üçüncü – Muhasebe News https://www.muhasebenews.com Muhasebe News Mon, 08 Jul 2024 16:20:41 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=6.3.5 İş kazası ve meslek hastalığı ile hastalık bakımından işverenin ve üçüncü kişilerin sorumluluğu https://www.muhasebenews.com/is-kazasi-ve-meslek-hastaligi-ile-hastalik-bakimindan-isverenin-ve-ucuncu-kisilerin-sorumlulugu/ https://www.muhasebenews.com/is-kazasi-ve-meslek-hastaligi-ile-hastalik-bakimindan-isverenin-ve-ucuncu-kisilerin-sorumlulugu/#respond Tue, 09 Jul 2024 00:00:50 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=152536 İş kazası ve meslek hastalığı ile hastalık bakımından işverenin ve üçüncü kişilerin sorumluluğu

5510 Sayılı SGK Kanunu

MADDE 21- İş kazası ve meslek hastalığı, işverenin kastı veya sigortalıların sağlığını koruma ve iş güvenliği mevzuatına aykırı bir hareketi sonucu meydana gelmişse, Kurumca sigortalıya veya hak sahiplerine bu Kanun gereğince yapılan veya ileride yapılması gereken ödemeler ile bağlanan gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değeri toplamı, sigortalı veya hak sahiplerinin işverenden isteyebilecekleri tutarlarla sınırlı olmak üzere, Kurumca işverene ödettirilir. İşverenin sorumluluğunun tespitinde kaçınılmazlık ilkesi dikkate alınır.

İş kazasının, 13 üncü maddenin ikinci fıkrasının (a) bendinde belirtilen sürede işveren tarafından Kuruma bildirilmemesi halinde, bildirim tarihine kadar geçen süre için sigortalıya
ödenecek geçici iş göremezlik ödeneği, Kurumca işverenden tahsil edilir.

Çalışma mevzuatında sağlık raporu alınması gerektiği belirtilen işlerde, böyle bir rapora dayanılmaksızın veya eldeki rapora aykırı olarak bünyece elverişli olmadığı işte çalıştırılan sigortalının, bu işe girmeden önce var olduğu tespit edilen veya bünyece elverişli
olmadığı işte çalıştırılması sonucu meydana gelen hastalığı nedeniyle, Kurumca sigortalıya ödenen geçici iş göremezlik ödeneği işverene ödettirilir İş kazası, meslek hastalığı ve hastalık, üçüncü bir kişinin kusuru nedeniyle meydana gelmişse, sigortalıya ve hak sahiplerine yapılan veya ileride yapılması gereken ödemeler ile bağlanan gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değerinin yarısı, zarara sebep olan üçüncü kişilere ve şayet kusuru varsa bunları çalıştıranlara rücû edilir.

İş kazası, meslek hastalığı ve hastalık; kamu görevlileri, er ve erbaşlar ile kamu idareleri tarafından görevlendirilen diğer kişilerin vazifelerinin gereği olarak yaptıkları fiiller sonucu meydana gelmiş ise, bu fiillerden dolayı haklarında kesinleşmiş mahkûmiyet kararı bulunanlar hariç olmak üzere, sigortalı veya hak sahiplerine yapılan ödemeler veya bağlanan gelirler için kurumuna veya ilgililere rücû edilmez. Ayrıca, iş kazası veya meslek hastalığı sonucu ölümlerde, bu Kanun uyarınca hak sahiplerine bağlanacak gelir ve verilecek ödenekler için, iş kazası veya meslek hastalığının meydana gelmesinde kusuru bulunan hak sahiplerine veya iş kazası sonucu ölen kusurlu sigortalının hak sahiplerine, Kurumca rücû edilmez.

 


Kaynak: 5510 SGK Kanunu
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/is-kazasi-ve-meslek-hastaligi-ile-hastalik-bakimindan-isverenin-ve-ucuncu-kisilerin-sorumlulugu/feed/ 0
2022 yılı üçüncü geçici vergi döneminde uygulanacak yeniden değerleme oranı % 92,93 https://www.muhasebenews.com/2022-yili-ucuncu-gecici-vergi-doneminde-uygulanacak-yeniden-degerleme-orani-9293/ https://www.muhasebenews.com/2022-yili-ucuncu-gecici-vergi-doneminde-uygulanacak-yeniden-degerleme-orani-9293/#respond Tue, 04 Oct 2022 03:41:27 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=132515  T.C.

HAZİNE VE MALİYE BAKANLIĞI

Gelir İdaresi Başkanlığı

5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu Sirküleri /61

Konusu  :Geçici Vergi Dönemlerinde Yeniden Değerleme Oranı

Tarihi    :30/09/2022

Sayısı   :KVK-61 / 2022-3 / Yatırım İndirimi – 47

İlgili olduğu maddeler            :
Vergi Usul Kanunu Mükerrer Madde 298
Kurumlar Vergisi Kanunu Madde 32/A
Gelir Vergisi Kanunu Geçici Madde 69

İlgili olduğu kazanç türleri    :
Ticari Kazanç,
Zirai Kazanç

213 sayılı Vergi Usul Kanununun mükerrer 298 inci maddesinin (B) fıkrasına istinaden yıllık olarak hesaplanan ve Bakanlığımızca ilan edilen yeniden değerleme oranına, vergi kanunlarından kaynaklanan nedenlerden dolayı geçici vergi dönemlerinde de ihtiyaç duyulmaktadır.

2022 yılı üçüncü geçici vergi döneminde uygulanacak yeniden değerleme oranı % 92,93 (yüzde doksaniki virgül doksanüç) olarak tespit edilmiştir.

 Duyurulur.


Kaynak: GİB

Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/2022-yili-ucuncu-gecici-vergi-doneminde-uygulanacak-yeniden-degerleme-orani-9293/feed/ 0
İşverenin, genel sağlık sigortalısının ve üçüncü kişilerin sorumluluğu https://www.muhasebenews.com/isverenin-genel-saglik-sigortalisinin-ve-ucuncu-kisilerin-sorumlulugu/ https://www.muhasebenews.com/isverenin-genel-saglik-sigortalisinin-ve-ucuncu-kisilerin-sorumlulugu/#respond Sat, 12 Mar 2022 09:36:47 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=124055 5510 Sayılı Kanun’un 76’ncı maddesi

İşveren, iş kazasına uğrayan veya meslek hastalığına tutulan genel sağlık sigortalısına sağlık durumunun gerektirdiği sağlık hizmetlerini derhal sağlamakla yükümlüdür. Bu amaçla işveren tarafından yapılan ve belgelere dayanan sağlık hizmeti giderleri ve 65 inci madde hükümlerine göre yapılacak masraflar Kurum tarafından karşılanır.

Birinci fıkrada belirtilen yükümlülüklerin yerine getirilmesindeki ihmalinden veya gecikmesinden dolayı, genel sağlık sigortalısının tedavi süresinin uzamasına veya malûl kalmasına veya malûllük derecesinin artmasına sebep olan işveren, Kurumun bu nedenle yaptığı her türlü sağlık hizmeti giderini ödemekle yükümlüdür.

(Değişik üçüncü fıkra: 17/4/2008-5754/46 md.) İlgili kanunları gereğince sağlık raporu alınması gerektiği halde sağlık raporuna dayanmaksızın veya alınan raporlarda söz konusu işte çalışması tıbbî yönden elverişli olmadığı belirtildiği halde genel sağlık sigortalısını çalıştıran işverenlere, bu nedenle Kurumca yapılan sağlık hizmeti giderleri tazmin ettirilir. Sağlık kurulu raporu ile belli bir işte çalışamayacağı belgelenen 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamındaki kişiler bu işte çalıştırılamaz. Bu kişileri çalıştıran işverenler, genel sağlık sigortalısının aynı hastalık sebebiyle Kurumca yapılan masraflarını ödemekle yükümlüdür.

Tedavinin sona erdiğine ve çalışılabilir durumda olduğuna dair Kurumca yetkilendirilen hekim veya sağlık kurullarından belge almaksızın başka işte çalışan genel sağlık sigortalısının aynı
hastalığı sebebiyle yapılan tedavi masrafları ise kendisinden alınır.
İş kazası ile meslek hastalığı, işverenin kastı veya genel sağlık sigortalısının iş sağlığını koruma ve iş güvenliği ile ilgili mevzuat hükümlerine aykırı hareketi sonucu olmuşsa, Kurumca yapılan sağlık hizmeti giderleri işverene tazmin ettirilir. İşverenin sorumluluğunun tespitinde kaçınılmazlık ilkesi dikkate alınır.

(Mülga beşinci fıkra: 17/4/2008-5754/46 md.)
(Değişik altıncı fıkra: 17/4/2008-5754/46 md.) Genel sağlık sigortalısına ve bunların bakmakla yükümlü olduğu kişilere kastı veya suç sayılır bir hareketi veya ilgili kanunlarla verilmiş bir görevi yapmaması ya da ihmali nedeniyle Kurumun sağlık hizmeti sağlamasına veya bu kişilerin tedavi süresinin uzamasına sebep olduğu mahkeme kararıyla tespit edilen üçüncü kişilere, Kurumun yaptığı sağlık hizmeti giderleri tazmin ettirilir.

 

 


Kaynak: 5510 Sayılı SGK Kanunu
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/isverenin-genel-saglik-sigortalisinin-ve-ucuncu-kisilerin-sorumlulugu/feed/ 0
Asgari Ücret Üçüncü Toplantısı 9 Aralık 2021 Perşembe günü yapıldı. 13 Aralık 2021’de son toplantının yapılması bekleniyor. https://www.muhasebenews.com/asgari-ucret-ucuncu-toplantisi-9-aralik-2021-persembe-gunu-yapildi-13-aralik-2021de-son-toplantinin-yapilmasi-bekleniyor/ https://www.muhasebenews.com/asgari-ucret-ucuncu-toplantisi-9-aralik-2021-persembe-gunu-yapildi-13-aralik-2021de-son-toplantinin-yapilmasi-bekleniyor/#respond Mon, 13 Dec 2021 11:08:57 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=119323

ASGARİ ÜCRET TESPİT KOMİSYONU ÜÇÜNCÜ TOPLANTISINI GERÇEKLEŞTİRDİ

Asgari Ücret Tespit Komisyonu, 2022’de geçerli olacak asgari ücreti belirleme çalışmaları kapsamındaki üçüncü toplantısını 9 Aralık 2021 Perşembe günü TİSK Genel Merkezi’nde gerçekleştirdi.

İşçi, işveren ve hükümet temsilcilerinden oluşan Asgari Ücret Tespit Komisyonu, 2022’de uygulanacak asgari ücreti belirleme çalışmaları kapsamında üçüncü kez toplandı. Çalışma Genel Müdürü Nurcan ÖNDER başkanlığında Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu’nda (TİSK) toplanan komisyonda, işçi kesimini temsilen TÜRK-İŞ Genel Eğitim Sekreteri Nazmi IRGAT, işverenleri temsilen TİSK Genel Sekreteri Akansel KOÇ yer aldı.

Toplantının ardından TÜRK-İŞ Genel Eğitim Sekreteri Nazmi IRGAT basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. Açıklamalarında IRGAT asgari ücret görüşmelerine, yaşanılan ekonomik süreçlerin dikkate alındığı, asgari ücretlilerin sıkıntıların giderilebileceği bir rakam belirleme ümidiyle başladıklarını söyledi.

IRGAT, “İşverenlerle aynı noktada değiliz. İşveren kesimiyle uyuşmazlıklarımızı maalesef şu anda gideremedik. Dolayısıyla Komisyonun sağlıklı bir karar vermesi söz konusu olamadı. TÜRK-İŞ’in 3 bin 900 lira gibi bir talebi olmamıştır. Bu rakam kasım ayında bir kişinin yaşam maliyetidir.” diye konuştu.

TÜİK’in açıkladığı enflasyon ile çarşı ve pazarın enflasyonu arasında büyük fark olduğunu ifade eden Genel Eğitim Sekreteri IRGAT, şunları kaydetti:

“Yılbaşından beri Türk lirası döviz kurları karşısında yaklaşık yüzde 85 değer yitirdi. Son 1,5 ayda anormal şekilde artan enflasyon, insanların alım gücünün düşmesi, fiyatların değişmesi, dar gelirlileri daha da zora soktu. Biz çarşı ve pazar enflasyonu ve büyümeden de refah payı alacak oranda bir asgari ücretin tespitini bekliyoruz. Geldiğimiz noktada bunu sağlayamadık. Çalışanların gülümseyeceği, çalışanların refah seviyesinin artacağı bir asgari ücreti henüz bulamadık.” diyerek konuşmasını sonlandırdı.

 


Kaynak: Türk-İş Sendikası
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/asgari-ucret-ucuncu-toplantisi-9-aralik-2021-persembe-gunu-yapildi-13-aralik-2021de-son-toplantinin-yapilmasi-bekleniyor/feed/ 0
Şahıslardan kiralanan araçları şirket olarak üçüncü kişilere kiraya verebilir miyiz? https://www.muhasebenews.com/sahislardan-kiralanan-araclari-sirket-olarak-ucuncu-kisilere-kiraya-verebilir-miyiz/ Wed, 03 Feb 2021 08:46:18 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=103338

T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
KOCAELİ VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
(Mükellef Hizmetleri Grup Müdürlüğü)

Sayı

:

93767041-125[6-2012/7]-139

29/07/2013

Konu

:

Mükellef olmayan kişilerden kiralanan araçların kiraya verilmesi.

İlgide kayıtlı özelge talep formunda, vergi mükellefiyeti bulunmayan şahıslardan kiralanan araçların firmanız tarafından kiraya verildiği ve şirket aracı gibi müşterilere fatura kesildiği belirtilerek vergilendirmede nasıl bir yol izleneceği hakkında bilgi istenildiği anlaşılmaktadır.

1- KURUMLAR VERGİSİ YÖNÜNDEN;

            5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun “Safi Kurum Kazancı” başlıklı 6 ncı maddesinde; kurumlar vergisinin, mükelleflerin bir hesap dönemi içinde elde ettikleri safi kurum kazancı üzerinden hesaplanacağı, safi kurum kazancının tespitinde, Gelir Vergisi Kanununun ticari kazanç hakkındaki hükümlerinin uygulanacağı hükme bağlanmıştır.

           193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun “Ticari Kazancın Tarifi” başlıklı 37 nci maddesinde; her türlü ticari ve sınai faaliyetten doğan kazançların ticari kazanç olduğu belirtilmiş, 40 ıncı maddesinde de; safi kazancın tespitinde indirilecek giderler sayılarak, maddenin birinci fıkrasının (1) numaralı bendinde, ticari kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için yapılan genel giderlerin indirilebileceği hüküm altına alınmıştır.

            Aynı Kanunun 70 inci maddesinde ise; motorlu nakil ve cer vasıtaları, her türlü motorlu araç, makine ve tesisat ile bunların eklentilerinin sahipleri, mutasarrıfları, zilyetleri, irtifak ve intifa hakkı sahipleri veya kiracıları tarafından kiraya verilmesinden elde edilen iratların gayrimenkul sermaye iradı olduğu, bu mal ve hakların ticari veya zirai bir işletmeye dahil bulunduğu takdirde bunların iratlarının ticari veya zirai kazancın tespitine müteallik hükümlerine göre hesaplanacağı belirtilmiştir.

            Anılan Kanunun 94 üncü maddesinde ise; vergi tevkifatı yapmak zorunda olanlar sayılmış olup, 5/a bendinde 70 inci maddede yazılı mal ve hakların kiralanması karşılığı yapılan ödemelerden vergi tevkifatı yapılacağı hüküm altına alınmıştır.

            Buna göre; şirketinizce ticari kazanç mükellefi olmayan şahıslara ait araçların şirket adına kiraya verilmesi karşılığında elde edilen kira gelirlerinin safi kurum kazancının tespitinde gelir olarak dikkate alınması gerekmekte olup, araç sahiplerine ödenen kira bedellerinin de gider olarak dikkate alınması mümkündür.

            Ayrıca, mükellef olmayan şahıslara yapılan kira ödemelerinden 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 94/5-a maddesine göre gelir vergisi tevkifatı yapılması ve araç sahiplerinin elde ettiği gelirin ise Gelir Vergisi Kanununun 70 inci maddesine göre gayrimenkul sermaye iradı olarak, aynı Kanunun 86 ıncı maddesinde belirtilen sınırı aşması halinde yıllık gelir vergisi beyannamesi ile beyan edilmesi gerekmektedir.

KATMA DEĞER VERGİSİ YÖNÜNDEN:

            3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 1/1 maddesinde; Türkiye’de ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetlerin katma değer vergisine tabi olduğu, 3 üncü fıkrasının (f) bendinde ise Gelir Vergisi Kanununun 70 inci maddesinde belirtilen mal ve hakların kiralanması işlemlerinin de vergiye tabi olduğu hüküm altına alınmıştır.

            Aynı Kanunun 20 nci maddesinde, teslim ve hizmet işlemlerinde matrahın bu işlemlerin karşılığını teşkil eden bedel olduğu, bedel deyiminin ise malı teslim alan veya kendisine hizmet yapılan veyahut bunlar adına hareket edenlerden bu işlemler karşılığında her ne suretle olursa olsun alınan veya bunlarca borçlanılan para, mal ve diğer suretlerde sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaat, hizmet ve değerler toplamını ifade ettiği hüküm altına alınmıştır.

            Diğer taraftan, aynı Kanunun 9 uncu maddesinde gerekli görülen hallerde vergi alacağının emniyet altına alınması amacıyla vergiye tabi işlemlere taraf olanları verginin ödenmesinden sorumlu tutma konusunda Bakanlığımıza yetki verilmiştir.

             Bu yetkiye istinaden 14/4/2012 tarih ve 28264 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 117 Seri No.lu KDV Genel Tebliğinin “2.3 Kiralama İşlemleri” başlıklı bölümünde;

            Gelir Vergisi Kanununun 70 inci maddesinde belirtilen mal ve hakların kiraya verilmesi işleminin, ticari, sınaî, zirai ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde verilen bir hizmet olmasa dahi KDV’ye tabi olacağı belirtilmiş ve bu kiralama işlemleri ile ilgili KDV’nin;

            – Kiraya verenin başka faaliyetleri nedeniyle KDV mükellefiyetinin bulunmaması (sadece sorumlu sıfatıyla KDV ödeyenler bu kapsama dâhildir),

            – Kiracının KDV mükellefi olması (sadece sorumlu sıfatıyla KDV ödeyenler bu kapsama dâhil değildir),

şartlarının birlikte var olması halinde, kiracı tarafından sorumlu sıfatıyla beyan edileceği belirtilmiştir.

            Bu hüküm ve açıklamalar çerçevesinde, şirketinizin faaliyetlerinde kullanılmak üzere kiralanan araçlar karşılığında yapacağınız ödemeler üzerinden katma değer vergisi hesaplanması gerekmekte olup, kiraya verenin gerçek usulde katma değer vergisi mükellefi olmaması halinde, firmanız tarafından sorumlu sıfatıyla 2 No.lu Katma Değer Vergisi Beyannamesi ile beyan edilip ödenmesi gerekmektedir.2 No.lu Katma Değer Vergisi Beyannamesi ile beyan edilen bu vergi aynı dönem beyannamesinde indirim konusu yapılabilecektir.

VERGİ USUL KANUNU YÖNÜNDEN:

            Vergi Usul Kanunu’nun 229 ve müteakip maddelerinde, fatura ve fatura yerine geçen belgelere ilişkin düzenlemeler yapılmış olup, söz konusu Kanun’un 229, 230, 231 ve 232 inci maddelerinde, faturanın tarifi, şekli, nizamı ve fatura kullanma mecburiyetinde (fatura vermek ve almak zorunda) olanlara dair hükümler; 233, 234 ve müteakip maddelerinde ise, fatura yerine geçen belgelerden perakende satış vesikaları (fatura kullanma haddini aşmamak kaydıyla ), gider pusulası ve diğer belgelere ilişkin hükümler yer almıştır.

            Vergi Usul Kanunu’nun 234’üncü maddesinde yer alan hükme göre; birinci ve ikinci sınıf tüccarlar, kazancı basit usulde tespit edilenlerle defter tutmak mecburiyetinde olan serbest meslek erbabının ve çiftçilerin vergiden muaf esnafa; yaptırdıkları işler veya onlardan satın aldıkları emtia için tanzim edip işi yapana veya emtiayı satana imza ettirecekleri gider pusulası vergiden muaf esnaf tarafından verilmiş fatura hükmündedir.

            Bu itibarla, araç kiralama faaliyetinizde kullanılmak üzere mükellef olmayan kişilerden kiralanan araçlar için ödenen kira bedellerinin gider pusulası düzenlenmek suretiyle belgelendirilmesi gerekmektedir.


Kaynak:GİB Özelge
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
Üçüncü kişilerden yararlanılarak müşterilere verilen tercüme hizmeti ticari kazanç mıdır? https://www.muhasebenews.com/ucuncu-kisilerden-yararlanilarak-musterilere-verilen-tercume-hizmeti-ticari-kazanc-midir/ https://www.muhasebenews.com/ucuncu-kisilerden-yararlanilarak-musterilere-verilen-tercume-hizmeti-ticari-kazanc-midir/#respond Thu, 21 Jan 2021 12:16:14 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=102106

T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
 İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
Mükellef Hizmetleri Usul Grup Müdürlüğü

Sayı

:

11395140-105[210-2012/VUK-2-…]-997

17/04/2014

Konu

:

Üçüncü kişiler vasıtasıyla gerçekleştirilen tercüme hizmetinin vergilendirilmesi.

 

İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda, üçüncü kişilerden yararlanılarak verilen tercüme hizmetinin nasıl vergilendirilmesi gerektiği hususunda Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.

193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 37 nci maddesinin birinci fıkrasında, her türlü ticari ve sınai faaliyetlerden doğan kazançların ticari kazanç olduğu belirtilmiştir.

Ticari faaliyet ise bir tür emek-sermaye organizasyonuna dayanmakta olup, kazanç sağlama niyet ve kastının bulunup bulunmaması böyle bir organizasyon tarafından icra edilen faaliyetin “ticari faaliyet” olma niteliğine etki etmemektedir.

Ancak, bir faaliyetin “ticari faaliyet” sayılabilmesi için kazanç sağlama niyet ve kastı gerekmemekle birlikte, faaliyeti icra eden organizasyonun bütün unsurları ile birlikte değerlendirildiğinde kazanç sağlama potansiyeline sahip olması gerektiği ortaya çıkmaktadır.

Bu itibarla,

– Çeviri işi yaptırmak isteyen müşterilerinize bu hizmeti arızi ya da sürekli olarak faaliyet gösteren kişi veya kurumlara bir bedel karşılığı yaptırarak sunma faaliyetinin ticari faaliyet olarak değerlendirilmesi ve bu faaliyet neticesinde elde edilen kazancın Gelir Vergisi Kanununun ticari kazançlara ilişkin hükümleri çerçevesinde vergiye tabi tutulması gerekmekte ve söz konusu faaliyet dolayısıyla tahsil edilen bedellerden gelir vergisi tevkifatı yapılmaması,

– 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 177 nci maddesinde 6 bent halinde sayılan şartlardan birini taşımanız halinde bilanço esasına göre, aksi takdirde işletme hesabı esasına göre defter tutmanız, aynı Kanunun 229 uncu maddesine göre de yaptığınız iş karşılığında, müşterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere müşteriye ticari bir vesika olarak fatura düzenlenmeniz

gerekmektedir.

 


Kaynak: GİB Özelge
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/ucuncu-kisilerden-yararlanilarak-musterilere-verilen-tercume-hizmeti-ticari-kazanc-midir/feed/ 0
Üçüncü Koalisyon Savaşı ve Napolyon (Dünya Tarihi / Orta ve Modern Çağ) https://www.muhasebenews.com/ucuncu-koalisyon-savasi-ve-napolyon-dunya-tarihi-orta-ve-modern-cag/ https://www.muhasebenews.com/ucuncu-koalisyon-savasi-ve-napolyon-dunya-tarihi-orta-ve-modern-cag/#respond Wed, 10 Apr 2019 05:30:54 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=37500  

 

 

 

 


Kaynak: KHAN Academy Türkçe Youtube Sayfası
Yasal Uyarı: Bu yazıdaki bilgiler sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen bilgilerden yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebe Newsveya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgilerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


 

 

]]>
https://www.muhasebenews.com/ucuncu-koalisyon-savasi-ve-napolyon-dunya-tarihi-orta-ve-modern-cag/feed/ 0
Adi ortaklık nasıl sona erer? https://www.muhasebenews.com/adi-ortaklik-nasil-sona-erer/ https://www.muhasebenews.com/adi-ortaklik-nasil-sona-erer/#respond Thu, 14 Mar 2019 17:00:10 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=32743 Adi ortaklık nasıl sona erer?

 Ortaklığın sona ermesi

Sona erme sebepleri

Genel olarak ortaklık, aşağıdaki durumlarda sona erer:

  1. Ortaklık sözleşmesinde öngörülen amacın gerçekleşmesi veya gerçekleşmesinin imkânsız duruma gelmesiyle.
  2. Sözleşmede ortaklığın mirasçılarla sürdürülmesi konusunda bir hüküm yoksa, ortaklardan birinin ölmesiyle.
  3. Sözleşmede ortaklığın devam edeceğine ilişkin bir hüküm yoksa, bir ortağın kısıtlanması, iflası veya tasfiyedeki payının cebrî icra yoluyla paraya çevrilmesiyle.
  4. Bütün ortakların oybirliğiyle karar vermesiyle.
  5. Ortaklık için kararlaştırılmış olan sürenin bitmesiyle.
  6. Ortaklık sözleşmesinde feshi bildirme hakkı saklı tutulmuş veya ortaklık belirsiz bir süre için ya da ortaklardan birinin ömrü boyunca kurulmuşsa, bir ortağın fesih bildiriminde bulunmasıyla.
  7. Haklı sebeplerin bulunması hâlinde, her zaman başkaca koşul aranmaksızın, fesih istemi üzerine mahkeme kararıyla.

Belirsiz Süreli Ortaklık

Ortaklık, belirsiz süre için veya ortaklardan birinin ömrü boyunca sürmek üzere kurulmuşsa, ortaklardan her biri, altı ay önceden fesih bildiriminde bulunabilir.

Fesih bildirimi, dürüstlük kurallarına aykırı olarak ve özellikle uygun olmayan bir zamanda yapılamaz.

Fesih bildirimi, ancak hesap yılı sonunda hüküm ifade eder.

Sözleşmede öngörülmüş olan sürenin bitiminden sonra ortaklık, ortakların örtülü iradesiyle sürdürülürse, belirsiz süreli ortaklığa dönüşür.

Sona ermenin ortaklığın yönetimine etkisi

Ortaklık, fesih bildiriminden başka bir yolla sona ererse, bir ortağın ortaklık işlerini yönetme konusundaki yetkisi, sona ermeyi öğrendiği veya durumun gerektirdiği özeni gösterseydi öğrenebileceği zamana kadar, kendisi hakkında devam eder.

Ortaklık, ortaklardan birinin ölümüyle sona ererse, ölen ortağın mirasçısı, durumu hemen diğer ortaklara bildirmekle yükümlüdür.  Mirasçı, gerekli önlemler alınıncaya kadar, ölen ortağın daha önce yürütmekte olduğu işlere, dürüstlük kuralları çerçevesinde devam eder. Diğer ortaklar da, geçici olarak, ortaklık işlerini aynı şekilde yürütmeye devam ederler.

Tasfiye

Katılım payı için yapılacak işlem

Katılım payı olarak bir şeyin mülkiyetini koyan ortak, ortaklığın sona ermesi üzerine yapılacak tasfiye sonucunda, o şeyi olduğu gibi geri alamaz; ancak  koyduğu katılım payına ne değer biçilmişse, o değeri isteyebilir.

Bu değer belirlenmemişse, geri alma, o şeyin katılım payı olarak konduğu zamandaki değeri üzerinden yapılır.

Kazanç ve zararın paylaşımı

Ortaklığın borçları ödendikten ve ortaklardan her birinin ortaklığa verdiği avanslar ile ortaklık için yaptığı giderler ve koymuş olduğu katılım payı geri verildikten sonra bir şey artarsa, bu kazanç, ortaklar arasında paylaşılır.

Ortaklığın, borçlar, giderler ve avanslar ödendikten sonra kalan varlığı, ortakların koydukları katılım paylarının geri verilmesine yetmezse, zarar ortaklar arasında paylaşılır.

Tasfiye usulü

Ortaklığın sona ermesi hâlinde tasfiye, yönetici olmayan ortaklar da dâhil olmak üzere, bütün ortakların elbirliğiyle yapılır. Ancak, ortaklık sözleşmesinde, ortaklardan biri tarafından kendi adına ve ortaklık hesabına belirli bazı işlemlerin yapılması öngörülmüşse, bu ortak, ortaklığın sona ermesinden sonra da o işlemleri tek başına yapmak ve diğerlerine hesap vermekle yükümlüdür.

Ortaklar, tasfiye işlerini yürütmek üzere tasfiye görevlisi atayabilirler. Bu konuda anlaşamamaları hâlinde, ortaklardan her biri, tasfiye görevlisinin hâkim tarafından atanması isteminde bulunabilir.

Tasfiye görevlisine ödenecek ücret, sözleşmede buna ilişkin bir hüküm veya ortaklarca oybirliğiyle verilmiş bir karar yoksa tasfiyenin gerektirdiği emek ile ortaklık malvarlığının geliri göz önünde tutularak hâkim tarafından belirlenir ve ortaklık malvarlığından, buna imkân bulunamazsa, ortaklardan müteselsilen karşılanır.

Tasfiye usulüne veya tasfiye sonucunda her bir ortağa dağıtılacak paya ilişkin olarak doğabilecek uyuşmazlıklar, ilgililerin istemi üzerine hâkim tarafından çözüme bağlanır.

Üçüncü kişilere karşı sorumluluk

Ortaklığın sona ermesi, üçüncü kişilere karşı olan yükümlülükleri değiştirmez.


Kaynak: Borçlar Kanunu
Yasal Uyarı: Bu yazıdaki bilgiler sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen bilgilerden yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgilerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


BENZER İÇERİKLER

LTD.ŞTİ.’nin Sona Erme Sebepleri Nelerdir?


Kollektif Şirketin Sona Ermesi Halinde Tescil ve İlan Kimler Tarafından Yapılır?


Kollektif Şirketin Sona Ermesi Halinde Tescil ve İlan Kimler Tarafından Yapılır?


İşini Tamamlayamayan Kooperatiflerin Arsalarını Satıp Ortaklara Kar Vermeleri Halinde Vergi Ne Şekilde Hesaplanır?


Hangi Hallerde Acentelik Sözleşmesi Sona Erer?


İktisadi İşletmenin Faaliyetini Sona Erdirmesi Halinde Kıst Dönem Beyannamesi Ne Zaman Verilir?

]]>
https://www.muhasebenews.com/adi-ortaklik-nasil-sona-erer/feed/ 0
Adi ortaklık ortaklarının sorumlulukları nedir? https://www.muhasebenews.com/adi-ortaklik-ortaklarinin-sorumluluklari-nedir/ https://www.muhasebenews.com/adi-ortaklik-ortaklarinin-sorumluluklari-nedir/#respond Thu, 14 Mar 2019 16:35:32 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=32740 Adi ortaklık ortaklarının sorumlulukları nedir?

1- Ortakların üçüncü kişilerle ilişkisi ve Temsil

Kendi adına ve ortaklık hesabına bir üçüncü kişi ile işlemde bulunan ortak, bu kişiye karşı bizzat kendisi alacaklı ve borçlu olur.

Ortaklardan biri, ortaklık veya bütün ortaklar adına bir üçüncü kişi ile işlem yaparsa, diğer ortaklar ancak temsile ilişkin hükümler uyarınca, bu kişinin alacaklısı veya borçlusu olurlar.

Kendisine yönetim görevi verilen ortağın, ortaklığı veya bütün ortakları üçüncü kişilere karşı temsil etme yetkisi var sayılır. Ancak, temsil yetkisine sahip yönetici ortağın yapacağı önemli tasarruf işlemlerine ilişkin yetkinin, bütün ortakların oybirliğiyle verilmiş olması ve yetki belgesinde bu hususun açıkça belirtilmiş olması şarttır.

2- Temsilin sonuçları

Ortaklık için edinilen veya ortaklığa devredilen şeyler, alacaklar ve ayni haklar, ortaklık sözleşmesi çerçevesinde elbirliği hâlinde bütün ortaklara ait olur.

Ortaklık sözleşmesinde aksine bir hüküm bulunmadıkça, bir ortağın alacaklıları, haklarını ancak o ortağın tasfiyedeki payı üzerinde kullanabilirler.

Ortaklar, birlikte veya bir temsilci aracılığı ile, bir üçüncü kişiye karşı, ortaklık ilişkisi çerçevesinde üstlendikleri borçlardan, aksi kararlaştırılmamışsa müteselsilen sorumlu olurlar.


Kaynak:Borçlar Kanunu
Yasal Uyarı: Bu yazıdaki bilgiler sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen bilgilerden yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgilerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


BENZER İÇERİKLER

İş Ortaklığının İade Alacağını Alabilmesi İçin Teminat Mektubu Kim Adına Düzenlenmelidir?


Kat Karşılığı Öğrenci Yurdu İnşaat İşinin Taşeronlara Yaptırılması Karşılığında Yapılan Ödemeler İçin Tevkifat Hesaplanır mı?


Yurtdışından Alınan Kredi Faizi İçin BSMV, KKDF, KDV Uygulaması Nasıl Olacak?

 

]]>
https://www.muhasebenews.com/adi-ortaklik-ortaklarinin-sorumluluklari-nedir/feed/ 0
Adi ortaklıktan çıkma nasıl olur? https://www.muhasebenews.com/adi-ortakliktan-cikma-nasil-olur/ https://www.muhasebenews.com/adi-ortakliktan-cikma-nasil-olur/#respond Thu, 14 Mar 2019 16:00:26 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=32737 Adi ortaklıktan çıkma nasıl olur?
1-Yeni ortak alımı ve alt katılım

Ortaklığa, yeni bir ortak alınması, bütün ortakların rızasına bağlıdır.

Ortaklardan biri tek taraflı olarak bir üçüncü kişiyi ortaklıktaki payına ortak eder veya payını ona

devrederse, bu üçüncü kişi ortak sıfatını kazanamaz.

2-Ortaklıktan çıkma ve çıkarılma

Bir ortağın fesih bildiriminde bulunması, kısıtlanması, iflası, tasfiyedeki payının cebrî icra yoluyla paraya çevrilmesi veya ölmesi hâlinde, sözleşmede ortaklığın diğer ortaklarla devam edeceğine ilişkin bir hüküm varsa, bu durumlardan biri gerçekleştiğinde, o ortak veya temsilcisi ya da ölen ortağın mirasçısı ortaklıktan çıkabilir veya diğer ortaklar tarafından yazılı olarak yapılacak bir bildirimle ortaklıktan çıkarılabilir.

3- Ortaklık payının tasfiyesi

Bir ortağın ortaklıktan çıkması veya çıkarılması durumunda payı, diğer ortaklara payları oranında kendiliğinden geçer.

Diğer ortaklar, ortaklıktan çıkan veya çıkarılan ortağa, kullanımını ortaklığa bıraktığı eşyayı geri vermekle yükümlü oldukları gibi, kendisini ortaklığın muaccel borçlarından doğan müteselsil sorumluluktan kurtararak, ortak sıfatının sona erdiği tarihte ortaklık tasfiye edilmiş olsaydı ödenmesi gereken tasfiye payını ödemekle yükümlüdürler. Ortaklığın henüz muaccel olmayan borçları için diğer ortaklar, çıkan veya çıkarılan ortağı borçtan kurtarmak yerine, kendisine bir güvence verebilirler.

Çıkan veya çıkarılan ortağın tasfiye payı, ortaklık sıfatının sona erdiği tarih itibarıyla, mali işlerde uzman bir kişiye hesaplattırılır. Tarafların uzman kişi üzerinde anlaşamamaları durumunda bu kişi, hâkim tarafından atanır.

4- Malvarlığının yetersizliği

Ortaklık sıfatının sona erdiği tarihte, ortaklığın malvarlığı, borçlarını karşılamaya yetmezse, çıkan veya çıkarılan ortak, payına düşen borç tutarını, zarara katılmaya ilişkin düzenlemeler çerçevesinde diğer ortaklara ödemekle yükümlüdür.

5- Tamamlanmamış işler

Çıkan veya çıkarılan ortak, ortak olduğu dönemde henüz sonuçlanmamış işlerden doğan kâra veya zarara katılır.

Ortaklık sıfatı sona eren kişi, o hesap yılı sonu itibarıyla, tamamlanmış olan işler sebebiyle varsa ortaklıktan kendisine düşecek kâr payını; devam eden işler hakkında da gerekli bilgiyi isteyebilir.


Kaynak:Borçlar Kanunu
Yasal Uyarı: Bu yazıdaki bilgiler
sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen bilgilerden yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgilerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


BENZER İÇERİKLER

Ltd. Şti.’lerde Ortaklıktan Çıkarılma İşlemi Nasıl Yapılır?


 


 

Adi Ortaklıklar Odalara Kayıt Olabilir mi?

Kurumların Adi Ortaklıklardan Elde Ettikleri Kazançlar Ne Şekilde Değerlendirilir?

 

]]>
https://www.muhasebenews.com/adi-ortakliktan-cikma-nasil-olur/feed/ 0