veya – Muhasebe News https://www.muhasebenews.com Muhasebe News Mon, 26 Feb 2024 10:35:01 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=6.3.3 Limited veya anonim şirketlerde kar dağıtımı için genel kurul kararı gerekir mi? https://www.muhasebenews.com/limited-veya-anonim-sirketlerde-kar-dagitimi-icin-genel-kurul-karari-gerekir-mi/ https://www.muhasebenews.com/limited-veya-anonim-sirketlerde-kar-dagitimi-icin-genel-kurul-karari-gerekir-mi/#respond Mon, 26 Feb 2024 10:35:01 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=149303 Limited veya anonim şirketlerde kar dağıtımı yapılmasına ilişkin genel kurul kararının tescil ve ilan ettirilmesi gerekli midir? Yoksa noterden bir suret alınarak ticaret sicilindeki dosyaya koyulması yeterli midir? Yoksa tüm bunların yapılmasına gerek bulunmamakta mıdır?

Şirketlerde kar dağıtımı genel Kurulda alınacak karar ile yapılır. Genel kurul kararı olmadan kar dağıtılamaz. Genel kurul kararları Mutlaka Ticaret Sicilinde tescil ve ilan ettirilir.

 

 


Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/limited-veya-anonim-sirketlerde-kar-dagitimi-icin-genel-kurul-karari-gerekir-mi/feed/ 0
https://www.muhasebenews.com/149095-2/ https://www.muhasebenews.com/149095-2/#respond Fri, 02 Feb 2024 04:10:17 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=149095 İHALE MAKAMI İLE DÜZENLENEN SÖZLEŞMENİN HÜKMÜNDEN KISMEN VEYA TAMAMEN YARARLANILMAYAN KISMINA İSABET EDEN DAMGA VERGİSİNİN RET VE İADE EDİLMESİNE İLİŞKİN TEBLİĞ
7194 sayılı BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN’
un 21’nci maddesi ile 488 sayılı Damga Vergisi Kanuna ekli (1)
sayılı tablonun “II. Kararlar ve mazbatalar” başlıklı bölümünün (2) numaralı fıkrasının parantez içi hükmünde yer alan “ihale kararının” ibaresi “ihale kararı ve ihaleye ilişkin olarak ihale
makamı ile düzenlenen sözleşmenin” şeklinde değiştirilmişti.
Düzenleme ile 13/12/2022 tarihli ve E:2022/125; K:2022/162 sayılı Anayasa Mahkemesi Kararı dikkate alınarak ihale kararlarında olduğu gibi, 4/1/2002 tarihli ve 4734 sayılı Kamu
İhale Kanunu kapsamındaki kurum ve kuruluşlara şikâyet veya Kamu İhale Kurumuna itirazen şikâyet ya da yargı kararı üzerine ihalenin iptal edilmesi hâlinde, iptal edilen ihaleye ilişkin olarak ihale makamı ile düzenlenen sözleşmenin de hükmünden  yararlanılmayan kısmının iadesine olanak sağlanmıştı.
Bu değişiklikle ilgili olarak 27 Ocak 2024 tarihli ve 32442 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 69 seri No.lu Damga Vergisi Kanunu Genel Tebliğinde açıklama yapılmıştır.
Bu çerçevede;
a) 488 sayılı Kanunun 22 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında, sürekli damga vergisi mükellefiyeti bulunan mükelleflerce mükellefiyetlerinin bulunduğu vergi dairelerine,
b) 488 sayılı Kanunun 22 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sürekli damga vergisi mükellefiyeti bulunmayan gelir veya kurumlar vergisi mükelleflerince,
gelir veya kurumlar vergisi yönünden bağlı oldukları vergi dairelerine,
c) Ödemenin vergi daireleri dışındaki muhasebe birimlerine yapılmış olması durumunda, yukarıda belirtilen ilgili vergi dairesine, başvurulması durumunda iade işlemi gerçekleştirilecek.
Mükelleflerin iade talep başvurularında, damga vergisinin ödendiğine dair makbuz/vergi dairesi alındısı ve ihalenin iptal edildiğine ilişkin tevsik edici belge ile ihale makamından ihale
konusu işin ne kadarının gerçekleştiğine ilişkin yazının ibrazı gerek
mektedir.

27/1/2024 tarihli ve 32442 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 69 Seri No’lu Damga Vergisi Kanunu Genel Tebliğinde; 28/12/2023 tarihli ve 32413 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 27/12/2023 tarihli ve 7491 sayılı Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkındaki Kanunun 21 inci maddesiyle 488 sayılı Damga Vergisi Kanununa ekli (1) sayılı tablonun “II. Kararlar ve mazbatalar” başlıklı bölümünün (2) numaralı fıkrasında yapılan değişiklere ilişkin açıklamalara yer verilmiştir.


Resmi Gazete No:  32442
Resmi Gazete Tarihi: 27/01/2024

DAMGA VERGİSİ KANUNU GENEL TEBLİĞİ (SERİ NO: 69)

Amaç

MADDE 1- (1) Bu Tebliğin amacı, 28/12/2023 tarihli ve 32413 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 27/12/2023 tarihli ve 7491 sayılı Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 21 inci maddesiyle 488 sayılı Damga Vergisi Kanununda yapılan değişikliğe ilişkin açıklamaların yapılmasıdır.

Yasal düzenleme

MADDE 2- (1) 7491 sayılı Kanunun 21 inci maddesiyle 488 sayılı Kanuna ekli (1) sayılı tablonun II. Kararlar ve mazbatalar başlıklı bölümünün (2) numaralı fıkrasının parantez içi hükmünde yer alan “ihale kararının” ibaresi “ihale kararı ve ihaleye ilişkin olarak ihale makamı ile düzenlenen sözleşmenin” şeklinde değiştirilmiş olup, 28/12/2023 tarihinde yürürlüğe giren değişiklik sonrası söz konusu fıkra aşağıdaki gibidir:

“2.İhale Kanunlarına tabi olan veya olmayan resmi daire ve kamu tüzel kişiliğini haiz kurumların her türlü ihale kararları (4/1/2002 tarihli ve 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu kapsamındaki kurum ve kuruluşlara şikâyet veya Kamu İhale Kurumuna itirazen şikâyet ya da yargı kararı üzerine ihalenin iptal edilmesi hâlinde, bu ihale kararı ve ihaleye ilişkin olarak ihale makamı ile düzenlenen sözleşmenin hükmünden yararlanılmayan kısmına isabet eden damga vergisi ret ve iade olunur.)”

Uygulamaya ilişkin açıklama

MADDE 3- (1) Damga vergisinde vergiyi doğuran olay kağıtların düzenlenerek hukuken tekemmül etmesi olup, Kanunda aksine bir düzenleme olmadığı müddetçe hukuken tekemmül eden ve verginin konusuna giren bir kağıdın hükmünden istifade edilmemiş olması veya kısmen istifade edilmiş olması, o kağıdın bir hususu ispat ve belli edebilecek belge olma vasfını ortadan kaldırmayacağı gibi kağıt tekemmül ettikten sonra, kağıda konu muamelelerin iptal edilmiş olması vergilendirmeyi etkilemeyecektir.

(2) 488 sayılı Kanunun 8 inci maddesinde tanımlanan resmi daireler ve resmi daire olmasa dahi kamu tüzel kişiliğini haiz kurumların aldıkları ihale kararları ile ihale kararlarına istinaden ihale makamı ile düzenlenen sözleşmeler damga vergisine tabi olup, anılan Kanuna ekli (1) sayılı tablonun II. Kararlar ve mazbatalar başlıklı bölümünün (2) numaralı fıkrasında yer alan parantez içi hüküm ile fıkrada belirtilen şartların varlığı halinde, ihale kararlarının yanı sıra ihale makamı ile düzenlenen sözleşmelerin de hükmünden kısmen veya tamamen yararlanılmayan kısmına isabet eden damga vergisinin iadesine imkan tanınmıştır.

(3) Bu hükmün uygulanmasında, ihale kararlarına ait damga vergisinin hangi durumlarda iade edileceğine ilişkin açıklamalar 29/9/2016 tarihli ve 29842 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Damga Vergisi Kanunu Genel Tebliği (Seri No: 60)’nde yapılmış olup, ihale kararı yönünden anılan Tebliğ çerçevesinde işlem yapılmaya devam edilecektir.

(4) 7491 sayılı Kanunun 21 inci maddesiyle yapılan değişiklik ile birlikte, Kamu İhale Kanunu kapsamındaki ihale makamı olan kurum ve kuruluşlara şikayet veya Kamu İhale Kurumuna itirazen şikayet ya da yargı kararı üzerine ihalenin iptal edilmesi halinde, ihale kararında olduğu gibi, ihale makamı ile düzenlenen sözleşmenin hükmünden kısmen veya tamamen yararlanılmayan kısmına isabet eden damga vergisi de ret ve iade edilecektir. Bu çerçevede;

a) 488 sayılı Kanunun 22 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında, sürekli damga vergisi mükellefiyeti bulunan mükelleflerce mükellefiyetlerinin bulunduğu vergi dairelerine,

b) 488 sayılı Kanunun 22 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sürekli damga vergisi mükellefiyeti bulunmayan gelir veya kurumlar vergisi mükelleflerince, gelir veya kurumlar vergisi yönünden bağlı oldukları vergi dairelerine,

c) Ödemenin vergi daireleri dışındaki muhasebe birimlerine yapılmış olması durumunda, yukarıda belirtilen ilgili vergi dairesine,

başvurulması durumunda iade işlemi gerçekleştirilecektir.

(5) Mükelleflerin iade talep başvurularında, damga vergisinin ödendiğine dair makbuz/vergi dairesi alındısı ve ihalenin iptal edildiğine ilişkin tevsik edici belge ile ihale makamından ihale konusu işin ne kadarının gerçekleştiğine ilişkin yazının ibrazı şarttır.

Örnek 1: (K) Belediyesi tarafından ihalesi yapılan “12 Ay Süreli Yemek Hizmeti Alımı İşi” (Y) Yemek Hizmetleri Ltd. Şti. uhdesinde kalmış, söz konusu işe ilişkin olarak 1/6/2023 tarihli ihale kararına ve 16/6/2023 tarihinde imzalanan sözleşmeye ait damga vergisi ödenmiştir. Daha sonra ihalenin diğer katılımcılar tarafından dava konusu yapılması neticesinde, mahkeme tarafından 15/1/2024 tarihli kararla ihalenin iptaline karar verilmiştir. Bunun üzerine, (Y) Yemek Hizmetleri Ltd. Şti. ihale kararı ve sözleşme için ödediği damga vergisinin iadesini talep etmiştir.

Söz konusu ihalenin mahkeme kararına istinaden iptali nedeniyle, ihale kararının ve ihaleye ilişkin olarak ihale makamı ile düzenlenen sözleşmenin hükmünden yararlanılmayan kısmına isabet eden damga vergileri iade olunacaktır.

Örnek 2: Milli Eğitim Bakanlığı tarafından ihalesi yapılan “Hizmet Binası Yapım İşi” (A) İnşaat Ltd. Şti. uhdesinde kalmış, söz konusu işe ilişkin olarak 2/1/2024 tarihli ihale kararına ve 10/1/2024 tarihinde imzalanan sözleşmeye ait damga vergisi ödenmiştir. Daha sonra Kamu İhale Kurumuna itirazen şikayet üzerine işe başlanılmadan 15/1/2024 tarihli Kamu İhale Kurumu kararıyla ihale iptal edilmiştir. Bunun üzerine, (A) İnşaat Ltd. Şti. ihale kararı ve sözleşme için ödediği damga vergisinin iadesini talep etmiştir.

Söz konusu ihalenin Kamu İhale Kurumuna itirazen şikayet üzerine işe başlanılmadan iptal edilmesi nedeniyle, hükmünden yararlanılmayan ihale kararına ve ihaleye ilişkin olarak ihale makamı ile düzenlenen sözleşmeye ait damga vergilerinin tamamı iade olunacaktır.

Yürürlük

MADDE 4- (1) Bu Tebliğ 28/12/2023 tarihinden geçerli olmak üzere yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

Yürütme

MADDE 5- (1) Bu Tebliğ hükümlerini Hazine ve Maliye Bakanı yürütür

 


Kaynak: Resmi Gazete, GİB, TÜRMOB
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/149095-2/feed/ 0
Ticari araç için ödenen ÖTV isteğe bağlı olarak aracın maliyetine eklenebilir veya direkt gider yazılabilir https://www.muhasebenews.com/ticari-arac-icin-odenen-otv-istege-bagli-olarak-aracin-maliyetine-eklenebilir-veya-direkt-gider-yazilabilir/ https://www.muhasebenews.com/ticari-arac-icin-odenen-otv-istege-bagli-olarak-aracin-maliyetine-eklenebilir-veya-direkt-gider-yazilabilir/#respond Thu, 11 Jan 2024 09:13:34 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=148551 Pazarlama işi yapan firmada kamyonet alımındaki Ö.T.V.’yi aracın maliyetine mi yoksa giderine miyazmak gerekir? Kamyonetin amortisman oranı nedir? Bazı yerlerde %20 bazı yerlerde %25 hangisi doğrudur?

Ticari araç için ödenen ÖTV isteğe bağlı olarak aracın maliyetine eklenebilir veya direkt gider yazılabilir.

 

Amortisman oranı için aşağıdaki linki inceleyiniz.

https://www.gib.gov.tr/sites/default/files/fileadmin/user_upload/Yararli_Bilgiler/amortisman_oranlari.pdf

 

 

 

 


Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/ticari-arac-icin-odenen-otv-istege-bagli-olarak-aracin-maliyetine-eklenebilir-veya-direkt-gider-yazilabilir/feed/ 0
Şahıs firması olan veya şirket ortağı olan kişi başka bir yerde 1 gün sigortalı olursa Bağkur’lu mu olur? https://www.muhasebenews.com/sahis-firmasi-olan-veya-sirket-ortagi-olan-kisi-baska-bir-yerde-1-gun-sigortali-olursa-bagkurlu-mu-olur/ https://www.muhasebenews.com/sahis-firmasi-olan-veya-sirket-ortagi-olan-kisi-baska-bir-yerde-1-gun-sigortali-olursa-bagkurlu-mu-olur/#respond Fri, 08 Dec 2023 17:29:50 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=148034 Şahıs firması olan/Şirket ortağı olan kişi başka bir yerde 1 gün sigortalı olursa (29 gün ücretsiz izin) geriye kalan 29 gün bağ-kur dan tahakkuk eder mi?

Sigortası kesintiye uğramış olur ve kişinin 4b sigortalılığı devreye girer.


İLGİLİ İÇERİK

 Limited Şirket Ortaklarının Kendi Şirketlerinden Sigortalı Olarak Gösterilmesi

Limited şirket ortağının kendi çalıştığı şirkette eski adıyla SSK yeni adıyla 4/1-a sigortalı statüsünden bildirilmesi mümkün değildir.
Bu durumdaki kişilerin eski adıyla Bağkur yeni adıyla 4/1-b statüsünden sigortalı olmaları gerekir. Limited şirket ortağı olan kişinin fiili çalışması karşılığında şirketten ücret veya huzur hakkı alması mümkündür ancak bu durumda hazırlanacak ücret bordrosunda, SGK primi ve işsizilik primi hesaplanmayacak gelir vergisi ve damga vergisi hesaplaması yapılacaktır. Bu kişilere ödenen ücret veya huzur hakkının 1.1.2022 tarihinden itibaren asgari ücret için uygulanan gelir vergisi ve damga vergisi istisnasından yararlanması mümkündür. Bu durumda olan şirket ortağının 4/1-b sigorta primini şahsi olarak ödemesi gerekmektedir. Ödenen bu şahsi 4/1-b primi kişinin elde ettiği kişisel gelirler için vereceği gelir vergisi beyannamesindeki kazançtan indirilebilir…

Şirket Ortaklarının Sigorta Statüsü İle İlgili Açıklamalar için TIKLAYINIZ…

 

 


Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/sahis-firmasi-olan-veya-sirket-ortagi-olan-kisi-baska-bir-yerde-1-gun-sigortali-olursa-bagkurlu-mu-olur/feed/ 0
Serbest çalışan Bağkur emeklisi mali müşavir ayrıca bir ticari şirkette ücretli olarak çalışabilir mi? https://www.muhasebenews.com/serbest-calisan-bagkur-emeklisi-mali-musavir-ayrica-bir-ticari-sirkette-ucretli-olarak-calisabilir-mi/ https://www.muhasebenews.com/serbest-calisan-bagkur-emeklisi-mali-musavir-ayrica-bir-ticari-sirkette-ucretli-olarak-calisabilir-mi/#respond Thu, 30 Nov 2023 16:56:03 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=147839 Ben mali müşavirlik bürosu sahibiyim ve Bağ-kur emeklisiyim. Bürom devam ederken sigorta ve aracılık Ltd Şti de teknik personel olarak çalışabilir miyim?

Serbest olarak çalışan muhasebe meslek mensupları; Bir işverene bağlı olarak hiç bir unvan veya konumda kısmi veya tam zamanlı ücretli olarak çalışamaz.

 

 


Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/serbest-calisan-bagkur-emeklisi-mali-musavir-ayrica-bir-ticari-sirkette-ucretli-olarak-calisabilir-mi/feed/ 0
Fırın İşletmemizde hem üretim hem kafe bölümü vardır. Burada satılan börek, simit, pasta, tatlı, poğaça gibi ürünlerin tesliminde KDV oranı kaç olmalıdır? https://www.muhasebenews.com/firin-isletmemizde-hem-uretim-hem-kafe-bolumu-vardir-burada-satilan-borek-simit-pasta-tatli-pogaca-gibi-urunlerin-tesliminde-kdv-orani-kac-olmalidir/ https://www.muhasebenews.com/firin-isletmemizde-hem-uretim-hem-kafe-bolumu-vardir-burada-satilan-borek-simit-pasta-tatli-pogaca-gibi-urunlerin-tesliminde-kdv-orani-kac-olmalidir/#respond Wed, 29 Nov 2023 16:09:09 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=147835 Fırın İşletmemizde hem üretim hem kafe bölümü vardır. Burada satılan börek, simit, pasta, tatlı, poğaça gibi ürünlerin tesliminde KDV oranı kaç olmalıdır?

Kafe bölümünde masaya servis yapılarak satılanlar için KDV oranı % 10,
paket olarak yapılan satışlar da ise KDV oranı % 1’dir.

 

5189 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı sonrasında börek, simit, pasta, tatlı vb. ürünlerin satışında uygulanması gereken KDV oranı ne olmalıdır?

5189 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile pastane, tatlıcı, simitçi, fırın gibi işletmeler tarafından imal edilen ve/veya satışı yapılan börek, simit, pasta, tatlı vb. ürünlerin teslimine uygulanacak KDV oranı %8’den %1’e indirilmiştir.

Bununla birlikte, söz konusu ürünler yeme içme hizmeti olarak müşterilere sunulduğunda, 2007/13033 sayılı BKK eki (II) sayılı listenin 24 üncü sırası kapsamında %8 (7346 Sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile 10.07.2023 tarihinden itibaren %10) oranında KDV’ye tabidir.

 


İLİNTİLİ İÇERİK

5189 Sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile sadece temel gıda ürünlerinde uygulanan KDV oranları mı %1’e düşürüldü? Düzenleme öncesi KDV oranı %8 olup, %1’e indirilmeyen herhangi bir gıda ürünü var mı?

Temel gıda ürünlerinin birçoğunun toptan teslimi, 5189 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile yapılan değişiklik öncesinde zaten 2007/13033 sayılı BKK eki (I) sayılı liste kapsamında %1 oranında KDV’ye tabi idi. Cumhurbaşkanı Kararı ile bahsi geçen BKK eki (II) sayılı listede yer alan ve %8 oranında KDV’ye tabi olan gıda ürünlerinin tamamı (I) sayılı liste çatısı altına alınmak ve toptan perakende ayrımı kaldırılmak suretiyle 14.02.2022 tarihinden itibaren %1 oranında KDV’ye tabi tutulmuş ve BKK kapsamındaki tüm gıda ürünlerinin teslimlerinde KDV oranları eşitlenmiştir. Bu durumun yegâne istisnası, özel tüketim vergisine tabi olan gıda ürünleridir. Bu ürünlerin tesliminde %8 (7346 Sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile 10.07.2023 tarihinden itibaren %10) oranında KDV uygulanmaya devam edilecektir.

Gıda ürünlerinin toptan veya perakende olarak teslim edilmesine göre uygulanacak KDV oranı değişir mi?

Toptan ve perakende teslim ayrımı, toptancı hallerinde faaliyet gösterme, KDV mükellefi olma gibi farklı KDV oranı uygulanmasına neden olan hükümler, 5189 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile ortadan kaldırılarak nereden alındığına, kime satıldığına bakılmaksızın 2007/13033 sayılı BKK eki (I) sayılı liste kapsamındaki tüm gıda teslimlerinde KDV oranı %1’de eşitlenmiştir.

Lokanta, restoran, kafeterya vb. işletmeler tarafından yerinde sunulan (ayakta dahil) yeme-içme hizmetlerine ilişkin KDV oranlarında, 5189 sayılı ve 5359 sayılı Cumhurbaşkanı Kararları ile bir düzenleme yapıldı mı?

13/2/2022 tarihli ve 31749 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 5189 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile yapılan düzenleme, yeme-içme hizmetlerine uygulanan KDV oranında bir değişiklik öngörmemektedir.

Öte yandan, 29/3/2022 tarihli ve 31793 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 5359 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile (II) sayılı listenin 24 üncü sırasında yer alan “(birinci sınıf lokanta ruhsatı ya da işletme belgesine sahip olan yerler ile üç yıldız ve üzeri oteller, tatil köyleri ve benzeri tesislerin bünyesindeki lokantalar hariç)” ibaresi söz konusu Kararın yürürlüğe giriş tarihi olan 1/4/2022 tarihinden itibaren kaldırılmış ve ilgili madde çerçevesinde tüm yeme içme hizmetlerinde KDV oranı %8 (7346 Sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile 10.07.2023 tarihinden itibaren %10) olarak belirlenmiştir.

Paket servis (on-line, mobil yemek sipariş siteleri dahil) ile alınan yeme-içme hizmetleri gıda teslimi sayılır mı?

Yeme içme hizmeti veren işletmelerin paket servis (on-line, mobil yemek sipariş siteleri dahil) şeklinde verdikleri hizmetler ile catering, tabldot servis gibi adlarla verdikleri yeme içme hizmetleri, 2007/13033 sayılı BKK eki (II) sayılı listenin 24 üncü sırası kapsamında %10 oranında KDV’ye tabi olup, bu hizmetlerin gıda teslimi sayılması mümkün değildir.

Balık gibi bazı gıda maddelerini hem çiğ olarak hem de pişirerek satan işletmelerde 5189 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı sonrası uygulanması gereken KDV oranı nasıl hesaplanmalıdır?

5189 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile çiğ balık teslimlerindeki toptan/perakende ayrımı kaldırılarak bu ürünlerin 2007/13033 sayılı BKK eki (I) sayılı listenin (A) Bölümünün 1/c sırası kapsamında %1 oranında KDV’ye tabi tutulması sağlanmıştır. Ancak, iş yerinde müşterilerin masasına ve evlere pişirilerek balık servisi yapılmak suretiyle gerçekleştirilen hizmetler ile balık-ekmek olarak tabir edilen ekmek arası balık satışlarının, söz konusu BKK eki (II) sayılı listenin 24 üncü sırasında belirtilen “yemeği pakette satan veya diğer şekillerde yemek hizmeti sunan yerlerde verilen hizmetler” kapsamında değerlendirilerek %8 (7346 Sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile 10.07.2023 tarihinden itibaren %10) oranında KDV’ye tabi tutulması gerekmektedir.

5189 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı sonrasında börek, simit, pasta, tatlı vb. ürünlerin satışında uygulanması gereken KDV oranı ne olmalıdır?

5189 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile pastane, tatlıcı, simitçi, fırın gibi işletmeler tarafından imal edilen ve/veya satışı yapılan börek, simit, pasta, tatlı vb. ürünlerin teslimine uygulanacak KDV oranı %8’den %1’e indirilmiştir.

Bununla birlikte, söz konusu ürünler yeme içme hizmeti olarak müşterilere sunulduğunda, 2007/13033 sayılı BKK eki (II) sayılı listenin 24 üncü sırası kapsamında %8 (7346 Sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile 10.07.2023 tarihinden itibaren %10) oranında KDV’ye tabidir.

5189 sayılı Cumhurbaşkanı Kararının yürürlüğe girdiği 14.02.2022 tarihi ve sonrasında gerçekleştirilen gıda ürünü teslimlerinde, KDV oranı %8 olarak hesaplanmışsa tüketiciler tarafından fazla ödenen vergi iade alınabilir mi?

Böyle bir durumda, fazla hesaplanan verginin, satıcı mükellefler tarafından alıcıya/tüketiciye iade edilmesi gerekmektedir.

Satıcı mükelleflerin bu gibi durumlara ilişkin, KDV Genel Uygulama Tebliğinde belirtildiği şekilde düzeltme hakkı bulunmaktadır.

Satıcı mükellefler tarafından 5189 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı öncesinde %8 oranında KDV ödenmek suretiyle satın alınan gıda ürünlerinin, düzenleme sonrasındaki teslimlerinde hangi oranda KDV uygulanması gerekmektedir?

5189 sayılı Cumhurbaşkanı Kararının yürürlük tarihi 14.02.2022 olduğundan, bu tarih ve sonrasında yapılan/yapılacak % 1 KDV oranına tabi gıda ürünü satışlarında, bu ürünlerin satıcı mükellefler tarafından hangi oran üzerinden satın alındığına bakılmaksızın, %1 oranında KDV uygulanması gerekmektedir.

 


Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/firin-isletmemizde-hem-uretim-hem-kafe-bolumu-vardir-burada-satilan-borek-simit-pasta-tatli-pogaca-gibi-urunlerin-tesliminde-kdv-orani-kac-olmalidir/feed/ 0
Türkiye’den yurtdışı mukimi kişi ve kurumlara verilen hizmetlerde kurumlar vergisi istisnası uygulaması https://www.muhasebenews.com/turkiyeden-yurtdisi-mukimi-kisi-ve-kurumlara-verilen-hizmetlerde-kurumlar-vergisi-istisnasi-uygulamasi/ https://www.muhasebenews.com/turkiyeden-yurtdisi-mukimi-kisi-ve-kurumlara-verilen-hizmetlerde-kurumlar-vergisi-istisnasi-uygulamasi/#respond Fri, 24 Nov 2023 08:19:18 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=147754 10.5. Türkiye’den yurtdışı mukimi kişi ve kurumlara verilen hizmetler

(Ek bölüm:RG-31/12/2012-28514  4. Mükerrer)

6322 sayılı Kanunla Kurumlar Vergisi Kanununun 10 uncu maddesine eklenen (ğ) bendi ile 15/6/2012 tarihinden itibaren uygulanmak üzere Türkiye’de yerleşmiş olmayan kişilerle, iş yeri, kanuni ve iş merkezi yurt dışında bulunanlara Türkiye’de verilen ve münhasıran yurt dışında yararlanılan mimarlık, mühendislik, tasarım, yazılım, tıbbi raporlama, muhasebe kaydı tutma, (Değişik ibare:RG-31/12/2016-29935 3.Mükerrer) çağrı merkezi, ürün testi, sertifikasyon, veri saklama, veri işleme, veri analizi ve ilgili bakanlıkların görüşü alınmak suretiyle Maliye Bakanlığınca belirlenen mesleki eğitim hizmeti alanlarında faaliyette bulunan hizmet işletmeleriyle ilgili bakanlığın izni ve denetimine tabi olarak eğitim ve sağlık alanında faaliyet gösteren ve Türkiye’de yerleşmiş olmayan kişilere hizmet veren işletmelerin münhasıran bu faaliyetlerinden elde ettikleri kazancın %50’sinin beyan edilen kurum kazancından indirilebileceği hüküm altına alınmıştır.

10.5.1. İndirim kapsamındaki hizmetler (Değişik ibare:RG-31/12/2016-29935 3.Mükerrer)

İlgili şirketler tarafından elde edilen kazancın %50’sinin beyan edilen kurum kazancından indirilebilmesi için bu kazancın aşağıda belirtilen faaliyetlerden elde edilmiş olması gerekmektedir.

– Mimarlık, mühendislik, tasarım, yazılım, tıbbi raporlama, muhasebe kaydı tutma, çağrı merkezi, ürün testi, sertifikasyon, veri saklama, veri işleme, veri analizi hizmetleri.

– İlgili bakanlıkların görüşü alınmak suretiyle Maliye Bakanlığınca belirlenen mesleki eğitim hizmetleri.

– İlgili bakanlığın izni ve denetimine tabi olarak verilen eğitim ve sağlık hizmetleri.

Türkiye’de yerleşmiş olmayan kişilerle, iş yeri, kanuni ve iş merkezi yurt dışında bulunanlara Türkiye’de verilen ve münhasıran yurt dışında yararlanılan mesleki eğitim hizmetleriyle ilgili olarak Maliye Bakanlığına belirleme yetkisi verilmiş olup ilgili bakanlıkların görüşü alınmak suretiyle bu indirimin uygulanmasında mesleki eğitimin kapsamına giren hizmetler aşağıdaki şekilde tespit edilmiştir.

– Planlama, tanıtım, satış, satış sonrası hizmetler, marka yönetimi, finansal yönetim, teknik destek, Ar-Ge, tasarım, dış tedarik, yeni geliştirilen ürünlerin test edilmesi, laboratuvar, araştırma ve analiz,

Sanayi, turizm, inşaat, tarım, savunma, reklam, internet ve e-ticaret, çevre, sağlık, basın, kültür-sanat, sigorta, enerji, spor ve denizcilik, iç ve dış ticaret, lojistik ve ulaştırma.

Buna göre, yukarıda yer alan alanlarda verilen mesleki eğitim hizmetleri, indirim kapsamında değerlendirilecektir.

10.5.2. İndirimden faydalanma şartları 

10.5.2.1. İndirimden faydalanabilecek şirketlerin ana sözleşmelerinde yazılı esas faaliyet konusu 

İlgili şirketlerin ana sözleşmelerinde yazılı esas faaliyet konuları arasında, mimarlık, mühendislik, tasarım, yazılım, tıbbi raporlama, muhasebe kaydı tutma, (Değişik ibare:RG-31/12/2016-29935 3.Mükerrer) çağrı merkezi, ürün testi, sertifikasyon, veri saklama, veri işleme, veri analizi ve ilgili bakanlıkların görüşü alınmak suretiyle Maliye Bakanlığınca belirlenen mesleki eğitim, eğitim ve sağlık hizmetleri sunmak olmalıdır. Şirket bünyesinde sözü edilen hizmetlerden sadece birisi verilebileceği gibi ana sözleşmelerinde yer almak şartıyla birden fazlası da verilebilir.

Mimarlık, mühendislik, tasarım, yazılım, tıbbi raporlama, muhasebe kaydı tutma, (Değişik ibare: RG-31/12/2016-29935 3.Mükerrer) çağrı merkezi, ürün testi, sertifikasyon, veri saklama, veri işleme, veri analizi ve ilgili bakanlıkların görüşü alınmak suretiyle Maliye Bakanlığınca belirlenen mesleki eğitim hizmeti ile Milli Eğitim Bakanlığı ile Sağlık Bakanlığının izni ve denetimine tabi olarak eğitim veya sağlık alanında faaliyet gösteren işletmelerin Türkiye’de yerleşmiş olan kişilere de hizmet vermesi indirimden faydalanmaya engel teşkil etmeyecek, Türkiye’de yerleşmiş olmayan kişilerle, iş yeri, kanuni ve iş merkezi yurt dışında bulunanlara verilen hizmetlerden elde edilen kazancın %50’sine indirim uygulanacaktır.

Sağlık alanında faaliyet gösteren işletmelerin elde ettiği kazançlara indirim uygulanabilmesi için Sağlık Bakanlığından alınan ruhsat çerçevesinde faaliyette bulunulması zorunludur. Eğitim alanında faaliyet gösteren işletmelerin de Milli Eğitim Bakanlığından alınan izin belgesi veya ruhsat çerçevesinde faaliyette bulunmaları gerekmektedir.

Sağlık Bakanlığınca ruhsatlandırılmış olmak şartıyla sağlık turizmi ile uğraşan işletmelerin de indirimden faydalanması mümkündür.

10.5.2.2. Hizmetin, Türkiye’den münhasıran yurt dışı mukimi kişi ve/veya kurum için yapılmış olması

Mimarlık, mühendislik, tasarım, yazılım, tıbbi raporlama, muhasebe kaydı tutma, (Değişik ibare: RG-31/12/2016-29935 3. Mükerrer) çağrı merkezi, ürün testi, sertifikasyon, veri saklama, veri işleme, veri analizi ve ilgili bakanlıkların görüşü alınmak suretiyle Maliye Bakanlığınca belirlenen mesleki eğitim hizmetlerinin, Türkiye’de yerleşmiş olmayan kişilerle, iş yeri, kanuni ve iş merkezi yurt dışında bulunanlara; eğitim veya sağlık hizmetlerinin de Türkiye’de yerleşmiş olmayan kişilere verilmesi gerekmektedir.

Yukarıda belirtilen hizmetlerin fiilen verilmesi gerekmekte olup bu alanlarda sunulan asistanlık, danışmanlık ve aracılık gibi hizmetlerin bu kapsamda değerlendirilmesi mümkün değildir.

10.5.2.3. Faturanın yurt dışı mukimi kişi ve/veya kurum adına düzenlenmesi

Yapılan hizmet ile ilgili olarak düzenlenecek faturanın, yukarıda özellikleri açıklanan yurt dışı mukimi kişi ve/veya kurum adına düzenlenmesi gerekmektedir.

Sağlık alanında faaliyette bulunan şirketlerin ülkemiz ile ikili sosyal güvenlik anlaşması bulunan ülkelerde yerleşik olanlara verdikleri hizmetin bedelinin ülkemiz Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından ilgili ülke kurumlarından tahsil edilmesi nedeniyle, hizmet bedeli karşılığı faturanın Sosyal Güvenlik Kurumuna düzenlenmesi durumunda da indirimden faydalanılabilecektir.

10.5.2.4. Türkiye’den verilen, mimarlık, mühendislik, tasarım, yazılım, tıbbi raporlama, muhasebe kaydı tutma, çağrı merkezi, ürün testi, sertifikasyon, veri saklama, veri işleme ve veri analizi hizmetlerinden yurt dışında yararlanılması (Değişik başlık: RG-31/12/2016-29935 3. Mükerrer)

Verilen hizmetten yurt dışında yararlanılmış olması gerekir. Diğer bir anlatımla, yurt dışı mukimi kişi ve/veya kurum için verilen hizmetin, bu kişilerin ve/veya kurumların Türkiye’deki faaliyetleri ile ilgisinin olmaması gerekmektedir.

10.5.2.5. İlgili bakanlığın izin ve denetimine tabi olarak Türkiye’de yerleşmiş olmayan kişilere verilen eğitim ve sağlık hizmetleri ile mesleki eğitim hizmetlerinin yararlanıcısının yurt dışında olması (Değişik başlık: RG-31/12/2016-29935 3. Mükerrer)[25]

Bu hizmetler, fiziki olarak Türkiye’de verilmekle birlikte yararlanıcısının Türkiye’de yerleşmiş olmayan kişiler olması gerekmektedir.

10.5.3. Türkiye’den yurt dışı mukimi kişi ve/veya kurumlara verilen hizmetlerden elde edilen kazancın tespiti, kayıtlarda izlenmesi ve beyanı

10.5.3.1. İndirim tutarının tespiti

İndirim kapsamında kabul edilen faaliyetlerden elde edilen hasılattan bu faaliyetler nedeniyle yüklenilen gider ve maliyet unsurlarının düşülmesi sonucu bulunacak kazancın %50’si, kurumlar vergisi beyannamesinin “Kazancın Bulunması Halinde İndirilecek İstisna ve İndirimler” bölümünde gösterilmek suretiyle indirim konusu yapılabilecektir. Diğer indirim ve istisnalar ile geçmiş yıl zararları nedeniyle indirim konusu yapılamayan tutar izleyen dönemlere devredilemeyecektir. Faaliyet sonucunun zararlı olması halinde ise indirim söz konusu olmayacaktır.

10.5.3.2. Kazançların kayıtlarda izlenmesi

Mimarlık, mühendislik, tasarım, yazılım, tıbbi raporlama, muhasebe kaydı tutma, (Değişik ibare: RG-31/12/2016-29935 3. Mükerrer)[26] çağrı merkezi, ürün testi, sertifikasyon, veri saklama, veri işleme, veri analizi, ilgili bakanlıkların görüşü alınmak suretiyle Maliye Bakanlığınca belirlenen mesleki eğitim ve sağlık hizmetleri ile ilgili olarak indirim kapsamında kabul edilen faaliyetlerden elde edilen kazancın, kurumlar vergisi matrahının tespiti açısından, hasılat, maliyet ve gider unsurlarının; ayrı ayrı izlenmesi, diğer faaliyetlerle ilişkilendirilmemesi ve kayıtların da bu ayrımı sağlayacak şekilde tutulması gerekmektedir.

İndirim kapsamında kabul edilen faaliyetler ile bu kapsama girmeyen işlerin birlikte yapılması halinde, indirim uygulanacak kazanca ilişkin hasılat, gider ve maliyet unsurlarının ayrı olarak tespit edilmesi esastır.

Gider ve maliyet unsurlarının ayrı hesaplarda izlenmek suretiyle tespitinin mümkün olmadığı hallerde ise müşterek genel giderler, bu faaliyetler ile ilgili olarak cari yılda oluşan hasılatın toplam hasılata oranı esas alınarak dağıtılacaktır.

İndirim kapsamında kabul edilen faaliyetler ile bu kapsamda değerlendirilmeyen faaliyetlerde müştereken kullanılan tesisat, makine ve ulaştırma vasıtalarının amortismanlarının ise bunların her bir işte kullanıldıkları gün sayısına göre dağıtımının yapılması gerekmektedir.

Hangi işte ne kadar süreyle kullanıldığı tespit edilemeyen sabit kıymetlere ilişkin amortismanlar ise, müşterek genel giderlerle birlikte dağıtıma tabi tutulacaktır.

10.5.3.3. İlgili bakanlığın izni ve denetimine tabi olarak Türkiye’de yerleşmiş olmayan kişilere verilen eğitim ve sağlık hizmetlerine ilişkin bildirim ve belgeler

Milli Eğitim Bakanlığı ile Sağlık Bakanlığının izni ve denetimine tabi olarak eğitim veya sağlık alanında faaliyet gösteren ve yurt dışı yerleşik kişilere verdikleri hizmetlerden elde ettikleri kazançlarının %50’sini indirim konusu yapan işletmelerin, hizmet verilen yurt dışı yerleşik gerçek kişilere ilişkin ad-soyad ya da unvan, hangi ülkenin uyruğunda olduğu, pasaport numarası, düzenlenen faturanın tarih ve sayısı, verilen hizmetin niteliği ve hizmet bedeli gibi bilgileri içeren formun, her bir geçici vergi beyannamesi ile birlikte beyanname eki olarak verilmesi gerekmektedir. İlgili geçici vergi beyannamesinin ekindeki forma dahil edilememiş bilgilerin bir sonraki geçici vergi beyannamesi ekindeki formla bildirilmesi mümkündür.

Bunun yanı sıra, sağlık alanında faaliyet gösteren işletmelere Sağlık Bakanlığınca verilen ruhsatın, eğitim alanında faaliyet gösteren işletmelere de Milli Eğitim Bakanlığınca verilen izin belgesi veya ruhsatın bir örneğinin, istisnadan faydalanılacak ilk yıl, yıllık kurumlar vergisi beyanname verme süresi içerisinde bağlı bulunan vergi dairesine verilmesi gerekmektedir.

10.5.3.4. Esas faaliyet konusu dışındaki gelirler

İlgili şirketlerin esas faaliyet konusu dışındaki işlemlerinden elde ettikleri gelirleri ile olağandışı gelirlerinin indirim kapsamında değerlendirilmesi mümkün değildir. Dolayısıyla, nakitlerin değerlendirilmesi sonucu oluşan faiz gelirleri, kasadaki dövizlerin değerlemesinden kaynaklanan kur farkları ve iktisadi kıymetlerin elden çıkarılmasından doğan gelirler bu kapsamda değerlendirilmeyecektir.


Kaynak: KV KANUNU GENEL UYGULAMA TEBLİĞİ
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/turkiyeden-yurtdisi-mukimi-kisi-ve-kurumlara-verilen-hizmetlerde-kurumlar-vergisi-istisnasi-uygulamasi/feed/ 0
https://www.muhasebenews.com/147679-2/ https://www.muhasebenews.com/147679-2/#respond Mon, 20 Nov 2023 12:16:54 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=147679 Enflasyon düzeltmesi yapmak durumunda olmayanlarca verilen veya alınan avanslar

Madde 22- (1) Avanslar esas itibariyle parasal bir mahiyet taşımakla birlikte, ilgili olduğu kıymete bağlı olarak parasal olmayan kıymet de olabilmekte, parasal olmayan bir mahiyet taşıması durumunda da düzeltmeye tabi tutulmaları gerekmektedir.

Benzer şekilde enflasyon düzeltmesi yapmak durumunda olmayanlarca (genel ve özel bütçeli kuruluşlar gibi) verilen veya alınan avanslar da parasal olmayan kıymet mahiyeti taşımaları durumunda, enflasyon düzeltmesine tabi tutulacaklardır.

 


Kaynak: VERGİ USUL KANUNU GENEL TEBLİĞİ TASLAĞI
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/147679-2/feed/ 0
https://www.muhasebenews.com/147646-2/ https://www.muhasebenews.com/147646-2/#respond Mon, 20 Nov 2023 09:33:55 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=147646 Enflasyon düzeltmesi yapacak olanlar

(1) Enflasyon düzeltmesi, kollektif, adî komandit ve adî şirketler dâhil kazançlarını bilanço esasına göre tespit eden gelir veya kurumlar vergisi mükellefleri tarafından yapılır. Yani bir işletmenin enflasyon düzeltmesi yapması için iki şart öngörülmüştür:

a) Gelir veya kurumlar vergisi mükellefi olmak,

b) Bilanço esasına göre defter tutmak.

Örnek: (C) işletmesinin ortakları bir baba ve bir oğuldan oluşmakta ve işletme adi ortaklık statüsünde faaliyet göstermektedir. Şirketin iştigal konusu perakende nalburiye malzemeleri alım-satımıdır. Baba ve oğulun ayrı ayrı gelir vergisi mükellefiyetleri olup, işletmede bilanço esasına göre defter tutulmakta ve hesap dönemi takvim yılıdır.

Bu işletme, her iki şartı da gerçekleştirdiği için 31/12/2023 tarihli bilançosunu ve şartların gerçekleşmesine bağlı olarak izleyen (1/1/2024 tarihinden sonraki) geçici vergi ve hesap dönemi sonlarına ait bilançolarını düzeltme işlemine tabi tutacaktır.

(2) 213 sayılı Kanunun geçici 33 üncü maddesi gereğince 31/12/2023 tarihli (kendilerine özel hesap dönemi tayin edilenlerde 2024 yılında biten özel hesap dönemi sonuna ait) bilançonun, izleyen geçici vergi ve hesap dönemlerinde ise düzeltme şartlarının gerçekleşmesine/varlığına bağlı olarak aynı Kanunun mükerrer 298 inci maddesinin (A) fıkrası gereğince geçici vergi ve hesap dönemleri sonuna ait bilançoların mezkûr madde ile bu Tebliğe göre enflasyon düzeltmesine tabi tutulması, anılan mükellefler (Tebliğin bu maddesinde enflasyon düzeltmesi yapamayacakları belirtilenler hariç) için zorunluluk olup, uygulama açısından mükelleflerin herhangi bir seçimlik hakları bulunmamaktadır.

(3) İktisadi devlet teşekkülleri ve kamu iktisadi kuruluşları ile bunların bünyesindeki işletmeler ve imtiyazlı işletmelerin, bilanço esasına göre defter tutuyor olmaları ve kurumlar vergisi yönünden mükellefiyetlerinin bulunuyor olması durumunda enflasyon düzeltmesi yapmaları zorunludur.

(4) Yeni işe başlayan mükelleflerin enflasyon düzeltmesine tabi olup olmadıkları da genel esaslara göre belirlenir. Bu mükelleflerde enflasyon düzeltmesi hükümlerinin uygulanmasında işe başlanılan tarihin bir önemi bulunmamaktadır.

1/1/2024 tarihinden sonraki dönemlerde enflasyon düzeltmesi yapma zorunluluğu bakımından, son üç ve son bir hesap dönemi, bu mükelleflerin işe başladıkları tarihten önceki dönemleri kapsıyor olsa dahi şartların gerçekleşip gerçekleşmediğinin hesabında dikkate alınır.

(5) Kazançlarını işletme hesabı esasına (zirai işletme hesabı dâhil) göre tespit eden mükellefler ile serbest meslek kazanç defteri tutan serbest meslek erbabı mükellefler enflasyon düzeltmesi yapamazlar. Ancak, amortismana tâbi iktisadi kıymetlerini bu Tebliğe göre düzeltilmiş tutarları üzerinden amortismana tâbi tutabilirler.

(6) Aşağıda yer alan mükellefler de, enflasyon düzeltmesi yapamazlar:

a) Kayıtlarını Türk para birimi dışında başka bir para birimiyle tutmalarına izin verilen mükellefler,

b) Kayıtlarını Türk para birimi dışında başka bir para birimiyle tutmalarına izin verilen, ancak Türk para birimiyle kayıt yapmaya dönen mükelleflerden, Türk para birimiyle kayıt yapmaya başlanılan hesap döneminden itibaren üç hesap dönemi geçmemiş olanlar.

(7) Bilanço esasına göre defter tutmayan gelir veya kurumlar vergisi mükellefleri bu Tebliğe göre enflasyon düzeltmesi yapamayacaklardır.

Ancak, 31/12/2023 tarihi itibarıyla faal olup, 2024 takvim yılı veya sonrasında ilk defa bilanço esasına geçen mükellefler ilk düzeltme işlemlerini bilanço esasına geçtikleri tarih itibarıyla geçici 33 üncü madde ve bu Tebliğin üçüncü bölümüne göre; daha sonraki düzeltme işlemlerini de mükerrer 298 inci maddenin (A) fıkrası ve bu Tebliğin dördüncü bölümüne göre yapacaklardır.

Ayrıca, 31/12/2023 tarihi itibariyle bilanço esasında defter tutmakta iken 1/1/2024 tarihi itibariyle işletme hesabı esasında defter tutmaya başlayan mükellefler 31/12/2023 tarihi itibariyle enflasyon düzeltmesi yapmak için gereken şartları taşıdığından, 31/12/2023 tarihli bilançoyu düzelterek 1/1/2024 tarihi itibariyle işletme hesabı kayıtlarını ve envanterini düzeltilmiş bilançodaki değerlere dayandırmak zorundadır.

(8) Gelir/kurumlar vergisi mükellefiyeti bulunmakla birlikte kazançları gelir veya kurumlar vergisinden istisna olan, bilanço esasına göre defter tutan mükellefler de enflasyon düzeltmesi hükümlerine göre düzeltme yapmak zorundadırlar.

 


Kaynak: VERGİ USUL KANUNU GENEL TEBLİĞİ TASLAĞI
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/147646-2/feed/ 0
Şirket personeli 2 gün istirahat raporu alıyor. Sgk para ödemesi yapmıyor. işveren olarak ben 2 gün primini eksik 28 gün olarak aylık bildirgede beyan etmemde yasal olarak ilerde sıkıntı yaşar mıyım? https://www.muhasebenews.com/sirket-personeli-2-gun-istirahat-raporu-aliyor-sgk-para-odemesi-yapmiyor-isveren-olarak-ben-2-gun-primini-eksik-28-gun-olarak-aylik-bildirgede-beyan-etmemde-yasal-olarak-ilerde-sikinti-yasar-miyim/ https://www.muhasebenews.com/sirket-personeli-2-gun-istirahat-raporu-aliyor-sgk-para-odemesi-yapmiyor-isveren-olarak-ben-2-gun-primini-eksik-28-gun-olarak-aylik-bildirgede-beyan-etmemde-yasal-olarak-ilerde-sikinti-yasar-miyim/#respond Wed, 15 Nov 2023 10:11:22 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=147483 Şirket personeli 2 gün istirahat raporu alıyor. SGK para ödemesi yapmıyor. işveren olarak ben 2 gün primini eksik 28 gün olarak aylık bildirgede beyan etmemde yasal olarak ilerde sıkıntı yaşar mıyım? İş kanununda bu konuda 2 gün kesilemez şeklinde yorumlar var.

İşçilere geçici iş göremezlik ödeneği verilmesi gerektiği zamanlarda geçici iş göremezlik süresine rastlayan ulusal bayram, genel tatil ve hafta tatilleri, ödeme yapılan kurum veya sandıklar tarafından geçici iş göremezlik ölçüsü üzerinden ödenir.

Hastalık nedeni ile çalışılmayan günlerde Sosyal Sigortalar Kurumu tarafından ödenen geçici iş göremezlik ödeneği aylık ücretli işçilerin ücretlerinden mahsup edilir.

İşveren istirahatin ilk iki gününün karşılığı olarak ücreti isteğe bağlı olarak ödeyebilir veya ödemeyebilir.

 

 


Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/sirket-personeli-2-gun-istirahat-raporu-aliyor-sgk-para-odemesi-yapmiyor-isveren-olarak-ben-2-gun-primini-eksik-28-gun-olarak-aylik-bildirgede-beyan-etmemde-yasal-olarak-ilerde-sikinti-yasar-miyim/feed/ 0