ülkeler – Muhasebe News https://www.muhasebenews.com Muhasebe News Fri, 24 Sep 2021 05:48:53 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=6.3.5 Türkiye ile yabancı ülkeler arasında gerçekleştirilen deniz taşımacılığı faaliyetlerinden elde edilecek kazancın vergilendirilmesi https://www.muhasebenews.com/turkiye-ile-yabanci-ulkeler-arasinda-gerceklestirilen-deniz-tasimaciligi-faaliyetlerinden-elde-edilecek-kazancin-vergilendirilmesi/ https://www.muhasebenews.com/turkiye-ile-yabanci-ulkeler-arasinda-gerceklestirilen-deniz-tasimaciligi-faaliyetlerinden-elde-edilecek-kazancin-vergilendirilmesi/#respond Fri, 24 Sep 2021 05:16:14 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=112670

T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
İZMİR VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
MÜKELLEF HİZMETLERİ GELİR VERGİLERİ GRUP MÜDÜRLÜĞÜ

Sayı

:

84098128-125[30-2013/2]-159

03/04/2014

Konu

:

Türkiye ile yabancı ülkeler arasında gerçekleştirilen deniz taşımacılığı faaliyetlerinden elde edilecek kazancın vergilendirilmesi

 

İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda; şirketinizin dar mükellef kurum olan İsviçre mukimi … Company (…) ünvanlı armatörlük şirketinin acentesi olduğu, dar mükellef …’nin Türkiye ile yabancı memleketler arasında uluslararası deniz taşımacılığı yaptığı ve Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 23’üncü maddesine istinaden kurumlar vergisi ödedikten sonra kalan tutar üzerinden her yıl Mayıs ayında 2009/14593 sayılı BKK gereği, %15 oranında tevkifat yapıldığı ve tüm bu beyanların acente sıfatı ile şirketiniz tarafından yürütüldüğü belirtilerek, İsviçre Hükümeti ile Türkiye Hükümeti arasında imzalanan Çifte Vergilendirmeyi Önleme Anlaşmasının 01.01.2013 tarihinde yürürlüğe girmesi nedeniyle, armatör … şirketinin acenteliğiniz vasıtası ile elde ettiği navlun hasılatı üzerinden emsal nispete göre hesaplanan kazancından 2012 yılı için verilen kurumlar vergisi beyannamesinde hesaplanan kurumlar vergisi düşüldükten sonra kalan kısım üzerinden Mayıs 2013 döneminde verilecek muhtasar beyannamede beyan edilecek tevkifat oranının ne olacağı hususunda Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.

I- KURUMLAR VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN

5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 3’üncü maddesinde, bu Kanunun 1’inci maddesinde sayılı kurumlardan kanuni ve iş merkezlerinin her ikisi de Türkiye’de bulunmayanların, sadece Türkiye’de elde ettikleri kazançları üzerinden vergilendirilecekleri hükme bağlanmıştır.

Aynı Kanunun;

– 23’üncü maddesinin birinci fıkrasında, yabancı ulaştırma kurumlarının vergiye matrah olacak kurum kazancının, hasılata maddede yer alan ortalama emsal oranlarının uygulanması suretiyle hesaplanacağı,

– 25’inci maddesinin dördüncü fıkrasında, dar mükellef kurumlara ait yıllık kurumlar vergisi beyannamesinin, kurumun Türkiye’deki işyerinin veya daimî temsilcisinin bulunduğu yerin; Türkiye’de iş yeri veya daimî temsilcisi olmadığı takdirde yabancı kuruma kazanç sağlayanların bağlı olduğu yerin vergi dairesine verileceği,

– 26’ncı maddesinin birinci fıkrasında, dar mükellefiyete tâbi olan yabancı kurumların vergiye tâbi kazancının Gelir Vergisi Kanununda yazılı diğer kazanç ve iratlardan (telif, imtiyaz, ihtira, işletme, ticaret unvanı, marka ve benzeri gayrimaddî hakların satışı, devir ve temliki karşılığında alınan bedeller hariç) ibaret bulunması halinde, yabancı kurum veya Türkiye’de adına hareket eden kimsenin, bu kazançları elde edilme tarihinden itibaren onbeş gün içinde Kanunun 27’nci maddesinde belirtilen vergi dairesine beyanname ile bildirmek zorunda olduğu,

– 28’inci maddesinin birinci fıkrasında, dar mükellefiyete tâbi yabancı kurumların vergisinin, bunlar hesabına Türkiye’deki müdür veya temsilcileri; müdür veya temsilcileri mevcut değil ise kazanç ve iratları yabancı kuruma sağlayanlar adına tarh olunacağı,

– 30’uncu maddesinin altıncı fıkrasında, yıllık veya özel beyanname veren dar mükellef kurumların, indirim ve istisnalar düşülmeden önceki kurum kazancından, hesaplanan kurumlar vergisi düşüldükten sonra kalan kısımdan ana merkeze aktardıkları tutar üzerinden, kurum bünyesinde % 15 (2009/14593 sayılı Bakanlar Kurulu Kararına göre %15) oranında kurumlar vergisi kesintisi yapılacağı

hükme bağlanmıştır.

Kurumlar Vergisi Kanununda düzenlenen bu özel vergileme rejimi, yabancı ulaştırma kurumlarının sadece Türkiye ile yabancı ülkeler arasında gerçekleştirdikleri taşımacılık faaliyetlerini kapsamaktadır. Faaliyetin Türkiye içinde başlayıp biten bir taşımacılık faaliyeti olması halinde ise genel hükümler uygulanacak olup sadece Türkiye’de vergilendirilecektir.

Dolayısıyla, yabancı deniz ulaştırma kurumları tarafından ”deniz taşımacılığı” hariç olmak üzere Türkiye içinde gerek yükleme limanına kadar sunulan taşıma hizmeti gerekse söz konusu deniz taşıma işinden bağımsız olarak sunulabilen yükleme ve tahliye gibi hizmetler anılan bu Kanunun 23 üncü maddesi kapsamında değerlendirilemeyecek olup bu faaliyetlere ait hasılatın ayrı olarak tespit edilmesi ve genel hükümler çerçevesinde kurumlar vergisine tabi tutulması ve ana merkeze aktarılan tutarlar üzerinden Kurumlar Vergisi Kanununun 30 uncu maddesinin altıncı fıkrası uyarınca %15 oranında vergi kesintisi yapılması gerekmektedir.

  II- ÇİFTE VERGİLENDİRMEYİ ÖNLEME ANLAŞMALARI YÖNÜNDEN

Türkiye Cumhuriyeti ile İsviçre Konferedasyonu Arasında Gelir Üzerinden Alınan Vergilerde Çifte Vergilendirmeyi Önleme Anlaşması” 01/01/2013 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere 08/02/2012 tarihinde yürürlüğe girmiştir.

Söz konusu Anlaşma’nın “Yürürlüğe Girme” başlıklı 27 nci maddesinde;

“….

2. Anlaşma onay belgeleri teati edildikten sonra yürürlüğe girecek ve Anlaşma hükümleri, Anlaşma’nın yürürlüğe girdiği yılı izleyen Ocak ayının birinci günü veya daha sonra başlayan her vergilendirme yılına ilişkin vergiler için uygulanacaktır.”

hükmü yer almaktadır.

Anlaşma hükümlerinin 01.01.2013 tarihinden itibaren elde edilen gelirler için uygulandığı dikkate alındığında, … Gemi Acenteliği A.Ş.’nin 2012 yılında elde etmiş olduğu kazançların vergilendirilmesinin iç mevzuat hükümlerimiz çerçevesinde değerlendirilmesi gerekmektedir.


Kaynak: GİB Özelge
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/turkiye-ile-yabanci-ulkeler-arasinda-gerceklestirilen-deniz-tasimaciligi-faaliyetlerinden-elde-edilecek-kazancin-vergilendirilmesi/feed/ 0
2021 yılı Ocak-Nisan döneminde Türkiye’den en fazla hazırgiyim ve konfeksiyon ihraç edilen ilk üç ülke Almanya, İspanya ve İngiltere oldu https://www.muhasebenews.com/2021-yili-ocak-nisan-doneminde-turkiyeden-en-fazla-hazirgiyim-ve-konfeksiyon-ihrac-edilen-ilk-uc-ulke-almanya-ispanya-ve-ingiltere-oldu/ https://www.muhasebenews.com/2021-yili-ocak-nisan-doneminde-turkiyeden-en-fazla-hazirgiyim-ve-konfeksiyon-ihrac-edilen-ilk-uc-ulke-almanya-ispanya-ve-ingiltere-oldu/#respond Thu, 20 May 2021 12:00:37 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=109428 2021 Yılı Nisan Ayında Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatında Artış

2021 yılı Nisan ayında Türkiye’den 1,6 milyar dolar değerinde hazırgiyim ve konfeksiyon ihracatı yapılmış, ihracat 2020 yılının Nisan ayına kıyasla %184,7 oranında; 2019 yılının Nisan ayına kıyasla %8,6 oranında artmıştır. Diğer yandan 2021 yılı Nisan ayındaki ihracat rakamı değer olarak 2021 yılı için hesaplanan 1,58 milyar dolarlık aylık ortalama ihracat değerinin üzerinde yer almıştır.

2021 Yılı Dördüncü Ayında En Fazla İhracat Yapılan Ülkeler

2021 yılı Ocak-Nisan döneminde Türkiye’den en fazla hazırgiyim ve konfeksiyon ihraç edilen ilk üç ülke Almanya, İspanya ve İngiltere şeklinde sıralanmaktadır. 2021 yılında geçtiğimiz yıl aynı döneme göre Almanya’ya %23,6 oranında artışla 1,1 milyar dolarlık ihracat yapılırken, İspanya’ya %39,2’lik artışla 798,7 milyon dolarlık ve İngiltere’ye %33,7’lik artışla 577,4 milyon dolarlık ihracat yapılmıştır.

İlk üç ülkenin ihracat rakamlarını pandemi etkisinin olmadığı 2019 ihracat rakamları ile karşılaştırdığımız zaman İngiltere’ye ihracat %7,7 oranında azalırken; Almanya’ya ihracatta %10,7 ve İspanya’ya ihracatta %2,2 oranında artışlar yaşanmıştır.

Bu üç ülkeyi dördüncü sırada 444 milyon dolarlık ihracat rakamı ile Hollanda ve beşinci sırada 295 milyon dolarlık ihracat rakamı ile Fransa takip etmektedir. Sırasıyla ABD, İtalya, Irak, İsrail ve Polonya Türkiye’nin hazırgiyim ve konfeksiyon ihracatında diğer önde gelen pazarlardır.

En Fazla İhracat Yapılan İlk 10 Ülke İçinde Öne Çıkanlar

2021 yılının dördüncü ayı itibariyle pandemin olumsuz etkilerinin ticarette azalması ile birlikte, en fazla ihracat yapılan ilk on ülkede 2020 yılı Ocak-Nisan dönemine kıyasla %18,7 ile %61,8 arasındaki oranlarda artışlar kaydedilmiştir.

2021 yılı Ocak-Nisan değerlerinin pandemi etkisinden bağımsız şekilde 2019 yılı aynı dönemiyle karşılaştırdığımız zaman ise Almanya, İspanya, Hollanda ve Fransa’ya ihracatta sırasıyla %10,7; %2,2; %30,4 ve %3,2 oranında artışlar yaşanmıştır. İngiltere’ye ihracatta ise %7,7 azalma görülmüştür. 2019 yılı Ocak-Nisan dönemine kıyasla azalma görülen diğer ülke ise %16,7 oranında azalma ve 200 milyon dolarlık ihracat rakamı ile Irak olmuştur.

İlk on ülkeye yönelik hazırgiyim ve konfeksiyon ihracatı, 2020 yılının ilk dört ayına göre %32,6 ve 2019 yılı ilk dört ayına göre %7,3 oranında artarak 4,2 milyar dolar olmuştur. Bu ilk on ülkeye gerçekleştirilen ihracat 6,3 milyar dolarlık toplam hazırgiyim ve konfeksiyon ihracatının %66,7’sine karşılık gelmektedir.


Kaynak: İHKİB/İTKİB
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/2021-yili-ocak-nisan-doneminde-turkiyeden-en-fazla-hazirgiyim-ve-konfeksiyon-ihrac-edilen-ilk-uc-ulke-almanya-ispanya-ve-ingiltere-oldu/feed/ 0
2021 yılı Ocak-Mart döneminde Türkiye tekstil ve hammaddeleri ihracatında öne çıkan ülke Almanya oldu https://www.muhasebenews.com/2021-yili-ocak-mart-doneminde-turkiye-tekstil-ve-hammaddeleri-ihracatinda-one-cikan-ulke-almanya-oldu/ https://www.muhasebenews.com/2021-yili-ocak-mart-doneminde-turkiye-tekstil-ve-hammaddeleri-ihracatinda-one-cikan-ulke-almanya-oldu/#respond Fri, 16 Apr 2021 12:00:14 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=107812

▪ 2021 yılı Ocak-Mart döneminde Türkiye tekstil ve hammaddeleri ihracatında öne çıkan ülkeler değerlendirildiğinde, en önemli ihracat pazarının Almanya olduğu gözlemlenmektedir. Almanya’ya 2021 yılı Ocak–Mart döneminde tekstil ve hammaddeleri ihracatı %28,7 oranında artarak 264 milyon dolar değerinde gerçekleşmiştir.
▪ Bu dönemde en fazla tekstil ve hammaddeleri ihracatı gerçekleştirilen ikinci ülke İtalya’dır. İtalya’ya tekstil ve hammaddeleri ihracatı Ocak–Mart döneminde %36,9 oranında artarak 259 milyon dolar değerinde gerçekleşmiştir.
▪ Tekstil ve hammaddeleri ihracatında üçüncü önemli ihracat pazarı %6,6 payı ile ABD olmuştur. ABD’ye ihracat Ocak–Mart döneminde %50,2 oranında artarak 198 milyon dolar değerinde gerçekleşmiş olup Mart ayında ise ihracat %56,8 oranında artarak 79 milyon dolara ulaşmıştır.
▪ 2021 yılı Ocak-Mart döneminde dördüncü ve beşinci büyük ihracat pazarları sırasıyla İngiltere ve Bulgaristan olmuştur. Bu dönemde İngiltere’ye yapılan tekstil ve hammaddeleri ihracatı %30,5 oranında artarak 136 milyon dolar değerinde, Bulgaristan’a tekstil ve hammaddeleri ihracatı ise %23,1 oranında artarak 112 milyon dolar değerinde gerçekleşmiştir.
▪ Tekstil ve hammaddeleri sektörünün en büyük ihracat pazarı Avrupa Birliği ülkelerine ise Ocak–Mart döneminde ihracat %33,8 oranında artarak 1,4 milyar dolar değerinde gerçekleşmiştir.
▪ Ocak–Mart döneminde Türkiye’nin en fazla tekstil ve hammaddeleri ihracatı gerçekleştirdiği ilk 10 ülke içerisinde ihracatta en fazla artış yaşanan ülkeler; %50,2 ile ABD, %36,9 ile İtalya ve %34,2 ile Hollanda olurken, ilk 10 ülkeye yapılan ihracatın tamamında artış yaşanmıştır.

▪ 2021 yılı Ocak-Mart döneminde Türkiye tekstil ve hammaddeleri sektörü ihracatı miktar bazında, bir önceki yılın aynı dönemine göre %24,4 oranında artarak 731 bin ton değerinde gerçekleşmiştir.
▪ 2021 yılı Ocak-Mart döneminde miktar bazında en önemli ihracat pazarının %8,3 payı ile İtalya olduğu görülmektedir. İtalya’ya toplam tekstil ve hammaddeleri ihracatı Ocak–Mart döneminde %35 artarak 60 bin ton değerinde gerçekleşmiştir.
▪ Tekstil ve hammaddeleri ihracatında ikinci büyük ihracat pazarı Almanya’ya ise ihracat %4,4 artarak 44 bin ton değerinde kaydedilmiştir.
▪ Miktar bazında tekstil ve hammaddeleri ihracatında üçüncü büyük ihracat pazarı olan ABD’ye ise 2021 yılı Ocak-Mart döneminde ihracat %38,5 oranında artarak 40 bin ton değerinde gerçekleşmiştir.
▪ Tekstil ve hammaddeleri sektörünün ihracatının %41’inin gerçekleştirildiği Avrupa Birliği ülkelerine ihracat, Ocak–Mart döneminde %23 oranında artarak 300 bin ton değerinde gerçekleşmiştir.
▪ 2021 yılı Ocak-Mart döneminde tekstil ve hammaddeleri ihracatı miktar bazında incelendiğinde, ilk on ülke arasında ihracatın en fazla arttığı ülke ise, sektörün en büyük 5. ihracat pazarı olan Çin olmuştur. Çin’e bu dönemde ihracat %284 oranında artarak 31 bin ton değerinde gerçekleşmiştir. Mart ayında ise Çin’e ihracat %651 oranında artarak yaklaşık 16 bin ton değerinde gerçekleşmiştir.
▪ Türkiye’nin en fazla tekstil ve hammaddeleri ihracatı gerçekleştirdiği ilk 10 ülkeye bakıldığında miktar bazında ihracatın gerilediği tek ülke İran olmuştur. İran’a Ocak–Mart döneminde ihracat %19,1 oranında gerileyerek 21 bin ton değerinde gerçekleşmiştir. Mart ayında ise İran’a ihracat %3,4 oranında artarak 7 bin ton değerinde gerçekleşmiştir.

ALT ÜRÜN GRUPLARI BAZINDA TEKSTİL VE HAMMADDELERİ İHRACATI

▪ 2021 yılı Ocak-Mart döneminde Türkiye tekstil ve hammaddeleri sektörü ihracatı ürün grupları bazında incelendiğinde, en önemli ürün grubunun %43,1 artışla 653 milyon dolar ihracat değeri ile teknik tekstillerin olduğu görülmektedir.
▪ %20,1 payı ile en fazla ihracat gerçekleştirilen 2. ürün grubu olan iplik ihracatı, Ocak–Mart döneminde %43,1 artarak 608 milyon dolar değerinde gerçekleşmiştir. Mart ayında ise iplik ihracatı %82 oranında artarak 225 milyon dolar değerinde gerçekleşmiştir.
▪ Türkiye tekstil ve hammaddeleri ihracatında üçüncü önemli ürün grubu olan örme kumaş ihracatı, 2021 yılı Ocak-Mart döneminde %44,5 artışla 518 milyon dolar değerinde gerçekleşmiştir. Mart ayı örme kumaş ihracatı ise %76,8 oranında artışla 189 milyon dolar değerinde gerçekleşmiştir.

▪ Ev tekstili ihracatına bakıldığında ise Ocak–Mart döneminde ihracatın %22,9 artışla 514 milyon dolar değerinde gerçekleştiği, Mart ayında ev tekstili sektörünün %44,9 oranında artışla 185 milyon dolar değerinde ihracat gerçekleştirdiği gözlemlenmektedir.
▪ Ocak–Mart dönemi dokuma kumaş ihracatı %5,7 gerileyerek 502 milyon dolar değerinde gerçekleşirken, elyaf ihracatı bu dönemde %29,6 artışla 226 milyon dolar ve konfeksiyon yan sanayi ihracatı %19 artışla 134 milyon dolar değerinde gerçekleşmiştir.


Kaynak: İTHİB
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/2021-yili-ocak-mart-doneminde-turkiye-tekstil-ve-hammaddeleri-ihracatinda-one-cikan-ulke-almanya-oldu/feed/ 0
2021 yılı Şubat ayında deri ve deri ürünleri sektörü ihracatı %14,4 oranında düşüş ile 129,6 milyon dolar olarak gerçekleşti https://www.muhasebenews.com/2021-yili-subat-ayinda-deri-ve-deri-urunleri-sektoru-ihracati-%144-oraninda-dusus-ile-1296-milyon-dolar-olarak-gerceklesti/ https://www.muhasebenews.com/2021-yili-subat-ayinda-deri-ve-deri-urunleri-sektoru-ihracati-%144-oraninda-dusus-ile-1296-milyon-dolar-olarak-gerceklesti/#respond Thu, 01 Apr 2021 12:00:38 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=106935 DERİ VE DERİ ÜRÜNLERİ SEKTÖRÜMÜZÜN 2021 YILI OCAK-ŞUBAT DÖNEMİ İHRACAT PERFORMANSI

2021 yılı Şubat ayında sektörümüzün ihracatı %14,4 oranında düşüş ile 129,6 milyon dolar olarak gerçekleşmiştir. Anılan dönem itibariyle Türkiye’nin genel ihracatı ise %9,6 artışla 16 milyar dolar olarak kaydedilmiştir. Deri ve deri ürünleri ihracatımızın toplam ihracat içindeki payı Şubat ayında %0,8 olarak hesaplanmaktadır.

2021 yılı Ocak-Şubat döneminde ise, Türkiye’nin genel ihracatı %6,0 oranında artarak 31 milyar dolar değerinde gerçekleşmiştir. Aynı dönemde Türkiye deri ve deri ürünleri ihracatında ise %14,6 oranında düşüş yaşanmış 239,5 milyon dolar olarak gerçekleşmiştir. Deri ve deri ürünleri sektörümüzün toplam ihracattan aldığı pay ise %0,8 olarak kaydedilmiştir.

Aylar itibariyle, deri ve deri ürünleri ihracatımızda bir önceki yılın aynı ayına göre değişim aşağıdaki tabloda gösterilmektedir.

Belli Başlı Pazarlarımızda Deri ve Deri Ürünleri İhracatımızdaki Gelişmeler

Deri ve deri ürünleri ihracatımızda 2021 yılı Ocak-Şubat döneminde en önemli ihracat pazarımız, %23,5 düşüş oranı ile Rusya olmuştur. Bu dönemde Rusya’ya yapılan ihracatımız 20,8 milyon dolar olarak gerçekleşmiştir. Rusya’nın Türkiye deri ve deri ürünleri ihracatından aldığı pay %8,7 olarak hesaplanmaktadır.

2021 yılının Ocak-Şubat döneminde %8,2 payı ile ikinci en önemli ihracat pazarımız Almanya olmuştur. Almanya’ya ülkemizden, geçen yılın aynı dönemine kıyasla %15,1 düşüş oranı ile 19,7 milyon dolarlık deri ve deri ürünleri ihracatı gerçekleştirilmiştir.

İtalya’ya 2021 yılı Ocak-Şubat döneminde 12,8 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirilmiş ve bu değer ile İtalya 3. sırada yer almıştır. Bu ülkeye yönelik ihracatımız 2020 yılı Ocak-Şubat dönemine kıyasla %40,1 oranında azalmış ve İtalya’nın deri ve deri ürünleri ihracatımızdan aldığı pay %5,4 olarak hesaplanmıştır.

2021 yılı Ocak-Şubat döneminde Türkiye’den en çok deri ve deri ürünleri ihracatı yapılan ilk 10 ülke arasında Fransa’ya %2,2, Kazakistan’a %45,8 ve Hollanda’ya ise %8 oranında ihracat artışı kaydedilmiştir.


Kaynak: İDMİB
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/2021-yili-subat-ayinda-deri-ve-deri-urunleri-sektoru-ihracati-%144-oraninda-dusus-ile-1296-milyon-dolar-olarak-gerceklesti/feed/ 0
2020 yılı Ocak-Kasım döneminde deri ve deri mamulleri ürün grupları içerisinde en çok ihracat ayakkabı ve aksamları ürünlerinde yapıldı https://www.muhasebenews.com/2020-yili-ocak-kasim-doneminde-deri-ve-deri-mamulleri-urun-gruplari-icerisinde-en-cok-ihracat-ayakkabi-ve-aksamlari-urunlerinde-yapildi/ https://www.muhasebenews.com/2020-yili-ocak-kasim-doneminde-deri-ve-deri-mamulleri-urun-gruplari-icerisinde-en-cok-ihracat-ayakkabi-ve-aksamlari-urunlerinde-yapildi/#respond Tue, 22 Dec 2020 11:00:01 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=99264 Ülke Grupları Bazında Deri ve Deri Ürünleri İhracatımızdaki Gelişmeler

Ülke grupları açısından değerlendirildiğinde, % 44’lük payıyla en önemli ihracat pazarımız konumunda olan Avrupa Birliği’ne yapılan ihracat, 2020 yılı Ocak-Kasım döneminde bir önceki yılın aynı dönemine oranla % 15,9 oranında düşüş göstererek 538,3 milyon dolar olarak gerçekleşmiştir.

Bu dönemde Eski Doğu Bloku Ülkelerine yapılan ihracatımızda %31,7 oranında düşüş kaydedilmiş, sektörümüzün toplam ihracatından %15,1 oranında pay alarak 184,2 milyon dolar değerinde gerçekleşmiştir.

Aynı dönemde Ortadoğu ülkelerine yönelik deri ve deri mamulleri ihracatımızda %27,4 düşüş ile 168,7 milyon dolar olarak kaydedilmiştir. Bu ülkelere yapılan deri ve deri ürünleri ihracatımız, toplam deri ve deri ürünleri ihracatımızın %13,8’ini oluşturmaktadır.

Deri ve deri ürünleri ihracatımızda diğer önemli pazarlarımızdan olan Afrika ülkelerine yapılan ihracat, bu dönemde bir önceki yılın aynı dönemine oranla %4,1 düşüş yaşayarak yaklaşık 127,2 milyon dolar olarak gerçekleşmiştir. Bu ülke grubunun Türkiye toplam deri ve deri ürünleri ihracatındaki payı ise %10,4 olarak kaydedilmiştir.
2020 yılı Ocak-Kasım döneminde Asya ve Okyanusya ülkelerine yönelik ihracatımız ise %29,7 oranında düşerek 90,5 milyon dolar olarak gerçekleşmiş, bu ülkelerin toplam ihracatımız içerisindeki payı ise %7,4 olmuştur.

Ürün Grupları Bazında Deri ve Deri Mamulleri İhracatımızdaki Gelişmeler

2020 yılı Ocak-Kasım döneminde deri ve deri mamulleri ürün grupları içerisinde en çok ihracat ayakkabı ve aksamları ürünlerimizde yapılmış olup, bu ürün grubunda 753 milyon dolarlık ihracat gerçekleşmiştir. Ayakkabı ve aksamları ihracatımızda bir önceki yılın aynı dönemine göre % 13,8 oranında düşüş kaydedilmiştir. Bu ürün grubumuzun toplam deri ve deri ürünleri ihracatımız içerisindeki payı 2020 yılı Ocak-Kasım döneminde % 61,5 olarak gerçekleşmiştir.

Saraciye ürün grubumuzda 2020 Ocak-Kasım döneminde gerçekleştirilen toplam ihracatımız 2019 yılının aynı dönemine kıyasla % 24,2 oranında azalarak 160,6 milyon dolar olarak gerçekleşmiştir. Saraciye ürün grubunun Türkiye toplam deri ve deri ürünleri ihracatımız içerisindeki payı % 13,1 düzeyindedir.
İhracatımızda bir diğer önemli grup yarı işlenmiş/bitmiş deri ve kürk ürün grubumuz olup, 2020 yılı Ocak-Kasım döneminde ülkemizden 154,3 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirilmiştir. Bu ürünlerin ihracatında bir önceki yılın aynı dönemine göre % 35,9 oranında düşüş yaşanmıştır. Söz konusu ürünlerin toplamının Türkiye toplam deri ve deri mamulleri ihracatımız içerisindeki payı % 12,6 olarak hesaplanmaktadır.

Deri ve kürk giyim ürün grubu ihracatımızda ise 2020 yılı Ocak-Kasım döneminde % 31 oranında düşüş yaşanmış ve 153,8 milyon dolarlık ihracat yapılmıştır. Deri ve kürk giyim ürün grubumuzun Türkiye toplam deri ve deri mamulleri ihracatımız içerisindeki payı ise % 12,6’dır.

Grafiklerde de görüldüğü gibi, 2020 yılı Ocak-Kasım döneminde, Deri ve Deri Ürünleri ihracatımızda en yüksek pay, bir önceki yılın aynı dönemine göre yaklaşık 5 puan yükselen ayakkabı ve aksamları ihracatında gerçekleşmiştir. 2020 yılı Ocak-Kasım döneminde ayakkabı ürün grubunun deri ve deri mamulleri ihracatındaki payında bir önceki yılın aynı dönemine göre artış yaşanırken, yarı işlenmiş/bitmiş deri + işlenmiş kürk, saraciye ile deri ve kürk giyim ürün grubunun payında ise düşüş yaşanmıştır.


Kaynak: İDMİB
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/2020-yili-ocak-kasim-doneminde-deri-ve-deri-mamulleri-urun-gruplari-icerisinde-en-cok-ihracat-ayakkabi-ve-aksamlari-urunlerinde-yapildi/feed/ 0
Transit ve Türkiye ile Yabancı Ülkeler Arasında Yapılan Taşımacılık İşlerinde İstisna https://www.muhasebenews.com/transit-ve-turkiye-ile-yabanci-ulkeler-arasinda-yapilan-tasimacilik-islerinde-istisna/ https://www.muhasebenews.com/transit-ve-turkiye-ile-yabanci-ulkeler-arasinda-yapilan-tasimacilik-islerinde-istisna/#respond Thu, 12 Nov 2020 08:18:30 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=96302 3065 sayılı Kanunun (14/1) inci maddesi ile transit ve Türkiye ile yabancı ülkeler arasında
yapılan taşımacılık işlerinde Bakanlar Kurulu tarafından belirlenecek taşıma işleri vergiden istisna edilmiştir.

Kanunun (14/2) maddesi uyarınca söz konusu istisna, ikametgâhı, kanuni merkezi ve iş
merkezi Türkiye’de bulunmayan mükelleflere, bir diğer ifade ile Gelir ve Kurumlar Vergisi
Kanunlarına göre dar mükellefiyete tabi gerçek ve tüzel kişilere karşılıklı olmak şartıyla uygulanır.

Bu istisna uygulamasına ilişkin usul ve esaslar aşağıda belirlenmiştir.

Kapsam

3065 sayılı Kanunun (14/1) inci maddesinde Bakanlar Kuruluna verilen yetkiye dayanılarak yayımlanan 84/8889 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile transit ve Türkiye ile yabancı ülkeler arasında deniz, hava, karayolu ve demiryolu ile yapılan yük ve yolcu taşıma işlemleri KDV’den istisna edilmiştir.

İstisna kapsamına;
– Yabancı bir ülkede başlayıp Türkiye’den geçerek yabancı bir ülkede sona eren,
– Yabancı bir ülkede başlayıp Türkiye’de sona eren,
– Türkiye’de başlayıp yabancı bir ülkede sona eren,
taşıma işleri girmektedir.

İstisna kapsamına giren taşıma faaliyetlerinin tamamının veya bir kısmının başka
taşımacılara yaptırılması halinde, gerek taşıma işini yaptıran firmaya karşı muhatap olarak işi yüklenen organizatör firmanın, gerekse ikinci derece yüklenici olarak fiili nakliyeyi gerçekleştiren firmanın bu faaliyetleri istisna kapsamına girdiğinden, her iki faaliyet için de vergi hesaplanmaz.

Ancak ikinci derece yüklenicinin taşıma faaliyetinin Türkiye içinde başlayıp bitmesi halinde, bu işler KDV’ye tabidir.

Örnek: İthalatçı (A) firması, ithal edeceği malların Arjantin’den Konya’daki deposuna
taşınması için Türkiye’de mukim (B) firması ile anlaşmıştır.(B) firması malların Arjantin – Mersin limanı deniz yolu ile taşımasını kendisi yapmakta, Mersin-Konya kara taşımasını ise (C) firmasına yaptırmaktadır.

(B) firmasının, (A) firmasına Arjantin–Konya taşımasının tamamı için düzenleyeceği
faturada KDV hesaplanmayacak, (C) firmasının Mersin–Konya taşıması için (B) firmasına
düzenleyeceği faturada ise KDV hesaplanacaktır. (B) firması bu taşıma nedeniyle yüklendiği KDV’yi iade hesaplarına dahil edebilecektir.

Ayrıca, taşıma işinde kullanılan aracın taşıma hizmetini gerçekleştiren mükellefe ait olması
veya kiralanmış olması, istisna uygulamasına engel değildir.

Uluslararası taşımacılık işinin Ro-Ro gemileri vasıtasıyla ve dorse (römork) kullanılarak
yurtiçi ve yurtdışında farklı çekicilerle gerçekleştirilmesi de mümkündür.

Serbest bölgeden yurtdışına veya yurtdışından serbest bölgeye yapılan taşımalar 3065 sayılı Kanunun 14 üncü maddesi gereğince KDV’den istisnadır. Ancak, serbest bölgeden ülke içindeki herhangi bir noktaya veya ülke içinden serbest bölgeye yapılan taşımacılık söz konusu istisna kapsamına girmemektedir. Yurtiçindeki noktanın; diğer bir serbest bölge, gümrüklü saha, gümrük antreposu, gümrüksüz satış mağazaları gibi yerler olması taşıma işinin vergiye tabi olmasını engellemez.

KDV’den istisna edilen uluslararası taşıma işlerine ait bilet satışı yapan mükelleflerin, bu
işlemlere ilişkin olarak hesapladıkları komisyonlar da taşımacılık işi içinde mütalaa edilir ve
istisnadan yararlanır.

Bilet satış komisyonunun, acente tarafından taşıma firmasına fatura düzenlemek suretiyle
taşıma firmasından tahsil edildiği durumlarda, komisyon faturasında “Uluslararası taşımaya ait bilet satışına ilişkin komisyon olduğundan 3065 sayılı KDV Kanununun 14 üncü maddesi gereğince KDV hesaplanmamıştır.” açıklamasına yer verilir ve faturadaki bedel üzerinden KDV hesaplanmaz. Komisyonun, acenteler tarafından bilet veya fatura üzerinde ayrıca gösterilerek doğrudan yolcudan tahsil edildiği durumda ise bilet, fiş veya fatura üzerinde ayrıca gösterilen komisyon tutarı üzerinden KDV hesaplanmaz.

İstisnanın Beyanı

Bu istisna kapsamındaki taşımacılık işleri, hizmetin tamamlandığı döneme (yurt dışına
yapılan veya transit taşımalarda en erken gümrük bölgesinden çıkıldığı döneme) ait KDV
beyannamesinde yer alan “İstisnalar-Diğer İade Hakkı Doğuran İşlemler” kulakçığının, “Tam İstisna Kapsamına Giren İşlemler” tablosunda 311 kod numaralı “Uluslararası taşımacılık” satırı aracılığıyla beyan edilir.

Bu satırın “Teslim ve Hizmet Tutarı” sütununa istisnaya konu hizmet bedeli, “Yüklenilen
KDV” sütununa bu hizmet dolayısıyla yüklenilen KDV tutarı yazılır. İade talep etmek istemeyen mükellefler, “Yüklenilen KDV” sütununa “0” yazmalıdır.

İade

Transit ve Türkiye ile yabancı ülkeler arasında yapılan taşımacılık işlerinden kaynaklanan
iade taleplerinde aşağıdaki belgeler aranır:
– Standart iade talep dilekçesi
– İstisnanın beyan edildiği döneme ilişkin indirilecek KDV listesi
– İade hakkı doğuran işleme ait yüklenilen KDV listesi
– İadesi talep edilen KDV hesaplama tablosu
– Satış faturaları listesi
– Uluslararası taşımacılık faaliyetinin yürütülmesi için ilgili mevzuat gereğince yetki belgesi
alınmasının zorunlu olması halinde, söz konusu belge (Bu belge, belgede değişiklik olmaması kaydıyla sadece bir defa verilir.)

– Taşımacılık işinin mahiyetine göre aşağıda sayılan belgelerden biri;

a) Kara Taşımacılığında; Transit Beyannamesi / TIR Karnesi / Form 302 Belgesi / Kara
Manifestosu / Yük Senedi (CMR) / Geçiş Belgesi (Dozvola) /Özet Beyan veya Özet Beyan Yerine Geçen Belgeler / Özet Beyana Dayanak Oluşturan Tevsik Edici Belge / Transit Refakat Belgesi veya bunların gerekli bilgileri ihtiva eden listesi (aslı veya noter, gümrük idaresi ya da YMM onaylı örnekleri).

TIR karnesinin birinci sayfasının ve Türkiye sınır kapılarından giriş veya çıkışlarda bu kapı
Gümrüklerine bırakılan nüshasının dip koçanının noterden tasdikli birer fotokopisinin ibrazı da mümkündür. Ayrıca, uluslararası taşımacılık istisnasının belgelendirilmesinde; 85/9449sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile TIR karnelerini vermeye ve lüzumu halinde bunları büyük şehirlerdeki ticaret odaları kanalı ile tevzi edebilmeye yetkili kılınan Türkiye Ticaret Odaları, Sanayi Odaları ve Ticaret Borsaları Birliğinin TIR işlemlerini yapmakla görevlendirdiği ticaret ve/veya sanayi odalarınca tasdik edilmiş olan TIR karnesi suretleri de kabul edilir.

İstisna kapsamına giren taşımalarda TIR karnesi kullanılması halinde TIR karnesinin birinci
sayfasının ve gümrük kapılarında bırakılan nüshasının dipkoçanlarının tasdikli fotokopileri tevsik işlemi için yeterli sayılır ve tüm dipkoçan fotokopileri tek sayfa olarak istenmez.

b) Deniz ve Havayolu Taşımacılığında; Deniz veya Hava Manifestosu / Deniz veya Hava
Konşimentosu / Transit Beyannamesi / Özet Beyan veya Özet Beyan Yerine Geçen Belgeler / Özet Beyana Dayanak Oluşturan Tevsik Edici Belge / Transit Refakat Belgesi veya bunların gerekli bilgileri ihtiva eden listesi (aslı veya noter, gümrük idaresi ya da YMM onaylı örnekleri).

c) Demiryolu Taşımacılığında; Transit Beyannamesi / Uluslararası Demiryolu Taşımacılığı
Anlaşması kapsamında demiryolu ile yapılan eşya taşımasında kullanılan belge(CIV Belgesi) / Topluluk transit rejiminin uygulanabildiği yerlerde, bu rejim altındaki demiryolu ile yapılan taşıma işlemlerinde beyanname yerine kullanılan belge(CIM Belgesi) / Remiz Bülteni / Özet Beyan veya Özet Beyan Yerine Geçen Belgeler / Özet Beyana Dayanak Oluşturan Tevsik Edici Belge / Transit Refakat Belgesi veya bunların gerekli bilgileri ihtiva eden listesi (aslı veya noter, gümrük idaresi ya da YMM onaylı örnekleri).

ç) Yukarıda sayılan taşımacılığın tevsikine ilişkin belgeler haricinde, Gümrük
Yönetmeliği’nin 361 ve 118 inci maddeleri kapsamındaki diğer belgelerin aslı veya noter, gümrük idaresi ya da YMM onaylı örneklerinin ibrazı da mümkündür.

Yukarıda sayılan belgeler, yapılan taşıma işinin uluslararası taşımacılık işi kapsamında
olduğunu ispat etmesi ve gümrük giriş çıkış tarihiyle ilişkilendirilmesi kaydıyla iade taleplerinde tevsik edici belge olarak kabul edilebilir.

Bu belgeler gümrük idarelerince onaylanmasa dahi istisna kapsamında işlem yapan
mükelleflerin iade taleplerinde tevsik edici belge olarak kabul edilebilir; ancak belgelerin içeriği konusunda herhangi bir tereddüt yaşanması halinde ilgili gümrük idaresinden bilgi istenilir.

d) Organizatörlerde, taşımayı fiilen yapanlara ait fatura bilgilerini içeren liste ile bunlardan
temin edilen taşımacılığı tevsik eden yukarıdaki belgelere ilişkin bilgileri içeren liste kabul edilir.

Mahsuben İade

Mükelleflerin bu işlemden kaynaklanan ve 5.000 TL’yi aşmayan mahsuben iade talepleri
vergi inceleme raporu, YMM raporu ve teminat aranmadan yerine getirilir. İade talebinin 5.000 TL’yi aşması halinde aşan kısmın iadesi, vergi inceleme raporu veya YMM raporuna göre yerine getirilir. Teminat verilmesi halinde mükellefin iade talebi yerine getirilir ve teminat, vergi inceleme raporu veya YMM raporu sonucuna göre çözülür.

Nakden İade

Mükelleflerin bu işlemden kaynaklanan ve 5.000 TL’yi aşmayan nakden iade talepleri vergi
inceleme raporu, YMM raporu ve teminat aranmadan yerine getirilir. İade talebinin 5.000TL’yi aşması halinde aşan kısmın iadesi, vergi inceleme raporu veya YMM raporuna göre yerine getirilir.

Teminat verilmesi halinde mükellefin iade talebi yerine getirilir ve teminat vergi inceleme raporu veya YMM raporu sonucuna göre çözülür.

 


Kaynak: KDV Uygulama Genel Tebliği
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/transit-ve-turkiye-ile-yabanci-ulkeler-arasinda-yapilan-tasimacilik-islerinde-istisna/feed/ 0
Türkiye ile Diğer ülkeler arasında yapılan Sosyal Güvenlik Anlaşmaları https://www.muhasebenews.com/turkiye-ile-diger-ulkeler-arasinda-yapilan-sosyal-guvenlik-anlasmalari/ https://www.muhasebenews.com/turkiye-ile-diger-ulkeler-arasinda-yapilan-sosyal-guvenlik-anlasmalari/#respond Thu, 11 Apr 2019 06:45:40 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=54273 Türkiye ile Diğer ülkeler arasında yapılan Sosyal Güvenlik Anlaşmaları

Sosyal Güvenlik Sözleşmeleri

Yurt Dışında Çalışan Vatandaşlarımızın Sosyal Güvenliğinin Sağlanmasının Yasal Dayanağı nedir?

Anayasamızın “Yabancı Ülkelerde Çalışan Türk Vatandaşları” başlıklı 62 ncı maddesinde Devletin, yabancı ülkelerde çalışan Türk vatandaşlarının sosyal güvenliklerinin sağlanması için gereken tedbirleri alacağına ilişkin düzenlemeye yer verilmiştir.

 “Milletlerarası Antlaşmaları Uygun Bulma” başlıklı 90 ıncı maddesinde ise;

– Türkiye Cumhuriyeti adına yabancı devletlerle ve milletlerarası kuruluşlarla yapılacak antlaşmaların onaylanmasının Türkiye Büyük Millet Meclisinin onaylamayı bir kanunla uygun bulmasına ve usulüne göre yürürlüğe konulmuş milletlerarası antlaşmaların kanun hükmünde olduğu,

– Bunlar hakkında Anayasaya aykırılık iddiası ile Anayasa Mahkemesine başvurulamayacağı,

– Usulüne göre yürürlüğe konulmuş temel hak ve özgürlüklere ilişkin milletlerarası antlaşmalarla kanunların aynı konuda farklı hükümler içermesi nedeniyle çıkabilecek uyuşmazlıklarda milletlerarası antlaşma hükümlerinin esas alınacağı öngörülmüştür.

İşgücü anlaşmalarını takiben, yabancı ülkelere gönderdiğimiz vatandaşlarımız ve bunların bakmakla yükümlü oldukları kimselerin, çalıştıkları ülkede sosyal güvenceye kavuşturulmaları ve o ülkede kazandıkları sosyal güvenlik haklarından Türkiye’de bulundukları sırada da yararlanmalarını sağlamak için vatandaşlarımızı çalıştıran ülkeler ile ülkemiz arasındaki Anayasamızın öngördüğü düzenlemeler çerçevesinde iki taraflı sosyal güvenlik sözleşmeleri imzalanmıştır.

Halen 30 ülke ile yürürlükte bulunan sosyal güvenlik sözleşmeleri, bu sözleşmelerde belirtilen haklardan, sözleşmeyi imzalayan akit tarafların vatandaşları ve bunlara eşit sayılan kimseler ile bunların geçindirmekle yükümlü oldukları aile bireyleri ve ölümleri halinde geride kalanlardan hak sahibi olabilecek kimselerin yararlanabileceğini hükme bağlamıştır.

Sosyal Güvenlik Sözleşmeleri Neleri İçermektedir?

– Her iki akit taraf vatandaşlarının, hak ve yükümlülük bakımından eşit işlem görmesi,

– Bir yardım hakkının doğup doğmadığının saptanmasında, diğer akit taraf ülkesinde geçen sigortalılık sürelerinin birleştirilmesi,

-Hastalık halinde, sigortalının ve aile bireylerinin, diğer akit taraf ülkesinde bulundukları sırada da sağlık yardımlarından yararlanmaları,

– Aile bireylerinin, öteki ülkede otursalar dahi, aile yardımlarından (çocuk paraları ve zamları) yararlanmaları,

– Yaşlılık aylığı için gerekli yaşı, diğer akit taraf ülkesine döndükten sonra tamamlayan sigortalıya emekli aylığı bağlanması,

– Akit taraf ülkesinde çalışmaları nedeniyle yaşlılık aylığına hak kazanan sigortalının, ikametini öteki akit taraf ülkesine nakletse dahi aylığını almaya devam etmesi,

– Sigortalının ölümü halinde, hak sahipleri sıfatıyla diğer akit taraf ülkesinde oturan aile bireylerine dul-yetim aylığı bağlanması ve toptan ödeme yapılması gibi haklar sağlanmaktadır.

Dolayısıyla, sözleşmelerin ortak ve temel bir hükmü ile sözleşme hükümlerinden faydalanacak kimselerin akit tarafların mevzuatı karşısında o ülkenin vatandaşları ile hak ve menfaatler bakımından eşit sayılması imkanı sağlanmıştır. Böylece, sosyal güvenlik sözleşmesi yaptığımız ülkelerde çalışan vatandaşlarımız bakmakla yükümlü oldukları aile bireyleri, sosyal güvenlik haklarından, çalışılan ülkenin vatandaşları gibi yararlanmaktadırlar.

İmzalanan sosyal güvenlik sözleşmeleri ile vatandaşlarımız, karşı ülkenin mevzuatından kaynaklanan kısa ve uzun vadeli sigorta kollarına ilişkin sosyal güvenlik haklarını Türkiye’de kullanmak imkanına sahip olmuşlardır. Bu haktan vatandaşlarımız kendisi ve çalıştıkları ülkede yanında bulunan aile bireyleri yararlanabildikleri gibi, Türkiye’de bıraktıkları aile bireyleri de faydalanabilmektedir.

Sosyal Güvenlik Sözleşmeleri Ülkeler Bazında Hangi Sigorta Kollarını Kapsamaktadır?

Şubat 2019 tarihi itibari ile yürürlükte bulunan 30 sosyal güvenlik sözleşmenin 10’u yalnızca uzun vadeli, 19’u ise hem uzun vadeli hem de kısa vadeli sigorta kollarına ait düzenlemeleri kapsamakta iken 1 sosyal güvenlik sözleşmesinde (Libya) sigorta kollarına ait herhangi bir düzenleme olmayıp sadece mevzuat tayinine ilişkin hükümler bulunmaktadır.

Ülkemizin taraf olduğu sosyal güvenlik sözleşmelerinden aşağıda belirtilen ülkelerle imzalanan sözleşmeler malullük yaşlılık ve ölüm sigortalarına ilişkin hükümlerin yanı sıra sağlık yardımlarına ilişkin hükümleri de içermektedir:
Almanya, Makedonya, Lüksemburg, Hollanda, Azerbaycan, Hırvatistan, Belçika, Romanya, Sırbistan, Avusturya, Çekya, Karadağ, Fransa, Bosna -Hersek, İtalya, K.K.T.C, Arnavutluk, Macaristan, Tunus.

Yukarıda belirtilen ve sağlık uygulaması bulunan Almanya, İtalya, Karadağ, Belçika, Tunus ve Macaristan haricindeki diğer 13 ülke sözleşmelerinde yalnızca hizmet akdi ile çalışanlar ve bunların aile bireyleri kısa vadeli sigorta kolları kapsamına alınmıştır. Ancak, Azerbaycan ile hastalık sigortasına ilişkin uygulama henüz yürürlüğe girmemiştir

Sözleşmeler, vatandaşlarımıza gerek kısa vadeli gerekse uzun vadeli sigorta kollarından kazandıkları haklarını ülkemizde de kullanma imkanını sağlarken, sözleşmeye taraf olan ülkenin sigorta kurumu veya talep sahibi adına bu yardımların Türkiye’de hangi kuruluş tarafından yapılacağını ve uygulamada hangi mevzuatın esas alınacağını da kesin olarak belirlemiştir.

Kısa vadeli sigorta kolları açısından belirttiğimiz on yedi sözleşme ile de bu görev, Kurumumuza verilmiştir. Yine sözleşmelerin hükümlerine göre, Kurumumuz bu görevini yerine getirirken şekil ve kapsam itibariyle kendi mevzuatını uygulamakta ve sözleşmeli sigorta kurumlarının üyelerine, bunlar sanki kendi üyeleriymiş gibi ayrım gözetmeksizin yardımda bulunmaktadır. Kurumumuz, bu amaçla yaptığı masrafları, sözleşme hükümleri ile tespit edilen masraf hesaplaşması yöntemlerine göre akit ülke sigorta kurumlarından talep etmektedir.

Sosyal Güvenlik Sözleşmesi İmzalanmış Ülkeler Hangileridir?

ÜLKELER

İmza Tarihi Yürürlük Tarihi Revizyon Tarihi

Yürürlük Tarihi

01. İNGİLTERE 09.09.1959 01.06.1961 20.12.1999
02. ALMANYA 30.04.1964 01.11.1965 02.11.1984 01.04.1987
03. HOLLANDA 05.04.1966 01.02.1968 04.09.1980 01.05.1983
04. BELÇİKA 04.07.1966 01.05.1968 11.04.2014 01.09.2018
05. AVUSTURYA 12.10.1966 01.10.1969 28.10.1999 01.12.2000
06. İSVİÇRE 01.05.1969 01.01.1972
07. FRANSA 20.01.1972 01.08.1973
08. DANİMARKA 22.01.1976 01.02.1978 13.12.1999 01.12.2003
09. LİBYA 20.03.1976 01.10.1976 13.09.1984 01.09.1985
10. İSVEÇ 30.06.1978 01.05.1981 26.08.2004 01.08.2012
11. NORVEÇ 20.07.1978 01.06.1981
12. K.K.T.C 09.03.1987 01.12.1988 23.02.2017
13. KANADA 19.06.1998 01.01.2005
14. MAKEDONYA 06.07.1998 01.07.2000
15. ARNAVUTLUK 15.07.1998 01.02.2005
16. AZERBAYCAN 17.07.1998 09.08.2001
17. GÜRCİSTAN 11.12.1998 20.11.2003
18. ROMANYA 06.07.1999 01.03.2003
19. KEBEK 21.11.2000 01.01.2005
20.BOSNA-HERSEK 27.05.2003 01.09.2004
21.ÇEK CUMH. 02.10.2003 01.01.2005
22. LÜKSEMBURG 20.11.2003 01.06.2006
23. HIRVATİSTAN 12.06.2006 01.06.2012
24. SLOVAKYA 25.01.2007 01.07.2013
25. SIRBİSTAN 26.10.2009 01.12.2013
26. İTALYA 08.05.2012 01.08.2015
27. KORE 01.08.2012 01.06.2015
28. KARADAĞ 15.03.2012 01.12.2015
29. TUNUS 28.05.2013 01.04.2018
30. MACARİSTAN 24.02.2015 01.04.2018
31. İRAN 16.04.2016 Onay aşamasında
32. MOLDOVA 05.05.2017 Onay aşamasında
33. POLONYA 17.10.2017 Onay aşamasında
34. MOĞOLİSTAN 07.03.2018 Onay aşamasında
35. KIRGIZİSTAN 09.04.2018 Onay aşamasında

Ayrıntı için tıklayınız

Sosyal Güvenlik Sözleşmelerine Göre Sigortalılık Sürelerinin Birleştirilmesi Nasıl Sağlanır?

Akit ülkelerde malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına tabi geçen sigortalılık sürelerinin birleştirilmesinde genel olarak aşağıdaki kurallar uygulanır:

1- Akit taraflardan birinin mevzuatına göre yardımlardan yararlanma hakkı bir sigortalılık süresinin tamamlanmış olması koşuluna bağlı ise bu mevzuatı uygulayan kurum, diğer akit tarafın mevzuatına tabi olarak geçen sigortalılık sürelerini aynı zamana rastlamamak kaydı ile kendi mevzuatına göre geçmiş süreler gibi değerlendirir. İlgilinin, bu kuralın uygulanması sonucu yardıma hak kazanamadığı durumlarda taraflar, sosyal güvenlik sözleşmesi imzalamış bulundukları üçüncü bir ülkedeki sigortalılık sürelerini de, aynı zamana rastlamamak koşulu ile birleştirirler.

2- Akit taraflardan birinin mevzuatına göre yardımlardan yararlanma hakkı, bir özel rejim kapsamında bir meslekte veya belirli bir meslekte veya işte belirli bir sürenin tamamlanmasına bağlı ise sadece ilgili rejim kapsamında geçen süreler veya böyle bir rejimin olmaması durumunda aynı meslekte veya aynı işte tamamlanmış süreler, eğer uygunsa diğer akit taraf mevzuatı kapsamında bir yardım hakkının belirlenmesinde dikkate alınır. Ancak, diğer taraf ülkesinde böyle bir hizmetin bulunmaması halinde, genel rejime tabi olarak geçen sigortalılık süreleri de bu sürelerle birleştirilir.

3- Akit taraflardan birinin mevzuatına göre bir yardımın tahsisi, riskin meydana geldiği tarihte bu mevzuata tabi olma koşuluna bağlı bulunuyorsa, bu koşul; ilgili veya duruma göre ölen kişinin, belirtilen tarihte diğer tarafın mevzuatına tabi olması veya söz konusu kişi ve hak sahiplerinin diğer akit tarafın mevzuatına göre mütekabil yardımları talep edebilmeleri halinde de yerine getirilmiş sayılır.

4- Akit taraflardan birinin mevzuatına göre yardım hakkının kazanılması şartlarının tespitinde, diğer taraf ülkedeki ilk işe başlama tarihi de dikkate alınır.

5- Akit taraflardan birinin mevzuatına göre yardımlar, sigortalılık süresinin tamamı veya bir kısmındaki ortalama kazanç esası üzerinden hesaplandığı takdirde, ödenecek yardımların hesabında dikkate alınacak ortalama kazanç, kendi mevzuatına tabi olarak geçen sigortalılık süreleri içinde elde edilen kazançlara göre belirlenir.

6- Türk mevzuatına göre prim veya kesenek ödenmiş sürelerden bir ay 30 gün, bir yıl ise 360 gün olarak kabul edilir.

Sosyal Güvenlik Sözleşmelerine Göre Aylıklar Nasıl Hesaplanır?

Sosyal güvenlik sözleşmelerine göre her iki akit ülkede geçen sigortalılık sürelerinin birleştirilmesi ile hak kazanılan aylıkların hesabında genel olarak aşağıdaki kurallar esas alınır:

1- Bir kimse aralıklı veya aralıksız olarak akit tarafların mevzuatına tabi olmuşsa, her akit tarafın kurumu, uyguladığı mevzuata göre, bu kimsenin veya hak sahiplerinin gereğine göre sigortalılık sürelerinin birleştirilmesine ilişkin kurallar dikkate alınarak, yardımlardan yararlanma hakkının bulunup bulunmadığı iç mevzuata göre tespit edilir.

2- Akit taraflardan birinin mevzuatına göre yardımlardan yararlanma hakkı sigortalılık sürelerinin birleştirilmesine ilişkin  hüküm uygulanmaksızın kazanılıyorsa, bu tarafın yetkili kurumu ödenmesi gereken yardım miktarını yalnız bu tarafın mevzuatına göre geçen sigortalılık sürelerini dikkate alarak, kendi iç mevzuatına göre belirler.

3- İlgili kimse akit taraflardan birinin mevzuatına göre yardımlara ancak sigortalılık sürelerinin birleştirilmesine ilişkin hükümlerinin uygulanması suretiyle hak kazanıyor ise bu tarafın yetkili kurumu yardımları aşağıda belirtildiği şekilde hesaplar:

  1. a) Yetkili kurum, her iki akit tarafın mevzuatlarına göre geçen bütün sigortalılık sürelerini yalnız kendisinin uyguladığı mevzuata göre geçmiş gibi değerlendirerek nazari miktarı hesaplar.
  2. b) Yetkili kurum daha sonra hesaplanan nazari tutarın, uyguladığı mevzuata göre geçen sigortalılık süreleri uzunluğunun, riskin meydana gelmesinden önce her iki akit tarafın mevzuatlarına göre geçen sigortalılık süreleri toplamı uzunluğuna olan oranını, fiili tutar olarak belirler. Bu, ilgiliye ödenecek olan sözleşme aylığının tutarını oluşturur.
  3. c) Bir akit tarafın mevzuatına göre geçen sigortalılık süreleri sosyal güvenlik sözleşmelerinde belirtilen asgari süreden az ise ve bu süreler dikkate alındığında o ülke mevzuatına göre aylık bağlanamıyor ise o ülke bu sigortalılık süresi için bir aylık bağlamaz. Bu durumda diğer akit ülke yetkili kurumu, bu sigortalılık süresi kendi mevzuatına göre geçmiş gibi değerlendirebilir. Aylığa iştirak edilebilmesi için gerekli olan asgari staj süreleri sözleşmelere göre farklılık göstermektedir.

4- Sözleşme aylıklarının bağlanmasında, her iki akit ülkede geçen sigortalılık sürelerinin birleştirilmesi esas olmakla birlikte, bazı sözleşmelerde tercih hakkına bağlı veya tek taraflı aylık bağlanmasına ilişkin düzenlemeler de yer almaktadır. Örneğin;

  1. a) Türkiye-İngiltere Sosyal Güvenlik Sözleşmesine göre yaşlılık ve dul aylıklarında, ilgilinin her iki ülkede geçen prim ödeme sürelerinin birleştirilerek toplam süre üzerinden, aylık bağlayacak taraf mevzuatına göre geçen süre oranında tercih edebileceği gibi, hizmet birleştirilmesi yapılmadan akit taraf mevzuatlarının aylık bağlanmasını tercih etme hakları vardır.
  2. b) Ülkemiz ile arasında akdedilmiş Hollanda, İsviçre, Fransa ve Danimarka sosyal güvenlik sözleşmelerine göre malullük aylığı, malullükle sonuçlanan iş göremezlik halinin meydana geldiği tarihte tabi olunan mevzuata göre sağlanmaktadır.
  3. c) Türkiye-Norveç Sosyal Güvenlik Sözleşmesine göre ölüm aylığı, tek taraflı olarak ölümün meydana geldiği ülke tarafından bağlanır.

Sosyal Güvenlik Sözleşmelerine Göre Cenaze/Ölüm Yardımlarından Nasıl Yararlanılır?

Akit taraflardan birinin mevzuatına göre ölüm yardımlarından yararlanmak için sigortalılık sürelerinin tamamlanmış olması gerekiyorsa, yetkili kurum, bu yardımların hesaplanmasında, diğer akit tarafta geçen süreleri, aynı zamana rastlamamak koşulu ile sanki kendi ülkesinde geçmiş gibi nazara alır.

Akit taraflardan birinin mevzuatına göre sigortalı bulunan bir kimse, diğer akit taraf ülkesinde öldüğü takdirde,  sigortalı olduğu akit taraf ülkesinde ölmüş gibi kabul edilir ve ölüm yardımına hak kazanır.

Bu sözleşmenin uygulanmasında, her iki akit tarafın mevzuatı uyarınca ölüm yardımından yararlanma hakkı bulunuyorsa,

a)Yardım, yalnız ölümün meydana geldiği akit taraf mevzuatına göre ödenir veya

  1. b) Ölüm akit tarafların ülkeleri dışında meydana gelmişse, yardım, yalnız yardımdan yararlanma hakkına konu teşkil eden ölüm olayından önce kişinin son defa mevzuatına tabi olduğu akit taraf mevzuatına göre ödenir.

Sosyal Güvenlik Sözleşmelerine Göre Aile Yardımlarından Nasıl Faydalanılır?

Aile yardımları, bir başka deyişle çocuk parası ödemeleri, sosyal güvenlik sözleşmeleri gereğince ve işçilerin çalıştıkları ülkenin yasalarına göre belirli koşullarla yapılan ödemelerdir. Çocuk parasına ilişkin hükümler, hemen her sözleşmede benzerlik göstermekle birlikte ilgilinin çocuk parası yardımlarına dair yasaların farklılığı nedeniyle her ülke yasası bir diğerine göre değişik özelliktedir.

Ülkemiz ile sosyal güvenlik sözleşmesi akdedilen ülkelerden birinde çalışan Türk işçileri gerek o ülkede yanlarında oturan, gerekse ülkemizde ikamet eden çocukları için çocuklar sanki çalıştıkları ülkede ikamet ediyormuş gibi çocuk parası yardımlarından yararlanırlar.

İşçilerimiz, geçimleri kendileri tarafından sağlanmak şartı ile nesebi sahih, nesebi sahih olarak kabul edilmiş, nesebi gayri sahih, üvey ve resmen evlat edinilmiş bütün çocukları için çocuk parası yardımlarından yararlanırlar. Ancak, çocuk paraları her ülke mevzuatında belirlenmiş bir yaşa kadar ödenir. Çocukların belirlenmiş yaşı geçmiş olması durumunda bir öğrenim görmeleri ya da fikren veya bedenen sakat olmaları şartıyla ödemeler yine her ülke mevzuatında belirlenmiş bir yaşa kadar devam eder.

Sosyal güvenlik sözleşmelerinin uygulanmasında “Türk İrtibat Kurumu” olarak tanımlanan Kurumumuz, çocuk parası ödemelerine esas teşkil eden belgelerin düzenlenmesi ve onaylanması ile yükümlüdür.

Çocuk parası ödemelerini esas teşkil eden belgeler “Medeni Hal Belgesi” ve “Tahsil Belgesi” olarak isimlendirdiğimiz formülerler olup, her ülke için renk, şekil, kapsam ve kullanış bakımından ayrı özellikler taşımaktadır.

Sosyal Güvenlik Sözleşmelerine Göre İdari Önlemler ve İşbirliği Usulleri Nasıl Düzenlenmiştir?

Sosyal güvenlik sözleşmelerinde, idari önlemler ve işbirliğine ilişkin kimi usuller de düzenlenmiştir.

Buna göre, akit tarafların yetkili makamları sözleşmenin uygulanmasında gerekli idari önlemleri almak zorundadır.

Ayrıca, akit tarafların yetkili makamları bu sözleşmenin uygulanmasında alınan önlemler konusunda birbirlerine mümkün olan en kısa zamanda gerekli bilgileri verirler ve bu sözleşmenin uygulanmasını etkilediği ölçüde ulusal yasalarında yapılan değişiklikleri bildirirler.

Akit tarafların yetkili makamları sözleşmenin uygulanmasını kolaylaştırmak üzere irtibat kuruluşları tesis ederler.

Sözleşmenin uygulanmasına ilişkin her sorun için akit tarafların yetkili makamları ve kurumları sanki bu sorunlar kendi ulusal yasalarını etkiliyormuş gibi birbirlerine parasız yardımcı olurlar.

Ancak, sözleşme uyarınca bir akit tarafa diğer akit tarafça hakkında bildiride bulunulan kişilere ilişkin her nevi bilgi, sözleşmenin uygulanmasında gizlilik değeri taşır ve ancak bu sözleşmenin ve onun uygulandığı mevzuatın uygulanmasında kullanılabilir.

Sosyal Güvenlik Sözleşmelerine Göre Üçüncü Kişinin Sorumluluğu Nedir?

Sosyal güvenlik sözleşmelerinde, üçüncü şahısların sorumluluğu halinde taraflardan birinin mevzuatında öngörülen rücu ve halefiyet hakkını diğer akit tarafın da tanıyacağına dair hükümler bulunmaktadır.

Zira sözleşmelerde “akit taraflardan birinin mevzuatına göre borçlanılmış primlerin borçlunun ikamet ettiği ülkede borçlanılmış primler gibi tahsil edileceğine” amir hükümler de yer alır.

Yabancı sigorta mercilerinin Kurumumuz aracılığı ile takip ettikleri Türkiye’deki alacakları,

1- Haksız fiiller sonucu yabancı sigorta kurumlarına verilen zararlardan doğan tazminat alacakları olup bunlar:

  1. a) Üçüncü kişilerin, ülkemizde sebebiyet verdikleri sigorta vaka’ları (trafik kazaları, kavga) sonucu, sigortalılarına yaptıkları sağlık yardımları, geride kalan hak sahipleri için ödedikleri rantlar, iş göremezlik parası, cenaze parası ve diğer masraflar nedeniyle, yabancı sigorta mercilerine intikal etmiş olan tazminat hakları,
  2. b) Ülkemizin sınırları dışında, haksız fiiller sonucu (kavga, trafik kazaları v.s.) meydana gelen zararlardan dolayı yabancı sigorta mercilerinin ülkemize dönmüş olan borçlulardan olan alacakları,

2- Yabancı sigorta mercilerine, o ülkede bulunulan süre içinde borçlanılmış olan primler,

3- Yabancı ülkede çalıştıktan sonra yurda dönen işçilerimize çeşitli durumlarda yapılmış bulunan:

  1. a) Haksız ödemeler (iş göremezlik ödeneği, çocuk paraları, yapılmış olan sair ödemeler
  2. b) Fuzuli ödemeler (işsizlik sigortası yardımları, yanlış tahakkuk ettirilmiş sair ödemeler, prim iadesi talebinde bulunanlara sehven yapılmış mükerrer ödemeler şeklinde sıralanabilir.

Sosyal Güvenlik Sözleşmelerine Göre Anlaşmazlıklar Nasıl Çözümlenir?

Sosyal güvenlik sözleşmelerinin uygulanması sırasında sözleşme maddelerinin sözleşmeye taraf ülkelerce yorumlanmasında ya da uygulanmasında ortaya çıkacak anlaşmazlıkların çözümünde de sözleşmelere göre farklı yöntemlere yer verilmiştir.

Bir kısım sözleşmelerde, anlaşmazlıkların akit tarafların yetkili makamlar ile müzakere yoluyla çözümlenmesine dair düzenlemelere yer verilmiştir. Anlaşmazlıklar bu şekilde çözülemediği takdirde, akit taraflardan birinin isteği üzerine hakem heyetine götürülmek suretiyle çözümlenir.

Bir kısım sözleşmelere göre ise tarafların yetkili makamları öncelikle ortaya çıkan anlaşmazlıkları görüşmeler yoluyla çözümlenir.

Sosyal Güvenlik Sözleşmelerine Göre Hangi Mevzuata Tabi Olunur?

Sosyal güvenlik sözleşmelerinde temel kural çalışılan ülkenin sosyal güvenlik mevzuatına tabi olmaktır. Ancak, sosyal güvenlik sözleşmelerinde bazı gruplar sözleşmenin bu ana prensibinden ayrı tutulmuştur. Bunlar; İşverenleri tarafından geçici bir süre ile akit ülkeye gönderilenler, Uluslararası nakliyat işinde çalışanlar, Elçilik, konsolosluk, diplomatik misyon ve benzeri yerlerde çalışan gönderen ülkenin sivil ve askeri personelleri, Akit taraflardan birinin bayrağını taşıyan gemilerde veya akit ülkenin limanlarında çalışanlar olarak sıralanabilir.

Sosyal güvenlik sözleşmesi bulunan ülkelere geçici görevle gönderilen kişiler İş merkezi Türkiye’de bulunan bir işverenin işçisi bu işverenin hesabına çalışmak üzere veya işvereni tarafından belirli bir işin icrası amacıyla geçici olarak sosyal güvenlik sözleşmesi imzalanmış bir ülkeye gönderildiği takdirde, bu işçi hakkında o ülkede çalıştığı sürece, sanki Türkiye’de çalışıyormuş gibi, ülkemiz mevzuatı uygulanacaktır. Bu şekilde iki ülkede de sigorta primi ödenmesi engellenerek mükerrer sigortalılığın önlenmesi sağlanmıştır.

 

 

 

 


Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/turkiye-ile-diger-ulkeler-arasinda-yapilan-sosyal-guvenlik-anlasmalari/feed/ 0
En çok petrol üreten ülkeler hangileri? https://www.muhasebenews.com/en-cok-petrol-ureten-ulkeler-hangileri/ https://www.muhasebenews.com/en-cok-petrol-ureten-ulkeler-hangileri/#respond Wed, 20 Feb 2019 15:30:27 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=47346 Ortak Petrol İstatistikleri Girişimi’nin (JODI) Aralık 2018 verilerine göre petrol üreticisi ülkelerin sıralaması değişti.

Bu kapsamda ilk sıraya, günlük ortalama üretimi 11 milyon 658 varil olan Amerika Birleşik Devletleri yerleşti.

İkinci sıraya 10 milyon 738 varil ile Rusya Federasyonu yerleşti.

Geçen sene Kasım ayında ikinci sırada bulunan Suudi Arabistan, Aralık ayında 10 milyon 643 varillik üretimle üçüncü sıraya düştü.

Suudi Arabistan ayrıca petrol ihracatında yüzde 6,65’lik kayıp ile 7 milyon 687 varillik ihracat gerçekleştirdi.

Amerika Birleşik Devletleri’nin bu alandaki kaybı yüzde 0,17 ile 2 milyon 407 varil olarak gerçekleşti.

Rusya ise 5 milyon 615 varil petrol ihracatı gerçekleştirdi. Böylece Rusya hem petrol ihracatını hem de petrol üretimini arttırmış oldu.

Petrol üretiminde ilk 10’da yer alan diğer ülkeler ise sırasıyla;

4- Irak

5- Kanada

6- Nijerya

7- Meksika

8- Norveç

9- Venezuela

10- Angola

 

 

 

 

 


Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/en-cok-petrol-ureten-ulkeler-hangileri/feed/ 0
Türkiye’ye en çok yatırım yapan ülkeler belli oldu https://www.muhasebenews.com/turkiyeye-en-cok-yatirim-yapan-ulkeler-belli-oldu/ https://www.muhasebenews.com/turkiyeye-en-cok-yatirim-yapan-ulkeler-belli-oldu/#respond Sat, 16 Feb 2019 07:09:24 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=46955 Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası (TCMB) verilerine göre 2018 senesinde Türkiye’ye 6 milyar 543 milyon dolar değerinde doğrudan yabancı yatırım girişi yapıldı.

Avrupa’dan yapılan doğrudan yatırımlar 2017’ye kıyasla yüzde 14 (693 milyon dolar) azaldı.

Asya ülkelerinden gelen yatırımlar ise yüzde 3 oranında artarak 1 milyar 750 milyon dolara yükseldi.

Amerika kıtasından ülkemize yapılan doğrudan yatırımlar 484 milyon dolar değerinde gerçekleşti.
Bu tutar 2017 senesinde 247 milyon dolar olarak gerçekleşmişti.

Afrika’dan ülkemize 24 milyon dolarlık, Okyanusya’dan ise 42 milyon dolarlık yatırım yapıldı.

Hollanda, Türkiye’ye 833 milyon dolar doğrudan yatırım yaparak liderliğini sürdürdü.
Hollanda’nın toplam yatırımlar içindeki payı yüzde 13 olarak gerçekleşti.

Doğrudan yatırımlarda Hollanda’nın ardından 561 milyon dolarla Azerbaycan, 509 milyon dolarla İtalya, 465 milyon dolarla Avustralya ve 446 milyon dolarla ABD yer aldı.

İtalya 381 milyon dolarlık yatırım artışı işe Türkiye’ye yatırımı en fazla arttıran ülke oldu.
Söz konusu kategoride İtalya’nın ardından 266 milyon dolarlık yatırım artışı ile ABD yer aldı.

Türkiye’ye yapılan doğrudan yatırımları en fazla azalan ülke İspanya oldu.
İspanya’nın Türkiye’ye yatırımları 1 milyar 227 dolar azaldı.

 

 

 

 

 


Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/turkiyeye-en-cok-yatirim-yapan-ulkeler-belli-oldu/feed/ 0
Havayolları en kaliteli ülkeler belli oldu https://www.muhasebenews.com/havayollari-en-kaliteli-ulkeler-belli-oldu/ https://www.muhasebenews.com/havayollari-en-kaliteli-ulkeler-belli-oldu/#respond Tue, 29 Jan 2019 08:15:55 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=45206 Havacılık sektörüne ilişkin incelemeleriyle bilinen Skytrax, dünyanın en kaliteli havayollarına sahip ülkelerini açıkladı.

Değerlendirme kapsamında 131 ülke incelendi.

İlk sırayı Singapur alırken, ikinci sıraya Hong Kong ve üçüncü sıraya Birleşik Arap Emirlikleri yerleşti.

Türkiye ise listeye 23. sıradan girdi.

 

 

 


Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/havayollari-en-kaliteli-ulkeler-belli-oldu/feed/ 0