Vergilendirme dönemi – Muhasebe News https://www.muhasebenews.com Muhasebe News Wed, 19 Aug 2020 06:18:46 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=6.3.3 Muhtasar ve Prim Hizmet Beyannamesi Uygulamasında Dikkat Edilmesi Gereken Hususlar Neler? https://www.muhasebenews.com/muhtasar-ve-prim-hizmet-beyannamesi-uygulamasinda-dikkat-edilmesi-gereken-hususlar-neler/ https://www.muhasebenews.com/muhtasar-ve-prim-hizmet-beyannamesi-uygulamasinda-dikkat-edilmesi-gereken-hususlar-neler/#respond Wed, 19 Aug 2020 07:00:47 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=90713 MUHTASAR VE PRİM HİZMET BEYANNAMESİ UYGULAMASINDA DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN HUSUSLAR HAKKINDA DUYURU

18.08.2020

Muhtasar Beyanname ile Aylık Prim ve Hizmet Belgesinin birleştirilmesi ile oluşturulan Muhtasar ve Prim Hizmet Beyannamesi 01.08.2020 tarihi itibariyle (Temmuz/2020 dönemine ait olup, 26 Ağustos 2020 tarihine kadar yapılacak beyanlar ile) Türkiye genelinde uygulamaya açılmıştır.

Uygulamanın başladığı tarihten itibaren mükelleflerimizden gelen sorular ve geri bildirimlerin değerlendirilmesi sonucunda, benzer hususları bulunabilecek diğer mükelleflerimizin de bilgilendirilmesi ve uygulamaya uyumun artırılmasını sağlamak amacıyla aşağıdaki  açıklamaların yapılması gerekli görülmüştür.

1. Zirai Tevkifat Yapmayan ve Çalıştırdıkları Hizmet Erbabı Sayısı 10 ve Daha Az Olanlarda Vergilendirme Dönemi:

Çalışanı bulunmayan mükellefler ile zirai tevkifat yapmayan mükellefler üç aylık vergilendirme dönemleri itibariyle beyanname vermeye devam edebilirler.

En az bir sigortalı çalışanı bulunan mükellefler ise aylık mükellefiyete dönmek zorundadırlar. Haziran ayına ilişkin muhtasar beyannamesinde işçi çalıştırdığını beyan eden ve vergilendirme dönemi 3 aylık olan mükelleflerin vergilendirme dönemi sistem tarafından aylık döneme çevrilmiştir.

1 ila 10 sigortalı çalışanı bulunan mükelleflerimiz beyannamenin vergi tevkifatlarına ilişkin kısmının doldurulması sırasında aşağıdaki iki yöntemden birisini seçebilirler.

1.Yöntem: 10 ve daha az işçi çalıştırılıyorsa, üç aylık dönemin birinci ve ikinci aylarında beyannamenin sadece “SGK Bildirimleri” bölümü, üçüncü ayda ise hem “SGK Bildirimleri” hem de vergi tevkifatlarına ilişkin bölümleri doldurularak beyanname gönderilebilir.

2.Yöntem: 1 ila 10 sigortalı çalışanı bulunan mükelleflerimiz “SGK Bildirimleri” ile birlikte vergi tevkifatlarını da aylık dönemler halinde beyan edebilirler. Bu durumda tahakkuk eden vergilerin beyan edildiği ayda ödenmesi gerekmektedir.

1 ila 10 sigortalı çalışanı bulunan mükefleflerimizin yukarıda bahsettiğimiz yöntemleri uygulamak için vergi dairesine herhangi bir bildirimde bulunmasına gerek bulunmamaktadır.

2. 1003A ve 1003B Kodlu Muhtasar ve Prim Hizmet Beyannamelerinin Kullanımı:

– 1003A Kodlu Muhtasar ve Prim Hizmet Beyannamesi:

1003A kodlu Muhtasar ve Prim Hizmet Beyannamesi vergi kesintileri ile sigorta primlerinin birlikte bildirilmesine mahsus genel kullanıma açık beyannamedir. Hem tüm vergi kesintileri hem de çalıştırılan sigortalıların prim ve hizmet bilgileri bu beyanname ile beyan edilecektir. Vergi kesintisi yapma yükümlülüğü bulunmayan, sadece çalıştırdıkları sigortalıların prim ve hizmet bildirimlerini yapmak amacıyla 0003 gelir stopajı mükellefiyeti açtıranlar da 1003A kodlu Muhtasar ve Prim Hizmet Beyannamesini kullanacaklardır.

– 1003B Kodlu Muhtasar ve Prim Hizmet Beyannamesi:

1003B kodlu Muhtasar ve Prim Hizmet Beyannamesi 340 sıra no.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğine göre beyannamelerini kendileri gönderebilen mükelleflerin çalıştırdıkları sigortalılara ilişkin hem vergi kesintileri hem de sigorta primlerini, kurum politikaları gereği, ücret ödemeleri dışında kalan diğer vergi kesintilerinden ayrı olarak beyan etmek istemeleri halinde kullanabilecekleri beyanname olup, bunun için vergi dairesinden 0095 vergi türünden mükellefiyet açtırmaları ve “MuhSGK Özel Yetki” kullanıcısı tanımlı şifre almaları gerekmektedir. Bu şifreyi alan mükelleflerin, 1003A kodlu beyannamede çalıştırdıkları sigortalılara ilişkin prim ve hizmet bilgileri ile ücretlere ilişkin vergi kesintilerini beyan etmelerine Sistem tarafından izin verilmeyecektir.

3. Aile Sağlığı Merkezlerinin SGK Kayıtlarındaki NACE Kodlarının Kontrolü:

Aile Sağlığı Merkezleri SGK mevzuatına göre adi ortaklık veya gerçek kişi olarak tescil edilmektedir. Hazine ve Maliye Bakanlığınca yapılan düzenlemelere göre ise Aile Sağlığı Merkezindeki doktorlardan birisi adına 0003 gelir stopaj mükellefiyeti tesis edilmesi gerekmektedir.

Mükelleflerimizin bu konuda dikkat etmesi gereken en önemli husus bağlı oldukları Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğünde Aile Sağlığı Merkezi tescilinde yer alan NACE kodunun “8621.02-Aile ve toplum sağlığı merkezleri tarafından sağlanan yatılı olmayan genel hekimlik uygulama faaliyetleri (yatılı hastane faaliyetleri ile ebeler, hemşireler ve fizyoterapistlerce gerçekleştirilen paramedikal faaliyetler hariç)” olmasını sağlamalarıdır. Aile Sağlığı Merkezlerinin NACE kodlarının farklı olması durumunda beyanname gönderilemeyecektir. Bu nedenle Aile hekimliklerinin NACE kodunun doğru olması önem arz etmektedir

4. Kazancı Basit Usulde Vergilendirilen Mükelleflerin Muhtasar ve Prim Hizmet Beyannamelerinin Gönderilmesi İçin Yapılması Gerekenler:

Vergi kesintisi yapma zorunluluğu olmamakla birlikte 5510 sayılı Kanun uyarınca çalıştırdıkları sigortalıların prime esas kazanç ve hizmet bilgilerini beyan etme zorunluluğu bulunan basit usulde vergilendirilen mükellefler, bağlı bulundukları vergi dairesine başvururak 0003 Gelir Stopaj mükellefiyeti tesis ettirmek zorundadırlar.

0003 Gelir Vergisi Stopajı mükellefiyeti vergi dairesine bizzat başvurularak talep edilebileceği gibi, https://ivd.gib.gov.tr adresinde yer alan İnteraktif Vergi Dairesi üzerinden de başvuru yapılabilir. Bunun için;

– İnteraktif Vergi Dairesine kullanıcı kodu / vergi kimlik no / T.C. kimlik no ve şifre bilgileri ile giriş yapılır.

– Sisteme giriş yapıldıktan sonra “İşlem Başlat / Mükellefiyet İşlemleri / Muhtasar ve Prim Hizmet Beyannamesi Gelir Stopaj Mükellefiyeti Açılış Dilekçesi” ile başvuruda bulunulur.

Dilekçenin verilmesine ilişkin ayrıntılı bilgilere https://ebeyanname.gib.gov.tr/muphb3.pdf adresinde yer alan Kılavuzdan da ayrıca ulaşılabilir. 

5. Muhtasar ve Prim Hizmet Beyannamesi Vergilendirme Dönem Değişikliğinin Yapılması:

Vergilendirme dönemi 3 aylık olan mükelleflerden Nisan-Haziran/2020 dönemi Muhtasar Beyannamesinde 3. ay (Haziran ayı) için asgari ücretli veya diğer ücretli çalıştırdığını beyan edenlerin vergilendirme dönemi Başkanlığımız tarafından “aylık” olarak değiştirilmiştir. Bu mükelleflerimiz İnteraktif Vergi Dairesinden durumlarını kontrol etmeleri gerekmektedir.

Mükellefler tarafından İnteraktif Vergi Dairesinde yapılan kontrol sonucunda dönem değişikliği yapılmadığı anlaşılanlar ile Haziran ayında çalışanı bulunmayan ancak Temmuz ayında sigortalı istihdam etmeye başlayan mükelleflerin İnteraktif Vergi Dairesi üzerinden “Dönem Değişikliği Dilekçesi” vermeleri gerekmektedir. Konuya ilişkin ayrıntılı bilgilere https://ebeyanname.gib.gov.tr/muphb4.pdf adresinde yer alan Kılavuzdan ulaşılabilir.

6. Apartman Yönetimlerinin Durumu ve Kolay İşverenlik Uygulaması:

Apartman yönetimlerinin de genel esaslar çerçevesinde, yönetimlerine bağlı olarak istihdam ettikleri sigortalı çalışanları için Muhtasar ve Prim Hizmet Beyannamesini (vergi bölümü boş ve SGK bilgileri bölümü dolu olacak şekilde) vermeleri esastır.  Ancak  SGK “Kolay İşverenlik Uygulaması” na geçen APARTMAN YÖNETİMLERİ’nin Muhtasar ve Prim Hizmet Beyannamesi göndermelerine gerek bulunmamaktadır.  Bu yöntemden yararlanmak isteyen apartman yönetimleri e-bildirge şifreleri ile aşağıdaki adresten giriş yaptıktan sonra başvurularını tamamlayabilirler.

https://e.sgk.gov.tr/wps/portal/isveren/Ilgili+Diger+Uygulamalar/isveren_sistemi

Bu işverenler için e-Bildirge v.2 uygulaması açık tutulacaktır. Bu işverenler geriye yönelik belge düzeltmelerini ve yasal süresi dışındaki aylık prim ve hizmet belgelerini e-Bildirge v.2 uygulaması vasıtasıyla gönderebileceklerdir. Yine, bu işverenler için tahakkuklar otomatik oluşturulmakla birlikte cari aya ilişkin belgelerini gönderebilmeleri ya da otomatik olarak oluşan tahakkuklarında değişiklik yapabilmeleri için ilgili dönemi takip eden ayın 21’i ila 23’ü arasında e-Bildirge v.2 uygulaması açılacaktır. Bu tarih aralığı dışında cari ay bildirimleri için e-Bildirge v.2 uygulaması kapalı olacaktır.

Kolay işverenliğe geçmemiş apartman yönetimleri ise Muhtasar ve Prim Hizmet Beyannamesini e-Beyanname uygulaması üzerinden göndereceklerdir. Kolay işverenlik yöntemini seçmeyen apartman yönetimlerinin öncelikle apartmanın bulunduğu yere göre yetkili vergi dairesine başvurarak 0003 Gelir Vergisi Stopaj mükellefiyeti tesis ettirmeleri gerekmektedir. Ayrıca bu işverenlerin vergi numaralarının SGK sistemlerinde tescile işlenmiş olması gerekmektedir. Tescil kütüklerinde vergi numaralarının bulunmaması halinde beyanname verilemeyeceğinden vergi kimlik numaralarının kayıtlı olup olmadığı ile doğru olup olmadığı kontrol edilmelidir.

0003 Gelir Vergisi Stopajı mükellefiyeti vergi dairesine bizzat başvurularak talep edilebileceği gibi, https://ivd.gib.gov.tr  adresinde yer alan İnteraktif Vergi Dairesi üzerinden de başvuru yapılabilir. Bunun için;

– İnteraktif Vergi Dairesine kullanıcı kodu / vergi kimlik no / T.C. kimlik no ve şifre bilgileri ile giriş yapılır.

– Sisteme giriş yapıldıktan sonra “İşlem Başlat / Mükellefiyet İşlemleri / Muhtasar ve Prim Hizmet Beyannamesi Gelir Stopaj Mükellefiyeti Açılış Dilekçesi” ile başvuruda bulunulur.

Dilekçenin verilmesine ilişkin ayrıntılı bilgilere https://ebeyanname.gib.gov.tr/muphb3.pdf adresinde yer alan Kılavuzdan da ulaşılabilir.

Apartman yönetimlerinden Muhtasar ve Prim Hizmet Beyannamelerini e-Beyanname veya İnternet Vergi Dairesi uygulaması (intvrg.gib.gov.tr) üzerinden kendileri göndermek isteyenlerin bağlı oldukları vergi dairesine başvurarak e-Beyanname gönderme yetkisini haiz şifre almaları gerekmektedir. Beyannamelerini 3568 Sayılı Kanunda belirtilen meslek mensupları aracılığıyla göndermek isteyen apartman yönetimlerinin meslek mensubu ile aracılık sözleşmesi imzalamaları gerekmektedir.

7. Ev Hizmetlerinde Sigortalı Çalışanlarının Durumu:

5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında ev hizmetlerinde sigortalı çalıştırmakta iken 5510 sayılı Kanunun Ek 9 uncu maddesi kapsamına geçen işverenlere ait tahakkuklar otomatik olarak oluşturulduğundan bu işverenler Muhtasar ve Prim Hizmet Beyannamesi göndermeyecektir.

Ancak, 5510 sayılı Kanunun Ek 9 uncu maddesi kapsamına geçmeksizin işyeri sicil numarası üzerinden ev hizmetlerinde çalışan sigortalılarını e-Bildirge sisteminden SGK’ya bildiren işverenler, sigortalı bildirimlerini 2020/Temmuz ayından itibaren Muhtasar ve Prim Hizmet Beyannamesiyle yapacaklardır.

8. YETKİLİ VERGİ DAİRESİ: Evde Bakıcı veya Temzilik İşçisi Çalıştıran, Yazlık Evinde Bekçi Çalıştıran, Özel Yatında Personel İstihdam Eden, Özel İnşaatlarda İşçi Çalıştıranlar vb. lerinin  (Kolay İşverenlik ile Ek 9 Ev Hizmetlerine geçenler hariç) 0003 Türünden Vergi Mükellefiyeti Açılacak Vergi Dairesi:

a. Başka işleri dolayısıyla 0003 Gelir Stopaj Vergisi mükellefiyeti bulunanlar:

Öteden beri mükellefiyeti bulunanlar verecekleri Muhtasar ve Prim Hizmet Beyannamesine çalışan sigortalıların sigorta primleri ve kazançları toplamı, meslek adları ve kodları ile prim ödeme gün sayılarını da bu beyannameye ekleyerek beyanname vermek zorundadır.

b. Türkiye’de ikamet edenlerden vergi mükellefiyeti bulunmayanlar:

Gerçek kişiler ikametgahının bulunduğu yer vergi dairesine 0003 Gelir Stopaj mükellefiyeti tesis ettirmek zorundadır. 0003 Gelir Vergisi Stopajı mükellefiyeti vergi dairesine bizzat başvurularak talep edilebileceği gibi, https://ivd.gib.gov.tr adresinde yer alan İnteraktif Vergi Dairesi üzerinden de başvuru yapılabilir. Bunun için;

– İnteraktif Vergi Dairesine kullanıcı kodu / vergi kimlik no / T.C. kimlik no ve şifre bilgileri ile giriş yapılır.

– Sisteme giriş yapıldıktan sonra “İşlem Başlat / Mükellefiyet İşlemleri / Muhtasar ve Prim Hizmet Beyannamesi Gelir Stopaj Mükellefiyeti Açılış Dilekçesi” ile başvuruda bulunulur.

Dilekçenin verilmesine ilişkin ayrıntılı bilgilere https://ebeyanname.gib.gov.tr/muphb3.pdf adresinde yer alan Kılavuzdan ulaşabilirsiniz.

c. Türkiye’de ikamet etmeyenlerden vergi mükellefiyeti bulunmayanlar:

Türkiye’de ikamet etmeyenler, Türkiye’de çalıştırdıkları sigortalının bağlı olduğu Sosyal Güvenlik Merkezinin bulunduğu yer vergi dairesine mükellefiyet açtırmaları gerekmektedir.

9. Kanun No – Belge Türü vb. Nedenlerle Birden Fazla Satırda Yer Alması Gereken Sigortalılar İçin Gelir Vergisi ve Asgari Geçim İndirimi (AGİ) Alanlarının Doldurulması:

Sigortalının bilgilerinin, SGK bildirimleri bölümünde birden fazla satırda yer almasının gerektiği durumlarda AGİ tek bir satıra yazılmalıdır. Gelir vergisi kesintisi ayrıştırılabiliyorsa ayrı ayrı, ayrıştırılamıyorsa tek bir satıra yazılarak beyanda bulunulmalıdır.

10. Sigorta Bildirimleri Bölümünde Gün Bilgisine İlişkin Hataların Giderilmesi:

“Prim Ödeme Gün Sayısı”, ay/dönem içindeki çalışmaları tam olan için ay/dönemin kaç gün olduğuna bakılmaksızın (ay/dönemin 28, 29, 30 veya 31 gün olması dikkate alınmaksızın) 30 gün olarak sisteme girilmelidir.

Bazı iş günlerinde çalışılmaması ve çalışılmayan günler için ücret alınmaması halinde çalışılmayan günler ayın kaç gün sürdüğüne göre ilgili ay/dönemdeki gün sayısından çıkartılarak prim ödeme gün sayısı belirlenecektir.

Konuyla ilgili olarak ayrıntılı bilgiler aşağıdaki adreste yer alan Kılavuzun 4.2.12 maddesinde yer almaktadır.

https://ebeyanname.gib.gov.tr/muphb1.pdf

11. Eksik Adres Bilgisi Hatasının Düzeltimi:

“UAVT adresi bulunamadı.” şeklinde hata alan işverenlerin aşağıdaki adresten sisteme girip adreslerini tanımlanmaları gerekmektedir. Adresleri UAVT sisteminde kayıtlı değilse bir kereye mahsus “Ulusal Adres Veri Tabanında işyerinin adres bilgilerine ulaşılamamıştır.” kutucuğunu işaretlemeleri halinde  bu uyarı mesajını almayacaklardır.

https://uyg.sgk.gov.tr/isyeriadresguncelleme/Welcome.do

12. Sigorta Bilgileri Bölümünde Tescile İlişkin Alınan Hatalar ve Düzeltimi:

Muhtasar ve Prim Hizmet Beyannamesinin gönderilmesi sırasında işyeri sicil sıra numarası, eski şube kod, yeni şube kod, il kodu, sigortalı T.C. kimlik numarası, sigortalı adı/soyadı, gün, kazanç gibi zorunlu alanların eksiksiz ve doğru olarak sisteme kaydedilerek gönderilmesi gerekmektedir. Söz konusu bilgilerin hatalı girilmesi halinde beyannamenin onaylanması mümkün bulunmamaktadır. Bu gibi durumlarda mükelleflerimize/işverenlerimize hatalı girişlere ilişkin mesaj dönülmektedir.

Sıkça rastlanan;

“Soyadı bilgileri hatalıdır.”

“Adı bilgileri hatalıdır.”

“TC Kimlik Numarası, Sicil Numarası bilgileri hatalıdır.”

gibi sigortalının tesciline ilişkin hatalar için aşağıdaki adresten gerekli düzeltmelerin yapılması gerekmektedir.

https://uyg.sgk.gov.tr/SigortaliTescil/amp/loginldap

13. Vergi Kimlik Numarası ile SGK İşyeri Sicil Numarasının Eşleştirilmesi Gereği:

Muhtasar ve Prim Hizmet Beyannamesi verilirken sorun yaşanmaması için vergi kimlik numarası ile prim ve hizmet bilgileri bildirilecek SGK işyeri sicil numaralarının Başkanlığımız İnternet Vergi Dairesinde “Mükellef İşlemleri” modülünde “Mükellef Dosyası” altında yer alan “SGK 4/1-a İşyeri Sicil Bilgileri” bölümünden kontrol edilmesi ve eksik veya hatalı olan işyeri bilgileri için bağlı olunan Sosyal Güvenlik Merkezine başvurulması gerekmektedir.

14. Muhtasar ve Prim Hizmet Beyannamesine İlişkin Diğer Hususlar

1- Bankaların kayıtlı işyerlerinin SGK sistemindeki tescil bilgilerinin (faaliyette bulunulan sektör alanı) “BANKA” olarak güncellenmesi halinde banka merkezinden gönderilen beyannameler tüm şubeleri içerir şekilde gönderilebilecektir.

2- e-Bildirge v.2 üzerinden sadece Genel Bütçe kapsamındaki kamu idareleri bildirge gönderebileceklerdir. Genel Bütçe kapsamındaki kamu idareleri dışında kalan işverenler ise e-Bildirge v.2 üzerinden bildirge gönderemeyecek olup e-Beyanname sistemi üzerinden muhtasar ve prim hizmet beyannamesi göndereceklerdir.

3- Toplu İş Sözleşmesine (TİS) ilişkin belgeler e-Bildirge v.1’den verilmeye devam edilecektir.

4- 2020/6 ve öncesi için geriye yönelik belgeler (B TAHAKKUK NEDENİ) e-Bildirge v.2 den gönderilecektir. Ancak 2020/7 ve sonrası dönemleri için Muhtasar ve Prim Hizmet Beyannamesi kullanılacaktır. Muhtasar ve Prim Hizmet Beyannamesi ile gönderilen çalışanlara ilişkin geriye yönelik bilgiler işveren intrada ilgili Kurum ünitesinin onayına düşecektir.

5- SGK sistemlerinde, tescilde genel bütçe olarak işaretlenmiş ve e-Bildirge v.2 uygulamasından Aylık Prim ve Hizmet Belgesi göndermiş ancak daha sonra tescildeki genel bütçe kodu kaldırılmış işyerleri için Muhtasar ve Prim Hizmet Beyannamesi gönderilmek istenildiğinde “Diğer ortamdan verilmiş belgeniz var belge veremezsiniz.” uyarısı verilmeksizin Muhtasar ve Prim Hizmet Beyannamesi gönderilmesine izin verilecektir.

6- Beyannamenin vergi kesintileri ile ilgili bölümleri için Gelir İdaresi Başkanlığı adına, Vergi İletişim Merkezi (189) veya mphb@gelirler.gov.tr adresinden gerekli teknik ve mevzuat desteği verilmektedir. Beyannamenin “SGK Bildirimleri” bölümü ile ilgili olarak Sosyal Güvenlik Kurumu adına Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler İletişim Merkezi (170) veya isverensistemi@sgk.gov.tr adresinden gerekli hizmetler verilmektedir.

Duyurulur.

 


Kaynak: GİB Duyurusu
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/muhtasar-ve-prim-hizmet-beyannamesi-uygulamasinda-dikkat-edilmesi-gereken-hususlar-neler/feed/ 0
Elektrik Alım Satım İşlerinde Fatura Ne Zaman Düzenlenmelidir? https://www.muhasebenews.com/elektrik-alim-satim-islerinde-fatura-ne-zaman-duzenlenmelidir/ https://www.muhasebenews.com/elektrik-alim-satim-islerinde-fatura-ne-zaman-duzenlenmelidir/#respond Mon, 15 Oct 2018 08:30:11 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=16352 (GİB – ÖZELGE)

Konu: Elektrik alım satımlarında faturanın düzenleneceği tarih, KDV ve KVK açısından beyan edileceği dönem hk.

İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda;

– Şirketinizin Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) tarafından verilmiş olan elektrik üretim lisansı kapsamında ürettiği, sistemden ve/veya ikili anlaşmalarla satın aldığı elektriği; sistem operatörü olan Türkiye Elektrik İletim A.Ş. (TEİAŞ) aracılığıyla sisteme vermek suretiyle ve/veya ikili anlaşmalarla nihai tüketicilere perakende olarak sattığı,
– Şirketiniz tarafından sisteme verilen elektriğin faturasının TEİAŞ’a hitaben kesildiği, buna mukabil TEİAŞ’ın da sistemden elektrik çekenlere fatura kestiği ve TEİAŞ’ın sıfır bakiye ile çalıştığı,
– Şirketiniz tarafından ikili anlaşmalarla satılan elektriğin faturasının ise doğrudan müşteriye kesildiği, sistemden satın aldığınız elektriğin faturasının TEİAŞ’tan, ikili anlaşmalarla satın aldığınız elektriğin faturasının doğrudan tedarikçisinden alındığı,
– Bu faturalandırma işlemlerinin Elektrik Piyasası Dengeleme ve Uzlaştırma Yönetmeliği uyarınca yapıldığı, şirketinizin TEİAŞ aracılığıyla sisteme verdiği ve/veya nihai tüketicilere ikili anlaşmalarla perakende olarak sattığı elektriğin miktarı, birim fiyatı ve elektrik mevzuatı uyarınca ödenmesi ve/veya tahsil etmesi gereken bedellerin, elektrik tesliminin yapıldığı ayı takip eden ayın 20’nci gününe kadar belirlenebildiği (tahakkuk edebildiği),
– Bu nedenle, şirketinizin TEİAŞ aracılığıyla sisteme verdiği elektriğin faturasını, teslimin yapıldığı ayı takip eden ayın 20’nci gününe kadar kesinleşen mali uzlaştırma bilgilerine göre, uzlaştırmanın kesinleştiği tarihli olarak TEİAŞ’a hitaben düzenlendiği, nihai tüketicilere ikili anlaşmalarla sattığı elektriğin faturasını ise, teslimin yapıldığı ayı takip eden ayın 20’nci gününe kadar kesinleşen bilgilere göre, teslimin yapıldığı ayın son günü tarihli olarak nihai tüketiciye hitaben düzenleyebildiği,
– Dolayısıyla, fatura tarihi ile faturanın fiilen düzenlendiği tarihlerin birbirinden farklı olabildiği ve faturaların yedi gün içinde kesilmesini öngören Vergi Usul Kanununun 231/5’inci maddesine uygun hareket edilemediği, ayrıca TEİAŞ aracılığıyla alınıp satılan elektriklerin faturası, TEİAŞ’ın uygulamaları gereği teslimin yapıldığı ayı takip eden ayın 20’nci gününde kesildiğinden, TEİAŞ aracılığıyla alınıp ikili anlaşma ile satılan veya ikili anlaşmalarla alınıp TEİAŞ aracılığıyla satılan elektriğin alım-satım faturaları, dönem itibarıyla birbirleri ile örtüşmediğinden TEİAŞ’tan gelen alış faturasının KDV’sinin sürekli şirketiniz tarafından finanse edildiği
belirtilmiş olup, elektrik alım-satımlarında ayrı ayrı olmak üzere faturaların hangi tarihte ve hangi tarih itibarıyla düzenlenmesi gerektiği, hesaplanan KDV’nin hangi ay beyan edileceği, yüklenilen KDV’nin indirim hakkının hangi ay kullanılabileceği ve kurumlar vergisi yönünden gelirin hangi dönem beyan edileceği hususlarında tereddüde düşüldüğünden Başkanlığımız görüşü sorulmuştur.

Kurumlar Vergisi Kanununun 6’ncı maddesinde; kurumlar vergisinin, mükelleflerin bir hesap dönemi içinde elde ettikleri safi kurum kazancı üzerinden hesaplanacağı ve safi kurum kazancının tespitinde Gelir Vergisi Kanununun ticari kazanç hakkındaki hükümlerinin uygulanacağı hüküm altına alınmıştır.

Gelir Vergisi Kanununun “Bilanço Esasında Ticari Kazancın Tespiti” başlıklı 38’inci maddesinde ise; bilanço esasına göre ticari kazancın, teşebbüsteki öz sermayenin hesap dönemi sonunda ve başındaki değerleri arasındaki müspet fark olduğu, bu dönem zarfında sahip veya sahiplerce işletmeye ilave olunan değerlerin bu farktan indirileceği, işletmeden çekilen değerlerin ise farka ilave olunacağı, ticari kazancın bu suretle tespit edilmesi sırasında, Vergi Usul Kanununun değerlemeye ait hükümleri ile bu Kanunun 40 ve 41’inci maddeleri hükümlerine uyulacağı hükme bağlanmıştır. Anılan Kanunun 40’ıncı maddesinde de, safi kazancın tespit edilmesinde indirilecek giderler sayılmıştır.

Ticari kazancın tespitinde “tahakkuk” ve “dönemsellik” olmak üzere iki temel ilke geçerlidir. Tahakkuk esası ilkesinde, gelir veya giderin miktar ve mahiyet itibariyle kesinleşmiş olması, yani geliri veya gideri doğuran işlemin tekemmül etmesinin yanı sıra, miktarının ve işlemden kaynaklanan alacağın veya borcun ödeme şartlarının da belirlenmiş olması gereklidir. Dönemsellik ilkesi ise bu gelir veya giderin ilgili olduğu döneme intikalinin sağlanmasını ifade eder.

Vergi Usul Kanununun 230/4 maddesinde, faturada bulunması gereken asgari bilgiler arasında malın veya işin fiyatı ve tutarının yer alması; 231/5 maddesinde de, faturanın malın teslimi veya hizmetin yapıldığı tarihten itibaren yedi gün içinde düzenlenmesi gerektiği hükme bağlanmıştır.

Genel olarak, tahakkuk belgesi niteliğindeki fatura, katma değer vergisinde vergiyi doğuran olaya paralel şekilde vergiyi doğuran olayın meydana geldiği tarihten itibaren yedi gün içerisinde düzenlenmektedir.

Öte yandan, KDV Kanununun;

– 1/1 maddesinde, ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde Türkiye’de yapılan teslim ve hizmetlerin KDV’ye tabi olduğu,
– 2/3 maddesinde, su, elektrik, gaz, ısıtma, soğutma ve benzeri şekillerdeki dağıtımların da mal teslimi niteliğinde olduğu,
– 10’uncu maddesinin (g) bendinde vergiyi doğuran olayın, su, elektrik, gaz, ısıtma, soğutma ve benzeri enerji dağıtım veya kullanımlarında bunların bedellerinin tahakkuk ettirilmesi anında meydana geleceği,
– 29/1 maddesinde mükelleflerin, yaptıkları vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla hesaplanarak düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergilerini indirebilecekleri,
– 29/3 maddesinde ise, indirim hakkının vergiyi doğuran olayın vuku bulduğu takvim yılı aşılmamak şartıyla, ilgili vesikaların kanuni defterlere kaydedildiği vergilendirme döneminde kullanılabileceği
hüküm altına alınmıştır.

Bu hüküm ve açıklamalara göre;

            – KDV yönünden, tahakkuk tarihi (Elektrik Piyasası Dengeleme ve Uzlaştırma Yönetmeliğince nihai bedelin belirlendiği tarih) itibarıyla vergiyi doğuran olay gerçekleşeceğinden, tahakkuk tutarları üzerinden hesaplanan KDV de ilgili dönemde beyan edilecektir. Elektrik enerjisi tedariki ve satışına ilişkin olarak Şirketiniz adına TEİAŞ tarafından düzenlenen faturalar ile ilgili olarak yüklenilen KDV tutarlarının kanuni defterlere kaydedildiği vergilendirme döneminde, ancak vergiyi doğuran olayın vuku bulduğu takvim yılı aşılmamak kaydıyla, genel esaslara göre indirim konusu yapılması mümkündür.
            – Kurumlar vergisi yönünden de tahakkuk, Elektrik Piyasası Dengeleme ve Uzlaştırma Yönetmeliğince nihai bedelin belirlendiği tarih itibarıyla gerçekleştiğinden, söz konusu gelir ve giderlerin bu tarih itibarıyla matrahın tespitinde dikkate alınması gerekmektedir.
            – Ayrıca, gelirinizin tahakkuk tarihinden itibaren yedi gün içinde fatura düzenlemeniz gerektiği tabiidir.

Kaynak: Gaziantep Vergi Dairesi Başkanlığı
10 Mayıs 2016 Tarih ve 16700543-125-19626 Sayılı Özelge

Yasal Uyarı: Bu yazıdaki bilgiler sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen bilgilerden yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgilerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.

]]>
https://www.muhasebenews.com/elektrik-alim-satim-islerinde-fatura-ne-zaman-duzenlenmelidir/feed/ 0
Sosyal Sorumluluk Projesi Olarak Okullara Yapılan Yardımlar ÖTV ve KDV’den İstisna Edilebilir mi? https://www.muhasebenews.com/sosyal-sorumluluk-projesi-olarak-okullara-yapilan-yardimlar-otv-kdvden-istisna-edilebilir-mi/ https://www.muhasebenews.com/sosyal-sorumluluk-projesi-olarak-okullara-yapilan-yardimlar-otv-kdvden-istisna-edilebilir-mi/#respond Wed, 03 Oct 2018 19:30:02 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=15560 (GİB – ÖZELGE)

Konu: Okullarda ısınma amaçlı kullanılacak LPG için gerekli altyapının oluşturularak bedelsiz teslim edilmesi ve akabinde bedelsiz olarak LPG bağışlanmasında belge düzeni ve Kurumlar Vergisi, KDV, ÖTV

İlgide kayıtlı özelge talep formunuz ile şirketinizin LPG ve LNG ürünlerinin depolama, satış ve dağıtımı faaliyetleri ile iştigal ettiği, Doğu ve Güneydoğu illerindeki Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı devlet okullarındaki ısınma problemine karşı çözüm üretmek amacıyla kullanılacak olan LPG için gerekli tank, tesisat ve altyapının standartlara uygun yapılarak okul yönetimine bedelsiz teslim edilmesi ve sonrasında da bu okullarda kullanılacak LPG’nin bedelsiz olarak bağışlanmasının planlandığı belirtilerek; sosyal sorumluluk gereği bağış olarak yapacağınız bu mal teslimleri ve hizmet ifaları için belge düzeninin nasıl olması gerektiği ile konunun kurumlar vergisi, katma değer vergisi ve özel tüketim vergisi açısından değerlendirilmesi hususunda Başkanlığımızdan görüş talep edilmektedir.

KURUMLAR VERGİSİ KANUNUNA GÖRE
            5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun “Diğer indirimler” başlıklı 10’uncu maddesinde;

“(1) Kurumlar vergisi matrahının tespitinde; kurumlar vergisi beyannamesi üzerinde ayrıca gösterilmek şartıyla, kurum kazancından sırasıyla aşağıdaki indirimler yapılır:

c) Genel ve özel bütçeli kamu idarelerine, il özel idarelerine, belediyelere ve köylere, Bakanlar Kurulunca vergi muafiyeti tanınan vakıflara ve kamu yararına çalışan dernekler ile bilimsel araştırma ve geliştirme faaliyetinde bulunan kurum ve kuruluşlara makbuz karşılığında yapılan bağış ve yardımların toplamının o yıla ait kurum kazancının %5 ine kadar olan kısmı.

ç) (c) bendinde sayılan kamu kurum ve kuruluşlarına bağışlanan okul, sağlık tesisi, 100 yatak (kalkınmada öncelikli yörelerde 50 yatak) kapasitesinden az olmamak kaydıyla öğrenci yurdu ile çocuk yuvası, yetiştirme yurdu, huzurevi ve bakım ve rehabilitasyon merkezi ile mülki idare amirlerinin izni ve denetimine tabi olarak yaptırılacak ibadethaneler ve Diyanet İşleri Başkanlığı denetiminde yaygın din eğitimi verilen tesislerin ve Gençlik ve Spor Bakanlığına ait gençlik merkezleri ile gençlik ve izcilik kamplarının inşası dolayısıyla yapılan harcamalar veya bu tesislerin inşası için bu kuruluşlara yapılan her türlü bağış ve yardımlar ile mevcut tesislerin faaliyetlerini devam ettirebilmeleri için yapılan her türlü nakdî ve aynî bağış ve yardımların tamamı.

2) Bağış ve yardımların nakden yapılmaması halinde, bağışlanan veya yardımın konusunu oluşturan mal veya hakkın maliyet bedeli veya kayıtlı değeri, bu değer mevcut değilse Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre takdir komisyonlarınca tespit edilecek değeri esas alınır.
…”
hükmüne yer verilmiştir.

Konu ile ilgili açıklamalara 1 seri no.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin “10.3.2 Bağış ve yardımlar” başlıklı bölümünde de yer verilmiş olup,
” …

            10.3.2.2. Eğitim ve sağlık tesisleri ile dini tesislere ilişkin bağış ve yardımlar

   Eğitim, sağlık ve bakım hizmetleri ile dini hizmetleri geliştirmek ve devam ettirmek amacıyla yapılan harcamalar kurum kazancının tespitinde indirim unsuru olarak dikkate alınabilecektir.

– Genel ve özel bütçeli kamu idarelerine, il özel idarelerine, belediyelere ve köylere bağışlanan okul, sağlık tesisi ve yüz yatak (kalkınmada öncelikli yörelerde elli yatak) kapasitesinden az olmamak üzere öğrenci yurdu, çocuk yuvası, yetiştirme yurdu, huzurevi, bakım ve rehabilitasyon merkezi ile mülki idare amirlerinin izni ve denetimine tabi olarak yaptırılacak ibadethaneler ve Diyanet İşleri Başkanlığı denetiminde yaygın din eğitimi verilen tesislerin inşası dolayısıyla yapılan harcamaların,

– Söz konusu tesislerin inşası için yukarıda belirtilen kamu kuruluşlarına yapılan her türlü bağış ve yardımların,
– Mevcut okul, sağlık tesisi ve öğrenci yurtları ile çocuk yuvası, yetiştirme yurdu, huzurevi, bakım ve rehabilitasyon merkezi ile mülki idare amirlerinin izni ve denetimine tabi olarak yaptırılacak ibadethaneler ve Diyanet İşleri Başkanlığı denetiminde yaygın din eğitimi verilen tesislerin faaliyetlerini devam ettirebilmeleri için yapılan nakdi ve ayni bağış ve yardımların tamamı kurumlar vergisi matrahının tespitinde indirim konusu yapılabilecektir.

            10.3.2.2.2. Kapsama dahil olan bağış ve yardımlar
            Kapsama dahil olan bağış ve yardımların;
– Bağışlanan okul, sağlık tesisi ve 100 yatak kapasitesinden az olmamak üzere (kalkınmada öncelikli yörelerde 50 yatak) öğrenci yurdu, çocuk yuvası, yetiştirme yurdu, huzurevi ve bakım ve rehabilitasyon merkezi ile mülki idare amirlerinin izni ve denetimine tabi olarak yaptırılacak ibadethaneler ve Diyanet İşleri Başkanlığı denetiminde yaygın din eğitimi verilen tesislerin inşası için yapılan harcama,
– Bu tesislerin inşası için yapılan bağış ve yardım,
– Mevcut tesislerin faaliyetlerine devam etmelerini sağlamak amacıyla yapılan bağış ve yardım,
niteliğinde olması gerekmektedir.

Düzenlemedeki “okul” ifadesinden, doğrudan eğitim-öğretim hizmetlerinin verildiği temel birimlerin anlaşılması gerekmekte olup rehberlik ve araştırma merkezi, mesleki eğitim merkezi, iş eğitim merkezi, mesleki ve teknik eğitim merkezi ve akşam sanat okulları da bu kapsamda değerlendirilecektir.

10.3.2.2.4. Bağış ve yardımın belgelendirilmesi
            Ayni veya nakdi olarak yapılan bağış ve yardımların kurumlar vergisi mükelleflerince indirim olarak dikkate alınabilmesi için makbuz karşılığı yapılmış olması gerekli ve yeterlidir.

Ayni bağış ve yardımın, işletmenin aktifinden veya stokundan çekilerek bağışlanmış olması durumunda, mükelleflerin işletmeden çekip bağışladıkları değerler için fatura düzenlemesi; düzenlenen faturanın arka yüzüne faturada belirtilen değerlerin ilgili kamu kurum ve kuruluşu tarafından bağış veya yardım olarak alındığına ilişkin şerh konularak yetkili kimseler tarafından imzalanmış olması yeterlidir.

Ayni değerlerin, mükelleflerce dışarıdan alınarak kamu kurum ve kuruluşuna bağışlanmış olması durumunda ise bu kurum ve kuruluş tarafından teslim alınacak değerler için teslime ilişkin bir belge düzenlenmiş olması yeterli olup, düzenlenen belgede bağışlanan kıymetin değerinin, cinsinin ve miktarının tereddüde mahal bırakmayacak şekilde belirtilmiş olması gerekmektedir. Ayrıca, bağışlanan değerlere ilişkin olarak düzenlenmiş olan faturaların arka yüzünde yukarıda belirtilen açıklamalar dahilinde ilgili kamu kurum ve kuruluşlarının yetkililerinin imzası bulunacaktır.
…”
açıklamaları yapılmıştır.

Bu hüküm ve açıklamalar çerçevesinde, Milli Eğitim Bakanlığına bağlı kırsal kesimdeki okulların ısınma sorununun giderilmesi projesine katkı sağlamak amacıyla gerekli tank, tesisat ve altyapının şirketiniz tarafından standartlara uygun yapılarak bu okulların yönetimine bedelsiz teslim edilmesi ve daha sonra bu okullarda kullanılacak LPG’nin şirketiniz tarafından bedelsiz olarak bağışlanmasının, söz konusu okulların faaliyetlerini devam ettirebilmeleri için yapılan bağış ve yardım olarak kabul edilmesi; dolayısıyla bu kapsamda yapacağınız harcamaların tamamının, Kurumlar Vergisi Kanununun 10’uncu maddesinin birinci fıkrasının (ç) bendi hükmü gereğince, yukarıda belirtilen şartlar dahilinde belgelendirilmek ve kurumlar vergisi beyannamesi üzerinde ayrıca gösterilmek şartıyla, kurum kazancınızın tespitinde indirim konusu yapılması mümkün bulunmaktadır.

KATMA DEĞER VERGİSİ KANUNUNA GÖRE
            KDV Kanununun; 1/1 inci maddesinde; ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde Türkiye’de yapılan teslim ve hizmetlerin katma değer vergisine tabi olduğu, 17/2-b maddesinde; birinci fıkrada sayılan kurum ve kuruluşlara (Genel ve katma bütçeli idareler, il özel idareleri, belediyeler, köyler, bunların teşkil ettikleri birlikler, üniversiteler, döner sermayeli kuruluşlar, kanunla kurulan kamu kurum ve kuruluşları, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları, siyasi partiler ve sendikalar, kanunla kurulan ve tüzel kişiliği haiz emekli ve yardım sandıkları, kamu menfaatine yararlı dernekler, tarımsal amaçlı kooperatifler ve Bakanlar Kurulunca vergi muafiyeti tanınan vakıflar) bedelsiz olarak yapılan her türlü mal teslimi ve hizmet ifalarının KDV den istisna olduğu hüküm altına alınmıştır.
Aynı Kanunun 30/a maddesinde de, vergiye tabi olmayan veya vergiden istisna edilmiş bulunan malların teslimi ve hizmet ifası ile ilgili alış vesikalarında gösterilen veya bu mal ve hizmetlerin maliyetleri içinde yer alan KDV nin indirilemeyeceği, hükmüne yer verilmiştir.

Konu ile ilgili açıklamaların yer aldığı Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğinin “II. Sosyal ve Askeri İstisnalar ve Diğer İstisnalar” başlıklı (F) bölümünde, KDV Kanununun 30/a ve 32’nci maddeleri hükümlerine göre 17’nci madde kapsamına giren işlemlerin kısmi istisna niteliğinde olduğu, buna göre, madde kapsamına giren işlemleri yapanların, bu işlemlerle ilgili alış ve giderler dolayısıyla yüklendikleri vergileri indirim konusu yapamayacakları, bu vergilerin gelir ve kurumlar vergisi uygulamaları çerçevesinde işin mahiyetine göre gider veya maliyet unsuru olarak göz önüne alınabileceği ifade edilmiştir.

Buna göre, Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı devlet okullarına bedelsiz olarak yapılan her türlü mal teslimleri ve hizmet ifaları KDV den istisna olup, söz konusu teslimler ve hizmet ifaları nedeniyle yüklenilen KDV nin indirimi KDV Kanununun 30/a maddesi hükmü gereğince mümkün bulunmamaktadır. Ancak indirimi mümkün bulunmayan söz konusu KDV nin gelir veya kurumlar vergisi yönünden işin mahiyetine göre gider veya maliyet unsuru olarak dikkate alınabileceği tabiidir.

ÖZEL TÜKETİM VERGİSİ KANUNUNA GÖRE
            Bilindiği üzere, 4760 sayılı Özel Tüketim Vergisi (ÖTV) Kanununun 1’inci maddesinde bu Kanuna ekli (I) sayılı listedeki malların ithalatçıları veya rafineriler dâhil imal edenler tarafından teslimi ile ÖTV uygulanmadan önce müzayede yoluyla satışı bir defaya mahsus olmak üzere ÖTV’ye tabi tutulmuş, 2/1-e maddesinde teslim tanımlanmış, 2/3-a maddesinde ise vergiye tabi malların, vergiye tabi olan malların imali dışında her ne suretle olursa olsun kullanılması, sarfı, işletmeden çekilmesi veya işletme personeline ücret, prim, ikramiye, hediye, teberru gibi namlarla verilmesinin teslim sayılacağı hüküm altına alınmıştır.

Ayrıca Kanunun 3’üncü maddesinde, (I) sayılı listede yer alan mallar için vergiyi doğuran olayın yurt içi teslimde veya teslim sayılan hallerde meydana geleceği, 4’üncü maddesinde de söz konusu mallarda verginin mükellefinin, bu malları imal veya ithal edenler ya da ÖTV uygulanmadan önce bu malların müzayede yoluyla satışını gerçekleştirenler olduğu ifade edilmiştir.

ÖTV Kanununun 10’uncu maddesinin (1) numaralı fıkrası uyarınca, ÖTV’ye ilişkin istisna ve muafiyetler ancak bu Kanuna hüküm eklenmek veya bu Kanunda değişiklik yapılmak suretiyle düzenlenir. Diğer kanunlarda yer alan istisna veya muafiyet hükümleri bu vergi bakımından geçersizdir. Uluslararası anlaşma hükümleri saklıdır.

Diğer taraftan, adı geçen Kanunun “Vergileme Ölçüleri ve Matrah” başlıklı 11’inci maddesinde bu Kanuna ekli (I) sayılı listede yer alan mallar için kilogram, litre, metreküp, standart metreküp, kilokalori veya bunların alt ve üst birimleri ile gerektiğinde büyüklükleri de dikkate alınarak kap, ambalaj veya adet olmak üzere maktu vergi tutarlarının uygulanacağı hüküm altına alınmıştır. Bu madde hükmü uyarınca, ÖTV Kanununa ekli (I) sayılı listedeki mallar için bedel üzerinden oransal vergi uygulaması söz konusu olmayıp, mükellefleri tarafından teslim edilecek bahse konu mallar için, yukarıdaki ölçü birimleri de dikkate alınmak suretiyle yürürlükteki maktu tutar üzerinden vergi hesaplanması gerekmektedir.

            Bu itibarla, ilgide kayıtlı özelge talep formuna konu olayla ilgili olarak ÖTV Kanununda bedelsiz teslimlerin vergiden müstesna olduğuna dair herhangi bir hüküm bulunmadığından, firmanız tarafından sosyal sorumluluk projesi kapsamında doğu ve güneydoğu illerindeki Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı devlet okullarına ısınma problemine çözüm üretmek maksadıyla ÖTV mükellefi sıfatıyla bedelsiz olarak teslim edilmesi planlandığı anlaşılan LPG isimli malın söz konusu teslimleri için, ÖTV hesaplanması ve ilgili vergilendirme dönemi içerisinde beyan edilerek ödenmesi gerektiği tabiidir.

Kaynak: Büyük Mükellefler Vergi Dairesi Başkanlığı
24 Şubat 2016 Tarih ve 64597866-125[10-2016]-3510 Sayılı Özelge

Yasal Uyarı: Bu yazıdaki bilgiler sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen bilgilerden yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgilerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.

]]>
https://www.muhasebenews.com/sosyal-sorumluluk-projesi-olarak-okullara-yapilan-yardimlar-otv-kdvden-istisna-edilebilir-mi/feed/ 0
Serbest Bölgede Faaliyet Gösteren Şirketin Devir Alınması Durumunda Kurumlar Vergisi İstisnasından Faydalanılabilir mi? https://www.muhasebenews.com/serbest-bolgede-faaliyet-gosteren-sirketin-devir-alinmasi-durumunda-kurumlar-vergisi-istisnasindan-faydalanilabilir-mi/ https://www.muhasebenews.com/serbest-bolgede-faaliyet-gosteren-sirketin-devir-alinmasi-durumunda-kurumlar-vergisi-istisnasindan-faydalanilabilir-mi/#respond Sat, 19 May 2018 07:30:01 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=17448 (GİB – ÖZELGE)

Konu: Serbest bölgede faaliyet gösteren şirketin devir alınması durumunda istisna uygulaması ve ruhsat değişimi
İlgi: … tarihli özelge talep formunuz.

İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda;
– Şirketinizin Ege Serbest Bölgesinde sahip olduğu üretim, alım-satım ve Ar-Ge konulu 3 adet ruhsat kapsamında motor pistonları, pimleri, yedek parçaları, motor silindir gömlekleri vb. imalatı ve ticareti faaliyeti ile iştigal ettiği,
– Kurumunuzdan farklı bir sektörde faaliyet gösteren ve kendi faaliyetleri kapsamında 06.02.2004 tarihi öncesi düzenlenmiş alım-satım konulu faaliyet ruhsatı olan bir kollektif şirketin devralınmasının planlandığı,
– Devralınacak kollektif şirketin faaliyet konuları arasında şu anda yürüttüğünüz mevcut faaliyetlerinizin yer almaması nedeniyle, devralınacak kollektif şirkete ait alım-satım faaliyet konulu ruhsatın firmanızın mevcut alım-satım faaliyet konuları da ilave edilerek revize edilmesinin öngörüldüğü
belirtilmiş olup, birleşme neticesinde kurumunuzun faaliyet konuları da eklenmek suretiyle revize edilecek olan alım-satım ruhsatı kapsamında gerçekleştirilecek alım-satım faaliyetlerinden elde edilecek kazançlara kurumlar vergisi istisnasının uygulanıp uygulanmayacağı hususunda Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.

3218 sayılı Serbest Bölgeler Kanununun geçici 3’üncü maddesinde;

“Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla serbest bölgelerde faaliyette bulunmak üzere ruhsat almış mükelleflerin;

a) Bu bölgelerde gerçekleştirdikleri faaliyetleri dolayısıyla elde ettikleri kazançları, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla faaliyet ruhsatlarında belirtilen süre ile sınırlı olmak üzere gelir veya kurumlar vergisinden müstesnadır.
…Avrupa Birliğine tam üyeliğin gerçekleştiği tarihi içeren yılın vergilendirme döneminin sonuna kadar;
a) Serbest bölgelerde üretim faaliyetinde bulunan mükelleflerin bu bölgelerde imal ettikleri ürünlerin satışından elde ettikleri kazançları gelir veya kurumlar vergisinden
hükmüne yer verilmiştir.

1 seri no.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin “5.12.3.8.2. Serbest bölgelerde gerçekleşen birleşme ve devir hallerinde istisna uygulaması” başlıklı bölümünde ise;

“Serbest bölgede faaliyet gösteren bir şirketin, Türk Ticaret Kanununun ilgili maddeleri ile Kurumlar Vergisi Kanununun 18’inci maddesiyle 19’uncu maddesinin birinci ve ikinci fıkralarında düzenlenmiş bulunan birleşme ve devir hallerinde infisah eden kurum adına düzenlenmiş bulunan faaliyet ruhsatının, Dış Ticaret Müsteşarlığı tarafından devralan kurum adına yenilenmesi ve yenileme işlemi sonrası da devralan şirketin bölgede faaliyet gösteriyor olması durumunda, devralan şirket 3218 sayılı Kanunun geçici 3’üncü maddesi hükmünden yararlanabilecektir.

Yalnızca faaliyet ruhsatının devri veya satın alınması şeklinde gerçekleşen işlemler, 3218 sayılı Kanunun geçici 3’üncü maddesi ile öngörülen istisnalar kapsamında değerlendirilmeyecektir.” açıklamaları yer almıştır.

Kurumlar Vergisi Kanununun 18’inci maddesiyle 19’uncu maddesinin birinci ve ikinci fıkralarında ise, sadece kurumlar vergisi mükellefleri arasındaki devir ve birleşme işlemleri sayılmıştır.

Bu hüküm ve açıklamalara göre, kurumlar vergisi mükellefi olmayan kollektif şirketin kurumunuzca devralınması işlemi, Kurumlar Vergisi Kanununun 18’inci maddesiyle 19’uncu maddesinin birinci ve ikinci fıkralarında düzenlenmiş bulunan birleşme ve devir olarak nitelendirilemeyeceğinden, devralacağınız kollektif şirkete ait serbest bölge ruhsatının kullanılması suretiyle kurumlar vergisi istisnasından faydalanmanız mümkün değildir.

Kaynak: İzmir Vergi Dairesi Başkanlığı
5 Haziran 2014 Tarih ve 84098128-125[5-2013/8]-343

Yasal Uyarı: Bu yazıdaki bilgiler sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen bilgilerden yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgilerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.

]]>
https://www.muhasebenews.com/serbest-bolgede-faaliyet-gosteren-sirketin-devir-alinmasi-durumunda-kurumlar-vergisi-istisnasindan-faydalanilabilir-mi/feed/ 0
Tevsi Yatırımlarda İndirimli Kurumlar Vergisi Hesaplaması Nasıl Yapılır? https://www.muhasebenews.com/tevsi-yatirimlarda-indirimli-kurumlar-vergisi-hesaplamasi-nasil-yapilir/ https://www.muhasebenews.com/tevsi-yatirimlarda-indirimli-kurumlar-vergisi-hesaplamasi-nasil-yapilir/#respond Sat, 10 Mar 2018 14:30:44 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=17353 (GİB – ÖZELGE)

Konu: Tevsi yatırımda indirimli kurumlar vergisi hesaplanması.
İlgi: 21.11.2013 tarihli özelge talep formunuz.

İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda, faaliyet konusu demiryolu taşımacılığı olan şirketinizin 15.06.2012 tarih ve 2012/3305 sayılı Bakanlar Kurulu Kararına (BKK) göre alınmış yatırım teşvik belgesine sahip bulunduğu, yatırım konusunun 108 adet vagon alımı olduğu, vagonlardan 25 adedinin 2013/Haziran; 25 adedinin de 2013/Temmuz ayında alındığı ve alındıkları aylarda aktifleştirildikleri, alınan vagonlardan elde edilen kazanç ayrı hesaplarda takip edilemediğinden kazancın oranlama yapılarak tespit edileceği ve yatırımın BKK’nın 17’nci maddesinde belirtilen öncelikli yatırım konularından olması nedeniyle 5. bölge teşviklerinden yararlanıldığı belirtilmiş olup;

– Yatırımın devam ettiği ve yatırım teşvik belgesinin henüz kapanmadığı dönemde diğer faaliyetlerden elde edilen kazançlara indirimli kurumlar vergisi uygulanıp uygulanmayacağı,
– İlk yıl aktifleştirilmesi zorunlu ve diğer yıllar ihtiyari olan finansman giderleri ile kur farklarının yatırıma katkı tutarının tespitinde dikkate alınıp alınamayacağı,
– Tevsi yatırımdan elde edilen kazanç hesaplanırken oranlama işleminin ne şekilde yapılacağı ve oranlama yapılırken sadece kıymetlerin aktifleştirildikleri ayların mı dikkate alınacağı
hususlarında Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.

Kurumlar Vergisi Kanununun 32/A maddesinde;

“(1) Finans ve sigortacılık sektörlerinde faaliyet gösteren kurumlar, iş ortaklıkları, taahhüt işleri, 16.07.1997 tarihli ve 4283 sayılı Kanun ile 8/6/1994 tarihli ve 3996 sayılı Kanun kapsamında yapılan yatırımlar ile rödovans sözleşmelerine bağlı olarak yapılan yatırımlar hariç olmak üzere, bu maddenin ikinci fıkrasında belirtilen ve Ekonomi Bakanlığı tarafından teşvik belgesine bağlanan yatırımlardan elde edilen kazançlar, yatırımın kısmen veya tamamen işletilmesine başlanılan hesap döneminden itibaren yatırıma katkı tutarına ulaşıncaya kadar indirimli oranlar üzerinden kurumlar vergisine tabi tutulur.

(2) Bu maddenin uygulamasında yatırıma katkı tutarı, indirimli kurumlar vergisi uygulanmak suretiyle tahsilinden vazgeçilen vergi yoluyla yatırımların Devletçe karşılanacak tutarını, bu tutarın yapılan toplam yatırıma bölünmesi suretiyle bulunacak oran ise yatırıma katkı oranını ifade eder. Bakanlar Kurulu;

c) Yatırıma başlanan tarihten itibaren bu maddeye göre hesaplanacak yatırıma katkı tutarına mahsuben, toplam yatırıma katkı tutarının %50 sini ve gerçekleştirilen yatırım harcaması tutarını geçmemek üzere; yatırım döneminde kurumun diğer faaliyetlerinden elde edilen kazançlarına indirimli kurumlar vergisi oranı uygulatmak suretiyle yatırıma katkı tutarını kısmen kullandırmaya, bu oranı her bir il grubu için sıfıra kadar indirmeye veya %80’e kadar artırmaya,
yetkilidir.

(4) Tevsi yatırımlarda, elde edilen kazancın işletme bütünlüğü çerçevesinde ayrı hesaplarda izlenmek suretiyle tespit edilebilmesi halinde, indirimli oran bu kazanca uygulanır. Kazancın ayrı bir şekilde tespit edilememesi halinde ise indirimli oran uygulanacak kazanç, yapılan tevsi yatırım tutarının, dönem sonunda kurumun aktifine kayıtlı bulunan toplam sabit kıymet tutarına (devam eden yatırımlara ait tutarlar da dahil) oranlanması suretiyle belirlenir. Bu hesaplama sırasında işletme aktifinde yer alan sabit kıymetlerin kayıtlı değeri, yeniden değerlenmiş tutarları ile dikkate alınır. İndirimli oran uygulamasına yatırımın kısmen veya tamamen faaliyete geçtiği geçici vergi döneminde başlanır…”
hükümlerine yer verilmiştir.

19.06.2012 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan 2012/3305 sayılı BKK’nın “Vergi indirimi” başlıklı 15’inci maddesinde indirimli kurumlar vergisine ilişkin hükümlere yer verilmiş olup bu maddenin beşinci fıkrasında toplam yatırıma katkı tutarına mahsuben, gerçekleştirilen yatırım harcaması tutarını aşmamak ve yatırımların gerçekleştirildiği bölgelere göre farklı oranlarda olmak üzere, diğer faaliyetlerden elde edilen kazançlara da indirimli kurumlar vergisi uygulanabileceği hükme bağlanmıştır.

Bu çerçevede, 2012/3305 sayılı BKK’ya göre yatırım teşvik belgesine bağlanan yatırımlardan henüz kazanç elde edilmemiş olsa dahi “yatırım döneminde” belirli oranlarda ve 01.01.2013 tarihinden itibaren elde edilen kazançlara uygulanmak üzere, diğer faaliyetlerden elde edilen kazançlara indirimli kurumlar vergisi uygulanması mümkündür.

Öte yandan, indirimli kurumlar vergisi uygulanacak kazançların ayrı hesaplarda takip edilmesi gerekmektedir. Ancak, kazancın ayrı olarak takibine imkan bulunmayan hallerde indirimli kurumlar vergisi oranının uygulanacağı kazanç, yapılan yatırım tutarının dönem sonunda kurumun aktifine kayıtlı bulunan toplam sabit kıymet tutarına (devam eden yatırımlara ait tutarlar da dahil) oranlanması suretiyle belirlenecektir.

Bu hüküm ve açıklamalara göre;
– 2012/3305 sayılı BKK’ya göre alınmış yatırım teşvik belgesi kapsamındaki yatırımınız devam ederken, diğer faaliyetlerden elde edilen kazançlara BKK’nın 15’inci maddesinin beşinci fıkrası dikkate alınarak indirimli kurumlar vergisi uygulanması mümkündür.

“Yatırım dönemi” ifadesinden, yatırıma fiilen başlanıldığı tarihi içeren geçici vergilendirme döneminin başından tamamlama vizesi yapılması amacıyla Ekonomi Bakanlığına müracaat tarihini içeren geçici vergilendirme döneminin son gününe kadar olan sürenin anlaşılması; yatırımın fiilen tamamlandığı tarihin, tamamlama vizesinin yapılmasına ilişkin olarak Ekonomi Bakanlığına müracaat tarihinden önceki bir geçici vergilendirme dönemine isabet etmesi halinde ise yatırımın fiilen tamamlandığı tarihi içeren geçici vergilendirme döneminin son gününün dikkate alınması gerekmektedir.

Bu uygulama dışında, yatırımın tamamlanma oranı veya benzeri herhangi bir hesaplama yapılmayacaktır.

– Yatırımların finansmanında kullanılan kredilere ilişkin faiz giderleri ile yurt dışından döviz kredisi ile sabit kıymet ithal edilmesi nedeniyle ortaya çıkan kur farklarının, aktifleştirme tarihine kadar olan kısmının maliyete intikal ettirilmesi; aktifleştirildikten sonraki döneme ilişkin olanların ise seçimlik hak olarak doğrudan gider yazılması veya maliyete intikal ettirilmek suretiyle amortismana tabi tutulması mümkün bulunmakta olup 163 ve 334 seri no.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğlerinde yapılan açıklamaların dikkate alınması gerekmektedir.

Öte yandan faiz giderleri ve kur farkları, indirimli kurumlar vergisine esas olan yatırıma katkı tutarını değiştirmeyecek, Ekonomi Bakanlığının teşvik belgesine göre belirlenen indirimli kurumlar vergisine esas yatırıma katkı tutarı finansman giderleri dolayısıyla artmayacak veya azalmayacaktır.

– Tevsi yatırımlarda, dönem sonunda kurumun aktifine kayıtlı bulunan sabit kıymet tutarının hesabında bu kıymetlerin birikmiş amortismanlar düşülmeden önceki brüt tutarlarının dikkate alınması, “sabit kıymet” ifadesinden de Vergi Usul Kanununun 313’üncü maddesi uyarınca amortisman mevzuunu oluşturan iktisadi kıymetlerin anlaşılması, dolayısıyla arazi-arsa ve amortismana tabi olmayan diğer kıymetlerle ilgili harcamaların indirimli kurumlar vergisinden yararlanacak kazancın tespitinde dikkate alınmaması gerekmektedir.

Tevsi yatırımlardan elde edilen kazancın ayrı bir şekilde tespitinin mümkün olmaması halinde, indirimli oran uygulanacak kazancın hesaplanmasında tevsi yatırım tutarının dönem sonunda kurumun aktifine kayıtlı bulunan toplam sabit kıymet tutarına oranlanması suretiyle belirlenen oran her yıl ayrı ayrı tespit edilerek uygulanacaktır.

Kurumlar Vergisi Kanununun 32/A maddesinde yer alan “Bu hesaplama sırasında işletme aktifinde yer alan sabit kıymetlerin kayıtlı değeri, yeniden değerlenmiş tutarları ile dikkate alınır.” ifadesi ile kastedilen ise sabit kıymetlerin gerekli şartların oluşması halinde yapılan enflasyon düzeltmesi sonucu oluşan yeniden değerlenmiş değerinin dikkate alınması gerektiğidir. Dolayısıyla, gerekli şartların oluşması halinde yapılacak enflasyon düzeltmesi dışında başkaca bir değerleme yapılmayacaktır.

Ayrıca mevcut sabit kıymet tutarı, indirimli kurumlar vergisi uygulanacak kazancın tespit edileceği geçici vergilendirme dönemleri için, ilgili geçici vergilendirme döneminin son günü; hesap dönemleri için ise ilgili hesap döneminin son günü itibariyle tespit edilecek ve indirimli oran uygulanacak kazancın bulunmasında dikkate alınacaktır.

Bu çerçevede, tevsi yatırımdan elde edilen kazanç hesaplanırken bulunan oran bütün bir yılın gelirine uygulanacaktır.

Kaynak: İzmir Vergi Dairesi Başkanlığı
17 Temmuz 2014 Tarih ve 84098128-125[32A-201322]-436 Sayılı Özelge

Yasal Uyarı: Bu yazıdaki bilgiler sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen bilgilerden yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgilerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.

]]>
https://www.muhasebenews.com/tevsi-yatirimlarda-indirimli-kurumlar-vergisi-hesaplamasi-nasil-yapilir/feed/ 0
Hatasız Kul Olmaz! Vergide Hata Nedir? Vergilendirmede Hata Nedir? Arasındaki Farklar Nelerdir? https://www.muhasebenews.com/hatasiz-kul-olmaz-vergide-hata-nedir-vergilendirmede-hata-nedir-arasindaki-farklar-nelerdir/ https://www.muhasebenews.com/hatasiz-kul-olmaz-vergide-hata-nedir-vergilendirmede-hata-nedir-arasindaki-farklar-nelerdir/#respond Thu, 08 Feb 2018 10:30:25 +0000 http://www.muhasebenews.com/?p=5849 1- VERGİ HATASI NEDİR?
Vergi hatası, vergiye ilişkin hesaplarda veya vergilendirmede yapılan hatalar yüzünden haksız yere fazla veya eksik vergi istenmesi veya alınmasıdır.

2- HESAP HATALARI NELERDİR?
Hesap hataları şunlardır;
2.1- Matrah hataları: Vergilendirme ile ilgili,
2.1.1- Beyanname,
2.1.2- Tahakkuk fişi,
2.1.3- İhbarname,
2.1.4- Tekâlif cetveli ve kararlarda
matraha ait rakamların veya indirimlerin eksik veya fazla gösterilmiş veya hesaplanmış olmasıdır.

2.2- Vergi miktarında hatalar: Vergide;
2.2.1- Vergi nispet ve tarifelerinin yanlış uygulanması,
2.2.2- Mahsupların yapılmamış veya yanlış yapılmış olması,
2.2.3- Birinci bentte yazılı vesikalarda verginin eksik veya fazla hesaplanmış veya gösterilmiş olmasıdır.

2.3- Verginin mükerrer olması: Aynı vergi kanununun uygulanmasında belli bir vergilendirme dönemi için aynı matrah üzerinden bir defadan fazla vergi istenmesi veya alınmasıdır.

3- VERGİLENDİRME HATALARI NELERDİR?
Vergilendirme hataları şunlardır;
3.1- Mükellefin şahsında hata: Bir verginin asıl borçlusu yerine başka bir kişiden istenmesi veya alınmasıdır;
3.2- Mükellefiyette hata: Açık olarak vergiye tabi olmayan veya vergiden muaf bulunan kimselerden vergi istenmesi veya alınmasıdır;

3.3- Mevzuda hata: Açık olarak vergi mevzuuna girmeyen veya vergiden müstesna bulunan;
3.3.1- Gelir,
3.3.2- Servet,
3.3.3- Madde,
3.3.4- Kıymet,
3.3.5- Evrak ve işlemler üzerinden
vergi istenmesi veya alınmasıdır.

3.4- Vergilendirme veya muafiyet döneminde hata: Aranan verginin ilgili bulunduğu;
3.4.1- Vergilendirme döneminin yanlış gösterilmiş,
3.4.2- Süre itibariyle eksik veya fazla hesaplanmış olmasıdır.

4- VERGİ HATALARI NE ŞEKİLDE MEYDANA ÇIKARILIR?
Vergi hataları şu yollarla meydana çıkarılabilir;
4.1- İlgili memurun hatayı bulması veya görmesi ile,
4.2- Üst memurların yaptıkları incelemeler neticesinde hatanın görülmesi ile,
4.3- Hatanın teftiş sırasında meydana çıkarılması ile,
4.4- Hatanın vergi incelenmesi sırasında meydana çıkarılması ile,
4.5- Mükellefin müracaatı ile.

Kaynak: Vergi Usul Kanunu

Yasal Uyarı: Bu yazıdaki bilgiler sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen bilgilerden yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgilerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.

]]>
https://www.muhasebenews.com/hatasiz-kul-olmaz-vergide-hata-nedir-vergilendirmede-hata-nedir-arasindaki-farklar-nelerdir/feed/ 0
Serbest Bölge Faaliyeti Kazançlarında Vergi İstisnası https://www.muhasebenews.com/serbest-bolge-faaliyeti-kazanclarinda-vergi-istisnasi-uygulanir-mi/ https://www.muhasebenews.com/serbest-bolge-faaliyeti-kazanclarinda-vergi-istisnasi-uygulanir-mi/#respond Thu, 21 Dec 2017 08:15:14 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=19823 3218 sayılı Serbest Bölgeler Kanununda belirtildiği üzere, serbest bölgelerde üretim faaliyetinde bulunan mükelleflerin bu bölgelerde imal ettikleri ürünlerin satışından elde ettikleri kazançları gelir veya kurumlar vergisinden müstesnadır. Bu düzenleme Avrupa Birliğine üyeliğin gerçekleştiği tarihi içeren yılın vergilendirme döneminin sonuna kadar geçerlidir.

Ayrıca, 06.02.2004 tarihi itibarıyla 3218 sayılı Serbest Bölgeler Kanununa göre kurulan serbest bölgelerde faaliyette bulunmak üzere ruhsat almış mükelleflerin, serbest bölgelerde gerçekleştirdikleri faaliyetleri dolayısıyla elde ettikleri kazançları, faaliyet ruhsatlarında belirtilen süre ile sınırlı olmak üzere gelir veya kurumlar vergisinden müstesnadır.

Kaynak: Gelir İdaresi Başkanlığı – Serbest Bölgeler Kanunu

Yasal Uyarı: Bu yazıdaki bilgiler sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen bilgilerden yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgilerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.

]]>
https://www.muhasebenews.com/serbest-bolge-faaliyeti-kazanclarinda-vergi-istisnasi-uygulanir-mi/feed/ 0
Vergide İhbarname Nedir? https://www.muhasebenews.com/vergide-ihbarname-nedir/ https://www.muhasebenews.com/vergide-ihbarname-nedir/#respond Fri, 01 Dec 2017 11:30:11 +0000 http://www.muhasebenews.com/?p=5504 1- HANGİ TÜRDE TARH EDİLEN VERGİLER İHBARNAME İLE TEBLİĞ EDİLİR?
İhbarname ile ilgililere tebliğ edilen tarh türleri;
1.1- İkmalen tarh edilen vergiler,
1.2- Re’sen tarh edilen vergiler,

Nev’i ve doğuşu ayrı olan vergiler için ayrı ihbarname kullanılır.

2- İHBARNAMENİN İÇERİĞİNDE NELER BULUNUR?
İhbarnamede aşağıda yazılı içerikler bulunur;
2.1- İhbarnamenin sıra numarası,
2.2- İhbarnamenin tanzim tarihi,
2.3- Verginin nev’i,
2.4- Mükellefin soyadı adı (Tüzel kişilerde unvanı),
2.5- Mükellefin açık adresi,
2.6- Vergilendirme dönemi,
2.7- Verginin matrahı,
2.8- Verginin hesabı,
2.9- Verginin miktarı,
2.10- Kısa ve açık bir ifade ile ikmalen veya re’sen vergi tarhını icap ettiren sebepler,
2.11- Vergi mahkemesinde dava açma süresi,
2.12- Vergi mahkemesinde dava açma şekli.

3- İHBARNAMEYE EKLENECEK BELGELER NELERDİR?
İhbarnameye eklenecek belgeler;
3.1- Takdir komisyonunun kararı üzerine tarh edilen vergilerde kararın bir sureti,
3.2- Re’sen takdiri gerektiren inceleme raporunun bir sureti ihbarnameye eklenir.

Kaynak: Vergi Usul Kanunu

Yasal Uyarı: Bu yazıdaki bilgiler sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen bilgilerden yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgilerin özel veya resmi,  gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.

]]>
https://www.muhasebenews.com/vergide-ihbarname-nedir/feed/ 0
2017 Temmuz Ayından Sonra Muhtasar Beyanname Gönderecekler Dikkat!!! https://www.muhasebenews.com/2017-temmuz-ayindan-sonra-muhtasar-beyanname-gonderecekler-dikkat/ https://www.muhasebenews.com/2017-temmuz-ayindan-sonra-muhtasar-beyanname-gonderecekler-dikkat/#respond Fri, 15 Sep 2017 18:30:56 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=20211 MUH9213 KODLU MUHTASAR BEYANNAME UYGULAMADAN KALDIRILDI.
Vergi beyannamelerini sadeleştirmek ve uygulama birliği sağlamak amacıyla, genel bütçeye tabi kurum ve kuruluşların, genel bütçe kapsamı dışında yaptıkları vergi kesintilerini beyan etmek için kullanılan MUH9213 kodlu beyanname MUH kodlu beyanname ile birleştirilerek, MUH9213 kodlu beyanname uygulamadan kaldırılmıştır.

 MUH9213 kodlu muhtasar beyannameyi kullanan mükelleflerin Temmuz 2017 vergilendirme döneminden itibaren genel bütçe kapsamı dışında yaptıkları vergi kesintilerini MUH kodlu muhtasar beyanname ile bildireceklerdir. 

MUH kodlu beyanname ile vergi kesintisi beyan edecek mükelleflerin 0003 vergi türünden mükellefiyet kaydı yok ise vergi dairelerine başvurarak 0003 Gelir Stopaj mükellefiyeti açtırmaları gerekmektedir.

Kaynak: Gelir İdaresi Başkanlığı

Yasal Uyarı: Bu yazıdaki bilgiler sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen bilgilerden yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgilerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.

]]>
https://www.muhasebenews.com/2017-temmuz-ayindan-sonra-muhtasar-beyanname-gonderecekler-dikkat/feed/ 0
213 Sayılı VUK’a Göre Vergilendirme Dönemi 3 Aylık Olarak Belirlenen Mükellefiyetler, 7020 Sayılı Yapılandırma Kanunundan Faydalanabilir mi? https://www.muhasebenews.com/213-sayili-vuka-gore-vergilendirme-donemi-3-aylik-olarak-belirlenen-mukellefiyetler-7020-sayili-yapilandirma-kanunundan-faydalanabilir-mi/ https://www.muhasebenews.com/213-sayili-vuka-gore-vergilendirme-donemi-3-aylik-olarak-belirlenen-mukellefiyetler-7020-sayili-yapilandirma-kanunundan-faydalanabilir-mi/#respond Fri, 23 Jun 2017 16:30:20 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=17774 7020 Sayılı Yapılandırma Kanununa, vergilendirme döneminin bitim tarihi ve beyanname verme süresinin son günü;
1- Mart-2017 ayı ve öncesine rastlayan dönemler kapsama girmekte,
2- Mart-2017 ayından sonraya rastlayanlar kapsamına girmemektedir.

Örnek:
10-11-12/2016 dönemi (3 aylık) gelir (stopaj) vergisi ve katma değer vergisi kapsama girmekte, 1-2-3/2017 dönemine (3 aylık) ilişkin gelir (stopaj) vergisi ve katma değer vergisinin dönemi Mart-2017 itibarıyla sonlanmakla birlikte beyanname verme süreleri Nisan-2017 ayına rastladığından kapsama girmemektedir.

***Ayrıca, Kanunun 1’inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinin (1) numaralı alt bendinin (aa) alt bendi gereğince, gelir ve kurumlar vergisine mahsuben 2017 yılında ödenmesi gereken geçici vergi de Kanun kapsamında değildir.

Kaynak: Resmi Gazete (03.06.2017 – 30085)

Yasal Uyarı: Bu yazıdaki bilgiler sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen bilgilerden yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgilerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.

]]>
https://www.muhasebenews.com/213-sayili-vuka-gore-vergilendirme-donemi-3-aylik-olarak-belirlenen-mukellefiyetler-7020-sayili-yapilandirma-kanunundan-faydalanabilir-mi/feed/ 0