vergi incelemesi – Muhasebe News https://www.muhasebenews.com Muhasebe News Thu, 12 Oct 2023 05:27:08 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=6.3.5 Mükelleflerin Vergi Kanunlarında Yer Alan Özel Haklar ve Kanun Maddeleri https://www.muhasebenews.com/mukelleflerin-vergi-kanunlarinda-yer-alan-ozel-haklar-ve-kanun-maddeleri/ https://www.muhasebenews.com/mukelleflerin-vergi-kanunlarinda-yer-alan-ozel-haklar-ve-kanun-maddeleri/#respond Thu, 12 Oct 2023 05:27:08 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=147031

Özel Haklar (Vergi Kanunlarında Yer Alan Haklar)

Mükelleflerin vergi kanunlarının uygulanması sırasında karşılaştıkları özel durumlar ve işlemler ile ilgili olarak sahip oldukları haklardır.

Sıra

Mükelleflerin Hakları

İlgili Kanun Maddesi

1

Uzlaşma Hakkı

VUK Ek Madde 1 ve 11

2

Pişmanlık Hakkı

VUK Madde 371

3

Düzeltme Talebi Hakkı

VUK Madde 120-121-122-123

4

Şikâyet Yolu ile Müracaat Hakkı

VUK Madde 124

5

Kanun Yolundan Vazgeçme Hakkı

VUK Madde 379

6

Ödeme Emrine İtiraz Hakkı

6183 sayılı Kanun Madde 58

7

Vergi Mahremiyeti Hakkı

VUK Madde 5

8

Tecil-Taksitlendirme Hakkı

6183 sayılı Kanun Madde 48 ve 48/A

9

Bazı Hallerde Haczin Kaldırılması Hakkı

6183 sayılı Kanun Madde 74/A

10

Vergi İncelemesi Sırasındaki Haklar

VUK Madde 136 ve 140

11

Cezalarda İndirim Hakkı

VUK Madde 376

12

Vergi Ödeme Hakkı ve Ödevi

Anayasa Madde 73

13

Özelge Talep Hakkı

VUK Madde 413

14

Mahsup ve İade Talep Hakkı

Çeşitli maddi vergi kanunları

15

Vergiye Uyumlu Mükelleflere Vergi İndirimi Hakkı

GVK Mük. Madde 121

16

Karşılıklı Anlaşma Usulüne Başvuru Hakkı

VUK Ek Madde 14 ila 18

17

Peşin Fiyatlandırma Anlaşması Başvuru Hakkı

KVK Madde 13

 


Kaynak: GİB Rehber
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.

]]>
https://www.muhasebenews.com/mukelleflerin-vergi-kanunlarinda-yer-alan-ozel-haklar-ve-kanun-maddeleri/feed/ 0
Vergiden muaf esnaftan mal ve hizmet alımları karşılığı yapılacak ödemeler üzerinden vergi tevkifatı yapılacak mı https://www.muhasebenews.com/vergiden-muaf-esnaftan-mal-ve-hizmet-alimlari-karsiligi-yapilacak-odemeler-uzerinden-vergi-tevkifati-yapilacak-mi-2/ https://www.muhasebenews.com/vergiden-muaf-esnaftan-mal-ve-hizmet-alimlari-karsiligi-yapilacak-odemeler-uzerinden-vergi-tevkifati-yapilacak-mi-2/#respond Thu, 28 Sep 2023 13:00:15 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=146654 Vergiden muaf esnaftan mal ve hizmet alımları karşılığı yapılacak ödemeler üzerinden vergi tevkifatı yapılacak mı? Yapılacaksa oranı nedir?

Gelir Vergisi Kanununun 9 uncu  maddesinin son fıkrasında, “Bu muaflığın, 94 üncü madde uyarınca tevkif  suretiyle kesilen vergiye şümulü yoktur.” hükmü yer almakta olup, aynı  Kanunun      94 üncü maddesinde, nakden veya hesaben  yaptığı ödemelerden vergi tevkifatı yapmak zorunda olanlar ile tevkifata tabi  tutulacak ödemeler belirtilmiştir.

Buna göre, Gelir Vergisi  Kanununun 94 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca tevkifat yapmak zorunda  olanların, aynı maddenin 13 numaralı bendi uyarınca esnaf muaflığından  yararlananlardan mal ve hizmet alımları karşılığında yaptıkları ödemeler  üzerinden;

a) 9 uncu maddenin birinci  fıkrasının (6) ve (8) numaralı bentlerinde yer alan emtia bedelleri veya bu  emtianın imalinde ödenen hizmet bedelleri üzerinden (2012/3322 sayılı B.K.K  uyarınca) % 2,

b) Hurda mal alımları için  (2009/14592 sayılı B.K.K uyarınca) % 2,

c) Diğer mal alımları için  (2009/14592 sayılı B.K.K uyarınca) % 5,

ç) (2018/11750 sayılı BKK ile Yürürlük 18/5/2018) 9 uncu maddenin birinci fıkrasının (9) numaralı bendi kapsamında esnaf muaflığından yararlananlara ihtiyaç fazlası elektrik bedeli olarak yapılan ödemeler üzerinden % 0,”

d) Diğer hizmet alımları (a, b ve  c alt bentleri hariç olmak üzere mal ve hizmet bedelinin ayrılamaması hali de  bu kapsamdadır) için (2009/14592 sayılı B.K.K uyarınca) % 10,

oranında gelir vergisi tevkifatı  yapmaları gerekmektedir.

Diğer taraftan, Bankalar tarafından, Gelir Vergisi Kanununun 9 uncu maddesinin birinci fıkrasına eklenen (10) numaralı bent hükmü kapsamında Esnaf Vergi Muafiyeti Belgesi ibraz edenlere, münhasıran internet ve benzeri elektronik ortamlarda yapılacak mal satışlarına ilişkin elde edilen hasılatın yatırılacağı ticari bir hesap açılacaktır. Bu bent kapsamında açılacak ticari hesaptan anlaşılması gereken, münhasıran esnaf muaflığı kapsamında internetten satışı yapılan ürünlere ilişkin satış bedellerinin tahsil edileceği ve tahsil edilen bu tutarların tevkifat matrahı olarak kabul edileceği bir hesaptır.

Bankalar, bu ticari hesaplara aktarılan tutarlar üzerinden, aktarım tarihi itibarıyla %4 oranında gelir vergisi tevkifatı yapacaklar ve bir aya ilişkin aktarılan tutarlar üzerinden tevkif edilen vergileri, 98 ve 119 uncu maddelerdeki esaslar çerçevesinde muhtasar beyanname ile beyan edip ödeyeceklerdir.

Bu bent kapsamında esnaf muaflığından yararlanan kişilerin bir veya üzeri işçi çalıştırdığı durumlarda tevkifat oranı %2 olarak uygulanacaktır.


Kaynak: GİB
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.

]]>
https://www.muhasebenews.com/vergiden-muaf-esnaftan-mal-ve-hizmet-alimlari-karsiligi-yapilacak-odemeler-uzerinden-vergi-tevkifati-yapilacak-mi-2/feed/ 0
Vefat eden kişinin belgesiz borçları veraset ve intikal vergisi matrahından indirilebilir mi? https://www.muhasebenews.com/vefat-eden-kisinin-belgesiz-borclari-veraset-ve-intikal-vergisi-matrahindan-indirilebilir-mi/ https://www.muhasebenews.com/vefat-eden-kisinin-belgesiz-borclari-veraset-ve-intikal-vergisi-matrahindan-indirilebilir-mi/#respond Thu, 28 Sep 2023 11:00:10 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=146652 Veraset ve intikal vergisinden tenzil olunabilecek borçlar ve masraflar nelerdir?

Veraset ve intikal vergisinin matrahının tespitinde aşağıda yazılı borç ve masrafların indirilmesi mümkündür.

1. Veraset yoluyla meydana gelen intikallerde, murisin geçerli belgelere dayanan borçları ile vergi borçları,

2. Diğer suretle iktisaplarda (ivazsız intikallerde) malın aynına (kendisine) ait borçlarla vergi borçları (Hibe edilen mala isabet eden borçları hibe eden üstlenmiş ise bu borçlar indirilmez),

3. Türkiye Cumhuriyeti uyruğunda bulunan şahıslara ait mallardan yabancı memleketlerde bulunanlara isabet eden borçlar ile yabancı memleketlerde bu mallar dolayısıyla ödenen veraset ve intikal vergileri (Ancak, söz konusu borçlar ve vergiler beyan edilen malların değerini geçemez),

4. Cenazenin donanımı ve gömülmesi için yapılan giderler.

Bu borç ve masrafların matrahın tespitinde indirim konusu yapılabilmesi için, mükelleflerin bunları beyannamenin ilgili bölümünde göstermeleri ve bunlara ilişkin geçerli belgeleri beyannameye eklemeleri zorunludur.

 


Kaynak: GİB
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.

]]>
https://www.muhasebenews.com/vefat-eden-kisinin-belgesiz-borclari-veraset-ve-intikal-vergisi-matrahindan-indirilebilir-mi/feed/ 0
Vergi borçlarında tahsil zamanaşımı süresi kaç yıldır? https://www.muhasebenews.com/vergi-borclarinda-tahsil-zamanasimi-suresi-kac-yildir/ https://www.muhasebenews.com/vergi-borclarinda-tahsil-zamanasimi-suresi-kac-yildir/#respond Thu, 28 Sep 2023 06:39:53 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=146642 Tahsil zamanaşımı nedir?

Adli ve idari para cezalarına ait özel kanunlarındaki zamanaşımı hükümleri saklı kalmak şartıyla 6183 sayılı Kanun kapsamına giren bütün amme alacakları için tahsil zamanaşımı süresi 5 yıl olup, bu sürenin tayininde amme alacağının vadesinin rastladığı takvim yılını takip eden takvim yılının başı esas alınmaktadır.

Bu süresinin geçmesiyle alacak zamanaşımına uğrar.

Zamanaşımına uğrayan amme alacağı artık cebren takip edilememekte ancak amme borçlusu tarafından zamanaşımından sonra yapılacak rızai ödemeler kabul edilmektedir.

 

 


Kaynak: GİB
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.

]]>
https://www.muhasebenews.com/vergi-borclarinda-tahsil-zamanasimi-suresi-kac-yildir/feed/ 0
Mükerrer indirilen KDV için düzeltme beyanı mı verilecek? https://www.muhasebenews.com/mukerrer-indirilen-kdv-icin-duzeltme-beyani-mi-verilecek/ https://www.muhasebenews.com/mukerrer-indirilen-kdv-icin-duzeltme-beyani-mi-verilecek/#respond Wed, 27 Sep 2023 09:25:01 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=146590 7440 sayılı kanun ile stok affında bulunduk. Ancak KDV’yi yanlışlıkla beyannamede art arda iki dönem indirdik. Yanlışlığı düzeltmek için düzeltme beyannamesi mi vermemiz gerekir yoksa bu ay vereceğimiz KDV beyannamesinde gösterebileceğimiz bir yer var mı ?

İkinci defa indirdiğiniz ay için düzeltme beyannamesi verilmesi gerekir.


 

KDV Beyannamelerinde Düzeltme İşlemleri İle İlgili Temel Düzeyde Bilgiler

KDV beyannamelerinde yapılan yanlış veya eksiklikler, düzeltme beyannamesi ile giderilebilir.

Düzeltme beyannamesi verilebilmesi için, düzeltilecek beyannamenin bağlı olunan vergi dairesine elektronik ortamda gönderilir. Düzeltme beyannamesi, ilk beyannamenin verildiği vergi dairesi tarafından incelenir ve sonuçlandırılır.

Düzeltme beyannamesi ile yapılan düzeltmeler, geçmişe dönük olarak geçerlidir. Bu nedenle, düzeltme beyannamesi ile yapılan indirimler, geçmiş dönemlerde ödenmiş olan KDV’nin iadesine neden olabilir.

Düzeltme beyannamesinin verilmesi gereken durumlar:

  • Beyanname döneminde yapılan satışların veya alışların KDV’sinin eksik veya fazla beyan edilmesi,
  • Beyanname döneminde yapılan indirimlerin eksik veya fazla beyan edilmesi,
  • Beyanname döneminde yapılan vergi hatalarının düzeltilmesi,
  • Beyanname döneminde yapılan usul hatalarının düzeltilmesi.

Düzeltme beyannamesinin verilmesine ilişkin sorumluluk:

Düzeltme beyannamesinin verilmesi, beyannameyi veren mükellefe aittir. Mükellef, düzeltme beyannamesini vermezse, vergi ziyaına neden olmuş sayılır ve bu nedenle cezai sorumluluk doğar.

Düzeltme beyannamesinin verilmesi ile;

  • Geçmişe dönük olarak KDV iadesinin alınmasını sağlar.
  • Vergi ziyaı ve cezai sorumluluk riskini azaltır.
  • Beyannamelerin doğru ve eksiksiz olmasını sağlar.

KDV beyannamelerinde düzeltme işlemi yapılırken, ilgili mevzuat hükümlerine dikkat edilmesi gerekmektedir. Aksi takdirde, vergi ziyaı ve cezai sorumluluk riski doğabilir.


Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/mukerrer-indirilen-kdv-icin-duzeltme-beyani-mi-verilecek/feed/ 0
Vergi İncelemesinde Yetkililere Yardım İle İlgili Açıklamalar https://www.muhasebenews.com/vergi-incelemesinde-yetkililere-yardim-ile-ilgili-aciklamalar/ https://www.muhasebenews.com/vergi-incelemesinde-yetkililere-yardim-ile-ilgili-aciklamalar/#respond Wed, 28 Dec 2022 11:28:47 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=136038 Diğer Ödevler

Vergi İncelemesinde Yetkililere Yardım

Yardımın mahiyeti

Vergi inceleme ve kontrolleri sırasında mükellefler aşağıda yazılı ödevleri yerine getirmeye mecburdurlar.

● İncelemeye yetkili memura müessesenin durumuna göre, çalışma yeri göstermek ve resmi çalışma saatlerinde memurun
müessesede çalışmasını sağlamak.

● İnceleme ile ilgili her türlü izahatı vermek (Bu mecburiyet hem iş sahibini, hem de işletmede çalışan memurları kapsar).

● İncelemeye yetkili memurun, lüzumunda iş yerinin her tarafını gezip görmesini sağlamak.

● İşletmede 134 üncü madde gereğince envanter yapılması halinde araç, gereç ve personeliyle bu işlemlerin intacına gerekli yardım ve kolaylığı göstermek.

e Belge uygulamasında

Başkanlık, ilgili Tebliğde belirtilen e-Belge uygulamaları kapsamında hizmet vermek üzere yetkilendirilen özel entegratör kuruluşlar ile doğrudan entegrasyon izni verilen mükelleflerin bilgi işlem sistemlerini, usul ve esasları ebelge.gib.gov.tr adresinde yayımlanan denetim usul ve esaslarına ilişkin teknik kılavuzlara uygun olarak denetlemeye, bilgi sistemleri denetimleri konusunda yetkilendirilen kişi veya kuruluşlara denetlettirmeye, bu denetim sonucuna (veya düzenlenen Bağımsız Denetim Raporu sonucuna) göre izinleri vermeye, verilmiş olan izinleri geçici olarak durdurmaya veya tamamen sona erdirmeye yetkilidir.

Uygulamaları kendi sistemi üzerinden kullananlar, bilgi işlem sistemini oluşturan yazılım, donanım, dosya, dokümantasyon ve benzeri unsurları, hiçbir şekilde kısmen veya tamamen vergi inceleme elemanlarının veya Başkanlıkça görevlendirilecek personelin erişimini ve denetlemesini engelleyecek bir sözleşme veya lisansa konu edemezler.

Uygulamaları kendi sistemi üzerinden kullananlar, Başkanlığın talebi üzerine belgelere ait bilgilerin oluşturulması veya muhafazası
sırasında kullanılan donanımların bulunduğu adres veya adreslerde inceleme ve tespit yapılabilmesi için gerekli olacak her türlü teknik
ve fiziksel imkânı (uygun donanım ve yazılımlar, terminallere ulaşım izinleri ve uzman personel gibi) sunmak zorundadır.


Kaynak: GİB
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/vergi-incelemesinde-yetkililere-yardim-ile-ilgili-aciklamalar/feed/ 0
Vergi paketinde neler var? https://www.muhasebenews.com/vergi-paketinde-neler-var/ https://www.muhasebenews.com/vergi-paketinde-neler-var/#respond Mon, 04 Oct 2021 01:00:18 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=116325

Dr. Numan Emre ERGİN
Avukat, YMM, E. Hesap Uzmanı
n.emre.ergin@hotmail.com


1 Ekim’de TBMM’nin açılmasıyla birlikte iki yasa teklifi vakit kaydetmeden Meclis başkanlığına sunuldu. Bunlardan ilki “Vergi Usul Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi” (Teklif), diğeri ise Paris Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Teklifi’dir. Bu yazımızda çeşitli vergi kanunlarında değişiklikler öngören ilk Kanun Teklifinin içeriğinden bahsedeceğiz. Teklifin yeni vergiler getirmek yerine mevzuatta tartışmalı olan ve uygulamada bazı sorunlara yol açan konuları çözecek maddeler içerdiğini söyleyebilirim. Bu açıdan paketi olumlu karşılıyorum. 64 maddeden oluşan Teklifin içeriğine baktığımızda başlıca aşağıdaki düzenlemeleri içerdiğini görmekteyiz.

1- Sayısı 850 bin civarında olan ve kazançları basit usulde tespit olunanların bu kazançları gelir vergisinden istisna edilmektedir. İstisna kapsamına alınan bu kazançlar için beyanname verilmeyecek, başka gelirler nedeniyle beyanname verilmesi halinde bu kazançlar beyannameye dahil edilmeyecektir. Basit usule tabi mükelleflerin kimler olduğu Gelir Vergisi Kanununun 47 ve 48. maddelerinde belirlenmiştir. Berber, terzi vb. gibi küçük esnaf olarak tabir edilenlere getirilen bu istisna bütçe üzerinde çok etki yaratmayacak önemli bir adımdır.

2- Teklifte, internet ortamındaki sosyal ağ sağlayıcılar üzerinden içerik paylaşarak gelir elde eden sosyal içerik üreticilerinin bu kazançları ile akıllı telefon, tablet gibi mobil cihazlar için uygulama geliştirenlerin elektronik uygulama paylaşım ve satış platformları üzerinden elde ettikleri kazançların gelir vergisinden istisna edilmesi yer almaktadır. Bu istisnadan yararlanılabilmesi için Türkiye’de kurulu bir bankada hesap açılarak bu faaliyete ilişkin gelirin bu hesap aracılığıyla elde edilmesi gerekmektedir. Bankalar, bu hesaplara aktarılan hasılat tutarı üzerinden %15 oranında stopaj yapıp Maliye’ye ödeyecekler. Cumhurbaşkanı söz konusu oranı sıfıra indirmeye ve %30’a kadar artırmaya yetkilidir. Ayrıca bu kazançlara konu teslim ve hizmetler KDV’den istisna edilmiştir. Diğer taraftan, hasılatı banka üzerinden elde etmeyenler ile belirtilen kazancı gelir vergisi tarifesinin dördüncü dilimini (2021 yılı için 650 bin TL) aşanlar istisnadan yararlanamayacaktır.

Bu düzenlemeyle son dönemde sosyal medya fenomenleri ve Youtuberlara yönelik incelemelerle gündeme gelen dijital mecralardan gelir elde edenlerin vergilendirilmesi konusu açıklığa kavuşturulmaktadır. Söz konusu incelemelerde ve verilen bazı özelgelerde bu gelirlerin ticari kazanç olduğu yönünde eleştiriler yapılmış ve konu yargıya taşınmıştı. Ben bu gelirlerin serbest meslek kazancı olduğunu değerlendirmekteyim.1 Teklifte yer alan gerekçe İdarenin ticari kazanç yorumunu benimsemiş olup bu durum hatalıdır. Gerekçede istisnanın olmadığı durumlarda bu kazançların ticari kazanç olarak vergilendirileceği belirtilmektedir. Gerekçenin bu şekilde kabul edilmesi halinde İdarenin önceki incelemelerdeki hatalı yorumu meşruiyet kazanacak olup Plan Bütçe Komisyonunda bu durumun düzeltilmesi gerekmektedir. Ayrıca sınırı (gelir vergisi tarifesindeki dördüncü dilimi) aşan hasılatın tamamının istisna dışında tutulması Anayasa’nın eşitlik ilkesine aykırıdır. Söz konusu sınırı aşan tutarın serbest meslek kazancı olarak vergilendirilmesi gerekir. Komisyonda veya genel kurulda bu yönde bir değişiklik yapılmasını ümit ederim.

3- Teklifteki bir diğer düzenleme, çiftçilere kamu kurum ve kuruluşlarından yapılan tarımsal destekleme ödemelerinin gelir vergisinden istisna tutulmasıdır. Ayrıca bu destek ödemelerinden gelir vergisi stopajı da yapılmayacaktır.

Çiftçinin zor günler yaşadığı bu dönemde bu istisnayı oldukça anlamlı buluyor, istisnanın sadece kamu kurum ve kuruluşlarından alınan desteklerle sınırlanmaması gerektiğini düşünüyorum.

4- Teklif ile öngörülen diğer bir düzenleme, dördüncü geçici vergi beyannamesinin kaldırılarak gelir ve kurumlar vergisi beyan ve ödeme sürelerinin birer ay geri alınmasıdır.

Dördüncü dönem geçici vergi beyannamesinin kaldırılması uzun süredir talep edilmekteydi. Bildiğim kadarıyla direnç Maliye’den değil TÜİK’ten kaynaklanmaktaydı. Bu beyannamenin kaldırılacak olması özellikle mali müşavirlerin iş yükü üzerinde önemli bir etki yaratacaktır. Düzenleme sonrasında gelir vergisi Şubat ayının 25’i akşamına kadar (mevcut uygulama devam ettirilirse Şubat ay sonuna kadar) beyan edilip Şubat ve Haziran aylarında iki taksitte ödenecektir. Kurumlar vergisi ise hesap döneminin kapandığı ayı izleyen üçüncü ayın 25’ine (genel olarak Mart ayı) kadar (mevcut uygulama devam ettirilirse Mart ay sonuna kadar) beyan edilip beyan edildiği ayın sonuna kadar ödenecektir.

5- Teklifte vergiye uyumlu mükelleflerin kanayan bir yarasına merhem sürülmektedir. Öngörülen değişiklik ile vergiye uyumlu mükellef vergi indiriminden yararlanma koşullarından birisi olan indirimin hesaplanacağı beyannamenin ait olduğu yıl ile önceki iki yılda haklarında “tarhiyat yapılmamış olması” koşulu, “yapılan tarhiyatların kesinleşmesi” olarak değiştirilmektedir. Ayrıca söz konusu süre içerisinde kesinleşen tarhiyatın Kanundaki indirim tutar sınırının (2021 yılı için 1.5 milyon TL) % 1’inden az olması durumunda da indirimden yararlanma şartları ihlal edilmiş sayılmayacaktır.

Böylece, mükelleflerin vergi incelemesi sonucu tarhiyatla karşılaşmaları halinde vergi indirimi uygulamasından yararlanmaları söz konusu tarhiyatın kesinleşmesine kadar devam edecektir. Bu düzenlemenin uzlaşma başvurularını azaltıcı etkisi olabilecektir.

6- Hazine ve Maliye Bakanlığına fiziki ortamdan bağımsız olarak elektronik ortamda vergi dairesi kurmaya (dijital vergi dairesi), vergi dairelerini diğer vergi dairelerinin şubesi olarak belirleme, vergi dairesince yapılan işlemlerin elektronik ortamda kurulan vergi daireleri tarafından da yerine getirilmesini temin edecek düzenlemeler yapma yetkisi verilmektedir.

7- Vergi mahremiyetinin kapsamına Gelir İdaresi Başkanlığı (GİB)’nın hizmet alımı yoluyla çalıştırılanlar ile hizmet alımı yapılanların ortak ve yöneticileri de eklenmektedir.

Söz konusu düzenleme kapsamına Vergi Denetim Kurulunun hizmet aldığı kişi ve kurumlar da eklenmelidir.

8- Yurt dışında bulunanlara yapılacak tebligat usulünde değişiklik yapılmakta, vergi dairesi başkanlıkları/defterdarlıkların elçilik ve konsolosluklara GİB aracılığıyla değil de doğrudan gönderim yapabilmesi sağlanmaktadır.

9- İlanen yapılacak tebligatların 3.600 TL’yi aşması halinde vergi ve vergi cezaları açısından GİB, diğer alacaklar açısından ise ilgili idarenin resmi internet sitesinde duyuru yapılacaktır.

10- GİB, düzeltme işlemlerini bağlı olunan vergi dairesi dışındaki vergi daireleri tarafından yapılmasına izin verebilecektir. Böylece bağlı olunan vergi dairesinde değişikik olması halinde yapılan düzeltme işlemlerindeki karışıklıkların önüne geçilebilecektir.

11- Vergi incelemelerinin mükellefin işyerinde yapılacağına ilişkin düzenleme değiştirilerek incelemelerin esas olarak dairede yapılabilmesine imkan tanınmaktadır. İncelemenin dairede yapılacak olması iş yerinde tespit ve çalışma yapılmasına engel olmadığı gibi talep ve işyerinin müsaitliği halinde inceleme işyerinde de yapılabilecektir. Bu düzenleme ile teknolojinin yoğun kullanıldığı ve uzaktan çalışmanın yaygınlaştığı bu dönemde işyerinde inceleme yapma zorunluluğu kaldırılmaktadır. Aslında bu düzenleme ile fiili durum yasal zemine oturtulmaktadır.

12- Vergi incelemesine başlandığını belgeleyen ve inceleme başlama tarihi olarak referans alınan “incelemeye başlama tutanağı” kaldırılarak yerine inceleme elemanının mükellefe incelemeye başlandığı hususunu belirten yazı getirilmektedir. Bu değişikliğin nedeni olarak tutanağın imzalanmasının tarafların irade ve öznel koşullarından kaynaklanan gecikme ve bu gecikmenin kamusal faaliyetler ile mükelleflerin iş ve işlemlerinde aksamalara yol açması gösterilmiştir. Özetle denetimin hızlandırılması amaçlanmaktadır.

13- Maliye, kamu kurum ve kuruluşları tarafından kendisine yazılı veya elektronik olarak yapılan bu bildirimleri mükellefler tarafından yapılmış bildirim olarak kabul etmeye yetkili kılınmaktadır. Böylece, Maliye’nin kamu kurumlarından elde edebileceği bilgileri mükelleflerden tekrar istemesine gerek kalmayacaktır. Mükellefin ve mali müşavirlerin iş yükü açısından önemli bir düzenleme!

14- Elektronik defter için Maliye’den berat alınmasının ve elektronik diğer defterlerin Maliye tarafından onaylanmasının bu defterler açısından tasdik yerine geçeceği, ayrıca elektronik belgelerin taşıması gereken zorunlu bilgileri ihtiva etmemesi halinde bu belgelerin hiç düzenlenmemiş sayılacağı düzenlenmektedir.

15- Yararlanılması yeminli mali müşavirlerce düzenlenmiş tasdik raporu ibrazı şartma bağlanan muafiyet, istisna, zarar mahsubu ve benzeri konularda, tasdik raporunun ilgili mevzuat ve süresinde içerisinde ibraz edilmemesi durumunda, mükellefe tebliğ edilmek şartı ile 60 günlük bir süre verilmesi ve bu süre içinde verilmesi halinde tasdik raporunun zamanında verilmiş sayılacağı düzenlenmektedir.

16- Gider pusulası düzenlenecek hallerin kapsamı genişletilerek en geç 7 gün içinde düzenlenmesi gerektiği belirtilmekte ve ödemenin banka, ödeme kuruluşu, PTT aracılığıyla yapılması halinde bu kurumlarca düzenlenen belgelerin (dekont vb.) gider pusulası yerine geçeceği belirtilmektedir.

17 – Elektronik defter beratı ve elektronik muhasebe fişine ilişkin tanımlar Kanuna eklenmekte; defter ve belgelerin elektronik ortamda ibraz edilebilmesi yasal zemine kavuşturulmaktadır.

18- Özellikle hisse senetlerinin değerlemesinde kullanılan alış bedeli, kanundaki değerleme ölçüleri arasına eklenmekte ve satın alma bedeli olarak tanımlanmaktadır.

19- Bilançoda birçok varlığın değerlemesinde kullanılan “maliyet bedeli”nin kapsamı yeniden belirlenmektedir. İlk dikkat çeken husus, varlıkların elde edilmesi veya değerinin artırılmasıyla doğrudan ilgili noter, harç, mahkeme, değer tespiti, komisyon ve danışmanlık giderlerinin maliyete eklenmesinin zorunlu tutulmasıdır. Bu masraflar mevcut durumda isteğe göre gider olarak dikkate alınabilmektedir. İkinci önemli değişiklik ise, stoklar ile diğer iktisadi kıymetlerin iktisabında oluşan kur farkı ve finansman giderlerinin maliyete eklenmesi konusunda daha önce Genel Tebliğler ile yapılan idari düzenlemelerin Kanun metni haline getirilmesidir. Bu değişikliğin, genel gerekçede belirtilen uluslararası muhasebe standartları ile yakınsamaya uygun olmadığını söyleyebilirim. Diğer taraftan, varlığın edinimi sırasında yüklenilen ÖTV, indirilemeyen KDV, BSMV ve KKDF giderleştirilmesi veya maliyete eklenmesi serbest olmaktadır.

20- Enflasyon düzeltmesi sonrasında kaldırılan ve iki kez geçici maddelerle yapılmasına müsaade edilen yeniden değerleme uygulaması kalıcı hale getirilmektedir. Teklif, değer artışı üzerinden %2 vergi ödenmesi suretiyle bilançodaki amortismana tabi varlıkların ilk kez yeniden değerlemesine imkan tanıdıktan sonra yeniden değerleme uygulamasını enflasyon düzeltmesinin yapılmadığı yıllarda mümkün kılmaktadır. Bu uygulamadan yararlanmak, mükelleflerin tek seferde yapacakları tercihe bırakılmaktadır.

21- İsteyen mükelleflere aktife yeni kaydedilecek varlıklar için her yıl aktifte kalınan gün sayısına göre amortisman ayırabilme imkanı getirilmiştir. Binek otomobilleri bu kapsamda olmayıp mevcut uygulama devam edecektir.

Ayrıca mükellefler Maliye’nin ilan ettiği faydalı ömürlerden kısa olmamak (diğer ifadeyle Maliyenin belirlediği amortisman oranlarından yüksek olmamak) üzere amortisman süresini, her yıl aynı olmak şartıyla, serbestçe belirleyebileceklerdir. Ancak bu süre Maliye’nin belirlediği sürenin iki katını ve 50 yılı aşamayacaktır. Mükellefler yıl veya gün esası bakımından yaptıkları seçimi değiştiremeyeceklerdir.

22- Yapılan protesto veya yazılı talebe rağmen bir defadan fazla istenen ama ödenmeyen 3.000 TL’nin altındaki alacaklar için icrai takip veya dava açmaya gerek olmadan şüpheli alacaklar karşılığı ayrılabilecektir. Ayrıca şüpheli alacak karşılığı ayırma imkanı işletme hesabı esasına tabi mükelleflere de tanınmaktadır.

23- Maddi duran varlık yenileme fonu uygulamasına ilişkin olarak, öteden beri Maliye’nin hatalı uygulaması istikrar kazanmış yargı kararları doğrultusunda değiştirilmektedir. Buna göre iktisadin kıymetin satılması sonrasında fona alınan tutarın (satış karı) satışın yapıldığı tarihi takip eden üçüncü takvim yılının sonuna kadar pasifte geçici bir hesapta tutulabilecektir. Ayrıca, pasifte geçici bir hesapta tutulan karın (yenileme fonunun), finansal kiralama yoluyla edinilenler de dahil olmak üzere iktisap edilen bir veya birden fazla kıymetin amortismanlarına mahsup edileceği belirtilerek yeni alınacak iktisadi kıymetlerin sayısında sınır olmadığı vurgulanmaktadir.

24- Yukarıda maddi varlık yenileme fonunda yapılan değişikliklerin benzeri ziyaa uğrayan varlıklar için alınan sigorta tazminatları hakkında da yapılmıştır. Buna göre pasifte fona alınan tazminat fazlası (alınan tazminatın zarara uğrayan varlığın değerini aşan kısmı) tazminatın alındığı tarihi takip eden üçüncü takvim yılının sonuna kadar pasifte geçici bir hesapta tutulabilecek ve iktisa edilen bir veya daha fazla varllığın amortismanından mashup edilebilecektir.

25- Vergi ziyaı ve usulsüzlük cezalarında tekerrür maddesi yeniden düzenlenmiş, artırılan ceza tutarının kesinleşmiş cezadan (birden fazla ceza varsa en yüksek tutardakinden) daha fazla olamayacağı düzenlenmektedir.

26- Elektronik defter ve kayıt uygulamalarındaki kayıt düzenine uyulmaması fiilleri birinci derece usulsüzlük cezasının kapsamına eklenmiştir.

27- Gider pusulasının hiç düzenlenmemiş sayılması durumuna, belge basımında bildirim görevini yerine getirmeyen matbaa işletmelerine, süresinde YMM tasdik raporunu ibraz etmeyenlere yönelik özel susulsüzlük cezası öngörülmektedir. Son durumda kesilecek ceza 50.000 TL’den az ve 500.000 TL’den fazla olmamak üzere, yararlanılması tasdik raporunun ibrazı şartına bağlanan tutarın %5’i oranında olacaktır.

28- Pişmanlık ve ıslaha ilişkin maddede değişiklik yapılarak mükelleflerin, haklarında yapılmakta olan vergi incelemesi ya da yapılan takdire sevk işlemine ilişkin vergi türünden farklı vergi türü için pişmanlıkla beyanname verebilmesi mümkün hale getirilmektedir.

29- 5.000 TL’yi aşan usulsüzlük ve özel usulsüzlük cezaları uzlaşma ve tarhiyat öncesi uzlaşma kapsamına alınmış ve VUK’un 376’ncı maddesindeki indirimden yararlanma imkanı getirilmiştir.

30- Çifte vergilendirmeyi önleme anlaşmalarına aykırı olarak vergilendirilen veya vergilendirileceğine dair kuvvetli emareler olan mükelleflerin anlaşmaların “karşılıklı anlaşma usulü” hükümlerine göre Gelir İdaresi Başkanlığına başvurabilmesi imkanı getirilip bu başvuruya ilişkin süre, usul, başvurucunun dava açma hakkına ilişkin düzenlemeler yapılmaktadır.

31- VUK’un geçici 30. maddesinde düzenlenen yeni makine ve teçhizat için Maliye tarafından belirlenen faydalı ömür süresinin yarısı (dolayısıyla amortisman oranının iki katı) dikkate alınarak uygulanması imkanı 31.12.2023 tarihine kadar uzatılmıştır.

32- Yatırım izleme ve koordinasyon başkanlıkları, Damga Vergisi Kanunu uygulamasmda resmi daire kapsamma alınmaktadır. Böylece bu başkanlıkların imzaladığı kağıtların damga vergisi karşı tarafça ödenecektir.

33- Sermaye Piyasası Kanununun 31/B maddesi kapsammda teminat yoneticisinin taraf oldukları dahil olmak üzere sermaye piyasası araçlarının ihracına konu teminatlara ilişkin olarak düzenlenen makbuz ve kağıtlar ile genel ve özel bütçeli idarelere, il özel idarelerine, yatırım izleme ve koordinasyon başkanlıklarına, belediyelere ve köylere yapılacak bağışlara ilişkin olarak ilgili idare ile bağışlayanlar arasında düzenlenen kağıtlar damga vergisinden istisna edilmiştir.

34- Tütün mamülleri ile otomotillerdeki ÖTV oranında Cumhurbaşkanına tanınan yetki artırılarak ÖTV oranını 3 katına kadar artırma yetkisi verilmektedir.

35- Traktörler, ATV (her türlü arazide kullanılan araç) ve UTV (çok amaçlı hizmet aracı) ile motorlu karavanlar ÖTV Kanunu’na ekli II sayılı listeye eklenmiştir. Pandemi döneminde talebi artan karavanlara %45 oranında ÖTV getirilmesi dikkat çekici.

36- Varlık yönetim şirketlerine kuruldukları takvim yılı ve bunu izleyen beş yıl süresince uygulanan damga vergisi, harç ve KKDF istisnası sürekli hale getirilmekte, diğer taraftan söz konusu şirketlere tanınan banka ve sigorta muameleleri vergisine ilişkin istisna kaldırılmaktadır.

37- Kurumların nakit sermaye artırması halinde uygulanan %50 olarak uygulanan indirim oranı, sermaye ödemesinin yurtdışından getirilen nakitle karşılanması halinde %75 olarak uygulanacaktır.

38- Yatırım teşvik belgesi bazında yatırım harcamasına yatırıma katkı oranının uygulanmasıyla belirlenen tutarın % 10’luk kısmı, kurumlar vergisi beyannamesinin verilmesi gereken ayı takip eden ikinci ayın sonuna kadar talep edilmesi şartıyla, özel tüketim vergisi ve katma deger vergisi hariç olmak üzere tahakkuk etmiş diğer vergi borçlarından terkin edilmek suretiyle kullanılabilecektir.

Bu düzenleme ile yapılan yatırım harcamaları nedeniyle hak kazanılan yatırıma katkı tutarlarının mükellefe geri dönüşünün hızlandırılması sağlanacaktır. Ancak düzenleme, mevcut veya yeni teşvik belgeleri kapsamında 1.1.2022 tarihinden itibaren yapılacak yatırım harcamalarına uygulanacaktır.

Torba yasa ile getirilen düzenlemeler genellikle mükelleflerin lehine, uyuşmazlığa neden olan bir çok konuyu sonlandıracak nitelikte olması nedeniyle olumlu gözükmektedir. Diğer taraftan getirilen istisnalar ile cezalara ilişkin olarak halihazırda yaşanan tartışmalarda İdarenin görüşlerinin haklı olduğuna dair ifadeler (gerekçeler) yanlış ve adaletsizdir. Bu gerekçelerin aynen kabul edilmesi halinde mevcut uyuşmazlıkların mükellefler aleyhine sonuçlanması beklenir. Ancak olması gereken yorum, bu düzenlemeler öncesinde olmayan veya tartışmalı olan hükümlere göre yapılan tarhiyatların ve kesilen cezaların haksız olduğudur. Zira kanun koyucu getireceği yeni düzenlemelerle daha önce olmayan bir cezayı ihdas etmekte veya vergilendirilip vergilendirilmeyeceği ya da nasıl vergilendireleceği net olmayan bir kazanç ve istisna türünü tanımlamaktadır. Sözlerimi, her ne kadar Anayasa uyarınca milletvekilleri tarafından Meclise sunulsa da, Teklifin ve gerekçelerin İdare tarafından kaleme alındığına vurgu yaparak noktalıyorum.

Sözün özü: Her amel, sahibinin niyetine göre değerlendirilir.


Kaynak: Dr. Numan Emre ERGİN, Avukat, YMM, E. Hesap Uzmanı. İçerik, Sayın Numan Emre ERGİN’in Dunya.com’daki Perspektif isimi köşesinden Yazarın ve Dunya.com’un sahibi olan şirketin özel izni ile yayınlanmıştır. Yazının tüm hakları ve sorumluluğu yazara ve Dunya.com’a aittir.
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


YAZARIN DİĞER YAZILARI

Şirket birleşme ve satın almalarında damga vergisi (20.09.2021)

Yeniden değerlemede mükellefin hakkı kısıtlanıyor mu? (14.09.2021)

Emlak vergisinde dava açma için yarın (7 Eylül) son gün! (6.9.2021)

Matrah artırımında Maliye’den mükellefe oran çelmesi (31.8.2021)

Yangın, sel ve vergi (23.08.2021)

Uluslararası vergilendirmede kartlar yeniden dağıtılıyor (02.08.2021)

Maliye gerçek (gizli) ortakların peşinde (26.07.2021)

Aftan yararlanma zımnen kabul müdür? (12.07.2021)

Kentsel dönüşümde tapu harcı bilmecesine son! (06.07.2021)

Karşı vekalet ücreti BSMV’ye tabi midir? (21.06.2021)

Matrah artıran mükellefler dokunulmaz mı? (14.06.2021)

Finansman gider kısıtlamasında son durum ve sorunlar (31.05.2021)

Af, yeniden! (24.05.2021)

Evde ürettiği malları internetten satanlara vergi muafiyeti (17.05.2021)

Çek ibraz ve alkol yasağı, MASAK’ın kripto düzenlemesi ile sosyal ağ temsilcisi (03.05.2021)

Özel iletişim vergisi gider yazılabilir mi? (26.04.2021)

Merkez Bankası’nın kripto düzenlemesi: Yassak hemşerim! (19.04.2021)

Avukatların KDV ile imtihanı (12.04.2021)

Maliye ölümü gösterdi, sıtmaya razı etti (05.04.2021)

Finansman gider kısıtlamasında detaylar netleşiyor, ama…(01.04.2021)

Hukuk ve ekonomi reformu paketlerinde vergi (22.03.2021)

Beyaz yakalılar: Gelir vergisi beyannamesini unutmayın! (15.03.2021)

Kar Dağıtmama Stopajı (08.03.2021)

Tevkif edin şu KaDeVe’yi! (01.03.2021)

İzaha davete özel esaslara alma yetkisi (23.02.2021)

Sosyal medya fenomenlerinin ve Youtuberların vergilendirilmesi (15.02.2021)

İnşaat sektörüne ve yabancı kaynak kullananlara vergi sürprizi (08.02.2021)

İletişime bindirim, kentsel dönüşüme indirim (01.02.2021)

Sorularla Değerli Konut Vergisi (28.01.2021)

Matrah artırımı taksitleri ödenmezse vergi dokunulmazlığı kalkar mı? (12.01.2021)

Sermaye kaybı ve borca batıklığa ilişkin yeni düzenlemeler (04.01.2021)

Pandemi, gelir dağılımındaki bozulma ve dayanışma vergisi (28.12.2020)

Asgari ücretin vergiden istisna edilmesi çözüm mü? (21.12.2020)

Hukukçular hukuk reformuna inanıyor mu? (15.12.2020)

Vergide uzlaşma müessesi ve yapılandırmadaki uzlaşma haksızlığı (10.12.2020)

İştirak tasfiye zararının vergisel sonuçları nedir? (7.12.2020)

Tasfiye payı nedir? Nasıl vergilendirilir? (30.11.2020)

Devlet mükellefe faiz öder mi? (23.11.2020)

10 soruda 7256 Sayılı Kanun kapsamında yapılandırma (18.11.2020)

Fabrika ayarlarına dönüş: Ekonomik ve hukuki reform, acı reçete (16.11.2020)

Sosyal medya şirketlerine kesilen cezalar ve vergi (09.11.2020)

Hisse geri alımlarının vergilendirilmesine ilişkin tartışmalar ve önerimiz (07.11.2020)

Şirketin kendi hisselerini geri satın alması kâr dağıtımı mıdır? (2) (27.10.2020)

Şirketin kendi hisselerini geri satın alması kâr dağıtımı mıdır? (1) (26.10.2020)

Torba yasa Meclis’te, yapılandırma nerede? (19.10.2020)

Yatırımcının yeni kamburu: Ek mali yükümlülük (12.10.2020)

Taşınmaz kirası mı, işletme hakkı kirası mı? (6.10.2020)

Zaman aşımına uğrayan kâr paylarının vergilendirilmesinde mükerrerlik var mı? (28.09.2020)

Online reklam hizmetlerinde stopaj bilmecesi (22.09.2020)

Hukuk belirsizlik kaldırmaz (16.09.2020)

Maliye, yurt dışında parası olanların peşinde, ya gurbetçiler? (14.09.2020)

Vergiye uyumlu mükellefler cezalandırılıyor mu? (07.09.2020)

Binek otomobilde ÖTV artışı, özel okul ücretlerinde KDV indirimi (02.09.2020)

Transfer fiyatlandırması raporlamasında yeni dönem (31.08.2020)

KDV ve iş yeri kira stopaj oranı indiriminde son durum (27.08.2020)

İkinci el motorlu taşıt satışında yeni dönem (24.08.2020)

Maliyeden bayram hediyesi: KDV ve stopaj indirimi, ama kime? (21.08.2020)

Ar-Ge teşviğinde vergi indirimi kısıtlanıyor mu (17.08.2020)

Spor kulüplerinin yeni sporcu sözleşmelerindeki vergisel riski  (10.08.2020)

Uçtu uçtu altın uçtu! Ya vergisi? (07.08.2020)

Anayasa Mahkemesi’nin VTR kararı (30.7.2020)

Erken seçim, aday tartışmaları ve cumhurbaşkanı seçimindeki Anayasal boşluk
(27.7.2020)

Yurt dışındaki taşınmaz ve iştirak satışları vergiden istisna mı? (25.7.2020)

Gayrimenkul ve iştirak satış kazancı istisnası – 3 (22.7.2020)

Gayrimenkul ve iştirak satış kazancı istisnası – 2 (17.7.2020)

Mali yapıyı güçlendirmede vergisel bir teşvik: gayrimenkul ve iştirak satış kazancı istisnası (16.7.2020)

Sezonluk ev kiralayanlar: Vergi sürpriziyle karşılaşmayın! (13.7.2020)

Pandemi, maliye politikası ve vergi barışı

Şirket kuruluşunda sicilde imza zorunluluğu değiştirilmelidir.

Köprüden önce son çıkış: Varlık Barışı

Kamu özel iş birliğine şeffaf bir alternatif: Altyapı Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı

Gayrimenkul yatırımında avantajlı bir yöntem: Gayrimenkul Yatırım Fonu

Gayrimenkulde rant vergisi

Gayrimenkul piyasası hareketleniyor ama vergiye dikkat!

KVKK kararlarının yargı denetimi

Kişisel verilerin korunması ve ateş ölçümü

İnternetten otomobil satanların dikkatine

Makam aracı sadece özel sektörde mi ücrettir?

Makam aracı ücret midir?

Şirket araçlarına vergi ayarı

ABD’nin dijital hizmet vergisi misillemesi ve Türkiye

Sanat ve icat vergisi

Altın: Elma dersem çık, armut dersem çıkma!

]]>
https://www.muhasebenews.com/vergi-paketinde-neler-var/feed/ 0
Katma Değer Vergisi Matrah Artırımında Vergi İncelemesi ve Tarhiyat Hakkı https://www.muhasebenews.com/katma-deger-vergisi-matrah-artiriminda-vergi-incelemesi-ve-tarhiyat-hakki/ https://www.muhasebenews.com/katma-deger-vergisi-matrah-artiriminda-vergi-incelemesi-ve-tarhiyat-hakki/#respond Mon, 28 Jun 2021 06:05:47 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=111499 TÜRMOB

Mevzuat Sirküleri 27.06.2021/130

Katma Değer Vergisi Matrah Artırımında Vergi İncelemesi ve Tarhiyat Hakkı

7326 sayılı Kanunun 5’incimaddesi hükümleri uyarınca katma değer vergisinden vergi artırımında bulunulması, artırımda bulunulan yılın sonraki dönemlere devreden katma değer vergisi yönünden incelenmesine engel değildir. Aynı zamanda idarenin artırım talebinde bulunulan dönemler için ihraç kaydıyla teslimlerden veya iade hakkı doğuran işlemlerden doğan terkin ve iade işlemleri ile ilgili inceleme ve tarhiyat hakkı saklıdır.

7326 sayılı Kanun’un “Matrah ve vergi artırımı” başlıklı 5’inci maddesinin 3’üncüfıkrasında;mükelleflerin, fıkrada belirtilen şartlar dâhilinde katma değer vergisini artırarak maddede belirtilen süre ve şekilde ödemeleri halinde, kendileri nezdinde söz konusu vergiyi ödemeyi kabul ettikleri yıllara ait vergilendirme dönemleri ile ilgili olarak katma değer vergisi incelemesi ve tarhiyatı yapılmayacağı hüküm altına alınmıştır.

Yasanın 5’nci maddenin 3’üncü fıkrasının(e) alt bendinde ise artırım talebinde bulunulan yılları izleyen dönemlerde yapılacak vergi incelemelerine ilişkin olarak artırım talebinde bulunulan dönemler için, sonraki dönemlere devreden katma değer vergisi yönünden ve artırım talebinde bulunulan dönemler için ihraç kaydıyla teslimlerden veya iade hakkı doğuran işlemlerden doğan terkin ve iade işlemleri ile ilgili inceleme ve tarhiyat hakkının saklı olduğu; sonraki dönemlere devreden katma değer vergisi yönünden yapılan incelemelerde artırım talebinde bulunulan dönemler için tarhiyat önerilemeyeceği belirtilmiştir.

Buna göre aşağıdaki kurallar geçerlidir.

⎯Artırım talebinde bulunulan yılları izleyen dönemlerde yapılacak vergi incelemelerine ilişkin olarak artırım talebinde bulunulan dönemler için, sonraki dönemlere devreden katma değer vergisi yönünden inceleme yapılabilecektir.
⎯Artırım talebinde bulunulan dönemler için ihraç kaydıyla teslimlerden veya iade hakkı doğuran işlemlerden doğan terkin ve iade işlemleri ile ilgili inceleme ve tarhiyat yapılabilecektir.
⎯Sonraki dönemlere devreden katma değer vergisi yönünden yapılan incelemelerde artırım talebinde bulunulan dönemler için tarhiyat önerilemeyecektir.

Örneğin 2020 yılı için KDV yönünden vergi artırımında bulunulmuş olsa bile Aralık/2020 vergilendirme döneminden Ocak/2021 vergilendirme dönemine devreden Katma Değer Vergisi yönünden 2020 yılı hesap ve işlemleri incelenebilecek, inceleme sonucunda sonraki döneme devreden katma değer vergisi tutarının daha düşük olduğu tespit edilmiş ise 2021 yılına tarhiyat yapılabilecektir.


Kaynak: TÜRMOB
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/katma-deger-vergisi-matrah-artiriminda-vergi-incelemesi-ve-tarhiyat-hakki/feed/ 0
Matrah Artırımından Yararlanan Ancak Ödeme Koşullarını Yerine Getirmeyen Mükelleflerin Vergi İncelemesine Tabi Tutulması Anayasaya Aykırı Değil https://www.muhasebenews.com/matrah-artirimindan-yararlanan-ancak-odeme-kosullarini-yerine-getirmeyen-mukelleflerin-vergi-incelemesine-tabi-tutulmasi-anayasaya-aykiri-degil/ https://www.muhasebenews.com/matrah-artirimindan-yararlanan-ancak-odeme-kosullarini-yerine-getirmeyen-mukelleflerin-vergi-incelemesine-tabi-tutulmasi-anayasaya-aykiri-degil/#respond Thu, 14 Jan 2021 06:35:11 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=101435 TÜRMOB

Mevzuat Sirküleri 12.01.2021/21

Matrah Artırımından Yararlanan Ancak Ödeme Koşullarını Yerine Getirmeyen Mükelleflerin Vergi İncelemesine Tabi Tutulması Anayasaya Aykırı Değil

ÖZET: Anayasa Mahkemesi’nin resmi internet sitesinde yer alan açıklamaya göre, 6 Ocak 2021 tarihli toplantısında E.2019/100 numaralı dosyada, 7143 sayılı Vergi ve Diğer Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun’un 5. maddesinin (4) numaralı fıkrasının (a) bendinin ikinci cümlesinde yer alan “…ancak bu madde hükmünden yararlanılamaz.” ibaresinin Anayasa’ya aykırı olmadığına ve itirazın reddine karar verdi. Böylelikle 7143 sayılı Kanun gereğince matrah ve vergi artırımında bulunmasına rağmen ödeme koşullarını yerine getirmeyen mükellef hakkında vergi incelemesi ve tarhiyat yapılmasına imkân sağlayan kuralın yürürlüğü devam edecektir.

18.05.2018 tarihli ve 30425 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 7143 sayılı “Vergi ve Diğer Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun”da kamuya olan borçların yapılandırılarak ödenmesi gibi düzenlemeler yanında ayrıca matrah ve vergi artırımına ilişkin düzenlemelerde yer almıştı.

Yasanın 5. maddesinin (4) numaralı fıkrasının (a) bendi aşağıdaki gibiydi.

“a) Matrah ve vergi artırımının bu Kanunun yayım tarihini izleyen üçüncü ayın sonuna kadar bu maddede öngörülen şekilde yapılması, hesaplanan veya artırılan gelir, kurumlar ve katma değer vergilerinin, peşin veya ilk taksiti bu Kanunun 9 uncu maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde belirtilen sürede başlamak üzere ikişer aylık dönemler halinde azami altı eşit taksitte bu Kanunda belirtilen süre ve şekilde ödenmesi şarttır. Bu vergilerin bu Kanunda belirtilen şekilde ödenmemesi hâlinde, 6183 sayılı Kanunun 51 inci maddesine göre gecikme zammıyla birlikte takip ve tahsiline devam olunur, ancak bu madde hükmünden yararlanılamaz.”

7143 sayılı Kanun’un itiraz konusu kuralın da yer aldığı maddesinde, matrah veya vergi artırımı sonucu tahakkuk eden verginin Kanun’da belirtilen süre ve şekilde ödenmemesi hâlinde ödenmeyen verginin 6183 sayılı Kanun’un 51. maddesine göre gecikme zammıyla birlikte takip ve tahsiline devam olunacağı ancak 7143 sayılı Kanun’un 5. madde hükmünden yararlanılamayacağı düzenlenmişti.

Söz konusu maddenin matrah ve vergi artırımında bulunmasına rağmen ödeme koşullarını yerine getirmeyen mükellef hakkında iki ayrı yaptırımın öngörüldüğü, bu hâliyle düzenlemenin adil ve ölçülü olmadığı, hakkaniyet ilkesi ile vergide eşitlik ilkesini ihlal ettiği belirtilerek kuralın Anayasa’ya aykırı olduğu ileri sürüldü. Ancak Anayasa Mahkemesi bu maddede yer alan kuralın anayasaya aykırı olmadığına karar vermiştir.

Mahkemenin görüşüne göre, Kanun’un açıkça mükellefe yüklediği yükümlülüğe aykırı davranılması nedeniyle idarenin matrah ve vergi artırımında bulunulan döneme ilişkin inceleme yapması ve gerektiğinde vergilendirme işlemi tesis etmesi hususunda idareye makul bir yetki tanınmasında anayasal vergilendirme ilkelerine aykırı bir yön bulunmamaktadır. Bu nedenle de matrah artırımından yararlanan ancak şartları yerine getirmeyen mükelleflerin vergi incelemesine tabi tutulmasının ve haklarında tarhiyat gerçekleştirilmesinin anayasaya uygun olduğuna ilişkin karar verilmiştir.

Karar Metnine;
Anayasa Mahkemesi Basın Duyurusu (06.01.2021) “Matrah ve Vergi Artırımında Bulunmasına Rağmen Ödeme Koşullarını Yerine Getirmeyen Mükellef Hakkında Vergi İncelemesi ve Tarhiyat Yapılmasına İmkân Sağlayan Kuralın Anayasa’ya Aykırı Olmadığı”…>>> linkinden ulaşabilirsiniz…


Kaynak: TÜRMOB Mevzuat Sirküleri
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/matrah-artirimindan-yararlanan-ancak-odeme-kosullarini-yerine-getirmeyen-mukelleflerin-vergi-incelemesine-tabi-tutulmasi-anayasaya-aykiri-degil/feed/ 0
Matrah artırımı taksitleri ödenmezse vergi dokunulmazlığı kalkar mı? https://www.muhasebenews.com/matrah-artirimi-taksitleri-odenmezse-vergi-dokunulmazligi-kalkar-mi/ https://www.muhasebenews.com/matrah-artirimi-taksitleri-odenmezse-vergi-dokunulmazligi-kalkar-mi/#respond Tue, 12 Jan 2021 01:00:32 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=101151

Dr. Numan Emre ERGİN
Avukat, YMM, E. Hesap Uzmanı
n.emre.ergin@hotmail.com


Son yıllarda matrah artırımını içeren çeşitli yasal düzenlemeler (örneğin 4811, 6111, 6736 ve 7143 sayılı Kanunlar) yapılmıştır. Söz konusu düzenlemeler, mükelleflere önceki yıllarda beyan ettikleri vergi veya matrahları gönüllü (!) olarak artırmaları karşılığında artırım yapılan yıl ve vergi türleri açısından vergi incelemesinden muaf olma imkanı tanımıştır. Diğer bir ifadeyle, mükellefler kendi beyanlarını artırmaları karşılığında matrah artırımı yaptıkları yıl ve vergi türleri açısından bir çeşit incelenmeme sigortası veya dokunulmazlık satın alma imkanı elde etmişlerdir. Son yıllarda her seçim öncesinde yapılan bu tür düzenlemelerin birer vakay-ı adiye haline gelmesinin vergi ahlakını ve normal dönemlerde vergiye gönüllü uyumu (!) olumsuz etkilediği konusunda kuşku bulunmamaktadır.

7143 sayılı Kanunla yapılan matrah artırımına ilişkin yasal düzenleme, öncekilerden farklı olarak matrah artırımı sonrasında ortaya çıkan taksitlerin ödenmemesi halinde, artık matrah artırımına tanınan vergi incelemesine muhatap olunmama yönündeki imtiyazdan mahrum kalınacağına ilişkin bir hüküm içermektedir. İşte bu yöndeki hüküm Anayasa Mahkemesi (AYM)’nin önüne gelmiş ve AYM, 22.10.2020 tarihli ve 2019/100 E., 2020/62 K. sayılı kararıyla konuyu Anayasa açısından değerlendirmiştir.

İnceleme konusu olay, resen tarh edilen KDV ve kesilen vergi ziyaına karşı vergi mahkemesinde açılan bir davada, matrah artırımına ilişkin düzenleme yapan 7143 sayılı Kanun’un 5/4.a maddesinde geçen “… ancak bu madde hükmünden yararlanılamaz.” ifadesinin Anayasa’ya aykırı olduğu iddiasını ciddi bulan vergi mahkemesinin konuyu AYM’ye intikal ettirmesi üzerine değerlendirilmiştir.

İptali istenen hükmün içinde geçtiği madde şu şekildedir: “Matrah ve vergi artırımının bu Kanunun yayım tarihini izleyen üçüncü ayın sonuna kadar bu maddede öngörülen şekilde yapılması, hesaplanan veya artırılan gelir, kurumlar ve katma değer vergilerinin peşin veya ilk taksiti bu Kanunun 9’uncu maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde belirtilen sürede başlamak üzere ikişer aylık dönemler halinde azami altı eşit taksitte bu Kanunda belirtilen süre ve şekilde ödenmesi şarttır. Bu vergilerin bu Kanunda belirtilen şekilde ödenmemesi halinde, 6183 sayılı Kanunun 51 inci maddesine göre gecikme zammıyla birlikte takip ve tahsiline devam olunur, ancak bu madde hükmünden yararlanılamaz.” Kanun özetle, matrah artırımı yapılıp taksitler ödenmezse, ödenmeyen taksitlerin 6183 sayılı Kanun uyarınca takibine devam edileceği, ayrıca vergi incelemesine alınmama yönündeki bağışıklıktan da yararlanılamayacağını düzenlemektedir.

AYM, konuyu öncelikle mülkiyet hakkının ihlali yönünden değerlendirmiştir. Mahkeme, Anayasanın 35. maddesinde temel bir hak olarak düzenlenen mülkiyet hakkına yapılacak müdahalenin yine Anayasanın 13. maddesinde düzenlenen şartlar dahilinde yapılacağını hatırlattıktan sonra, birçok kararında yaptığı gibi ilgili düzenlemeyi kanunilik, meşru amaç ve ölçülülük (elverişlilik, gereklilik ve orantılılık) testlerine tabi tutmuştur.

Yüksek Mahkeme, matrah ve vergi artırımından yararlanma şartlarını yerine getirmeyen mükellefin inceleme muafiyetinin kaldırılmasına ilişkin düzenlemenin ulaşılabilir, belirli ve öngörülebilir bir kanun hükmüyle yapıldığı gerekçesiyle kanunilik testini geçtiğini; ayrıca kamu alacağının tahsili amacıyla matrah ve vergi artırımında bulunmasına rağmen ödeme şartlarını yerine getirmeyen mükellef hakkında vergi incelemesi ve tarhiyat yapılmasında kamu yararına dayalı meşru bir amacın mevcut olduğunu söylemektedir.

AYM, itiraz konusu kuralla, ödeme şartlarının yerine getirilmemesi durumunda, mükellef hakkında vergi incelemesi yapılabilmesi imkanı öngörülmek suretiyle vergi borcunun doğru ve eksiksiz bir şekilde ödenmesinin ve böylece kamu alacağının tahsilinin güvence altına alınmasının amaçlandığını; bu amaca ulaşma yönünden matrah ve vergi artırımına ilişkin ödeme şartlarına uymayan mükellef hakkında vergi incelemesi ve tarhiyat yapılmasının elverişli ve gerekli bir araç olduğunu söylemektedir.

Yüksek Mahkeme, devletin kamu alacağı niteliğindeki vergi ve benzeri mali yükümlülüklerin doğru ve eksiksiz ödenmesi için gerekli tedbirlerin alınması konusunda geniş bir takdir yetkisinin olduğunun dikkate alınması gerektiğini; ödenmeyen taksitler nedeniyle 6183 sayılı Kanun uyarınca takip yapılması ile aynı dönemler için vergi inceleme yapılmasının mükerrer vergilemeye yol açmayacağını, zira kuralda matrah ve vergi artırımından yararlanma koşullarına uymayan mükellef hakkında yapılacak vergi incelemesi sonucunda vergi tarhiyatı yapılması durumunda, matrah ve vergi artırımı üzerine tahakkuk eden vergilerin dikkate alınmasına engel olacak bir düzenlemeye yer verilmediğini söylemektedir. Diğer bir ifadeyle AYM, bir vergi incelemesi olması halinde bulunacak matrah/vergi farkından artırılan matrah/verginin indirilmesi gerektiğini dolaylı olarak söylemektedir.

Mahkeme, ayrıca kuralın uygulanmasından doğan uyuşmazlıklara karşı yargı yoluna başvurunun mümkün olduğunu, yargı incelemesinde mükellef hakkında yapılan tarhiyat sırasında, matrah ve vergi artırımı sonucunda tahakkuk eden ve 6183 sayılı Kanun uyarınca takip ve tahsiline devam edilen vergilerin dikkate alınıp alınmadığı, yani mükerrer vergilendirmeye yol açılıp açılmadığı hususunun da incelenebileceğini belirttikten sonra; belli bir vergilendirme dönemi için aynı matrah üzerinden bir defadan fazla vergi istenmesinin vergi hatası olması nedeniyle bu işlemlerin düzeltilmesinin vergi idaresinden istenebileceğini, başvurunun reddi halinde yargı yoluna gidilebileceği tespitini de yapmıştır.

AYM bu değerlendirmeler üzerine, iptali istenen kuralla mülkiyet hakkına bir sınırlama getirilmiş ise de bunun kişilere şahsi olarak aşırı bir külfet yüklememesi için gerekli ve yeterli güvencelerin mevcut olduğunu, bu çerçevede kuralla ulaşılmak istenen amaca ilişkin kamu yararı ile mülkiyet hakkına yönelik kişisel yarar arasında bulunması gereken makul dengenin gözetildiğini; bu itibarla da kuralın orantısız bir sınırlamaya neden olmadığı, dolayısıyla mülkiyet hakkına ölçüsüz bir sınırlama getirmediği sonucuna ulaşmıştır.

AYM, düzenlemeyi Anayasa’nın 73. maddesi açısından da değerlendirmiş ve kanun koyucunun, Anayasa’ya aykırı olmamak kaydıyla, vergilendirilecek alanların seçiminde yetkili olduğu gibi bu vergilerin tarh, tahakkuk ve tahsiline ilişkin kuralları belirleme yetkisine de sahip olduğunu; bu bağlamda kanun koyucunun kamu hizmetlerinin finansmanı için kişilerden aldığı vergi, resim ve harçların tamamının veya bir kısmının tahsilinden ve vergilendirme ödevinin zamanında yerine getirilmemesi veya eksik yerine getirilmesi dolayısıyla uygulama yetkisine sahip olduğu yaptırımlardan vazgeçebilmek ve buna ilişkin koşulları belirlemek konusunda anayasal sınırlar içinde kalmak şartıyla takdir yetkisi bulunduğunu belirtmiştir. Mahkeme, Kanun’un açıkça mükellefe yüklediği yükümlülüğe aykırı davranılması nedeniyle idarenin matrah ve vergi artırımında bulunulan döneme ilişkin inceleme yapması ve gerektiğinde vergilendirme işlemi tesis etmesi hususunda idareye makul bir yetki tanınmasında anayasal vergilendirme ilkelerine aykırı bir yön bulunmadığı ve düzenlemenin vergide meydana gelebilecek kayıp ve kaçağın önlenmesi yanında anayasal bir yükümlülük olan vergi ödevini yerine getirenler ile bu yükümlülüğü yerine getirmeyenler arasında vergi adaletinin sağlanmasını hedeflediği sonucuna varmıştır.

AYM’nin kararı kanaatimce yerindedir. Herşeyden önce matrah artırımında bulunup taksitleri ödemeyen kötü niyetli mükelleflere vergi incelemesinden bağışıklık sağlanması hakkaniyetli bir durum olmayacaktır. Diğer taraftan, kararda bir vergi incelemesinde ortaya çıkacak matrah/vergi farkından mükellefçe artırılmış olan matrah/verginin mahsubunun yapılması gerektiğine vurgu yapılması önemli olup mükelleflerin hak kaybına uğramasının önüne geçecektir. Bu karar sonrasında, matrah artırımında bulunan ama taksitlerini ödemeyen mükelleflerden vergi incelemesi geçirenler adına yapılan tarhiyatlarda mükelleflerin artırımda bulundukları matrah ve vergiler dikkate alınmamışsa, bu mükelleflerin Vergi Usul Kanunu uyarınca düzeltme-şikayet başvurusu yapmaları, başvurularının reddi halinde ise yargıya gitmelerinin yolu açılmıştır.

Sözün özü: Sözün dönenin kaşığı kırılır.


Kaynak: Dr. Numan Emre ERGİN, Avukat, YMM, E. Hesap Uzmanı. İçerik, Sayın Numan Emre ERGİN’in Dunya.com’daki Perspektif isimi köşesinden Yazarın ve Dunya.com’un sahibi olan şirketin özel izni ile yayınlanmıştır. Yazının tüm hakları ve sorumluluğu yazara ve Dunya.com’a aittir.
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


YAZARIN DİĞER YAZILARI

Sermaye kaybı ve borca batıklığa ilişkin yeni düzenlemeler (04.01.2021)

Pandemi, gelir dağılımındaki bozulma ve dayanışma vergisi (28.12.2020)

Asgari ücretin vergiden istisna edilmesi çözüm mü? (21.12.2020)

Hukukçular hukuk reformuna inanıyor mu? (15.12.2020)

Vergide uzlaşma müessesi ve yapılandırmadaki uzlaşma haksızlığı (10.12.2020)

İştirak tasfiye zararının vergisel sonuçları nedir? (7.12.2020)

Tasfiye payı nedir? Nasıl vergilendirilir? (30.11.2020)

Devlet mükellefe faiz öder mi? (23.11.2020)

10 soruda 7256 Sayılı Kanun kapsamında yapılandırma (18.11.2020)

Fabrika ayarlarına dönüş: Ekonomik ve hukuki reform, acı reçete (16.11.2020)

Sosyal medya şirketlerine kesilen cezalar ve vergi (09.11.2020)

Hisse geri alımlarının vergilendirilmesine ilişkin tartışmalar ve önerimiz (07.11.2020)

Şirketin kendi hisselerini geri satın alması kâr dağıtımı mıdır? (2) (27.10.2020)

Şirketin kendi hisselerini geri satın alması kâr dağıtımı mıdır? (1) (26.10.2020)

Torba yasa Meclis’te, yapılandırma nerede? (19.10.2020)

Yatırımcının yeni kamburu: Ek mali yükümlülük (12.10.2020)

Taşınmaz kirası mı, işletme hakkı kirası mı? (6.10.2020)

Zaman aşımına uğrayan kâr paylarının vergilendirilmesinde mükerrerlik var mı? (28.09.2020)

Online reklam hizmetlerinde stopaj bilmecesi (22.09.2020)

Hukuk belirsizlik kaldırmaz (16.09.2020)

Maliye, yurt dışında parası olanların peşinde, ya gurbetçiler? (14.09.2020)
Vergiye uyumlu mükellefler cezalandırılıyor mu? (07.09.2020)
Binek otomobilde ÖTV artışı, özel okul ücretlerinde KDV indirimi (02.09.2020)
Transfer fiyatlandırması raporlamasında yeni dönem (31.08.2020)
KDV ve iş yeri kira stopaj oranı indiriminde son durum (27.08.2020)
İkinci el motorlu taşıt satışında yeni dönem (24.08.2020)
Maliyeden bayram hediyesi: KDV ve stopaj indirimi, ama kime? (21.08.2020)
Ar-Ge teşviğinde vergi indirimi kısıtlanıyor mu (17.08.2020)
Spor kulüplerinin yeni sporcu sözleşmelerindeki vergisel riski  (10.08.2020)
Uçtu uçtu altın uçtu! Ya vergisi? (07.08.2020)
Anayasa Mahkemesi’nin VTR kararı (30.7.2020)
Erken seçim, aday tartışmaları ve cumhurbaşkanı seçimindeki Anayasal boşluk
(27.7.2020)
Yurt dışındaki taşınmaz ve iştirak satışları vergiden istisna mı? (25.7.2020)
Gayrimenkul ve iştirak satış kazancı istisnası – 3 (22.7.2020)
Gayrimenkul ve iştirak satış kazancı istisnası – 2 (17.7.2020)
Mali yapıyı güçlendirmede vergisel bir teşvik: gayrimenkul ve iştirak satış kazancı istisnası (16.7.2020)
Sezonluk ev kiralayanlar: Vergi sürpriziyle karşılaşmayın! (13.7.2020)
Pandemi, maliye politikası ve vergi barışı
Şirket kuruluşunda sicilde imza zorunluluğu değiştirilmelidir.
Köprüden önce son çıkış: Varlık Barışı
Kamu özel iş birliğine şeffaf bir alternatif: Altyapı Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı
Gayrimenkul yatırımında avantajlı bir yöntem: Gayrimenkul Yatırım Fonu
Gayrimenkulde rant vergisi
Gayrimenkul piyasası hareketleniyor ama vergiye dikkat!
KVKK kararlarının yargı denetimi
Kişisel verilerin korunması ve ateş ölçümü
İnternetten otomobil satanların dikkatine
Makam aracı sadece özel sektörde mi ücrettir?
Makam aracı ücret midir?
Şirket araçlarına vergi ayarı
ABD’nin dijital hizmet vergisi misillemesi ve Türkiye
Sanat ve icat vergisi
Altın: Elma dersem çık, armut dersem çıkma!
]]>
https://www.muhasebenews.com/matrah-artirimi-taksitleri-odenmezse-vergi-dokunulmazligi-kalkar-mi/feed/ 0