Verginin – Muhasebe News https://www.muhasebenews.com Muhasebe News Thu, 21 Sep 2023 07:15:59 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=6.3.4 Yıl İçinde Ödenen Geçici Verginin İndirimi İçin Yıllık Beyannamede Gösterilmesi Yeterlidir https://www.muhasebenews.com/yil-icinde-odenen-gecici-verginin-indirimi-icin-yillik-beyannamede-gosterilmesi-yeterlidir/ https://www.muhasebenews.com/yil-icinde-odenen-gecici-verginin-indirimi-icin-yillik-beyannamede-gosterilmesi-yeterlidir/#respond Thu, 21 Sep 2023 07:15:59 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=146454 Geçici Verginin Mahsuben İadesi

Üçer aylık dönemler halinde tahakkuk ettirilerek tahsil edilen geçici vergi, yıllık beyanname üzerinden hesaplanan gelir veya kurumlar vergisinden mahsup edilebilmektedir. Mahsup sonrası kalan geçici vergi, mükellefin talebi üzerine diğer vergi borçlarına mahsup edilir, bu mahsuplara rağmen kalan geçici vergi tutarı da o yılın sonuna kadar yazılı olarak talep edilmesi halinde mükellefe iade edilir.

Ancak, mükelleflerin ilgili vergilendirme dönemine ilişkin olarak ödemiş oldukları geçici vergilerin, yıllık beyannamenin ilgili tablosuna/satırına yazılmış olması mükellef tarafından yapılmış yazılı iade talebi yerine geçeceğinden ayrıca yazılı olarak iade talebinde bulunmaları gerekmemektedir.

 


Kaynak: GİB – – Vergi İade Alacaklarının Mahsubuna İlişkin Rehber – 2022
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/yil-icinde-odenen-gecici-verginin-indirimi-icin-yillik-beyannamede-gosterilmesi-yeterlidir/feed/ 0
Emisyon Primi Kaynaklı Ödenen Ek Verginin Muhasebe Kaydı Nasıl Olacaktır? https://www.muhasebenews.com/emisyon-primi-kaynakli-odenen-ek-verginin-muhasebe-kaydi-nasil-olacaktir/ https://www.muhasebenews.com/emisyon-primi-kaynakli-odenen-ek-verginin-muhasebe-kaydi-nasil-olacaktir/#respond Tue, 22 Aug 2023 01:12:35 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=145586 Firmamız 2022 yılı kurumlar vergisi beyannamesinde emisyon primi kaynaklı %10 ek vergi ödedi. Muhasebe kaydı nasıl olmalıdır?

570 (B) = 360 (A)

kaydı yaptığımızda geçmiş yıl karımızdan düşmekteyiz . Dağıtılacak karımız azalmaktadır. doğru mudur?

570 (B) = 360 (A)

ödenecek vergi, kardan hesaplandığı için elbette dağıtılacak kar azalacaktır. Başka yöntem olmaz.


Tahakkuk ve Ödemeye İlişkin Örnek Muhasebe Maddeleri

_________________  30.04.2023  _____________

570 (B) GEÇMİŞ YIL KARLARI

360 (A) ÖDENECEK VERGİ VE FONLAR

Ek Verginin Tahakkuku

_________________ 30.04.2023 _____________

360 (B) ÖDENECEK VERGİ VE FONLAR

102 (A) BANKALAR

Ek Verginin Ödemesi

____________________ /  __________________


Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/emisyon-primi-kaynakli-odenen-ek-verginin-muhasebe-kaydi-nasil-olacaktir/feed/ 0
Yenileme Fonu İle Verginin Ertelenmesi Mümkündür https://www.muhasebenews.com/yenileme-fonu-ile-verginin-ertelenmesi-mumkundur/ https://www.muhasebenews.com/yenileme-fonu-ile-verginin-ertelenmesi-mumkundur/#respond Fri, 23 Jun 2023 08:06:45 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=143846

TÜRMOB tarafından hazırlanan  TÜM YÖNLERİYLE YENİLEME FONU UYGULAMASI başlıklı çalışmada da konu; kanun maddesi, özelgeler ve mahkeme kararları çerçevesinde açıklamış ve değerlendirmelerde bulunulmuştur.

(2020-Aralık)

Düzenleme VUK. 328 ve 329. maddelerinde yer almakla birlikte, kanunun kapsamının geniş olması nedeniyle ida- re uygulamaya genellikle özelgelerle yön vermeye çalış- mıştır. Meslek camiasının kullanımı amacıyla konu, ilgili maddeler, özelgeler ve yargı  kararları değerlendirilerek incelenmiştir
II. YASAL DAYANAK

“Amortismana Tabi Malların Satılması (Madde 328)

Amortismana tabi iktisadi kıymetlerin satılması halinde alınan bedel ile bunların envanter defterinde kayıtlı de-ğerleri arasındaki fark kar ve zarar hesabına geçirilir. İş- letme hesabı esasında defter tutan mükelleflerle serbest meslek kazanç defteri tutan mükellefler bu farkı defterle- rinde hasılat veya gider kaydederler.

Amortisman ayrılmış olanların değeri ayrılmış amortis- manlar düşüldükten sonra kalan meblağdır.

Devir ve trampa satış hükmündedir.

Şu kadarki, satılan iktisadi kıymetlerin yenilenmesi, işin mahiyetine göre zaruri bulunur veya bu hususta işlet-meyi idare edenlerce karar verilmiş ve teşebbüse geçil- miş olursa bu takdirde, satıştan tahassül eden (oluşan) kâr, yenileme giderlerini karşılamak üzere, pasifte geçici bir hesapta azami üç yıl süre ile tutulabilir. Her ne sebeple olursa olsun bu süre içinde kullanılma- mış olan karlar üçüncü yılın vergi matrahına eklenir. Üç yıldan önce işin terki, devri veya işletmenin tasfiyesi halinde bu kârlar o yılın matrahına eklenir.

Yukarıdaki esaslar dahilinde yeni değerlerin iktisabında kullanılan kâr, yeni değerler üzerinden bu kanun hüküm- lerine göre ayrılacak amortismanlara mahsup edilir. Bu mahsup tamamlandıktan sonra itfa edilmemiş olarak ka- lan değerlerin amortismanına devam olunur.”

“Amortismana Tabi Malların Sigorta Tazminatı (Mad- de 329)

Yangın, deprem, sel, su basması gibi afetler yüzünden tamamen veya kısmen zıyaa, uğrayan amortismana tabi iktisadi kıymetler için alınan sigorta tazminatı bunların değerinden (Amortismanlı olanlarda ayrılmış olan amortisman çıktıktan sonra kalan değerden) fazla veya eksik olduğu takdirde farkı kar veya zarar hesabına geçirilir.

Şu kadar ki, alınan sigorta tazminatı ile zıyaa, uğrayan malların yenilenmesi işin mahiyetine göre zaruri bulunur veya bu hususta işletmeyi idare edenlerce karar verilmiş ve teşebbüse geçilmiş olursa bu takdirde tazminat fazla- sı, yenileme giderlerini karşılamak üzere, pasifte geçici bir hesapta azami üç yıl süre ile tutulabilir. Bu süre içinde kullanılmamış olan tazminat farkları kara ilave olunur.

Üç yıldan önce işin terki, devri veya işletmenin tasfiyesi halinde bu tazminat fazlası, o yılın matrahına eklenir.

Yukarıdaki esaslar dahilinde yeni değerlerin iktisabında kullanılan tazminat fazlası, yeni değerler üzerinden bu Kanun hükümlerine göre ayrılacak amortismanlara mah- sup edilir. Bu mahsup tamamlandıktan sonra itfa edilmemiş olarak kalan değerlerin amortismanına devam olunur.”

III. YENİLEME FONU OLUŞTURULMASININ KOŞULLARI

1. SatılanınAmortismanaTabiİktisadi Kıymet Olması

Kanun metnindeki “…yeni değerlerin iktisabında kullanı- lan kâr, yeni değerler üzerinden bu kanun hükümlerine göre ayrılacak amortismanlara mahsup edilir. Bu mah- sup tamamlandıktan sonra itfa edilmemiş olarak kalan değerlerin amortismanına devam olunur.” İfadesinden, yenilemeye konu varlığın amortismana tabi bir iktisa- di kıymet olması gerektiği sonucu çıkmaktadır. VUK’un 314. maddesine göre boş arazi ve arsalar amortismana tabi olmadığından bu kıymetler ile iştirak hisselerinin sa- tışından doğan kârlar için yenileme fonu uygulamasın- dan yararlanılamaz.

Her ne kadar madde metninde “yeni değerler” ibaresi geçmekle birlikte (sıfır) kullanılmamış olma hali anlaşıl-mamalıdır. Ayrıca “aynı cins varlık alınması” denilmek suretiyle işletmenin kendi bünyesinde imal ettiği varlıklar da kapsam dışında tutulmuştur.

2. Yenileme Kararının Verilmiş Olması

İktisadi kıymetin yenilenmesi işin mahiyetine göre zo- runlu olmalı veya idare edenlerce bu kapsamda karar alınmalı ve teşebbüse geçilmelidir. İşin niteliği, ilgili var- lığın kullanımı, hasar ve teknolojik değişimler gibi bazı durumların işin mahiyetine göre yenileme zorunluluğunu doğurduğu açık olsa da idareye karşı ispat edilebilirlik açısından yetkili organlarca karar alınması ve 549-Özel Fonlar hesabında takip edilmesi yerinde olur. Burada karar alacak olan organ, anonim şirketlerde yönetim ku- rulu, limitet şirketlerde de müdür veya müdürler kurulu- dur. Ancak iktisadi kıymetlerin satışının genel kurul kararı ile gerçekleştiği hallerde, kanaatimizce yenileme irade- sinin yine genel kurul kararı ile ortaya konulması gerek- mektedir. Bu karar ve fon, en geç bilanço tarihinde (satışın yapıldığı tarihi kapsayan geçici vergi dönemi sonu itibariyle) oluşturulmalıdır.

3. Aynı Türden (Neviden) Yeni İktisadi Kıymet Alınması

Satılan ya da hasara uğrayarak karşılığında tazminat alı- nan iktisadi kıymetle yeni iktisadi kıymet aynı cins olma- lı ve aynı işi ifa ediyor olmalıdır. Burada aynı model-tip ya da kapasitede iktisadi kıymetin alınması kastedilme- mektedir, aynı hizmeti görmesi ve aynı cinsten olması yeterlidir. Teknoloji ve kapasite olarak aynı varlığı almak mümkünde olmayabilir.

İdari büro olarak kullanılan gayrimenkulün satılarak üre- tim için fabrika-atölye alınmak istenmesi, vinçin satılarak yerine kepçe alınmak istenmesi aynı amaca hizmet etme- diğinden ve aynı cinsten olmadıklarından yenileme fonu uygulamasından yararlanamaz. Ancak yolcu taşımacılı- ğında kullanılan otobüsün satılarak kapasitesi ve dona- nımı daha yüksek otobüs alınması halinde diğer şartlara da uyulması koşuluyla yenileme fonundan faydalanıla- bilir. Servis taşımacılığı faaliyetiyle uğraşan işletmenin hizmet verdiği müşterinin personel güzergâhlarının de- ğişmesi nedeniyle 1 adet otobüsü satarak yerine 2 adet minibüs alması ya da 2 adet minibüsün satılarak 1 adet otobüs alınması halinde dahi yenileme fonundan yarar- lanılması gerektiği görüşündeyiz. Ancak İdare tarafından aynı nevi iktisap konusu çok katı yorumlandığından oto- büs ile minibüsün aynı cins olmadığı gerekçesiyle eleştiri söz konusu olabilir. Nitekim bir özelgede, şehirlerarası yolcu taşımacılığı faaliyetinde kullanılan otobüsün satı- şı dolayısıyla ayrılan yenileme fonunun, şehir içi yolcu taşımacılığı faaliyeti için minibüs alımında kullanılması- nın mümkün olmadığı belirtilmiştir (Bursa Vergi Daire- si Başkanlığının 95462982-105[VUK.ÖZLG-15-29]-6 sayı ve 13.1.2016 tarihli Özelgesi). Benzer bir özelge- de de “kara taşımacılığında kullanılan akaryakıt tanker- lerinin satışı dolayısıyla ayrılan yenileme fonunun yine akaryakıt taşımacılığında kullanılmak üzere alınan deniz tankerleri için kullanılmasının mümkün olmadığı vurgu- lanmıştır (İzmir Vergi Dairesi Başkanlığının 67854564- 1741-447 sayı ve 15.9.2015 tarihli Özelgesi)

Anılan Kanunun 328 inci maddesinde yenileme fonunun kullanılacağı iktisadi kıymetlerin aynı neviden olması şartı yer almış, ancak adet sınırlaması yer almamıştır.

Bu nedenle, satılan kıymetler ile aynı neviden olması ko- şulu ile yeni alınan kıymetlerin satılan kıymetler ile aynı sayıda olması gibi bir şart bulunmamaktadır. (Büyük Mükellefler Vergi Dairesinin 20.07.2011 tarih B.07.1. GİB.4.99.16.01.0-VUK-mük290-75 sayılı Özelgesi)

4. Karın 3 yıl süre ile fonda tutulması

Satıştan kaynaklanan kar pasifte geçici bir hesapta (549-Özel Fonlar) tutulmalı ve bu fonda azami 3 yıl ka-labilmektedir. 3 yıllık süre konusu oldukça tartışmalıdır. İdare ve yargı arasında süre konusunda farklı görüşler söz konusudur. İdarenin görüşüne göre yıl ifadesinden vergilendirme döneminin anlaşılması gerektiği ve 3 yılın hesabında satışın gerçekleştiği yılın da dikkate alınacağı şeklindedir. Örneğin 2018 yılında yenileme fonu ayrılma- sı halinde 31.12.2020 tarihine kadar fonun kullanılması gerekecektir. Buna karşılık Danıştay’ın sürenin ertesi yıl başlayacağı konusunda kararları mevcuttur. (Danış- tay 4. Dairesi 20.2.1974 tarih E.1973/4073 K.1974/55 – Danıştay 4. Dairesi 17.1.1994 tarih E. 1992/3956 K. 1994/159)

Her ne sebeple olursa olsun bu süre içinde kullanılma- mış olan karlar üçüncü yılın vergi matrahına eklenir. 3 yıldan önce işin terki, devri veya işletmenin tasfiyesi ha- linde bu kârlar o yılın matrahına eklenir.

Vergi idaresinin aynı yıl içinde alınıp satılan iktisadi kıy- met için yenileme fonu ayrılmayacağına ilişkin görüşü vardır. (Gelir İdaresi Başkanlığı’nın 03.10.2008 B.07. 1GİB.0.29/2980-328-156-104534)

IV. BAZI ÖZEL DURUMLAR

1. TAŞINMAZSATIŞKAZANCIİSTİSNASI İLE YENİLEME FONU BİRLİKTE UYGULANMASI

Kurumlar Vergisi Kanunu’nun “İstisnalar” başlıklı 5. maddesi uyarınca kurumların, en az iki tam yıl süreyle aktiflerinde yer alan iştirak hisseleri ile aynı süreyle sa- hip oldukları kurucu senetleri, intifa senetleri ve rüçhan haklarının satışından doğan kazançların % 75›lik kısmı ile aynı süreyle aktiflerinde yer alan taşınmazların satı-şından doğan kazançların % 50›lik kısmı kurumlar ver

gisinden istisnadır. Ancak menkul kıymet veya taşınmaz ticareti ve kiralanmasıyla uğraşan kurumların bu amaçla ellerinde bulundurdukları değerlerin satışından elde et- tikleri kazançlar istisna kapsamı dışında tutulmuştur.

İlgili maddede yer alan hükümler uyarınca istisna, satışın yapıldığı dönemde uygulanır ve satış kazancının istisna- dan yararlanan kısmı satışın yapıldığı yılı izleyen beşinci yılın sonuna kadar pasifte özel bir fon hesabında tutulacaktır.

Yenileme fonu uygulaması ile kurumlar vergisi satış ka- zancı istisnasının bir arada uygulanıp uygulanamayaca- ğı hususunda tereddüt hâsıl olmaktadır. İdarenin konu ile ilgili vermiş olduğu İzmir Vergi Dairesi Başkanlığı’nın 09.12.2011 tarih ve 716 sayılı özelgesinde “şirke- tinize ait fabrika binasının satışından elde edilecek ka- zancın 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 5-1/e maddesi çerçevesinde istisnaya konu edilmesi ve istisna dışında kalan % 25’lik kısmının ise yeni bir fabrika bina- sının iktisap edilmesi amacıyla yenileme fonuna aktarıl- ması mümkün bulunmaktadır.” şeklinde görüş bildirildiği görülmektedir. Ayrıca Ankara Vergi Dairesi Başkanlığı 13.08.2013 tarih 27575268-105(290-20128645)-874 sa- yılı Özelgesi de aynı yöndedir.

Bu durumda idari anlayışa göre, taşınmaz satış kazanç istisnası dışında kalan %50’lik kısım için de yenileme fo- nundan yararlanılması mümkündür.

2. İŞTİRAK HİSSESİ SATIŞINDA YENİLME FONU

İştirak hissesi satışın yenileme fonu uygulamasına ilişkin verilen bir Özelgede, bir şirketin yatırımlarını finanse et- mek amacıyla bir kısım iştirak hisselerini satacağından, satış kârını yenileme fonuna alıp alamayacağını sorma- sı üzerine, “Dolayısıyla, yenileme fonunun ayrılabilmesi amortismana tabi bir iktisadi kıymetin varlığı ile bu kıy- metin satılmasından oluşan kârın aynı neviden bir ikti- sadi kıymetin alımında kullanılması halinde söz konusu olmaktadır. Bu itibarla, amortismana tabi olmayan iştirak hissesi satışından doğacak kârın, Kurumunuz tarafından edinilen bir … yatırımında kullanılması halinde söz ko- nusu yatırımla ilgili olarak yenileme fonu müessesinden faydalanılması mümkün bulunmamaktadır.” şeklinde görüş bildirmiştir. (İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığının B.07.1.GİB.4.34.19.02-019.01-919 sayılı Özelgesi)

3. DÖVİZCİNSİNDENYAPILANSATIŞLAR İLE VADELİ SATIŞLARDA KUR FARKI VE VADE FARKININ DURUMU

Mükellefler kimi zaman vadeli yaptıkları satışlarda vade farkı şart koşabilmekte, kimi zamanda yabancı para cin- sinden satış yapabilmektedirler. Dolayısıyla yenileme maksadıyla iktisadi kıymetlerin satışında da vade farkı veya yabancı para cinsiyle yapılan satışlarda kur farkı oluşabilmektedir. Bu gibi durumlarda iktisadi kıymetin sa- tışı sırasında veya sonrasında oluşan kur ve/veya vade farklarının yenileme fonuna alınacak tutarın tespitinde dikkate alınması sorunu görüş ayrılıklarına sebebiyet vermiştir. Bu konuda üç farklı görüş bulunmaktadır. Bu görüşler kısaca; yenileme fonuna alınacak tutara kur farklarının dâhil edilmesi, yalnızca satışın yapıldığı dö- nem sonuna kadar oluşacak kur ve vade farklarının dâhil edilmesi, hiçbirinin dâhil edilmeyerek satış tarihi itibariyle oluşan fona alınacak tutarın değiştirilmemesi gerektiği şeklinde oluşmuştur. Bize göre bu gelirin de yenileme fonuna eklenmesi gerektiği savunulabilir. Ancak idari an- layış, kur farklarının doğrudan ilgili yıl kazancına eklen- mesi gerektiği yönündedir.

4. FİNANSAL KİRALAMA İŞLEMLERİNDE YENİLEME FONU

Finansal kiralama işlemi özünde bir finansman yöntemi olup, kiralayanın, kiracının talebi ve seçimi üzerine üçün- cü kişiden satın aldığı veya başka surette temin ettiği bir malın zilyetliğini, her türlü faydayı sağlamak üzere ve belli bir süre feshedilmemek şartıyla kira bedeli karşı- lığında kiracıya bırakılmasını öngören bir sözleşme ile yapılmaktadır.

Gelir İdaresi finansal kiralama işlemlerinde ilk yıl için hesaplanan faiz giderlerinin iktisadi kıymetin maliyet be-deline eklenmesi, sonraki yıllar ise gider veya maliyet unsuru olarak dikkate alınması gerektiği görüşündedir. Keza yabancı para üzerinden yapılan kira ödemelerinin değerlemesi sonucu ortaya çıkan kur farkının da, ilk yıl iktisadi kıymetin maliyetine eklenmesi sonraki yıllar ise gider veya maliyet unsuru olarak dikkate alınması gerekmektedir.

Bu yaklaşım yabancı kaynakla edinilen amor- tismana tabi iktisadi kıymet alımlarında maliyet bedeli tespitine paraleldir.

Diğer taraftan finansal kiralama hakkı için 265 no.lu he- sapta oluşan maliyet bedeli için; hakların tabi olduğu oranlara göre değil, finansal kiralama ile alınan iktisadi kıymet için belirlenen orana göre amortisman ayrılması gerekmektedir (319 Seri No.lu VUK G.T.)

Haklar da amortismana tabi bir iktisadi kıymettir. Bu neden- le finansal kiralama hakkı üzerinden ayrılan amortisman- ların da yenileme fonundan mahsubu mümkün bulunmak- tadır. (Büyük Mükellefler Vergi Dairesinin 20.07.2011 tarih B.07.1.GİB.4.99.16.01.0-VUK-mük290-75 sayılı Özelgesi)

5. TASFİYE–DEVİRVETERK DURUMUNDA YENİLEME FONU

İktisadi kıymetlerin yenilenmesi amacıyla satışından elde edilen kârların 3 yıl süreyle fonda bekletilmesinin koşu- lu işletmenin faaliyetine devam etmesidir. Zira VUK’un 328. maddesinde yer alan “Her ne sebeple olursa olsun bu süre içinde kullanılmamış olan kârlar üçüncü yılın vergi matrahına eklenir. Üç yıldan önce işin ter- ki, devri veya işletmenin tasfiyesi halinde bu kârlar o yılın matrahına eklenir.” hükmü gereğince 3 yıldan önce işi terk eden, devreden veya işletmesini tasfiye eden mükelleflerin pasif hesapta duran fon tutarlarını kâr hesaplarına intikal ettirmesi gerekecektir.

6. MÜKELLEFİN ÖLÜM HALİ

Mükellefin ölümü halinde, mirasçıların ölen mükellefin faaliyetine devam edip etmemelerine göre iki ayrı se-çimlik hakları mevcut olup yenileme fonunun kullanılıp kullanılamayacağı, kâra ilave edilip edilmeyeceği de mi-rasçıların bu yöndeki iradelerine bağlı olarak değişiklik gösterecektir.

A- Mirasçıların Faaliyete Devam Etmeleri Hali

Gelir Vergisi Kanunu’nun 81. maddesinde; ferdi bir iş- letmenin sahibinin ölümü halinde, kanuni mirasçılar ta-rafından işletmenin faaliyetine devam olunması ve mi- rasçılar tarafından işletmeye dâhil iktisadi kıymetlerin kayıtlı değerleriyle (Bilânço esasına göre defter tutuluyorsa bilânçonun aktif ve pasifiyle bütün halinde) aynen devir alınması halinde vergilendirme yapılmaması düzenlenmiştir.

Mirasçıların ölen mükellefin faaliyetine aynen devam et- meleri halinde işletmenin tüm aktif ve pasifi ile devralın- ması söz konusu olacağından, yenileme fonunun kâra ilâvesi gerekmeyeceği kanaatindeyiz. Zira ölüm işi terk hükmünde olsa bile mirasçıların işletmeyi aynen devir al- ması halinde işletme faaliyetine devam ettiğinden bahis- le yenileme fonunun kullanılması hakkaniyet açısından da daha doğru olacaktır.

B- Mirasçıların Faaliyete Devam Etmemeleri Hali

İşletme sahibinin ölümünün ardından mirasçılar tarafın- dan işe devam edilmeme yönünde karar alınması ha-linde ise faaliyetin sonlandırıldığı kabul edilmelidir. Bu durumda ölüm tarihi itibariyle işin terk edildiğinden ba-hisle yenileme fonunun kullanılması artık mümkün olma- yacağından, fon hesabında duran kullanılmamış kârın kâr hesaplarına intikal ettirilerek dönem matrahına ilave edilmesi gerekmektedir.

7. CANLI HAYVAN SATIŞLARINDA YENİLEME FONU

Canlı hayvanlar yaşayan varlıklar olup tüketilebilir, belirli bir aralıkta satışa konu edilebilir veya sağladığı ürünle- rin hasat edilebilmesi ile satışa konu edilebilir canlılardır. Canlı hayvanların iktisadi nitelikleri itibariyle de birden fazla sınıflandırma yapmak mümkündür. Canlı hayvan- larında iktisadi ve ticari hayatta birden fazla şekilde üre- time veya tüketime konu olmaları vergi sistemlerinde de düzenleme yapılma ihtiyacı doğurmaktadır.

Muhasebeleştirilmesi bakımından canlı varlıkları temel- de aşağıdaki şekilde sınıflandırmak mümkündür.

• Tüketilebilir Canlı Varlıklar: Hasat edilen veya can- lı varlık olarak satışa konu olan varlıklardır. Örnek olarak; çiftliklerde yetiştirilen balıklar, kesilerek satı- lan piliçler, koyunlar, mısır, buğday gibi mahsuller ile kereste olarak kullanılması için yetiştirilen ağaçları verebiliriz.

Taşıyıcı Canlı Varlıklar: Tarımsal ürünler bazı du- rumlarda taşıyıcıdırlar. Kendi üzerlerinde tarımsal ürün hasat edilmektedir. Örnek olarak; yumurta üre- timinde kullanılan piliç veya tavukları, kendisinden süt üretilen hayvanları, üzüm asmaları, meyve ağaçları verebiliriz.

Yukarıdaki sınıflandırmada yer alan tüketilebilir olan can- lı varlıkların işletmede tüketilmesi veya satılmak üzere bulundurulması nedeniyle amortismana tabi tutulmaları mümkün değildir. Ancak üretim amacıyla işletmede kul- lanılan damızlık veya süt veren büyükbaş hayvanlar ile yumurta veren tavuk ve benzeri hayvanlar amortisman ayrılmasına ilişkin diğer şartları taşıması kaydıyla canlı demirbaş olarak amortismana tabi tutulabilirler.

Amortismana tabi tutulan canlı hayvanların (Özelge ko- nusu olayda süt üretiminde kullanılan canlı hayvanlar söz konusudur) yenilenmesi amacıyla satışından elde edilen kârların yenileme fonuna atılıp atılamayacağına ilişkin olarak Denizli Vergi Dairesi Başkanlığı tarafından ve- rilen 29.01.2015 tarih ve 95133703-105[328-2014/12]- 15 sayılı Özelgede “şirket aktifinize kayıtlı olan canlı hayvanların satışından doğan kârın, Vergi Usul Ka- nunu’nun 328. maddesinde sayılan şartlara uyulmak kaydıyla yenileme fonuna alınması, söz konusu fona alınan satış kârının yeni alınan veya üreme yoluyla şirket aktifine giren canlı hayvanların amortisman tutarlarından mahsup edilmek suretiyle kullanılması mümkün bulunmaktadır.” şeklinde görüş belirtilmiştir.

İdare tarafından verilen özelge ve yasal mevzuat hüküm- leri birlikte değerlendirildiğinde, işletmeye satılmak ama- cıyla alınan veya yetiştirilen hayvanlar için amortisman ayrılması ve dolayısıyla da satışından elde edilen kârın yenileme fonuna alınması mümkün değildir. Ancak işlet- mede damızlık olarak kullanılan veya süt yada yumurta vermesi amacıyla beslenen hayvanlara ise bu mahsulle- ri vermeye başladıkları dönem itibariyle amortisman ayrılmasının mümkün olduğu dolayısıyla da bu varlıkların satışından elde edilen kazançların da yenileme fonuna alınması mümkündür.

8. MÜCBİR HALLERİN OLUŞMASI DURUMU

Mücbir sebep kavramı, çeşitli hukuk dallarının ortak kav- ramıdır. Süresi içinde bir mücbir sebep ya da beklenme- yen hal nedeniyle kullanılamamış olan hakkın kullanıla- bilmesi hukukun genel ilkelerindendir. Mücbir sebep, bir hakkın kullanılmasını, bir borcun ya da ödevin yerine ge- tirilmesini engelleyen, önceden bilinmesi ve önlenmesi mümkün olmayan her türlü olaydır. Mücbir sebep, tüm vergi ödevleri, hatta verginin ödenmesi yönünden uygu- lama alanı bulmaktadır.

Vergi Usul Kanunu’nun 328. maddesinde yenileme fo- nunun her ne sebeple olursa olsun 3 yıllık süre içinde kullanılmayan fonların, üçüncü yılın vergi matrahına ek- leneceği düzenlenmiştir. Bu düzenlemede yer alan “her ne sebeple olursa olsun” ibaresinden mücbir sebep- lerin ve zor durum hallerinin yenileme fonunun kullanım süresinin uzatmayacağı anlaşılmaktadır.

Aynı belirleme “sigorta tazminatları ile ilgili 329. madde- de de yer almaktadır. Şöyle ki;

“… şu kadar ki, alınan sigorta tazminatı ile zıyaa uğra- yan malların yenilenmesi işin mahiyetine göre zorunlu bulunur veya işletmeyi idare edenlerce karar verilmiş ve teşebbüse geçilmiş olursa bu takdirde tazminat fazlası, yenileme giderlerini karşılamak üzere, pasifte bir hesap- ta azami üç yıl süre ile tutabilir. Bu süre içinde kullanıl- mamış olan tazminat farkları kara ilave edilir” denilmektedir.

Deprem, sel gibi doğal afetlerin sık yaşandığı ülkemizde 329. maddedeki bu düzenlemenin yetersiz kaldığı gö-rülmektedir. En azından doğal afetlerin yaşanması du- rumunda fonun kullanım süresinin mücbir sebep halinin varlığı süresince uzamasını temin edecek şekilde bir ya- sal düzenlemenin yapılması gerekmektedir.

Her ne kadar bu duruma uyan olağanüstü amortisman yöntemi varsa da uygulanmasındaki güçlükler nedeniyle soruna çözüm olamamaktadır.

9. SERBEST MESLEK ERBABI VE İŞLETME HESABINDAKİLERDE YENİLEME FONU

Yukarıda aktardığımız 329. madde metninde; yenileme maksadı ile satılan amortismana tabi iktisadi kıymetlerin satışından elde edilen kârların yenileme giderlerini kar- şılamak üzere, pasifte geçici bir hesapta azami üç yıl süre ile tutulması gerektiği belirtilmiştir. Bu durum yeni- leme fonu müessesesinden yalnızca bilanço esasında defter tutan mükelleflerin yararlanabileceği sonucunu doğurmaktadır. Nitekim aktif ve pasif nitelikli hesaplar yalnızca bilanço esasına ait kavramlar olup işletme def- teri veya serbest meslek defterlerinin kayıt düzeninde aktif ve pasif hesaplar bulunmamaktadır.

Yenileme fonunu düzenleyen maddede yer alan “pasifte geçici bir hesap” tabiri çok açık şekilde bilanço esasın- da defter tutanlara yönelik düzenleme olduğunu kanıtlar niteliktedir. Nitekim serbest meslek kazanç defteri gider ve hâsılat bölümlerini ihtiva ettiğinden fiili imkânsızlık oluşmaktadır. Bu nedenle serbest meslek kazanç defteri tutan serbest meslek erbaplarının yenileme fonu uygulamasından yararlanması mümkün değildir.

Ancak hemen belirtmek gerekir ki Gelir Vergisi Kanu- nu’nun 65 ve 66. maddelerinde yer alan hükümler uya-rınca kollektif, adi komandit ve adi şirketler tarafından yapılan serbest meslek faaliyetlerinden doğan kazançlar serbest meslek kazancı olup kollektif ve adi şirketlerde ortaklar, adi komandit şirketlerde komanditeler serbest meslek erbabı sayılmaktadırlar. Anılan Kanun’un 67. maddesinde bu şirketlerin mesleki kazançlarını “Ser-best meslek kazanç defteri” üzerinden tespit edecek- leri ve bu şirketlerin bilanço esasına göre tuttukları def-terlerin serbest meslek kazancı defteri yerine geçeceği düzenlenmiştir. Bu hükümler gereği kollektif, adi koman- dit ve adi ortaklıkların bilanço esasına göre defter tut- maları halinde yenileme fonu uygulamasından yararla- nabilecekleri sonucuna ulaşılmaktadır. (Sakarya Vergi Dairesi Başkanlığının 14.1.2015 gün ve 41931384-105 (328-2014-3)-2 sayılı Özelgesi)

10. DEVİR VE BİRLEŞME HALLERİNDE YENİLEME FONU

Kurumlar Vergisi Kanununun 19. maddesi kapsamında gerçekleşen devirlerde, devir olan kurumun bilançosun-da yer alan yenileme fonunun devir alan kurum bilanço- suna intikal ettirilmesi de mümkündür. Burada yenileme fonunun kullanılabileceği üç yıllık sürenin devir alınan kurumda yenileme fonunun ayrıldığı hesap dönemi bi- rinci yıl kabul edilmek suretiyle hesaplanması ve bu süre içinde kullanılmamış olan kârın üçüncü yılın sonunda devir alan kurumun vergi matrahına eklenmesi gerek- mektedir. Burada da söz konusu yenileme fonunun dev- ralan kurum tarafından bir iktisadi kıymet alımında kul- lanılması halinde ise iktisap edilecek iktisadi kıymetin devir olan kurum tarafından satılan iktisadi kıymetle aynı neviden olması gerekmektedir. Devralan şirketin yatırım- ları sebebiyle indirimli kurumlar vergisi uygulamasından yararlanan bir kurum olması durumunda, yenileme fonu- nun iktisadi kıymet alımında kullanılmaması nedeniyle üçüncü yılın sonunda devralan şirketin kurum kazancına eklenmesi halinde, yatırım döneminde diğer faaliyetlerden elde edilen kazanç olarak indirimli kurumlar vergisi uygulamasına konu edilmesi de mümkündür. (Ağrı Defterdarlığının 49101969-045-E.6932 sayı ve 23.7.2019 tarihli Özelgesi)

11. YENİLEMENİN AYNI YIL YAPILMASI

Amortismana tabi iktisadi kıymetin satıldığı yıl yeni bir kıy- metin alınması halinde bu yeni iktisadi kıymetin amortis- manının yenileme fonundan mahsup edilip edilemeyece- ği veya aynı yıl yenileme yapılan hallerde yenileme fonu ayrılıp ayrılamayacağı konusu, tartışmalıdır. İdari anla- yış, bu konuda olumsuz görüştedir. Nitekim Gelir İdaresi Başkanlığı B.07.1.GİB.0.29/2980-328-156-104534 sayı ve 03/10/2008 tarihli Özelgesinde; “anılan hükmün uy- gulanabilmesi ise, yeni iktisadi değerin satışın yapıldığı yılı takip eden yıllarda iktisabına bağlanmış olup, aynı yıl içinde yenileme yapılan hallerde satıştan elde olunan kar dikkate alınarak pasifte karşılık ayrılması mümkün bulunmadığından, sözü edilen şirket tarafından yenile- me fonu uygulamasından faydalanılmasına imkan bulun- mamaktadır” şeklinde görüş bildirilmiştir. İstanbul Def-terdarlığınca 04.02.2005 tarih ve B.07.4.DEF.0.34.20/

VUK1/328-10863 sayı ile verilen Özelge de “328’nci madde hükmünün uygulanabilmesi yeni iktisadi değerin, satışının yapıldığı yılı takip eden yıllarda iktisap edilmesi- ne bağlı bulunduğundan, aynı yıl içinde yenileme yapılan hallerde satıştan elde olunan kâr dikkate alınarak pasifte karşılık ayrılması mümkün bulunmamaktadır” denilmek suretiyle aynı yönde görüş oluşturulmuştur.

12. BİNEK OTOMOBİLLERE İLİŞKİN AMORTİSMAN KISITLAMASI VE YENİLEME FONU

Faaliyet alanı binek otomobil işletme dışında olup da bi- nek otomobil iktisap eden mükellefler için 2020 yılından itibaren amortisman kısıtlamasına gidilmiş olup (ÖTV ve KDV dahil) toplam 300 bin TL’yi aşan tutarlar ile vergi ha- rici 160 bin TL’yi aşan tutarların kazancın tespitinde gider olarak dikkate alınamayacağı düzenlenmiştir.

Bu çerçevede, önceki yıllarda yenileme fonuna alınan tu- tarlar yeni alınan binek otomobilin amortismanı açısından kanunen izin verilen sınıra kadar kullanılabilir ve kanuni sınırı aşan kısmın (3. yılın sonunda) kazanca eklenmesi gerekmektedir. Örneğin, 2018 yılında binek otomobil satışından elde edilen 400 bin TL’lik kâr tutarının yenile-me fonuna alınması ve 2020 yılında (maliyete eklenme tercihi yapılan KDV ve ÖTV dahil) 500 bin TL tutarında yeni binek otomobil alınması durumunda bu araç için gi- der olarak kabul edilmeyecek olan (400 bin – 300 bin)= 100 bin TL’nin yenileme fonundan çıkarılarak 2020 yılı dönem kazancına eklenmesi gerekir. İlave olarak yukarı- daki örnekte, KDV ve ÖTV tutarının doğrudan giderleşti- rilmesi durumunda ise bu defa kazançtan düşülebilecek amortisman tutarı 160 bin TL’ye düşeceği için yenileme fonunda yer alan tutardan (400 bin–160 bin)= 240 bin TL’nin 2020 yılı kazancına eklenmesi gerekecektir.

Bu konuda 311 No’lu GVK Genel Tebliğinde ve özelge- lerde bir açıklama bulunmamaktadır. Ancak, 2011 yılın-da verilen bir özelgede bu görüşü destekleyen bir açık- lamaya yer verilmiştir. Buna göre Özelgeye “…yenileme fonuna intikal ettirilen tutarın 3 yıl içinde yeni bir iktisadi kıymetin iktisabında kullanılması gerektiğinden, fonda bulunan tutarın yeni alınan iktisadi kıymet için ayrılacak amortisman miktarından fazla olması halinde, bu tutar kullanılmamış addedilir ve üçüncü yılın matrahına ilave edilerek vergilendirilir…” Bu özelgede, kullanılmayacağı kesinleşen amortisman tutarlarının 3. yılın sonunda ver- giye tabi tutulması gerektiği belirtildiği için bu durumun binek otomobillere ilişkin amortisman sınırlaması için de dikkate alınarak kar tutarının ilk yıl tamamen fona alına- rak birden fazla araç alınmaması durumunda 3. yılın so- nunda kâra eklenmesi gerektiği görüşündeyiz.

13. BAZI ÖZELGE YAKLAŞIMLARI

A. Eski binanın satışından doğan karın fona alınıp, yeni inşa edilen binanın amortismanına mahsup edilir mi?

Satılan eski binanın yenilenmesi, yeni bina satın alınma- sıyla olabileceği gibi, aynı nitelikte ve aynı hizmete tahsis edilecek yeni binanın inşa edilmesi yoluyla da mümkündür.

Bu nedenle aktifte kayıtlı binanın satışından doğan ka- rın yenileme fonuna aktarılarak yeni inşa edilen binanın amortismanlarından mahsup edilmesi mümkündür.

Ancak yeni binanın inşaatının önceki binanın satışından sonra başlaması ve diğer özellikleri de taşıması (aynı ne- viden – aynı hizmete tahsis vs.) gerekmektedir. (İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı 62030549-125(8-2015/316)- 192794 sayılı Özelgesi)

B. Yenileme fonunun sermayeye ilavesi mümkün mü?

Yasal düzenlemeye göre yenileme fonunun üç yıl içinde yeni alınan iktisadi kıymetin amortismanlarının mahsu-bunda kullanılması gerekmektedir. 3 yıl içinde yeni bir iktisadi kıymet alınmaması durumunda o yılın matrahına ilave edilecektir. Bu nedenle yenileme fonunun sermaye- ye ilavesi ancak 3 yıl yeni iktisadi kıymet alınmaz ve fon dönem kârına eklenip vergisi ödendikten sonra sermayeye ilavesi mümkündür. (İstanbul Vergi Dairesi Başkan- lığı 25.05.2016 tarih B.07.1.GİB.4.34.19.02-105-66620 sayılı Özelge)

14. YENİLEME FONU KONUSUNDAKİ BAZI DANIŞTAY KARARLARI

– DANIŞTAY 4. Dairesi E. 1998/352 K. 1999/537 T. 18.2.1999

“Şirket aktifine kayıtlı sabit kıymetin satışından elde edilen ve “Sabit Kıymet Yenileme Fonuna” aktarılan kârın hesabında yeniden değerleme değer artış fonunun dik- kate alınmamış olması nedeniyle bu fon tutarı dikkate alınarak 1993 yılı için davacı şirket adına ikmalen cezalı kurumlar vergisi salınmışsa da, davacı şirketin aktifine kayıtlı uçak ve hava kamerasını 20.12.1993 tarihli faturayla sattığı, bu sabit kıymetlere ait değer artış fonunun satışa ilişkin yevmiye kaydında gözönüne alınmadığı, satış bedelinin tamamının “Sabit Kıymet Yenileme Fonu” hesabına aktarıldığı, davacı şirketin eksik hesapladığı satış kârı tutarını sabit kıymet yenileme fonu hesabına aktarmak suretiyle Vergi Usul Kanununun 328. madde- sinde öngörülen vergi ertelemesinden yararlanma isteğini ortaya koyduğu, maddede hakkın zamanında kul- lanılmaması durumunda bir daha yararlanılamayacağı yolunda sınırlamaya yer verilmediği, üçüncü yılın sonun

da yenileme işleminin gerçekleşmemesi halinde sabit kıymet yenileme fonuna aktarılan satış karının dönem matrahına ilave edilerek vergilendirileceği, davalı İdare açısından herhangi bir vergi kaybı olmayacağı gerekçe-siyle tarhiyatın kaldırılmasına karar veren Mahkeme Ka- rarının yasa ve usule uygun olduğuna (…)”

– DANIŞTAY 3. Dairesi E. 1994/1509 K. 1994/2201 T. 28.6.1996

“Dosyanın incelenmesinden yükümlü şirketin aktifinde kayıtla bulunan ve servis aracı olarak kullanılan otobü-sün 2.1.1989 tarihinde satıldığı, otobüs satışından elde edilen karın 7.1.1989 günü alınan kararla yeni bir otobüs almak için yenileme fonu olarak ayrıldığı, ancak yükümlü şirketin alım ve satımını yaptığı iki adet Mercedes-Benz otomobili 26.12.1989 tarihinde kendi adına fatura düzen- lemek suretiyle satın aldığı ve ödediği bedelin bir kısmı- nı servis otobüsünün satışından dolayı ayırmış olduğu yenileme fonundan karşıladığının anlaşıldığı bu neden- le kanun hükmüne uygun olarak ayrılıp kullanılmayan 117.518.026 liralık yenileme fonunun dönem kazancına ilave edilerek ikmalen kurumlar vergisi tarhiyatı yapılmasında kanuna aykırılık görülmediği yönündeki mahkeme kararının yasa ve usule uygun olduğu (…)”

– DANIŞTAY 3. Dairesi E. 1993/1456 K. 1994/3715 T. 16.11.1994

“Davacı şirketin maliki olduğu üç ayrı parselin kamulaş- tırılması sonucunda 1986 yılında iktisap ettiği kamulaş-tırma bedelleri toplamından masraflar düşüldükten sonra kalan 62.629.808.-liranın davacı şirketin aynı gün1ü yö- netim kurulu kararı ile sabit kıymet yenileme fonuna ak- tarılması sonucu, bu hesapta yer alan miktarın üç yıl süre ile tutulabileceği ve her ne sebeple olursa olsun bu süre içinde kullanılmadığı takdirde ancak üçüncü yılın vergi matrahına ekleneceğinin yasa hükmü olduğu, anılan miktarın kullanılmaması durumunda ancak üçüncü yılın vergi matrahına eklenmesi mümkün olup, uyuşmazlık konusu tarhiyata konu olan 3002 sayılı parselle ilgili ola- rak açılan bedel artırımı davası sonucu şirkete 11.4.1989 tarihinde ödenen 156.841.035.-lira’nın da 1989 takvim yılı matrahına eklenmesi gerektiği gerekçesiyle şirkete 1986 yılı için yapılan cezalı kurumlar vergisi tarhiyatına

ilişkin davayı kabul eden Malatya Vergi Mahkemesinin kararının yasa ve usule uygun olduğu (…)”

– DANIŞTAY 4. Dairesi E. 1985/6106 K. 1987/3239 T. 11.11.1987

Adi ortaklık, gelir vergisi uygulaması yönünden paydaşlarının her birinin yükümlü durumunda bulunduğu ortaklık türüdür. Şahıs ortaklığı olmalarından dolayı da Vergi Usul Kanununun 328 inci maddesinin dördüncü fıkrası- nın uygulanması bakımından işi bırakma halinin her bir ortak açısından ayrı ayrı değerlendirilmesi gerekmektedir. Uğraşısı şehirlerarası yolcu taşımacılığı olan ortaklığın ihtilaflı yıl içinde ortaklık ilişkisine son verdiği ve paydaşlardan yükümlünün aynı işe şahsi işletmesinde devam etmesine karşın, diğer paydaşın faaliyetini terk ettiği tartışmasızdır. Faaliyeti devam eden yükümlünün ortaklığın devamı sırasında satılan araca ait kârı yenile- me fonunda tutarak, kısa bir süre sonra aracı yenilediği ve kârın yeni aracın iktisap kıymeti üzerinden ayrılması gereken amortismanlara mahsup edildiği anlaşılmakta- dır. Bu olayda yükümlü yönünden faaliyeti terk söz ko- nusu olmadığından 328 inci maddede sağlanan olanak

tan yararlanmasına engel bulunmadığı gibi faaliyeti terk eden diğer ortak adına aynı nedenle uygulanan tarhiyatın vergi aslı yönünden onanmasına ilişkin Vergi Mahkeme- si kararına karşı yapılan temyiz isteminin, Danıştay Dör- düncü Dairesinin 6.12.1985 günlü kararıyla reddedildiği, Dairemiz kayıtlarının incelenmesinden anlaşıldığından, temyiz olunan kararda yasaya aykırılık görülmemiştir. Bu nedenle temyiz isteminin reddine (…)”

V. UYGULAMAÖRNEKLERVE MUHASEBE KAYITLARI

Örnek 1: İşletme 2017 yılında 250.000 TL’ye aldığı kam- yonete %20 oranında üç yıl amortisman ayırdığı, ilgili araç 15.08.2020 tarihinde 190.000 + KDV’ye peşin sa- tıldığı, yönetimce yeni kamyonet alım kararı alındığı ve 20.10.2020 tarihinde 400.000 + KDV’ye peşin yeni kam- yonet alınmıştır. Yeni kamyonetin de amortisman oranı %20’dir. Satılan kamyonetten doğan kar yenileme fonu olarak ayrılmıştır. Bu durumda yapılacak muhasebe ka- yıtları şöyledir.

Örnek 2: 300.000 TL maliyetindeki makineden ayrılan birikmiş amortisman toplamı 240.000 TL’dir. Makinenin üzerine düşen 24.11.2019’da ağır bir eşya düşmesi nedeniyle kullanılamaz hale gelmiştir. Sigorta şirketinden sigorta bedeli olarak 200.000 TL alın- mış ve makine hurda halinde sigorta şirketine verilmiştir. 12.01.2020 tarihinde 500.000 + KDV’ye aynı vasıfta yeni bir makine vadeli olar- ak alınmıştır. Amortisman yüzdesi %10’dur.

Finansal Kiralama İle İlgili Muhasebe Kayıtları

Örnek: HÜNER A.Ş. bilanço aktifinde 400.000 TL olarak kayıtlı tor- na makinesine 04.08.2019 yılı sonu itibarıyla 240.000 TL amortis-man ayırmıştır. 2020 yılı içinde torna makinesi (KDV dahil) 300.000 satılmıştır. Karşılığında 3 ay vadeli çek alınmıştır. Şirket yönetimi satılan torna makinesi yerine yenisinin alınması yönünde karar almış olup, satıştan doğan kar yenileme fonunda kayıtlandırılmıştır.

Daha geliştirilmiş torna makinesi finansal kiralama yolu ile temin edil- mesi sağlanmıştır. Kiralama sözleşme tutarı 720.000 TL olup süre 5 yıldır. Sözleşme tarihi 03.10.2019 tarihidir. Kira sözleşmelerinin bugünkü değeri 540.000 TL’dir. Sözleşme yılında ödenen taksitlerin %60’ı faiz, %40 anaparadır. Yeni makinenin amortisman oranı %20 olup yenileme fonundan karşılanmıştır.

2019 yılı üç ay bu şekilde yapılır.

Yıl Sonu Kayıtları

Eğer yenileme yapılmazsa 3. Yıl sonunda

TÜRMOB’un YARARLANDIĞI KAYNAKLAR DİZİNİ

Doğan Çengel : Yenileme Fonu. 1.4.2019 AloMaliye Web Sitesi, (https://www.alomaliye.com/2019/04/01/yenile- me-fonu/)

Bumin Doğrusöz : Bir Vergi Erteleme Aracı : Yenileme Fonu –Dünya Gazetesi 10.11.2020

Fatih Gündüz : Aynı Yıl İçinde Yenilenen İktisadi Kıy- metler İçin Yenileme Fonu Ayrılabilir mi? E-Yaklaşım Şubat 2019, Sayı 314

Hesap Uzmanları Derneği : 2017 Beyanname Düzenle- me Kılavuzu, İstanbul 2017

İstanbul YMM Odası : Amortismana Tabi İktisadi Kıy- metlerin Aynı Yıl İçinde Satılmasının Ve Yenilenmesi Halinde Yenileme Fonu Uygulaması, Platform 2018/12

Mehmet Emin Akyol : Amortismana Tabi Taşınmaz Satı- şında Satış Kazancı İstisnası ve Yenileme Fonu Uygula- ması, Yaklaşım Dergisi, Ekim 2017 Sayı 298

Nadir Gülhan : Yatırım Finansmanında İhmal edilen Bir Araç Yenileme Fonu (https://kpmgvergi.com/blog/yati-rim-finansmaninda-ihmal-edilen-bir-arac-yenileme-fo- nu/154)

Yılmaz Özbalcı : Vergi Usul Kanunu Yorum ve Açıklama- lar, Ankara 2012

TÜRMOB sunumuna aşağıdaki bağlantıdan ulaşabilirsiniz
https://www.turmob.org.tr/ebulten/YorumSirkuleri/3.pdf

]]>
https://www.muhasebenews.com/yenileme-fonu-ile-verginin-ertelenmesi-mumkundur/feed/ 0
Ek Verginin Uygulamasına Yönelik Hazırlanan 7440 Sayılı Kanun Genel Tebliğ TASLAĞI https://www.muhasebenews.com/ek-verginin-uygulamasina-yonelik-hazirlanan-7440-sayili-kanun-genel-teblig-taslagi/ https://www.muhasebenews.com/ek-verginin-uygulamasina-yonelik-hazirlanan-7440-sayili-kanun-genel-teblig-taslagi/#respond Fri, 14 Apr 2023 07:31:18 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=141699 7440 Sayılı Kanun Kapsamında, Kurumlar Vergisi Mükelleflerince Hesaplanan Ek Verginin Uygulamasına Yönelik Hazırlanan 7440 Sayılı Kanun Genel Tebliği (Seri No: 3) Resmi Gazetede Yayımlanmak Üzere Cumhurbaşkanlığına Gönderilmiştir

TASLAK

Hazine ve Maliye Bakanlığı (Gelir İdaresi Başkanlığı)’ndan:

VERGİ VE DİĞER BAZI ALACAKLARIN YENİDEN YAPILANDIRILMASINA İLİŞKİN 7440 SAYILI KANUN GENEL TEBLİĞİ

(SERİ NO: 3) 

Amaç ve kapsam

MADDE 1 – (1) Bu Tebliğin amacı, 12/3/2023 tarihli ve 32130 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 7440 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun (Kanun) 10 uncu maddesinin yirmi yedinci fıkrasının uygulamasına ilişkin usul ve esasların belirlenmesidir.

(2) Kurumlar vergisi mükellefleri tarafından, Kanunun 10 uncu maddesinin yirmi yedinci fıkrası hükmü uyarınca ödenecek ek vergiye ilişkin açıklamalar bu Tebliğin konusunu oluşturmaktadır.

Dayanak

MADDE 2 – (1) Bu Tebliğ, 7440 sayılı Kanunun 10 uncu maddesinin yirmi yedinci fıkrasına dayanılarak hazırlanmıştır.

Yasal düzenleme

MADDE 3 – (1) 7440 sayılı Kanunun 10 uncu maddesinin yirmi yedinci fıkrası hükmü aşağıdaki gibidir:

“(27) Kurumlar vergisi mükellefleri tarafından, 2022 yılına ilişkin kurumlar vergisi beyannamesinde gösterilmek suretiyle, 5520 sayılı Kanun ile diğer Kanunlarda yer alan düzenlemeler uyarınca kurum kazancından indirim konusu yapılan istisna ve indirim tutarları ile aynı Kanunun 32/A maddesi kapsamında indirimli kurumlar vergisine tabi matrahları üzerinden, dönem kazancı ile ilişkilendirilmeksizin %10 oranında, 5520 sayılı Kanunun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde düzenlenen istisna ile yurtdışından elde edilen ve en az %15 oranında vergi yükü taşıdığı tevsik edilen istisna kazançlar üzerinden ise %5 oranında ek vergi hesaplanır ve bu verginin ilk taksiti kurumlar vergisinin ödeme süresi içinde, ikinci taksiti bu süreyi takip eden dördüncü ayda ödenir. Özel hesap dönemi tayin edilen mükelleflerde bu vergi, 2023 yılı içinde sona eren hesap dönemi için verilmesi gereken beyannamelerde gösterilmek suretiyle uygulanır. Bu vergi gider ve indirim olarak dikkate alınamaz ve hiçbir vergiden mahsup edilemez. Şu kadar ki 5520 sayılı Kanunun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının; (d), (i), (j) ve (k) bentleri ile geçici 14 üncü maddesi kapsamındaki istisnalar, aynı Kanunun 10 uncu maddesinin birinci fıkrasının; (b), (c), (ç), (d), (e), (f), (g) ve (h) bentleri kapsamındaki indirimler, 193 sayılı Kanunun geçici 61 inci maddesi kapsamında tevkifata tabi yatırım indirimi istisnası, ilgili Kanunları uyarınca kurum kazancından indirilebilen bağış ve yardımlar ile 10/7/2018 tarihli ve 1 sayılı Cumhurbaşkanlığı Teşkilatı Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin 407 nci maddesi kapsamında tanımlanan mikro ve küçük işletmelerin teknoloji geliştirme bölgeleri ile Ar-ge ve tasarım merkezlerinden elde ettikleri istisnaya ve indirime konu kazançları üzerinden bu vergi hesaplanmaz. 6/2/2023 tarihi itibarıyla, Adana, Adıyaman, Diyarbakır, Elazığ, Gaziantep, Hatay, Kahramanmaraş, Kilis, Malatya, Osmaniye ve Şanlıurfa illeri ile Sivas İlinin Gürün İlçesinde kurumlar vergisi mükellefiyeti bulunanlar ek vergiden muaftır. Tahsil edilen ek vergi, genel bütçe geliri olarak kaydedilir ve 5779 sayılı Kanun ile diğer kanunlara göre mahalli idarelere verilecek payların hesabında dikkate alınmaz. Bu fıkranın uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Hazine ve Maliye Bakanlığınca belirlenir.”

Ek verginin mükellefleri

MADDE 4- (1) Ek verginin mükellefleri, 5520 sayılı Kanunda sayılan mükelleflerdir.

Buna göre;

  1. Sermaye şirketleri
  2. Kooperatifler
  3. İktisadi kamu kuruluşları

ç)  Dernek veya vakıflara ait iktisadi işletmeler

  1. İş ortaklıkları

ek verginin mükellefidirler.

  • Kurumlar vergisi beyannamesi veren dar mükellef kurumlar da ek vergi mükellefleri kapsamındadır.
  • 6/2/2023 tarihi itibarıyla Adana, Adıyaman, Diyarbakır, Elazığ, Gaziantep, Hatay, Kahramanmaraş, Kilis, Malatya, Osmaniye ve Şanlıurfa İlleri ile Sivas İlinin Gürün İlçesinde kurumlar vergisi mükellefiyeti bulunanlar ek vergiden muaftır.

Ek verginin konusu

MADDE 5 – (1) 5520 sayılı Kanun ile diğer Kanunlarda yer alan düzenlemeler uyarınca kurum kazancının tespitinde dikkate alınan istisna ve indirim tutarları ile 5520 sayılı Kanunun 32/A maddesi kapsamında indirimli kurumlar vergisine tabi matrahlar ek verginin konusunu oluşturmaktadır.

  • Kurumlar vergisi mükelleflerince elde edilen tüm kazançlar kurum kazancına dâhil edilmekte, 5520 sayılı Kanun ile diğer Kanunlarda düzenlenen indirim ve istisnalar ise kurumlar vergisi beyannamesinin “Zarar olsa dahi indirilecek istisna ve indirimler” ile “Kazancın bulunması halinde indirilecek istisna ve indirimler” bölümünde gösterilmek suretiyle kazancın veya vergiye tabi matrahın tespitinde indirim konusu yapılmaktadır.
  • 5520 sayılı Kanun ile diğer Kanunlarda yer alan ve ek verginin konusuna giren istisnalar aşağıdaki gibidir:
a) İştirak Kazançları İstisnası (5520 sayılı Kanun Madde 5/1-a)
b) Yurtdışı İştirak Kazançları İstisnası (5520 sayılı Kanun Madde 5/1-b)
c) Yurtdışı İştirak Hissesi Satış Kazancı İstisnası (5520 sayılı Kanun Madde 5/1-c)
ç) Emisyon Primi Kazancı İstisnası (5520 sayılı Kanun Madde 5/1-ç)
d) Taşınmaz, İştirak Hisseleri ve Fon Satış Kazancı İstisnası (5520 sayılı Kanun Madde

5/1-e)

e) Bankalara, Finansal Kiralama ya da Finansman Şirketlerine veya TMSF’ye Borçlu

Durumda Olanların Taşınmaz veya İştirak Hisselerinin Satış Kazancı İstisnası (5520 sayılı Kanun Madde 5/1-f)

f) Yurtdışı Şube Kazançları İstisnası (5520 sayılı Kanun Madde 5/1-g)
g) Yurtdışı İnşaat, Onarım, Montaj ve Teknik Hizmetler Kazanç İstisnası (5520 sayılı

Kanun Madde 5/1-h)

ğ) Eğitim ve Öğretim Kazanç İstisnası (5520 sayılı Kanun Madde 5/1-ı)
h)

 

ı)

i)

Yabancı Fon Kazançlarının Vergilendirilmesinde Yönetici Şirketlere İlişkin Kazanç İstisnası (5520 sayılı Kanun Madde 5/A)

Sınai Mülkiyet Hakları Satış Kazancı İstisnası (5520 sayılı Kanun Madde 5/B)

5300 Sayılı Tarım Ürünleri Lisanslı Depoculuk Kanunu Kapsamında Düzenlenen Ürün Senetlerinin Elden Çıkarılmasından Doğan Kazanç İstisnası (193 sayılı Kanun)

j) Türk Uluslararası Gemi Siciline Kayıtlı Gemilerin İşletilmesinden Sağlanan Kazanç

İstisnası (4490 sayılı Kanun)

k) Serbest Bölgelerde Elde Edilen Kazanç İstisnası (3218 sayılı Kanun)
l) Teknoloji Geliştirme Bölgelerinde Elde Edilen Kazanç İstisnası (4691 sayılı Kanun)

 

m)

 

n)

Araştırma Altyapılarının Ar-Ge ve Yenilik Faaliyetlerinden Elde Ettikleri Kazançlarda İstisna (6550 sayılı Kanun)

Özel Kanunlarda Yer Alan ve Ek Vergi Matrahına Dâhil Edilmesi Gereken Diğer İstisnalar

  • 5520 sayılı Kanun ile diğer Kanunlarda yer alan ve ek verginin konusuna giren indirimler şunlardır:
a) Yurtdışına Verilen Yazılım, Mühendislik, Eğitim ve Sağlık Hizmetleri Kazanç İndirimi

(5520 sayılı Kanun Madde 10/1-ğ)

b)

c)

Nakdi Sermaye Artışından Kaynaklanan Faiz İndirimi (5520 sayılı Kanun Madde 10/1-ı)

Yatırım İndirimi İstisnası (193 sayılı Kanun Geçici Madde 61 kapsamında tevkifata tabi olmayanlar)

ç) Ar-Ge ve Tasarım İndirimi (5746 sayılı Kanun)
d) Teknogirişim Sermaye Desteği İndirimi (5746 sayılı Kanun)
e) Teknokent Sermaye Desteği İndirimi (4691 sayılı Kanun)
f) Özel Kanunlarda Yer Alan ve Ek Vergi Matrahına Dâhil Edilmesi Gereken Diğer İndirimler

 

  • 5520 sayılı Kanun ile diğer Kanunlarda yer alan istisna ve indirimlerin, kurumlar vergisi beyannamesinin ilgili satırlarında gösterilerek indirim konusu yapılması gerekmekte olup, ilgili satırı bulunmayan istisna ve indirimlerin ilgisine göre beyannamenin “Diğer indirimler ve istisnalar” veya “Diğer indirimler” bölümlerinde gösterilerek vergiye tabi matrahın tespitinde dikkate alınması mümkün bulunmaktadır. Bu şekilde indirim konusu yapılan istisna ve indirimler de ek verginin konusuna girmektedir.
  • 2022 hesap dönemine ilişkin beyannamelerinde 5520 sayılı Kanunun 32/A maddesi kapsamında indirimli kurumlar vergisine tabi matrahları bulunan kurumlar vergisi mükelleflerinin bu matrahları da ek verginin konusunu oluşturmaktadır.

Ek verginin konusu dışında kalan istisna ve indirimler

MADDE 6 – (1) Ek vergi düzenlemesine ilişkin Kanun maddesinde, kurumlar vergisi mükelleflerince kazancın tespitinde dikkate alınan bazı istisnalar ek verginin kapsamı dışında tutulmuş olup, bu istisnalar aşağıdaki gibidir:

Yatırım Fon ve Ortaklığı Portföy İşletmeciliği Kazancı İstisnası (5520 sayılı Kanun Madde 5/1-d)

Risturn Kazanç İstisnası (5520 sayılı Kanun Madde 5/1-i)

Sat-Kirala-Geri Al İşlemlerine Yönelik Kazanç İstisnası (5520 sayılı Kanun Madde 5/1-j)

ç) Varlık Kiralama İşlemlerinden Elde Edilen Kazanç İstisnası (5520 sayılı Kanun Madde 5/1-k)

Kur Korumalı Mevduat ve Katılım Hesaplarından Elde Edilen Kazanç İstisnası (5520 sayılı Kanun Geçici Madde 14)

Yatırım İndirimi İstisnası (193 sayılı Kanunun Geçici Madde 61 inci maddesi kapsamında tevkifata tabi tutulanlar)

  • Ek vergi düzenlemesine ilişkin Kanun maddesinde, kurumlar vergisi mükelleflerince vergiye tabi matrahın tespitinde dikkate alınan bazı indirimler verginin kapsamı dışında tutulmuş olup, verginin kapsamı dışında tutulan bu indirimler aşağıdaki gibidir:
a) Sponsorluk Harcamalarında İndirim (5520 sayılı Kanun Madde 10/1-b)
b) Bağış ve Yardımlarda İndirim (5520 sayılı Kanun Madde 10/1-c)
c) Eğitim ve Sağlık Tesisleri ile Yurt İnşaatlarına İlişkin Bağış ve Yardımlarda İndirim (5520 sayılı Kanun Madde 10/1-ç)
ç) Kültür ve Turizm Amaçlı Bağış ve Yardımlarda İndirim (5520 sayılı Kanun Madde 10/1- d )
d) Cumhurbaşkanınca Başlatılan Yardım Kampanyalarına Yapılan Bağışlarda İndirim (5520 sayılı Kanun Madde 10/1-e)
e) Kızılay Derneği ile Yeşilay Cemiyetine Yapılan Nakdi Bağış ve Yardımlarda İndirim (5520 sayılı Kanun Madde 10/1-f )
f) 213 sayılı Kanunun 325/A Maddesine Göre Girişim Sermayesi Fonu Olarak Ayrılan Tutarlarda İndirim (5520 sayılı Kanun Madde 10/1-g)
g) 5378 Sayılı Engelliler Hakkında Kanuna Göre Korumalı İşyeri İndirimi (5520 sayılı Kanun Madde 10/1-h)
ğ) Özel Kanunları Uyarınca Kurum Kazancından İndirimine İzin Verilen Bağış ve Yardımlar

 

  • Kurumlar vergisi mükelleflerince 2022 hesap dönemine ilişkin verilen kurumlar vergisi beyannamesinin “Diğer indirimler” veya “Diğer indirimler ve istisnalar” satırlarında gösterilmekle birlikte, mahiyet itibarıyla indirim veya istisna kapsamında olmayıp, daha çok vergi matrahının doğru hesaplanması amacıyla beyannamenin bu satırlarına yazılan (Türkiye Muhasebe Standartları / Türkiye Finansal Raporlama Standartları ile Vergi Usul Kanunu hükümleri arasındaki değerleme farkları, örtülü sermaye kabul edilen borçlanmalarda borç alan kurum nezdinde Türk Lirası’nın değer kazanması sonucu oluşan kur farkı gelirleri, kıdem tazminatı karşılığı iptali, vergi borçlarına mahsup edilen ve gelir olarak dikkate alınan 193 sayılı Kanunun mükerrer 121 inci maddesi kapsamındaki indirim hakkı gibi) tutarlar üzerinden ek vergi hesaplanmayacaktır.

 

  • Yürürlükte bulunan çifte vergilendirmeyi önleme anlaşmaları kapsamında, vergilendirme hakkının ilgili ülkede bulunması nedeniyle Türkiye’nin vergi alma hakkı olmadığı veya söz konusu kazançların Türkiye’de istisna edilmesi gerektiği durumlarda, elde edilen ve kurum kazancına dâhil edilerek beyannamenin “Diğer indirimler” ile “Diğer indirimler ve istisnalar” satırlarında matrahtan indirim konusu yapılan tutarlar ek verginin konusuna girmeyecektir. Ayrıca, yürürlükte bulunan ikili veya çok taraflı diğer uluslararası anlaşmalar uyarınca, kurumlar vergisinden istisna edilen kazançlar da ek vergi kapsamında değildir.

 

  • 18/11/2005 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanan “Küçük ve Orta Büyüklükteki İşletmelerin Tanımı, Nitelikleri ve Sınıflandırılması Hakkında Yönetmelik” kapsamında mikro ve küçük işletme olarak sınıflandırılan kurumlar vergisi mükelleflerinin; teknoloji geliştirme bölgelerinden elde ettikleri kazançlar ile Ar-Ge ve tasarım merkezi bulunan mükelleflerin bu merkezlerdeki Ar-Ge ve tasarım harcamaları üzerinden hesaplanan Ar-Ge ve tasarım indirimleri ek vergi kapsamının dışındadır. Öte yandan bu kapsamdaki mükelleflerin, ek vergi kapsamına giren diğer indirim ve istisnaları ile indirimli kurumlar vergisi matrahları nedeniyle ek vergi hesaplamaları gerekmektedir.
  • 7440 sayılı Kanunun yayım tarihi olan 12/3/2023 itibarıyla mikro ve küçük işletme kapsamındaki mükelleflerin, bu durumlarını tevsik edici Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığından aldıkları belgeyi kurumlar vergisi beyannamesinin verildiği ayı izleyen ayın sonuna kadar bağlı bulundukları vergi dairesine vermeleri gerekmektedir.

Verginin hesaplanması, beyanı ve ödenmesi

MADDE 7 – (1) Kurumlar vergisi mükelleflerince hesaplanacak ek verginin matrahı, Kanunun 10 uncu maddesinin yirmi yedinci fıkrasında belirlenen ve detaylarına Tebliğin 5 inci maddesinde yer verilen indirim ve istisnalar ile 5520 sayılı Kanunun 32/A maddesi hükmüne istinaden tespit olunan indirimli kurumlar vergisi matrah tutarlarıdır.

  • 2022 yılına ilişkin verilen kurumlar vergisi beyannamesinde gösterilmek suretiyle, tespit olunan matrahlar üzerinden Kanun hükmüne istinaden %10 oranında ek vergi hesaplanacaktır.

 

  • 5520 sayılı Kanunun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamındaki iştirak kazançları ile aynı fıkranın (b) ve (g) bentlerinde düzenlenen yurtdışından elde edilen ve en az %15 oranında vergi yükü taşıyan yurtdışı iştirak kazançları ve yurtdışı şube kazançları üzerinden %5 oranında vergi hesaplanacaktır.

 

  • 5520 sayılı Kanunun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (c) ve (h) bentlerinde düzenlenen yurtdışı iştirak hissesi satış kazançları ve yurtdışı inşaat, onarım ve teknik hizmetlerden elde edilen kazançlar üzerinden ise ek vergi %10 oranında hesaplanacak olup bu kazançların elde edildiği ülkede en az %15 oranında vergi yükü taşıdığına ilişkin tevsik edici belgelerin kurumlar vergisi yönünden bağlı bulunulan vergi dairelerine ibraz edilmesi durumunda, bu istisnalar üzerinden hesaplanan %10 oranındaki verginin %5’e isabet eden kısmı iade edilecektir. Söz konusu iadeler, 6/4/2004 tarihli ve 25425 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Gelir Vergisi Genel Tebliği (Seri No:252)’nin üçüncü bölümünde yapılan açıklamalara göre vergi dairelerince yapılacaktır.

 

  • Özel hesap dönemi tayin edilen mükellefler için 2023 yılı içinde sona erecek hesap dönemi için verilmesi gereken kurumlar vergisi beyannamelerinde dikkate alınan indirim, istisna ve indirimli kurumlar vergisi matrahları üzerinden ek vergi hesaplanacaktır.

 

  • 2022 yılına ilişkin verilen kurumlar vergisi beyannamesinde ticari zararı bulunanlar, istisnalar nedeniyle cari yıl zararı oluşanlar veya kurumlar vergisine tabi matrahları bulunmayan mükellefler de bu dönemde faydalandıkları indirim ve istisna tutarları üzerinden ek vergi hesaplayacaklardır.

 

  • 2022 yılına ilişkin verilen kurumlar vergisi beyannamesinde indirim konusu yapılan geçmiş yıl zararları üzerinden ise ek vergi hesaplanmayacaktır.

 

  • Hesaplanan ek vergi, ilk taksiti kurumlar vergisinin ödeme süresi içerisinde, ikinci taksiti ise bu süreyi takip eden dördüncü ay içerisinde olmak üzere iki eşit taksit halinde ödenecektir.

 

  • Mükelleflerin; tasfiye, birleşme, devir ve tam bölünme işlemleri nedeniyle 2022 yılına ilişkin olarak Kanunun yayım tarihi olan 12/3/2023 tarihinden önce vermiş oldukları beyannamelerde faydalandıkları indirim ve istisna tutarları üzerinden ek vergi hesaplanmayacaktır.

Örnek 1- Mobilya imalatıyla iştigal eden (A) Ltd. Şti., kurumlar vergisi yönünden Hatay Antakya Vergi Dairesi Müdürlüğünün mükellefi olup, mükellefin 2022 hesap dönemi kurum kazancı 4.500.000 TL’dir. Adı geçen şirketin bu dönemdeki ticari kazancının 500.000 TL’lik kısmı kurumlar vergisinden istisna iştirak kazançlarından, 600.000 TL’lik kısmı ise Bursa Serbest Bölgesinde faaliyette bulunan şubesinden elde edilen istisna kazançtan kaynaklanmaktadır. Şirketin ayrıca nakdi sermaye artışından kaynaklı olarak kurumlar vergisi beyannamesi üzerinde indirim konusu yapmış olduğu 100.000 TL tutarında indirimi bulunmaktadır.

Anılan şirket deprem tarihi olan 6/2/2023 tarihi itibarıyla kurumlar vergisi yönünden Hatay İline bağlı vergi dairesinin mükellefi olması nedeniyle ek vergiden muaftır.

Örnek 2- (B) A.Ş., kurumlar vergisi yönünden Mersin Liman Vergi Dairesi Müdürlüğünün mükellefi olup, mükellefin ticari faaliyetlerinin bir kısmı Adana İlinde gerçekleştirilmektedir.

Buna göre, her ne kadar faaliyetlerin bir kısmı depremden etkilenen ve Kanunda sayılan illerden birinde gerçekleştirilse de adı geçen Kurumun, 6/2/2023 tarihi itibarıyla kurumlar vergisi yönünden mükellefiyet kaydı Mersin İlinde bulunduğundan, 2022 hesap dönemine ilişkin faydalanılan indirim ve istisna tutarları ile indirimli kurumlar vergisi nedeniyle, mükellef tarafından ek vergi hesaplanması gerekmektedir.

Örnek 3- Giyim sektöründe faaliyette bulunan ve Samsun Bafra Vergi Dairesi Müdürlüğünün mükellefi olan (C) A.Ş.’nin 2022 hesap dönemine ilişkin vermiş olduğu kurumlar vergisi beyannamesinde 4.000.000 TL ticari zararı bulunmaktadır. Mükellef kurum bu dönemde, 5520 sayılı Kanunun 5 inci maddesi kapsamında 2.000.000 TL iştirak kazancı istisnasından faydalanmıştır.

Buna göre mükellefin ilgili dönem beyannamesinde ticari bilanço zararının bulunması ek vergi hesaplanmasına engel teşkil etmeyecek olup, bu dönemde faydalanılan istisna tutarı üzerinden (2.000.000 TLx%5=) 100.000 TL ek vergi hesaplanacak ve bu vergi 2023 yılı Nisan ve Ağustos aylarında iki eşit taksit halinde ödenecektir.

Örnek 4- Edirne Uzunköprü Vergi Dairesi Müdürlüğünün mükellefi (D) A.Ş.’nin 2022 hesap dönemine ilişkin kurum kazancı 10.000.000 TL’dir. Mükellef kurum aynı hesap döneminde 5520 sayılı Kanunun 5 inci maddesi hükmüne istinaden; 1.000.000 TL iştirak kazancı istisnasından, 700.000 TL taşınmaz satış kazancı istisnasından ve 4691 sayılı Kanun kapsamında 500.000 TL tutarında teknoloji geliştirme bölgeleri kazanç istisnasından yararlanmıştır. Adı geçen Kurum ayrıca, Cumhurbaşkanınca başlatılan yardım kampanyasına makbuz karşılığı yaptığı 100.000 TL bağış tutarı ile nakdi sermaye artışı nedeniyle hesapladığı

150.000 TL nakdi sermaye faiz indirimi tutarını beyanname üzerinden indirim konusu yapmıştır.

Buna göre, anılan Kurumun ödemesi gereken ek vergi aşağıdaki şekilde hesaplanacaktır.

Kurum kazancı
Ticari bilanço karı 10.000.000 TL
İstisnalar
İştirak kazançları istisnası (5520 sayılı Kanun Madde 5/1-a) (a) 1.000.000 TL
Taşınmaz satış kazancı istisnası (5520 sayılı Kanun Madde 5/1-e) (b) 700.000 TL
Teknoloji geliştirme bölgeleri kazanç istisnası (4691 sayılı Kanun) (c) 500.000 TL
İndirimler
Cumhurbaşkanınca başlatılan yardım kampanyasına mükellef tarafından

makbuz karşılığı yapılan bağış (5520 sayılı Kanun Madde 10/1-e) (d)

 

100.000 TL

Nakdi sermaye artışından kaynaklı faiz indirimi (5520 sayılı Kanun

Madde 10/1-ı) (e)

150.000 TL
Ek vergi matrahı
%5 oranına tabi matrah (a) 1.000.000 TL
%10 oranına tabi matrah (b + c + e) 1.350.000 TL
Ödenmesi gereken ek vergi
[(a)x(0,05) + (b + c + e)x(0,10)] 185.000 TL

Cumhurbaşkanınca başlatılan yardım kampanyasına mükellef tarafından makbuz karşılığı yapılan bağış ek verginin matrahına dâhil edilmeyecek olup, Kanun kapsamında hesaplanan 185.000 TL tutarındaki ek vergi, 2023 yılı Nisan ve Ağustos aylarında iki eşit taksit halinde ödenecektir.

Örnek 5- Kırşehir Vergi Dairesi Müdürlüğünün mükellefi (İ) A.Ş., 2022 hesap döneminde 25.000.000 TL kurum kazancı elde etmiş olup, bu kazancın 2.000.000 TL’si yurt dışında yapılan inşaat işinden sağlanarak genel sonuç hesaplarına intikal ettirilen kazanç,

4.000.000 TL’si emisyon primi kazancı ve 5.000.000 TL’si geri kiralama amacıyla ve sözleşme sonunda geri alınması şartıyla finansal kiralama şirketine taşınmaz satışından doğan kazançtan oluşmaktadır. Adı geçen Kurum, 2022 hesap dönemine ilişkin kurumlar vergisi beyannamesinde ayrıca, Vergi Usul Kanununun 325/A maddesine göre girişim sermayesi fonu olarak ayırdığı tutar nedeniyle 500.000 TL ve Kapadokya Alan Başkanlığına makbuz karşılığı yaptığı bağış nedeniyle de 250.000 TL olmak üzere toplam 750.000 TL’yi indirim konusu yapmıştır. Yurt dışı inşaat kazancı üzerinden yurt dışında vergi ödenmemiştir.

Buna göre adı geçen şirketin ödemesi gereken ek vergi aşağıdaki şekilde hesaplanacaktır.

Kurum kazancı
Ticari bilanço karı 25.000.000 TL
İstisnalar
Yurt dışı inşaat, onarım, montaj ve teknik hizmetler kazanç istisnası

(5520 sayılı Kanun Madde 5/1-h) (a)

2.000.000 TL
Emisyon primi kazancı istisnası (5520 sayılı Kanun Madde 5/1-ç) (b) 4.000.000 TL
Sat- kirala- geri al kazanç istisnası (5520 sayılı Kanun Madde 5/1-j) (c) 5.000.000 TL
İndirimler
213 sayılı Kanunun 325/A maddesine göre girişim sermayesi fonu

olarak ayrılan tutarlarda indirim (5520 sayılı Kanun Madde 10/1-g) (d)

500.000 TL
Kapadokya Alan Başkanlığına yapılan nakdi bağış (e) 250.000 TL
Ek vergi matrahı
%10 oranına tabi matrah (a + b) 6.000.000 TL
Ödenmesi gereken ek vergi
[(a + b)x(0,10)] 600.000 TL

2022 hesap döneminde sat-kirala-geri al işlemi nedeniyle elde edilen istisna kazanç, 213 sayılı Kanunun 325/A maddesine göre girişim sermayesi fonu olarak ayrılan tutarlarda indirim ile Kapadokya Alan Başkanlığına yapılmış olan bağış, ek verginin matrahına dâhil edilmeyecektir. Hesaplanan 600.000 TL tutarındaki ek vergi, 2023 yılı Nisan ve Ağustos aylarında iki eşit taksit halinde ödenecektir.

Örnek 6- Trabzon Akçaabat Vergi Dairesi Müdürlüğünün mükellefi (H) A.Ş., imalat sanayiine yönelik bir yatırım için 2017 yılında yatırım teşvik belgesi almış ve söz konusu yatırımı 2021 yılında tamamlamıştır. Mükellef kurumun 2022 hesap dönemine ilişkin verdiği kurumlar vergisi beyannamesinde bu yatırımı dolayısıyla indirimli kurumlar vergisine tabi matrahı 25.000.000 TL, ticari bilanço karı ise 32.000.000 TL’dir. Öte yandan, kurumun aktifine kayıtlı taşınmazı, A Bankasına olan borç nedeniyle bu dönemde bankaya devredilmiş ve bu işlemden 4.000.000 TL kazanç elde edilmiştir. Kurum ayrıca, 2.000.000 TL Ar-Ge indirimi ile geçmiş dönemlerden devreden 1.000.000 TL yatırım indirimini indirim konusu yapmıştır. Yatırım indirimi tutarının 500.000 TL’si üzerinden 193 sayılı Kanunun geçici 61 inci maddesi kapsamında tevkifat yapılmıştır.

Bu durumda, 2022 hesap döneminde mükellef kurum tarafından beyan edilip ödenmesi gereken ek vergi aşağıdaki şekilde hesaplanacaktır.

Kurum kazancı
Ticari bilanço karı 32.000.000 TL
İstisnalar
Bankalara borçlu durumda olanların taşınmaz satış kazancı istisnası (5520

sayılı Kanun Madde 5/1-f) (a)

4.000.000 TL
İndirimler
Ar-Ge indirimi (5746 sayılı Kanun) (b) 2.000.000 TL
Yatırım indirimi (193 sayılı Kanun kapsamında tevkifata tabi olmayan) (c) 500.000 TL
Yatırım indirimi (193 sayılı Kanun kapsamında tevkifata tabi olan) (d) 500.000 TL
İndirimli kurumlar vergisi matrahı
5520 sayılı Kanunun 32/A maddesi kapsamında 2022 hesap dönemindeki

indirimli kurumlar vergisi matrahı (e)

25.000.000 TL
Ek vergi matrahı
%10 oranına tabi matrah (a + b + c + e) 31.500.000 TL
Ödenmesi gereken ek vergi
[(a + b + c + e)x(0,10)] 3.150.000 TL

Mükellef tarafından 2022 yılında yararlanılan ve tevkifata tabi bulunan 500.000 TL tutarındaki yatırım indirimi istisnası ise Kanun kapsamında ek verginin konusuna girmeyecektir.

Örnek 7- İstanbul Beyoğlu Vergi Dairesi Müdürlüğünün mükellefi (Z) A.Ş., 2015 yılında başlamış olduğu yatırım teşvik belgesi kapsamındaki yatırımını 2020 yılında tamamlamıştır. Söz konusu yatırım teşvik belgesi kapsamında hak edilen ve henüz kullanılmayan yatırıma katkı tutarı 120.000.000 TL ve vergi indirim oranı %80 olup (Z) A.Ş. 2022 hesap döneminde bu yatırımdan 50.000.000 TL, diğer faaliyetlerinden ise 10.000.000 TL kazanç elde etmiştir. Buna göre, mükellef kurumun 2022 hesap dönemine ilişkin verdiği kurumlar vergisi beyannamesinde bu yatırımı dolayısıyla indirimli kurumlar vergisine tabi matrahı 50.000.000 TL, diğer faaliyetlerinden kaynaklı genel orana tabi matrahı ise 10.000.000 TL’dir.

Buna göre, 2022 hesap döneminde herhangi bir indirim veya istisnası bulunmayan mükellef kurum tarafından beyan edilip ödenmesi gereken ek vergi aşağıdaki şekilde hesaplanacaktır.

Kurum kazancı
Ticari bilanço karı 60.000.000 TL
İndirimli kurumlar vergisi matrahı
5520    sayılı    Kanunun    32/A    maddesi            kapsamında            2022    hesap

dönemindeki indirimli kurumlar vergisi matrahı (a)

50.000.000 TL
Genel orana tabi matrah
Genel orana tabi matrah (b) 10.000.000 TL
Hesaplanan Kurumlar Vergisi
[(a x (0,23×0,20)]+[(b x (0,23)] 4.600.000 TL
Ek vergi matrahı
%10 oranına tabi matrah (a) 50.000.000 TL
Ödenmesi gereken ek vergi
[(a)x(0,10)] 5.000.000 TL

Örnek 8- Kocaeli Karamürsel Vergi Dairesi Müdürlüğü mükellefi (H) Ltd. Şti., (İ) Ülkesinde faaliyet gösteren (K) Gmbh unvanlı sermaye şirketine bir yılı aşkın süredir %50 ortaklık payıyla iştirak etmektedir. Adı geçen Kurum 2022 hesap döneminde iştirak ettiği şirketten 3.000.000 TL iştirak kazancı elde etmiştir. Aynı zamanda mükellefin bu dönemde yurt içinde iştirak ettiği tam mükellef kurumdan 6.000.000 TL iştirak kazancı bulunmaktadır. (Yurt dışında iştirak edilen şirketin ilgili dönem ticari bilanço karı 10.000.000 TL, ilgili ülke mevzuatı gereği vergiden istisna edilen kazancı ise 2.000.000 TL’dir. (İ) ülkesindeki kurumlar vergisi oranı %20’dir.)

Buna göre (H) Ltd. Şti.’nin ödemesi gereken ek verginin hesaplanmasında öncelikle yurt dışında iştirak edilen şirketten elde edilen iştirak kazancı dolayısıyla ilgili ülkede ödenen vergi yükünün tespit edilmesi gerekmektedir.

Yurt dışında iştirak edilen şirketin ticari bilanço karı (a) 10.000.000 TL
İlgili ülke mevzuatı gereği vergiden istisna edilen kazanç (b) 2.000.000 TL
İlgili ülkedeki kurumlar vergisi oranı (c) %20
Hesaplanan kurumlar vergisi (d) 1.600.000 TL
Vergi yükü (d/a) %16

5520 sayılı Kanunun 5/1-b hükmü uyarınca kurumlar vergisinden istisna edilen ve ilgili ülkede en az %15 vergi yükü taşıdığı tespit edilen istisna kazanç üzerinden, mükellef kurum tarafından %5 oranında ek vergi hesaplanacaktır. Diğer taraftan, yurt içinde iştirak edilen tam mükellef kurumdan elde edilen iştirak kazançları üzerinden de Kanun hükmüne istinaden aynı oran üzerinden vergi hesaplanması gerekmektedir.

Bu bakımdan, 2022 hesap döneminde mükellef kurum tarafından beyan edilip ödenmesi gereken ek vergi aşağıdaki şekilde hesaplanacaktır.

İstisnalar
İştirak kazançları istisnası (5520 sayılı Kanun Madde 5/1-a) (a) 6.000.000 TL
Yurt dışı iştirak kazançları istisnası (5520 sayılı Kanun Madde 5/1-b) (b) 3.000.000 TL
Ek vergi matrahı
%5 oranına tabi matrah (a + b) 9.000.000 TL
Ödenmesi gereken ek vergi
[(a + b)x(0,05)] 450.000 TL

Örnek 9- Küçük ve Orta Büyüklükteki İşletmelerin Tanımı, Nitelikleri ve Sınıflandırılması Hakkında Yönetmelik kapsamında mikro işletme sınıfında değerlendirilen (İ) A.Ş. teknoloji geliştirme bölgesinde faaliyet göstermektedir. Söz konusu şirketin 2022 hesap dönemine ilişkin verdiği kurumlar vergisi beyannamesinde ticari bilanço karı 3.000.000 TL’dir. Öte yandan kurumun teknoloji geliştirme bölgesinde gerçekleştirdiği faaliyetinden dolayı

1.000.000 TL istisna kazancı bulunmaktadır. Kurum ayrıca, 500.000 TL emisyon primi kazancı ve 500.000 TL nakdi sermaye faiz indirimini matrahından indirim konusu yapmıştır.

Bu durumda, 2022 hesap döneminde mükellef kurum tarafından beyan edilip ödenmesi gereken ek vergi aşağıdaki şekilde hesaplanacaktır.

Kurum kazancı
Ticari bilanço karı 3.000.000 TL
İstisnalar
Emisyon primi kazancı istisnası (5520 sayılı Kanun Madde 5/1-ç) (a) 500.000 TL
Teknoloji geliştirme bölgeleri kazanç istisnası (4691 sayılı Kanun) (b) 1.000.000 TL
İndirimler
Nakdi sermaye artışından kaynaklanan faiz indirimi (5520 sayılı Kanun

Madde 10/1-ı) (c)

500.000 TL
Ek vergi matrahı
%10 oranına tabi matrah (a + c) 1.000.000 TL
Ödenmesi gereken ek vergi
[(a + c)x(0,10)] 100.000 TL

Mükellefin mikro işletme kapsamında olması nedeniyle teknoloji geliştirme bölgesinde elde ettiği istisna kazancı ise ek verginin konusuna girmeyecektir.

Diğer hususlar

MADDE 8 – (1) Hesaplanan ek vergi gider ve indirim olarak dikkate alınamayacak ve yurt dışında ödenenler de dâhil hiçbir vergiden mahsup edilemeyecektir.

  • 5520 sayılı Kanun ile diğer Kanunlarda yer alan düzenlemeler uyarınca, hak kazanılan istisna ve indirimlerin beyannamede gösterilmesi esas olup, beyannamede gösterilmeyen veya beyannamede gösterilmekle birlikte indirimler/istisnalar satırlarında yer verilmeyen indirim ve istisnalar nedeniyle eksik tahakkuk eden ek vergi, vergi ziyaı cezası ve gecikme faizi ile birlikte tahsil olunur.

 

  • 7440 sayılı Kanunun geçici 1 inci maddesi hükümleri kapsamında 2022 hesap dönemine ilişkin olarak kurumlar vergisi yönünden matrah artırımında bulunulması, mezkûr maddenin ikinci fıkrasına göre ek vergi bakımından bu döneme ilişkin inceleme ve tarhiyat yapılmasına engel teşkil etmez.

Yürürlük

MADDE 9– (1) Bu Tebliğ yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

Yürütme

MADDE 10 – (1) Bu Tebliğ hükümlerini Hazine ve Maliye Bakanı yürütür.

 


Kaynak: GİB – TEBLİĞ TASLAĞI
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/ek-verginin-uygulamasina-yonelik-hazirlanan-7440-sayili-kanun-genel-teblig-taslagi/feed/ 0
Adi ortaklıklarda, verginin ödenmesinden ortaklar müteselsilen sorumludur. https://www.muhasebenews.com/adi-ortakliklarda-verginin-odenmesinden-ortaklar-muteselsilen-sorumludur/ https://www.muhasebenews.com/adi-ortakliklarda-verginin-odenmesinden-ortaklar-muteselsilen-sorumludur/#respond Fri, 25 Jun 2021 06:11:01 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=110423

C. TARH İŞLEMLERİ

1. Tarh Yeri

KDV, mükellefin işyerinin bulunduğu yer vergi dairesince tarholunur.

Mükellefin, ayrı ayrı vergi dairelerinin faaliyet bölgelerinde iş yerleri varsa, KDV, gelir veya kurumlar vergisi yönünden bağlı olduğu vergi dairesi tarafından tarholunur.

Örnek 1: Bir Anonim Şirketin merkezi İstanbul Beyoğlu Vergi Dairesinin faaliyet bölgesindedir. Şirketin fabrikası Yalova’dadır. KDV mükellefiyetini doğuran işlemler Yalova’daki fabrikada yapılmaktadır. Bu durumda da şirketin KDV’si Beyoğlu Vergi Dairesince tarholunur.

Örnek 2: Bir Anonim Şirketin merkezi İstanbul’dadır. Şirketin Tekirdağ ve Adapazarı’nda fabrikaları vardır. Şirketin KDV mükellefiyetini doğuran işlemler her iki fabrikada da yapılmaktadır.

Bu durumda Anonim Şirket KDV beyannamesini İstanbul’da kurumlar vergisi yönünden bağlı bulunduğu vergi dairesine verir ve bu vergi dairesi tarafından KDV tarholunur.

İthalde alınan KDV, ithal edilen malın yurda girdiği yer gümrük idaresince tarholunur.

İkametgâhı, kanuni merkezi ve iş merkezi Türkiye’de bulunmayanlar tarafından motorlu kara taşıtlarıyla Türkiye ve yabancı ülkeler arasında yapılan taşımacılık ile transit taşımacılığa ait KDV, taşıtların Türkiye’ye girdikleri yer; taşımacılık Türkiye’den başka bir ülkeye yapılıyorsa, taşıtların Türkiye’den çıktıkları yer gümrük idaresince tarholunur.

2. Tarhiyatın Muhatabı

KDV, verginin mükellefi gerçek kişi ise gerçek kişi adına; verginin mükellefi tüzel kişi ise tüzel kişi adına tarholunur.

Şu kadar ki;

a) Adi ortaklıklarda, verginin ödenmesinden müteselsilen sorumlu olmak üzere, ortaklardan herhangi biri;

b) Türkiye’de yerleşmiş olmayan gerçek kişiler ile kanuni merkez ile iş merkezlerinden her ikisi de Türkiye içinde bulunmayan tüzel kişilerde, bu Kanuna göre vergi kesintisi yapmakla sorumlu kişi;

– Vergi kesintisi yapmakla sorumlu tutulan bir şahsın bulunmaması halinde, mükellefin Türkiye’deki daimi temsilcisi;

– Türkiye’de birden fazla daimi temsilcisinin mevcudiyeti halinde mükellefin tayin edeceği temsilci;

– Tarhiyat tarihine kadar böyle bir tayin yapılmamışsa temsilcilerden herhangi birisi; – Daimi temsilci mevcut değilse, işlemleri mükellef adına yapanlar;
tarhiyata muhatap tutulur.

3. Tarh Zamanı

KDV, beyannamenin verildiği günde tarholunur. Beyanname posta ile gönderilmişse, beyannamenin vergiyi tarh edecek daireye geldiği günden itibaren yedi gün içinde tarholunur.

 


Kaynak: KDV Genel Uygulama Tebliği
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/adi-ortakliklarda-verginin-odenmesinden-ortaklar-muteselsilen-sorumludur/feed/ 0
Telafi edici verginin şirketin KDV iade alacağından mahsup edilip edilemeyeceği https://www.muhasebenews.com/telafi-edici-verginin-sirketin-kdv-iade-alacagindan-mahsup-edilip-edilemeyecegi/ https://www.muhasebenews.com/telafi-edici-verginin-sirketin-kdv-iade-alacagindan-mahsup-edilip-edilemeyecegi/#respond Wed, 13 Jan 2021 03:18:10 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=100913 T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
Kayseri Vergi Dairesi Başkanlığı
(Gelir Kanunları Grup Müdürlüğü)

Sayı

:

63852321-130[32-2018/20-1420]-E.7952

27.01.2020

Konu

:

Telafi edici verginin şirketin KDV iade alacağından mahsup edilip edilemeyeceği hk.

 

İlgi

:

06/04/2018 tarihli ve 80046 evrak kayıt numaralı özelge talep formunuz.

 

İlgide kayıtlı özelge talep formunda, dahilde işleme izin belgesi (DİİB) kapsamında ihraç edilecek malların üretiminde kullanılmak üzere yurt dışından temin edilen mallar için gümrüğe nakit olarak ödenen telafi edici verginin ve gecikme faizinin, şirketinizin katma değer vergisi (KDV) iade alacağından mahsup edilip edilemeyeceği hususunda Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.

KDV Genel Uygulama Tebliğinin

– (IV/A-2.1.) bölümünde;

“KDV iade alacağı mükellefin kendisinin veya ortaklık payı ile orantılı olmak üzere adi, kollektif ve adi komandit şirketlerde ortakların (komandit şirketlerde sadece komandite ortakların),

– Vergi dairelerince takip edilen amme alacaklarına,

– İthalat sırasında uygulanan vergilere,

– Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) prim borçlarına,

mahsuben iade edilebilir.”

– (IV/A-2.1.1.) bölümünde;

“…..

b) İthalde Alınan Vergilere Mahsup

KDV iade alacağının ithalde alınan vergilere mahsubu için, ilgili gümrük idaresinden mükellefin vergi dairesine hitaben yazılan ve ithalde alınan vergiler ile varsa gecikme faizi, zam ve ceza tutarları ile ödemenin yapılacağı gümrük muhasebe birimi ve hesap numarasını belirten bir yazı alınır. Mahsup tutarını gösteren muhasebe işlem fişi talep tarihinden itibaren 10 gün içinde ilgili gümrük muhasebe birimine gönderilir.

Herhangi bir nedenle mahsup yapılamaması halinde, gümrük muhasebe birimince düzenlenecek muhasebe işlem fişi ile mahsup edilemeyen tutar ilgili vergi dairesine iade edilir.”

açıklamaları yer almaktadır.

Konu ile ilgili olarak Ticaret Bakanlığından alınan görüşte, 2005/8391 sayılı Dahilde İşleme Rejimi Kararının 16 ncı maddesi uyarınca ödenmesi gereken telafi edici verginin, serbest bölgelerden gerçekleştirilen satışlar dahil ihracata ilişkin gümrük beyannamesinin tescil tarihindeki Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası döviz satış kuru ve bu tarihte ithalat rejiminde belirtilen gümrük vergisi ve varsa toplu konut fonu üzerinden hesaplanarak ihracat esnasında ödeneceği ve söz konusu telafi edici verginin ithalat vergisi kapsamında olduğu belirtilmiştir.

Buna göre, DİİB kapsamında ihraç edilecek malların üretiminde kullanılmak üzere yurt dışından temin edilen mallar için gümrükte ödenen telafi edici vergi, ithalde alınan bir vergi olduğundan, KDV iade alacağının KDV Genel Uygulama Tebliğindeki usul ve esaslar çerçevesinde telafi edici vergiye mahsubu mümkündür.

 


Kaynak: GİB Özelge
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/telafi-edici-verginin-sirketin-kdv-iade-alacagindan-mahsup-edilip-edilemeyecegi/feed/ 0
Verginin Beyanı, Ödeme Süresi Ve Ödeme Yeri Düzenlenmesi. https://www.muhasebenews.com/verginin-beyani-odeme-suresi-ve-odeme-yeri-duzenlenmesi/ https://www.muhasebenews.com/verginin-beyani-odeme-suresi-ve-odeme-yeri-duzenlenmesi/#respond Thu, 12 Dec 2019 06:45:17 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=72792 7194 SK MADDE 35- (VERGİNİN BEYANI, ÖDEME SÜRESİ VE ÖDEME YERİ)

1319 sayılı Kanuna, bu Kanunla eklenen 46’ncı maddeden sonra gelmek üzere aşağıdaki
madde eklenmiştir.

“Verginin beyanı, ödeme süresi ve ödeme yeri:

MADDE 47- Mükellef tarafından, mesken nitelikli taşınmaza ilişkin bina vergi değeri ve
Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünce belirlenen değer, buna ait vesikalarla, mesken
nitelikli taşınmazın bulunduğu yerdeki Gelir İdaresi Başkanlığına bağlı yetkili vergi dairesine, mesken nitelikli taşınmazın değerinin 42’nci maddede belirtilen tutarı aştığı (bu tutar dâhil) yılı takip eden yılın şubat ayının 20’nci günü sonuna kadar beyanname ile beyan edilir ve vergi, yetkili vergi dairesince yıllık olarak tarh ve tahakkuk olunur. Müteakip yıllar için mükellef tarafından aynı şekilde yıllık olarak beyanname verilir ve vergi ilgili vergi dairesince tarh ve tahakkuk olunur.

Elbirliği mülkiyetinde mükellefler müşterek beyanname verebilecekleri gibi, münferiden
de beyanname verebilirler. Paylı mülkiyet hâlinde ise beyanname münferiden verilir.

Yıl içerisinde mükellefiyetin başlamasını gerektirecek durumun meydana gelmesi hâlinde,
mükellef tarafından takip eden yılın beyanname verme süresi içerisinde ilgili vergi dairesine beyanname verilir.

Bu Kanunun 37’nci maddesinin ikinci ve üçüncü fıkrası hükümleri, değerli konut vergisi
bakımından uygulanmaz.”

AÇIKLAMA :

Madde ile, verginin beyanı, tarh ve tahakkuku ile ödeme süresi ve ödeneceği vergi dairesi
belirlenmesi düzenlenmektedir.

Değerli Konut vergisi beyannamesi; Sahip oluma tarihini takip eden yılı ŞUBAT AYININ
SONUNA KADAR Gelir İdaresi Başkanlığının belirlediği Vergi Dairelerine verilecek
(Belediyelere verilmeyecek) Vergi dairesi tarafından tarh ve tahakkuk ettirilen vergi, ilgili
yılın Şubat Ve Ağustos aylarının sonuna kadar iki eşit taksitte ödenecektir.

Yürürlük Tarihi: 07/12/2019

 


Kaynak: İSMMMO 7194 Sayılı Kanun Açıklama Notu – 7.12.2019
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/verginin-beyani-odeme-suresi-ve-odeme-yeri-duzenlenmesi/feed/ 0
Geçmiş yılda işlemeyi unuttuğumuz kur farkını düzeltme beyannamesi vererek gider yazabilir miyiz? https://www.muhasebenews.com/gecmis-yilda-islemeyi-unuttugumuz-kur-farkini-duzeltme-beyannamesi-vererek-gider-yazabilir-miyiz/ https://www.muhasebenews.com/gecmis-yilda-islemeyi-unuttugumuz-kur-farkini-duzeltme-beyannamesi-vererek-gider-yazabilir-miyiz/#respond Mon, 04 Feb 2019 08:45:14 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=44569 Bir şirketimize 2017 yılında yaklaşık 350 bin TL kur farkı zararının yazılmadığını tespit ettik. 2017 yılında da yaklaşık 1 milyon TL vergi ödedik. İlgili döneme düzeltme beyannamesi vermek ve fazla ödediğimiz bir kısım vergiyi iade almak istiyoruz. Bu konuda vergi dairesinin bize çıkartacağı problem nelerdir? Nasıl bir işlem yapmamız gerekiyor?

 

Vergi dairesi size neden problem çıkarsın? Düzelteme beyannamesi ile İade talep edildiği için defter ve belgeleriniz incelenir. İadeye hak kazanırsanız düzeltmeniz yapılır iadenizi alırsınız.

 

 

 

 


Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


BENZER İÇERİKLER

Yurt dışındaki şubemize gönderdiğimiz borç için Kur farkı hesaplaması yapmalı mıyım?

 

Ödenmeyen döviz bakiyesi için yapılan kur farkı sonraki sene iptal edilir mi?

 

Kur farkı için hangi hesapları kullanmalıyım?

 

Dövizli işlemlerde kur farkı faturasında kdv var mı?

 

Yurt dışına gönderilen ithalat avansından oluşan kur farkı geliri vergiye tabi midir?

 

 

]]>
https://www.muhasebenews.com/gecmis-yilda-islemeyi-unuttugumuz-kur-farkini-duzeltme-beyannamesi-vererek-gider-yazabilir-miyiz/feed/ 0
Tahakkuk eden verginin KDV iade alacağından mahsubu https://www.muhasebenews.com/tahakkuk-eden-verginin-kdv-iade-alacagindan-mahsubu/ https://www.muhasebenews.com/tahakkuk-eden-verginin-kdv-iade-alacagindan-mahsubu/#respond Wed, 07 Nov 2018 06:30:43 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=27532

]]>
https://www.muhasebenews.com/tahakkuk-eden-verginin-kdv-iade-alacagindan-mahsubu/feed/ 0
Varlık Barışı Tebliği – 29.06.2018 https://www.muhasebenews.com/30652-2/ https://www.muhasebenews.com/30652-2/#respond Fri, 03 Aug 2018 19:01:16 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=30652 VARLIK BARIŞI TEBLİĞİ – 29.06.2018

7143 sayılı Vergi ve Diğer Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanunun 10 uncu maddesinin onüçüncü fıkrası hükümlerinin uygulanmasına ilişkin usul ve esasların yer aldığı 3 seri no.lu Genel Tebliğ yayımlanmak üzere Başbakanlığa gönderilmiştir.

Amaç ve kapsam
MADDE 1- (1) Bu Tebliğin amacı, 7143 sayılı Vergi ve Diğer Bazı Alacakların
Yeniden Yapılandırılması ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanunun 10
uncu maddesinin onüçüncü fıkrası hükümlerinin uygulanmasına ilişkin usul ve esasların
belirlenmesidir.

(2) Bu Tebliğ;
a) Gerçek ve tüzel kişilerin yurt dışında bulunan para, döviz, altın, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçlarının yurda getirilerek milli ekonomiye kazandırılmasına,
b) Yurt içinde bulunan ancak gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerinin kanuni defter kayıtlarında yer almayan para, döviz, altın, menkul kıymetler, diğer sermaye piyasası araçları ve taşınmazların vergi dairesine beyan edilerek kanuni defter kayıtlarına alınabilmesine,
c) Yurt dışından elde edilen bazı kazançların gelir veya kurumlar vergisinden istisna edilmesine
ilişkin açıklamaları kapsamaktadır.

BİRİNCİ KISIM
Yurt Dışından Getirilen Varlıklar ile
Yurt İçinde Bulunan Varlıklara İlişkin Uygulama Esasları

BİRİNCİ BÖLÜM
Yurt dışında bulunan varlıkların bildirilmesi, Türkiye’ye getirilmesi ve
verginin ödenmesi

Yurt dışında bulunan varlıklara ilişkin bildirim

Yurt dışında bulunan varlıkların bildirimi üzerine banka veya aracı kurumlarca
yapılacak işlemler ve verginin ödenmesi

İKİNCİ BÖLÜM
Türkiye’de bulunan varlıkların beyanı ve verginin ödenmesi
Türkiye’de bulunan varlıkların beyanı

Verginin ödenmesi

Şirketlerin kanuni temsilcileri, ortakları veya vekilleri adına görünen varlıkların
durumu

Varlıkların bildirim veya beyan değeri

Bildirilen veya beyan edilen varlıkların kanuni defter kayıtlarına intikal ettirilmesi

Gider ve amortisman uygulaması

Vergi ödenmeyecek haller

İnceleme ve tarhiyat yapılmayacak haller

İKİNCİ KISIM
Yurt Dışından Elde Edilen Kazançlara İlişkin İstisna Uygulaması
İstisna kapsamına giren kazançlar ve istisnadan yararlanacak olanlar

İstisna uygulamasının şartları

İstisna uygulamasına konu yurt dışı kazançların beyanı

VARLIK BARIŞI TEBLİĞİ (TASLAK) İÇİN TIKLAYINIZ… – 29.06.2018

 

]]>
https://www.muhasebenews.com/30652-2/feed/ 0