vergiyi doğuran olay – Muhasebe News https://www.muhasebenews.com Muhasebe News Mon, 03 Jun 2019 10:25:15 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=6.3.3 Belediyeden Kiralanan Yerin Ödemeleri Ertesi Yıl Yapılırsa Gider Olarak Kaydedilebilir mi? https://www.muhasebenews.com/belediyeden-kiralanan-yerin-odemeleri-ertesi-yil-yapilirsa-gider-olarak-kaydedilebilir-mi/ https://www.muhasebenews.com/belediyeden-kiralanan-yerin-odemeleri-ertesi-yil-yapilirsa-gider-olarak-kaydedilebilir-mi/#respond Mon, 03 Jun 2019 11:00:09 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=16550 (GİB – ÖZELGE)

Konu: Şirket tarafından Belediyeden kiralanan yere ait 2013 yılı kira ödemesinin 2014 yılında yapılması durumunda ödenen tutarın indirim konusu yapılıp yapılmayacağı

İlgide kayıtlı özelge talep formunda, şirketiniz tarafından ………….. Büyükşehir Belediyesinden kiralanan yerin kira ödemesine ilaveten Belediye tarafından KDV tahsil edildiği, kira ödemesi yapıldığından kira ödemelerine ilişkin belgelerin düzenlendiği, 2013/Haziran ayına ait kira bedelini 19/03/2014 tarihinde ödediği ve ödemeye ilişkin Belediye tarafından 19/03/2014 tarihinde alındı belgesinin düzenlendiği belirtilerek, şirketiniz tarafından 2013 yılında ödenmeyen kiraların 2014 yılında ödenmesi durumunda ödenen tutarların gider olarak yazılıp yazılmayacağı ve katma değer vergisi beyannamesinden indirim konusu yapılıp yapılmayacağı hususunda bilgi talep ettiğiniz anlaşılmakta olup konu hakkında Başkanlığımız görüşü aşağıda açıklanmıştır.

KURUMLAR VERGİSİ KANUNUNA GÖRE

5520 sayılı Kanunun 6’ncı maddesinin birinci fıkrasında; Kurumlar vergisinin, mükelleflerin bir hesap dönemi içinde elde ettikleri safî kurum kazancı üzerinden hesaplanacağı belirtilmiş ikinci fıkrasıyla da safi kurum kazancının tespitinde, Gelir Vergisi Kanununun ticarî kazanç hakkındaki hükümlerinin uygulanacağı hüküm altına alınmıştır.

Gelir Vergisi Kanununun “Bilanço Esasında Ticari Kazancın Tespiti” başlıklı 38’inci maddesinde ise; Bilanço esasına göre ticari kazancın, teşebbüsteki öz sermayenin hesap dönemi sonunda ve başındaki değerleri arasındaki müspet fark olduğu, bu dönem zarfında sahip veya sahiplerce, işletmeye ilave olunan değerlerin bu farktan indirileceği, işletmeden çekilen değerlerin ise farka ilave olunacağı, ticari kazancın bu suretle tespit edilmesi sırasında, Vergi Usul Kanununun değerlemeye ait hükümleri ile bu Kanunun 40 ve 41’inci maddeleri hükümlerine uyulacağı hükme bağlanmıştır.

Bu hükümlere göre kurum kazancının tespitinde Kurumlar Vergisi Kanununun 8’inci maddesi ile Gelir Vergisi Kanununun 40’ıncı maddesinde yer alan giderler indirilebilecektir.

Ticari kazancın tespitinde “tahakkuk esası ilkesi” ve “dönemsellik ilkesi” olmak üzere iki temel ilke geçerlidir. Tahakkuk esası ilkesinde, gelir veya giderin miktar ve mahiyet itibarıyla kesinleşmiş olması yani geliri veya gideri doğuran işlemin tekemmül etmesinin yanı sıra miktarının ve işlemden kaynaklanan alacağın veya borcun ödeme şartlarının da belirlenmiş olması gereklidir. Dönemsellik ilkesi gereğince işletmenin sürekli kabul edilen ömrü belli dönemlere bölünür ve her dönemin faaliyet sonuçları diğer dönemlerden bağımsız olarak saptanır. Gelir ve giderler tahakkuk esasına göre muhasebeleştirilerek hasılat, gelir ve karlar aynı döneme ait maliyet, gider ve zararlarla karşılaştırılır.

Tahakkuk, gelir ve giderin miktar ve mahiyet itibariyle kesinleşmesini ifade eder. Tahakkuk esasında, geliri doğuran muamelelerin eksiksiz olarak tekemmül etmiş olması, gelirin elde edilmiş sayılması için yeterlidir. Diğer bir ifade ile tahakkuk esasında vergilendirme yapılabilmesi için, alacak hakkının doğmuş olması gerekir. Gerek hasılat gerekse giderlerin hangi hesap dönemine ilişkin olduğunun tespiti açısından hasılatın tahsil edilip edilmediğinin, giderlerin ise ödenmiş olup olmadığının bir bağlayıcılığı bulunmamaktadır.

Bu hüküm ve açıklamalar uyarınca, belediyeden kiralamış olduğunuz yerin 2013 yılına ait kira giderlerinin tahakkuk ve dönemsellik ilkeleri gereğince miktar ve mahiyet olarak kesinleşmiş olduğu 2013 hesap dönemine ait kurum kazancınızın tespitinde dikkate alınması gerekmekte olup söz konusu döneme ilişkin kira tutarlarının Şirketiniz tarafından ilgili dönemde ödenip ödenmemesinin bu duruma herhangi bir etkisi bulunmamaktadır. Dolayısıyla 2013 hesap dönemine ilişkin kazancın tespitinde indirim konusu yapılması gereken kira giderlerinin 2014 hesap dönemi kazancının tespitinde indirim konusu yapılması mümkün bulunmamaktadır.

KATMA DEĞER VERGİSİ KANUNUNA GÖRE

Katma Değer Vergisi (KDV) Kanununun 29/1-a ve 34/1’inci maddelerine göre, mükelleflerin, yaptıkları vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan KDV’ den, kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla hesaplanarak düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen KDV ile ithal olunan mal ve hizmetler dolayısıyla ödenen KDV’ nin indirim konusu yapılabilmesi için, fatura ve benzeri belgelerde ayrıca gösterilmesi, bu belgelerin de kanuni defterlere kaydedilmiş olması gerekmektedir. Aynı Kanunun 29/3’üncü maddesi gereğince ise indirim hakkı, vergiyi doğuran olayın meydana geldiği takvim yılı aşılmamak şartıyla ilgili belgelerin kanuni defterlere kaydedildiği vergilendirme döneminde kullanılabilmektedir.

Buna göre, kiralama işlemlerinde vergiyi doğuran olay hizmetin ifası ile meydana gelmekte olup, Şirketinizin 2013 Haziran dönemine ait kira bedeli üzerinden hesaplanan KDV’ nin, takvim yılı aşılmamak şartıyla kanuni defterlere kaydedildiği dönem itibariyle indirim konusu yapılması gerekmekte olup, söz konusu kiralama işlemine ait bedelin Şirketiniz tarafından ödenip ödenmemesinin indirim uygulamasına bir etkisi bulunmamaktadır. Bu nedenle kira bedeli üzerinden hesaplanan KDV’ nin vergiyi doğuran olayın gerçekleştiği 2013 yılında indirim konusu yapılması gerektiğinden söz konusu KDV’ nin 2014 yılında indirim konusu yapılması KDV Kanununun 29/3’üncü maddesi uyarınca mümkün bulunmamaktadır.

Kaynak: İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı
17 Şubat 2016 Tarih ve 62030549-125[6-2014/170]-13252 Sayılı Özelge

Yasal Uyarı: Bu yazıdaki bilgiler sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen bilgilerden yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgilerin özel veya resmi,  gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.

]]>
https://www.muhasebenews.com/belediyeden-kiralanan-yerin-odemeleri-ertesi-yil-yapilirsa-gider-olarak-kaydedilebilir-mi/feed/ 0
Tarh, Tahakkuk, Tebliğ, Tahsil Nedir? https://www.muhasebenews.com/tarh-tahakkuk-teblig-tahsil-nedir/ https://www.muhasebenews.com/tarh-tahakkuk-teblig-tahsil-nedir/#respond Tue, 15 May 2018 09:15:39 +0000 http://www.muhasebenews.com/?p=5418 1- VERGİYİ DOĞURAN OLAY NEDİR?
Vergi alacağı, vergi kanunlarının vergiyi bağladıkları olayın vukuu veya hukuki durumun tekemmülü ile doğar.
Vergi alacağı mükellef bakımından vergi borcunu teşkil eder.

2- TARH NEDİR?
Verginin tarhı, vergi alacağının kanunlarında gösterilen matrah ve nispetler üzerinden vergi dairesi tarafından hesaplanarak bu alacağı miktar itibariyle tespit eden idari muameledir.

3- TEBLİĞ NEDİR?
Tebliğ, vergilendirmeyi ilgilendiren ve hüküm ifade eden hususların yetkili makamlar tarafından mükellefe veya ceza sorumlusuna yazı ile bildirilmesidir.

4- TAHAKKUK NEDİR?
Verginin tahakkuku, tarh ve tebliğ edilen bir verginin ödenmesi gereken bir safhaya gelmesidir.

5- TAHSİL NEDİR?
Verginin tahsili, kanuna uygun surette ödenmesidir.

6- TAHAKKUKU TAHSİLE BAĞLI VERGİLER NEDİR?
Mahiyetleri itibariyle tahakkuku tahsile bağlı vergilerde, verginin tahsili tahakkuku da içine alır.

Kaynak: Vergi Usul Kanunu

Yasal Uyarı: Bu yazıdaki bilgiler sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen bilgilerden yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgilerin özel veya resmi,  gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.

]]>
https://www.muhasebenews.com/tarh-tahakkuk-teblig-tahsil-nedir/feed/ 0
Birden Fazla Düzenlenen Kâğıtların Nüshaları Damga Vergisine Tabi midir? https://www.muhasebenews.com/birden-fazla-duzenlenen-kagitlarin-nushalari-damga-vergisine-tabi-midir/ https://www.muhasebenews.com/birden-fazla-duzenlenen-kagitlarin-nushalari-damga-vergisine-tabi-midir/#respond Wed, 11 Apr 2018 12:00:38 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=11136 09.08.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6728 sayılı Kanunun 23 üncü maddesiyle 488 sayılı Damga Vergisi Kanununun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının birinci cümlesi, Bir nüshadan fazla olarak düzenlenen kâğıtlardan, maktu vergiye tabi olanların her bir nüshası ayrı ayrı aynı miktarda; nispi vergiye tabi olanların ise sadece bir nüshası damga vergisine tabidir şeklinde değiştirilmiştir.

Kanunla yapılan düzenleme öncesinde, gerek nispi gerekse maktu damga vergisine tabi kâğıtlar, nüsha sayısına göre ayrı ayrı aynı nispet ve miktarda damga vergisine tabi tutulmaktaydı.

Yapılan düzenleme uyarınca, damga vergisi yönünden vergiyi doğuran olayın ilgili maddenin yürürlük tarihinden (09.08.2016) itibaren gerçekleşmesi durumunda, birden fazla nüsha olarak düzenlenen nispi vergiye tabi kâğıtlarda sadece tek nüsha üzerinden damga vergisi hesaplanacaktır.

Maktu damga vergisine tabi kâğıtlarda ise her bir nüshadan ayrı ayrı aynı miktarda vergi alınması uygulamasına devam edilecektir.

Kaynak: Damga Vergisi Kanunu

Yasal Uyarı: Bu yazıdaki bilgiler sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen bilgilerden yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgilerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.

]]>
https://www.muhasebenews.com/birden-fazla-duzenlenen-kagitlarin-nushalari-damga-vergisine-tabi-midir/feed/ 0
Mahkeme Kararına Göre Ödenmesi Gereken Tazminat, Devralan Şirketin Hangi Yıl Geliri Olarak Kaydedilir? https://www.muhasebenews.com/mahkeme-kararina-gore-odenmesi-gereken-tazminat-devralan-sirketin-hangi-yil-geliri-olarak-kaydedilir/ https://www.muhasebenews.com/mahkeme-kararina-gore-odenmesi-gereken-tazminat-devralan-sirketin-hangi-yil-geliri-olarak-kaydedilir/#respond Fri, 16 Mar 2018 12:45:54 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=17463 (GİB- ÖZELGE)

Konu: Mahkeme kararına göre hükmolunan tazminatın temellük eden(devralan) şirket açısından hangi yılın geliri sayılacağı.

İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda, şirketinizin bir başka şirketten alacağı bulunduğu; alacaklı olduğunuz şirketin ASKİ’ye karşı açmış olduğu tazminat davası sonucunda ortaya çıkacak tutarın, alacağınıza karşılık şirketinize temlik edildiği; Ankara 4. Asliye Mahkemesince de alacaklı olduğunuz şirket lehine tazminat ödenmesine karar verildiği ve söz konusu tazminat tutarının temlik nedeniyle şirketinize devredildiği; alacaklı olduğunuz şirketin kazandığı tazminat tutarının şirketinize olan borçtan fazla olduğundan bahisle söz konusu farkın temlik tarihinde mi, ilk derece mahkemesinin karar tarihinde mi yoksa söz konusu kararın üst derece mahkemesinde kesinleşmesi sonucunda mı gelir yazılacağı konusunda Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.

5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 6’ncı maddesinde, kurumlar vergisinin, mükelleflerin bir hesap dönemi içinde elde ettikleri safi kurum kazancı üzerinden hesaplanacağı, safi kurum kazancının tespitinde,  Gelir Vergisi Kanununun ticari kazanç hakkındaki hükümlerinin uygulanacağı hükme bağlanmıştır.

193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun ticari kazancın konusunu teşkil eden 37’nci maddesinde, her türlü ticari ve sınaî faaliyetlerden doğan kazançların ticari kazanç olduğu belirtilmiş ve ticari kazançta vergiyi doğuran olay tahakkuk esasına bağlanmıştır.

Gelir Vergisi Kanununun 38’inci maddesinde, bilanço esasına göre ticari kazancın, teşebbüsteki öz sermayenin hesap dönemi sonunda ve başındaki değerleri arasındaki müspet fark olduğu hükmü yer almıştır.

Aynı Kanunun 39’uncu maddesinde ise, işletme hesabı esasına göre ticari kazancın, bir hesap dönemi içinde elde edilen hâsılat ile giderler arasındaki müspet fark olduğu; elde edilen hâsılatın, tahsil olunan paralarla tahakkuk eden alacakları, giderlerin ise tediye olunan ve borçlanılan meblağları ifade ettiği hükmüne yer verilmiştir.

Ticari kazancın tespitinde geçerli olan iki temel ilke “dönemsellik” ve “tahakkuk esası” ilkeleridir. Tahakkuk esası ilkesinde, gelir veya giderin miktar veya mahiyet itibariyle kesinleşmiş olması, yani geliri veya gideri doğuran işlemin eksiksiz tekemmül etmesinin yanı sıra, miktarının ve işlemden kaynaklanan alacağın veya borcun ödeme şartlarının da belirlenmiş olması gereklidir. Ticari kazancın elde edilmesi, tahakkuk esasına bağlanmış bulunduğundan; bir gelir unsurunun özel bir düzenleme bulunmadığı sürece, mahiyet ve tutar itibariyle kesinleştiği dönem kazancının tespitinde dikkate alınması gerekmektedir. Dönemsellik ilkesi ise bu gelir veya giderin ilgili olduğu döneme intikalinin sağlanmasıdır.

Şirketiniz ile …….. arasında düzenlenen ….. tarihli “Alacağın Temliki Sözleşmesi” nde; temlik alanın dilediği tarihte gerekli görürse bu temlik sözleşmesini mahkeme dosyasına, Yargıtay dosyasına, icra dosyasına ibraz ederek söz konusu dosyaları bizzat takip etmek, dosyalara yatan paraları tahsil etmek konusunda tek başına yetkili kılındığı belirtilmektedir.

Alacağın temliki alacağın devredilmesi anlamına gelmekte olup, temlik işlemi ile alacak başkasına geçmektedir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 367’nci maddesinde, temyizin kararın icrasını durdurmayacağı ifade edilmiştir.

Buna göre; söz konusu karar, kesinleşmeden icra edilebilecek yani kararın verilmesiyle tahsil edilebilecek bir karar olduğundan, kararın alacaklıya tebliğ edildiği tarih itibariyle alacaklı alacağın tahsili için harekete geçebilecek, dolayısıyla ilk derece mahkemesi karar tarihi itibariyle alacak tahakkuk edecek ve tahsil edilebilir aşamaya gelecektir. Dolayısıyla, doğmuş ve tahsil edilebilir aşamaya gelmiş alacak ilk derece mahkemesi karar tarihi itibariyle tahakkuk edeceğinden bu tutarın şirketinize olan borçtan fazla olan kısmının söz konusu tarihin içinde bulunduğu yılın kazancı olarak dikkate alınması gerekmektedir.

Kaynak: Ankara Vergi Dairesi Başkanlığı
30 Mayıs 2014 Tarih ve 38418978-125[6-13 /30]-533 Sayılı Özelge

Yasal Uyarı: Bu yazıdaki bilgiler sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen bilgilerden yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgilerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.

]]>
https://www.muhasebenews.com/mahkeme-kararina-gore-odenmesi-gereken-tazminat-devralan-sirketin-hangi-yil-geliri-olarak-kaydedilir/feed/ 0
KDV Ne Zaman Doğar? https://www.muhasebenews.com/kdv-ne-zaman-dogar/ https://www.muhasebenews.com/kdv-ne-zaman-dogar/#respond Sat, 02 Dec 2017 17:00:30 +0000 http://www.muhasebenews.com/?p=6192 1- KATMA DEĞER VERGİSİNİ DOĞURAN OLAYIN MEYDANA GELMESİ?
Vergiyi Doğuran Olay;
1.1- Mal teslimi ve hizmet ifası hallerinde,
1.1.1- Malın teslimi,
1.1.2- Hizmetin yapılması,

1.2- Malın tesliminden veya hizmetin yapılmasından önce fatura veya benzeri belgeler verilmesi hallerinde, bu belgelerde gösterilen miktarla sınırlı olmak üzere,
1.2.1- Fatura,
1.2.2- Fatura benzeri belgelerin düzenlenmesi,

1.3- Kısım kısım mal teslimi veya hizmet yapılması mutad olan veya bu hususlarda mutabık kalınan hallerde,
1.3.1- Her bir kısmın teslimi,
1.3.2- Bir kısım hizmetin yapılması,

1.4- Komisyoncular vasıtasıyla veya konsinyasyon suretiyle yapılan satışlarda, malların alıcıya teslimi,

1.5- Malın alıcıya veya onun adına hareket edenlere gönderilmesi halinde,
1.5.1- Malın nakliyesine başlanması,
1.5.2- Nakliyeci veya sürücüye verilmesi,

1.6- Dağıtım veya kullanımlarında aşağıda yazılı kullanımların bedellerinin tahakkuk ettirilmesi,
1.6.1- Su,
1.6.2- Elektrik,
1.6.3- Gaz,
1.6.4- Isıtma,
1.6.5- Soğutma ve benzeri enerji dağıtım ve kullanımları.

1.7- İthalatta,
1.7.1- Gümrük Kanununa göre Gümrük vergisi ödeme mükellefiyetinin başlaması,
1.7.2- Gümrük vergisine tabi olmayan işlemlerde ise gümrük beyannamesinin tescili,

1.8- İkametgâhı, işyeri, kanuni merkezi ve iş merkezi Türkiye’de bulunmayanlar tarafından yabancı ülkeler ile Türkiye arasında yapılan taşımacılık ile transit taşımacılıkta
1.8.1- Gümrük bölgesine girilmesi,
1.8.2- Gümrük bölgesinden çıkılması,

1.9- 5300 sayılı Tarım Ürünleri Lisanslı Depoculuk Kanununa göre düzenlenen ürün senetlerinin temsil ettiği ürünlerin depodan çekilmesi,
anında meydana gelir.

Kaynak: Katma Değer Vergisi Kanunu

Yasal Uyarı: Bu yazıdaki bilgiler sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen bilgilerden yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgilerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.

]]>
https://www.muhasebenews.com/kdv-ne-zaman-dogar/feed/ 0
6113 Sayılı Kanun Kapsamında Olağanüstü Yedekler Hesabına Aktarılmış Olan Tutarların Geçmiş Yıl Zararlarına Mahsup İşlemi Nasıl Yapılır? https://www.muhasebenews.com/6113-sayili-kanun-kapsaminda-olaganustu-yedekler-hesabina-aktarilmis-olan-tutarlarin-gecmis-yil-zararlarina-mahsup-islemi-nasil-yapilir/ https://www.muhasebenews.com/6113-sayili-kanun-kapsaminda-olaganustu-yedekler-hesabina-aktarilmis-olan-tutarlarin-gecmis-yil-zararlarina-mahsup-islemi-nasil-yapilir/#respond Thu, 02 Nov 2017 17:30:42 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=16402 (GİB – ÖZELGE)

Konu: 6113 sayılı Kanun uyarınca ilgili dönem kurum kazancının tespitinde dikkate alınmaksızın olağanüstü yedekler hesabında izlenen tutarın geçmiş yıl dönem zararlarına mahsubu.

İlgide kayıtlı özelge talep formunda, elektrik perakende satış alanında faaliyet gösteren şirketinizin tamamı TEDAŞ’a ait bir anonim şirket iken Özelleştirme Kanununa göre 31.07.2013 tarihinde özelleştirildiği, özelleştirme işlemi öncesinde 6113 sayılı Bazı Kamu Kurum ve Kuruluşlarının Bir Kısım Borç ve Alacaklarının Düzenlenmesine Dair Kanun kapsamında yapılacak borç ve alacak netleştirmeleri, takas ve mahsup işlemleri ile terkin işlemleri sonucunda ortaya çıkan ve olağanüstü yedekler hesabında izlenen tutarların, geçmiş yıl dönem zararlarından mahsup edilmesi durumunda, mahsup edilen tutarların nasıl vergilendirileceği hususunda Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.

5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 6’ncı maddesinde, kurumlar vergisinin mükelleflerin bir hesap dönemi içinde elde ettikleri safi kurum kazancı üzerinden hesaplanacağı ve safi kurum kazancının tespitinde, Gelir Vergisi Kanununun ticari kazanç hakkındaki hükümlerinin uygulanacağı hükme bağlanmıştır.

193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 38’inci maddesinin birinci fıkrasında, bilanço esasına göre ticari kazancın, teşebbüsteki öz sermayenin hesap dönemi sonunda ve başındaki değerleri arasındaki müspet fark olduğu, bu dönem zarfında sahip veya sahiplerce işletmeye ilave olunan değerlerin bu farktan indirileceği, işletmeden çekilen değerlerin ise farka ilave olunacağı hükmüne yer verilmiştir.

Aynı Kanunun 94’üncü maddesinin birinci fıkrasında, fıkrada belirtilen kişi ve kurumların bentler halinde sayılan ödemeleri (avans olarak ödenenler dâhil) nakden veya hesaben yaptıkları sırada, istihkak sahiplerinin gelir vergilerine mahsuben tevkifat yapmaya mecbur oldukları belirtilmiştir.

Gelir Vergisi Kanunu uygulamasında vergiyi doğuran olay gelirin elde edilmesiyle gerçekleşmekte olup gelirin elde edilmesi, ticari ve zirai kazançlarda tahakkuk esasına, serbest meslek kazancı, gayrimenkul sermaye iradı ile diğer kazanç ve iratlarda tahsil esasına, menkul sermaye iratları ile ücret gelirlerinde ise hukuki ve ekonomik tasarrufun gerçekleşmesine bağlanmıştır.

Menkul sermaye iratları açısından vergiyi doğuran olay niteliğinde olan hukuki ve ekonomik tasarrufun gerçekleşmesinde, gelirin sahibi tarafından talep edilebilir hale gelmesi anlamına gelen hukuki tasarruf aşaması, gelirin istendiği anda sahibine ödenecek hale gelmesi anlamına gelen ekonomik tasarruf aşamasınca izlenmekte olup söz konusu menkul sermaye iradının fiilen tahsil edilip edilmemesi gelirin elde edilmesine etki etmemektedir.

Kâr dağıtımına ilişkin esasları düzenleyen Türk Ticaret Kanunu’nun anonim şirketlerle ilgili 509’ uncu maddesinde, kâr payının ancak net dönem kârından ve serbest yedek akçelerden dağıtılabileceği belirtilmiştir.

Diğer taraftan, 6113 sayılı Bazı Kamu Kurum ve Kuruluşlarının Bir Kısım Borç ve Alacaklarının Düzenlenmesine Dair Kanunun 22nci maddesinde;

“(1) Türkiye Elektrik Dağıtım Anonim Şirketine olanlar ile Türkiye Elektrik İletim Anonim Şirketi tarafından yürütülmekte olan dengeleme ve uzlaştırma faaliyetleri kapsamında olanlar hariç olmak üzere, bu Kanun kapsamındaki kamu kurum ve kuruluşlarının bu Kanunun yayımından önceki ay sonu itibarı ile birbirlerine olan ödenmemiş borç ve alacakları, 21/7/1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun ve 18/4/2001 tarihli ve 4646 sayılı Doğal Gaz Piyasası Kanununun 12’nci maddesinin (g) fıkrası kapsamında hesaplanan fer’iler, TEİAŞ dengeleme ve uzlaştırma faaliyetleri ile ilgili gecikme cezaları hariç olmak üzere terkin edilerek Türkiye Elektrik Dağıtım Anonim Şirketine devrolunur ve aynı kuruluşa ilişkin borç ve alacaklar netleştirilerek muhasebeleştirilir.

(7) Bu Kanun kapsamında yapılacak borç ve alacak netleştirmeleri, takas ve mahsup işlemleri ile terkin işlemleri sonucunda oluşacak gelir ve giderler, dağıtılabilir ticari kârın ve kurum kazancının tespitinde dikkate alınmaz.”
hükümleri yer almıştır.

Buna göre, 6113 sayılı Kanunun 2’nci maddesinin yedinci fıkrası uyarınca ilgili dönemde kurum kazancının tespitinde dikkate alınmaksızın olağanüstü yedekler hesabına aktarılmış olan tutarların, işletmeden çekilmesi halinde bu tutarlar öncelikle kurumlar vergisine, vergi sonrası dağıtılan kazancın da elde edenin hukuki niteliğine göre kâr dağıtımına bağlı vergi kesintisine tabi tutulması gerekir.

Bu çerçevede, anılan Kanun kapsamında olağanüstü yedekler hesabına aktarılmış olan tutarların geçmiş yıl zararlarına mahsup edilmesi halinde, dağıtılabilir ticari kârın tespitinde dikkate alınamayacak olan bu tutarların öncelikle kurumlar vergisine tabi tutulması gerekecektir. Ancak nakden veya hesaben bir ödeme bulunmadığından kâr dağıtımına bağlı vergi kesintisi yapılması gerekmemektedir.

Kaynak: İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı
8 Aralık 2016 Tarih ve 62030549-125[6-2015/250]-241883 Sayılı Özelge

Yasal Uyarı: Bu yazıdaki bilgiler sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen bilgilerden yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgilerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.

]]>
https://www.muhasebenews.com/6113-sayili-kanun-kapsaminda-olaganustu-yedekler-hesabina-aktarilmis-olan-tutarlarin-gecmis-yil-zararlarina-mahsup-islemi-nasil-yapilir/feed/ 0
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Kararı Sonucu Elde Edilen Kazançlar Vergilendirilir mi? https://www.muhasebenews.com/avrupa-insan-haklari-mahkemesi-karari-sonucu-elde-edilen-kazanclar-vergilendirilir-mi/ https://www.muhasebenews.com/avrupa-insan-haklari-mahkemesi-karari-sonucu-elde-edilen-kazanclar-vergilendirilir-mi/#respond Fri, 28 Apr 2017 09:30:56 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=14790 (GİB – ÖZELGE)

Konu: Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararı sonucu elde edilen kazancın vergisel boyutu

İlgide kayıtlı özelge talep formunda, … Okul Yaptırma ve Yaşatma Derneğinin kendisini feshettiği, tüm haklarının borçlu sıfatında bulunan Milli Eğitim Bakanlığına devredildiği, inşası bitirilen okuldan doğan alacağınız ile ilgili hukuki yolların tüketilmesi neticesinde davanın Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) intikal ettirildiği, AİHM’nin davanızı kabul ettiği ve şirketinize gönderdiği… tarihli ve… sayılı deklarasyonda alacağınızın tahsili halinde yürürlükteki her türlü vergiden muaf olacağınızın tarafınıza bildirildiği ifade edilerek deklarasyona göre şirketinizce tahsil edilecek tutarın (ana para, faiz, gecikme zammı) kurumlar vergisinden muaf olup olmadığı hakkında Defterdarlığımız görüşü talep edilmektedir.

KURUMLAR VERGİSİ KANUNUNA GÖRE
5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 6’ncı maddesinde; kurumlar vergisinin, mükelleflerin bir hesap dönemi içinde elde ettikleri safi kurum kazancı üzerinden hesaplanacağı, safi kurum kazancının tespitinde, Gelir Vergisi Kanununun ticarî kazanç hakkındaki hükümlerinin uygulanacağı hüküm altına alınmıştır.

GELİR VERGİSİ KANUNUNA GÖRE
Bununla beraber, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 38’inci maddesinin birinci fıkrasında; “Bilanço esasına göre ticari kazanç, teşebbüsteki öz sermayenin hesap dönemi sonunda ve başındaki değerleri arasındaki müspet farktır. Bu dönem zarfında sahip veya sahiplerce;
1- İşletmeye ilave olunan değerler bu farktan indirilir,
2- İşletmeden çekilen değerler ise farka ilave olunur.

VERGİ USUL KANUNUNA GÖRE
Ticari kazancın bu suretle tespit edilmesi sırasında, Vergi Usul Kanununun değerlemeye ait hükümleri ile bu kanunun 40 ve 41’inci maddeleri hükümlerine uyulur.”
hükmüne yer verilmiştir.

AİHM’de… numarası ile devam eden davaya ilişkin olarak verilen… tarihli Deklarasyonda, alacaklarınızın şirketinize ödenmesi halinde her türlü vergiden muaf olacağına ilişkin hüküm, söz konusu ödemelerin; herhangi bir kesintiye tabi tutulmadan ödenmesini sağlamaya yönelik olup, şirketinize yapılacak ödemelerin bundan sonra da vergiyi doğuran hiçbir olaya konu edilemeyeceği anlamına gelmemektedir.

Buna göre, anılan karar doğrultusunda şirketinize yapılan anapara ödemeleri ve fer ‘ilerinin (faiz, gecikme zammı vb.) kurum kazancınızın tespitinde gelir olarak dikkate alınması gerekmektedir.

Kaynak: Sivas Valiliği Defterdarlık Gelir Müdürlüğü
7 Mart 2016 Tarih ve 67630374-125[2015/8]-1  Sayılı Özelge

Yasal Uyarı: Bu yazıdaki bilgiler sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen bilgilerden yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgilerin özel veya resmi,  gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.

]]>
https://www.muhasebenews.com/avrupa-insan-haklari-mahkemesi-karari-sonucu-elde-edilen-kazanclar-vergilendirilir-mi/feed/ 0