Rus petrolüne yönelik AB ambargosunun küresel petrol arzı görünümünde ciddi değişikliklere yol açacağını dile getiren Hussein, şunları kaydetti: “Doğacak tüm risklere gözlerini kapatıp bu yaptırımı uygulamayı göze aldıklarını farz edersek, AB’nin Rus petrolünü ikame edebilmesi için yönünü Afrika, Orta Doğu ve ABD’ye çevirmesi gerekiyor. Bu da fiyatların fırlamasına yol açar. Bu durum en çok Çin ve Asya ülkelerinin işine yarayacak çünkü Rusya, petrol arzının devamlılığını sağlamak için bu ülkelere fiyat indirimi sunacak. Savaş bitmedikçe fiyatlar yüksek seyretmeye devam edecek. Rus petrol ambargosu hayata geçirilirse varil başına 150 doları görmek mümkün.”

“ARZDAKİ DARALMA FİYATLAR ÜZERİNDEKİ BASKIYI ARTIRIYOR”

Uluslararası Petrol Ekonomisti Mamdouh Salameh ise henüz Ukrayna krizi başlamadan yükselmeye başlayan petrol fiyatlarının 2014’teki dip seviyelerden sonra en ciddi yükselişi gösterdiğini aktardı.

Brent tipi ham petrolün varil fiyatının 2021’in ocak ayında yükselmeye başladığı ve yılı 95 dolarla kapattığı bilgisini paylaşan Salameh, fiyatların Ocak 2022’de 100 dolar seviyelerine ulaştığını söyledi.

Slameh, savaşın başlamasıyla varil başına 25-30 dolar artan petrol fiyatlarının piyasa dinamiklerine göre hareket ederek yükselişini yavaşlatmaya başladığını anlattı.

Son gelişmelerin petrol fiyatlarının mevcut 115 dolar seviyelerinden daha da yukarı çıkacağını gösterdiğini dile getiren Salameh, “Şu anda OPEC+ grubu ülkeleri de dahil olmak üzere günlük 2-2,5 milyon varilden fazla olmayan bir küresel yedek üretim kapasitesi söz konusu ve arz tarafındaki bu daralma fiyatlar üzerindeki baskıyı artırıyor. Avrupa Birliği (AB) Rusya’dan petrol ithalatına yönelik yaptırım kararını uygularsa Brent petrol varil başına 140 doları bulabilir.” diye konuştu.

“OYNAKLIĞIN DEVAM EDECEĞİNİ ÖNGÖRÜYORUM”

Columbia Üniversitesi Küresel Enerji Politikaları Merkezi Kıdemli Araştırma Görevlisi Christof Rühl ise petrol fiyatlarının kısa vadede yükseliş trendine girdiğini, fiyatların son birkaç aydır yüksek dalgalanmalara rağmen 110 dolar seviyesinde işlem gördüğünü ifade etti.

Mevcut dönemin Çin de dahil olmak üzere küresel ekonomik aktivitede yavaşlama korkusu ve AB’nin Rusya’ya karşı petrol yaptırımlarını genişletmesi beklentileriyle geçtiğini belirten Rühl, “Birincisi fiyatları aşağı çekiyor, ikincisi ise fiyatları yukarı çekiyor ve bu durum küresel petrol fiyatlarında kaydedilen dalgalanmaları açıklıyor. Bu oynaklığın devam edeceğini öngörüyorum. Ürün tarafında küresel bir uyuşmazlık var. Benzin ve özellikle dizel fiyatları ham petrol fiyatlarından daha fazla arttı. Bu, gözden kaçırılan önemli bir husus.” değerlendirmesinde bulundu.

Kaynak: İTO Haber
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.

Fiyatların yükselişinde, Avrupa Birliği Komisyonunun, Rusya’dan petrol ithalatının yasaklanmasını da içeren yeni yaptırım teklifi etkili oldu.

AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, Avrupa Parlamentosu Genel Kurulunda yaptığı konuşmada, Rus petrolüne olan bağımlılığı azaltmanın kolay olmayacağını belirterek, “Bazı üye ülkeler Rus petrolüne bağımlı. Şimdi, Rus petrolünün yasaklanmasını teklif ediyoruz. Bu, bütün deniz ve boru hattıyla taşınan ham ve rafine Rus petrol ürünleri için tam bir ithalat yasağı olacak.” dedi.

Rus petrolü alımının, küresel piyasalar üzerindeki etkisi en aza indirilerek düzenli ve aşamalı biçimde sonlandırılacağını ifade eden von der Leyen, “Rusya’nın ham petrol tedarikini 6 ay içinde ve rafine ürün tedarikini de yıl sonuna kadar aşamalı olarak kaldıracağız.” diye konuştu.

Açıklamanın ardından dün yüzde 4 yükseliş gösteren Brent petrolün varil fiyatı, bugün de yükselişini sürdürdü. Uzmanlar, AB’nin hamlesinin petrol piyasaları için “oyun değiştirici” olabileceğini değerlendirirken, Birliğin, enerji fiyatlarının yükseldiği bir dönemde çok kısıtlı bir sürede alternatif tedarik kaynakları bulmakta zorlanacağını düşünüyor.

PİYASALAR OPEC TOPLANTISINA ODAKLANDI

ABD’nin ticari ham petrol stoklarında geçen hafta yaşanan artış ise talebin düşük seyrettiği algısı yaratarak fiyatların yukarı yönlü hareketini kısıtlıyor.

ABD Enerji Enformasyon İdaresi verilerine göre, ülkedeki ticari ham petrol stokları geçen hafta 1 milyon 300 bin varil (yüzde 0,3) artarak yaklaşık 415 milyon 700 bin varil oldu. Piyasa beklentisi stokların yaklaşık 1 milyon 167 bin varil azalacağı yönündeydi.

Söz konusu dönemde ABD’nin benzin stokları ise 2 milyon 200 bin varil (yüzde 1) azalışla 228 milyon 600 bin varil oldu.

Öte yandan, piyasalar, bugün yapılacak Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü (OPEC) ve OPEC dışı bazı üretici ülkelerden oluşan OPEC+ grubunun toplantısına odaklandı. Grubun, haziran ayında da günlük 400 bin varillik kademeli üretim artışı planına devam etmesi bekleniyor.

Brent petrolde teknik olarak 111,96 ile 112,59 dolar aralığının direnç, 109,02 ile 108,18 dolar aralığının ise destek bölgesi olarak izlenebileceği ifade ediliyor.

Kaynak: İTO Haber
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.

Fiyatlardaki yükselişte, Rusya’ya yönelik yeni yaptırım açıklamaları ve dünyanın en büyük petrol tüketicisi ABD’nin ticari ham petrol stoklarındaki düşüşün yol açtığı arz daralması endişeleri etkili oldu.

Rusya-Ukrayna Savaşı’na ilişkin diplomasi ve yaptırım adımları küresel petrol piyasalarının odağındaki yerini koruyor.

Bazı Avrupa Birliği ülkelerinin Rusya’ya petrol ambargosu konusunu gündeme getirdiği ancak Almanya ve Hollanda gibi Rus petrolüne bağımlılığı yüksek üyelerin bu adımı desteklememesi nedeniyle bir karar alınamadığı belirtiliyor.

Rusya-Ukrayna Savaşı gündemiyle bugün Brüksel’e gidecek olan ABD Başkanı Joe Biden ise yarın NATO, G7 ve AB zirvelerine katılacak ve cuma günü Polonya ziyaretini gerçekleştirecek.

ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan, dün yaptığı açıklamada, Biden’ın, Avrupa’daki temasları kapsamında Rusya’ya uygulanacak yeni yaptırımları duyuracağını ifade etti.

Amerikan Petrol Enstitüsü öngörüsüne göre, ülkenin ticari ham petrol stokları geçen hafta bir önceki haftaya göre 4 milyon 280 bin varil azaldı. Piyasa beklentisi stokların 25 bin varil artacağı yönündeydi.

Stoklardaki düşüş, ülkede petrol talebinin toparlanmaya devam ettiği algısını güçlendirerek fiyatların yukarı yönlü hareketini destekliyor.

ABD Enerji Enformasyon İdaresinin resmi petrol stok verileri bugün açıklanacak.

Brent petrolde teknik olarak 118,38 ile 121,61 dolar aralığının direnç, 115,15 ile 111,92 dolar aralığının ise destek bölgesi olarak izlenebileceği belirtiliyor.

Kaynak: İTO Haber
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.

Böylece, Brent petrolün varil fiyatı Mayıs 2012’den, WTI ham petrolün varil fiyatı ise Eylül 2008’den bu yanaki en yüksek seviyelerini gördü.

Rusya’nın Ukrayna’nın doğusundaki Donbas’a özel askeri operasyon başlattığını duyurduğu 24 Şubat’ta 98,08 dolardan açılan Brent petrolün varil fiyatı, son bir haftada ise yüzde 22,10 artış kaydetmiş oldu.

Fiyatlardaki yükselişte, Batı ülkelerinin Rusya’ya yönelik yaptırımları ve Rusya’dan gelecek olası karşı yaptırımların arz tedarikini sekteye uğratacağı endişeleri etkili oldu.

ABD’nin ve Avrupa ülkelerinin Rusya’ya karşı açıkladığı ekonomik yaptırımlar sonrası bp, Equinor ve Shell ülkedeki yatırımlarından çekildi. Fransız enerji şirketi TotalEnergies, Rusya’daki yeni projelere sermaye aktarmayacağını açıkladı. Son olarak, ABD’li enerji şirketi ExxonMobil, Rusya’daki Sakhalin-1 doğal gaz ve petrol üretim sahasındaki operasyonlarını durduracağını ve ülkede yeni yatırım yapmayacağını ifade etti.

Beyaz Saray’dan dün yapılan açıklamada, Rus ordusunu destekleyen önemli bir gelir kaynağı olan petrol rafinasyonunu hedef alan ihracat kontrollerinin uygulamaya konulacağı bildirildi.

Petrol ve gaz çıkarma ekipmanları üzerindeki ihracat kontrolleriyle Ticaret Bakanlığının Rusya’nın rafinaj kapasitesini uzun vadede destekleyecek teknoloji ihracatına da kısıtlamalar getireceği kaydedildi.

Rusya üzerindeki baskıyı artıran bu karar piyasalarda, Rus petrol arzının kesintiye uğrayacağına dair endişeleri güçlendirdi.

Küresel petrol piyasalarındaki arz daralması giderek derinleşirken, Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü (OPEC) ve OPEC dışı bazı üretici ülkelerden oluşan OPEC+ grubu “daha fazla üretim artışı” çağrılarına kayıtsız kaldı.

Piyasadaki fiyat oynaklığının jeopolitik gelişmelerden kaynaklandığına işaret eden OPEC+ grubu, dünkü toplantısında ağustos ayından bu yana uyguladığı günlük 400 bin varillik kademeli üretim artışı planına nisan ayında da devam etme kararı aldı.

STRATEJİK PETROL REZERVİ SATIŞLARININ FİYATLARA ETKİSİ SINIRLI KALDI

Uluslararası Enerji Ajansına (IEA) üye 31 ülke salı günü, Rusya-Ukrayna Savaşı nedeniyle küresel petrol piyasalarında yaşanabilecek tedarik sıkıntılarını gidermeye yönelik güvence vermek amacıyla acil durum rezervlerinden 60 milyon varil petrolü kullanıma açma konusunda anlaştı.

Beyaz Saray Sözcüsü Jen Psaki, bu kapsamda, ABD’nin stratejik petrol rezervinden 30 milyon varilin kullanıma sunulacağını duyurdu. Psaki, IEA üye ülkelerinin piyasaları izlemeye devam edeceğini, gerektiğinde daha fazla petrolün kullanıma açılmasının değerlendirileceğini belirtti.

Uzmanlar, bu adımın fiyat artışlarını sınırladığını ancak küresel arz cephesinde yaşanan bu rahatlamanın geçici olacağını ifade ediyor.

Kaynak: İTO Haber
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.

Brent petrolün varil fiyatı yüzde 3’ün üzerinde değer kazanarak 2014’ten bu yana ilk kez 100 doları gördü.

Batı Teksas türü ham petrolün varili de yüzde 3’ün üzerinde artarak 95,5 dolara yükseldi.

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Ukrayna’nın doğusundaki Donbas’a özel askeri operasyon başlattıklarını duyurdu.

Putin’in askeri operasyon başlattıklarını duyurmasının ardından başkent Kiev dahil Ukrayna’nın çeşitli kentlerinde patlama seslerinin duyulduğu bildirildi.

Askeri operasyonun başlaması, bölgede enerji arzının kesintiye uğrayacağına dair endişeleri artırdı.

Öte yandan, Rusya ile Ukrayna arasındaki tansiyon altın fiyatlarındaki yükselişi de destekledi.

Yatırımcılar tarafından “güvenli liman” olarak değerlendirilen altının ons fiyatı yüzde 2’ye yakın artarak 1.944 dolar seviyesine yükseldi.

Kaynak: İTO Haber
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.

Kaynak: T.C. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.

Dönmez, Türkiye Petrolleri’nin (TP) yakın coğrafyadaki petrol ve doğal gaz alanlarında ortaklıkları olan bir şirket olduğuna dikkati çekerek, “Rusya’nın muhtelif yerlerinde, Irak’ta ve Afganistan’da petrol sahalarımız var. Bu anlamda TP, bölgesinde ciddi bir oyuncu oldu. Niyetimiz bunu küresel ölçeğe taşımak. 2020’de denizdeki keşifler arasında bir numarayız.” diye konuştu.

Karadeniz’de açılan kuyularda üretime geçileceğini ve doğal gaz kullanımının 2023’e yetişeceğini ifade eden Bakan Dönmez, “Biz kuyuları açtıkça o kuyulardan üretime geçeceğiz. Gazı uzun yıllar boyunca Bulgaristan sınırından, TürkAkım ile birlikte Kıyıköy’den alıyoruz ve 81 ilimize doğal gazı götürüyoruz. Buradaki doğal gazı ana iletim şebekesine Ereğli ya da Akçakoca’dan bağlayacağız.” dedi.

Dönmez, 8 bin kilometrekarelik TUNA-1 lokasyonunun sadece dörtte birinde çalışma yapıldığını ve benzer yapılarda keşiflerin olabileceğini aktararak, “Kuvvetle muhtemel aşağıdaki katmanlarda yeni keşif yakalayabiliriz. Derinlikleri ve uzunlukları birbirine benziyor. 2 aya yeni müjde gelebilir.” dedi.

“Kanuni gemisi yıl sonuna kadar Karadeniz’de olacak”

Dönmez, Türkiye’nin üçüncü sondaj gemisi Kanuni’nin yıl sonuna kadar işlemlerin biteceğini dile getirerek, “Kanuni gemisi yıl sonuna kadar Karadeniz’de olacak. Bu noktada 40’a yakın kuyu açılması gerekiyor. Bir potansiyel görülürse iki sondaj gemisi de yeterli olmayacak.” dedi.

Türkiye’nin milli sondaj gemileriyle yaptığı çalışmalarda Karadeniz veya Akdeniz ayrımı yapılmadığını belirten Dönmez, Karadeniz’de olduğu gibi Akdeniz’de de sismik verilerin değerlendirildiğini kaydetti. Dönmez haritalama çalışması yapıldığını ancak Karadeniz’deki verilerin aksine Akdeniz’deki sondajların devamının gelmediğini ifade etti.

Bakan Dönmez, Akdeniz’de potansiyeli olan bölgelerde sondaj faaliyetlerinin devam edeceğini vurgulayarak, “Hem petrol hem doğal gaz bulma ihtimalimiz var. Akdeniz’de yapılan keşiflerin ağırlığı doğal gaz oldu. Aynı sahada petrol ve doğal gazın üretildiği noktalar var. Bizim beklentimiz gaz gibi gözüküyor ama bu yapılacak sondaja göre netleşecek.” değerlendirmesinde bulundu.

Öte yandan TP dışında yüzde 30 orta ölçekli özel sektör yatırımcılarının da petrol alanında faal olduğuna işaret eden Dönmez, özel sektörün milli kuruluşlarla ortak veya tek olarak arama çalışmaları yapabileceğini çünkü umuma açık olan petrol alanındaki kaynakların ülkeye kazandırılmasının herkes tarafından isteneceğini vurguladı.

Türkiye’de günlük petrol üretimi 53 bin varil 

Dönmez, Türkiye’nin karada da ciddi sondaj faaliyetleri yürüttüğüne değinerek,  her yıl 100 civarında sondaj yapıldığını ve TP’nin son 20-25 yılda karadaki üretimini 50 bin varilin üzerine çıkardığını söyledi.

Türkiye’nin günlük 1 milyon varile yakın petrol tüketimine kıyasla söz konusu üretim rakamının düşük kaldığına dikkat çeken Dönmez, şunları kaydetti:

“Üretim rakamlarını günlük 100 bin varile çıkarmamız gerekir. Karadaki faaliyetlerimizi arttırarak devam ediyoruz. Son yıllarda yeni keşiflerle birlikte günlük üretimimizi 42 bin varilden 53 bin varillere çıkardık. Petrol üretimimizin büyük bir kısmını Güneydoğu’da, doğal gaz üretimimizi ise Trakya’da gerçekleştiriyoruz.”

Kaynak: T.C. Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanlığı Duyurusu 27.08.2020
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.

Kaynak: Ticaret Bakanlığı
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.