tüketim – Muhasebe News https://www.muhasebenews.com Muhasebe News Tue, 26 Apr 2022 11:27:29 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=6.3.3 Rekabet Kurumu hızlı tüketim mallarının perakendeciliğine ilişkin nihai raporunda sona yaklaştı https://www.muhasebenews.com/rekabet-kurumu-hizli-tuketim-mallarinin-perakendeciligine-iliskin-nihai-raporunda-sona-yaklasti/ https://www.muhasebenews.com/rekabet-kurumu-hizli-tuketim-mallarinin-perakendeciligine-iliskin-nihai-raporunda-sona-yaklasti/#respond Tue, 26 Apr 2022 06:00:00 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=126328 Rekabet Kurumu, farkı sektörlere ilişkin yayımladığı raporların ardından bayramdan sonra da “Hızlı Tüketim Malları Perakendeciliği Sektör İncelemesi Nihai Raporu”nu kamuoyuyla paylaşacak.

Kurum, 5 Şubat 2021’de Hızlı Tüketim Malları Perakendeciliği Sektör İncelemesi Ön Raporu’nu yayımlamıştı.

Raporda, hızlı tüketim malları perakendeciliği pazarındaki yoğunlaşma oranlarının hızla arttığı belirtilmişti.

Kurumun incelediği teşebbüslerden ilk 4’ünün pazar payının arttığı, yerel ve küçük marketlerin ise pay kaybettiği bilgisi verilen raporda, söz konusu 4 teşebbüsten 3’ünün “indirim market” olduğu, indirim marketlerin ürün portföylerindeki özel markalı ürün ağırlığının diğer marketlerden daha fazla bulunduğu vurgulandı.

Raporda, indirim marketleri tarafından tasarlanan bu ürünlerin çoğunlukla küçük ve orta ölçekli üretici veya çiftçiye ürettirildiği, perakende seviyedeki gücünün de etkisiyle indirim marketlerin bu satıcılar karşısında önemli bir alıcı gücüne sahip olduğu kaydedildi.

Bu gücün kötüye kullanılmasının söz konusu satıcıların faaliyetlerini zorlaştırarak, bu teşebbüslerin rekabetçi güçlerini zayıflatabileceği belirtilen raporda, şu ifadeler öne çıktı: “Çiftçiler ile küçük ve orta ölçekli işletmelerin ülke ekonomisinin temel taşları olduğu dikkate alındığında, bu aktörlerin gelirlerinin azalmasına, yatırım, yeni pazarlara açılma ve yeni ürün geliştirme güdülerinin zayıflamasına yol açabilecek söz konusu nitelikteki uygulamaların engellenmesinin şart olduğu anlaşılmaktadır. Teşebbüslerin alıcı güçlerinin kötüye kullanılmadığının garanti altına alınması, marketler arasındaki rekabete de olumlu yansıyarak, başta fiyatların düşmesi olmak üzere hızlı tüketim malları perakendeciliği pazarında rekabetten beklenen faydaların kazanılmasında önemli bir rol oynayacaktır.”

Raporda, perakendecilerin çeşitli isimler altında tedarikçilerden bedel almasının, ödeme vadelerinin uzun olmasının, sözleşmede tek taraflı değişiklik yapılması gibi uygulamaların alıcı gücü kaynaklı haksız ticaret uygulamalarına örnek olabileceği bildirildi.

“BAĞIMSIZ İDARİ OTORİTEYE İHTİYAÇ” VURGUSU

Sektör incelemesi kapsamında yapılan incelemeler sonucu tedarikçilerin şikayet yolunu seçmediklerine dikkati çekilen raporda, şunlar kaydedildi: “Son 10 yılda hızlı bir artış göstererek, gerek tedarik gerekse perakende seviyelerindeki aktörlerin faaliyetlerini ve rekabetin seviyesini olumsuz yönde etkileyebilecek önemli bir seviyeye gelen perakendecilerin alıcı gücünün kötüye kullanılmasının engellenmesini teminen, ülkemizde de yasal bir düzenleme ve bu yasal düzenlemenin uygulamasından sorumlu, inceleme yapma ve yaptırım uygulama yetkilerine sahip bağımsız bir idari otoritenin varlığına ihtiyaç bulunduğu sonucuna ulaşılmıştır.”


Kaynak: İTO Haber
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/rekabet-kurumu-hizli-tuketim-mallarinin-perakendeciligine-iliskin-nihai-raporunda-sona-yaklasti/feed/ 0
Elektronik gider pusulasına geçiş zorunlu mudur? https://www.muhasebenews.com/elektronik-gider-pusulasina-gecis-zorunlu-mudur/ https://www.muhasebenews.com/elektronik-gider-pusulasina-gecis-zorunlu-mudur/#respond Sun, 09 Jan 2022 07:30:34 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=120678 E defter mükellefi firmamız köylerde şahıslardan aldığı hurdaları teker teker gider pusulası düzenleyerek alıyor. Ayda 1.000 tane gider pusulası kesiyor. Çok zamanımızı alıyor. Çok zorlanıyoruz. E gider pusulası ile muhtelif müşteriler olarak toplu olarak gider pusulası düzenleyebilir miyiz?

Merhaba; elektronik gider pusulası şuan için ihtiyari bir uygulamadır. 

Kağıt ortamda da düzenlenen gider pusulalarının her muhatap için ayrı ayrı düzenlenmesi gereklidir.


BENZER İÇERİKLER
E-Gider pusulasını kimler zorunlu olarak kullanmak zorundadır?

Gerçek kişiden gider pusulası ile alınan taşıtlar için KDV hesaplanır mı?

Gider pusulası ile vergi mükellefi olmayan kişiden tarla alabilir miyiz?

Gerçek kişiden aldığımız sunum hizmeti için düzenleyeceğimiz gider pusulasında stopaj olmalı mıdır?


Kaynak: İsmmmo, GİB
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/elektronik-gider-pusulasina-gecis-zorunlu-mudur/feed/ 0
2021 yılı cirosu 11 Milyon olan bir şirket e- irsaliye uygulamasına geçmeli midir? https://www.muhasebenews.com/2021-yili-cirosu-11-milyon-olan-bir-sirket-e-irsaliye-uygulamasina-gecmeli-midir/ https://www.muhasebenews.com/2021-yili-cirosu-11-milyon-olan-bir-sirket-e-irsaliye-uygulamasina-gecmeli-midir/#respond Sun, 09 Jan 2022 06:30:16 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=120654 Bir şirketimiz 31.12.2021 tarihi itibariyle 11.253.574,13 TL brüt hasılata ulaştı. E-irsaliyeye geçmemiz zorunlu mu? 

VUK 526 Kapsamında; “1/1/2020 tarihinden itibaren; Özel Tüketim Vergisi Kanununa ekli (I) sayılı listedeki malların imali, ithali, teslimi vb. faaliyetleri nedeniyle EPDK’dan lisans alanlar, Özel Tüketim Vergisi Kanununa ekli (III) sayılı listedeki malları imal, inşa veya ithal edenler, maden ruhsat veya sertifikası alanlar (yaptıkları sözleşmeye istinaden maden üretim faaliyetinde bulunan mükellefler dahil), şeker imalini gerçekleştirenler, demir, çelik ürünlerinin imal, ithal veya ihracını gerçekleştirenler, Gübre Takip Sistemine dahil olanlar, Hal Kayıt Sistemi kapsamındaki sebze ve meyvelerin toptan ticaretini yapmaya başlayan tüccar veya komisyoncular söz konusu şartların sağlandığı ayı izleyen dördüncü ayın başından, ilgili hesap dönemi brüt satış hasılatı (veya satışları ile gayrisafi iş hasılatı) 25 Milyon TL ve üzeri olan mükelleflerin ise müteakip hesap döneminin yedinci ayı başından itibaren e-İrsaliye uygulamasına geçmeleri ve bu tarihten itibaren düzenleyecekleri sevk irsaliyelerini bu Tebliğin “V.7.” ve “VIII.” numaralı bölümlerinde belirtilen istisnai durumlar haricinde, e-İrsaliye olarak düzenlemeleri ve kayıtlı kullanıcılardan e-İrsaliye olarak almaları zorunludur.” Yukarıdaki kriterleri sağlayan mükellefler e-irsaliye uygulamasına geçiş yapacaklardır.


BENZER İÇERİKLER

E-irsaliye uygulamasına dahil olan firmalar kağıt irsaliye düzenleyebilir mi?

E-İrsaliyede fiili sevk tarihini ileri bir tarih seçebilir miyiz?

E- Fatura mükellefi olmayanlar e-irsaliye kullanabilir mi?


Kaynak: ismmmo,GİB
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/2021-yili-cirosu-11-milyon-olan-bir-sirket-e-irsaliye-uygulamasina-gecmeli-midir/feed/ 0
Bulgaristan, 2020’De Kişi Başına Düşen GSYİH ve Tüketimde AB’de Son Sırada https://www.muhasebenews.com/bulgaristan-2020de-kisi-basina-dusen-gsyih-ve-tuketimde-abde-son-sirada/ https://www.muhasebenews.com/bulgaristan-2020de-kisi-basina-dusen-gsyih-ve-tuketimde-abde-son-sirada/#respond Mon, 28 Jun 2021 15:00:34 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=111542 Eurostat tarafından yayınlanan ön verilere göre 2020’de Bulgaristan, AB genelinde mal ve hizmetlerin tüketimi için yine en düşük refah seviyesine sahip. Bulgaristan’da “Gerçek Bireysel Tüketim” (Actual Individual Consumption – AIC) oranı Birlik ortalamasının % 39 altındayken, Lüksemburg’da Avrupa ortalamasının % 31 üzerinde. AIC göstergesinin hane halkının maddi refahının bir ölçüsü olduğu ve Eurostat verilerinin de revize edilmiş satın alma gücü paritesine (PPS) ve ayrıca her AB üye devletin kişi başına düşen en son GSYİH verilerine dayandığına dikkat çekiliyor. Kişi başına en yüksek AIC seviyeleri Lüksemburg’da (AB ortalamasının % 31 üzerinde), ardından Almanya (ortalamanın % 23 üzerinde) ve Danimarka’da (Avrupa ortalamasının % 21 üzerinde) kaydedildi.

Bulgaristan ayrıca, Eurostat’ın satın alma gücü standardı (PPS) ile ölçülen kişi başına düşen GSYİH sıralamasında da son sırada yer alıyor.

Son yıllarda Bulgaristan, her iki gösterge açısından da sürekli olarak en son sırada yer alıyor.


Kaynak: T.C. Ticaret Bakanlığı
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/bulgaristan-2020de-kisi-basina-dusen-gsyih-ve-tuketimde-abde-son-sirada/feed/ 0
KOBİ’leri Lonca Düzeninden Kurtarmalıyız https://www.muhasebenews.com/kobileri-lonca-duzeninden-kurtarmaliyiz/ https://www.muhasebenews.com/kobileri-lonca-duzeninden-kurtarmaliyiz/#respond Sat, 17 Apr 2021 00:00:41 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=99288

Ertuğrul KILIÇ
SMMM, Bağımsız Denetçi Sorumlu Ortak
ertugrul.64@gmail.com


Bu başlığı kullanmak nereden çıktı diye bir soru aklına gelebilir birçok insanın. Haklı olarak lonca düzeni neresi, yaşadığımız çağın ekonomik birimlerin örgütlenme düzeni neresi.

Doğru. Lonca düzeni Feodal Toplum düzeninin içerisinde yer alan bir örgütlenme biçimi. Feodal toplum düzeninde toprağa dayalı serflik düzeni içerisinde kentler, zanaata ve ticarete dönük –lonca düzenine- dayanmaktadır.  Lonca düzeni ise usta –çırak ilişkisi üzerine kuruludur.

KOBİ’ler ise yaşadığımız dünyada sanayi toplumu olarak ifade edilen kapitalist toplumun bir kurumu.

Üretim biçimleri değişiyor, toplumlarda değişiyor. Yeni gelişen üretim biçimi sanayi toplumu üretim biçiminin değişmekte olduğu, bilgi ve teknoloji toplumuna doğru yol alındığı çeşitli çevrelerce geniş kabul görmektedir.

Hal böyle iken, KOBİ’lerin bugün içerisinde yaşadığı sorunlar usta çırak düzeni içerisinde yürümektedir. Belli ölçeğin altında kalan KOBİ’lerin kurucuları her ne kadar bir kısmı eğitimli de olsa, usta çırak ilişkisi içerisinde yetişerek işyerlerini kurmaktadırlar.

Birçok KOBİ’nin bu nedenle sermaye yetersizliği çektiği finansal yapılarında görülmektedir. Birçoğu öz sermaye yetersizliği nedeniyle borçlanarak iş yapmakta uzun dönem yatırım malları için kendi kaynakları yetmemektedir.

Dünya ekonomileri ve ülke ekonomileri en küçük bir ekonomik sarsıntıya girmesinde çok zor bir durumla karşı karşıya kalmaktadırlar. Sermaye yetersizliğinin kurumsallaşmayı sağlayamaması yönetim, finansman, organizasyon, pazarlama gibi fonksiyonları ticari bir mantıkla inşa edememelerine neden olmakta.

TÜİK’in 2016 yılı İş Kayıtları verilerine göre, ülkemizde toplam 3 milyon 646 bin 392 KOBİ ölçeğinde işletme bulunmakta olup, bu sayı tüm işletmelerimizin %99.83’üne denk gelmekte, toplam istihdamın %76,7’sini sağlamaktadır. Bu oranlar ülke ekonomisinde KOBİ’lerin yeri ve öneminin büyüklüğünü çarpıcı olarak göstermektedir.

KOBİ’lerin en büyük sorunlarının başında verimlilik problemi gelmektedir. İçerisinde bulundukları ekonomik ortamın kuşatması altında birçok yetersizliklerle çalışmaktadırlar. Büyük oranda yetersiz öz kaynak ve insan gücü eksikliğinden kaynaklanan yetersizlikler nedeniyle sürekliliklerini devam ettirmekte sorunlar yaşamaktadırlar.

Sermaye yetersizliği, yeterli teknolojik alt yapıya sahip olunmaması üretim tüketim ve tedarik zincirinde ucuz, etkili ve kalıcı zincirlerin oluşturulamaması her yeni üretim ve pazarlamada yeni maliyetlere neden olmaktadır.

Temel neden işletme sahiplerinin, kurucularının öz kaynaktan yoksun olarak başladıkları iş hayatına sürekli dış kaynağa ihtiyaç duyarak sürdürmek istemeleri verimsiz ve ömür törpüleyen bir organizasyona dönüşmelerine yol açmaktadır. Araştırma ve geliştirmeye yeterli kaynak ve personel ayrılamaması gelişen üretim biçimine uyum sağlayamamayı ve ekonomik hayattan koparak verilen emeğin ve sermayenin yok olmasına neden olmaktadır.

Geri kalmış ve gelişmekte olan ekonomilerin sanayi toplumunun üretim ve sermaye biçimini yakalamaları neredeyse imkânsız hale gelmektedir. Günümüzde bunu inşa etmek yerine yeni gelişen toplumsal üretim biçimini kavrayarak kıt kaynakların daha verimli şekilde kullanılarak toplumsal refahın ve kalkınmanın yeni bir biçimini inşa etmenin gerekli ve zorunlu hale geldiğini göstermektedir.

Bilgi ve teknolojiyi kullanarak yaratıcı fikirlerin oluşmasına uzman kurumlar kurarak kıt kaynakların daha verimli kullanılmasına hizmet edecek yeni bir üretim biçimine ihtiyaç vardır. Düşük meblağlara, Konteynırlar dolusu mal ihraç ederek değil, eğitim sistemini bilimin ışığında geliştirerek, yeniçağın ihtiyaçlarına göre katma değeri yüksek ürünler üreterek yapılacak organizasyonlar örgütlenmelidir.

KOBİ’leri usta çırak ilişkilerinden çıkarıp, START UP olarak ifade edilen sıçramalı organizasyonlar vasıtasıyla yeni fikirlerin gelişmesinde yol açacak organizasyonlar oluşturulmalıdır. (ABD merkezli oyun şirketi Zynga’nın CEO’su Frank Gibeau, Türk oyun şirketi Peak’i 1,8 milyar dolara satın aldıklarını açıkladı -Basın Haberi)

Sermaye yetersizliği lonca düzenini sürdürmemize ve kıt kaynaklarımızın yok olmasına neden olmaktadır. KOBİ’ler bu düzenden kurtarılarak, sürdürülebilir bir ekonomik sistem için bilgi ve teknolojiye yatırım yapacak yol gösterici organizasyonlarla çağı yakalamanın peşine düşmeliyiz.


Kaynak: SMMM – Bağımsız Denetçi Sorumlu Ortak Ertuğrul KILIÇ’ın Özel İzni ile yayınlanmıştır. Yazının Tüm hakları ve sorumluluğu yazara aittir.
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


YAZARIN DİĞER YAZILARI

İşten Çıkarılan ve Sigortasız Çalıştırılan İşçilere Yeni Bir Fırsat

Vergi Afları ve Çalışanların Vergi Yükü

Pandemi Sürecinde Çalışılmadan Geçen Sürelerin Kıdem Tazminatına Etkisi

İşletmelere Vergi Yapılandırılması Yerine, Karşılıksız Sermaye Konulmalı

Esnek Çalışma Kıdem Tazminatının Ölüm Fermanı

Kıdem Tazminatı – Tamamlayıcı Emeklilik Ve Çalışma Hayatına Etkileri-3

Kıdem Tazminatı – Tamamlayıcı Emeklilik Ve Çalışma Hayatına Etkileri-2

Kıdem Tazminatı – Tamamlayıcı Emeklilik Ve Çalışma Hayatına Etkileri

KOBİ’ler İçin Borçlandırma Yerine, Sermaye Katılım Ortaklığı Kurulmalı

İşletmelerin Binek Otomobil Maliyetlerinin Giderleştirilmesi Ve Amortisman Kâbusu Bitmiyor!

VUK 353/1‘de Yapılan Değişiklik Ve Elektronik Faturada Ceza Uygulaması.

Elektronik Fatura Yerine Kâğıt Fatura Kesilirse Ceza Uygulanabilir Mi?

 

]]>
https://www.muhasebenews.com/kobileri-lonca-duzeninden-kurtarmaliyiz/feed/ 0
İstanbul Sanayi Odası: KDV sistemi bugün tüketim vergisi olmaktan çıktı https://www.muhasebenews.com/istanbul-sanayi-odasinin-hazirladigi-raporda-kdv-sisteminin-bugun-tuketim-vergisi-olmaktan-ciktigi-vurgulandi/ https://www.muhasebenews.com/istanbul-sanayi-odasinin-hazirladigi-raporda-kdv-sisteminin-bugun-tuketim-vergisi-olmaktan-ciktigi-vurgulandi/#respond Thu, 11 Feb 2021 11:00:29 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=104142 İstanbul Sanayi Odası (İSO) Başkanlık Divanı, Hazine ve Maliye Bakan Yardımcısı Dr. Nureddin Nebati ile sanayicinin önemli gündem konularını konuşmak için bir araya geldi. İSO’nun Odakule’deki merkezinde İSO Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan’ın ev sahipliğinde gerçekleşen buluşmada, İSO Yönetim Kurulu Başkan Yardımcıları İrfan Özhamaratlı ile Sadık Ayhan Saruhan da yer aldı.

Yapılan toplantıda İSO Başkanlık Divanı tarafından, mevcut KDV sisteminde yaşanan sıkıntılar dile getirildi. Hazine ve Maliye Bakan Yardımcısı Nureddin Nebati’ye, sanayiciler tarafından talep edilen yeni KDV düzenlemeleri hakkında İSO’nun hazırladığı raporun sunumu yapıldı. Raporda, 35 yılı aşkın bir süredir uygulanan mevcut KDV sisteminin bugün tüketim vergisi olmaktan çıktığı vurgulandı. KDV’nin bu haliyle sanayicilerin üzerinde büyük bir finansman yükü haline geldiği dile getirildi.

Raporda, bu nedenle mevcut KDV sisteminin revize edilmesi talep ediliyor. Mevcut KDV sisteminin sadeleştirilmesine ve üretime yük getirmeyecek bir şekle dönüştürülmesine yönelik hızlıca hayata geçirilebilecek öneriler yer alıyor. KDV Sisteminde yapılması gereken reform önerilerini içeren kapsamlı rapor, toplantı sonrasında Bakan Yardımcısı Nebati’ye bir kitapçık olarak da takdim edildi.

Toplantı boyunca sanayinin güncel konuları hakkında da fikir alışverişi yapılırken, özelikle yatırım ortamı, vergi ve finansman konularında yaşanan sorunlar ve çözüm önerileri de görüşüldü.


Kaynak: İSTANBUL SANAYİ ODASI
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/istanbul-sanayi-odasinin-hazirladigi-raporda-kdv-sisteminin-bugun-tuketim-vergisi-olmaktan-ciktigi-vurgulandi/feed/ 0
Özel tüketim vergisine tabi mükellefler e-Defter uygulamasına dahil olmak zorunda mıdır? https://www.muhasebenews.com/ozel-tuketim-vergisine-tabi-mukellefler-e-defter-uygulamasina-dahil-olmak-zorunda-midir/ https://www.muhasebenews.com/ozel-tuketim-vergisine-tabi-mukellefler-e-defter-uygulamasina-dahil-olmak-zorunda-midir/#respond Fri, 05 Feb 2021 00:48:50 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=103039 Firmanın toptan satışında ürünler arasında gazlı meyve suyu, enerji içeceği mevcuttur.
(Üretim, imal, ithalat yoktur), 2020 yılı cirosu 31.10.2020 tarihi itibariyle 1.300.000,00 TL’dir. 
E-Defter ve E-fatura, E-İrsaliye uygulamasına geçme zorunluluğu var mı?

Mükellefleri değerlendirirken yalnızca brüt satış hasılatı bazında bakmamak gereklidir. 

Mükellefiyetliklerinden kaynaklanan durumlarına da bakmaları gerekir. 

Mükellefinizin iş kolu sebebiyle; Özel Tüketim Vergisi Kanununa ekli (III) sayılı listedeki malları imal, inşa ve/veya ithal edenler kriteri kapsamında kaldığından dolayı 01.07.2020 1/7/2020 tarihinden itibaren, 2020 veya müteakip yıllarda gerçekleştirenler ise, lisans alımı veya imal, inşa veya ithalin gerçekleştirildiği ayı izleyen dördüncü ayın başından itibaren e-fatura, e arşiv fatura-e-irsaliye uygulamasına geçmek zorundadır. 

E- defter ise takip eden takvim yılı başındadır.


Firmamız 2019 ve 2020 yıllarında isteğe bağlı olarak E-Fatura ve E-Arşiv olarak fatura düzenlemektedir. 2020 yılı cirosu 5.000.000 TL’yi aştığından dolayı 2021 yılında E-Deftere geçiş zorunluluğumuz var mıdır? 

Hangi dönem itibariyle yasal geçiş zorunluluğunuz başladıysa takip eden takvim yılının başından itibaren e-defter yükümlülüğünüz başlamaktadır.


Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/ozel-tuketim-vergisine-tabi-mukellefler-e-defter-uygulamasina-dahil-olmak-zorunda-midir/feed/ 0
Doğal gazda, 272,3 milyon metreküple tüm zamanların tüketim rekoru kırıldı https://www.muhasebenews.com/dogal-gazda-2723-milyon-metrekuple-tum-zamanlarin-tuketim-rekoru-kirildi/ https://www.muhasebenews.com/dogal-gazda-2723-milyon-metrekuple-tum-zamanlarin-tuketim-rekoru-kirildi/#respond Thu, 21 Jan 2021 16:00:19 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=102148 Doğal gazda rekor tüketim artışını kesintiye gitmeden karşıladık

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, dünkü doğal gaz tüketim rekoruna ilişkin “Tüm Türkiye’de 274,2 milyon metreküp gaz arzını kesintisiz sağlamayı başardık. Doğal gaz arz güvenliğimizi sağlamaya yönelik aldığımız önlemler sayesinde rekor tüketim artışını hiçbir kesinti ya da kısıntıya gitmeden karşıladık.” dedi.

Bakan Dönmez, yaptığı yazılı açıklamada, doğal gaz arz güvenliğini sağlamak için LNG (sıvılaştırılmış doğal gaz), FSRU (yüzer LNG depolama ve gazlaştırma ünitesi) ve depolama projeleriyle sisteme günlük gaz verme kapasitesinin 339 milyon metreküpe çıktığını bildirdi.

Doğal gazda, dün 272,3 milyon metreküple tüm zamanların tüketim rekorunun kırıldığının altını çizen Dönmez, şunları kaydetti:

“Böylece daha önce 8 Ocak 2019’da gerçekleşen 245 milyon metreküplük tüketim rekoru aşıldı. Dün, İstanbul’da tüketim 51,1 milyon metreküp, Ankara’da 22,7 milyon metreküp olarak gerçekleşti. Böylece her iki şehirde de tüm zamanların rekoru kırılmış oldu. Bu tüketime karşılık tüm Türkiye’de 274,2 milyon metreküp gaz arzını kesintisiz sağlamayı başardık. Doğal gaz arz güvenliğimizi sağlamaya yönelik aldığımız önlemler sayesinde rekor tüketim artışını hiçbir kesinti ya da kısıntıya gitmeden karşıladık.”

Dönmez, Türkiye’nin pik zamanlar dahil olmak üzere günlük tüketimi çok rahat karşılayabilecek gelişmiş bir alt yapıya sahip olduğuna dikkati çekerek, “Kısa vadede hedefimiz olan günlük gaz akışını 400 milyon metreküpe çıkaracak çalışmalarımıza da aralıksız devam ediyoruz. Tüm yatırımlarımızla milletimize kesintisiz ve sorunsuz enerji arzını sağlamayı hedefliyoruz.” ifadelerini kullandı.


Kaynak: T.C. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/dogal-gazda-2723-milyon-metrekuple-tum-zamanlarin-tuketim-rekoru-kirildi/feed/ 0
Türkiye, enerji verimliliğiyle 2 yılda 1 milyar dolar tasarruf sağladı https://www.muhasebenews.com/turkiye-enerji-verimliligiyle-2-yilda-1-milyar-dolar-tasarruf-sagladi/ https://www.muhasebenews.com/turkiye-enerji-verimliligiyle-2-yilda-1-milyar-dolar-tasarruf-sagladi/#respond Thu, 14 Jan 2021 13:00:32 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=101503 Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez video konferans yöntemiyle katıldığı Belediyelerde Yenilenebilir ve Akıllı Enerji Uygulamaları Toplantısı’nda, enerji verimliliğinin toplumsal algıda enerji kaynağı gibi görünmediğini fakat verimliliğin dünyanın birçok yerinde bir kaynak olarak kabul edildiğini söyledi.

Modern ekonomilerin alışılagelmiş üretim ve tüketim anlayışını geride bıraktığını dile getiren Dönmez, “Yenilenebilir enerji, iklim değişikliği, küresel ısınma ve çevreci teknolojiler gibi kavramlar yeni bir enerji düzenine doğru geçişi zorluyor. Artık günümüz dünyasında atık veya kullan-at diye bir kavram neredeyse kalmadı. Yeniden değerlendirme süreçlerini yaşıyoruz. Döngüsel bir mantıkla kaynakları daha sorumlu kullandığımız, sürdürülebilir ve ürün ömrünün uzadığı bir sistemle daha az enerji harcayıp daha fazla katma değer üretmenin yollarını arıyoruz.” diye konuştu.

Dönmez, enerji verimliliğinin tüm bu süreçlerin merkezinde yer aldığını ve Türkiye’de 2017-2019 yıllarında enerji verimliliğinden elde edilen tasarruf miktarının 1 milyar dolara yaklaştığı bilgisini paylaştı.

Yerel yönetimlerin enerjinin verimli kullanılmasına yönelik uygulamalar açısından en önemli paydaşlar arasında yer aldığını ve Türkiye nüfusunun yüzde 90’ından fazlasının il ve ilçe belediyelerinin sınırları içerisinde yaşadığını kaydeden Dönmez, şöyle devam etti:

“Nüfusumuzun dörtte üçünden fazlası ise büyükşehir belediyelerinin sınırları içinde ikamet ediyor. Dolayısıyla, öncelikle yerel yönetimlerin enerji maliyetlerini yönetmede toplumsal rol model olmalarını arzu ediyoruz. Üreten tüketici olarak adlandırdığımız, kendi elektriğini üreten ve depolayan yerel yönetimlerin tüm Türkiye’ye yayılmasını istiyoruz. Önümüzdeki günlerde özellikle çatı gibi güneş santrali uygulamalarının yaygınlaşmasını bekliyoruz. Mevzuatımız geçen yıl yenilendi ve artık lisanssız üretimde üst sınır, kurumların elektrik bağlantı gücüne kadar artırıldı. Artık kurumlar elektrik bağlantı gücüne kadar yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı kapasite kurabiliyor. Yerel yönetimler elektrik bağlantı gücüne göre öz tüketim fazlasını da satabiliyor ve böylece ilave gelir de elde etme imkanına kavuşuyor.”

Belediyeler lisans alarak elektrik tedarikçisi olabilecek 

Dönmez, belediyelerin serbest tüketici haklarını kullanarak istedikleri tedarik şirketinden Enerji Piyasası Düzenleme Kurumunun (EPDK) yayınladığı düzenlemeye tabii tarifelerin de altında fiyatla elektrik temin edebilecekleri bilgisini paylaştı.

Belediyelerin bir yarışmayla daha ucuz bir tedarikçiden elektriğini alabileceğini aktaran Dönmez, “Yerel yönetimlerimiz ihtiyaç duyduğu elektrik enerjisinin büyüklüğüne göre küçük çaplı da olsa kendi elektrik tedarik şirketini kurabilir. EPDK’den elektrik tedarik lisansı almak suretiyle, bundan sonra belediyelerimiz toptan elektrik piyasasında faaliyet gösterebilir ve başta kendi kurumlarının ihtiyacı olmak üzere elektrik tedarik edebilir. Bu lisanslar Türkiye genelinde olduğu için buradan farklı bir ticaret merkezi imkanı da oluşturabilirsiniz. Yerel yönetimlerimiz kendisine ait sayaçları portföyüne kaydederek ihtiyaçlarını doğrudan EPİAŞ’tan karşılama imkanına sahip olarak daha uygun şartlarda elektrik temin edebilecek.” değerlendirmesinde bulundu.

Yerli ve yenilenebilir enerjide her 1 puanlık artış 100 milyon dolar katkı sağlıyor

Dönmez, tarımsal sulama maliyetlerinin oldukça yüksek olduğuna değinerek, güneş enerjisi santrallerinin bu maliyetlerin hafifletilmesi için önemli rol oynayabileceğini söyledi.

Türkiye’nin enerji yoğun bir ekonomi olduğunu ifade eden Dönmez, şunları kaydetti:

“Sanayide, tarımda, üretimin diğer alanlarında her birim ürünü gelişmiş ülkelere göre normalden daha fazla enerji harcayarak imal ediyoruz. Konutlarda ise ısınma, soğutma, aydınlatma gibi temel ihtiyaçlarımızı verimsiz alet ve ekipmanlar yüzünden daha fazla para ödeyerek karşılıyoruz. Kaynaklarımızı bu kadar heba edecek kadar zengin miyiz? Enerji yoğunluğumuz Almanya, Japonya gibi gelişmiş ülkelerin yanı sıra OECD ortalamasının da üzerinde. Büyük bir hedef koyduk. Dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri olmayı hedefliyoruz. O zaman enerji yoğunluğumuzu en az küresel rekabette önde olan ülkeler seviyesine, hatta daha da altına çekmek zorundayız. Enerjide her 1 puanlık yerli ve yenilenebilir kaynak artışının milli ekonomiye yıllık katkısı 100 milyon dolar. Elimizde enerji verimliliği gibi ticari yatırımın tesis yatırımından çok daha düşük ve getirisinin çok daha büyük olduğu bir enstrüman var. Bu yüzden önceliğimiz elimizdekini en iyi şekilde değerlendirmek.”


Kaynak: T.C. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/turkiye-enerji-verimliligiyle-2-yilda-1-milyar-dolar-tasarruf-sagladi/feed/ 0
TESK: Özellikle pandemi dönemi gösterdi ki, tutumlu olmanın, yatırım yapmanın ve yerli ürünler tercih etmenin tam zamanı https://www.muhasebenews.com/tesk-ozellikle-pandemi-donemi-gosterdi-ki-tutumlu-olmanin-yatirim-yapmanin-ve-yerli-urunler-tercih-etmenin-tam-zamani/ https://www.muhasebenews.com/tesk-ozellikle-pandemi-donemi-gosterdi-ki-tutumlu-olmanin-yatirim-yapmanin-ve-yerli-urunler-tercih-etmenin-tam-zamani/#respond Wed, 16 Dec 2020 17:00:40 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=98799 Her yılın 12 – 18 Aralık haftasını kapsayan Tutum, Yatırım ve Türk Malları Haftası nedeniyle yazılı bir açıklamada bulunan TESK Genel Başkanı Bendevi Palandöken, “Özellikle pandemi dönemi gösterdi ki, tutumlu olmanın, yatırım yapmanın ve yerli ürünler tercih etmenin tam zamanı. Hem cebimiz, hem ekonomimiz hem de milli dayanışmamız için her yaşta bu bilinç doğrultusunda hareket etmeliyiz” dedi.

-“TOPLUMUN HER YAŞ ARALIĞINDA TUTUM VE YATIRIM BİLİNCİ OLUŞMALI”

Yerli ürün kullanmanın, tutumlu olmanın ve yatırım yapmanın tam zamanı olduğu hatırlatan Türkiye Esnaf ve Sanatkârlar Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken mesajında, “İçinde bulunduğumuz bu hafta, Tutum, Yatırım ve Türk Malları Haftası. Pandemi dönemiyle birlikte bu haftanın önemi her zamankinden daha çok arttı. Öyle ki tüm dünyanın mücadele ettiği pandemi sürecinde yerli ürün kullanmak, alışverişlerde paramızı yurt içinde tutmak, bununla birlikte tutumlu olmak, ihtiyaç kadar satın almak, para biriktirmek, tasarruf yapmak, yatırım yapmak kendi cebimize fayda sağlarken, ekonomimize de büyük olumlu etkilerde bulunur. Milli dayanışmayı güçlendirir. Ülkemiz yerli ve milli olma yolunda başarılı şekilde ilerlerken, özelikle bu dönemde bu bilince her bir bireyin sahip olması gerekiyor. Alışverişlerimizde yerli üretim ürünleri ihtiyacımız kadar satın almalıyız” diye söyledi.

-“BÜTÇE AÇIĞINI KAPATMANIN YOLU YERLİ ÜRÜN KULLANIMINDAN GEÇER”

Milli paramızın yurt içinde kalmasının bütçe açığına da ne denli fayda sağlayacağına dikkati çeken Palandöken, “Bu yılın ilk 11 ayında, geçen yılın aynı dönemine göre ihracatımız yüzde 9 azalırken ithalatımız ise yüzde 2 arttı. Geçtiğimiz yıl 10 aylık bütçe açığı 100 milyar lira iken bu yılın aynı döneminde 145,5 milyar lira oldu. Küresel piyasa ve ekonomilerde yaşanan dalgalanmaların da bu tabloda büyük payı var fakat bizlere düşen, ayakkabıdan telefona, gıda ürünlerinden tekstile kadar her alanda öncelikli tercihimizi yerli ürünlerden yana kullanmalıyız. Milli paramız yurtdışında değil yurtiçinde kalmalı. Yerli üretim kullanımı bütçe açığını kapatmanın en önemli yollarından birisi. Yerli ürün kullanımı arttıkça bu ürünlerin kalitesi de artacak, yurtdışı ile rekabet edecek seviyelere gelinebilecektir” şeklinde belirtti.


Kaynak: TESK
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/tesk-ozellikle-pandemi-donemi-gosterdi-ki-tutumlu-olmanin-yatirim-yapmanin-ve-yerli-urunler-tercih-etmenin-tam-zamani/feed/ 0