türleri – Muhasebe News https://www.muhasebenews.com Muhasebe News Fri, 14 Jun 2024 16:02:30 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=6.3.5 Ar-Ge ve yenilik faaliyeti ile tasarım faaliyeti kapsamında değerlendirilen harcama türleri https://www.muhasebenews.com/ar-ge-ve-yenilik-faaliyeti-ile-tasarim-faaliyeti-kapsaminda-degerlendirilen-harcama-turleri/ https://www.muhasebenews.com/ar-ge-ve-yenilik-faaliyeti-ile-tasarim-faaliyeti-kapsaminda-degerlendirilen-harcama-turleri/#respond Fri, 14 Jun 2024 22:00:56 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=152083 T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

Ankara Vergi Dairesi Başkanlığı

Gelir Kanunları Gelir Vergileri Grup Müdürlüğü

Sayı

:

90792880-155.01.01.01[836]-466739

12.10.2022

Konu

:

Ar-Ge Projesi Kapsamında Yapılan Giderlerin İndirimi

 

İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda, 5746 sayılı Kanunun 3/A maddesi kapsamında Kurumunuzca yürütülen … projenin TÜBİTAK tarafından Ar-Ge projesi olarak kabul edildiği belirtilerek;

– Söz konusu projeler için yapılan ilk madde malzeme giderleri, personel giderleri, genel giderler ile amortisman ve tükenme paylarının Ar-Ge indirimine konu edilip edilemeyeceği,

– Söz konusu projelere ilişkin harcamaların listesinin, 2019/1. geçici vergi döneminde beyanname eki olarak verilip verilmeyeceği, verilecek ise bu harcama listesinin TÜBİTAK tarafından onaylanmasına gerek bulunup bulunmadığı,

– Genel gider ve amortisman giderlerine ait harcamaların, bu projelere ait kısmının nasıl tespit edileceği,

– Bu kapsamda “sigorta prim desteği” ve “damga vergisi istisnası” uygulamalarından faydalanılıp faydalanılamayacağı,

hususlarında Başkanlığımız görüşü sorulmuştur.

Kurumlar Vergisi Kanunu Yönünden Değerlendirme:

5746 sayılı Araştırma, Geliştirme ve Tasarım Faaliyetlerinin Desteklenmesi Hakkında Kanunun 3/A maddesinde(1) Gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerinin, işletmeleri bünyesinde gerçekleştirdikleri münhasıran yeni teknoloji ve bilgi arayışına yönelik araştırma ve geliştirme harcamaları tutarının %100’ü, bu kapsamdaki projelerin Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından Ar-Ge ve yenilik projesi olarak değerlendirilmesi şartıyla, 5520 sayılı Kanunun 10 uncu maddesi ve 193 sayılı Kanunun 89 uncu maddesi uyarınca kazancın tespitinde indirim konusu yapılır. Ayrıca bu harcamalar, 213 sayılı Kanuna göre aktifleştirilmek suretiyle amortisman yoluyla itfa edilir, bir iktisadi kıymet oluşmaması hâlinde ise doğrudan gider yazılır.

(2) Kazancın yetersiz olması nedeniyle ilgili vergilendirme döneminde indirim konusu yapılamayan tutar, sonraki vergilendirme dönemlerine devredilir. Devredilen tutar, takip eden yıllarda 213 sayılı Kanuna göre her yıl belirlenen yeniden değerleme oranında artırılarak dikkate alınır.

(3) Araştırma ve geliştirme faaliyetleri ile doğrudan ilişkili olmayan giderlerden Ar-Ge indirimi hesaplanmaz. Ar-Ge indirimi tutarının hesabında tamamen araştırma ve geliştirme faaliyetlerinde kullanılan amortismana tabi iktisadi kıymetler için hesaplanan amortismanlar ile başka faaliyetlerde de kullanılan makine ve teçhizat için hesaplanan amortismanların bu kıymetlerin araştırma ve geliştirme faaliyetlerinde kullanıldıkları gün sayısına isabet eden kısmı dikkate alınabilir. Bu madde kapsamında Ar-Ge indiriminden yararlanılacak harcamaların kapsamını ve uygulamadan yararlanılabilmesi için gerekli belgeler ile usulleri belirlemeye Maliye Bakanlığı ile Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı müştereken yetkilidir.”

hükmüne yer verilmiştir.

Araştırma, Geliştirme ve Tasarım Faaliyetlerinin Desteklenmesine İlişkin Uygulama ve Denetim Yönetmeliğinin;

– “Ar-Ge, yenilik ve tasarım harcamalarının kapsamı” başlıklı 7 nci maddesinde Ar-Ge indirimine konu edilebilecek harcamalar sayılmış, maddenin birinci fıkrasında, “Ar-Ge ve yenilik faaliyeti ile tasarım faaliyeti kapsamında değerlendirilen harcamalar aşağıda yer almaktadır:

a) İlk madde ve malzeme giderleri:

b) Amortismanlar: 

1) Ar-Ge, yenilik veya tasarım faaliyetlerinin yürütülmesi amacıyla iktisap edilen amortismana tabi iktisadi kıymetler için ayrılan amortismanlardan oluşur.

2) Ar-Ge, yenilik veya tasarım faaliyeti dışında başka faaliyetlerde de kullanılan makine ve teçhizata ilişkin amortismanlar, bunların Ar-Ge, yenilik veya tasarım faaliyetlerinde kullanıldığı gün sayısına göre hesaplanır.

c) Personel giderleri:

1) Ar-Ge, yenilik veya tasarım faaliyetlerinin yürütülmesi amacıyla çalıştırılan Ar-Ge veya tasarım personeliyle ilgili olarak tahakkuk ettirilen ve gelir vergisi stopajı teşviki uygulaması kapsamında bulunan ücretler ile bu mahiyetteki giderlerdir. Ar-Ge veya tasarım merkezleri alanı dışında geçirilen süreye isabet eden ve Bakanlar Kurulunca belirlenen sınırlar dâhilinde gelir vergisi stopajı teşviki kapsamında değerlendirilen ücretler de Ar-Ge ve tasarım indirimine konu edilir…

ç) Genel giderler:

1) Ar-Ge veya tasarım merkezlerinin kira, su, enerji, bakım-onarım, haberleşme, (posta, kargo, kurye ve benzeri giderler dahil) nakliye giderleri ile bu merkezlerde kullanılan makine ve teçhizata ilişkin bakım ve onarım giderleri gibi bu merkezlerde yürütülen faaliyetin devamlılığını sağlamak için yapılan giderleri kapsar.

…”,

– “Kanunun 3/A maddesinde yer alan Ar-Ge indirimi” başlıklı 9/A maddesinde, “(1) Gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerinin, işletmeleri bünyesinde gerçekleştirdikleri münhasıran yeni teknoloji ve bilgi arayışına yönelik araştırma ve geliştirme harcamaları tutarının %100’ü, bu kapsamdaki projelerin Bakanlık tarafından Ar-Ge ve yenilik projesi olarak değerlendirilmesi şartıyla 5520 sayılı Kanunun 10 uncu maddesi ve 193 sayılı Kanunun 89 uncu maddesi uyarınca kazancın tespitinde indirim konusu yapılır.

(5) Projeye ilişkin sonuç yazısı, ekinde değerlendirme raporları olacak şekilde, projeye ilişkin başvurunun Bakanlık tarafından TÜBİTAK’a gönderildiği tarihten itibaren en geç altmış gün içinde Bakanlığa iletilir.

(7) Sonuç yazısının bir örneği başvuru sahibine Bakanlık tarafından gönderilir. Başvuru sahibi, olumlu sonuç yazısının bir örneğini gelir veya kurumlar vergisi yönünden bağlı bulunduğu vergi dairesine verir.

(9) Kanunun 3/A maddesi çerçevesinde Ar-Ge indiriminin uygulanmasında, bu maddede yer alan hususlar dikkate alınmak suretiyle 5746 sayılı Kanun ile 8 ve 9 uncu maddelerde kamu kurum ve kuruluşları ile kanunla kurulan veya teknoloji geliştirme projesi anlaşmaları kapsamında uluslararası kurumlardan ya da kamu kurum ve kuruluşlarından Ar-Ge projelerini desteklemek amacıyla fon veya kredi kullanan vakıflar tarafından veya uluslararası fonlarca desteklenen Ar-Ge ve yenilik projeleri ile ilgili yer alan hüküm ve açıklamalar dikkate alınır…”,

açıklamaları yer almıştır.

Aynı Yönetmeliğin 9 uncu maddesinde ise, kamu kurum ve kuruluşları ile kanunla kurulan veya teknoloji geliştirme projesi anlaşmaları kapsamında uluslararası kurumlardan ya da kamu kurum ve kuruluşlarından Ar-Ge projelerini desteklemek amacıyla fon veya kredi kullanan vakıflar tarafından veya uluslararası fonlarca desteklenen Ar-Ge ve yenilik projesi sahibi işletmelerin, yıllık gelir veya kurumlar vergisi beyannamesi ekinde maddede belirtilen belgeleri bağlı bulundukları vergi dairesine ibraz edecekleri belirtilmiştir.

Bu hüküm ve açıklamalara göre;

– 5746 sayılı Kanunun 3/A maddesi kapsamında olanlar, 5746 sayılı Kanun ile Yönetmeliğin 8 ve 9 uncu maddelerindeki, kamu kurum ve kuruluşları ile kanunla kurulan veya teknoloji geliştirme projesi anlaşmaları kapsamında uluslararası kurumlardan ya da kamu kurum ve kuruluşlarından Ar-Ge projelerini desteklemek amacıyla fon veya kredi kullanan vakıflar tarafından veya uluslararası fonlarca desteklenen Ar-Ge ve yenilik projelerine sahip işletmelerle ilgili hüküm ve açıklamalara tabi olduğundan, … tarafından anılan Yönetmeliğin 7’nci maddesinde belirtilen harcamalar için Ar-Ge indiriminden yararlanılması mümkündür. Ancak, 5746 sayılı Kanunun 3/A maddesi kapsamında olanların, anılan Yönetmeliğin 7 inci maddesi gereği, genel giderler için Ar-Ge indirimi hesaplamaları mümkün değildir.

– Ar-Ge, yenilik veya tasarım faaliyetlerinin yürütülmesi amacıyla çalıştırılan Ar-Ge veya tasarım personeliyle ilgili olarak tahakkuk ettirilen ücretlerin Ar-Ge indirimine konu edilebilmesi için gelir vergisi stopajı teşviki uygulaması kapsamında bulunması gerekmektedir.

– Ar-Ge, yenilik veya tasarım faaliyetlerinin yürütülmesi amacıyla iktisap edilen amortismana tabi iktisadi kıymetler için ayrılan amortismanlar Ar-Ge indirimine konu edilmektedir. Ar-Ge, yenilik veya tasarım faaliyeti dışında başka faaliyetlerde de kullanılan makine ve teçhizata ilişkin amortismanlar, bunların Ar-Ge, yenilik veya tasarım faaliyetlerinde kullanıldığı gün sayısına göre hesaplanacak; makine ve teçhizata ilişkin gün bazlı olarak hesaplanamayan veya sadece Ar-Ge yenilik veya tasarım faaliyetinde kullanılmayan diğer iktisadi kıymetlerin amortismanları ise Ar-Ge indirimine konu edilemeyecektir.

– Kamu kurum ve kuruluşları ile kanunla kurulan veya teknoloji geliştirme projesi anlaşmaları kapsamında uluslararası kurumlardan ya da kamu kurum ve kuruluşlarından Ar-Ge projelerini desteklemek amacıyla fon veya kredi kullanan vakıflar tarafından veya uluslararası fonlarca desteklenen Ar- Ge ve yenilik projeleri kapsamında yıllık kurumlar vergisi beyannamesi ekinde bağlı bulunulan vergi dairesine ibraz edilecek belgeler anılan Yönetmeliğin 9 uncu maddesinde sayılmış olup, 5746 sayılı Kanunun 3/A maddesinden yararlanan … da bu belgeleri sadece yıllık kurumlar vergisi beyannamesi ekinde ibraz etmesi gerekmektedir. Bu eklere ilişkin olarak TÜBİTAK onayı aranmasına yönelik herhangi bir şart bulunmamaktadır.

Vergi Usul Kanunu Yönünden Değerlendirme:

213 sayılı Vergi Usul Kanununun;

– 313 üncü maddesinde, işletmede bir yıldan fazla kullanılan ve yıpranmaya, aşınmaya veya kıymetten düşmeye maruz bulunan gayrimenkullerle 269 uncu madde gereğince gayrimenkul gibi değerlenen iktisadi kıymetlerin, alet, edevat, mefruşat, demirbaş ve sinema filmlerinin birinci kısımdaki esaslara göre tespit edilen değerinin bu Kanun hükümlerine göre yok edilmesinin amortisman mevzuunu teşkil edeceği, değeri (1.1.2019 dan itibaren) 1.200 TL’yi aşmayan peştemallıklar ile işletmede kullanılan ve değeri (1.1.2019 dan itibaren) 1.200 TL’yi aşmayan alet, edevat, mefruşat ve demirbaşların amortismana tabi tutulmayarak doğrudan doğruya gider yazılabileceği,

– 315 inci maddesinde, mükelleflerin amortismana tabi iktisadi kıymetlerini Hazine ve Maliye Bakanlığının tespit ve ilan edeceği oranlar üzerinden itfa edecekleri, ilan edilecek oranların tespitinde iktisadi kıymetlerin faydalı ömürlerinin dikkate alınacağı,

hükme bağlanmıştır.

Bu bağlamda, bir iktisadi kıymetin amortismana tâbi tutulabilmesi için, işletmenin aktifinde kayıtlı olması, kullanıma hazır halde bulunması, işletmede bir yıldan fazla kullanılması, yıpranmaya, aşınmaya veya kıymetten düşmeye maruz bulunması ve değerinin yukarıda belirtilen haddin üzerinde olması gerekmektedir. Öte yandan, mezkûr Kanunun 315 inci maddenin verdiği yetkiye istinaden amortismana tabi iktisadi kıymetler için uygulanacak “Faydalı Ömür ve Amortisman Oranları” belirlenerek; 339, 365, 389, 399, 406, 418, 439, 458 ve 506 sıra no.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğleri ile değişik 333 sıra no.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği eki liste (Amortisman Listesi) ile açıklanmıştır.

Bahse konu amortisman listesinde;

– “55. Gayri Maddi İktisadi Kıymetler: İmtiyaz hakları (Franchising), patent, formül, dizayn, örnek kalıp, teknik bilgi (Knowhow), format, telif hakkı ve benzeri kalemler, lisans, kullanım hakkı ve izni veya devlet kurum ve kuruluşları tarafından verilen diğer haklar (işletme hakkı gibi) ve bunların benzerleri”nin faydalı ömrü 15 yıl, amortisman oranı % 6,66,

– “57. Araştırma-Geliştirme harcamaları”nın faydalı ömrü 5 yıl, amortisman oranı % 20,

olarak tespit edilmiştir.

Ayrıca, bahse konu amortisman listesinde, “57. Araştırma-Geliştirme harcamaları” sırası ilgili olarak, “Mükelleflerin 5520 sayılı Kurumlar Vergisi ve 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunlarında yer alan, “mükelleflerin işletmeleri bünyesinde gerçekleştirdikleri münhasıran yeni teknoloji ve bilgi arayışına yönelik araştırma ve geliştirme harcamaları” kapsamında işletmeleri bünyesinde gerçekleştirdikleri araştırma ve geliştirme faaliyetleri neticesinde, gayri maddi hak niteliğinde aktifleştirilmesi gereken bir kıymete ulaşılması halinde, gayri maddi hakka yönelik olarak yaptıkları araştırma ve geliştirme harcamaları bu sınıf uyarınca itfa edilecektir. Ancak, mezkur Kanunlar kapsamında ar-ge faaliyeti olarak değerlendirilmeyen, mükelleflerin işletmeleri bünyesinde gerçekleştirmedikleri, dışarıdan hizmet satın alma yoluyla veya benzeri şekilde gerçekleştirdikleri gayri maddi hakka yönelik harcama tutarları, iktisap edilen veya yapılan araştırmalar sonucu ortaya çıkan kıymetin niteliğine göre (patent, formül, dizayn, örnek kalıp vb.), … listenin “55. Gayri Maddi İktisadi Kıymetler” sınıfı uyarınca itfa edilecektir.” açıklaması yer almaktadır.

Bunun yanı sıra, 26/12/1992 tarihli ve 21447 (mükerrer) sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 1 sıra no.lu Muhasebe Sistemi Uygulama Genel Tebliğinin “V-Tekdüzen Hesap Çerçevesi, Hesap Planı ve Hesap Planı Açıklamaları”, “C-Hesap Planı Açıklamaları” bölümünde “263- Araştırma ve Geliştirme Giderleri” hesabına ilişkin olarak, “İşletmede yeni ürün ve teknolojiler oluşturulması, mevcutların geliştirilmesi ve benzeri amaçlarla yapılan her türlü harcamalardan, aktifleştirilen kısmının izlendiği hesaptır. Maliyet değerleri ile bu hesaba borç kaydedilir. 5 yıl içinde eşit taksitlerle itfa edilerek yok edilir.” açıklamasına yer verilmiştir.

Bu itibarla, işletmeleri bünyesinde gerçekleştirdikleri araştırma ve geliştirme faaliyetlerine ilişkin olarak mükelleflerce aktifleştirilmiş olan arama ve geliştirme giderlerinin, söz konusu giderler neticesinde bir gayri maddi hak elde edilmesi halinde bahse konu listenin “57. Araştırma ve Geliştirme Giderleri” sınıflandırması kapsamında itfa edilmesi gerekmektedir. Ancak, Ar-Ge faaliyeti olarak değerlendirilmeyen, mükelleflerin işletmeleri bünyesinde gerçekleştirmedikleri, dışarıdan hizmet satın alma yoluyla veya benzeri şekilde gerçekleştirdikleri gayri maddi hakka yönelik harcama tutarları, iktisap edilen veya yapılan araştırmalar sonucu ortaya çıkan kıymetin niteliğine göre (patent, formül, dizayn, örnek kalıp vb.), listenin “55. Gayri Maddi İktisadi Kıymetler” sınıfı uyarınca itfa edilmektedir.

Buna göre, … tarafından 5746 sayılı Kanun kapsamında yürütüldüğü belirtilen Ar-Ge projelerine ilişkin olarak gerçekleştirilen, yukarıda atıf yapılan mevzuat uyarınca araştırma geliştirme harcaması kapsamındaki harcamaların “263-Araştırma ve Geliştirme Giderleri” hesabının borcuna kaydedilmek suretiyle aktifleştirilmesi, söz konusu Ar-Ge faaliyetleriniz neticesinde gayri maddi hak niteliğinde aktifleştirilmesi gereken bir kıymete ulaşılması halinde aktifleştirilen bahse konu harcamaların mezkûr amortisman listesinin “57. Araştırma ve Geliştirme Giderleri” sınıflandırması uyarınca 5 yılda ve %20 amortisman oranı ile itfa edilmesi, projelerin tamamlanmasına zorunlu nedenlerle imkân kalmaması veya projenin başarısızlıkla sonuçlanması nedeniyle iktisadi kıymet oluşmaması hâllerinde, aktifleştirilmiş söz konusu tutarların doğrudan gider olarak kayıtlara intikal ettirilmesi gerekmektedir.

Öte yandan, genel giderlerin projeye ilişkin aktifleştirilecek kısmının, uygun dağıtım anahtarları kullanılmak suretiyle belirlenmesi icap etmektedir.

Damga Vergisi Kanunu Yönünden Değerlendirme:

488 sayılı Damga Vergisi Kanununun 1 inci maddesinde, bu Kanuna ekli (1) sayılı tabloda yazılı kağıtların damga vergisine tabi olduğu hükmü yer almaktadır.

Bu çerçevede, damga vergisine ilişkin görüş verilebilmesi somut olaya ilişkin kağıt örnekleri ile başvurulması halinde mümkün bulunmaktadır.

Ayrıca, sosyal güvenlik prim desteklerinden faydalanılıp faydalanılmayacağı hususunda Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığından bilgi alınması gerekmektedir.

 


Kaynak: GİB Özelge
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/ar-ge-ve-yenilik-faaliyeti-ile-tasarim-faaliyeti-kapsaminda-degerlendirilen-harcama-turleri/feed/ 0
Almanya’da uygulanan bazı vergi türleri https://www.muhasebenews.com/almanyada-uygulanan-bazi-vergi-turleri/ https://www.muhasebenews.com/almanyada-uygulanan-bazi-vergi-turleri/#respond Sat, 24 Feb 2024 09:32:23 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=149400 Almanya’da vergi sistemi oldukça kapsamlı ve çeşitlidir. Ülkenin ekonomik yapısı, vergi politikalarını belirlerken çeşitli vergi türlerinin kullanılmasını gerektirir. İşte Almanya’da uygulanan temel vergi türlerine dair genel bir bakış:

Gelir Vergisi (Einkommensteuer): Almanya’da çalışanlar ve iş sahipleri tarafından ödenen bir vergidir. Gelir vergisi, kişisel gelirin bir yüzdesi olarak tahsil edilir ve ödeme miktarı kişinin gelir düzeyine ve diğer faktörlere bağlı olarak değişir.

Kurumlar Vergisi (Körperschaftsteuer): Almanya’daki şirketlerin karları üzerinden ödenen bir vergidir. Kurumlar vergisi oranı genellikle yüzde 15’tir. Ancak, şirketlerin çeşitli teşviklerden ve vergi avantajlarından yararlanabilmesi mümkündür.

Katma Değer Vergisi (Mehrwertsteuer): Almanya’da tüketilen mal ve hizmetler üzerinden ödenen bir tür tüketim vergisidir. Standart katma değer vergisi oranı genellikle yüzde 19’dur, ancak bazı mallar için indirimli oranlar da uygulanabilir.

Varlık Vergisi (Vermögensteuer): Almanya’da varlık vergisi uygulanmamaktadır. Ancak, yerel düzeyde bazı eyaletler veya belediyeler, yerel varlıklar üzerinden vergi alabilirler.

Gayrimenkul Vergisi (Grundsteuer): Almanya’da gayrimenkul sahipleri tarafından ödenen bir vergidir. Gayrimenkul vergisi, mülkün değerine ve bulunduğu bölgeye göre belirlenir.

Sermaye Kazancı Vergisi (Kapitalertragsteuer): Almanya’da sermaye piyasalarından elde edilen gelirler üzerinden ödenen bir vergidir. Bu vergi, hisse senedi satışları, faiz gelirleri ve diğer sermaye kazançları için geçerlidir.

Ekolojik Vergiler (Ökologische Steuern): Almanya, çevresel koruma ve sürdürülebilirlik politikalarını desteklemek için çeşitli ekolojik vergiler uygular. Örneğin, enerji kaynaklarına yönelik vergiler, çevre dostu araçların teşvik edilmesi amacıyla otomobil vergileri gibi çeşitli ekolojik vergiler bulunmaktadır.


Gelir Vergisi (Einkommensteuer) Nedir?

Almanya’da Gelir Vergisi (Einkommensteuer), bireylerin ve hane halklarının gelirlerinden tahsil edilen bir vergidir. Bu vergi, Almanya’da yaşayan herkesin yanı sıra Almanya’da gelir elde eden yabancı uyruklu kişileri de kapsar. Gelir vergisi, kişisel gelirin bir yüzdesi olarak tahsil edilir ve iş, maaş, sermaye kazancı, kira geliri ve diğer gelir kaynaklarından elde edilen gelirlere uygulanır.

Gelir Vergisi Oranları ve Dilimleri

Almanya’da gelir vergisi oranları, belirli bir gelir eşiğine göre değişir ve gelir dilimleri olarak bilinen farklı gelir seviyeleri için farklı oranlarda uygulanır. Gelir dilimleri, düşük gelirli bireylerin daha düşük bir vergi oranıyla vergilendirilmesini sağlayarak vergi adaletini destekler. Yüksek gelirli bireyler, daha yüksek bir vergi oranıyla vergilendirilir.

Gelir Vergisi Beyanı ve Beyan Dönemi

Almanya’da bireyler, genellikle her yıl gelir vergisi beyannamesi doldurmak zorundadır. Gelir vergisi beyannamesi, kişinin o yıl elde ettiği tüm gelirleri, vergi indirimlerini ve diğer vergi avantajlarını içerir. Beyanname, vergi dairesine sunulur ve gelir vergisi hesaplaması için kullanılır. Beyan dönemi, genellikle takvim yılının sona ermesinin ardından başlar ve bir sonraki yılın ilkbaharına kadar devam eder.

Vergi İndirimleri ve İndirimler

Almanya’da bireyler, çeşitli vergi indirimlerinden ve avantajlarından yararlanabilirler. Örneğin, çocuk sahibi ebeveynler çocuk başına belirli bir miktarlık bir vergi indirimi alabilirler. Ayrıca, bazı masraflar ve harcamalar da vergiden düşülebilir, bu da bireylerin toplam vergi yükünü azaltır.

Gelir Vergisi Ödeme Dönemi ve Yöntemleri

Almanya’da gelir vergisi ödemeleri genellikle yıllık bazda yapılır. Vergi dairesi, kişinin gelirine ve beyannameye dayanarak gelir vergisi tahsil eder. Ödemeler, genellikle aylık veya üç aylık taksitler halinde yapılabilir.

Gelir Vergisi Denetimleri

Almanya’da gelir vergisi beyannameleri düzenli olarak denetlenir ve vergi mükelleflerinin beyanları ve ödemeleri vergi hukukuna uygunluğunu değerlendirmek için incelenir. Vergi otoriteleri, hatalı beyanlar veya vergi kaçakçılığı tespit ederse, ciddi cezalar uygulayabilir.


Kurumlar Vergisi (Körperschaftsteuer) Nedir?

Kurumlar Vergisi (Körperschaftsteuer), Almanya’daki şirketlerin ve tüzel kişiliklerin karları üzerinden ödenen bir vergidir. Bu vergi, şirketlerin vergi ödemelerine ve devlete katkıda bulunmalarına dayanır. Kurumlar vergisi, Almanya’da yerleşik şirketlerin yanı sıra Almanya’da iş yapan yabancı şirketler tarafından da ödenir.

Kurumlar Vergisi Oranı

Almanya’da kurumlar vergisi oranı genellikle yüzde 15’tir. Ancak, vergi yasalarında yapılan değişiklikler veya ekonomik durumun gerektirdiği durumlarda bu oran değişebilir. Kurumlar vergisi oranı, şirketlerin elde ettikleri karlara uygulanarak hesaplanır.

Kurumlar Vergisi Mükellefiyeti

Almanya’da her tüzel kişilik, gelirini kazanmış olması durumunda kurumlar vergisi mükellefiyetine tabidir. Bu genellikle anonim şirketler, limited şirketler, kooperatifler ve dernekleri içerir. Vergi mükellefiyeti, şirketin Almanya’da kayıtlı olup olmamasına veya Almanya’da faaliyet gösterip göstermemesine bağlı olarak değişebilir.

Kurumlar Vergisi Beyanı ve Ödemeleri

Almanya’da kurumlar vergisi beyanı genellikle yıllık olarak yapılır. Şirketler, her mali yılın sonunda gelirlerini ve giderlerini içeren bir kurumlar vergisi beyannamesi sunmak zorundadır. Beyanname, vergi dairesine sunulur ve şirketin elde ettiği karlar üzerinden hesaplanan vergi miktarını içerir. Kurumlar vergisi ödemeleri, genellikle beyan döneminden sonra belirli bir süre içinde yapılır.

Kurumlar Vergisi ve Diğer Vergilerle İlişkisi

Kurumlar vergisi, Almanya’daki şirketlerin ödediği ana vergilerden biridir. Ancak, şirketler genellikle diğer vergilendirme biçimlerine de tabidir. Örneğin, şirketler ayrıca Katma Değer Vergisi (Mehrwertsteuer), işletme vergisi (Gewerbesteuer) ve diğer vergilendirme biçimlerini de ödeyebilirler.

Kurumlar Vergisi İndirimleri ve Teşvikler

Almanya’da şirketler, belirli koşullar altında kurumlar vergisi indirimlerinden ve teşviklerinden yararlanabilirler. Örneğin, Ar-Ge faaliyetlerinde bulunan şirketler belirli vergi indirimlerinden yararlanabilir. Ayrıca, belirli bölgelerde yatırım yapan şirketler veya istihdamı artıran şirketler de vergi teşviklerinden yararlanabilirler.


Katma Değer Vergisi (Mehrwertsteuer) Nedir?

Katma Değer Vergisi (KDV), Almanya’da ve birçok diğer ülkede uygulanan tüketim vergisi sistemlerinden biridir. Bu vergi, tüketicilerin satın aldıkları mal ve hizmetlere eklenen bir vergidir ve son tüketici tarafından ödenir. İşletmeler, bu vergiyi satışlarında tahsil eder ve devlete öder.

KDV Oranları

Almanya’da KDV oranları genellikle iki kategoriye ayrılır: standart oran ve indirimli oran. Standart KDV oranı genellikle yüzde 19’dur ve birçok mal ve hizmet için uygulanır. Ancak, bazı özel mallar ve hizmetler için indirimli bir KDV oranı olan yüzde 7 uygulanabilir. Örneğin, temel gıda maddeleri, kitaplar, ilaçlar ve bazı kültürel etkinlikler gibi belirli ürünler indirimli orana tabidir.

KDV Mükellefiyeti

Almanya’da KDV mükellefiyeti genellikle belirli bir gelir eşiğini aşan işletmeleri içerir. Bir işletme KDV mükellefiyeti kazandığında, satışlarında KDV tahsil etme yükümlülüğüne sahip olurken, aynı zamanda bu işletme giderlerindeki KDV’yi de geri talep edebilir. KDV mükellefiyeti, işletmenin ticari faaliyetlerinin niteliğine ve büyüklüğüne göre belirlenir.

KDV İadeleri

İşletmeler, alımları ve satışları arasındaki KDV farkını hesaplayarak, ödedikleri KDV’nin bir kısmını geri talep edebilirler. Bu, işletmelerin maliyetlerini düşürmek ve rekabet avantajı elde etmek için önemlidir. Ancak, KDV iadeleri genellikle belirli prosedürlere ve zaman dilimlerine tabidir.

KDV İadeleri ve İhracat

Almanya’da ihracat yapan işletmeler, genellikle yaptıkları ihracatlar için ödedikleri KDV’yi geri talep edebilirler. Bu, ihracat yapan işletmelerin rekabet güçlerini artırmak için bir teşvik olarak kabul edilir ve ihracat işlemlerini desteklemek için kullanılır.

KDV Beyannamesi ve Ödemeleri

Almanya’daki işletmeler, KDV’yi belirli dönemlerde (genellikle aylık veya üç aylık) beyan etmek ve ödemekle yükümlüdürler. KDV beyannameleri, işletmelerin toplam satışlarını, alımlarını ve KDV’yi içerir. Bu beyannameler genellikle elektronik olarak sunulur ve belirli bir son teslim tarihine kadar ödenmelidir.

KDV Denetimleri

Almanya’da KDV sistemi düzenli olarak denetlenir ve vergi kaçakçılığını önlemek için çeşitli denetim mekanizmaları bulunmaktadır. Vergi otoriteleri, işletmelerin KDV beyannamelerini ve işlemlerini inceler ve vergi hukukuna uygunluğunu değerlendirir. Vergi kaçakçılığı veya hatalı beyanlar durumunda ciddi cezalar uygulanabilir.


Varlık Vergisi (Vermögensteuer) Nedir?

Varlık Vergisi (Vermögensteuer), Almanya’da bireylerin ve hane halklarının sahip olduğu varlıkların değeri üzerinden tahsil edilen bir vergidir. Bu vergi, kişisel servetin bir yüzdesi olarak alınır ve çeşitli varlık türlerini içerir. Almanya’da, her vatandaşın ve yerleşik olan her bireyin sahip olduğu varlıkların toplam değeri bu vergiye tabidir.

Varlık Vergisi Oranları ve Dilimleri

Almanya’da varlık vergisi oranları, varlıkların toplam değerine göre değişebilir ve farklı varlık dilimleri için farklı oranlarda uygulanabilir. Vergi oranları genellikle varlıkların artan değeriyle birlikte artar ve bu, verginin daha yüksek varlık değerlerinde daha fazla tahsil edilmesini sağlar.

Varlık Vergisi Kapsamı

Varlık vergisi, genellikle taşınabilir ve taşınmaz varlıkları içerir. Bunlar arasında gayrimenkuller, arazi, nakit, banka hesapları, hisse senetleri, tahviller, fonlar, araçlar, mücevherler ve diğer yatırım araçları bulunur. Vergi genellikle bir kişinin veya bir ailenin sahip olduğu tüm varlıkları içerir.

Varlık Vergisi İstisnaları ve İndirimler

Almanya’da varlık vergisi ödemekten bazı varlıklar muaf olabilir veya indirimlerden yararlanabilir. Örneğin, belirli miktardan az olan nakit varlıklar veya belirli koşullar altında kullanılan konutlar vergiden muaf olabilir. Ayrıca, bazı yatırımlar veya işletmeler de vergi indirimlerinden yararlanabilir.

Varlık Vergisi Beyanı ve Ödemeleri

Almanya’da varlık vergisi beyanı genellikle yıllık olarak yapılır. Bireyler ve hanehalkları, sahip oldukları varlıkların değerini ve diğer ilgili bilgileri içeren bir varlık vergisi beyannamesi sunarlar. Beyanname, vergi dairesine sunulur ve vergi hesaplaması için kullanılır. Vergi ödemeleri genellikle beyan döneminden sonra belirli bir süre içinde yapılır.

Varlık Vergisi Denetimleri

Almanya’da varlık vergisi beyannameleri düzenli olarak denetlenir ve vergi mükelleflerinin beyanları ve ödemeleri vergi hukukuna uygunluğunu değerlendirmek için incelenir. Vergi otoriteleri, hatalı beyanlar veya vergi kaçakçılığı tespit ederse, ciddi cezalar uygulayabilir.


Gayrimenkul Vergisi (Grundsteuer) Nedir?

Gayrimenkul Vergisi (Grundsteuer), Almanya’da gayrimenkul sahipleri tarafından ödenen bir vergidir. Bu vergi, arazi ve binaların vergilendirilmesini içerir. Gayrimenkul vergisi, Almanya’da yerel yönetimler tarafından toplanır ve genellikle gayrimenkulün tahmini değeri ve yerel vergilendirme oranlarına dayanır.

Gayrimenkul Vergisi Hesaplama

Gayrimenkul vergisi genellikle gayrimenkulün değeri ve yerel vergilendirme oranlarına göre hesaplanır. Vergi, gayrimenkulün vergi değeri (Einheitswert) adı verilen bir değere dayanır. Bu değer, gayrimenkulün fiziksel nitelikleri, konumu, büyüklüğü ve diğer faktörlere dayanarak belirlenir. Yerel otoriteler, genellikle bu değeri belirlerken gayrimenkulün pazar değeri üzerinden bir tahmin yaparlar.

Gayrimenkul Vergisi Ödeme Dönemi ve Yöntemleri

Gayrimenkul vergisi ödemeleri genellikle yıllık olarak yapılır. Vergi, gayrimenkulün değerine ve yerel vergilendirme oranlarına bağlı olarak belirlenir. Vergi dairesi, gayrimenkul sahiplerine genellikle yılın belirli bir zamanında ödeme yapmaları için bir fatura veya beyanname gönderir. Ödemeler, genellikle nakit, banka havalesi veya otomatik ödeme yoluyla yapılabilir.

Gayrimenkul Vergisi İstisnaları ve İndirimler

Almanya’da gayrimenkul vergisinden belirli varlık türleri veya kullanımlar muaf olabilir veya indirimlerden yararlanabilir. Örneğin, bazı dini veya kamu kuruluşlara ait mülkler vergiden muaf olabilir. Ayrıca, bazı belediyeler veya yerel yönetimler, belirli türdeki gayrimenkullere vergi indirimleri veya muafiyetler sağlayabilirler.

Gayrimenkul Vergisi Denetimleri ve Ceza

Almanya’da gayrimenkul vergisi beyannameleri düzenli olarak denetlenir ve vergi mükelleflerinin beyanları ve ödemeleri vergi hukukuna uygunluğunu değerlendirmek için incelenir. Vergi otoriteleri, hatalı beyanlar veya vergi kaçakçılığı tespit ederse, ciddi cezalar uygulayabilirler. Ayrıca, gayrimenkul vergisi ödemelerini geciktiren veya yapmayan kişilere cezai yaptırımlar uygulanabilir.


Sermaye Kazancı Vergisi (Kapitalertragsteuer) Nedir?

Sermaye Kazancı Vergisi (Kapitalertragsteuer), Almanya’da sermaye gelirlerinden alınan vergidir. Bu vergi, bireylerin ve tüzel kişilerin sermaye yatırımlarından elde ettikleri karlar üzerinden alınır. Sermaye kazançları, hisse senedi satışları, faiz gelirleri, temettü gelirleri, gayrimenkul gelirleri ve diğer yatırım gelirlerini içerebilir. Vergi genellikle yatırım getirisi üzerinden doğrudan kaynaklanır ve yatırımcının elde ettiği kazancın bir yüzdesi olarak tahsil edilir.

Sermaye Kazancı Vergisi Oranları ve Uygulamaları

Almanya’da sermaye kazancı vergisi oranları genellikle sabittir, ancak kazanç türüne ve elde edilen gelirin miktarına göre değişebilir. Örneğin, hisse senedi satışlarından elde edilen karlar genellikle sabit bir oranla vergilendirilirken, faiz gelirleri veya diğer yatırım gelirleri farklı bir oranda vergilendirilebilir. Vergi oranları ve uygulamaları, Almanya’nın vergi yasalarına ve mevzuatına tabidir.

Sermaye Kazancı Vergisi Beyanı ve Ödemeleri

Almanya’da sermaye kazancı vergisi beyanı genellikle yıllık olarak yapılır. Bireyler veya tüzel kişilikler, sermaye gelirlerini ve elde ettikleri kazançları içeren bir beyanname sunmak zorundadır. Beyanname, vergi dairesine sunulur ve gelir vergisi beyannamesi ile birlikte sunulabilir. Vergi ödemeleri, genellikle beyan döneminden sonra belirli bir süre içinde yapılır.

Sermaye Kazancı Vergisi İstisnaları ve İndirimler

Almanya’da sermaye kazancı vergisi, belirli yatırım türlerine veya belirli koşullar altında elde edilen kazançlara uygulanan istisnalar veya indirimlerden yararlanabilir. Örneğin, bireyler belli bir gelir eşiğini aşmadıklarında veya belirli yatırım türlerindeki kazançlarında vergi muafiyeti sağlanabilir. Ayrıca, emeklilik hesapları gibi belirli yatırım araçlarına yapılan katkılar vergiden muaf olabilir veya indirimlerden yararlanabilir.

Sermaye Kazancı Vergisi Denetimleri ve Ceza

Almanya’da sermaye kazancı vergisi beyannameleri düzenli olarak denetlenir ve vergi mükelleflerinin beyanları ve ödemeleri vergi hukukuna uygunluğunu değerlendirmek için incelenir. Vergi otoriteleri, hatalı beyanlar veya vergi kaçakçılığı tespit ederse, ciddi cezalar uygulayabilirler. Ayrıca, sermaye kazancı vergisi ödemelerini geciktiren veya yapmayan kişilere cezai yaptırımlar uygulanabilir.


Ekolojik Vergiler (Ökologische Steuern) Nedir?

Ekolojik vergiler, çevresel etkileri azaltmak, doğal kaynakların korunmasını teşvik etmek ve sürdürülebilir bir çevre politikasını desteklemek amacıyla belirli ürünlerin üretimi, tüketimi veya kullanımı üzerinden alınan vergilerdir. Bu vergiler, doğal kaynakların tükenmesini önlemek, çevresel kirliliği azaltmak ve çevre dostu teknolojilerin gelişimini teşvik etmek için tasarlanmıştır. Almanya’da, ekolojik vergiler genellikle enerji, su, atık ve taşımacılık gibi çevresel etkisi olan faaliyetler üzerinden alınır.

Ekolojik Vergilerin Amaçları

Ekolojik vergilerin temel amacı, çevresel etkileri azaltmak ve doğal kaynakların sürdürülebilir bir şekilde kullanılmasını teşvik etmektir. Bu vergiler, fosil yakıtların kullanımını azaltmak, enerji verimliliğini artırmak, atık yönetimini iyileştirmek ve çevre dostu teknolojilerin geliştirilmesini teşvik etmek için kullanılabilir. Ayrıca, ekolojik vergilerin gelirleri, çevre koruma projelerine veya yenilenebilir enerji kaynaklarının geliştirilmesine yönlendirilebilir.

Ekolojik Vergilerin Türleri

Ekolojik vergilerin birçok farklı türü vardır ve çeşitli endüstriler veya faaliyetler üzerinden uygulanabilir. Örneğin, karbon vergileri, enerji tüketimini azaltmak ve fosil yakıtların kullanımını azaltmak için kullanılabilir. Su kullanımı üzerinden alınan vergiler, su kaynaklarının korunmasını teşvik etmek amacıyla uygulanabilir. Atık vergileri, atık üretimini azaltmak ve geri dönüşümü teşvik etmek için kullanılabilir. Taşıma vergileri ise, çevre dostu ulaşım yöntemlerini teşvik etmek ve trafiği azaltmak için kullanılabilir.

Almanya’da Ekolojik Vergiler

Almanya, çevre politikasını desteklemek ve çevresel etkileri azaltmak amacıyla geniş kapsamlı bir ekolojik vergi rejimine sahiptir. Ülke, enerji vergileri, karbon vergileri, araç vergileri ve atık vergileri gibi çeşitli ekolojik vergiler uygular. Bu vergiler, enerji verimliliğini artırmak, yenilenebilir enerji kaynaklarını teşvik etmek, atık üretimini azaltmak ve çevresel sürdürülebilirliği desteklemek için kullanılır. Almanya’da ekolojik vergilerin gelirleri, çevre koruma projelerine ve çevre dostu teknolojilerin geliştirilmesine yönlendirilir.

Ekolojik Vergilerin Avantajları ve Dezavantajları

Ekolojik vergilerin avantajları arasında çevresel etkilerin azaltılması, doğal kaynakların korunması, enerji verimliliğinin artırılması ve sürdürülebilir bir çevre politikasının teşvik edilmesi bulunur. Ancak, ekolojik vergilerin dezavantajları da vardır. Özellikle, bu vergilerin bazı sektörler ve tüketiciler üzerinde ekonomik yükler oluşturabileceği ve rekabet gücünü azaltabileceği endişesi bulunmaktadır. Bu nedenle, ekolojik vergilerin dengeli bir şekilde uygulanması ve diğer vergi politikalarıyla uyumlu olması önemlidir.

Bu yazı, Almanya’da uygulanan bazı vergilerin temel prensipleri, amaçları, türleri ve Almanya’daki uygulaması hakkında genel bir bakış sunar. Ancak, vergi politikası genellikle karmaşıktır ve değişebilir, bu nedenle daha spesifik bilgiler için yerel vergi mevzuatına başvurmanız veya bir vergi uzmanına danışmanız önemlidir.


Kaynak: Chat GPT
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/almanyada-uygulanan-bazi-vergi-turleri/feed/ 0
Bölgesel Teşviklerde Sağlanan Destek Türleri ve Oranları Nedir? https://www.muhasebenews.com/bolgesel-tesviklerde-saglanan-destek-turleri-ve-oranlari-nedir/ https://www.muhasebenews.com/bolgesel-tesviklerde-saglanan-destek-turleri-ve-oranlari-nedir/#respond Wed, 02 Aug 2023 01:56:38 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=145035 BÖLGESEL TEŞVİK UYGULAMALARI

Bölgesel Teşvik Uygulamalarında her ilde desteklenecek sektörler, illerin potansiyelleri ve
ekonomik ölçek büyüklükleri dikkate alınarak tespit edilmiş olup, bölgelerin gelişmişlik
seviyelerine göre yardım yoğunlukları farklılaştırılmıştır. Bu uygulama kapsamında sağlanan destek oran ve süreleri özet olarak aşağıdaki tabloda gösterilmiştir.

Asgari sabit yatırım tutarı her sektör ve bölge için ayrı ayrı belirlenmekte olup en düşük tutar 1. ve 2. bölgelerde 3 milyon TL, diğer bölgelerde ise 1,5 milyon TL’dir.

 


Kaynak: T.C. SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANLIĞI
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/bolgesel-tesviklerde-saglanan-destek-turleri-ve-oranlari-nedir/feed/ 0
Ek Verginin Uygulamasına Yönelik Hazırlanan 7440 Sayılı Kanun Genel Tebliğ TASLAĞI https://www.muhasebenews.com/ek-verginin-uygulamasina-yonelik-hazirlanan-7440-sayili-kanun-genel-teblig-taslagi/ https://www.muhasebenews.com/ek-verginin-uygulamasina-yonelik-hazirlanan-7440-sayili-kanun-genel-teblig-taslagi/#respond Fri, 14 Apr 2023 07:31:18 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=141699 7440 Sayılı Kanun Kapsamında, Kurumlar Vergisi Mükelleflerince Hesaplanan Ek Verginin Uygulamasına Yönelik Hazırlanan 7440 Sayılı Kanun Genel Tebliği (Seri No: 3) Resmi Gazetede Yayımlanmak Üzere Cumhurbaşkanlığına Gönderilmiştir

TASLAK

Hazine ve Maliye Bakanlığı (Gelir İdaresi Başkanlığı)’ndan:

VERGİ VE DİĞER BAZI ALACAKLARIN YENİDEN YAPILANDIRILMASINA İLİŞKİN 7440 SAYILI KANUN GENEL TEBLİĞİ

(SERİ NO: 3) 

Amaç ve kapsam

MADDE 1 – (1) Bu Tebliğin amacı, 12/3/2023 tarihli ve 32130 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 7440 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun (Kanun) 10 uncu maddesinin yirmi yedinci fıkrasının uygulamasına ilişkin usul ve esasların belirlenmesidir.

(2) Kurumlar vergisi mükellefleri tarafından, Kanunun 10 uncu maddesinin yirmi yedinci fıkrası hükmü uyarınca ödenecek ek vergiye ilişkin açıklamalar bu Tebliğin konusunu oluşturmaktadır.

Dayanak

MADDE 2 – (1) Bu Tebliğ, 7440 sayılı Kanunun 10 uncu maddesinin yirmi yedinci fıkrasına dayanılarak hazırlanmıştır.

Yasal düzenleme

MADDE 3 – (1) 7440 sayılı Kanunun 10 uncu maddesinin yirmi yedinci fıkrası hükmü aşağıdaki gibidir:

“(27) Kurumlar vergisi mükellefleri tarafından, 2022 yılına ilişkin kurumlar vergisi beyannamesinde gösterilmek suretiyle, 5520 sayılı Kanun ile diğer Kanunlarda yer alan düzenlemeler uyarınca kurum kazancından indirim konusu yapılan istisna ve indirim tutarları ile aynı Kanunun 32/A maddesi kapsamında indirimli kurumlar vergisine tabi matrahları üzerinden, dönem kazancı ile ilişkilendirilmeksizin %10 oranında, 5520 sayılı Kanunun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde düzenlenen istisna ile yurtdışından elde edilen ve en az %15 oranında vergi yükü taşıdığı tevsik edilen istisna kazançlar üzerinden ise %5 oranında ek vergi hesaplanır ve bu verginin ilk taksiti kurumlar vergisinin ödeme süresi içinde, ikinci taksiti bu süreyi takip eden dördüncü ayda ödenir. Özel hesap dönemi tayin edilen mükelleflerde bu vergi, 2023 yılı içinde sona eren hesap dönemi için verilmesi gereken beyannamelerde gösterilmek suretiyle uygulanır. Bu vergi gider ve indirim olarak dikkate alınamaz ve hiçbir vergiden mahsup edilemez. Şu kadar ki 5520 sayılı Kanunun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının; (d), (i), (j) ve (k) bentleri ile geçici 14 üncü maddesi kapsamındaki istisnalar, aynı Kanunun 10 uncu maddesinin birinci fıkrasının; (b), (c), (ç), (d), (e), (f), (g) ve (h) bentleri kapsamındaki indirimler, 193 sayılı Kanunun geçici 61 inci maddesi kapsamında tevkifata tabi yatırım indirimi istisnası, ilgili Kanunları uyarınca kurum kazancından indirilebilen bağış ve yardımlar ile 10/7/2018 tarihli ve 1 sayılı Cumhurbaşkanlığı Teşkilatı Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin 407 nci maddesi kapsamında tanımlanan mikro ve küçük işletmelerin teknoloji geliştirme bölgeleri ile Ar-ge ve tasarım merkezlerinden elde ettikleri istisnaya ve indirime konu kazançları üzerinden bu vergi hesaplanmaz. 6/2/2023 tarihi itibarıyla, Adana, Adıyaman, Diyarbakır, Elazığ, Gaziantep, Hatay, Kahramanmaraş, Kilis, Malatya, Osmaniye ve Şanlıurfa illeri ile Sivas İlinin Gürün İlçesinde kurumlar vergisi mükellefiyeti bulunanlar ek vergiden muaftır. Tahsil edilen ek vergi, genel bütçe geliri olarak kaydedilir ve 5779 sayılı Kanun ile diğer kanunlara göre mahalli idarelere verilecek payların hesabında dikkate alınmaz. Bu fıkranın uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Hazine ve Maliye Bakanlığınca belirlenir.”

Ek verginin mükellefleri

MADDE 4- (1) Ek verginin mükellefleri, 5520 sayılı Kanunda sayılan mükelleflerdir.

Buna göre;

  1. Sermaye şirketleri
  2. Kooperatifler
  3. İktisadi kamu kuruluşları

ç)  Dernek veya vakıflara ait iktisadi işletmeler

  1. İş ortaklıkları

ek verginin mükellefidirler.

  • Kurumlar vergisi beyannamesi veren dar mükellef kurumlar da ek vergi mükellefleri kapsamındadır.
  • 6/2/2023 tarihi itibarıyla Adana, Adıyaman, Diyarbakır, Elazığ, Gaziantep, Hatay, Kahramanmaraş, Kilis, Malatya, Osmaniye ve Şanlıurfa İlleri ile Sivas İlinin Gürün İlçesinde kurumlar vergisi mükellefiyeti bulunanlar ek vergiden muaftır.

Ek verginin konusu

MADDE 5 – (1) 5520 sayılı Kanun ile diğer Kanunlarda yer alan düzenlemeler uyarınca kurum kazancının tespitinde dikkate alınan istisna ve indirim tutarları ile 5520 sayılı Kanunun 32/A maddesi kapsamında indirimli kurumlar vergisine tabi matrahlar ek verginin konusunu oluşturmaktadır.

  • Kurumlar vergisi mükelleflerince elde edilen tüm kazançlar kurum kazancına dâhil edilmekte, 5520 sayılı Kanun ile diğer Kanunlarda düzenlenen indirim ve istisnalar ise kurumlar vergisi beyannamesinin “Zarar olsa dahi indirilecek istisna ve indirimler” ile “Kazancın bulunması halinde indirilecek istisna ve indirimler” bölümünde gösterilmek suretiyle kazancın veya vergiye tabi matrahın tespitinde indirim konusu yapılmaktadır.
  • 5520 sayılı Kanun ile diğer Kanunlarda yer alan ve ek verginin konusuna giren istisnalar aşağıdaki gibidir:
a) İştirak Kazançları İstisnası (5520 sayılı Kanun Madde 5/1-a)
b) Yurtdışı İştirak Kazançları İstisnası (5520 sayılı Kanun Madde 5/1-b)
c) Yurtdışı İştirak Hissesi Satış Kazancı İstisnası (5520 sayılı Kanun Madde 5/1-c)
ç) Emisyon Primi Kazancı İstisnası (5520 sayılı Kanun Madde 5/1-ç)
d) Taşınmaz, İştirak Hisseleri ve Fon Satış Kazancı İstisnası (5520 sayılı Kanun Madde

5/1-e)

e) Bankalara, Finansal Kiralama ya da Finansman Şirketlerine veya TMSF’ye Borçlu

Durumda Olanların Taşınmaz veya İştirak Hisselerinin Satış Kazancı İstisnası (5520 sayılı Kanun Madde 5/1-f)

f) Yurtdışı Şube Kazançları İstisnası (5520 sayılı Kanun Madde 5/1-g)
g) Yurtdışı İnşaat, Onarım, Montaj ve Teknik Hizmetler Kazanç İstisnası (5520 sayılı

Kanun Madde 5/1-h)

ğ) Eğitim ve Öğretim Kazanç İstisnası (5520 sayılı Kanun Madde 5/1-ı)
h)

 

ı)

i)

Yabancı Fon Kazançlarının Vergilendirilmesinde Yönetici Şirketlere İlişkin Kazanç İstisnası (5520 sayılı Kanun Madde 5/A)

Sınai Mülkiyet Hakları Satış Kazancı İstisnası (5520 sayılı Kanun Madde 5/B)

5300 Sayılı Tarım Ürünleri Lisanslı Depoculuk Kanunu Kapsamında Düzenlenen Ürün Senetlerinin Elden Çıkarılmasından Doğan Kazanç İstisnası (193 sayılı Kanun)

j) Türk Uluslararası Gemi Siciline Kayıtlı Gemilerin İşletilmesinden Sağlanan Kazanç

İstisnası (4490 sayılı Kanun)

k) Serbest Bölgelerde Elde Edilen Kazanç İstisnası (3218 sayılı Kanun)
l) Teknoloji Geliştirme Bölgelerinde Elde Edilen Kazanç İstisnası (4691 sayılı Kanun)

 

m)

 

n)

Araştırma Altyapılarının Ar-Ge ve Yenilik Faaliyetlerinden Elde Ettikleri Kazançlarda İstisna (6550 sayılı Kanun)

Özel Kanunlarda Yer Alan ve Ek Vergi Matrahına Dâhil Edilmesi Gereken Diğer İstisnalar

  • 5520 sayılı Kanun ile diğer Kanunlarda yer alan ve ek verginin konusuna giren indirimler şunlardır:
a) Yurtdışına Verilen Yazılım, Mühendislik, Eğitim ve Sağlık Hizmetleri Kazanç İndirimi

(5520 sayılı Kanun Madde 10/1-ğ)

b)

c)

Nakdi Sermaye Artışından Kaynaklanan Faiz İndirimi (5520 sayılı Kanun Madde 10/1-ı)

Yatırım İndirimi İstisnası (193 sayılı Kanun Geçici Madde 61 kapsamında tevkifata tabi olmayanlar)

ç) Ar-Ge ve Tasarım İndirimi (5746 sayılı Kanun)
d) Teknogirişim Sermaye Desteği İndirimi (5746 sayılı Kanun)
e) Teknokent Sermaye Desteği İndirimi (4691 sayılı Kanun)
f) Özel Kanunlarda Yer Alan ve Ek Vergi Matrahına Dâhil Edilmesi Gereken Diğer İndirimler

 

  • 5520 sayılı Kanun ile diğer Kanunlarda yer alan istisna ve indirimlerin, kurumlar vergisi beyannamesinin ilgili satırlarında gösterilerek indirim konusu yapılması gerekmekte olup, ilgili satırı bulunmayan istisna ve indirimlerin ilgisine göre beyannamenin “Diğer indirimler ve istisnalar” veya “Diğer indirimler” bölümlerinde gösterilerek vergiye tabi matrahın tespitinde dikkate alınması mümkün bulunmaktadır. Bu şekilde indirim konusu yapılan istisna ve indirimler de ek verginin konusuna girmektedir.
  • 2022 hesap dönemine ilişkin beyannamelerinde 5520 sayılı Kanunun 32/A maddesi kapsamında indirimli kurumlar vergisine tabi matrahları bulunan kurumlar vergisi mükelleflerinin bu matrahları da ek verginin konusunu oluşturmaktadır.

Ek verginin konusu dışında kalan istisna ve indirimler

MADDE 6 – (1) Ek vergi düzenlemesine ilişkin Kanun maddesinde, kurumlar vergisi mükelleflerince kazancın tespitinde dikkate alınan bazı istisnalar ek verginin kapsamı dışında tutulmuş olup, bu istisnalar aşağıdaki gibidir:

Yatırım Fon ve Ortaklığı Portföy İşletmeciliği Kazancı İstisnası (5520 sayılı Kanun Madde 5/1-d)

Risturn Kazanç İstisnası (5520 sayılı Kanun Madde 5/1-i)

Sat-Kirala-Geri Al İşlemlerine Yönelik Kazanç İstisnası (5520 sayılı Kanun Madde 5/1-j)

ç) Varlık Kiralama İşlemlerinden Elde Edilen Kazanç İstisnası (5520 sayılı Kanun Madde 5/1-k)

Kur Korumalı Mevduat ve Katılım Hesaplarından Elde Edilen Kazanç İstisnası (5520 sayılı Kanun Geçici Madde 14)

Yatırım İndirimi İstisnası (193 sayılı Kanunun Geçici Madde 61 inci maddesi kapsamında tevkifata tabi tutulanlar)

  • Ek vergi düzenlemesine ilişkin Kanun maddesinde, kurumlar vergisi mükelleflerince vergiye tabi matrahın tespitinde dikkate alınan bazı indirimler verginin kapsamı dışında tutulmuş olup, verginin kapsamı dışında tutulan bu indirimler aşağıdaki gibidir:
a) Sponsorluk Harcamalarında İndirim (5520 sayılı Kanun Madde 10/1-b)
b) Bağış ve Yardımlarda İndirim (5520 sayılı Kanun Madde 10/1-c)
c) Eğitim ve Sağlık Tesisleri ile Yurt İnşaatlarına İlişkin Bağış ve Yardımlarda İndirim (5520 sayılı Kanun Madde 10/1-ç)
ç) Kültür ve Turizm Amaçlı Bağış ve Yardımlarda İndirim (5520 sayılı Kanun Madde 10/1- d )
d) Cumhurbaşkanınca Başlatılan Yardım Kampanyalarına Yapılan Bağışlarda İndirim (5520 sayılı Kanun Madde 10/1-e)
e) Kızılay Derneği ile Yeşilay Cemiyetine Yapılan Nakdi Bağış ve Yardımlarda İndirim (5520 sayılı Kanun Madde 10/1-f )
f) 213 sayılı Kanunun 325/A Maddesine Göre Girişim Sermayesi Fonu Olarak Ayrılan Tutarlarda İndirim (5520 sayılı Kanun Madde 10/1-g)
g) 5378 Sayılı Engelliler Hakkında Kanuna Göre Korumalı İşyeri İndirimi (5520 sayılı Kanun Madde 10/1-h)
ğ) Özel Kanunları Uyarınca Kurum Kazancından İndirimine İzin Verilen Bağış ve Yardımlar

 

  • Kurumlar vergisi mükelleflerince 2022 hesap dönemine ilişkin verilen kurumlar vergisi beyannamesinin “Diğer indirimler” veya “Diğer indirimler ve istisnalar” satırlarında gösterilmekle birlikte, mahiyet itibarıyla indirim veya istisna kapsamında olmayıp, daha çok vergi matrahının doğru hesaplanması amacıyla beyannamenin bu satırlarına yazılan (Türkiye Muhasebe Standartları / Türkiye Finansal Raporlama Standartları ile Vergi Usul Kanunu hükümleri arasındaki değerleme farkları, örtülü sermaye kabul edilen borçlanmalarda borç alan kurum nezdinde Türk Lirası’nın değer kazanması sonucu oluşan kur farkı gelirleri, kıdem tazminatı karşılığı iptali, vergi borçlarına mahsup edilen ve gelir olarak dikkate alınan 193 sayılı Kanunun mükerrer 121 inci maddesi kapsamındaki indirim hakkı gibi) tutarlar üzerinden ek vergi hesaplanmayacaktır.

 

  • Yürürlükte bulunan çifte vergilendirmeyi önleme anlaşmaları kapsamında, vergilendirme hakkının ilgili ülkede bulunması nedeniyle Türkiye’nin vergi alma hakkı olmadığı veya söz konusu kazançların Türkiye’de istisna edilmesi gerektiği durumlarda, elde edilen ve kurum kazancına dâhil edilerek beyannamenin “Diğer indirimler” ile “Diğer indirimler ve istisnalar” satırlarında matrahtan indirim konusu yapılan tutarlar ek verginin konusuna girmeyecektir. Ayrıca, yürürlükte bulunan ikili veya çok taraflı diğer uluslararası anlaşmalar uyarınca, kurumlar vergisinden istisna edilen kazançlar da ek vergi kapsamında değildir.

 

  • 18/11/2005 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanan “Küçük ve Orta Büyüklükteki İşletmelerin Tanımı, Nitelikleri ve Sınıflandırılması Hakkında Yönetmelik” kapsamında mikro ve küçük işletme olarak sınıflandırılan kurumlar vergisi mükelleflerinin; teknoloji geliştirme bölgelerinden elde ettikleri kazançlar ile Ar-Ge ve tasarım merkezi bulunan mükelleflerin bu merkezlerdeki Ar-Ge ve tasarım harcamaları üzerinden hesaplanan Ar-Ge ve tasarım indirimleri ek vergi kapsamının dışındadır. Öte yandan bu kapsamdaki mükelleflerin, ek vergi kapsamına giren diğer indirim ve istisnaları ile indirimli kurumlar vergisi matrahları nedeniyle ek vergi hesaplamaları gerekmektedir.
  • 7440 sayılı Kanunun yayım tarihi olan 12/3/2023 itibarıyla mikro ve küçük işletme kapsamındaki mükelleflerin, bu durumlarını tevsik edici Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığından aldıkları belgeyi kurumlar vergisi beyannamesinin verildiği ayı izleyen ayın sonuna kadar bağlı bulundukları vergi dairesine vermeleri gerekmektedir.

Verginin hesaplanması, beyanı ve ödenmesi

MADDE 7 – (1) Kurumlar vergisi mükelleflerince hesaplanacak ek verginin matrahı, Kanunun 10 uncu maddesinin yirmi yedinci fıkrasında belirlenen ve detaylarına Tebliğin 5 inci maddesinde yer verilen indirim ve istisnalar ile 5520 sayılı Kanunun 32/A maddesi hükmüne istinaden tespit olunan indirimli kurumlar vergisi matrah tutarlarıdır.

  • 2022 yılına ilişkin verilen kurumlar vergisi beyannamesinde gösterilmek suretiyle, tespit olunan matrahlar üzerinden Kanun hükmüne istinaden %10 oranında ek vergi hesaplanacaktır.

 

  • 5520 sayılı Kanunun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamındaki iştirak kazançları ile aynı fıkranın (b) ve (g) bentlerinde düzenlenen yurtdışından elde edilen ve en az %15 oranında vergi yükü taşıyan yurtdışı iştirak kazançları ve yurtdışı şube kazançları üzerinden %5 oranında vergi hesaplanacaktır.

 

  • 5520 sayılı Kanunun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (c) ve (h) bentlerinde düzenlenen yurtdışı iştirak hissesi satış kazançları ve yurtdışı inşaat, onarım ve teknik hizmetlerden elde edilen kazançlar üzerinden ise ek vergi %10 oranında hesaplanacak olup bu kazançların elde edildiği ülkede en az %15 oranında vergi yükü taşıdığına ilişkin tevsik edici belgelerin kurumlar vergisi yönünden bağlı bulunulan vergi dairelerine ibraz edilmesi durumunda, bu istisnalar üzerinden hesaplanan %10 oranındaki verginin %5’e isabet eden kısmı iade edilecektir. Söz konusu iadeler, 6/4/2004 tarihli ve 25425 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Gelir Vergisi Genel Tebliği (Seri No:252)’nin üçüncü bölümünde yapılan açıklamalara göre vergi dairelerince yapılacaktır.

 

  • Özel hesap dönemi tayin edilen mükellefler için 2023 yılı içinde sona erecek hesap dönemi için verilmesi gereken kurumlar vergisi beyannamelerinde dikkate alınan indirim, istisna ve indirimli kurumlar vergisi matrahları üzerinden ek vergi hesaplanacaktır.

 

  • 2022 yılına ilişkin verilen kurumlar vergisi beyannamesinde ticari zararı bulunanlar, istisnalar nedeniyle cari yıl zararı oluşanlar veya kurumlar vergisine tabi matrahları bulunmayan mükellefler de bu dönemde faydalandıkları indirim ve istisna tutarları üzerinden ek vergi hesaplayacaklardır.

 

  • 2022 yılına ilişkin verilen kurumlar vergisi beyannamesinde indirim konusu yapılan geçmiş yıl zararları üzerinden ise ek vergi hesaplanmayacaktır.

 

  • Hesaplanan ek vergi, ilk taksiti kurumlar vergisinin ödeme süresi içerisinde, ikinci taksiti ise bu süreyi takip eden dördüncü ay içerisinde olmak üzere iki eşit taksit halinde ödenecektir.

 

  • Mükelleflerin; tasfiye, birleşme, devir ve tam bölünme işlemleri nedeniyle 2022 yılına ilişkin olarak Kanunun yayım tarihi olan 12/3/2023 tarihinden önce vermiş oldukları beyannamelerde faydalandıkları indirim ve istisna tutarları üzerinden ek vergi hesaplanmayacaktır.

Örnek 1- Mobilya imalatıyla iştigal eden (A) Ltd. Şti., kurumlar vergisi yönünden Hatay Antakya Vergi Dairesi Müdürlüğünün mükellefi olup, mükellefin 2022 hesap dönemi kurum kazancı 4.500.000 TL’dir. Adı geçen şirketin bu dönemdeki ticari kazancının 500.000 TL’lik kısmı kurumlar vergisinden istisna iştirak kazançlarından, 600.000 TL’lik kısmı ise Bursa Serbest Bölgesinde faaliyette bulunan şubesinden elde edilen istisna kazançtan kaynaklanmaktadır. Şirketin ayrıca nakdi sermaye artışından kaynaklı olarak kurumlar vergisi beyannamesi üzerinde indirim konusu yapmış olduğu 100.000 TL tutarında indirimi bulunmaktadır.

Anılan şirket deprem tarihi olan 6/2/2023 tarihi itibarıyla kurumlar vergisi yönünden Hatay İline bağlı vergi dairesinin mükellefi olması nedeniyle ek vergiden muaftır.

Örnek 2- (B) A.Ş., kurumlar vergisi yönünden Mersin Liman Vergi Dairesi Müdürlüğünün mükellefi olup, mükellefin ticari faaliyetlerinin bir kısmı Adana İlinde gerçekleştirilmektedir.

Buna göre, her ne kadar faaliyetlerin bir kısmı depremden etkilenen ve Kanunda sayılan illerden birinde gerçekleştirilse de adı geçen Kurumun, 6/2/2023 tarihi itibarıyla kurumlar vergisi yönünden mükellefiyet kaydı Mersin İlinde bulunduğundan, 2022 hesap dönemine ilişkin faydalanılan indirim ve istisna tutarları ile indirimli kurumlar vergisi nedeniyle, mükellef tarafından ek vergi hesaplanması gerekmektedir.

Örnek 3- Giyim sektöründe faaliyette bulunan ve Samsun Bafra Vergi Dairesi Müdürlüğünün mükellefi olan (C) A.Ş.’nin 2022 hesap dönemine ilişkin vermiş olduğu kurumlar vergisi beyannamesinde 4.000.000 TL ticari zararı bulunmaktadır. Mükellef kurum bu dönemde, 5520 sayılı Kanunun 5 inci maddesi kapsamında 2.000.000 TL iştirak kazancı istisnasından faydalanmıştır.

Buna göre mükellefin ilgili dönem beyannamesinde ticari bilanço zararının bulunması ek vergi hesaplanmasına engel teşkil etmeyecek olup, bu dönemde faydalanılan istisna tutarı üzerinden (2.000.000 TLx%5=) 100.000 TL ek vergi hesaplanacak ve bu vergi 2023 yılı Nisan ve Ağustos aylarında iki eşit taksit halinde ödenecektir.

Örnek 4- Edirne Uzunköprü Vergi Dairesi Müdürlüğünün mükellefi (D) A.Ş.’nin 2022 hesap dönemine ilişkin kurum kazancı 10.000.000 TL’dir. Mükellef kurum aynı hesap döneminde 5520 sayılı Kanunun 5 inci maddesi hükmüne istinaden; 1.000.000 TL iştirak kazancı istisnasından, 700.000 TL taşınmaz satış kazancı istisnasından ve 4691 sayılı Kanun kapsamında 500.000 TL tutarında teknoloji geliştirme bölgeleri kazanç istisnasından yararlanmıştır. Adı geçen Kurum ayrıca, Cumhurbaşkanınca başlatılan yardım kampanyasına makbuz karşılığı yaptığı 100.000 TL bağış tutarı ile nakdi sermaye artışı nedeniyle hesapladığı

150.000 TL nakdi sermaye faiz indirimi tutarını beyanname üzerinden indirim konusu yapmıştır.

Buna göre, anılan Kurumun ödemesi gereken ek vergi aşağıdaki şekilde hesaplanacaktır.

Kurum kazancı
Ticari bilanço karı 10.000.000 TL
İstisnalar
İştirak kazançları istisnası (5520 sayılı Kanun Madde 5/1-a) (a) 1.000.000 TL
Taşınmaz satış kazancı istisnası (5520 sayılı Kanun Madde 5/1-e) (b) 700.000 TL
Teknoloji geliştirme bölgeleri kazanç istisnası (4691 sayılı Kanun) (c) 500.000 TL
İndirimler
Cumhurbaşkanınca başlatılan yardım kampanyasına mükellef tarafından

makbuz karşılığı yapılan bağış (5520 sayılı Kanun Madde 10/1-e) (d)

 

100.000 TL

Nakdi sermaye artışından kaynaklı faiz indirimi (5520 sayılı Kanun

Madde 10/1-ı) (e)

150.000 TL
Ek vergi matrahı
%5 oranına tabi matrah (a) 1.000.000 TL
%10 oranına tabi matrah (b + c + e) 1.350.000 TL
Ödenmesi gereken ek vergi
[(a)x(0,05) + (b + c + e)x(0,10)] 185.000 TL

Cumhurbaşkanınca başlatılan yardım kampanyasına mükellef tarafından makbuz karşılığı yapılan bağış ek verginin matrahına dâhil edilmeyecek olup, Kanun kapsamında hesaplanan 185.000 TL tutarındaki ek vergi, 2023 yılı Nisan ve Ağustos aylarında iki eşit taksit halinde ödenecektir.

Örnek 5- Kırşehir Vergi Dairesi Müdürlüğünün mükellefi (İ) A.Ş., 2022 hesap döneminde 25.000.000 TL kurum kazancı elde etmiş olup, bu kazancın 2.000.000 TL’si yurt dışında yapılan inşaat işinden sağlanarak genel sonuç hesaplarına intikal ettirilen kazanç,

4.000.000 TL’si emisyon primi kazancı ve 5.000.000 TL’si geri kiralama amacıyla ve sözleşme sonunda geri alınması şartıyla finansal kiralama şirketine taşınmaz satışından doğan kazançtan oluşmaktadır. Adı geçen Kurum, 2022 hesap dönemine ilişkin kurumlar vergisi beyannamesinde ayrıca, Vergi Usul Kanununun 325/A maddesine göre girişim sermayesi fonu olarak ayırdığı tutar nedeniyle 500.000 TL ve Kapadokya Alan Başkanlığına makbuz karşılığı yaptığı bağış nedeniyle de 250.000 TL olmak üzere toplam 750.000 TL’yi indirim konusu yapmıştır. Yurt dışı inşaat kazancı üzerinden yurt dışında vergi ödenmemiştir.

Buna göre adı geçen şirketin ödemesi gereken ek vergi aşağıdaki şekilde hesaplanacaktır.

Kurum kazancı
Ticari bilanço karı 25.000.000 TL
İstisnalar
Yurt dışı inşaat, onarım, montaj ve teknik hizmetler kazanç istisnası

(5520 sayılı Kanun Madde 5/1-h) (a)

2.000.000 TL
Emisyon primi kazancı istisnası (5520 sayılı Kanun Madde 5/1-ç) (b) 4.000.000 TL
Sat- kirala- geri al kazanç istisnası (5520 sayılı Kanun Madde 5/1-j) (c) 5.000.000 TL
İndirimler
213 sayılı Kanunun 325/A maddesine göre girişim sermayesi fonu

olarak ayrılan tutarlarda indirim (5520 sayılı Kanun Madde 10/1-g) (d)

500.000 TL
Kapadokya Alan Başkanlığına yapılan nakdi bağış (e) 250.000 TL
Ek vergi matrahı
%10 oranına tabi matrah (a + b) 6.000.000 TL
Ödenmesi gereken ek vergi
[(a + b)x(0,10)] 600.000 TL

2022 hesap döneminde sat-kirala-geri al işlemi nedeniyle elde edilen istisna kazanç, 213 sayılı Kanunun 325/A maddesine göre girişim sermayesi fonu olarak ayrılan tutarlarda indirim ile Kapadokya Alan Başkanlığına yapılmış olan bağış, ek verginin matrahına dâhil edilmeyecektir. Hesaplanan 600.000 TL tutarındaki ek vergi, 2023 yılı Nisan ve Ağustos aylarında iki eşit taksit halinde ödenecektir.

Örnek 6- Trabzon Akçaabat Vergi Dairesi Müdürlüğünün mükellefi (H) A.Ş., imalat sanayiine yönelik bir yatırım için 2017 yılında yatırım teşvik belgesi almış ve söz konusu yatırımı 2021 yılında tamamlamıştır. Mükellef kurumun 2022 hesap dönemine ilişkin verdiği kurumlar vergisi beyannamesinde bu yatırımı dolayısıyla indirimli kurumlar vergisine tabi matrahı 25.000.000 TL, ticari bilanço karı ise 32.000.000 TL’dir. Öte yandan, kurumun aktifine kayıtlı taşınmazı, A Bankasına olan borç nedeniyle bu dönemde bankaya devredilmiş ve bu işlemden 4.000.000 TL kazanç elde edilmiştir. Kurum ayrıca, 2.000.000 TL Ar-Ge indirimi ile geçmiş dönemlerden devreden 1.000.000 TL yatırım indirimini indirim konusu yapmıştır. Yatırım indirimi tutarının 500.000 TL’si üzerinden 193 sayılı Kanunun geçici 61 inci maddesi kapsamında tevkifat yapılmıştır.

Bu durumda, 2022 hesap döneminde mükellef kurum tarafından beyan edilip ödenmesi gereken ek vergi aşağıdaki şekilde hesaplanacaktır.

Kurum kazancı
Ticari bilanço karı 32.000.000 TL
İstisnalar
Bankalara borçlu durumda olanların taşınmaz satış kazancı istisnası (5520

sayılı Kanun Madde 5/1-f) (a)

4.000.000 TL
İndirimler
Ar-Ge indirimi (5746 sayılı Kanun) (b) 2.000.000 TL
Yatırım indirimi (193 sayılı Kanun kapsamında tevkifata tabi olmayan) (c) 500.000 TL
Yatırım indirimi (193 sayılı Kanun kapsamında tevkifata tabi olan) (d) 500.000 TL
İndirimli kurumlar vergisi matrahı
5520 sayılı Kanunun 32/A maddesi kapsamında 2022 hesap dönemindeki

indirimli kurumlar vergisi matrahı (e)

25.000.000 TL
Ek vergi matrahı
%10 oranına tabi matrah (a + b + c + e) 31.500.000 TL
Ödenmesi gereken ek vergi
[(a + b + c + e)x(0,10)] 3.150.000 TL

Mükellef tarafından 2022 yılında yararlanılan ve tevkifata tabi bulunan 500.000 TL tutarındaki yatırım indirimi istisnası ise Kanun kapsamında ek verginin konusuna girmeyecektir.

Örnek 7- İstanbul Beyoğlu Vergi Dairesi Müdürlüğünün mükellefi (Z) A.Ş., 2015 yılında başlamış olduğu yatırım teşvik belgesi kapsamındaki yatırımını 2020 yılında tamamlamıştır. Söz konusu yatırım teşvik belgesi kapsamında hak edilen ve henüz kullanılmayan yatırıma katkı tutarı 120.000.000 TL ve vergi indirim oranı %80 olup (Z) A.Ş. 2022 hesap döneminde bu yatırımdan 50.000.000 TL, diğer faaliyetlerinden ise 10.000.000 TL kazanç elde etmiştir. Buna göre, mükellef kurumun 2022 hesap dönemine ilişkin verdiği kurumlar vergisi beyannamesinde bu yatırımı dolayısıyla indirimli kurumlar vergisine tabi matrahı 50.000.000 TL, diğer faaliyetlerinden kaynaklı genel orana tabi matrahı ise 10.000.000 TL’dir.

Buna göre, 2022 hesap döneminde herhangi bir indirim veya istisnası bulunmayan mükellef kurum tarafından beyan edilip ödenmesi gereken ek vergi aşağıdaki şekilde hesaplanacaktır.

Kurum kazancı
Ticari bilanço karı 60.000.000 TL
İndirimli kurumlar vergisi matrahı
5520    sayılı    Kanunun    32/A    maddesi            kapsamında            2022    hesap

dönemindeki indirimli kurumlar vergisi matrahı (a)

50.000.000 TL
Genel orana tabi matrah
Genel orana tabi matrah (b) 10.000.000 TL
Hesaplanan Kurumlar Vergisi
[(a x (0,23×0,20)]+[(b x (0,23)] 4.600.000 TL
Ek vergi matrahı
%10 oranına tabi matrah (a) 50.000.000 TL
Ödenmesi gereken ek vergi
[(a)x(0,10)] 5.000.000 TL

Örnek 8- Kocaeli Karamürsel Vergi Dairesi Müdürlüğü mükellefi (H) Ltd. Şti., (İ) Ülkesinde faaliyet gösteren (K) Gmbh unvanlı sermaye şirketine bir yılı aşkın süredir %50 ortaklık payıyla iştirak etmektedir. Adı geçen Kurum 2022 hesap döneminde iştirak ettiği şirketten 3.000.000 TL iştirak kazancı elde etmiştir. Aynı zamanda mükellefin bu dönemde yurt içinde iştirak ettiği tam mükellef kurumdan 6.000.000 TL iştirak kazancı bulunmaktadır. (Yurt dışında iştirak edilen şirketin ilgili dönem ticari bilanço karı 10.000.000 TL, ilgili ülke mevzuatı gereği vergiden istisna edilen kazancı ise 2.000.000 TL’dir. (İ) ülkesindeki kurumlar vergisi oranı %20’dir.)

Buna göre (H) Ltd. Şti.’nin ödemesi gereken ek verginin hesaplanmasında öncelikle yurt dışında iştirak edilen şirketten elde edilen iştirak kazancı dolayısıyla ilgili ülkede ödenen vergi yükünün tespit edilmesi gerekmektedir.

Yurt dışında iştirak edilen şirketin ticari bilanço karı (a) 10.000.000 TL
İlgili ülke mevzuatı gereği vergiden istisna edilen kazanç (b) 2.000.000 TL
İlgili ülkedeki kurumlar vergisi oranı (c) %20
Hesaplanan kurumlar vergisi (d) 1.600.000 TL
Vergi yükü (d/a) %16

5520 sayılı Kanunun 5/1-b hükmü uyarınca kurumlar vergisinden istisna edilen ve ilgili ülkede en az %15 vergi yükü taşıdığı tespit edilen istisna kazanç üzerinden, mükellef kurum tarafından %5 oranında ek vergi hesaplanacaktır. Diğer taraftan, yurt içinde iştirak edilen tam mükellef kurumdan elde edilen iştirak kazançları üzerinden de Kanun hükmüne istinaden aynı oran üzerinden vergi hesaplanması gerekmektedir.

Bu bakımdan, 2022 hesap döneminde mükellef kurum tarafından beyan edilip ödenmesi gereken ek vergi aşağıdaki şekilde hesaplanacaktır.

İstisnalar
İştirak kazançları istisnası (5520 sayılı Kanun Madde 5/1-a) (a) 6.000.000 TL
Yurt dışı iştirak kazançları istisnası (5520 sayılı Kanun Madde 5/1-b) (b) 3.000.000 TL
Ek vergi matrahı
%5 oranına tabi matrah (a + b) 9.000.000 TL
Ödenmesi gereken ek vergi
[(a + b)x(0,05)] 450.000 TL

Örnek 9- Küçük ve Orta Büyüklükteki İşletmelerin Tanımı, Nitelikleri ve Sınıflandırılması Hakkında Yönetmelik kapsamında mikro işletme sınıfında değerlendirilen (İ) A.Ş. teknoloji geliştirme bölgesinde faaliyet göstermektedir. Söz konusu şirketin 2022 hesap dönemine ilişkin verdiği kurumlar vergisi beyannamesinde ticari bilanço karı 3.000.000 TL’dir. Öte yandan kurumun teknoloji geliştirme bölgesinde gerçekleştirdiği faaliyetinden dolayı

1.000.000 TL istisna kazancı bulunmaktadır. Kurum ayrıca, 500.000 TL emisyon primi kazancı ve 500.000 TL nakdi sermaye faiz indirimini matrahından indirim konusu yapmıştır.

Bu durumda, 2022 hesap döneminde mükellef kurum tarafından beyan edilip ödenmesi gereken ek vergi aşağıdaki şekilde hesaplanacaktır.

Kurum kazancı
Ticari bilanço karı 3.000.000 TL
İstisnalar
Emisyon primi kazancı istisnası (5520 sayılı Kanun Madde 5/1-ç) (a) 500.000 TL
Teknoloji geliştirme bölgeleri kazanç istisnası (4691 sayılı Kanun) (b) 1.000.000 TL
İndirimler
Nakdi sermaye artışından kaynaklanan faiz indirimi (5520 sayılı Kanun

Madde 10/1-ı) (c)

500.000 TL
Ek vergi matrahı
%10 oranına tabi matrah (a + c) 1.000.000 TL
Ödenmesi gereken ek vergi
[(a + c)x(0,10)] 100.000 TL

Mükellefin mikro işletme kapsamında olması nedeniyle teknoloji geliştirme bölgesinde elde ettiği istisna kazancı ise ek verginin konusuna girmeyecektir.

Diğer hususlar

MADDE 8 – (1) Hesaplanan ek vergi gider ve indirim olarak dikkate alınamayacak ve yurt dışında ödenenler de dâhil hiçbir vergiden mahsup edilemeyecektir.

  • 5520 sayılı Kanun ile diğer Kanunlarda yer alan düzenlemeler uyarınca, hak kazanılan istisna ve indirimlerin beyannamede gösterilmesi esas olup, beyannamede gösterilmeyen veya beyannamede gösterilmekle birlikte indirimler/istisnalar satırlarında yer verilmeyen indirim ve istisnalar nedeniyle eksik tahakkuk eden ek vergi, vergi ziyaı cezası ve gecikme faizi ile birlikte tahsil olunur.

 

  • 7440 sayılı Kanunun geçici 1 inci maddesi hükümleri kapsamında 2022 hesap dönemine ilişkin olarak kurumlar vergisi yönünden matrah artırımında bulunulması, mezkûr maddenin ikinci fıkrasına göre ek vergi bakımından bu döneme ilişkin inceleme ve tarhiyat yapılmasına engel teşkil etmez.

Yürürlük

MADDE 9– (1) Bu Tebliğ yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

Yürütme

MADDE 10 – (1) Bu Tebliğ hükümlerini Hazine ve Maliye Bakanı yürütür.

 


Kaynak: GİB – TEBLİĞ TASLAĞI
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/ek-verginin-uygulamasina-yonelik-hazirlanan-7440-sayili-kanun-genel-teblig-taslagi/feed/ 0
2023 Yabancı Çalışma İzni Türleri Nelerdir? Turkuaz Kart Kimlere Verilir? https://www.muhasebenews.com/2023-yabanci-calisma-izni-turleri-nelerdir-turkuaz-kart-kimlere-verilir/ Thu, 12 Jan 2023 03:44:00 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=136989 İzin Türleri

Süreli Çalışma İzni

13/8/2016 tarih ve 29800 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiş bulunan 6735 sayılı Uluslararası İşgücü Kanununa göre çalışma izin başvurusu olumlu değerlendirilen yabancıya, iş veya hizmet sözleşmesinin süresini aşmamak koşuluyla, gerçek veya tüzel kişiye ya da kamu kurum veya kuruluşuna ait belirli bir iş yerinde veya bunların aynı işkolundaki işyerlerinde belirli bir işte çalışmak şartıyla ilk başvuruda en çok bir yıl süreli çalışma izni verilir.


Çalışma izni süre uzatma başvurusunun olumlu değerlendirilmesi hâlinde yabancıya aynı işverene bağlı olarak ilk uzatma başvurusunda en çok iki yıl, sonraki uzatma başvurularında ise en çok üç yıla kadar çalışma izni verilir. Ancak, farklı bir işveren yanında çalışmak üzere yapılan başvurular 7. maddenin birinci fıkrası kapsamında değerlendirilir. 

Süresiz Çalışma İzni

Türkiye’de uzun dönem ikamet izni veya en az sekiz yıl kanuni çalışma izni olan yabancılar süresiz çalışma iznine başvurabilir. Ancak, yabancının başvuru şartlarını taşıması yabancıya mutlak hak sağlamaz.


Süresiz çalışma izni olan yabancı, uzun dönem ikamet izninin sağladığı tüm haklardan yararlanır. Süresiz çalışma izni olan yabancı, özel kanunlardaki düzenlemeler hariç, sosyal güvenliğe ilişkin kazanılmış hakları saklı kalmak ve bu hakların kullanımında ilgili mevzuat hükümlerine tabi olmak şartıyla, Türk vatandaşlarına tanınan haklardan yararlanır.Süresiz çalışma izni olan yabancının seçme, seçilme ve kamu görevlerine girme hakkı ile askerlik hizmeti yapma yükümlülüğü yoktur.

Bağımsız Çalışma İzni

Profesyonel meslek mensubu yabancılara, diğer kanunlarda belirtilen özel şartların sağlanması kaydıyla bağımsız çalışma izni verilebilir.
Bağımsız çalışma izninin uluslararası işgücü politikası doğrultusunda değerlendirilmesinde, yabancının; eğitim düzeyi, mesleki deneyimi, bilim ve teknolojiye katkısı, Türkiye’deki faaliyetinin veya yatırımının ülke ekonomisine ve istihdama etkisi, yabancı şirket ortağı ise sermaye payı ile Uluslararası İşgücü Politikası Danışma Kurulu önerileri doğrultusunda Bakanlıkça belirlenecek diğer hususlar dikkate alınır. Bağımsız çalışma izni süreli olarak düzenlenir.

Turkuaz Kart

Uluslararası işgücü politikası doğrultusunda; eğitim düzeyi, mesleki deneyimi, bilim ve teknolojiye katkısı, Türkiye’deki faaliyetinin veya yatırımının ülke ekonomisine ve istihdama etkisi ile Uluslararası İşgücü Politikası Danışma Kurulu önerileri ve Bakanlıkça belirlenen usul ve esaslara göre başvurusu uygun görülen yabancılara Turkuaz Kart verilir.


Turkuaz Kart, ilk üç yılı geçiş süresi olmak kaydıyla verilir. Bakanlık, geçiş süresi içinde işveren veya yabancıdan yürütülen faaliyetlere ilişkin bilgi ve belge talep edebilir. Geçiş süresi içinde 15 inci madde uyarınca iptal edilmeyen Turkuaz Kartta yer alan geçiş süresi kaydı, yabancının başvurusu hâlinde kaldırılır ve süresiz Turkuaz Kart verilir. Bu başvuru, geçiş süresinin dolmasına yüz seksen gün kalmasından itibaren, her durumda geçiş süresi dolmadan yapılır. Bu süre dolduktan sonra geçiş süresi kaydının kaldırılmasına ilişkin yapılan başvuru reddedilir ve Turkuaz Kart geçersiz hale gelir.


Turkuaz Kart sahibi yabancının, mevzuat hükümlerine göre eş ve bakmakla yükümlü olduğu çocuklarına Turkuaz Kart sahibi yakını olduğunu gösteren ve ikamet izni yerine geçen belge verilir.


Turkuaz Kart sahibi yabancı bu Kanunda düzenlenen süresiz çalışma izninin sağladığı haklardan yararlanır.


Turkuaz Kart uygulamasında; akademik alanda uluslararası kabul görmüş çalışmaları bulunanlar ile bilim, sanayi ve teknolojide ülkemiz bakımından stratejik kabul edilen bir alanda öne çıkmış olanlar ya da ihracat, istihdam veya yatırım kapasitesi olarak ulusal ekonomiye önemli katkı sağlayan ya da sağlaması öngörülenler nitelikli yabancı olarak değerlendirilir.
Geçici koruma sağlanan yabancılara bu madde hükümleri uygulanmaz.


Kaynak: ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANLIĞI, ULUSLARARASI İŞGÜCÜ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
SGK Prim Borçlanma Türleri https://www.muhasebenews.com/sgk-prim-borclanma-turleri/ https://www.muhasebenews.com/sgk-prim-borclanma-turleri/#respond Tue, 23 Nov 2021 06:57:39 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=118424

Prim Borçlanması Türleri

5510 sayılı Kanuna göre sigortalı sayılanların;

a- Kanunları gereği verilen ücretsiz doğum ya da analık izni süreleri ile 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a), (b) ve (c) bentleri kapsamındaki sigortalı kadının, üç defaya mahsus olmak üzere doğum tarihinden sonra iki yıllık süreyi geçmemek kaydıyla borçlanılacak sürelerde uzun vadeli sigorta kolları açısından sigortalı sayılmaması ve çocuğunun yaşaması şartlarıyla talepte bulunulan süreleri,

b- Er veya erbaş olarak silâh altında veya yedek subay okulunda geçen süreleri,

c- 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında olanların, personel mevzuatına göre aylıksız izin süreleri,

d- Sigortalı olmaksızın doktora öğrenimi veya tıpta uzmanlık için yurt içinde veya yurt dışında geçirdikleri normal doktora veya uzmanlık öğrenim süreleri,

e- Sigortalı olmaksızın avukatlık stajını yapanların normal staj süreleri,

f- Sigortalı iken herhangi bir suçtan tutuklanan veya gözaltına alınanlardan bu suçtan dolayı beraat edenlerin tutuklulukta veya gözaltında geçen süreleri,

g- Grev ve lokavtta geçen süreleri,

h- Hekimlerin fahrî asistanlıkta geçen süreleri,

ı- Seçim kanunları gereğince görevlerinden istifa edenlerin, istifa ettikleri tarih ile seçimin yapıldığı tarihi takip eden ay başına kadar açıkta geçirdikleri süreleri,

i- 25/2/2011 tarihinden sonraki sürelere ilişkin olmak üzere, 4857 sayılı Kanuna göre kısmi süreli iş sözleşmesi ile çalışan sigortalıların, kısmi süreli çalıştıkları aylara ait eksik süreleri,

j- Sigortalı olmaksızın, 8/4/1929 tarihli ve 1416 sayılı Ecnebi Memleketlere Gönderilecek Talebe Hakkında Kanuna göre yurt dışına gönderilen ve öğrenimini başarıyla tamamlayarak yurda dönenlerden yükümlü bulunduğu mecburi hizmet süresini tamamlamış olanların, yurt dışında resmî öğrenci olarak geçirmiş oldukları öğrenim sürelerinin 18 yaşının tamamlanmasından sonraki döneme ait süreleri,

kendilerinin veya hak sahiplerinin yazılı talepte bulunmaları ve talep tarihinde 82 nci maddeye göre belirlenen prime esas günlük kazanç alt ve üst sınırları arasında olmak üzere, kendilerince belirlenecek günlük kazancın %32’si üzerinden hesaplanacak primlerini borcun tebliği tarihinden itibaren bir ay içinde ödemeleri şartı ile borçlandırılmakta ve borçlandırılan süreler sigortalılıklarına sayılmaktadır.

Ancak, 4857 sayılı Kanuna göre kısmi süreli iş sözleşmesi ile çalışan sigortalıların, 25/2/2011 tarihinden sonraki kısmi süreli çalıştıkları aylara ait eksik sürelerine ilişkin genel sağlık sigortası primleri ödenmiş ise bu sürelere ait borçlanma tutarı % 20 oranı üzerinden hesaplanır.

Borcun tebliği tarihinden itibaren bir ay içinde ödenmemesi durumda söz konusu borçlanma geçersiz sayılmakta, bu sürelerin tekrar borçladırılması halinde için ise yeni başvuru şartı aranmaktadır.

Sigortalılar ya da hak sahipleri tarafından borçlanılan sürelerin tamamı ödeyebileceği gibi bir kısmı da ödenebilmektedir. Kısmi ödeme yapılması halinde ödenen miktara karşılık gelen süre kadar prim ödeme gün sayısına ilave yapılmaktadır.
Bu Kanuna göre tespit edilen sigortalılığın başlangıç tarihinden önceki süreler için borçlandırılma halinde sigortalılığın başlangıç tarihi, borçlandırılan gün sayısı kadar geriye götürülmektedir.

       Ayrıca,
-Milli Eğitim Bakanlığına bağlı her derece ve türdeki örgün ve yaygın eğitim kurumlarında ek ders ücreti karşılığında ilgili mevzuatı çerçevesinde uzman ve usta öğretici olarak çalıştırılanlar, bu durumlarını milli eğitim il veya ilçe müdürlüklerince belgelendirmeleri kaydıyla, bu maddenin yürürlük tarihinden önceki bu çalışmalarından dolayı ay içinde 30 günden eksik kalan sürelerini,

         -13/5/1971 tarihli ve 1402 sayılı Sıkıyönetim Kanunu uyarınca kurulan sıkıyönetim mahkemelerinin görev alanına giren suçlar nedeniyle yakalanan veya tutuklananlardan, Türk Silahlı Kuvvetlerinin yönetime el koyduğu 12 Eylül 1980 tarihinden itibaren haklarında kovuşturmaya yer olmadığına veya beraatlerine karar verilenlerin, gözaltında veya tutuklulukta geçen süreleri için kendilerinin ya da hak sahiplerinin bu durumlarını belgeleyerek, gözaltında veya tutuklulukta geçen süreleri,

41’inci madde esaslarına göre kendileri veya hak sahipleri borçlanabilmekte, borçlanılan bu süreler 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında değerlendirilmektedir.

 

]]>
https://www.muhasebenews.com/sgk-prim-borclanma-turleri/feed/ 0
Türkiye İle Almanya arasındaki çifte vergilemeyi önleme anlaşmasının kapsamına giren gelir türleri nelerdir? https://www.muhasebenews.com/turkiye-ile-almanya-arasindaki-cifte-vergilemeyi-onleme-anlasmasinin-kapsamina-giren-gelir-turleri-nelerdir/ https://www.muhasebenews.com/turkiye-ile-almanya-arasindaki-cifte-vergilemeyi-onleme-anlasmasinin-kapsamina-giren-gelir-turleri-nelerdir/#respond Sat, 26 Dec 2020 06:00:52 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=99636 ALMANYA İLE YAPILAN ÇİFTE VERGİLEMEYİ ÖNLEME ANLAŞMASININ KAPSAMINA GİREN GELİR TÜRLERİ

Anlaşma kapsamında;
– gayrimenkul varlıklardan elde edilen gelirler,
– ticari kazançlar,
– temettüler (kar payları),
– faiz vb. nitelikteki ödemeler,
– gayrimaddi hak bedelleri,
– sermaye değer artış kazançları,
– serbest meslek kazançları,
– ücretler,
– yöneticilere yapılan ödemeler,
– sanatçı ve sporculara yapılan ödemeler,
– emekli maaşları,
– kamu hizmetinden kaynaklanan ücret, maaş ve benzeri ödemeler,
– öğretmen ve öğrencilere yapılan ödemeler,
– diğer gelirler

 


Kaynak: GİB Rehber
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/turkiye-ile-almanya-arasindaki-cifte-vergilemeyi-onleme-anlasmasinin-kapsamina-giren-gelir-turleri-nelerdir/feed/ 0
Gemi Kira Sözleşmelerinin Türleri https://www.muhasebenews.com/gemi-kira-sozlesmelerinin-turleri/ https://www.muhasebenews.com/gemi-kira-sozlesmelerinin-turleri/#respond Sun, 18 Oct 2020 12:05:19 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=94499 A) Tanımı ve türleri

(1) Gemi kira sözleşmesi, kiraya verenin belirli bir süre için geminin
kullanılmasını, kira bedeli karşılığında, kiracıya bırakmayı üstlendiği bir sözleşmedir.
(2) Kiraya verenin, gemi ile birlikte gemi adamlarını da kiracının emrine vermeyi
üstlenmesi, sözleşmenin niteliğini değiştirmez.

B) Gemi kira senedi

(1) Gemi kira sözleşmesinin taraflarından her biri, giderini vermek koşuluyla, sözleşme şartlarını içeren ve gemi kira çarter partisi olarak adlandırılan bir gemi kira senedi düzenlenmesini ve kendisine verilmesini isteyebilir.

C) Sicile şerh

(1) Sözleşmede aksi kararlaştırılmadıkça, taraflar, gemi kira sözleşmelerinin Türk Gemi Siciline veya 941 inci maddenin üçüncü fıkrası gereğince Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı tarafından tutulan özel sicile şerhini isteyebilirler.

(2) Bu şerh, sonraki maliklere, kiracının gemi kira sözleşmesindeki koşullar çerçevesinde,
gemiyi kullanmasına izin vermek zorunluluğunu yükler.

D) Hüküm ve sonuçları

I- Geminin kullanılmasından doğan istemler

(1) Kiracı, üçüncü kişilerin, geminin işletilmesinden dolayı, kiraya verene
karşı yöneltecekleri tüm istemleri karşılamak yükümlülüğü altındadır.

II- Geminin teslimi

(1) Kiraya veren, kiralanan gemiyi kararlaştırılan tarihte ve yerde denize
elverişli ve sözleşme ile güdülen amaca uygun bir şekilde kullanmaya hazır olarak kiracıya teslim etmekle yükümlüdür.

III- Giderler

(1) Geminin ayıplarından doğan tamirler ile bu yüzden değiştirilen
parçaların giderleri kiraya verene aittir.

(2) Geminin, ayıbından dolayı yirmidört saatten fazla bir süre hareketsiz kalması hâlinde,
aşan süre için kira bedeli ödenmez, ödenmiş ise geri verilir.

(3) Geminin bakımı ve birinci fıkra kapsamına girmeyen tamirleri ile parçalarının
değiştirilmesi ve işletilmesinden doğan giderler, kiracıya aittir.

IV- Gemiyi kullanma hakkı

(1) Kiracı, gemiyi tahsis amacına uygun olarak sözleşme hükümleri
çerçevesinde dilediği gibi kullanabilir.

(2) Kiracı, kiraya verenin geminin donatımı için sözleşme hükümlerine göre gemide
bıraktığı her tür malzeme ve teçhizatı, sözleşmenin bitiminde aynı nitelik ve nicelikte teslim etmek şartıyla kullanma hakkına sahiptir.

V- Sigorta

(1) Kiracı, geminin iadesine kadar doğacak denizcilik ve sorumluluk rizikolarına karşı sigorta yaptırmak ve sigorta sözleşmesinin kurulduğunu kiraya verene önceden
bildirmekle yükümlüdür. Sigorta sözleşmesinde ve poliçesinde, kiraya verenin ismen bildirilmesi ve sigortanın “kimin olacaksa onun lehine” yaptırılması zorunludur.

VI- Gemi adamlarının çalıştırılması

(1) Gemi adamlarının çalıştırılmasından doğan bütün borç ve yükümlülükler kiracıya aittir. Geminin gemi adamlarıyla birlikte kiracının emrine verildiği kira sözleşmelerinde, gemi adamlarının çalıştırılmasından doğan bütün borç ve yükümlülüklerden kiraya veren, kiracı ile birlikte ve müteselsilen sorumlu olur.

VII- Kira ödeme borcu ve teminatı

(1) Kira bedeli, sözleşmede kararlaştırılan zamanda, bu hususta anlaşma
yoksa geminin zilyetliğinin sözleşme şartları çerçevesinde kiracıya devredildiği günden başlamak üzere aylık olarak ve peşin ödenir.

(2) Kiraya veren, gemi kira sözleşmesinden doğan bütün alacakları için kiracıya ait taşınır
ve kıymetli evrak üzerinde Türk Medenî Kanununun 950 ilâ 953 üncü maddeleri uyarınca hapis hakkına, kiracıya ödenecek navlun ve diğer alacaklar üzerinde aynı Kanunun 954 ilâ 961 inci maddeleri uyarınca alacak rehnine ve kiracıya ödenecek navlunu teminat altına almak üzere 1201 inci maddeye göre tanınan hapis hakkına sahiptir; şu kadar ki, borçlular, alacak rehni kendilerine bildirilmediği takdirde kiracıya yapacakları ödemeyle borçlarından kurtulurlar.

VIII- Geminin iadesi

(1) Kiracı, sözleşme bitiminde gemiyi, teslim aldığı hâliyle geri verir.
Kiracı, gemide ve tesisatında, normal bir kullanım tarzı sonucu meydana gelen eksiklik,
değişiklik veya aşınmadan sorumlu değildir.

(2) Sözleşmenin bitiminde gemiyi iadede geciktiği takdirde kiracı, geciktiği sürenin ilk
onbeş günü için kira bedeli üzerinden ve sonraki günler için kira bedelinin iki katı üzerinden hesaplanacak bir tazminatı ödemekle yükümlüdür; meğerki, kiraya veren, daha yüksek bir zarara uğradığını ispat etmiş olsun.

 


Kaynak: Türk Ticaret Kanunu
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/gemi-kira-sozlesmelerinin-turleri/feed/ 0
Gümrük Müdürlüğünde Uzlaşma Müessesesinin Getirileri Nelerdir? https://www.muhasebenews.com/gumruk-mudurlugunde-uzlasma-muessesesinin-getirileri-nelerdir/ https://www.muhasebenews.com/gumruk-mudurlugunde-uzlasma-muessesesinin-getirileri-nelerdir/#respond Tue, 30 Apr 2019 09:00:56 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=56308 Gümrük Müdürlüğünde Uzlaşma Müessesesinin Getirileri Nelerdir?

Uzlaşma Müessesesinin Getirileri:

–  Mahkemeye başvurmadan sorunun kısa sürede çözüme kavuşması
–  İhtilafın kısa sürede çözülmesi
–  Yükümlü ile İdare arasında güven tesis   edilmesi
–  İndirimli ödeme imkânı
–  Firma ve kurum açısından maliyetin minimize edilmesi
–  Ceza kararlarının bilgisayar kayıtlarındaki olumsuz etkilerinin ortadan kaldırılması
–  İş gücünden tasarruf

 

 


Kaynak: Ticaret Bakanlığı
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


BENZER İÇERİKLER

Gümrük Müdürlüğünde Uzlaşma Talebinin İncelenmesi

Gümrük Müdürlüğünde Uzlaşmaya Kimler Başvurabilir?

 

]]>
https://www.muhasebenews.com/gumruk-mudurlugunde-uzlasma-muessesesinin-getirileri-nelerdir/feed/ 0
Gümrük Müdürlüğünde Uzlaşma Görüşmesi Ertelenebilir Mi? https://www.muhasebenews.com/gumruk-mudurlugunde-uzlasma-gorusmesi-ertelenebilir-mi/ https://www.muhasebenews.com/gumruk-mudurlugunde-uzlasma-gorusmesi-ertelenebilir-mi/#respond Tue, 30 Apr 2019 08:30:15 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=56304 Uzlaşma Davetiyesi/Uzlaşmanın Ertelenmesi

– Uzlaşma davetiyesi, görüşmenin tarihi, yapılacağı yer ve saati içerecek şekilde, komisyon sekretaryası tarafından yazı ile ve en az beş gün önceden yükümlüye tebliğ edilir.

– Belirlenen uzlaşma günü bildirildikten sonra komisyonun o gün toplanamayacağının anlaşılması  halinde yeni bir uzlaşma günü belirlenerek yükümlüye bildirilir.

– Yükümlü tarafından makul gerekçelerle katılım sağlanamayacağının toplantı başlamadan önce komisyona bildirilmesi şartıyla ve bir defaya mahsus olmak üzere toplantı, yükümlüye daha sonra bildirilecek bir tarihe ertelenebilir.

 

 


Kaynak: Ticaret Bakanlığı
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


BENZER İÇERİKLER

Gümrük Müdürlüğünde Uzlaşma Talebinin İncelenmesi

Gümrük Müdürlüğünde Uzlaşma için nereye başvuru yapılır?

 

]]>
https://www.muhasebenews.com/gumruk-mudurlugunde-uzlasma-gorusmesi-ertelenebilir-mi/feed/ 0