web sitesi – Muhasebe News https://www.muhasebenews.com Muhasebe News Sun, 23 Apr 2023 16:48:39 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=6.3.3 Online oyun üzerinden elde edilen gelirlerin yurt dışındaki şirkete satılması durumuda vergileme https://www.muhasebenews.com/online-oyun-uzerinden-elde-edilen-gelirlerin-yurt-disindaki-sirkete-satilmasi-durumuda-vergileme/ https://www.muhasebenews.com/online-oyun-uzerinden-elde-edilen-gelirlerin-yurt-disindaki-sirkete-satilmasi-durumuda-vergileme/#respond Sun, 23 Apr 2023 16:48:39 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=141883 Mükellef online oyun üzerinden elde ettiği oyun parasını KKTC merkezli bir şirkete web sitesi üzerinden satıyor ve bunun karşılığında hesabına ödeme geliyor. Elde ettiği bu gelirin beyanı ne şekilde olmalı? Kdv muhtasar açısından ne yapmalı?

Satılan hizmet için KDV’li fatura düzenlenir. GV stopajı olmaz.


Yurt dışına verilen hangi hizmetler için KDV hesaplanmaz?

1.KDV’NİN KONUSU

KDV Kanununun 1’inci maddesine göre Türkiye’de yapılan;

– Ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesindeki teslim ve hizmetler,

– Her türlü mal ve hizmet ithalatı,

– Söz konusu maddede belirtilen “diğer” faaliyetlerden doğan teslim ve hizmetler

KDV’ye tabidir.

Verginin Konusunu Teşkil Eden İşlemler
Madde 1

Türkiye’de yapılan aşağıdaki işlemler katma değer vergisine tabidir:

Ticarî, sınaî, ziraî faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetler,

Her türlü mal ve hizmet ithalatı,

Diğer faaliyetlerden doğan teslim ve hizmetler:

a)Posta, telefon, telgraf, teleks ve bunlara benzer hizmetler ile radyo ve televizyon hizmetleri,

b)Her türlü şans ve talih oyunlarının tertiplenmesi ve oynanması,[1]

c)Profesyonel sanatçıların yer aldığı gösteriler ve konserler ile profesyonel sporcuların katıldığı sportif faaliyetler, maçlar, yarışlar ve yarışmalar tertiplenmesi, gösterilmesi,

d)Müzayede mahallerinde ve gümrük depolarında yapılan satışlar ile 10/2/2005 tarihli ve 5300 sayılı Tarım Ürünleri Lisanslı Depoculuk Kanununa göre düzenlenen ürün senetlerinin, senedin temsil ettiği ürünü depodan çekecek olanlara teslimi, [2]

e)Boru hattı ile hampetrol, gaz ve bunların ürünlerinin taşınmaları,

f)Gelir Vergisi Kanununun 70 inci maddesinde belirtilen mal ve hakların kiralanması işlemleri,

g)Genel ve katma bütçeli idarelere, il özel idarelerine, belediyeler ve köyler ile bunların teşkil ettikleri birliklere, üniversitelere, dernek ve vakıflara, her türlü mesleki kuruluşlara ait veya tabi olan veyahut bunlar tarafından kurulan veya işletilen müesseseler ile döner sermayeli kuruluşların veya bunlara ait veya tabi diğer müesseselerin ticarî, sınaî, ziraî ve mesleki nitelikteki teslim ve hizmetleri,

h)Rekabet eşitsizliğini gidermek maksadıyla isteğe bağlı mükellefiyetler suretiyle vergilendirilecek teslim ve hizmetler.

Ticarî, sınaî, zirai faaliyet ile serbest meslek faaliyetinin devamlılığı, kapsamı ve niteliği Gelir Vergisi Kanunu hükümlerine göre; Gelir Vergisi Kanununda açıklık bulunmadığı hallerde, Türk Ticaret Kanunu ve diğer ilgili mevzuat hükümlerine göre tayin ve tespit edilir.

Bu faaliyetlerin kanunların veya resmî makamların gösterdiği gerek üzerine yapılması, bunları yapanların hukuki statü ve kişilikleri, Türk tabiyetinde bulunup bulunmamaları, ikametgah veya işyerlerinin yahut kanunî merkez veya iş merkezlerinin Türkiye’de olup olmaması işlemlerin mahiyetini değiştirmez ve vergilendirmeye mani teşkil etmez.

İthalatın kamu sektörü, özel sektör veya herhangi bir gerçek veya tüzelkişi tarafından yapılması veya herhangi bir şekil ve surette gerçekleştirilmesi, özellik taşıması vergilendirmeye tesir etmez.

[1]5602 sayılı Kanunun 10 uncu maddesinin 5 inci fıkrası ile değiştirilmiştir. (Yürürlük 1/4/2007) Değişmeden önceki hali “Spor-Toto oynanması, piyango tertiplenmesi (Millî Piyango dahil), at yarışları ve diğer müşterek bahis ve talih oyunları tertiplenmesi, oynanması,”

[2]5904 sayılı Kanunun 8 inci maddesi ile değiştirilmiştir. (Yürürlük 3/7/2009) Değişmeden önceki hali “Müzayede mahallerinde ve gümrük depolarında yapılan satışlar,”

5228 sayılı Kanunun 59 uncu maddesi ile “Hazinece yapılan taşınmaz mal satışları hariç müzayede mahallerinde” ibaresi “Müzayede mahallerinde” ibaresi ile değiştirilmiştir. (Yürürlük1/8/2004)

4706 sayılı Kanunun 8 inci maddesi ile değiştirilmiştir. (Yürürlük 18/7/2001) Değişmeden önceki hali “Müzayede mahallerinde ve gümrük depolarında yapılan satışlar,”

1.1. İşlemlerin Türkiye’de Yapılması

KDV Kanununun 6’ncı maddesinde işlemlerin Türkiye’de yapılmasının; malların teslim anında Türkiye’de bulunmasını, hizmetin Türkiye’de yapılmasını veya hizmetten Türkiye’de faydalanılmasını ifade ettiği hükmü yer almaktadır.

İşlemlerin Türkiye’de Yapılması
Madde 6

İşlemlerin Türkiye’de yapılması:

a)Malların teslim anında Türkiye’de bulunmasını,

b)Hizmetin Türkiye’de yapılmasını veya hizmetten Türkiye’de faydalanılmasını[1]

ifade eder.

[1]4503 sayılı Kanunun 3 üncü maddesi ile değiştirilmiştir. (Yürürlük 5/2/2000) Değişmeden önceki hali “Hizmetin Türkiye’de yapılmasını, değerlendirilmesini veya hizmetten Türkiye’de faydalanılmasını, (değerlendirme Gelir Vergisi Kanununun 7 nci maddesine göre tayin olunur),”

1.1.1. Yurtdışındaki İşlemler

KDV Kanununun 1 ve 6 ncı maddelerine göre, yurtdışında gerçekleşen mal teslimleri ile yurt dışında ifa edilip yine yurtdışında yararlanılan hizmetler KDV’nin konusuna girmemektedir. Türkiye’de yapılmayan işlemin bedeli üzerinden KDV hesaplanması veya böyle bir işlemin Kanundaki herhangi bir istisna hükmü ile ilişkilendirilmesi söz konusu değildir.

Buna göre, Türkiye’deki bir mükellefin;

– Yurt dışında düzenlenen bir fuara Türkiye’den katılan firmalara yurt dışında verdiği stant kurulumu, montajı, lojistik vb. hizmetler,

– Yurt dışında yaptığı inşaat, onarım, montaj işleri,

– Yurt dışındaki bir firmanın doğrudan yurt dışındaki başka bir firmaya (mallar Türkiye’ye gelmeksizin) yapacağı teslimlere ilişkin olarak verdiği aracılık hizmeti,

– Türkiye’deki başka bir firmanın personelini yurt dışına götürmek suretiyle aynı sektörde faaliyette bulunan yabancı firmalarla tanıştırma, bilgilendirme, eğitim şeklinde yurt dışında verdiği danışmanlık hizmeti,

– Yurt dışındaki bir firmanın mallarının, yine yurt dışındaki bir başka firmaya pazarlanmasına yönelik olarak yurt dışında verdiği satış komisyonculuğu hizmeti

Türkiye’de ifa edilmediğinden veya bu hizmetlerden Türkiye’de faydalanılmadığından KDV’nin konusuna girmemektedir.

Türkiye’de serbest meslek faaliyeti dolayısıyla KDV mükellefi olan bir doktor veya avukatın, Türkiye’de KDV mükellefi olan bir firmaya yurt dışında verdiği hizmetler de verginin konusuna girmeyecektir.

1.1.2. Türkiye’deki İşlemler

KDV Kanununun 1 ve 6’ncı maddelerine göre, Türkiye’de gerçekleşen mal teslimleri ile Türkiye’de ifa edilen veya yurt dışında ifa edilmekle birlikte Türkiye’de faydalanılan hizmetler KDV’ye tabidir. Bu teslim ve hizmetlerin yabancı firmalara yapılması bu durumu değiştirmez.

Türkiye’de yapılan, ancak yurt dışında faydalanılan hizmetler ise KDV’nin konusuna girmekle birlikte Kanunun 12/2 nci maddesindeki şartları taşımak kaydıyla KDV’den istisna bulunmaktadır.

Buna göre, Türkiye’deki bir mükellefin;

– Yurt dışındaki otellere turist, okullara öğrenci, fuarlara ziyaretçi veya katılımcı bulunmasına yönelik yurt dışındaki firmaya Türkiye’de verdiği aracılık hizmetleri,

– Yurt dışındaki firmalara ait ürünlerin Türkiye’de satışı için bu firmalara verdiği pazarlama, aracılık, danışmanlık vb. hizmetleri

genel esaslar çerçevesinde KDV’ye tabi bulunmaktadır.

Bu işlemlerin, KDV Kanununun 11/1-a ve 12/2 nci maddelerine göre ihracat istisnası kapsamında değerlendirilmesi de söz konusu değildir.

Öte yandan, Türkiye’deki bir firmanın yurt dışından ithal edeceği mallara ilişkin olarak yurt dışındaki firmadan yurtdışında aldığı kalite kontrol, barkodlama, elleçleme vb. hizmetlerden Türkiye’de faydalanıldığından, bu hizmetler genel esaslar çerçevesinde KDV’ye tabi olacaktır.


1- Özelge

11.06.2020 – 37009108-130[118869]-E.45152

Yurt dışında yerleşik bir firmaya yurt içinde verilen avukatlık hizmet bedelinin KDV’ye tabi olup olmadığı.

SORU: Türkiye sınırları içerisinde ikametgâhı, işyeri, kanuni ve iş merkezi bulunmayan Belçika firmasının Türkiye’deki ticari faaliyetlerine yönelik hukuki sorunlarının çözümü kapsamında vereceğiniz avukatlık ve danışmanlık hizmeti nedeniyle katma değer vergisi hesaplanıp hesaplanmayacağı hususunda Başkanlığımızdan görüş talep ettiğiniz anlaşılmaktadır.

 Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğinin “Hizmetin Türkiye’de Yapılması” başlıklı (I/A-6.2.) bölümünde;

   “Hizmet ifalarında işlemin Türkiye’de yapılmış sayılması için, 3065 sayılı Kanunun (6/b) maddesine göre hizmetin Türkiye’de yapılması veya hizmetten Türkiye’de faydalanılması gerekir.

   Hizmetin Türkiye’de yapılmış sayılması için belirtilen iki şartın birlikte gerçekleşmesi gerekmez. Şartlardan herhangi birisinin oluşması halinde hizmet, Türkiye’de yapılmış sayılır. Bir diğer ifade ile hizmet Türkiye’de yapılmışsa, hizmetten hangi ülkede faydalanılırsa faydalanılsın işlem Türkiye’de yapılmış sayılır ve vergiye tabi olur. Hizmetin başka bir ülkede yapılması halinde bu hizmetten Türkiye’de faydalanılmış ise işlem yine Türkiye’de yapılmış sayılır.”

Buna göre, yurt dışında mukim Belçika firmasının Türkiye’deki ticari faaliyetlerine yönelik hukuki sorunlarının çözümü kapsamında vereceğiniz avukatlık ve danışmanlık hizmetleri, Türkiye’de verildiğinden ve söz konusu hizmetlerden Türkiye’de faydalanıldığından genel esaslar çerçevesinde KDV’ye tabi tutulacaktır.

——————-

2- Özelge

Fransa mukimi ortak firmanın Türkiyede yerleşik firmanın mali verilerini değerlendirmesi ve denetlemesi karşılığında talep ettiği katkı payı için KDV tevkifatı yapılıp yapılamayacağı

Soru: Şirketinizin ortağı olan Fransa mukimi …’nın mail yoluyla edindiği mali verilerinizi kendi muhasebe birimlerince değerlendirmesi ve denetlemesi karşılığında Şirketinizden talep ettiği katkı payından katma değer vergisi (KDV) tevkifatı yapılıp yapılmayacağı hususunda Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.

9 uncu maddesinde mükellefin Türkiye içinde ikametgâhının, işyerinin, kanuni merkezi ve iş merkezinin bulunmaması hallerinde ve gerekli görülen diğer hallerde Hazine ve Maliye Bakanlığının, vergi alacağının emniyet altına alınması amacıyla, vergiye tabi işlemlere taraf olanları verginin ödenmesinden sorumlu tutabileceği,

KDV Genel Uygulama Tebliğinin  (I/C-2.1.2.1.1) bölümünde;

“3065 sayılı KDV Kanunun 1 inci maddesine göre bir hizmetin KDV’nin konusuna girebilmesi için Türkiye’de ifa edilmesi gerekmektedir. Aynı Kanunun (6/b) maddesinde ise Türkiye’de yapılan veya faydalanılan hizmetlerin Türkiye’de ifa edilmiş sayılacağı hükme bağlanmıştır.

Buna göre, ikametgâhı, işyeri, kanuni merkezi ve iş merkezi Türkiye’de bulunmayanların Türkiye’de yaptığı hizmetler ile bunların yurt dışında yaptığı ancak Türkiye’de faydalanılan hizmetler KDV’ye tabi olacaktır.

Bu gibi hizmet ifalarında mükellef, esas olarak hizmeti ifa eden olmakla birlikte, Türkiye’de ikametgâhı, işyeri, kanuni merkezi ve iş merkezi bulunmadığından, KDV’nin tamamı, hizmetten faydalanan yurt içindeki muhatap tarafından sorumlu sıfatıyla beyan edilip ödenecektir.

Hizmetin vergiden müstesna olması ve hizmetin yurt dışında yapılıp hizmetten yurt dışında faydalanılması halinde, mükellef veya sorumlu sıfatıyla KDV beyan edilmeyecektir.

KDV’nin sorumlu sıfatıyla beyan edilmesi için hizmetten Türkiye’de faydalanan muhatabın KDV mükellefi olması şart değildir. KDV mükellefiyeti bulunmayanlar da söz konusu hizmetler nedeniyle KDV tevkifatı yaparak 2 No.lu KDV Beyannamesi ile beyan etmek ve ödemek zorundadır.

…”

açıklamaları yer almaktadır.

Buna göre, Fransa mukimi … tarafından Şirketinizin mali verilerinin değerlendirilmesi ve denetimi kapsamında verilen hizmetler KDV ye tabi olup, söz konusu hizmet bedelleri üzerinden hesaplanacak KDV nin 2 no.lu KDV beyannamesi ile sorumlu sıfatıyla Şirketiniz tarafından beyan edilerek ödenmesi gerekmektedir.

 


Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/online-oyun-uzerinden-elde-edilen-gelirlerin-yurt-disindaki-sirkete-satilmasi-durumuda-vergileme/feed/ 0
Ayşe teyze e-ihracata da başladı https://www.muhasebenews.com/ayse-teyze-e-ihracata-da-basladi/ https://www.muhasebenews.com/ayse-teyze-e-ihracata-da-basladi/#respond Fri, 05 Mar 2021 01:00:23 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=105727

Dr. Hakan ÇINAR
Akademisyen
hakan.cinar@mentorgumruk.com.tr


Bundan tam 10 yıl önce, 2011 yılında bir yazı kaleme almıştım; İthalatçı Ayşe teyze diye. Rahmetli Güngör Uras üstadımız benim kahramanımdan etkilenmiş ve o da NTV Radyo’ya taşımış ve yıllarca Ali Rıza amcayı da ekleyerek bizlere çok güzel örneklemeler yapmıştı. Hocamızı da rahmetle anmış olalım böylelikle. Sene 2011’de; kredi karta ve internete sahip herkesin ithalat yapabilip yurtdışından bir ürün satın alabileceğini kaleme alırken, gerçekten de beni arayan bir teyzeden esinlenmiştim. Yurtdışından bir ürün almak istiyordu, nerdeyse tek başına internetten alabilecekken, işi sağlama alma adına bana ulaşmış idi. Düşündüm de, özel tüketim eşyası da olsa yurtdışından bir ürün almak hiç de zor değil. Ama bugün asıl dikkat çekmek istediğim konu, dilediğiniz bir ürünü e-ihracat yolu ile biraz daha bilimsel hale getirecek olursak mikro ihracat yapabilmek hiç ama hiç de zor değil. Bir iki kestirmeden bilgi vereceğim, aslında Ayşe teyzenin ne kadar da kolay ihracat yapabileceğini anlayınca siz de şaşıracaksınız. Ama önce kısaca geride bıraktığımız ayın dış ticaret verilerine bir göz gezdirelim.

Şubat ayında ihracatımız, yüzde 9.6 artarak 16 milyar dolara, ithalatımız ise, 2020’nin aynı ayına göre yüzde 9.8 artarak 19 milyar dolara ulaşmış. Yani yine ithalat artışı ihracatı geçmiş. Dış ticaret açığımız ise bu ay 3 milyar 365 milyon dolar. Aslında bu konjonktüre rağmen ihracatta büyüme elbet sevindirici. Geçen ay en çok ihracat 7 milyar 800 milyon dolarla ham madde, yani ara mallar grubunda gerçekleşirken, ardından 6 milyar dolarla tüketim malları, yaklaşık 2 milyar dolarla da yatırım ürünleri takip etti. Rakam yüksek olmasa da yatırım almış olmak moral verici. İhracatta motorlu kara taşıtları başı çekerken, makine sektörü hemen ardından onu takip etti. İhracatımızda yine Almanya lider, ardından İngiltere’nin Brexit sonrası yine ikinciliğini koruması sevindirici. Ardından da ABD geliyor. İthalatımız ise Çin, Rusya ve Almanya olarak sıralanıyor. En çok getirilen ürünler ise hammadde yüzde 75 paya sahip. Onu yaklaşık yüzde 13 ile yatırım, yüzde 12 ile ise tüketim malları takip ediyor. Tüm bu lojistik krize rağmen şubatta rekor yine deniz yolu taşımasında. İthalatta da durum farklı değil. Aslında zor bir dönemden geçildiği kesin, Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan’da salgının sebep olduğu ham madde fiyatlarındaki aşırı artışlar, lojistikte görülen zorluk ve dengesizlikler, uluslararası mali piyasalardaki volatilite gibi faktörlere rağmen ihracattaki artışın sevindirici olduğuna dikkat çekiyor. Büyüme konusunda da yorumlar var, ben o konuya hiç girmemeyi tercih ediyorum. Daha çok izleyip görmeyi tercih edenlerdenim.

Mikro ihracata dönersek, mevcut mevzuatımıza göre, brüt ağırlığı 300 kilogramdan az ve değeri 15.000 Euro’yu geçmeyen ihracatlar mikro ihracat olarak, gümrük beyannamesi açmadan ETGB dediğimiz belge ile ihraç edilebiliyor. Özel kargo firmaları veya bu statüye sahip entegratör firmalar yine gümrük uzmanları aracılığı ile bu ihracatlarını yapabiliyorlar. Ayşe teyze bir web sitesi kurabilir, ürünlerini oraya koyar ve bir de lojistik firması ile anlaşarak ürünlerini hemen ihraç etmeye başlayabilir. İster karayolu ile ister havayolu ile. Sanıldığı gibi sadece havayolu firmaları değil, artık pek çok karayolu firması da alıp malınızı doğrudan alıcıya teslim edebiliyor. Bir firması olsun yeter, tahsilatı da kredi kartı ile yapabilir. Yok, işi büyüteyim derseniz, pazar yerleri var, oraya da girebilir. Bu iş hiç ama hiç sanıldığı kadar zor değil, bu konuda hangi lojistik firmasına veya bizler gibi gümrük müşavirliği firmalarına sorsanız size yol gösterir. Yeter ki inanılsın, inanmak başarmanın yarısı.

Hepsi bu kadar mı, hiç mi başka detay yok; işi büyütürseniz alternatifleri de çoğaltabilirsiniz. Başlangıç için, bir web sitesi, bir lojistik firması, ürünleriniz ve siz. Üstelik Anadolu’daki el işçiliği ile üretip kendi ürünlerini satmak isteyenler dahi bu yolları kullanabilirler. İnanıp kolları sıvadınız mı, emin olun gerisi gelir. Ben kararlıyım bu konuyu sıkça dile getireceğim, çünkü Türkiye’nin buna o kadar çok ihtiyacı var ki. Ve ülkemizde öylesine çok mikro ihracat yapma potansiyeli olan KOBİ var ki. Hiç bıkmadan usanmadan soranlara yol göstermeye hazırım. Vira ihracat, vira e-ihracat.


Kaynak: İşbu içerik, Sayın Dr. Hakan ÇINAR’ın özel izni ile yayınlanmıştır. Yazının tüm hakları ve sorumluluğu yazara aittir.
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


YAZARIN DİĞER YAZILARI

İhracatçının çilesi bitmez

Tedarik edebilsek satacağız

Hangi ambargo daha iyi?

Hoş bulduk Avrupa Birliği

Kime gelişmiş ülke denir?

Aynı yollardan gidip farklı sonuçlar beklenir mi?

Aldık mı mesajı?

Harika bir yılı geride bırakırken…

Esnaf deyip geçmeyin

Anneme perakendeci olduğumu söylemeyin o beni halen mutlu bir insan sanıyor…

Menşede takıldık

İzmir’de deniz göründü

Böyle kapanmaz

Ya dışındasındır çemberin ya da içinde yer alacaksın

]]>
https://www.muhasebenews.com/ayse-teyze-e-ihracata-da-basladi/feed/ 0
Alınan web sitesi alanının kullanıcının erişimine açılması sonucu elde edilen gelir üzerinden fatura kesilir mi? https://www.muhasebenews.com/alinan-web-sitesi-alaninin-kullanicinin-erisimine-acilmasi-sonucu-elde-edilen-gelir-uzerinden-fatura-kesilir-mi/ https://www.muhasebenews.com/alinan-web-sitesi-alaninin-kullanicinin-erisimine-acilmasi-sonucu-elde-edilen-gelir-uzerinden-fatura-kesilir-mi/#respond Thu, 04 Apr 2019 05:00:24 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=16355 (GİB – ÖZELGE)

Konu: Web sitesinde açılan alanın doldurularak kullanıcının erişimine açılması karşılığında elde edilen gelir üzerinden alan sahibine yapılan ödemelerden tevkifat yapılıp yapılmayacağı ile belge düzeni

İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda, Şirketiniz tarafından kurulan web sitesinde isteyen kişilere alan açıldığı, alanların içeriğinin yine bu kişiler tarafından doldurulduğu, doldurulan alanlardaki içeriklere ulaşmak isteyen kullanıcıların, alan sahibinin oluşturduğu anahtar kelimeyi sms ile GSM operatörü firmalara gönderdiği ve böylece içeriklerini cep telefonlarında görüntüleyebildikleri, alınan sms nedeniyle elde edilen gelirin GSM operatörü ile Şirketiniz arasında paylaştırıldığı ve bu gelirden karşılanmak üzere web sitesindeki alan sahibi kişiye de belirli bir pay ayrıldığı, bu payın alan sahibinin isteğine göre konuşma süresi olarak telefonlarına yüklenebildiği ya da… Cep Bank üzerinden tahsil edebileceği nakit para olarak ödenebildiği, konuşma süresi tercih edilmesi halinde ilgili GSM operatörünün konuşma süresini alan sahibine aktaracağı ve bedelinin Şirketinize fatura edileceği, nakit olarak tahsil edilmesinin tercihi halinde ise alan sahibinin ilgili bankada hesabının olup olmadığına bakılmaksızın nakit paranın sms yoluyla gönderilen şifreyle ATM’lerden tahsil edilebileceği, ödenecek ücretin sms başına 4 kuruş olduğu, nakit ödenecek paranın tek seferde en az 20 TL en çok 250 TL olacağı ve bu limitlerin, banka ATM’lerinin teknik olanakları çerçevesinde belirlenmesi nedeniyle bu olanakların değişmesi halinde limitlerin de değişebileceği, alan sahibi kişilerle fiziki olarak görüşülmesi mümkün olmadığından bu kişilere ödenen nakit tutarların belgelendirilemediği belirtilerek; alan sahibi kişilere gerek konuşma süresi gerekse nakit olarak yapılan ödemelerin ne şekilde vergilendirileceği ile belge düzeni hususunda Başkanlığımızdan görüş talep edilmektedir.

GELİR VE KURUMLAR VERGİSİ KANUNUNA GÖRE

5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun “Safi kurum kazancı” başlıklı 6’ncı maddesinin birinci fıkrasında, kurumlar vergisinin, mükelleflerin bir hesap dönemi içinde elde ettikleri safi kurum kazancı üzerinden hesaplanacağı, ikinci fıkrasında ise safi kurum kazancının tespitinde, Gelir Vergisi Kanunu’nun ticari kazanç hakkındaki hükümlerinin uygulanacağı hükme bağlanmıştır.

193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun “Ticari Kazancın Tarifi” başlıklı 37’nci maddesinde, her türlü ticari ve sınaî faaliyetlerden doğan kazançların ticari kazanç olduğu belirtilmiştir.

Ticari faaliyet, bir tür emek-sermaye organizasyonuna dayanmakta olup kazanç sağlama niyet ve kastının bulunup bulunmaması böyle bir organizasyon tarafından icra edilen faaliyetin “ticari faaliyet” olma niteliğine etki etmemektedir. Ancak, bir faaliyetin “ticari faaliyet” sayılabilmesi için, kazanç sağlama niyet ve kastı gerekmemekle birlikte faaliyeti icra eden organizasyonun bütün unsurlarıyla birlikte değerlendirildiğinde kazanç sağlama potansiyeline sahip olması gerekmektedir.

Dolayısıyla, web sitesinde açılan alanların içeriğinin doldurularak kullanıcıların erişimine açılması faaliyetinin ticari faaliyet olarak değerlendirilmesi ve bu faaliyetlerden elde edilen gelirin de Gelir Vergisi Kanununun ticari kazanç hakkındaki düzenlemeleri çerçevesinde tespit edilerek Kurumlar Vergisi Kanunu hükümleri gereğince vergilendirilmesi gerekmektedir.

Gelir Vergisi Kanununun “Vergi Tevkifatı” başlıklı 94’üncü maddesinin birinci fıkrasında ise yaptıkları ödemelerden gelir vergisi tevkifatı yapmakla yükümlü kişi ve kurumlar belirlenmiş olup vergi tevkifatına tabi olan kazanç ve iratlar bentler halinde sıralanmıştır.

Buna göre, şirketiniz tarafından kurulan web sitesinde açılan alanlardaki içeriklere ulaşmak isteyen kullanıcılara anahtar kelimenin sms vasıtasıyla gönderilmesi karşılığında elde edilen gelirler üzerinden ayrılan payın alan sahibinin isteğine bağlı olarak gerek konuşma süresi olarak telefonlarına yüklenebilmesi gerekse Garanti Cep Bank üzerinden tahsil edebileceği nakit para şeklindeki ödemeler üzerinden, alan sahibinin söz konusu geliri ticari kazanç mahiyetinde olduğundan, Gelir Vergisi Kanununun 94’üncü maddesine göre tevkifat yapılmayacaktır.

Şirketinizin, GSM operatörlerinden ve web sitenizdeki alan sahiplerinden elde ettiği gelirlerin ise kurum kazancınızın tespitinde dikkate alınması gerektiği tabiidir.

VERGİ USUL KANUNUNA GÖRE

213 sayılı Vergi Usul Kanununun 229’uncu maddesinde fatura, satılan emtia veya yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere emtiayı satan veya işi yapan tüccar tarafından müşteriye verilen ticari vesika olarak tanımlanmış, 231’inci maddesinin beş numaralı bendinde ise faturanın, malın teslimi veya hizmetin yapıldığı tarihten itibaren azami yedi gün içinde düzenleneceği ve bu süre içerisinde düzenlenmeyen faturaların hiç düzenlenmemiş sayılacağı hüküm altına alınmıştır.

Anılan Kanunun 232’nci maddesi hükmüne göre, tüccarlar sattıkları emtia veya yaptıkları işler için fatura vermek ve aldıkları emtia veya hizmet için de fatura istemek ve almak mecburiyetinde olup, bu maddede sayılanlar dışında kalanların, tüccarlardan satın aldıkları emtia veya onlara yaptırdıkları iş bedelinin 2013 yılı için 800 TL’yi geçmesi veya 800 TL den az olsa dahi istemeleri halinde emtiayı satanın veya işi yapanın fatura vermesi mecburidir.

Öte yandan, Kanunun 234’üncü maddesinde; birinci ve ikinci sınıf tüccarların, kazancı basit usulde tespit edilenlerle defter tutmak mecburiyetinde olan serbest meslek erbabı ve çiftçilerin, vergiden muaf esnafa yaptırdıkları işler veya onlardan satın aldıkları emtia için gider pusulası tanzim edip işi yapana veya emtiayı satana imza ettirecekleri hüküm altına alınmıştır.

Bu hüküm ve açıklamalara göre,

             – Kullanıcılar tarafından gönderilen SMS’lerden elde edilen gelirden Şirketiniz payına düşen kısım için GSM operatörü adına fatura,
            – Şirketinizce alan sahiplerine “nakit” veya “konuşma süresi” olarak ödenecek tutarlar için, alan sahibinin bu faaliyetinin mükellefiyet gerektirmesi durumunda alan sahibi tarafından fatura, aksi durumda Şirketinizce gider pusulası,
             – Şirketiniz talimatıyla GSM operatörü tarafından alan sahibine “konuşma süresi” olarak yapılacak ödemeler için de GSM operatörünün Şirketinize fatura
düzenlemesi gerekmektedir.


Kaynak: İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı
9 Mart 2015 Tarih ve 11395140-019.01-395 Sayılı Özelge

Yasal Uyarı: Bu yazıdaki bilgiler sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen bilgilerden yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgilerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


BENZER İÇERİKLER


İthalat, İhracat, Dış Ticaret Açığı, Doğrudan Yatırım girişi nedir? 

 


 

Bavul Ticaretinden doğan KDV’nin iadesi için hangi belgeler hazırlanır?

 


 

Ticaret Şirketlerine Sermaye Olarak Neler Konulabilir?

 


 

E-Ticaret Bilgi Sistemine Kayıt İşlemleri Nasıl Yapılır?

 


 

Şirkete Reklam ve Tanıtım Faaliyetleri İçin Düzenlenen Fatura Bedelleri Gider Kaydedilebilir mi?

 


 

Türkiye’nin 2018-2020 yılları arasındaki e-İhracat Stratejisi ve Eylem Planı açıklandı

]]>
https://www.muhasebenews.com/alinan-web-sitesi-alaninin-kullanicinin-erisimine-acilmasi-sonucu-elde-edilen-gelir-uzerinden-fatura-kesilir-mi/feed/ 0
Şirkete Reklam ve Tanıtım Faaliyetleri İçin Düzenlenen Fatura Bedelleri Gider Kaydedilebilir mi? https://www.muhasebenews.com/sirkete-reklam-ve-tanitim-faaliyetleri-icin-duzenlenen-fatura-bedelleri-gider-kaydedilebilir-mi/ https://www.muhasebenews.com/sirkete-reklam-ve-tanitim-faaliyetleri-icin-duzenlenen-fatura-bedelleri-gider-kaydedilebilir-mi/#respond Tue, 06 Mar 2018 16:00:48 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=16670 (GİB – ÖZELGE)

Konu: Reklam ve tanıtım faaliyetleri için şirkete düzenlenecek fatura bedelinin pazarlama, satış ve dağıtım gideri olarak yasal defterlere kaydedilip kaydedilmeyeceği ve faturada yer alan KDV’nin indirilip indirilemeyeceği

İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda, şirketinizin… Havacılık A.Ş. ile 01.10.2014-28.02.2015 tarihleri arasını kapsayan reklam ve tanıtım faaliyeti konusunda işbirliği gerçekleştireceği, söz konusu faaliyetler çerçevesinde anılan firmaya ait uçaklarda yer alan… dergisinde reklam ve tanıtıma ilişkin ilan ve röportajlara yer verileceği, firmaya ait web sitesinde, program ortaklarında ve haberlerde… markasına yer verileceği, şirketinizin perakende mağazalarından, e-ticaret sitesinden ve tanıtım faaliyetlerine katılacak olan yetkili bayilerinden yapılacak her 999.-TL’lık ürün alış-verişlerinde… kart hediye edileceği, şirketinizin reklam ve tanıtım faaliyetleri için anılan şirketten 5.000 adet… Kart satın alınacağı, … Kart sahiplerinin karta yüklenecek uçuş millerini… Aracılığı ile ödül bilete dönüştürebileceği, katma değer vergisi dahil maliyeti 510.000 TL olan söz konusu reklam ve tanıtım faaliyeti için şirketinize düzenlenecek fatura bedelinin pazarlama satış ve dağıtım gideri olarak yasal defterlere kaydedilip kaydedilemeyeceği ve faturada yer alan KDV ‘nin indirilecek KDV olarak dikkate alınıp alınmayacağı hususlarında Başkanlığımız görüşü sorulmaktadır.

KURUMLAR VERGİSİ KANUNUNA GÖRE

5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 6’ncı maddesinde; kurumlar vergisinin, mükelleflerin bir hesap dönemi içinde elde ettikleri safi kurum kazancı üzerinden hesaplanacağı, safi kurum kazancının tespitinde ise 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun ticari kazanç hakkındaki hükümlerinin uygulanacağı ifade edilmektedir.

Bu hüküm uyarınca tespit edilecek kurum kazancından 5520 sayılı Kanunun 8’inci maddesi ve 193 sayılı Kanunun 40’ıncı maddesinde yer alan giderlerin indirimi kabul edilmektedir.

193 sayılı Kanunun 40’ıncı maddesinde safi kazancın tespit edilmesinde indirilecek giderler sayılmış olup, birinci fıkrasının (1) numaralı bendinde, ticari kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için yapılan genel giderlerin kazancın tespitinde indirim konusu yapılacağı hükme bağlanmıştır.

Ticari kazancın tespitinde iki temel ilke geçerlidir. Bunlar “dönemsellik” ve “tahakkuk esası” ilkeleridir. Tahakkuk esası ilkesinde, gelir veya giderin miktar ve mahiyet itibariyle kesinleşmiş olması, yani geliri veya gideri doğuran işlemin tekemmül etmesinin yanı sıra, bu işlemin miktarının ve işlemden kaynaklanan alacağın veya borcun ödeme şartlarının da belirlenmiş olması gereklidir. Dönemsellik ilkesi ise, bu gelir veya giderin ilgili olduğu döneme intikalinin sağlanmasıdır. Dönemsellik, tahakkuk etmiş bir gelir için söz konusudur. Bu esaslar dikkate alındığında, bir gelir unsurunun, özel bir düzenleme olmadığı sürece mahiyet ve tutar itibariyle kesinleştiği dönem kazancının tespitinde dikkate alınması gerekmektedir.

Bu hüküm uyarınca ticari faaliyetle ilgili olarak yapılan ve indirimi mümkün olan giderler, ilgili bulunduğu yılın ticari kazancının tespitinde dikkate alınabilecektir. Ayrıca, ticari kazancın tespitinde tahakkuk esası geçerli olduğundan, bir giderin safi kazancın tespitinde indirim konusu yapılabilmesi için mahiyet ve tutar itibariyle kesinleşmiş olması yeterlidir.

Yukarıdaki hüküm ve açıklamalar çerçevesinde; uçakların içinde yer alan ……….dergisinde reklam ve tanıtıma ilişkin ilan ve röportajlar ile firmaya ait web sitesinde, program ortaklarında ve haberlerde ………..markasına yer verilmesine ilişkin yapılan harcamaların, ilgili dönem kurum kazancının tespitinde gider olarak dikkate alınması mümkün bulunmaktadır. Ayrıca, sözleşme kapsamında satın alınan 5.000 adet …………. kart bedelinin şirket bilançonuzda aktifleştirilmesi ve şirketinizden yapılan alışverişler karşılığında müşterilere verilen söz konusu ödül bilet bedellerinin ise müşterilere verildiği dönem itibarıyla, 193 sayılı Kanunun 40’ıncı maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendi kapsamında kurum kazancının tespitinde gider olarak dikkate alınması gerekmektedir.

KATMA DEĞER VERGİSİ KANUNUNA GÖRE

3065 sayılı Katma Değer Vergisi (KDV) Kanununun;

1/1’inci maddesinde, Türkiye’de ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetlerin KDV ye tabi olduğu, 29/1’inci maddesinde, mükelleflerin yaptıkları vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan KDV’den faaliyetlerine ilişkin olarak kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla hesaplanarak düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen KDV’yi indirebilecekleri, 29/3’üncü maddesinde; indirim hakkının vergiyi doğuran olayın vuku bulduğu takvim yılı aşılmamak şartıyla, ilgili vesikaların kanuni defterlere kaydedildiği vergilendirme döneminde kullanılabileceği, 30/d maddesinde ise Gelir ve Kurumlar Vergisi kanunlarına göre kazancın tespitinde indirimi kabul edilmeyen giderler dolayısıyla ödenen katma değer vergisinin mükellefin vergiye tabi işlemleri üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden indirilemeyeceği hüküm altına alınmıştır.

Buna göre, kurum kazancının tespitinde indirimi kabul edilen reklam ve tanıtım faaliyeti için yapılan harcamalar nedeniyle hesaplanan verginin, vergiyi doğuran olayın vuku bulduğu takvim yılı aşılmamak kaydıyla indirim konusu yapılması mümkün bulunmaktadır.

Kaynak: Gelir İdaresi Başkanlığı ………Vergi Dairesi Başkanlığı
31.12.2015 Tarih ve 62030549-125[6-2014/363]-109530 Sayılı Özelge

Yasal Uyarı: Bu yazıdaki bilgiler sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen bilgilerden yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgilerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.

]]>
https://www.muhasebenews.com/sirkete-reklam-ve-tanitim-faaliyetleri-icin-duzenlenen-fatura-bedelleri-gider-kaydedilebilir-mi/feed/ 0
Ürün Tanıtımı İçin Web Hizmeti ve Tasarım Hizmeti Alımları Doğrudan Gider Kaydedilebilir mi? https://www.muhasebenews.com/urun-tanitimi-icin-web-hizmeti-ve-tasarim-hizmeti-alimlari-dogrudan-gider-kaydedilebilir-mi/ https://www.muhasebenews.com/urun-tanitimi-icin-web-hizmeti-ve-tasarim-hizmeti-alimlari-dogrudan-gider-kaydedilebilir-mi/#respond Thu, 23 Nov 2017 20:30:36 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=16960 (GİB – ÖZELGE)

Konu: Ürün tanıtımı ve reklam kampanyalarının yürütülmesi amacıyla marka ve ürünlere ait ambalaj ve diğer görsellere ilişkin tasarım hizmetlerinin doğrudan gider yazılıp yazılamayacağı hk.

İlgide kayıtlı özelge talep formunda, şirketinizin ürün tanıtımlarının yapılması, reklam ve sosyal sorumluluk kampanyalarının yürütülmesi ve desteklenmesi amacıyla ürün ambalajları ve ürün tanıtımlarında kullanılan görseller için tasarım hizmeti,  ürün ve marka tanıtımını gerçekleştirmek amaçlı web sitesi konsept tasarım hizmeti, web sitelerinde kullanılan görsellerin tasarımı, yüklenmesi ve güncellenmesi, animasyon uygulamaları, web sitelerinde yer alan videoların optimizasyonu, sosyal paylaşım sitelerinde firma adına sayfa açılması, görsellerin eklenmesi ve güncellemelerinin yapılması, viral reklamların yapılması ve web sitelerine entegrasyonu ile medya planları çerçevesinde cep telefonları ve tablet bilgisayar uygulamaları için alınan hizmetlerin pazarlama-satış-dağıtım giderleri kapsamında doğrudan gider yazılıp yazılmayacağı, doğrudan gider yazılmaması durumunda amortisman oranı ile faydalı ömrünün ne olacağı hususlarında tereddüt oluştuğundan Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.

5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 6’ncı maddesinde, kurumlar vergisinin mükelleflerin bir hesap dönemi içinde elde ettikleri safı kurum kazancı üzerinden hesaplanacağı ve safi kurum kazancının tespitinde, Gelir Vergisi Kanununun ticari kazanç hakkındaki hükümlerinin uygulanacağı hükme bağlanmıştır.

193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 40’ıncı maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendine göre ticari kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için yapılan genel giderler safi kazancın tespitinde dikkate alınabilmektedir. İşletme ile ilgili pazarlama harcamaları da genel giderler niteliğindedir. Ayrıca, aynı maddenin birinci fıkrasının (7) numaralı bendinde de Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre ayrılan amortismanların gider olarak indirilebileceği hüküm altına alınmıştır.

Diğer taraftan, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 313’üncü maddesinde; “İşletmede bir yıldan fazla kullanılan ve yıpranmaya, aşınmaya veya kıymetten düşmeye maruz bulunan gayrimenkullerle 269’uncu madde gereğince gayrimenkul gibi değerlenen iktisadi kıymetlerin, alet, edevat, mefruşat, demirbaş ve sinema filmlerinin birinci kısımdaki esaslara göre tespit edilen değerinin, bu Kanun hükümlerine göre yok edilmesi amortisman mevzuunu teşkil eder.

Değeri 50.000.000.-lirayı (442 Sıra No.lu VUK Genel Tebliği ile 1.1.2015′ den itibaren 880.-TL) aşmayan peştamallıklar ile işletmede kullanılan ve değeri 50.000.000.- lirayı (442 sıra no.lu VUK Genel Tebliği ile 1.1.2015′ den itibaren 880.-TL) aşmayan alet, edevat, mefruşat ve demirbaşlar amortismana tabi tutulmayarak doğrudan doğruya gider yazılabilir. İktisadi ve teknik bakımdan bütünlük arz edenlerde bu had topluca dikkate alınır.”  hükmü bulunmaktadır.

Buna göre, bir iktisadi kıymetin amortismana tabi tutulabilmesi için, işletmenin aktifinde kayıtlı olması, kullanıma hazır halde bulunması, yıpranmaya, aşınmaya ve kıymetten düşmeye maruz bulunması, işletmede bir yıldan fazla kullanılması, değerinin yukarıda belirtilen haddin üzerinde olması gerekmektedir.

Ayrıca, mezkûr Kanunun 5024 sayılı Kanunla değişen 315’inci maddesinde; amortisman oranlarının iktisadi kıymetlerin faydalı ömürleri dikkate alınmak suretiyle Maliye Bakanlığınca belirleneceği hükme bağlanmıştır.

Bahsi geçen madde ile verilen yetkiye istinaden, amortismana tabi iktisadi kıymetler için uygulanacak  “Faydalı Ömür ve Amortisman Oranları”  339, 365, 389, 399, 406 ve 418 sıra no.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğleri ile değişik 333 sıra no.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği eki liste ile açıklanmıştır.

Yukarıda yer alan hüküm ve açıklamalara göre; şirketinizce ürün tanıtımlarının yapılması, reklam ve sosyal sorumluluk kampanyalarının yürütülmesi ve desteklenmesi amacıyla ürün görünürlüğünün artırılması amaçlı kullanılan afişler, standlar, gondol giydirme ve raket uygulamalarının tasarımına ilişkin harcamaların doğrudan gider yazılması mümkün bulunmaktadır.

Ancak, web sitesi tasarımına  ilişkin harcamaların, eğer web sitesi işletme bakımından gelir yaratıcı bir işleve sahipse (internet üzerinden satış, sipariş, ödeme yapılması vb. özellikler varsa) ve bu harcamaların Vergi Usul Kanununun 313 üncü maddesinde belirlenen limiti aşması halinde aktifleştirilmek suretiyle 339, 365, 389 ve 399, 406 ve 418 sıra no.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğleri ile değişik 333 sıra no.lu VUK Genel Tebliği eki listenin “4.3. Bilgisayar Yazılımları” sınıfı uyarınca 3 yılda ve % 33,33 amortisman oranı ile itfa edilmesi, web sitesinin sadece işletmenin tanıtımına yönelik olarak kullanılması ve herhangi bir gelir yaratıcı işleve sahip olmaması halinde söz konusu harcamaların aktifleştirilmeyip doğrudan gider yazılması gerekmektedir.

Öte yandan, reklam filmleri, genel olarak şirketlerin tanıtımı, şirket ürünlerinin tanıtımı veya belirli dönemlerde yapılan kampanya, indirim vb. etkinliklerin tanıtımı amacıyla şirketlerin pazar payını artırma yollarından birisidir. Söz konusu reklam filmleri, sadece şirket tanıtımı veya ürün tanıtımı amacıyla yapıldığında söz konusu reklam filminin yayınlanarak kullanılması birden fazla yılda mümkün olabilmekte olup, tanıtımın etkileri birden fazla yıla yayılabilmektedir. Ancak, belirli (genellikle bir yıldan kısa) dönemlerle sınırlı olmak üzere kampanya, indirim vb. etkinliklerin tanıtımı amacıyla yapılan reklam filmlerinin etkisi bir yıldan daha az sürmektedir. Bu nedenle, reklam filmlerinin kullanılma amacına göre reklam filmleri için yapılan harcamaların amortisman yoluyla itfa edilmesi veya doğrudan gider kaydedilmesi farklılık arz edecektir.

Şirketin veya ürünün tanıtımı amacıyla yapılan reklam filmlerinin, bir yıldan fazla kullanılabilecek olması nedeniyle etkilerinin birden fazla yıla yayılabilmesi mümkün olduğundan reklam filmleri için yapılan harcamaların amortisman yoluyla itfası gerekmektedir.

Ancak, söz konusu reklam filmlerinin gösterimde kalma süresinin bir yılı aşmaması durumunda amortisman yoluyla itfa edilmesi mümkün bulunmamakta olup, genel giderler kapsamında değerlendirilmek suretiyle doğrudan giderleştirilmesi gerekmektedir.

Diğer taraftan; web sitelerinde kullanılan görsellerin yüklenmesi ve güncellenmesi, web sitelerinde yayımlanan animasyon uygulamaları, web sitelerinde yer alan videoların optimizasyonu, sosyal paylaşım sitelerinde firma adına sayfa açılması, görsellerin eklenmesi ve güncellemelerinin yapılması, viral reklamların yapılması ve web sitelerine entegrasyonu ve medya planları çerçevesinde cep telefonları ve tablet bilgisayar uygulamaları için yapılan harcamaların gayrimaddi bir kıymetin iktisabına yönelik olmaması durumunda doğrudan gider yazılacağı tabiidir.

Kaynak: Büyük Mükellefler Vergi Dairesi Başkanlığı
1 Eylül 2015 Tarih ve 64597866-105[313-2015]-19848 Sayılı Özelge

Yasal Uyarı: Bu yazıdaki bilgiler sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen bilgilerden yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgilerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.

]]>
https://www.muhasebenews.com/urun-tanitimi-icin-web-hizmeti-ve-tasarim-hizmeti-alimlari-dogrudan-gider-kaydedilebilir-mi/feed/ 0
Ünlü Web Sitesi Amerika’ nın Kara Listesine Girdi! https://www.muhasebenews.com/unlu-web-sitesi-amerika-nin-kara-listesine-girdi/ https://www.muhasebenews.com/unlu-web-sitesi-amerika-nin-kara-listesine-girdi/#respond Tue, 07 Feb 2017 17:00:51 +0000 http://www.muhasebenews.com/?p=3507 İnternet üzerinden satış yapan, dünyaca ünlü Çin kökenli satıcı Alibaba “taklit ürün” gerekçesi ile yine Amerika’nın kara listesine alındı. Alibaba 4 yıl önce yine aynı gerekçe ile kara listeye alınmıştır.

Amerikalı yetkililer, Çin kökenli şirketin sitesi Taobao’ nun çok fazla sayıda sahte ürün sattığını iddia etti. Alibaba Yönetim Kurulu Başkanı Evans, ABD’nin bu tutumlarından dolayı yaşadığı üzüntüsünü dile getirerek, kasıtlı olarak taklit ürün satışının görmezden gelindiğine dair iddiaları da reddetti.

Evans, bu olayların Çin ve Amerika’nın ikili ilişkilerinin son zamanlarda gerilmesine de bağlı olabileceğini belirtti.

Alibaba, korsan ve taklit ürün karşıtı bir kuruluş olan Sahtecilik Karşıtı Uluslararası Birlik’ ten (IACC) de Mayıs ayında çıkarılmıştı.

IACC’nin Gucci ve Michael Kors gibi ünlü markaların bulunduğu toplam 250 üyesi bulunmaktadır.

Kaynak: BBC

Tarih: 7 Şubat 2017

Yasal Uyarı: Bu yazıdaki bilgiler sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen bilgilerden yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgilerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.

]]>
https://www.muhasebenews.com/unlu-web-sitesi-amerika-nin-kara-listesine-girdi/feed/ 0