Türkiye’ye – Muhasebe News https://www.muhasebenews.com Muhasebe News Wed, 29 Nov 2023 07:39:52 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=6.3.3 Yurt dışından geçici ithalat ile Türkiye’ye getirilen ekipman kullanımının faturası için KDV ve stopaj olacak mı? https://www.muhasebenews.com/yurt-disindan-gecici-ithalat-ile-turkiyeye-getirilen-ekipman-kullaniminin-faturasi-icin-kdv-ve-stopaj-olacak-mi/ https://www.muhasebenews.com/yurt-disindan-gecici-ithalat-ile-turkiyeye-getirilen-ekipman-kullaniminin-faturasi-icin-kdv-ve-stopaj-olacak-mi/#respond Wed, 29 Nov 2023 07:39:52 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=147804 Yurt dışındaki bir şirkete ait olan ekipmanların geçici ithalat ile Türkiye’ye gelmesi ve bunların Türkiye’de gelir yaratıcı faaliyetlerde kullanımı ve işlerin sonunda tekrar yurt dışına geri gönderilmesi işi ticari faaliyet olarak mı değerlendirilir? Ayrıca yurt dışındaki şirket tarafından düzenlenen kullanım/kiralama faturası için Türkiye’de sorumlu sıfatıyla KDV ve stopaj ödenecek midir?

Elde edilen kazanç TİCARİ kazançtır. İki ülke arasındaki çifte vergilendirmeyi önleme anlaşmasındaki hükümler uyarınca yurt dışındaki firmanın düzenlediği fatura için Türkiye’de sorumlu sıfatıyla KDV ve stopaj ödenmesi gerekmektedir.

 


Kaynak:
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/yurt-disindan-gecici-ithalat-ile-turkiyeye-getirilen-ekipman-kullaniminin-faturasi-icin-kdv-ve-stopaj-olacak-mi/feed/ 0
Yurt dışından alınan özel emeklilik fonu tutarı vergiye tabi tutulacak mı? https://www.muhasebenews.com/yurt-disindan-alinan-ozel-emeklilik-fonu-tutari-vergiye-tabi-tutulacak-mi/ https://www.muhasebenews.com/yurt-disindan-alinan-ozel-emeklilik-fonu-tutari-vergiye-tabi-tutulacak-mi/#respond Fri, 17 Nov 2023 08:39:45 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=147557 Türkiye’de ikamet eden kişinin yurt dışında da şirketi vardır. Yurt dışında özel emeklilik fonunda biriken 250.000 EURO parasını Türkiye’ye getirmek isterse vergi öder mi?

Yurt dışında özel emeklilik fonun nasıl işlevi olduğu konusunda bilgimiz olmadığı için Konu hakkında GİB den özelge almanızı öneririz.

 

 

 


Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/yurt-disindan-alinan-ozel-emeklilik-fonu-tutari-vergiye-tabi-tutulacak-mi/feed/ 0
Yurt dışında tamamlanmış işlere ilişkin kazançların Türkiye’ye getirilmesi halinde kur farklarının durumu https://www.muhasebenews.com/yurt-disinda-tamamlanmis-islere-iliskin-kazanclarin-turkiyeye-getirilmesi-halinde-kur-farklarinin-durumu/ https://www.muhasebenews.com/yurt-disinda-tamamlanmis-islere-iliskin-kazanclarin-turkiyeye-getirilmesi-halinde-kur-farklarinin-durumu/#respond Fri, 15 Sep 2023 06:30:37 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=146324 1 Seri no.lu Kurumlar Vergisi GUT 

5.9.5.1. Yurt dışında tamamlanmış işlere ilişkin kazançların Türkiye’ye getirilmesi halinde kur farklarının durumu

İstisna uygulamasına konu olan ve yurt dışında yapılıp tamamlanan işlerden doğan kazancın Türkiye’ye getirilmesi halinde, söz konusu yabancı paraların değerlemesinden kaynaklanan kur farklarının istisna kazançla ilişkilendirilmesi mümkün değildir.

5.9.5.2. Yurt dışında devam etmekte olan işlere ilişkin hasılatın Türkiye’ye getirilmesi halinde kur farklarının durumu

Yurt dışında yapılmakta olan işlerden elde edilen hasılatın Türkiye’ye döviz olarak getirilmesi halinde, anılan işlerin tamamlandığı geçici vergilendirme dönemine kadar söz konusu yabancı paraların değerlemesinden kaynaklanan kur farkları istisna kapsamında değerlendirilebilecektir.

Bununla birlikte söz konusu uygulamada yurt dışında gerçekleştirilen her bir işin bağımsız olarak değerlendirileceği tabiidir.

 


Kaynak: 1 Seri no.lu Kurumlar Vergisi GUT
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.

]]>
https://www.muhasebenews.com/yurt-disinda-tamamlanmis-islere-iliskin-kazanclarin-turkiyeye-getirilmesi-halinde-kur-farklarinin-durumu/feed/ 0
Emekli kişinin yurt dışında üniversite okuyan çocuğu Türkiye’de sağlık hizmetinden yararlanabilir mi? https://www.muhasebenews.com/emekli-kisinin-yurt-disinda-universite-okuyan-cocugu-turkiyede-saglik-hizmetinden-yararlanabilir-mi/ https://www.muhasebenews.com/emekli-kisinin-yurt-disinda-universite-okuyan-cocugu-turkiyede-saglik-hizmetinden-yararlanabilir-mi/#respond Thu, 18 May 2023 09:01:31 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=142773 Türkiye’den emekli maaşı alan (SGK emeklisi) kişinin yurtdışında üniversite okuyan 21 yaşındaki erkek evladı, Türkiye’ye geldiğinde Babası üzerinden sağlık hizmetlerinden yararlanabilir mi?

Üniversite denkliği var ise evet yaralanabilir.
18 yaş üstünde olan gençlerden anne veya babası genel sağlık sigortalısı olanlar lise öğrenimi için 20 yaş, üniversite öğrenimi için 25 yaşına kadar genel sağlık sigortasından faydalanmaya devam ederler.

 


Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/emekli-kisinin-yurt-disinda-universite-okuyan-cocugu-turkiyede-saglik-hizmetinden-yararlanabilir-mi/feed/ 0
Çalışanın hastalık halinin ne kadar süre devam etmesi halinde iş yeri çıkış işlemlerini yapabilir? https://www.muhasebenews.com/calisanin-hastalik-halinin-ne-kadar-sure-devam-etmesi-halinde-is-yeri-cikis-islemlerini-yapabilir/ https://www.muhasebenews.com/calisanin-hastalik-halinin-ne-kadar-sure-devam-etmesi-halinde-is-yeri-cikis-islemlerini-yapabilir/#respond Thu, 04 May 2023 02:48:01 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=142249 Merkezi Türkiye’de bulunan, Uluslararası nakliye şirketinin, 2 ay önce işe aldığı tır şoförü, yurt dışında iken, fenalaşarak hastaneye kaldırılıyor. Kanser teşhisi konup, çalıştığı şirket tarafından, ambulans ile Türkiye’ye getiriliyor. Çalışamayacak durumda olan şoför için, işten çıkışı konusu ile ilgili bilgi verir misiniz?

İşçinin raporlu iken işten çıkarılabilmesi için işçinin ihbar süresine altı hafta eklenir (Burada altı hafta + ihbar süresi formülü uygulanır). Bu süre dolduktan sonra işveren isterse işçiyi işten çıkarabilir İşçi, çalıştığı işi yapamayacağına ilişkin sağlık raporu alabilir. Bu durumda işverenin yapması gereken iki seçenek var. Bunlardan biri işçiye yapabileceği başka bir işi teklif edebilir. İşçi bu teklifi kabul etmezse işveren ikinci seçenek olarak işçiye kıdem tazminatını ödeyerek işçinin iş sözleşmesini sağlık nedeniyle fesh edebilir.


Taksitler halinde ödenecek kıdem tazminatı, muhtasarda tek seferde mi bildirilecek?

İhbar ve Kıdem tazminatı ödemesinin muhasebe kaydı nasıl yapılır?

muhasebenews.com/kidem-tazminati/

 

 


Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/calisanin-hastalik-halinin-ne-kadar-sure-devam-etmesi-halinde-is-yeri-cikis-islemlerini-yapabilir/feed/ 0
İkamet İzni Alan Yabancı Kişiler Şahıs Firması Kurabilir Mi? https://www.muhasebenews.com/ikamet-izni-alan-yabanci-kisiler-sahis-firmasi-kurabilir-mi/ Mon, 12 Dec 2022 02:54:00 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=135385 Yabancı uyruklu gerçek kişi Türkiye’ye ilk defa gelmiş 6aylık ikamet izni almış, şahıs firması kurabilir mi?

Aşağıdaki linkte bulunan Rehberi inceleyiniz.

https://archive.ismmmo.org.tr/docs/seminernotlar/03042019/berna_poyraz.pdf


Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
Yurt dışından alınan Apple telefon ve bilgisayarlar 2 no.lu KDV ile beyan edilerek aktife alınabilir mi? https://www.muhasebenews.com/yurt-disindan-alinan-apple-telefon-ve-bilgisayarlar-2-no-lu-kdv-ile-beyan-edilerek-aktife-alinabilir-mi/ https://www.muhasebenews.com/yurt-disindan-alinan-apple-telefon-ve-bilgisayarlar-2-no-lu-kdv-ile-beyan-edilerek-aktife-alinabilir-mi/#respond Tue, 08 Nov 2022 02:15:00 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=134258 Apple’ın yurt dışında bulunan bir mağazasından Türkiye’deki şirket adına satın alınan cep telefonu, bilgisayar, tablet ve benzeri cihazlar,  Türkiye’de 2 no.lu KDV beyannamesi ile beyan edilerek kayıtlara alınabilir mi?

Türkiye’deki şirket adına yurt dışından satın alınan cep telefonu, bilgisayar, tablet ve benzeri cihazların Türkiye’deki şirketin aktifine alınabilmesi için bunlar için gümrük beyannamesi verilmesi ve gümrükteki yükümlülüklerin yerine getirilmesi gerekmektedir.

Konu özelinde; 2 no.lu KDV beyannamesi yurt dışından alınan hizmetler için verilmektedir.

Eğer yurt dışından alınan cihazlar bir gerçek kişi adına alınmışsa ve bu gerçek kişi bu cihazları Türkiye’deki bir şirkete satmak istiyorsa bu durumda şirketin bu ürünleri gerçek kişiden gider pusulası ile alması gerekmektedir. Gerçek kişi vergi mükellefi değilse gider pusulasında KDV ve stopaj hesaplanmayacaktır. Bu şekilde şirket aktifine alınan cihazlar için amortisman ayrılabilir.


Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/yurt-disindan-alinan-apple-telefon-ve-bilgisayarlar-2-no-lu-kdv-ile-beyan-edilerek-aktife-alinabilir-mi/feed/ 0
Yurtdışından mal alıp Türkiye’ye getirmeden başka bir ülkeye gönderilmesi transit ticaretin konusuna girer https://www.muhasebenews.com/yurtdisindan-mal-alip-turkiyeye-getirmeden-baska-bir-ulkeye-gonderilmesi-transit-ticaretin-konusuna-girer/ https://www.muhasebenews.com/yurtdisindan-mal-alip-turkiyeye-getirmeden-baska-bir-ulkeye-gonderilmesi-transit-ticaretin-konusuna-girer/#respond Thu, 13 Oct 2022 07:27:08 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=132924 Mükellefim yurtdışından mal alıp Türkiye’ye getirmeden Kıbrıs’a göndermek istiyor bununla ilgili bir sıkıntı var mıdır? neler yapılması gerekiyor

Vergi Hukuku açısından sıkıntı yok. Başka mevzuatlar hakkında bilgi sahibi değiliz.


Yurtiçi bir firmanın, yurtdışından mal alıp yine yurtiçi firma adına yurtdışına satması işlemi transit ticaret kapsamına girer mi? Girerse bu kapsamda yurtiçi firma, yurtdışına yurtiçi firma adına sattığı bu mallar için yurtiçi firmaya transit ticaret kapsamında mı fatura kesmesi gerekiyor. 

TRANSİT TİCARET: Bir Malı başka bir ülkeden satın alıp, kendi ülkesinin gümrük sahasına sokmadan başka bir ülkeye satmaktır.

Bahsettiğiniz “Yurt içi firma adına satış ” diye bir ticaret şekli olmaz. Transit ticaret de alan ve satan ayni mükellef olacak ve Yurt dışı teslim olacak.


T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı
Gelir Kanunları Usul Grup Müdürlüğü

 

 

 

Sayı : 11395140-105[VUK-1-21427]-E.356164 08.05.2020
Konu : Transit ihracattan elde edilen gelirin vergilendirilmesi ve Ba Bs formlarına dahil edilip edilmeyeceği hk.  

  

İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda; yurt dışından aldığınız malları yurt içine girmeden (millileşmeden) gümrük antreposundan başka bir ülkeye ihraç ettiğinizden bahisle transit ihracat kapsamında yaptığınız işin niteliğine göre alınan ve satılan malların Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre BA/BS formlarına dahil edilip edilmeyeceği, Kurumlar Vergisi Kanunu ve Katma Değer Vergisi Kanunu açısından nasıl vergilendirileceğiniz hususlarında Başkanlığımız görüşlerine başvurulmuştur.

I- KURUMLAR VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN:

5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun;

– 1 inci maddesinde, kurumlar vergisine tabi kurumlar sayılmış olup, aynı Kanunun 3 üncü maddesinin birinci fıkrasında; Kanunun 1 inci maddesinde sayılı kurumlardan kanuni veya iş merkezi Türkiye’de bulunanların, gerek Türkiye içinde gerekse Türkiye dışında elde ettikleri kazançların tamamı üzerinden vergilendirileceği,

– 6 ncı maddesinin birinci fıkrasında, kurumlar vergisinin, mükelleflerin bir hesap dönemi içinde elde ettikleri safi kurum kazancı üzerinden hesaplanacağı; ikinci fıkrasında da safi kurum kazancının tespitinde, Gelir Vergisi Kanununun ticari kazanç hakkındaki hükümlerinin uygulanacağı,

– 32 nci maddesinin ikinci fıkrasında, kurumlar vergisi mükelleflerince, cari vergilendirme döneminin kurumlar vergisine mahsup edilmek üzere Gelir Vergisi Kanununda belirtilen esaslara göre ve cari dönemin kurumlar vergisi oranında geçici vergi ödeneceği

hükme bağlanmıştır.

Bunun yanı sıra, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 37 nci maddesinde, her türlü ticari ve sınai faaliyetlerden doğan kazançların ticari kazanç olduğu belirtilmiş; 38 inci maddesinde de, bilanço esasına göre ticari kazancın, teşebbüsteki öz sermayenin hesap dönemi sonunda ve başındaki değerleri arasındaki müspet fark olduğu, bu dönem zarfında sahip veya sahiplerce işletmeye ilave olunan değerlerin bu farktan indirileceği, işletmeden çekilen değerlerin ise farka ilave olunacağı, ticari kazancın bu suretle tespit edilmesi sırasında, Vergi Usul Kanununun değerlemeye ait hükümleri ile bu kanunun 40 ve 41 inci maddeleri hükümlerine uyulacağı hükme bağlanmıştır.

Ayrıca, Gelir Vergisi Kanununun mükerrer 120 nci maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca; hesaplanan geçici verginin üç aylık dönemi izleyen ikinci ayın ondördüncü günü akşamına kadar bağlı olunan vergi dairesine beyan edilmesi ve onyedinci günü akşamına kadar ödenmesi gerekmektedir.

Bu hükümlere göre, tam mükellefiyete tabi şirketinizin, yurt dışından aldığı malları yurt içine girmeden gümrük üzerinden başka bir ülkeye ihraç etmesinden dolayı elde ettiği kazancın tamamının, ilgili dönem kurum kazancına ve geçici vergi beyanına dahil edilerek vergilendirilmesi gerekmektedir.

II- KATMA DEĞER VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN:

3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun,

– (1/1) maddesinde, Türkiye’de yapılan ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetler ile her türlü mal ve hizmet ithalatının KDV’ye tabi olduğu,

– 6 ncı maddesinde, işlemlerin Türkiye’de yapılmasının; malların teslim anında Türkiye’de bulunmasını ve hizmetin Türkiye’de yapılmasını veya hizmetten Türkiye’de faydalanılmasını ifade ettiği,

– (16/1-c) maddesinde, Gümrük Kanunundaki transit ve gümrük antrepo rejimleri ile geçici depolama ve serbest bölge hükümlerinin uygulandığı malların KDV’den istisna olduğu

hüküm altına alınmıştır.

Öte yandan, konu ile ilgili olarak 6/6/2006 tarihli ve 26190 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren “İhracat 2006/6” sayılı “Transit Ticarete İlişkin Tebliğ“de gerekli açıklamalara yer verilmiştir.

Buna göre, şirketiniz tarafından yurt dışından alınan malların henüz millileştirilmeden gümrüklerde başka ülkelere satışının yapılması işlemi KDV’nin konusuna girmemektedir.

III- VERGİ USUL KANUNU YÖNÜNDEN:

213 sayılı Vergi Usul Kanununun 227 nci maddesinin birinci fıkrasında, “Bu kanunda aksine hüküm olmadıkça bu Kanuna göre tutulan ve üçüncü şahıslarla olan münasebet ve muamelelere ait olan kayıtların tevsiki mecburidir.” hükmü yer almakta olup, söz konusu kayıtların ise aynı Kanunun 229 ve müteakip maddelerinde düzenlenen veya Bakanlığımıza verilen yetkiye dayanılarak kullanılması uygun görülen belgelerden herhangi biri ile tevsik edilmesi gerekmektedir.

Bu kapsamda, Kanunun;

– 229 uncu maddesinde, faturanın satılan emtia veya yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere emtiayı satan veya işi yapan tüccar tarafından müşteriye verilen ticari vesika olduğu,

– 231 inci maddesinin birinci fıkrasının (5) numaralı bendinde faturanın, malın teslimi veya hizmetin yapıldığı tarihten itibaren azami yedi gün içinde düzenlenmesi gerektiği, bu süre içerisinde düzenlenmeyen faturaların hiç düzenlenmemiş sayılacağı,

– 232 nci maddesinde, birinci ve ikinci sınıf tüccarların, kazancı basit usulde tespit edilenlerle defter tutmak mecburiyetinde olan çiftçilerin; birinci ve ikinci sınıf tüccarlara, serbest meslek erbabına, kazançları basit usulde tespit olunan tüccarlara, defter tutmak mecburiyetinde olan çiftçilere ve vergiden muaf esnafa sattıkları emtia veya yaptıkları işler için fatura vermek ve bunlarda fatura istemek ve almak mecburiyetinde olduğu, bu sayılanlar dışında kalanların, birinci ve ikinci sınıf tüccarlar ile kazancı basit usulde tesbit edilenlerden ve defter tutmak mecburiyetinde olan çiftçilerden satın aldıkları emtia veya onlara yaptırdıkları iş bedelinin 2019 yılı için 1.200 TL’yi (2018 yılı için 1.000 TL’yi) geçmesi veya bedeli 2019 yılı için 1.200 TL’den (2018 yılı için 1.000.-TL’ den) az olsa dahi istemeleri halinde emtiayı satanın veya işi yapanın fatura vermesinin mecburi olduğu

hükme bağlanmıştır.

Bunun yanı sıra, 253 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinin “B- Yurt Dışında Faaliyette Bulunan Mükelleflere Yaptırılan İş ve Hizmetler Karşılığında Alınan Bedellerle İlgili İşlemler” başlıklı bölümünde, yurt dışında mukim kişi veya kuruluşlara yaptırılan iş veya hizmetler karşılığında ödemede bulunan gelir veya kurumlar vergisi mükelleflerinin, yurt dışında mukim kişi veya kuruluşlardan aldıkları muteber belgeleri gider olarak defterlerine kaydedebildikleri belirtilerek, yurt dışındaki kişi veya firmalardan belge alan mükelleflerin, bu belgeleri defter kayıtlarında gider olarak göstermeleri sırasında belgelerde yazılı bedelleri, belgelerin düzenlendiği günde Merkez Bankasınca belirlenen döviz alış kuru üzerinden Türk Lirasına çevirerek kayıtlarında gösterecekleri, ancak inceleme sırasında inceleme elemanınca lüzum görülmesi halinde, mükelleflerin bu belgelerini tercüme ettirmek zorunda oldukları açıklanmıştır.

Dolayısıyla, Vergi Usul Kanunun 227 nci maddesi uygulamasında, yurt dışında mukim olan firmaların düzenlediği belgelerin, ilgili ülke mevzuatına göre geçerli belge sayılması durumunda, mezkur belgeler ispat/tevsik edici belge olarak kabul edilmektedir.

Diğer taraftan, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 148, 149 ve Mükerrer 257 nci maddelerinin Bakanlığımıza verdiği yetkiye dayanılarak;

– 350 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğiyle, bilanço esasına göre defter tutan mükelleflerin belirli bir haddi aşan mal ve hizmet alımlarını “Mal ve Hizmet Alımlarına İlişkin Bildirim Formu (Form Ba)” ile; mal ve hizmet satışlarını ise “Mal ve Hizmet Satışlarına İlişkin Bildirim Formu (Form Bs)” ile bildirmeleri yükümlülüğü getirilmiş,

– 362 ve 381  Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğleriyle bu yükümlülüğe ilişkin açıklamalar yapılmış,

– 396 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile de söz konusu yükümlülüğün 2010 yılı ve müteakip yılların aylık dönemlerinde yerine getirilmesinde uygulanacak usul ve esaslar ile bildirim hadleri yeniden belirlenmiştir.

 396 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinin “1.2. Bildirime Konu Alış/Satışlar ve Hadler” başlıklı bölümünün (1.2.1) numaralı bendinde, “Bildirim mecburiyeti bulunan mükelleflerce, belirlenen hadler çerçevesinde yapılan her türlü mal ve/veya hizmet alış ve satışları, bunlara ilişkin belgenin türüne (fatura, irsaliyeli fatura, serbest meslek makbuzu, müstahsil makbuzu, gider pusulası, akaryakıt pompalarına bağlı ödeme kaydedici cihaz fişi, sigorta komisyon gider belgesi ve yolcu bileti gibi) bakılmaksızın Ba-Bs bildirim formlarına dahil edilecektir.” açıklamasına yer verilmiştir.

 Aynı Tebliğin (1.2.2) numaralı bendinde ise, mükelleflerin 2010 yılı ve müteakip yılların aylık dönemlerine ilişkin mal ve/veya hizmet alışları ile satışlarına uygulanacak had 5.000 TL olarak yeniden belirlenmiştir. Buna göre, bir kişi veya kurumdan KDV hariç 5.000 TL ve üzerindeki mal ve/veya hizmet alışlarının, “Mal ve Hizmet Alımlarına İlişkin Bildirim Formu (Form Ba)” ile; bir kişi veya kuruma KDV hariç 5.000 TL ve üzerindeki mal ve/veya hizmet satışlarının ise “Mal ve Hizmet Satışlarına İlişkin Bildirim Formu (Form Bs)“nun Tablo II alanında bildirilmesi gerekmektedir.

Ayrıca, mezkûr Tebliğin;

– (1.2.3) numaralı bendinde, “Herhangi bir mal ve hizmet alış veya satışına bağlı olarak, ödemenin gecikmesi ve döviz kurlarının değişmesi suretiyle ortaya çıkan ve fatura düzenlenmek suretiyle alıcıya/satıcıya yansıtılan vade veya kur farkı gelirleri/giderleri de haddi aşması halinde bildirimlere dahil edilecektir.“,

– (2.1) bölümünde, “Yükümlülük kapsamındaki mükelleflerin mal ve/veya hizmet alış/satışlarının aylık dönemler itibariyle bildirilmesi gerekmektedir. Mal ve/veya hizmet alış/satışlarının bildirilecekleri aylık dönemler, bunlara ilişkin belgelerin düzenlenme tarihi dikkate alınarak belirlenir.

ifadeleri yer almaktadır.

Diğer taraftan, 8/9/2012 tarih ve 28405 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 418 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinin 5 inci maddesi ile 396 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinin (3.2.2) numaralı bendi, “İthalat işlemlerinin form Ba ile bildirilmesinde gümrük giriş beyannamesinin kapanış tarihi, ihracat işlemlerinin form Bs ile bildirilmesinde ise, fiili ihracatın gerçekleştiği tarih dikkate alınacaktır…” şeklinde değiştirilmiştir.

Bu nedenle, transit ticaret kapsamında şirketinizce düzenlenen 5.000 TL ve üzeri faturalar ile yurtdışı mukim firmalar tarafından şirketiniz adına düzenlenen 5.000 TL ve üzeri faturaların (veya ilgili ülke mevzuatına göre muteber belgelerin), 396 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinde belirtilen usul ve esaslara göre Form Ba ve Form Bs bildirimine dahil edilmesi gerekmektedir.


Türkiye Cumhuriyeti sınırlarında kurulmuş bir firmanın yurt dışında bulunan bir firmadan ürünü alıp yurt dışında başka bir firmaya satarsa KDV beyannamesinde bu işlemleri bildirmeli midir?

 Alınan mal Türkiye’ye getirilmeden yine yurt dışındaki bir müşteriye satılması TRANSİT ticarettir. Alınan fatura ve düzenlenen fatura kayıtlara alınır formunda bildirilir. KDV beyannamesinde beyan EDİLMEZ


Transit ticaret kapsamında mükellefim Hollanda’daki firma, ABD’deki firmaya direk emtiayı gönderiyor. Faturayı mükellefe kesiyor. Sorum mükellefim fatura düzenleyecek mi? Vergi numarası kısmına ne yazılacaktır? Fatura dip notuna kanun maddesi yazacak mıdır? Ba ya konu olacak mıdır?

Sizin müşteriniz elbette ABD’deki firmaya fatura düzenleyecektir. 

Vergi kimlik numarası bölümüne 10 haneli 2222222222 yazılır. 

Söz konusu transit ticaret teslimini KDV beyannamesine dahil edilmez. 

Alış ve satış muhasebe kaydında yer alır. Alış ve satış faturaları b formunda bildirilir.


Kaynak: GİB, İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/yurtdisindan-mal-alip-turkiyeye-getirmeden-baska-bir-ulkeye-gonderilmesi-transit-ticaretin-konusuna-girer/feed/ 0
Transit ticaretin KDV’deki kodu nedir? https://www.muhasebenews.com/transit-ticaretin-kdvdeki-kodu-nedir/ https://www.muhasebenews.com/transit-ticaretin-kdvdeki-kodu-nedir/#respond Mon, 03 Oct 2022 01:04:00 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=132440 Şirketimiz Sırbistan’dan Türkiye’ye ithalat (transit tic. kapsamında) gerçekleştirdi. ithalatla gelen mallar TR gümrükte bir antrepoda bekledi ve yine gümrükten tr sokulmadan direkt Rusya’ya gönderimi TRANSIT TICARET kapsamında yapıldı. Bu işlemde KDV beyanını verirken beyannamede hangi kodları nasıl kullanmamız gerekecek? KDV de gösterilirken tarih olarak TRANSIT TIC. beyan üzerindeki tarih mı baz alınacak?

Mal antrepoya gelip ihracat yapılmış ise Kod 235

235 16/1-c Transit ve gümrük antrepo rejimleri ile geçici depolama ve serbest bölge hükümlerinin uygulandığı malların teslimi

Tarih ihracatın yapıldığı tarih olur.


Yurtiçi bir firmanın, yurtdışından mal alıp yine yurtiçi firma adına yurtdışına satması işlemi transit ticaret kapsamına girer mi? Girerse bu kapsamda yurtiçi firma, yurtdışına yurtiçi firma adına sattığı bu mallar için yurtiçi firmaya transit ticaret kapsamında mı fatura kesmesi gerekiyor. 

TRANSİT TİCARET: Bir Malı başka bir ülkeden satın alıp, kendi ülkesinin gümrük sahasına sokmadan başka bir ülkeye satmaktır.

Bahsettiğiniz “Yurt içi firma adına satış ” diye bir ticaret şekli olmaz. Transit ticaret de alan ve satan ayni mükellef olacak ve Yurt dışı teslim olacak.


T.C.GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı

Gelir Kanunları Usul Grup Müdürlüğü

   

 

Sayı : 11395140-105[VUK-1-21427]-E.356164 08.05.2020
Konu : Transit ihracattan elde edilen gelirin vergilendirilmesi ve Ba Bs formlarına dahil edilip edilmeyeceği hk.  

  

İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda; yurt dışından aldığınız malları yurt içine girmeden (millileşmeden) gümrük antreposundan başka bir ülkeye ihraç ettiğinizden bahisle transit ihracat kapsamında yaptığınız işin niteliğine göre alınan ve satılan malların Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre BA/BS formlarına dahil edilip edilmeyeceği, Kurumlar Vergisi Kanunu ve Katma Değer Vergisi Kanunu açısından nasıl vergilendirileceğiniz hususlarında Başkanlığımız görüşlerine başvurulmuştur.

I- KURUMLAR VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN:

5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun;

– 1 inci maddesinde, kurumlar vergisine tabi kurumlar sayılmış olup, aynı Kanunun 3 üncü maddesinin birinci fıkrasında; Kanunun 1 inci maddesinde sayılı kurumlardan kanuni veya iş merkezi Türkiye’de bulunanların, gerek Türkiye içinde gerekse Türkiye dışında elde ettikleri kazançların tamamı üzerinden vergilendirileceği,

– 6 ncı maddesinin birinci fıkrasında, kurumlar vergisinin, mükelleflerin bir hesap dönemi içinde elde ettikleri safi kurum kazancı üzerinden hesaplanacağı; ikinci fıkrasında da safi kurum kazancının tespitinde, Gelir Vergisi Kanununun ticari kazanç hakkındaki hükümlerinin uygulanacağı,

– 32 nci maddesinin ikinci fıkrasında, kurumlar vergisi mükelleflerince, cari vergilendirme döneminin kurumlar vergisine mahsup edilmek üzere Gelir Vergisi Kanununda belirtilen esaslara göre ve cari dönemin kurumlar vergisi oranında geçici vergi ödeneceği

hükme bağlanmıştır.

Bunun yanı sıra, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 37 nci maddesinde, her türlü ticari ve sınai faaliyetlerden doğan kazançların ticari kazanç olduğu belirtilmiş; 38 inci maddesinde de, bilanço esasına göre ticari kazancın, teşebbüsteki öz sermayenin hesap dönemi sonunda ve başındaki değerleri arasındaki müspet fark olduğu, bu dönem zarfında sahip veya sahiplerce işletmeye ilave olunan değerlerin bu farktan indirileceği, işletmeden çekilen değerlerin ise farka ilave olunacağı, ticari kazancın bu suretle tespit edilmesi sırasında, Vergi Usul Kanununun değerlemeye ait hükümleri ile bu kanunun 40 ve 41 inci maddeleri hükümlerine uyulacağı hükme bağlanmıştır.

Ayrıca, Gelir Vergisi Kanununun mükerrer 120 nci maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca; hesaplanan geçici verginin üç aylık dönemi izleyen ikinci ayın ondördüncü günü akşamına kadar bağlı olunan vergi dairesine beyan edilmesi ve onyedinci günü akşamına kadar ödenmesi gerekmektedir.

Bu hükümlere göre, tam mükellefiyete tabi şirketinizin, yurt dışından aldığı malları yurt içine girmeden gümrük üzerinden başka bir ülkeye ihraç etmesinden dolayı elde ettiği kazancın tamamının, ilgili dönem kurum kazancına ve geçici vergi beyanına dahil edilerek vergilendirilmesi gerekmektedir.

II- KATMA DEĞER VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN:

3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun,

– (1/1) maddesinde, Türkiye’de yapılan ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetler ile her türlü mal ve hizmet ithalatının KDV’ye tabi olduğu,

– 6 ncı maddesinde, işlemlerin Türkiye’de yapılmasının; malların teslim anında Türkiye’de bulunmasını ve hizmetin Türkiye’de yapılmasını veya hizmetten Türkiye’de faydalanılmasını ifade ettiği,

– (16/1-c) maddesinde, Gümrük Kanunundaki transit ve gümrük antrepo rejimleri ile geçici depolama ve serbest bölge hükümlerinin uygulandığı malların KDV’den istisna olduğu

hüküm altına alınmıştır.

Öte yandan, konu ile ilgili olarak 6/6/2006 tarihli ve 26190 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren “İhracat 2006/6” sayılı “Transit Ticarete İlişkin Tebliğ“de gerekli açıklamalara yer verilmiştir.

Buna göre, şirketiniz tarafından yurt dışından alınan malların henüz millileştirilmeden gümrüklerde başka ülkelere satışının yapılması işlemi KDV’nin konusuna girmemektedir.

III- VERGİ USUL KANUNU YÖNÜNDEN:

213 sayılı Vergi Usul Kanununun 227 nci maddesinin birinci fıkrasında, “Bu kanunda aksine hüküm olmadıkça bu Kanuna göre tutulan ve üçüncü şahıslarla olan münasebet ve muamelelere ait olan kayıtların tevsiki mecburidir.” hükmü yer almakta olup, söz konusu kayıtların ise aynı Kanunun 229 ve müteakip maddelerinde düzenlenen veya Bakanlığımıza verilen yetkiye dayanılarak kullanılması uygun görülen belgelerden herhangi biri ile tevsik edilmesi gerekmektedir.

Bu kapsamda, Kanunun;

– 229 uncu maddesinde, faturanın satılan emtia veya yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere emtiayı satan veya işi yapan tüccar tarafından müşteriye verilen ticari vesika olduğu,

– 231 inci maddesinin birinci fıkrasının (5) numaralı bendinde faturanın, malın teslimi veya hizmetin yapıldığı tarihten itibaren azami yedi gün içinde düzenlenmesi gerektiği, bu süre içerisinde düzenlenmeyen faturaların hiç düzenlenmemiş sayılacağı,

– 232 nci maddesinde, birinci ve ikinci sınıf tüccarların, kazancı basit usulde tespit edilenlerle defter tutmak mecburiyetinde olan çiftçilerin; birinci ve ikinci sınıf tüccarlara, serbest meslek erbabına, kazançları basit usulde tespit olunan tüccarlara, defter tutmak mecburiyetinde olan çiftçilere ve vergiden muaf esnafa sattıkları emtia veya yaptıkları işler için fatura vermek ve bunlarda fatura istemek ve almak mecburiyetinde olduğu, bu sayılanlar dışında kalanların, birinci ve ikinci sınıf tüccarlar ile kazancı basit usulde tesbit edilenlerden ve defter tutmak mecburiyetinde olan çiftçilerden satın aldıkları emtia veya onlara yaptırdıkları iş bedelinin 2019 yılı için 1.200 TL’yi (2018 yılı için 1.000 TL’yi) geçmesi veya bedeli 2019 yılı için 1.200 TL’den (2018 yılı için 1.000.-TL’ den) az olsa dahi istemeleri halinde emtiayı satanın veya işi yapanın fatura vermesinin mecburi olduğu

hükme bağlanmıştır.

Bunun yanı sıra, 253 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinin “B- Yurt Dışında Faaliyette Bulunan Mükelleflere Yaptırılan İş ve Hizmetler Karşılığında Alınan Bedellerle İlgili İşlemler” başlıklı bölümünde, yurt dışında mukim kişi veya kuruluşlara yaptırılan iş veya hizmetler karşılığında ödemede bulunan gelir veya kurumlar vergisi mükelleflerinin, yurt dışında mukim kişi veya kuruluşlardan aldıkları muteber belgeleri gider olarak defterlerine kaydedebildikleri belirtilerek, yurt dışındaki kişi veya firmalardan belge alan mükelleflerin, bu belgeleri defter kayıtlarında gider olarak göstermeleri sırasında belgelerde yazılı bedelleri, belgelerin düzenlendiği günde Merkez Bankasınca belirlenen döviz alış kuru üzerinden Türk Lirasına çevirerek kayıtlarında gösterecekleri, ancak inceleme sırasında inceleme elemanınca lüzum görülmesi halinde, mükelleflerin bu belgelerini tercüme ettirmek zorunda oldukları açıklanmıştır.

Dolayısıyla, Vergi Usul Kanunun 227 nci maddesi uygulamasında, yurt dışında mukim olan firmaların düzenlediği belgelerin, ilgili ülke mevzuatına göre geçerli belge sayılması durumunda, mezkur belgeler ispat/tevsik edici belge olarak kabul edilmektedir.

Diğer taraftan, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 148, 149 ve Mükerrer 257 nci maddelerinin Bakanlığımıza verdiği yetkiye dayanılarak;

– 350 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğiyle, bilanço esasına göre defter tutan mükelleflerin belirli bir haddi aşan mal ve hizmet alımlarını “Mal ve Hizmet Alımlarına İlişkin Bildirim Formu (Form Ba)” ile; mal ve hizmet satışlarını ise “Mal ve Hizmet Satışlarına İlişkin Bildirim Formu (Form Bs)” ile bildirmeleri yükümlülüğü getirilmiş,

– 362 ve 381  Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğleriyle bu yükümlülüğe ilişkin açıklamalar yapılmış,

– 396 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile de söz konusu yükümlülüğün 2010 yılı ve müteakip yılların aylık dönemlerinde yerine getirilmesinde uygulanacak usul ve esaslar ile bildirim hadleri yeniden belirlenmiştir.

 396 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinin “1.2. Bildirime Konu Alış/Satışlar ve Hadler” başlıklı bölümünün (1.2.1) numaralı bendinde, “Bildirim mecburiyeti bulunan mükelleflerce, belirlenen hadler çerçevesinde yapılan her türlü mal ve/veya hizmet alış ve satışları, bunlara ilişkin belgenin türüne (fatura, irsaliyeli fatura, serbest meslek makbuzu, müstahsil makbuzu, gider pusulası, akaryakıt pompalarına bağlı ödeme kaydedici cihaz fişi, sigorta komisyon gider belgesi ve yolcu bileti gibi) bakılmaksızın Ba-Bs bildirim formlarına dahil edilecektir.” açıklamasına yer verilmiştir.

 Aynı Tebliğin (1.2.2) numaralı bendinde ise, mükelleflerin 2010 yılı ve müteakip yılların aylık dönemlerine ilişkin mal ve/veya hizmet alışları ile satışlarına uygulanacak had 5.000 TL olarak yeniden belirlenmiştir. Buna göre, bir kişi veya kurumdan KDV hariç 5.000 TL ve üzerindeki mal ve/veya hizmet alışlarının, “Mal ve Hizmet Alımlarına İlişkin Bildirim Formu (Form Ba)” ile; bir kişi veya kuruma KDV hariç 5.000 TL ve üzerindeki mal ve/veya hizmet satışlarının ise “Mal ve Hizmet Satışlarına İlişkin Bildirim Formu (Form Bs)“nun Tablo II alanında bildirilmesi gerekmektedir.

Ayrıca, mezkûr Tebliğin;

– (1.2.3) numaralı bendinde, “Herhangi bir mal ve hizmet alış veya satışına bağlı olarak, ödemenin gecikmesi ve döviz kurlarının değişmesi suretiyle ortaya çıkan ve fatura düzenlenmek suretiyle alıcıya/satıcıya yansıtılan vade veya kur farkı gelirleri/giderleri de haddi aşması halinde bildirimlere dahil edilecektir.“,

– (2.1) bölümünde, “Yükümlülük kapsamındaki mükelleflerin mal ve/veya hizmet alış/satışlarının aylık dönemler itibariyle bildirilmesi gerekmektedir. Mal ve/veya hizmet alış/satışlarının bildirilecekleri aylık dönemler, bunlara ilişkin belgelerin düzenlenme tarihi dikkate alınarak belirlenir.

ifadeleri yer almaktadır.

Diğer taraftan, 8/9/2012 tarih ve 28405 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 418 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinin 5 inci maddesi ile 396 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinin (3.2.2) numaralı bendi, “İthalat işlemlerinin form Ba ile bildirilmesinde gümrük giriş beyannamesinin kapanış tarihi, ihracat işlemlerinin form Bs ile bildirilmesinde ise, fiili ihracatın gerçekleştiği tarih dikkate alınacaktır…” şeklinde değiştirilmiştir.

Bu nedenle, transit ticaret kapsamında şirketinizce düzenlenen 5.000 TL ve üzeri faturalar ile yurtdışı mukim firmalar tarafından şirketiniz adına düzenlenen 5.000 TL ve üzeri faturaların (veya ilgili ülke mevzuatına göre muteber belgelerin), 396 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinde belirtilen usul ve esaslara göre Form Ba ve Form Bs bildirimine dahil edilmesi gerekmektedir.


Türkiye Cumhuriyeti sınırlarında kurulmuş bir firmanın yurt dışında bulunan bir firmadan ürünü alıp yurt dışında başka bir firmaya satarsa KDV beyannamesinde bu işlemleri bildirmeli midir?

 Alınan mal Türkiye’ye getirilmeden yine yurt dışındaki bir müşteriye satılması TRANSİT ticarettir. Alınan fatura ve düzenlenen fatura kayıtlara alınır formunda bildirilir. KDV beyannamesinde beyan EDİLMEZ.


Transit ticaret kapsamında mükellefim Hollanda’daki firma, ABD’deki firmaya direk emtiayı gönderiyor. Faturayı mükellefe kesiyor. Sorum mükellefim fatura düzenleyecek mi? Vergi numarası kısmına ne yazılacaktır? Fatura dip notuna kanun maddesi yazacak mıdır? Ba ya konu olacak mıdır?

Sizin müşteriniz elbette ABD’deki firmaya fatura düzenleyecektir. 

Vergi kimlik numarası bölümüne 10 haneli 2222222222 yazılır. 

Söz konusu transit ticaret teslimini KDV beyannamesine dahil edilmez. 

Alış ve satış muhasebe kaydında yer alır. Alış ve satış faturaları b formunda bildirilir.


Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/transit-ticaretin-kdvdeki-kodu-nedir/feed/ 0
Varlık Barışı Tebliği Yayımlandı 9.8.2022 https://www.muhasebenews.com/varlik-barisi-tebligi-yayimlandi-9-8-2022/ https://www.muhasebenews.com/varlik-barisi-tebligi-yayimlandi-9-8-2022/#respond Tue, 09 Aug 2022 12:07:41 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=130010 Bazı Varlıkların Ekonomiye Kazandırılması Hakkında Genel Tebliğ (Seri No: 1)

Resmi Gazete No: 31918
Resmi Gazete Tarihi: 09/08/2022

 

BİRİNCİ BÖLÜM

Başlangıç Hükümleri

Amaç ve kapsam

MADDE 1- (1) Bu Tebliğin amacı, 1/7/2022 tarihli ve 7417 sayılı Devlet Memurları Kanunu ile Bazı Kanunlarda ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 50 nci maddesi ile 13/6/2006 tarihli ve 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununa eklenen geçici 15 inci maddenin 1 ila 12 nci fıkraları (madde olarak anılacaktır) hükümlerinin uygulanmasına ilişkin usul ve esasların belirlenmesidir.

(2) Bu Tebliğ;

a) Gerçek ve tüzel kişilerin yurt dışında bulunan para, altın, döviz, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçlarının yurda getirilerek milli ekonomiye kazandırılmasına ve bu varlıkların gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerince kanuni defter kayıtlarına alınmasına,

b) Yurt içinde bulunan ancak gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerinin kanuni defter kayıtlarında yer almayan para, altın, döviz, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçları ile taşınmazların vergi dairesine beyan edilerek kanuni defter kayıtlarına alınmasına,

c) Yurt içinde bulunan madde kapsamındaki varlıkların gelir ve kurumlar vergisi mükellefiyeti bulunmayanlarca beyan edilmesine,

ç) Maddenin uygulanmasına ilişkin diğer hususlara,

yönelik açıklamaları kapsamaktadır.

Dayanak

MADDE 2- (1) Bu Tebliğ, 5520 sayılı Kanunun geçici 15 inci maddesinin on ikinci fıkrası hükmüne dayanılarak hazırlanmıştır.

İKİNCİ BÖLÜM

Yurt Dışında Bulunan Varlıkların Bildirilmesi, Türkiye’ye Getirilmesi,

Verginin Ödenmesi ve İadesi

Yurt dışında bulunan varlıklara ilişkin bildirim

MADDE 3- (1) Yurt dışında bulunan para, altın, döviz, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçlarının, madde hükümleri çerçevesinde, 31/3/2023 tarihine (bu tarih dâhil) kadar Türkiye’deki banka veya aracı kurumlara bildirilmesi mümkündür.

(2) Birinci fıkra kapsamında gerçek ve tüzel kişilerce yapılacak bu bildirimlerin, yetkili kılınmış vekiller veya kanuni temsilciler tarafından da yapılabilmesi mümkündür.

(3) Gerçek ve tüzel kişilerce, yurt dışında bulunan söz konusu varlıklar, 5/7/2022 tarihinden 31/3/2023 tarihine kadar (bu tarih dâhil), Ek-1’de yer alan form ile bankalara veya (menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçlarına münhasır olmak üzere) aracı kurumlara bildirilebilecektir. Gerçek ve tüzel kişilerce, söz konusu varlıklara ilişkin olarak vergi dairelerine herhangi bir beyanda bulunulmayacaktır.

(4) Maddenin ikinci ve üçüncü fıkraları kapsamındaki, yurt dışı kredilerin ve sermaye avanslarının kapatılmasında kullanılan varlıkların da banka ve aracı kurumlara bildirilmesi gerekmektedir.

(5) Gerçek ve tüzel kişilerce, yurt dışında bulunan varlıklar için tek bir bildirim verilmesi esastır. Ancak, maddenin uygulamasında bildirimin yapıldığı her ay farklı bir vergilendirme dönemi olarak kabul edildiğinden, 31/3/2023 tarihine kadar (bu tarih dâhil) birden fazla bildirimde bulunulması mümkündür.

a) Bildirimde bulunulduktan sonra aynı ay içerisinde, yapılan hataların düzeltilmesi amacıyla ya da bildirime konu edilen varlıkları azaltıcı ya da artırıcı yeni bir bildirimde bulunulmak istenilmesi halinde, ilk bildirimin düzeltilmesi gerekmektedir. Bu şekilde ilk bildirime konu varlıkların azaltılması yönünde yapılacak düzeltmelerde, başlangıçta peşin olarak ödenen verginin azaltılan tutara isabet eden kısmı, banka ve aracı kurum tarafından bildirim sahibine iade edilebilecektir.

b) Bildirimde bulunulduktan sonraki aylarda, yapılan hataların düzeltilmesi amacıyla ya da bildirime konu edilen varlıkları azaltıcı bir bildirimde bulunulmak istenilmesi halinde de önceki bildirimin düzeltilmesi gerekmektedir. Bu durumda, banka ve aracı kurumlarca Ek-2’de yer alan beyanname ile vergi dairesine bildirilen varlıklara ilişkin düzeltme talebinin banka ve aracı kurum aracılığıyla yapılması esastır.

c) Bildirimde bulunulduktan sonraki aylarda, bildirime konu edilen varlıkları artırıcı bir bildirimde bulunulmak istenilmesi halinde ise önceki bildirimin düzeltilmesi söz konusu olmayacak, ilave olarak bildirilmek istenilen varlıklar için yeni bir bildirim yapılacaktır.

ç) Düzeltme kapsamı dışında verilen tüm bildirimler yeni bir bildirim olarak kabul edilecek ve önceki bildirimle ilişkilendirilmeyecektir.

Örnek 1- 2022/Ağustos ayında 5.000.000 TL karşılığı döviz bildiriminde bulunan bir gerçek kişinin, aynı ay içerisinde bildirdiği tutarı 2.500.000 TL’ye düşürmek ya da 7.500.000 TL’ye çıkarmak istemesi halinde ilk bildirimine ilişkin düzeltme bildirimi vermesi gerekecektir.

Ağustos ayında 5.000.000 TL karşılığı döviz bildiriminde bulunan bir gerçek kişinin, Eylül veya Ekim ayı içerisinde, bildirdiği tutarı 2.500.000 TL’ye düşürmek istemesi halinde, Ağustos ayındaki bildirimine ilişkin düzeltme bildirimi vermesi gerekecektir. Banka ve aracı kurumlarca Ek-2’de yer alan beyanname ile vergi dairesine bildirilen varlıklara ilişkin düzeltme talebi ise banka veya aracı kurumlar aracılığıyla yapılacaktır.

Ağustos ayında 5.000.000 TL karşılığı döviz bildiriminde bulunan bir gerçek kişinin, Eylül veya Ekim ayı içerisinde, bildirdiği tutarı 7.500.000 TL’ye çıkarmak istemesi halinde ise Eylül veya Ekim ayına ilişkin 2.500.000 TL’lik yeni bir bildirim vermesi gerekecektir. Yeni verilen bildirimler önceki bildirim ile ilişkilendirilmeyeceğinden, sadece ilave tutarın bildirilmesine dikkat edilecektir.

d) Bildirim süresi sona erdikten sonra bildirimlere ilişkin yapılan düzeltme talepleri dikkate alınmayacaktır. Bu çerçevede, 31/3/2023 tarihine kadar yapılan bildirimlerin bu tarihten sonra düzeltilmesi mümkün olmayacaktır.

Yurt dışında bulunan varlıkların Türkiye’ye getirilmesi

MADDE 4- (1) Madde kapsamında bildirime konu edilen varlıkların bildirimin yapıldığı tarihten itibaren üç ay içinde Türkiye’ye getirilmesi veya Türkiye’deki banka veya aracı kurumlarda mevcut ya da yeni açılan bir hesaba transfer edilmesi şarttır. Türkiye’deki banka ya da aracı kurumlarda mevcut ya da yeni açılan bir hesaba ilgili varlığın transferi işlemlerinde, bildirimde bulunan hesap sahibi ile yurt dışından varlığı transfer edenin farklı kişiler olmasının söz konusu hükümden faydalanılması açısından herhangi bir önemi bulunmamaktadır.

(2) Yurt dışında bulunan varlıklar, yurt dışında bulunan banka veya finansal kurumlardan kullanılan ve 5/7/2022 tarihi itibarıyla kanuni defterlerde kayıtlı olan kredilerin en geç 31/3/2023 tarihine kadar kapatılmasında kullanılabilecektir. Bu takdirde, defter kayıtlarından düşülmesi kaydıyla, borcun ödenmesinde kullanılan varlıklar için Türkiye’ye getirilme şartı aranmayacaktır. Bu hükümden yararlananların, kredilerini kapattıklarına dair yurt dışında bulunan banka veya finansal kurumlardan alacakları tevsik edici belgelerin bir örneğini bildirimlerine eklemeleri gerekmekte olup bu bildirimi alan banka veya aracı kurumun, defter kayıtlarından düşme işlemine ilişkin kontrol yükümlülüğü bulunmamaktadır.

(3) 5/7/2022 tarihi itibarıyla kanuni defterlerde kayıtlı olan sermaye avanslarının, yurt dışında bulunan para, altın, döviz, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçlarının bu tarihten önce Türkiye’ye getirilmek suretiyle karşılanmış olması hâlinde, söz konusu avansların defter kayıtlarından düşülmesi kaydıyla anılan madde hükümlerinden yararlanılabilecektir.

(4) Yurt dışında bulunan ancak kapsama girmeyen varlıkların (örneğin taşınmazların) 31/3/2023 tarihine kadar kapsamdaki varlıklara dönüştürülmek suretiyle söz konusu madde hükümleri çerçevesinde Türkiye’ye getirilmesi mümkündür.

(5) Türkiye’ye getirilmekten maksat;

a) Para, döviz, altın, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçlarının fiziki olarak Türkiye’ye getirilmesi veya bu varlıkların Türkiye’deki banka veya aracı kurumlarda açılacak bir hesaba transfer edilmesi,

b) Fiziki olarak Türkiye’ye getirilmesi veya aracı kurumlarda açılacak bir hesaba transfer edilmesi mümkün olmayan menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçlarının aracı kurumlara bildirilmesidir.

(6) Yurt dışında bulunan para, altın, döviz, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçlarının Türkiye’deki banka veya aracı kurumlarda mevcut ya da yeni açılan bir hesaba transfer edilmesi durumunda, banka dekontu veya aracı kurum işlem sonuç formları, varlıkların Türkiye’ye getirilmiş olduğunun tevsikinde kullanılabilecektir.

(7) 31/3/2023 tarihine kadar banka veya aracı kurumlara bildirilmesi kaydıyla, yurt dışında bulunan söz konusu varlıkların Türkiye’ye fiziki olarak getirilmesi sırasında yapılan deklarasyon/bildirime istinaden Gümrük İdaresinden alınan belgeler, varlıkların Türkiye’ye getirilmiş olduğunun tevsikinde kullanılabilecektir.

Yurt dışında bulunan varlıkların bildirimi üzerine banka veya aracı kurumlarca yapılacak işlemler ve verginin ödenmesi

MADDE 5- (1) Gerçek ve tüzel kişiler, yurt dışında bulunan varlıkları iki nüsha olarak hazırlayacakları Ek-1’de yer alan form ile bankalara veya aracı kurumlara bildireceklerdir. Formun bir nüshası, ilgili banka veya aracı kurum tarafından, varsa bildirim nedeniyle açılan hesaba ilişkin bilgiler yazılıp tasdik edildikten sonra, düzenlenen banka dekontları veya işlem sonuç formlarıyla birlikte ilgilisine geri verilecektir.

(2) Bildirimin gerçek veya tüzel kişinin vekili ya da kanuni temsilcisi tarafından yapılması halinde, bankalar veya aracı kurumlarca söz konusu vekil veya kanuni temsilcinin yetkili olup olmadığı hususu kontrol edilecektir.

(3) Banka veya aracı kurumlar tarafından, bildirimde bulunanlardan bildirime konu edilen varlıklara ilişkin olarak herhangi bir belge istenilmeyecektir.

(4) Banka ve aracı kurumlar, kendilerine bildirilen varlıklara ilişkin olarak bildirim sahibinden bildirilen varlıkların değeri üzerinden 30/9/2022 tarihine kadar yapılan bildirimler için %1, 1/10/2022 tarihi ila 31/12/2022 tarihi (bu tarih dahil) arasında yapılan bildirimler için %2, 31/3/2023 tarihine kadar (bu tarih dahil) yapılan bildirimler için %3 oranında peşin olarak tahsil edecekleri vergiyi, bildirimi izleyen ayın on beşinci günü akşamına kadar vergi sorumlusu sıfatıyla Ek-2’de yer alan beyanname ile bağlı bulundukları vergi dairesine 340 ve 346 sıra no.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğlerinde belirtilen usul ve esaslar doğrultusunda beyan edecektir. Beyan edilen varlıkların değerleri üzerinden, vergi dairelerince tarh edilen vergiler, söz konusu beyan süresi içerisinde banka ve aracı kurumlarca vergi sorumlusu sıfatıyla ödenecektir.

Yurt dışında bulunan varlıkların bildirimine istinaden tahsil edilen vergilerin bildirim sahibine iadesi

MADDE 6- (1) Yurt dışında bulunan ve madde kapsamında bildirime konu edilen varlıkların, Türkiye’deki banka ya da aracı kurumlardaki hesaplara transfer edildiği veya yurt dışından getirilerek bu hesaplara yatırıldığı tarihten itibaren en az bir yıl süreyle bu hesaplarda tutulması halinde, bildirilen varlıkların değeri üzerinden madde kapsamında uygulanması gereken vergi oranı %0 olarak dikkate alınacaktır. Bu durumda, banka ve aracı kurumlar tarafından tahsil edilerek vergi sorumlusu sıfatıyla vergi dairesine ödenen vergiler, bildirim sahibinin Ek-4’te yer alan form ile düzeltme zamanaşımı süresi içinde vergi dairesine başvurusu üzerine ilgilisine iade edilecektir.

(2) Başvuru yapılacak vergi dairesi; kesintiyi yapan banka veya aracı kurum merkezinin bağlı bulunduğu vergi dairesidir.

(3) İade talebinde bulunacak gerçek veya tüzel kişilerin Ek-4’te yer alan ve başvuru yaptıkları formlarına, bildirdikleri varlıkların banka ve aracı kurumlara yatırıldığına ve en az bir yıl süreyle bu hesaplarda tutulduğuna dair tevsik edici belgeleri (banka dekontu, hesap cüzdanı, aracı kurum işlem sonuç formu gibi) eklemeleri gerekmektedir. Bu kapsamda başvurular, İnteraktif Vergi Dairesi üzerinden elektronik ortamda yapılabileceği gibi ilgili formun elden veya posta yoluyla da ilgili vergi dairesine verilebilmesi mümkündür.

(4) Bildirim sahipleri madde kapsamında nakden iade talebinde bulunabilecekleri gibi, vergi borçları için mahsuben iade talebinde de bulunabileceklerdir. Bu takdirde mahsuben iade talebi, Ek-4’te yer alan formun eksiksiz şekilde vergi dairesine verildiği tarih esas alınarak yerine getirilecektir.

(5) Bildirim sahibine iade yapılabilmesi için madde kapsamında bildirilen varlıkların değeri üzerinden hesaplanan vergilerin vergi sorumlularınca ödenmiş olması şarttır.

(6) 21/7/1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 23 üncü maddesi ile 31/5/2006 tarihli ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 88 inci maddesi hükümleri dikkate alınarak bildirim sahiplerinin iade işlemleri gerçekleştirilecektir.

(7) İadeye ilişkin bir yıllık sürenin başlangıcında, bildirime konu edilen varlıkların Türkiye’deki banka ve aracı kurumlarda açılan hesaplara transfer edildiği veya yurt dışından getirilerek bu hesaplara yatırıldığı tarih dikkate alınacaktır.

Örnek 2- Gerçek kişi (A), madde hükmü kapsamında yurt dışında bulunan 600.000 TL tutarındaki varlığı için 13/9/2022 tarihinde (N) Bankasına bildirimde bulunmuş ve hesaplanan vergiyi peşin olarak ödemiştir. Adı geçen kişi söz konusu tutarı 1/12/2022 tarihinde bildirimde bulunduğu bankadaki hesabına transfer etmiştir. Buna göre, bildirimde bulunulan yurt dışındaki varlık için tarh edilen verginin iadesine yönelik bir yıllık sürenin başlangıcı olarak bildirim konusu yapılan tutarın Türkiye’deki banka hesabına transfer edildiği 1/12/2022 tarihinin dikkate alınması ve bildirime konu edilen tutarın 1/12/2023 tarihine kadar söz konusu banka hesabında tutulması durumunda bildirim esnasında ödenen vergi iade edilebilecektir.

(8) Bildirime konu edilip bu kapsamda banka ve aracı kurumlarda açılan hesaplara transfer edilen veya yatırılan varlıkların, banka ve aracı kurumlarda farklı mevduat, katılım ve yatırım gibi hesaplarda değerlendirilmesi iadeye ilişkin bir yıllık sürenin hesabını etkilemeyecektir.

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

Türkiye’de Bulunan Varlıkların Beyanı ve Verginin Ödenmesi

Türkiye’de bulunan varlıkların beyanı

MADDE 7- (1) Gelir veya kurumlar vergisi mükelleflerince sahip olunan ve Türkiye’de bulunan, ancak kanuni defter kayıtlarında yer almayan; para, altın, döviz, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçları ile taşınmazlar, 31/3/2023 tarihine (bu tarih dâhil) kadar Ek-3’te yer alan beyanname ile gelir veya kurumlar vergisi yönünden bağlı olunan vergi dairelerine doğrudan beyan edilebileceği gibi 340 sıra no.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinde belirtilen usul ve esaslar doğrultusunda elektronik ortamda da beyan edilebilecektir.

(2) Yıllık gelir veya kurumlar vergisi beyannamelerini elektronik ortamda vermek zorunda olan mükellefler, Ek-3’te yer alan beyannamelerini de 340 ve 346 sıra no.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğlerinde belirtilen usul ve esaslar doğrultusunda elektronik ortamda vermek zorundadırlar.

(3) Gelir ve kurumlar vergisi mükellefiyeti bulunmayanların da Türkiye’de bulunan para, altın, döviz, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçları ile taşınmazları için beyanda bulunmak suretiyle madde hükmünden yararlanabilmeleri mümkündür. Bu kişilerin taşınmazlar dışındaki varlıklarını beyan tarihi itibarıyla banka veya aracı kurumlarda açılan hesaplara yatırmaları ve bu durumu tevsik edici belgelerle kanıtlamaları zorunludur.

(4) Gelir ve kurumlar vergisi mükellefiyeti bulunmayanlar için beyanda bulunulacak vergi dairesi, bunların yerleşim yerlerinin bağlı bulunduğu yer vergi daireleri olacaktır.

(5) Şahıs şirketleri ile adi ortaklıkların gelir veya kurumlar vergisi mükellefiyeti bulunmamakta olup, bunlar adına stopaj ve katma değer vergisi yönünden mükellefiyet tesis edilmektedir. Bu kapsamda, şahıs şirketleri ile adi ortaklıklar adına da beyanda bulunulması mümkün bulunmakta olup, beyan edilen varlıklar dolayısıyla şahıs şirketleri ve adi ortaklıklar katma değer vergisi, ortaklar ise gelir veya kurumlar vergisi yönünden vergi incelemesi ve tarhiyat yapılmaması imkanından faydalanabilecektir.

Verginin ödenmesi

MADDE 8- (1) Vergi dairelerine beyan edilen varlıkların değerleri üzerinden vergi dairelerince %3 oranında vergi tarh edilecektir. Bu şekilde hesaplanan vergi, tarhiyatın yapıldığı ayı izleyen ayın sonuna kadar ödenecektir.

DÖRDÜNCÜ BÖLÜM

Ortak Hükümler

Şirketlerin kanuni temsilcileri, ortakları veya vekilleri adına görünen varlıkların durumu

MADDE 9- (1) Şirketlerin kanuni temsilcileri, ortakları ya da şirket veya şirketin ortakları adına madde kapsamına giren varlıkları 5/7/2022 tarihinden önce yetkili kuruluşlarca düzenlenen bir vekalet veya temsil sözleşmesine istinaden değerlendirmeye yetkili olanların, bu tarih itibarıyla sahip oldukları ve yurt dışında bulunan varlıklarının, bu Tebliğde yapılan açıklamalar çerçevesinde şirket adına bildirime konu edilerek Türkiye’ye getirilmesi veya Türkiye’deki banka veya aracı kurumlarda açılacak bir hesaba transfer edilmesi ya da Türkiye’de bulunan ancak 5/7/2022 tarihi itibarıyla kanuni defter kayıtlarında yer almayan varlıklarının bu Tebliğde yapılan açıklamalar çerçevesinde şirket adına beyan edilmek suretiyle madde hükümlerinden yararlanılabilmesi mümkündür.

(2) Şirket veya şirket ortaklarına ait olduğu halde şirketin kanuni temsilcileri, ortakları veya vekilleri dışındaki kişilerce tasarruf edilen varlıklar, söz konusu madde hükümleri çerçevesinde şirket adına bildirim veya beyana konu edilerek madde hükmünden yararlanılabilecektir. Ayrıca, gerçek kişilere ait olduğu halde bu kişilerin ortağı veya kanuni temsilcisi oldukları yurt dışındaki şirketlerce tasarruf edilen varlıkların da ilgili gerçek kişiler adına bildirim veya beyana konu edilmesi halinde madde hükmünden yararlanılabilmesi mümkündür. Ancak, bildirim veya beyan dışındaki nedenlerle yapılacak inceleme esnasında söz konusu varlıkların şirket veya şirket ortaklarına ya da gerçek kişilere ait olduğunun ispat edilmesi gerekmektedir.

Varlıkların bildirim değeri

MADDE 10- (1) Gerek yurt dışında bulunan varlıkların banka veya aracı kurumlara bildirilmesinde gerekse yurt içinde bulunan varlıkların vergi dairelerine beyan edilmesinde, bildirildiği veya beyan edildiği tarih itibarıyla varlıklar, aşağıdaki değerleme ölçütleri ile değerlenecektir:

a) Türk lirası cinsinden para, itibari (nominal) değeriyle.

b) Altın, rayiç bedeliyle.

c) Döviz, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası döviz alış kuruyla.

ç) Menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçlarından;

1) Pay senetleri, varsa borsa rayiciyle, borsa rayici yoksa rayiç bedeliyle, bu bedel tespit edilemiyorsa alış bedeliyle, alış bedeli de belli değilse itibari (nominal) değeriyle.

2) Tahvil, bono, eurobond gibi borçlanma araçları, varsa borsa rayiciyle, borsa rayici yoksa rayiç bedeliyle, bu bedel tespit edilemiyorsa alış bedeliyle, alış bedeli de belli değilse itibari (nominal) değeriyle.

3) Yatırım fonu katılma payları, ilgili piyasasında belirlenmiş kapanış fiyatıyla.

4) Vadeli işlem ve opsiyon sözleşmeleri gibi türev araçlar, varsa borsa rayiciyle, borsa rayici yoksa rayiç bedeliyle, bu bedel tespit edilemiyorsa alış bedeliyle, alış bedeli de belli değilse itibari (nominal) değeriyle.

d) Taşınmazlar, rayiç bedeliyle.

(2) Bildirim veya beyanlarda söz konusu varlıkların Türk lirası karşılığı bedelleri esas alınacaktır.

(3) Bu Tebliğin uygulanmasında rayiç bedel, söz konusu varlıkların bildirildiği veya beyan edildiği tarih itibarıyla belirlenen alım-satım bedeli olup, bu bedelin gerçek durumu yansıtması gerekmektedir.

(4) Borsa rayiciyle değerlenecek varlıkların borsa rayicinin belirlenmesinde, söz konusu varlıkların bildirildiği veya beyan edildiği tarihte işlem gördüğü yurt içi veya yurt dışındaki borsalarda oluşan değerler dikkate alınacaktır.

(5) Döviz cinsinden varlıklarda, bunların bildirildiği veya beyan edildiği tarihteki Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası döviz alış kuru dikkate alınacaktır.

(6) Bildirimde bulunduktan sonra, yapılan hataların düzeltilmesi ya da bildirime konu edilen varlıkların azaltılması amacıyla 31/3/2023 tarihine kadar yapılacak düzeltmelerde varlıkların ilk bildirim tarihindeki değerleri esas alınır.

Bildirilen veya beyan edilen varlıkların kanuni defter kayıtlarına intikal ettirilmesi

MADDE 11- (1) Bildirilen veya beyan edilen varlıkların, 4/1/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanunu uyarınca defter tutan mükelleflerce kanuni defterlere kaydedilmesi zorunludur.

(2) Yurt dışında bulunan varlıkların; şirket adına bildirilmesi durumunda ilgili şirket, şahıslar adına bildirilmesi halinde bu şahısların kendileri, maddenin sağladığı imkânlardan yararlanabileceğinden, şirket adına bildirime konu edilen varlıkların, şirketin kanuni defter kayıtlarına intikal ettirilmesi gerekmektedir.

(3) Bilanço esasına göre defter tutan mükellefler, madde hükmü uyarınca bildirime veya beyana konu ettikleri ve yasal defterlerine kaydettikleri kıymetleri için pasifte özel fon hesabı açacaklardır. Söz konusu hesap sermayenin cüz’ü addolunacak, bildirim veya beyan tarihinden itibaren iki yıl geçmedikçe işletmeden çekilemeyecek ve sermayeye ilave dışında başka bir amaçla kullanılamayacaktır. Diğer taraftan işletmenin tasfiye edilmesi halinde bu tutarlar vergilendirilmeyecektir. Fon hesabında tutulan bu tutarların, 31/12/1960 tarihli ve 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 81 inci maddesi ile 5520 sayılı Kanunun 19 uncu ve 20 nci maddeleri uyarınca gerçekleşecek devir ve bölünme hallerinde de vergilendirilmesi söz konusu olmayacaktır.

(4) Serbest meslek kazanç defteri ile işletme hesabı esasına göre defter tutan mükellefler, bildirimde veya beyanda bulundukları söz konusu kıymetleri defterlerinde ayrıca göstereceklerdir.

(5) 213 sayılı Kanun uyarınca defter tutan mükelleflerce Türkiye’ye getirilen varlıklar ile gelir veya kurumlar vergisi mükelleflerince kanuni defterlere kaydedilen varlıklar, dönem kazancının tespitinde dikkate alınmaksızın işletmelerine dâhil edilecek ve bildirim veya beyan tarihinden itibaren iki yıl geçmesi koşuluyla vergiye tabi kazancın ve kurumlar için dağıtılabilir kazancın tespitinde dikkate alınmaksızın işletmelerinden çekilebilecektir.

(6) Türkiye’de bulunan varlıkların, vergi dairelerine beyan edildiği tarih itibarıyla 10 uncu maddede yer alan esaslar çerçevesinde belirlenen Türk lirası karşılığı bedelleriyle bu varlıkların yasal defterlere kaydedilmesi gerekmekte olup, söz konusu varlıkların elden çıkarılması halinde satış kazancının tespitinde bu bedel dikkate alınacaktır.

(7) Madde kapsamında beyana konu edilerek işletme kayıtlarına alınacak taşınmazların işletmeye devrine ilişkin tapuda yapılacak işlemlerden 2/7/1964 tarihli ve 492 sayılı Harçlar Kanunu uyarınca harç alınmayacaktır. Ayrıca bu taşınmazların işletmeye devrinde 193 sayılı Kanunun mükerrer 80 inci maddesindeki değer artışı kazancı hükümleri de uygulanmayacaktır.

(8) Tapuda yapılacak taşınmaz devir işlemlerinde tapu harcının alınmaması için maddede belirtilen beyannamenin verilmesini müteakiben, ilgili vergi dairesinden, beyan edilen taşınmazların tapu kayıtlarına ilişkin bilgileri de içerecek şekilde bu madde kapsamında şirket adına beyan edilerek özel fon hesabına alındığını (veya kanuni defterlerin ilgili sayfalarında gösterildiğini) ve bu çerçevede tapu işleminde harç alınmayacağı hususunda beyanın yapıldığı vergi dairesinden alınacak yazı, ilgili tapu sicil müdürlüğüne ibraz edilecektir.

Gelir, gider ve amortisman uygulaması

MADDE 12- (1) Bildirim veya beyan konusu yapılarak kanuni defter kayıtlarına intikal ettirilen varlıklar hakkında 213 sayılı Kanunda yer alan amortismanlara ilişkin hükümler uygulanmayacaktır.

(2) Kayıtlara alınan bu varlıkların daha sonra elden çıkarılmasından doğan zararlar, gelir veya kurumlar vergisi uygulaması bakımından gelirin veya kurum kazancının tespitinde gider veya indirim olarak kabul edilmeyecektir. Söz konusu varlıkların elde tutulması ve elden çıkarılmasından doğan kazanç ve iratlar ise genel esaslar çerçevesinde gelirin veya kurum kazancının tespitinde dikkate alınacaktır.

(3) Bildirilen veya beyan edilen varlıklar nedeniyle ödenen vergiler, hiçbir suretle gider yazılamayacak ve başka bir vergiden mahsup edilemeyecektir.

İnceleme ve tarhiyat yapılmayacak haller

MADDE 13- (1) Madde hükmü uyarınca, bildirimde veya beyanda bulunulan varlıklara isabet eden tutarlara ilişkin hiçbir suretle vergi incelemesi ve vergi tarhiyatı yapılmayacaktır. Bu hükümden yararlanabilmek için;

a) Yurt dışında bulunan bildirime konu varlıkların;

1) Bildirimin yapıldığı tarihten itibaren üç ay içinde Türkiye’ye getirilmesi ya da Türkiye’deki banka veya aracı kurumlarda açılacak bir hesaba transfer edilmesi,

2) Bildirilen varlıklara ilişkin tarh edilen verginin süresinde ödenmesi,

3) Bildirime konu edilen varlıkların 213 sayılı Kanun uyarınca defter tutan mükelleflerce kanuni defterlere kaydedilmesi, yasal defterlerine kaydettikleri bu kıymetler için pasifte özel fon hesabı açılması (veya kanuni defterlerin ilgili sayfalarında gösterilmesi), bu fon hesabının ve varlıkların iki yıl geçmedikçe işletmeden çekilmemesi ve fon hesabının sermayeye ilave dışında başka bir amaçla kullanılmaması,

b) Türkiye’de bulunan ve beyana konu edilen varlıkların;

1) Beyan edilen varlıkların 213 sayılı Kanun uyarınca defter tutan mükelleflerce kanuni defterlere kaydedilmesi, yasal defterlerine kaydettikleri bu kıymetler için pasifte özel fon hesabı açılması (veya kanuni defterlerin ilgili sayfalarında gösterilmesi), bu fon hesabının ve varlıkların iki yıl geçmedikçe işletmeden çekilmemesi ve fon hesabının sermayeye ilave dışında başka bir amaçla kullanılmaması,

2) Gelir veya kurumlar vergisi mükellefi olmayanlar tarafından banka veya aracı kurumlardaki hesaplara yatırıldığını (taşınmazlar hariç) gösterir belgelerle tevsik edilmesi,

3) Madde kapsamında beyan edilen varlıklara ilişkin tarh edilen verginin süresinde ödenmesi,

gerekmektedir.

(2) Bildirilen varlıkların, yurt dışında bulunan banka veya finansal kurumlardan kullanılan ve 5/7/2022 tarihi itibarıyla kanuni defterlerde kayıtlı olan kredilerin en geç 31/3/2023 tarihine kadar kapatılmasında kullanılması mümkün olup, defter kayıtlarından düşülmesi kaydıyla, borcun ödenmesinde kullanılan varlıklar için Türkiye’ye getirilme şartı aranmaksızın vergi incelemesi ve vergi tarhiyatı yapılmaması imkanından yararlanılacaktır.

(3) 5/7/2022 tarihi itibarıyla kanuni defterlerde kayıtlı olan sermaye avanslarının, yurt dışında bulunan para, altın, döviz, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçlarının anılan tarihten önce Türkiye’ye getirilmek suretiyle karşılanmış olması halinde, söz konusu avansların defter kayıtlarından düşülmesi kaydıyla, vergi incelemesi ve vergi tarhiyatı yapılmaması imkanından yararlanılabilecektir.

(4) Bildirilen veya beyan edilen varlıklar dışındaki diğer nedenlerle başlayan vergi incelemeleri veya takdire sevk işlemleri dolayısıyla, madde kapsamında bildirimde veya beyanda bulunan mükellefler hakkında matrah farkı bulunması durumunda;

a) Bulunan matrah farkının bildirime veya beyana konu edilen varlıklar nedeniyle ortaya çıktığının tespiti ve bildirilen veya beyan edilen varlık tutarının, bulunan matrah farkına eşit ya da fazla olması durumunda gelir veya kurumlar vergisi ile katma değer vergisi yönünden tarhiyat yapılmayacaktır.

Örnek 3- (ABC) A.Ş., madde hükmü kapsamında bağlı bulunduğu vergi dairesine Türkiye’de bulunan ancak kanuni defter kayıtlarında yer almayan varlıkları için 16/8/2022 tarihinde 500.000 TL tutarında beyanda bulunmuş ve beyanına istinaden tarh edilen vergiyi süresinde ödemiştir. Maddede yer alan diğer şartları da taşıyan mükellef kurum sektör incelemeleri kapsamında 2020 hesap dönemine ilişkin incelemeye sevk edilmiştir. Bu döneme ilişkin yapılan inceleme sonucunda mükellef hakkında 250.000 TL kayıt dışı satışa ilişkin matrah farkı tespit edilmiş ancak mükellef kurum inceleme esnasında bu farkın madde hükmü kapsamında beyan edilen varlıklar nedeniyle meydana geldiğini belirtmiştir. Vergi inceleme elemanı tarafından mükellefin bu iddiası incelenmiş ve aradaki farkın nedeninin mükellefin ifadesine uygun olduğu anlaşılmıştır. Bu durumda, mükellef hakkında tarhiyat yapılmayacaktır.

b) Bulunan matrah farkının bildirime veya beyana konu edilen varlıklar nedeniyle ortaya çıktığının tespiti halinde, bu farkın bildirilen veya beyan edilen varlık tutarından fazla olması durumunda, yalnızca aradaki fark tutar üzerinden gelir veya kurumlar vergisi ile katma değer vergisi yönünden vergi tarhiyatı yapılacaktır.

Örnek 4- (DEF) Ltd. Şti. yurt dışında sahip olduğu madde kapsamına giren varlıkları için 1.000.000 TL bildirimde bulunmuştur. Maddede sayılan bütün şartları taşıyan mükellef hakkında yapılan ihbara istinaden mükellef kurumun 2019 hesap dönemi incelemeye sevk edilmiştir. Adı geçen kurum hakkında yapılan inceleme sonucunda 2.500.000 TL tutarında matrah farkı tespit edilmiştir. Mükellef söz konusu farkın 1.000.000 TL’sinin bildirilen varlıklar nedeniyle ortaya çıktığını ifade etmiştir. Vergi inceleme elemanı ise söz konusu farkın 750.000 TL tutarındaki kısmının bildirilen varlıklar nedeniyle ortaya çıktığını kalan tutarın ise hatalı amortisman ayırma, gider, indirim ve istisnaların doğru hesaplanmaması gibi diğer nedenlerden kaynaklandığını ortaya koymuştur. Bu durumda, anılan mükellef hakkında bulunan matrah farkının 750.000 TL tutarındaki kısmı için vergi tarhiyatı yapılmayacaktır.

(5) Vergi incelemesine başlanılan veya takdir komisyonuna sevk edilen tarihten sonra madde hükmüne istinaden bildirimde veya beyanda bulunulması durumunda ise vergi incelemesi ve takdir komisyonu kararına istinaden bulunan matrah farkları üzerinden vergi tarhiyatı yapılmasına engel teşkil etmeyecek ve bildirime veya beyana konu edilen tutarlar mahsuba konu edilemeyecektir.

Diğer hususlar

MADDE 14- (1) İlgili kurum ve kuruluşlar, gerçek veya tüzel kişilerin madde hükmü uyarınca yapılacak işlemlere ilişkin taleplerini yerine getirmek zorundadırlar.

Yürürlük

MADDE 15- (1) Bu Tebliğ yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

Yürütme

MADDE 16- (1) Bu Tebliğ hükümlerini Hazine ve Maliye Bakanı yürütür.

Ekleri için tıklayınız.

]]>
https://www.muhasebenews.com/varlik-barisi-tebligi-yayimlandi-9-8-2022/feed/ 0