varis – Muhasebe News https://www.muhasebenews.com Muhasebe News Sat, 08 Apr 2023 07:33:32 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=6.3.3 Yıllık Gelir Vergisi Beyannamesinin Verilme Yeri ve Zamanı https://www.muhasebenews.com/yillik-gelir-vergisi-beyannamesinin-verilme-yeri-ve-zamani/ https://www.muhasebenews.com/yillik-gelir-vergisi-beyannamesinin-verilme-yeri-ve-zamani/#respond Sat, 08 Apr 2023 07:33:32 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=141434

BEYANNAMENİN VERİLME ZAMANI VE YERİ

2022 yılında elde edilen beyana tabi menkul sermaye iratlarının, Yıllık Gelir Vergisi Beyannamesi ile 1–31 Mart 2023 tarihleri arasında beyan edilmesi gerekmektedir.

Yıllık Gelir Vergisi Beyannamesi;

»  Hazır Beyan Sistemi aracılığıyla internet ortamında,

»  3568 sayılı Kanun gereği elektronik beyanname gönderme aracılık yetkisi almış meslek mensupları ile elektronik beyanname aracılık sözleşmesi imzalanarak e-Beyanname sisteminden,

verilebilir.

Ayrıca, bu mükelleflerin takvim yılı içinde;

»  Memleketi terk etmesi halinde, memleketi terkten önceki 15 gün içinde,

»  Ölümü halinde, ölüm tarihinden itibaren 4 ay içinde vefat eden kişi namına varis tarafından,

Yıllık Gelir Vergisi Beyannamesi ile beyanda bulunulması gerekmektedir.

HAZIR BEYAN SİSTEMİ

Beyana tabi gelirleri sadece menkul sermaye iradı, gayrimenkul sermaye iradı (kira geliri), ücret ile diğer kazanç ve irat gelirlerini ayrı veya birlikte elde eden mükellefler, bu gelirlerine ilişkin beyannamelerini Başkanlığımız tarafından önceden hazırlanarak mükelleflerin onayına sunduğu, kullanımı kolay ve hızlı bir sistem olan Hazır Beyan Sistemi üzerinden verebilirler.

Bu sistemden, sadece menkul sermaye iradı, kira, ücret veya diğer kazanç ve irat geliri elde eden mükellefler yararlanabilecektir.

Hazır Beyan Sistemine ve detaylı bilgiye Gelir İdaresi Başkanlığı’nın www.gib.gov.tr adresinden ulaşabilirsiniz.

Hazır Beyan Sistemine;

» https://hazirbeyan.gib.gov.tr adresinden (Kullanıcı Kodu ile Giriş, e-Devlet Yöntemi ile Giriş veya Yabancı Kimlik Numarası ile Giriş),

  • »  İnteraktif Vergi Dairesinden,
  • »  İnternet Vergi Dairesinden,7 gün 24 saat giriş yapılabilir.

    Yurtdışında yaşayan ve hazır beyan sistemi üzerinden beyanname vermek isteyen, T.C. vatandaşları, mavi kartlılar, yabancı kimlik numarası sahibi yabancılar, Dış Temsilciliklerimizden e-Devlet şifresi alabilirler.

Sistem üzerinden hazırlanan menkul sermaye iratlarınıza yönelik beyanname elektronik ortamda onaylandığı anda, şahıs adına vergi dairesinde mükellefiyet tesisi ve vergi tahakkuku işlemleri otomatik olarak gerçekleştirilmektedir.

 


Kaynak: GİB Rehber
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/yillik-gelir-vergisi-beyannamesinin-verilme-yeri-ve-zamani/feed/ 0
Mal sahibi vefat edince kiracı olan şirket kirayı nasıl kime ödeyecek? https://www.muhasebenews.com/mal-sahibi-vefat-edince-kiraci-olan-sirket-kirayi-nasil-kime-odeyecek/ Thu, 29 Dec 2022 02:55:00 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=135993 Mal sahibi vefat edince kiracı işletme kirayı nasıl kime ödeyecek?

Mirası reddetmemiş olan varis veya varislere ödenir. Varislerin mirasçı olduklarına ilişkin Noterden alacakları “Mirasçılık Belgesi” ni kiracıya ibraz edecekler.

_____________________________

İLGİLİ İÇERİK

Veraset ve İntikal Vergisi

Hangi olaylar veraset ve intikal vergisine tabidir?

Bir kişinin ölümü üzerine, sahibi bulunduğu menkul ve gayrimenkul mallarla bütün hak ve alacaklarının mirasçılarına intikali veraset ve intikal vergisine tabidir. Öte yandan, malların herhangi bir suretle ivazsız (karşılıksız) bir şekilde bir şahıstan diğer şahsa intikali halinde de veraset ve intikal vergisi ödenmesi gerekmektedir.

Veraset ve intikal vergisi beyannamesi nereye verilir?

Veraset ve intikal vergisi beyannamesi;
– Veraset yoluyla intikallerde ölen kimsenin, ivazsız intikallerde tasarrufu yapan kişinin ikametgâhının, tüzel kişilerde ve diğer teşekküllerde bunların merkezlerinin bulunduğu yerdeki vergi dairesine,

– Muris veya tasarrufu yapan kişinin ikametgâhı yabancı bir ülkede ise bunların Türkiye’deki son ikametgâhının bulunduğu yer vergi dairesine,

– Mükellefin yabancı memlekette bulunması halinde beyanname, mükellefin bulunduğu yerdeki Türkiye Konsolosluğuna, verilir. Ancak, muris veya tasarrufu yapan şahsın Türkiye’de hiç ikamet etmediği veya son ikametgâhının tespit olunamadığı takdirde veraset ve intikal vergisi beyannamelerinin, veraset yoluyla veya sair surette ivazsız tarzda intikal eden malın bulunduğu veya mükelleflerin ikametgâhlarının bağlı bulunduğu yer vergi dairesine verilebilir.

Beyannameler ilgili vergi dairelerine bizzat elden verilebileceği gibi taahhütlü olarak posta ile de gönderilebilir.

Ayrıca veraset ve intikal vergisi beyannamelerinin elektronik ortamda interaktif vergi daireleri aracılığıyla gönderilmesi de mümkün bulunmaktadır.

Veraset ve intikal vergisi beyannamesine eklenecek belgeler nelerdir?

Kendilerine veraset yoluyla veya ivazsız surette intikal eden mallar dolayısıyla veraset ve intikal vergisi beyannamesi düzenleyenler, beyannameyi ilgili vergi dairesine verirken intikal eden malların çeşidine göre aşağıdaki belgeleri beyannameye ekleyeceklerdir.

-Veraset ilamı (mirasçılık belgesi)(*),

-Vasiyetname, miras mukavelenamesi,

-Borç ve masraflara ait belgeler,

-Ticari bilanço ve gelir tablosu,

-Gayrimenkuller için, tapunun fotokopisi ve emlak vergisi değerini gösteren ilgili belediyeden alınmış bir belge,

– Ölüm ve Mirasçılık Bildirimi; Bu bildirim formu, veraset ve intikal vergisini tarha yetkili vergi dairelerinden alınıp doldurulduktan sonra, ölenin son ikametgâhının bağlı olduğu muhtarlığa tasdik ettirilmesi zorunludur. (Murisin Türkiye’deki son ikametgâhı bilinmiyor ise söz konusu belge aranılmayacaktır.),

* Mirasçıları ve miras paylarını gösteren ve veraset ve intikal vergisi beyannamesine eklenmesi gereken mirasçılık belgesi, 01.10.2011 tarihine kadar yalnızca sulh hukuk mahkemesinden alınırken, 6217 sayılı İdari Yargı Hizmetlerinin Hızlandırılması Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile 1512 sayılı Noterlik Kanununda yapılan değişiklik sonucunda, 01.10.2011 tarihinden itibaren mirasçılarca sulh hukuk mahkemesinin yanı sıra noterlerden de alınabilmektedir.

Veraset yoluyla veya diğer suretle meydana gelen intikallerde intikal eden malların değerleri toplamı istisna haddi altında kalırsa beyanname verilir mi?

Veraset yolu ile meydana gelen intikallerde intikal eden malların değerleri toplamı istisna haddi altında kalsa dahi beyanname verilmesi zorunludur. Diğer suretle meydana gelen ve değerleri toplamı istisna hadlerinin altında kalan ivazsız intikaller için beyanname verilmez.

Veraset ve intikal vergisinde istisna tutarları nelerdir? (2022 için)

Veraset ve İntikal Vergisi Kanununun 4 üncü maddesinde yer alan istisnalar aşağıda belirtilmiştir:
– Veraset yoluyla intikal eden ev eşyası ile murise ait kişisel eşyalar ve aile hatırası olarak korunan tablo, kılıç, madalya gibi eşyalar,
– Veraset yoluyla intikal eden malların, evlatlıklar da dahil olmak üzere çocuklar ve eşten her birine düşen miras paylarının (2022 yılı için) 455.635TL’sı, eşin yalnız başına mirasçı olması halinde ise kendisine isabet eden miras payının (2022 yılı için) 911.830 TL’sı,
– Örf ve adete göre verilmesi gelenek olmuş hediye, cihaz, yüzgörümlüğü ve drahomalar (gayrimenkuller hariç),
– Bütün sadakalar,
– İvazsız suretle vaki intikallerin (2022 yılı için) 10.491 TL’sı,
– Para ve mal üzerine düzenlenen yarışma ve çekilişlerde kazanılan ikramiyelerin (2022 yılı için) 10.491 TL’sı,
vergiden istisnadır.
Yukarıda belirtilen istisna tutarları, 2022 yılı için geçerli tutarlar olup, bu tutarlar her yıl yeniden değerleme oranında artırılmak suretiyle dikkate alınmaktadır.

Veraset ve intikal vergisi beyannamesi ne zaman verilir?

Veraset yoluyla meydana gelen intikallere ilişkin veraset ve intikal vergisi beyannamesi;

-Ölüm Türkiye’de meydana gelmiş ise ölüm tarihinden itibaren, mükelleflerin Türkiye’de bulunmaları halinde dört, yabancı bir ülkede bulunmaları halinde altı ay içinde,

-Ölüm yabancı bir memlekette meydana gelmiş ise mükelleflerin Türkiye’de bulunmaları halinde altı, ölen kişinin bulunduğu ülkede bulunmaları halinde dört, murisin bulunduğu ülke dışında yabancı bir ülkede bulunmaları halinde sekiz ay içinde,

-Gaiplik halinde, gaiplik kararının ölüm siciline kaydolunduğu tarihi izleyen bir ay içinde,

-İvazsız intikallere ilişkin veraset ve intikal vergisi beyannamesi; malların hukuken iktisap edildiği tarihi izleyen bir ay içinde,

-Gerçek veya tüzel kişilerce düzenlenen yarışma ve çekilişler ile 5602 sayılı Kanunda tanımlanan şans oyunlarında, yarışma ve çekiliş ile müsabakaların yapıldığı günü takip eden ayın 20 nci günü akşamına kadar
verilir.

Veraset ve intikal vergisi ne zaman ödenir?

– Veraset ve intikal vergisi, tahakkukundan itibaren üç yılda her yıl Mayıs ve Kasım aylarında olmak üzere toplam altı eşit taksitte ödenir.

– Gerçek veya tüzel kişilerce düzenlenen yarışma ve çekilişler ile 5602 sayılı Kanunda tanımlanan şans oyunlarında, yarışma ve çekiliş ile müsabakaların yapıldığı günü takip eden ayın 20 nci günü akşam

Veraset ve intikal vergisi nasıl hesaplanır?

Veraset ve intikal vergisinin oranı, 7338 sayılı Kanunun 16 ncı maddesinde belirlenmiştir. Vergi tarifesi aşağıdaki gibidir. (2022 yılı için) 

 

Matrah

Verginin Oranı (%)
Veraset Yoluyla İntikallerde İvazsız İntikallerde 
İlk 500.000 TL için  10 
Sonra gelen 1.200.000 TL için  15 
Sonra gelen 2.500.000 TL için  20 
Sonra gelen 4.900.000 TL için  25 
Matrahın 9.100.000 TL’yi aşan bölümü için  10  30 

Bir şahsa, ana, baba, eş ve çocuklarından (evlatlıktan evlat edinenlere yapılan ivazsız intikaller hariç) ivazsız mal intikali halinde vergi, ivazsız intikallere ilişkin tarifede yer alan oranların yarısı uygulanarak hesaplanır.

Veraset ve intikal vergisinden tenzil olunabilecek borçlar ve masraflar nelerdir? 

Veraset ve intikal vergisinin matrahının tespitinde aşağıda yazılı borç ve masrafların indirilmesi mümkündür.

1. Veraset yoluyla meydana gelen intikallerde, murisin geçerli belgelere dayanan borçları ile vergi borçları,

2. Diğer suretle iktisaplarda (ivazsız intikallerde) malın aynına (kendisine) ait borçlarla vergi
borçları (Hibe edilen mala isabet eden borçları hibe eden üstlenmiş ise bu borçlar indirilmez),

3. Türkiye Cumhuriyeti uyruğunda bulunan şahıslara ait mallardan yabancı memleketlerde bulunanlara isabet eden borçlar ile yabancı memleketlerde bu mallar dolayısıyla ödenen veraset ve intikal vergileri (Ancak, söz konusu borçlar ve vergiler beyan edilen malların değerini geçemez),

4. Cenazenin donanımı ve gömülmesi için yapılan giderler.

Bu borç ve masrafların matrahın tespitinde indirim konusu yapılabilmesi için, mükelleflerin bunları beyannamenin ilgili bölümünde göstermeleri ve bunlara ilişkin geçerli belgeleri beyannameye eklemeleri zorunludur.


Kaynak: GİB, İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
Vefat durumunda eski firmadaki devreden KDV’yi işi devam ettiren varis kullanabilir mi? https://www.muhasebenews.com/vefat-durumunda-eski-firmadaki-devreden-kdvyi-isi-devam-ettiren-varis-kullanabilir-mi/ https://www.muhasebenews.com/vefat-durumunda-eski-firmadaki-devreden-kdvyi-isi-devam-ettiren-varis-kullanabilir-mi/#respond Fri, 25 Feb 2022 06:24:29 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=123140 Şahıs firması sahibi vefat etti. Firmayı şahıs olarak varislerden birisi devir alacak. Eski firmadaki devreden kdv yüksek tutarda bunu varisin açtığı firmaya alabilir miyiz?

Varis (mirasçı ) tarafından faaliyet sürdürülecek ise devir eden KDV kullanılır.


Veraset ve İntikal Vergisi

Hangi olaylar veraset ve intikal vergisine tabidir?

Bir kişinin ölümü üzerine, sahibi bulunduğu menkul ve gayrimenkul mallarla bütün hak ve alacaklarının mirasçılarına intikali veraset ve intikal vergisine tabidir. Öte yandan, malların herhangi bir suretle ivazsız (karşılıksız) bir şekilde bir şahıstan diğer şahsa intikali halinde de veraset ve intikal vergisi ödenmesi gerekmektedir.

Veraset ve intikal vergisi beyannamesi nereye verilir?

Veraset ve intikal vergisi beyannamesi;
– Veraset yoluyla intikallerde ölen kimsenin, ivazsız intikallerde tasarrufu yapan kişinin ikametgâhının, tüzel kişilerde ve diğer teşekküllerde bunların merkezlerinin bulunduğu yerdeki vergi dairesine,

– Muris veya tasarrufu yapan kişinin ikametgâhı yabancı bir ülkede ise bunların Türkiye’deki son ikametgâhının bulunduğu yer vergi dairesine,

– Mükellefin yabancı memlekette bulunması halinde beyanname, mükellefin bulunduğu yerdeki Türkiye Konsolosluğuna, verilir. Ancak, muris veya tasarrufu yapan şahsın Türkiye’de hiç ikamet etmediği veya son ikametgâhının tespit olunamadığı takdirde veraset ve intikal vergisi beyannamelerinin, veraset yoluyla veya sair surette ivazsız tarzda intikal eden malın bulunduğu veya mükelleflerin ikametgâhlarının bağlı bulunduğu yer vergi dairesine verilebilir.

Beyannameler ilgili vergi dairelerine bizzat elden verilebileceği gibi taahhütlü olarak posta ile de gönderilebilir.

Ayrıca veraset ve intikal vergisi beyannamelerinin elektronik ortamda interaktif vergi daireleri aracılığıyla gönderilmesi de mümkün bulunmaktadır.

Veraset ve intikal vergisi beyannamesine eklenecek belgeler nelerdir?

Kendilerine veraset yoluyla veya ivazsız surette intikal eden mallar dolayısıyla veraset ve intikal vergisi beyannamesi düzenleyenler, beyannameyi ilgili vergi dairesine verirken intikal eden malların çeşidine göre aşağıdaki belgeleri beyannameye ekleyeceklerdir.

-Veraset ilamı (mirasçılık belgesi)(*),

-Vasiyetname, miras mukavelenamesi,

-Borç ve masraflara ait belgeler,

-Ticari bilanço ve gelir tablosu,

-Gayrimenkuller için, tapunun fotokopisi ve emlak vergisi değerini gösteren ilgili belediyeden alınmış bir belge,

– Ölüm ve Mirasçılık Bildirimi; Bu bildirim formu, veraset ve intikal vergisini tarha yetkili vergi dairelerinden alınıp doldurulduktan sonra, ölenin son ikametgâhının bağlı olduğu muhtarlığa tasdik ettirilmesi zorunludur. (Murisin Türkiye’deki son ikametgâhı bilinmiyor ise söz konusu belge aranılmayacaktır.),

* Mirasçıları ve miras paylarını gösteren ve veraset ve intikal vergisi beyannamesine eklenmesi gereken mirasçılık belgesi, 01.10.2011 tarihine kadar yalnızca sulh hukuk mahkemesinden alınırken, 6217 sayılı İdari Yargı Hizmetlerinin Hızlandırılması Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile 1512 sayılı Noterlik Kanununda yapılan değişiklik sonucunda, 01.10.2011 tarihinden itibaren mirasçılarca sulh hukuk mahkemesinin yanı sıra noterlerden de alınabilmektedir.

Veraset yoluyla veya diğer suretle meydana gelen intikallerde intikal eden malların değerleri toplamı istisna haddi altında kalırsa beyanname verilir mi?

Veraset yolu ile meydana gelen intikallerde intikal eden malların değerleri toplamı istisna haddi altında kalsa dahi beyanname verilmesi zorunludur. Diğer suretle meydana gelen ve değerleri toplamı istisna hadlerinin altında kalan ivazsız intikaller için beyanname verilmez.

Veraset ve intikal vergisinde istisna tutarları nelerdir? (2021 için)

Veraset ve İntikal Vergisi Kanununun 4 üncü maddesinde yer alan istisnalar aşağıda belirtilmiştir:

– Veraset yoluyla intikal eden ev eşyası ile murise ait kişisel eşyalar ve aile hatırası olarak korunan tablo, kılıç, madalya gibi eşyalar,

– Veraset yoluyla intikal eden malların, evlatlıklar da dahil olmak üzere çocuklar ve eşten her birine düşen miras paylarının (2021 yılı için) 334.534 TL’sı, eşin yalnız başına mirasçı olması halinde ise kendisine isabet eden miras payının (2021 yılı için) 669.479 TL’sı,

– Örf ve adete göre verilmesi gelenek olmuş hediye, cihaz, yüzgörümlüğü ve drahomalar (gayrimenkuller hariç),

– Bütün sadakalar,

– İvazsız suretle vaki intikallerin (2021 yılı için) 7.703 TL’si,

– Para ve mal üzerine düzenlenen yarışma ve çekilişlerde kazanılan ikramiyelerin (2021 yılı için) 7.703 TL’si,

vergiden istisnadır. 

Yukarıda belirtilen istisna tutarları, 2021 yılı için geçerli tutarlar olup, bu tutarlar her yıl yeniden değerleme oranında artırılmak suretiyle dikkate alınmaktadır.

Veraset ve intikal vergisi beyannamesi ne zaman verilir?

Veraset yoluyla meydana gelen intikallere ilişkin veraset ve intikal vergisi beyannamesi;

-Ölüm Türkiye’de meydana gelmiş ise ölüm tarihinden itibaren, mükelleflerin Türkiye’de bulunmaları halinde dört, yabancı bir ülkede bulunmaları halinde altı ay içinde,

-Ölüm yabancı bir memlekette meydana gelmiş ise mükelleflerin Türkiye’de bulunmaları halinde altı, ölen kişinin bulunduğu ülkede bulunmaları halinde dört, murisin bulunduğu ülke dışında yabancı bir ülkede bulunmaları halinde sekiz ay içinde,

-Gaiplik halinde, gaiplik kararının ölüm siciline kaydolunduğu tarihi izleyen bir ay içinde,

-İvazsız intikallere ilişkin veraset ve intikal vergisi beyannamesi; malların hukuken iktisap edildiği tarihi izleyen bir ay içinde,

-Gerçek veya tüzel kişilerce düzenlenen yarışma ve çekilişler ile 5602 sayılı Kanunda tanımlanan şans oyunlarında, yarışma ve çekiliş ile müsabakaların yapıldığı günü takip eden ayın 20 nci günü akşamına kadar
verilir.

Veraset ve intikal vergisi ne zaman ödenir?

– Veraset ve intikal vergisi, tahakkukundan itibaren üç yılda her yıl Mayıs ve Kasım aylarında olmak üzere toplam altı eşit taksitte ödenir.

– Gerçek veya tüzel kişilerce düzenlenen yarışma ve çekilişler ile 5602 sayılı Kanunda tanımlanan şans oyunlarında, yarışma ve çekiliş ile müsabakaların yapıldığı günü takip eden ayın 20 nci günü akşam

Veraset ve intikal vergisi nasıl hesaplanır?

Veraset ve intikal vergisinin oranı, 7338 sayılı Kanunun 16 ncı maddesinde belirlenmiştir. Vergi tarifesi aşağıdaki gibidir. (2021 yılı için) 

 

 

Matrah

 

Verginin Oranı (%)
Veraset Yoluyla İntikallerde İvazsız İntikallerde 
İlk 380.000 TL için  10 
Sonra gelen 900.000 TL için  15 
Sonra gelen 1.900.000 TL için  20 
Sonra gelen 3.600.000 TL için  25 
Matrahın 6.780.000 TL’yi aşan bölümü için  10  30 

Bir şahsa, ana, baba, eş ve çocuklarından (evlatlıktan evlat edinenlere yapılan ivazsız intikaller hariç) ivazsız mal intikali halinde vergi, ivazsız intikallere ilişkin tarifede yer alan oranların yarısı uygulanarak hesaplanır.

 

Veraset ve intikal vergisinden tenzil olunabilecek borçlar ve masraflar nelerdir? 

Veraset ve intikal vergisinin matrahının tespitinde aşağıda yazılı borç ve masrafların indirilmesi mümkündür.

1. Veraset yoluyla meydana gelen intikallerde, murisin geçerli belgelere dayanan borçları ile vergi borçları,

2. Diğer suretle iktisaplarda (ivazsız intikallerde) malın aynına (kendisine) ait borçlarla vergi
borçları (Hibe edilen mala isabet eden borçları hibe eden üstlenmiş ise bu borçlar indirilmez),

3. Türkiye Cumhuriyeti uyruğunda bulunan şahıslara ait mallardan yabancı memleketlerde bulunanlara isabet eden borçlar ile yabancı memleketlerde bu mallar dolayısıyla ödenen veraset ve intikal vergileri (Ancak, söz konusu borçlar ve vergiler beyan edilen malların değerini geçemez),

4. Cenazenin donanımı ve gömülmesi için yapılan giderler.

Bu borç ve masrafların matrahın tespitinde indirim konusu yapılabilmesi için, mükelleflerin bunları beyannamenin ilgili bölümünde göstermeleri ve bunlara ilişkin geçerli belgeleri beyannameye eklemeleri zorunludur.


Resmi Gazete No: 31696
Resmi Gazete Tarihi: 21/12/2021

Amaç ve kapsam

MADDE 1 – (1) Bu Tebliğin amacı, 8/6/1959 tarihli ve 7338 sayılı Veraset ve İntikal Vergisi Kanununun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b), (d) ve (e) bentlerinde yer alan istisna tutarları ile 16 ncı maddesinde yer alan vergi tarifesi matrah dilim tutarlarının yeniden değerleme oranında artırılmak suretiyle tespit edilmesidir.

Dayanak

MADDE 2 – (1) Bu Tebliğ, 7338 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin ikinci fıkrası ile  16 ncı maddesinin üçüncü fıkrasına dayanılarak hazırlanmıştır.

Maktu istisna tutarlarının tespiti

MADDE 3 – (1) 7338 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin ikinci fıkrasında, “(b), (d) ve (e) bentlerine göre, her bir takvim yılında uygulanacak istisna hadleri, önceki yılda uygulanan istisna hadlerine bu yıla ilişkin olarak Vergi Usul Kanunu hükümleri uyarınca belirlenen yeniden değerleme oranında artış yapılmak suretiyle tespit olunur. Artırım sırasında 1 milyon liraya kadar olan tutarlar dikkate alınmaz.” hükmüne yer verilmiştir.

(2) Bakanlığımızca 2021 yılı için yeniden değerleme oranı %36,20 (otuz altı virgül yirmi) olarak tespit edilmiş ve 27/11/2021 tarihli ve 31672 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği (Sıra No: 533) ile ilan edilmiş bulunmaktadır.

(3) Buna göre, 1/1/2022 tarihinden itibaren 7338 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b), (d) ve (e) bentlerinde yer alan istisna tutarları;

– Evlatlıklar dâhil, füruğ ve eşten her birine isabet eden miras hisselerinde 455.635 TL (füruğ bulunmaması halinde eşe isabet eden miras hissesinde 911.830 TL),

– İvazsız suretle meydana gelen intikallerde 10.491 TL,

– Para ve mal üzerine düzenlenen yarışma ve çekilişler ile 14/3/2007 tarihli ve 5602 sayılı Şans Oyunları Hasılatından Alınan Vergi, Fon ve Payların Düzenlenmesi Hakkında Kanunda tanımlanan şans oyunlarında kazanılan ikramiyelerde 10.491 TL,

olarak dikkate alınacaktır.

Matrah dilim tutarlarının tespiti

MADDE 4 – (1) 7338 sayılı Kanunun 16 ncı maddesinin üçüncü fıkrasında, “Vergi tarifesinin matrah dilim tutarları, her yıl bir önceki yıla ilişkin olarak Vergi Usul Kanunu uyarınca belirlenen yeniden değerleme oranında artırılmak suretiyle uygulanır. Bu şekilde hesaplanan dilim tutarlarının yüzde 5’ini aşmayan kesirler dikkate alınmaz. …” hükmüne yer verilmiştir.

(2) Buna göre, 1/1/2022 tarihinden itibaren veraset yoluyla veya ivazsız suretle meydana gelen intikallerde veraset ve intikal vergisi aşağıdaki tarifeye göre hesaplanacaktır.

Matrah

Verginin Oranı (%)

Veraset Yoluyla İntikallerde

İvazsız
İntikallerde

İlk                                    500.000         TL için

1

10

Sonra gelen                  1.200.000         TL için

3

15

Sonra gelen                  2.500.000         TL için

5

20

Sonra gelen                  4.900.000         TL için

7

25

Matrahın                       9.100.000         TL’yi aşan bölümü için

10

30

Yürürlük

MADDE 5 – (1) Bu Tebliğ 1/1/2022 tarihinde yürürlüğe girer.

Yürütme

MADDE 6 – (1) Bu Tebliğ hükümlerini Hazine ve Maliye Bakanı yürütür.


Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/vefat-durumunda-eski-firmadaki-devreden-kdvyi-isi-devam-ettiren-varis-kullanabilir-mi/feed/ 0
Mülk sahibinin vefat etmesi durumunda varisleri ile yeniden kira sözleşmesi yapılmalı mıdır? https://www.muhasebenews.com/mulk-sahibinin-vefat-etmesi-durumunda-varisleri-ile-yeniden-kira-sozlesmesi-yapilmali-midir/ https://www.muhasebenews.com/mulk-sahibinin-vefat-etmesi-durumunda-varisleri-ile-yeniden-kira-sozlesmesi-yapilmali-midir/#respond Thu, 14 Oct 2021 05:11:17 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=115817 İşyeri sahibi öldü.  Varisleri 4 kişidir.

1) Yeniden kira sözleşmesi yapılacak mı? 

2) Kira sözleşmesi yapılacaksa 4 varisle de ayrı ayrı mı kontrat olacak?

3) KONTRAT YENİLEMEDEN varislere payları oranında ödeme yapılıp muhtasar beyanı yapılabilir mi?

1-Evet.
2-Tek sözleşme yapılır. Varisler birlikte imzalar
3-Muhtasarda her varis için kira stopajı ayrı ayrı belirtilir.

T.C. GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI, 

 İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI

Mükellef Hizmetleri Gelir Vergileri Grup Müdürlüğü

Sayı     :   62030549-120[98-2017/573]-85872            25.01.2018

Konu  :   Hisseli gayrimenkul için ödenen kira bedeli dolayısıyla verilen muhtasar beyannamede her bir hissedara ilişkin bilginin yer alıp almayacağı.

İlgi       :   07.07.2017 tarihli ve 995067 evrak kayıt numaralı özelge talep formunuz.

İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda, babanızın vefatı sonrası kendiniz ve diğer üç kardeşinize, içinde kiracısı bulunan ve işyeri olarak kullanılan binanın veraset yoluyla intikal ettiği, tapunun dört kardeş adına eşit hisselerle yeniden çıkarıldığı, daha önce babanızla yapmış olduğunuz ek protokol ile hissedar diğer kardeşlerinizden feragatname alarak protokole, kiranın tamamının sadece adınıza ödenmesi ve kira stopajının tarafınıza ödenen tutardan düşülmesi hususunu ekleyerek kiracı ile anlaşıldığı belirtilerek, diğer hissedarlardan alınan feragatnameye istinaden kira ödemeleri ile tevkif edilen belgelerin kardeşlerden birisi adına yapılmasının mümkün olup olmadığı hususunda bilgi talep edildiği anlaşılmakta olup, konu hakkında Başkanlığımız görüşleri aşağıda açıklanmıştır.

193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin birinci fıkrasında; “Kamu idare ve müesseseleri, iktisadi kamu müesseseleri, sair kurumlar, ticaret şirketleri, iş ortaklıkları, dernekler, vakıflar, dernek ve vakıfların iktisadi işletmeleri, kooperatifler, yatırım fonu yönetenler, gerçek gelirlerini beyan etmeye mecbur olan ticaret ve serbest meslek erbabı, zirai kazançlarını bilanço veya zirai işletme hesabı esasına göre tespit eden çiftçiler aşağıdaki bentlerde sayılan ödemeleri (avans olarak ödenenler dahil ) nakden veya hesaben yaptıkları sırada, istihkak sahiplerinin gelir vergilerine mahsuben tevkifat yapmaya mecburdurlar.” hükmüne yer verilmiş olup, anılan fıkranın (5/a) bendinde ise, 70 inci maddede yazılı mal ve hakların kiralanması karşılığı yapılan ödemelerden % 20 oranında gelir vergisi tevkifatı yapılacağı hükme bağlanmıştır.

Aynı Kanunun 96 ncı maddesinde, vergi tevkifatının, 94 üncü madde kapsamına giren nakden veya hesaben yapılan ödemelere uygulanacağı, bu maddede geçen hesaben ödeme deyiminin vergi tevkifatına tabi kazanç ve iratları ödeyenleri istihkak sahiplerine karşı borçlu durumda gösteren her türlü kayıt ve işlemleri ifade edeceği, Kanunun 98 inci maddesinde ise, 94 üncü madde gereğince vergi tevkifatı yapmaya mecbur olanların bir ay içinde yaptıkları ödemeler veya tahakkuk ettirdikleri karlar ve iratlar ile bunlardan tevkif ettikleri vergileri ertesi ayın yirmiüçüncü günü akşamına kadar, ödeme veya tahakkukun yapıldığı yerin bağlı olduğu vergi dairesine bildirmeye mecbur oldukları hükümlerine yer verilmiştir.

Öte yandan, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 8 inci maddesinde vergi sorumlusu, verginin ödenmesi bakımından, alacaklı vergi dairesine karşı muhatap olan kişi olarak tanımlanmış ve vergi kanunlarıyla kabul edilen haller müstesna olmak üzere, mükellefiyete veya vergi sorumluluğuna müteallik özel mukavelelerin vergi dairelerini bağlamayacağı belirtilmiştir. Kanunun 11 inci maddesinde ise yaptıkları veya yapacakları ödemelerden vergi kesmeye mecbur olanların, verginin tam olarak kesilip ödenmesinden ve bununla ilgili diğer ödevlerin yerine getirilmesinden sorumlu oldukları hükme bağlanmıştır.

Ayrıca, 4721 sayılı Türk Medeni Kanununa göre, gayrimenkuller açısından “sahip olma” kavramı, mülkiyet hakkına sahip olmayı ifade etmekte olup, gayrimenkuller üzerindeki mülkiyet hakkı tapuya tescil ile doğmaktadır.

Buna göre, Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin birinci fıkrasında sayılanlar tarafından, nakden veya hesaben yapılan kira ödemeleri üzerinden gelir vergisi tevkifatı yapılarak, bağlı bulunulan vergi dairesine muhtasar beyanname ile beyan edilmesi gerekmekte olup, beyannamenin “ödemelere ait bildirim bölümü”nde, tapu kayıtları doğrultusunda, söz konusu gayrimenkule ortaklık halinde sahip olan bütün hissedarlara ilişkin bilgilere yer verilmesi gerekmekle birlikte, vergi kanunlarıyla kabul edilen haller müstesna olmak üzere, mükellefiyete veya vergi sorumluluğuna müteallik özel mukaveleler vergi dairelerini bağlamayacaktır.

Diğer taraftan; kira ödemelerinin, hissedarların ortak hesabına, ortak hesabın bulunmaması halinde ise, hissedarlardan birinin hesabına yatırılabileceği ve banka dekontunun “açıklama” bölümüne, diğer hissedarların adlarının yazılabileceği tabiidir.


Kaynak: ismmmo,GİB
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/mulk-sahibinin-vefat-etmesi-durumunda-varisleri-ile-yeniden-kira-sozlesmesi-yapilmali-midir/feed/ 0
Vefat eden gerçek kişinin varisleri işletmenin faaliyetini devam ettirmek isterse mükellefiyet açtırmalı mıdır? https://www.muhasebenews.com/vefat-eden-gercek-kisinin-varisleri-isletmenin-faaliyetini-devam-ettirmek-isterse-mukellefiyet-actirmali-midir/ https://www.muhasebenews.com/vefat-eden-gercek-kisinin-varisleri-isletmenin-faaliyetini-devam-ettirmek-isterse-mukellefiyet-actirmali-midir/#respond Fri, 06 Aug 2021 06:28:08 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=107518 Şahıs firması olan mükellefimiz 10.03.2021 tarihinde öldü. İşlerini mirasçısı olan oğlu devam ettirecek. 10.03.2021 tarihine kadar KDV bildirimini nasıl beyan etmeliyiz?

Öncelik ile mirasçı olan kişi VD mükellefiyetini hemen tesisi ettirecektir. 

01/03/2021-31/03/2021 dönemi için mirasçı KDV beyannamesini verecektir.

3 Ortaklı Limited Şirkette, %5 hisseli ortak vefat etmiştir. 5 adet varisi vardır. Varisler işlemler için karar defterini imzalamaktan imtina ediyorlar. Onların imzası olmadan, diğer iki ortakla (%95 hisse) karar defterinde karar alınabilir mi? 

Gerekli davet ilanları yapılarak öncelikle veraset ilamı veya mirasçılık istinaden pay dağılım kararı alınmalı, ardından toplantılara davet ilanları yapılarak katılanlarla TTK’daki nisapların oluşması halinde her türlü kararın alınması mümkün olacaktır. 

_____________________________________________________________________

İşletme sahibi olan kişinin vefatı halinde Gelir Vergisi beyanı nasıl verilir?

GELİR VERGİSİ KANUNU AÇISINDAN YAPILMASI GEREKENLER

Gelir Vergisi Kanununun 92 nci maddesinde ölüm halinde beyanname vermek için ölüm tarihinden itibaren dört aylık bir süre belirlenmiştir. Yani ölüm halinde içinde bulunulan yıla ait ve geçmiş yıla ait beyanname dört ay içinde verilmelidir.

Vefat eden mükelleflere ait ölüm tarihinin içinde bulunduğu takvim yılı başından ölüm tarihine kadar olan döneme tekabül eden (GMSİ+ÜCRET+DKİ+MSİ) kıst dönem beyannameleri (1001 D Kodlu Yıllık Gelir Vergisi Beyannamesi) https://ebeyanname.gib.gov.tr/index.html adresindeki Beyanname Düzenleme Programı (BDP) üzerinden elektronik ortamda verilebilmektedir.

Örneğin, 20 Şubat 2018 tarihinde vefat olayı olmuşsa beyanname verme ödevi, mirasçılar tarafından 20 Haziran 2018 tarihine kadar yerine getirilmelidir.

Burada geçmiş yıl beyannamesi için farklı bir tarih belirlenmesi söz konusu değildir.

Gelir Vergisi Kanunu açısından, kira geliri elde eden mükelleflerin gelecek yıllara ait olup peşin tahsil ettiği kiraların gelecek yıl beyan edebilmelerine imkân sağlayan hükme, ölüm dolayısıyla bir istisna getirilmektedir. Buna göre, mirasçıların bu gelirleri, içinde bulunulan yılın geliri olarak beyan etme zorunluluğu vardır.

BEYAN EDİLEN VERGİNİN ÖDENMESİ

Vergi Usul Kanununun 112 nci maddesine göre memleketin terki ve ölüm gibi mükellefiyetin kalkmasını gerektiren haller dolayısıyla beyan üzerine tarh olunan vergiler beyanname verme süreleri içinde ödenir. Bununla birlikte, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun gereğince teminat gösterildiği takdirde, vergiyi ödeme süresi ilgili vergi kanunu uyarınca belli edilmiş taksit süresine kadar veya taksit süresi geçmişse söz konusu taksitin beyanname verme süresinin sonundan itibaren 3 ay uzatılması gerekmektedir.

Gelir Vergisi Kanunu açısından diğer bazı haklar ise şöyledir:

  • Ölüm dolayısıyla verilen tazminatlar ile yapılan yardımlar gelir vergisinden istisnadır.
  • Kanunla kurulan sosyal sigorta kuruluşlarının ve Sosyal Sigortalar Kanununun geçici 20 nci maddesi gereğince kurulan sandıkların dul ve yetimler için verdikleri tazminat ve yardımlar da gelir vergisinden istisna edilmiştir.
  • Gelir Vergisi Kanununun 18 inci maddesinde belirtilen serbest meslek erbabının, sadece kendilerinin değil kanuni mirasçılarının da telif kazançları ve ihtira beratı istisnasından yararlanabilme hakları vardır. Bu istisnadan yararlananlar için 94 üncü maddeye göre tevkif edilen vergi nihai vergi olmakta ve ilgili maddedeki faaliyetlerinden dolayı beyanname verme yükümlülükleri bulunmamaktadır.
  • Gelir Vergisi Kanununun 47 nci maddesinde düzenlenen basit usulün genel şartlarında, iş sahibinin vefat etmesi halinde dul eşin veya küçük çocuklarının adına işe devam edilmişse bunların işin başında bilfiil bulunmamaları söz konusu şartları bozmayacaktır.
  • Gelir Vergisi Kanununun 81 inci maddesinde vergilendirilmeyecek değer artış kazancı düzenlenmiştir. Buna göre ferdi bir işletmenin sahibinin ölümü halinde kanuni mirasçılar tarafından işletmenin faaliyetine devam olunması ve mirasçılar tarafından işletmeye dâhil iktisadi kıymetlerin kayıtlı değerleriyle bilanço esasına göre defter tutuluyorsa bilânçonun aktif ve pasifi ile birlikte aynen devralınması gelir vergisinden istisna edilmiştir. Bunların işin başında bilfiil bulunmamaları söz konusu şartları bozmayacaktır.

Mükellefin muhtasar beyanname ile ilgili bir yükümlülüğü varsa beyanname verme süresi aynı şekilde 3 ay uzayacaktır.

Gelir Vergisi Kanununda belirtilen 4 aylık süre sadece yıllık beyanname için geçerlidir. İçinde bulunulan dönemde kişi ölmüşse, içinde bulunulan yılın gelir vergisi beyannamesinin de verilmesi gerekir. Ancak daha sonraki dönemler için geçici vergi beyannamesi verilmeyecektir.

Bununla birlikte geçici vergi beyannamesi kıst dönem için verilecek yıllık gelir vergisi beyannamesinden sonra verilmez.


Kaynak: İsmmmo
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir.Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/vefat-eden-gercek-kisinin-varisleri-isletmenin-faaliyetini-devam-ettirmek-isterse-mukellefiyet-actirmali-midir/feed/ 0
Vefat eden mükellef için matrah artışında bulunabilir miyiz? https://www.muhasebenews.com/vefat-eden-mukellef-icin-matrah-artisinda-bulunabilir-miyiz/ https://www.muhasebenews.com/vefat-eden-mukellef-icin-matrah-artisinda-bulunabilir-miyiz/#respond Thu, 29 Jul 2021 12:30:04 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=112974 2020 yılında vefat eden dolayısıyla kapanışını yaptığımız mükellefim için müfettiş aradı. 2018 yılından sahte belge kullanımından dolayı havuzda bekleyen dosyamızın olduğunu söyledi. Vefat eden bir mükellef için matrah artışında bulunabilir miyiz?

Mükellefin vefat etmesi halinde varislerin ölmeden önceki dönemler için matrah artırımı yapılmasına engel değildir. Matrah artırımı yapılabilir. 

VUK hükümlerine göre yapılacak vergi incelemesinde mirasçılar adına vergi salınır. 

Ancak ceza kesilmez. Savcılığa suç duyurusunda bulunulamaz.


T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI

Mükellef Hizmetleri Usul Grup Müdürlüğü

   
Sayı : B.07.1.GİB.4.34.19.02-019.01-1220 08/08/2011
Konu : Mükellefin ölümü halinde mirasçıların mükellefiyeti  

 

İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda,  … Vergi Dairesi Müdürlüğünün … vergi kimlik numarasında kayıtlı …’un 09/02/2010 tarihinde vefat ettiği, varisleri olarak işyerinin mirasçılardan bir kişi adına veya iki kişiden oluşacak adi ortaklık şeklinde devam etmesini istediğiniz belirtilerek mirasçıların yükümlülüklerinin neler olduğu hususunun sorulduğu anlaşılmaktadır.

  1. GELİR  VERGİSİ VE KATMA DEĞER VERGİSİ YÖNÜNDEN

193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun “Ticari Kazancın Tarifi” başlıklı 37’nci maddesinde; her türlü ticari ve sınai faaliyetlerden doğan kazançların ticari kazanç olduğu hükmüne yer verilmiş olup, aynı kanunun “Değer Artışı Kazançları” başlıklı mükerrer 80’inci maddesinde, “Aşağıda yazılı mal ve hakların elden çıkarılmasından doğan kazançlar değer artışı kazançlarıdır.

….

  1. Ortaklık haklarının veya hisselerinin elden çıkarılmasından doğan kazançlar.

….

Bu maddede geçen “elden çıkarma” deyimi, yukarıda yazılı mal ve hakların satılması, bir ivaz karşılığında devir ve temliki, trampa edilmesi, takası, kamulaştırılması, devletleştirilmesi, ticaret şirketlerine sermaye olarak konulmasını ifade eder.

Bir takvim yılında elde edilen değer artışı kazancının, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçlarının elden çıkarılmasından sağlananlar hariç, 01.01.2010 tarihinden itibaren 7.700 Türk Lirası gelir vergisinden müstesnadır.

Faaliyetine devam eden ticarî bir işletmenin kısmen veya tamamen satılmasından veya ticarî işletmeye dahil amortismana tâbi iktisadî kıymetlerle birinci fıkrada yazılı hakların elden çıkarılmasından doğan kazançlar ticarî kazanç sayılır ve bunlara ticarî kazanç hakkındaki hükümler uygulanır.” hükmüne yer verilmiştir.

Öte yandan, aynı kanunun “Vergilendirilmeyecek Değer Artışı Kazançları” başlıklı 81’inci maddesinde; “Aşağıdaki yazılı hallerde değer artışı kazancı hesaplanmaz ve vergilendirilmez:

Ferdi bir işletmenin sahibinin ölümü halinde, kanuni mirasçılar tarafından işletmenin faaliyetine devam olunması ve mirasçılar tarafından işletmeye dahil iktisadî kıymetlerin kayıtlı değerleriyle (bilanço esasına göre defter tutuluyorsa bilançonun aktif ve pasifiyle bütün halinde) aynen devir alınması…” hükmüne yer verilmiştir.

Diğer taraftan, aynı kanunun “Safi Değer Artışı” başlıklı mükerrer 81’inci maddesinde; “Değer artışında safi kazanç, elden çıkarma karşılığında alınan para ve ayınlarla sağlanan ve para ile temsil edilebilen her türlü menfaatlerin tutarından, elden çıkarılan mal ve hakların maliyet bedelleri ile elden çıkarma dolayısıyla yapılan ve satıcının uhdesinde kalan giderlerin ve ödenen vergi ve harçların indirilmesi suretiyle bulunur. Hâsılatın ayın ve menfaat olarak sağlanan kısmının tutarı Vergi Usul Kanununun değerleme ile ilgili hükümlerine göre tayin ve tespit olunur.

 ….

Mal ve hakların elden çıkarılmasında iktisap bedeli, elden çıkarılan mal ve hakların, elden çıkarıldığı ay hariç olmak üzere Devlet İstatistik Enstitüsünce belirlenen toptan eşya fiyat endeksindeki artış oranında artırılarak tespit edilir. (5281 sayılı Kanunun 27. maddesiyle eklenen cümle) (1.1.2006 tarihinden geçerli olmak üzere) Şu kadar ki, bu endekslemenin yapılabilmesi için artış oranının % 10 veya üzerinde olması şarttır.” hükümleri yer almaktadır.

3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 1/1’inci maddesinde; Türkiye’de yapılan ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetlerin KDV’ye tabi olduğu,

8/1’inci maddesinde,mal teslimi ve hizmet ifası hallerinde bu işleri yapanların verginin mükellefi olduğu,

Hüküm altına alınmıştır.

25 Seri No’lu Katma Değer Vergisi Genel Tebliği’nin “Adi Ortaklıklarda Vergileme” başlıklı (C) bölümünde;

“1. Katma Değer Vergisi  uygulamasında adi ortaklıklar bağımsız işletme birimleri olarak ayrı vergi mükellefiyetine sahiptir. Buna göre; adi ortaklıklarda defter tutma, belge düzenleme, muhafaza ve ibraz gibi vergi ödevleri ile beyanname verme ve vergi ödeme gibi mükellefiyetlerin ortaklardan ayrı olarak yerine getirilmesi, ortaklığın Katma Değer Vergisi ile ilgili hesaplarının, ortakların varsa şahsi işletmelerindeki işlemlerden ayrı yapılması gerekmektedir.

Öte yandan; adi ortaklıklarda, ortaklığın sona ermesi sonucunu doğurmayan hisse devri işlemleri Katma Değer Vergisine tabi olamayacak, ortaklığın sona ermesi sonucunu doğuran devir işlemlerinde ise vergi uygulanacaktır.

Buna göre; bir adi ortaklıkta, ortaklardan biri veya birkaçının hisselerini diğer ortaklara veya üçüncü şahıslara devretmesi, bu şekilde ortaklıktan bazı ortakların ayrılması veya ortaklığa yeni ortakların alınması halinde, mevcut adi ortaklık, ortak sayısındaki değişiklik dışında aynen devam ediyorsa, bu hisse devri işlemlerinde vergi uygulanmayacaktır.

Hisse devri işlemleri adi ortaklığın sona ermesi sonucunu doğuruyor veya ortaklık, ortakların kararı ile fesh ediliyorsa, bu devir işlemlerine vergi uygulanması gerekmektedir.” denilmektedir.

Bu hükümler çerçevesinde;

a) Muristen intikal eden ticari işletmenin bütün varislerce kayıtlı değerleriyle aynen devralınarak faaliyete devam edilmesi halinde bu devir işlemi nedeniyle değer artış kazancı ve katma değer vergisi hesaplanmayacaktır. Öte yandan muris adına verilen son katma değer vergisi beyannamesinde “sonraki döneme devreden katma değer vergisi” olarak beyan edilen bir vergi bulunması halinde bu vergi, yürütülen ticari faaliyet nedeniyle hesaplanan vergiden indirim konusu yapılabilecektir.

b) Muristen intikal eden ticari işletmenin faaliyetine mirasçılardan bir veya bir kaçı tarafından devam edilmesi halinde;

i) Murisin ölüm tarihi ile varislerden biri veya birkaçının mükellefiyet tesis ettirdiği tarih arasındaki dönemde mirasçılarca faaliyette bulunulmuş ise, mirasçıların adi ortaklık halinde faaliyet gösterdiğinin kabul edilmesi gerekir.

Bu durumda,  adi ortaklık halinde faaliyet gösterilmekte iken bir kısım mirasçıların ortaklıktaki hisselerini diğer varislere veya başka şahıslara satmaları halinde, bu satıştan elde edilen kazancın ticari kazanç olarak vergilendirilmesi gerekmektedir.

Adi ortaklık halinde faaliyet gösterilmekte iken ortaklardan bazılarının hisselerini ortaklık sona ermeyecek şekilde diğer ortaklara veya başka şahıslara satmaları halinde bu devir işlemi katma değer vergisine tabi olmayacaktır. Ancak, adi ortaklığın ferdi işletmeye dönüşmesi sonucunu doğuran hisse devirleri katma değer vergisine tabi olup, ortaklık tarafından faaliyete devam edecek ortağa kesilecek faturada ayrıca katmadeğer vergisi hesaplanacak ve beyan edilecektir.

ii) Murisin ölüm tarihi ile mirasçılardan biri veya birkaçının söz konusu işletmeyi kendi adlarına işletmeye başladıkları tarih arasındaki mirasçılarca faaliyette bulunulmamış ise ölüm tarihi itibariyle faaliyetin sona erdiğinin kabul edilmesi ve faaliyeti duran işletmeye ait malların intikalinde KDV uygulanmaması gerekir. Bu durumda her bir mirasçının işletmedeki hissesinin, faaliyete devam edecek mirasçı veya mirasçılara devretmelerinden elde edilecek kazancın değer artış kazancı olarak vergilendirilmesi gerekmektedir.

Faaliyete devam edecek mirasçı, bu şekilde devraldığı mallar için gider pusulası düzenleyecektir. Gider pusulası ile alınan mallar için katma değer vergisi hesaplanması ve indirim konusu yapılması söz konusu değildir.

  1. VERGİ USUL KANUNU YÖNÜNDEN

213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun “Mirasçıların Sorumluluğu” başlıklı 12’nci maddesinde; “Ölüm halinde mükelleflerin ödevleri, mirası reddetmemiş kanuni ve mansup mirasçılarına geçer. Ancak, mirasçılardan her biri ölünün vergi borçlarından miras hisseleri nispetinde sorumlu olurlar.” hükmü yer almaktadır.

Aynı Kanun’un “Ölüm Halinde Sürenin Uzaması” başlıklı 16’ncı maddesinde; “Vergi kanunlarında hüküm bulunmayan hallerde ölüm dolayısıyla mirasçılara geçen ödevlerin yerine getirilmesinde bildirme ve beyanname verme sürelerine üç ay eklenir.” hükmüne yer verilmiştir.

Mezkur Kanun’un “Ölüm” başlıklı 164’üncü maddesinde de; “Ölüm işi bırakma hükmündedir. Ölüm mükellefin mirası reddetmemiş mirasçıları tarafından vergi dairesine bildirilir.

Mirasçılardan herhangi birinin ölümü bildirmesi diğer mirasçıları bu ödevden kurtarır.” hükmü bulunmaktadır.

Bu durumda, mükellefin ölümü işi bırakma hükmünde olup, faaliyetine yönelik hesaplarının ölüm tarihi itibariyle kapatılması ve işe devam eden mirasçıların hesaplarının ise yeniden açılması  gerekmektedir. Murisin ölüm tarihi ile varislerden biri veya bir kaçının mükellefiyet tesis ettirdiği tarih arasındaki dönemde mirasçılarca faaliyette bulunulmuş ise mirasçıların adi ortaklık halinde faaliyet gösterdiğinin kabul edilmesi ve adi ortaklık hükümlerine göre mükellefiyet tesis edilmesi gerekmektedir.

  1. VERASET VE İNTİKAL VERGİSİ YÖNÜNDEN

7338 sayılı Veraset ve İntikal Vergisi Kanunu’nun 1’inci maddesinde, Türkiye Cumhuriyeti uyruğunda bulunan şahıslara ait mallar ile Türkiye’de bulunan malların veraset yoluyla veya herhangi bir suretle olursa olsun ivazsız bir şekilde bir şahıstan diğer şahsa intikalinin veraset ve intikal vergisine tabi olduğu, 2’nci maddesinin (d) bendinde ivazsız intikal tabirinin hibe yoluyla veya herhangi bir tarzda olan ivazsız iktisapları ifade ettiği, 5’inci maddesinde veraset ve intikal vergisinin mükellefinin veraset yoluyla veya ivazsız bir tarzda mal iktisap eden şahıs olduğu, 7’nci maddesinde veraset yoluyla veya sair suretle mal iktisap edenlerin iktisap ettikleri malları bir beyanname ile bildirmeye mecbur oldukları, 9’uncu maddesinin ikinci fıkrasında da ivazsız intikallerde malların hukuken iktisap edildiği tarihi takip eden bir ay içinde beyanname verileceği hükme bağlanmıştır.

Bu hükümlere göre, malların veraset yoluyla veya her ne şekilde olursa olsun karşılıksız bir şekilde bir şahıstan diğer şahsa intikali veraset ve intikal vergisine tabi bulunmakta, verginin mükellefi veraset yoluyla veya karşılıksız olarak mal iktisap eden kişiler olmaktadır.

Bu itibarla, veraset yoluyla mirasçılara intikal eden işletmedeki payların ivazsız olarak mirasçılardan bir veya iki kişi adına devrinin veraset ve intikal vergisine tabi tutulması, söz konusu payları ivazsız olarak devralan kişilerin hukuken iktisap ettikleri tarihi takip eden bir ay içinde veraset ve intikal vergisi beyannamesi ile beyan etmeleri gerekmektedir


Kaynak: İSMMMO, GİB
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/vefat-eden-mukellef-icin-matrah-artisinda-bulunabilir-miyiz/feed/ 0
Vefat eden bir kişinin SGK primlerini varisleri toptan ödeme olarak alabilir mi? https://www.muhasebenews.com/vefat-eden-bir-kisinin-sgk-primlerini-varisleri-toptan-odeme-olarak-alabilir-mi/ https://www.muhasebenews.com/vefat-eden-bir-kisinin-sgk-primlerini-varisleri-toptan-odeme-olarak-alabilir-mi/#respond Tue, 29 Jun 2021 00:17:10 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=110499 2008 yılından beri çalışan 4a SGK’lı birisi normal ölüm halinde emekliliğine daha yaklaşık 10 yıl varken haziran 2021 de vefat etmiştir. Hak sahipleri toptan ödeme alabiliyor mu?

Hak Sahiplerinin Toptan Ödeme ve İhya İşlemleri sigortalının kendisi tarafından tercih ve beyan edilecek olsa da sosyal güvenlik sistemimizde geniş bir yer alan ve Sosyal Devlet İlkesi gereği uygulama alanı bulan bir durum söz konusudur. 

Bu durum ise diğer sosyal güvenlik haklarının olduğu gibi toptan ödeme ve ihya işlemleri konusunda ölen sigortalının hak sahiplerinin bu işlemleri gerçekleştirebileceğidir. 

“Ölüme bağlı toptan ödeme ve ihya (a) ve (b) bentleri kapsamındaki sigortalılar ile bu Kanuna göre ilk defa aynı maddenin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında sigortalı olanlardan ölen sigortalıların hak sahiplerine ölüm aylığı bağlanamaması durumunda, ölüm tarihi esas alınmak kaydıyla hak sahiplerine toptan ödeme şeklinde verilir. 

Hak sahiplerine yapılacak toptan ödemenin toplamı, sigortalıya yapılacak toptan ödeme tutarını geçemez. Bu sınırın aşılmaması için gerekirse hak sahiplerinin hisselerinden orantılı olarak indirim yapılır. 

Toptan ödeme yapıldıktan sonra artan tutar olursa sigortalının ölümünden sonra doğan veya soy bağı düzeltilen veya babalığı hükme bağlanan çocuklarına da bu madde hükümlerine göre toptan ödeme yapılır. Kanuna göre toptan ödeme yapılarak tasfiye edilmiş süreler, borçlanılarak veya yurt dışı hizmetleri birleştirilerek ya da sonradan hizmet tespiti nedeniyle hak kazanılan sürelerin eklenmesi suretiyle ölüm sigortasından yararlanmak için gerekli prim ödeme gün sayısının tamamlanması halinde, hak sahiplerinin yazılı isteği üzerine 31 inci maddenin ikinci fıkrasına göre ihya edilir. Yukarıdaki süreler, ihya edilen süreye ilişkin tutar dahil her türlü borçların ödendiği tarihi takip eden aybaşı itibariyle bu Kanuna göre aylık bağlanmasında dikkate alınır.”

_______________________________________________________________________

1- Ölüm aylığı nedir?

Ölüm aylığı; vefat eden bir sigortalının geride kalan hak sahiplerine Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından bağlanan emekli aylığı demektir.

2- Ölüm aylığına hak kazanma koşulları nelerdir?

Kanunun yürürlük tarihinden sonra ölen sigortalıların hak sahiplerine ölüm aylığı bağlanabilmesi için;

a-) En az 1800 gün malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi bildirilmiş veya

b-) 4/1-(a) sigortalıları için, her türlü borçlanma süreleri hariç en az 5 yıldan beri sigortalı bulunup, toplam 900 gün malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi bildirilmiş,

olması şartıyla ölüm aylığı bağlanır.

Ayrıca;

a-) Malullük, vazife malullüğü veya yaşlılık aylığı almakta iken veya malullük, vazife malullüğü veya yaşlılık aylığı bağlanmasına hak kazanmış olup henüz işlemleri tamamlanmamış,

b-) Bağlanmış bulunan malullük, vazife malullüğü veya yaşlılık aylığı, sigortalı olarak çalışmaya başlamaları sebebiyle kesilmiş,

durumda iken ölen sigortalıların hak sahiplerine yazılı istekte bulunmaları halinde ölüm aylığı bağlanır.

Ölüm aylığı bağlanabilmesi için sadece 4/1-(a) sigortalıları için öngörülen her türlü borçlanma süreleri hariç en az 5 yıldan beri sigortalı bulunup, toplam 900 gün malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi bildirilmiş olması şartında; gerek ölen sigortalı tarafından, gerekse hak sahipleri tarafından yapılan tüm borçlanmalar bu şartların oluşmasında dikkate alınmayacaktır.

Ancak, 01.10.2008 tarihinden önce ölen sigortalıların 900 gün hesabında borçlanılan tüm süreler dikkate alınacaktır.

Ayrıca, kendi nam ve hesabına (4/b li) çalışan sigortalıların hak sahiplerine ölüm aylığı bağlanabilmesi için ölen sigortalıların genel sağlık sigortası primi dâhil, prim ve prime ilişkin her türlü borçlarının ödenmiş olması şarttır.

3- Ölüm aylığı kimlere bağlanır?

Ölüm aylığı, ölen sigortalının;

a-) Eşine,

b-) Çocuklarına,

c-) Anne ve babasına, bağlanır. 

4- Hayatını Kaybeden Sigortalının Eşine Aylık Bağlanmasının Şartları Nelerdir?

Eşine aylık bağlanması için, ölüm tarihinde sigortalının eşi ile yasal evlilik bağı bulunması şarttır. Sigortalının dul eşine % 50 si;  aylık bağlanmış çocuğu bulunmayan dul eşine ise Kanunun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (a), (b) ve (e) bentleri hariç Kanun kapsamında veya yabancı bir ülke mevzuatı kapsamında çalışmaması veya kendi sigortalılığı nedeniyle gelir veya aylık bağlanmamış olması halinde % 75 i oranında aylık bağlanacaktır.

5- Hayatını kaybeden sigortalının çocuklarına aylık bağlanmasının şartları nelerdir?

Ölen sigortalının çocuklarına aylık bağlanabilmesi için çocukların;

– Cinsiyeti,

– Yaşı,

– Malul olup olmaması,

– Öğrenim durumu

– Medeni hali gibi kıstaslar mevcuttur.

6- Erkek çocuklara ölüm aylığı bağlanabilmesi için neler gereklidir?

Evli olup olmadıklarına bakılmaksızın, erkek çocukların;

– Yükseköğrenim görmeleri halinde 25 yaşını doldurmamış olmamaları,

– Ortaöğrenim görmeleri halinde 20 yaşını doldurmamış olmaları,

– Herhangi bir eğitim kurumunda öğrenim görmemeleri halinde ise 18 yaşını doldurmamış olmaları

– Çalışmıyor olmaları (Kanunun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (a), (b) ve (e) bentleri hariç Kanun kapsamında veya yabancı bir ülke mevzuatı kapsamında)

– Kendi sigortalılıkları nedeniyle gelir veya aylık bağlanmamış olması, şarttır.

7- Kız çocuklara ölüm aylığı bağlanabilmesi için neler gereklidir?

– Çalışmıyor olmaları (Kanunun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (a), (b) ve (e) bentleri hariç Kanun kapsamında veya yabancı bir ülke mevzuatı kapsamında),

– Kendi sigortalılıkları nedeniyle gelir veya aylık bağlanmamış olması,

– Evli olmamaları veya evli olmakla birlikte sonradan boşanmış veya dul kalmış olmaları şarttır.

– Kız çocuklarına ölüm aylığı bağlanabilmesi için herhangi bir yaş ya da öğrenim durumu şartı bulunmamaktadır.

***Kurum Sağlık Kurulu kararı ile çalışma gücünü en az % 60 oranında yitirdiği tespit edilen çocuklara da evli olup olmadığına, yaşına veya cinsiyetine bakılmaksızın ölüm aylığı bağlanır.

8- Malul çocuklara bağlanan aylıkların kesilmesi ne şekilde olur?

Kanunun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (a), (b) ve (e) bentleri hariç Kanun kapsamında veya yabancı bir ülke mevzuatı kapsamında çalışmaya başladıkları,

Kendi sigortalılığı nedeniyle gelir veya aylık bağlandığı,

Kanunun 94 üncü maddesine göre yapılan kontrol muayenesi sonucu Kurum Sağlık Kurulu kararı ile çalışma gücünü en az % 60 oranında yitirmediği tespit edilen çocukların yeni malullük durumuna esas tutulan rapor tarihini, izleyen ödeme dönemi başından itibaren kesilecektir.

 9- Hayatını kaybeden sigortalının anne ve/veya babasına aylık bağlanmasının şartları nelerdir?

Anne ve/veya babaya aylık bağlanabilmesi için de yine birtakım kıstaslar mevcuttur.

– Öncelikle anne ve/veya baba 65 yaşın altında ise, ölen sigortalının hak sahibi eş ve çocuklarından geriye artan hisse olmak zorundadır.

– Ayrıca anne ve/veya babanın her türlü kazanç ve irattan elde etmiş oldukları gelirleri asgari ücretin net tutarından az olmak zorundadır.

– Yine anne ve/veya babaya ölen çocuklarından ölüm aylığı bağlanabilmesi için, diğer çocuklarından hak kazanılan gelir/aylıklar hariç olmak üzere, gelir ve/veya aylık bağlanmamış olması da şarttır.

Anne ve/veya baba 65 yaşın üstünde ise,

– Yukarıda belirtilen şartları taşımaları halinde ölen sigortalının hak sahibi eş ve çocuklarından geriye artan hisseye bakılmamakta, artan hisse olmasa bile ölüm aylığı bağlanmaktadır.

 10- Ölüm Aylığı Bağlanması için nereye ve nasıl başvurulur? Müracaat için gerekli belgeler nelerdir?

Ölüm aylığı bağlanabilmesi için hak sahiplerinin, örneği Kurumca hazırlanan tahsis talep dilekçesi ile Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğüne ya da Sosyal Güvenlik Merkezine başvurması şarttır. Hizmet akdine tabi (4/a lı) ve kendi nam ve hesabına (4/b li) çalışmış sigortalıların hak sahipleri için Tahsis talep dilekçesine;

-18 yaşını doldurmayanlar hariç, lise ve dengi öğrenim görmesi halinde 20 yaşını, yükseköğrenim görmesi halinde 25 yaşını doldurmayan erkek çocukların ilgili öğretim kurumundan alacakları öğrenci belgesi,

-15 yaşından küçük çocuklar hariç olmak üzere bir adet fotoğraf

-Malul çocuklar için sağlık kurulu raporu

-Vasi İlamı (Hak sahiplerine vasi tayin edilmesi durumunda) eklenir.

11- Ölüm Aylığı hangi durumlarda kesilir?

Ölen sigortalının;

– Eşi yeniden evlendiği takdirde,

– Ölen sigortalının çocuklarının

Kanunun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (a), (b) ve (e) bentleri hariç Kanun kapsamında veya yabancı bir ülke mevzuatı kapsamında

– Çalışmaya başlamaları,

– Kendi sigortalılıkları nedeniyle taraflarına gelir veya aylık bağlanması,

– Evli olmayan kız çocuğu evlendiği takdirde,

Herhangi bir eğitim kurumunda öğrenim görmeyen erkek çocuğu 18 yaşını doldurduğu, ortaöğrenim gören erkek çocuğu 20 yaşını doldurduğu, yükseköğrenim gören erkek çocuğu 25 yaşını doldurduğu takdirde,

– Anne ve/veya babasına, diğer çocuklarından hak kazandıkları gelir/aylıklar dışında, gelir/aylık bağlandığı takdirde,

– Anne ve/veya babası asgari ücretin net tutarından fazla gelir elde ettiği takdirde,

bağlanmış bulunan ölüm aylıkları kesilir

_______________________________________________________________________

Veraset ve İntikal Vergisi

Hangi olaylar veraset ve intikal vergisine tabidir?

Bir kişinin ölümü üzerine, sahibi bulunduğu menkul ve gayrimenkul mallarla bütün hak ve alacaklarının mirasçılarına intikali veraset ve intikal vergisine tabidir. Öte yandan, malların herhangi bir suretle ivazsız (karşılıksız) bir şekilde bir şahıstan diğer şahsa intikali halinde de veraset ve intikal vergisi ödenmesi gerekmektedir.

Veraset ve intikal vergisi beyannamesi nereye verilir?

Veraset ve intikal vergisi beyannamesi;
– Veraset yoluyla intikallerde ölen kimsenin, ivazsız intikallerde tasarrufu yapan kişinin ikametgâhının, tüzel kişilerde ve diğer teşekküllerde bunların merkezlerinin bulunduğu yerdeki vergi dairesine,

– Muris veya tasarrufu yapan kişinin ikametgâhı yabancı bir ülkede ise bunların Türkiye’deki son ikametgâhının bulunduğu yer vergi dairesine,

– Mükellefin yabancı memlekette bulunması halinde beyanname, mükellefin bulunduğu yerdeki Türkiye Konsolosluğuna, verilir. Ancak, muris veya tasarrufu yapan şahsın Türkiye’de hiç ikamet etmediği veya son ikametgâhının tespit olunamadığı takdirde veraset ve intikal vergisi beyannamelerinin, veraset yoluyla veya sair surette ivazsız tarzda intikal eden malın bulunduğu veya mükelleflerin ikametgâhlarının bağlı bulunduğu yer vergi dairesine verilebilir.

Beyannameler ilgili vergi dairelerine bizzat elden verilebileceği gibi taahhütlü olarak posta ile de gönderilebilir.

Ayrıca veraset ve intikal vergisi beyannamelerinin elektronik ortamda interaktif vergi daireleri aracılığıyla gönderilmesi de mümkün bulunmaktadır.

Veraset ve intikal vergisi beyannamesine eklenecek belgeler nelerdir?

Kendilerine veraset yoluyla veya ivazsız surette intikal eden mallar dolayısıyla veraset ve intikal vergisi beyannamesi düzenleyenler, beyannameyi ilgili vergi dairesine verirken intikal eden malların çeşidine göre aşağıdaki belgeleri beyannameye ekleyeceklerdir.

-Veraset ilamı (mirasçılık belgesi)(*),

-Vasiyetname, miras mukavelenamesi,

-Borç ve masraflara ait belgeler,

-Ticari bilanço ve gelir tablosu,

-Gayrimenkuller için, tapunun fotokopisi ve emlak vergisi değerini gösteren ilgili belediyeden alınmış bir belge,

– Ölüm ve Mirasçılık Bildirimi; Bu bildirim formu, veraset ve intikal vergisini tarha yetkili vergi dairelerinden alınıp doldurulduktan sonra, ölenin son ikametgâhının bağlı olduğu muhtarlığa tasdik ettirilmesi zorunludur. (Murisin Türkiye’deki son ikametgâhı bilinmiyor ise söz konusu belge aranılmayacaktır.),

* Mirasçıları ve miras paylarını gösteren ve veraset ve intikal vergisi beyannamesine eklenmesi gereken mirasçılık belgesi, 01.10.2011 tarihine kadar yalnızca sulh hukuk mahkemesinden alınırken, 6217 sayılı İdari Yargı Hizmetlerinin Hızlandırılması Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile 1512 sayılı Noterlik Kanununda yapılan değişiklik sonucunda, 01.10.2011 tarihinden itibaren mirasçılarca sulh hukuk mahkemesinin yanı sıra noterlerden de alınabilmektedir.

Veraset yoluyla veya diğer suretle meydana gelen intikallerde intikal eden malların değerleri toplamı istisna haddi altında kalırsa beyanname verilir mi?

Veraset yolu ile meydana gelen intikallerde intikal eden malların değerleri toplamı istisna haddi altında kalsa dahi beyanname verilmesi zorunludur. Diğer suretle meydana gelen ve değerleri toplamı istisna hadlerinin altında kalan ivazsız intikaller için beyanname verilmez.

Veraset ve intikal vergisinde istisna tutarları nelerdir? (2021 için)

Veraset ve İntikal Vergisi Kanununun 4 üncü maddesinde yer alan istisnalar aşağıda belirtilmiştir:

– Veraset yoluyla intikal eden ev eşyası ile murise ait kişisel eşyalar ve aile hatırası olarak korunan tablo, kılıç, madalya gibi eşyalar,

– Veraset yoluyla intikal eden malların, evlatlıklar da dahil olmak üzere çocuklar ve eşten her birine düşen miras paylarının (2021 yılı için) 334.534 TL’sı, eşin yalnız başına mirasçı olması halinde ise kendisine isabet eden miras payının (2021 yılı için) 669.479 TL’sı,

– Örf ve adete göre verilmesi gelenek olmuş hediye, cihaz, yüzgörümlüğü ve drahomalar (gayrimenkuller hariç),

– Bütün sadakalar,

– İvazsız suretle vaki intikallerin (2021 yılı için) 7.703 TL’si,

– Para ve mal üzerine düzenlenen yarışma ve çekilişlerde kazanılan ikramiyelerin (2021 yılı için) 7.703 TL’si,

vergiden istisnadır. 

Yukarıda belirtilen istisna tutarları, 2021 yılı için geçerli tutarlar olup, bu tutarlar her yıl yeniden değerleme oranında artırılmak suretiyle dikkate alınmaktadır.

Veraset ve intikal vergisi beyannamesi ne zaman verilir?

Veraset yoluyla meydana gelen intikallere ilişkin veraset ve intikal vergisi beyannamesi;

-Ölüm Türkiye’de meydana gelmiş ise ölüm tarihinden itibaren, mükelleflerin Türkiye’de bulunmaları halinde dört, yabancı bir ülkede bulunmaları halinde altı ay içinde,

-Ölüm yabancı bir memlekette meydana gelmiş ise mükelleflerin Türkiye’de bulunmaları halinde altı, ölen kişinin bulunduğu ülkede bulunmaları halinde dört, murisin bulunduğu ülke dışında yabancı bir ülkede bulunmaları halinde sekiz ay içinde,

-Gaiplik halinde, gaiplik kararının ölüm siciline kaydolunduğu tarihi izleyen bir ay içinde,

-İvazsız intikallere ilişkin veraset ve intikal vergisi beyannamesi; malların hukuken iktisap edildiği tarihi izleyen bir ay içinde,

-Gerçek veya tüzel kişilerce düzenlenen yarışma ve çekilişler ile 5602 sayılı Kanunda tanımlanan şans oyunlarında, yarışma ve çekiliş ile müsabakaların yapıldığı günü takip eden ayın 20 nci günü akşamına kadar
verilir.

Veraset ve intikal vergisi ne zaman ödenir?

– Veraset ve intikal vergisi, tahakkukundan itibaren üç yılda her yıl Mayıs ve Kasım aylarında olmak üzere toplam altı eşit taksitte ödenir.

– Gerçek veya tüzel kişilerce düzenlenen yarışma ve çekilişler ile 5602 sayılı Kanunda tanımlanan şans oyunlarında, yarışma ve çekiliş ile müsabakaların yapıldığı günü takip eden ayın 20 nci günü akşam

Veraset ve intikal vergisi nasıl hesaplanır?

Veraset ve intikal vergisinin oranı, 7338 sayılı Kanunun 16 ncı maddesinde belirlenmiştir. Vergi tarifesi aşağıdaki gibidir. (2021 yılı için) 

 

Matrah

 

Verginin Oranı (%)
Veraset Yoluyla İntikallerde İvazsız İntikallerde 
İlk 380.000 TL için  10 
Sonra gelen 900.000 TL için  15 
Sonra gelen 1.900.000 TL için  20 
Sonra gelen 3.600.000 TL için  25 
Matrahın 6.780.000 TL’yi aşan bölümü için  10  30 

Bir şahsa, ana, baba, eş ve çocuklarından (evlatlıktan evlat edinenlere yapılan ivazsız intikaller hariç) ivazsız mal intikali halinde vergi, ivazsız intikallere ilişkin tarifede yer alan oranların yarısı uygulanarak hesaplanır.

Veraset ve intikal vergisinden tenzil olunabilecek borçlar ve masraflar nelerdir? 

Veraset ve intikal vergisinin matrahının tespitinde aşağıda yazılı borç ve masrafların indirilmesi mümkündür.

1. Veraset yoluyla meydana gelen intikallerde, murisin geçerli belgelere dayanan borçları ile vergi borçları,

2. Diğer suretle iktisaplarda (ivazsız intikallerde) malın aynına (kendisine) ait borçlarla vergi
borçları (Hibe edilen mala isabet eden borçları hibe eden üstlenmiş ise bu borçlar indirilmez),

3. Türkiye Cumhuriyeti uyruğunda bulunan şahıslara ait mallardan yabancı memleketlerde bulunanlara isabet eden borçlar ile yabancı memleketlerde bu mallar dolayısıyla ödenen veraset ve intikal vergileri (Ancak, söz konusu borçlar ve vergiler beyan edilen malların değerini geçemez),

4. Cenazenin donanımı ve gömülmesi için yapılan giderler.

Bu borç ve masrafların matrahın tespitinde indirim konusu yapılabilmesi için, mükelleflerin bunları beyannamenin ilgili bölümünde göstermeleri ve bunlara ilişkin geçerli belgeleri beyannameye eklemeleri zorunludur.


Kaynak: ismmmo
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/vefat-eden-bir-kisinin-sgk-primlerini-varisleri-toptan-odeme-olarak-alabilir-mi/feed/ 0
İşletme sahibinin vefat etmesi durumunda işyerinin vergi dairesinde kapanış işlemleri nasıl yapılır? https://www.muhasebenews.com/isletme-sahibinin-vefat-etmesi-durumunda-isyerinin-vergi-dairesinde-kapanis-islemleri-nasil-yapilir/ https://www.muhasebenews.com/isletme-sahibinin-vefat-etmesi-durumunda-isyerinin-vergi-dairesinde-kapanis-islemleri-nasil-yapilir/#respond Mon, 10 May 2021 09:30:12 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=109000 Vefat eden mükellefin işyeri kapanışının süresi nedir? Bir de varisler işletmeye devam etmeyeceği için işyerindeki malların fatura ile çıkışının yapılması gerektiği ve yine işyerinde bulunan yazarkasa pos’un ölüm tarihinden itibaren kullanılmaması ve ilgili servisten kapanışın yapılması gerekiyor diye biliyoruz? 

Varisler işe devam etmeyecek ise 1 ay içinde VD kapanış yapılır. 

Mevcutların satışı yapılarak hesaplar kapatılır. VD mükellefiyet kapatılır. 

01/01/2021 ile ölüm tarihine kadar olan süre için 4 ay içinde Yıllık GV beyannamesi kıst dönem olarak verilecektir. 

VİV Beyannamesi ise 4 ay içinde vefat edenin ikametinin olduğu yerdeki Harç ve Veraset VD verilecektir.

_______________________________________________________________________

Özelge: Mirasçının işe devam etmesi durumunda yapacağı işlemler hk.

T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

ANTALYA VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI

Mükellef Hizmetleri Gelir Grup Müdürlüğü

   
Sayı : B.07.1.GİB.4.07.16.01-GVK-2010/129-366 24/11/2011
Konu : Mirasçının işe devam etmesi durumunda yapacağı işlemler  

 

         İlgide kayıtlı özelge talep formunda, … Vergi Dairesi Müdürlüğünün … T.C. kimlik numarasında kayıtlı mükellefi olduğunuzu, eşinizin vefat ettiğini, iki kızınız ile birlikte kanuni mirasçı olduğunuzu, kızlarınızın haklarından feragat ederek mirasın tamamını size devrettiğini, miras olarak kalan işyeri için kendi adınıza mükellefiyet tesis ettirdiğinizi, mirasçı olarak işyerini aynı bilanço değeri ile devam ettirip ettiremeyeceğiniz, eşinizin vefatını takip eden beyan dönemlerinde sonraki döneme devreden indirilecek KDV tutarının devreden indirilecek KDV olarak indirim konusu yapıp yapamayacağınız ile 2010 hesap dönemi için merhuma ait defter ve belgelerin kullanımına devam edip edemeyeceğiniz hususlarında özelge talebinde bulunduğunuz anlaşılmıştır.

            GELİR VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN :  

         Bilindiği üzere, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 37 inci maddesinde; “Her türlü ticari ve sınai faaliyetten doğan kazançlar ticari kazançtır.”denilmiştir.

         Aynı Kanunun Mükerrer 80 inci maddesinin son fıkrasında, faaliyetine devam eden ticari bir işletmenin kısmen veya tamamen satılmasından veya ticari bir işletmeye dahil amortismana tabi iktisadi kıymetlerle birinci fıkrada yazılı hakların elden çıkarılmasından doğan kazançların ticari kazanç sayılacağı hükme bağlanmış, 5 numaralı bendinde ise, faaliyeti durdurulan bir işletmenin kısmen veya tamamen elden çıkarılmasından doğan kazançların, değer artış kazancı olarak vergiye tabi tutulacağı belirtilmiştir.

         Anılan Kanunun 81 inci maddesinin birinci bendinde; ferdi bir işletmenin sahibinin ölümü halinde, kanunî mirasçılar tarafından işletmenin faaliyetine devam olunması ve mirasçılar tarafından işletmeye dahil iktisadî kıymetlerin kayıtlı değerleriyle (bilanço esasına göre defter tutuluyorsa bilançonun aktif ve pasifiyle bütün halinde) aynen devir alınması halinde değer artış kazancının hesaplanmayacağı hükme bağlanmıştır.

         Buna göre, ticari işletmenin, aynen devir alınmasından dolayı değer artış kazancının hesaplanmayacağı tabiidir.

         Bu hükümler çerçevesinde, ferdi bir işletmenin sahibinin ölümü halinde ölüm tarihi itibariyle ticari işletmenin faaliyetini durdurduğu kabul edilmektedir. Dolayısıyla, ölüm nedeniyle faaliyeti durdurulan işletmedeki hisselerin mirasçılarca devredilmesi ticari mahiyette bir işlem olmayıp, elde edilecek kazancın değer artış kazancı olarak vergilendirilmesi gerekmektedir.

         Bu açıklamalara göre, eşinizin ölümü nedeniyle intikal eden işletmenin faaliyetine tarafınızca devam edilmesi nedeniyle ticari kazanç bakımından mükellefiyet tesisinizin yapıldığı anlaşılmış olup, çocuklarınızın söz konusu, bu hisseleri diğer mirasçılara (size) veya başka kimselere satmak (devretmek) suretiyle elden çıkarmaları durumunda ise doğan kazancın değer artış kazancı olarak vergilendirilmesi gerekmektedir.

            KATMA DEĞER VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN:

         3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 1/1 inci maddesi ile ticari, sınaı, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetler vergiye tabi tutulmuştur.

         Aynı Kanunun 17/4-c maddesinde, Gelir Vergisi Kanununun 81 inci maddesinde belirtilen işlemler  KDV’den istisna edilmiş ve devamında ise “(Bu kapsamda vergiden istisna edilen işlemler bakımından Katma Değer Vergisi Kanununun 30 uncu maddesinin (a) bendi hükmü uygulanmaz. İşlem sonunda faaliyetini bırakan, bölünen veya infisah eden mükelleflerce yüklenilen ve indirilemeyen vergiler, faaliyete başlayan veya devir ve bölünme sonrasında devredilen veya bölünen kurumların varlıklarını devralan mükellefler tarafından mükerrer indirime yol açmayacak şekilde indirim konusu yapılır.)”  hükmüne yer verilmiştir.

         Buna göre, veraset yoluyla intikal eden ticari işletmenin bazı mirasçıların haklarından feragat etmek suretiyle  tek bir varis tarafından faaliyetine devam etmesi  işleminin Gelir Vergisi Kanununun 81/1 maddesi kapsamında değerlendirilmesi halinde, devir işleminde  KDV Kanununun 17/4-c maddesi kapsamında KDV hesaplanmayacak ve sonraki döneme devreden KDV ise, mükellefiyet tesis ettirmek suretiyle işe devam eden varis tarafından indirim konusu yapılabilecektir.

         Öte yandan, diğer mirasçıların haklarından feragat etmesi, Gelir Vergisi Kanunu açısından ticari mahiyette bir işlem sayılmadığı takdirde KDV’nin konusuna girmeyeceği tabiidir.

         VERGİ USUL KANUNU YÖNÜNDEN:

         213 sayılı Vergi Usul Kanununun;

         -12 nci maddesinde, “Ölüm halinde mükelleflerin ödevleri, mirası reddetmemiş kanuni ve mansup mirasçılarına geçer. Ancak, mirasçılardan her biri ölünün vergi borçlarından miras hisseleri nispetinde sorumlu olurlar.”,

         -16 ncı maddesinde ise “Vergi kanunlarında hüküm bulunmayan hallerde ölüm dolayısıyla mirasçılara geçen ödevlerin yerine getirilmesinde bildirme ve beyanname verme sürelerine üçay eklenir.”

         164 üncü maddesinde de, “Ölüm işi bırakma hükmündedir. Ölüm mükellefin mirası reddetmemiş mirasçıları tarafından vergi dairesine bildirilir. Mirasçılardan herhangi birinin ölümü bildirmesi diğer mirasçıları bu ödevden kurtarır.” hükümlerine yer verilmiştir.

         2001/1 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu İç Genelgesinde; “… Murisin ölümünden itibaren mirasçıların aynı işe aralıksız devam etmeleri halinde, ölüm tarihinin muris için işi bırakma, mirasçıları için ise işe başlama olarak kabul edilmesi, işe devam edecek olan mirasçıların ölüm tarihini takip eden 1 ay içinde bildirimde bulunmaları durumunda bildirimin zamanında yapıldığının kabul edilmesi ve mirasçıların mükellefiyetlerinin murisin ölüm tarihinden itibaren tesis edilmesi gerekecektir.

         Öte yandan Vergi Usul Kanunu’nun 257 nci maddesinde yer alan yetkiye istinaden, murisin mevcut defter ve belgelerinin ölüm tarihini içeren hesap dönemi sonuna kadar işe devam eden mirasçılar tarafından kullanılması uygun görülmüştür.

         Bu durumda, murisin faaliyetine yönelik hesaplarının ölüm tarihi itibariyle kapatılması ve işe devam eden mirasçıların hesaplarının ise yeniden açılması gerekmektedir.

         Ayrıca, işe devam eden mirasçıların söz konusu hesap döneminin son ayı içinde yeni hesap dönemi için kendi adlarına defter tasdik ettirmeleri ve usulüne uygun olarak belgelerini anlaşmalı matbaalara bastırmak veya notere tasdik ettirmek suretiyle kullanmaları gerektiği ise tabiidir.” denilmektedir.

         Buna göre, miras yoluyla intikal eden işyerinde faaliyete devam etmeniz nedeniyle, mevcut defter ve belgeleri ölüm tarihini içeren hesap dönemi sonuna kadar kullanmanız mümkün bulunmaktadır.

Mükellefin ölümü halinde, işe aralıksız devam eden mirasçıların mükellefiyet tesisi ve genç girişimcilerde kazanç istisnası

T.C. 

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı

Gelir Kanunları Gelir Ve Kurumları Vergileri Grup Müdürlüğü

   

 

Sayı : 62030549-120[Mük.20-2018/996]-E.701811 24.09.2020
Konu : Mükellefin ölümü halinde, işe aralıksız devam eden mirasçıların mükellefiyet tesisi ve genç girişimcilerde kazanç istisnası  

 

İlgi : 03/09/2018 tarih 4697264 sayılı özelge talep formu.

 

İlgide kayıtlı özelge talep formunda, babanızın 06/12/2017 tarihinde vefat etmesi üzerine 25/12/2017 tarihinde …… Vergi Dairesi Müdürlüğüne verilen işe başlama bildirimine istinaden 06/12/2017 tarihi itibariyle adınıza mükellefiyet tesis edildiği belirtilerek, işe başlama bildiriminizin süresinde verilip verilmediği ve genç girişimcilerde kazanç istisnasından yararlanıp yararlanamayacağınız hususunda bilgi talep edildiği anlaşılmakta olup, konuya ilişkin Başkanlığımız görüşü aşağıda açıklanmıştır.

213 sayılı Vergi Usul Kanununun;

– 12 nci maddesinde, “Ölüm halinde mükelleflerin ödevleri, mirası reddetmemiş kanuni ve mansup mirasçılarına geçer. Ancak, mirasçılardan her biri ölünün vergi borçlarından miras hisseleri nispetinde sorumlu olurlar.“,

– 16 ncı maddesinde ise, “Vergi kanunlarında hüküm bulunmayan hallerde ölüm dolayısıyla mirasçılara geçen ödevlerin yerine getirilmesinde bildirme ve beyanname verme sürelerine üç ay eklenir.”,

– 164 üncü maddesinde, “Ölüm işi bırakma hükmündedir. Ölüm mükellefin mirası reddetmemiş mirasçıları tarafından vergi dairesine bildirilir. Mirasçılardan herhangi birinin ölümü bildirmesi diğer mirasçıları bu ödevden kurtarır.”,

– 168 inci maddesinin birinci fıkrasının birinci bendinde, “Gerçek kişilerde işe başlama bildirimleri, işe başlama tarihinden itibaren on gün içinde kendilerince veya 1136 sayılı Avukatlık Kanununa göre ruhsat almış avukatlar veya 3568 sayılı Kanuna göre yetki almış meslek mensuplarınca, şirketlerin kuruluş aşamasında işe başlama bildirimleri ise işe başlama tarihinden itibaren on gün içinde ticaret sicili memurluğunca ilgili vergi dairesine yapılır. Şirketlerin işe başlama bildirimleri dışında yapılacak bildirimler ile işi bırakma ve değişiklik bildirimleri, bildirilecek olayın vukuu tarihinden itibaren bir ay içerisinde mükellef tarafından vergi dairesine yapılır.”

hükümlerine yer verilmiştir.

Ayrıca, 2001/1 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu İç Genelgesinde, “…, murisin ölümünden itibaren mirasçıların aynı işe aralıksız devam etmeleri halinde, ölüm tarihinin muris için işi bırakma, mirasçıları için ise işe başlama olarak kabul edilmesi, işe devam edecek olan mirasçıların ölüm tarihini takip eden 1 ay içinde bildirimde bulunmaları durumunda bildirimin zamanında yapıldığının kabul edilmesi ve mirasçıların mükellefiyetlerinin murisin ölüm tarihinden itibaren tesis edilmesi gerekmektedir.” açıklamaları yapılmıştır.

Başkanlığımız nezdindeki sicil kayıtlarının/bilgilerinin tetkikinden; babanızın ….. Vergi Dairesinin ………… vergi kimlik numaralı mükellefi ……. olduğu, mükellefiyet kaydının 6/12/2017 tarihi itibarıyla “ölüm halinde terk” olduğu ve tarafınızdan ilgili vergi dairesine 25/12/2017 tarih ve ……. sayılı işe başlama bildirimi ile bildirimde bulunulduğu anlaşılmıştır.

Buna göre, babanızın 6/12/2017 tarihi itibarıyla vefatı üzerine mirasçısı olarak işletmenin faaliyetine aralıksız olarak devam ettiğinize ilişkin bildirim, yasal süre (1 ay) içerisinde verilmiştir.

Diğer taraftan, 193 Sayılı Gelir Vergisi Kanununun mükerrer 20 nci maddesinde;

Ticari, zirai veya mesleki faaliyeti nedeniyle adlarına ilk defa gelir vergisi mükellefiyeti tesis olunan ve mükellefiyet başlangıç tarihi itibarıyla yirmi dokuz yaşını doldurmamış tam mükellef gerçek kişilerin, faaliyete başladıkları takvim yılından itibaren üç vergilendirme dönemi boyunca elde ettikleri bu kazançlarının 75.000 Türk lirasına kadar olan kısmı, aşağıdaki şartlarla gelir vergisinden müstesnadır.

  1. İşe başlamanın kanuni süresi içinde bildirilmiş olması,
  1. Kendi işinde bilfiil çalışılması veya işin kendisi tarafından sevk ve idare edilmesi (Çırak, kalfa veya yardımcı işçi çalıştırmak ya da seyahat, hastalık, askerlik, tutukluluk ve hükümlülük gibi zaruri ayrılmalar dolayısıyla geçici olarak işinde bilfiil çalışmamak bu şartı bozmaz.),
  1. Faaliyetin adi ortaklık veya şahıs şirketi bünyesinde yapılması hâlinde tüm ortakların işe başlama tarihi itibarıyla bu maddedeki şartları taşıması,
  1. Ölüm nedeniyle faaliyetin eş ve çocuklar tarafından devralınması hâli hariç olmak üzere, faaliyeti durdurulan veya faaliyetine devam eden bir işletmenin ya da mesleki faaliyetin eş veya üçüncü dereceye kadar (bu derece dâhil) kan veya kayın hısımlarından devralınmamış olması,
  1. Mevcut bir işletmeye veya mesleki faaliyete sonradan ortak olunmaması.

İstisna kapsamındaki faaliyetlerden kazanç elde edilmemesi veya istisna haddinin altında kazanç elde edilmesi hallerinde dahi yıllık beyanname verilir.

Bu istisnanın, bu Kanunun 94’üncü maddesi uyarınca tevkif suretiyle ödenecek vergiye şümulü yoktur.

Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye Maliye Bakanlığı yetkilidir.

hükümleri yer almaktadır.

Aynı Kanunun genç girişimcilerde kazanç istisnasına ilişkin 292 Seri No.lu Gelir Vergisi Genel Tebliğinin “İstisnadan faydalanacaklar ve faydalanma şartları”  başlıklı 3 üncü maddesinin (3)-b-2) alt bendinde ise;

“Ölüm dolayısıyla eş ve çocuklar tarafından işletmenin veya mesleki faaliyetin devralınması halinde, devralan eş veya çocuklar istisnaya ilişkin şartların tamamını taşımaları kaydıyla, ölen mükellefin istisnadan faydalanıp faydalanmadığına bakılmaksızın devralan eş veya çocuklar istisnadan üç vergilendirme dönemi boyunca yararlanır.

…”

açıklaması yer almaktadır.

Bu hüküm ve açıklamalara göre, babanızın vefatı üzerine işe başlama bildirimini yasal süre içerisinde vermiş olduğunuzdan, genç girişimcilerde kazanç istisnasından yararlanmaya ilişkin diğer şartları taşımanız halinde söz konusu istisnadan yararlanmanız mümkün bulunmaktadır.


Kaynak: İSMMMO, GİB Özelge
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/isletme-sahibinin-vefat-etmesi-durumunda-isyerinin-vergi-dairesinde-kapanis-islemleri-nasil-yapilir/feed/ 0
Vefat eden mükellefin işlemlerini devir alan varisleri hangi deftere tabi olmalıdır? https://www.muhasebenews.com/vefat-eden-mukellefin-islemlerini-devir-alan-varisleri-hangi-deftere-tabi-olmalidir/ https://www.muhasebenews.com/vefat-eden-mukellefin-islemlerini-devir-alan-varisleri-hangi-deftere-tabi-olmalidir/#respond Mon, 26 Apr 2021 06:21:13 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=107894 Şahıs firması olan mükellef Mart ayında vefat etti. Oğlu işlerini devraldı. Vergi dairesi açılış işlemleri de yapıldı. Ölüm tarihinden sonra gelen faturalar yüksek tutarlı olup ba beyanlarında ve defter kayıtlarında nasıl olacak, fatura kayıtlarını işleme alabilir miyiz?

Vefat eden kişi hangi defteri tutuyor ise o defter şekline devam edilir.

Hadlerin yıl içinde ihlal edilmesi halinde yeni yıldan itibaren Bilanço esasına göre defter tutulur.

Ölüm tarihinden sonra gelen faturalar yüksek tutarlı olup ba beyanlarında ve defter kayıtlarında nasıl olmalıdır?

Ticari faaliyet devam ettiği için elbette kayıtlar alınacak beyanname ve bildirim verilecektir.

Defter Beyana tabi işletme sahibi 01/11/2020’de vefat etmiştir. Vergi dairesi- beyannameler ve SGK dosyası olarak süreç nasıl işlemektedir?

Vefat VD ve diğer kurumlara bildirilir. Mirasçılar devam edecek ise VD müracaat ederek mükellefiyet açılır Devam edilmeyecek ise Mükellefiyet kapatılır.

Ekim ayı beyannameleri mirasçılar tarafından sürelerinde verilecektir. 01/01/2020 -01/11/2020 dönemi Kıst dönem Yıllık GV beyannamesi 4 ay içinde verilir.

Ayrıca mirasçılar 4 ay içinde Veraset ve intikal beyannamesi vereceklerdir.

Vefat eden gelir vergisi mükellefinin stokları için kağıt fatura düzenlenebilir mi?

E-defter e-fatura mükellefi müşterim 15/02/2021 tarihinde vefat etti. Vefat tarihinde hayli yüksek tutarda stok mevcuttur. Varisler işletmeyi devam ettirmeyecekler. Stoklarla ilgili vefat tarihine fatura kesme söz konusu olabilir mi? Vergi dairesi kâğıt ortamında fatura kesebilirsin dedi ama bu bana pek doğru gelmedi. Kâğıt fatura düzenleyebilir miyim?

E-fatura düzenlenecektir.

 


Kaynak: İsmmmo
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/vefat-eden-mukellefin-islemlerini-devir-alan-varisleri-hangi-deftere-tabi-olmalidir/feed/ 0
Hisseli gayrimenkullere ait kira gelirlerine ilişkin yıllık gelir vergisi beyannamesini kim beyan etmelidir? https://www.muhasebenews.com/hisseli-gayrimenkullere-ait-kira-gelirlerine-iliskin-yillik-gelir-vergisi-beyannamesini-kim-beyan-etmelidir/ https://www.muhasebenews.com/hisseli-gayrimenkullere-ait-kira-gelirlerine-iliskin-yillik-gelir-vergisi-beyannamesini-kim-beyan-etmelidir/#respond Wed, 31 Mar 2021 09:30:05 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=106863 Kira gelirini varislerinden sadece biri almaktadır. Bu durumda kira beyannamesini sadece kirayı alan varis adına verebilir miyiz?

Kirayı tahsil eden kişi değil; Tüm varisler hisseleri oranınca beyanname verecekler.

Gelir vergisi mükellefinin işinin yanı sıra işyeri olarak kiraya verdiği yerler bulunmaktadır. Kiracı şirket 2020 yılı kirasını beyan edip stopaj tahakkuku yapmış ancak 9 aylık kirasını ödememiştir. 2020 yılı beyanımızı verirken sadece ödediği kira ve o dönmelere ait kesinti tutarını mı dikkate alacağız?

Tahsil edilen kira ve o kiraya isabet eden gv stopajı beyannamede yer alır.


Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/hisseli-gayrimenkullere-ait-kira-gelirlerine-iliskin-yillik-gelir-vergisi-beyannamesini-kim-beyan-etmelidir/feed/ 0