yapılır mı – Muhasebe News https://www.muhasebenews.com Muhasebe News Sat, 03 Feb 2024 06:48:53 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=6.3.3 Nazım hesaplardaki dövizli borç ve alacaklar için kur değerleme işlemi yapılır mı? https://www.muhasebenews.com/nazim-hesaplardaki-dovizli-borc-ve-alacaklar-icin-kur-degerleme-islemi-yapilir-mi/ https://www.muhasebenews.com/nazim-hesaplardaki-dovizli-borc-ve-alacaklar-icin-kur-degerleme-islemi-yapilir-mi/#respond Sat, 03 Feb 2024 06:48:53 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=149122 Nazım hesaplardaki dövizli borç ve alacaklar için kur değerleme işlemi yapılır mı?

NAZIM HESAPLAR Aktif ve Pasifi etkilemeyen TAKİP amacıyla kullanılan hesaplarıdır. Bunlara kur değerlemesi yapılmaz.

KUR değerlemesi, bilançonun aktifinde ve aasifinde bulunan yabanca para birimli nakit, banka, çek, senet, alacak ve borçlar için yapılır.

Nazım hesaplar yıl sonu itibarıyla ters kayıt yapılarak kapatılır.

 

 


Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/nazim-hesaplardaki-dovizli-borc-ve-alacaklar-icin-kur-degerleme-islemi-yapilir-mi/feed/ 0
16 Yaşındaki kişi inşaat içinde çalıştırılabilir mi? https://www.muhasebenews.com/16-yasindaki-kisi-insaat-icinde-calistirilabilir-mi/ https://www.muhasebenews.com/16-yasindaki-kisi-insaat-icinde-calistirilabilir-mi/#respond Thu, 01 Feb 2024 13:56:54 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=149041 16 Yaşındaki kişi inşaat işçisi olarak giriş yapılabilir mi veya normal bir işyerinde 16 yaşında işçi SGK girişi yapılır mı?

Ağır ve tehlikeli işlerin bir kısmında 18 yaşını doldurmamış genç işçiler çalıştırılamaz. Ağır ve tehlikeli işler yönetmeliğinin ekinde çalıştırılabilecekleri işler açıklanmıştır.


İLİNTİLİ İÇERİKLER

“Çocuk İşçi Çalıştırırken Dikkat!!!” Başlıklı içerikte aşağıdaki konular ile ilgili yasal düzenlemeler hakkında bilgi edinebilirsiniz;

1- ÇOCUK VE GENÇ İŞÇİ KİMLERE DENİR?

2- ÇOCUK İŞÇİ ÇALIŞTIRMA KOŞULLARI NELERDİR?
3- GENÇ İŞÇİ ÇALIŞTIRMA KOŞULLARI NELERDİR?
4-  18 YAŞ ALTI İŞÇİ ÇALIŞTIRMAK İSTEYEN İŞYERLERİNİN DİKKAT ETMESİ GEREKEN HUSUSLAR NELERDİR?
5- ÇOCUK VE GENÇ İŞÇİLER İÇİN SAĞLIK KONTROLLERİ NE ŞEKİLDE YAPILMAKTADIR?
6- ÇOCUK VE GENÇ İŞÇİLERDE ÇALIŞMA KOŞULLARI NELERDİR?

İçeriğe ulaşmak için TIKLAYINIZ…


Çocuk ve genç işçilere ilişkin temel yasaklar ve sınırlar ile ilgili diğer bir içeriğe ulaşmak için TIKLAYINIZ…


Çocuk İşçi ve Genç İşçi kavramları ile konu hakkındaki yasal düzenleme için TIKLAYINIZ…


Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/16-yasindaki-kisi-insaat-icinde-calistirilabilir-mi/feed/ 0
Sadece İşçilik Yapılan Yıllara Sari İnşaat İşinde %5 Stopaj Yapılır Mı? https://www.muhasebenews.com/sadece-iscilik-yapilan-yillara-sari-insaat-isinde-5-stopaj-yapilir-mi/ https://www.muhasebenews.com/sadece-iscilik-yapilan-yillara-sari-insaat-isinde-5-stopaj-yapilir-mi/#respond Fri, 08 Dec 2023 16:54:00 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=148040 Sadece işçilik yapılan yıllara sari inşaat işinde stopaj kesintisi yapılır mı?

Yıllara sari inşaat onarım TÜM işlerde GV tevkifatı yapılır.


Yıllara yaygın inşaat işlerindeki stopaj oranı %3’den %5’e yükseltildi. 1 Mart 2021’den itibaren yapılacak hak ediş ödemelerinden itibaren yeni oran uygulanacak.

1 Mart 2021 tarihinden itibaren yapılan ödemelere uygulanmak üzere, yıllara yaygın inşaat ve onarım işleri yapanlara, bu işlerle ilgili olarak yapılan hakediş ödemelerinde uygulanan stopaj oranı %5’e yükseltilmiştir. Değişiklik 4 Şubat 2021 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 3491 sayılı Cumhurbaşkanı Kararıyla yapıldı.

Vergi mükellefi olmayan kişiye yapılan inşaat onarım işi için % 3 GV tevkifatı yapılmaz.


Yıllara yaygın inşaat işlerinde stopaj uygulaması ile ilgili Video açıklama için TIKLAYINIZ…

 


Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/sadece-iscilik-yapilan-yillara-sari-insaat-isinde-5-stopaj-yapilir-mi/feed/ 0
Öğrencilere kesilen servis faturalarında KDV tevkifatı yapılır mı? https://www.muhasebenews.com/ogrencilere-kesilen-servis-faturalarinda-kdv-tevkifati-yapilir-mi/ https://www.muhasebenews.com/ogrencilere-kesilen-servis-faturalarinda-kdv-tevkifati-yapilir-mi/#respond Mon, 04 Dec 2023 12:54:17 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=147921 Öğrencilere kesilen okul servisi faturalarında KDV tevkifatı yapılır mı?

Nihai tüketiciye (öğrenci nihai tüketicidir) yapılan hizmetlerde KDV tevkifatı OLMAZ.

KDV tevkifatı yapılabilmesi için müşterinin vergi mükellefi olması ve verilen hizmetin  işle ilgili olması gerekir. 18 yaşından küçük çocukların velilerinin ticari, mesleki veya zirai faaliyeti nedeniyle gelir vergisi mükellefi olsa dahi, okul servisi hizmeti şahsi bir harcama olduğundan öğrencinin velisi adına düzenlenecek faturada KDV tevkifatı hesaplaması yapılmayacaktır.


KDV TEVKİFAT UYGULAMASINDA SINIR ve UYGULAMASI

Tebliğin (I/C-2.1.3.1/b) ayırımında sayılanların, kısmi tevkifat uygulaması kapsamındaki teslim ve hizmetlerinde hesaplanan KDV, alıcıların durumuna bakılmaksızın, tevkifata tabi tutulmayacaktır. Ancak, bu durum profesyonel spor kulüplerince (şirketleşenler dahil) Tebliğin (I/C-2.1.3.1/b) ayırımında sayılanlara yapılan teslim ve hizmetlerde geçerli değildir.

Ayrıca, 3065 sayılı Kanunun (11/1-c) ve geçici 17’nci maddeleri kapsamındaki teslimlerde ve bu Kanun uyarınca KDV’den istisna olan teslim ve hizmetlerde tevkifat söz konusu olmaz.

Örnek: Gelir Vergisi Kanununa göre gerçek usulde vergiye tabi olmayan bir çiftçi tarafından yapılan yün ve yapağı teslimleri, 3065 sayılı Kanunun (17/4-b) maddesi uyarınca KDV’den müstesna olduğundan, bu işleme ait bedel üzerinden KDV hesaplanmayacak ve dolayısıyla tevkifat yapılmayacaktır.

Kısmi tevkifat uygulaması kapsamına giren her bir işlemin KDV dahil bedeli 2.000 TL’yi aşmadığı takdirde hesaplanan KDV tevkifata tabi tutulmaz. Sınırın aşılması halinde ise tutarın tamamı üzerinden tevkifat yapılır. 

Tespit edilen tutarı aşan işlemlerde KDV tevkifatı zorunluluğundan kaçınmak amacıyla bedel parçalara ayrılamaz, aynı işleme ait bedellerin toplamı dikkate alınarak bu sınırın aşılması halinde tevkifat yapılır.

Tevkifat zorunluluğundan kaçınmak amacıyla, birden fazla fatura düzenlenmek suretiyle bedelin parçalara bölündüğünün tespiti halinde vergi dairelerince, bütünlük arzettiği anlaşılan alımların toplamının yukarıda belirtilen sınırı aşıp aşmadığına bakılarak gerekli işlemler yapılır.

BELGE DÜZENİ

Tevkifata tabi işlemler dolayısıyla satıcılar tarafından düzenlenecek belgelerde; “İşlem Bedeli”, “Hesaplanan KDV”, “Tevkifat Oranı”, “Alıcı Tarafından Tevkif Edilecek KDV Tutarı”, “Tevkifat Dahil Toplam Tutar” ve “Tevkifattan Sonra Tahsil Edilmesi Gereken Toplam Bedel (Tevkifat Hariç Toplam Tutar)” ayrıca gösterilir.

Bu fatura satıcı açısından, işlem bedeli üzerinden hesaplanan KDV’ye tevkifat uygulandığını tevsik eden belge mahiyetini de taşımaktadır.

Faturaya, borçlanılan miktar olarak rakam ve yazı ile tevkifattan sonra kalan tutar yazılır.

Örnek: KDV hariç 3.000 TL tutarındaki (% 20) oranında KDV’ye tabi bir işlem (5/10) oranında KDV tevkifatına tabidir. Bu işleme ait fatura aşağıdaki şekilde düzenlenecektir:

Tevkifata tabi tutulan işlemlerle tevkifat uygulaması kapsamında bulunmayan işlemlerin birlikte yapılması halinde bu işlemlerin tek fatura ile belgelendirilmesi mümkündür.

İşlem Bedeli    3.000,00
Hesaplanan KDV       600,00
Tevkifat Oranı : 5/10 5/10
Alıcı tarafından Tevkif Edilecek KDV       300,00
Tevkifat Dahil Toplam Tutar    3.600,00
Tevkifat Hariç Tahsil Edilecek Toplam Tutar    3.300,00
Yalnız Üç bin üç yüz TL’dir.

 


Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/ogrencilere-kesilen-servis-faturalarinda-kdv-tevkifati-yapilir-mi/feed/ 0
Şirkete kayıtlı bulunan binek otomobiller için yeniden değerleme yapılır mı? https://www.muhasebenews.com/sirkete-kayitli-bulunan-binek-otomobiller-icin-yeniden-degerleme-yapilir-mi/ https://www.muhasebenews.com/sirkete-kayitli-bulunan-binek-otomobiller-icin-yeniden-degerleme-yapilir-mi/#respond Fri, 11 Nov 2022 02:24:00 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=134386 Şirkete kayıtlı bulunan binek otomobiller için yeniden değerleme yapılır mı?

VUK Geçici 32. maddeye göre enflasyon düzeltmesi yapılır. Yeniden değerlenen tutar üzerinden % 2 Vergi ödenir. Uygulama için VUK 537 sayılı Genel Tebliği inceleyiniz.


Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/sirkete-kayitli-bulunan-binek-otomobiller-icin-yeniden-degerleme-yapilir-mi/feed/ 0
Bağkur’dan emekli olmuş ve ayrıca ölen eşinden de emekli aylığı alan birisi, işyeri açtığı zaman emekli aylığından kesinti yapılır mı? https://www.muhasebenews.com/bagkurdan-emekli-olmus-ve-ayrica-olen-esinden-de-emekli-ayligi-alan-birisi-isyeri-actigi-zaman-emekli-ayligindan-kesinti-yapilir-mi/ https://www.muhasebenews.com/bagkurdan-emekli-olmus-ve-ayrica-olen-esinden-de-emekli-ayligi-alan-birisi-isyeri-actigi-zaman-emekli-ayligindan-kesinti-yapilir-mi/#respond Mon, 11 Apr 2022 08:33:00 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=125458 Bağkur’dan emekli olmuş ve ayrıca ölen eşinden de emekli aylığı alan birisi, işyeri açtığı zaman emekli aylığından kesinti yapılır mı?

Emekli olup 4b kapsamında olanlardan SGDP alınmamaktadır. Emekli aylığı alıyorken kendi adına ve hesabına 4/b (Bağ-Kur) kapsamında çalışanların emekli aylıkları kesilmez. Ayrıca bunların emekli aylıklarından herhangi bir sosyal güvenlik destek primi (SGDP) kesintisi de yapılmaz.6663 sayılı Kanunla bu kesinti 2016 yılında kaldırılmıştır.

Vefat eden eşi üzerinden dul aylığı alan kişinin çalışması halinde aylığı kesilmez, aylığını almaya devam eder.


1- Ölüm aylığı nedir?

Ölüm aylığı; vefat eden bir sigortalının geride kalan hak sahiplerine Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından bağlanan emekli aylığı demektir.

2- Ölüm aylığına hak kazanma koşulları nelerdir?

Kanunun yürürlük tarihinden sonra ölen sigortalıların hak sahiplerine ölüm aylığı bağlanabilmesi için;

a-) En az 1800 gün malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi bildirilmiş veya

b-) 4/1-(a) sigortalıları için, her türlü borçlanma süreleri hariç en az 5 yıldan beri sigortalı bulunup, toplam 900 gün malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi bildirilmiş,

olması şartıyla ölüm aylığı bağlanır.

Ayrıca;

a-) Malullük, vazife malullüğü veya yaşlılık aylığı almakta iken veya malullük, vazife malullüğü veya yaşlılık aylığı bağlanmasına hak kazanmış olup henüz işlemleri tamamlanmamış,

b-) Bağlanmış bulunan malullük, vazife malullüğü veya yaşlılık aylığı, sigortalı olarak çalışmaya başlamaları sebebiyle kesilmiş,

durumda iken ölen sigortalıların hak sahiplerine yazılı istekte bulunmaları halinde ölüm aylığı bağlanır.

Ölüm aylığı bağlanabilmesi için sadece 4/1-(a) sigortalıları için öngörülen her türlü borçlanma süreleri hariç en az 5 yıldan beri sigortalı bulunup, toplam 900 gün malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi bildirilmiş olması şartında; gerek ölen sigortalı tarafından, gerekse hak sahipleri tarafından yapılan tüm borçlanmalar bu şartların oluşmasında dikkate alınmayacaktır.

Ancak, 01.10.2008 tarihinden önce ölen sigortalıların 900 gün hesabında borçlanılan tüm süreler dikkate alınacaktır.

Ayrıca, kendi nam ve hesabına (4/b li) çalışan sigortalıların hak sahiplerine ölüm aylığı bağlanabilmesi için ölen sigortalıların genel sağlık sigortası primi dâhil, prim ve prime ilişkin her türlü borçlarının ödenmiş olması şarttır.

3- Ölüm aylığı kimlere bağlanır?

Ölüm aylığı, ölen sigortalının;

a-) Eşine,

b-) Çocuklarına,

c-) Anne ve babasına, bağlanır. 

4- Hayatını Kaybeden Sigortalının Eşine Aylık Bağlanmasının Şartları Nelerdir?

Eşine aylık bağlanması için, ölüm tarihinde sigortalının eşi ile yasal evlilik bağı bulunması şarttır. Sigortalının dul eşine % 50 si;  aylık bağlanmış çocuğu bulunmayan dul eşine ise Kanunun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (a), (b) ve (e) bentleri hariç Kanun kapsamında veya yabancı bir ülke mevzuatı kapsamında çalışmaması veya kendi sigortalılığı nedeniyle gelir veya aylık bağlanmamış olması halinde % 75 i oranında aylık bağlanacaktır.

5- Hayatını kaybeden sigortalının çocuklarına aylık bağlanmasının şartları nelerdir?

Ölen sigortalının çocuklarına aylık bağlanabilmesi için çocukların;

– Cinsiyeti,

– Yaşı,

– Malul olup olmaması,

– Öğrenim durumu

– Medeni hali gibi kıstaslar mevcuttur.

6- Erkek çocuklara ölüm aylığı bağlanabilmesi için neler gereklidir?

Evli olup olmadıklarına bakılmaksızın, erkek çocukların;

– Yükseköğrenim görmeleri halinde 25 yaşını doldurmamış olmamaları,

– Ortaöğrenim görmeleri halinde 20 yaşını doldurmamış olmaları,

– Herhangi bir eğitim kurumunda öğrenim görmemeleri halinde ise 18 yaşını doldurmamış olmaları

– Çalışmıyor olmaları (Kanunun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (a), (b) ve (e) bentleri hariç Kanun kapsamında veya yabancı bir ülke mevzuatı kapsamında)

– Kendi sigortalılıkları nedeniyle gelir veya aylık bağlanmamış olması, şarttır.

7- Kız çocuklara ölüm aylığı bağlanabilmesi için neler gereklidir?

– Çalışmıyor olmaları (Kanunun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (a), (b) ve (e) bentleri hariç Kanun kapsamında veya yabancı bir ülke mevzuatı kapsamında),

– Kendi sigortalılıkları nedeniyle gelir veya aylık bağlanmamış olması,

– Evli olmamaları veya evli olmakla birlikte sonradan boşanmış veya dul kalmış olmaları şarttır.

– Kız çocuklarına ölüm aylığı bağlanabilmesi için herhangi bir yaş ya da öğrenim durumu şartı bulunmamaktadır.

***Kurum Sağlık Kurulu kararı ile çalışma gücünü en az % 60 oranında yitirdiği tespit edilen çocuklara da evli olup olmadığına, yaşına veya cinsiyetine bakılmaksızın ölüm aylığı bağlanır.

8- Malul çocuklara bağlanan aylıkların kesilmesi ne şekilde olur?

Kanunun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (a), (b) ve (e) bentleri hariç Kanun kapsamında veya yabancı bir ülke mevzuatı kapsamında çalışmaya başladıkları,

Kendi sigortalılığı nedeniyle gelir veya aylık bağlandığı,

Kanunun 94 üncü maddesine göre yapılan kontrol muayenesi sonucu Kurum Sağlık Kurulu kararı ile çalışma gücünü en az % 60 oranında yitirmediği tespit edilen çocukların yeni malullük durumuna esas tutulan rapor tarihini, izleyen ödeme dönemi başından itibaren kesilecektir.

 9- Hayatını kaybeden sigortalının anne ve/veya babasına aylık bağlanmasının şartları nelerdir?

Anne ve/veya babaya aylık bağlanabilmesi için de yine birtakım kıstaslar mevcuttur.

– Öncelikle anne ve/veya baba 65 yaşın altında ise, ölen sigortalının hak sahibi eş ve çocuklarından geriye artan hisse olmak zorundadır.

– Ayrıca anne ve/veya babanın her türlü kazanç ve irattan elde etmiş oldukları gelirleri asgari ücretin net tutarından az olmak zorundadır.

– Yine anne ve/veya babaya ölen çocuklarından ölüm aylığı bağlanabilmesi için, diğer çocuklarından hak kazanılan gelir/aylıklar hariç olmak üzere, gelir ve/veya aylık bağlanmamış olması da şarttır.

Anne ve/veya baba 65 yaşın üstünde ise,

– Yukarıda belirtilen şartları taşımaları halinde ölen sigortalının hak sahibi eş ve çocuklarından geriye artan hisseye bakılmamakta, artan hisse olmasa bile ölüm aylığı bağlanmaktadır.

 10- Ölüm Aylığı Bağlanması için nereye ve nasıl başvurulur? Müracaat için gerekli belgeler nelerdir?

Ölüm aylığı bağlanabilmesi için hak sahiplerinin, örneği Kurumca hazırlanan tahsis talep dilekçesi ile Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğüne ya da Sosyal Güvenlik Merkezine başvurması şarttır. Hizmet akdine tabi (4/a lı) ve kendi nam ve hesabına (4/b li) çalışmış sigortalıların hak sahipleri için Tahsis talep dilekçesine;

-18 yaşını doldurmayanlar hariç, lise ve dengi öğrenim görmesi halinde 20 yaşını, yükseköğrenim görmesi halinde 25 yaşını doldurmayan erkek çocukların ilgili öğretim kurumundan alacakları öğrenci belgesi,

-15 yaşından küçük çocuklar hariç olmak üzere bir adet fotoğraf

-Malul çocuklar için sağlık kurulu raporu

-Vasi İlamı (Hak sahiplerine vasi tayin edilmesi durumunda) eklenir.

11- Ölüm Aylığı hangi durumlarda kesilir?

Ölen sigortalının;

– Eşi yeniden evlendiği takdirde,

– Ölen sigortalının çocuklarının

Kanunun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (a), (b) ve (e) bentleri hariç Kanun kapsamında veya yabancı bir ülke mevzuatı kapsamında

– Çalışmaya başlamaları,

– Kendi sigortalılıkları nedeniyle taraflarına gelir veya aylık bağlanması,

– Evli olmayan kız çocuğu evlendiği takdirde,

Herhangi bir eğitim kurumunda öğrenim görmeyen erkek çocuğu 18 yaşını doldurduğu, ortaöğrenim gören erkek çocuğu 20 yaşını doldurduğu, yükseköğrenim gören erkek çocuğu 25 yaşını doldurduğu takdirde,

– Anne ve/veya babasına, diğer çocuklarından hak kazandıkları gelir/aylıklar dışında, gelir/aylık bağlandığı takdirde,

– Anne ve/veya babası asgari ücretin net tutarından fazla gelir elde ettiği takdirde,

bağlanmış bulunan ölüm aylıkları kesilir

 


Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/bagkurdan-emekli-olmus-ve-ayrica-olen-esinden-de-emekli-ayligi-alan-birisi-isyeri-actigi-zaman-emekli-ayligindan-kesinti-yapilir-mi/feed/ 0
Ortaklardan alınan borç için adat hesaplaması yapılır mı? https://www.muhasebenews.com/ortaklardan-alinan-borc-icin-adat-hesaplamasi-yapilir-mi/ https://www.muhasebenews.com/ortaklardan-alinan-borc-icin-adat-hesaplamasi-yapilir-mi/#respond Tue, 05 Apr 2022 06:08:06 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=125175 Ekim 2021’de ortaklardan aldığımız borçların ana parası üzerinden Ekim Kasım Aralık 2021 dönemi için adat hesaplanıp Aralık 2021 dönemine adat faiz faturası kesilmişti. Ocak Şubat Mart 2022 dönemi içinde adat hesaplaması yapılacak.Ortağımız önceki dönem hesapladığı faiz faturası içinde adat-faiz hesaplamak istemekte. Adat hesaplaması yapılırken önceki kesilen adat-faiz faturaları içinde adatlama yapılması zorunluluğu bulunmakta mıdır? (bununla ilgili bir özelge bulanadım.(Not: Ortağımız ile aramızda faize faiz hesaplama, bileşik faiz ile ilgili bir anlaşma yoktur)

Ortaklardan alınan (331) borç için adat hesaplaması yapılmaz. Şirketin borç vermesi (131) halinde adat hesaplanır.


1- Adat faturasının amacı nedir? kasa fazlasının ortağa borç olarak verilmesi bu şekilde kasa fazlasının azaltılması mıdır? 

2- Şirket mağaza için kira sözleşmesi imzaladı damga vergisini kiracı mı ödüyor? 

1-Adat Şirketin ortağına veya ortaklarına borç para vermesi veya Kasada ihtiyaçtan fazla nakit para halinde hesaplanan faizdir. 

2-Sözleşmeye ilişkin damga vergisini taraflardan birisi öder. 


Şirketlerde ortaklardan alacaklar hesabında bulunan tutara adat hesaplayıp fatura kesilip, KDV hesaplanmasının kanuni dayanağı nedir? 

Bu işlemin yasal dayanağı, şirket kasada bulunan parasını ortaklara kullandırıldığı para için ticareti yapmıştır Faiz elde etmiş sayılacağı için Adat hesaplaması yapılır. Yasal dayanağı inceleme elemanı Raporunda belirtir. Bu olayı kavrayabilmek için VUK 3. maddesini inceleyiniz. 

Vergi Kanunlarının Uygulanması ve İspat: 

Madde 3 

 

A) Vergi kanunlarının uygulanması: Bu Kanunda kullanılan “Vergi Kanunu” tabiri işbu Kanun ile bu Kanun hükümlerine tabi vergi, resim ve harç kanunlarını ifade eder. Vergi kanunları lafzı ve ruhu ile hüküm ifade eder. Lafzın açık olmadığı hallerde vergi kanunlarının hükümleri, konuluşundaki maksat, hükümlerin kanunun yapısındaki yeri ve diğer maddelerle olan bağlantısı gözönünde tutularak uygulanır. 

B) İspat: Vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyeti esastır. Vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyeti yemin hariç her türlü delille ispatlanabilir. Şu kadar ki, vergiyi doğuran olayla ilgisi tabii ve açık bulunmayan şahit ifadesi ispatlama vasıtası olarak kullanılamaz. İktisadi, ticari ve teknik icaplara uymayan veya olayın özelliğine göre normal ve mutad olmayan bir durumun iddia olunması halinde ispat külfeti bunu iddia eden tarafa aittir.


 

Tarih : 28.05.2019

T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı

Gelir Kanunları KDV-ÖTV Grup Müdürlüğü

Sayı : 39044742-130[Özelge]-E.453374

Tarih: 28.05.2019

Konu : Geçici vergi dönemleri veya yıl sonu itibarıyla kasa ve ortaklardan alacaklar hesabında biriken tutarın vergilendirilmesi

İlgide kayıtlı özelge talep formunda, geçici vergi dönemleri veya yıl sonu itibarıyla kasa ve ortaklardan alacaklar hesabında biriken tutarın adat hesaplamasına ve katma değer vergisi (KDV)’ye tabi olup olmadığı hususunda Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.

KURUMLAR VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN:

5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 13 üncü maddesinin birinci fıkrasında, kurumların ilişkili kişilerle emsallere uygunluk ilkesine aykırı olarak tespit ettikleri bedel veya fiyat üzerinden mal veya hizmet alım ya da satımında bulunması durumunda, kazancın tamamen veya kısmen transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü olarak dağıtılmış sayılacağı; alım, satım, imalat ve inşaat işlemleri, kiralama ve kiraya verme işlemleri, ödünç para alınması ve verilmesi, ikramiye, ücret ve benzeri ödemeleri gerektiren işlemlerin her hal ve şartta mal veya hizmet alım ya da satımı olarak değerlendirileceği belirtilmiştir.

Söz konusu maddenin ikinci fıkrasında, ilişkili kişilerin kurumların kendi ortakları, kurumların veya ortaklarının ilgili bulunduğu gerçek kişi veya kurum ile idaresi, denetimi veya sermayesi bakımından doğrudan veya dolaylı olarak bağlı bulunduğu ya da nüfuzu altında bulundurduğu gerçek kişi veya kurumları ifade ettiği; üçüncü fıkrasında ise emsallere uygunluk ilkesinin tanımı yapılarak emsallere uygunluk ilkesinin ilişkili kişilerle yapılan mal veya hizmet alım ya da satımında uygulanan fiyat veya bedelin, aralarında böyle bir ilişkinin bulunmaması durumunda oluşacak fiyat veya bedele uygun olmasını ifade ettiği hükme bağlanmıştır.

Buna göre, transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü kazanç dağıtımından söz edebilmek için;

Bir kurum tarafından bir mal veya hizmet alım ya da satımının yapılmış olması,

Söz konusu kurumun bu mal veya hizmet alım ya da satımını ilişkili kişilerle yapmış olması,

Bu mal veya hizmet alım ya da satımında “emsallere uygunluk ilkesi”ne aykırı olarak fiyat veya bedel tespiti yapılmış olması gerektiği belirtilmiştir.

Bu açıklamalar çerçevesinde, şirket ortakları ilişkili kişi kapsamında olduğundan, şirketinizin ortaklarından olan alacaklarına uygulanan faizin emsallere uygun olması gerekmektedir. Söz konusu emsal faiz oranı anılan madde hükmü ile konuya ilişkin 1 seri numaralı Transfer Fiyatlandırması Yoluyla Örtülü Kazanç Dağıtımı Hakkında Genel Tebliğde yapılan açıklamalara göre belirlenecektir.

Aksi halde kazancın transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü kazanç dağıtımı hükümleri yönünden değerlendirileceği tabiidir.

Bu çerçevede, Şirketinizin ortaklarından olan alacaklarına emsallere uygun bir faiz uygulanması ve aylık dönemler itibariyle ortaklara fatura edilen bu faiz tutarlarının tahakkuk esası gereği kurum kazancına dahil edilerek vergilendirilmesi gerekmektedir.

KATMA DEĞER VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN:

3065 Sayılı KDV Kanununun;

1/1 inci maddesinde, Türkiye’de ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetlerin KDV’ye tabi olduğu,

10/a maddesinde, mal teslimi ve hizmet ifası hallerinde, malın teslimi veya hizmetin yapılması ile vergiyi doğuran olayın meydana geleceği,

24/c maddesinde; vade farkı, fiyat farkı, kur farkı, faiz, prim gibi çeşitli gelirler ile servis ve benzer adlar altında sağlanan her türlü menfaat, hizmet ve değerlerin KDV matrahına dahil olduğu,

hüküm altına alınmıştır.

Buna göre, Şirketiniz ile ana ortak veya ilişkili firmalar arasındaki borç verme işlemleri, KDV Kanununun 1/1 inci maddesine göre finansman hizmeti olarak değerlendirilmekte ve bu işlemler nedeniyle hesaplanacak adat faiz tutarları KDV’ye tabi bulunmaktadır.

Ayrıca, kurumlarla ilişkili kişiler arasında gerçekleşen ticari faaliyetlerin sonradan Gelir ve Kurumlar Vergisi kanunlarının uygulanmasında örtülü sermaye olarak değerlendirilerek dağıtılmış kar payı sayılması, KDV açısından işlemin finansman temin hizmeti olmasını etkilemeyeceği tabiidir.

Diğer taraftan, tekdüzen hesap çerçevesi, hesap planı ve işleyişine ilişkin açıklamalar, 26.12.1992 tarihli ve 21447 mükerrer sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 1 Sıra No.lu Muhasebe Sistemi Uygulama Genel Tebliği ve daha sonra bu konuda yayımlanan diğer tebliğlerde yapılmış bulunmaktadır.

 


Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/ortaklardan-alinan-borc-icin-adat-hesaplamasi-yapilir-mi/feed/ 0
BES primleri gelir vergisi matrahından indirilebilir mi? https://www.muhasebenews.com/bes-primleri-gelir-vergisi-matrahindan-indirilebilir-mi/ https://www.muhasebenews.com/bes-primleri-gelir-vergisi-matrahindan-indirilebilir-mi/#respond Mon, 04 Apr 2022 12:16:18 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=125160 Bireysel emeklilik ödemesi gelir vergisinde indirim yapılır mı? beyan edilen matrahın % 15 ne kadar mı?

Bireysel emeklilik priminin yıllık gv beyannamesinden indirilmez uygulama 2013 tarihinde kaldırıldı.


2018 ve 2019 yıllarında otomatik katılım sistemine (oto BES) dahil olup kendi istekleri ile sistemden çıkan personelimizi 2022 yılında tekrar sisteme dahil etmemiz gerekli midir? 

Zorunluluk bulunmamaktadır.


  1. Bireysel emeklilik sisteminin amacı nedir?

Bireysel Emeklilik Sistemi; mevcut sosyal güvenlik sistemimizi tamamlayıcı nitelikte olmak üzere, bireylere emeklilik döneminde ilave bir gelir sağlayarak refah düzeylerinin yükseltilmesine yardımcı olmak amacıyla kurulmuş tamamen gönüllülük esasına dayalı bir sistemdir.

  1. Bireysel emeklilik hizmeti kimler tarafından sunulmaktadır?

Bireysel emeklilik hizmeti, Hazine Müsteşarlığı’nın gözetimindeki emeklilik şirketleri tarafından sunulmaktadır. Emeklilik şirketleri için Bireysel Emeklilik Kanunu’nda çok sıkı kuruluş ve faaliyet esasları düzenlenmiş, ayrıntılı denetim mekanizmaları oluşturulmuştur.

  1. Bu şirketlerin sunacakları hizmetin, mevcut hayat sigortası şirketlerinin emekliliğe yönelik olarak sundukları emeklilik ürünlerinden nasıl bir farkı vardır?

Bireysel emeklilik sisteminin temeli sigorta mekanizmasından ziyade, uzun vadeli portföy yönetimi esasına dayanmaktadır.

Hayat sigortası sistemi aktüeryal esaslara dayalı olarak işler ve ölüm, maluliyet gibi çeşitli risklerle karşılaşıldığında kişileri bu risklerden korumak amacını taşır. Bireysel emeklilik sistemi ise temelde, bireylerden toplanan katkı paylarının, yatırıma yönlendirilmesi suretiyle kişilere yaşlılık döneminde ilave bir gelir temin etmeyi amaçlamaktadır.

Hayat sigortası poliçelerinin başka bir hayat sigortası şirketine aktarılması mümkün değil iken, bireysel emeklilik sisteminde birikimlerin asgari bir sürenin sonunda, başka bir emeklilik şirketine aktarılması mümkündür.

Hayat sigortalarında bireylerin yatırdıkları paralar havuz şeklinde yönetilirken, bireysel emeklilik sisteminde, birikimler katılımcının risk ve getiri tercihine uygun olarak belirleyeceği, profesyonel portföy yönetim şirketleri tarafından yönetilen emeklilik fonlarında değerlendirilmektedir.

  1. Bireysel Emeklilik Sistemi, yatırım kararını kendisi vermek isteyen katılımcılar için uygun mudur?

Bireysel emeklilik sisteminde sanılanın aksine katılımcının birçok yatırım alternatifi vardır. Mevzuat gereği her şirket katılımcılarına farklı risk ve getiri yapısına sahip en az 3 farklı fon sunmak zorundadır. Uygulamada şirketten şirkete değişiklik göstermekle birlikte çoğu şirket 10’dan fazla fonu katılımcılarının tercihine sunmaktadır. Katılımcılar, emeklilik şirketlerinin kurucusu olduğu veya satışını üstlendiği fonlar arasından, kendi risk ve getiri tercihlerine göre en uygununu seçerek birikimlerini değerlendirebilirler. Dilerlerse ödemelerini hisse senedi, altın ve diğer kıymetli madenler ya da kamu/özel sektör borçlanma araçları fonları gibi birden çok fona dağıtarak risklerini azaltabilirler.

Yatırım yapma konusunda yeterli tecrübeye sahip olmadığını düşünen veya herhangi bir nedenle seçeceği fona karar veremeyen katılımcılar, katkı paylarını şirketlerin “standart fonlarına” yönlendirebilirler. Standart fonlar, özel olarak belirlenen daha az riskli yatırım stratejisine sahip fonlardır. 

  1. Kişinin yatırım alternatifleri nelerdir? Ödenen katkılar emeklilik şirketi tarafından ne şekilde değerlendirilebilir?

Katkı payları, emeklilik şirketleri tarafından kurulacak emeklilik fonlarında değerlendirilecektir. Bu fonlar, yerel ya da yabancı ortaklıkların payları, repo/ters repo, türev araçlar, hazine bonosu, devlet tahvili, özel sektör borçlanma araçları, eurobond, altın ve diğer kıymetli madenler, mevduat, katılım hesabı gibi değişik varlıklara yatırım yapabilmektedir.

Örneğin; “Kamu Borçlanma Araçları Fonu” portföyünün en az %80’i ters repo dahil devlet iç borçlanma araçlarına yatırılan, “Hisse Senedi Fonu” ise; portföyünün en az %80’i borsada işlem gören şirketlerin paylarına yatırılan fonlardır.

  1. Bu sisteme katılmaya karar veren bir kişi katkı paylarını ne şekilde ödeyecektir ? Asgari katkı payı ödenmesi zorunluluğu var mıdır?

Aylık katkı payı ödemesinin mevzuatta bir alt sınırı yoktur. Katkı payı ödemeleri emeklilik şirketiyle serbestçe belirlenebilir.

Katılımcının yapmış olduğu katkı payı ödemeleri, şirkete intikalinden itibaren 2 iş günü içinde kişinin seçmiş olduğu fon dağılımı doğrultusunda yatırıma yönlendirilecektir.

  1. Bireysel emeklilik ödemelerine yapılan devlet katkısı nedir?

Devlet katkısı, 1/1/2013’te yürürlüğe girmiş olan bireysel emeklilik teşvik sistemidir. Bu sistem uyarınca katılımcıların bireysel emeklilik sistemine yaptıkları katkı payı ödemelerinin %25’ine karşılık gelen tutar, devlet tarafından katılımcının devlet katkısı hesabına yatırılacaktır.

  1. Katılımcılar nasıl devlet katkısı alabilirler?

Katılımcıların,  devlet katkısı alabilmeleri için, bireysel emeklilik hesaplarına katkı payı ödemesi yapmaları yeterlidir. Yatırılan katkı payları Emeklilik Gözetim Merkezi’nce her ay takip edilerek, katılımcıların ödedikleri tutarın %25’i, kendileri adına ayrı bir hesaba aktarılır. Örneğin, her ay 200 TL katkı payı ödemesi yapan bir katılımcının devlet katkısı hesabına her ay 50 TL yatırılacaktır. Böylece, katılımcının birikimi aylık 250 TL’ye yükselecektir. Ayrıca bu 250 TL’lik tutarın da katılımcının tercihine göre belirlenen fonlarda değerlendirilmesi suretiyle getiri elde edilebilecektir.

  1. Katılımcılar devlet katkılarına da getiri elde edebilecekler mi?

Evet. Devlet katkıları şirketlerin bu ödemeler için kuracakları ve Hazine Müsteşarlığı tarafından belirlenen yatırım araçlarından oluşacak fonlarda değerlendirilerek getiri sağlayacaktır. Üstelik bu fonların gider kesintileri, diğer emeklilik yatırım fonlarına kıyasla çok daha düşük olduğundan, katılımcıların elde edilen getiriden en üst düzeyde faydalanması mümkün olacaktır.

Katılımcının sistemden herhangi bir nedenle ayrılması durumunda, devlet katkısının yanında getirilerinin de hak kazandığı kısmı kendisine ödenecektir.

  1. Devlet katkısından en yüksek seviyede faydalanmak isteyen katılımcılar ne kadar katkı payı ödemelidir?

Bireysel emeklilik sistemine yapılacak ödemeler herhangi bir üst sınıra tabi değildir. Fakat alınabilecek devlet katkısı sınırlanmıştır. Buna göre, devlet katkısı hesaplamasında baz alınacak katkı payı ödemelerinin toplamı, ilgili yıl sonunda geçerli brüt asgari ücretin yıllık toplamını geçemez. Başka bir deyişle, aylık ödemelerini brüt asgari ücret tutarında yapan bir katılımcı devlet katkısından en yüksek seviyede faydalanacaktır. Brüt asgari ücretin üzerinde katkı payı ödenmesine herhangi bir engel bulunmamakla birlikte, ödenen tutarın brüt asgari ücrete kadar olan kısmı için devlet katkısı alınabilir. 

  1. Paylarını satın aldığı fondan veya emeklilik şirketinden memnun olmayan katılımcılar, fonlarını veya şirketlerini değiştirebilirler mi?

Katılımcıların, paylarını satın aldıkları fonu ve/veya emeklilik şirketlerini değiştirmeleri mümkündür. Yılda 6 kez fon dağılımı değiştirme hakkı bulunan katılımcılar, sahip oldukları fon paylarını diledikleri zaman fona iade ederek başka bir fonun paylarına yatırım yapabilirler. Şirket değiştirmek içinse katılımcıların en az 2 yıl süreyle mevcut şirketlerinde kalmış olması gerekir. Eğer katılımcının sözleşmesi önceden başka bir şirketten aktarılmış ise bu süre 1 yıla düşer.  

Emeklilik sözleşmesinin başka bir şirkete aktarılması halinde katılımcının bireysel emeklilik ve devlet katkısı hesaplarındaki tüm birikimi yeni emeklilik şirketine aktarılacaktır. 

  1. Katılımcının emekliliğe hak kazanmadan sistemden ayrılma hakkı var mıdır?

Bireysel emeklilik, katılımcıların gönüllü olarak katkı payı ödedikleri ve istedikleri zaman ayrılmalarının mümkün olduğu bir sistemdir.  Katılımcılar, diledikleri an birikimlerini tahsil ederek sistemden ayrılabilir. Fakat emekli olmadan sistemden ayrılmaları durumunda, devlet katkılarının tamamına sahip olmaları mümkün olmamaktadır. Sistemde kalma süresine göre devlet katkılarının hak kazanılacak kısmı şu şekilde belirlenmektedir:

  1. En az 3 yıl sistemde kalan katılımcılar devlet katkısı ve getirilerinin %15’ine,
  2.  En az 6 yıl sistemde kalan katılımcılar devlet katkısı ve getirilerinin %35’ine,
  3.  En az 10 yıl sistemde kalan katılımcılar devlet katkısı ve getirilerinin yüzde %60’ına

hak kazanırlar. Sistemden emekli olan katılımcılar ise hesaplarındaki devlet katkısı ve getirilerinin tamamına hak kazanacaktır.

  1. Emekliliğe hak kazanmanın şartları nelerdir?

Katılımcı sisteme giriş tarihinden itibaren en az on yıl sistemde bulunmak koşulu ile 56 yaşını tamamladıktan sonra emekliliğe hak kazanır. Sistemde on yıl bulunma koşulu, katılımcının birikimlerini almaksızın ilk emeklilik sözleşmesinin yürürlük tarihinden itibaren bireysel emeklilik sisteminde on tam yıl kalması kaydıyla, on yıl süreyle asgari katkı payı ödemesi veya emeklilik planları dahilinde on yıllık asgari katkı payı ödemesine karşılık gelecek toplu katkı payı tutarını ödemesi halinde yerine gelmiş olur.

Emekli olma halinde, yatırılan katkı payları ve getirilerinin yanı sıra devlet katkısı hesabında biriken katkı ve getirilerinin tamamı katılımcıya seçeceği ödeme şekli ile ödenir.

  1. Emekliliğe hak kazandıktan sonra birikimler ne şekilde ödenir?

Emekli olmaya hak kazanan katılımcılar, şirketlerinin sunacağı 3 farklı ödeme şeklinden birini seçerek birikimlerini tahsil edebilirler.

  1. Birikimlerini tek seferde toplu olarak tahsil edebilirler.
  2. Programlı geri ödeme seçeneği ile seçilecek dönemlerde (aylık, 3 aylık, vb.) düzenli ödemeler şeklinde alabilirler.
  3. Gelir sigortası şeklinde bir ödeme planını seçebilirler.

Ayrıca, birikimlerini bu seçenekler arasında paylaştırarak hem toplu ödeme, hem de düzenli gelir elde edebilirler.

  1. Katılımcılar sistemden ayrılırken ne kadar vergi ödeyecekler?

Ödenecek vergi, sistemde kalınan süreye bağlı olarak değişiklik gösterecektir. Katılımcı, bireysel emeklilik sisteminde ne kadar uzun süre kalırsa, o kadar düşük oranda vergi ödeyecektir. Katılımcıların ödeyecekleri vergi aşağıdaki şekilde hesaplanmaktadır.

  • 10 yıldan önce sistemden ayrılan katılımcılar %15
  • 10 yıl katkı payı ödemiş olmakla birlikte 56 yaşından önce ayrılan katılımcılar %10
  • 10 yıl katkı payı ödemiş olma ve 56 yaş şartlarını yerine getirerek emeklilik hakkını kazanan katılımcılar %5

oranında vergi ödeyecektir. Vergi kesintisi, sadece bireysel emeklilik ve devlet katkısı hesaplarından elde edilen getiri üzerinden yapılmakta, ödenen katkı paylarından ve devlet katkısının anaparasından vergi kesintisi yapılmamaktadır.

  1. Eski bireysel emeklilik sistemi katılımcılarının tabi olduğu şartlar da aynı mı?

Devlet katkısı uygulamasına geçilirken, halihazırda bireysel emeklilik sisteminde bulunan katılımcılara fazladan bir avantaj sağlanmıştır. Avantajdan faydalanabilmek için katılımcıların 1/1/2013 tarihinden itibaren 3 yıl boyunca sistemde kalmaları gerekmektedir. Buna göre mevcut bireysel emeklilik katılımcılarının sistemde bulundukları toplam süre hesaplanırken 1/1/2013 tarihi itibarıyla,

  1. a) Sistemde 3 yıldan fazla 6 yıldan az bulunan katılımcılara 1 yıl,
  2. b) Sistemde 6 yıldan fazla 10 yıldan az bulunan katılımcılara 2 yıl,
  3. c) Sistemde 10 yıldan fazla bulunan katılımcılara 3 yıl

eklenecek, böylece mevcut katılımcıların devlet katkısına hak kazanma süreleri kısalacaktır.

  1. Bireysel emeklilik sisteminde ve fonlarda katılımcılardan tahsil edilen giderler nelerdir?

Katılımcının, bireysel emeklilik sistemine ilk defa katılması sırasında veya yeni bir bireysel emeklilik hesabı açtırması halinde, katılımcıdan veya sponsor kuruluştan giriş aidatı alınabilir. Giriş aidatı peşin ya da bir başka emeklilik şirketine aktarım veya sistemden çıkış tarihine ertelenmiş olarak tahsil edilebilir. Aidatın peşin olarak alınabilecek kısmı, brüt asgari ücretin %10’u ile sınırlıdır. Katılımcının sistemde kalma süresine göre, giriş aidatı yükümlülüğü de azalmaktadır. Bu kapsamda tahsil edilebilecek giriş aidatı;
a) Sözleşmenin yürürlük tarihinden itibaren 3 yıl içinde şirketten ayrılanlar için brüt asgari ücreti %75’ini,
b) Sözleşmenin yürürlük tarihinden itibaren 3 yılını dolduran sözleşmelerden 6 yıldan önce şirketten ayrılanlar için brüt asgari ücreti %50’sini,
c) Sözleşmenin yürürlük tarihinden itibaren 6 yılını dolduran sözleşmelerden 10 yıldan önce şirketten ayrılanlar için brüt asgari ücretin %25’ini
aşamayacaktır.
Emeklilik sözleşmesinin yürürlük tarihinden itibaren 10. yılını dolduranlardan, ölüm veya maluliyet nedeniyle ya da emeklilik hakkını kullanarak ayrılanlardan ertelenmiş şekildeki giriş aidatı tahsil edilemeyecektir.

Bireysel emeklilik hesabına yapılan katkı payları üzerinden azami yüzde 2 oranında yönetim gideri kesintisi alınabilir.

Yatırım yapılan fonların aracılık komisyonları, fon işletim giderleri, bağımsız denetim ücretleri gibi tüm giderlerinin karşılanması için fon toplam gider kesintisi yapılmaktadır. Fon net varlık değeri üzerinden hesaplanan fon toplam gider kesintisinin azami oranları, fon türlerine göre farklılık göstermektedir. Fon türlerine göre toplam gider kesintisi oranı, Hazine Müsteşarlığı tarafından 9 Kasım 2012 tarih ve 28462 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Bireysel Emeklilik Sistemi Hakkında Yönetmelik’te belirlenmiştir. Bu yönetmelik uyarınca toplam gider kesintisi oranları;
a) Para piyasası fonları için günlük yüzbinde 3 (yıllık %1,09),
b) Kamu / Özel Sektör / Uluslararası Borçlanma Araçları Fonları/ Kıymetli Madenler/ Endeks Fonları için günlük yüzbinde 5,25 (yıllık %1,91),
c) Hisse / Diğer Fonlar için günlük yüzbinde 6,25 (yıllık %2,28)
ile sınırlanmıştır. Fondan yapılacak tüm gider ve kesintilerin toplamı, ilgili fon türü için belirlenen azami oranı aşamayacaktır.

  1. Katılımcılar katkı payı tutarını değiştirebilirler mi? Sisteme katkı payı ödemeye ara verebilirler mi?

Katılımcı (eğer asgari katkı payı tutarı belirlenmişse) emeklilik planında tanımlı asgari katkı payından daha az olmamak üzere katkı payı tutarını değiştirebilir. Bu yöndeki değişiklik talebi, değişikliğin yapılması istenen tarihten en az 2 iş günü önce şirkete yazılı olarak, şirketin çağrı merkezinden veya şirketin internet sitesinde katılımcı adına oluşturulan güvenli sayfadan yapılır.

Katılımcı, sisteme katkıda bulunmaya ara verebilir. Ancak katkı payı ödenmeyen süre emekliliğe hak kazanılması için gereken sürenin hesabında dikkate alınmaz. 

Emekliliğe hak kazanılması için gereken sürenin hesabında katılımcının dahil olduğu emeklilik planı kapsamında ara verilen döneme karşılık gelen, işlem tarihindeki asgari katkı payı toplam tutarlarının ödenmesi kaydıyla katkı payı ödemeye ara verilen dönem dikkate alınır.

  1. Bu sisteme katılan kişi, SGK’ya veya diğer sosyal güvenlik kurumlarına ödediği primleri aktarabilir mi?

Bireysel Emeklilik Sistemi mevcut sosyal güvenlik kurumlarından ayrı olarak işleyecektir. Bu sistem, sosyal güvenlik kurumlarından farklı olarak gönüllü katılıma dayalı, hesapların katılımcılar bazında tutulduğu ve takip edildiği bir sistemdir. SGK’ya ödenen primlerin buraya aktarılması söz konusu değildir.

  1. Bireysel emeklilik sistemi devlet güvencesi altında mıdır? Emeklilik şirketinin iflası halinde katılımcıların haklarını koruyacak düzenlemeler var mı?

Bireysel emeklilik sistemi, devlet güvencesi altında değildir. Fakat emeklilik şirketleri, başta Sermaye Piyasası Kurulu ve Hazine Müsteşarlığı olmak üzere çeşitli düzenleyici kurumların gözetimi altındadır. Sermaye yapıları, borçlanma oranları ve finansal durumları, düzenli olarak takip edilmektedir. Yine de olumsuz ekonomik gelişmeler sonucunda iflas etmeleri mümkündür. Bütün gözetim faaliyetlerine ve önlemlere rağmen şirketin iflas etmesi halinde dahi, katılımcıların haklarını koruyan birçok uygulama mevcuttur.

Öncelikle, şirketin kurucusu olduğu fonların malvarlığı, emeklilik şirketinin varlığından ayrıdır. Başka bir ifadeyle, şirketin borçları için, kurucusu olduğu fonlara başvurulamaz. Çünkü o fonların varlıkları, şirkete değil fon katılma payı sahiplerine aittir. Bu nedenle, şirketin iflası halinde fonlarının tasfiye edilip şirketin borçlarının ödenmesi söz konusu değildir.

Ayrıca, fon malvarlığı kesinlikle haczedilemez, rehnedilemez ve fon portföyüne ilişkin olarak yapılan işlemler dışında teminat olarak gösterilemez. Fon varlıklarının Takasbank bünyesinde saklanması da, varlıkların başka hesaplara transfer edilmesini engelleyen ve katılımcıları koruyan başka bir uygulamadır.

  1. Bireysel Emeklilik Sistemine nasıl dahil olunur?

Bunun için öncelikle Hazine Müsteşarlığı tarafından faaliyet izni verilmiş emeklilik şirketlerinden birine başvurulması gerekmektedir. İşveren grup emeklilik sözleşmesi hariç, emeklilik sözleşmesi, karşı karşıya gelinmeksizin şirketin internet sitesi veya çağrı merkezi yahut şirketçe yetkilendirilen çağrı merkezi aracılığıyla düzenlenebilir. Emeklilik sözleşmesi, belirlenen tutardaki ilk katkı payının şirketin serbest hesaplarına geçtiği tarihte yürürlüğe girer ve yürürlük tarihinden itibaren en geç 10 iş günü içinde katılımcıya gönderilir.  Emeklilik sözleşmesinin yürürlük tarihi, katılımcının bireysel emeklilik sistemine giriş tarihini belirliyor olması açısından önemlidir. Emekliliğe ve devlet katkısına hak kazanma sürelerine dair hesaplar, bu tarih baz alınarak yapılır. 

Katılımcı, teklif formunun imzalanmasını veya teklifin onaylanmasını müteakip 60 gün içinde cayma hakkına sahiptir. Cayma halinde, yapılan tüm ödemeler fon toplam gider kesintisi haricinde hiçbir kesinti yapılmadan, varsa yatırım gelirleriyle birlikte 10 iş günü içinde ödeyene iade edilir.

Bireysel Emeklilik ve Emeklilik Yatırım Fonları Bireysel Emeklilik Sistemini Tanıtıcı Bilgiler

Hukuki Çerçeve

Ülkemizdeki sosyal güvenlik reformunun bir parçası olarak ve kamu sosyal güvenlik sistemimizi tamamlayıcı nitelikte özel emeklilik programlarının oluşturulması amacıyla hazırlanan 4632 sayılı Bireysel Emeklilik Tasarruf ve Yatırım Sistemi Kanunu, 7 Nisan 2001 tarih ve 24366 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmış ve yayımından itibaren 6 ay sonra yürürlüğe girmiştir.

Bireysel emeklilik tasarruf ve yatırım sistemi, bireylerin emekliliğe yönelik tasarruflarının yatırıma yönlendirilmesi suretiyle emeklilik dönemlerinde ek bir gelir sağlanarak refah düzeyinin yükseltilmesine, ekonomiye uzun vadeli kaynak yaratılarak istihdamın artırılmasına ve ekonomik kalkınmaya katkıda bulunulmasına, sosyal güvenliğin kapsamının genişletilmesine, kamunun sosyal güvenlikten kaynaklanan yükünün azaltılmasına, mali sektörde uzun vadeli fonların arttırılarak kurumsal yatırımcıların gelişmesine ve sermaye piyasalarının derinleşmesine olanak sağlayan özel emeklilik sistemidir.

Bireysel Emeklilik Tasarruf ve Yatırım Sistemi Kanunu’nu tamamlayıcı nitelikte olmak üzere Hazine Müsteşarlığı tarafından; Bireysel Emeklilik Danışma Kurulu’nun Çalışma Esas ve Usulleri Hakkında Yönetmelik, Emeklilik Şirketlerinin Kuruluş ve Çalışma Esasları Hakkında Yönetmelik, Bireysel Emeklilik Sistemi Hakkında Yönetmelik ve Bireysel Emeklilik Aracıları Hakkında Yönetmelik çıkarılmıştır.

Bireysel emeklilik sistemine yönelik teşvikleri yeniden düzenlemek amacıyla Bireysel Emeklilik Tasarruf ve Yatırım Sistemi Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun 29 Haziran 2012 tarih ve 28338 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmış ve bu Kanun ile getirilen devlet katkısı uygulaması, Hazine Müsteşarlığı tarafından 29.12.2012 tarih ve 28512 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Bireysel Emeklilik Sisteminde Devlet Katkısı Hakkında Yönetmelik ile ayrıntılı olarak düzenlenmiştir.

Bireysel Emeklilik Sistemi’nin Özellikleri

Bireysel emeklilik sisteminin temel özelliklerini aşağıdaki şekilde sıralamak mümkündür:

  • Sistem, gönüllülük esasına göre işlemekte ve her kesimin katılımına açık bulunmaktadır.
  • Tasarruflar, Hazine Müsteşarlığı’nın denetimine tabi olarak kurulan emeklilik şirketleri tarafından, Sermaye Piyasası Kurulu mevzuatı çerçevesinde oluşturulan emeklilik yatırım fonlarında değerlendirilmektedir.
  • Emeklilik şirketlerinin tabi olduğu, farklı risk ve getiri bileşimine sahip en az 3 emeklilik yatırım fonu kurma zorunluluğu ile, bireylerin kendi risk ve gelir beklentilerine uygun yatırım tercihleri yapabilmelerine olanak tanınmaktadır.
  • Yatırımların kamu ve özel sektör borçlanma araçları, mevduat, katılma hesapları, repo ve ters repo işlemleri, ortaklık payları, türev araç işlemleri, varantlar, altın ve kıymetli madenler, kira sertifikaları, yatırım fonu katılma payları gibi çok çeşitli yatırım araçlarında değerlendirilmesi mümkün olmaktadır.
  • Katılımcıların, paylarını satın aldıkları fonu ve/veya emeklilik şirketlerini değiştirmeleri mümkündür. Yılda 6 kez fon dağılımı değiştirme hakkı bulunan katılımcılar, sahip oldukları fon paylarını diledikleri zaman fona iade ederek başka bir fonun paylarına yatırım yapabilirler. Şirket değiştirmek içinse katılımcıların en az 2 yıl süreyle mevcut şirketlerinde kalmış olması gerekir. Eğer katılımcının sözleşmesi önceden başka bir şirketten aktarılmış ise bu süre 1 yıla düşer.
  • Emeklilik yatırım fonunun varlıkları, emeklilik şirketinin malvarlığından ayrı olarak Sermaye Piyasası Kurulu’nca uygun görülen bir saklama kuruluşunda saklanır.

Bu özellikler çerçevesinde;

  • Gayrisafi milli hasılanın %5-10’u düzeyinde bir birikim yaratılması,
  • Sosyal güvenliğin kapsamının genişlemesi ve katılanlara emeklilik döneminde ek bir gelir sağlanarak refah düzeylerinin yükselmesine katkıda bulunulması,
  • Reel sektöre kullanabileceği ilave kaynaklar yaratılması, bu yolla üretim ve istihdamda artış sağlanarak istikrarlı bir büyümenin gerçekleştirilmesi,
  • Para ve sermaye piyasalarına yeni kaynaklar sağlanarak piyasaların gelişmesine ve derinleşmesine katkıda bulunulması, bu suretle kamu ve özel sektörün borç bulma imkanlarının iyileştirilmesi

Bireysel Emeklilik Sistemi’nin hedefleri arasında yer almaktadır.

Teşvikler ve Vergi Düzenlemeleri

– Devlet Katkısı

Bireysel emeklilik sistemine ödenen katkı paylarının %25’ine karşılık gelen tutar, katılımcının devlet katkısı hesabına ödenir. Bu hesaptaki birikimler, devlet katkısı ödemeleri için özel olarak belirlenmiş, daha düşük fon toplam gider kesintisi oranına sahip fonlarda değerlendirilir. Katılımcının sistemden emekli olması veya vefat, maluliyet gibi nedenlerle sistemden ayrılması halinde, devlet katkısı hesabındaki birikimin tamamı kendisine (veya vefat durumunda lehdarına) ödenecektir.

Katılımcının emekliliğe hak kazanmadan sistemden ayrılmak istemesi durumunda, devlet katkısına hak ediş oranları aşağıdaki şekilde belirlenecektir.

1/1/2013 tarihinden sonra;

a) En az üç yıl sistemde kalan katılımcılar devlet katkısı ve varsa getirilerinin yüzde onbeşine,

b) En az altı yıl sistemde kalan katılımcılar devlet katkısı ve varsa getirilerinin yüzde otuzbeşine,

c) En az on yıl sistemde kalan katılımcılar devlet katkısı ve varsa getirilerinin yüzde altmışına,

hak kazanacaktır.

– Emeklilik Fonunun Vergilendirilmesi

Emeklilik yatırım fonlarının portföy işletmeciliğinden doğan kazançları kurumlar vergisinden istisnadır.

– Fondan Yapılacak Ödemelerin Vergilendirilmesi

Ödenecek vergi, sistemde kalınan süreye bağlı olarak değişiklik gösterecektir. Katılımcı, bireysel emeklilik sisteminde ne kadar uzun süre kalırsa, o kadar düşük oranda vergi ödeyecektir. Katılımcıların ödeyecekleri vergi aşağıdaki şekilde hesaplanmaktadır.

  • 10 yıldan önce sistemden ayrılan katılımcılar %15
  • 10 yıl katkı payı ödemiş olmakla birlikte 56 yaşından önce ayrılan katılımcılar %10
  • 10 yıl katkı payı ödemiş olma ve 56 yaş şartlarını yerine getirerek emeklilik hakkını kazanan katılımcılar %5
    oranında vergi ödeyecektir. Vergi kesintisi, sadece bireysel emeklilik ve devlet katkısı hesaplarından elde edilen getiri üzerinden yapılmakta, ödenen katkı paylarından ve devlet katkısının anaparasından vergi kesintisi yapılmamaktadır.

– Diğer Vergiler

Sigorta ve emeklilik şirketleri ile emeklilik yatırım fonlarının kuruluşları dahil her türlü işlemlerinde düzenlenen kağıtlar damga vergisinden müstesna tutulur.

 


Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/bes-primleri-gelir-vergisi-matrahindan-indirilebilir-mi/feed/ 0
Belediyeye bedelsiz kiraya verilen taşınmaz için emsal kira bedeli uygulaması yapılır mı? https://www.muhasebenews.com/belediyeye-bedelsiz-kiraya-verilen-tasinmaz-icin-emsal-kira-bedeli-uygulamasi-yapilir-mi/ Tue, 09 Feb 2021 10:16:22 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=104013 Vatandaşın gayrimenkulünü bedelsiz olarak 2 yıllığına kullanım hakkını belediyeye vermesi halinde stopaj ve emsal kira bedeli tahakkuk edip etmeyeceği.

T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
ANTALYA VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
Mükellef Hizmetleri Gelir Grup Müdürlüğü

Sayı

:

49327596-120[73.GVK.ÖZ.2014.63]-229

09/10/2014

Konu

:

Vatandaşın gayrimenkulünü bedelsiz olarak 2 yıllığına kullanım hakkını belediyeye vermesi halinde stopaj ve emsal kira bedeli tahakkuk edip etmeyeceği.

 

İlgide kayıtlı özelge talep formunun incelenmesinden; …  26.06.2014 tarihli dilekçesi ile … da bulunan altı katlı binasının kullanım hakkını hiçbir ücret ve bedel talep etmeksizin iki yıllığına Antalya Büyükşehir Belediyesine vermek istediği belirtilerek, adı geçen şahsın bu gayrimenkulünü bedelsiz olarak adı geçen belediyenin kullanımına bırakması halinde vergi kesintisi yapılıp yapılmayacağı ve kişiye emsal kira bedeli üzerinden gelir vergisi tahakkuk edip etmeyeceği hususunda Başkanlığımız görüşünün talep edildiği anlaşılmıştır.

193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 70 inci maddesinin birinci fıkrasında, bu maddede yazılı mal ve hakların sahipleri, mutasarrıfları, zilyedleri, irtifak ve intifa hakkı sahipleri veya kiracıları tarafından kiraya verilmesinden elde edilen iratların gayrimenkul sermaye iradı olduğu; 73 üncü maddesinde ise kiraya verilen mal ve hakların kira bedellerinin emsal kira bedelinden düşük olamayacağı, bedelsiz olarak başkalarının intifaına bırakılan mal ve hakların emsal kira bedelinin bu mal ve hakların kirası sayılacağı, bina ve arazilerin emsal kira bedelinin yetkili özel mercilerce veya mahkemelerce takdir veya tespit edilmiş kirası, bu suretle takdir veya tespit edilmiş kira mevcut değilse, Vergi Usul Kanununa göre belirlenen vergi değerinin % 5’i olacağı; aynı maddenin 2 numaralı fıkrasının 4 numaralı bendinde de “Genel bütçeye dahil daireler ve katma bütçeli idareler, il özel idareleri ve belediyeler ile diğer kamu kurum ve kuruluşlarınca yapılan kiralamalarda” emsal kira bedeli esasının uygulanmayacağı hüküm altına alınmıştır.

Aynı Kanunun 94 üncü maddesinin birinci fıkrası ile de kamu idare ve müesseseleri, sair kurumlar, ticaret şirketleri, iş ortaklıkları, dernekler, vakıflar, dernek ve vakıfların iktisadi işletmeleri, kooperatifler, yatırım fonu yönetenler, gerçek gelirlerini beyan etmeye mecbur olan ticaret ve serbest meslek erbabı, zirai kazançlarını bilanço veya zirai işletme hesabı esasına göre tespit eden çiftçilerin bu madde de yazılı bentlerde sayılan ödemeleri (avans olarak ödeneler dahil) nakden veya hesaben yaptıkları sırada, istihkak sahiplerinin gelir vergilerine mahsuben tevkifat yapmaya mecbur oldukları, aynı fıkranın (5/a) bendinde de anılan Kanunun 70 inci maddesinde yazılı mal ve hakların kiralanması karşılığında yapılan ödemelerden tevkifat yapılacağı hüküm altına alınmıştır.

Yine aynı Kanunun 96 ncı maddesinde, vergi tevkifatının 94 üncü madde kapsamına giren nakden veya hesaben yapılan ödemelere uygulanacağı, bu madde de geçen hesaben ödeme deyiminin vergi tevkifatına tabi kazanç ve iratları ödeyenlerin istihkak sahiplerine karşı borçlu durumda gösteren her türlü kayıt ve işlemleri ifade edeceği, Kanunun 98 inci maddesinde ise 94 üncü madde gereğince vergi tevkifatı yapmaya mecbur olanların bir ay içinde yaptıkları ödemeler veya tahakkuk ettirdikleri karlar ve iratlar ile bunların tevkif ettikleri vergileri ertesi ayın yirmiüçüncü günü akşamına kadar, ödeme veya tahakkukun yapıldığı yerin bağlı olduğu vergi dairesine bildirmeye mecbur oldukları hükme bağlanmıştır.

Bu hükümler çerçevesinde, Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesi gereğince tevkifat yapılabilmesi için nakden veya hesaben bir ödemenin bulunması gerekmektedir. Söz konusu binanın Belediyenizin kullanımına tahsis edilen kısmı karşılığında nakden veya hesaben bir ödeme yapılmaması durumunda tevkifat yapılmasına da gerek bulunmamaktadır.

Ayrıca, … ‘nin sahip olduğu binanın, belediyenize bedelsiz olarak bırakılması ve belediyenizin kayıtlarında adı geçene nakden veya hesaben herhangi bir ödemede bulunulmaması ve gider gösterilmemesi halinde, emsal kira bedeli esası uygulanmayacak ve söz konusu durum için adı geçen tarafından gayrimenkul sermaye iradı yönünden yıllık gelir vergisi beyannamesi verilmeyecektir.

 


Kaynak: GİB Özelge
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
Dar mükellef kurumlara veya kurumlar vergisinden muaf dar mükelleflere dağıtılan kâr payları üzerinden gelir vergisi kesintisi yapılır mı? https://www.muhasebenews.com/dar-mukellef-kurumlara-veya-kurumlar-vergisinden-muaf-dar-mukelleflere-dagitilan-kar-paylari-uzerinden-gelir-vergisi-kesintisi-yapilir-mi/ https://www.muhasebenews.com/dar-mukellef-kurumlara-veya-kurumlar-vergisinden-muaf-dar-mukelleflere-dagitilan-kar-paylari-uzerinden-gelir-vergisi-kesintisi-yapilir-mi/#respond Mon, 17 Aug 2020 13:45:42 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=90576 Dar mükellef kurumlara veya kurumlar vergisinden muaf dar mükelleflere dağıtılan kâr payları

Tam mükellef kurumlar tarafından, dar mükellef kurumlara veya kurum statüsünde olup bu Kanunla veya özel kanunlarla kurumlar vergisinden muaf tutulmuş bulunan yabancı kurumlara dağıtılan Gelir Vergisi Kanununun 75 inci maddesinin ikinci fıkrasının (1), (2) ve (3) numaralı bentlerinde sayılan kâr payları üzerinden Kanunun 30 uncu maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca vergi kesintisi yapılacaktır. Türkiye’de bir işyeri veya daimi temsilci aracılığıyla faaliyet gösteren dar mükellef kurumlara dağıtılan kâr payları üzerinden ise kesinti yapılmayacaktır.

Öte yandan, kurumlarca kârın sermayeye eklenmesi kâr dağıtımı sayılmayacaktır.

Bakanlar Kuruluna tanınan yetkiye istinaden yayımlanan (6 Seri No’lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin 23.maddesiyle değişen ibare)12/1/2009 tarih ve 2009/14593 sayılı(8) Kararla kâr dağıtımına ilişkin vergi kesintisi oranı %15 olarak belirlenmiştir. Dolayısıyla, dar mükellef kurumlara veya kurum statüsünde olup bu Kanunla veya özel kanunlarla kurumlar vergisinden muaf tutulmuş bulunan yabancı kurumlara dağıtılan kâr payları üzerinden %15 oranında vergi kesintisi yapılması gerekmektedir.

Kurumlar Vergisi Kanununun 15 inci maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca vergi kesintisine tabi tutulan Kanunun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (d) bendinde yazılı kazançlardan 30 uncu madde uyarınca ayrıca bir vergi kesintisi yapılmayacaktır.

Tebliğin (15.6) bölümünde yer alan açıklamalar, dar mükellef kurumlara veya kurumlar vergisinden muaf dar mükelleflere dağıtılan kâr payları hakkında da geçerlidir.


Kaynak: 1 Seri no.lu kurumlar vergisi genel tebliğ
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/dar-mukellef-kurumlara-veya-kurumlar-vergisinden-muaf-dar-mukelleflere-dagitilan-kar-paylari-uzerinden-gelir-vergisi-kesintisi-yapilir-mi/feed/ 0