üretici – Muhasebe News https://www.muhasebenews.com Muhasebe News Sat, 20 Jan 2024 07:58:34 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=6.3.5 Üreticiler İndirimli kurumlar vergisinden yaralanabilir mi? https://www.muhasebenews.com/ureticiler-indirimli-kurumlar-vergisinden-yaralanabilir-mi/ https://www.muhasebenews.com/ureticiler-indirimli-kurumlar-vergisinden-yaralanabilir-mi/#respond Sat, 20 Jan 2024 07:58:34 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=148629 Üreticiyim (ihracatçı değilim) KVK32/8 Maddesinden yaralanabiliyor muyum? Sadece ihracatçılar mı yaralanabiliyor?

İmalatçılar da İndirimli Kurumlar Vergisi oranından yararlanır. Bunlarda Kurumlar vergisi %25 – %1 = %24 olarak uygulanır. (İndirimden sanayi sicil belgesine haiz ve fiilen üretim faaliyetiyle iştigal eden Şirketler)

Aşağıdaki duyurumuzu bir kez daha inceleyiniz.

https://ismmmo.org.tr/dosya/4353/Mevzuat-Dosya/06102023-yeni-kv-oranlari.pdf


 

01.10.2023 TARİHİNDEN İTİBAREN UYGULANACAK KURUMLAR VERGİSİ ORANLARI (KVK 32. MADDE)

KURUMLAR VERGİSİ MÜKELLEFİ

-Kurumlar Vergisi Mükellefi (Aşağıdaki mükellefler haricindeki TÜM KV MÜKELLEFLERİ İÇİN) %25

-Bankalar, 6361 sayılı Kanun kapsamındaki şirketler, elektronik ödeme ve para kuruluşları, yetkili döviz müesseseleri, varlık yönetim şirketleri, sermaye piyasası kurumları ile sigorta ve reasürans şirketleri ve emeklilik şirketleri: %30

-Payları Borsa İstanbul Pay Piyasasında ilk defa işlem görmek üzere en az %20 oranında halka arz edilen kurumlar: %23

-İhracat yapan Kurumlar: %20

-Sanayi sicil belgesine haiz ve fiilen üretim faaliyetiyle iştigal eden kurumlar: %24

YUKARIDAKİ YENİ ORANLAR 2023 YILI ÜÇÜNCÜ GEÇİCİ VERGİ DÖNEMİNDE UYGULANMAYA BAŞLANACAKTIR.

Tabloda belirtilen oranlar 01.10.2023 tarihinden itibaren verilmesi gereken beyannamelerden başlamak üzere; kurumların 2023 yılı ve izleyen vergilendirme dönemlerinde elde edilen kazançlarına uygulanmak üzere belirlenen oranlardır.

Bu oranlar 17 Kasım 2023 gün sonuna kadar verilmesi gereken 3. Dönem geçici vergi beyannamelerinde de uygulanacaktır.

Özel hesap dönemine tabi olan kurumların ise 2023 takvim yılında başlayan özel hesap dönemi ve izleyen vergilendirme dönemlerinde elde edilen kazançlarına uygulanacaktır.

 


Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/ureticiler-indirimli-kurumlar-vergisinden-yaralanabilir-mi/feed/ 0
Üretici firma ihraç kayıtlı satışları için kurumlar vergisi indiriminden yararlanabilir mi https://www.muhasebenews.com/uretici-firma-ihrac-kayitli-satislari-icin-kurumlar-vergisi-indiriminden-yararlanabilir-mi/ https://www.muhasebenews.com/uretici-firma-ihrac-kayitli-satislari-icin-kurumlar-vergisi-indiriminden-yararlanabilir-mi/#respond Wed, 17 Jan 2024 17:02:57 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=148656 Firmamız sanayi sicil belgesine sahip üretici firma satışlarının bir kısmını ihraç kayıtlı yapıyor. % 5’lik KV indiriminden faydalanabilir mi? yoksa sadece direkt ihracat yapanlar mı faydalanıyor?

KVK 32-7maddesi aşağıdaki gibidir.

” İhracat yapan kurumların münhasıran ihracattan elde ettikleri kazançlarına kurumlar vergisi oranı (7456 sayılı kanunun 21 inci maddesiyle değişen ibare; Yürürlük: 1/10/2023 tarihinden itibaren verilmesi gereken beyannamelerden başlamak üzere; kurumların 2023 yılı ve izleyen vergilendirme dönemlerinde elde edilen kazançlarına, özel hesap dönemine tabi olan kurumların ise 2023 takvim yılında başlayan özel hesap dönemi ve izleyen vergilendirme dönemlerinde elde edilen kazançlarına uygulanmak üzere ) 5 puan indirimli uygulanır. “”

İmalatçı sıfatının kullanmadan sadece İhracatçı olarak indirimin yapılması tercih edilmesi halinde ; Yurtiçi yurtdışı satışları için orantı yapılarak ihracata isabet eden vergi matrahı için 25-5= % 20 oranı kullanılır.
(KVK 32-7)

Sadece imalatçı (sanayi sicil belgesi olması koşulu ile) olarak indirimden yararlanılır ise 25-1 = % 24 KV hesaplanır (KVK 32-8)


Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/uretici-firma-ihrac-kayitli-satislari-icin-kurumlar-vergisi-indiriminden-yararlanabilir-mi/feed/ 0
İmalatçı Firmanın Mobilya Satışlarında KDV Oranı % 10 mu %20 mi Uygulanacak? https://www.muhasebenews.com/imalatci-firmanin-mobilya-satislarinda-kdv-orani-10-mu-%20-mi-uygulanacak/ https://www.muhasebenews.com/imalatci-firmanin-mobilya-satislarinda-kdv-orani-10-mu-%20-mi-uygulanacak/#respond Wed, 27 Sep 2023 08:43:47 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=146594 Mobilya imalatı yapıp satan bir şirketin ürettiği mobilyalar için fatura keserken dikkate alacağı kdv oranı nedir?

Aşağıdaki linkte bulunan mobilyalar için uygulanacak KDV oranı % 10’dur. Listede sayılmayanlar için uygulanacak KDV oranı % 20’dir.

https://ismmmo.org.tr/dosya/1292/Mevzuat-Dosya/MOBILYA-KDV-ORAN.pdf


2 Ocak 2020 tarihinde yürürlüğe giren 30996 sayılı (1. Mükerrer) Resmi Gazete’de yayımlanan “Mal ve Hizmetlere Uygulanacak Katma Değer Vergisi Oranlarının Tespitine İlişkin Kararda Değişiklik Yapılmasına Dair Karar” ile mobilya ürünlerine uygulanacak KDV oranı %18’den %8’e düşürülmüştür. Bu indirim, 2 Ocak 2020 tarihinden itibaren geçerlidir. Bu nedenle, imalatçı firmaların mobilya satışlarında KDV oranı %8’dir.

%8 KDV oranı, 7 Temmuz 2023 tarihinde yürürlüğe giren 7346 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile %10’a yükseltilmiştir. Bu karar, 10 Temmuz 2023 tarihinden itibaren geçerlidir.

%8 KDV oranı, 2020 yılında yürürlüğe girmişti. Bu oran, mobilya, beyaz eşya, elektronik eşya, kitap, gazete ve dergi gibi ürünlerde uygulanmaktaydı. %8 KDV oranı, tüketicilerin bu ürünlere daha kolay erişmesini ve bu sektörlerin gelişmesini teşvik etmek amacıyla getirilmişti.

%10 KDV oranı, 10 Temmuz 2023 tarihinden itibaren geçerlidir. Bu tarihten sonra, mobilya, beyaz eşya, elektronik eşya, kitap, gazete ve dergi gibi ürünlerde %10 KDV oranı uygulanacaktır. (Yukarıdaki listede sayılan mobilyalar)

 


Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/imalatci-firmanin-mobilya-satislarinda-kdv-orani-10-mu-%20-mi-uygulanacak/feed/ 0
Eylül ayında üretici ve market arasındaki fiyat farkı 3 buçuk kata ulaştı https://www.muhasebenews.com/eylul-ayinda-uretici-ve-market-arasindaki-fiyat-farki-3-bucuk-kata-ulasti/ https://www.muhasebenews.com/eylul-ayinda-uretici-ve-market-arasindaki-fiyat-farki-3-bucuk-kata-ulasti/#respond Fri, 08 Oct 2021 13:00:08 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=116619 Eylül ayı üretici market fiyatları

Gübre fiyatlarındaki artışlar

 TZOB Genel Başkanı Bayraktar:

-“Eylül ayında üretici ile market arasındaki fiyat farkı 3 buçuk kata ulaştı”

-“Eylül ayında üretici ve market arasındaki en fazla fiyat farkı yüzde 253 ile kuru soğanda yaşandı”

-“Elmada üretici fiyatları yeni sezonda, geçen dönemin ortalama fiyatlarından düşük seyretmektedir”

-“Üreticilerimiz kuru soğanı tarladan toplatacak işçilik maliyetini bile karşılayacak durumda değil”

-“Gübre Fiyatları Beklenenin Çok Üzerinde Astronomik Hızla Artıyor”

-“Son bir yıllık artış DAP gübresinde yüzde 146 ve üre gübresinde yüzde 145 olurken, amonyum sülfat gübresinde yüzde 157’lik, amonyum nitrat gübresinde yüzde 135’lik ve 20.20.0 gübresinde yüzde 117’lik bir artış yaşandı”

-“Üretici önünü göremiyor, başta gübre olmak üzere adeta füze gibi yükselen girdi fiyatlarını endişeyle izliyor. Acil tedbirler alınmalı!”

-“Acilen önlem alınmazsa tarımsal üretimde düşüş kaçınılmazdır”

-“Gübre sektörü ithalat bağımlılığından kurtulamadığı sürece gübre ucuzlamaz”

Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, eylül ayında üretici ve market arasındaki fiyat farkının 3 buçuk kata ulaştığını bildirdi.

Bayraktar, kuru soğanın 3,5 kat, maydanoz ve elmanın 3,4 kat, limonun 3,3 kat, yeşil fasulyenin 3,1 kat, kuru üzüm ve marulun 2,7 kat, sütün 2,6 kat fazlaya tüketiciye satıldığını vurguladı ve açıklamasını şöyle sürdürdü:

“Üreticide 62 kuruş olan kuru soğan 2 lira 19 kuruşa, 66 kuruş olan maydanoz 2 lira 26 kuruşa, 2 lira 8 kuruş olan elma 6 lira 97 kuruşa, 2 lira 25 kuruş olan limon 7 lira 42 kuruşa, 4 lira 13 kuruş olan yeşil fasulye 12 lira 63 kuruşa, 12 lira 25 kuruş olan kuru üzüm 32 lira 80 kuruşa, 1 lira 88 kuruş olan marul 5 liraya, 3 lira olan süt 7 lira 87 kuruşa satılmaktadır.

Eylül ayında üretici ve market arasındaki fiyat farkı en fazla yüzde 253,23 ile kuru soğanda görüldü. Kuru soğandaki fiyat farkını maydanoz yüzde 242,42, elma yüzde 235,10, limon yüzde 229,78, yeşil fasulye yüzde 205,81, kuru üzüm yüzde 167,76, marul yüzde 165,96, süt yüzde 162,33 oranında izledi.

Eylül ayında markette 24, üreticide 20 üründe fiyat artışı; markette 13, üreticide 7 üründe fiyat düşüşü; markette 1, üreticide 3 üründe fiyat değişmedi.

Eylül ayında fiyatı en fazla artan ürün markette domates, üreticide sivri biber, fiyatı en fazla düşen ürün ise markette ve üreticide limon oldu.”

 

 “Markette en fazla fiyat artışı domateste, en fazla fiyat düşüşü ise limonda görüldü”

Eylül ayında markette en fazla fiyat artışının yüzde 26,89 ile domateste, en fazla fiyat düşüşünün yüzde 27,33 ile limonda olduğunu ve yeşil mercimekte ise fiyat değişimi olmadığını bildiren Bayraktar, açıklamasına şöyle devam etti:

“Markette yüzde 26,89 oranındaki domateste yaşanan fiyat artışını yüzde 23,91 ile kuru fasulye, yüzde 19,37 ile zeytinyağı, yüzde 15,96 ile pirinç, yüzde 15,33 ile kuru üzüm, yüzde 11,81 ile tavuk eti, yüzde 8,56 ile ıspanak, yüzde 6,27 ile kuru kayısı, yüzde 5,29 ayçiçek yağı, yüzde 5 ile Antep fıstığı, yüzde 4,81 ile elma, yüzde 4,63 ile maydanoz, yüzde 4,58 ile iç fındık, yüzde 3,74 ile yumurta, yüzde 3,52 ile marul, yüzde 2,47 ile süt, yüzde 1,65 ile beyaz peynir, yüzde 1,63 ile kuzu eti, yüzde 1,53 ile dana eti, yüzde 1,44 ile yoğurt, yüzde 1,10 ile kaşar peyniri takip etti.

Markette en fazla fiyat düşüşü ise yüzde 27,33 ile limonda yaşandı. Limondaki fiyat düşüşünü yüzde 22,43 ile salatalık, yüzde 12,70 ile havuç, yüzde 11,38 ile kuru incir, yüzde 10,37 ile kırmızı mercimek, yüzde 9 ile nohut, yüzde 7,53 ile yeşil soğan, yüzde 7,18 ile mısırözü yağı, yüzde 4,75 ile yeşil fasulye, yüzde 4,37 ile kuru soğan, yüzde 2,50 ile patlıcan, yüzde 1,96 ile kabak izledi.”

“Üreticide en fazla fiyat düşüşü limonda, en fazla fiyat artışı ise sivri biberde oldu”

 

Eylül ayında üreticide yüzde 56,05 azalmayla fiyatı en fazla düşen ürünün limon, fiyatı en fazla artan ürünün ise yüzde 58,97 ile sivri biber olduğunu belirten Bayraktar, şu bilgileri verdi:

“Limondaki fiyat düşüşünü yüzde 33,33 ile kuru soğan, yüzde 15,33 ile salatalık, yüzde 14,49 yeşil fasulye, yüzde 5,45 ile elma, yüzde 3,85 ile iç fındık izledi.

Antepfıstığı, yeşil soğan ve ıspanak fiyatında ise bir değişim yaşanmadı.

Üreticide en fazla fiyat artışı yüzde 58,97 ile sivri biberde görüldü. Sivri biberdeki fiyat artışını yüzde 46,08 ile domates, yüzde 45,07 ile patates, yüzde 35,71 ile kuru kayısı, yüzde 31,58 ile havuç, yüzde 29,66 ile marul, yüzde 19,35 ile yumurta, yüzde 15 ile patlıcan, yüzde 10 ile maydanoz, yüzde 9,09 ile kabak, yüzde 8,91 ile yeşil mercimek, yüzde 6,67 ile kuru incir, yüzde 5,54 ile pirinç, yüzde 3,46 ile kırmızı mercimek, yüzde 2,08 ile kuru üzüm, yüzde 1,29 ile zeytinyağı takip etti.”

“Yeni sezon ürünlerin çıkması ve fiyatların geçen sene depoya alınan ürünlere oranla hesaplanması fiyat düşüklüğüne sebep olmaktadır”

Eylül ayında üretici ve markette fiyatı en fazla düşen ürünün limon olduğunu hatırlatan TZOB Genel Başkanı Bayraktar, limon fiyatının yeni sezona ait olup, fiyat düşüşünün geçen sezona ait depodaki ürün fiyatıyla kıyaslandığından kaynaklandığını belirterek açıklamasına şöyle devam etti:

“Yeni sezon limon hasadı başlamasına rağmen, üreticilerimiz ürününü pazarlamada sıkıntı yaşıyor ve ürünü satacak alıcı bulamıyor, bulsa da çok düşük fiyata satmak zorunda kalıyor.

Kuru soğanda kışlık ürünlerin hasadı başladı. Rekoltenin artması ve talebin de yavaş olmasına bağlı olarak pazarlama sorunları fiyatlarda düşüşe yol açtı. Bir önceki yıl ihracatın kapatılmasıyla yaşanan pazar kaybı tüccar alımlarını etkiledi. Üreticide soğan fiyatları düşük seyretti. Yaklaşık kilogram maliyeti 1 lira civarında olan soğanda, hasadın yoğunlaşmasıyla birlikte fiyatlar 62 kuruş seviyesine kadar indi ve ürünler tarlada bekliyor. Üreticilerimiz kuru soğanı tarladan toplatacak işçilik maliyetini bile karşılayacak durumda değil. Fiyat istikrarı için kuru soğanda ivedi olarak geçen yıl olduğu gibi TMO alım yaparak müdahale etmelidir. Belediyeler ile kamu kurumları alım konusunda harekete geçmelidir.

Sivri biber ve domateste arzdaki azalma fiyatların artmasına sebep oldu. Patateste ise okulların açılmasıyla talepteki artış fiyatları yükseltti. Kuru kayısıda TMO’nun alımları fiyat artışında etkili oldu. Kuru incirde rekoltedeki azalma ve TARİŞ’in fiyat açıklaması fiyatı artırdı. Yumurtanın fiyat artışına ise üretimdeki azalma ve artan maliyetler etkili oldu. Hasat öncesi arzda yaşanan azalma ve havaların soğumasıyla birlikte talebin artmasıyla havuçta da fiyat artışı meydana geldi.

Elmada üretici fiyatları yeni sezonda, geçen dönemin ortalama fiyatlarından düşük seyretmektedir. Fiyatın düşük seyretmesinin en önemli nedeni, geçen yıl pandemiden dolayı getirilen kısıtlamalar nedeniyle elma alan tüccar ve ihracatçılar ellerinde kalan elmaları düşük fiyattan meyve suyu fabrikalarına satmak zorunda kaldı. Bu sezon ihracatçı ve tüccarlar aynı sıkıntıyı yaşamamak için ihtiyaçları kadar elma alıyorlar, bu da fiyatların düşük oluşmasına neden oluyor. Piyasadaki bu tedirginliği kaldırmak için üreticilerimize depo desteği verilmelidir. Ayrıca daha fazla milli gelir elde edilmesi adına ortalama 225 bin ton olan elma ihracat miktarımızı artırmak için ihracat desteği sağlanmalıdır.

Pirinçte yaşanan fiyat artışları yeni sezona ait olup, artış geçen sezonla kıyaslamadan kaynaklanmaktadır. Maydanoz, kabak, patlıcan ve marulda hasat edilen ürün miktarındaki azalma fiyatlara yansımıştır.”

“Gübre Fiyatları Beklenenin Çok Üzerinde Astronomik Hızla Artıyor”

Türkiye Ziraat Odaları Birliği Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, tarımsal üretimin en önemli girdilerinden olan gübrede son dönemlerde yaşanan ve üreticiyi ciddi anlamda olumsuz etkileyen fiyat artışları konusunda da açıklama yaptı.

“Üretici önünü göremiyor, başta gübre olmak üzere adeta füze gibi yükselen girdi fiyatlarını endişeyle izliyor. Acil tedbirler alınmalı!” diyen Bayraktar, sözlerini şöyle sürdürdü:

“24 Eylül 2021 tarihinde yapılan zamlarla azotlu gübre fiyatlarında önemli artışlar yaşandı.  Amonyum sülfat gübresinde yüzde 21 artış olurken, amonyum nitrat gübresi yüzde 16 ve üre gübresi yüzde 14 arttı. Aynı tarihte DAP gübresi yüzde 3 ve 20.20.0 kompoze gübresi yüzde 2 oranında arttı.

Böylece son bir yıllık artış DAP gübresinde yüzde 146 ve üre gübresinde yüzde 145 olurken, amonyum sülfat gübresinde yüzde 157’lik, amonyum nitrat gübresinde yüzde 135’lik ve 20.20.0 gübresinde yüzde 117’lik bir artış yaşandı.

Yeni üretim sezonuna hazırlanan ve kuraklık endişesi taşıyan üreticilerimiz önünü göremiyor. Bu artışların devam etmesi halinde nasıl bir üretim yapacağını kestiremiyor.

Kuraklıktan dolayı rekolte kayıpları yaşayan, geliri azalan ve borcunu borçla kapatıp yeni kredi alamayan çiftçi bu fiyatlarla gübre alamaz ve gübre kullanamazsa verimde ve kalitede kayıplar meydana gelecek, bitkisel üretim düşecek, bu üretimi hammadde olarak kullanan hayvancılık sektörü de bundan darbe yiyecektir.”

Acilen önlem alınmazsa tarımsal üretimde düşüş kaçınılmazdır”

 

Bayraktar, “Bakanlığımızın verilerine göre, yapılan çalışmalarda usulüne uygun gübrelemenin bitkisel üretimdeki artışa etkisi yüzde 50 ile yüzde 100 arasında değişmektedir” dedi. Bayraktar açıklamasına şöyle devam etti:

“Türkiye’de saf madde olarak gübre kullanımı 2,2 milyon tondur. Bu miktar 3 buçuk milyon ton civarında olan potansiyel ihtiyacın altında kalıyor. Dolayısıyla ülkemizde üreticilerimizin gübre kullanımı zaten yetersiz düzeydedir. Bu duruma bir de astronomik fiyat artışları eklenince, yeterli gübre kullanılamaması sonucu, üretim düşüklüğü sebebiyle yeterli arz sağlanamayacaktır.

Bu yaşananlara son yıllarda etkisi giderek artan tarımsal kuraklıkta eklenince verimde ve üretimde sert düşüşler görülecek. Üretimi düşen üreticimiz zarar edecek, ürün fiyatlarında artış olacak, tüketiciler de yüksek fiyattan ürün tüketmek zorunda kalacaktır. Bu da ülke ekonomisine daha yüksek enflasyon olarak geri dönecektir.

Yurtdışı fiyatlarının ve döviz kurlarının yüksekliği bahane edilerek üreticiye yüksek fiyatla gübre satmak, düşen talep nedeniyle gübre ithalatçılarını ve üreticilerini de vuracaktır. Bu nedenle ithalatçı ve üreticiler de ellerini taşın altına sokmalıdır.

Üretimi devam ettirebilmek için devletimizin de en kısa sürede tarımsal girdi fiyatlarını düşürecek tedbirleri alması an itibariyle en önemli konuların başında geliyor.”

Tarım sektörü ihmal edilmeye gelmez, faturası çok ağır olur”

 

Bir ülkenin kalkınmasında imalat, inşaat, enerji ve diğer sektörlerin önemli olduğunu belirten Bayraktar, “Ancak tarım sektörü çok daha önemlidir, çok daha hayatîdir, bu sebeple çok daha öncelikli olmak durumundadır” dedi. Bayraktar, açıklamasını şöyle sürdürdü:

“Şu gerçeği asla unutmamalıyız; etkilerinden halen kurtulamadığımız pandemi sürecinin hemen başlangıcından itibaren insanların büyük bir talep patlamasıyla koşa koşa yöneldikleri ürünler ne ev ürünleri ne elektronik eşyalar ne tekstil ürünleri ne de başka ürünler oldu. İnsanlar tamamen ‘gıda ve tarım ürünlerine’ yöneldiler. Bu nedenle, ülkeyi yönetenlerin tarım sektörüne daima pozitif ayrımcılıkla bakması ve imkânların bu şartlarda sunulması gerektiğinin bir kez daha altını çizerek hatırlatmak gerekiyor.

Çünkü tarımsal ürünlerin ikame edilmesi çoğu zaman imkânsızdır veya çok pahalıya mal olur. Tarım ürünleri arzındaki istikrar ve devamlılık, gündelik kaygıların ağır bastığı, plansız programsız, ucu açık ithalat politikalarıyla sağlanamaz.

Üreticilerimize ödenen tarımsal desteklerin de yeterli olmadığı ortadadır. Bu desteklerin piyasalardaki fahiş girdi fiyatları titizlikle incelenerek mutlaka güncellenmesi ve makul düzeylerde artışların yapılması gerekmektedir.

‘Fark ödemesi’ destekleri doğru düzgün hesaplanmalı ve gereği yapılmalıdır. Tarımsal destekleme ödemeleri çiftçimizin derdine çare olacak şekilde, tam zamanında, geciktirilmeden ödenmesi de tarım sektörümüzün bekası açısından çok önemlidir.

Gübrede verilen destekler yetersizdir. Mazotta olduğu gibi fiyatın yarısı oranında gübre desteklenmelidir. Devletimiz geçmişte olduğu gibi bir aracı kurum vasıtasıyla ucuz gübre tedarik edip üreticiye doğrudan satmalı veya ‘Türkiye Zirai Donatım Kurumu’ benzeri gibi kâr amacı gütmeyen bir ‘Piyasa Düzenleyici Kurum’ oluşturularak piyasayı regüle etmelidir.”

Gübre sektörü ithalat bağımlılığından kurtulamadığı sürece gübre ucuzlamaz”

 

“Gübre fiyatlarındaki döviz kuruna bağlı değişkenlik, astronomik fiyat artışı ve aşırı dalgalanmanın en önemli nedeni kabul edilebilir” diyen Bayraktar, devletimizin 2005 yılında gübre sektöründen çekildiğini belirterek şu bilgileri paylaştı:

“Üretim büyük oranda 7 firma tarafından gerçekleştiriliyor. Sektör temsilcileri, pazarın büyük bir kısmının da 6 veya 7 firmanın kontrolünde olduğuna dikkat çekiyor.

Yerli üretimin gübre tüketimindeki payı yaklaşık yüzde 65 olduğuna göre geriye kalan yüzde 35’lik pay ithalat yoluyla karşılanmaktadır. Ancak yerli üretim hammadde açısından yüzde 80-85 oranında dışa bağımlıdır. Dolayısıyla son yıllara ait bu verilere göre gübrede dışa bağımlılık oranı gerçekte yüzde 87 dolayındadır.

Diğer yandan, son bir yılda besi yemi yüzde 53, süt yemi yüzde 55, sertifikalı tohumluk fiyatları yüzde 40-63 arasında ve elektrik fiyatları ise yüzde 56 arttı.

Destek verilmeyen karma yem ve bitki koruma ürünlerine destek getirilmeli, tarımsal sulamada kullanılan elektrikte vergi ve fonlar kaldırılmalı fiyatta düşüş sağlanmalı ve sertifikalı tohumluk desteği artırılmalıdır.”

Seçilmiş ürünlerde 27 Eylül 2021 tarihi itibarıyla ortalama üretici, hal, pazar ve market fiyatları ve fiyat farkları:

ÜRÜNLER Üretici Hal Pazar Market Hal/Üretici Pazar/Üretici Market/Üretici
Fiyatı (TL/Kg) Fiyatı (TL/Kg) Fiyatı (TL/Kg) Fiyatı (TL/Kg) Fiyat Farkı (Yüzde) Fiyat Farkı (Yüzde) Fiyat Farkı (Yüzde)
Kuru Soğan 0,62 1,59 2,33 2,19 156,45 275,81 253,23
Maydanoz (adet) 0,66 0,82 1,82 2,26 24,24 175,76 242,42
Elma 2,08 4,43 4,75 6,97 112,98 128,37 235,10
Limon 2,25 4,83 6,24 7,42 114,67 177,33 229,78
Yeşil Fasulye 4,13 6,7 9,16 12,63 62,23 121,79 205,81
Kuru Üzüm 12,25   27,5 32,8 124,49 167,76
Marul (adet) 1,88 3,07 3,83 5 63,30 103,72 165,96
1 litre Süt 3     7,87 162,33
Patlıcan 2,3 3,21 4,31 5,84 39,57 87,39 153,91
Ispanak 2,25 3,59 5,29 5,71 59,56 135,11 153,78
Salatalık 2,32 3,97 4,66 5,81 71,12 100,86 150,43
Antep Fıstığı 50   124,96 149,92
Kabak 2,4 3,76 4,33 5,99 56,67 80,42 149,58
Sivri Biber 3,1 4,25 5,03 6,45 37,10 62,26 108,06
Domates 3,17 3,44 4,98 6,56 8,52 57,10 106,94
Kuru Fasulye 7,91 10 14 16,17 26,42 76,99 104,42
Yeşil Soğan (kg) 2,15 3,54 3,74 4,3 64,65 73,95 100,00
Kuru İncir 32   45 62,27 40,63 94,59
Zeytinyağı 27,4   30 51,27 9,49 87,12
Fındık (iç) 50   80 86,56 60,00 73,12
Havuç 2,5 2,65 3,7 4,26 6,00 48,00 70,40
Nohut 8,27 11 13 13,96 33,01 57,19 68,80
Kuzu Karkas 56,82     94,91 67,04
Dana Karkas 44     70,8 60,91
Yeşil Mercimek 8,56 11,5 11 13,39 34,35 28,50 56,43
Yumurta 0,74   1 1,11 35,14 50,00
Pirinç 7,05 7,8 8,75 10,39 10,64 24,11 47,38
Kuru Kayısı 38   60 52,52 57,89 38,21
Kırmızı Mercimek 10,18 13,5 10,8 12,62 32,61 6,09 23,97
Patates 2,06 1,92 2,56 2,42 -6,80 24,27 17,48
Beyaz peynir       43,23    
Kaşar peyniri       57,09    
Yoğurt       10,58    
Tereyağı       67,92    
Mısırözü yağı       20,68    
Ayçiçek yağı       22,1    
Tavuk Eti       18,84    
Toz şeker       6,25    

 

Not: Hal, pazar ve market verileri Ankara, İzmir, İstanbul, Mersin, Antalya ve Bursa illerinden derlenen ortalama fiyatlardır. Üretici fiyatları ise ürünlere göre önemli üretim merkezlerinden derlenmektedir. Pirinç (Osmancık), kuru fasulye, nohut, kırmızı ve yeşil mercimek için belirtilen hal fiyatları toptan satış fiyatlarıdır.  Dana eti, kuzu eti, Antep fıstığı ve fındık fiyatı serbest piyasa fiyatıdır. Hayvansal ürünlerde üretici ve market fiyatları 44 ilden derlenmektedir. Yumurta fiyatları Yumbir, Başmakçı ve Kaytaş verilerinin ortalaması alınmaktadır. İçme sütü fiyatı pastörize süt ve UHT kutu sütü ortalamasıdır.

 Seçilmiş ürünlerde ay sonu market fiyatları ve değişim oranları:

MARKET 26 Ağustos 2021 27 Eylül 2021 26 Ağustos/27 Eylül 2021
ÜRÜNLER Ay Sonu Market Fiyatı (TL/kg) Ay Sonu Market Fiyatı (TL/kg) Değişim (Yüzde)
Domates 5,17 6,56 26,89
Kuru Fasulye 13,05 16,17 23,91
Zeytinyağı 42,95 51,27 19,37
Pirinç 8,96 10,39 15,96
Kuru Üzüm 28,44 32,8 15,33
Tavuk Eti 16,85 18,84 11,81
Ispanak 5,26 5,71 8,56
Kuru Kayısı 49,42 52,52 6,27
Ayçiçek yağı 20,99 22,1 5,29
Antep Fıstığı 119,01 124,96 5,00
Elma 6,65 6,97 4,81
Maydanoz (adet) 2,16 2,26 4,63
Fındık (iç) 82,77 86,56 4,58
Yumurta 1,07 1,11 3,74
Marul (adet) 4,83 5 3,52
1 litre Süt 7,68 7,87 2,47
Beyaz peynir 42,53 43,23 1,65
Kuzu Eti 93,39 94,91 1,63
Dana Eti 69,73 70,8 1,53
Yoğurt 10,43 10,58 1,44
Kaşar peyniri 56,47 57,09 1,10
Patates 2,4 2,42 0,83
Toz şeker 6,23 6,25 0,32
Sivri Biber 6,44 6,45 0,16
Yeşil mercimek 13,39 13,39 0,00
Tereyağı 68,03 67,92 -0,16
Kabak 6,11 5,99 -1,96
Patlıcan 5,99 5,84 -2,50
Kuru soğan 2,29 2,19 -4,37
Yeşil fasulye 13,26 12,63 -4,75
Mısırözü yağı 22,28 20,68 -7,18
Yeşil soğan (kg) 4,65 4,3 -7,53
Nohut 15,34 13,96 -9,00
Kırmızı Mercimek 14,08 12,62 -10,37
Kuru İncir 70,27 62,27 -11,38
Havuç 4,88 4,26 -12,70
Salatalık 7,49 5,81 -22,43
Limon 10,21 7,42 -27,33

 Seçilmiş ürünlerde ay sonu üretici fiyatları ve değişim oranları:

ÜRETİCİ 26 Ağustos 21 27 Eylül 21 26 Ağustos/27 Eylül 2021
ÜRÜNLER Ay Sonu Üretici Fiyatı (TL/kg) Ay Sonu Üretici Fiyatı (TL/kg) Değişim (Yüzde)
Sivri Biber 1,95 3,1 58,97
Domates 2,17 3,17 46,08
Patates 1,42 2,06 45,07
Kuru Kayısı 28 38 35,71
Havuç 1,9 2,5 31,58
Marul (adet) 1,45 1,88 29,66
Yumurta 0,62 0,74 19,35
Patlıcan 2 2,3 15,00
Maydanoz (adet) 0,6 0,66 10,00
Kabak 2,2 2,4 9,09
Yeşil mercimek 7,86 8,56 8,91
Kuru İncir 30 32 6,67
Pirinç 6,68 7,05 5,54
Kırmızı Mercimek 9,84 10,18 3,46
Kuru Üzüm 12 12,25 2,08
Zeytinyağı 27,05 27,4 1,29
Dana Eti 43,69 44 0,71
1 litre Süt 2,98 3 0,67
Nohut 8,24 8,27 0,36
Kuzu Eti 56,71 56,82 0,19
Ispanak 2,25 2,25 0,00
Yeşil soğan (kg) 2,15 2,15 0,00
Antep Fıstığı 50 50 0,00
Kuru Fasulye 7,93 7,91 -0,25
Fındık (İç) 52 50 -3,85
Elma 2,2 2,08 -5,45
Yeşil fasulye 4,83 4,13 -14,49
Salatalık 2,74 2,32 -15,33
Kuru soğan 0,93 0,62 -33,33
Limon 5,12 2,25 -56,05

 


Kaynak: Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB)
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/eylul-ayinda-uretici-ve-market-arasindaki-fiyat-farki-3-bucuk-kata-ulasti/feed/ 0
TESK Genel Başkanı Palandöken: “Perakende yasası bir an önce güncellenmeli” https://www.muhasebenews.com/tesk-genel-baskani-palandoken-perakende-yasasi-bir-an-once-guncellenmeli/ https://www.muhasebenews.com/tesk-genel-baskani-palandoken-perakende-yasasi-bir-an-once-guncellenmeli/#respond Tue, 05 Oct 2021 16:00:51 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=116428  Esnaf ve sanatkârın normalleşme sürecinde kendini toparlamaya çalıştığını fakat en önemli sorunun halen Perakende Yasası’nın güncellenmesi olduğunu belirten TESK Genel Başkanı Bendevi Palandöken, “Pandemi sebebiyle zor günler geçiren ve artık normalleşme sürecinin hızlandığı bu önemde işlerini toparlamaya devam eden esnafımızın en önemli sorunu halen zincir marketler. TBMM’ye sunulan kuralsız açılışların önüne geçilmesi için perakende sektörünü düzenleyen yasa zaman kaybedilmeden çıkarılmalı. Yüksek fiyat artışları ile piyasalarda dengeleri bozan zincir marketlere kural getirilmesi enflasyonun da düşmesi için öncelikli adım olacaktır. Haksız rekabetin neden olduğu bu düzen, üretici perişan ederken esnafı yok ediyor. Vatandaşın alım gücünü düşürürken, Kobilerin üretimini engelliyor” dedi.

-“KURALSIZLIKLAR ESNAFIMIZIN GELİŞMESİNİ ENGELLİYOR”

Perakende Yasasının bir an önce güncellenerek esnafın korunması gerektiğinin altını çizen Türkiye Esnaf ve Sanatkârlar Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, “Esnafımız rekabet unsuru olmasıyla ekonominin de dengeleyicisi. Esnafın canlanması ekonominin canlanması demek. Dolayısıyla esnafın azalması ya da bitmesi ekonominin de sermayenin de tehlikeye girmesi demektir. Ticari hayatta yaşanan kuralsızlıklar esnafımızın gelişmesini olumsuz etkiliyor. Esnafımız kazancını normale döndürmek için çalışmaya devam ediyor fakat aynı sokağa açılan aynı sektördeki esnafın birbirine zarar vermesi gibi, on binlerce şubede yüzlerce esnafın işini tek dükkânda yapan zincir marketlerin haftanın her günü açık olması gibi kuralsızlıklara artık son verilmeli” şeklinde belirtti.

-“PİYASA DENGELERİNİ BOZAN DÜZEN ENFLASYONU DA ETKİLİYOR”

Enflasyon rakamlarında tekelci fiyatların doğrudan etkisi olduğunu vurgulayan Palandöken, “Enflasyonun düşmemesinin sebebi tekelci fiyat uygulamasına karşı Kobilerin, esnafın rekabet edememesinden kaynaklanıyor. Fiyatların düşmesi rekabet ile olur. Yoksa enflasyonda makas daha fazla açılır. Esnafın olması, pazarların rekabet edebilmesi vatandaşın cebine de faydalı. Esnafımız sermayenin değil haksız rekabetin ortadan kaldırılmasını istiyor. Bu nedenle esnafımızın normale daha hızlı dönmesi için Perakende Yasası acil olarak güncellenmeli” diye konuştu.


Kaynak: TESK
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/tesk-genel-baskani-palandoken-perakende-yasasi-bir-an-once-guncellenmeli/feed/ 0
Çiğ süte rekor destek ödemesi 1 Ekimde hesaplara geçmeye başladı https://www.muhasebenews.com/cig-sute-rekor-destek-odemesi-1-ekimde-hesaplara-gecmeye-basladi/ https://www.muhasebenews.com/cig-sute-rekor-destek-odemesi-1-ekimde-hesaplara-gecmeye-basladi/#respond Mon, 04 Oct 2021 11:00:12 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=116342 Tarım ve Orman Bakanı Dr. Bekir Pakdemirli, iklim değişikliğinin ve yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınının olumsuz etkilerinin üreticiye yansımaması için gece gündüz çalıştıklarını belirterek, çiftçilere Ekimde toplam 773 milyon 269 bin lirayla rekor destek ödemesi yapacaklarını söyledi.

Pakdemirli, sadece ülkenin değil tüm dünyanın olumsuz koşullardan etkilendiğini, buna rağmen tüm imkânların Türk çiftçisi, üreticisi için seferber edildiğini dile getirdi.

Bu yıl tarımsal destek ödemelerinin yüzde 77 oranında gerçekleştirildiğini ifade eden Pakdemirli, 2021 için belirlenen destek tutarının toplam 16,8 milyar lirasının çiftçilere ödendiğini bildirdi.

Pakdemirli, iklim değişikliği ve salgının olumsuz koşullarına rağmen üretici ve yetiştiricinin yanında olmaya devam edeceklerini vurgulayarak, “Büyük fedakârlıkla ve özveriyle üretmeye devam eden çiftçimizin tüm olumsuzluklara rağmen ayakta kalmasına destek olacağız. Tüm varlığımızla ve gücümüzle üretim için çaba göstereceğiz. Çiftçimiz ürettikçe bizim de yanında olduğumuzu görecek.” diye konuştu.

ÇİĞ SÜTE REKOR DESTEK

Ekimde yapılacak destek ödemelerine ilişkin bilgi veren Pakdemirli şunları kaydetti:

“Ekim ayında rekor destek ödemesi yapacağız ve ödemeler 1 Ekimde hesaplara geçecek. Buna göre, çiğ süt desteği (Ocak-Şubat-Mart) 261 bin 584 çiftçi, toplam 706 milyon 136 bin 472 lira destek ödemesi alacak.

Hayvan hastalıkları tazminatından 1462 çiftçi toplam 31 milyon 552 bin 734 lira ödeme alırken, yağlı tohumlu bitkiler desteği için 1378 çiftçi toplam 27 milyon 81 bin 833 lira alacak. Diğer destekler ise şöyle olacak; hububat ve baklagil desteği için 1243 çiftçi toplam 6 milyon 556 bin 177 lira, geleneksel zeytin bahçelerinin rehabilitasyonu için 281 çiftçi 1 milyon 163 bin 809 lira ve yem bitkileri desteği için 471 çiftçi 778 bin 308 lira. Böylece Ekim ayında 266 bin 419 çiftçiye toplam 773 milyon 269 bin 333 lira destek ödemesi yapılacak.”


Kaynak: T.C. Tarım ve Orman Bakanlığı
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/cig-sute-rekor-destek-odemesi-1-ekimde-hesaplara-gecmeye-basladi/feed/ 0
Tarım ve orman sektörü son 3 yıldır kesintisiz büyümesini sürdürüyor https://www.muhasebenews.com/tarim-ve-orman-sektoru-son-3-yildir-kesintisiz-buyumesini-surduruyor/ https://www.muhasebenews.com/tarim-ve-orman-sektoru-son-3-yildir-kesintisiz-buyumesini-surduruyor/#respond Wed, 28 Jul 2021 09:00:39 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=112880 2018 yılında yüzde 2,1, 2019 yılında yüzde 3,7, 2020 yılında yüzde 4,8 büyüyen sektör, bu yılın ilk çeyreğinde de yüzde 7,5 oranında büyüme gösterdi.

Tarım ve Orman Bakanı Dr. Bekir Pakdemirli, tarım ve orman sektörüyle ilgili son 3 yılda yaptıkları çalışmalara ilişkin twitter hesabından bir video paylaştı.

Bakan Pakdemirli’nin paylaşımında şu bilgilere yer verildi:

“Tarım ve orman sektörü son 3 yıldır kesintisiz büyüdü. 2018 yılında yüzde 2,1, 2019 yılında yüzde 3,7, 2020 yılında yüzde 4,8 büyüyen sektör, bu yılın ilk çeyreğinde de yüzde 7,5 oranında büyüme gösterdi.

Türkiye, tarımsal hasıla bakımında Avrupa’da birinci, dünyada ilk on arasında yer alıyor. Bitkisel üretim miktarı Cumhuriyet tarihinin rekoru kırarak, 2020 yılında 126 milyon tona ulaştı.

BÜYÜKBAŞ HAYVAN SAYISI 18,2 MİLYON BAŞA YÜKSELDİ

Büyükbaş hayvan sayısında Cumhuriyet tarihinde en yüksek sayıya ulaşıl. 2017 yılında 16,1 milyon olan büyükbaş hayvan sayısı 2020’de 18,2 milyon başa yükseldi. Küçükbaş hayvan sayısında ise Avrupa’da birinci sıraya ulaşıldı. 2017 yılında 44,3 milyon olan küçükbaş hayvan sayısı 2020 yılında 54,1 milyona çıktı. Kanatlı hayvan sayısı yüzde 11 oranında artarak 348 milyon adetten 386 milyon adete yükseldi.

Su ürünleri üretim miktarı yüzde 52,5 artışla 276 bin tondan 421 bin tona çıktı. Su ürünleri ihracat hedefine 2019 yılında ulaşılırken 2023 yılı hedefi 2 milyar dolar olarak belirlendi.

TARIMSAL İHRACAT 20,7 MİLYAR DOLARA ULAŞTI

Tarım ve gıda ürünleri ihracatı son 3 yılda 18,6 milyar dolardan 20,7 milyar dolara ulaştı.

Çin Halk Cumhuriyetine ilk defa süt ve süt ürünleri ile kanatlı ve kanatlı ürünleri ihracatı başladı.

Cumhurbaşkanlığı Hükümet sistemiyle birlikte tarımsal destekler 24 milyar liraya yükseldi. Bakanlığın 2021 yılı toplam bütçesinin yüzde 46’sı tarımsal desteklere ayrıldı.

Kırsal kalkınma projeleri kapsamında 35 bin projeye 3,6 milyar lira destek, 104 bin kişiye istihdam imkânı sağlandı.

2,2 MİLYON DEKAR ARAZİ TARIMSAL ÜRETİME KAZANDIRILDI

Korunan büyük ova sayısı 429’a ulaşırken, 2,2 milyon dekar arazi tarımsal üretime kazandırıldı.

Toprak Mahsulleri Ofisi’nin alım fiyatları hasat öncesi açıklanmaya başlandı. TMO, kayısı ve incir alımına da başladı.

Gıda denetimlerine hız verildi. 2017 yılında 1 milyon olan gıda denetim sayısı 2020’de 1,4 milyona çıktı. Gıdada taklit ve tağşişe geçit verilmedi.

1,2 MİLYAR FİDAN TOPRAKLA BULUŞTULDU

Türkiye ağaçlandırma çalışmalarında Avrupa’da birinci, dünyada dördüncü sıraya yükseldi. Son üç yılda 1,2 milyar fidan toprakla buluşturuldu. Geleceğe Nefes kapsamında bir saatte 13 milyon fidan dikerek en fazla fidan dikme rekoru kırıldı.

ORMAN YANGINLARINDA İLK DEFA İHA KULLANILMAYA BAŞLANDI

Yangınlarla mücadelede ilk defa İHA kullanmaya başlanılırken, yangına ilk müdahale süresi 12 dakikaya düşürüldü.

1,56 MİLYON HEKTAR ALANDA TOPLUŞATIRMA YAPILDI

Su ve toplulaştırma yatırımları kapsamında 1000 tesis tamamlandı. 1,56 milyon hektar alanda toplulaştırma çalışması tamamlandı.

2021 yılı “Su ve Sulama Yatırımlarında Hamle Yılı” ilan edildi. 1’inci Su Şurası çalışmaları başlatıldı.

Meteorolojik olaylar erken uyarı sistemleriyle çiftçilere ulaştırılmaya başlandı.

Biyolojik çeşitliliği korumak için doğal ve kültürel değerlere sahip korunan alanlar artırıldı.

GIDANI KORU KAMPANYASI İLE 664 MİLYON LİRA TASARRUF SAĞLANDI

Hayata geçirilen ‘Gıdanı Koru’ kampanyası kapsamında yılda 664 milyon lira tasarruf sağlandı.

Coğrafi işaretli tarım ve gıda ürün sayısı yüzde 70 artışla 635’e çıkarıldı. 4 ürüne daha tescil alarak AB tescilli ürün sayısı 7’ye yükseltildi.

Sektörün geleceğine ışık tutacak olan 3. Tarım Orman Şûra’sı 15 yıl aradan sonra hayata geçirildi.”


Kaynak: T.C. Tarım ve Orman Bakanlığı
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/tarim-ve-orman-sektoru-son-3-yildir-kesintisiz-buyumesini-surduruyor/feed/ 0
Üreticiler Elektronik Ürün Senedi (ELÜS) belgesi ile Ziraat Bankasından 5 milyon liraya kadar sıfır faizli kredi kullanarak finansman ihtiyacını karşılayabilecek https://www.muhasebenews.com/ureticiler-elektronik-urun-senedi-elus-belgesi-ile-ziraat-bankasindan-5-milyon-liraya-kadar-sifir-faizli-kredi-kullanarak-finansman-ihtiyacini-karsilayabilecek/ https://www.muhasebenews.com/ureticiler-elektronik-urun-senedi-elus-belgesi-ile-ziraat-bankasindan-5-milyon-liraya-kadar-sifir-faizli-kredi-kullanarak-finansman-ihtiyacini-karsilayabilecek/#respond Mon, 19 Jul 2021 14:00:21 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=112631 Tarım ve Orman Bakanı Dr. Bekir Pakdemirli, ürünü lisanslı depoya teslim eden üreticilerin, Elektronik Ürün Senedi (ELÜS) belgesi ile Ziraat Bankasından 5 milyon liraya kadar sıfır faizli kredi kullanarak finansman ihtiyacını karşılayabileceğini söyledi.

Türkiye Ürün İhtisas Borsasının (TÜRİB) tarımsal ürün endekslerini yayımlamaya başlaması dolayısıyla Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nde düzenlenen tanıtım toplantısında konuşan Bakan Pakdemirli, tarımsal ürün ticaretinin artmasıyla 
ürün borsalarının da gelişmeye başladığını, 2017’de TÜRİB’in kurulmasıyla tarım ürünleri ticaretinin daha etkin bir konuma ulaştığını söyledi.

Ürün borsası ile lisanslı depoculuğun birbirinden ayrılmaz parçalar olduğunu ifade eden Pakdemirli, “Bu iki yapı, ne kadar sıkı ve uyumlu çalışırsa, üretim ve kazancın güvencesi de o boyutta güçlenerek artacaktır.” diye konuştu.

Bakan Pakdemirli, lisanslı depoculuk sayesinde üreticinin, depo masraflarından kurtularak ürünlerini güvenli, sigortalı ve sağlıklı şekilde modern depolarda muhafaza ettiklerini bildirdi.

Böylece üreticinin, hasat döneminde arz yığılması nedeniyle oluşan fiyat düşüşlerinden daha az etkilendiğini ve ürünü sonraki aylarda daha yüksek fiyattan satma imkanına kavuştuğunu vurgulayan Pakdemirli, şöyle devam etti:

“Lisanslı depoya teslim ettiği ürün karşılığında aldığı ürün senedi ile mahsulünü, ürün borsasında elektronik ortamda daha geniş bir yelpazede çok sayıda alıcıya ulaştırabiliyor. Lisanslı depo şirketi sayısı 38’den 138’e ulaştı. Lisanslı depo kapasitesi ise 1,8 milyon tondan 7,7 milyon tona ulaştı. Ürün bazında ise hububat ile başlayan bu süreç, baklagiller ve yağlı tohumlar, pamuk, fındık, zeytin-zeytinyağı, kuru kayısı ve antepfıstığının dahil olmasıyla genişledi. Bakanlık olarak, Ticaret Bakanlığı ve TOBB ile yürüttüğümüz iş birliği sayesinde, üreticilerimizi destekleyerek bu sisteme daha çok dahil olmaları ve ürünlerin daha fazla miktarda ürün borsasında işlem görmesi için gayret gösteriyoruz.”

ELÜS İLE 5 MİLYON LİRAYA KADAR FAİZSİZ KREDİ İMKÂNI

Pakdemirli, TÜRİB’in, tarım ürünlerinin kayıt altına alınıp, alım-satımının yapıldığı, hareketlerinin takip ve kontrol edildiği bir yapı olduğunu dile getirerek, söz konusu yapıda özellikle üreticinin finansal sisteme erişiminin ve entegrasyonunun önemine dikkati çekti.

Üreticinin, ürününü lisanslı depoya teslim ettiğinde, kendisine ELÜS verildiğini belirten Pakdemirli, şunları söyledi:

“Üretici bu belge ile ürünlerini istediği zaman satabiliyor. ELÜS sayesinde, Ziraat Bankasından 5 milyon liraya kadar sıfır faizli kredi kullanarak finansman ihtiyacını karşılıyor. Borsa sayesinde üreticiler mahsullerini sadece yerel piyasada değil, ulusal ve uluslararası pazarlara da ulaştırabiliyor. Bu durum, hem rekabeti hem de kazancı beraberinde getiriyor. Ürün İhtisas Borsasında ürünler, kaliteye göre sınıflandırılarak fiyatları belirlendiğinden, bu yapının gelişmesi kaliteli üretimin artmasına da doğrudan katkı sağlıyor.”

Pakdemirli, Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) tarafından alınıp satılan aynı kalitedeki bir ürünün, Ürün İhtisas Borsasında farklı ISIN kodları ile işlem gördüğünü ve bu durumun, piyasaların derinlik kazanmasını engellediğini ifade etti.

Bu nedenle, Ürün İhtisas Borsası ve TAKASBANK’ın ISIN kodu sayısının azaltılması için hızlıca bir çalışma yapması gerektiğini belirten Pakdemirli, “Bu çalışmanın sonuçlandırılması halinde ELÜS işlemleri derinlik kazanacak, Ürün İhtisas Borsası fiyat oluşumunda daha aktif rol alacak ve piyasa fiyatlarının daha şeffaf ortamda oluşması sağlanacaktır. Böylece, tarımsal ürünlerin fiyatlarında zaman ve mekan faktörlerinden kaynaklı farklılıklar telafi edilecek, tüketiciler, bu ürünlere daha uygun ve reel rakamlarla ulaşabilecektir.” dedi.

ELÜS İLE TARIMSAL ÜRÜNLERİN FİYAT PERFORMANSI ÖLÇÜLEBİLECEK

Pakdemirli, ürün fiyat endekslerinin, tarım ürünleri piyasasına farklı bir boyut katacağını, bu endekslerin ELÜS işlemlerini kullanarak tek veya grup halindeki tarımsal ürünlerin fiyat performansını ölçmek amacıyla tasarlandığını belirterek şunları kaydetti:

“Borsada işlem gören ELÜS’lerden oluşan endeksler, tarım ürünlerinin fiyat hareketleri hakkında üreticilerimiz ile gıda ve finans sektöründeki paydaşlarımıza daha fazla bilgi sağlayacaktır. Fiyat değişiklikleri daha kolay tahmin edilecek, analizler daha doğru yapılacak ve ürün performans ölçümleri etkin olarak kullanılacak. İlk olarak, stratejik önemi ve likiditesi yüksek olan, buğday, arpa ve mısır için uygulanmaya başladı. Bir gösterge aracı olarak kullanılabilecek bu endeksler sayesinde, piyasanın anlık durumu şeffaf bir şekilde ortaya konulacak ve diğer yatırım ürünleriyle karşılaştırma imkanı da sağlanacaktır.”

HEDEFİMİZ, TMO’NUN YAPTIĞI ALIMLARIN TAMAMINI ELÜS YOLUYLA GERÇEKLEŞTİRMEK

Pakdemirli, gelecek dönemde lisanslı depoculuk ve Ürün İhtisas Borsasının öneminin artacağını vurgulayarak, “Ürün Fiyat Endeksleri de gıda arzı ve ticareti konusunda üretici ve yatırımcılara yol çizmesi ve öngörüler sunması açısından oldukça faydalı bir uygulamadır.” diye konuştu.

TMO’nun ELÜS yoluyla 2016’da 12 noktada alım yaptığını bildiren Pakdemirli, bunun 2020’de 108’e yükseldiğine dikkati çekti.

Pakdemirli, 2020’de TMO’nun toplam alımının yüzde 80’inin ELÜS kapsamında gerçekleştirildiğini ifade ederek, “Hedefimiz, lisanslı depoculuk sisteminin ülke genelinde yaygınlaşmasıyla birlikte TMO’nun üreticiden yaptığı alımların tamamını lisanslı depolar üzerinden ELÜS yoluyla gerçekleştirmek. ” dedi.

Tarım ürünleri ticaretinin gelişmesinin, lisanslı depoculuk ve Ürün İhtisas Borsasının güçlenmesinden geçtiğini belirten Pakdemirli, Ürün Fiyat Endeksleri uygulamasının, üreticinin gelirlerinin artmasına, yatırımların büyümesine ve sektörün güçlenmesine büyük katkı sağlayacağına inandığını kaydetti.


Kaynak: T.C. Tarım ve Orman Bakanlığı
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/ureticiler-elektronik-urun-senedi-elus-belgesi-ile-ziraat-bankasindan-5-milyon-liraya-kadar-sifir-faizli-kredi-kullanarak-finansman-ihtiyacini-karsilayabilecek/feed/ 0
Tarım desteklerinde bu yıl toplam desteğin %63’ü ilk 6 ayda üreticilerin hesaplarına yatırıldı https://www.muhasebenews.com/tarim-desteklerinde-bu-yil-toplam-destegin-%63u-ilk-6-ayda-ureticilerin-hesaplarina-yatirildi/ https://www.muhasebenews.com/tarim-desteklerinde-bu-yil-toplam-destegin-%63u-ilk-6-ayda-ureticilerin-hesaplarina-yatirildi/#respond Thu, 08 Jul 2021 11:00:29 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=112094 CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN: “HUBUBAT İLE ET, SÜT, YEM FİYATLARINI AŞIRI ŞEKİLDE YÜKSELTMEYE ÇALIŞANLARA İZİN VERMEYECEĞİZ”

Cumhurbaşkanlığı kabine toplantısının ardından açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan, “Salgın ve kuraklık nedeniyle ortaya çıkan durumu istismar ederek, hububat ile et, süt, yem fiyatlarını aşırı şekilde yükseltmeye çalışanlara izin vermeyeceğiz” dedi.

Türkiye’nin, dünyada salgın sürecini tüm boyutlarıyla başarıyla yürüten ülkelerin ilk sıralarında yer aldığını belirten Erdoğan, etkili ve yerinde tedbirler sayesinde pek çok ülkeden olumlu yönde ayrıştıklarını vurguladı.

“EN FAZLA FİNANSMANA İHTİYAÇ DUYULAN İLK 6 AYDA, ÜRETİCİLERİMİZİN HESAPLARINA 15 MİLYAR LİRA YATIRDIK”

Sağlık tedbirlerinin yanında, salgın döneminde çeşitli başlıklar altında hayata geçirdikleri uygulamalarla milletin her kesimine destek olduklarını dile getiren Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bu çerçevede bütçeden ve çeşitli fonlardan sunduğumuz doğrudan desteklerin tutarı 150 milyar lirayı aşmış durumdadır. Yıl sonuna kadar bu tutarın 196 milyar liraya, yani milli gelirimizin yüzde 3,5’ine ulaşmasını bekliyoruz. Kullandırılan ve tüm ertelenen krediler ile vergi ve sosyal güvenlik primleri yoluyla da 524 milyar liralık, yani milli gelirin yüzde 9,3’ü kadar bir kaynağı harekete geçirdik. Bu sayede ihtiyaç sahibi vatandaşımızdan çalışanımıza, üreticimize, yatırımcımıza kadar kimseyi yalnız bırakmadık. Tarım desteklerinde de bu yıl toplam desteğin yüzde 63’ünü, yani 15 milyar lirasını en fazla finansmana ihtiyaç duyulan ilk 6 ayda, üreticilerimizin hesaplarına yatırdık. Uyguladığımız etkin müdahale alımları ile hem alım yaptığımız ürünlerin kapsamını genişlettik, hem de çiftçimizin yüzünü güldürecek fiyatları açıkladık.”

“HUBUBAT İLE ET, SÜT, YEM FİYATLARINI AŞIRI ŞEKİLDE YÜKSELTMEYE ÇALIŞANLARA İZİN VERMEYECEĞİZ”

Tarımda yaşanan kuraklık sebebiyle ortaya çıkacak muhtemel sıkıntılara karşı tedbirleri aldıklarına işaret eden Erdoğan, şunları paylaştı:

“Toprak Mahsulleri Ofisi, hasat nedeniyle haziran ayında ara verdiği uygun fiyatlı arpa ve buğday gibi yem ham maddesi satışına temmuzda devam edecektir. Gelecek yılki hasat dönemine kadar sürecek bu uygulamadan yetiştirici, besici ve yem üreticilerinin tamamı faydalanacaktır. Besicilerimiz, yem ham maddesi almak için hayvan kayıt sistemine kayıtlı hayvan sayısı kadar Toprak Mahsulleri Ofisine başvurabilir. Yine hayvancılık sektörünün kaba yem ihtiyacını karşılamak amacıyla yem bitkileri desteğimiz de devam ediyor. Sadece bu yılın ilk 6 ayında yem bitkisi üretimi için 821 milyon lira destek ödemesi yaptık. Bu destekler sayesinde ülkemizde yem bitkileri ekim alanı 758 bin hektardan 2,5 milyon hektara yükseldi. Salgın ve kuraklık nedeniyle ortaya çıkan durumu istismar ederek, hububat ile et, süt, yem fiyatlarını aşırı şekilde yükseltmeye çalışanlara da izin vermeyeceğiz.”

Son 19 yılda hayata geçirilen 227 milyar liralık yatırımla 45 milyar metreküp suyun depolanmasının, kuraklığa karşı en büyük kozları olduğunu vurgulayan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü;

“Bugün de toplantı öncesi Ankara için çok önemli olan arıtma ve atık su toplama kollektörleri ile Gerede Sistemi, Kırıkkale Sulakyurt Sulaması ve Çankırı Dereçatı Barajı’nı hizmete açtık. Yaklaşık 1,5 milyar liralık bu yatırımların hayırlı olmasını diliyorum”


Kaynak: T.C. Tarım ve Orman Bakanlığı
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/tarim-desteklerinde-bu-yil-toplam-destegin-%63u-ilk-6-ayda-ureticilerin-hesaplarina-yatirildi/feed/ 0
İhraç kayıtlı mal teslimi için firmaların üretici olması mı gerekir? https://www.muhasebenews.com/ihrac-kayitli-mal-teslimi-icin-firmalarin-uretici-olmasi-mi-gerekir/ https://www.muhasebenews.com/ihrac-kayitli-mal-teslimi-icin-firmalarin-uretici-olmasi-mi-gerekir/#respond Tue, 29 Jun 2021 05:59:37 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=110634 Bir limited şirket ihraç kayıtlı fatura kesmek istemektedir. Esas itibariyle şirket kumaş ve fason işçilik hizmeti alarak ürünü tamamlamaktadır yani bünyesinde doğrudan bir üretim söz konusu değil sadece model üretiliyor ve dışarıdan hizmet alınarak ürün haline getirilip fatura ediliyor hal böyle iken ihraç kayıtlı fatura kesebilir mi?

İhraç kayıtlı teslim yapılabilmesi için Firmanın İMALATÇI olması, sanayi sicil belgesi ve kapasite raporu olması gerekir.

KDV Uygulama Genel Tebliğindeki İhraç Kayıtlı Satışlarda Tecil Terkin Uygulaması 

8.  İhraç Kaydıyla Teslimlerde Tecil-Terkin Uygulaması

8.1. Kapsam

3065 sayılı Kanunun (11/1-c) maddesi gereğince; ihraç edilmek şartıyla imalatçılar tarafından kendilerine teslim edilen mallara ait KDV, ihracatçılar tarafından ödenmez.

Bu kapsamda yapılan teslimlerle ilgili olarak düzenlenen faturaya;

“3065 sayılı KDV Kanununun (11/1-c) maddesi hükümlerine göre, ihraç edilmek şartıyla teslim edildiğinden, KDV tahsil edilmemiştir.”

ifadesi yazılır.

Mükelleflerce tahsil edilmeyen ancak ilgili dönem beyannamesinde beyan edilecek olan bu vergi, vergi dairesince tarh ve tahakkuk ettirilerek tecil olunur.

Söz konusu malların, ihracatçıya teslim tarihini takip eden ay başından itibaren üç ay içinde ihraç edilmesi halinde, tecil edilen vergi terkin olunur.

İhracatın yukarıdaki şartlara uygun olarak gerçekleştirilmemesi halinde, tecil olunan vergi tahakkuk ettirildiği tarihten itibaren 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 51 inci maddesine göre belirlenen gecikme zammıyla birlikte tahsil olunur. Ancak, ihraç edilmek şartıyla teslim edilen malların 213 sayılı Kanunda belirtilen mücbir sebepler nedeniyle ihraç edilmemesi halinde, tecil edilen vergi tecil edildiği tarihten itibaren 6183 sayılı Kanunun 48 inci maddesine göre ilgili dönemler için geçerli tecil faizi ile birlikte tahsil edilir.

Tecil veya terkin edilen bu vergiler hakkında ihracatçılar bakımından 3065 sayılı Kanunun 32 nci maddesi hükmü uygulanmaz.

İhracatçılara mal teslim eden imalatçılara iade edilecek KDV, ihraç edilen mala ilişkin imalatçı satış bedeline göre hesaplanan vergiden imalatçı aleyhine matrahta meydana gelen değişikliğe ilişkin verginin düşülmesinden sonra kalan tutardan fazla olamaz.

İhracatçılara mal teslim eden imalatçıların terkin ve iade işlemleri ihracatın gerçekleşmesinden sonra yapılır. İade veya tecil olunacak vergi miktarı, mükellefin ihraç kaydıyla teslimin yapıldığı dönem beyannamesinde yer alan bilgiler mukayese edilmek suretiyle hesaplanır.

İhracatın mücbir sebepler veya beklenmedik durumlar nedeniyle üç ay içinde gerçekleştirilememesi halinde, en geç üç aylık sürenin dolduğu tarihten itibaren onbeş gün içinde başvuran ihracatçılara üç aya kadar ek süre verilebilir.

İhraç kaydıyla teslimlerde tecil-terkin uygulaması ihtiyari bir uygulama olup, bu kapsamdaki malların imalatçıları tarafından ihracatçılara KDV tahsil edilerek teslimi de mümkündür.

İhraç kaydıyla teslimlere ait faturanın esas itibarıyla ihracatçı firmanın düzenlediği fatura tarihinden önceki bir tarihte düzenlenmiş olması gerekir. İmalatçı tarafından düzenlenen fatura tarihinin; ihracatçı firmanın düzenlediği fatura tarihi veya fiili ihraç tarihinden sonraki bir tarih olması halinde, 213 sayılı Kanundaki fatura düzenleme sürelerine uyulması kaydıyla tecil-terkin uygulamasından yararlanılabilir.

Ancak, bu durumlar dışında ihraç kaydıyla teslime ilişkin faturanın, fiili ihraç tarihinden sonraki tarihi taşıması halinde işlemin ihraç kaydıyla teslime ilişkin şartlar açısından yapılacak inceleme veya YMM raporu ile tespit edilmesi şartıyla terkin ve/veya iade işlemleri sonuçlandırılır.

İhracat, gümrük beyannamesinin kapanma tarihi itibarıyla gerçekleştiğinden, süresinde ihraç edilmek kaydıyla bu tarih itibarıyla ihraç kaydıyla teslim nedeniyle tecil edilen vergi, terkin edilebilir hale gelir. Ödenecek KDV çıkmaması nedeniyle tecil edilecek vergisi bulunmayan mükellefler ise bu tarihten itibaren iade talep edebilirler.

Geçici ihracat veya hariçte işleme rejimleri çerçevesinde malların yurtdışı edilmesi, kesin ihracata dönmediği sürece, ihraç kaydıyla teslimler açısından ihracat olarak kabul edilmez. Diğer bir deyişle kesin ihracı öngörülmeyen mallar için ihraç kaydıyla teslim uygulaması mümkün değildir.

8.2. Tecil-Terkin Uygulanacak Teslimler

İmalatçılar tarafından ihracatçılara ihraç kaydıyla yapılan mal teslimlerinde, tecil-terkin uygulamasından yararlanılabilir.

Türkiye’de ikamet etmeyenlere özel fatura ile yapılan satışlarda, “İstisna İzin Belgesi” alan mükelleflere imalatçılar tarafından yapılacak ihraç kaydıyla teslimlerde, 3065 sayılı Kanunun (11/1-c) maddesi kapsamında işlem yapılabilir.

İstisna izin belgeli satıcılara ihraç kaydıyla teslimde bulunanların tecil edilen vergilerinin terkin işlemleri için, gümrükte tasdik edilen özel fatura nüshası ibraz edilir.

8.3. Tecil-Terkin Uygulamasından Yararlanacak Satıcılar

Tecil-terkin uygulamasından “imalatçı” vasfını haiz satıcılar yararlanabilir.

İmalatçının;

–  Sanayi siciline kayıtlı ve sanayi sicil belgesini haiz olması veya Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığından alınmış çiftçi kayıt belgesi, gıda işletmesi kayıt belgesi ve işletme onay belgelerinden(üretici belgesi) herhangi birine sahip olması, (Bu belgeler sonraki bölümlerde “imalatçı belgesi” olarak anılacaktır.)

–  İlgili meslek odasına kayıtlı bulunması,

–   Üretimin yapıldığı dönemde yürürlükte bulunan Sanayi Sicil Tebliğlerinde öngörülen sayıda işçi çalıştırması ve gerekli araç parkına sahip olması veya kapasite raporundaki üretim altyapısına sahip olması,

gerekmektedir.

Bu şartlara sahip olan imalatçılarca, ihraç kaydıyla ihracatçılara mal teslim edilen dönemde ve bir defa olmak üzere “imalatçı belgesi” ve ilgili meslek odasına üyelik belgesinin birer örneği, ilgili dönem KDV beyannamesinin verilme süresine kadar bağlı oldukları vergi dairesine bir dilekçe ekinde verilir.

İmalatçı niteliğindeki değişiklikler ve imalatçı niteliğinin kaybedilmesi halleri ayrıca vergi dairesine bildirilir.

İmalatçılar, ihraç kaydıyla teslim ettikleri malların bir kısmını piyasadan hazır olarak satın alabilirler. Bu durumda, imalatçıların bizzat ürettikleri mallar için tecil-terkin uygulaması yapılır. Piyasadan hazır olarak alıp sattıkları mallar için tecil-terkin işlemi uygulanmaz.

Örnek: Bir Anonim Şirket, ihraç kaydıyla satış bağlantısı kurduğu 10.000 adet gömlekten, 6.000 adedini bizzat üretmiş, 4.000 adedini de hazır olarak piyasadan satın almıştır. Bu mükellefin ihraç kaydıyla ihracatçıya teslim ettiği 10.000 adet gömleğin, bizzat imalatçısı olduğu 6.000 adedi için tecil – terkin işlemi uygulanır, kalan 4.000 adet gömlek için bu uygulamadan yararlanılamaz.

Bu durumda, ihracatçıya satış yapan imalatçılar, bizzat ürettikleri mallar ile piyasadan hazır olarak satın aldıkları malları, düzenleyecekleri faturada ayrı gösterebilecekleri gibi, bu mallar için ayrı fatura da düzenleyebilirler.

İmalatçı belgesinde yer alan üretim kapasitesine göre imal edilebilecek mallar ile bu kapsamda fason olarak imal ettirilen mallar için tecil-terkin uygulamasından yararlanılabilir. Dolayısıyla, imalatçı belgesindeki üretim konusu malların tamamının fason olarak imal ettirilmesi, ihraç kaydıyla teslime engel değildir. Fason hizmet, bir malın mülkiyet ve tasarruf hakkının devralınmaksızın ücreti karşılığı belirli işlemlere tabi tutularak/işlemlerden geçirilerek, tasarruf veya mülkiyet hakkı sahibine iade edilmesidir.

İmalatçı kapsamına girmeyen mükellefler, tecil-terkin uygulamasından yararlanamaz. Ancak, diğer şartları taşımakla beraber, sadece imalatçı belgesine sahip olmayan mükelleflerden, ilgili Kuruma başvuran ve bu Kurumdan söz konusu belgenin verileceğine ilişkin olumlu görüş alanlar da bu belgelerin verilmesi beklenilmeden tecil-terkin uygulamasından yararlanırlar.

İlgili Kurumdan olumlu görüş alan mükelleflerin, olumlu görüş yazısının verildiği tarihten önceki dönemlerde (ilgili kuruma başvuru tarihinden sonraki) diğer tüm şartları taşıdığının ilgili vergi dairesince tespit edilmesi kaydıyla, olumlu görüş yazısının verildiği tarihten önceki söz konusu teslimlerinde de tecil-terkin uygulamasından yararlandırılmaları mümkündür.

8.4. Uygulama Kapsamına Giren Mallar

Tecil-terkin işlemleri imalatçıların ihraç kaydıyla satışını yaptıkları mal teslimlerine uygulanır. Satıcının ihraç kaydıyla satışını yaptığı malın, ihraç edilen nihai mamul olması gerekir. Bu şartı taşımayan teslimlerde tecil-terkin işlemi uygulanmaz.

Örnek: (A) A.Ş. iplik imalatçısı bir firmadan pamuk ipliği almaktadır. (A) Şirketi, almış olduğu iplikleri kumaş haline getirip ihraç etmiştir.

(A)  A.Ş. ye pamuk ipliği satan iplik imalatçısı firma, tüm şartları taşımasına rağmen, iplik teslimi ile ilgili olarak KDV Kanununun (11/1-c) maddesinde düzenlenen tecil-terkin uygulamasından yararlanamaz. Zira ihraç edilen nihai mamul, pamuk ipliği olmayıp, bu ipliklerden üretilen kumaştır.

İhraç kaydıyla teslimi yapılan malın, ihracat faturası ve gümrük beyannamesinde yer alan malla aynı olması gerekir. Aynı olmasına rağmen fatura ve/veya gümrük beyannamesinde farklı belirtilmesi halinde, ihraç kaydıyla teslim edilen mal ile ihraç edilen malın aynı olduğunun, bu konuya münhasır vergi inceleme raporu veya YMM raporu ile tespiti istenir.

İhracatçı, ihraç kaydıyla aldığı malı imalatçının teslim ettiği şekilde ihraç etmelidir. İhraç kaydıyla teslim edilen malın eklentisi veya ayrılmaz parçası niteliğindeki mallar ile ihraç malı için ambalaj maddesi veya malzemesi olarak kullanılan malların 3065 sayılı Kanunun (11/1-c) maddesi kapsamında teslimi mümkündür. Ancak, bu malların tesliminde tecil-terkin uygulanabilmesi için, asıl malın 3065 sayılı Kanunun (11/1-c) maddesi kapsamında tecil-terkin uygulanarak satın alınması ve yurtdışındaki müşteri adına düzenlenen faturada ve gümrük beyannamesinde asıl malla birlikte bu nitelikteki malların da yer alması gerekir.

Örnek 1: İhracatçı (A)’nın yurtdışındaki müşterisinin siparişi üzerine, (B) fabrikasından ihraç kaydıyla teslim aldığı şasi kamyona, (C) fabrikası tarafından da ihraç kaydıyla teslim edilen kasa monte edilmiştir.

İhracatçı (A)’nın yurtdışındaki müşterisi adına düzenlediği faturada şasi kamyon ile kasanın ayrı ayrı gösterilmesi ve bu malların gümrük beyannamesinde belirtilen şekilde ve

imalatçıların ad ve unvanıyla yer alması halinde, söz konusu malların Kanunun (11/1-c) maddesi kapsamında işlem görmesi mümkündür.

Örnek 2: (A) A.Ş. imalatçı firmadan satın aldığı gömlekleri, kendisi ambalajlayarak ihraç etmektedir. Ancak ambalaj maddelerini, bir başka imalatçı firmadan satın almaktadır.

Bu örnekte yer alan gömleklerin teslimlerinde hesaplanan KDV için tecil-terkin uygulaması kapsamında işlem yapılır. Ayrıca ambalaj maddelerini imal edip (A) A.Ş. ne satan firma da bu işlem ile ilgili olarak tecil-terkin uygulamasından yararlanır. Çünkü ambalaj maddesi, ihracatçı firmanın ihraç ettiği malın (gömleğin) eklenti ve ayrılmaz parçası niteliğindedir.

Örnek 3: Asıl üretim konusu porselen yemek takımı üretimi olan (A) Porselen İmalat A.Ş., üretimini yaptığı porselen takımları iç ve dış piyasalara satmaktadır. Üretimini yaptığı porselen takımların kırılmasını önlemek için, bunları (B) Ambalaj Ltd. Şti. den temin ettiği özel paletlerle ambalajlayarak ihraç etmekte ve söz konusu ambalaj bedellerini ihracat faturasında ayrıca göstererek yurtdışındaki müşteriye yansıtmaktadır.

(A)’nın, mamullerin ambalajlanmasında kullandığı özel paletleri, ihracata konu mamulün ihraç kaydıyla satın alınmaması nedeniyle, (B)’den ihraç kaydıyla satın alması mümkün değildir.

İhraç edilecek asıl malın istisna kapsamında satın alınması halinde, ambalaj maddeleri ve malzemeleri de dahil olmak üzere bu malın eklentisi veya ayrılmaz parçası niteliğindeki malların alımında, 3065 sayılı Kanunun (11/1-c) maddesi kapsamında işlem yapılabilir.

Örnek: (A) Sektörel Dış Ticaret Şirketi ihracatını yaptığı taze sebze ve meyveyi Gelir Vergisi Kanununa göre gerçek usulde vergilendirilmeyen çiftçilerden, ambalaj maddelerini ise KDV mükelleflerinden satın almaktadır.

İhracata konu asıl mal olan sebze ve meyvenin teslimi 3065 sayılı Kanunun (17/4-b) maddesine göre vergiden müstesnadır ve bu teslimde tecil- terkin hükümlerinin uygulanması söz konusu değildir. Ancak bu husus ihraç edeceği malların ambalajlanmasında kullanacağı ambalaj maddelerinin Şirkete tesliminde tecil-terkin uygulanmasına engel değildir.

8.5. Tecil Edilecek Verginin Hesabı ve Terkini

Tecil edilecek vergi miktarı, mükellefin ihraç kaydıyla teslimleri nedeniyle hesaplanan vergi tutarından fazla olamaz. Ancak mükellefin ödenmesi gereken vergi tutarı, ihraç kaydıyla teslimleri nedeniyle hesaplanan vergi tutarından az ise bu tutar esas alınır. İhraç kaydıyla teslim bedeli üzerinden hesaplanan KDV tutarından tecil edilemeyen bir kısım varsa, bu kısım imalatçı mükellefe iade edilir.

Örnek 1: Otomobil lastiği imalatçısı (A), Temmuz/2012 döneminde bir kamu kuruluşuna 5.000 TL, ihracatçı bir firmaya da ihraç kaydıyla 7.000 TL tutarında otomobil lastiği teslim etmiştir. (A) nın bu döneme ait toplam KDV indirimi 1.700 TL’dir.

(A) nın ilgili dönem beyannamesi ile tecil işlemlerine ilişkin hesaplamalar aşağıdaki şekilde

yapılır:

Örnek 2: İmalatçı (A), Ekim/2012 ayında toptancılara 8.000 TL tutarında, ihracatçı firmaya ise ihraç kaydıyla 2.000 TL tutarında gömlek teslim etmiştir. Ekim ayında yüklendiği KDV toplamı 600 TL’dir. İmalatçının önceki dönemlerden devreden indirilebilir KDV’si yoktur.

(A) nın Ekim ayı tecil işlemlerine ilişkin hesaplamaları aşağıdaki şekilde yapılır:

Bu mükellef Ekim/2012 ayına ait olmak üzere vergi dairesine 40 TL KDV ödeyecektir. 160 TL KDV ise ihracatın tamamlanmasından sonra terkin edilmek üzere tecil edilir.

Örnek 3: İmalatçı (B), Şubat/2012 ayında müteahhit (C) ye 500 TL, ihracatçı firmaya ise ihraç kaydıyla 2.000 TL tutarında mobilya teslim etmiştir. İmalatçının bir önceki dönemden devreden KDV tutarı 150 TL, Şubat/2012 dönemindeki alış ve giderleri nedeniyle yüklendiği KDV ise 450 TL’dir.

İmalatçı mükellefin, Şubat/2012 ayı beyannamesinin düzenlenmesi ve tecil işlemlerine ilişkin hesaplamalar aşağıdaki şekilde yapılır:

İhraç kaydıyla mal teslimlerine ait beyan edilen ve tecil edilen KDV, ihracata konu malın süresi içinde ihraç edildiğinin tevsik edilmesi kaydıyla terkin edilir.

Terkin işleminin yapılabilmesi için, ihraç kaydıyla teslim edilen malın ihraç edildiğini gösteren gümrük beyannamesi veya listesinin ihraç kaydıyla satış faturaları ile birlikte vergi dairesine ibraz edilmesi gerekir.

Gümrük beyannamesi üzerinde imalatçı firma bilgilerine ilişkin kayıt bulunmaması halinde, imalatçılar ihraç kaydıyla teslim ettikleri malların ihraç edildiğine dair ihracatçı firmadan bir yazı alarak gümrük beyannamesi veya listesine eklerler. Bu yazıda;

–  İhracata ilişkin gümrük beyannamesinin tarihi ve sayısı,

–  Belgeyi talep eden imalatçının; adı-soyadı veya unvanı, bağlı olduğu vergi dairesi ve vergi kimlik numarası,

–  İhraç kayıtlı teslim edilen mala ilişkin fatura tarihi, numarası, malın cinsi, miktarı, bedeli, KDV oranı ve hesaplanan KDV tutarı,

gösterilir.

İmalatçılara ihraç kaydıyla teslim ettikleri malların ihraç edildiğine ilişkin yazı veren ihracatçılar, bir ay içerisinde bu yazıyı verdikleri imalatçılara ait bir listeyi (Bu listede en az, yazı verilen imalatçıların adı-soyadı, unvanı, bağlı bulunduğu vergi dairesi ve vergi kimlik numarası ile adres bilgilerine yer verilir.), izleyen ayın 15 inci günü akşamına kadar kendilerinin bağlı bulunduğu vergi dairelerine verirler.

Vergi daireleri, imalatçı tarafından verilen gümrük beyannamesi listesi ve ihracatçının yazısına istinaden terkin işlemini yapar.

Türkiye’de ikamet etmeyenlere özel fatura ile yapılan ihracatta, istisna izin belgeli satıcılara ihraç kaydıyla teslim edilen mallar nedeniyle hesaplanan ve tecil edilen verginin terkini için, gümrük beyannamesi yerine gümrükte tasdik edilen özel faturanın aslı veya noter, ilgili gümrük idaresi ya da YMM tarafından onaylanmış örneği ibraz edilir.

Serbest bölgeye “Serbest Bölge İşlem Formu” ile yapılan ihracatta, ihraç kaydıyla teslim edilen mallar nedeniyle hesaplanan ve tecil edilen verginin terkini için, gümrük beyannamesi yerine “Serbest Bölge İşlem Formu”nun aslı veya onaylı bir örneği ibraz edilebilir.

8.6. İhracat İçin Ek Süre Verilmesi

İhraç kaydıyla teslim aldıkları malları yasal süresi içinde mücbir sebepler veya beklenmedik durumlara bağlı olarak ihraç edemeyen ihracatçıların ek süre talepleri ilgili vergi dairesi başkanlıkları ve defterdarlıklar tarafından değerlendirilir.

Buna göre, 3065 sayılı Kanunun (11/1-c) maddesi uyarınca ihraç kaydıyla teslim edilen bir malın (teslim tarihini takip eden aybaşından itibaren üçüncü ayın sonuna kadar) ihracatının gerçekleşmemesi halinde, ek süre ihracatçılar tarafından en geç üç aylık sürenin sonundan itibaren 15 gün içinde ilgili vergi dairesi başkanlığı veya defterdarlığa verilecek bir dilekçe ile istenir. Bu süreden sonra yapılan veya ihracatçısı tarafından yapılmayan ek süre taleplerinin değerlendirilmesi ve kabulü söz konusu değildir.

İhracatçı ek süre talebine ilişkin dilekçede mücbir sebep veya beklenmedik durumu belirterek, bu dilekçeye yalnızca ihraç kaydıyla teslime ait faturanın bir örneğini ekler. Vergi dairesi başkanlığı veya defterdarlık tarafından mükelleflerden ek süre talebine dayanak olay veya durumun tevsikine yönelik herhangi bir belge talep edilmez.

Vergi dairesi başkanlıkları ile defterdarlıklar kendilerine yapılan ek süre taleplerini, öncelikle talebin zamanında ve ilgili ihracatçı mükellef tarafından yapılıp yapılmadığı bakımından inceler.

Ek süre verilmesinde mücbir sebebin varlığı 213 sayılı Kanunun 13 üncü maddesi hükmü esas alınarak belirlenir. İhracatın kanuni süresinde gerçekleşmesine engel teşkil eden ve mücbir sebep kabul edilmeyen haller ise beklenmedik durum sayılır.

Bu çerçevede; ihracatın yapılacağı ülkedeki savaş hali/siyasal karışıklıklar, ekonomik belirsizlik ve durgunluk, yurt dışındaki alıcının sipariş ertelemesi/iptal etmesi, teslim programındaki değişiklikler, bedelin transferinde karşılaşılan aksaklık veya gecikmeler, akreditif süresinin dolması, ihraç edilecek malın tüketim mevsiminin geçmesi, uygun depolama koşullarına sahip olunmaması, ithalatçı ülke ile yaşanan siyasi veya ekonomik sorunlar, ihraç malının taşınmasında karşılaşılan sorunlar (gemilerin yükleme limanlarına gecikmeli yanaşması, taşıma aracı veya konteyner bulunamaması), milli tatiller, iklim koşulları, gümrüklerde yaşanan sorunlar (gümrüklerdeki araç yoğunluğu, gümrüklerde grev-iş yavaşlatma), resmi makamlardan ihracat için izin alınamaması gibi haller beklenmedik durumlar kapsamında değerlendirilir. Vergi dairesi başkanlıkları veya defterdarlıklar mücbir sebep veya beklenmedik durum sayılıp sayılamayacağı konusunda tereddüt ettikleri hususlar hakkında Gelir İdaresi Başkanlığından görüş isteyebilir.

3065 sayılı Kanunun (11/1-c) maddesinde öngörülen ek süre üç ay ile sınırlıdır. Bu nedenle üç aydan az ek süre isteyen ve bu talebi kabul edilen mükellefler hariç olmak üzere, üç aylık ek süre içinde ihracatın gerçekleştirilememesi halinde ikinci bir ek sürenin verilmesine Kanunen imkan yoktur. Üç aydan az ek süre isteyen mükelleflerin ise sonradan üç aya kadar olan dönem için ilave süre istemeleri mümkündür.

8.7. İhracatın Gerçekleşmemesi Hali

İhracatçıların ihraç kaydıyla aldıkları malları hiç ihraç edememeleri ya da süresinden sonra ihraç etmeleri durumunda, ihraç kaydıyla yapılan teslim mahiyet itibarıyla yurtiçi mal teslimine dönüşür.

Bu durumda, ihraç kaydıyla teslim bedeli üzerinden hesaplanan ve tecil olunan vergi tahakkuk ettirildiği tarihten itibaren 6183 sayılı Kanunun 51 inci maddesine göre belirlenen gecikme zammıyla birlikte imalatçıdan tahsil olunur.

Ancak, ihraç kaydıyla teslim edilen malların 213 sayılı Kanunda belirtilen mücbir sebepler nedeniyle ihraç edilememesi halinde tecil edilen vergi, tecil edildiği tarihten itibaren 6183 sayılı Kanunun 48 inci maddesine göre ilgili dönemler için geçerli tecil faizi ile birlikte tahsil olunur.

İhraç kaydıyla teslim edilen malın ihracatının gerçekleşmemesi üzerine imalatçının ödediği vergi için ihracatçıya rücu etmesi halinde, ihraç kaydıyla teslim edilen mallara ilişkin hesaplanan KDV, ihracatçı açısından ihracatın gerçekleşmesi gereken sürenin (ek süre verilmişse bu süre) sonu itibarıyla indirilebilir hale gelmektedir. Bu kapsamda, ihracatçının süresinde ihraç edemediği mallara yönelik olarak imalatçıya ödediği KDV’yi en erken ihraç süresinin (ek süre verilmişse bu süre) sona erdiği tarihi takip eden günün dahil olduğu dönem içinde ve nihai olarak o dönemi kapsayan takvim yılını takip eden takvim yılı* içerisinde indirim konusu yapması mümkündür.

Malların ihraç edilmesi durumunda ise indirim hesaplarına alınan bu tutarlar, ihracattan kaynaklanan KDV iade taleplerinde iade hesabına dâhil edilebilir.

Örnek: İmalatçı (A) firması tarafından Eylül 2018 döneminde ihraç kaydıyla ihracatçı (B) firmasına teslim edilen malların ihracatı, (B) firmasının yurtdışı bağlantılarında yaşadığı sorun nedeniyle 31/12/2018 tarihine kadar gerçekleşmemiştir.

Yaşanan bu gelişme üzerine imalatçı (A) firması 15/1/2019 tarihinde vergi dairesine Eylül 2018 döneminde hesaplayarak tecil ettiği KDV’yi gecikme zammıyla ödemiştir. İmalatçı (A) vergi dairesine ödediği vergi için ihracatçı (B) firmasına rücu etmiş, (B) firması da KDV ödemeden satın aldığı ancak süresinde ihraç edemediği malların KDV’sini Ocak 2019 döneminde imalatçıya ödemiştir.

Bu durumda (B) firması, imalatçıya ödediği KDV’yi Ocak 2019 dönemi veya 2020 takvim yılı sonuna kadar indirim konusu yapabilir.

(B)  firmasının daha sonra yurtdışı bağlantılarını yeniden kurup KDV’sini ödediği bu malları ihraç etmesi durumunda da ödenen KDV’nin indirim yoluyla telafi edilememesi halinde iadesi mümkündür.**

İhraç kaydıyla teslimde bulunan imalatçının, imalatçı vasfını taşımadığının anlaşılması durumunda, ihraç kaydıyla teslim edilen mallara ilişkin olarak hesaplanan vergi ihracatçı tarafından ihraç kaydıyla teslimin yapıldığı takvim yılını takip eden takvim yılı*** aşılmamak kaydıyla, ilgili vesikaların kanuni defterlere kaydedildiği vergilendirme döneminde indirilebilir.

Örnek: (B) firması tarafından Eylül 2018 döneminde ihraç kaydıyla ihracatçı (Z) firmasına teslim edilen malların ihracatı, (Z) firmasının yurtdışı bağlantılarında yaşadığı sorun nedeniyle 31/12/2018 tarihine kadar gerçekleşmemiştir.

Yaşanan bu gelişme üzerine (B) firması 15/1/2019 tarihinde vergi dairesine Eylül 2018 döneminde hesaplayarak tecil ettiği KDV’yi gecikme zammıyla ödemiştir. Ödeme sırasında vergi dairesinin yaptığı sorgulamada (B) firmasının imalatçı vasfını taşımadığı ortaya çıkmıştır.

Sonrasında (B) firması vergi dairesine ödediği vergi için ihracatçı (Z) firmasına rücu etmiş,

(Z)   firması da KDV ödemeden satın aldığı ancak süresinde ihraç edemediği malların KDV’sini Ocak 2019 döneminde imalatçıya ödemiştir.

Bu durumda, yurtiçi teslim niteliğindeki işlemle ilgili (Z) firmasının, (B) firmasına ödediği KDV’yi en geç 2019 takvim yılı içerisinde indirim konusu yapması gerekmektedir.****

8.8. İmalatçı Lehine Matrahta Meydana Gelen Değişiklik

İhracatçıların yurtdışına teslim ettiği mal karşılığında aldıkları vergi iadesi, kur farkı ve kaynak kullanımı destekleme primleri üzerinden KDV hesaplanması söz konusu değildir.

İhracatçılar tarafından, ihraç kaydıyla mal aldıkları imalatçılara, malın satın alındığı dönemden ve ihracattan sonra reklamasyon, vergi iadesi, kur farkı, kaynak kullanımı destekleme primi, faiz vb. unsurların kısmen veya tamamen aktarılması 3065 sayılı Kanunun 20 nci maddesine göre ihraç kaydıyla teslim bedeline dahildir.

İhraç kaydıyla teslimlerde, teslim tarihinden sonra ortaya çıkan ve ihracatçılar tarafından imalatçılara yapılan ödemelerde, imalatçı tarafından ihracatçı adına ödeme tutarı üzerinden bir fatura düzenlenir ve bu faturada; ödemenin mahiyeti ayrı ayrı belirtilir, malın tabi olduğu oran üzerinden KDV hesaplanır, bu KDV tutarının tahsil edilmediğine dair bir açıklama yazılır, ödemenin kaynağı olan ilk ihraç kaydıyla teslim faturasına ve ihracata ilişkin gümrük beyannamesine tarih ve numara belirtilmek suretiyle atıfta bulunulur.

İmalatçı, faturada gösterdiği KDV’yi, fatura tarihini içine alan döneme ait KDV beyannamesinde hem hesaplanan hem de indirilecek KDV olarak beyan eder. Hesaplanan KDV’nin beyanında, “Tevkifat Uygulanmayan İşlemler” tablosunda malın tabi olduğu orana ilişkin satır kullanılır. İndirim beyanında ise “İndirimler” tablosunun “Bu Döneme Ait İndirilecek KDV” satırı kullanılır. İhracatçı ise ihraç kaydıyla teslimde olduğu gibi, bu faturada belirtilen ancak imalatçıya ödenmeyen KDV’yi indirim konusu yapamayacağından KDV beyannamesine dahil etmez.

8.9. İmalatçı Aleyhine Matrahta Meydana Gelen Değişiklik

3065 sayılı Kanunun (11/1-c) maddesinde, ihracatçılara mal teslim eden imalatçılara iade edilecek katma değer vergisinin, ihraç edilen mala ilişkin imalatçı satış bedeline göre hesaplanan vergiden, imalatçı aleyhine matrahta meydana gelen değişikliğe ilişkin verginin düşülmesinden sonra kalan tutardan fazla olamayacağı hükme bağlanmıştır.*

İmalatçı aleyhine ortaya çıkan kur farkları için ihracatçılar tarafından düzenlenecek faturada KDV hesaplanmaz. Bu kapsamda düzenlenen faturaya; “3065 sayılı KDV Kanununun (11/1-c) maddesi hükümlerine göre, ihraç edilmek şartıyla yapılan teslimlerde imalatçı aleyhine matrahta meydana gelen değişikliğe ilişkin olduğundan KDV hesaplanmamıştır.” ifadesi yazılır. Ayrıca söz konusu faturada, imalatçı tarafından düzenlenen faturanın tarih ve sayısına yer verilir.

İmalatçılara ihraç kayıtlı teslim nedeniyle iade edilecek KDV hesabında, imalatçı aleyhine ortaya çıkan kur farklarından doğanlar da dahil olmak üzere, imalatçı aleyhine matrahta meydana gelen değişikliğe ilişkin verginin (imalatçı aleyhine matrahta meydana gelen değişikliğe ihraç kayıtlı teslim edilen malın tabi olduğu oran uygulanmak suretiyle bulunan tutar) ihraç kayıtlı teslim bedeli üzerinden hesaplanan vergiden düşüleceği tabiidir.** Ancak, iade talep dilekçesinin verildiği tarihten sonra imalatçı aleyhine ortaya çıkan kur farklarına ilişkin olarak iade hesabında herhangi bir düzeltme yapılmaz.***

İhraç edilen mallar için yurtdışındaki firmalar tarafından sunulan yurtdışında ifa edilen ve yurtdışında yararlanılan mümessillik, pazarlama, reklâm vb. hizmetler verginin konusuna girmez.

Bu nedenle, KDV’nin konusuna girmeyen hizmetler karşılığında ödenen bedellerin ihracatçı tarafından imalatçılara aynen aktarılmasında da KDV hesaplanmaz.

8.10. Bedelsiz İhracatta Tecil-Terkin Uygulaması

Bedelsiz olarak yurtdışına gönderilen malların 3065 sayılı Kanunun (12/1) inci maddesindeki şartlar çerçevesinde gümrük beyannamesi ve ilgili makamlardan (Ekonomi Bakanlığı, Gümrük İdaresi, İhracatçı Birlikleri gibi) alınan izin yazısı ile tevsiki şartıyla ihracat istisnası kapsamında değerlendirilmesi mümkündür. Bu malların imalatçıları tarafından ihracatçılara tesliminde 3065 sayılı Kanunun (11/1-c) maddesi kapsamında tecil-terkin uygulanabilir.

8.11. İhraç Kaydıyla Teslim Edilerek İhraç Edilen Malların Geri Gelmesi

3065 sayılı Kanunun (11/1-c) maddesi kapsamında ihraç kaydıyla teslim edilen ve ihracatı gerçekleştirilen malların Gümrük Kanununun 168, 169 ve 170 inci maddelerinde belirtildiği şekilde geri gelmesi halinde, ithalat istisnasından faydalanılabilmesi için, ihracatçıya düzenlenen faturada hesaplandığı halde tahsil edilmeyen KDV’nin ihracatçı tarafından ilgili gümrük idaresine ödenmesi gerekir.

İhraç edilip geri gelen mallar ile ilgili KDV, 3065 sayılı Kanunun (11/1-c) maddesi gereğince, ihracatçı tarafından imalatçıya ödenmeyip, tecil ve terkin edilmişse ihracat istisnasından faydalanılan miktar, imalatçı satış bedeline göre hesaplanıp ihracatçı tarafından ödenmeyen tutar olur.

Bu durumda, 3065 sayılı Kanunun (11/1-c) maddesi uyarınca fatura üzerinde hesaplandığı halde ihracatçı tarafından ödenmeyen KDV tutarının, ilgili gümrük idaresine ödendiğinin ihraç kaydıyla mal teslim eden tarafından tevsiki şartıyla, gecikme zammı aranmaksızın bahse konu madde kapsamında terkin veya iade işlemleri yerine getirilir.

İhracatçı tarafından ilgili gümrük idaresine ödenen KDV tutarları, ilgili dönem beyannamesinde indirim konusu yapılabilir.

Geri gelen malların ihracatçılar tarafından imalatçılarına, tedarikçilerine ya da yurtiçindeki üçüncü şahıslara teslimi, genel hükümler çerçevesinde KDV’ye tabidir.

8.12. İhraç Kaydıyla Teslimin Beyanı

İhraç kaydıyla teslimin beyanı için teslimin yapıldığı dönem 1 No.lu KDV Beyannamesinde şu kayıtlar yer alır.

“Matrah” kulakçığına yapılan kayıt sonucu “Ödenecek KDV” çıkmaması halinde, ihraç kaydıyla teslim bedeli üzerinden hesaplanan KDV’nin tamamı “İhracatın Gerçekleştiği Dönemde İade Edilecek Tecil Edilemeyen KDV” satırında yer alır.

Tahsil edilmediği halde beyan edilen bu verginin tecil-terkin ve/veya iade yoluyla telafi edilmesi ise “İhraç Kaydıyla Teslimler” kulakçığının “İhraç Kaydıyla Teslimlere İlişkin Bildirim” tablosuna yapılacak kayıtlar ile “İhracatın Gerçekleştiği Dönemde İade Edilecek Tecil Edilemeyen KDV” tutarı ve/veya “Sonuç Hesapları” kulakçığının “Tecil Edilecek KDV” satırında yer alacak verilere dayanılarak sağlanır.

Genel orana tabi malların ihraç kaydıyla teslimi, beyannamede “Matrah” kulakçığının “Tevkifat Uygulanmayan İşlemler” tablosunda (%18) oranını gösteren satır seçilerek beyan edilir.

Aynı beyannamenin “İhraç Kaydıyla Teslimlere İlişkin Bildirim” tablosunun “İşlem Türü” listesinden “701” kod numaralı satır seçilir ve satırın “Teslim Bedeli” sütununa KDV hariç teslim bedeli girilip (% 18) oranı seçilir. İşleme ait KDV, beyanname programı tarafından hesaplanır ve aynı tutar, “Yüklenilen KDV” sütununa da aktarılır. Bu nedenle genel orana tabi malların ihraç kaydıyla teslimlerinde söz konusu tablonun “Yüklenilen KDV” sütununa mükelleflerce giriş yapılmaz.

İndirimli orana tabi malların ihraç kaydıyla teslimi ise beyannamede “Matrah” kulakçığının “Tevkifat Uygulanmayan İşlemler” tablosunda (% 1) veya (% 8) oranını gösteren satır seçilerek beyan edilir.

Aynı beyannamenin “İhraç Kaydıyla Teslimlere İlişkin Bildirim” tablosuna, “İşlem Türü” listesinden “701” kod numaralı satır seçilir ve satırın “Teslim Bedeli” sütununa KDV hariç teslim bedeli girilip vergi oranı seçildikten sonra “Hesaplanan KDV” sütunu, beyanname programı tarafından hesaplanır. “Yüklenilen KDV” sütunu ise mükellef tarafından doldurulur. Bu sütuna mükellef tarafından hesaplanacak olan ihraç kaydıyla teslimin bünyesine giren vergi tutarı yazılır.

İhracatın gerçekleştiği dönemde tecil edilen KDV terkin edilir, tecil edilemeyen KDV için ise mükellefin iade hakkı doğar.

İhraç kaydıyla teslimlerde tecil edilemeyen KDV, ihracatın gerçekleştiği dönemde iade konusu yapılabilir. İhracatın kısmen gerçekleşmesi halinde, gerçekleşen kısma isabet eden tutarın iadesi talep edilebilir.

*  6 Seri No.lu KDV Tebliği ile yürürlükten kaldırılan paragraf; “Yüklenilen KDV, Hesaplanan KDV’den büyükse, aradaki fark program tarafından “Teslimin Yapıldığı Dönemde İade Edilecek Yüklenilen Vergi Farkı” satırına aktarılır. Bu tutar, ihracatın gerçekleşip gümrük beyannamesinin/özel faturanın ihraç kaydıyla teslimi yapan satıcıya intikal ettirildiği dönemde “Diğer İade Hakkı Doğuran İşlemler” tablosunda 405 kod numaralı işlem türü satırı kullanılarak iade konusu yapılabilir.”

İadenin yapılabilmesi için ihracatın gerçekleşmesi ve Tebliğin (II/A-8.13) bölümünde bu uygulama ile ilgili olarak belirtilen belgelerin vergi dairesine ibraz edilmesi yeterlidir.

İhracatın gerçekleştiği dönem beyannamesinin herhangi bir satırına bu şekilde hesaplanacak iade tutarı yazılmaz.

Ayrıca, tecil-terkin uygulayarak satış yapabilme şartlarının sağlandığına ilişkin belgeler de (sanayi sicil belgesi, üretici belgesi) bir defaya mahsus olmak üzere vergi dairesine verilir.

Bu durumda, iade işlemi aşağıdaki şekilde gerçekleştirilir:

–  Mükellefler, ihraç kaydıyla teslim ettikleri malların kısmen veya tamamen ihraç edilmesi halinde, standart iade talep dilekçesi ve gerekli belgelerle vergi dairesine başvurarak ihracatı gerçekleşen kısma isabet eden tutarın iadesini talep edebilir.

–  Vergi dairesi beyanname verilmesini beklemeden talebi değerlendirerek genel hükümler çerçevesinde talebi sonuçlandırır. Red ve iade, ihraç kaydıyla teslimin yapıldığı dönem beyannamesine (Beyannamenin “İhraç Kaydıyla Teslimler” kulakçığında “İhracatın Gerçekleştiği Dönemde İade Edilecek Tecil Edilemeyen KDV” satırına) dayandırılır.

–  Mükellef bu iade tutarını daha sonra hiçbir beyannamede herhangi bir satırda göstermez. İhraç kaydıyla teslimin yapıldığı dönem beyannamesinin “İhracatın Gerçekleştiği Dönemde İade Edilecek Tecil Edilemeyen KDV” satırında bir tutar bulunması ve iade başvurusunun gerekli belgelerle birlikte usulüne uygun olarak yapılması, iade talebinin yerine getirilmesi için yeterlidir.

İade, beyanname dışında gerçekleştirileceğinden, ihracatın gerçekleştiği tarihten sonra ortaya çıkacak bu iade talebine ait tutarın herhangi bir beyannameye dahil edilmesi**, mükerrer iadeye ve dolayısıyla cezalı tarhiyatlara yol açabilir.

Ancak, indirimli orana tabi malların ihraç kaydıyla tesliminde, teslim bedeli üzerinden hesaplanan vergi kısmen ya da tamamen tecil edilemezse, genel orana tabi malların ihraç kaydıyla teslimlerinde olduğu gibi, tecil edilemeyen tutar beyanname programı tarafından “İhracatın Gerçekleştiği Dönemde İade Edilecek Tecil Edilemeyen KDV Hesabı” satırında gösterilir. Bu tutarın iadesi ihracat gerçekleştiğinde yukarıda anlatıldığı şekilde vergi dairesinden talep edilir. Söz konusu işlemlere ilişkin (Yüklenilen KDV-Hesaplanan KDV) farkı ise yine program tarafından “Teslimin Yapıldığı Dönemde İade Edilecek Yüklenilen Vergi Farkı” satırında gösterilir. Bu tutarın iadesine ilişkin talepler, 3065 sayılı Kanunun (29/2) nci maddesi kapsamında değerlendirilir.

Bu tutar, ihraç kaydıyla teslimin yapıldığı dönem KDV beyannamesinde “Diğer İade Hakkı Doğuran İşlemler” tablosunda 405 kod numaralı işlem türü satırı kullanılarak yılı içinde mahsuben iade konusu yapılabilir. Bu tutarın izleyen yıl içinde nakden veya mahsuben iadesinin istenmesi halinde, iade talebinde bulunulan dönem KDV beyannamesinin “Diğer İade Hakkı Doğuran İşlemler” tablosunda 439 kod numaralı işlem türü satırına kayıt yapılmalıdır. İade Tebliğin (III/B-3) bölümdeki açıklamalara göre gerçekleştirilir.

Yukarıda belirtilen açıklamalar çerçevesinde beyan edilen ihraç kaydıyla teslimlerden kaynaklanan iade tutarları (yüklenilen vergi farkına ilişkin tutar hariç), bu Tebliğin (IV/A) bölümünde belirtilen usul çerçevesinde mükelleflere iade edilir.

Mükellefler ihraç kaydıyla teslimlerden doğan iadeleri için ihracatın gerçekleştiği dönemde standart iade talep dilekçesi ve gerekli belgelerle birlikte vergi dairesine başvurur, yapılacak değerlendirmeden sonra iade talepleri bu dönem beyannamesi dışında gerçekleştirilir.

Örnek: İmalatçı (A) 25 Şubat 2013 tarihinde 100.000 TL tutarında ihraç kaydıyla teslim yapmış, bu teslim 24 Mart 2013 tarihine kadar verilmesi gereken beyannameye dahil edilmiş, beyannamedeki diğer bilgilere göre,

-Tecil Edilebilir KDV: 18.000 TL

-Tecil Edilecek KDV : 6.000 TL

-İhracatın Gerçekleştiği Dönemde İade Edilecek Tecil Edilemeyen KDV: 12.000 TL olarak hesaplanmıştır.

Söz konusu malın 25.000 TL tutarındaki kısmı 14 Mart 2013 tarihinde ihraç edilmiş ise tecil edilen 1.500 TL terkin edilir, iade talep dilekçesi ve gerekli belgelerle birlikte vergi dairesine başvurulmak suretiyle ihracatı gerçekleşen kısma isabet eden 3.000 TL’nin iadesi talep edilir.

İhraç kaydıyla teslim edilen malın geri kalan 75.000 TL tutarındaki kısmının 4 Nisan 2013 tarihinde ihraç edilmesi halinde bu kısma isabet eden tecil edilen 4500 TL’nin terkini ve 9.000 TL’nin iadesi de yukarıda açıklandığı şekilde yapılır.

8.13. İade

İhraç kaydıyla teslimlerden kaynaklanan iade taleplerinde aşağıdaki belgeler aranır.

–  Standart iade talep dilekçesi

–  İlgili meslek odasına üyelik belgesinin* onaylı örneği (Belgede değişiklik olmadığı sürece bir defa verilmesi yeterlidir.)

–  İmalatçı belgesi (Belgede değişiklik olmadığı sürece bir defa verilmesi yeterlidir.).

–  İhraç kaydıyla teslim faturaları veya listesi

–   Gümrük beyannamesi çıktısı veya listesi (serbest bölge işlem formu veya özel fatura

örneği)

–  Gümrük beyannamesi üzerinde imalatçı firma bilgisine ilişkin kayıt bulunmaması halinde, ihraç kaydıyla teslim edilen malın ihraç edildiğine dair ihracatçı firmadan alınan onaylı yazı**, (Bu yazıda; ihracata ilişkin gümrük beyannamesinin tarihi ve sayısının, belgeyi talep eden imalatçının adı, soyadı veya unvanı, bağlı olduğu vergi dairesi ve vergi kimlik numarası, ihraç kayıtlı teslim edilen mala ilişkin fatura veya benzeri belgenin tarihi, numarası, malın cinsi, miktarı, bedeli, KDV oranı ve hesaplanan KDV tutarının gösterilmesi gerekmektedir.)

–  İhraç kayıtlı teslimin yapıldığı döneme ait indirilecek KDV listesi

8.13.1. Mahsuben İade

Mükelleflerin ihraç kaydıyla teslimlerinden kaynaklanan mahsuben iade talepleri, yukarıdaki belgelerin ibraz edilmiş olması halinde miktarına bakılmaksızın vergi inceleme raporu, YMM raporu ve teminat aranmadan yerine getirilir.

8.13.2. Nakden İade

Mükelleflerin ihraç kaydıyla teslimlerinden kaynaklanan ve 5.000 TL’yi aşmayan nakden iade talepleri vergi inceleme raporu, YMM raporu ve teminat aranmadan yerine getirilir. İade talebinin 5.000 TL’yi aşması halinde aşan kısmın iadesi, vergi inceleme raporu veya YMM raporuna göre yerine getirilir. Teminat verilmesi halinde mükellefin iade talebi yerine getirilir ve teminat, vergi inceleme raporu veya YMM raporu sonucuna göre çözülür.


Kaynak: ismmmo
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/ihrac-kayitli-mal-teslimi-icin-firmalarin-uretici-olmasi-mi-gerekir/feed/ 0