vade – Muhasebe News https://www.muhasebenews.com Muhasebe News Sun, 08 Oct 2023 16:58:19 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=6.3.3 Şüpheli alacak için alınan faiz için KDV hesaplanır mı? https://www.muhasebenews.com/supheli-alacak-icin-alinan-faiz-icin-kdv-hesaplanir-mi/ https://www.muhasebenews.com/supheli-alacak-icin-alinan-faiz-icin-kdv-hesaplanir-mi/#respond Mon, 09 Oct 2023 02:28:35 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=146918 Bir firmada şüpheli ticari alacak 10.000 TL karşılığı faiz geliri ile birlikte 18.000 TL tahsil edilmiştir. Aradaki 8.000 TL faiz geliri 642 nolu hesaba mı atmamız gerekli ve ayrıca bu rakam için KDV dahil fatura kesmemiz gerekir mi?

Faiz 642 hesaba yazılır. Alınan temerrüt faizi için Fatura düzenlenmeyeceği , KDV tahsil edilmeyeceği görüşündeyiz.

Vade farkları KDV’ye tabidir. Eğer fark bedel ceza olarak tahsil edilmişse KDV’ye tabi değildir.

KDV Kanunu’nun 24/c maddesi uyarınca, teslim ve hizmet işlemlerine ait faturada ayrıca gösterilen vade farkları matraha dahil edilir ve işlemin tabi olduğu KDV oranı üzerinden vergilendirilir. Bu nedenle, vade farkları, KDV’ye tabi bir işlem olarak kabul edilmektedir.

Vade farkı KDV oranı, teslim veya hizmetin yapıldığı tarihte bu işlemler için geçerli olan oran olarak belirlenir. Vade farkı KDV’si, vade farkı faturası düzenlenerek tahsil edilir.

Vade farkı KDV’sinin beyan edilmesi ve ödenmesi, vade farkı faturasının düzenlendiği ayı takip eden ayın 28’i akşamına kadar yapılır.


KDV Kanunu

Matraha Dahil Olan Unsurlar
Madde 24

Aşağıda yazılı unsurlar matraha dahildir:

a) Teslim alanın gösterdiği yere kadar satıcı tarafından yapılan taşıma, yükleme ve boşaltma giderleri,

b) Ambalaj giderleri, sigorta, komisyon ve benzeri gider karşılıkları ile vergi, resim, harç, pay, fon karşılığı gibi unsurlar,

c) Vade farkı, fiyat farkı,(7161 sayılı kanunun 18 nci maddesiyle değişen ibare ; Yürürlük: 18.01.2019)kur farkı, faiz, prim gibi çeşitli gelirler ile servis ve benzer adlar altında sağlanan her türlü menfaat, hizmet ve değerler.


Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/supheli-alacak-icin-alinan-faiz-icin-kdv-hesaplanir-mi/feed/ 0
7440 Vergi ve SGK Yapılandırma Ödemesi İçin SON GÜN 31 Temmuz 2023 Pazartesi! https://www.muhasebenews.com/7440-vergi-ve-sgk-yapilandirma-odemesi-icin-son-gun-31-temmuz-2023-pazartesi/ https://www.muhasebenews.com/7440-vergi-ve-sgk-yapilandirma-odemesi-icin-son-gun-31-temmuz-2023-pazartesi/#respond Mon, 31 Jul 2023 04:01:00 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=144918 7440 Sayılı Kanun Kapsamında Yapılandırılan Borçların Peşin ve İlk 2 Taksit Ödemesi İçin Son Gün 31 Temmuz 2023

7440 sayılı Kanun kapsamında yapılandıran borçların peşin ödemesi ile 1. ve 2. taksit ödeme süresi 31 Temmuz 2023 Pazartesi günü sona ermektedir.

Öte yandan, Kahramanmaraş İlinde meydana gelen depremlerden dolayı mücbir sebep hali ilan edilen illerde 7440 sayılı Kanun kapsamında yapılacak başvuruların 31/10/2023 tarihine kadar yapılması ve ödenecek birinci taksitin (peşin ödeme dâhil) 30/11/2023 tarihine, ikinci taksitin 2/1/2024 tarihine kadar, diğer taksitlerin ise takip eden aylarda ödenmesi gerekmektedir.

Yapılandırma hükümlerinden yararlanmaya devam edilebilmesi için peşin ödeme ile ilk iki taksitin süresinde ve tam ödenmesi şarttır.

Başvuru sırasında tercih edilen taksit sayısından daha az sayıda taksitle ödeme yapılması mümkün olup bu durumda, ödenecek tutar ilgili katsayıya göre düzeltilir.

Taksitle ödeme seçeneği tercih edildiği halde, 31/7/2023 tarihine kadar yapılandırılan tutarın tamamının ödenmesi durumunda peşin ödeme indiriminden yararlanılabilecektir.

Yapılandırılan borçların tamamının 31/7/2023 tarihine kadar peşin olarak ödenmesi halinde yapılandırılan borçlara katsayı uygulanmayacak olup ayrıca;

  • Yİ-ÜFE oranları esas alınarak hesaplanan tutardan %90 İNDİRİM,
  • İdari para cezalarının aslından %25 İNDİRİM,
  • Yapılandırılan borç, sadece fer’i alacak ise hesaplanan Yİ-ÜFE tutardan %50 İNDİRİM,
  • Matrah veya vergi artırımı sonucu tahakkuk eden vergiden (damga vergisi hariç) %10 İNDİRİM,

yapılacaktır.

Ödemelerinizi;

  • Başkanlığımıza ait (gib.gov.tr) internet adresi (İnteraktif Vergi Dairesi ve GİB Mobil Uygulaması) üzerinden;
    • Anlaşmalı bankaların kredi kartları ile
    • Anlaşmalı bankaların banka kartları veya banka hesabından,
    • Yabancı ülkede faaliyet gösteren bankalara ait kartlarla,
  • Anlaşmalı bankaların;
    • Şubelerinden,
    • Alternatif ödeme kanallarından (İnternet Bankacılığı, Telefon Bankacılığı, Mobil Bankacılık vb.),
  • Vergi dairesi veznelerine,
  • PTT şubelerine

yapabilirsiniz.

İnternet üzerinden yapılacak ödemelerde herhangi bir mağduriyetin oluşmaması için, tarayıcıya www.gib.gov.tr  adresi yazılarak giriş yapılmasına dikkat edilmesi gerekmektedir.

7440 Borcunu ödemek için tıklayınız.


Kaynak: GİB
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.

]]>
https://www.muhasebenews.com/7440-vergi-ve-sgk-yapilandirma-odemesi-icin-son-gun-31-temmuz-2023-pazartesi/feed/ 0
Vadesinde ödenmeyen vergiler hangi hesaba kaydedilecektir? https://www.muhasebenews.com/vadesinde-odenmeyen-vergiler-hangi-hesaba-kaydedilecektir/ https://www.muhasebenews.com/vadesinde-odenmeyen-vergiler-hangi-hesaba-kaydedilecektir/#respond Sat, 13 May 2023 02:24:39 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=142591 Yıl içinde tahakkuk eden ve ödenmeyen vergiler, vadesinden sonra 360 hesabından 368 hesabına devredilmelidir. Sonradan yapılan ödemelerde 368 hesaba borç ödemenin yapıldığı hesaba alacak kaydedilir.

Örnek

1) Verginin tahakkuku

____________ 31.01.2023 _____________

391

360

Vade tarihi: 28.02.2023

____________    /    ___________________

2) Vadesinde ödenmeyen verginin devri

____________ 01.03.2023 _____________

360

368

Vade tarihi: 28.02.2023 olan verginin ödenmemesi nedeniyle ilgili hesaba devri

____________    /    ___________________

3) Verginin vadesinden sonra ödenmesi

____________ 25.03.2023 _____________

368

102

Vade tarihi: 28.02.2023 olan verginin vade tarihinden sonra ödenmesi

____________    /    ___________________


Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/vadesinde-odenmeyen-vergiler-hangi-hesaba-kaydedilecektir/feed/ 0
7326 Matrah artırımınının herhangi bir taksiti zamanında ödenmezse haklardan yararlanma imkanı kalkar ancak tahakkuk eden vergi terkin edilmez https://www.muhasebenews.com/7326-matrah-artirimininin-herhangi-bir-taksiti-zamaninda-odenmezse-haklardan-yararlanma-imkani-kalkar-ancak-tahakkuk-eden-vergi-terkin-edilmez/ https://www.muhasebenews.com/7326-matrah-artirimininin-herhangi-bir-taksiti-zamaninda-odenmezse-haklardan-yararlanma-imkani-kalkar-ancak-tahakkuk-eden-vergi-terkin-edilmez/#respond Sat, 29 Oct 2022 09:51:59 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=133695 7326 matrah artırımı 6 taksitin ilk 4 taksiti zamanında Kalan iki taksiti geç ödenmiştir. Şartlardan faydalanır mıyız?

Matrah artırımı taksitlerinden birinin dahi ödenmemesi halinde yasanın avantajları kayıp olur. Matrah artırımı kapsamında sağlanan imkanlardan yararlanılamaz.


E- MATRAH VE VERGİ ARTIRIMINA İLİŞKİN ORTAK HÜKÜMLER

E- MATRAH VE VERGİ ARTIRIMINA İLİŞKİN ORTAK HÜKÜMLER

 

7326 sayılı Kanunun 5 inci maddesinin dördüncü fıkrası ve devamında yer alan matrah ve vergi artırımına ilişkin ortak hükümlerin uygulanması hususunda açıklamalar aşağıda yer almaktadır.

 

1- Matrah ve Vergi Artırımı ile Matrah Beyanı Dolayısıyla Hesaplanan Vergilerin Ödenmesi

7326 sayılı Kanunun 5 inci maddesi hükmünden yararlanılarak artırımda veya beyanda bulunanlar, anılan hükümlere göre hesaplanan veya artırılan gelir, kurumlar ve katma değer vergisi ile gelir (stopaj) ve kurumlar (stopaj) vergisi tutarlarını 30/9/2021 tarihine kadar (bu tarih dâhil) tamamen ödeyebilecekleri gibi talep etmeleri hâlinde ilk taksiti Eylül/2021 ayından başlamak üzere ikişer aylık dönemler halinde altı eşit taksitte ödeyebilirler.

Taksitli ödeme seçeneğinin tercih edilmesi durumunda ödenecek tutara, Kanunun 9 uncu maddesinin üçüncü fıkrasının (ç) bendinde 6 eşit taksit için öngörülmüş olan (1.09) katsayısı uygulanacaktır.

Matrah ve vergi artırımı hükümlerine göre hesaplanan vergilerin, peşin veya altı eşit taksit halinde ödenmesi ile ilgili olarak da 7326 sayılı Kanunun 9 uncu maddesinin hükümleri uygulanacak ve bu Tebliğin ilgili bölümlerinde belirtilen açıklamalar ile (II/D-9 ve II/D-10) bölümlerinde belirtilen diğer açıklamalara göre işlem yapılacaktır.

Buna göre, matrah ve vergi artırımına ilişkin ortak hükümlerin düzenlendiği Kanunun 5 inci maddesinin dördüncü fıkrasında yer alan düzenleme uyarınca matrah ve vergi artırımında bulunanların bu vergileri, Kanunda öngörülen süre ve şekilde ödememeleri halinde artırım hükümlerinden yararlanma hakkı kaybedilecektir.

Bu takdirde, matrah ve vergi artırımı üzerine tahakkuk eden vergiler, ilk taksit ödeme süresinin son günü olan 30 Eylül 2021 tarihi vade tarihi kabul edilerek 6183 sayılı Kanunun 51 inci maddesine göre gecikme zammıyla birlikte takip ve tahsil edilecektir.

Diğer taraftan, 7326 sayılı Kanunun 9 uncu maddesinin ondördüncü fıkrasında “… bu Kanun kapsamındaki alacaklarla ilgili olarak mevzuatlarında yer alan özel hükümler saklı kalmak kaydıyla taksit ödeme süresince zamanaşımı süreleri işlemez.” hükmü yer almaktadır. Bu hüküm çerçevesinde, matrah ve vergi artırımında bulunan ancak tahakkuk eden vergileri bu Kanunda öngörülen süre ve şekilde ödemeyen mükellefler nezdinde yapılacak vergi incelemeleri ve tarhiyat işlemlerinde taksit ödeme süresince işlemeyen süre, tarh zamanaşımı süresinin hesabında işlemeyen süre olarak dikkate alınacaktır.

Örneğin, 2016 yılına ilişkin olarak kurumlar vergisi yönünden matrah artırımında bulunan ve altı eşit taksitte ödeme seçeneğini tercih eden mükellef, Eylül/2021 taksitini ödemiş olmakla birlikte ikinci taksit olan Kasım/2021 taksitini süresinde ödemediğinden Kanun hükümlerinden yararlanma hakkını kaybetmiştir. Bu durumda mükellefin matrah artırımı şartlarını ödeme yönünden ihlal ettiği tarihe kadar olan süre tarh zamanaşımının hesabında işlemeyen süre olarak dikkate alınacaktır. Dolayısıyla işlemeyen süre 1 Eylül 2021 ila 1 Aralık 2021 tarihleri arasında geçen 91 gün olup 2016 yılıyla ilgili yapılacak tarhiyatlarda zamanaşımı süresi 1 Nisan 2022 tarihine kadar uzamış olacaktır.

2- Matrah veya Vergi Artırımı Sonucunda Tahakkuk Eden Vergilerin Tamamının Peşin Olarak Ödenmesi

Matrah veya vergi artırımı sonucunda tahakkuk eden vergilerin tamamının ilk taksit ödeme süresi içerisinde peşin olarak ödenmesi hâlinde, bu vergilerden %10 indirim yapılacak ve bu vergilere katsayı uygulanmayacaktır.

Örnek 27- Bilanço esasına göre defter tutan gelir vergisi mükellefi Bayan (T)’nin yıllık beyannamede beyan ettiği gelir vergisi matrahı, 2016 yılı için 150.000 TL, 2017 yılı için 180.000 TL, 2018 yılı için 200.000 TL, 2019 yılı için 310.000 TL ve 2020 yılı için ise 400.000 TL’dir.

Mükellef, 2016, 2017, 2018, 2019 ve 2020 yıllarına ilişkin gelir vergisi matrahlarını Kanun hükümlerinden yararlanarak artırmak için başvuru süresi içinde bağlı olduğu vergi dairesine başvurmuştur. Mükellef tarafından matrah artırımında bulunulan yıllara ilişkin yıllık gelir vergisi beyannameleri süresinde verilerek tahakkuk eden vergiler zamanında ödenmiş ve bu vergi türleri için 7326 sayılı Kanunun 2 nci ve 3 üncü maddelerinden yararlanılmamıştır.

Öte yandan, matrah artırımı sonucunda tahakkuk eden vergilerin tamamı ilk taksit ödeme süresi içerisinde peşin olarak ödenmiştir.

 Buna göre mükellefin gelir vergisi hesabı aşağıdaki şekilde olacaktır.

 

Yıl İlgili Yıllar Vergi Matrahı

(TL)

 (1)

Artırım Oranı

(2)

Artırılan Matrah Tutarı (TL) (1×2) (3) Asgari Matrah Tutarı (TL) (4) Hesaplamaya Esas Matrah (TL) (3 veya 4’ten Fazla Olanı)

 (5)

Vergi Oranı

(6)

Ödenecek Gelir Vergisi (TL) (5×6)

 (7)

2016 150.000 %35 52.500 47.000 52.500 %15 7.875
2017 180.000 %30 54.000 49.800           54.000 %15 8.100
2018 200.000 %25 50.000 52.900 52.900 %15 7.935
2019 310.000 %20 62.000 56.200 62.000 %15 9.300
2020 400.000 %15 60.000 63.700 63.700 %15 9.555
Toplam 42.765

 

Mükellef tarafından matrah artırımı sonucunda tahakkuk eden vergilerin tamamı ilk taksit ödeme süresi içerisinde peşin olarak ödendiğinden bu vergilerden %10 indirim yapılmış olup, indirim sonrası ödenen vergi tutarı [42.765- (42.765 x %10)]= 38.488,50 TL olacaktır.

8- Diğer Hususlar

a) Matrah ve vergi artırımı sonucunda, hesaplanarak veya artırılarak ödenen vergiler, gelir veya kurumlar vergisi matrahlarının tespitinde gider veya maliyet unsuru olarak kabul edilmeyecektir.

Söz konusu vergilerin herhangi bir vergiden indirim veya mahsup edilmesi mümkün olmadığı gibi iade edilmesi de söz konusu değildir.

b) Artırılan matrahlar nedeniyle geçici vergi hesaplanmayacak ve tahsil olunmayacaktır. 

c) Matrah ve vergi artırımında bulunan ve bu konudaki şartları yerine getiren mükelleflerin defter ve belgeleri artırıma konu vergi türleri için kendileri adına tarhiyat yapılmak amacıyla incelenmeyecek olmasına rağmen, defter ve belgelere, diğer vergi türleri için inceleme yapılması, üçüncü kişilerle ilgili olarak karşıt incelemeler yapılması, mahkemelerce belli konulara bakılması veya bilirkişilerce ihtiyaç duyulması gibi nedenlerle müracaat edilebilecektir. Bu nedenle, matrah ve vergi artırımından yararlanan mükelleflerin, defter ve belgelerini 213 sayılı Kanun hükümleri uyarınca saklayacakları ve ibraz edecekleri tabiidir.

ç) Defter ve belgeleri üzerinde daha önce vergi incelemesi yapılmış olan mükellefler dilerlerse vergi incelemesi yapılan yıllar için de matrah ve vergi artırımında bulunabileceklerdir. 

d) Matrah ve vergi artırımı yapılmayan yıllar ve dönemler için vergi incelemesi yapılabilecektir. 

e) 7326 sayılı Kanunun 5 inci maddesine göre matrah ve vergi artırımları, bu Tebliğe ekli bildirim formları ile yapılacaktır.

f) Matrah ve vergi artırımında bulunan mükelleflerin, matrah ve vergi artırımlarının, 7326 sayılı Kanun hükümlerine uygun yapılıp yapılmadığı vergi dairelerince araştırılabilecektir. Kanun hükümlerine göre, doğru beyan edilmeyen veya vergi hataları nedeniyle eksik beyan edilen matrah ve vergi artırımları ile ilgili olarak eksik tahakkuk eden vergiler, ilk taksit ödeme süresinin sonunda tahakkuk etmiş sayılacak ve Kanunda açıklandığı şekilde tahsil edilecektir.

g) 7326 sayılı Kanuna göre matrah ve vergi artırımında bulunan mükellefler hakkında Kanunun yayımlandığı tarihten önce başlanılmış incelemeler sonucu düzenlenen ve 2/8/2021 tarihi sonuna kadar vergi dairesinin kayıtlarına intikal ettirilen inceleme raporlarında; ilave tarhiyat olmaksızın sadece zarar azaltılması öngörülmesi hâlinde, kabul edilmeyen zarar tutarının öncelikle ilgili dönemde beyan edilen zarar tutarından indirilmesi, bu işlem sonucu kalan zarar tutarının %50’sinin 2021 ve müteakip yıl kazançlarından 193 veya 5520 sayılı Kanunun ilgili maddelerine göre mahsup konusu yapılması gerekir. Zararın diğer yarısının ise indirim konusu yapılamayacağı tabiidir. 

Örnek 37- (B) A.Ş. hakkında 2019 yılına ilişkin olarak 7326 sayılı Kanunun yayımı tarihinden önce başlanılmış bir vergi incelemesi bulunmaktadır. Mükellef 2/7/2021 tarihinde 7326 sayılı Kanuna uygun olarak incelemenin yapıldığı yıla ait kurumlar vergisi ve gelir (stopaj) vergisi açısından artırımda bulunmuştur.

9/7/2021 tarihinde vergi dairesi kayıtlarına intikal ettirilen vergi inceleme raporunda; mükellefin 2019 yılında beyan ettiği 480.000 TL zarar tutarının 320.000 TL’si kabul edilmemiştir. Bu durumda artırımda bulunan mükellefin, anılan yıla ilişkin olarak beyan ettiği zarar tutarından raporda kabul edilmeyen zararın mahsup edilmesi ve kalan (480.000 – 320.000=) 160.000 TL’nin yarısı olan 80.000 TL’nin 2021 ve müteakip yıl kazançlarından 5520 sayılı Kanunun ilgili hükmü çerçevesinde indirilmesi gerekir. Kalan 80.000 TL zarar tutarı ise hiçbir şekilde indirim konusu yapılmayacaktır.

ğ) 7326 sayılı Kanuna göre matrah ve vergi artırımında bulunan mükelleflerin ilgili vergi dairelerine vermiş oldukları bildirim veya yaptıkları beyanlarda yer alan bilgiler herhangi bir vergi türü incelemesi için veri olarak kullanılmayacaktır.

h) Matrah ve vergi artırımı yapılacak yıllarda faaliyette bulunmuş ve gelir elde etmiş olmakla birlikte bu faaliyetlerini ve gelirlerini vergi dairesinin bilgisi dışında bırakan gelir vergisi mükellefleri T.C. kimlik numaralarını, yabancı gerçek kişiler ise varsa yabancı kimlik numaralarını kullanarak artırımda bulunabileceklerdir.

Yabancı kimlik numarası olmayan yabancı gerçek kişiler ile kurumlar vergisi mükellefi olması gerekenler ise vergi dairelerine başvurmak suretiyle alacakları vergi kimlik numaralarını kullanarak artırımda bulunabileceklerdir.

ı) Gelir Vergisi Kanununun Geçici 93 üncü maddesi hükümlerinden yararlananların bu Kanunun 5 inci maddesi hükümlerinden yararlanmalarına engel bir durum bulunmamaktadır.

i) Gelir veya kurumlar vergisi matrah artırımında ve katma değer vergisi artırımında bulunan mükelleflerin, artırıma konu dönemlere ilişkin olarak vermiş oldukları “Mal ve Hizmet Alımlarına İlişkin Bildirim Formu” (Form Ba) ile “Mal ve Hizmet Satışlarına İlişkin Bildirim Formu”nu (Form Bs) artırım nedeniyle düzeltmelerine gerek bulunmamaktadır.

j) Matrah ve vergi artırımlarında, artırıma esas alınacak matrah ve vergi tutarlarının tespitinde Kanunun yayımlandığı tarihten önce verilmiş olan beyannameler ve kesinleşen tarhiyatlar esas alınacaktır.

Buna göre, 7326 sayılı Kanunun yayımlandığı tarihten itibaren verilen düzeltme beyannameleri ile Kanunun 4 üncü maddesi kapsamında verilen beyannameler matrah ve vergi artırımının hesabında dikkate alınmayacaktır. Aynı şekilde, matrah ve vergi artırımına konu dönemlerle ilgili olarak ikmalen, re’sen veya idarece tarh edilmiş ve Kanunun yayımlandığı tarih itibarıyla ihtilaflı bulunan alacaklarla ilgili olarak Kanunun 3 üncü maddesinden yararlanmak üzere yapılan başvurular nedeniyle tahakkuk eden alacaklar da matrah ve vergi artırımının hesabında dikkate alınmayacaktır.

 k) 7326 sayılı Kanunun 5 inci maddesinin birinci, ikinci ve üçüncü fıkra hükümlerinden yararlananlar hakkında 213 sayılı Kanunun 367 nci maddesi kapsamında inceleme yapılabilecektir. Buna göre, matrah ve vergi artırımından yararlanılması, matrah ve vergi artırımında bulunulan dönemler de dâhil olmak üzere, 213 sayılı Kanunun 359 uncu maddesinde yer alan kaçakçılık fiillerinin işlenip işlenmediğinin tespiti yönünden inceleme yapılmasına engel teşkil etmeyecektir. Yürütülen bu incelemeler sırasında söz konusu fiillerin işlendiğinin tespit edilmesi durumunda, aynı Kanunun 367 nci maddesi kapsamında cumhuriyet başsavcılıklarına suç duyurusunda bulunulması gerekmektedir. Ancak, bu incelemeler sonucunda matrah ve vergi artırımında bulunulan dönem ve vergiler için tarhiyat yapılmayacaktır.

l) Gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerinin matrah ve vergi artırımında bulunmuş olmaları, 193 sayılı Kanunun Mükerrer 121 inci maddesi kapsamında vergi indiriminden yararlanmalarına engel teşkil etmeyecektir.

m) 7143 sayılı Kanun kapsamında matrah ve vergi artırımında bulunulmuş olması bu Kanun kapsamında matrah ve vergi artırımda bulunulmasına engel değildir.


Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/7326-matrah-artirimininin-herhangi-bir-taksiti-zamaninda-odenmezse-haklardan-yararlanma-imkani-kalkar-ancak-tahakkuk-eden-vergi-terkin-edilmez/feed/ 0
Değerli Konut Vergisinin mükellefleri kimlerdir? https://www.muhasebenews.com/degerli-konut-vergisinin-mukellefleri-kimlerdir/ https://www.muhasebenews.com/degerli-konut-vergisinin-mukellefleri-kimlerdir/#respond Tue, 10 May 2022 05:03:33 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=126788 Değerli Konut Vergisinin konusu nedir?

Türkiye sınırları içinde bulunan mesken nitelikli taşınmazlardan 29 uncu maddeye göre belirlenen bina vergi değeri 6.173.000 Türk lirasının üzerinde olanlar değerli konut vergisine tabidir.

Değerli Konut Vergisinin konusuna giren ‘‘mesken nitelikli taşınmaz’’ kavramı nedir?

Değerli konut vergisi uygulamasında “mesken nitelikli taşınmaz” kavramı, mesken niteliğini haiz binalar ile birden fazla bağımsız bölümden oluşan binalarda her bir bağımsız bölümü ifade eder. Her bir bağımsız bölüm vergilendirme açısından ayrı ayrı değerlendirilir.

Değerli Konut Vergisinin mükellefleri kimlerdir?

Değerli konut vergisini mesken nitelikli taşınmazların maliki, varsa intifa hakkı sahibi, her ikisi de yoksa mesken nitelikli taşınmaza malik gibi tasarruf edenler öder. Bir mesken nitelikli taşınmaza paylı mülkiyet hâlinde malik olanlar, hisseleri oranında mükelleftirler. Elbirliği mülkiyette malikler vergiden müteselsilen sorumlu olurlar.

Değerli Konut Vergisi hangi oranlarda alınmaktadır?

6.173.000 TL ile 9.260.000 TL arasında olanlar (bu tutar dahil)

6.173.000 TL’yi aşan kısmı için

(Binde 3)
12.347.000 TL’ye kadar olanlar (bu tutar dahil) 9.260.000 TL’si için

9.261 TL, fazlası için

(Binde 6)
12.347.000 TL’den fazla olanlar 12.347.000 TL’si için 27.783 TL,

fazlası için

(Binde 10)

oranında vergilendirilir.

Değerli Konut Vergisi mükellefiyeti ne zaman başlar ve ne zaman sona erer?

Mükellefiyetin başlaması:

Değerli konut vergisi mükellefiyeti;

a) Mesken nitelikli taşınmazın bina vergi değerinin 42 nci maddede belirtilen tutarı aştığı tarihi,

b) 33 üncü maddenin (1) ila (7) numaralı fıkralarında yazılı vergi değerini tadil eden sebeplerin doğması hâlinde bu değişikliklerin vuku bulduğu tarihi,

c) Muafiyetin sukut ettiği tarihi,

takip eden yıldan itibaren başlar.

Mükellefiyetin sona ermesi:

Yanan, yıkılan, tamamen kullanılmaz hâle gelen veya vergiye tabi iken muaflık şartlarını kazanan mesken nitelikli taşınmazlardan dolayı mükellefiyet, bu olayların vuku bulduğu tarihi takip eden taksitten itibaren sona erer.

Değerli Konut Vergisinde tarh ve tahakkuk işlemi nasıl yapılır?

Mükellef tarafından, mesken nitelikli taşınmaza ilişkin bina vergi değeri, buna ait vesikalarla, mesken nitelikli taşınmazın bulunduğu yerdeki Gelir İdaresi Başkanlığına bağlı yetkili vergi dairesine, mesken nitelikli taşınmazın değerinin 42 nci maddede belirtilen tutarı aştığı yılı takip eden yılın şubat ayının 20 nci günü sonuna kadar beyanname ile beyan edilir ve vergi, yetkili vergi dairesince yıllık olarak tarh ve tahakkuk olunur. Müteakip yıllar için mükellef tarafından aynı şekilde yıllık olarak beyanname verilir ve vergi ilgili vergi dairesince tarh ve tahakkuk olunur.

Değerli Konut Vergisinde matrah nedir?

Bina vergi değerinin, 1319 sayılı Kanunun 42 nci maddesinde yer alan ve ilgili yılda uygulanan tutarı aşan kısmı, mesken nitelikli taşınmaza ait verginin matrahını oluşturacaktır.

Paylı mülkiyette ve elbirliği mülkiyette, matrahın hesabında mesken nitelikli taşınmazın toplam değeri esas alınır.

Değerli Konut Vergisinde ödeme süresi ne zamandır?

Vergi dairesi tarafından tarh ve tahakkuk ettirilen vergi, ilgili yılın Şubat ve Ağustos aylarının sonuna kadar iki eşit taksitte ödenir.

 

]]>
https://www.muhasebenews.com/degerli-konut-vergisinin-mukellefleri-kimlerdir/feed/ 0
Tüzel kişilikler vergi muafiyeti için kur korumalı TL hesaplarını en az kaç ay açmak zorundadır? https://www.muhasebenews.com/tuzel-kisilikler-vergi-muafiyeti-icin-kur-korumali-tl-hesaplarini-en-az-kac-ay-acmak-zorundadir/ https://www.muhasebenews.com/tuzel-kisilikler-vergi-muafiyeti-icin-kur-korumali-tl-hesaplarini-en-az-kac-ay-acmak-zorundadir/#respond Sat, 12 Feb 2022 11:30:00 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=122201 31.12.2021 tarihinde aktifte bulunan döviz mevduatının bir kısmını 17.02.2022 tarihine kadar 3 ay veya 6 ay Kur korumalı (USD veya EURO) TL. hesabına çevirdiğimiz takdirde çevirdiğimiz kısma ait 01.01.2021-31.12.2021 arası + 01.01.2022-17.02.2022 dönemine ait kur farkı KV den istisna değil mi? Bununla beraber 3 ay veya 6 ay Kur korumalı (USD veya EURO) TL. hesabına bağladığımız bedellerin vade dönüşlerinde (17.06.2022 veya 17.09.2022) elde edilen faiz ve kur farkı da KV den istisna değil mi?

Kurumların 31/12/2021 tarihli bilançolarında yer alan yabancı paralarını 17 Şubat 2022 tarihinden sonra 2022 yılı sonuna kadar Türk lirası mevduat ve katılma hesaplarına dönüşümün desteklenmesi kapsamında dönüşüm kuru üzerinden Türk lirasına çevirmeleri ve bu suretle elde edilen Türk lirası varlığı, geçici 14. maddede öngörülen süre ve şekilde Türk lirası mevduat ve katılma hesaplarında değerlendirmeleri durumunda oluşan kur farkı kazançları, geçici vergi dönemi sonu değerlemesiyle Türk lirasına çevrildiği tarih arasına isabet eden kısmı ile dönem sonu değerlemesinden kaynaklananlar da dâhil olmak üzere vade sonunda elde edilen faiz ve kâr payları ile diğer kazançlar kurumlar vergisinden istisna olacaktır. (17.06.2022 veya 17.09.2022) elde edilen faiz ve kur farkı da KV den istisnadır. 

Diğer taraftan, Kanun’da 3 aylık süreye yer verilmekle birlikte; TCMB tarafından yayımlanan “Türk Lirası Mevduat ve Katılma Hesaplarına Dönüşümün Desteklenmesi Hakkında Tebliğ”de yurt içi yerleşik gerçek kişiler için 3 ay, 6 ay veya 1 yıl vadeli ve yurt içi yerleşik TÜZEL kişiler için 6 ay veya 1 yıl vadeli Türk lirası mevduat veya katılma hesabı açılacağı belirtilmekte ve ayrıca “19 seri no.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğ Taslağı”nda da sadece 6 ve 12 ay vadeli örneklere yer verilmektedir. Buna göre, tüzel kişiler için henüz 3 ay vadeli kur korumalı TL mevduat veya katılım hesabı açılmasının mümkün DEĞİLDİR. Merkez bankasının Tebliği değişmesi gerekir.


Vadeli Euro hesabımızda bulunan 400.000 Euro’yu TL ye çevrilerek, Kur korumalı mevduat hesabına geçmeyi düşünmekteyiz. Ancak sürece ilişkin pek bilgi sahibi değiliz. Bizim için avantajlı mıdır?

31/12/2021 tarihli olarak Kur değerlemesi yapılır. 

Yapılan değerlemeye ilişkin hesaplanan Kur geliri 646 hesaba yazılır.

TL dönüştürülen ve Değerleme yapılan Hesap; Bankada açılacak kur garantili mevduat hesabına aktarılır. 2021/4. Dönem Kurum Geçici Vergi Beyannamesine eklenen “Matrah bildirimi” kulakçığının “Zarar Olsa Dahi İndirilecek İstisna ve İndirimler” bölümüne yazılarak İstisna işlemi sağlanmış olur. 

Bu İstisna işlemi için ayrıca muhasebe kaydı yapılmaz. 

31/12/2021 Tarihinde Kur değerlemesi muhasebe kaydı yapılır. 2022 yılında açılış bilançosundaki 102 hesap da ki Döviz hesabı kapatılır. 

Yerine Türk Lirası mevduat veya katılma hesabı açacaklardır. 

Tebliği aşağıdaki linkte; https://www.gib.gov.tr/sites/default/files/fileadmin/mevzuatek/KV_Teb_Tas_SN19.pdf


Kaynak: ismmmo,GİB
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/tuzel-kisilikler-vergi-muafiyeti-icin-kur-korumali-tl-hesaplarini-en-az-kac-ay-acmak-zorundadir/feed/ 0
Vade farkı faturasında KDV hesaplanır mı? https://www.muhasebenews.com/vade-farki-faturasinda-kdv-hesaplanir-mi/ https://www.muhasebenews.com/vade-farki-faturasinda-kdv-hesaplanir-mi/#respond Sat, 05 Feb 2022 14:30:00 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=121872 Vade farkı faturası keserken KDV olmalı mı? 

Vade farkı faturasında %18 Oranında KDV hesaplanır.


Özelge: Senet ve çeklerin ödenmesi sırasında ortaya çıkan kur farkına ilişkin KDV ile KVK Geçici 5. md. göre birleşen şirketin internet ortamında beyanı hk.

Sayı: B.07.1.GİB.4.35.17.01-35-02-761

Tarih: 27/12/2011

T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

İZMİR VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI

Mükellef Hizmetleri KDV ve Diğer Vergiler Grup Müdürlüğü

Sayı:B.07.1.GİB.4.35.17.01-35-02-76127/12/2011
Konu:Senet ve çeklerin ödenmesi sırasında ortaya çıkan kur farkına ilişkin KDV ile KVK Geçici 5. md. göre birleşen şirketin internet ortamında beyanı 

İlgide kayıtlı özelge talep formunda;

– Firmanızca sipariş üzerine imalat yapıldığından bahisle,  sipariş bağlantısı yapıldığında döviz cinsinden çek veya senet düzenlendiği, müşteriye mal teslim edildiğinde de teslim tarihi itibariyle döviz kurunun esas alınarak faturanın düzenlendiği, ancak çek veya senetlerin mal tesliminden önce veya sonra tahsil edilmesi halinde veya mal alınan firmalara ciro edilmesi durumunda ortaya çıkan kur farklarının katma değer vergisi karşısındaki durumu ile kur farklarının beyanı ve

– Kurumlar Vergisi Kanununun Geçici 5 inci maddesine göre birleşen şirketin internet ortamında beyannamelerini ne şekilde vereceği,

konularında Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.

KURUMLAR VERGİSİ KANUNU UYGULAMASI:

5520 sayılı KurumlarVergisi Kanununun 6 ncı maddesinin birinci fıkrasıyla, kurumlar vergisinin, mükelleflerin bir hesap dönemi içinde elde ettikleri safi kurum kazancı üzerinden hesaplanacağı belirtilmiş, maddenin ikinci fıkrasıyla da, safi kurum kazancının tespitinde, Gelir Vergisi Kanununun ticari kazanç hakkındaki hükümlerinin uygulanacağı hüküm altına alınmıştır.

193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun bilanço esasında ticari kazancın tespiti ile ilgili 38 inci maddesinin birinci fıkrasında, “Bilanço esasına göre ticari kazanç, teşebbüsteki öz sermeyenin hesap dönemi sonunda ve başındaki değerleri arasındaki müspet farktır…” denilmiş olup, aynı Kanunun 39 uncu maddesinde ise, “İşletme hesabı esasına göre ticari kazanç, bir hesap dönemi içinde elde edilen hasılat ile giderler arasındaki müspet farktır. Elde edilen hasılat, tahsil olunan paralarla tahakkuk eden alacakları; giderler ise, tediye olunan ve borçlanılan meblağları ifade eder…” hükmüne yer verilmiştir.

Kanunda yer alan düzenlemelerden anlaşılacağı üzere, kurum kazancı, ticari kazanç niteliği taşıdığı ve ticari kazanç gibi tespit edildiğinden elde etme yönündün tahakkuk esası geçerlidir. Kurum kazancının, hesap dönemleri itibariyle tespit edilerek, dönemler itibariyle gerçekleşmiş gelir ve giderlerin safi kurum kazancının tespitinde dikkate alınması gerekir. Dönemsellik ilkesi gereğince işletmenin sürekli kabul edilen ömrü belli dönemlere bölünür ve her dönemin faaliyet sonuçları diğer dönemlerden bağımsız olarak saptanır. Gelir ve giderler tahakkuk esasına göre muhasebeleştirilerek hasılat, gelir ve karlar aynı döneme ait maliyet, gider ve zararlarla karşılaştırılır. Tahakkuk ise gelirin ve giderin miktar ve mahiyet itibariyle kesinleşmesini ifade eder.

Kurumlar Vergisi Kanununun 32 nci maddesinde; “(1) Kurumlar vergisi kurum kazancı üzerinden % 20 oranında alınır.

(2) Kurumlar vergisi mükelleflerince, (dar mükellefiyete tabi kurumlarda ticari ve zirai kazançlarla sınırlı olarak) cari vergilendirme döneminin kurumlar vergisine mahsup edilmek üzere Gelir Vergisi Kanununda belirtilen esaslara göre ve cari dönemin kurumlar vergisi oranında geçici vergi ödenir. Tam mükellef kurumlar için geçerli olan esaslar, dar mükellef kurumlara da aynen uygulanır…” hükmü yer almıştır.

Konuya ilişkin açıklamaların yer aldığı 217 Seri No.lu Gelir Vergisi Genel Tebliğinin “Geçici Vergiye Esas Kazancın Tespiti” başlıklı 3 üncü bölümünde; “Mükellefler, vergilendirme dönemleri itibariyle geçici vergiye tabi kazançlarının belirlenmesinde, ticari veya mesleki kazancın tespitine ilişkin olarak Gelir Vergisi Kanununda yer alan hükümlere uymak zorundadırlar.

Kurumlar vergisi mükellefleri, dönem kazançlarının belirlenmesinde, Gelir Vergisi Kanununun ticari kazanç hakkındaki hükümlerinin yanı sıra, safi kurum kazancının tespitine ilişkin olarak Kurumlar Vergisi Kanununda yer alan hükümleri de dikkate alacaklardır.

Geçici vergiye ilişkin kazançların hesaplanmasında da, dönemsellik esasına uyulacağı tabiidir. Örneğin, ilk üç aylık kazancın tespitinde 1 Ocak tarihinde ödenen 1 yıllık kira bedelinin, sadece ilk üç aya isabet eden kısmı dikkate alınacaktır.

Geçici vergiye esas kazançların tespitinde, Vergi Usul Kanununun değerlemeye ilişkin hükümlerinin de dikkate alınması gerekmektedir. Değerleme işlemleri ise geçici vergi döneminin kapandığı tarih itibariyle yapılacaktır…..” açıklamalarına yer verilmiştir.

Bu hüküm ve açıklamalara göre; ticari kazancın tespitinde tahakkuk esası cari olduğundan lehte oluşan kur farklarının tahakkuk ettiği dönemin geliri olarak, aleyhe oluşan kur farklarının ise tahakkuk ettiği dönemin gideri olarak kurum kazancının tespitinde dikkate alınması gerekmektedir. Geçici vergi açısından ise dönemsellik ilkesi gereği lehte veya aleyhte oluşan kur farkları hangi geçici vergi döneminde oluşmuşsa o dönemin kazancının tespitinde dikkate alınacaktır.

Ayrıca, Kurumlar Vergisi Kanununun Geçici 4 ve Geçici 5 inci maddeleri kapsamında değerlendirilecek olan indirimli Kurumlar Vergisi hesaplamalarına ilişkin olarak beyannameler üzerinde düzenlemeler yapılmış olup, kurumlar vergisi beyannamesinin 5 no.lu tablosunun 76, 77 ve 78 inci satırları ile kurum geçici vergi beyannamesinin 31, 32 ve 33 üncü satırlarına eklenmiştir.

KATMA DEĞER VERGİSİ KANUNU UYGULAMASI:

3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 20 nci maddesine göre, katma değer vergisinin matrahı teslim ve hizmet işlemlerinin karşılığını teşkil eden bedeldir. Bedel deyimi ise, aynı maddede, alıcının ödediği veya borçlandığı para, mal ve diğer şekillerde sağlanan ve para  ile temsil edilebilen menfaat, hizmet ve değerler toplamı olarak tanımlanmıştır.

Ayrıca, Kanunun 24/c maddesinde, vade farkı, fiyat farkı, faiz, prim gibi çeşitli gelirler ile servis ve benzeriadlar altında sağlanan her türlü menfaat, hizmet ve değerlerin matraha dahil olduğu; 26 ncı maddesinde de, bedelin döviz ile hesaplanması halinde, dövizin vergiyi doğuran olayın meydana geldiği andaki cari kur üzerinden Türk Lirasına çevrileceği hükme bağlanmıştır.

Yukarıda yer alan açıklamalar uyarınca; mal teslimi ve hizmet ifalarına ait bedellerin döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak belirlenmesi halinde, döviz cinsinden belirlenen tutarın vergiyi doğuran olayın meydana geldiği tarihteki cari kur üzerinden Türk Lirasına çevrilerek bulunacak bedel üzerinden katma değer vergisi hesaplanması gerekmektedir.

Öte yandan, kur farklarının KDV uygulaması karşısındaki durumuna ilişkin açıklamalara 105 Seri No.lu KDV Genel Tebliğinin E/2 bölümünde yer verilmiştir.

Buna göre, bedelin döviz cinsinden ifade edildiği işlerde, ödemenin vergiyi doğuran olayın meydana geldiği tarihten sonra yapılması durumunda geç ödeme nedeniyle ortaya çıkan kur farkları, esas itibariyle vade farkı mahiyetinde bir unsur olduğundan vergi matrahına dahil edilmesi gerekmektedir.

Dolayısıyla, KDV dahil toplam tutar üzerinden dövize endekslenerek düzenlenen çek veya senetlerin ödenmesi sırasında ortaya çıkan kur farklarına ilişkin KDV, vergiyi doğuran olayın vuku bulduğu anda işlemin tabi olduğu oran  dikkate alınarak iç yüzde yöntemiyle; KDV hariç tuıtar üzerinden dövize endekslenerek düzenlenen çek veya senetlerin ödenmesi sırasında ortaya çıkan kur farklarına ilişkin KDV ise vergiyi doğuran olayın vuku bulduğu anda işlemin tabi olduğu oran kur farkı tutarına uygulanmak suretiyle hesaplanacaktır.

Ayrıca, dövize endeksli veya döviz cinsinden düzenlenen çeklerin ciro edilmesi veya kırdırılması halinde, tahsil edilen bedelin o tarihteki cari kurdan toplam değeri ile mal teslimi veya hizmet ifasının yapıldığı tarihteki kur üzerinden hesaplanan değeri arasındaki müspet fark matraha dahil bulunmaktadır.

Bilgi edinilmesini rica ederim.


Kaynak: ismmmo,GİB
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/vade-farki-faturasinda-kdv-hesaplanir-mi/feed/ 0
İhracata aracılık eden Dış Ticaret Sermaye Şirketi adına düzenlenecek vade farkı faturasında KDV hesaplanıp hesaplanmayacağı https://www.muhasebenews.com/ihracata-aracilik-eden-dis-ticaret-sermaye-sirketi-adina-duzenlenecek-vade-farki-faturasinda-kdv-hesaplanip-hesaplanmayacagi/ https://www.muhasebenews.com/ihracata-aracilik-eden-dis-ticaret-sermaye-sirketi-adina-duzenlenecek-vade-farki-faturasinda-kdv-hesaplanip-hesaplanmayacagi/#respond Sun, 12 Dec 2021 08:18:41 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=118808

T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
BÜYÜK MÜKELLEFLER VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
(Mükellef Hizmetleri Grup Müdürlüğü)

Sayı

:

64597866-130[20-2016]-30954

23.12.2019

Konu

:

İhracata aracılık eden Dış Ticaret Sermaye Şirketi adına düzenlenecek vade farkı faturasında KDV hesaplanıp hesaplanmayacağı hk.

İlgide kayıtlı özelge talep formunda; imalatçı-ihracatçı olarak ihracat işlemlerinizi bir dış ticaret sermaye şirketi aracılığıyla ve Katma Değer Vergisi (KDV) Kanununun 11/1-c maddesi kapsamında yaptığınızı, ihracat bedellerinin yurt dışındaki ithalatçı firma tarafından aracı firmaya vadesinden sonra ödenmesi durumunda aracı şirket tarafından da Şirketinize vadesinden sonra ödenmesi nedeniyle Şirketinizce ihracata aracılık eden aracı firmaya vade farkı faturası düzenlenmekte olduğu belirtilerek, oluşan vade farkları için, KDV hesaplanıp hesaplanmayacağı ve tecil-terkin kapsamında işlem yapılıp yapılmayacağı hususunda Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.

3065 sayılı KDV Kanununun;

– 1/1 inci maddesinde, ticari, sınaî, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde Türkiye’de yapılan teslim ve hizmetlerin KDV’ye tabi olduğu,

– 11/1-c maddesinde; ihraç edilmek şartıyla imalatçılar tarafından kendilerine teslim edilen mallara ait katma değer vergisinin, ihracatçılar tarafından ödenmeyeceği, mükelleflerce tahsil edilmeyen ancak ilgili dönem beyannamesinde beyan edilecek olan bu verginin, vergi dairesince tarh ve tahakkuk ettirilerek tecil olunacağı, söz konusu malların, ihracatçıya teslim tarihini takip eden ay başından itibaren 3 ay içinde ihraç edilmesi halinde, tecil edilen verginin terkin olunacağı,

– 20/1 maddesinde, teslim ve hizmet işlemlerinde matrahın, bu işlemlerin karşılığını teşkil eden bedelin olduğu,

– 24/c maddesinde, vade farkı, fiyat farkı, faiz, prim gibi çeşitli gelirler ile servis ve benzeri adlar altında sağlanan her türlü menfaat, hizmet ve değerlerin matraha dahil olduğu

hüküm altına alınmıştır.

26.04.2014 tarih ve 28983 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan ve 01.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğinin “II/A-8.8. İmalatçı Lehine Matrahta Meydana Gelen Değişiklik” başlıklı bölümünde; “İhracatçıların yurtdışına teslim ettiği mal karşılığında aldıkları vergi iadesi, kur farkı ve kaynak kullanımı destekleme primleri üzerinden KDV hesaplanması söz konusu değildir.

İhracatçılar tarafından, ihraç kaydıyla mal aldıkları imalatçılara, malın satın alındığı dönemden ve ihracattan sonra reklamasyon, vergi iadesi, kur farkı, kaynak kullanımı destekleme primi, faiz vb. unsurların kısmen veya tamamen aktarılması 3065 sayılı Kanunun 20 nci maddesine göre ihraç kaydıyla teslim bedeline dahildir.

İhraç kaydıyla teslimlerde, teslim tarihinden sonra ortaya çıkan ve ihracatçılar tarafından imalatçılara yapılan ödemelerde, imalatçı tarafından ihracatçı adına ödeme tutarı üzerinden bir fatura düzenlenir ve bu faturada; ödemenin mahiyeti ayrı ayrı belirtilir, malın tabi olduğu oran üzerinden KDV hesaplanır, bu KDV tutarının tahsil edilmediğine dair bir açıklama yazılır, ödemenin kaynağı olan ilk ihraç kaydıyla teslim faturasına ve ihracata ilişkin gümrük beyannamesine tarih ve numara belirtilmek suretiyle atıfta bulunulur.

İmalatçı, faturada gösterdiği KDV’yi, fatura tarihini içine alan döneme ait KDV beyannamesinde hem hesaplanan hem de indirilecek KDV olarak beyan eder. Hesaplanan KDV’nin beyanında, “Tevkifat Uygulanmayan İşlemler” tablosunda malın tabi olduğu orana ilişkin satır kullanılır. İndirim beyanında ise “İndirimler” tablosunun “Bu Döneme Ait İndirilecek KDV” satırı kullanılır. İhracatçı ise ihraç kaydıyla teslimde olduğu gibi, bu faturada belirtilen ancak imalatçıya ödenmeyen KDV’yi indirim konusu yapamayacağından KDV beyannamesine dahil etmez.” denilmektedir.

Aynı Tebliğin “III/A-5.2. Vade Farkları” başlıklı bölümünde ise; “3065 sayılı Kanunun (24/c) maddesine göre, teslim ve hizmet işlemlerine ait faturada ayrıca gösterilen vade farkları matraha dahil edilir ve işlemin tabi olduğu KDV oranı üzerinden vergilendirilir.

Öte yandan, vadeli işlemlerde bedelin zamanında ödenmemesi nedeniyle ortaya çıkan yeni vade farkları da vadeli satışa konu teslim ve hizmete ilişkin matrahın bir unsuru olduğundan, bu vade farklarının ayrıca fatura edilmesi ve vadeli satışa konu teslim veya hizmetin yapıldığı tarihte bu işlemlerin tabi olduğu oran üzerinden KDV hesaplanarak, vade farkı faturasının düzenlendiği döneme ilişkin beyannamede beyan edilmesi gerekmektedir.”açıklamaları yer almaktadır.

Bu hüküm ve açıklamalar çerçevesinde; KDV Kanununun 11/1-c maddesi kapsamında Şirketiniz tarafından yapılan ihraç kayıtlı teslimlerle ilgili olarak yurt dışındaki firmanın mal bedellerini geç ödemesi sebebiyle lehinize oluşan vade farklarına ilişkin olarak ihracatçı firma adına ödeme tutarı üzerinden bir fatura düzenlemeniz gerekmektedir.

Bununla birlikte, söz konusu faturada ödemenin mahiyetinin ayrı ayrı belirtilmesi, malın tabi olduğu oran üzerinden KDV hesaplanması, ilk ihraç kaydıyla teslim faturasına ve ihracata ilişkin gümrük beyannamesine atıfta bulunarak KDV tutarının tahsil edilmediğini belirten bir şerhin konulması suretiyle fatura tarihini içine alan döneme ait KDV beyannamesinde hem hesaplanan hem de indirilecek KDV olarak beyan edilmesi gerekmektedir.


Kaynak: GİB Özelge
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/ihracata-aracilik-eden-dis-ticaret-sermaye-sirketi-adina-duzenlenecek-vade-farki-faturasinda-kdv-hesaplanip-hesaplanmayacagi/feed/ 0
Gayrimenkul satış sözleşmesine istinaden ön ödemeli olarak satış yapılan konutlar için zamanında ödenmeyen taksitlerden alınan vade farklarında (G.Faizi,Temerrüt faizi) KDV https://www.muhasebenews.com/gayrimenkul-satis-sozlesmesine-istinaden-on-odemeli-olarak-satis-yapilan-konutlar-icin-zamaninda-odenmeyen-taksitlerden-alinan-vade-farklarinda-g-faizitemerrut-faizi-kdv/ https://www.muhasebenews.com/gayrimenkul-satis-sozlesmesine-istinaden-on-odemeli-olarak-satis-yapilan-konutlar-icin-zamaninda-odenmeyen-taksitlerden-alinan-vade-farklarinda-g-faizitemerrut-faizi-kdv/#respond Fri, 03 Dec 2021 09:19:58 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=118814

T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
BÜYÜK MÜKELLEFLER VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
Mükellef Hizmetleri Grup Müdürlüğü

Sayı

:

64597866-130[24]-2744

28.01.2020

Konu

:

Gayrimenkul satış sözleşmesine istinaden ön ödemeli olarak satış yapılan konutlar için zamanında ödenmeyen taksitlerden alınan vade farklarında (G.Faizi,Temerrüt faizi) KDV

 

İlgide kayıtlı özelge talep formunda, Şirketiniz tarafından inşaatı devam eden ve henüz kat irtifakı kurulmayan … projenizin satışlarının Ön Ödemeli Konut Satışları Hakkında Yönetmelik çerçevesinde gerçekleştirildiği, noter huzurunda yapılan gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine istinaden faturaların müşterilerinize konutların fiilen teslim edildiği tarihte (6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun kapsamında riskli alan olarak belirlendiği ve net alanı 150 m2’nin altında olduğu için) %1 KDV ile düzenleneceği, konutların satış bedellerinin vadesine ya da peşin ödenmesi hususlarına göre belirlendiği, taksitli satışlarda vadelerine göre senet alındığı, senetlerin süresinde ödenmemesi durumlarında gecikme faizi hesaplandığı, ayrıca, gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine istinaden vadesinde ödenmeyen taksitler üzerinden temerrüt faizi hesaplanacağı ve bu bedellerin konut tesliminde düzenlenecek faturada toplu olarak gösterileceği belirtilerek gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinde belirlenen taksitlerin vadesinde ödenmemesinden dolayı alınan vade farkı (gecikme faizi, temerrüt faizi) bedellerinin hangi oranda KDV’ye tabi olacağı ve sözleşmeden vazgeçildiği durumlarda (teslim gerçekleşmediğinden) vade farkının tabi olacağı KDV oranında herhangi bir değişikliğin olup olmayacağı hususunda Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.

3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun;

-1/1 inci maddesinde; ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde Türkiye’de yapılan teslim ve hizmetlerin KDV ye tabi olduğu,

-20/1 inci maddesinde, teslim ve hizmet işlemlerinde matrahın, bu işlemlerin karşılığını teşkil eden bedel olduğu,

-24/c maddesinde vade farkı, fiyat farkı, prim gibi çeşitli gelirler ile servis ve benzer adlar altında sağlanan her türlü menfaat, hizmet ve değerlerin matraha dahil olduğu

hüküm altına alınmıştır.

KDV Genel Uygulama Tebliğinin III/A-5.2. bölümünde;

“…

3065 sayılı Kanunun (24/c) maddesine göre, teslim ve hizmet işlemlerine ait faturada ayrıca gösterilen vade farkları matraha dahil edilir ve işlemin tabi olduğu KDV oranı üzerinden vergilendirilir.

Öte yandan, vadeli işlemlerde bedelin zamanında ödenmemesi nedeniyle ortaya çıkan yeni vade farkları da vadeli satışa konu teslim ve hizmete ilişkin matrahın bir unsuru olduğundan, bu vade farklarının ayrıca fatura edilmesi ve vadeli satışa konu teslim veya hizmetin yapıldığı tarihte bu işlemlerin tabi olduğu oran üzerinden KDV hesaplanarak, vade farkı faturasının düzenlendiği döneme ilişkin beyannamede beyan edilmesi gerekmektedir.”

açıklamalarına yer verilmiştir.

Buna göre, Şirketiniz tarafından inşaatı devam eden konut satışlarında henüz bir teslim gerçekleşmediğinden, bu satışlar nedeniyle vadesinde ödenmeyen taksitlerden dolayı ortaya çıkan vade farklarının (gecikme faizi, temerrüt faizi), karşılığında fatura düzenlenmemesi kaydıyla, avans olarak değerlendirilmesi gerekmekte olup, bu tutarlara ilişkin KDV hesaplanmasına gerek bulunmamaktadır. Ancak söz konusu konutların teslim edildiği tarih itibarıyla, vadesinde ödenmemiş taksitlerden dolayı ortaya çıkan vade farklarının (gecikme faizi, temerrüt faizi) matrahın bir unsuru olarak teslime konu konutun satış bedeline dahil edilerek, konutların teslim edildiği tarihte işlemin tabi olduğu oran üzerinden KDV hesaplanması gerekmektedir.

Öte yandan, malın tesliminden önce fatura veya benzeri belgelerin düzenlenmemesi kaydıyla konut satışına ilişkin sözleşmenin feshedilmesi halinde vergiyi doğuran olay gerçekleşmeyeceğinden, ön ödemelere ilişkin vade farkları için KDV hesaplanmayacağı tabiidir.

]]>
https://www.muhasebenews.com/gayrimenkul-satis-sozlesmesine-istinaden-on-odemeli-olarak-satis-yapilan-konutlar-icin-zamaninda-odenmeyen-taksitlerden-alinan-vade-farklarinda-g-faizitemerrut-faizi-kdv/feed/ 0
Vadesinde ödenmeyen stok affı bozulur mu? https://www.muhasebenews.com/vadesinde-odenmeyen-stok-affi-bozulur-mu/ https://www.muhasebenews.com/vadesinde-odenmeyen-stok-affi-bozulur-mu/#respond Fri, 05 Nov 2021 03:30:10 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=116439 Stok affından yararlanan mükelleflerin, KDV ödemelerini 30.09.2021’e kadar yapmak zorundalar mıydı?

Bu çıkan ödemeyi 30.09.2021 tarihinin dışında gecikme zammı ödeyerek stok affından yararlanmaları mümkün mü? 

Vergiler vadelerinde ödenir. Ancak vadesinde ödenmediği hallerde Gecikme zammı ile ödenir.
Vadesinde ödenmeyen stok affı bozulmamaktadır. 

BAZI ALACAKLARIN YENİDEN YAPILANDIRILMASI İLE BAZI

KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA İLİŞKİN KANUN

Kanun No:7326

Kabul Tarihi : 3/6/2021

MADDE 6 –

(3) Kayıtlarda yer aldığı hâlde işletmede bulunmayan kasa mevcudu ve ortaklardan alacaklar ile bunlarla ilgili diğer işlemler hakkında aşağıdaki hükümler uygulanır:

a) Bilanço esasına göre defter tutan kurumlar vergisi mükellefleri, 31/12/2020 tarihi itibarıyla düzenledikleri bilançolarında görülmekle birlikte işletmelerinde bulunmayan kasa mevcutları ve işletmenin esas faaliyet konusu dışındaki işlemleri dolayısıyla (ödünç verme ve benzer nedenlerle ortaya çıkan) ortaklarından alacaklı bulunduğu tutarlar ile ortaklara borçlu bulunduğu tutarlar arasındaki net alacak tutarları ile bunlarla ilgili diğer hesaplarda yer alan işlemlerini 31/8/2021 tarihine kadar (bu tarih dâhil) vergi dairelerine beyan etmek suretiyle kayıtlarını düzeltebilirler.

b) Bu fıkranın (a) bendi kapsamında beyan edilen tutarlar üzerinden %3 oranında hesaplanan vergi, beyanname verme süresi içinde ödenir.

c) Bu fıkra kapsamında ödenen vergiler, gelir veya kurumlar vergisinden mahsup edilmez; beyan edilen tutarlar ve ödenen vergiler, kurumlar vergisi matrahının tespitinde gider olarak kabul edilmez. Bu fıkra uyarınca beyan edilen tutarlar nedeniyle ilave bir tarhiyat yapılmaz. Bu fıkra kapsamında beyanda bulunan kurumlar vergisi mükelleflerinin bu beyanları nedeniyle 2021 yılı geçici vergi beyannamelerinde düzeltme gerektiği takdirde, düzeltme işlemleri bu fıkrada öngörülen beyanname verme süresi içinde yapılır ve düzeltme işlemleri nedeniyle herhangi bir ceza veya faiz aranmaz.


Kaynak: ismmmo,GİB
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/vadesinde-odenmeyen-stok-affi-bozulur-mu/feed/ 0