veriyor – Muhasebe News https://www.muhasebenews.com Muhasebe News Mon, 13 May 2024 10:39:56 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=6.3.5 Aktifteki iş yerlerinden kira geliri elde ediyorsa bu gayrimenkul için enflasyon düzeltmesi yapacak mı? https://www.muhasebenews.com/aktifteki-is-yerlerinden-kira-geliri-elde-ediyorsa-bu-gayrimenkul-icin-enflasyon-duzeltmesi-yapacak-mi/ https://www.muhasebenews.com/aktifteki-is-yerlerinden-kira-geliri-elde-ediyorsa-bu-gayrimenkul-icin-enflasyon-duzeltmesi-yapacak-mi/#respond Mon, 13 May 2024 10:39:56 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=151160 Şirket aktifine kayıtlı olan gayrimenkul bünyesinde bulunan dükkan ve iş yerlerinden kira geliri elde ediyor. Bu mükellef için enflasyon düzeltmesi yapmamız gerekir mi? (555) 49.madde bizi tereddütte bıraktı.

252 Hesap için enflasyon düzeltmesi yapılacaktır.


VUK 555 No.lu Tebliğ

BEŞİNCİ BÖLÜM
Münhasıran Sürekli Olarak İşlenmiş Altın, Gümüş Alım-Satımı ve İmali ile İştigal Eden Mükelleflerde Enflasyon Düzeltmesi

Faiz, kira ve benzeri mahiyette kazancı olanlar
MADDE 49- (1) Yatırım amaçlı olarak iktisap edilen menkul ve/veya gayrimenkullerin satışından veya kiralanmasından kaynaklanan kazancın bulunması ilave faaliyet kapsamında
değerlendirilmez.

Aynı şekilde, bankadaki mevduat hesabından kaynaklı faiz geliri, işletmedeki yabancı paraların değerlemesinden kaynaklı kambiyo geliri, menkul kıymetlerden kaynaklı gelir gibi kazançların bulunması da ilave faaliyet kapsamında değerlendirilmez.

Bu nedenle, söz konusu kazançları da bulunan mükelleflerin bu durumları 213 sayılı Kanunun 298 inci maddesinin (A) fıkrasının (9) numaralı bendi hükmü gereğince enflasyon düzeltmesi yapmalarına engel teşkil etmeyecektir.

(2) Gayrimenkul/menkul alım-satımı ve kiralama faaliyeti ile menkul kıymet alım-satımının; söz konusu iktisadi kıymetlerin ticareti ve/veya kiralanmasıyla uğraşan işletme vasfına
haiz olunmasını sağlayacak/neden olacak mahiyette olması halinde, mezkûr bent kapsamında enflasyon düzeltmesi yapılması mümkün değildir.

 


Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucuda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/aktifteki-is-yerlerinden-kira-geliri-elde-ediyorsa-bu-gayrimenkul-icin-enflasyon-duzeltmesi-yapacak-mi/feed/ 0
Avukatlıkların tüketici uyuşmazlığı ile ilgili arabuluculuk hizmeti için uygulayacağı KDV oranı % kaçtır? https://www.muhasebenews.com/avukatliklarin-tuketici-uyusmazligi-ile-ilgili-arabuluculuk-hizmeti-icin-uygulayacagi-kdv-orani-kactir/ https://www.muhasebenews.com/avukatliklarin-tuketici-uyusmazligi-ile-ilgili-arabuluculuk-hizmeti-icin-uygulayacagi-kdv-orani-kactir/#respond Sat, 04 May 2024 07:36:02 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=150988 Avukatlık hizmeti veren mükellefim tüketici uyuşmazlığı ile ilgili arabuluculuk hizmeti veriyor KDV oranı kaçtır?

“Aile Mahkemeleri, Tüketici Mahkemeleri , Çocuk Mahkemeleri görev alanına giren davalar ve işler; Vesayet davaları ve işleri”

Yukarıda sayılan davalara ilişkin itiraz, istinaf, temyiz gibi kanun yolları ve İş uyuşmazlıklarında dava şartı olarak uygulanan ARACULUCULUK işlemleri ile akabinde gerçekleştirilen ilamlı icra takipleri için % 10 KDV uygulanır.


BENZER İÇERİK

Şirketimiz personelleri ayrıldığında uzlaşma amaçlı arabuluculuk hizmetinden yararlanıyoruz. Avukat makbuz kesiyor şirketimize ve %20 KDV uyguluyor. %10 olması gerekmez mi?

KDV oranlarının tespit edildiği (II) sayılı listenin 32. sırasında, aile mahkemeleri, tüketici mahkemeleri ve çocuk mahkemelerinin görev alanına giren davalar ve işler, vesayet davaları ve işleri; bu davalara bağlı kanun yolları; iş uyuşmazlıklarında dava şartı olarak ARABULUCULUK ile bunlara bağlı ilamlı icra takipleri kapsamında verilen avukatlık hizmetlerinde KDV oranı % 10 olarak belirlenmiştir.

YASAL DAYANAK

GÜNCEL KDV ORANLARI

MAL VE HİZMETLERE UYGULANACAK KATMA DEĞER VERGİSİ ORANLARININ TESPİTİNE İLİŞKİN KARAR

Resmî Gazete Tarihi

Resmî Gazete Sayısı

Karar Tarihi

Karar Sayısı

30 Aralık 2007 PAZAR

26742

24/12/2007

2007/13033

(II) SAYILI LİSTE (%10 KDV UYGULANANLAR)

32- 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu ve 1136 sayılı Avukatlık Kanununda yer alan adli yardım ve adli müzaharet hükümleri kapsamında verilen avukatlık hizmetleri ile (80) aile mahkemeleri, tüketici mahkemeleri ve çocuk mahkemelerinin görev alanına giren davalar ve işler, vesayet davaları ve işleri; bu davalara bağlı kanun yolları; iş uyuşmazlıklarında dava şartı olarak arabuluculuk ile bunlara bağlı ilamlı icra takipleri kapsamında verilen avukatlık hizmetleri,

 


Kaynak: KDV Oranlarına İlişkin Karar, İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/avukatliklarin-tuketici-uyusmazligi-ile-ilgili-arabuluculuk-hizmeti-icin-uygulayacagi-kdv-orani-kactir/feed/ 0
Vergi mükellefi olmayan ticari taksi plaka sahibinin elde ettiği kira geliri beyan edilecek mi? https://www.muhasebenews.com/vergi-mukellefi-olmayan-ticari-taksi-plaka-sahibinin-elde-ettigi-kira-geliri-beyan-edilecek-mi/ https://www.muhasebenews.com/vergi-mukellefi-olmayan-ticari-taksi-plaka-sahibinin-elde-ettigi-kira-geliri-beyan-edilecek-mi/#respond Wed, 20 Mar 2024 07:04:47 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=149929 Ticari taksi sahibi bir kişi aracını plakayla beraber kiraya veriyor. Kiralamadan dolayı gelir elde ediyor. Kendisi vergi mükellefi değil. Bu kira gelirini beyan etmek zorunda mıdır?

Ayrıca konut kira gelirleri var ve konut kirasını beyan edecek. Ticari taksi kira gelirini de beyan edecekse bu gelirine ekleyip mi beyan edecek?

Taksi plakasından elde edilen gelirin (plaka sahibi olmasa da) tamamı Beyannameye GMSİ olarak dahil edilir ve üzerinden stopaj yapılmadığı için vergi indirimi de yapılmaz. Hesaplanan vergi Mart ve Temmuz aylarında 2 taksitte ödenir

 

 


Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/vergi-mukellefi-olmayan-ticari-taksi-plaka-sahibinin-elde-ettigi-kira-geliri-beyan-edilecek-mi/feed/ 0
Personele verilen alışveriş çeki bordroya dahil edilecek mi? https://www.muhasebenews.com/personele-verilen-alisveris-ceki-bordroya-dahil-edilecek-mi/ https://www.muhasebenews.com/personele-verilen-alisveris-ceki-bordroya-dahil-edilecek-mi/#respond Thu, 08 Jun 2023 16:01:02 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=143444 İşveren Migros alışveriş çeki alarak çalışanlarına veriyor. Bu çeki bordoya nasıl dahil edeceğiz? İkramiye mi ücret olarak mı? sgk ve gelir ve damga vergisi açısından nasıl değerlendirmeliyiz?

Yemek çekleri üye işletmelerde para yerine kabul edilmektedir. Yemek çekleri hamiline yazılıdır ve yalnızca yemek bedeli olarak değil, üye işletmenin ürün miktarı ve gıda, temizlik vs. maddeleri de kapsaması halinde bu neviden ihtiyaçları için de kullanılmaktadır. Hatta bazen belli bir indirimle para ile takas edildiği dahi görülmektedir. Bu hali ile yemek çekleri paranın sağladığı pek çok fonksiyonu yerine getirmektedir. Dolayısıyla personele dağıtıldığında ücretin bir parçası haline gelmektedir ve ayni yardım değildir.

Yemek çeklerinin ücret tediye bordrosuna yansıtılmaması prim hesabında dikkate alınmama sonucunu doğuramaz. Tüm bunların sonucu olarak da yemek parası olarak değerlendirilip, istisna tutar dışında kalan meblağın sigorta primine esas kazancın hesabında dikkate alınması gerekmektedir.


Alışveriş veya hediye çeki/kartı/fişleri ile çalışanlar için ayni yardım adı altında üçüncü kişilere yapılan diğer ödemelerin prime tabi tutulup tutulmayacağı

Alışveriş/hediye çekleri, hamiline üzerinde yazılı tutar kadar alışveriş yapma imkânı sağlayan bir ödeme aracı olup, bu çekler sigortalılara, gördükleri işe karşılık olmaksızın, belli ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik olarak işverenler tarafından yardım amaçlı verilmekte ve sadece ayakkabı, giyim, erzak v.b. gibi çekte belirtilen ihtiyaca karşılık çek hamiline alışveriş yapma imkanı sağlamaktadır. Dolayısıyla alışveriş/hediye çeklerinin ücret ya da ücret niteliğinde kazanç kavramı içinde yer almadıkları dikkate alınarak, işverenlerin sigortalılara vermiş oldukları alışveriş/hediye çekleri prime esas kazanç kapsamında değerlendirilemeyecektir.

Bu doğrultuda işverenlerce sigortalıları için üçüncü kişilere yapılan ödemeler sonucunda sigortalısının paradan gayrı maddi olarak yararlanmış olduğu alışveriş çekleri, kira ödemeleri, okul öğrenim tutarları, kreş gibi kalemlere ilişkin ödemelerin bulunması halinde söz konusu ödemeler sigortalıya doğrudan yapılan bir ödeme olmadığından 5510 sayılı Kanunun 80 inci maddesi kapsamında prime tabi tutulmayacaktır. Ancak hayatın olağan akışına aykırı muvazaalı uygulamaların tespit edilmesi durumunda yukarıda niteliği belirtilen bu ödemeler prime esas kazanca dahil edilecektir.

Örnek 1: (A) firması tarafından çalışan sigortalıların çocuklarına firmanın bulunduğu yerde kreş hizmeti verilmekte olup söz konusu eğitim hizmeti (B) okulundan fatura karşılığı alınmakta ve ilgili okulun banka hesabına doğrudan firma tarafından yatırılmaktadır. Bu itibarla, çalışanların çocukları için işveren tarafından okula yapılan ödemeler, sigortalıya doğrudan yapılan bir ödeme olmadığından prime esas kazanç kapsamında değerlendirilemeyecektir.


BENZER İÇERİKLER

Yemek Bedelinde Vergi ve SGK İstisnası Uygulaması – 2023

GÜNLÜK YEMEK BEDELİ İSTİSNASI 2023 YILI İÇİN 110 TL’dir

Tebliğde, yemek bedeli istisna tutarı 51 TL olarak belirtilmekle beraber bu tutar 2023 yılı için 110 TL olarak yeniden belirlenmiştir.

İşverenlerce hizmet erbabına nakit olarak verilen yemek bedelinde;

A) GELİR VE DAMGA VERGİSİ İSTİSNASI 

7420 sayılı Kanunla, 1 Aralık 2022 tarihinden itibaren uygulanmak üzere, işverenler tarafından hizmet erbabına işyerinde veya müştemilatında yemek verilmeyen durumlarda, yemek bedelinin nakit olarak verilmesi suretiyle sağlanan menfaatler de istisna kapsamına alınmıştır.

Hizmet erbabına nakit olarak ödenen yemek bedelinin gelir vergisinden istisna edilebilmesi için;

a) İşverenler tarafından işyerinde veya müştemilatında yemek verilmemesi,

b) Günlük yemek bedelinin 110 TL’yi aşmaması,

c) Fiilen çalışılan günlere ilişkin olması

gerekmektedir.

Nakit olarak yapılan yemek bedeli ödemelerinin de bankalar aracılığıyla ödenmesi gerekmektedir.

*BELİRLENEN GÜNLÜK YEMEK BEDELİ GELİR VERGİSİNDEN İSTİSNADIR

Örneğin, bir hizmet erbabına 21 gün fiilen çalışması karşılığında yapılacak (110 TL x 21 gün=) 2.310 TL’lik yemek bedeli ödemesinin tamamı gelir vergisinden istisna edilecektir.

Ancak yemek bedeli ödemesinin 130 TL olduğunu kabul ettiğimizde (130 TL x 21 gün) 2.730 TL’lik yemek bedelinin 2.310 TL’si gelir vergisinden istisna edilecek, kalan (2.730 TL – 2.310 TL=) 420 TL ise vergiye tabi olacaktır.

Diğer taraftan, işverenlerce hizmet erbabına nakit olarak verilen yemek bedelinin tamamının, istisna kapsamında olup olmadığına bakılmaksızın ücret bordrosunda gösterilmesi gerekmektedir. İstisna kapsamındaki yemek bedeli ödemeleri vergi matrahına dahil edilmeyecektir.

*BELİRLENEN GÜNLÜK YEMEK BEDELİ DAMGA VERGİSİNDEN İSTİSNADIR

Ayrıca, işverenler tarafından hizmet erbabına yapılan ödemelere ilişkin olarak düzenlenen kağıtlarda yer alan tutarın, istisnaya isabet eden kısmı damga vergisinden de istisnadır.

B) SGK İSTİSNASININ SINIRI FARKLIDIR

Bu Tebliğin konusuna girmese de hatırlatma yapmak amacıyla SGK yemek yardımı istisnasındaki son duruma konu bütünlüğü olması açısından burada kısaca yer vermekteyiz.

Hatırlanacağı üzere, 7420 sayılı Kanunla getirilen ve yukarıda belirtilen istisna sonrası 11/11/2022 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan “Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik” yayınlanmış ve bunu takiben yayımlanan 23/11/2022 tarihli ve 2022/20 Sayılı SGK Genelgesi ile yemek bedeli adı altında sigortalılara veya sigortalılar için üçüncü kişilere yapılan her türlü ödemelerin, günlük brüt asgari ücretin yüzde 23,65’in prime esas kazançtan istisna tutulmasına karar verildiği duyurulmuştur.

Buna göre, 1/1/2023 – 31/12/2023 tarihleri arasında 4/(a) kapsamında sigortalıların prime esas kazançlarından istisna tutulacak yemek bedeli tutarı;

333,60 TL (günlük asgari ücret) x %23,65 = 78,90 TL (Günlük) olarak uygulanacaktır.  110 TL – 78,90 = 31,10 TL üzerinden SGK primi hesaplanacaktır. 

C) Hizmet erbabına yemek verilmek suretiyle sağlanan menfaatlerde istisna uygulaması

Hizmet erbabına nakit ödeme yapılmaksızın yemek verilmek suretiyle sağlanan menfaatlerde;

a) İşverenlerce, hizmet erbabına işyerinde veya müştemilatında yemek verilmek suretiyle sağlanan menfaatler herhangi bir tutarla sınırlı olmaksızın,

b) İşverenlerce, hazır yemek hizmeti veren mükelleflerden satın alınan yemeğin, işyerinde veya müştemilatında hizmet erbabına verilmesi durumunda sağlanan menfaatler herhangi bir tutarla sınırlı olmaksızın,

c) İşverenlerce, işyerinde veya müştemilatında yemek verilmeyip yemek hizmeti veren işletmelerde bu hizmetin sağlandığı durumlarda, bu işletmelere yapılan ödemelerin her bir çalışan için çalışılan günlere ait bir günlük yemek bedelinin 110 Türk lirasını aşmayan kısmı,

ç) İşverenlerce, işyerinde veya müştemilatında yemek verilmediği ve yemek hizmetinin, yemek kartı ve/veya yemek çeki hizmeti veren işletmelerin yemek kartlarına yükleme yapılmak veya yemek çeki satın alınmak suretiyle verildiği durumlarda, her bir çalışan için çalışılan günlere ait bir günlük yemek bedelinin 110 Türk lirasını aşmayan kısmı,

gelir vergisinden istisnadır.

Bu istisnaların uygulamasına yönelik açıklamalar 26/7/1995 tarihli ve 22355 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Gelir Vergisi Genel Tebliği (Seri No:186)’nde yapılmıştır.

 


Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/personele-verilen-alisveris-ceki-bordroya-dahil-edilecek-mi/feed/ 0
AVM Reklam panolarına verilen reklam için düzenlenecek faturada KDV tevkifatı hesaplanacak mı? https://www.muhasebenews.com/avm-reklam-panolarina-verilen-reklam-icin-duzenlenecek-faturada-kdv-tevkifati-hesaplanacak-mi/ https://www.muhasebenews.com/avm-reklam-panolarina-verilen-reklam-icin-duzenlenecek-faturada-kdv-tevkifati-hesaplanacak-mi/#respond Tue, 31 Jan 2023 02:22:00 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=137786 Reklam şirketimiz bir AVM’nin reklam panolarını kiralayıp reklam hizmet veriyor. Fakat AVM faturaları bize tevkifatsız olarak kesiyor. Ticari reklam hizmeti olduğu için faturaların tevkifatlı olarak kesilmesi gerekmiyor mu?

Düzenlenecek faturada 3/10 oranında KDV tevkifatı yapılacaktır.



İşletmemiz sadece fotoğraf çekimi yapmakta olup herhangi bir reklam ve tanıtım hizmeti vermemektedir. KDV yönünden Tevkifat yapılıp yapılmayacağı hususunu öğrenmek istiyoruz.

Fotoğraf çekme işi için kdv tevkifatı olmaz. 35 nolu kdv tevkifatını inceleyiniz. 

35 SERİ NOLU KDV TEVKİFATI MADDE 11 – Aynı Tebliğe, (I/C-2.1.3.2.14.) bölümünden sonra gelmek üzere aşağıdaki bölüm eklenmiştir. “2.1.3.2.15. Ticari Reklam Hizmetleri 2.1.3.2.15.1. Tevkifat Uygulayacak Alıcılar ve Tevkifat Oranı Tebliğin (I/C-2.1.3.1/a ve b) bölümünde sayılanların, Tebliğin (I/C-2.1.3.2.15.2.) bölümü kapsamındaki reklam hizmeti alımlarında (3/10) oranında KDV tevkifatı uygulanır. 2.1.3.2.15.2. 

Kapsam Ticari reklam, ticaret, iş, zanaat veya bir meslekle bağlantılı olarak; bir mal veya hizmetin satışını ya da kiralanmasını sağlamak, hedef kitleyi oluşturanları bilgilendirmek veya ikna etmek amacıyla reklam verenler tarafından herhangi bir mecrada yazılı, görsel, işitsel ve benzeri yollarla gerçekleştirilen pazarlama iletişimi niteliğindeki duyurulardır. 

Tevkifat kapsamına, mal veya hizmetlerin tanıtım ve pazarlamasına yönelik her türlü ticari reklam hizmeti alımları (reklama ilişkin danışmanlık, reklamın planlanması, reklam içeriğinin hazırlanması ve tasarımı, reklamın yayımlanması gibi reklama yönelik hizmetler dahil) girmektedir. Yüklenicileri tarafından tamamen veya kısmen alt yüklenicilere veya daha alt yüklenicilere devredilen ticari reklam hizmetlerinde, işi devreden her yüklenici tarafından, kendisine ifa edilen hizmete ait KDV üzerinden tevkifat yapılır. 

Reklam hizmetinin, reklam ajansları üzerinden alınması, söz konusu ajansların bu kapsamda alacakları yayın, prodüksiyon gibi reklama yönelik hizmetlerin tevkifata tabi tutulmasına engel teşkil etmez. Profesyonel spor kulüplerinin (şirketleşenler dahil) reklam hizmetleri Tebliğin (I/C-2.1.3.2.9.) bölümü kapsamında, tasarımı yapılmış olan reklamlara ilişkin baskı ve basım hizmeti alımları Tebliğin (I/C-2.1.3.2.12.) bölümü kapsamında değerlendirilir.”

2.1.2.4. Reklâm Verme İşlemleri

KDV mükellefi olan gerçek veya tüzel kişiler (sadece sorumlu sıfatıyla KDV ödeyenler bu

kapsama dahil değildir), KDV mükellefiyeti olmayan;

– Amatör spor kulüplerine, oyuncularının formalarında gösterilmek,

– Şahıslara veya kuruluşlara ait bina, arsa, arazi gibi yerlerde duvarlara yazılmak, pano

olarak yerleştirilmek,

– Gerçek veya tüzel kişiler tarafından yayımlanan dergi, kitap gibi yazılı eserlerde

yayınlanmak,

suretiyle ve bunlara benzer şekillerde reklâm vermektedirler.

Bu şekilde reklâm verme işlemleri ile ilgili KDV, reklâm hizmeti verenlerin KDV mükellefi olmaması halinde, reklâm hizmeti alanlar tarafından sorumlu sıfatıyla beyan edilecektir.

Ayrıca, bu bölüm kapsamındaki reklam hizmetini alanların;

– Gelir Vergisi Kanununa göre basit usulde vergilendirilenler (istisnadan vazgeçerek KDV

mükellefi olmasalar dahi),

– Banka ve sigorta şirketleri gibi faaliyetleri KDV’den istisna olan işletmeler,

– Sadece KDV’ye tabi işlemlerinin bulunduğu dönemlerde KDV mükellefiyeti tesis

ettirerek beyanname vermeleri uygun görülenler,

– 5018 sayılı Kanuna ekli cetvellerde yer alan idare, kurum ve kuruluşlar olması hallerinde de reklam hizmetine ait KDV, hizmeti alanlar tarafından bu bölüm kapsamında tevkifata tabi tutulacaktır.

Tevkifata tabi tutulan KDV’nin beyan ve ödenmesi konusunda, Tebliğin (I/C-2.1.1.1) bölümündeki açıklamalar dikkate alınır.

5018 sayılı Kanuna ekli cetvellerde yer alan idare, kurum ve kuruluşların Tebliğin bu bölümü kapsamında reklâm hizmeti vermeleri halinde, reklâm hizmeti alanın KDV mükellefi olup olmadığına bakılmaksızın tevkifat uygulanmayacaktır. Bu işlemlerde KDV’nin beyanı, Tebliğin (I/C-2.1.2.3) bölümünde bu konuya ilişkin açıklamalara göre yapılacaktır.

2.1.3.2.9. Spor Kulüplerinin Yayın, Reklâm ve İsim Hakkı Gelirlerine Konu İşlemleri

2.1.3.2.9.1. Tevkifat Uygulayacak Alıcılar ve Tevkifat Oranı

Profesyonel spor kulüplerince (şirketleşenler dahil) yapılan, bu Tebliğin (I/C-2.1.3.2.9.2.) bölümü kapsamındaki işlemlerde, Tebliğin (I/C-2.1.3.1/a ve b) bölümlerinde sayılanlar tarafından (9/10) oranında KDV tevkifatı uygulanır.

2.1.3.2.9.2. Kapsam

Profesyonel spor kulüpleri (şirketleşenler dahil);

– Sponsorluk yoluyla veya reklâm almak (reklam alanları ve panolarının kiralanması dahil) suretiyle reklâm gelirleri,

– Spor müsabakalarının veya kulüple ilgili faaliyetlerin yayınlanması suretiyle yayın geliri,

– Toplumsal şans oyunları ve diğer faaliyetlerde kulüp isminin kullanılmasına izin verilmesinden dolayı isim hakkı,

geliri elde etmektedirler.

Spor kulüplerinin genel oranda KDV’ye tabi olan bu gelirlerine konu işlemleri nedeniyle hesaplanan KDV’nin (9/10)’u işlemin muhatapları (reklâm hizmeti alanlar, yayın faaliyetini gerçekleştirenler, isim hakkını kullananlar vb.) tarafından tevkifata tabidir.

Örnek 1: (A) Hazır Giyim A.Ş., şirketin reklamının futbolcuların formalarında yapılması amacıyla hem Türkiye Süper Liginde mücadele eden (Z) spor kulübü hem de faaliyet gösterdiği ilin mahalli liginde mücadele eden (Y) spor kulübü ile anlaşmıştır.

KDV mükellefi (Z) spor kulübünün verdiği reklâm hizmeti bu bölüm kapsamında kısmi tevkifata tabi olacaktır. (Y) spor kulübünün reklâm hizmetine ilişkin KDV ise KDV mükellefiyetinin bulunmaması kaydıyla Tebliğin (I/C-2.1.2.4) bölümü kapsamında tam tevkifata tabi tutulacaktır.

Örnek 2: Türkiye Futbol Federasyonu, Türkiye Süper Ligi 2012/2013 futbol sezonu müsabakalarının televizyondan yayınlanmasına ilişkin yayın hakkını yapılan ihale sonucunda (Y) Medya A.Ş. ye vermiştir.

Futbol müsabakalarının yayın hakkı karşılığında yayın hakkı bedelinin Futbol Federasyonu tarafından Türkiye Süper Liginde mücadele eden (F) Spor Kulübüne aktarılmasına ilişkin olarak (F) tarafından düzenlenecek faturada genel oran üzerinden KDV hesaplanacak ve hesaplanan KDV tutarının (9/10)’u Federasyon tarafından tevkif edilerek (F)’ye ödenmeyecek, ancak söz konusu vergi tutarı sorumlu sıfatıyla 2 No.lu KDV Beyannamesi ile beyan edilerek ödenecektir.

Örnek 3: 2012/2013 futbol sezonunda Spor-Toto Teşkilat Başkanlığınca futbol müsabakaları üzerine tertip edilen “iddaa” oyununda/müşterek bahsinde, müsabakalarının söz konusu oyun biletlerinde yer verilmesine ilişkin isim hakkı kullanımı nedeniyle Türkiye Süper Liginde mücadele eden (Z) Spor Kulübüne Spor-Toto Teşkilat Başkanlığınca Eylül/2012 dönemi ile ilgili olarak aktarılacak bedele ilişkin söz konusu işlem genel oranda KDV’ye tabi olacaktır. 

(Z) tarafından Spor-Toto Teşkilat Başkanlığı adına düzenlenecek faturada hesaplanacak KDV’nin (9/10)’u adı geçen Başkanlıkça tevkifata tabi tutulacaktır. 

Örnek 4: (A) Spor Ürünleri A.Ş., 2013 takvim yılında üretimini yapacağı spor malzemelerinde kulüp isminin kullanılması amacıyla 100.000TL karşılığında Türkiye Basketbol Liginde mücadele eden (Y) Spor Kulübüyle anlaşmıştır.

(Y) aynı zamanda, kendi ismi kullanılarak basketbol okulu açılmasına izin verilmesi hususunda (B) Basketbol Okulu ile anlaşmıştır. (Y) bu anlaşmadan 20.000 TL gelir elde edecektir.

Her iki isim hakkı kullanımına izin verilmesine ilişkin sözleşmeler çerçevesinde isim hakkı bedelleri, faturaları düzenlenerek peşin tahsil edilmiştir. (Y)’nin, (A) ve (B)’ye verdiği isim kullanım haklarının devri genel esaslar çerçevesinde KDV’ye ve tevkifata tabi olacaktır.

Bu çerçevede, (A)’ya düzenlenen faturada yer alan KDV’nin [(100.000 x 0,18) x 0,90 =] 16.200 TL’lik kısmı, (B)’ye düzenlenen faturada yer alan KDV’nin ise [(20.000 x 0,18) x 0,90 =] 3.240 TL’lik kısmı, bunlar tarafından tevkifata tabi tutularak sorumlu sıfatıyla beyan edilip

ödenecektir. 

2.1.3.2.15. Ticari Reklam Hizmetleri

2.1.3.2.15.1. Tevkifat Uygulayacak Alıcılar ve Tevkifat Oranı

Tebliğin (I/C-2.1.3.1/a ve b) bölümünde sayılanların, Tebliğin (I/C-2.1.3.2.15.2.) bölümü kapsamındaki reklam hizmeti alımlarında (3/10) oranında KDV tevkifatı uygulanır.

2.1.3.2.15.2. Kapsam

Ticari reklam, ticaret, iş, zanaat veya bir meslekle bağlantılı olarak; bir mal veya hizmetin satışını ya da kiralanmasını sağlamak, hedef kitleyi oluşturanları bilgilendirmek veya ikna etmek amacıyla reklam verenler tarafından herhangi bir mecrada yazılı, görsel, işitsel ve benzeri yollarla gerçekleştirilen pazarlama iletişimi niteliğindeki duyurulardır.

Tevkifat kapsamına, mal veya hizmetlerin tanıtım ve pazarlamasına yönelik her türlü ticari reklam hizmeti alımları (reklama ilişkin danışmanlık, reklamın planlanması, reklam içeriğinin hazırlanması ve tasarımı, reklamın yayımlanması gibi reklama yönelik hizmetler dahil) girmektedir.

Yüklenicileri tarafından tamamen veya kısmen alt yüklenicilere veya daha alt yüklenicilere devredilen ticari reklam hizmetlerinde, işi devreden her yüklenici tarafından, kendisine ifa edilen hizmete ait KDV üzerinden tevkifat yapılır. Reklam hizmetinin, reklam ajansları üzerinden alınması, söz konusu ajansların bu kapsamda alacakları yayın, prodüksiyon gibi reklama yönelik hizmetlerin tevkifata tabi tutulmasına engel teşkil etmez.

Profesyonel spor kulüplerinin (şirketleşenler dahil) reklam hizmetleri Tebliğin (I/C2.1.3.2.9.) bölümü kapsamında, tasarımı yapılmış olan reklamlara ilişkin baskı ve basım hizmeti alımları Tebliğin (I/C-2.1.3.2.12.) bölümü kapsamında değerlendirilir.


Kaynak: KDVK GUT, İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/avm-reklam-panolarina-verilen-reklam-icin-duzenlenecek-faturada-kdv-tevkifati-hesaplanacak-mi/feed/ 0
Yurt dışına online yatırım danışmanlığı hizmetinden yurt dışında yararlanılıyor ise hizmet ihracı kapsamında KDV’den istisnadır https://www.muhasebenews.com/yurt-disina-online-yatirim-danismanligi-hizmetinden-yurt-disinda-yararlaniliyor-ise-hizmet-ihraci-kapsaminda-kdvden-istisnadir/ https://www.muhasebenews.com/yurt-disina-online-yatirim-danismanligi-hizmetinden-yurt-disinda-yararlaniliyor-ise-hizmet-ihraci-kapsaminda-kdvden-istisnadir/#respond Tue, 18 Oct 2022 02:12:00 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=133161 Rus vatandaşı Türkiye de tek kişilik limited şirket kuruyor ve Türkiye den yurtdışına online olarak yatırım danışmanlığı eğitimi veriyor. Bu işlem Hizmet ihracatı kapsamına girer mi? ve Şirket Hizmet ihracatı vergi istisnasından yararlanabilir mi?

Hizmetten yararlanma Yurt dışında olmasından dolayı KDV hizmet ihracı istisnası uygulanır.


Hizmet ve Hizmet Sayılan Haller – KDV Kanunu 

3065 – KATMA DEĞER VERGİSİ KANUNU

İhracat Teslimi ve Yurt Dışındaki Müşteriler İçin Yapılan Hizmetler

Madde 12

1.Bir teslimin ihracat teslimi sayılabilmesi için aşağıdaki şartlar yerine getirilmiş olmalıdır:

a) Teslim yurt dışındaki bir müşteriye veya bir serbest bölgedeki alıcıya veya 27/10/1999 tarihli ve 4458 sayılı Gümrük Kanununun 95 inci maddesinin (1) numaralı fıkrasına göre faaliyette bulunan gümrüksüz satış mağazalarında satılmak üzere bu mağazalara veya bunların depolarına ya da yetkili gümrük antreposu işleticisine yapılmalı veya mallar yetkili gümrük antreposu işleticisine tevdi edilmelidir.[1]

b) Teslim konusu mal Türkiye Cumhuriyeti gümrük bölgesinden çıkarak bir dış ülkeye veya bir serbest bölgeye vasıl olmalı ya da gümrüksüz satış mağazalarında satılmak üzere bu mağazalara veya bunların depolarına veya yetkili gümrük antreposuna konulmalıdır. Teslim konusu malın ihraç edilmeden önce yurt dışındaki alıcı adına hareket eden yurt içindeki firmalar veya bizzat alıcı tarafından işlenmesi veya herhangi bir şekilde değerlendirilmesi durumu değiştirmez.

Yetkili gümrük antrepoları ile buralarda düzenlenmesi zorunlu belgeleri belirlemeye, konulacak malın cinsi ve miktarı ile bunların antrepoda bekleme sürelerine ilişkin olarak sınırlama getirmeye, Gümrük Müsteşarlığının görüşü alınmak suretiyle Maliye Bakanlığı yetkilidir.

Yetkili gümrük antrepolarının işleyişine ilişkin olarak bu fıkra uyarınca belirlenen esaslara uyulmaması halinde ziyaa uğratılan vergi, buna ilişkin olarak kesilecek ceza ve hesaplanacak gecikme faizinin ödenmesinden katma değer vergisi iadesi alanla birlikte antrepo işleticisi de müteselsilen sorumludur.

2.Yurt dışındaki müşteri tabiri; ikametgâhı, işyeri, kanunî ve iş merkezi yurt dışında olan alıcılar ile yurtiçinde bulunan bir firmanın yurt dışında kendi adına müstakilen faaliyet gösteren şubelerini ifade eder. Bir hizmetin yurt dışındaki müşteriler için yapılan hizmet sayılabilmesi için aşağıdaki şartlar yerine getirilmiş olmalıdır.

a) Hizmetler yurt dışındaki bir müşteri için yapılmış olmalıdır.

b) Hizmetten yurt dışında faydalanılmalıdır.

3) Fason hizmetlerin serbest bölgelerdeki müşterilere yapılmış sayılması için aşağıdaki şartlar yerine getirilmiş olmalıdır.

a) Fason hizmet serbest bölgelerde faaliyet gösteren müşteriler için yapılmış olmalıdır.

b) Fason hizmetten serbest bölgelerde faydalanılmalıdır.


KDV Genel Uygulama Tebliği

  1. Hizmet

Verginin konusunu teşkil eden işlemlerden biri olan hizmet,3065 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinde “teslim ve teslim sayılan haller ile mal ithalatı dışında kalan işlemlerdir” şeklinde tanımlanmıştır. Bu işlemler; bir şeyi yapmak, işlemek, meydana getirmek, imal etmek, onarmak, temizlemek, muhafaza etmek, hazırlamak, değerlendirmek, kiralamak, bir şeyi yapmamayı taahhüt etmek gibi şekillerde gerçekleşebilir.

Maddede hizmet dolaylı bir şekilde tanımlanmış, hizmet sayılan bazı işlemler belirtilmiş ve bunlara benzeyen işlemlerin de hizmet sayılacağı hükme bağlanmıştır. Bu nedenle hizmet, belli bir tanım ve bilinen bazı işlemlerle sınırlandırılmamıştır. İleride değişik şekillerde ortaya çıkması muhtemel işlemler de genel tanım ve verilen örneklere nitelik ve mahiyet itibarıyla hizmet olarak değerlendirilebilir.

3065 sayılı Kanunun (4/2)maddesine göre, bir hizmetin karşılığının bir mal teslimi veya hizmet olması halinde, bunların her biri ayrı birer işlem sayılır ve hizmet veya teslim hükümlerine göre ayrı ayrı vergiye tabi tutulur.

  1. Hizmet Sayılan Haller

3065 sayılı Kanunun 5 inci maddesine göre, vergiye tabi bir hizmetten işletme sahibinin, işletme personelinin veya diğer şahısların karşılıksız yararlandırılması da hizmet sayılarak vergiye tabi tutulur.

  1. İşlemlerin Türkiye’de Yapılması

3065 sayılı Kanunun 1 inci maddesine göre, Türkiye’de yapılan ve maddede sayılan mal teslimleri ve hizmet ifaları vergiye tabidir. Madde metninden anlaşılacağı üzere bir işlemin KDV’ye tabi olması için;

– İşlemlerin, Türkiye’de yapılmış olması ve

– İşlemlerin, 3065 sayılı Kanunun 1 inci maddesindeki şartları taşıyan mal teslimleri ve hizmet ifaları olması,

gerekir.

İthalat ise başka bir şart aranmaksızın verginin konusuna girer.

3065 sayılı Kanunun 6 ve 7 nci maddelerinde, hangi işlemlerin Türkiye’de yapılmış sayılacağı hükme bağlanmıştır. Buna göre;

– Mal teslimlerinde malların teslim anında Türkiye’de bulunması,

– Hizmet ifalarında ise hizmetin Türkiye’de yapılması veya hizmetten Türkiye’de faydalanılması,

hallerinde işlemler Türkiye’de yapılmış sayılır.

3065 sayılı Kanun, işlemlerin Türkiye’de yapılmasını mal teslimleri, hizmet ifaları ve uluslararası taşımacılık yönünden ayrı esaslara bağlamıştır.

6.2. Hizmetin Türkiye’de Yapılması

Hizmet ifalarında işlemin Türkiye’de yapılmış sayılması için, 3065 sayılı Kanunun (6/b) maddesine göre hizmetin Türkiye’de yapılması veya hizmetten Türkiye’de faydalanılması gerekir.

Hizmetin Türkiye’de yapılmış sayılması için belirtilen iki şartın birlikte gerçekleşmesi gerekmez. Şartlardan herhangi birisinin oluşması halinde hizmet, Türkiye’de yapılmış sayılır. Bir diğer ifade ile hizmet Türkiye’de yapılmışsa, hizmetten hangi ülkede faydalanılırsa faydalanılsın işlem Türkiye’de yapılmış sayılır ve vergiye tabi olur. Hizmetin başka bir ülkede yapılması halinde bu hizmetten Türkiye’de faydalanılmış ise işlem yine Türkiye’de yapılmış sayılır.


2.Hizmet İhracı

3065 sayılı Kanunun (11/1-a) maddesine göre yurtdışındaki müşteriler için yapılan hizmetler vergiden istisna edilmiştir.

2.1. İstisnanın Kapsamı

3065 sayılı Kanunun (11/1-a) maddesi kapsamında bir hizmetin KDV’den istisna olabilmesi için, aynı Kanunun (12/2) nci maddesine göre;

– Hizmetin yurtdışındaki bir müşteri için yapılması,

– Hizmetten yurtdışında faydalanılması,

gerekir.

Hizmetin yurtdışındaki bir müşteri için yapıldığı, yurtdışındaki müşteri adına düzenlenen fatura ve benzeri belge ile tevsik edilir.

Hizmetten yurtdışında faydalanılmasından kasıt, Türkiye’de yurtdışındaki müşteri için yapılan hizmetin, müşterinin yurtdışındaki iş, işlem ve faaliyetleri ile ilgili olması; Türkiye’deki faaliyetleri ile ilgisi bulunmamasıdır.

Yurtdışındaki firmaların, Türkiye’ye gönderecekleri mal ve hizmetler Türkiye’de tüketildiğinden, bu firmalara söz konusu mal ve hizmetler için Türkiye’de verilen danışmanlık, aracılık, gözetim, müşteri bulma, piyasa araştırması vb. hizmetler, hizmet ihracı istisnası kapsamında değerlendirilmez ve KDV’ye tabidir. Bu durumda faydalanma kriterinin tespitinde, yapılan hizmetin ithal edilen mal ile doğrudan ilişkili olması gerekir.

Yabancı firmaların Türkiye’den ithal ettiği (Türkiye’nin ihraç ettiği) mallar dolayısıyla verilen hizmetler, hizmet ihracı kapsamında değerlendirilir.

Türkiye içinde taşıma hakkı bulunmayan yabancı bayraklı gemilere ve uçaklara verilen tadil, bakım, onarım hizmetleri hizmet ihracı kapsamında KDV’den istisnadır.

Türkiye’den serbest bölgelere verilen hizmetler hizmet ihracı kapsamında değerlendirilmez.

Bu istisna uygulamasına ilişkin bazı örnekler aşağıda yer almaktadır:

Örnek 1: Türkiye’de mükellef (Z) Mühendislik Ltd. Şti., Ürdün’de bulunan bir firma ile yaptığı anlaşma uyarınca bu firmaya Ürdün’de inşa edilecek bir tekstil fabrikası projesi çizimini yapmış ve buna ait bedeli tahsil etmiştir.

Bu hizmet, hizmet ihracatı kapsamında KDV’den istisna olup, (Z) firması, düzenleyeceği faturada KDV hesaplamaz.

Örnek 2: Türkiye’de faaliyette bulunan (A) şirketi, Almanya’da yerleşik bir firma için, bu firmanın Türkiye’den satın aldığı tekstil ürünlerinin temin edilmesinde aracılık etmiş ve komisyon ücreti almıştır.

(A) şirketinin, bu komisyonculuk hizmeti, hizmet ihracatı kapsamında KDV’den istisnadır.

Örnek 3: Türkiye’de yerleşik olan ve seyahat acenteliği yapan (B) A.Ş., yurtdışında bulunan bir seyahat acentesinin gönderdiği turist grubuna konaklama, tur düzenleme ve yeme-içme hizmeti vermektedir. (B), söz konusu hizmeti karşılığında 25.000 TL almıştır. Türkiye’deki seyahat acentesi aldığı bu paranın 10.000 TL’lik kısmını, turist grubunun Türkiye’deki konaklama, yeme-içme gibi masraflarında kullanmıştır. Yaptığı bu masraflardan sonra kendisine 15.000 TL kalmıştır.

Bu durumda, (B), yabancı seyahat acentesine 15.000 TL’lik hizmette bulunmuş olup, bu hizmet KDV’den istisna olacaktır.

Ancak, (B) A.Ş. nin turist grubuna Türkiye’de verdiği yeme-içme, konaklama gibi hizmetlerden Türkiye’de faydalanıldığından, bu hizmetler KDV’ye tabidir.

Bu mükellefin, yabancı seyahat acentesine verdiği söz konusu hizmetlere ait düzenleyeceği faturada, vergiden istisna tutulan hizmet bedeli ile vergiye tabi tutulacak hizmet bedeliniayrı ayrı gösterebileceği gibi, bu hizmetler için ayrı ayrı fatura düzenlemesi de mümkündür.

Örnek 4: Türkiye’de yerleşik olan ve aracılık faaliyetinde bulunan (A) şirketi, Japonya’da yerleşik bir firmanın mallarına Türkiye’de müşteri bulmaktadır.

Bu şirketin aracılık faaliyeti kapsamında yaptığı hizmetten Türkiye’de faydalanılmakta olup bahse konu hizmet ihracat istisnası kapsamında değerlendirilmez. Faturanın yabancı firma adına düzenlenmiş ve hizmet bedelinin Türkiye’ye getirilmiş olması bu durumu etkilemez.

Örnek 5: Hollanda’da yerleşik bir firma Türkiye’den maden cevheri ithal etmektedir. Türkiye’de yerleşik (A) firması da söz konusu maden cevherinin sağlanması, kalite kontrolü, malın ihraç limanına kadar taşınması ve gemilere yüklenmesi gibi işleri yabancı firma adına yapmaktadır.

(A) firması, bu hizmetleri ile ilgili olarak yaptığı harcamaları ve komisyon ücretini yabancı firmaya fatura etmekte ve bedelini Türkiye’ ye getirmektedir.

Yurtdışındaki firmaların, Türkiye’den ithal edecekleri mallar ile ilgili olarak, Türkiye’den aldıkları hizmetlerden yurtdışında faydalanılmaktadır. Bu nedenle, (A) firmasının yaptığı bu hizmet, hizmet ihracatı istisnası kapsamında değerlendirilir.

Örnek 6: Irak’ta yerleşik bir firma, Irak’taki bir sulama projesini üstlenen (A) Türk firması hakkında, (B) Türk danışmanlık firmasından yeterlik araştırması yapmasını istemiştir.

(B) danışmanlık firması, bu hizmeti ile ilgili olarak yaptığı harcamaları ve komisyon ücretini yabancı firmaya fatura etmiş ve karşılığını döviz olarak Türkiye’ye getirmiştir.

(A) firmasının hizmetinden yurtdışında faydalanılmakta olup (B) danışmanlık firmasının yaptığı bu hizmet, hizmet ihracatı istisnası kapsamında değerlendirilir.

Örnek 7: Türkiye’de mükellef (T) İnş. Taah. Ltd. Şti., Özbekistan’da yerleşik (X) firması ile yaptığı anlaşma uyarınca bu firmaya Özbekistan’da inşa edilecek bir fabrikanın inşasında kullanılmak üzere gerek kendi mülkiyetinde bulunan gerekse kiralama yoluyla temin ettiği iş makinelerini kiralamıştır.

Bu kiraya verme hizmeti, Türkiye’de yapılan ve faydalanılan bir hizmet niteliğinde olmadığından KDV’nin konusuna girmez. KDV’nin konusuna girmeyen bu işlem istisna kapsamında değerlendirilmez.

Örnek 8: Türkiye’de mukim (Z) firması Almanya’da mukim (Y) firması ile yapmış olduğu sözleşme kapsamında yurtdışındaki kontörlü kredi kartı müşterilerine internet ortamında servis, destek, danışmanlık hizmeti vermektedir. Söz konusu hizmetlere ilişkin fatura Almanya’da mukim (Y) firması adına düzenlenmiş ve karşılığı döviz olarak Türkiye’ye gelmiştir.

(Z) firmasının hizmetinden yurtdışında faydalanıldığından, (Y) firmasına vermiş olduğu hizmet, hizmet ihracatı istisnası kapsamında değerlendirilir.

Örnek 9:Türkiye’de mukim (A) firması ABD’de yerleşik (B) firmasından yine ABD’de yerleşik finansal kiralama şirketi aracılığıyla 60 ay süreyle kiralamış olduğu uçakları Türkiye’ye getirmeden Rusya’da yerleşik bir firmaya kiraya vermiştir.

Bu kiraya verme hizmeti, Türkiye’de yapılan ve faydalanılan bir hizmet niteliğinde olmadığından KDV’nin konusuna girmez. KDV’nin konusuna girmeyen bu işlem istisna kapsamında değerlendirilmez.

Örnek 10: Türkiye’de mukim (T) havayolu firması kendisine ait uçaklarla yurtdışındaki havayolu firmalarına kendi uçuş ekibinin denetimi ve yönetimi altında uçuş saatine endeksli ücretlendirme yapılmak suretiyle yurtdışında uçuş hizmeti vermektedir.

(T) havayolu firmasının yurtdışındaki havayolu firmalarına yurtdışında vermiş olduğu uçuş hizmeti KDV’nin konusuna girmediğinden hizmet ihracı kapsamında değerlendirilmez.

2.2. İstisnanın Tevsiki ve Beyanı

Hizmet ihracına ilişkin istisna, yurtdışındaki müşteriye düzenlenen hizmet faturası ile tevsik edilir. Hizmet faturalarının firma yetkililerince onaylı fotokopileri veya dökümlerini gösteren liste verilir. Bu belgelerin istisnanın beyan edildiği dönemde beyanname verme süresi içinde bir dilekçe ekinde ibrazı gerekir. İstisnanın beyanı için, hizmete ait ödeme belgesinin (bedelin Türkiye’ye getirildiğini tevsik eden bir belge, banka dekontu vb.) temin edilmiş olması zorunlu değildir.

İhracat istisnası, hizmetin ifa edildiği vergilendirme dönemine ait 1 No.lu KDV Beyannamesi ile beyan edilir. Beyan, yurtdışındaki müşteri için yapılan hizmetin tamamlandığı/ifa edildiği dönem beyannamesinin “İstisnalar-Diğer İade Hakkı Doğuran İşlemler” kulakçığında “Tam İstisna Kapsamına Giren İşlemler” tablosunda 302 kod numaralı işlem türü satırı kullanılmak suretiyle yapılır.

Bu satırın, “Teslim ve Hizmet Tutarı” sütununa hizmetin bedeli girilir. “Yüklenilen KDV” sütununa ise bu hizmetin bünyesine giren, Tebliğin (IV/A) bölümündeki açıklamalar dikkate alınarak hesaplanan KDV tutarı yazılır. İade talep edilmemesi halinde, “Yüklenilen KDV” alanına “0” yazılır.

Bu şekilde beyan edilen işlemlerle ilgili yüklenilen ve indirim yoluyla telafi edilemeyen KDV’nin iadesi, hizmet bedeli döviz olarak Türkiye’ye gelmeden yerine getirilmez. Bununla birlikte, faturasında Türk Lirası karşılığı gösterilen hizmet ihraçlarında, bedelin Türk Lirası olarak Türkiye’ye getirildiğini tevsik eden belgelere istinaden de iade yapılabilir.9

Ancak, Türkiye içinde taşıma hakkı bulunmayan yabancı bayraklı gemilerin tadil, bakım ve onarım hizmetlerinde, geminin tersaneye giriş çıkış yaptığının Liman Başkanlığı tarafından verilecek belge ile tevsik edilmesi kaydıyla, istisna kapsamındaki hizmet nedeniyle yüklenilen ve indirim yoluyla telafi edilemeyen KDV’nin %50’si, hizmet bedelinin Türkiye’ye getirildiğini tevsik eden belge aranmaksızın iade edilir. İade edilecek KDV’nin kalan kısmı, işleme ilişkin bedelin yarısının Türkiye’ye getirildiği oranda iade edilir.

Örnek: (A) Denizcilik Servis Hizmetleri Ltd. Şti. Türkiye içinde taşıma hakkı bulunmayan yabancı bayraklı bir gemiye Mayıs/2017 döneminde vermiş olduğu bakım ve onarım hizmetine ilişkin hizmet ihracı kapsamında bedeli 100.000 ABD Doları olan fatura düzenlemiş olup, yapmış olduğu bu hizmet nedeniyle yüklenip indirim yoluyla telafi edemediği 30.000 TL KDV’nin iadesini Mayıs/2017 dönemine ilişkin KDV beyannamesinde talep etmiştir. Mükellef bakım ve onarımını yaptığı söz konusu geminin Tuzla Liman Başkanlığından giriş çıkış yaptığını tevsik eden belgeyi sunmuş, ancak hizmet bedelinin Türkiye’ye getirildiğine ilişkin herhangi bir belge ibraz etmemiştir.

(A) Denizcilik Servis Hizmetleri Ltd. Şti.nin söz konusu KDV iade talebine ilişkin gerekli kontroller yapıldıktan sonra herhangi bir olumsuzluk bulunmaması halinde, iade edilecek KDV’nin yarısı olan 15.000 TL, hizmet bedelinin Türkiye’ye getirildiğine ilişkin belge aranmaksızın iade edilir.

(A) Denizcilik Servis Hizmetleri Ltd. Şti. hizmet bedeline ilişkin 40.000 ABD Dolarını Türkiye’ye getirdiğini tevsik eden belgeyi 2017 yılının Eylül ayında ibraz etmiştir. Bu durumda, hizmet bedelinin yarısı olan 50.000 ABD Dolarının %80’i (40.000/50.000) Türkiye’ye getirilmiş olduğundan, iadesi yapılmayan KDV tutarı olan 15.000 TL’nin %80’ine isabet eden 12.000 TL’nin iadesi yapılır.10

2.3. İade

Hizmet ihracından doğan iade taleplerinde aşağıdaki belgeler aranır:

– Standart iade talep dilekçesi

– Hizmet faturası veya listesi

– Ödeme belgesi (bedelin Türkiye’ye getirildiğini tevsik eden bir belge, banka dekontu vb.)

9 34 Seri No.lu Tebliğ ile cümle eklenmiştir. Yürürlük:5/2/2021

10 15 Seri No.lu Tebliğ ile dördüncü paragraftan sonra gelmek üzere paragraf ve örnek eklenmiştir.

 

– Hizmet ihracatının beyan edildiği döneme ait indirilecek KDV listesi – Yüklenilen KDV listesi

– İadesi Talep Edilen KDV Hesaplama Tablosu

2.3.1. Mahsuben İade

Mükelleflerin hizmet ihracından kaynaklanan ve 10.000 TL’yi aşmayan mahsuben iade talepleri inceleme raporu, YMM raporu ve teminat aranmadan yerine getirilir. İade talebinin 10.000 TL’yi aşması halinde aşan kısmın iadesi vergi inceleme raporu veya YMM tasdik raporuna göre yerine getirilir. Teminat verilmesi halinde mükellefin iade talebi yerine getirilir ve teminat, vergi inceleme raporu veya YMM raporu sonucuna göre çözülür.11

2.3.2. Nakden İade

Mükelleflerin hizmet ihracından kaynaklanan nakden iade talepleri miktarına bakılmaksızın vergi inceleme raporuna veya YMM raporuna12 göre yerine getirilir. Teminat verilmesi halinde, mükellefin iade talebi yerine getirilir ve teminat, vergi inceleme raporu veya YMM raporu13 sonucuna göre çözülür.


Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/yurt-disina-online-yatirim-danismanligi-hizmetinden-yurt-disinda-yararlaniliyor-ise-hizmet-ihraci-kapsaminda-kdvden-istisnadir/feed/ 0
Kat karşılığı elde edilen dairelerin aynı yıl içinde satılması halinde değer artış kazancı hesaplanır mı? https://www.muhasebenews.com/kat-karsiligi-elde-edilen-dairelerin-ayni-yil-icinde-satilmasi-halinde-deger-artis-kazanci-hesaplanir-mi/ https://www.muhasebenews.com/kat-karsiligi-elde-edilen-dairelerin-ayni-yil-icinde-satilmasi-halinde-deger-artis-kazanci-hesaplanir-mi/#respond Fri, 29 Jul 2022 07:15:31 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=129482 06.04.2017 tarihinde 5 adet daire satın alınmış. Faturaları mevcut. Kişi gmsi beyannamesi veriyor kira gelirinden dolayı. Bu sene evlerin hepsini satmak istiyor. Bu satışlarla ilgili vergi mükellefi olmasına veya değer artış kazancı hesaplanmasına gerek var mı?

Bir yıl içinde birden fazla Gayrimenkul satışı yapılması halinde elde edilen kazanç Ticari kazanç olur.


Özelge: Gayrimenkul alım satım faaliyetinin değerlendirilmesi hk.

T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
ANKARA VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
(Mükellef Hizmetleri KDV ve Diğer Vergiler Grup Müdürlüğü)

Sayı

:

B.07.1.GİB.4.06.17.01-KDV-3/2010-14001-49-928

26/10/2011

Konu

:

Gayrimenkul alım satım faaliyetinin değerlendirilmesi

İlgide kayıtlı dilekçenizde,

– adınıza kayıtlı bulunan arsa üzerinde 9 adet bağımsız birim inşa edilmek ve 2 adedi tarafınıza 7 adedi ise müteahhide verilmek üzere sözleşme düzenlendiği, arsa sahibi olmanız nedeniyle müteaahhide verilecek dairelerin satışının tarafınız üzerinden gerçekleştirildiği, şahsınıza kalacak 2 adet dairenin satışında herhangi bir mükellefiyet gerektirip gerektirmediği,

– muhtelif tarihlerde alınıp 2009 yılında satılan gayrimenkullerinizle ilgili olarak kazancınızın değer artış kazancı olarak mı yoksa ticari kazanç olarak mı değerlendirileceği, hisseli satışlarda satış değeri olarak harç matrahının hisseye isabet eden kısmının mı dikkate alınacağı

hususlarıyla ilgili olarak Başkanlığımızın görüşü sorulmaktadır.

A) GELİR VERGİSİ YÖNÜNDEN DEĞERLENDİRME:

193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 37 nci maddesinin birinci fıkrasında, her türlü ticari ve sınai faaliyetlerden doğan kazançların ticari kazanç olduğu hükmüne yer verilmiş olup; aynı maddenin ikinci fıkrasının (4) numaralı bendinde ise, gayrimenkullerin alım, satım ve inşa işleriyle devamlı olarak uğraşanların bu işlerden elde ettikleri kazancın ticari kazanç olduğu hükme bağlanmıştır.

Aynı Kanunun “Değer Artışı Kazançları” başlıklı mükerrer 80 inci maddesinde iktisap şekli ne olursa olsun (ivazsız olarak iktisap edilenler hariç) 70 inci maddenin birinci fıkrasının (1), (2), (4) ve (7) numaralı bentlerinde yazılı mal ve hakların, iktisap tarihinden başlayarak beş yıl içinde elden çıkarılmasından doğan kazançların değer artış kazancı olduğu hükme bağlanmıştır.

Bu maddede geçen “elden çıkarma” deyimi, yukarıda yazılı mal ve hakların satılması, bir ivaz karşılığında devir ve temliki, trampa edilmesi, takası, kamulaştırılması, Devletleştirilmesi, ticaret şirketlerine sermaye olarak konulmasını ifade eder.

Bir takvim yılında elde edilen değer artışı kazancının, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçlarının elden çıkarılmasından sağlananlar hariç, (01.01.2009 -31.12.2009 tarihleri arasında uygulanan miktar) 7.600 Türk Lirası gelir vergisinden müstesnadır. Öte yandan, ticari faaliyet emek-sermaye organizasyonuna dayanmakta olup, kazanç sağlama niyet ve kastının bulunup bulunmaması böyle bir organizasyon tarafından icra edilen faaliyetin ticari faaliyet olma niteliğine etki etmemektedir. Ancak, bir faaliyetin ticari faaliyet sayılabilmesi için kazanç sağlama niyet ve kastı gerekmemekle birlikte faaliyeti icra eden organizasyonun bütün unsurlarıyla birlikte değerlendirildiğinde kazanç sağlama potansiyeline sahip olması, şahsi ihtiyaç kapsam ve sınırlarını aşması gerekmektedir.

Gayrimenkul alım satımı ticari bir organizasyon içinde yapıldığında alım satımın ticari faaliyetin bir unsuru sayılması, ancak ticari organizasyonun şekli ve maddi unsurları ile açıkça belli olmadığı hallerde ise faaliyetin devamlılık kasıt ve niyeti ile yapıldığını belirleyen objektif ölçü olarak, muamelede çokluk olup olmadığına bakılması gerekmektedir.

Diğer taraftan, gayrimenkullerin iktisap tarihinden sonra aynı kişiye farklı tarihlerde veya farklı kişilere aynı tarihte satılması veya birbirini izleyen yıllarda satılması durumunda yapılan satışlar devamlı olarak gayrimenkul alım-satım işiyle uğraşıldığına karine teşkil edeceğinden, elde edilen kazancın Gelir Vergisi Kanununun 37 nci maddesine göre “ticari kazanç” olarak vergilendirilmesi gerekmektedir.

Öte yandan, Vergi Usul Kanununda vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin esas olacağı hüküm altına alınmıştır. Buna göre, inşaatın arsasının arsa sahibine bağımsız bölümler verilmek suretiyle temin edilmesi halinde, inşaatı yapana ait bölümlere isabet eden arsa payı, daha önce müteahhide devredilir. Ancak arsa payından müteahhide devir yapılmadan yapılan satışlarla, arsanın bir kısmının müteahhide devrinin yapılması suretiyle yapılan satışlar arasında bir fark bulunmadığından; arsa payı müteahhit tarafından devir alınmadan yapılan ve müteahhidin hissesine düşen dairelerin satışından elde edilen kazancın VUK’da yer alan hüküm gereğince müteahhidin kazancı olması gerekmektedir.

Özelge talep formunuz ile eklerinin tetkikinden; adınıza kayıtlı arsanın “Kat Karşılığı İnşaat ve Satış Vaadi Sözleşmesi” ne istinaden müteahhide verildiği, karşılığında 2 adet dairenin şahsınıza kaldığı, müteahhide kalan 7 adet dairenin ise şahsınız üzerinden satışının gerçekleştirildiği ve kendinize ait olan gayrimenkullerden 2005 yılında 1, 2006 yılında 3 ve 2009 yılında da 8 adedinin satışının gerçekleştirildiği anlaşılmıştır.

Bu itibarla; şahsınız ile müteahhit arasında imzalanan “Kat Karşılığı İnşaat veSatış Vaadi Sözleşmesi”ne istinaden yapılan dairelerden müteahhide verilen 7 adet dairenin satışından elde edilen kazancın müteahhit tarafından ticari kazanç hükümlerine göre beyanı gerektiğinden şahsınız tarafından beyanı söz konusu değildir.

Bu çerçevede; şahsınızın 2005 yılında 1 adet, 2006 yılında da 3 adet gayrimenkul satışının olması nedeniyle bu satışlardan elde edilen kazancın ticari kazanç hükümleri kapsamında değerlendirilmesi gerekmektedir.

Ayrıca 2007 ve 2008 yıllarında gayrimenkul satışınız olmadığından 2005 yılında açılan mükellefiyetinizin 2006 yılı sonu itibariyle kapatılması ve 2009 yılında birden fazla gayrimenkul satışınız nedeniyleyeniden ticari kazanç yönünden mükellefiyetinizin tesis edilmesi gerekeceği tabiidir.

B)HARÇLAR KANUNU YÖNÜNDEN DEĞERLENDİRME:

Bilindiği üzere, 492 sayılı Harçlar Kanununun dördüncü kısmında tapu ve kadastro harçlarına ilişkin hükümler yer almış olup, söz konusu Kanunun 57 nci maddesinde; “Tapu ve kadastro işlemlerinden bu kanuna bağlı (4) sayılı tarifede yazılı olanları, tapu ve kadastro harçlarına tabidir.” hükmü  bulunmaktadır.

Kanunun 58 inci maddesinde; “Tapu ve kadastro harçlarını kanuna ekli tarifede belirtilen kişiler; tarifede belirtilmeyen işlemlerde, taraflar aksini kararlaştırmamış ise, aşağıda yazılı kişiler ödemekle mükelleftir.

a) Mülkiyet ve mülkiyetten gayrı ayni hakları iktisap edenler (İktisap eden kişiler birden fazla ise harçları hisseleri oranınca öderler).

b) İpotek tesisinde ipoteği tesis edenler,

c) Kadastro işlerinde adlarına tescil yapılanlar,

d) Miras sebebiyle çıplak mülkiyetin mirasçı adına tescilinde, çıplak mülkiyet sahibi olanlar,

e) Rücularda rücu eden taraf,

f) Bunlar dışında kalan işlemlerde lehine işlem yapılmış olanlar.” hükümlerine yer verilmiştir.

Anılan Kanunun 63 üncü maddesinde (5766 sayılı Kanunun 11 inci maddesinin (c ) bendi ile değişen şekli); “Bu Kanunda sözü edilen “kayıtlı değer” veya “emlak vergisi değeri” deyimi; 1319 sayılı Emlak Vergisi Kanununun 29 uncu maddesine göre belirlenen vergi değerini ifade eder.

Gayrimenkul devir ve iktisaplarında tapu ve kadastro harcı emlak vergisi değerinden az olmamak üzere, beyan edilen devir ve iktisap bedeli üzerinden hesaplanır. Kat irtifaklı gayrimenkul devir ve iktisaplarında harç, devir ve iktisap bedelinin tamamı üzerinden hesaplanır. Tapuda yapılan işlemden sonra, emlak vergisi değerinden daha düşük bir bedel üzerinden harç ödendiğinin veya beyan edilen devir ve iktisap bedelinin gerçek durumu yansıtmadığının tespit edilmesi halinde, aradaki farka isabet eden harç ikmalen veya re’sen tarh edilir. Bu suretle tarh edilecek tapu ve kadastro harcı için, 213 sayılı Vergi Usul Kanununda yer alan vergi ziyaı cezası % 25 nispetinde uygulanır. Takdir komisyonu kararlarına istinaden bu fıkra uyarınca tarhiyat yapılamaz…” hükümleri yer almıştır.

Diğer taraftan, Harçlar Kanununa bağlı (4) sayılı tarifenin I/20 numaralı fıkrasının (a) bendinde, gayrimenkullerin ivaz karşılığında veya ölünceye kadar bakma akdine dayanarak yahut trampa hükümlerine göre devir ve iktisabında (4751 sayılı Kanunun 6/C maddesiyle değişen ibare) (9.4.2002 tarihinden geçerli olmak üzere) gayrimenkulün beyan edilen devir ve iktisap bedelinden az olmamak üzere emlak vergisi değeri üzerinden (cebri icra ve şuyuun izalesi hallerindesatış bedeli, istimlaklerde takdir edilen bedelüzerinden) devir eden ve devir alan için ayrı ayrı (1/1/2010 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere) binde 16,5 oranında harç alınacağı, hükme bağlanmıştır.

Öte yandan, Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığının 14/3/2009 tarih ve 27169 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 59 Seri No.lu Harçlar Kanunu Genel Tebliğinin 2 nci bölümünün, “63 üncü Maddede Yapılan Değişiklik” başlıklı 1 nci maddesinde; “Bilindiği gibi, 5766 sayılı Kanunla 492 sayılı Kanunun 63 üncü maddesinde yapılan değişiklikle gayrimenkul devir ve iktisaplarında gerçek alım-satım bedeli üzerinden tapu harcı tahsil edilmesi esasına geçilmiş ve 56 Seri No.lu Harçlar Kanunu Genel Tebliğinde konuya ilişkin ayrıntılı açıklamalara yer verilmişti. Ancak, kat irtifaklı gayrimenkullerin alım-satımına ilişkin tapu harcı uygulamasında tereddütler yaşanması üzerine, 5838 sayılı Kanunla yapılan düzenleme ile kat irtifakı tesis edilmiş gayrimenkullerin devir ve iktisabında tapu harcının, gayrimenkulün emlak vergisi değerinden az olmamak üzere devir ve iktisap bedelinin tamamı üzerinden hesaplanmasına yönelik uygulamaya açıklık kazandırılmıştır.” açıklamalarına yer verilmiştir.

Buna göre sahibi olduğunuz gayrimenkulün satış işlemine ilişkin olarak tapuda yapılacak işlemler sırasında harcın; gayrimenkulün emlak vergisi değerinden az olmamak üzere, beyan edilen devir ve iktisap bedeli üzerinden, gayrımenkulün hissesinin devri halinde ise hisseye isabet eden emlak vergisi değerinden az olmamak üzere beyan edilen devir ve iktisap bedeli üzerinden, Kat irtifaklı gayrimenkul devir ve iktisaplarında ise, gayrimenkulün emlak vergisi değerinden az olmamak üzere devir ve iktisap bedelinin tamamı üzerinden hesaplanarak devir eden ve devir alan tarafından ayrı ayrı ödenmesi gerekmektedir.

C) KATMA DEĞER VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN DEĞERLENDİRME :

3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 1/1 inci maddesine göre, Türkiye’de ticari, sinai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetler katma değer vergisine tabiidir.

Buna göre, şahsınız tarafından yapılan gayrimenkul alım-satım işinin ticari kazanç hükümleri çerçevesinde değerlendirilmesi halinde bu satışlarınız katma değer vergisine tabi olacak ve katma değer vergisi mükellefiyetiniz tesis edilecektir.


Kaynak: GİB Özelge, İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/kat-karsiligi-elde-edilen-dairelerin-ayni-yil-icinde-satilmasi-halinde-deger-artis-kazanci-hesaplanir-mi/feed/ 0
Türkiye’de kaç kişi kira geliri beyannamesi veriyor biliyor musunuz? https://www.muhasebenews.com/turkiyede-kac-kisi-kira-geliri-beyannamesi-veriyor-biliyor-musunuz/ https://www.muhasebenews.com/turkiyede-kac-kisi-kira-geliri-beyannamesi-veriyor-biliyor-musunuz/#respond Thu, 12 Jul 2018 12:00:41 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=30984 Türkiye genelinde 2001 yılı ile 2018 yılları arasında G.M.S.İ. (Gayrimenkul Sermaye İradı) FAAL MÜKELLEF SAYILARI  aşağıdaki tabloda belirtilmiştir. 

2001 yılında 387.330 olan GMSİ mükellefi sayısı;
2017 Aralık ayı itibariyle 1.84.849 kişiye,
2018-Mart itibariyle 2.009.453 kişiye ve
2018-Haziran itibariyle 2.008.636 kişiye ulaşmıştır.

2001 yılı ile 2018 yılı arasında kira gelir elde edenlerin sayısı 5 kat artmıştır.

 

 G.M.S.İ. (Gayrimenkul Sermaye İradı) FAAL MÜKELLEF SAYILARI 
2002-2018-HAZİRAN ARASI
YILLAR MÜKELLEF SAYISI
2018-HAZİRAN 2.008.636
2018-MAYIS 2.012.424
2018-NİSAN 2.016.558
2018-MART 2.009.453
2018-ŞUBAT 1.872.397
2018-OCAK 1.882.297
2017-ARALIK 1.884.849
2017-KASIM 1.887.273
2017-EKİM 1.890.882
2017-EYLÜL 1.893.299
2017-AĞUSTOS 1.896.031
2017-TEMMUZ 1.898.852
2017-HAZİRAN 1.904.972
2017-MAYIS 1.913.742
2017-NİSAN 1.918.594
2017-MART 1.921.218
2017-ŞUBAT 1.788.615
2017-OCAK 1.792.455
2016-ARALIK 1.796.340
2016-KASIM 1.807.640
2016-EKİM 1.811.735
2016-EYLÜL 1.814.463
2016-AĞUSTOS 1.817.553
2016-TEMMUZ 1.822.093
2016-HAZİRAN 1.825.614
2016-MAYIS 1.832.163
2016-NİSAN 1.836.579
2016-MART 1.840.261
2016-ŞUBAT 1.701.982
2016-OCAK 1.668.044
2015-ARALIK 1.668.967
2015-KASIM 1.673.454
2015-EKİM 1.681.817
2015-EYLÜL 1.685.557
2015-AĞUSTOS 1.689.193
2015-TEMMUZ 1.692.731
2015-HAZİRAN 1.697.556
2015-MAYIS 1.708.382
2015-NİSAN 1.712.601
2015-MART 1.691.754
2015-ŞUBAT 1.588.040
2015-OCAK 1.592.829
2014-ARALIK 1.595.320
2014-KASIM 1.599.438
2014-EKİM 1.603.235
2014-EYLÜL 1.608.276
2014-AĞUSTOS 1.620.351
2014-TEMMUZ 1.624.567
2014-HAZİRAN 1.630.713
2014-MAYIS 1.636.648
2014-NİSAN 1.648.956
2014-MART 1.654.294
2014-ŞUBAT 1.545.765
2014-OCAK 1.547.738
2013-ARALIK 1.550.164
2013-KASIM 1.553.816
2013-EKİM 1.558.307
2013-EYLÜL 1.559.706
2013-AĞUSTOS 1.559.634
2013-TEMMUZ 1.561.943
2013-HAZİRAN 1.566.280
2013-MAYIS 1.571.433
2013-NİSAN 1.587.604
2013-MART 1.592.712
2013-ŞUBAT 1.334.302
2013-OCAK 1.334.612
2012-ARALIK 1.336.632
2012-KASIM 1.339.129
2012-EKİM 1.342.223
2012-EYLÜL 1.346.233
2012-AĞUSTOS 1.349.076
2012-TEMMUZ 1.351.971
2012-HAZİRAN 1.354.604
2012-MAYIS 1.357.202
2012-NİSAN 1.359.196
2012-MART 1.352.698
2012-ŞUBAT 1.041.527
2012-OCAK 1.040.734
2011-ARALIK 1.041.427
2011-KASIM 1.043.058
2011-EKİM 1.042.954
2011-EYLÜL 1.042.837
2011-AĞUSTOS 1.045.378
2011-TEMMUZ 1.048.365
2011-HAZİRAN 1.051.115
2011-MAYIS 1.054.528
2011-NİSAN 1.056.260
2011-MART 1.056.649
2011-ŞUBAT 970.826
2011-OCAK 971.595
2010-ARALIK 972.864
2010-KASIM 976.251
2010-EKİM 978.301
2010-EYLÜL 980.578
2010-AĞUSTOS 982.250
2010-TEMMUZ 983.660
2010-HAZİRAN 986.766
2010-MAYIS 988.760
2010-NİSAN 989.403
2010-MART 988.162
2010-ŞUBAT 839.662
2010-OCAK 839.564
2009-ARALIK 840.077
2009-KASIM 842.015
2009-EKİM 844.640
2009-EYLÜL 846.800
2009-AĞUSTOS 848.706
2009-TEMMUZ 849.635
2009-HAZİRAN 850.548
2009-MAYIS 850.834
2009-NİSAN 850.897
2009-MART 850.781
2009-ŞUBAT 744.168
2009-OCAK 743.763
2008-ARALIK 744.103
2008-KASIM 746.720
2008-EKİM 749.786
2008-EYLÜL 751.683
2008-AĞUSTOS 754.946
2008-TEMMUZ 756.189
2008-HAZİRAN 758.390
2008-MAYIS 760.608
2008-NİSAN 763.942
2008-MART 764.306
2008-ŞUBAT 697.665
2008-OCAK 697.286
2007-ARALIK 696.905
2007-KASIM 697.548
2007-EKİM 697.272
2007-EYLÜL 697.189
2007-AĞUSTOS 697.708
2007-TEMMUZ 698.111
2007-HAZİRAN 699.758
2007-MAYIS 709.077
2007-NİSAN 712.822
2007-MART 712.083
2007-ŞUBAT 626.723
2007-OCAK 625.846
2006-ARALIK 625.982
2006-KASIM 626.504
2006-EKİM 626.437
2006-EYLÜL 627.230
2006-AĞUSTOS 628.576
2006-TEMMUZ 629.344
2006-HAZİRAN 630.388
2006-MAYIS 631.671
2006-NİSAN 632.164
2006-MART 631.967
2006-ŞUBAT 573.042
2006-OCAK 574.446
2005-ARALIK 576.199
2005-KASIM 577.949
2005-EKİM 580.227
2005-EYLÜL 584.475
2005-AĞUSTOS 586.410
2005-TEMMUZ 588.482
2005-HAZİRAN 591.425
2005-MAYIS 597.772
2005-NİSAN 609.980
2005-MART 622.837
2005-ŞUBAT 568.824
2005-OCAK 571.228
2004-ARALIK 573.308
2004-KASIM 569.062
2004-EKİM 565.984
2004-EYLÜL 564.201
2004-AĞUSTOS 562.768
2004-TEMMUZ 559.838
2004-HAZİRAN 556.010
2004-MAYIS 553.076
2004-NİSAN 551.523
2004-MART 550.263
2004-ŞUBAT 501.781
2004-OCAK 493.039
2003-ARALIK 491.907
2003-KASIM 489.627
2003-EKİM 489.253
2003-EYLÜL 489.342
2003-AĞUSTOS 489.038
2003-TEMMUZ 488.409
2003-HAZİRAN 487.532
2003-MAYIS 485.569
2003-NİSAN 484.148
2003-MART 479.314
2003-ŞUBAT 475.811
2003-OCAK 471.135
2002-ARALIK 436.479
2002-KASIM 435.208
2002-EKİM 432.480
2002-EYLÜL 429.407
2002-AĞUSTOS 427.552
2002-TEMMUZ 425.995
2002-HAZİRAN 423.300
2002-MAYIS 421.378
2002-NİSAN 418.058
2002-MART 418.089
2002-ŞUBAT 418.264
2002-OCAK 414.044
2001 387.330
KAYNAK : GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
UYGULAMA ve VERİ YÖNETİMİ D.BŞK.LIĞI

 


Kaynak: Gib
Yasal Uyarı: Bu yazıdaki bilgiler sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen bilgilerden yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgilerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.

]]>
https://www.muhasebenews.com/turkiyede-kac-kisi-kira-geliri-beyannamesi-veriyor-biliyor-musunuz/feed/ 0