üst – Muhasebe News https://www.muhasebenews.com Muhasebe News Tue, 31 May 2022 11:32:06 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=6.3.3 SGK Primine esas tutarın belirlenmesini alt ve üst sınır (Taban ve Tavan) https://www.muhasebenews.com/sgk-primine-esas-tutarin-belirlenmesini-alt-ve-ust-sinir-taban-ve-tavan/ https://www.muhasebenews.com/sgk-primine-esas-tutarin-belirlenmesini-alt-ve-ust-sinir-taban-ve-tavan/#respond Tue, 31 May 2022 07:44:21 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=124059 Günlük kazanç sınırları

5510 Sayılı SGK Kanunu MADDE 82– Bu Kanun gereğince alınacak prim ve verilecek ödeneklerin hesabına esas tutulan günlük kazancın alt sınırı, sigortalıların yaşlarına uygun asgarî ücretin otuzda biri, üst sınırı ise 16 yaşından büyük
sigortalıların günlük kazanç alt sınırının 7,5 katı, ancak sosyal güvenlik sözleşmesi olmayan ülkelerde iş üstlenen işverenlerce yurt dışındaki işyerlerinde çalıştırılmak üzere götürülen Türk
işçileri için 3 katıdır.

Günlük kazançları yukarıdaki fıkrada belirtilen alt sınırın altında olan sigortalılar ile ücretsiz çalışan sigortalıların günlük kazançları alt sınır üzerinden, günlük kazançları üst sınırdan fazla olan sigortalıların günlük kazançları da üst sınır üzerinden hesaplanır.

İkinci fıkraya göre sigortalının kazancı alt sınırın altında ise bu kazanç ile alt sınır arasındaki farka ait sigorta primleri ile ücretsiz çalışan sigortalılara ait sigorta primlerinin tümünü işveren öder.

Sigortalıların bu Kanunun 53 üncü maddesine göre belirlenen aynı sigortalılık haline tâbi olacak şekilde birden fazla işte çalışması nedeniyle Kuruma ödenen primler toplamı, bu sigortalılık hali için belirlenen prime esas kazanç üst sınırı üzerinden hesaplanacak miktarı aşarsa, aşan kısmın tamamı, sigortalının talebi üzerine en geç talep tarihini takip eden ay içinde hissesi oranında sigortalıya defaten geri ödenir. Geri verilen primler için ayrıca gecikme cezası ve gecikme zammı ile faiz ödenmez.

 


Kaynak: 5510 SGK Kanunu
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/sgk-primine-esas-tutarin-belirlenmesini-alt-ve-ust-sinir-taban-ve-tavan/feed/ 0
Farklı günlerde düzenlenen 2.000 TL altı nakliye işlemleri için düzenlenecek faturalarda KDV tevkifatı olmalı mıdır? https://www.muhasebenews.com/farkli-gunlerde-duzenlenen-2-000-tl-alti-nakliye-islemleri-icin-duzenlenecek-faturalarda-kdv-tevkifati-olmali-midir/ https://www.muhasebenews.com/farkli-gunlerde-duzenlenen-2-000-tl-alti-nakliye-islemleri-icin-duzenlenecek-faturalarda-kdv-tevkifati-olmali-midir/#respond Sat, 21 Aug 2021 09:30:20 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=114138 Tevkifatlı faturalarda önce 2.000 TL üstü tevkifatlı kesilip daha sonraki günlerde 500 TL fatura düzenlenecektir. Burada KDV tevkifatı olmalı mıdır?

AYNI GÜN DIŞINDA DİĞER GÜNLERDE 2.000 TL NİN ALTINDAKİ İŞLEMLERDEN KDV TEVKİFATI HESAPLANMAZ. AY KAVRAMI DİYE BİR UYGULAMA OLMAZ.

Taşımacılık Hizmetlerinde KDV tevkifatı ile ilgili Tebliğin ilgili bölümü;

KATMA DEĞER VERGİSİ GENEL UYGULAMA TEBLİĞİ

2.1.3.2.11. Taşımacılık Hizmetleri

2.1.3.2.11.1. Tevkifat Uygulayacak Alıcılar ve Tevkifat Oranı 

Tebliğin (I/C-2.1.3.1/a ve b) bölümünde sayılanların, Tebliğin (I/C-2.1.3.2.11.2.) bölümü kapsamındaki yük taşımacılığı hizmeti alımlarında (2/10), servis taşımacılığı hizmeti alımlarında ise (5/10) oranında KDV tevkifatı uygulanır. 

2.1.3.2.11.2. Kapsam 

Bu bölüm kapsamına, personel, öğrenci, müşteri ve benzerlerinin belirli bir güzergah dahilinde taşınması amacıyla ihdas ettikleri servis hizmetlerine ilişkin olarak yaptıkları taşımacılık hizmeti alımları ile karayoluyla yapılan yük taşımacılığı hizmeti alımları (kargo işletmeciliği yetki belgesi sahibi mükellefler tarafından yapılan kargo taşıma işleri hariç) girmektedir.

Söz konusu hizmetlerin, tahsis edilmiş özel plakalı araçlar ile yapılıp yapılmaması, ilgili birimlerden taşımacılıkla ilgili zorunlu belge ve sertifikaların alınıp alınmaması veya taşıma işinde kullanılan aracın özmal ya da sözleşmeli taşıt olup olmaması tevkifat uygulaması kapsamında işlem tesisine engel değildir.

Servis hizmetinin, personel veya öğrencilerin (veya velilerin) kendi aralarında anlaşmak suretiyle doğrudan taşımacı ile sözleşme yapılması/anlaşılması suretiyle sağlanması halinde, esas olarak hizmete ait faturaların servis hizmetinden yararlanan personel, öğrenci (veya velisi) adına düzenlenmesi gerektiğinden, tevkifat uygulanmaz. Ancak, faturanın tevkifat yapmakla sorumlu tutulanlar adına düzenlenmesi halinde tevkifat uygulaması kapsamında işlem tesis edilir.

Taşımacılık hizmetini yüklenen bir firmanın, bu işi bizzat ifa etmeyip bir başka firmaya devretmesi durumunda, taşımacılık hizmetini alan tarafından bu kapsamda tevkifat yapılmaz. Ancak taşımacılık hizmetini yüklenen firma tarafından, taşımacılık hizmetini fiilen ifa eden firmadan alınan hizmet için KDV tevkifatı uygulanır.


Kaynak: İsmmmo, GİB
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/farkli-gunlerde-duzenlenen-2-000-tl-alti-nakliye-islemleri-icin-duzenlenecek-faturalarda-kdv-tevkifati-olmali-midir/feed/ 0
Yurt dışından online hizmet veren üst yöneticiye Türkiye’den ödenen ücretin vergilendirilmesine ilişkin açıklamalar https://www.muhasebenews.com/yurt-disindan-online-hizmet-veren-ust-yoneticiye-turkiyeden-odenen-ucretin-vergilendirilmesine-iliskin-aciklamalar/ https://www.muhasebenews.com/yurt-disindan-online-hizmet-veren-ust-yoneticiye-turkiyeden-odenen-ucretin-vergilendirilmesine-iliskin-aciklamalar/#respond Wed, 23 Jun 2021 01:16:58 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=107037 T.C.
HAZİNE VE MALİYE BAKANLIĞI
Büyük Mükellefler Vergi Dairesi Başkanlığı
Mükellef Hizmetleri Grup Müdürlüğü

Sayı

:

64597866-120-4295

09.03.2021

Konu

:

Yurt dışından online hizmet veren üst yöneticiye Türkiye’den ödenen ücretin vergilendirilmesi.

İlgide kayıtlı özelge talep formu ve ek dilekçenizde, şirketinizin Yönetim Kurulu Başkanı-İcracı Üyesi ve aynı zamanda CEO görevindeki …’ın, İsviçre, Yeni Zelanda ve Türk vatandaşı olduğu, 26.03.2020 tarihinden itibaren Yeni Zelanda’da ikamet ettiği, 26.03.2020 tarihinde Yeni Zelanda’ya gitmeden önce de Türkiye’de ikamet etmediği, dünyadaki Covid-19 salgınının gidişatı sebebiyle 2020 yılında Yeni Zelanda’da ikametine devam edeceği ve 2021 yılında da Türkiye’de ikamet etmeyeceğinin beklendiği, görevlerini elektronik ortamda yürüten …’ın şirketinizden bu görevleri karşılığında ücret geliri elde etmekte olduğu, ücret gelirinin bordroya dahil edilerek ve Gelir Vergisi Kanununun (GVK) ilgili hükümlerine göre hesaplanan ücret gelir vergisi tutarlarının şirketinizce aylık muhtasar beyannamelerle beyan edilerek ödendiği, kalan net ücret tutarının da kişinin Türkiye’deki banka hesabına aylık olarak ödendiği, kişinin Türkiye’den elde ettiği ücret gelirlerinin Yeni Zelanda idaresiyle de görüşülerek, ilgili ülkenin iç mevzuatı ve Çifte Vergilendirmeyi Önleme ve Vergi Kaçakçılığına Engel Olma Anlaşması (ÇVÖA) kapsamında Yeni Zelanda’da vergilendirileceği bilgisi alındığı belirtilerek, kişinin Türkiye’de elde etmiş olduğu ücret gelirinin iki ülkede de vergilendirilmesinden dolayı çifte vergilendirmeye neden olunduğu, bu nedenle adı geçenin 2021 yılında Türkiye’de elde edeceği ücret geliri üzerinden tevkifat yapılmasına gerek olup olmadığı hususunda Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.

Gelir Vergisi Mevzuatı Yönünden

193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun;

– 3 üncü maddesinde, “Aşağıda yazılı gerçek kişiler, Türkiye içinde ve dışında elde ettikleri kazanç ve iratların tamamı üzerinden vergilendirilirler;

1- Türkiye’de yerleşmiş olanlar; 

2- Resmi daire ve müesseselere veya merkezi Türkiye’de bulanan teşekkül ve teşebbüslere bağlı olup adı geçen daire, müessese, teşekkül ve teşebbüslerin işleri dolayısıyla yabancı memleketlerde oturan Türk vatandaşları (Bu gibilerden, bulundukları memleketlerde elde ettikleri kazanç ve iratları dolayısıyla Gelir Vergisine veya benzeri bir vergiye tabi tutulmuş bulunanlar, mezkur kazanç ve iratları üzerinden ayrıca vergilendirilmezler.)”,

– 4 üncü maddesinde, “Aşağıda yazılı kimseler Türkiye’de yerleşmiş sayılır:

1. İkametgahı Türkiye’de bulunanlar (İkametgah, Kanunu Medeninin 19’uncu ve müteakip maddelerinde yazılı olan yerlerdir);

2. Bir takvim yılı içinde Türkiye’de devamlı olarak altı aydan fazla oturanlar (Geçici ayrılmalar Türkiye’de oturma süresini kesmez.)”,

– 6 ncı maddesinde, “Türkiye’de yerleşmiş olmayan gerçek kişiler sadece Türkiye’de elde ettikleri kazanç ve iratlar üzerinden vergilendirilirler.”,

hükümleri yer almaktadır.

Gelir Vergisi Kanununda “Türkiye’de yerleşme” ikametgah ve oturma süresi olarak iki ayrı esasa göre belirlenmiştir. İkametgah esasında yerleşmenin tespitinde; ikametgahı Türkiye’de bulunanlar yerleşmiş sayıldığından bunların tam mükellefiyete tabi olmaları yönünden başkaca hiçbir şart aranmayacaktır. Anılan maddenin parantez içi hükmünde ise, ikametgahın Türk Medeni Kanunu hükümlerine göre tespit edileceği belirtilmiştir.

4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 19 uncu maddesinde; “Yerleşim yeri bir kimsenin sürekli kalma niyetiyle oturduğu yerdir. Bir kimsenin aynı zamanda birden çok yerleşim yeri olamaz…” hükmü yer almıştır.

Oturma süresi esasında yerleşmenin tespitinde ise; Türkiye’de bir takvim yılı içinde 6 aydan fazla oturanlar Türkiye’de yerleşmiş sayılır. Anılan Kanunun “Yerleşme sayılmayan haller” başlıklı 5 inci maddesinde yazılı yabancılar hariç olmak üzere bir kimsenin ikametgahının, Türkiye dışında olduğu kesinlikle belli olsa bile, bir takvim yılı içinde Türkiye’de altı aydan fazla oturması, tam mükellefiyet esasında vergilendirilmesi için yeterlidir.

Diğer taraftan, Gelir Vergisi Kanunun 61 inci maddesinde, ücretin, işverene tabi ve belirli bir işyerine bağlı olarak çalışanlara hizmet karşılığı verilen para ve ayınlar ile sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaatler olduğu, ücretin ödenek, tazminat, kasa tazminatı (Mali sorumluluk tazminatı), tahsisat, zam, avans, aidat, huzur hakkı, prim, ikramiye, gider karşılığı veya başka adlar altında ödenmiş olmasının veya bir ortaklık münasebeti niteliğinde olmamak şartı ile kazancın belli bir yüzdesi şeklinde tayin edilmiş bulunmasının onun mahiyetini değiştirmeyeceği hükmüne yer verilmiştir.

Aynı Kanunun 94 üncü maddesinin birinci fıkrasında, tevkifat yapmak zorunda olan mükellefler sayılmış olup, aynı fıkranın (1) numaralı bendinde, hizmet erbabına ödenen ücretler ile 61 inci maddede yazılı olup ücret sayılan ödemelerden (istisnadan faydalananlar hariç) Kanunun 103 ve 104 üncü maddelerine göre gelir vergisi tevkifatı yapılacağı hükme bağlanmıştır.

Ayrıca, Gelir Vergisi Kanununun 7 nci maddesinin birinci fıkrasının (3) numaralı bendine göre, dar mükellefiyete tabi kimseler bakımından ücret gelirinin Türkiye’de elde edildiğinin kabulü için Hizmetin Türkiye’de ifa edilmiş veya edilmekte olması veya Türkiye’de değerlendirilmesi, Türkiye’de kain müesseselerin idare meclisi başkan ve üyelerine, denetçilerine tasfiye memurlarına ait huzur hakkı, aidat, ikramiye ve benzerlerinin ise Türkiye’de değerlendirilmesi gerekmektedir. Aynı maddenin ikinci fıkrasına göre de sözü edilen değerlendirmeden maksat, ödemenin Türkiye’de yapılması veya ödeme yabancı memlekette yapılmışsa, Türkiye’de ödeyenin veya nam ve hesabına ödeme yapılanın hesaplarına intikal ettirilmesi veya kârından ayrılmasıdır.

Buna göre, Şirketiniz Yönetim Kurulu Başkanı-İcracı Üyesi olan ve aynı zamanda CEO görevini yürüten …’ın dar mükellef olarak kabul edilmesi ve hizmetin yurt dışında verilmesi durumunda da adı geçene Şirketinizce yapılan ücret ve benzeri ödemelerin, hizmetin Türkiye’de değerlendirilmesi nedeniyle Türkiye’de Gelir Vergisi Kanununun 61, 63, 94, 103 ve 104 üncü maddeleri kapsamında tevkif suretiyle vergilendirilmesi gerekmektedir.

Çifte Vergilendirmeyi Önleme Anlaşmaları Yönünden

Diğer taraftan, “Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Yeni Zelanda Hükümeti Arasında Gelir Üzerinden Alınan Vergilerde Çifte Vergilendirmeyi Önleme ve Vergi Kaçakçılığına Engel Olma Anlaşması” hükümleri 01.01.2012 tarihinden itibaren uygulanmakta olup, söz konusu Anlaşmanın “Mukim” başlıklı 4 üncü maddesinin 1 ve 2 nci fıkralarında;

“1. Bu Anlaşmanın amaçları bakımından, “bir Akit Devletin mukimi” terimi, bu Devlet, herhangi bir politik alt bölümü veya mahalli idaresi de dahil olmak üzere, o Devletin mevzuatı gereğince ev, ikametgah, kanuni ana merkez, yönetim yeri veya benzer yapıda diğer herhangi bir kriter nedeniyle vergi mükellefi olan kişi anlamına gelir. Ancak bu terim, yalnızca o Devletteki kaynaklardan elde edilen gelir nedeniyle o Devlette vergiye tabi tutulan herhangi bir kişiyi kapsamaz.

1 inci fıkra hükümleri dolayısıyla bir gerçek kişi her iki Akit Devletin de mukimi olduğunda, bu kişinin durumu aşağıdaki şekilde belirlenecektir:

a) Bu kişi, yalnızca daimi olarak kalabileceği bir evin bulunduğu Devletin mukimi kabul edilecektir. Eğer bu kişinin her iki Devlette de daimi olarak kalabileceği bir evi varsa, bu kişi, yalnızca kişisel ve ekonomik ilişkilerinin daha yakın olduğu (hayati menfaatlerin merkezi olan) Devletin mukimi olarak kabul edilecektir;

b) Eğer kişinin hayati menfaatlerinin merkezinin yer aldığı Devlet saptanamazsa veya her iki Devlette de daimi olarak kalabileceği bir evi yoksa, bu kişi yalnızca kalmayı adet edindiği evin bulunduğu Devletin mukimi kabul edilecektir;

c) Eğer kişinin her iki Devlette de kalmayı adet edindiği bir ev varsa veya her iki Devlette de böyle bir ev söz konusu değilse, bu kişi yalnızca vatandaşı olduğu Devletin mukimi kabul edilecektir;

d) Eğer kişi her iki Devletin de vatandaşı ise veya her iki Devletin de vatandaşı değilse, Akit Devletlerin yetkili makamları sorunu karşılıklı anlaşmayla çözeceklerdir.”

hükümlerine yer verilmiştir.

Bu hükümler uyarınca, bir gerçek kişinin mukimliğinin belirlenmesinde öncelikle taraf devletlerin kendi iç mevzuat hükümleri dikkate alınmakta olup, bir kişi iç mevzuatımız gereğince 1 inci fıkrada belirtilen kriterler nedeniyle mukim kabul ediliyorsa bu kişi Anlaşma yönünden de Türkiye mukimi kabul edilmektedir. Akit Devletlerin iç mevzuatları gereğince kişinin aynı anda her iki devletin de mukimi olması durumunda ise, Anlaşmanın 4 üncü maddesinin 2 nci fıkrasındaki kriterler sırasıyla uygulanmak suretiyle mukimliğin tespiti yapılmaktadır.

Anlaşmanın “Ücret Gelirleri” başlıklı 15 inci maddesinin 1 ve 2 numaralı fıkralarında ise;

“1. 16, 18, 19, 20 ve 21 inci maddelerin hükümleri saklı kalmak üzere, bir Akit Devlet mukiminin bir hizmet dolayısıyla elde ettiği maaş, ücret ve diğer benzeri gelirler, bu hizmet diğer Akit Devlette ifa edilmedikçe, yalnızca bu Devlette vergilendirilebilecektir. Hizmet diğer Devlette ifa edilirse, buradan elde edilen söz konusu gelir bu diğer Devlette vergilendirilebilir.

1 inci fıkra hükümlerine bakılmaksızın, bir Akit Devlet mukiminin diğer Akit Devlette ifa ettiği hizmet dolayısıyla elde ettiği gelir, eğer:

a) gelir elde eden kişi, diğer Devlette ilgili takvim yılı içinde başlayan ve biten herhangi bir oniki aylık dönemde bir veya bir kaç seferde 183 günü aşmayan bir süre kalırsa, ve

b) ödeme, diğer Devletin mukimi olmayan bir işveren tarafından veya bu işveren adına yapılırsa, ve

c) ödeme, işverenin diğer Devlette sahip olduğu bir işyerinden veya sabit yerden yapılmazsa ya da bu yerlere atfedilebilen kazancın tespitinde indirim konusu yapılamazsa

yalnızca ilk bahsedilen Devlette vergilendirilebilecektir.”

hükümleri yer almaktadır.

Başkanlığımıza sunulan ilave açıklamalar ve konuya ilişkin özelge talep formunun incelenmesinden; adı geçen kişinin 26 Mart 2020 tarihinden itibaren eşi ve çocuklarıyla birlikte Yeni Zelanda’da ikamet ettiği, öncesinde de Türkiye’de ikamet etmediği, dünyada hâlihazırda devam eden Covid-19 salgını sebebiyle, kendisi ve ailesinin 2020 yılında Yeni Zelanda’da ikametine devam edeceği, orada yerleşme niyeti olduğu ve 2021 yılında da Türkiye’de ikamet etmeyeceği anlaşılmaktadır.

Buna göre, Anlaşmanın 4 üncü maddesi çerçevesinde adı geçen kişinin 2021 yılında Yeni Zelanda mukimi olarak kabul edilmesi halinde, …’ın … Holding A.Ş. CEO’su görevi karşılığında elde ettiği ücret gelirini vergileme hakkı bu ülkede mukim olduğu tarihler itibariyle yalnızca Yeni Zelanda’ya ait olacaktır. Söz konusu hizmetin Türkiye’de ifa edilmesi durumunda ise 15 inci maddenin 2 nci fıkrasının (a), (b) ve (c) bentlerinde yer alan üç koşulun birlikte gerçekleşmemesi halinde Türkiye’nin de bu ücret gelirlerinden vergi alma hakkı olacaktır.

Diğer taraftan, söz konusu kişiye şirketinizin Yönetim Kurulu Başkanı-İcracı Üyesi olması nedeniyle yapılan ödemelerin Anlaşmanın “Yöneticilere Yapılan Ödemeler” başlıklı 16 ncı maddesi “Bir Akit Devlet mukiminin, diğer Akit Devletin mukimi olan bir şirketin yönetim kurulu üyesi olması dolayısıyla elde ettiği ücret ve diğer benzeri gelirler, bu diğer Devlette vergilendirilebilir.” hükmü kapsamında değerlendirilmesi gerekmektedir.

Buna göre, adı geçen kişiye söz konusu Anlaşmanın 16 ncı maddesi uyarınca yapılacak ödemeler Türkiye’de iç mevzuat hükümlerimiz çerçevesinde vergilendirilir.

Anlaşmanın Türkiye’ye de vergilendirme hakkı verdiği durumda ortaya çıkan çifte vergilendirme, Anlaşmanın “Çifte Vergilendirmenin Önlenmesi” başlıklı 22 nci maddesine göre Türkiye’de ödenen verginin Yeni Zelanda’da ödenecek vergiden mahsup edilmesi şeklinde önlenecektir.

Yeni Zelanda mukimlerinin Türkiye kaynaklı elde ettikleri kazanç veya iratların ilgili Anlaşma çerçevesinde vergiye tabi tutulabilmesi için Yeni Zelanda’da tam mükellef olduklarının ve tüm dünya kazançları üzerinden bu ülkede vergilendirildiklerinin Yeni Zelanda yetkili makamlarından alınacak bir belge (mukimlik belgesi) ile kanıtlanması ve bu belgenin aslının ve Noterce veya Yeni Zelanda’daki Türk Konsolosluklarınca tasdik edilmiş Türkçe tercümesinin Türkiye’de vergi sorumlularına veya ilgili vergi dairesine ibraz edilmesi gerekmektedir.

 


Kaynak: GİB Özelge
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/yurt-disindan-online-hizmet-veren-ust-yoneticiye-turkiyeden-odenen-ucretin-vergilendirilmesine-iliskin-aciklamalar/feed/ 0
Gider pusulası düzenlenmesinde üst sınır var mıdır? https://www.muhasebenews.com/gider-pusulasi-duzenlenmesinde-ust-sinir-var-midir/ https://www.muhasebenews.com/gider-pusulasi-duzenlenmesinde-ust-sinir-var-midir/#respond Sat, 12 Jun 2021 07:30:53 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=110620 Tehlikesiz atık kâğıt işi yapan mükellef ay içerisinde gider pusulası ile alış yapmaktadır. 500 bin, 1 Milyon TL arası satışı olan gider pusulasının resmî belge unsuru taşıması için nelere dikkat etmek gerekir? Yapılan işlem yasal oluyor mu?

-Gider pusulası ile alış vergi mükellefi olmayan kişilerden alınan mallar için kullanılır. 

-Gider pusulası anlaşmalı matbaada bastırılmış veya noterden tasdik ettirilen belgedir. 

-Belge eksiksiz olarak doldurulur. Hurda alımında % 2 oranında GV stopajı yapılır.

-Muhtasar ile beyan edilir. KDV hesaplanmaz. 

-Meslek mensubunun özel bir sorumluluğu yok. Genel sorumluluk için VUK Mük. Md.227’yi inceleyiniz.

-Gider pusulasında üst sınır satıcı için önemlidir. 

-Düzenlenen gider pusulası yıllık toplamı Basit usuldeki hadlerin üstü olması halinde gerçek usulde mükellefiyet kurulur. Bu sorun sizin müşteriniz için önem arz etmez.

Firmamız üretmiş olduğu bazı malzemeleri evlere fason işçilik için göndermektedir. Bu ürünlere el ile büküm işçiliği gibi işlemler yapılmaktadır. El işçiliğini yapan kişiler vergi mükellefi olmadığı için bunların adına gider pusulası düzenleyerek işlemleri ve yapılan ödemeyi resmi olarak takip etmek istiyoruz. Gider pusulasında bir üst sınır var mıdır? 

Gider pusulasında alt- üst sınır olmaz. Bahsettiğiniz ödemeler Gider pusulası ile yapılamaz. 

İşi yapan kişilerin Basit usulde veya Gerçek usulde GV mükellefi olması gerekir. Gördüğünüz % 10 oran GVK 9. maddesinde belirtilen Esnaf muaflığından yararlanan kişilere yapılacak ödeme içindir.

Evde yaptığınız el işlerinden elde ettiğiniz ciro 2021 yılında 42.930 TL’ye aşmazsa gelir vergisi ödemezsiniz.

T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

Manisa Vergi Dairesi Başkanlığı

Gelir Kanunları Grup Müdürlüğü

Sayı : 85373914-120.01.03[40.01.99]-E.92961 11.07.2019
Konu : Evde kaktüs üretimi yaparak internet üzerinden satışının yapılması halinde esnaf muaflığından yararlanılıp yararlanılamayacağı hk.

İlgide kayıtlı özelge talep formunda; evde kaktüs üretimi yapıp internetten satmanız halinde esnaf muaflığından yararlanıp yararlanamayacağınız hususunda Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.

193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun “Vergiden Muaf Esnaf” başlıklı 9 uncu maddesinde,

Ticaret ve sanat erbabından aşağıda yazılı şekil ve suretle çalışanlar gelir vergisinden muaftır.

 …

  1. Evlerde kullanılan dikiş, nakış, mutfak robotu, ütü ve benzeri makine ve aletler hariç olmak üzere, muharrik kuvvet kullanmamak ve dışarıdan işçi almamak şartıyla; oturdukları evlerde imal ettikleri havlu, örtü, çarşaf, çorap, halı, kilim, dokuma mamûlleri, kırpıntı deriden üretilen mamûller, örgü, dantel, her nevi nakış işleri ve turistik eşya, hasır, sepet, süpürge, paspas, fırça, yapma çiçek, pul, payet, boncuk işleme, tığ örgü işleri, ip ve urganları, tarhana, erişte, mantı gibi ürünleri işyeri açmaksızın (7162 sayılı Kanunun 1 inci maddesiyle eklenen ibare Yürürlük; 30.1.2019) veya yıl içinde gerçekleştirilen satış tutarı, ilgili yıl için geçerli olan asgari ücretin yıllık brüt tutarından fazla olmamak üzere, internet ve benzeri elektronik ortamlar üzerinden satanlar. Bu ürünlerin, pazar takibi suretiyle satılması ile ticarî, ziraî veya meslekî faaliyetleri dolayısıyla gelir ve kurumlar vergisi mükellefi olanların düzenledikleri hariç olmak üzere; düzenlenen kermes, festival, panayır ile kamu kurum ve kuruluşlarınca geçici olarak belirlenen yerlerde satılması muaflıktan faydalanmaya engel değildir.

 …

Ticari, zirai veya mesleki kazancı dolayısı ile gerçek usulde Gelir Vergisine tabi olanlar ile yukarıda sayılan işleri Gelir ve Kurumlar Vergisi mükelleflerine bağlılık arz edecek şekilde yapanlar esnaf muaflığından faydalanamazlar.

hükmü yer almıştır.

Diğer taraftan, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 156 ncı maddesinde işyeri; ticari, sınai, zirai ve mesleki faaliyette iş yeri; mağaza, yazıhane, idarehane, muayenehane, imalathane şube, depo, otel, kahvehane, eğlence ve spor yerleri, tarla, bağ, bahçe, çiftlik, hayvancılık tesisleri, dalyan ve voli mahalleri, madenler, taş ocakları, inşaat şantiyeleri, vapur büfeleri gibi ticari, sınai, zirai veya mesleki bir faaliyetin icrasına tahsis edilen veya bu faaliyetlerde kullanılan yer olarak tarif edilmiştir.

Madde hükmünden de anlaşılacağı üzere, işyerinin tanımı yapılırken, ticari, sinai, zirai ve mesleki faaliyetin yapılması ve yürütülmesinde kullanılan yerlerin neler olabileceği nitelenmiş ve tanımda belirtilen yerlerle sınırlandırılmamıştır. Bu nedenle, elektronik ortamda yapılan bu tür faaliyetler için iletişim amacıyla kullanılan yerin işyeri olarak kabul edilmesi gerekmektedir.

7162 sayılı Kanunla yapılan değişiklikle 30/1/2019 tarihinden itibaren uygulanmak üzere, 193 sayılı Kanunun 9 uncu maddesinin birinci fıkrasının (6) numaralı bendi kapsamında esnaf muaflığından faydalananların, evlerde imal ettikleri ürünleri, internet ve benzeri elektronik ortamlarda da satmaları halinde esnaf muaflığından faydalanmaları mümkün hale getirilmiştir. Bu muaflıktan faydalanılabilmesi için, internet ve benzeri elektronik ortamlar üzerinden yıl içinde gerçekleştirilen satış tutarının ilgili yıl içinde geçerli olan asgari ücretin yıllık brüt tutarını aşmaması gerekmektedir.

Konu ile ilgili ayrıntılı açıklamalara 306 seri no.lu Gelir Vergisi Genel tebliğinin “İnternet ve Benzeri Elektronik Ortamlar Üzerinden Yapılan Satışlarda Esnaf Muaflığı” başlıklı bölümde yer verilmiştir.

Bu hüküm ve açıklamalar çerçevesinde; Kanunun öngördüğü makine ve aletler dışında başka makine ve alet kullanmadan evde üretimini yaptığınız kaktüsleri, herhangi bir işyeri açmaksızın, pazar takibi yapmaksızın ve ticari, zirai, mesleki faaliyetleri dolayısıyla gelir ve kurumlar vergisi mükellefi olanların düzenledikleri kermes, festival, panayır gibi yerler haricinde satmanız halinde, Gelir Vergisi Kanununun 9/6 maddesi kapsamında esnaf muaflığından yararlanmanız mümkündür.

Ayrıca, söz konusu ürünlerin internet ve benzeri elektronik ortamlar üzerinden satmanız halinde, yıl içinde gerçekleştirilen satış tutarının ilgili yıl içinde geçerli olan asgari ücretin yıllık brüt tutarını aşmaması kaydıyla muafiyetten faydalanmanız mümkün bulunmaktadır. İnternet ve benzeri elektronik ortamlar üzerinden yıl içerisinde yaptığınız satışların ilgili yılda geçerli olan asgari ücretin yıllık brüt tutarını geçmesi halinde ise, muafiyetiniz kaybedilecek ve izleyen takvim yılı başı itibarıyla adınıza gelir vergisi mükellefiyeti tesis edilecektir.


Kaynak: ismmmo,GİB Özelge
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/gider-pusulasi-duzenlenmesinde-ust-sinir-var-midir/feed/ 0
Gider pusulası düzenlemesinde alt ve üst sınırı var mıdır? https://www.muhasebenews.com/gider-pusulasi-duzenlemesinde-alt-ve-ust-siniri-var-midir/ https://www.muhasebenews.com/gider-pusulasi-duzenlemesinde-alt-ve-ust-siniri-var-midir/#respond Sat, 12 Jun 2021 01:38:29 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=109567 Firmamız üretmiş olduğu bazı malzemeleri evlere fason işçilik için göndermektedir. Bu ürünlere el ile büküm işçiliği gibi işlemler yapılmaktadır. El işçiliğini yapan kişiler vergi mükellefi olmadığı için bunların adına gider pusulası düzenleyerek işlemleri ve yapılan ödemeyi resmi olarak takip etmek istiyoruz. Gider pusulasında bir üst sınır var mıdır? 

Gider pusulasında alt- üst sınır olmaz. Bahsettiğiniz ödemeler Gider pusulası ile yapılamaz. 

İşi yapan kişilerin Basit usulde veya Gerçek usulde GV mükellefi olması gerekir. Gördüğünüz % 10 oran GVK 9. maddesinde belirtilen Esnaf muaflığından yararlanan kişilere yapılacak ödeme içindir.

Evde yaptığınız el işlerinden elde ettiğiniz ciro 2021 yılında 42.930 TL’ye aşmazsa gelir vergisi ödemezsiniz.

 

T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

Manisa Vergi Dairesi Başkanlığı

Gelir Kanunları Grup Müdürlüğü

Sayı : 85373914-120.01.03[40.01.99]-E.92961 11.07.2019
Konu : Evde kaktüs üretimi yaparak internet üzerinden satışının yapılması halinde esnaf muaflığından yararlanılıp yararlanılamayacağı hk.

İlgide kayıtlı özelge talep formunda; evde kaktüs üretimi yapıp internetten satmanız halinde esnaf muaflığından yararlanıp yararlanamayacağınız hususunda Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.

193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun “Vergiden Muaf Esnaf” başlıklı 9 uncu maddesinde,

Ticaret ve sanat erbabından aşağıda yazılı şekil ve suretle çalışanlar gelir vergisinden muaftır.

 …

6.Evlerde kullanılan dikiş, nakış, mutfak robotu, ütü ve benzeri makine ve aletler hariç olmak üzere, muharrik kuvvet kullanmamak ve dışarıdan işçi almamak şartıyla; oturdukları evlerde imal ettikleri havlu, örtü, çarşaf, çorap, halı, kilim, dokuma mamûlleri, kırpıntı deriden üretilen mamûller, örgü, dantel, her nevi nakış işleri ve turistik eşya, hasır, sepet, süpürge, paspas, fırça, yapma çiçek, pul, payet, boncuk işleme, tığ örgü işleri, ip ve urganları, tarhana, erişte, mantı gibi ürünleri işyeri açmaksızın (7162 sayılı Kanunun 1 inci maddesiyle eklenen ibare Yürürlük; 30.1.2019) veya yıl içinde gerçekleştirilen satış tutarı, ilgili yıl için geçerli olan asgari ücretin yıllık brüt tutarından fazla olmamak üzere, internet ve benzeri elektronik ortamlar üzerinden satanlar. Bu ürünlerin, pazar takibi suretiyle satılması ile ticarî, ziraî veya meslekî faaliyetleri dolayısıyla gelir ve kurumlar vergisi mükellefi olanların düzenledikleri hariç olmak üzere; düzenlenen kermes, festival, panayır ile kamu kurum ve kuruluşlarınca geçici olarak belirlenen yerlerde satılması muaflıktan faydalanmaya engel değildir.

 …

Ticari, zirai veya mesleki kazancı dolayısı ile gerçek usulde Gelir Vergisine tabi olanlar ile yukarıda sayılan işleri Gelir ve Kurumlar Vergisi mükelleflerine bağlılık arz edecek şekilde yapanlar esnaf muaflığından faydalanamazlar.

hükmü yer almıştır.

Diğer taraftan, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 156 ncı maddesinde işyeri; ticari, sınai, zirai ve mesleki faaliyette iş yeri; mağaza, yazıhane, idarehane, muayenehane, imalathane şube, depo, otel, kahvehane, eğlence ve spor yerleri, tarla, bağ, bahçe, çiftlik, hayvancılık tesisleri, dalyan ve voli mahalleri, madenler, taş ocakları, inşaat şantiyeleri, vapur büfeleri gibi ticari, sınai, zirai veya mesleki bir faaliyetin icrasına tahsis edilen veya bu faaliyetlerde kullanılan yer olarak tarif edilmiştir.

Madde hükmünden de anlaşılacağı üzere, işyerinin tanımı yapılırken, ticari, sinai, zirai ve mesleki faaliyetin yapılması ve yürütülmesinde kullanılan yerlerin neler olabileceği nitelenmiş ve tanımda belirtilen yerlerle sınırlandırılmamıştır. Bu nedenle, elektronik ortamda yapılan bu tür faaliyetler için iletişim amacıyla kullanılan yerin işyeri olarak kabul edilmesi gerekmektedir.

7162 sayılı Kanunla yapılan değişiklikle 30/1/2019 tarihinden itibaren uygulanmak üzere, 193 sayılı Kanunun 9 uncu maddesinin birinci fıkrasının (6) numaralı bendi kapsamında esnaf muaflığından faydalananların, evlerde imal ettikleri ürünleri, internet ve benzeri elektronik ortamlarda da satmaları halinde esnaf muaflığından faydalanmaları mümkün hale getirilmiştir. Bu muaflıktan faydalanılabilmesi için, internet ve benzeri elektronik ortamlar üzerinden yıl içinde gerçekleştirilen satış tutarının ilgili yıl içinde geçerli olan asgari ücretin yıllık brüt tutarını aşmaması gerekmektedir.

Konu ile ilgili ayrıntılı açıklamalara 306 seri no.lu Gelir Vergisi Genel tebliğinin “İnternet ve Benzeri Elektronik Ortamlar Üzerinden Yapılan Satışlarda Esnaf Muaflığı” başlıklı bölümde yer verilmiştir.

Bu hüküm ve açıklamalar çerçevesinde; Kanunun öngördüğü makine ve aletler dışında başka makine ve alet kullanmadan evde üretimini yaptığınız kaktüsleri, herhangi bir işyeri açmaksızın, pazar takibi yapmaksızın ve ticari, zirai, mesleki faaliyetleri dolayısıyla gelir ve kurumlar vergisi mükellefi olanların düzenledikleri kermes, festival, panayır gibi yerler haricinde satmanız halinde, Gelir Vergisi Kanununun 9/6 maddesi kapsamında esnaf muaflığından yararlanmanız mümkündür.

Ayrıca, söz konusu ürünlerin internet ve benzeri elektronik ortamlar üzerinden satmanız halinde, yıl içinde gerçekleştirilen satış tutarının ilgili yıl içinde geçerli olan asgari ücretin yıllık brüt tutarını aşmaması kaydıyla muafiyetten faydalanmanız mümkün bulunmaktadır. İnternet ve benzeri elektronik ortamlar üzerinden yıl içerisinde yaptığınız satışların ilgili yılda geçerli olan asgari ücretin yıllık brüt tutarını geçmesi halinde ise, muafiyetiniz kaybedilecek ve izleyen takvim yılı başı itibarıyla adınıza gelir vergisi mükellefiyeti tesis edilecektir.


Kaynak: İsmmmo
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/gider-pusulasi-duzenlemesinde-alt-ve-ust-siniri-var-midir/feed/ 0
SGK Prim Hesabında Günlük Kazancın Alt ve Üst Sınırları https://www.muhasebenews.com/sgk-prim-hesabinda-gunluk-kazancin-alt-ve-ust-sinirlari/ https://www.muhasebenews.com/sgk-prim-hesabinda-gunluk-kazancin-alt-ve-ust-sinirlari/#respond Thu, 12 Nov 2020 16:06:37 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=96341 SGK Günlük kazanç sınırları

İşverenlerin ve sigortalıların ödeyecekleri primler sigorta primine esas günlük kazanç sınırları baz alınarak belirlenmekte olup söz konusu kazanç sınırları 5510 sayılı Kanunun 82 nci maddesinde belirlenmiştir.

Buna göre;

Sigortalının bir günlük prime esas tutulacak kazancının alt sınırı, sigortalıların yaşlarına uygun asgarî ücretin otuzda biri, üst sınırı ise 16 yaşından büyük sigortalıların günlük kazanç alt sınırı 1/1/2017 tarihinden önce 6,5 bu tarihten sonra ise 7,5 katı olarak alınacaktır.

1/10/2008 tarihinden öncesine ait olan iş ve işlemlerde ise 506 sayılı Kanunun mülga 78’nci maddesine göre işlem yapılacaktır.

Sosyal güvenlik sözleşmesi olmayan ülkelerde iş üstlenen işverenlerce yurtdışındaki işyerlerinde çalıştırılmak üzere götürülen Türk işçiler için günlük prime esas kazanç üst sınırı, günlük asgari ücretin 1/10/2014 tarihinden itibaren 3 katı olarak uygulanacaktır.

Ayrıca ülkemiz ile arasında sosyal güvenlik sözleşmesi olmayan ülkelerde iş üstlenen işverenlerce yurt dışındaki işyerlerinde çalıştırılmak üzere götürülen Türk işçilerinin ücretlerinin tespitinde; işçi ve işverenleri tarafından düzenlenerek Türkiye İş Kurumunca onaylanan Yurt Dışı Hizmet Akdinde belirtilen aylık ücret, 5510 sayılı kanunun 82 nci maddesinin birinci fıkrasındaki alt ve üst sınır (3 kat) arasında kalmak üzere aylık prime esas kazanç tutarının tespitinde esas alınacaktır.

Günlük kazançları alt sınırın altında olan sigortalılar ile ücretsiz çalışan sigortalıların günlük kazançları alt sınır üzerinden, günlük kazançları üst sınırdan fazla olan sigortalıların günlük kazançları da üst sınır üzerinden hesaplanacaktır.

Sigortalının kazancı alt sınırın altında ise bu kazanç ile alt sınır arasındaki farka ait sigorta primleri ile ücretsiz çalışan sigortalılara ait sigorta primlerinin tümünü işveren ödeyecektir.

Örnek 1: İşverenin 18 yaşından büyük olan çocuğu ücret almadan işyerinde çalışmaktadır. Bu kişinin 5510 sayılı Kanun kapsamında sigortalı olması gerektiğinden sigorta primlerinin tümünü işveren ödeyecektir.

 

 


Kaynak: SGK İşyeri İşlemleri Genelgesi 2020-20 18.06.2020
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/sgk-prim-hesabinda-gunluk-kazancin-alt-ve-ust-sinirlari/feed/ 0
Huzur hakkı ödemelerinde üst sınır var mıdır? https://www.muhasebenews.com/huzur-hakki-odemelerinde-ust-sinir-var-midir/ https://www.muhasebenews.com/huzur-hakki-odemelerinde-ust-sinir-var-midir/#respond Wed, 11 Nov 2020 10:30:48 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=96176 Tek kişilik limited şirkette, ortağa ayda net 13.000 TL huzur hakkı ödeniyor. Şimdi kişi, kendi şahsi kartıyla 14.383 TL ye 10 taksitte ödenmek üzere özel sağlık sigortası yaptırdı. Huzur hakkından sağlık sigortasını gelir vergisinden indirim yapılmak isteniyor. 14.383/12=1.198 TL’yi her ay ücretin gelir vergisi matrahından düşebilir miyiz?

İndirim bordro üzerinden hesaplanan GV matrahından yapılır.

İndirilecek aylık tutar GVK 63/3. maddesindeki koşullara göre yapılacaktır.

“Sigortanın Türkiye’de kâin ve merkezi Türkiye’de bulunan bir emeklilik veya sigorta şirketi nezdinde akdedilmiş olması şartıyla; ücretlinin şahsına, eşine ve küçük çocuklarına ait hayat sigortası poliçeleri için hizmet erbabı tarafından ödenen primlerin %50’si ile ölüm, kaza, sağlık, hastalık, (6462 sayılı Kanunun 1 inci maddesiyle değişen ibare. Yürürlük; 03.05.2013) engellilik (5), işsizlik, analık, doğum ve tahsil gibi şahıs sigorta poliçeleri için hizmet erbabı tarafından ödenen primler (İndirim konusu yapılacak primler toplamı, ödendiği ayda elde edilen ücretin %15’ini ve yıllık olarak asgari ücretin yıllık tutarını aşamaz. (700 Sayılı KHK’nın 45 nci maddesiyle değişen ibare; Yürürlük: 09.07.2018)Cumhurbaşkanı(6) bu bentte yer alan oranları yarısına kadar indirmeye, iki katına kadar artırmaya ve belirtilen haddi, asgari ücretin yıllık tutarının iki katını geçmemek üzere yeniden belirlemeye yetkilidir.)”

Şirket ortaklarına Huzur Hakkı ödemesi yapmak istiyoruz. Bunda rakam olarak bir üst sınır mevcut mudur?

Huzur hakkı ödemesi GVK 61 maddesinde belirtilen ÜCRET’tir. Bordro yapılarak ödeme yapılır.

GVK 103. md. deki tarife uygulanır. Üst sınır, alt sınır tanımlaması olmaz.

Emsal şirketlerdeki huzur hakkı baz alınabilir.


Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/huzur-hakki-odemelerinde-ust-sinir-var-midir/feed/ 0
Prime esas kazancını aşan ücret dışındaki ödemeler Sigorta primine tabi midir? https://www.muhasebenews.com/prime-esas-kazancini-asan-ucret-disindaki-odemeler-sigorta-primine-tabi-midir/ https://www.muhasebenews.com/prime-esas-kazancini-asan-ucret-disindaki-odemeler-sigorta-primine-tabi-midir/#respond Tue, 03 Nov 2020 06:30:14 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=95487 Teknokent 4691 sayılı yasa kapsamında 2020-Eylül ayı brüt maaş 17.000 TL+7.000 TL brüt ikramiye verildiği Eylül ayı pek tavan aştığı için Eylül ayı pek tavanda bildirim yaptık. Ücret Dışındaki Devreden sigorta Matrahı takip eden 2 ay içerisinde prim kesilmediği için Ekim ve Kasım ayları brüt ücretine ilave olarak bildirilmesi ilgili kanun mevcut.

Teknokent yasasına göre sgk primi hesaplarken; ücret dışında yapılan ödemeler, Kanun kapsamında düzenlenen aylık prim ve hizmet belgesinde yer alan prime esas kazanca dâhil edilmez. Bu ödemeler, destek kapsamına girmeyen aylık prim ve hizmet belgesiyle Sosyal Güvenlik Kurumuna bildirilir. İkramiye ücret kapsamına dahil ya dahil değil olduğu kanun ya da tebliğ olarak bilgisinin verilmesi ve dahil ise ücret dışı olarak kabul ettiğimizde ikramiye den doğan farkı Ekim ve Kasım aylarında PEK dahil edecek miyiz?

Prime Esas Kazancın Üst Sınırını Aşan Ücret Dışındaki Ödemeler Sigortalılara, çeşitli nedenlerle (ücretsiz izin, istirahat gibi) ay içinde çalışmasının bulunmadığı ve ücret ödenmediği aylarda prime esas kazanca dahil olacak nitelikte ücret dışında bir ödeme yapılması halinde, ücret dışındaki bu ödemeler, ödemenin yapıldığı ayda sigortalının prim ödeme gün sayısının bulunmaması nedeniyle ödemenin yapıldığı tarihi takip eden iki ayı geçmemek üzere ilgili ayların prime esas kazancına dahil edilecektir. Ancak ödemenin yapıldığı tarihi takip eden iki ayda da ücret ödemesine hak kazanılmadığı durumlarda, ücret dışındaki bu ödemeler prime esas kazanca dahil edilmeyecektir.

Ücret dışında sigortalılara ödenmekte olan prim, ikramiye gibi her türlü ödemeler, ödemenin yapıldığı ayın kazancına dahil edilerek prime tabi tutulmaktadır.

Ancak, sözü geçen ödemelerin ücret ile birleştirilerek prime tabi tutulması durumunda, bazı sigortalıların aylık prime esas kazançları tutarı, prime esas kazancın üst sınırını aşabilmektedir. Bu durumda, sigortalılara, ücretinin yanı sıra prime esas kazanca dahil edilebilecek nitelikte ücret dışında ödeme yapılması halinde, bu nitelikteki kazançlar, prime esas günlük kazanç üst sınırının otuz katı aşılmamak kaydıyla prime tabi tutulacak, buna karşın her iki kazanç toplamının üst sınırı aşması halinde, ücret dışındaki ödemenin üst sınırı aşan kısmı, Kanunun 82 nci maddesi hükmü de dikkate alınarak en fazla takip eden iki ayın prime esas kazanç tutarına dahil edilecektir.Kanunun 80 inci maddesinin birinci fıkrasının (c) bendinde, aynı maddenin (b) bendinde belirtilen istisnalar dışında her ne adla yapılırsa yapılsın, tüm ödemelerin prime tabi tutulacağı ve diğer kanunlardaki prime tabi tutulmaması gerektiğine dair muafiyet ve istisnaların Kanunun uygulanmasında dikkate alınmayacağı öngörülmüştür.

Bu bakımdan, sigortalılara yakacak, temizlik, aydınlatma ve benzeri nitelikteki giderleri için yahut tahsil veya mesken yardımı gibi kanunda ismen sayılmayan nedenlerle yapılan ödemeler, ödemenin yapıldığı aydaki prime esas kazanca dahil edilecektir.

Öte yandan, 6772 sayılı Devlet ve Ona Bağlı Müesseselerde Çalışan İşçilere İlave Tediye Yapılması ve 6452 Sayılı Kanun’la 6212 Sayılı Kanun’un 2nci Maddesinin Kaldırılması Hakkında Kanuna istinaden ödenmekte olan ikramiyeler ile ilave tediyeler prime tabi tutulacağı gibi, 4857 sayılı Kanunun 61 inci maddesindeki istisnai hüküm üzerinde durulmaksızın hak kazanıldığı halde kullanılmayan yıllık izin süresi için ödenecek ücretlerden de kısa vadeli sigorta kolları primi kesilecektir.


Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/prime-esas-kazancini-asan-ucret-disindaki-odemeler-sigorta-primine-tabi-midir/feed/ 0
7143 sayılı vergi yapılandırmasının aynı yıl içinde 2 taksiti ödenmezse taksitlendirmesi bozulur mu? https://www.muhasebenews.com/7143-sayili-vergi-yapilandirmasinin-ayni-yil-icinde-2-taksiti-odenmezse-taksitlendirmesi-bozulur-mu/ https://www.muhasebenews.com/7143-sayili-vergi-yapilandirmasinin-ayni-yil-icinde-2-taksiti-odenmezse-taksitlendirmesi-bozulur-mu/#respond Fri, 03 Jul 2020 09:30:43 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=87938 7143 sayılı kanunla yapılandırılan vergi borçları için iki taksit üstü üste ödenmemiş. Bununla ilgili izlenmesi gereken yol nedir?

Bundan sonra taksitler mutlaka ödenecek. Ödenmeyenler taksit sonunda gecikme zammı ile ödenmelidir.

X bir kişiye kargo firmasından gelen kapıda ödemelere ilişkin faturalar düzenlenmediği gibi gelir ve KDV hesaplanıp beyan edilmemiştir. 7186 GEÇİCİ 90’da net bir hüküm olmamakla beraber inceleme safhasında varlık barışı müessesinden yararlanıp tarhiyat yapılmak istenen KDV ve gelir vergisi bu varlık barışı müessesi ile engellenemez mi?

Kargo yolu ile yapılan satış için belge düzenlenmemesi vergi zıyaına neden olan bir olaydır. İdarenin tespiti halinde cezalı tarhiyat yapılır.

Varlık Barışı için belirlene sürede varlıkların kayıtlar alınması ve Hesaplanan verginin (%1) ödenmesi halinde vergi varlıklar ile ilgili vergi incelemesi yapılmaz.

Normal vergi incelemesinin Varlık barışı ile ilgisi yoktur. Vergi incelemesi yapılır. Vergi kayıp ve kaçağı varsa cezalı tarhiyat yapılacaktır.

Konu ile ilgili açıklamalar 2/8/2019 Tarihli Resmî Gazetede yayımlanan genel tebliğinde açıklanmıştır.

 


Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


BENZER İÇERİKLER

7143 sayılı kanunda kapsamında 2019 yılında işe aldığımız personeli işten çıkarttığımızda bir yaptırımı olur…

7143 ve 6736 sayılı kanun kapsamında matrah artırımında bulunan firmalar geçmiş yıl zararları nasıl…

7143 sayılı kanun kapsamında işletme kayıtlarına dahil edilen demirbaş, emtia, teçhizat iş hacminin hesaplamasına…

]]>
https://www.muhasebenews.com/7143-sayili-vergi-yapilandirmasinin-ayni-yil-icinde-2-taksiti-odenmezse-taksitlendirmesi-bozulur-mu/feed/ 0
Yurt dışı borçlanması kapsamında borçlanılacak tutar nasıl hesaplanılacaktır? https://www.muhasebenews.com/yurt-disi-borclanmasi-kapsaminda-borclanilacak-tutar-nasil-hesaplanilacaktir/ https://www.muhasebenews.com/yurt-disi-borclanmasi-kapsaminda-borclanilacak-tutar-nasil-hesaplanilacaktir/#respond Mon, 16 Dec 2019 18:02:36 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=71558 Yurt dışı borçlanması kapsamında borçlanılacak tutar nasıl hesaplanacaktır?

3201 sayılı kanun 4’üncü maddesinde yapılan düzenleme ile borçlanılacak her bir gün için tahakkuk ettirilecek borçlanma tutarının, başvuru tarihindeki 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 82’nci maddesinde belirtilen prime esas asgari ve azamî günlük kazanç arasında seçilecek günlük kazancın % 45’i olacağı öngörülmüştür. Buna göre;

1.1 – 1/8/2019 (dâhil) tarihinden itibaren yapılacak başvurularda, Kanun uyarınca hesaplanacak bir günlük borçlanma tutarı, başvuru tarihinde geçerli olan günlük prime esas kazancın alt ve üst sınırları arasında kalmak kaydıyla başvuru sahibince seçilen kazancın yüzde % 45’i alınmak suretiyle belirlenecektir. Bulunan rakamın virgülden sonraki üçüncü rakamı beş (5) ve daha büyükse ikinci rakam yukarı yuvarlanacaktır. Tahakkuk ettirilecek toplam borçlanma tutarı günlük borçlanma tutarı ile borçlanılan gün sayısının çarpımından oluşacaktır.

Formül ile ifade edilirse;

Bir Günlük Borçlanma Tutarı = Seçilen Prime Esas Kazanç x % 45 Toplam Borçlanma Tutarı= Bir Günlük Borçlanma Tutarı x Gün Sayısı şeklinde olacaktır.

Örnek:  1/8/2019 tarihinde yurt dışında geçen 5400 gün sigortalılık süresini, günlük 85,28 TL kazanç üzerinden borçlanmak isteyen sigortalının bir günlük borçlanma tutarı, 85,28 x % 45 = 38,376 TL, toplam borç tutarı ise 38,38 x 5400 = 207.252,00 TL olacaktır.

1.2 – 1/1/2019 – 31/12/2019 tarihleri arasında sigorta primine esas;

Günlük kazanç alt sınırı  :              85,28 TL
Günlük kazanç üst sınırı :              639,60 TL olarak belirlenmiştir.
Buna göre, 1/8/2019-31/12/2019 tarihleri arasında bir günlük borçlanma tutarının alt sınırı 38,38 TL, üst sınırı ise 287,82 TL olarak uygulanacaktır.

1.3 – 8/5/2008 tarihinden itibaren borçlanma tutarının tespitinde geçerli olan günlük kazancın alt ve üst sınırlarına ait güncel tutarlar, Kurum intranet sayfasındaki EHGM Mevzuat / Yurtdışı Sözleşmeler ve Emeklilik Daire Başkanlığı altında “3201 Sayılı Kanuna Göre Borçlanmaya Esas Kazanç ve Borçlanma Bedellerine İlişkin Tablo”da yer almakta olup bu miktarlar değiştiğinde söz konusu tablo güncellenmektedir.

1.4 – Yurt dışı sürelerinin borçlandırılmasında, başvuru sahibince talep dilekçesinde belirtilen gün sayısı, Kuruma ibraz edilen ispatlayıcı belgede kayıtlı bulunan son tarihten geriye doğru olmak üzere belirlenecektir. Bu tespitte 1 yıl 360 gün, 1 ay 30 gün olarak hesaplanacaktır.

Örnek:  5/8/2019 tarihinde Almanya’da geçen sigortalılık sürelerinden 5400 gün borçlanmak istediğini belirterek borçlanma talebinde bulunan sigortalının, borçlanmaya esas belgesinde 1/5/1990-30/4/2000 ve 1/1/2010-6/9/2016 süreleri kayıtlıdır. Buna göre, öncelikle belgede kayıtlı son tarih olan 6/9/2016 tarihinden 1/1/2010 tarihine kadar 2406 gün, kalan 2994 gün ise 30/4/2000 tarihinden geriye doğru olmak üzere borçlandırılacaktır.

Yurtdışı borçlanması 1 Ağustos 2019 Tarihinden itibaren ne kadar oldu tablo için tıklayın…

 


Kaynak: Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı Emeklilik Hiz.Gen. Müd. 2019 /16 Sayılı Genelgesi
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/yurt-disi-borclanmasi-kapsaminda-borclanilacak-tutar-nasil-hesaplanilacaktir/feed/ 0