tüzel kişi – Muhasebe News https://www.muhasebenews.com Muhasebe News Wed, 24 Jan 2024 09:48:30 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=6.3.5 Adi ortaklıkların vergi levası olur mu? https://www.muhasebenews.com/adi-ortakliklarin-vergi-levasi-olur-mu/ https://www.muhasebenews.com/adi-ortakliklarin-vergi-levasi-olur-mu/#respond Wed, 24 Jan 2024 09:48:30 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=148843 Adi ortaklık tüzel kişi iki firmam adi ortaklık sözleşmesi yaparak adi ortaklık kurmuşlardır. Vergilendirmeleri ayrı mı olacak ve bu adi ortaklığa ait vergi levhası olur mu?

Adi ortaklıklar tüzel kişilikleri olmadığı için elde ettikleri gelirin vergilendirilmesinde bağımsız birer özne olarak kabul edilmez. Bu nedenle adi ortaklıklar adına gelir veya kurumlar vergisi mükellefiyeti tesis edilmez.

Ancak; adi ortaklık adına KDV ve stopaj mükellefiyeti tesis ettirilmesi gerekmektedir.

Gelir vergisi ve geçici vergi beyannamesi verme yükümlülüğü bulunmadığından adi ortaklıkların faaliyetleri neticesinde ortaya çıkan kâr veya zarar, ortaklar tarafından hisseleri oranında kendi kazançlarına dahil edilerek vergiye tabi tutulur.

Açıklamalar ışığında adi ortaklıkların vergi levhası olmaz.


İLİNTİLİ İÇERİK

Hali hazırda gerçek kişi mükellefiyeti olan bir şahıs aynı zamanda adi ortaklığı da dahil olabilir mi? Hem Gerçek kişi mükellefiyeti yani KDV, stopaj ve gelir vergisi olacak kendi adına hem de adi ortaklıktan kaynaklanan gelir vergisi yönünden mükellefiyeti olabilir mi?

Gerçek kişi bireysel mükellefiyetinin yanı sıra başka Adi ortaklığa ortak olabilir.


Adi ortaklıkta yeni işler üstlenilmesi halinde mükellefiyetin devam edip etmeyeceği ile ilgili içerik için TIKLAYINIZ…

 


Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/adi-ortakliklarin-vergi-levasi-olur-mu/feed/ 0
Adi Ortaklığa Ait Gerçek Faydalanıcı Bilgi Formu Doldururken Tüzel Kişi Ortağın Bilgileri Kısmına Ne Yazmalıyız? https://www.muhasebenews.com/adi-ortakliga-ait-gercek-faydalanici-bilgi-formu-doldururken-tuzel-kisi-ortagin-bilgileri-kismina-ne-yazmaliyiz/ https://www.muhasebenews.com/adi-ortakliga-ait-gercek-faydalanici-bilgi-formu-doldururken-tuzel-kisi-ortagin-bilgileri-kismina-ne-yazmaliyiz/#respond Wed, 06 Sep 2023 08:25:21 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=146018 Adi ortaklığa ait, gerçek faydalanıcı bilgi formu doldururken, tüzel kişi ortağın bilgileri kısmına; şirket unvanı ve bilgilerini mi yazmalıyız, yoksa tüzel kişi firma yetkilisinin kendi şahsi bilgilerini mi yazmalıyız?

Tüzel kişi firma yetkilisinin şahsi bilgileri yazılacak.

 

 


Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/adi-ortakliga-ait-gercek-faydalanici-bilgi-formu-doldururken-tuzel-kisi-ortagin-bilgileri-kismina-ne-yazmaliyiz/feed/ 0
Limited Şirket ortakları başka bir gerçek kişi veya tüzel kişi yanında 4a SGK’lı olarak çalışmaya başlarsa Bağkur sigortalılığı sona erer mi? https://www.muhasebenews.com/limited-sirket-ortaklari-baska-bir-gercek-kisi-veya-tuzel-kisi-yaninda-4a-sgkli-olarak-calismaya-baslarsa-bagkur-sigortaliligi-sona-erer-mi/ https://www.muhasebenews.com/limited-sirket-ortaklari-baska-bir-gercek-kisi-veya-tuzel-kisi-yaninda-4a-sgkli-olarak-calismaya-baslarsa-bagkur-sigortaliligi-sona-erer-mi/#respond Thu, 19 Jan 2023 07:58:31 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=137378 Limited Şirket ortakları başka bir gerçek kişi veya tüzel kişi yanında 4a SGK’lı olarak çalışmaya başlaması halinde Bağ-kur Sigortalılığı sona erer mi?

Bu durumda 4b sigortalılıkları askıya alınmaktadır.

______________________________

BENZER İÇERİKLER

Şirket Ortaklarının sigortalılığı – Sigorta statüsü 

ÖZET 

1- Limited Şirket Ortaklarının Kendi Şirketlerinden Sigortalı Olarak Gösterilmesi

Limited şirket ortağının kendi çalıştığı şirkette eski adıyla SSK yeni adıyla 4/1-a sigortalı statüsünden bildirilmesi mümkün değildir. Bu durumdaki kişilerin eski adıyla Bağkur yeni adıyla 4/1-b statüsünden sigortalı olmaları gerekir. Limited şirket ortağı olan kişinin fiili çalışması karşılığında şirketten ücret veya huzur hakkı alması mümkündür ancak bu durumda hazırlanacak ücret bordrosunda, SGK primi ve işsizilik primi hesaplanmayacak gelir vergisi ve damga vergisi hesaplaması yapılacaktır. Bu kişilere ödenen ücret veya huzur hakkının 1.1.2022 tarihinden itibaren asgari ücret için uygulanan gelir vergisi ve damga vergisi istisnasından yararlanması mümkündür. Bu durumda olan şirket ortağının 4/1-b sigorta primini şahsi olarak ödemesi gerekmektedir. Ödenen bu şahsi 4/1-b primi kişinin elde ettiği kişisel gelirler için vereceği gelir vergisi beyannamesindeki kazançtan indirilebilir.
Ortağı olduğu limited şirketten 4/1-a sigortalısı olarak bildirilen kişi adına sehven bildirilen 4/1-a SGK primlerinin, 4/1-b sigorta statüsüne devredilmesi gerekmektedir. 
Limited şirket ortağının, bu ortaklığı devam ederken; herhangi bir ortaklığının olmadığı diğer bir limited şirkette 4/1-a statüsünde çalışması mümkün olup, bu durumda ortağı olduğu limited şirketteki zorunlu 4/1-b sigortalılığı, diğer şirketteki 4/1-a sigortalılığı kesintiye uğrayıncaya kadar dondurulur. Diğer şirketteki sigortalılık bildirimlerinin yasada sayılan geçerli hallerin dışında kesintisiz olarak devam etmesi gerekmektedir. Kesinti olması durumunda kendi ortak olduğu limited şirket nedeniyle 4/1-b sigortalılığı devreye girer. Diğer şirketteki iş akdi sona eren kişinin ara vermeden başka bir şirkette 4/1-a sigortalısı olması halinde zorunlu 4/1-b sigortalılığı devreye girmez. Çıkış ve yeni bir şirkete giriş arasında boş gün olması halinde zorunlu 4/1-b sigortalılığı boşta kalan gün sayısı kadar devreye girer.

 

2- Anonim Şirket Pay Sahibi/Yönetim Kurulu Üyesinin Kendi Şirketlerinden Sigortalı Olarak Gösterilmesi

2.1. Anonim şirkette pay sahibi olup yönetim kurulunda yer almayanlar
Anonim şirkette sadece pay sahibi olan ancak yönetim kurulunda yer almayan ve bu şirkette fiilen çalışan kişiler, pay sahibi olduğu şirkette eski adıyla SSK yeni adıyla 4/1-a sigortalı statüsünden bildirilebilir. Bu durumdaki kişiler eski adıyla Bağkur yeni adıyla 4/1-b statüsünden sigortalı bildirilemezler.
2.2. Anonim şirkette pay sahibi olup aynı zamanda yönetim kurulunda yer alanlar
Anonim şirkette pay sahibi olan ve aynı zamanda yönetim kurulunda yer alan kişiler, bu şirkette fiilen çalışsalar bile  eski adıyla SSK yeni adıyla 4/1-a sigortalı statüsünden bildirilemezler. Bu durumdaki kişilerin eski adıyla Bağkur yeni adıyla 4/1-b statüsünden sigortalı olması  gerekmektedir. Anonim şirkette pay sahibi olan kişi, fiili çalışması karşılığında şirketten ücret veya huzur hakkı alabilir ancak bu durumda ücret bordrosunda SGK primi ve işsizilik primi hesaplaması yapılmaz, gelir vergisi ve damga vergisi hesaplaması yapılır. Bu kişilere ödenen ücret veya huzur hakkının 1.1.2022 tarihinden itibaren asgari ücret için uygulanan gelir vergisi ve damga vergisi istisnasından yararlanması mümkündür. Kişinin 4/1-b sigorta primini şahsi hesabından ödemesi gerekir. Ödenen 4/1-b primi, kişinin elde ettiği kişisel gelirler için vereceği gelir vergisi beyannamesindeki kazançtan indirilebilir. 
Pay sahibi olduğu anonim şirketten 4/1-a sigortalısı olarak bildirilen kişi adına sehven bildirilen 4/1-a SGK primlerinin, 4/1-b sigorta statüsüne devredilmesi gerekmektedir. 

Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/limited-sirket-ortaklari-baska-bir-gercek-kisi-veya-tuzel-kisi-yaninda-4a-sgkli-olarak-calismaya-baslarsa-bagkur-sigortaliligi-sona-erer-mi/feed/ 0
Şirket olan ortağa dağıtılan kar payından kar dağıtım stopajı yapılacak mı? https://www.muhasebenews.com/sirket-olan-ortaga-dagitilan-kar-payindan-kar-dagitim-stopaji-yapilacak-mi/ https://www.muhasebenews.com/sirket-olan-ortaga-dagitilan-kar-payindan-kar-dagitim-stopaji-yapilacak-mi/#respond Tue, 15 Nov 2022 06:20:07 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=134490 Bağlı ortağımız x. A.Ş den bu sene alacağımız kar payı için stopaj uygulaması ne şekilde olacaktır?
stopaj uygulanacaksa bunu kurumlar vergisinden mahsup edebiliyor muyuz?

Tam mükellef kurumlar tarafından sadece tam mükellef gerçek kişilere dağıtılacak kâr paylarından tevkifat yapılmaktadır.

Tam mükellef kurumlardan tam mükellef kurumlara dağıtılacak kâr payları iştirak kazancı niteliğinde olmalarından dolayı tevkifat YAPILMAZ.

Alınan kar payı (İştirak kazancı) ; 640 hesaba yazılır.


KURUMLAR VERGİSi KANUNU GENEL UYGULAMA TEBLİĞİ

5.İstisnalar

Kurumlar vergisinden istisna edilen kurum kazançları, Kurumlar Vergisi Kanununun 5 inci maddesinin birinci fıkrasında sayılmış olup istisna kazançlara ilişkin açıklamalar aşağıda yer almaktadır.

5.1. İştirak kazançları istisnası

Kurumlar Vergisi Kanununun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde, iştirak kazançları istisnası düzenlenmiştir.

(7 Seri No.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin 1. maddesiyle değiştirilen/eklenen paragraflar) Buna göre kurumların;

1) Tam mükellefiyete tabi başka bir kurumun sermayesine katılımlarından elde ettikleri kazançlar,

2) Tam mükellefiyete tabi başka bir kurumun kârına katılma imkanı veren kurucu senetleri ile diğer intifa senetlerinden elde ettikleri kâr payları,

3) Tam mükellefiyete tabi girişim sermayesi yatırım fonu katılma payları ile girişim sermayesi yatırım ortaklıklarının hisse senetlerinden elde ettikleri kâr payları
kurumlar vergisinden istisna edilmiştir.

Ancak, diğer fon ve yatırım ortaklıklarının katılma payları ve hisse senetlerinden elde edilen kâr payları bu istisnadan yararlanamaz.

Tam mükellefiyete tabi girişim sermayesi yatırım fonu ve ortaklıklarının katılma payları ile hisse senetlerinden elde edilen kâr payları, 6322 sayılı Kanunun 34 üncü maddesiyle Kurumlar Vergisi Kanununun 5 inci maddesinde yapılan değişikliğin yürürlüğe girdiği 1/1/2013 tarihinden itibaren uygulanmak üzere kurumlar vergisinden istisna edilmektedir. [6]

Bu maddedeki düzenleme, yalnızca tam mükellefiyete tabi kurumların sermayelerine iştirak edilmesi suretiyle kurumlarca elde edilen kâr paylarını kapsamaktadır. Kâr payını alan kurumun tam veya dar mükellefiyete tabi olmasının istisnanın uygulanmasında bir önemi bulunmamaktadır.

Dar mükellef bir kurumdan, bir başka ifadeyle kanuni ve iş merkezi Türkiye dışında bulunan bir kurumdan kâr payı alan kurumlar ise bu bent ile düzenlenen iştirak kazançları istisnasından yararlanamayacaktır.

Bu istisna ile mükerrer vergilemenin önlenmesi amaçlanmaktadır. İstisnaya konu kazanç, esas itibarıyla kazancın elde edildiği ilk kurumda kurumlar vergisine tabi tutulduğundan, kazancın kâr dağıtımı yoluyla intikali sağlanan diğer kurumlarda da kurumlar vergisine tabi tutulmasının önüne geçilmek istenmiştir.

Tam mükellef bir kurumdan elde edilen iştirak kazancının, bu kurumda genel vergi rejimi uyarınca vergilenmiş veya kurumlar vergisinden istisna edilmiş kazançlardan oluşması veya kâr dağıtımına bağlı vergi kesintisinin kapsamı dışında bırakılmış veya düşük oranda vergi kesintisi yapılmış olması, istisna uygulamasına engel teşkil etmeyecektir.

Kurucu senetleri ile diğer intifa senetlerinden elde edilen kâr payları da kazancın elde edildiği ilk kurumda vergilendirilmektedir. Bu şekilde kâr payı elde eden kurumlarda da mükerrer vergilemenin önüne geçmek için öteden beri uygulandığı üzere kurucu senetleri ile diğer intifa senetlerinden elde edilen kâr payları Kanunda iştirak kazançları arasında sayılmıştır. Aksi uygulama, aynı kazanç üzerinden mükerrer vergi alınma olasılığı ortaya çıkartır ki bu istisnaya Kurumlar Vergisi Kanununun lafzında da yer verilmek suretiyle konuya açıklık kazandırılmış olunmaktadır.

Aynı şekilde, Gelir Vergisi Kanununun 75 inci maddesinin ikinci fıkrasının (3) numaralı bendinde, idare meclisi başkan ve üyelerine verilen kâr payları menkul sermaye iradı sayılmıştır. Dolayısıyla, kurumların başka bir kuruma iştirak etmeleri nedeniyle bu kurumun yönetim kurulunda bulunan temsilcileri vasıtasıyla elde etmiş oldukları kâr payları da iştirak kazancı istisnasından yararlanabilecektir.

İştirak kazançları istisnası uygulaması açısından, kurumlar vergisi mükelleflerinin iştirak ettikleri tam mükellef kuruma hangi oranda iştirak ettiklerinin bir önemi bulunmamaktadır. İştirak oranına bakılmaksızın tam mükellef kurumlardan elde edilen kâr paylarının tamamı kurumlar vergisinden istisna edilecektir. Ayrıca, kâr payını elde eden kurumun tam mükellef kuruma belli bir süre iştirak etme şartı da aranılmamaktadır.

(7 Seri No.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin 1. maddesiyle değişen paragraf) Öte yandan, tam mükellefiyete tabi girişim sermayesi yatırım fonu ve ortaklıklarının katılma payları ile hisse senetlerinden elde edilen kâr payları hariç olmak üzere diğer fon ve yatırım ortaklıklarının katılma payları ve hisse senetlerinden elde edilen kâr payları iştirak kazancı istisnasından yararlanamayacaktır. [7]

5.2. Yurt dışı iştirak kazançları istisnası

Kurumlar Vergisi Kanununun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde, kurumların yurt dışından elde ettikleri iştirak kazançları, belli koşullar altında kurumlar vergisinden istisna edilmiştir.

İstisnadan yararlanabilmek için;

  • İştirak edilen kurumun anonim veya limited şirket niteliğinde bir kurum olması,
  • İştirak edilen kurumun kanuni ve iş merkezinin Türkiye’de bulunmaması,
  • İştirak payını elinde tutan kurumun, yurt dışı iştirakin ödenmiş sermayesinin en az %10’una sahip olması,
  • İştirak kazancının elde edildiği tarih itibarıyla, iştirak payının kesintisiz olarak en az bir  yıl süre ile elde tutulması,
  • İştirak kazancının (kâr payı dağıtımına kaynak olan kazançlar üzerinden ödenen vergiler de  dahil olmak üzere) iştirak edilen kurumun faaliyette bulunduğu ülke vergi kanunları uyarınca en az %15 oranında; iştirak edilen yabancı kurumun esas faaliyet konusunun finansman temini veya sigorta hizmetlerinin sunulması ya da menkul kıymet yatırımı olması durumunda, iştirak edilen kurumun faaliyette bulunduğu ülke vergi kanunları uyarınca en az Türkiye’de uygulanan kurumlar vergisi oranında, gelir ve kurumlar vergisi benzeri toplam vergi yükü taşıması,
  • İştirak kazancının, elde edildiği hesap dönemine ilişkin kurumlar vergisi beyannamesinin verilmesi gereken tarihe kadar Türkiye’ye transfer edilmesi

gerekmektedir.

Yurt dışı iştirak kazançları istisnasından yararlanılabilmesi için yukarıda yer alan şartların topluca yerine getirilmesi şarttır. İştirak oranı %10’dan fazla olsa dahi süre şartının gerçekleşmemesi halinde veya bütün şartlar gerçekleşmekle birlikte vergi yükü şartının gerçekleşmediği durumlarda istisnadan yararlanılabilmesi mümkün değildir.

5.2.1. Yurt dışı iştirak kazancı istisnasından yararlanma şartları

5.2.1.1. İştirak edilen kurumun anonim veya limited şirket niteliğinde bir kurum olması

Yurt dışı iştirak kazançları istisnasından yararlanabilmek için iştirak edilen yurt dışındaki kurumun anonim veya limited şirket niteliğinde bir kurum olması gerekmektedir. Kurumlar Vergisi Kanunu çerçevesinde kurum olarak nitelendirilmekle beraber anonim veya limited şirket niteliğinde olmayan kurumlardan elde edilecek iştirak kazançlarının bu istisnadan yararlanması mümkün olmayacaktır.

5.2.1.2. İştirak edilen kurumun kanuni ve iş merkezinin Türkiye’de bulunmaması

Yurt dışı iştirak kazançları istisnasından yararlanabilmek için iştirak edilen kurumun kanuni ve iş merkezinin her ikisinin de Türkiye’de olmaması gerekmektedir.

 5.2.1.3. İştirak payını elinde tutan kurumun yurt dışı iştirakin ödenmiş sermayesinin en az %10’una sahip olması

İştirak payını elinde tutan kurumun, iştirak kazancını elde ettiği tarih itibarıyla yurt dışı iştirakin ödenmiş sermayesinin en az %10’una sahip olması gerekmektedir. %10 iştirak oranının, kazancın elde edildiği tarihten geriye doğru kesintisiz olarak bir yıl süreyle devam ettirilmiş olması da şarttır.

5.2.1.4. İştirak kazancının elde edildiği tarih itibarıyla, iştirak payının kesintisiz olarak en az bir  yıl süre ile elde tutulması

İştirak payını elinde tutan kurumun yurt dışı iştirak paylarını, iştirak kazancının elde edildiği tarih itibarıyla en az bir yıl süreyle ve kesintisiz olarak elde tutması gerekmektedir.

Rüçhan hakkı kullanılmak suretiyle veya yurt dışı iştirakin iç kaynaklarından yapılan sermaye artırımları nedeniyle elde edilen iştirak payları için bir yıllık elde tutulma süresinin tespitinde, sahip olunan eski iştirak paylarının elde edilme tarihi esas alınacaktır.

5.2.1.5. Yurt dışı iştirak kazancının iştirak edilen kurumun faaliyette bulunduğu ülke vergi kanunları uyarınca en az %15 oranında gelir ve kurumlar vergisi benzeri toplam vergi yükü taşıması

İştirak kazançlarının, kâr payı dağıtımına kaynak olan kazançlar üzerinden ödenen vergiler dahil olmak üzere doğduğu ülke kanunları uyarınca en az %15 oranında gelir ve kurumlar vergisi benzeri bir vergi yükü taşıması gerekmektedir.

Vergi yükü, yurt dışındaki iştirakin bulunduğu ülkede ilgili dönemde tahakkuk eden ve kâr payı dağıtımına kaynak olan kazançlar üzerinden ödenen vergiler de dahil olmak üzere, toplam gelir ve kurumlar vergisi benzeri verginin, bu dönemde elde edilen toplam dağıtılabilir kurum kazancı ile tahakkuk eden gelir ve kurumlar vergisi toplamına oranlanması suretiyle tespit edilecektir.

Dağıtılabilir kurum kazancının tespitinde, dönem kârından ayrılan karşılıklar ile yedek akçeler, dağıtılabilir kârın bir unsuru olarak kabul edilecektir. İlgili ülke mevzuatı uyarınca ayrılması zorunlu olan yedek akçeler de dağıtılabilir kâr olarak değerlendirilecektir. Diğer taraftan, bulunduğu ülke vergi mevzuatı uyarınca vergiye tabi kazancın tespitinde gider olarak indirimi kabul edilmeyen giderlerin, fiilen yapılmış olup dağıtılması mümkün olmadığından, dağıtılabilir kurum kazancına ilave edilmemesi gerekmektedir.

Yurt dışı iştirak kazançlarına ilişkin vergi yükünün hesabında, fiili yükün dikkate alınması gerekmektedir. Kâr dağıtımı, geçmiş yıl kârlarından veya yedeklerden de yapılabileceği için mükelleflerin, hangi yılın kazancını dağıttıklarına kendilerinin karar vermeleri gerekmektedir. Dolayısıyla, vergi yükü geçmiş yıl karlarının veya yedeklerin ilgili olduğu dönemler itibarıyla ayrı ayrı hesaplanacaktır.

Yurt dışındaki iştirakin kazancı içinde istisna kazanç unsuru bulunması halinde, kazanca istisna uygulandıktan sonra bulunan matrah üzerinden hesaplanan vergi, vergi yükünün tespitinde dikkate alınacaktır. Öte yandan, geçmiş yıl zararlarının mahsubundan sonra hesaplanan bir verginin çıkmaması veya düşük çıkması durumunda, zarar mahsubundan sonraki matraha isabet eden vergi tutarı bulunacak ve bu tutara göre vergi yükünün tespiti yapılacaktır.

Örnek 1: (Y) A.Ş.’nin bir yılı aşkın süreden beri sermayesine %20 oranında iştirak ettiği televizyon üretimi ve satışı alanında faaliyet gösteren yurt dışındaki (Z) A.Ş.’nin ticari kazancının 270 birim, vergiye tabi kazancın tespitinde gider olarak kabul edilmeyen gider tutarının 30 birim, dolayısıyla vergiye tabi kazancının 300 birim olduğunu ve bu kazancın 200 biriminin vergiden istisna olduğunu varsayalım. Aynı zamanda, bu ülkede vergi oranının %25 olması durumunda, vergiye tabi kurum kazancı [(270+30)-200=] 100 birim olacaktır. Hesaplanacak kurumlar vergisi benzeri vergi ise (100 x %25=) 25 birim olacak ve bu verginin, dağıtılabilir kazanç olan (270-25=) 245 birim ile hesaplanan kurumlar vergisi olan 25’in toplamı olan 270’e oranlanması (25/270) sonucu bulunacak vergi yükü %9,26 olacaktır. Dolayısıyla elde edilen yurt dışı iştirak kazancı, en az %15 oranında gelir ve kurumlar vergisi benzeri vergi yükü taşımadığından, bu kurumdan elde edilen iştirak kazancının yurt dışı iştirak kazancı istisnasından yararlanması mümkün olmayacaktır.

Buna karşılık, yurt dışı iştirakin bulunduğu ülkede söz konusu istisnadan yararlanılmaması halinde, yurt dışı iştirakin kurum kazancı üzerinden hesaplanan kurumlar vergisi (300 x %25=) 75 birim olacak ve bu verginin, kurumlar vergisi düşüldükten sonra kalan dağıtılabilir kazanç olan (270-75=) 195 birim ile hesaplanan kurumlar vergisi olan 75’in toplamı olan (195+75=) 270 birime oranlanması (75/270) sonucu ortaya çıkacak olan vergi yükü %27,78 birim olacaktır. Bu durumda, anılan iştirakten elde edilen iştirak kazançlarının istisnadan yararlanması gerekmektedir.

Örnekte, yurt dışındaki (Z) Kurumunun kâr payı dağıtması durumunda dağıtılan kâr payları üzerinden ayrıca vergi kesintisi yapılması söz konusu ise yapılacak vergi kesintisinin de vergi yükünün hesabında dikkate alınacağı tabiidir.

Ayrıca, ilgili ülkede istisna kazançlar üzerinden kesinti suretiyle bir vergi ödenmiş olması halinde, toplam vergi yükünün hesabında ödenen bu verginin de dikkate alınması gerekmektedir.

Ancak maddede, vergi yükünün hesabında yurt dışındaki iştirakin bulunduğu ülkede tahakkuk eden ve kâr payı dağıtımına kaynak olan kazançlar üzerinden ödenen vergilerin dikkate alınacağı belirtilmiştir. Madde gerekçesinde verilen örnekte de yurt dışı iştirakin bulunduğu ülkede, kendi kazançları üzerinden tahakkuk eden vergiler, vergi yükünün hesabında dikkate alınmıştır. Bu nedenle vergi yükü hesaplanırken iştirak edilen yabancı kurumun bulunduğu ülkedeki tahakkuk eden gelir ve kurumlar vergisi benzeri vergilerin dikkate alınması gerekmektedir. Söz konusu kurumun başka ülkelerde ödediği veya kurum kazancının dolaylı olarak Türkiye’ye transferinde ödenen vergilerin bu hesaplamaya dahil edilmemesi gerekmektedir.

Örnek 2: Yurt dışı iştirakin ticari bilançosuna göre oluşan kurum kazancının 90 birim, vergiye tabi kazancın tespitinde gider olarak kabul edilmeyen tutarın 10 birim olması durumunda, vergiye tabi kazanç 100 birim olacaktır. Bu tutarın 50 birimlik bölümünün vergiden istisna edilmiş olması ve ilgili ülkedeki kurumlar vergisi oranının da %15 olması halinde, hesaplanacak kurumlar vergisi [(100–50) x %15=] 7,5 birim olacaktır. Bu kurumun vergiden istisna edilmiş olan 50 birimlik kazancı üzerinden %5 oranında vergi kesintisi yapılmıştır. Hesaplanan kurumlar vergisi ile kesilen verginin (7,5+2,5=10) toplamının, dağıtılabilir kazanç (90–10= 80 birim) ile hesaplanan toplam verginin (10 birim) toplamı olan 90 birime oranlanması sonucunda (10/90) vergi yükü %11,1 olacaktır.

Bu durumda, her ne kadar ilgili ülke mevzuatına göre uygulanan nominal vergi oranı %15 olsa da gerçek vergi yükü %11,1 olacaktır.

Örnek 3: Yurt dışı iştirakin ilgili ülkedeki kurum kazancı 150.000 birim, istisna kazancı 100.000 birim ise bu ülkedeki vergiye tabi matrah 50.000 birim olacaktır. Bu matrah üzerinden %10 oranında 5.000 birim vergi tahakkuk ettiği varsayıldığında, bu kazanç üzerindeki vergi yükü (5.000/150.000) %3,33 olacaktır.
150.000 birim kazancı olan kurumun, ilgili yılda uygulanacak istisna kazancının bulunmaması ancak, 100.000 birim geçmiş yıl zararının bulunması durumunda tahakkuk eden vergi yine 50.000 birim matrah üzerinden 5.000 birim olacak, ancak bu durumda vergi yükü (5.000/50.000) %10 olacaktır.

İştirak edilen kurumun esas faaliyet konusunun, finansal kiralama dahil finansman temini veya sigorta hizmetlerinin sunulması ya da menkul kıymet yatırımı olması durumunda, bu kurumdan elde edilen iştirak kazançlarının kurumlar vergisinden istisna edilebilmesi için kâr payı dağıtımına kaynak olan kazançlar üzerinden ödenen vergiler dahil olmak üzere faaliyette bulunduğu ülke kanunları uyarınca en az %15 oranında gelir ve kurumlar vergisi benzeri bir vergi yükü taşıması yeterli olmayıp en az Türkiye’de uygulanan kurumlar vergisi oranında (%20) veya daha yüksek oranda gelir ve kurumlar vergisi benzeri toplam vergi yükü taşıması gerekmektedir.

5.2.1.6. İştirak kazancının elde edildiği hesap dönemine ilişkin kurumlar vergisi beyannamesinin verilmesi gereken tarihe kadar Türkiye’ye transfer edilmesi

İştirak kazançlarının, elde edildiği hesap dönemine ilişkin yıllık kurumlar vergisi beyannamesinin verilmesi gereken tarihe kadar Türkiye’ye transfer edilmesi gerekmektedir.
Elde edilen iştirak kazançlarının elde edildiği dönemde kurum kazancına dahil edilmesi zorunlu olup bu kazançların kurumlar vergisi beyannamesinin verilme süresinin sonuna kadar Türkiye’ye transfer edilmeyen kısmı istisnadan yararlanamayacaktır. Türkiye’ye bu süre içinde transfer edilmeyen yurt dışı iştirak kazançları, daha sonraki yıllarda Türkiye’ye transfer edilse dahi anılan istisnadan yararlanamayacaktır.

Örneğin, yabancı kurum tarafından 2006 yılı Şubat ayında kâr dağıtımı yapılması halinde, bu iştirak kazancı Türkiye’de 2006 yılı kurum kazancına dahil edilerek, bu hesap dönemine ilişkin kurumlar vergisi beyannamesi ile beyan edilecek olup söz konusu kazancın beyanname verme süresinin sonuna kadar Türkiye’ye transfer edilmiş olması şartıyla istisnadan yararlanılabilecektir.

Geçici vergi dönemleri açısından, iştirak kazançlarının ilgili geçici vergi dönemine ait beyannamenin verileceği tarihe kadar Türkiye’ye transfer edilmesi halinde, bu geçici vergi döneminden itibaren istisnadan yararlanılabilmesi mümkün olacaktır.

Türkiye’ye transfer edilen yurt dışı iştirak kazançlarının, Türk Lirasına çevrilme zorunluluğu bulunmamaktadır.

İştirak kazancı, dağıtıldığı dönemde elde edilmiş sayılacağından, transfer tarihinde ortaya çıkan olumlu veya olumsuz kur farkları istisna tutarının tespitinde dikkate alınmayacaktır.

5.2.2. Yurt dışındaki inşaat işlerinin yapılabilmesi için ilgili ülke mevzuatına göre ayrı bir şirket kurulmasının zorunlu olduğu durumlarda istisna uygulaması

Yurt dışındaki inşaat, onarım, montaj işleri ve teknik hizmetlerin yapılabilmesi için ilgili ülke mevzuatına göre ayrı bir şirket kurulmasının zorunlu olduğu durumlarda, söz konusu şirketlere iştirak edilmesinden elde edilen kazançlara, herhangi bir şart aranmaksızın yurt dışı iştirak kazançları istisnası uygulanacaktır.

Ancak, yurt dışındaki inşaat, onarım, montaj işleri ve teknik hizmetlerin yapılabilmesi için ilgili ülke mevzuatına göre kurulan şirketin ana sözleşmesinde, inşaat, onarım, montaj işleri ve teknik hizmetlerin yapılması için kurulduğunun belirtilmesi ve fiilen bu amaç dışında faaliyetinin bulunmaması şarttır. Bu şartları taşımayan veya başka faaliyet konularıyla da uğraşan şirketlerin bu kapsamda değerlendirilmesi mümkün bulunmamaktadır.

5.3. Tam mükellef anonim şirketlerin yurt dışı iştirak hisselerini elden çıkarmalarına ilişkin istisna

Kurumlar Vergisi Kanununun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi ile kazancın elde edildiği tarih itibarıyla aralıksız olarak en az bir yıl süreyle nakit varlıklar dışında kalan aktif toplamının %75 veya daha fazlası, tam mükellef olmayan anonim veya limited şirket niteliğindeki şirketlerin her birinin sermayesine en az %10 oranında iştirakten oluşan tam mükellefiyete tabi anonim şirketlerin, en az 2 tam yıl süreyle aktiflerinde yer alan yurt dışı iştirak hisselerinin elden çıkarılmasından doğan kurum kazançları, kurumlar vergisinden istisna edilmiştir.

Buna göre, bentte yer alan istisnadan sadece belli şartları taşıyan tam mükellefiyete tabi anonim şirketler yararlanabilecek olup anonim şirketin;

  • Yurt dışı iştiraklerinin anonim veya limited şirket niteliğinde olması ve bu iştiraklerin Türkiye’de tam mükellef olmaması,
  • Yurt dışı iştirak kazancının elde edildiği tarih itibarıyla; aralıksız olarak en az bir yıl süreyle nakit varlıklar dışında kalan aktif toplamının %75 veya daha fazlasının yurt dışı iştirak hisselerinden oluşması ve yurt dışı iştiraklerinin her birinin sermayesine en az %10 oranında iştirak etmesi
  • Satışa konu iştirak hisselerini, elden çıkarma tarihi itibarıyla en az iki tam yıl (730 gün) süreyle aktifinde tutmuş olması

gerekmektedir.

Dolayısıyla, anonim şirketin nakit varlıklar dışındaki aktif toplamının %75’i veya daha fazlasının, en az bir yıl süreyle yurt dışı iştiraklerinden oluşması gerektiği gibi, anonim şirketin aktifinin %75’ini veya daha fazlasını oluşturan yurt dışı iştiraklerin her birinin sermayesine, en az bir yıl süreyle, en az %10 oranında iştirak edilmesi gerekecektir.
Örneğin; Türkiye’de tam mükellef olan (A) A.Ş.’nin 13/1/2006 tarihi itibarıyla üç tam yıldır aktifinde bulunan ve aralıksız olarak en az bir yıl süreyle nakit varlıklar dışındaki aktif toplamının %80’i tam mükellef olmayan (B), (C) ve (D) anonim veya limited şirket mahiyetindeki şirketlere iştirakten oluşmaktadır. Söz konusu yurt dışı iştiraklerinin bilançoda görülen kayıtlı değeri 400.000.- YTL, nakit varlıklar dışındaki aktif toplamı ise 500.000.- YTL’dir. (A) A.Ş.’nin bu şirketlerin sermayesine iştirak payları da aşağıdaki gibidir:

  • (B) Şirketinin sermayesi 500.000.- YTL, (A) A.Ş.’nin sermaye payı 250.000.- YTL,
  • (C) Şirketinin sermayesi 200.000.- YTL, (A) A.Ş.’nin sermaye payı 100.000.- YTL,
  • (D) Şirketinin sermayesi 1.000.000.- YTL, (A) A.Ş.’nin sermaye payı 50.000.- YTL’dir.

Bu takdirde, (A) A.Ş.’nin (D) Şirketindeki sermaye payı %5 olduğundan ve bu iştirak payı dışındaki iştiraklerin (A) A.Ş.’nin nakit varlıklar dışındaki aktif toplamına oranı [(250.000+100.000)/500.000=] %70 olacağından, bu kurum istisna uygulaması için gereken şartları taşımamaktadır. Bu nedenle, yurt dışı iştirak hisselerinin satışından elde edilecek kazançlar istisnadan yararlanamayacaktır.

Şayet, (A) A.Ş.’nin (D) Şirketi dışında kalan diğer şirketlere iştirak etmesi nedeniyle, nakit varlıklar dışındaki aktif toplamı %75 şartını taşıyor olsaydı, (D) şirketine ait iştirak hisselerinin elden çıkarılmasından doğan kazançlar için de istisnadan yararlanılabilecekti.

Nakit ve benzeri varlıklar olarak; şirketin kasasında veya bankada bulunan nakit varlıklar, şirket tarafından alınan çekler, altın, Devlet tahvili, Hazine bonosu, Toplu Konut İdaresince çıkarılan veya İMKB’de işlem gören hisse senetleri, tahvil ve bonoların anlaşılması gerekmektedir.


Kaynak: KVK GUT, İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/sirket-olan-ortaga-dagitilan-kar-payindan-kar-dagitim-stopaji-yapilacak-mi/feed/ 0
Vergi mükellefi olanların bilmesi gereken temel yükümlülükler https://www.muhasebenews.com/vergi-mukellefi-olanlarin-bilmesi-gereken-temel-yukumlulukler/ https://www.muhasebenews.com/vergi-mukellefi-olanlarin-bilmesi-gereken-temel-yukumlulukler/#respond Thu, 20 Oct 2022 10:43:21 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=133270 GERÇEK KİŞİLERDE İŞE BAŞLAMA BİLDİRİMİ

İşe başlamayı bildirmekle yükümlü olan mükellefler şunlardır:

► Vergiye tabi ticaret ve sanat erbabı,

► Serbest meslek erbabı,

► Kurumlar Vergisi mükellefleri,

► Kolektif ve adi şirket ortaklarıyla komandit şirketlerin komandite ortakları,

İşe başlama bildirimi SMMM’ler tarafından yapılabilir

İşe başlamanın, “İşe Başlama/Bırakma Bildirimi” ile bağlı bulunulan vergi dairesine;

Mükellefin kendisi tarafından veya  1136 sayılı Avukatlık Kanununa göre ruhsat almış avukatlar veya  3568 sayılı Kanuna göre yetki almış meslek mensuplarınca işe başlama tarihinden itibaren 10 gün içinde bildirilmesi gerekmektedir.

İşe başlama/işi bırakma bildirimi ile değişiklik bildirimlerine ilişkin dilekçeler, www.gib.gov.tr internet sayfasındaki “Dilekçematik” bölümünden edinilebilmektedir.

► İşe başlama bildirimi, değişiklik bildirimi ve işi bırakma bildirimi İnteraktif Vergi Dairesi (ivd.gib.gov.tr) aracılığı ile vergi dairesine gitmeden sistem üzerinden yapılabilmektedir.

► İnteraktif Vergi Dairesi mobil uygulaması (App Store ve Play Store) indirilerek bildirimler uygulama üzerinden de gerçekleştirilebilir.


TÜZEL KİŞİLERDE İŞE BAŞLAMA BİLDİRİMİ

Kurumlar vergisi mükellefi olan;

 Anonim şirket,

 Limited şirket,

 Sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketlerin,

Ticaret Sicil Müdürlüklerinde tescil işlemini yaptırması akabinde elektronik ortamda ilgili vergi dairesi müdürlüğü sistemlerine veriler aktarılarak tescil bilgileri doğrultusunda mükellefiyet kaydı açılışı yapılmaktadır. Bu mükelleflerin ayrıca İşe Başlama/Bırakma Bildirimi vermelerine gerek bulunmamaktadır.


ELEKTRONİK YOKLAMA SİSTEMİ

İşe başlama/bırakma bildirimi üzerine vergi dairesince mükellefiyet tesisi işlemi gerçekleştirilir ve “Elektronik Yoklama Sistemi” üzerinden mükellef nezdinde yoklama yapılır.

Mükellef nezdinde yapılan yoklamalar;

İşe başlama yoklamaları, mükellefiyetin tesis edildiği tarihten itibaren en geç 15 gün,

Mükellef imzası ile birlikte serbest muhasebeci, serbest muhasebeci mali müşavir tarafından imzalanmış veya yeminli mali müşavirlerce tasdik edilmiş olan işe başlama / bırakma bildirimi üzerine yapılacak yoklamalar bir ay,

İşi bırakma dilekçesine ilişkin terk yoklamaları, terk dilekçesinin vergi dairesi kayıtlarına girdiği tarihten itibaren en geç 15 gün,

Özellikli durumlarda yapılacak yoklamalar aynı gün, aynı gün yapılmasının mümkün olmaması halinde ertesi gün,

 Diğer yoklamalar en geç bir ay,

içinde sonuçlandırılır.


DEĞİŞİKLİK BİLDİRİMİ

►İş yeri adres değişikliklerinin (İş ve teşebbüsün bir yerden diğer bir yere nakledilmesi adres değişikliği sayılır.),

►Yeni bir vergiye tabi olmayı, mükellefiyet şeklinde değişikliği ve mükellefiyetten muaflığa geçmeyi gerektiren değişikliklerin,

►Aynı teşebbüs veya işletmeye dahil bulunan işyerlerinin sayısında artış veya azalış olduğunda bu değişikliğin,

1 ay içerisinde vergi dairesine bildirilmesi gerekmektedir.

____________________________________________________________________________________________

İŞİ BIRAKMA BİLDİRİMİ

Mükelleflerden işi bırakanların, faaliyetlerinin sona erdiği tarihten itibaren bir ay içerisinde bu durumu bağlı bulundukları vergi dairesine “İşe Başlama/İşi Bırakma Bildirimi” veya dilekçe ile bildirmesi gerekmektedir.

► Gerçek kişilerde ölüm işi bırakma hükmündedir. Mükellefin ölümünün mirası reddetmemiş mirasçılardan herhangi biri tarafından bildirilmesi diğer mirasçıları bu ödevden kurtarır.


BİLDİRİMİN SÜRESİNDE YAPILMAMASININ YAPTIRIMLARI

İşe başlamanın on gün içinde bağlı bulunulan vergi dairesine bildirilmemesi halinde birinci derece usulsüzlük cezası kesilecektir.

► Mükelleflerin değişiklik ve işi bırakma bildirimlerinin durumun vukuu tarihinden itibaren bir ay içerisinde yapılmaması halinde ikinci derece usulsüzlük cezası uygulanır.

► Ayrıntılı bilgi için www.gib.gov.tr adresinde bulunan “Yararlı Bilgiler” kısmında yer alan “Vergi Cezaları” bölümüne bakabilirsiniz.

____________________________________________________________________________________________

BELGE DÜZENLEME – TEMİNİ – İPTALİ

Mükelleflerin tutulan kayıtları ve üçüncü şahıslarla olan ilişki ve işlemlere ait kayıtlarını belgelendirmesi bir zorunluluktur.

► Kullanılacak belgelerin, bağlı bulundukları vergi dairesinin il sınırları içerisinde kalan anlaşmalı matbaalarca basılmış olması veya noterlere tasdik ettirilmiş olması gerekmektedir.

► Mükelleflerin işi bıraktıklarında, kullanılmamış belgeler ile en son kullanılan ciltleri, işi bırakma bildiriminde bulunacakları süre içinde vergi dairesine ibraz ederek kullanılmamış belgelerin iptalini sağlaması gerekmektedir.

____________________________________________________________________________________________

TAHSİLAT – ÖDEMELERİN BELGELENDİRİLMESİ

Birinci ve ikinci sınıf tüccarlar,

► Kazancı basit usulde tespit edilenler,

► Defter tutmak zorunda olan çiftçiler,

► Serbest meslek erbabı ve

► Vergiden muaf esnafın

kendi aralarında ve tevsik zorunluluğu kapsamında olmayanlarla yapacakları ticari işlemler ile nihai tüketicilerden mal ve hizmet bedeli olarak yapacakları 7.000 TL’yi aşan tahsilat ve ödemelerini aracı finansal kurumlar aracılığıyla yapmaları ve bunu söz konusu kurumlar tarafından düzenlenen belgelerle tevsik etme zorunluluğu bulunmaktadır.


DEFTER TUTMAYA İLİŞKİN KURALLAR

DEFTER TUTMA MECBURİYETİ BULUNANLAR

►Ticaret ve sanat erbabı,

►Ticaret şirketleri,

►İktisadi kamu müesseseleri,

►Dernek ve vakıflara ait iktisadi işletmeler,

►Serbest meslek erbabı,

►Çiftçiler (Gerçek usulde mükellef olanlar),

►İktisadi kamu müesseseleri ile dernek ve vakıflara ait iktisadi işletmeler defter tutma bakımından tüccarların tabi olduğu

hükümlere tabidirler. 


DEFTER TUTMAYA İLİŞKİN KURALLAR

DEFTER TUTMA MECBURİYETİ BULUNMAYANLAR

► Gelir vergisinden muaf olan esnaf ve gerçek usulde vergiye tabi olmayan çiftçiler,

► Gelir Vergisi Kanununa göre kazançları basit usulde tespit edilenler,

► Kurumlar vergisinden muaf olan

a) İktisadi kamu müesseseleri,

b) Dernek ve vakıflara ait iktisadi işletmeler.

Ancak bu mükellefler muaf olmadıkları vergiler için defter tutmak zorundadırlar.

1 inci sınıf tüccarlar, bilanço esasına göre,

► 2 nci sınıf tüccarlar, işletme hesabı esasına göre defter tutarlar.

Ticari Kazanç Elde Eden Mükellefler;

Bilanço esasında;

► Yevmiye defteri (günlük defter),

► Defteri kebir (büyük defter) ve

► Envanter defteri

tutarlar.

İşletme hesabı esasında,

► İşletme hesabı defteri (Defter Beyan Sistemi üzerinden) tutarlar.

Serbest Meslek Kazancı Elde Eden Mükellefler;

► Serbest meslek kazanç defteri (Defter Beyan Sistemi üzerinden) tutarlar.

Zirai Kazanç Elde Eden Mükellefler;

Gerçek usulde vergiye tabi çiftçiler;

► Çiftçi işletme defteri,

► İsterlerse bilanço esasında defter,

tutarlar.


ELEKTRONİK ORTAMDA DEFTER TUTMA

Elektronik defter (e-Defter) uygulamasından yararlanmak isteyen

mükelleflerin;

► Bilanço esasına göre defter tutması ve

► www.edefter.gov.tr’de yayımlanan Uyumlu Yazılımcılardan birinden e-Defter uyumlu yazılım hizmeti alması halinde,

e-Defter uygulamasına geçmeleri için Gelir İdaresi Başkanlığınca izin verilebilecektir.

Zorunluluk kapsamına giren defterler;

► Yevmiye Defteri

► Büyük Defter (Defter-i Kebir)

Uygulamaya geçilmesi, mükelleflerin defter ve belgelere ilişkin muhafaza ve ibraz ödevlerini ortadan kaldırmamaktadır.

e-Defter uygulamasına dahil olanlar www.edefter.gov.tr internet adresinde duyurulan format ve standartlara uygun olarak aylık veya geçici vergi dönemleri bazında elektronik defterlerini oluşturmaya ve saklamaya başlayacaklardır.

 e-Defteri, gerçek kişi mükellefler e-imza veya mali mühür ile tüzel kişi mükellefler ise mali mühür ile imzalar. e-Defterin imza/mühür değerini taşıyan e-Defter Beratı, aylık bazda yüklemeyi tercih eden mükelleflerce tarafından ilgili olduğu ayı takip

eden 3. ayın sonuna kadar; geçici vergi dönemleri bazında berat yüklemeyi tercih eden mükelleflerce ise ilgili olduğu geçici vergi dönemine ilişkin geçici vergi beyannamesinin verileceği ayın sonuna kadar GİB sistemine yüklenir.

 Hesap döneminin ilk ayına ait beratın alınması açılış onayı, son ayına ait beratın alınması kapanış onayı, diğer aylara ait beratların alınması ise ilgili aylara ait defterlerin noter onayı yerine geçer.


DEFTER-BEYAN SİSTEMİ

Serbest meslek kazancı elde eden,

►İşletme hesabı esasına göre defter tutan,

►Basit usule tabi olan

mükelleflerin Defter-Beyan Sistemini kullanması zorunludur. 

Sisteme www.defterbeyan.gov.tr adresi üzerinden giriş yapılabilir.


DEFTER KAYIT SÜRELERİ

Ticari Kazanç Elde Eden Mükellefler, tutmak zorunda olduğu defterlere, işlemleri 10 gün içinde kaydetmelidir. 


DEFTER TASDİKİ

Bilanço ve işletme hesabı esasına göre defter tutan mükellefler ile  Serbest meslek kazancı elde eden mükellefler  tutacakları defterleri işe başlamadan önce tasdik ettirmek zorundadırlar. 

Elektronik ortamda tutulan defterlerin tasdik zorunluluğu yoktur.


DEFTER TASDİK ZAMANLARI

Öteden beri işe devam etmekte olanlar, defterin kullanılacağı yıldan önce gelen son ayda, Hesap dönemleri Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından tespit edilenler, defterin kullanılacağı hesap döneminden önce gelen son ayda,

Yeniden işe başlayanlar, sınıf değiştirenler ve yeni bir mükellefiyete girenler, işe başlama, sınıf değiştirme ve yeni mükellefiyete girme tarihinden önce,

Vergi muafiyeti kalkanlar, muaflıktan çıkma tarihinden başlayarak on gün içinde,

Defterlerin dolması dolayısıyla veya diğer sebeplerle yıl içinde yeni defter kullanmaya zorunlu olanlar, bunları kullanmaya başlamadan önce,

Defterlerini ertesi yıl da kullanmak isteyenler Ocak ayı içinde, hesap dönemleri Hazine ve Maliye Bakanlığınca tespit edilenler bu dönemin ilk ayı içinde

tasdik ettirmek zorundadırlar.


MUHAFAZA – İBRAZ VE BİLGİ VERME ÖDEVİ

Defter tutmak mecburiyetinde olanların; defter ve belgeleri, ilgili bulundukları yılı takip eden takvim yılından başlayarak 5 yıl süreyle muhafaza etme zorunluluğu bulunmaktadır.

Defter, belge ve diğer kayıtlarınızı bu 5 yıl içinde, yetkili makam ve memurlar talep ettiğinde ibraz etmek zorunda olduğunuzu

unutmayınız.

Defter-Beyan Sistemi kapsamındaki mükelleflerin Sistem’de tuttukları defter ve kayıtlarının muhafaza yükümlülüğü Gelir İdaresi Başkanlığına aittir. 


ÖDEME KAYDEDİCİ CİHAZ / YENİ NESİL ÖKC KULLANIMI

Satışı yapılan malları aynen veya işlendikten sonra satışını yapanlar dışında kalan kimselere satan veya aynı kimselere hizmet veren yani perakende ticaretle uğraşan birinci ve ikinci sınıf tüccarlar, ödeme kaydedici cihaz kullanmak zorundadırlar.

Yeni işe başlayan ve sonradan mecburiyet kapsamına giren mükelleflerin ödeme kaydedici cihazları kullanma mecburiyetleri, işe başlama ve mecburiyet kapsamına girme tarihinden itibaren 30 gündür.

Bu süre, kalkınmada birinci ve ikinci derecede öncelikli yörelerdeki faaliyetleri ile ilgili olarak 60 gün olarak belirlenmiştir. Akaryakıt pompa ödeme kaydedici cihazları kullanma mecburiyetleri de işe başlama tarihinden itibaren 60 gündür.

Ödeme kaydedici cihazın belirlenen süre içinde alınmaması halinde özel usulsüzlük cezası kesilir.

Yeni Nesil Ödeme Kaydedici Cihazlar (YN ÖKC); internet yoluyla Gelir İdaresi Başkanlığına güvenli şekilde veri aktarabilen ve iletişim kurabilen bilgisayar tabanlı cihazlardır.

► Eski nesil ÖKC kullanan veya kullanması gereken mükellefler aynı zamanda YN ÖKC kullanmak mecburiyetindedir. Hazine ve Maliye Bakanlığınca faaliyetlerinde ÖKC kullanım zorunluluğu bulunmadığı bildirilen mükelleflerin, YN ÖKC kullanma mecburiyeti de

bulunmamaktadır.

► Perakende mal ve hizmet satışında bulunan ancak Hazine ve Maliye Bakanlığınca ÖKC kullanma mecburiyeti dışında bırakılanlar ile kurumlar vergisinden muaf olan kurumlar isteğe bağlı olarak YN ÖKC kullanabilirler.

► YN ÖKC uygulamasına ilişkin Tebliğ, kılavuz düzenlemeleri, forum, sık sorulan sorular ve cevapları, duyurular ve benzeri diğer konulara https://ynokc.gib.gov.tr/ internet sayfamızdan ulaşabilirsiniz.


İNTERAKTİF VERGİ DAİRESİ

Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından sunulan hizmetlerin zaman ve yer koşulu aranmaksızın kolay, hızlı ve etkin bir şekilde elektronik ortamda yapılabilmesine imkân sağlayan güvenilir, etkileşimli, yeni nesil bir sistemdir.

► 2018 yılında uygulamaya geçirilen İnteraktif Vergi Dairesi uygulaması ile işe başlamadan işin terkinine kadar bir çok vergisel iş, işlem ve bildirimlerini vergi dairesine gitmeden elektronik ortamda (bilgisayar, tablet, cep telefonu) yapılabilmektedir.

Sistemden;

kullanıcı kodu ve şifresi bulunan,

e-Devlet şifresi bulunan,

ivd.gib.gov.tr adresi üzerinden şifre edinen

gerçek ve tüzel kişiler yararlanabilir.

İnteraktif Vergi Dairesi Broşürü’ne www.gib.gov.tr

İnteraktif Vergi Dairesi hizmetlerine ivd.gib.gov.tr adresinden ulaşabilirsiniz.


İNTERAKTİF VERGİ DANIŞMANI

Yeni işe başlayanlar ya da mükellefler, interaktif programı kullanarak vergi türleri ve temel vergilendirme süreçlerine ilişkin gerekli bilgilere ulaşabilir ve mükellefiyet durumlarına uygun yükümlülüklerini içeren kişisel vergi takvimini oluşturabilirler.

►Program; gelir vergisi mükelleflerinden ticari kazanç, serbest meslek kazancı ile ücret kazancı elde edenlerin yükümlülükleri kapsamında tamamlanmıştır.

►Diğer kazanç türlerinin de programa eklenmesine yönelik çalışmalar devam etmektedir.

İnteraktif Vergi Danışmanı hizmetine intvrg.gib.gov.tr/interaktif adresinden ulaşabilirsiniz.


E-BEYANNAME

Beyannamelerin elektronik ortamda gönderilmesi uygulamasından;

► Elektronik beyanname kullanıcı kodu, parola ve şifre alma şartlarını taşıyan

mükellefler, vergi dairesine müracaat ederek kullanıcı kodu, parola ve şifre almak suretiyle,

► Kendileri kullanıcı kodu parola ve şifre alma şartlarını taşımayan mükellefler ise elektronik beyanname göndermek üzere aracılık yetkisi alan serbest muhasebeci ve serbest muhasebeci mali müşavir aracılığıyla,

yararlanabilirler.


FORM Ba ve FORM Bs İLİŞKİN BİLDİRİM

Bilanço esasına göre defter tutan mükelleflerin katma değer vergisi hariç 5.000 TL ve üzerindeki,

-Mal ve hizmet alışlarını, Mal ve Hizmet Alımlarına İlişkin Bildirim Formu (Form Ba)

-Mal ve hizmet satışlarını, Mal ve Hizmet Satışlarına İlişkin Bildirim Formu (Form Bs) ile aylık dönemler halinde bildirmeleri

gerekmektedir. 

Aylık dönemler halinde bildirimlerin ilgili dönemi takip eden ayın birinci gününden itibaren son günü akşamı 24:00’e kadar E-beyanname üzerinden verilmesi gerekmektedir. Ba-Bs bildirim hadlerini aşan hiçbir alış ve satış bilgisi olmasa dahi mükelleflerin “boş olarak” bildirim verme zorunluluğu bulunmaktadır.


BEYANNAME VERME – ÖDEME DÖNEMLERİ

Beyanname verme ve ödeme dönemlerini www.gib.gov.tr internet sayfasındaki “Vergi Takvimi” bölümünden öğrenebilirsiniz. 

www.gib.gov.tr

-Ana Sayfa

-Yararlı Bilgiler

-Vergi Takvimi


HAZIR BEYAN SİSTEMİ

Hazır Beyan Sistemi ile Beyanname Vermek Çok Kolay!

İlk defa beyanname verecek olsanız dahi, vergi dairesine gitmeden, Ücret, kira, menkul sermaye iradı ile diğer kazanç ve iratlarınıza ilişkin önceden hazırlanmış beyannamenizi kontrol edip, onaylayarak gönderebilirsiniz.

e-tebligat

Elektronik Tebligat, tebliği gereken belgelerin, e-tebligat sistemi ile mükelleflerin elektronik adreslerine tebliğ edilmesidir. Bu tebliğ fiziki ortamda yapılan tebligat ile aynı sonucu doğurur.

► Kendisine elektronik ortamda tebliğ yapılabilecek olanlar aşağıda belirtilmiştir.

a) Kurumlar vergisi mükellefleri

b)Ticari, zirai ve mesleki kazanç yönünden gelir vergisi mükellefiyeti bulunanlar (Kazançları basit usulde tespit edilenlerle gerçek usulde vergiye tabi olmayan çiftçiler hariç)

c) İsteğe bağlı olarak kendilerine elektronik tebligat yapılmasını talep edenler

► Kurumlar vergisi mükellefleri işe başlama tarihini takip eden 15 gün içerisinde, gelir vergisi mükellefleri ise mükellefiyet tesisi sırasında Elektronik Tebligat Talep Bildiriminde bulunmak ve elektronik tebligat sistemini kullanmak zorundadır.

► e-tebligat sistemi ile gönderilen belgeler, mükellefin elektronik ortamdaki adresine ulaştığı tarihi izleyen beşinci günün sonunda tebliğ edilmiş sayılır ve ayrıca posta yoluyla tebligat yapılmaz.


BORÇ SORGULAMA

VERGİ DAİRESİNE GİTMEDEN BORÇLARINIZI ÖĞRENEBİLİRSİNİZ

Vergi dairelerine intikal etmiş olan bütün borçlarınızı (MTV, TPC, idari para cezası, yurtkur harcı, yargı harcı gibi);

İnteraktif Vergi Dairesi (ivd.gib.gov.tr) ve  İnternet Vergi Dairesi (intvrg.gib.gov.tr) üzerinden borç sorgulama menüsünü kullanarak öğrenebileceğiniz gibi,  VİMER 189’ u arayarak da öğrenebilirsiniz.


MÜKELLEF GERİ BİLDİRİM SİSTEMİ

Mükelleflerin, Gelir İdaresi tarafından sunulan hizmetlerle ilgili geri bildirimlerini internet üzerinden iletebilmeleri için web tabanlı, kolay ve güvenli bir ortam sunar. 

Sistem aracılığıyla  Vergi Mevzuatı,  Gelir İdaresi Başkanlığı ve Vergi Dairelerinde sunulan hizmetler,  İnternet hizmetleri,  Çağrı Merkezi hizmetleri ile ilgili önerilerinizi, sorunlarınızı ve görüşlerinizi iletebilirsiniz.


BİLGİ ALINABİLECEK KANALLAR

www.gib.gov.tr internet sayfasından

► Vergi İletişim Merkezinden(VİMER 189)

► İnteraktif Vergi Dairesinden

► Sosyal medya adreslerinden

► Vergi Dairelerinden

► Rehber ve Broşürlerden

detaylı bilgi alabilirsiniz

VERGİ İLETİŞİM MERKEZİ (VİMER-189)

Vergi İletişim Merkezinde;

Danışma ve Bilgilendirme

Talep ve Öneri Sistemi

E-Beyanname Çağrı Hizmeti

İhbar (Telefon ve İnternet)

Borç Sorgulama ve Bilgilendirme

İngilizce E-Posta Danışmanlık

hizmetleri verilmektedir.

Vergi ile ilgili sorularınız için

Vergi İletişim Merkezine (VİMER 189)

başvurabilirsiniz.


Kaynak: GİB
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/vergi-mukellefi-olanlarin-bilmesi-gereken-temel-yukumlulukler/feed/ 0
Limited Şirket Nedir? Nasıl Kurulur? https://www.muhasebenews.com/limited-sirket-nedir-nasil-kurulur/ https://www.muhasebenews.com/limited-sirket-nedir-nasil-kurulur/#respond Sun, 01 Nov 2020 06:12:57 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=19098 1- LİMİTED ŞİRKET NEDİR?
Limited şirket, bir veya daha çok gerçek veya tüzel kişi tarafından bir ticaret unvanı altında kurulur; esas sermayesi belirli olup, bu sermaye esas sermaye paylarının toplamından oluşur.

2- LİMİTED ŞİRKET ORTAKLARININ SORUMLULUKLARI NELERDİR?
Limited şirket ortakları, şirket borçlarından sorumlu olmayıp, sadece taahhüt ettikleri esas sermaye paylarını ödemekle ve şirket sözleşmesinde öngörülen ek ödeme ve yan edim yükümlülüklerini yerine getirmekle yükümlüdürler.

3- LİMİTED ŞİRKETİN KONUSU VE KURULMA AMAÇLARI NELERDİR?
Limited şirket, kanunen yasak olmayan her türlü ekonomik amaç ve konu için kurulabilir.

4- LİMİTED ŞİRKET ORTAKLARI SAYISI KAÇ OLMALIDIR? ORTAK SAYISININ 1’E DÜŞMESİ HALİNDE NE YAPILIR?
4.1-
Limited şirket ortakların sayısı 50’yi aşamaz.
4.2- Ortak sayısı bire düşerse durum, bu sonucu doğuran işlem tarihinden itibaren 7 gün içinde müdürlere yazıyla bildirilir. Müdürler, bildirimin alınması tarihinden başlayarak 7’nci günün sonuna kadar, şirketin tek ortaklı olduğunu, bu ortağın adını, yerleşim yerini ve vatandaşlığını tescil ve ilan ettirirler, aksi hâlde doğacak zarardan sorumlu olurlar. Aynı yükümlülük, şirketin bir ortakla kurulduğu hâllerde de geçerlidir.
4.3- Şirket, tek ortağının kendisinin olacağı bir şirkete dönüşeceği sonucunu doğuracak şekilde esas sermaye payını iktisap edemez.

 


Kaynak: Türk Ticaret Kanunu
Yasal Uyarı: Bu yazıdaki bilgiler sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen bilgilerden yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgilerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.

]]>
https://www.muhasebenews.com/limited-sirket-nedir-nasil-kurulur/feed/ 0
Gerçek kişiler ticaret odasına mı esnaf odasına mı kayıt olur? https://www.muhasebenews.com/gercek-kisiler-ticaret-odasina-mi-esnaf-odasina-mi-kayit-olur/ https://www.muhasebenews.com/gercek-kisiler-ticaret-odasina-mi-esnaf-odasina-mi-kayit-olur/#respond Sat, 05 Sep 2020 10:00:21 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=92013 Gerçek kişi (basit usul ve I.ve II. sınıf işletme hesabı olan) tacir esnaf sicile, tüzel kişi ise ticaret sicile mi kaydolur?

1.Sınıf tacirler ve şirketler ticaret odasına, diğerleri ise esnaf odasına kaydolur.

İstanbul Ticaret Odası 2020 Yılı aidatları ne kadardır?

5174 Sayılı Kanun gereğince, İstanbul Ticaret Odası’na kayıtlı bulunan şahıs firmalarından ve şirketlerden her yıl Haziran ve Ekim aylarında olmak üzere 2 eşit taksitle tahsil edilir.

Aidat :

İTO üyeleri  kayıtlı bulunan sermayelerine veya öz varlıklarına  göre derecelendirilir ve ilgili tarife esas alınarak yıllık aidat tahakkuk ettirilir.

2020 Yılında Uygulanan Aidat Tarifesi

DERECELER SERMAYE VE ÖZ VARLIK AİDAT (TL)
Fevkalade 1.000.001 ve Yukarısı 550 ₺
1 250.001 1.000.000 465 ₺
2 25.001 250.000 340 ₺
3 1.001 25.000 310 ₺
4 1 1.000 300 ₺
Y 310 ₺

 

* Kayıt ücreti alındığı yıl için ayrıca yıllık aidat alınmaz.

Munzam Aidat

Gerçek kişi tacir ve sanayicilerin Gelir Vergisi’ne ilişkin beyannamelerinde gösterilen ticari kazanç toplamı,Tüzel kişi tacir ve sanayicilerin ise Kurumlar Vergisi Beyannamesinde gösterilen Ticari Bilanço karı üzerinden %0.5  (binde 5) oranında munzam aidat tahakkuk ettirilir. Zarar eden firmalar o yıl için munzam aidat ödemezler.

Not:Odalar 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 5. maddesi hükmü çerçevesinde Vergi Dairelerinden bilgi isteyebilirler. Üye tarafından bilançonun verilmemesi ve Vergi Dairesi’nden de sağlanamaması halinde Yıllık aidat tavanının 3 katından az olmamak üzere, bir önceki yılın munzam aidatı geçici olarak aynen tahakkuk ettirilir.

Munzam aidat tahakkuklarını yaptıracak firmalar, beyanname suretini veya yıllık bilançolarını İstanbul Ticaret Odası’na elden, faksla ya da e-posta adresine yollayarak bildirebilirler.

Munzam Aidat = Bir önceki yıla ait Ticari Kazanç X %0,5 (Binde beş)

Munzam aidat tavanı, aidat tavanının 20 katıdır. 2020 yılı için Aidat Tavanı  :1.471,50 TL (Brüt asgari ücretin yarısıdır).

Bu tavan

2020 yılında 29.430 TL olup;

2019 yılında 25.584 TL

2018 yılında 20.295 TL

2017 yılında 17.775 TL

2016 yılında 16.470 TL

2015 yılında 12.015 TL  olarak uygulanmaktadır.

Ödeme Yapılacak Yerler :

İTO Merkez Binası ile İnternet Sitemiz Online İşlemler Borç Sorgulama/Ödeme linkinden ve tüm Bölge Temsilciliklerinden tahsilat yapıldığı gibi,

Yapı Kredi Bankası’nın tüm şubelerinden Sicil Numarası ile masraf ödemeden veya Yapı Kredi Bankası, İş Bankası, Ziraat Bankası, Akbank, Halkbank, Garanti Bankası, KuveytTürk, Denizbank, Teb, Albaraka Türk ve Şekerbank’ın İnternet Şubeleri Ödemeler menüsü kullanılarak borçlar yatırılabilir.

Para Cezası ve İcra Takibi

Zamanında ödeme yapmayan İTO üyelerine 6183 sayılı Amme Alacakları Kanunu’nda belirlenen ve şu an itibariyle aylık % 1,6  oranında gecikme zammı uygulanır. Ay kesirlerine isabet eden gecikme zammı günlük olarak hesaplanır. Geçmiş yıllara ait ödenmeyen borçlar için İCRA takibi yapılır.


Kaynak: İSMMMO, İTO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/gercek-kisiler-ticaret-odasina-mi-esnaf-odasina-mi-kayit-olur/feed/ 0
Uluslararası Taşımacılık Kazançları Hangi Ülkede Nasıl Vergilendirilir? https://www.muhasebenews.com/uluslararasi-tasimacilik-kazanclari-hangi-ulkede-nasil-vergilendirilir/ https://www.muhasebenews.com/uluslararasi-tasimacilik-kazanclari-hangi-ulkede-nasil-vergilendirilir/#respond Mon, 03 Jun 2019 18:00:13 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=23521 Uluslararası Taşımacılık Kazançları Anlaşmaların 8’inci maddelerinde ele alınmış olup, kapsama genel olarak deniz, hava ve kara taşımacılık kazançları girmektedir.

“Uluslararası Trafik” terimi ise deniz, hava ve kara ulaştırma araçlarının birden fazla ülkeye sefer yapmaları ve birden fazla ülkede çalışmalarını ifade etmektedir.

Uluslararası trafikte yapılan taşımacılık faaliyeti kapsamına bazı ülkelerde deniz, hava ve kara taşımacılığı; bazılarında ise yalnızca hava ve deniz taşımacılık kazançları girmektedir.

1- Hava veya kara taşımacılığı yönünden Anlaşmalarda vergileme yetkisi genel olarak taşımacılık kazançlarını elde edenin mukim olduğu Devlete bırakılmıştır.
2-
Deniz taşımacılığı yönünden ise bazı Anlaşmalarda vergileme yetkisi mukim olunan Devlete bırakılmış; bazı Anlaşmalarda ise gelirin doğduğu kaynak Devlete, iç mevzuata göre % 50 indirimli vergi alma hakkı tanınmıştır.

Kaynak: Gelir İdaresi Başkanlığı

Yasal Uyarı: Bu yazıdaki bilgiler sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen bilgilerden yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgilerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.

]]>
https://www.muhasebenews.com/uluslararasi-tasimacilik-kazanclari-hangi-ulkede-nasil-vergilendirilir/feed/ 0
Ltd.Şti.’lerin Tahsil Edilemeyen Amme Borçlarından Kimler Sorumludur? https://www.muhasebenews.com/ltd-sti-lerin-tahsil-edilemeyen-amme-borclarindan-kimler-sorumludur/ https://www.muhasebenews.com/ltd-sti-lerin-tahsil-edilemeyen-amme-borclarindan-kimler-sorumludur/#respond Tue, 23 Apr 2019 15:00:42 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=20967 1- LTD.ŞTİ.’LERİN TAHSİL EDİLEMEYEN AMME BORÇLARINDAN KİMLER SORUMLUDUR?
1.1- Limited şirket ortakları, şirketten tamamen veya kısmen tahsil edilemeyen veya tahsil edilemeyeceği anlaşılan amme alacağından sermaye hisseleri oranında doğrudan doğruya sorumlu olurlar ve 6183 Sayılı Kanun hükümleri gereğince takibe tabi tutulurlar.
1.2- Ortağın şirketteki sermaye payını devretmesi halinde, payı devreden ve devralan şahıslar devir öncesine ait amme alacaklarının ödenmesinden birinci madde hükmüne göre müteselsilen sorumlu tutulur.
1.3- Amme alacağının doğduğu ve ödenmesi gerektiği zamanlarda pay sahiplerinin farklı şahıslar olmaları halinde bu şahıslar, amme alacağının ödenmesinden birinci madde hükmüne göre müteselsilen sorumlu tutulur.

2- KANUNİ TEMSİLCİLERİN AMME BORÇLARINDA SORUMLULUKLARI NELERDİR?
2.1- Tüzel kişilerle küçüklerin ve kısıtlıların, vakıflar ve cemaatler gibi tüzel kişiliği olmayan teşekküllerin mal varlığından tamamen veya kısmen tahsil edilemeyen veya tahsil edilemeyeceği anlaşılan amme alacakları, kanuni temsilcilerin ve tüzel kişiliği olmayan teşekkülü idare edenlerin şahsi mal varlıklarından 6183 sayılı Kanun hükümlerine göre tahsil edilir.
2.2- Bu madde hükmü, yabancı şahıs veya kurumların Türkiye’deki mümessilleri hakkında da uygulanır.
2.3- Tüzel kişilerin tasfiye haline girmiş veya tasfiye edilmiş olmaları, kanuni temsilcilerin tasfiyeye giriş tarihinden önceki zamanlara ait sorumluluklarını kaldırmaz.
2.4- Temsilciler, teşekkülü idare edenler veya mümessiller, bu madde gereğince ödedikleri tutarlar için asıl amme borçlusuna rücu edebilirler.

Kaynak: 6183 Sayılı Kanun

Yasal Uyarı: Bu yazıdaki bilgiler sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen bilgilerden yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgilerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.

]]>
https://www.muhasebenews.com/ltd-sti-lerin-tahsil-edilemeyen-amme-borclarindan-kimler-sorumludur/feed/ 0
Limited Şirketlerde Ortak ve Sermaye Yapısı Nasıl Olmalıdır? https://www.muhasebenews.com/limited-sirketlerde-ortak-sermaye-yapisi-nasil-olmalidir/ https://www.muhasebenews.com/limited-sirketlerde-ortak-sermaye-yapisi-nasil-olmalidir/#respond Thu, 28 Feb 2019 14:15:01 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=18288 1- KİMLER LTD. ŞTİ. KURABİLİR?
Limited şirket, bir veya daha çok gerçek veya tüzel kişi tarafından bir ticaret unvanı altında kurulur; esas sermayesi belirli olup, bu sermaye esas sermaye paylarının toplamından oluşur. Ortaklar, şirket borçlarından sorumlu olmayıp, sadece taahhüt ettikleri esas sermaye paylarını ödemekle ve şirket sözleşmesinde öngörülen ek ödeme ve yan edim yükümlülüklerini yerine getirmekle yükümlüdürler. Limited şirket, kanunen yasak olmayan her türlü ekonomik amaç ve konu için kurulabilir.

2- LİMİTED ŞİRKET KAÇ ORTAKLA KURULABİLİR?
Şirket tek ortaklı olabilir. Ortak sayısının en fazla 50 olması şartı vardır. Şirket sonradan da tek ortaklı limited şirkete dönüşebilir. Bu takdirde, bu olgunun şirket müdürlerine 7 gün içinde bildirilmesi, şirket müdürlerinin de bu bildirimden itibaren şirketin tek kişilik ortaklığa dönüştüğü olgusunu, tescil ve ilan ettirmeleri gerekir. Şirket tek ortağı kendisinin olacağı bir şirkete dönüşecek şekilde kendi payını iktisap edemez.

3- LTD. ŞTİ. SERMAYE TUTARI NE OLMALIDIR?
Limited şirketlerde en az 10.000-TL sermaye ve asgari 25-TL pay ve katları olmak zorundadır.

 


Kaynak: Türk Ticaret Kanunu
Yasal Uyarı: Bu yazıdaki bilgiler sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen bilgilerden yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgilerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


BENZER İÇERİKLER


Limited Şirketlerde Ortakların Sorumlulukları Nelerdir?

 

Limited Şirketlerde Şirket Sözleşmesi Değiştirilmesi İşlemi Nasıl Yapılır?

 

Limited Şirket Defterlerinin Kapanış Tasdikleri Ne Zaman Yapılır?

 

 

]]>
https://www.muhasebenews.com/limited-sirketlerde-ortak-sermaye-yapisi-nasil-olmalidir/feed/ 0