> PTT işyerlerinden

> Tüm vergi dairelerinden

ödeyebilirsiniz.


Kaynak: GİB
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.

]]>
https://www.muhasebenews.com/trafik-para-cezalarinin-odemesi-nereden-yapilir/feed/ 0
Hangi işlerde günde azami 7,5 saat çalışma yapılır? https://www.muhasebenews.com/hangi-islerde-gunde-azami-75-saat-calisma-yapilir/ https://www.muhasebenews.com/hangi-islerde-gunde-azami-75-saat-calisma-yapilir/#respond Sat, 23 Sep 2023 06:00:45 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=146514

16.07.2013 tarihli ve 28709 sayılı Resmi Gazete ’de yayımlanan “Sağlık Kuralları Bakımından Günde Azami Yedi Buçuk Saat veya Daha Az Çalışılması Gereken İşler Hakkında Yönetmelik”in amacı, Yönetmelikte belirtilen işlerde, çalışanların sağlık kuralları bakımından, çalışabilecekleri azami çalışma sürelerini düzenlemektir.

Bilindiği üzere, mevzuat hazırlama sürecinde bir konunun geneline ilişkin bir düzenleme yapılması ve olabilecek en olumsuz şartların da dikkate alınması gerekmektedir. Bahse konu mevzuat kapsamında, işyerinden işyerine değişiklik gösterebilecek çalışma ortamında alınan koruyucu veya önleyici tedbirlerden bağımsız olarak, işin doğası ön planda tutulmuş; çoğunlukla çok tehlikeli işler sınıfında yer alan bu işlerin çalışanların sağlık ve güvenliği üzerindeki etkileri değerlendirilerek düzenlemeye gidilmiştir. Diğer taraftan düzenlemede yer alan ve çalışma süresinin kısıtlanmasını içeren hükümler işyeri veya sektör bazlı olmayıp genel olarak iş ve iş süreçlerini kapsamaktadır.

Anılan yönetmelik içerisinde hangi işlerde günde azami yedi buçuk saat çalışılabileceği ile günde yedi buçuk saatten daha az çalışılması gereken işler belirlenmiştir. Bu Yönetmelik kapsamına giren işlerde çalışanlar, 4 ve 5 inci maddelerde belirtilen günlük azami iş sürelerinden sonra diğer herhangi bir işte çalıştırılamaz ve bu işlerde fazla çalışma yapılamaz.


 


Kaynak: T.C. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/hangi-islerde-gunde-azami-75-saat-calisma-yapilir/feed/ 0