tüketici – Muhasebe News https://www.muhasebenews.com Muhasebe News Fri, 07 Jul 2023 16:37:59 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=6.3.3 Tüketici kredilerinde lehe alınan paralar üzerinden banka ve sigorta muameleleri vergisi oranı %10’dan % 15’e artırılmıştır https://www.muhasebenews.com/tuketici-kredilerinde-lehe-alinan-paralar-uzerinden-banka-ve-sigorta-muameleleri-vergisi-orani-%10dan-15e-artirilmistir/ https://www.muhasebenews.com/tuketici-kredilerinde-lehe-alinan-paralar-uzerinden-banka-ve-sigorta-muameleleri-vergisi-orani-%10dan-15e-artirilmistir/#respond Fri, 07 Jul 2023 16:37:59 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=144220 6802 Sayılı Gider Vergileri Kanunununda Yer Alan Banka ve Sigorta Muameleleri Vergisi Nispetlerinin Tespiti Hk. 28/8/1998 Tarihli ve 98/11591 Sayılı Bakanlar Kurulu Kararının Eki Kararda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Karar Resmi Gazete’de Yayımlandı

6/7/2023 tarihli ve 7345 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile 13/7/1956 tarihli ve 6802 sayılı Gider Vergileri Kanununun 33 üncü maddesinde yer alan banka ve sigorta muameleleri vergisi nispetlerinin tespitine ilişkin 28/8/1998 tarihli ve 98/11591 sayılı Bakanlar Kurulu Kararının eki Kararın 1 inci maddesinin birinci fıkrasının (ğ) bendinde yer alan “% 10” ibaresi “% 15” olarak değiştirilmiştir.

Yapılan düzenleme ile tüketici kredilerinde lehe alınan paralar üzerinden banka ve sigorta muameleleri vergisi oranı % 15 olarak tespit edilmiştir.

Söz konusu Cumhurbaşkanı Kararına ulaşmak için tıklayınız.

Açıklayıcı bilgi notu için tıklayınız.


Kaynak: GİB
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/tuketici-kredilerinde-lehe-alinan-paralar-uzerinden-banka-ve-sigorta-muameleleri-vergisi-orani-%10dan-15e-artirilmistir/feed/ 0
2023 Yılı için e-Arşiv Fatura düzenleme sınırı ve KDV yönünden tevkifatlı fatura düzenleme sınırı nedir? https://www.muhasebenews.com/2023-yili-icin-e-arsiv-fatura-duzenleme-siniri-ve-kdv-yonunden-tevkifatli-fatura-duzenleme-siniri-nedir/ https://www.muhasebenews.com/2023-yili-icin-e-arsiv-fatura-duzenleme-siniri-ve-kdv-yonunden-tevkifatli-fatura-duzenleme-siniri-nedir/#respond Sat, 21 Jan 2023 12:44:36 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=137454 2023 yılı için e arşiv fatura (vergi mükellefi ve nihai tüketici ) düzenleme sınırı ve tevkifatlı fatura düzenleme sınırı nedir?

Vergi Mükellefi olanlara düzenlenecek e-arşiv fatura sınırı 4.400 TL
Nihai tüketici için 5.000 TL
KDV tevkifatı ile ilgili olan 2.000 TL değişmemiştir.

_________________________________________

BENZER İÇERİKLER

E-BELGE KULLANMA ZORUNLULUĞU TARİHLERİ YENİDEN BELİRLENDİ (535 SIRA NOLU VUK GENEL TEBLİĞİ)

2) E-ARŞİV FATURA OLARAK DÜZENLENME ZORUNLULUĞU VE KAĞIT FATURA UYGULAMASI (UYGULAMA BAŞLANGIÇ TARİHİ 03 MART 2022)

Bilindiği üzere VUK 509 Sıra No’lu Genel Tebliği hükümlerine göre; Vergi mükellefi olanların diğer vergi mükelleflerine kesecekleri 5.000 TL ve Vergi mükellefi olmayanlara kesecekleri 30.000 TL üzerinde tüm faturalar GİB İnternet Vergi Dairesi üzerinden e- Arşiv Fatura olarak kesilmektedir.

VUK 535 SIRA NOLU Genel Tebliği ile 01.03.2022 tarihinden itibaren Vergi mükellefi olmayanlara kesilecek 5.000 TL ve üzeri tüm faturalar ile Vergi mükelleflerine kesilecek faturalardan ise 213 Sayılı VUK’un 232. maddesinin 2. fıkrasında belirtilen fatura düzenleme ilişkin tutarı aşan tüm faturalar (2022 yılı için 2.000 TL) e-Arşiv fatura olarak kesilecektir.

Önceki uygulamadaki 30.000 TL olan had 5.000.- TL’ye

5.000 TL olan had ise; 2022 için Fatura düzenleme sınırı olan 2.000 TL olarak değiştirilmiş olup; bu hadlerin altında kalan faturalar; 01.03.2022 tarihinden itibaren Kâğıt Fatura Olarak Düzenlenebilecektir.

3) E-İRSALİYE UYGULAMASINA GEÇİŞ ZORUNLULUĞU

E-Fatura uygulamasına dahil olan mükelleflerden, yıllık satış hasılatı 2018, 2019 ve 2020 hesap dönemleri için 25 Milyon TL,

2021 veya müteakip hesap dönemlerinde 10 Milyon TL’yi aşanlar e-İrsaliye uygulamasına dahil olacaklardır.

535 SIRA No’lu VUK Genel Tebliği’nin 7. maddesinde yer alan ve sadece demir-çelik ürünlerinin imal, ihraç veya ithali ile uğraşanları e-İrsaliye geçişine zorunlu kılan ifade, demir-çeliğe ek olarak demir-çelikten oluşan ürünlerin de imal, ihraç ve ithalini yapan mükellefleri dâhil edecek şekilde değiştirilmiştir.

e-Fatura uygulamasına kayıtlı kullanıcılar için e-İrsaliye uygulamasına zorunlu olarak geçişte dikkate alınan 25 Milyon TL ve üzeri ciro haddi, 2021 hesap döneminden itibaren geçerli olmak üzere 10 Milyon TL ve üzeri olarak yeniden belirlenmiştir.

Bu düzenleme ile e-Fatura uygulamasına kayıtlı olan ve 2021 ve müteakip yıllar cirosu 10 Milyon TL ve üzeri olan mükelleflerin izleyen yılın yedinci ayı başından itibaren e-İrsaliye uygulamasına geçiş zorunluluğu başlamaktadır.

(10 MİLYON CİRO BELİRLEMESİNE GÖRE, UYGULAMA BAŞLANGIÇ TARİHİ: 01 TEMMUZ 2022)

4) E-DÖVİZ ALIM-SATIM BELGESİ UYGULAMASINDAKİ DEĞİŞİKLER

Tebliği de yapılan yeni düzenleme ile (8. Madde);

Döviz alım ve satım faaliyetinde bulunan yetkili müesseseler dâhil olmak üzere ilgili mevzuat gereğince döviz alım-satım belgesi düzenleyebilen tüm mükelleflerden, Aynı zamanda kıymetli maden alım/satım yapma yetkisi de bulunanlar bakımından, düzenlenebilen “Döviz ve Kıymetli Maden Alım Belgesi” ile “Döviz ve Kıymetli Maden Satım Belgesi”ni de kapsadığı ifade edilmektedir.

e-Döviz Alım/Satım Belgesi ile e-Döviz ve Kıymetli Maden Alım/Satım Belgesi’nin yeni belge türleri olmadığı ifade edilmiş olup, kâğıt ortamdaki “Döviz Alım/Satım” ve yukarıda belirtilen mükellefler tarafından düzenlenen “Döviz ve Kıymetli Maden Alım/Satım” belgeleri ile aynı hukuki niteliklere sahip olduğu belirtilmiştir.

5) E-GİDER PUSULASININ DÜZENLENMESİ VE TESLİMİ

Tebliği de yapılan yeni düzenleme ile (9. Madde) e-gider pusulası uygulamasında düzenleyenin ayrıca kağıt çıktı üzerinde ıslak imza atma şartı kaldırıldı. e-Gider Pusulası uygulamasında, elektronik ortamda düzenlenen ve elektronik sertifika ile imzalanan e-Gider Pusulasının en az bir örnek kâğıt çıktısının sadece muhatabı tarafından ıslak imza ile imzalanması yeterli hale gelmiş düzenleyenin ayrıca kağıt çıktı üzerinde ıslak imza atma şartı kaldırılmıştır.

!!! E-DEFTER UYGULAMASI İÇİN ÖNEMLİ UYARI:

01.07.2022 Tarihin de e-fatura uygulamasına geçen mükellefler; 01.01.2023 den itibaren e-defter tutamak zorundadır.

___________________________________

22 Ocak 2022 CUMARTESİ Resmî Gazete Sayı : 31727
TEBLİĞ
Hazine ve Maliye Bakanlığı (Gelir İdaresi Başkanlığı)’ndan:

VERGİ USUL KANUNU GENEL TEBLİĞİ (SIRA NO: 509)’NDE DEĞİŞİKLİK

YAPILMASINA DAİR TEBLİĞ (SIRA NO: 535)

MADDE 1 – 19/10/2019 tarihli ve 30923 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği (Sıra No: 509)’nin “IV.1.4. e-Fatura Uygulamasına Geçiş Zorunluluğu” başlıklı bölümünün (a) fıkrasının (1) numaralı bendi aşağıdaki şekilde ve (4) numaralı bendinde yer alan “aracıları.” ibaresi “aracıları ile kendilerine veya aracı hizmet sağlayıcılarına ait internet sitelerinde veya diğer her türlü elektronik ortamda mal veya hizmet satışını gerçekleştiren mükelleflerden, 2020 veya 2021 hesap dönemleri için 1 Milyon TL, 2022 veya müteakip hesap dönemleri için 500 Bin TL ve üzeri brüt satış hasılatı (veya satışları ile gayrisafi iş hasılatı) olanlar.” şeklinde değiştirilmiş ve aynı fıkraya aşağıdaki bentler eklenmiş, (b) fıkrasında yer alan “mükelleflerin,” ibaresi “mükellefler ile ihtiyari olarak uygulamaya dahil olan mükelleflerin, birbirlerine” şeklinde ve aynı fıkrada yer alan “düzenleyecekleri” ibaresi “düzenlemeleri ve almaları gereken” şeklinde değiştirilmiştir.

“1- Brüt satış hasılatı (veya satışları ile gayrisafi iş hasılatı);

a) 2018, 2019 veya 2020 hesap dönemleri için 5 Milyon TL,

b) 2021 hesap dönemi için 4 Milyon TL,

c) 2022 veya müteakip hesap dönemleri için 3 Milyon TL

ve üzeri olan mükellefler.”

“7- Gayrimenkul ve/veya motorlu taşıt, inşa, imal, alım, satım veya kiralama işlemlerini yapanlar ile bu işlemlere aracılık faaliyetinde bulunan mükelleflerden brüt satış hasılatı (veya satışları ile gayrisafi iş hasılatı);

a) 2020 veya 2021 hesap dönemleri için 1 Milyon TL,

b) 2022 veya müteakip hesap dönemleri için 500 Bin TL

ve üzeri olan mükellefler.

8- Kültür ve Turizm Bakanlığı ile belediyelerden yatırım ve/veya işletme belgesi almak suretiyle konaklama hizmeti veren otel işletmeleri.”

MADDE 2 – Aynı Tebliğin “IV.1.5. e-Fatura Uygulamasına Geçiş Süresi” başlıklı bölümünün birinci fıkrasının (a) bendinde yer alan “5 Milyon TL ve üzeri olan” ibaresi “Söz konusu bölümün (a) fıkrasının (1) numaralı bendi kapsamında olanlardan” şeklinde değiştirilmiş, (c) bendinde yer alan “(2020 veya müteakip hesap dönemlerinden itibaren bu paragrafta belirtilen işler ile iştigal etmek üzere işe başlayacak mükellefler ise işe başlama tarihinden itibaren 3 ay içinde)” ibaresinden sonra gelmek üzere “, kendilerine veya aracı hizmet sağlayıcılarına ait internet sitelerinde veya diğer her türlü elektronik ortamlarda mal veya hizmet satışını gerçekleştiren mükelleflerden söz konusu bölümün (a) fıkrasının (4) numaralı bendinde belirtilen brüt satış hasılatı (veya satışları ile gayrisafi iş hasılatı) şartını 2020 veya 2021 hesap dönemlerinde sağlayanlar 1/7/2022 tarihine kadar, 2022 veya müteakip hesap dönemlerinde sağlayanlar ilgili hesap dönemini izleyen yedinci ayın başına kadar” ibaresi ve aynı fıkraya aşağıdaki bentler eklenmiştir.

“e) Söz konusu bölümün (a) fıkrasının (7) numaralı bendi kapsamında olanlardan mezkûr bentte belirtilen brüt satış hasılatı (veya satışları ile gayrisafi iş hasılatı) şartını 2020 veya 2021 hesap dönemlerinde sağlayan mükellefler 1/7/2022 tarihine kadar, 2022 veya müteakip hesap dönemlerinde sağlayan mükellefler ilgili hesap dönemini izleyen yedinci ayın başına kadar başvurularını ve fiili geçiş hazırlıklarını tamamlayarak e-Fatura uygulamasına geçmek zorundadır.

f) Söz konusu bölümün (a) fıkrasının (8) numaralı bendi kapsamında olanlardan, bu Tebliğin yayım tarihi (bu tarih dâhil) itibarıyla faaliyette bulunanlar 1/7/2022 tarihine, bu Tebliğin yayım tarihinden sonra faaliyete başlayanlar ise, faaliyete başladıkları ayı izleyen dördüncü ayın başına kadar başvurularını ve fiili geçiş hazırlıklarını tamamlayarak e-Fatura uygulamasına geçmek zorundadır.”

MADDE 3 – Aynı Tebliğde yer alan “IV.2.4.2. Aracı Hizmet Sağlayıcıları, İnternet Ortamında İlan Yayınlayanlar ile İnternet Reklamcılığı Hizmet Aracılarının e-Arşiv Fatura Uygulamasına Geçiş Zorunluluğu” başlığı “IV.2.4.2. Aracı Hizmet Sağlayıcıları, İnternet Ortamında İlan Yayınlayanlar, İnternet Reklamcılığı Hizmet Aracıları ile Kendilerine veya Aracı Hizmet Sağlayıcılarına Ait İnternet Sitelerinde veya Diğer Her Türlü Elektronik Ortamlarda Mal veya Hizmet Satışını Gerçekleştirenlerin e-Arşiv Fatura Uygulamasına Geçiş Zorunluluğu” şeklinde değiştirilmiş, aynı bölümün birinci fıkrasının birinci cümlesinde yer alan “(2020 ve müteakip hesap dönemlerinden itibaren bu paragrafta belirtilen işler ile iştigal etmek üzere işe başlayacak mükelleflerin ise işe başlama tarihinden itibaren 3 ay içinde)” ibaresinden sonra gelmek üzere “, kendilerine veya aracı hizmet sağlayıcılarına ait internet sitelerinde veya diğer her türlü elektronik ortamlarda mal veya hizmet satışını gerçekleştiren mükelleflerden bu Tebliğin (IV.1.4) bölümünün (a) fıkrasının (4) numaralı bendinde belirtilen brüt satış hasılatı (veya satışları ile gayrisafi iş hasılatı) şartını 2020 veya 2021 hesap dönemlerinde sağlayanlar 1/7/2022 tarihine kadar, 2022 veya müteakip hesap dönemlerinde sağlayanlar ilgili hesap dönemini izleyen yedinci ayın başına kadar” ibaresi eklenmiş, aynı bölümün birinci fıkrasının ikinci cümlesinde yer alan “internet reklamcılığı hizmet aracıları ile internet ortamında ilan yayınlayanlar” ibaresi “internet ortamında ilan yayınlayanlar, internet reklamcılığı hizmet aracıları ile kendilerine veya aracı hizmet sağlayıcılarına ait internet sitelerinde veya diğer her türlü elektronik ortamlarda mal veya hizmet satışını gerçekleştirenler” şeklinde değiştirilmiştir.

MADDE 4 – Aynı Tebliğin “IV.2.4.3. e-Arşiv Fatura Olarak Düzenlenme Zorunluluğu Getirilen Diğer Faturalar” başlıklı bölümünün birinci fıkrasında yer alan “30 Bin TL’yi (vergi mükelleflerine düzenlenenler açısından vergiler dahil toplam tutarı 5 Bin TL’yi)” ibaresi “5 Bin TL’yi (vergi mükelleflerine düzenlenenler açısından Kanunun 232 nci maddesinin ikinci fıkrasında belirtilen, işlemin gerçekleştiği yıla ait, fatura düzenleme zorunluluğuna ilişkin tutarı)” şeklinde değiştirilmiştir.

MADDE 5 – Aynı Tebliğin “IV.2.4.5. Elektronik Ticaret Kapsamında Düzenlenen e-Arşiv Faturalara İlişkin Usul ve Esaslar” başlıklı bölümünün birinci fıkrasının ikinci cümlesi “Söz konusu satışlarda; sevk irsaliyesi ya da e-İrsaliyenin bir örneğinin (veya format ve standardı Başkanlıkça belirlenen ve bu satışa ilişkin olarak düzenlenen e-İrsaliyenin elektronik ortamda sorgulanmasına, görüntülenmesine, doğrulanmasına imkan veren bilgileri barındıran özel kodlu belgenin kağıt çıktısının), sevk irsaliyesi yerine geçen e-Arşiv Faturanın kağıt çıktısının ya da ÖKC fatura bilgi fişinin sevk edilen malın yanında bulunması gerekmektedir.” şeklinde ve aynı bölümün dördüncü fıkrasının ikinci cümlesi “Söz konusu satışlarda; sevk irsaliyesi ya da e-İrsaliyenin bir örneğinin (veya format ve standardı Başkanlıkça belirlenen ve bu satışa ilişkin olarak düzenlenen e-İrsaliyenin elektronik ortamda sorgulanmasına, görüntülenmesine, doğrulanmasına imkân veren bilgileri barındıran özel kodlu belgenin kağıt çıktısının), sevk irsaliyesi yerine geçen e-Faturanın kağıt çıktısının ya da ÖKC fatura bilgi fişinin sevk edilen malın yanında bulundurulması gerekmektedir.” şeklinde değiştirilmiştir.

MADDE 6 – Aynı Tebliğin “IV.3.5. e-İrsaliye Uygulamasına Geçiş Zorunluluğu” başlıklı bölümünün birinci fıkrasının (5) numaralı bendinde yer alan “e-Fatura uygulamasına kayıtlı olan mükelleflerden demir” ibaresi “Demir” ve “mükellefler.” ibaresi “mükellefler (ticari kazançları basit usulde tespit edilenler hariç).” şeklinde, (7) numaralı bendi ise aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“7- e-Fatura uygulamasına kayıtlı olan ve brüt satış hasılatı (veya satışları ile gayrisafi iş hasılatı);

a) 2018, 2019 veya 2020 hesap dönemlerinde 25 Milyon TL,

b) 2021 veya müteakip hesap dönemlerinde 10 Milyon TL

ve üzeri olan mükellefler.”

MADDE 7 – Aynı Tebliğin “IV.3.6. e-İrsaliye Uygulamasına Geçiş Süresi” başlıklı bölümünün ikinci fıkrasında yer alan “demir, çelik ürünlerinin imal, ithal veya ihracını gerçekleştirenler,” ibaresi “demir ve çelik ile demir veya çelikten ürünlerin imal, ithal veya ihracını gerçekleştirenler (ticari kazançları basit usulde tespit edilenler hariç),” şeklinde, aynı fıkrada yer alan “ilgili hesap dönemi brüt satış hasılatı (veya satışları ile gayrisafi iş hasılatı) 25 Milyon TL” ibaresi “brüt satış hasılatı (veya satışları ile gayrisafi iş hasılatı) 2018, 2019 veya 2020 hesap dönemlerinde 25 Milyon TL, 2021 veya müteakip hesap dönemlerinde 10 Milyon TL” şeklinde değiştirilmiştir.

MADDE 8 – Aynı Tebliğin “IV.10.1. Genel Olarak” başlıklı bölümünün birinci fıkrasından sonra gelmek üzere aşağıdaki fıkra eklenmiş ve mevcut ikinci fıkra aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“Bu uygulama, birinci fıkrada belirtilen mükelleflerden, aynı zamanda ilgili mevzuat dahilinde kıymetli maden alım/satım yapma yetkisi de bulunanlar bakımından, döviz ve kıymetli maden alım/satım işlemlerinde 385 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği kapsamında tek belge olarak düzenlenebilen “Döviz ve Kıymetli Maden Alım Belgesi” ile “Döviz ve Kıymetli Maden Satım Belgesi”ni de kapsamaktadır.”

“Bu Tebliğde düzenlenen e-Döviz Alım/Satım Belgesi ile e-Döviz ve Kıymetli Maden Alım/Satım Belgesi, yeni belge türleri olmayıp, kâğıt ortamdaki “Döviz Alım/Satım” ve birinci fıkradaki mükellefler tarafından düzenlenen “Döviz ve Kıymetli Maden Alım/Satım” belgeleri ile aynı hukuki niteliklere sahiptir.”

MADDE 9 – Aynı Tebliğin “V.5.6. e-Gider Pusulasının Düzenlenmesi ve Teslimi” başlıklı bölümünün birinci fıkrasında yer alan “belgeyi düzenleyen ve muhatabı tarafından ıslak imza imzalanması ve düzenleyen tarafından kâğıt ortamda da muhafaza ve ibraz edilmesi, muhatabına ise elektronik veya kâğıt ortamda iletilmesi gerekmektedir.” ibaresi “muhatabı tarafından ıslak imza ile imzalanması, elektronik imzalı belgenin muhatabına talebi doğrultusunda elektronik veya kağıt örneğinin iletilmesi ve elektronik imzalı belge ile birlikte ıslak imzalı örneğinin düzenleyen tarafından kâğıt ortamda da muhafaza ve ibraz edilmesi gerekmektedir.” şeklinde değiştirilmiş ve aynı fıkranın ikinci cümlesi yürürlükten kaldırılmıştır.

MADDE 10 – Bu Tebliğin;

a) 4 üncü maddesi 1/3/2022 tarihinden itibaren gerçekleştirilen teslim ve hizmetlere uygulanmak üzere 1/3/2022 tarihinde,

b) Diğer maddeleri yayımı tarihinde,

yürürlüğe girer.

MADDE 11 – Bu Tebliğ hükümlerini Hazine ve Maliye Bakanı yürütür.

___________________________

KDV Tevkifat Uygulamasında Sınır

Tebliğin (I/C-2.1.3.1/b) ayırımında sayılanların, kısmi tevkifat uygulaması kapsamındaki teslim ve hizmetlerinde hesaplanan KDV, alıcıların durumuna bakılmaksızın, tevkifata tabi tutulmayacaktır. Ancak, bu durum profesyonel spor kulüplerince (şirketleşenler dahil) Tebliğin (I/C-2.1.3.1/b) ayırımında sayılanlara yapılan teslim ve hizmetlerde geçerli değildir. 

Ayrıca, 3065 sayılı Kanunun (11/1-c) ve geçici 17 nci maddeleri kapsamındaki teslimlerde ve bu Kanun uyarınca KDV’den istisna olan teslim ve hizmetlerde tevkifat söz konusu olmaz. 

Örnek: Gelir Vergisi Kanununa göre gerçek usulde vergiye tabi olmayan bir çiftçi tarafından yapılan yün ve yapağı teslimleri, 3065 sayılı Kanunun (17/4-b) maddesi uyarınca KDV’den müstesna olduğundan, bu işleme ait bedel üzerinden KDV hesaplanmayacak ve dolayısıyla tevkifat yapılmayacaktır.

Kısmi tevkifat uygulaması kapsamına giren her bir işlemin KDV dahil bedeli 2.000 TL’yi aşmadığı takdirde hesaplanan KDV tevkifata tabi tutulmaz. Sınırın aşılması halinde ise tutarın tamamı üzerinden tevkifat yapılır. 

Tespit edilen tutarı aşan işlemlerde KDV tevkifatı zorunluluğundan kaçınmak amacıyla bedel parçalara ayrılamaz, aynı işleme ait bedellerin toplamı dikkate alınarak bu sınırın aşılması halinde tevkifat yapılır.

Tevkifat zorunluluğundan kaçınmak amacıyla, birden fazla fatura düzenlenmek suretiyle bedelin parçalara bölündüğünün tespiti halinde vergi dairelerince, bütünlük arzettiği anlaşılan alımların toplamının yukarıda belirtilen sınırı aşıp aşmadığına bakılarak gerekli işlemler yapılır.

Belge Düzeni

Tevkifata tabi işlemler dolayısıyla satıcılar tarafından düzenlenecek belgelerde; “İşlem Bedeli”, “Hesaplanan KDV”, “Tevkifat Oranı”, “Alıcı Tarafından Tevkif Edilecek KDV Tutarı”, “Tevkifat Dahil Toplam Tutar” ve “Tevkifattan Sonra Tahsil Edilmesi Gereken Toplam Bedel (Tevkifat Hariç Toplam Tutar)” ayrıca gösterilir

Bu fatura satıcı açısından, işlem bedeli üzerinden hesaplanan KDV’ye tevkifat uygulandığını tevsik eden belge mahiyetini de taşımaktadır.

Faturaya, borçlanılan miktar olarak rakam ve yazı ile tevkifattan sonra kalan tutar yazılır.

Örnek: KDV hariç 3.000 TL tutarındaki (% 18) oranında KDV’ye tabi bir işlem (5/10) oranında KDV tevkifatına tabidir. Bu işleme ait fatura aşağıdaki şekilde düzenlenecektir:

İşlem Bedeli : 3.000 TL

Hesaplanan KDV : 540 TL

Tevkifat Oranı : 5/10

Alıcı tarafından Tevkif Edilecek KDV : 270 TL

Tevkifat Dahil Toplam Tutar : 3.540 TL

Tevkifat Hariç Toplam Tutar : 3.270 TL

Yalnız ÜçbinikiyüzyetmişTLdir.

Tevkifata tabi tutulan işlemlerle tevkifat uygulaması kapsamında bulunmayan işlemlerin birlikte yapılması halinde bu işlemlerin tek fatura ile belgelendirilmesi mümkündür.


Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/2023-yili-icin-e-arsiv-fatura-duzenleme-siniri-ve-kdv-yonunden-tevkifatli-fatura-duzenleme-siniri-nedir/feed/ 0
Nihai tüketiciye düzenlenen faturalarda kısmi tevkifat uygulanır mı? https://www.muhasebenews.com/nihai-tuketiciye-duzenlenen-faturalarda-kismi-tevkifat-uygulanir-mi/ https://www.muhasebenews.com/nihai-tuketiciye-duzenlenen-faturalarda-kismi-tevkifat-uygulanir-mi/#respond Thu, 09 Jun 2022 02:52:55 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=126885 Gelir Vergisi ve KDV’ye tabi olmayan nihai tüketiciye kesilen faturalarda kısmi tevkifat yapılacak mı? Yapılacaksa mükellef olmayan nihai tüketici bu kdv yi nasıl beyan edecektir?

Nihai tüketiciye satılan HİZMET için KDV tevkifatı olmaz. Ancak; Aşağıda belirtilen Kurumlara vergi mükellefi olsa da olmasa da yapılan hizmet satışları için düzenlenecek Faturada KDV tevkifatı hesaplanır.

KISMİ TEVKİFAT YAPACAK KURUM VE KURULUŞLAR ( KDV GENEL UYGULAMA TEBLİĞ Bölüm No: I/C-2.1.3.1)

*5018 sayılı Kanuna ekli cetvellerde yer alan idare, kurum ve kuruluşlar, il özel idareleri ve bunların teşkil ettikleri birlikler, belediyelerin teşkil ettikleri birlikler ile köylere hizmet götürme birlikleri,
*Yukarıda sayılanlar dışındaki, kanunla kurulan kamu kurum ve kuruluşları,
*Döner sermayeli kuruluşlar,
*Kanunla veya Cumhurbaşkanlığı Kararnamesiyle kurulan kamu kurum ve kuruluşlarına,
*Kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarına ,
*Bankalar
*Sigorta ve Reasüransa Şirketlerine , Emeklilik Şirketlerine,
*Sendikalar ve üst kuruluşları,
*Vakıf üniversiteleri,
*Mobil elektronik haberleşme işletmecileri,
*Kamu iktisadi teşebbüsleri (Kamu İktisadi Kuruluşları, İktisadi Devlet Teşekkülleri),
*Özelleştirme kapsamındaki kuruluşlar,
Organize sanayi bölgeleri ile menkul kıymetler, vadeli işlemler borsaları dahil bütün borsalar,
*Yarıdan fazla hissesi doğrudan yukarıda sayılan idare, kurum ve kuruluşlara ait olan (tek başına ya da birlikte) kurum, kuruluş ve işletmeler,
*Payları Borsa İstanbul (BİST) A.Ş. de işlem gören Şirketler
*Kalkınma ve Yatırım Ajansları


Tevkifat Uygulamasında Sınır

Tebliğin (I/C-2.1.3.1/b) ayırımında sayılanların, kısmi tevkifat uygulaması kapsamındaki teslim ve hizmetlerinde hesaplanan KDV, alıcıların durumuna bakılmaksızın, tevkifata tabi tutulmayacaktır. Ancak, bu durum profesyonel spor kulüplerince (şirketleşenler dahil) Tebliğin (I/C-2.1.3.1/b) ayırımında sayılanlara yapılan teslim ve hizmetlerde geçerli değildir. 

Ayrıca, 3065 sayılı Kanunun (11/1-c) ve geçici 17 nci maddeleri kapsamındaki teslimlerde ve bu Kanun uyarınca KDV’den istisna olan teslim ve hizmetlerde tevkifat söz konusu olmaz. 

Örnek: Gelir Vergisi Kanununa göre gerçek usulde vergiye tabi olmayan bir çiftçi tarafından yapılan yün ve yapağı teslimleri, 3065 sayılı Kanunun (17/4-b) maddesi uyarınca KDV’den müstesna olduğundan, bu işleme ait bedel üzerinden KDV hesaplanmayacak ve dolayısıyla tevkifat yapılmayacaktır.

Kısmi tevkifat uygulaması kapsamına giren her bir işlemin KDV dahil bedeli 2.000 TL’yi aşmadığı takdirde hesaplanan KDV tevkifata tabi tutulmaz. Sınırın aşılması halinde ise tutarın tamamı üzerinden tevkifat yapılır. 

Tespit edilen tutarı aşan işlemlerde KDV tevkifatı zorunluluğundan kaçınmak amacıyla bedel parçalara ayrılamaz, aynı işleme ait bedellerin toplamı dikkate alınarak bu sınırın aşılması halinde tevkifat yapılır.

Tevkifat zorunluluğundan kaçınmak amacıyla, birden fazla fatura düzenlenmek suretiyle bedelin parçalara bölündüğünün tespiti halinde vergi dairelerince, bütünlük arzettiği anlaşılan alımların toplamının yukarıda belirtilen sınırı aşıp aşmadığına bakılarak gerekli işlemler yapılır.

Belge Düzeni

Tevkifata tabi işlemler dolayısıyla satıcılar tarafından düzenlenecek belgelerde; “İşlem Bedeli”, “Hesaplanan KDV”, “Tevkifat Oranı”, “Alıcı Tarafından Tevkif Edilecek KDV Tutarı”, “Tevkifat Dahil Toplam Tutar” ve “Tevkifattan Sonra Tahsil Edilmesi Gereken Toplam Bedel (Tevkifat Hariç Toplam Tutar)” ayrıca gösterilir.

Bu fatura satıcı açısından, işlem bedeli üzerinden hesaplanan KDV’ye tevkifat uygulandığını tevsik eden belge mahiyetini de taşımaktadır.

Faturaya, borçlanılan miktar olarak rakam ve yazı ile tevkifattan sonra kalan tutar yazılır.

Örnek: KDV hariç 3.000 TL tutarındaki (% 18) oranında KDV’ye tabi bir işlem (5/10) oranında KDV tevkifatına tabidir. Bu işleme ait fatura aşağıdaki şekilde düzenlenecektir:

İşlem Bedeli : 3.000 TL

Hesaplanan KDV : 540 TL

Tevkifat Oranı : 5/10

Alıcı tarafından Tevkif Edilecek KDV : 270 TL

Tevkifat Dahil Toplam Tutar : 3.540 TL

Tevkifat Hariç Toplam Tutar : 3.270 TL

Yalnız ÜçbinikiyüzyetmişTLdir.

Tevkifata tabi tutulan işlemlerle tevkifat uygulaması kapsamında bulunmayan işlemlerin birlikte yapılması halinde bu işlemlerin tek fatura ile belgelendirilmesi mümkündür.

 


Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/nihai-tuketiciye-duzenlenen-faturalarda-kismi-tevkifat-uygulanir-mi/feed/ 0
Tüketici Güven Endeksi, Mayıs 2022 https://www.muhasebenews.com/tuketici-guven-endeksi-mayis-2022/ https://www.muhasebenews.com/tuketici-guven-endeksi-mayis-2022/#respond Fri, 20 May 2022 09:28:28 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=127427 Tüketici güven endeksi 67,6 oldu

Türkiye İstatistik Kurumu ve Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası işbirliği ile yürütülen tüketici eğilim anketi sonuçlarından hesaplanan mevsim etkilerinden arındırılmış tüketici güven endeksi, Mayıs ayında bir önceki aya göre %0,4 oranında arttı; Nisan ayında 67,3 olan endeks, Mayıs ayında 67,6 oldu.

Mevsim etkilerinden arındırılmış tüketici güven endeksi, Mayıs 2022


Mevsim etkilerinden arındırılmış tüketici güven endeksi, alt endeksleri ve değişim oranları, Mayıs 2022



Bu konu ile ilgili bir sonraki haber bülteninin yayımlanma tarihi 22 Haziran 2022’dir.


Kaynak: TÜİK
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


https://www.muhasebenews.com/tuketici-guven-endeksi-mayis-2022/feed/ 0
Mükellefimiz tüketici mahkemesine konu olan mal için sıfır(0) kdv satış faturası kesecektir hangi istisna kodunu kodunu seçmeliyim? https://www.muhasebenews.com/mukellefimiz-tuketici-mahkemesine-konu-olan-mal-icin-sifir0-kdv-satis-faturasi-kesecektir-hangi-istisna-kodunu-kodunu-secmeliyim/ https://www.muhasebenews.com/mukellefimiz-tuketici-mahkemesine-konu-olan-mal-icin-sifir0-kdv-satis-faturasi-kesecektir-hangi-istisna-kodunu-kodunu-secmeliyim/#respond Wed, 09 Mar 2022 06:19:10 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=123832 Mükellefimiz tüketici mahkemesine konu olan mal için sıfır(0) kdv satış faturası kesecektir hangi istisna kodunu kodunu seçmeliyim?

KDV de (%0) oranı yoktur. KDV uygulamasında % 1,% 8 ve % 18 KDV oranları vardır. KDV’ ne tabi olmayan mal için KDV hesaplanmaz. Bu teslim KDV beyannamesinde yer almaz.


Satışı gerçekleştirilen aracın 4077 sayılı Kanun hükümlerine göre iade edilmesinde belge düzeni ve KDV indirimi

Sayı: B.07.1.GİB.4.41.15.01-KDV-2010/15-51
Tarih: 18/10/2010

T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

KOCAELİ VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI

(Mükellef Hizmetleri Grup Müdürlüğü)

 

Sayı

:

B.07.1.GİB.4.41.15.01-KDV-2010/15-51

18/10/2010

Konu

:

4077 SAYILI KANUN HÜKÜMLERİNE GÖRE İADE EDİLEN ARAÇLAR  

İlgide kayıtlı dilekçeniz ile 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun hükmü kapsamında, müşteriden ayıplı aracın komple olarak geri alınıp, yerine yenisinin verilmesi halinde hangi belgenin düzenleneceği, katma değer vergisi ve özel tüketim vergisi uygulamaları hususunda bilgi istenilmektedir.

KATMA DEĞER VERGİSİ YÖNÜNDEN:

Bilindiği üzere, 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun Matrah ve İndirim Miktarlarının Değişmesi başlıklı 35 inci maddesinde;

“Malların iade edilmesi, işlemin gerçekleşmemesi, işlemden vazgeçilmesi veya sair sebeplerle matrahta değişiklik vukubulduğu hallerde, vergiye tabi işlemleri yapmış olan mükellef bunlar için borçlandığı vergiyi; bu işlemlere muhatap olan mükellef ise indirme hakkı bulunan vergiyi değişikliğin mahiyetine uygun şekilde ve değişikliğin vukubulduğu dönem içinde düzeltir. Şu kadar ki, iade olunan malların fiilen işletmeye girmiş olması ve bu girişin defter kayıtları ile beyannamede gösterilmesi şarttır.”hükmü bulunmakta olup, 54 Seri No.lu KDV Genel Tebliğinin B-Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun İle İlgili Katma Değer Vergisi Uygulaması başlıklı bölümünde de;

“4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanuna göre, tüketicilerin satın aldıkları mal ve hizmetlerin çeşitli nedenlerle geri verilerek bedelinin alınması veya başka bir mal veya hizmet ile değiştirilmesinin katma değer vergisi karşısındaki durumu ile taksitli ve kapıdan satışlardaki katma değer vergisi uygulaması aşağıda açıklanmıştır.

1) Satılan Malın İade Edilip Değiştirilmesi, Ödenen Bedelin İade Edilmesi, Değer Kaybının Bedelden İndirilmesi:

3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 8/2. maddesinin Bakanlığımıza verdiği yetkiye dayanılarak Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında ödenen katma değer vergilerinin iadesi konusunda aşağıdaki şekilde işlem yapılması uygun görülmüştür.

Tüketiciler tarafından malların iade edilip bedellerinin geri verilmesinin istendiği durumlarda, satıcı tarafından ödenen bedellerin katma değer vergisi dahil tutarları tüketiciye iade edilecektir. Satıcılar işlemlerinin düzeltilmesi için iade edilen mal nedeniyle gider makbuzu düzenleyecekler ve tüketiciden iade edilen mala ait fatura ve benzeri belgeyi bu makbuz ekinde geri alacaklardır. Gider makbuzunda iade edilen malın katma değer vergisi satış bedelinden ayrı gösterilecek ve bu miktar indirim konusu yapılmak suretiyle işlem düzeltilecektir.

İade edilen malın yerine aynı veya başka bir malınverildiği durumlarda ise, satıcı tarafından yukarıda sözü edilen işlemlerin yanısıra bu defa verilen yeni mal için fatura ve benzeri belge düzenleneceği tabiidir. Dolayısıyla iade edilen malların yerine verilen yeni malların değerleri dikkate alınarak belge düzenleneceğinden, iade edilen mallar ile yeni verilen mallar arasında değer farkının olup olmaması düzeltme işlemini etkilemeyecektir.”açıklamaları yapılmış bulunmaktadır.

Buna göre, satışı gerçekleştirilen aracın iade edilmesi halinde yukarıda yapılan açıklamalar çerçevesinde, gider makbuzu düzenlenecek ve gider makbuzuna iade edilen mala ait fatura ve benzeri belgeler eklenecek, iade edilen mala ait katma değer vergisi satış bedelinden ayrıca gösterilerek indirim konusu yapılmak suretiyle işlem düzeltilecek olup, iade edilen malın yerine başka bir malın verildiği durumlarda ise yeni mal için fatura düzenleneceği tabiidir.

ÖZEL TÜKETİM VERGİSİ YÖNÜNDEN:

4760 sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanununun 15/1 inci maddesinde, 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun hükümleri saklı kalmak üzere, (II) sayılı listedeki kayıt ve tescile tâbi olan malların kayıt ve tescil edildikten sonra iade edilmesi hali hariç, malların iade edilmesi, işlemin gerçekleşmemesi, işlemden vazgeçilmesi veya diğer nedenlerle matrahta değişiklik vuku bulduğu ya da yersiz veya fazla vergi hesaplandığı hallerde vergiye tâbi işlemleri yapmış olan mükelleflerin bunlarla ilgili borçlandıkları ya da ödedikleri vergiler için değişikliğin mahiyetine uygun şekilde ve meydana geldiği dönem içinde düzeltme yapabilekleri, bu vergiden mahsup edebilecekleri veya iade talebinde bulunabilecekleri hükme bağlanmıştır. (II) sayılı listede yer alan kayıt ve tescile tâbi olan mallar için dönem şartı aranmayacaktır. Şu kadar ki, iade olunan malların fiilen işletmeye girmiş olması, yersiz veya fazla ödenen verginin alıcıya iade edilmesi ve bu işlemlerin defter kayıtları, belgeler ile beyannamede gösterilmesi şarttır.

Konuyla ilgili olarak 1 Seri No.lu ÖTV Genel Tebliğinin 14 Seri No.lu ÖTV Genel Tebliği ile değişen (15.1.1.) bölümünde, Kanuna ekli (II) sayılı listedeki araçlarla ilgili düzeltme işlemlerinin, bu araçların kayıt ve tescilinden önce veya sonra iade edilmesine bağlı olarak aşağıdaki açıklamalara göre yerine getirileceği belirtilmiştir.

1. Kayıt ve Tescilden Önce Düzeltme

Kanuna ekli (II) sayılı listedeki kayıt ve tescile tabi malların ilk iktisabından sonra, kayıt ve tescil edilmeksizin iade edilmesi, işlemin gerçekleşmemesi, işlemden vazgeçilmesi sebebiyle düzeltme ve iade talep edilmesi durumunda, iadenin 4077 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılması şartı bulunmamaktadır.

Bu durumda;

– Aracın ilk iktisabında beyan edilen ÖTV’ye ilişkin “ÖTV Ödeme Belgesi”nin aslı,

-Aracın iptal edilen satış faturasının birinci nüshasının ve aracın alıcıya teslim edildikten sonra iade edilmesi halinde, iade edilen aracın işletme aktifine girdiğine dair yasal defter kaydının tespiti,

-ÖTV’nin alıcıdan tahsil edilmediğine, tahsil edilmişse iade edildiğine dair alıcının kimlik, adres ve telefon bilgilerinin yer aldığı alıcı tarafından da imzalanmış olan tutanak,

-Mükellefin düzeltme ve iade talebini belirten dilekçe,

mükellefin vergi beyanında bulunduğu vergi dairesine verilecektir. Vergi dairesi tarafından, düzeltilmesi veya iadesi talep edilen verginin ödendiğinin kayıtlardan tespit edilmek suretiyle düzeltme veya iade talebi yerine getirilecektir.

2. Kayıt ve Tescilden Sonra Düzeltme

ÖTV Kanununun 15 inci maddesinin 1 numaralı fıkrasına göre, Kanuna ekli (II) sayılı listedeki araçlardan kayıt ve tescile tabi olanların kayıt ve tescil edildikten sonra iade edilmesi halinde beyan edilen ÖTV’nin düzeltilebilmesi için, bu iadenin 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun hükümlerine göre yapılmış olması gerekmektedir.

4077 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinde; ambalajında, etiketinde, tanıtma ve kullanma kılavuzunda ya da reklam ve ilanlarında yer alan veya satıcı tarafından bildirilen veya standardında veya teknik düzenlemesinde tespit edilen nitelik veya niteliği etkileyen niceliğine aykırı olan ya da tahsis veya kullanım amacı bakımından değerini veya tüketicinin ondan beklediği faydaları azaltan veya ortadan kaldıran maddi, hukukiveya ekonomik eksiklikleri içeren malların ayıplı mal kabul edileceği belirtilmiştir. Bu hükme göre tüketici, malın teslim tarihinden itibaren otuz gün içerisinde ayıbı satıcıya bildirmekle yükümlü olup, bu durumda, bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahip bulunmaktadır. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür. Bu madde ile ayıba karşı sorumlu tutulanlar, ayıba karşı daha uzun süre sorumluluk üstlenmemişlerse, ayıplı maldan sorumluluk, ayıp daha sonra ortayaçıkmış olsa bile malın tüketiciye teslim tarihinden itibaren iki yıllık zamanaşımına tabiidir.

İlk iktisabı yapılarak kayıt ve tescil ettirilen aracın, 4077 sayılı Kanunun bahsi geçen hükümleri kapsamında iade edilmesi konusunda satıcı ile alıcının kendi aralarında sulh olmaları halinde, bu durum, taraflar arasında düzenlenecek ayrıntılı bir tutanak veya sözleşme ile tevsik edilmek şartıyla ÖTV Kanununun 15 inci maddesinin 1 numaralı fıkrası kapsamında düzeltme işlemi yapılabilecektir. Söz konusu tutanak/sözleşmede iade gerekçesinin açıkça belirtilmesi, iadenin garanti süresi içinde meydana gelen arıza veya arızalar nedeniyle veya tamir için gereken iş gününün aşılması ya da aracın tamir edilemez olduğunun tespitinden dolayı istenmesi halinde, buna ilişkin teknik raporların da söz konusu tutanak/sözleşmeye eklenmesi gerekmektedir.

Taraflar arasında sulh olmaması ve iadenin “Tüketici Mahkemeleri” veya “Tüketici Sorunları Hakem Heyetleri”nin verdiği karar üzerine gerçekleşmesi halinde de Kanunun 15 inci maddesinin 1 numaralı fıkrası uyarınca beyan edilen ÖTV  düzeltilebilecektir.

Bu açıklamalara göre, ÖTV Kanununa ekli (II) sayılı listedeki malların kayıt ve tescil edildikten sonra 4077 sayılı Kanun hükümlerine göre iadesi durumunda;

– İadenin 4077 sayılı Tüketicinin Korunması HakkındaKanun hükümlerine göre yapıldığına dair ispat edici belgenin (satıcı ve alıcı arasında düzenlenen ayrıntılı tutanak/sözleşme, teknik rapor, Tüketici Mahkemesi veya Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararı) aslı veya noter onaylı örneği,

– Alıcı adına yapılan kayıt ve tescil işleminin iptaline ilişkin “trafikten çekilmiştir” kaydı düşülen tescil belgesinin aslı veya noter onaylı örneği,

-ÖTV’nin alıcıdan tahsil edilmediğine, tahsil edilmişse iade edildiğine dair alıcının kimlik, adres ve telefon bilgilerinin yer aldığı alıcının da imzası bulunan tutanak,

– Aracın satış faturasının satıcıdaki nüshası ile iade edilen aracın işletme aktifine girdiğine dair yasal defter kaydı ile tespiti,

– Aracın ilk iktisabında beyan edilen ÖTV’nin ödendiğine dair vergi makbuzunun fotokopisi,

– Mükellefin düzeltme ve iade talebini belirten dilekçe,

vergi dairesine verilecektir. Vergi dairesi tarafından, düzeltilmesi ve iadesi talep edilen verginin ödendiğinin kayıtlardan tespit edilmek suretiyle, düzeltme ve iade talebi, miktarına bakılmaksızın inceleme veya teminat aranılmadan yerine getirilecektir.

Ancak, İçişleri Bakanlığı (Emniyet Genel Müdürlüğü) ile yapılan yazışmalar sonucu, 4077 sayılı Kanun hükümlerine göre kaydı silinen araçların belge ve plakalarının geri alınıp, tescil veya trafik belgesi düzenlemeden kayıtların tamamen silindiği ve araç dosyasının işlemden kaldırıldığı, ancak kaydı silinen araçların kaydının silindiğine dair ilgili tescil kuruluşları tarafından araç sahiplerine yazı verilebileceği belirtilmiştir.

Bu durumda, ÖTV Kanununa ekli (II) sayılı listedeki malların kayıt ve tescil edildikten sonra 4077 sayılı Kanun hükümlerine göre iadesinde, alıcı adına yapılan kayıt ve tescil işleminin iptaline ilişkin “trafikten çekilmiştir” kaydı düşülen tescil belgesinin aslı veya noter onaylı örneği aranmayacak, bu belge yerine aracın kaydının silindiğine dair ilgili tescil kuruluşu tarafından düzenlenerek araç sahiplerine verilecek olan yazı vergi dairesine ibraz edilecektir.

ÖTV Kanununun 2 nci maddesinin 1 numaralı fıkrasının (b) bendine göre, 4077 sayılı Kanun hükümleri kapsamında iade edilmek suretiyle ÖTV’si düzeltilen kayıt ve tescil edilmiş araçların, kullanılmak üzere motorlu araç ticareti yapanlardan iktisabı, motorlu araç ticareti yapanlar tarafından kullanılmaya başlanması, aktife alınması veya adlarına kayıt ve tescil ettirilmesi ilk iktisap sayıldığından ÖTV’ye tabi tutulacaktır.

Öte yandan ÖTV Kanununun 2 nci maddesinin 2 numaralı fıkrasına göre trampa iki ayrı teslim hükmünde olduğundan, kayıt ve tescil edilmeden önce veya edildikten sonra satıcısına iade edilen ve ÖTV’si düzeltilen araç yerine ilk iktisabı yapılan araç için ÖTV uygulanacağı tabiidir.

Bu hükümlere göre, kayıt ve tescile tabi araçların 4077 sayılı Kanun hükümleri uyarınca iade edilmesi halinde yukarıda yer alan açıklamalar dahilinde işlem yapılması gerekmekte olup, iade edilen aracın yerine aynı veya başka bir aracın verildiği durumlarda, verilen yeni aracın bedeli üzerinden fatura düzenlenerek özel tüketim vergisi ve katma değer vergisi hesaplanması gerekmektedir.

Bilgi edinilmesini rica ederim.

 


Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/mukellefimiz-tuketici-mahkemesine-konu-olan-mal-icin-sifir0-kdv-satis-faturasi-kesecektir-hangi-istisna-kodunu-kodunu-secmeliyim/feed/ 0
Tüketici hakem heyetlerinin görevi nedir? Tüketici hakem heyetleri kimlerden oluşur? https://www.muhasebenews.com/tuketici-hakem-heyetlerinin-gorevi-nedir-tuketici-hakem-heyetleri-kimlerden-olusur/ https://www.muhasebenews.com/tuketici-hakem-heyetlerinin-gorevi-nedir-tuketici-hakem-heyetleri-kimlerden-olusur/#respond Wed, 26 Jan 2022 10:24:59 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=121428 06 Ocak 2022

Tüketici hakem heyetlerinin görevi nedir? Tüketici hakem heyetleri kimlerden oluşur?

Tüketici hakem heyetleri, 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’a göre tüketici işlemleri ve tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara çözüm bulmak amacıyla kurulan heyetlerdir. Başkanlığı illerde ticaret il müdürü ilçelerde kaymakam veya bunların görevlendireceği bir memur tarafından yürütülen tüketici hakem heyetlerinin diğer üyeleri belediye, baro, tacir/esnaf ve tüketici örgütü temsilcilerinden oluşur.

Tüketici hakem heyetlerinin görev alanını belirleyen parasal sınırlar nedir?

Tüketici hakem heyetlerinin görev alanını belirleyen başvuru sınırları tüketici uyuşmazlıklarının değerleri açısından her yıl Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından ilan edilen yeniden değerleme oranında tekrar belirlenmektedir. Bu kapsamda

2022 yılı için;

a) 10.280 (onbinikiyüzseksen) Türk Lirasının altında bulunan uyuşmazlıklarda İlçe Tüketici Hakem Heyetlerine,

b) Büyükşehir statüsünde olan illerde 10.280 (onbinikiyüzseksen) Türk Lirası ile 15.430 (onbeşbindörtyüzotuz) Türk Lirası arasındaki uyuşmazlıklarda İl Tüketici Hakem Heyetlerine,

c) Büyükşehir statüsünde olmayan illerin merkezlerinde 15.430 (onbeşbindörtyüzotuz) Türk Lirasının altında bulunan uyuşmazlıklarda İl Tüketici Hakem Heyetlerine,

ç) Büyükşehir statüsünde olmayan illere bağlı ilçelerde 10.280 (onbinikiyüzseksen) Türk Lirası ile 15.430 (onbeşbindörtyüzotuz) Türk Lirası arasındaki uyuşmazlıklarda İl Tüketici Hakem Heyetlerine

başvuru yapılması zorunludur.

2022 yılı için, 15.430 Türk Lirası ve üzerindeki uyuşmazlıkların karara bağlanması amacıyla tüketici hakem heyetlerine başvuru yapılamaz.

Söz konusu uyuşmazlıkların çözümü için 6502 sayılı Kanun’un 73/A maddesi kapsamında sırasıyla dava şartı arabuluculuk müessesesine ve tüketici mahkemelerine; tüketici mahkemeleri bulunmayan yerlerde ise asliye hukuk mahkemelerine başvurulması gerekmektedir.

Tüketici hakem heyetlerine nasıl başvuru yapılır?

Şahsen veya avukat aracılığıyla; elden, posta yoluyla veya elektronik ortamda e-Devlet kapısı üzerinden Tüketici Bilgi Sistemi (TÜBİS) (https://tuketicisikayeti.ticaret.gov.tr) ile tüketici hakem heyetlerine başvuru yapılabilir. Bu itibarla, tüketici hakem heyetlerine sözlü başvuru yapılamamaktadır.

Başvurular, uyuşmazlık konusunu içeren dilekçenin, varsa delil oluşturan ilgili belgelerle birlikte tüketici hakem heyetine verilmesiyle yapılır. Tüketici hakem heyetlerine yapılacak başvurular Ticaret Bakanlığı’nın internet sayfasında yer alan başvuru formu kullanılarak yapılabilir.

Başvuru formu kullanılmadan yapılan başvurularda ise başvuru sahibinin adı, soyadı, Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası, adresi ve varsa diğer iletişim bilgileri, talebi ve Türk Lirası cinsinden uyuşmazlık değeri ile şikayet edilene ilişkin bilgilere yer verilmesi zorunludur. Uyuşmazlık değerinin döviz cinsinden olması durumunda, söz konusu değer başvuru tarihindeki Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın belirlediği efektif döviz satış kuru esas alınarak Türk Lirası’na çevrilir.

Elektronik ortamda yapılan başvuruların TÜBİS ile yapılması zorunludur. Bu başvuruların geçerli olabilmesi için uyuşmazlıkla ilgili başvuru formunun eksiksiz olarak doldurulması, varsa bilgi ve belgelerin sisteme yüklenmiş olması gerekir.

Hangi tüketici hakem heyetlerine başvuru yapılabilir?

Başvurular, tüketicinin yerleşim yerinin bulunduğu veya tüketici işleminin yapıldığı yerdeki tüketici hakem heyetine yapılabilir.

Tüketici hakem heyetleri bulunmayan yerlerde başvurular nasıl yapılır?

Tüketici hakem heyetleri illerde Ticaret İl Müdürlükleri, ilçelerde Kaymakamlıklar bünyesinde faaliyet göstermektedir. Ancak her ilçede tüketici hakem heyeti bulunmamaktadır. Bazı tüketici hakem heyetlerinin yetki alanları daha geniş şekilde belirlenerek hakem heyeti bulunmayan ilçeleri de kapsayacak şekilde yetkilendirilmiş tüketici hakem heyetleri olarak faaliyette bulunmaktadır.

Tüketici hakem heyetleri bulunmayan yerlerde ise ilgili kaymakamlıklarda bulunan irtibat personeli tarafından başvurular alınarak TÜBİS’e kaydedilmektedir.

Tüketici hakem heyetleri tarafından başvurular nasıl incelenir?

Tüketici hakem heyetleri incelemeleri dosya üzerinden yapılır, gerekli görülmesi halinde tüketici hakem heyetleri tarafından ayrıca taraflar ve bilirkişi dinlenebilir.

Tüketici hakem heyetleri, uyuşmazlık konusuna ilişkin her türlü bilgi ve belgeyi taraflardan, ilgili kişi, kurum ve kuruluşlardan isteyebilir. İstenen bilgi ve belgelerin sunulması için tebliğ tarihinden itibaren en fazla 30 gün süre verilir. Talep edilmesi ve tüketici hakem heyeti başkanlığınca uygun görülmesi halinde bu süre uzatılabilir. Tüketici hakem heyeti başkanlığınca istenilen bilgi ve belgelerin verilen süre içinde sunulmaması halinde dosyadaki mevcut bilgi ve belgeler üzerinden karar verilir.

Tüketici hakem heyeti başkanı, çözümü özel veya teknik bilgiyi gerektiren hallerde taraflardan birinin talebi üzerine yahut re’sen bilirkişi görevlendirebilir. Bilirkişi raporunun hazırlanması için bilirkişiye verilecek süre, bilirkişi görevlendirilmesine ilişkin yazının bilirkişiye tebliğinden itibaren 15 iş gününü geçemez. Bilirkişinin talebi üzerine bu süre 15 iş gününü geçmemek ve bir defaya mahsus olmak üzere uzatılabilir.

Tüketici hakem heyetleri ne kadar sürede karar verir?

Tüketici hakem heyetine yapılan başvurular başvuru tarih ve sırasına göre en geç altı ay içinde görüşülür ve karara bağlanır. Yapılan başvurunun niteliği, başvuru konusu, mal veya hizmetin özelliği gibi hususlar dikkate alınarak, karar süresi en fazla altı ay daha uzatılabilir.

Tarafların ivedi inceleme talebinde bulunması ve talebin başkan tarafından uygun görülmesi halinde ise başvurular tüketici hakem heyetince öncelikle gündeme alınabilir.

Tüketici hakem heyetlerinin kararlarının yerine getirilmesi nasıl sağlanabilir?

Tüketici hakem heyetlerinin kararları tarafları bağlayıcı niteliktedir. Söz konusu kararlar yerine getirilmezse, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu kapsamında ilamların icrası hükümlerine göre kararın uygulanmasına yönelik işlemler için ilgili icra dairesine başvurulabilir.

Tüketici hakem heyetlerinin kararlarına karşı itiraz edilebilir mi?

Taraflar tüketici hakem heyeti kararının tebliğinden itibaren 15 gün içinde tüketici hakem heyetinin bulunduğu yerdeki tüketici mahkemesine, tüketici mahkemesi bulunmayan yerlerde asliye hukuk mahkemesine karara karşı itiraz edebilir. Ancak daha önce karar veren tüketici hakem heyetine itiraz amacıyla yeniden başvuru yapılamamaktadır.

Mahkemeye itiraz aşamasında, tüketiciler 492 sayılı Harçlar Kanunu’nda düzenlenen harçlardan muaftır. Ancak 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu uyarınca gider avansı ödenmesi gerekmektedir.
Tüketici hakem heyeti kararlarına karşı yapılan itiraz üzerine tüketici mahkemesinin vereceği karar kesindir.

Başvuru aşamaları nereden takip edilebilir?

Tüketici hakem heyetlerine yapılan başvurular e-Devlet üzerinden TÜBİS kanalıyla takip edilebilir.

Tüketici hakem heyeti tarafından yapılan başvuruya ilişkin henüz karar alınmadan önce tarafların uzlaşması halinde nasıl bir yol izlenmelidir?

Başvuruya konu uyuşmazlığın, tüketici hakem heyeti tarafından karar verilene kadar çözümlenmesi halinde, söz konusu durumun ispatına yönelik bilgi ve belgelerin tüketici hakem heyetine iletilmesi gerekmektedir.

Daha detaylı bilgi için https://ticaret.gov.tr/tuketici/tuketici-hakem-heyetleri/sikca-sorulan-sorular adresli internet sitesinde yer verilen Sıkça Sorulan Sorular bölümünden tüketici hakem heyetleri ve tüketici sözleşmeleri hakkında Ticaret Bakanlığı tarafından hazırlanan çeşitli soru ve cevaplara ulaşılabilir.

Tüketici hakem heyetlerine başvuru yapılırken kullanılması gereken başvuru formu örneğine https://ticaret.gov.tr/tuketici/tuketici-hakem-heyetleri/basvuru-formlari adresli internet sitesi üzerinden ulaşılabilir.

Tüketici hakem heyetleri hakkında tüm merak ettikleriniz için youtube kanalımıza bekleriz.YOUTUBE VİDEOLARI İZLEMEK İÇİN TIKLAYIN

 


Kaynak: T.C. Ticaret Bakanlığı
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/tuketici-hakem-heyetlerinin-gorevi-nedir-tuketici-hakem-heyetleri-kimlerden-olusur/feed/ 0
Nihai tüketiciye düzenlenecek faturalarda T.C. kimlik numarası yazılması zorunlu mudur? https://www.muhasebenews.com/nihai-tuketiciye-duzenlenecek-faturalarda-t-c-kimlik-numarasi-yazilmasi-zorunlu-mudur/ https://www.muhasebenews.com/nihai-tuketiciye-duzenlenecek-faturalarda-t-c-kimlik-numarasi-yazilmasi-zorunlu-mudur/#respond Tue, 18 Jan 2022 03:30:48 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=120526 Son kullanıcıya e-Arşiv fatura kesmek istiyoruz. Fakat müşteri T.C. Kimlik numarasını paylaşmak istemiyor. Bu gibi bir durumda nasıl fatura kesebiliriz?

Fatura düzenlemesi halinde, bu belgelerde vergi kimlik numarası veya T.C. Kimlik numarası bilgisine yer verilmesi zorunludur. 

Ancak, bu belgelerin 213 sayılı VUK’un “Fatura kullanma mecburiyeti” başlıklı 232’nci maddesinde fıkrada sayılmayanlara, örneğin nihai tüketicilere düzenlenmesi halinde vergi kimlik numarası veya T.C. Kimlik numarası bilgisine yer verilme zorunluluğu bulunmamaktadır. 

Nihai tüketicilere yapılan mal ve hizmet satışlarının KDV hariç 5.000-TL ve üzerinde olması halinde 396 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinde yer alan açıklamalar doğrultusunda nihai tüketicinin T.C. Kimlik Numarası belirtilerek Bs bildirim formuna dahil edilmesi gerekmektedir.


E-belge sistemi üzerinden nihai tüketiciye düzenlenen faturalar nasıl iptal edilir?
Nihai tüketicilere düzenlenen faturalarda vergi numarası ne yazılmalıdır?
Nihai tüketicilere düzenlenen faturalarda KDV tevkifatı yapılır mı?
Nihai tüketicilere düzenlenen faturalarda T.C Kimlik numarası yazılması zorunlu mudur?
Kuyumcular nihai tüketicilere e-arşiv fatura düzenleyebilir mi?
Nihai tüketicilere düzenlenen faturalarda KDV tevkifatı uygulanır mı?
Nihai tüketicilere düzenlenen satış faturaları B formunda beyan edilir mi?
T.C. Kimlik numarasını vermeyen nihai tüketicilere düzenlenecek faturalarda hesap numarası alanına hangi değeri girmeliyiz?
Nihai tüketiciye düzenlenen okul servis faturasında KDV tevkifatı olacak mı?

 

 


Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/nihai-tuketiciye-duzenlenecek-faturalarda-t-c-kimlik-numarasi-yazilmasi-zorunlu-mudur/feed/ 0
E-belge sistemi üzerinden nihai tüketiciye düzenlenen faturalar nasıl iptal edilir? https://www.muhasebenews.com/e-belge-sistemi-uzerinden-nihai-tuketiciye-duzenlenen-faturalar-nasil-iptal-edilir/ https://www.muhasebenews.com/e-belge-sistemi-uzerinden-nihai-tuketiciye-duzenlenen-faturalar-nasil-iptal-edilir/#respond Mon, 03 Jan 2022 23:30:23 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=118322 GİB portal üzerinden nihai tüketiciye kesilen faturanın iptali nasıl yapılması gerekiyor. Bu konuda bilgi alabilir miyiz?

Faturalar yasal süreleri içinde iptal edilmelidir. Nihai tüketiciye düzenlenen faturalar için iptal itiraz kılavuzunda yer alan düzenleyen tarafından itiraz talebi oluşturma adımlarını takip etmeniz gerekecektir. 


Temel e-fatura iptal seçeneklerine ilişkin bilgiler aşağıda belirtilmiştir. 

Temel Senaryoda Düzenlenen E-Faturaların İptaline İlişkin “E-Fatura İptal Portalı” Oluşturulmuştur.

E-Fatura uygulamasında “Temel Fatura” senaryosunda düzenlenen ancak e-Fatura uygulamasına ilişkin sistem üzerinden Kabul veya Red yanıtı dönülemeyen e-Faturaların, elektronik ortamda iptal talebinin e-Faturanın düzenleyicisi tarafından oluşturulması ve iptal taleplerinin elektronik ortamda muhatabı alıcıları tarafından onaylanmasını sağlamak amacıyla, Gelir İdaresi Başkanlığınca “e-Fatura İptal Portalı” oluşturulmuştur.

Bilindiği üzere, temel fatura senaryosunda düzenlenen e-Faturalara ancak harici itiraz yolları ile itiraz edilebilmekte, e-Fatura uygulamasına ilişkin sistem üzerinden itiraz (red yanıtı) edilememekteydi. Gelir İdaresi Başkanlığınca oluşturulan e-Fatura İptal Portali aracılığı ile iptal işlemleri, bundan sonra e-Fatura uygulamasına ilişkin sistem üzerinden muhatabına iletilen red yanıtı olarak değerlendirilecek ve sistem içi itiraz mekanizması olarak kabul edilecektir.

e-Fatura uygulamasına taraf olanların birbirlerine yönelik düzenlemiş oldukları e-Faturalara sistem üzerinden (gerek Ticari fatura senaryosunda düzenlenmiş faturalar için e-Fatura sistemi üzerinden, gerekse temel fatura senaryosunda düzenlenmiş faturalar için e-Fatura İptal Portalı üzerinden) itiraz etmeleri mümkün bulunduğu gibi harici itiraz yollarının (noter aracılığıyla, taahhütlü mektupla, telgrafla veya güvenli elektronik imza kullanılarak kayıtlı elektronik posta sistemi ile) kullanılmasına engel teşkil etmemektedir. Ancak harici itiraz yolları ile gerçekleştirilen itiraz işlemleri ve bu itiraz işlemlerinin sonucuna göre faturanın iptal edilmiş olup olmadığı, e-Fatura sistemi üzerinden takip edilmesi mümkün olamayacağından ve e-Fatura sistem üzerinde söz konusu faturalar satıcısı tarafından düzenlenmiş ve alıcısı tarafından da itiraz/iptale konu edilmemiş olduğu durumda, elektronik ortamda yapılacak kontrol ve denetimlerde mükelleflerin ilave açıklama yapmalarına ve bu itiraz ve iptal işlemlerini haricen gerçekleştirdiklerine ilişkin tevsik edici bilgi ve belgeleri ilgililere sunma ve bu bilgi ve belgeleri istenildiğinde ibraz edilmek üzere muhafaza edilmesini gerektirecektir.

Bu nedenle, ticari fatura senaryosunda düzenlenen e-Faturalara e-Fatura uygulaması üzerinden, temel fatura senaryosunda düzenlenen e-Faturalara da “e-Fatura İptal Portalı” üzerinden itiraz/iptal işlemlerini gerçekleştirilmesi özellikle sistem bilgileri ile beyan, bildirim ve formlardaki bilgilerin uyumluluğunun sağlanması açısından tavsiye edilmektedir.

e-Fatura İptal Portalı’na ulaşmak için tıklayınız.

Temel Senaryoda Düzenlenen e-Faturaların İptaline İlişkin “E-Fatura İptal Portalı” Kullanım Kılavuzu’na ulaşmak için tıklayınız.


Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/e-belge-sistemi-uzerinden-nihai-tuketiciye-duzenlenen-faturalar-nasil-iptal-edilir/feed/ 0
Vergi mükellefi olmayan kişilere verilen hizmetlerde KDV tevkifatı yapılır mı? https://www.muhasebenews.com/vergi-mukellefi-olmayan-kisilere-verilen-hizmetlerde-kdv-tevkifati-yapilir-mi/ https://www.muhasebenews.com/vergi-mukellefi-olmayan-kisilere-verilen-hizmetlerde-kdv-tevkifati-yapilir-mi/#respond Tue, 14 Dec 2021 15:30:45 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=119370 Yapı denetim firmasının fatura kesmesi ilgili olarak tevkifat durumu nedir. Şahıslara tevkifat uygulamak zorunlu mudur? 

Vergi mükellefi olmayan (nihai tüketici) verilen hizmet için KDV tevkifatı olmaz.

A Ltd.Şti.,  B A.Ş.ne Patlayıcı madde faturası ve nakliye bedeli (Kdv.tevkifatlı) E-Fatura kesiyor.

B A.Ş. de C A.Ş.ne bu faturayı aynen yansıtma faturası olarak GİB’ten fatura ediyoruz.

Bu durumda B A.Ş., A Ltd.Şti.’den Kdv Tevkifatlı Alıcısı durumuna, aynı zamanda C A.Ş.’ne kestiğimiz Yansıtma faturası ile Satıcı konumunda bulunmaktayız. Bu durumda alıcı şirket ve satıcı şirket olarak Kdv.1 ve Kdv 2.Beyannameleri vermemiz gerekiyor mu?

Taşımacılık hizmetini yüklenen firmanın, bu işi bizzat ifa etmeyip bir başka firmaya devretmesi durumunda, malları taşınanlar tevkifat uygulamayacaktır. Ancak taşımacılığı fiilen ifa eden alt firma, taşımacılık hizmetini yüklenen firmaya düzenleyeceği faturada KDV tevkifatı uygulanacaktır. GV veya KV mükellefli olan tüm nakliye firmaları KDV mükelleflerine 2.000 TL (KDV dahil) üstündeki taşıma hizmeti için 2/10 oranında KDV tevkifatı yapacaktır. KDV mükellefi olmayanlara (Nihai tüketici) düzenlenecek fatura tutarı ne olursa olsun KDV tevkifatı yapılmayacaktır. YANSITMA FATURASINDA KDV TEVKİFATI OLMAZ.

KDV Tevkifat Uygulamasında Sınır

Tebliğin (I/C-2.1.3.1/b) ayırımında sayılanların, kısmi tevkifat uygulaması kapsamındaki teslim ve hizmetlerinde hesaplanan KDV, alıcıların durumuna bakılmaksızın, tevkifata tabi tutulmayacaktır. Ancak, bu durum profesyonel spor kulüplerince (şirketleşenler dahil) Tebliğin (I/C-2.1.3.1/b) ayırımında sayılanlara yapılan teslim ve hizmetlerde geçerli değildir. 

Ayrıca, 3065 sayılı Kanunun (11/1-c) ve geçici 17 nci maddeleri kapsamındaki teslimlerde ve bu Kanun uyarınca KDV’den istisna olan teslim ve hizmetlerde tevkifat söz konusu olmaz. 

Örnek: Gelir Vergisi Kanununa göre gerçek usulde vergiye tabi olmayan bir çiftçi tarafından yapılan yün ve yapağı teslimleri, 3065 sayılı Kanunun (17/4-b) maddesi uyarınca KDV’den müstesna olduğundan, bu işleme ait bedel üzerinden KDV hesaplanmayacak ve dolayısıyla tevkifat yapılmayacaktır.

Kısmi tevkifat uygulaması kapsamına giren her bir işlemin KDV dahil bedeli 2.000 TL’yi aşmadığı takdirde hesaplanan KDV tevkifata tabi tutulmaz. Sınırın aşılması halinde ise tutarın tamamı üzerinden tevkifat yapılır. 

Tespit edilen tutarı aşan işlemlerde KDV tevkifatı zorunluluğundan kaçınmak amacıyla bedel parçalara ayrılamaz, aynı işleme ait bedellerin toplamı dikkate alınarak bu sınırın aşılması halinde tevkifat yapılır.

Tevkifat zorunluluğundan kaçınmak amacıyla, birden fazla fatura düzenlenmek suretiyle bedelin parçalara bölündüğünün tespiti halinde vergi dairelerince, bütünlük arzettiği anlaşılan alımların toplamının yukarıda belirtilen sınırı aşıp aşmadığına bakılarak gerekli işlemler yapılır.

Belge Düzeni

Tevkifata tabi işlemler dolayısıyla satıcılar tarafından düzenlenecek belgelerde; “İşlem Bedeli”, “Hesaplanan KDV”, “Tevkifat Oranı”, “Alıcı Tarafından Tevkif Edilecek KDV Tutarı”, “Tevkifat Dahil Toplam Tutar” ve “Tevkifattan Sonra Tahsil Edilmesi Gereken Toplam Bedel (Tevkifat Hariç Toplam Tutar)” ayrıca gösterilir

Bu fatura satıcı açısından, işlem bedeli üzerinden hesaplanan KDV’ye tevkifat uygulandığını tevsik eden belge mahiyetini de taşımaktadır

Faturaya, borçlanılan miktar olarak rakam ve yazı ile tevkifattan sonra kalan tutar yazılır.

Örnek: KDV hariç 3.000 TL tutarındaki (% 18) oranında KDV’ye tabi bir işlem (5/10) oranında KDV tevkifatına tabidir. Bu işleme ait fatura aşağıdaki şekilde düzenlenecektir: 

İşlem Bedeli : 3.000 TL 

Hesaplanan KDV : 540 TL 

Tevkifat Oranı : 5/10 

Alıcı tarafından Tevkif Edilecek KDV : 270 TL 

Tevkifat Dahil Toplam Tutar : 3.540 TL 

Tevkifat Hariç Toplam Tutar : 3.270 TL 

Yalnız ÜçbinikiyüzyetmişTLdir. 

Tevkifata tabi tutulan işlemlerle tevkifat uygulaması kapsamında bulunmayan işlemlerin birlikte yapılması halinde bu işlemlerin tek fatura ile belgelendirilmesi mümkündür.


Kaynak: ismmmo,GİB
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/vergi-mukellefi-olmayan-kisilere-verilen-hizmetlerde-kdv-tevkifati-yapilir-mi/feed/ 0
Nihai tüketicilere düzenlenen faturalarda vergi numarası ne yazılmalıdır? https://www.muhasebenews.com/nihai-tuketicilere-duzenlenen-faturalarda-vergi-numarasi-ne-yazilmalidir/ https://www.muhasebenews.com/nihai-tuketicilere-duzenlenen-faturalarda-vergi-numarasi-ne-yazilmalidir/#respond Wed, 01 Dec 2021 04:30:19 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=118039 Kapalı çarşı da mağazamız var. T.C. vatandaşlarına fatura keserken vergi numarası 1111 yabancı vatandaşların için vergi numarası 2222 yazıyoruz. Doğru mudur?

Doğru değil T.C. vatandaşının T.C. numarası yazılır. Yabancı uyruklu kişiler için 22222222 yazılır.

Turist kafilesine eşlik eden yabancı uyruklu kişiye doğrudan ödenen bedellerin ve elde edilen kazancın vergilendirilmesi.

T.C.

GELİR İDARESİ   BAŞKANLIĞI

 İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI

(Mükellef   Hizmetleri Gelir Vergileri Grup Müdürlüğü)

Sayı : 62030549-120[6-2012/870]-75349 18/08/2015
Konu : Turist kafilesine eşlik eden yabancı uyruklu kişiye   doğrudan ödenen bedellerin ve elde edilen kazancın vergilendirilmesi.  

         İlgide kayıtlı özelge talep formu ve ek dilekçenizde, Üsküdar Vergi Dairesi  mükellefi olduğunuzu, ABD’den Türkiye’ye gönderilen yurtdışında mukim kişilerden oluşan turist kafilesinin karşılanıp yeme içme, otel ve benzeri ihtiyaçlarının karşılanması organizasyonu işini yaptığınız, turist kafilesi gönderen yurtdışındaki firma tarafından yapılan harcamalar ile bu organizasyonun bedeli karşılığı olarak adınıza topluca ödeme  yapıldığını belirterek; 

         -Yurtdışına kesilecek faturada KDV hesaplanıp hesaplanmayacağı, 

         -Bu organizasyonun hizmet ihracı kapsamına girip girmediği ile hizmet ihracı kapsamına girmekte ise KDV iadesi alma imkanı olup olmadığı ve iade mümkün ise iadede hangi KDV tutarlarının iadesinin mümkün olduğu, 

         -Çoğu zaman aynı meslek mensuplarından oluşan kafileyi yurt dışında bir araya getirerek bu kafileyle birlikte Türkiye’ye gelip Türkiye’de bu kafileye eşlik eden, bu kafile için Türkiye’de seminer ve benzeri organizasyonlar tertip eden, geldiği kafileyle birlikte ülkesine geri dönen ve Türkiye’de mükellefiyeti bulunmayan yabancı uyruklu kişilere tarafınızdan doğrudan yapılan ödemenin nasıl belgelendirileceği, gelir ve katma değer vergisi stopaj yükümlülüğü bulunup bulunmadığı, 

         hususlarında görüş talep edildiği anlaşılmakta olup konuyla ilgili Başkanlığımız görüşü aşağıda açıklanmıştır. 

         I-GELİR VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN 

        193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun “Ticari Kazancın Tarifi” başlıklı 37 nci maddesinde; her türlü ticari ve sınai faaliyetlerden doğan kazançların ticari kazanç olduğu hükmüne yer verilmiştir. 

         Ticari faaliyet emek-sermaye organizasyonuna dayanmakta olup, kazanç sağlama niyet ve kastının bulunup bulunmaması böyle bir organizasyon tarafından icra edilen faaliyetin ticari faaliyet olma niteliğine etki etmemektedir. Ancak, bir faaliyetin ticari faaliyet sayılabilmesi için kazanç sağlama niyet ve kastı gerekmemekle birlikte, faaliyeti icra eden organizasyonun bütün unsurlarıyla birlikte değerlendirildiğinde kazanç sağlama potansiyeline sahip olması ve şahsi ihtiyaç kapsam ve sınırlarını aşması gerekmektedir. 

         Aynı  Kanunun 65 inci maddesinde, serbest meslek kazancının tanımı yapılmış  66 ncı maddesinde ise serbest meslek faaliyetini mutad meslek halinde ifa edenlerin serbest meslek erbabı olduğu hüküm altına alınmıştır.

         Söz konusu Kanunun 94 üncü maddesinin birinci fıkrasında, maddede sayılan ödemleri nakden veya hesaben yaptıkları sırada istihkak sahiplerinin gelir vergilerine mahsuben tevkifat yapmaya mecbur olanlar belirtilmiş olup anılan fıkranın (2/b) bendinde serbest meslek kazancı ödemelerinden %20  (Bakanlar Kurulunun 2009/14592 sayılı sayılı kararı ile ) oranında tevkifat yapılması  gerektiği  belirtilmiştir. 

         Bu açıklamalara göre; Türkiye’ye gönderilen yurtdışında mukim kişilerden oluşan turist kafilesinin tarafınızca karşılanıp yeme içme, otel vb. ihtiyaçlarının karşılanması şeklinde verdiğiniz aracılık hizmetleri ticari faaliyet kapsamında bulunduğundan, elde edeceğiniz komisyon gelirinin Gelir Vergisi Kanununun ticari kazanç hükümleri çerçevesinde vergilendirilmesi gerekmektedir. 

         Diğer taraftan, turist kafilesi ile birlikte Türkiye’ye gelen ve bu kafileye seminer veren   yabancı uyruklu kişinin elde ettiği kazanç serbest meslek kazancı kapsamında bulunduğundan, söz konusu kişilere yapacağınız ödemeler üzerinden %20 oranında gelir vergisi tevkifatı yapılacağı tabiidir. 

         Öte yandan, “Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti İle Amerika Birleşik Devletleri Hükümeti Arasında Gelir Üzerinden Alınan Vergilerde Çifte Vergilendirmeyi Önleme ve Vergi Kaçakçılığına Engel Olma Anlaşması ve Eki Protokolün Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun”nun hükümlerinin de dikkate alınacağı tabiidir. 

         Anlaşmanın iç mevzuat hükümlerine göre mükellef lehine menfaat yarattığı durumlarda Anlaşma hükümlerinden yararlanabilmek için ABD mukimi kişilerin bu ülkelerde tam mükellef olduklarını ve tüm dünya kazançları üzerinden bu ülkede vergilendirildiklerini ABD yetkili makamlarından alacakları bir belge ile kanıtlamaları ve bu belgenin aslı ile birlikte Noterce veya ABD’deki Türk Konsolosluklarınca tasdik edilmiş Türkçe tercümesinin bir örneğini vergi sorumlularına veya ilgili vergi dairesine ibraz etmeleri gerekmektedir.

         II- KATMA DEĞER VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN :

         3065 sayılı Katma Değer Vergisi (KDV) Kanununun;

         – 1/1 inci maddesinde, Türkiye’de ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetlerin KDV’ye tabi olduğu,

         – 4/1 inci maddesinde, hizmetin, teslim ve teslim sayılan haller ile mal ithalatı dışında kalan işlemler olduğu ve bu işlemlerin bir şeyi yapmak, işlemek, meydana getirmek, imal etmek, onarmak, temizlemek, muhafaza etmek, hazırlamak, değerlendirmek, kiralamak, bir şeyi yapmamayı taahhüt etmek gibi şekillerde gerçekleşebileceği,

         – 6/b maddesinde, işlemlerin Türkiye’de yapılmasının, hizmetin Türkiye’de yapılmasını veya hizmetten Türkiye’de faydalanılmasını ifade ettiği, 

         – 11/1-a maddesinde, ihracat teslimleri ve bu teslimlere ilişkin hizmetler ile yurt dışındaki müşteriler için yapılan hizmetlerin KDV’den istisna olduğu, 

         – 12/2 nci maddesinde ise, bir hizmetin yurt dışındaki müşteriler için yapılan hizmet sayılabilmesi için, hizmetin yurt dışındaki bir müşteri için yapılmış olması ve hizmetten yurt dışında faydalanılması gerektiği 

         hüküm altına alınmıştır. 

         Öte yandan, KDV Genel Uygulama Tebliğinin; 

         – “II/A-2. Hizmet İhracı” başlıklı bölümünde, “3065 sayılı Kanunun (11/1-a) maddesi kapsamında bir hizmetin KDV’den istisna olabilmesi için, aynı Kanunun (12/2) nci maddesine göre; 

         – Hizmetin yurtdışındaki bir müşteri için yapılması,

         – Hizmetten yurtdışında faydalanılması, 

         gerekir. 

         Hizmetin yurtdışındaki bir müşteri için yapıldığı, yurtdışındaki müşteri adına düzenlenen fatura ve benzeri belge ile tevsik edilir.

         Hizmetten yurtdışında faydalanılmasından kasıt, Türkiye’de yurtdışındaki müşteri için yapılan hizmetin, müşterinin yurtdışındaki iş, işlem ve faaliyetleri ile ilgili olması; Türkiye’deki faaliyetleri ile ilgisi bulunmamasıdır.” 

         -“II/A-2.1.” bölümünde yer alan 3 numaralı örnekte ise “Türkiye’de yerleşik olan ve seyahat acenteliği yapan (B) A.Ş.yurtdışında bulunan bir seyahat acentesinin gönderdiği turist grubuna konaklama, tur düzenleme ve yeme-içme hizmeti vermektedir. (B), söz konusu  hizmeti karşılığında 25.000 TL almıştır. Türkiye’deki seyahat acentesi aldığı bu paranın 10.000 TL’lik kısmını, turist grubunun Türkiye’deki konaklama, yeme-içme gibi masraflarında  kullanmıştır. Yaptığı bu masraflardan sonra kendisine 15.000 TL kalmıştır. 

         Bu durumda, (B), yabancı seyahat acentesine 15.000 TL’lik hizmette bulunmuş olup, bu hizmet KDV’den istisna olacaktır. 

         Ancak, (B) A.Ş. nin turist grubuna Türkiye’de verdiği yeme-içme, konaklama gibi hizmetlerden Türkiye’de faydalanıldığından, bu hizmetler KDV’ye tabidir. 

         Bu mükellefin, yabancı seyahat acentesine verdiği söz konusu hizmetlere ait düzenleyeceği faturada, vergiden istisna tutulan hizmet bedeli ile vergiye tabi tutulacak  hizmet bedelini ayrı ayrı gösterebileceği gibi, bu hizmetler için ayrı ayrı fatura düzenlemesi de  mümkündür.”

         açıklamalarına yer verilmiştir. 

         Bu hükümler ve açıklamalar çerçevesinde;

         1) Yurt dışından gelen turist grubunun ihtiyaçlarının karşılanması için tarafınızca tertip edilen yeme, içme, otel vb. hizmetlere ilişkin ödenen bedeller, bu hizmetlerden Türkiye’de faydalanıldığı için KDV’ye tabi olacaktır. 

         2) Yapmış olduğunuz KDV’ye tabi bu masraflardan sonra aracılık hizmeti olarak tarafınıza kalan komisyon tutarları, yurt dışında mukim firmaya verilen hizmetin karşılığı olup, belirtilen şartların sağlanması halinde hizmet ihracı kapsamında KDV’ye tabi olmayacaktır. 

         3) Yurt dışında bir araya getirerek Türkiye’ye getirdiğiniz bu kafileye, Türkiye’de eşlik eden, seminer ve benzeri organizasyonlar tertip eden ve birlikte ülkesine geri dönen kişilere, verilen hizmete ilişkin yapılan ödemeler söz konusu hizmetten Türkiye’de yararlanıldığından KDV’ye tabi olup, bu kişilerin ikametgâhı, işyeri, kanuni merkezi ve iş merkezi Türkiye’de bulunmaması halinde söz konusu KDV’nin tam tevkifat uygulaması kapsamında tarafınızca 2 No.lu KDV beyannamesi ile beyan edilmesi gerekmektedir.

         Öte yandan, sorumlu sıfatıyla beyan edilerek ödenen bu verginin firmanızca ödendiği  dönem 1 No.lu KDV beyannamesi ile indirim konusu yapılması mümkün bulunmaktadır.           

         III- VERGİ USUL KANUNU YÖNÜNDEN : 

         213 sayılı Vergi Usul Kanununun 227 nci maddesinde, bu Kanunda aksine hüküm olmadıkça bu Kanuna göre tutulan ve üçüncü şahıslarla olan münasebet ve muamelelere ait olan kayıtların tevsikinin mecburi olduğu; 229 uncu maddesinde, faturanın tanımı yapılmış; 230 uncu maddesinde faturada bulunması gereken asgari bilgilere yer verilmiş; 231 inci maddesinin birinci fıkrasının (5) numaralı bendinde, faturanın, malın teslimi veya hizmetin yapıldığı tarihten itibaren azami yedi gün içinde düzenlenmesi gerektiği, 232 nci maddesinde tüccarların, sattıkları emtia veya yaptıkları işler için fatura verme ve aldıkları emtia veya hizmetler için de fatura isteme ve alma mecburiyetleri bulunduğu hükme bağlanmıştır.

         234  üncü maddesinde de ” Birinci ve ikinci sınıf tüccarlar, kazancı basit usulde tespit edilenlerle defter tutmak mecburiyetinde olan serbest meslek erbabının ve çiftçilerin: vergiden muaf esnafa yaptırdıkları işler veya onlardan satın aldıkları emtia için tanzim edip işi yapana veya emtiayı satana imza ettirecekleri gider pusulası vergiden muaf esnaf tarafından verilmiş fatura hükmündedir. Bu belge, birinci ve ikinci sınıf tüccarların, zâti eşyalarını satan kimselerden satın aldıkları altın, mücevher gibi kıymetli eşya için de tanzim edilir.” 

         Ayrıca, konu hakkında yayımlanan 225 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinde gider pusulalarında, işin mahiyeti, cinsi, adedi, fiyatı, tutarı, toplamı, tevkif edilen vergi oranı ve net tutarı; işi yaptıran ile yapanın veya emtiayı satın alan ile satanın adlarıyla soyadları (tüzel kişilerde unvanları) adresleri, varsa vergi dairesi ve hesap numarası, seri ve müteselsil sıra numarası ve düzenleme tarihine ilişkin bilgilere yer verilmesi gerektiği belirtilmiştir. 

         Diğer taraftan, 253 Sıra Numaralı Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinin “Yurt Dışında Faaliyette Bulunan Mükelleflere Yaptırılan İş ve Hizmetler Karşılığında Alınan Belgelerle İlgili İşlemler” başlıklı ( B) bölümünde yurt dışında mukim kişi veya kuruluşlara yaptırılan iş veya hizmetler karşılığında ödemede bulunan gelir veya kurumlar vergisi mükelleflerinin, yurt dışında mukim kişi veya kuruluşlardan aldıkları muteber belgeleri gider olarak defterlerine kaydedebildikleri belirtilerek, yurt dışındaki kişi veya firmalardan belge alan mükelleflerin, bu belgeleri defter kayıtlarında gider olarak göstermeleri sırasında belgelerde yazılı bedelleri, belgelerin düzenlendiği günde Merkez Bankasınca belirlenen döviz alış kuru üzerinden Türk Lirasına çevirerek kayıtlarında gösterecekleri; ancak, inceleme sırasında inceleme elemanınca lüzum görülmesi halinde, mükelleflerin bu belgelerini tercüme ettirmek zorunda oldukları açıklamalarına yer verilmiştir. Dolayısıyla, yurt dışındaki kişi ve firmalardan satın alınan mal ya da yaptırılan hizmetler karşılığında alınan belgenin bulunduğu ülke mevzuatına uygun düzenlenmesi şartıyla kayıtlarda gösterilebilmesi mümkün bulunmaktadır.

         Yukarıda yer verilen açıklamalara göre,

         Yurtdışında bulunan firmaya aracılık hizmeti sunulması halinde aracılık faaliyeti dolayısıyla elde etmiş olduğunuz komisyon geliri için yurtdışı firma adına hizmetin sunulduğu tarihten itibaren azami yedi gün içinde fatura düzenlenmesi, 

         Türkiye’ye getirilen kafileye, Türkiye’de eşlik eden, seminer ve benzeri organizasyonlar tertip eden ve birlikte ülkesine geri dönen kişilere, söz konusu kişilerin ikametgâhı, işyeri, kanuni merkezi ve iş merkezi Türkiye’de bulunmaması ve vergi mükellefi olmamaları koşuluyla, verdikleri hizmete ilişkin yapılan ödemeler için tarafınızdan gider pusulası düzenlenmesi,

         Ancak söz konusu kişilerin ikametgâhı, işyeri, kanuni merkezi ve iş merkezi Türkiye’de bulunmaması ve vergi mükellefi olmaları durumunda ise adınıza hizmeti veren kişinin bulunduğu ülke mevzuatına uygun muteber belge düzenlemesi gerekmektedir. 

         Bilgi edinilmesini rica ederim. 


Kaynak: ismmmo,GİB
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/nihai-tuketicilere-duzenlenen-faturalarda-vergi-numarasi-ne-yazilmalidir/feed/ 0