tüik – Muhasebe News https://www.muhasebenews.com Muhasebe News Fri, 31 Mar 2023 10:34:11 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=6.3.4 Kendine ait odası olan çocukların oranı %34 oldu https://www.muhasebenews.com/https-www-muhasebenews-com-wp-admin-post-phppost141024actionedit/ https://www.muhasebenews.com/https-www-muhasebenews-com-wp-admin-post-phppost141024actionedit/#respond Fri, 31 Mar 2023 08:54:49 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=141024

Türkiye Çocuk Araştırması, 2022

Araştırma kapsamında 0-17 yaş grubundaki 14 bin 705 çocuk ile ilgili bilgi derlendi
 
Türkiye Çocuk Araştırması, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) ile Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı-Çocuk Hizmetleri Genel Müdürlüğü arasında 05.10.2022 tarihinde imzalanan ikili Protokol ve TÜİK ile UNICEF Türkiye arasında 01.08.2019 tarihinde imzalanan Mutabakat Zaptı kapsamında yürütülmüştür.
 
Araştırma ile Türkiye’de çocuk politikalarının geliştirilmesine temel teşkil etmek üzere çocuk nüfusa ilişkin güncel verileri derlemek, ulusal veri ihtiyaçlarını gidermek ve araştırma sonuçlarından çocuk refahı ile ilgili uluslararası karşılaştırılabilir istatistikleri üretmek amaçlanmıştır.
 
Araştırmanın alan uygulaması, 10 Ekim-16 Aralık 2022 tarihleri arasında Türkiye genelinde TÜİK tarafından gerçekleştirilmiştir.
 
Araştırma kapsamında, içinde 0-17 yaş grubunda en az bir çocuk bulunan 9 bin 10 hane örnek hane olarak belirlenmiştir. Bu hanelerde yaşayan 0-17 yaş grubundaki 14 bin 705 çocuk ile ilgili bilgiler, annelerinden (annenin aynı evde yaşamadığı, hayatta olmadığı vb. durumlarda çocuğa temel bakım veren baba, babaanne, anneanne, teyze, hala vb. hanehalkı üyesinden) alınmıştır. Annelerden/temel bakım verenlerden 0-17 yaş grubundaki tüm çocukları için eğitim, yaşam koşulları, erken çocukluk gelişimi, sağlık, engellilik, çocuk işlevselliği, okul yaşam kalitesi, ebeveyn katılımı, emzirme ve beslenme, sosyal ve kültürel katılım, çocuk işçiliği ve çocuk disiplini konularında bilgiler alınmıştır.
Ayrıca, 13-17 yaş grubundaki 4 bin 72 çocuğa ayrı bir soru formu uygulanarak aile hayatı, okul hayatı, çocuk hakları ve çocuk katılımı konularında bilgiler derlenmiştir.
Araştırma sonuçlarından elde edilen temel bilgiler aşağıda verilmiştir.

Kendine ait odası olan çocukların oranı %34,0 oldu

Kendine ait odası olan çocukların oranı %34,0 iken kendine ait odası olmayan çocuklar arasında, uyumak için kullandığı odayı bir hanehalkı üyesi ile paylaşanların oranı %29,4, iki veya daha fazla hanehalkı üyesi ile paylaşanların oranı ise %36,6 oldu.

Çocukların uyumak için kullandıkları odayı paylaşma durumları, 2022

Kendine ait odası olan çocukların oranı yaş grubuna göre incelendiğinde, yaş ilerledikçe kendine ait odası olan çocukların oranının arttığı görüldü. Bu oran 0-1 yaş grubunda %23,4 iken 15-17 yaş grubunda %45,3 oldu.

Yaş grubuna göre kendine ait odası olan çocukların oranı, 2022

Kendine ait odası olan çocukların oranı annenin/temel bakım verenin eğitim durumuna ve hanenin gelir durumuna göre incelendiğinde, annenin/temel bakım verenin eğitim düzeyi arttıkça ve hanenin geliri yükseldikçe kendine ait odası olan çocukların oranının arttığı görüldü.

Günde en az bir defa diş fırçalayan 3-17 yaş grubundaki çocukların oranı %66,5 oldu

Anneleri/temel bakım verenleri tarafından günde en az bir defa diş fırçaladığı belirtilen 3-17 yaş grubundaki çocukların oranı %66,5 oldu.

Diş fırçalama oranları cinsiyete göre incelendiğinde, kız çocukların erkek çocuklara göre daha fazla diş fırçalama oranına sahip olduğu görüldü. Günde bir defa diş fırçaladığı belirtilen 3-17 yaş grubundaki kız çocukların oranı %36,7 iken erkek çocukların oranı %34,1 oldu. Günde bir defadan fazla diş fırçaladığı belirtilen 3-17 yaş grubundaki kız çocukların oranı %36,7 iken erkek çocukların oranı %26,0 oldu.

Diş fırçalama oranları yaş gruplarına göre incelendiğinde, yaş ilerledikçe diş fırçalayan çocukların oranının arttığı görüldü. Günde bir defadan fazla diş fırçaladığı belirtilen 3-5 yaş grubundaki çocukların oranı %21,3 iken 13-17 yaş grubundaki çocukların oranı %39,3 oldu.

Yaş grubuna göre günde bir defadan fazla diş fırçalayan çocukların oranı, 2022

Anneleri/temel bakım verenleri tarafından haftada en az bir kez banyo yaptığı belirtilen 3-17 yaş grubundaki çocukların oranı %99,9 iken haftada en az iki kez banyo yaptığı belirtilen çocukların oranı %88,9 oldu.

Yürüyüş/koşu yapan 4-17 yaş grubundaki çocukların oranı %14,1 oldu

Son bir hafta içinde en az bir gün, günde en az bir saat yapılan sportif faaliyetler incelendiğinde, anneleri/temel bakım verenleri tarafından 4-17 yaş grubundaki çocukların %14,1’inin yürüyüş/koşu yaptığı, %7,6’sının futbol oynadığı, %4,0’ünün bisiklet sürdüğü, %1,8’inin voleybol oynadığı, %1,5’inin basketbol oynadığı, %5,8’inin ise diğer sportif faaliyetleri yaptığı görüldü.

Çocukların yaptığı sportif faaliyetler cinsiyete göre incelendiğinde, 4-17 yaş grubundaki erkek çocukların en fazla yaptığı sportif faaliyet %14,3 ile futbol oynamak oldu. Bu faaliyeti %13,1 ile yürüyüş/koşu yapma, %5,1 ile bisiklet sürme izledi. Aynı yaş grubundaki kız çocukların en fazla yaptığı sportif faaliyet %15,2 ile yürüyüş/koşu yapmak oldu. Bu faaliyeti %3,4 ile voleybol oynama, %2,9 ile bisiklet sürme izledi.

Cinsiyete göre 4-17 yaş grubundaki çocukların yaptığı sportif faaliyetler, 2022

Konsantre olmada zorluk yaşayan 5-17 yaş grubundaki çocukların oranı %1,4 oldu

İlgili işlev alanında çok zorlanan veya hiç yapamayan çocuklar incelendiğinde, anneleri/temel bakım verenleri tarafından görmede zorluk yaşadığı belirtilen 5-17 yaş grubundaki çocukların oranının %1,0, duymada zorluk yaşadığı belirtilen aynı yaş grubundaki çocukların oranının %0,2, yürümede zorluk yaşadığı belirtilen çocukların oranının %1,1, kendi özbakımını yapmada zorluk yaşadığı belirtilen çocukların oranının ise %0,9 olduğu görüldü.

Anneleri/temel bakım verenleri tarafından iletişim kurmada zorluk yaşadığı belirtilen 5-17 yaş grubundaki çocukların oranının %0,8, öğrenmede zorluk yaşadığı belirtilen aynı yaş grubundaki çocukların oranının %1,5, hatırlamada zorluk yaşadığı belirtilen çocukların oranının %1,1, konsantre olmada zorluk yaşadığı belirtilen çocukların oranının ise %1,4 olduğu görüldü. Değişikliği kabul etmede zorluk yaşadığı belirtilen çocukların oranı %2,1, davranış kontrolünü sağlamada zorluk yaşayan çocukların oranı %1,6, arkadaş edinmede zorluk yaşayan çocukların oranı ise %2,1 oldu.

Anneleri/temel bakım verenleri tarafından her gün kaygı yaşadığı belirtilen 5-17 yaş grubundaki çocukların oranı %7,3 iken her gün depresyonda hissettiği belirtilen aynı yaş grubundaki çocukların oranı ise %4,7 oldu.

İşlevsel zorluğu olan 5-17 yaş grubundaki çocukların oranı, 2022


Okul derslerinin baskısı altında hisseden 6-17 yaş grubundaki çocukların oranı %13,4 oldu

Anneleri/temel bakım verenleri tarafından okul derslerinin baskısı altında hissettiği belirtilen 6-17 yaş grubundaki çocukların oranı %13,4 oldu. Okul derslerinin baskısı altında hissettiği belirtilen 6-17 yaş grubundaki erkek çocukların oranı %12,7 iken aynı yaş grubundaki kız çocukların oranı ise %14,1 oldu.

Çocukların okul derslerinin baskısı altında hissetme oranının %14,3 ile en yüksek 15-17 yaş grubunda olduğu görüldü. Okul derslerinin baskısı altında hissettiği belirtilen 6-9 yaş grubundaki çocukların oranının %12,1, 10-12 yaş grubundaki çocukların oranının %14,0, 13-14 yaş grubundaki çocukların oranının ise %13,8 olduğu görüldü.

Yaş grubuna göre okul derslerinin baskısı altında hissettiği belirtilen çocukların oranı, 2022

Çocukların okul derslerinin baskısı altında hissetme oranının işlevsel zorluğu olan çocuklarda %25,6, işlevsel zorluğu olmayan çocuklarda ise %11,4 olduğu görüldü.

Ebeveynlerin ev ödevlerine yardım ettiği 6-17 yaş grubundaki çocukların oranı %54,8 oldu

Anneleri/temel bakım verenleri tarafından ebeveynlerinin ayda en az bir kez ödevlerine yardım ettiği belirtilen çocukların oranı %54,8 oldu. Çocukların yaşları ilerledikçe, ebeveynlerin çocukların ev ödevlerine yardım etme oranının azaldığı görüldü. Ebeveynlerinin ayda en az bir kez ödevlerine yardım ettiği belirtilen 6-9 yaş grubundaki çocukların oranı %82,8 iken 15-17 yaş grubundaki çocukların oranı %23,1 oldu.

Anneleri/temel bakım verenleri tarafından ebeveynleri ile birlikte ayda en az bir kez okul durumları hakkında konuştukları belirtilen 6-17 yaş grubundaki çocukların oranı %89,7, kitap, film veya televizyon programları hakkında konuştukları belirtilen çocukların oranı %69,9, kütüphaneye veya kitapçıya gittiği belirtilen çocukların oranı ise %28,5 oldu.

Ebeveynleri ile birlikte ayda en az bir kez seçilmiş etkinliklere katılan 6-17 yaş grubundaki çocukların oranı, 2022

Ebeveynleri ile birlikte ayda en az bir kez ülke gündemi hakkında konuştukları belirtilen 6-17 yaş grubundaki çocukların oranı %33,3 oldu. Çocukların yaşları ilerledikçe, ebeveynleri ile birlikte ülke gündemi hakkında konuşma oranının da arttığı görüldü. Ebeveynleri ile birlikte ayda en az bir kez ülke gündemi hakkında konuştukları belirtilen 6-9 yaş grubundaki çocukların oranı %19,3 iken 15-17 yaş grubundaki çocukların oranı %47,8 oldu.

Peynir ve yoğurt gibi süt ürünlerini her gün tükettiği belirtilen çocukların oranı %57,8 oldu

Anneleri/temel bakım verenleri tarafından peynir ve yoğurt gibi hayvan sütünden yapılan yiyecekleri her gün tükettiği belirtilen 6 aylık ve daha yukarı yaştaki çocukların oranı %57,8 oldu.

Anneleri tarafından ekmek veya makarna gibi tahıl içeren yiyecekleri her gün tükettiği belirtilen 6 aylık ve daha yukarı yaştaki çocukların oranı %62,4 iken meyveyi her gün tükettiği belirtilen çocukların oranı %50,5, sebzeyi her gün tükettiği belirtilen çocukların oranı %33,0, et, tavuk veya balığı her gün tükettiği belirtilen çocukların oranı %12,7 ve fasulye, nohut, mercimek gibi kuru baklagilleri her gün tükettiği belirtilen çocukların oranı %10,9 oldu.

Şeker veya çikolata gibi tatlıları her gün tükettiği belirtilen çocukların oranı %32,6, cips ve kraker gibi atıştırmalıkları her gün tükettiği belirtilen çocukların oranı %21,4, kola veya şeker içeren diğer alkolsüz içecekleri her gün tükettiği belirtilen çocukların oranı ise %15,1 oldu.

Her gün tüketildiği belirtilen yiyecek/içeceklere göre 6 aylık ve daha yukarı yaştaki çocukların oranı, 2022

Şeker veya çikolata gibi tatlıları, cips ve kraker gibi atıştırmalıkları, kola veya şeker içeren diğer alkolsüz içecekleri her gün tüketen çocuklar yaş gruplarına göre incelendiğinde, yaş ilerledikçe bu ürünleri her gün tükettiği belirtilen çocukların oranının arttığı görüldü.

Annenin/temel bakım verenin eğitim seviyesi arttıkça meyve, sebze, et, tavuk veya balık, peynir ve yoğurt gibi hayvan sütünden yapılan yiyecekleri her gün tüketen çocukların oranının arttığı görüldü. Bir okul bitirmemiş annelerin/temel bakım verenlerin çocuklarından her gün meyve tüketenlerin oranı %30,6 iken yükseköğretim mezunu olanların çocuklarında bu oranın %70,3 olduğu görüldü. Bir okul bitirmemiş annelerin/temel bakım verenlerin çocuklarından her gün sebze tüketenlerin oranı %26,5 iken yükseköğretim mezunu olanların çocuklarında bu oranın %44,6 olduğu görüldü.

Son 12 ayda sinema ve/veya tiyatroya giden 6-17 yaş grubundaki çocukların oranı %39,1 oldu
 
Anneleri/temel bakım verenleri tarafından son 12 ayda sinema ve/veya tiyatroya gittiği belirtilen 6-17 yaş grubundaki çocukların oranının %39,1 olduğu görüldü.

Anneleri/temel bakım verenleri tarafından son 12 ayda sinema ve/veya tiyatroya gitmediği belirtilen 6-17 yaş grubundaki çocukların %40,1’inin aileleri tarafından maddi olarak bu etkinliğin karşılanamadığı, %24,3’ünün yaşadığı yerin yakınında sinemanın/tiyatronun olmadığı, %21,0’ının sinema veya tiyatroya ilgi duymadığı, %6,2’sinin ailesinin zamanı olmadığı için götürmediği, %5,2’sinin pandemi ile ilgili durumlar nedeniyle, %2,8’inin ailesinin izin vermediği için gidemediği görüldü.

Son 12 ayda sinemaya ve/veya tiyatroya gitmeyen çocukların gitmeme nedenlerine göre oranı, 2022

Diğer çocuklar tarafından zorbalığa uğrayan 6-17 yaş grubundaki çocukların oranı %13,8 oldu
 
Anneleri/temel bakım verenleri tarafından ayda en az birkaç kez diğer çocuklar tarafından zorbalığa maruz kaldığı belirtilen 6-17 yaş grubundaki çocukların oranı %13,8 oldu.
 
Anneleri/temel bakım verenleri tarafından ayda en az birkaç kez diğer çocuklar tarafından bazı şeylerin kasıtlı olarak dışında bırakıldığı belirtilen 6-17 yaş grubundaki çocukların oranı %7,2 iken ayda en az birkaç kez diğer çocuklar tarafından alay edildiği belirtilen aynı yaş grubundaki çocukların oranı %7,7 oldu.
 
Ayda en az birkaç kez diğer çocuklar tarafından hakkında kötü söylentilerin yayılmasına maruz kaldığı belirtilen 6-17 yaş grubundaki çocukların oranı %4,8 iken ayda en az birkaç kez diğer çocuklar tarafından vurulmaya veya itilmeye maruz kaldığı belirtilen aynı yaş grubundaki çocukların oranı %4,4 oldu.
 
Ayda en az birkaç kez diğer çocuklar tarafından eşyalarının alındığı veya eşyalarına zarar verildiği belirtilen 6-17 yaş grubundaki çocukların oranı %3,4 iken ayda en az birkaç kez diğer çocuklar tarafından tehdit edildiği belirtilen aynı yaş grubundaki çocukların oranı %2,1 oldu.
 
Zorbalık türlerine göre diğer çocuklar tarafından zorbalığa uğrayan 6-17 yaş grubundaki çocukların oranı, 2022

İşlevsel zorluğu olan çocukların diğer çocuklar tarafından daha fazla zorbalığa uğradığı görüldü. İşlevsel zorluğu olan çocuklarda zorbalığa uğrama oranı %27,2 iken işlevsel zorluğu olmayan çocuklarda bu oran %11,6 oldu.
 
Davranışlarını kontrol edebildiği belirtilen 6-17 yaş grubundaki çocukların oranı %83,4 oldu
 
Anneleri/temel bakım verenleri tarafından davranışlarını kontrol edebildiği belirtilen 6-17 yaş grubundaki çocukların oranı %83,4 oldu. Davranışlarını kontrol edebildiği belirtilen 6-17 yaş grubundaki kız çocuklarının oranı %85,3 iken aynı yaş grubundaki erkek çocuklarının oranı ise %81,7 oldu.
 
Anneleri/temel bakım verenleri tarafından karşılaştığı zorluklara rağmen başladığı işleri bitirebildiği belirtilen 6-17 yaş grubundaki çocukların oranı %79,3 iken duygularını kontrol altında tutabildiği belirtilen aynı yaş grubundaki çocukların oranı ise %77,6 oldu. Hem davranışlarını kontrol edebilen hem başladığı işi bitirebilen hem de duygularını kontrol altında tutabilen 6-17 yaş grubundaki çocukların oranının ise %66,3 olduğu görüldü.
 
Hem davranışlarını kontrol edebilen hem başladığı işi bitirebilen hem de duygularını kontrol altında tutabilen 6-17 yaş grubundaki çocukların oranının yaş ilerledikçe arttığı görüldü. İşlevsel zorluğu olan çocuklarda bu oranın %45,8 iken işlevsel zorluğu olmayanlarda %69,6 olduğu görüldü.
 
Seçilmiş sosyal ve duygusal becerilere göre 6-17 yaş grubundaki çocukların oranı, 2022
Son bir hafta içerisinde en az bir ev işi yapan 5-17 yaş grubundaki çocukların oranı %52,5 oldu
 
Anneleri/temel bakım verenleri tarafından son bir hafta içerisinde en az bir ev işi yaptığı belirtilen 5-17 yaş grubundaki çocukların oranı %52,5 oldu. Son bir hafta içerisinde en az bir ev işi yaptığı belirtilen 5-17 yaş grubundaki kız çocukların oranı %55,2 iken aynı yaş grubundaki erkek çocukların oranı ise %49,9 oldu.
 
Anneleri/temel bakım verenleri tarafından son bir hafta içerisinde ev için alışveriş yaptığı belirtilen 5-17 yaş grubundaki çocukların oranının %39,4, bulaşık yıkayan veya ev temizleyenlerin oranının %23,1, yemek pişirenlerin oranının %17,4, evdeki diğer çocuklara bakanların oranının %13,1, çamaşır yıkayanların oranının ise %9,1 olduğu görüldü.
 
Son bir hafta içerisinde eve su getirdiği veya taşıdığı belirtilen 5-17 yaş grubundaki çocukların oranının %6,2, evde kullanmak için odun/yakacak toplayan veya kömür taşıyan çocukların oranının %3,2, yaşlı veya hasta birine bakanların oranının ise %2,9 olduğu görüldü.
 
Ev işinin türü ve cinsiyete göre son bir haftada en az bir ev işi yapan 5-17 yaş grubundaki çocukların oranı, 2022

Anneleri/temel bakım verenleri tarafından son bir hafta içerisinde en az bir ev işi yaptığı belirtilen 5-17 yaş grubundaki çocukların oranı cinsiyete göre incelendiğinde, ev için alışveriş yapma, eve su getirme veya taşıma ve evde kullanmak için odun/yakacak toplama veya kömür taşıma işlerinin daha yüksek oranda erkek çocuklar tarafından yapıldığı görüldü.
 
Ebeveynlerinin kendilerini önemsediğini gösterdiklerini belirten çocukların oranı %92,8 oldu
 
Ebeveynlerinin kendilerini önemsediğini gösterdiklerini belirten 13-17 yaş grubundaki çocukların oranının %92,8, ebeveynlerinin onlara ihtiyaç duydukları kadar yardım ettiğini belirten çocukların oranının %91,6, ebeveynlerinin, sorunlarını ve endişelerini anlamaya çalıştıklarını belirten çocukların oranının ise %87,0 olduğu görüldü.
 
Ebeveynlerinin üzüldüklerinde kendilerini daha iyi hissetmelerini sağladıklarını belirten 13-17 yaş grubundaki çocukların oranının %84,8, ebeveynlerinin kendi kararlarını vermeleri için cesaretlendirdiğini belirten çocukların oranının %83,1, ebeveynlerinin yapmaktan hoşlandıkları şeyleri yapmalarına izin verdiklerini belirten çocukların oranının ise %81,0 olduğu görüldü.
 
Ebeveynlerinin yaptıkları her şeyi kontrol etmeye çalıştığını belirten 13-17 yaş grubundaki çocukların oranı %47,7 iken kendilerine bebek gibi davrandıklarını belirten çocukların oranı %18,8 oldu. Ebeveynlerinin kendilerine bebek gibi davrandıklarını belirten 13-17 yaş grubundaki erkek çocukların oranı %16,5 iken aynı yaş grubundaki kız çocukların oranı ise %21,2 oldu.
 
Ebeveyn desteği konusunda seçilmiş ifadelere katılan 13-17 yaş grubundaki çocukların oranı, 2022
Üzüntülerini ve sevinçlerini paylaşabildiği arkadaşları olan çocukların oranı %85,0 oldu
 
Üzüntülerini ve sevinçlerini paylaşabildiği arkadaşları olan 13-17 yaş grubundaki çocukların oranı %85,0 oldu. Sorunları hakkında arkadaşları ile konuşabilen 13-17 yaş grubundaki çocukların oranının %80,3, arkadaşlarının gerçekten kendilerine yardım etmeye çalıştıklarını belirten aynı yaş grubundaki çocukların oranının %78,1, işler ters gittiğinde arkadaşlarına güvenebildiğini belirten çocukların oranının ise %71,7 olduğu görüldü.
 
Akran desteği konusunda seçilmiş ifadelere katıldığını belirten 13-17 yaş grubundaki çocukların oranı, 2022
Kendini mutlu veya orta seviyede mutlu hissettiğini belirten çocukların oranı %96,7 oldu
 
Tüm yaşantılarında kendini mutlu hissettiğini belirten 13-17 yaş grubundaki çocukların oranı %69,1 iken kendini orta seviyede mutlu hisseden aynı yaş grubundaki çocukların oranı %27,6, kendini mutsuz hissedenlerin oranı ise %3,4 oldu.
 
Cinsiyete göre 13-17 yaş grubundaki çocukların mutluluk düzeyi, 2022

Grafikteki rakamlar, yuvarlamadan dolayı toplamı vermeyebilir.
 
Kendini mutlu hissettiğini belirten 13-17 yaş grubundaki erkek çocukların oranı %71,4 iken kendini orta seviyede mutlu hisseden aynı yaş grubundaki erkek çocukların oranı %25,6, kendini mutsuz hissedenlerin oranı ise %2,9 oldu.
 
Kendini mutlu hissettiğini belirten 13-17 yaş grubundaki kız çocukların oranı %66,5 iken kendini orta seviyede mutlu hisseden aynı yaş grubundaki kız çocukların oranı %29,6, kendini mutsuz hissedenlerin oranı ise %3,9 oldu.
 
Tüm yaşantılarında kendini mutlu hissettiğini belirten 13-17 yaş grubundaki işlevsel zorluğu olan çocukların oranı %58,6 iken işlevsel zorluğu olmayan aynı yaş grubundaki çocuklarda ise bu oranın %70,9 olduğu görüldü.
 
Okulda kendini dışlanmış hissettiğini belirten 13-17 yaş grubu çocukların oranı %6,8 oldu
 
Okulda kolayca arkadaş edinebildiğini belirten 13-17 yaş grubundaki çocukların oranı %73,2 iken kendini okula ait hisseden aynı yaş grubundaki çocukların oranı %72,4 oldu. Diğer öğrencilerin kendini seviyor gibi göründüğünü belirten 13-17 yaş grubundaki çocukların oranı %55,6, okulda kendini garip ve yabancı hissettiğini belirten 13-17 yaş grubundaki çocukların oranı %8,8, okulda kendini yalnız hissettiğini belirten çocukların oranı ve okulda kendini dışlanmış hisseden çocukların oranı %6,8 oldu.
 
Sınava iyi hazırlanmış olsa bile kendini çok endişeli hissettiğini belirten 13-17 yaş grubundaki çocukların oranı %50,5 oldu. Bu oran aynı yaş grubu erkek çocuklarda %43,9 iken kız çocuklarda %57,6 oldu.
 
Çocukların okula aidiyeti ile sınav öncesi kaygı hisleri, 2022
Çocuk Hakları Sözleşmesini duyduğunu belirten 13-17 yaş grubu çocukların oranı %45,1 oldu
 
Çocuk Hakları Sözleşmesini duyduğunu belirten 13-17 yaş grubundaki çocukların oranının %45,1 olduğu görüldü. Bu oran aynı yaş grubundaki erkek çocuklarda %39,1 iken kız çocuklarda %51,4 oldu.
 
Hangi haklara sahip olduğunu bilen 13-17 yaş grubundaki çocukların oranı %53,3 iken yetişkinlerin genellikle çocuk haklarına saygı duyduğunu düşünen çocukların oranı %52,7 oldu.
 
Çocuk hakları konusunda farkındalık, 2022

Kaynak: Tuik Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/https-www-muhasebenews-com-wp-admin-post-phppost141024actionedit/feed/ 0
TÜİK, enflasyon sepetindeki ürünleri ve ağırlıklarını güncelledi https://www.muhasebenews.com/tuik-enflasyon-sepetindeki-urunleri-ve-agirliklarini-guncelledi/ https://www.muhasebenews.com/tuik-enflasyon-sepetindeki-urunleri-ve-agirliklarini-guncelledi/#respond Sun, 06 Feb 2022 22:01:58 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=121777 Türkiye İstatistik Kurumu’ndan (TÜİK) yapılan açıklamaya göre, her yıl fiyat derlenen yerleşim yerleri ve iş yerleri, endeks sepetinde yer alan ürünler ve ağırlıkları ile ürünlerin tanımları güncelleniyor.

Tüketici fiyat endeksi (TÜFE) sepeti ve ağırlıkları ile açıklanan değişim oranları tek birey ya da belirli bir gelir grubuna ait olmayıp, ülke ortalamasını ifade ediyor.

EN ÇOK SATIŞ YAPAN FİRMALARDAN FİYAT DERLEMESİ AMAÇLANIYOR

2019 yılından itibaren Gelir İdaresi Başkanlığından (GİB) iş yerlerine ait ciro verilerinin elde edilmesi ile perakende mal ve hizmet sektöründe yer alan iş yerleri için ciro değerleri kullanılarak iş yeri örneklemi yapılıyor. Her yıl aralık ayında en güncel ciro verileri incelenerek, il bazında fiyat derlenen iş yerleri gözden geçiriliyor. Perakende mal ve hizmet sektöründe yer alan iş yerlerinin il bazında ciro büyüklükleri esas alınarak tüketicilerin o ilde yoğun olarak tercih ettiği, en çok satış yapan zincir ve yerel firmalardan fiyat derlenmesi amaçlanıyor.

2022 yılında TÜFE’de 81 ilin tamamı ve 225 ilçe kapsamında, 27 bin 261 iş yeri ve 4 bin 274 konuttan (kira), 409 madde, 904 madde çeşidi için her ay yaklaşık 560 bin 392 fiyat derlenecek.

Her yıl aralık ayında yapılan güncellemede, ağırlığı artan mal ve hizmetler endeks sepetine dahil edilirken, ağırlığı azalan ürünler sepetten çıkartılıyor. Bu nedenle, TÜFE sepetinde yer alan ürünlerin sayısı her yıl değişim gösteriyor.

Güncellemeye göre, sepete giren yeni madde olmadı.

Sepetten çıkan maddeler ise mısırözü yağı, diğer bakliyat (kuru barbunya), kayısı, kiraz, yeşil soğan ve kanepe (üçlü) olarak belirlendi.

Ayrıca, “elektrik ücreti”, “sigara”, “otomobil (dizel)”, “otomobil (benzinli)”, “otoban geçiş ücreti”, “şehirlerarası tren ücreti”, “cep telefonu görüşme ücreti”, “sıcak içecekler (servis edilen)”, “magazin ve dergi”, “yurt içi bir hafta ve daha fazla süreli turlar” ve “otel ücreti” maddeleri altında kapsanan madde çeşitleri değiştirildi ve madde çeşit ağırlıkları güncellendi.
Öte yandan sepete “oyun konsolu” yerine “scooter (çocuk)” dahil edildi.

ANA GRUP AĞIRLIKLARI

2022 yılı TÜFE hesaplamalarında kullanılacak ana grup ağırlıkları da belirlendi.

Buna göre, gıda ve alkolsüz içeceklerin ağırlığı yüzde 25,94’ten yüzde 25,32’ye geriledi.

Konutun ağırlığı yüzde 15,36’dan yüzde 14,12’ye düştü. Sağlığın ağırlığı ise yüzde 3,25 yerine yüzde 3,24 oldu.

Giyim ve ayakkabı, ev eşyası, ulaştırma, eğlence ve kültür, lokanta ve oteller ile çeşitli mal ve hizmetler gibi grupların ağırlığı arttı.

Söz konusu ağırlıklar, alkollü içeceklerde ve tütünde yüzde 4,31, eğitimde yüzde 2,03, giyim ve ayakkabıda yüzde 6,42, ev eşyasında yüzde 8,86, ulaştırmada yüzde 16,8, haberleşmede yüzde 3,78, eğlence ve kültürde yüzde 3,06, lokanta ve otellerde yüzde 7,11, çeşitli mal ve hizmetlerde yüzde 4,96 olarak belirlendi.

Tüketici fiyat endeksi ana grup ağırlıkları şöyle:

Ana harcama grupları
2021
2022

Gıda ve alkolsüz içecekler
25,94
25,32

Alkollü içecekler ve tütün
4,88
4,31

Giyim ve ayakkabı
5,87
6,42

Konut
15,36
14,12

Ev eşyası
8,64
8,86

Sağlık
3,25
3,24

Ulaştırma
15,49
16,80

Haberleşme
4,64
3,78

Eğlence ve kültür
3,01
3,06

Eğitim
2,28
2,03

Lokanta ve oteller
5,91
7,11

Çeşitli mal ve hizmetler
4,73
4,96


Kaynak: İTO Haber
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/tuik-enflasyon-sepetindeki-urunleri-ve-agirliklarini-guncelledi/feed/ 0
2022 yılında enflasyon muhasebesi yapılacak mı? https://www.muhasebenews.com/2022-yilinda-enflasyon-muhasebesi-yapilacak-mi/ https://www.muhasebenews.com/2022-yilinda-enflasyon-muhasebesi-yapilacak-mi/#respond Sun, 19 Dec 2021 13:30:51 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=119678 Bildiğiniz üzere 7326 Sayılı Kanun: Taşınmaz ve ATİK’lerin yeniden Değerlemesi 31.12.2021 son gündür. 2022 Yılı içerisinde Enflasyon Muhasebesinin uygulanabilirliği ile ilgili olarak düşünüldüğünde eğer enflasyon muhasebesi çıkarsa yapılan uygulama yersiz olacak mıdır? 

Enflasyon düzeltmesi (muhasebesi) yapılıp yapılmayacağı 3 Ocak’ta yayımlanacak TÜİK rakamlarına göre belirlenecektir. Geleceğe yönelik yorum yapamayız.

VERGİ USUL KANUNU GENEL TEBLİĞİ

(SIRA NO: 530)

 Amaç ve kapsam

MADDE 1 – (1) 4/1/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanununa, 16/5/2018 tarihli ve 7144 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 5 inci maddesi ile eklenen geçici 31 inci madde uyarınca, bilanço esasına göre defter tutan tam mükellef gelir veya kurumlar vergisi mükelleflerinin aktiflerinde yer alan taşınmazlarının değerlerinin Yİ-ÜFE değerindeki artış oranı dikkate alınmak suretiyle yeniden hesaplanması uygulamasına ilişkin usul ve esaslar 6/7/2018 tarihli ve 30470 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği (Sıra No: 500)’nde açıklanmıştı.

(2) 3/6/2021 tarihli ve 7326 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanunun 11 inci maddesi ile söz konusu geçici maddenin altıncı fıkrasından sonra gelmek üzere bir fıkra eklenmiş olup, bu fıkranın uygulamasına ilişkin usul ve esasların belirlenmesi bu Tebliğin amaç ve kapsamını teşkil etmektedir.

Yasal mevzuat ve dayanak

MADDE 2 – (1) 213 sayılı Vergi Usul Kanununun;

– 262 nci maddesinde, “Maliyet bedeli, iktisadi bir kıymetin iktisap edilmesi veyahut değerinin artırılması münasebetiyle yapılan ödemelerle bunlara müteferri bilumum giderlerin toplamını ifade eder.”,

– 265 inci maddesinde, “Mukayyet değer, bir iktisadi kıymetin muhasebe kayıtlarında gösterilen hesap değeridir.”,

– 269 uncu maddesinde, “İktisadi işletmelere dahil bilumum gayrimenkuller maliyet bedelleri ile değerlenir.

Bu kanuna göre, aşağıdaki yazılı kıymetler gayrimenkuller gibi değerlenir:

  1. Gayrimenkullerin mütemmim cüzüleri ve teferruatı;
  2. Tesisat ve makinalar;
  3. Gemiler ve diğer taşıtlar;
  4. Gayrimaddi haklar.”,

– 270 inci maddesinde, “Gayrimenkullerde, maliyet bedeline, satınalma bedelinden başka, aşağıda yazılı giderler girer:

  1. Makina ve tesisatta gümrük vergileri, nakliye ve montaj giderleri;
  2. Mevcut bir binanın satın alınarak yıkılmasından ve arsasının tesviyesinden mütevellit giderler.

Noter, mahkeme, kıymet takdiri, komisyon ve tellaliye giderleri ile Emlak Alım ve Özel Tüketim Vergilerini maliyet bedeline ithal etmekte veya genel giderler arasında göstermekte mükellefler serbesttirler.”,

– 271 inci maddesinde, “İnşa edilen binalarda ve gemilerde, imal edilen makina ve tesisatta bunların inşa ve imal giderleri, satın alma bedeli yerine geçer.”,

– 272 nci maddesinde, “Normal bakım, tamir ve temizleme giderleri dışında, gayrimenkulü veya elektrik üretim ve dağıtım varlıklarını genişletmek veya iktisadi kıymetini devamlı olarak artırmak maksadıyla yapılan giderler, gayrimenkulün veya elektrik üretim ve dağıtım varlıklarının maliyet bedeline eklenir.

Gayrimenkuller kira ile tutulmuş ise veya elektrik üretim ve dağıtım varlıklarının işletme hakkı verilmiş ise, kiracı veya işletme hakkına sahip tüzel kişi tarafından yapılan birinci ve ikinci fıkralardaki giderler bunların özel maliyet bedeli olarak ayrıca değerlenir. Kiracının veya işletme hakkına sahip tüzel kişinin faaliyetini icra için vücuda getirdiği tesisata ait giderler de bu hükümdedir.

Gayrimenkuller veya elektrik üretim ve dağıtım varlıkları için yapılan giderler hem tamir, hem de kıymet artırma giderlerinden terekküp ettiği takdirde, mükellef bu giderlerden maliyet bedeline eklenecek kısmı ayrı göstermek mecburiyetindedir.”,

– 273 üncü maddesinde, “Alât, edavat, mefruşat ve demirbaş eşya maliyet bedeli ile değerlenir. Bunların maliyet bedeline giren giderler, satınalma bedelinden gayri komisyon ve nakliye giderleri gibi özel giderlerdir.

İmal edilen alât, edevat, mefruşat ve demirbaşlarda imal giderleri satınalma bedeli yerine geçer.”,

– 277 nci maddesinde, “Zirai işletmelere dâhil hayvanlar maliyet bedeli ile değerlenir. Maliyet bedelinin tesbiti mümkün olmayan ahvalde maliyet bedeli yerine emsal bedeli alınır. Bu hükmün tatbikinde emsal bedeli, işletmenin bulunduğu mahal (Gezici hayvancılıkta kışlak) için zirai kazanç komisyonlarınca tesbit edilmiş olan ortalama maliyet bedelidir.”,

– 282 nci maddesinde, “Kurumlarda aktifleştirilen ilk tesis ve taazzuv giderleri mukayyet değeri ile değerlenir.

Bu değer, ilk tesis ve taazzuv için yapılan giderlerden fazla olamaz.

Kurumun tesis olunması veya yeni bir şubenin açılması veyahut da işlerin devamlı bir surette genişletilmesi için yapılan ve karşılığında maddi bir kıymet iktisap olunmayan giderler bu cümledendir.

İlk tesis ve taazzuv giderlerinin aktifleştirilmesi ihtiyaridir.

Gerçek veya tüzel kişilerde peştemallıklar da mukayyet değerleriyle değerlenir.”,

– Mükerrer 290 ıncı maddesinin (2) numaralı fıkrasında, “2. Kiracı tarafından aktifleştirilen finansal kiralamaya konu iktisadî kıymeti kullanma hakkı, bu Kanunun mükerrer 298 inci maddesi ve üçüncü kitabının üçüncü kısmının birinci bölümünde kiralama konusu iktisadî kıymet için belirlenmiş esaslar çerçevesinde yeniden değerlemeye ve amortismana tâbi tutulur.

…”,

– 313 üncü maddesinde “İşletmede bir yıldan fazla kullanılan ve yıpranmaya, aşınmaya veya kıymetten düşmeye maruz bulunan gayrimenkullerle 269 uncu madde gereğince gayrimenkul gibi değerlenen iktisadi kıymetlerin, alet, edevat, mefruşat, demirbaş ve sinema filmlerinin birinci kısımdaki esaslara göre tespit edilen değerinin, bu Kanun hükümlerine göre yok edilmesi amortisman mevzuunu teşkil eder.

İlgili mevzuat gereğince sözleşme süresinden sonra bedelsiz olarak Devlete veya Devletçe tensip olunan bir teşekküle veya belediyeye intikali öngörülen amortismana tabi iktisadi kıymetlerden (sözleşme süresinde yenilenmesi gerekenler hariç), sermayenin veya özel maliyet bedellerinin itfası hükümlerine göre amortismana tabi tutulanlar, genel hükümler uyarınca ayrıca amortismana tabi tutulamazlar.

Değeri 50.000.000 lirayı (1/1/2021’den itibaren 1.500 TL’yi) aşmayan peştemallıklar ile işletmede kullanılan ve değeri 50.000.000 lirayı (1/1/2021’den itibaren 1.500 TL’yi) aşmayan alet, edevat, mefruşat ve demirbaşlar amortismana tabi tutulmayarak doğrudan doğruya gider yazılabilir. İktisadi ve teknik bakımdan bütünlük arz edenlerde bu had topluca dikkate alınır.”,

– 314 üncü maddesinde, “Boş arazi ve boş arsalar amortismana tabi değildir.

Ancak:

  1. Tarım işletmelerinde vücuda getirilen meyvalık, dutluk, fındıklık, zeytinlik ve güllüklerle incir bahçeleri ve bağlar gibi tarım tesisleri;
  2. İşletmede inşa edilmiş olan her nevi yollar ve harklar;

Amortismana tabi tutulur.”,

– 316 ncı maddesinde, “İşletme sebebiyle içindeki cevherin azalmasından dolayı maddi değerini kaybeden madenlerin ve taş ocaklarının imtiyaz veya maliyet bedelleri, ilgililerin, müracaatları üzerine bunların büyüklük ve mahiyetleri göz önünde tutulmak ve her maden veya taş ocağı için ayrı ayrı olmak üzere Maliye ve Sanayi Bakanlıklarınca belli edilecek nispetler üzerinden yok edilir.”,

– 326 ncı maddesinde, “Kurumların aktifleştirdikleri ilk tesis ve taazzuv giderleri ile peştemallıklar mukayyet değerleri üzerinden eşit miktarlarda ve beş yıl içinde itfa olunur.”,

– 327 nci maddesinde, “Gayrimenkullerin, elektrik üretim ve dağıtım varlıklarının ve gemilerin iktisadî kıymetlerini artıran ve 272 nci maddede yazılı özel maliyet bedelleri, kira veya işletme hakkı süresine göre eşit yüzdelerle itfa edilir…”,

– Geçici 31 inci maddesinde, “Tam mükellefiyete tabi ve bilanço esasına göre defter tutan gelir ve kurumlar vergisi mükellefleri (finans ve bankacılık sektöründe faaliyet gösterenler, sigorta ve reasürans şirketleri, emeklilik şirketleri ve emeklilik yatırım fonları, münhasıran sürekli olarak işlenmiş altın, gümüş alım-satımı ve imali ile iştigal eden mükellefler ile bu Kanunun 215 inci maddesi uyarınca kendilerine kayıtlarını Türk para birimi dışında başka bir para birimiyle tutmalarına izin verilenler hariç) bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla aktiflerine kayıtlı bulunan taşınmazlarını (sat-kirala-geri al işlemine veya kira sertifikası ihracına konu edilen taşınmazlar hariç) 30/9/2018 tarihine kadar aşağıdaki şartlarla yeniden değerleyebilirler.

a) Yeniden değerlemede, taşınmazların ve bunlara ait amortismanların, bu Kanunda yer alan değerleme hükümlerine göre tespit edilen ve bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla yasal defter kayıtlarında yer alan değerleri dikkate alınır. Amortismana tabi taşınmazlar için amortismanın herhangi bir yılda yapılmamış olması durumunda yeniden değerlemeye esas alınacak tutar bu amortismanlar tam olarak ayrılmış varsayılarak belirlenir.

b) Taşınmazların (a) bendine göre tespit edilen değerleri ve bunlara ilişkin amortismanların yeniden değerleme oranı ile çarpılması suretiyle yeniden değerleme sonrası değerleri bulunur. Yapılacak değerlemede esas alınacak yeniden değerleme oranı olarak bu Kanunun mükerrer 298 inci maddesine göre enflasyon düzeltmesine tabi tutulan;

i) En son bilançoda yer alan taşınmazlar ve bunların amortismanları için, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten bir önceki aya ilişkin Yİ-ÜFE değerinin, söz konusu bilançonun ait olduğu tarihi takip eden aya ilişkin Yİ-ÜFE değerine bölünmesi ile bulunan oran,

ii) En son bilanço tarihinden sonra iktisap edilen taşınmazlar ve bunların amortismanları için, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten bir önceki aya ilişkin Yİ-ÜFE değerinin, taşınmazın iktisap edildiği ayı izleyen aya ilişkin Yİ-ÜFE değerine bölünmesi ile bulunan oran,

dikkate alınır. Bu bent uyarınca dikkate alınacak Yİ-ÜFE ibaresi; Türkiye İstatistik Kurumunun her ay için belirlediği 1/1/2005 tarihinden itibaren üretici fiyatları endeksi (ÜFE) değerlerini, 1/1/2014 tarihinden itibaren yurt içi üretici fiyat endeksi (Yİ-ÜFE) değerlerini ifade eder.

c) Yeniden değerleme neticesinde taşınmazların değerinde meydana gelecek değer artışı, yeniden değerlemeye tabi tutulan taşınmazların her birine isabet eden değer artışları ayrıntılı olarak gösterilecek şekilde, bilançonun pasifinde özel bir fon hesabında gösterilir. Değer artışı, taşınmazların yeniden değerleme sonrası ve yeniden değerleme öncesi net bilanço aktif değerleri arasındaki farktır. Net bilanço aktif değeri, taşınmazların bilançonun aktifinde yazılı değerlerinden, pasifte yazılı amortismanların tenzili suretiyle bulunan değeri ifade eder.

Taşınmazlarını bu madde kapsamında yeniden değerlemeye tabi tutan mükellefler bu kıymetlerini, yapılan yeniden değerleme sonrasında bulunan değerleri üzerinden amortismana tabi tutmaya devam ederler.

… Bu fıkra kapsamında ödenen vergi; gelir ve kurumlar vergisinden mahsup edilmez, gelir ve kurumlar vergisi matrahının tespitinde gider olarak kabul edilmez. Beyanın zamanında yapılmaması ya da tahakkuk eden verginin süresinde ödenmemesi halinde bu madde hükümlerinden faydalanılamaz.

Pasifte özel bir fon hesabında gösterilen değer artışı tutarının, sermayeye ilave edilme dışında herhangi bir şekilde başka bir hesaba nakledilen veya işletmeden çekilen kısmı, bu işlemin yapıldığı dönem kazancı ile ilişkilendirilmeksizin bu dönemde gelir veya kurumlar vergisine tabi tutulur.

Yeniden değerlemeye tabi tutulan taşınmazların elden çıkarılması halinde, pasifte özel bir fon hesabında gösterilen değer artışları, kazancın tespitinde dikkate alınmaz.

Yeniden değerlemeye tabi tutulan taşınmazların elden çıkarılmasından önce bu Kanunun mükerrer 298 inci maddesi uyarınca enflasyon düzeltmesi yapılmasına ilişkin şartların oluşması halinde, bu madde gereğince oluşan değer artışı fonu özsermayeden düşülmek suretiyle mezkûr madde uyarınca enflasyon düzeltmesi yapılır.

(Ek yedinci fıkra: 3/6/2021-7326/11 md., Yürürlük: 9/6/2021) Birinci fıkrada sayılan mükellefler bu fıkranın yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla aktiflerine kayıtlı bulunan taşınmazlar ile amortismana tabi diğer iktisadi kıymetlerini (sat-kirala-geri al işlemine veya kira sertifikası ihracına konu edilen taşınmaz ve iktisadi kıymetler hariç) 31/12/2021 tarihine kadar yukarıda yer alan kapsam, şart ve hükümlere uymak koşuluyla yeniden değerleyebilirler. Şu kadar ki;

a) Birinci fıkranın (b) bendinin (i) ve (ii) alt bentlerinde belirtilen durumlarda yeniden değerleme oranının belirlenmesine ilişkin hesaplamada; maddenin yürürlüğe girdiği tarihten bir önceki aya ilişkin Yİ-ÜFE değeri yerine, bu fıkranın yürürlüğe girdiği tarihten bir önceki aya ilişkin Yİ-ÜFE değeri,

b) Bu madde kapsamında daha önce yeniden değerlemeye tabi tutulan taşınmazlar için bu fıkra uyarınca yapılacak değerlemede ise, bu fıkranın yürürlüğe girdiği tarihten bir önceki aya ilişkin Yİ-ÜFE değerinin, 2018 yılı Mayıs ayına ilişkin Yİ-ÜFE değerine bölünmesi ile bulunan oran,

dikkate alınır. Bu fıkra kapsamında yapılan yeniden değerleme sonrası pasifte özel bir fon hesabında gösterilen değer artışı tutarı üzerinden %2 oranında hesaplanan vergi, yeniden değerleme işleminin yapıldığı tarihi izleyen ayın sonuna kadar bir beyanname ile gelir veya kurumlar vergisi yönünden bağlı olunan vergi dairesine beyan edilir ve ilk taksiti beyanname verme süresi içinde, izleyen taksitler beyanname verme süresini takip eden ikinci ve dördüncü ayda olmak üzere üç eşit taksitte ödenir. Önceki fıkralarda taşınmazlar için öngörülen hükümler bu fıkra uygulamasında amortismana tabi diğer iktisadi kıymetleri için de geçerlidir.

Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye Maliye Bakanlığı yetkilidir.”,

hükümleri yer almaktadır.

Tanımlar ve kısaltmalar

MADDE 3 – (1) Bu Tebliğ uygulamasında;

a) 193 sayılı Kanun: 31/12/1960 tarihli ve 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununu,

b) 213 sayılı Kanun: 4/1/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanununu,

c) 5520 sayılı Kanun: 13/6/2006 tarihli ve 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununu,

ç) 7326 sayılı Kanun: 3/6/2021 tarihli ve 7326 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanunu,

d) Bilanço esasına göre defter tutan mükellef: 213 sayılı Kanunun 177 nci maddesinde sayılan mükellefleri,

e) Değer artışı: İktisadi kıymetlerin yeniden değerleme sonrası ve yeniden değerleme öncesi net bilanço aktif değerleri arasındaki farkı,

f) İktisadi kıymet: Bu maddede tanımlanan taşınmazlar ile taşınmaz mahiyetinde olmamakla birlikte 213 sayılı Kanun uyarınca amortisman yoluyla itfası gereken gayrimenkul gibi değerlenen kıymetler (gayrimenkullerin mütemmim cüzüleri ve teferruatı, tesisat ve makinalar, gemiler ve diğer taşıtlar, gayrimaddi haklar), demirbaşlar, sinema filmleri, şerefiyeler, araştırma-geliştirme harcamaları, özel maliyet bedelleri, aktifleştirilen ilk tesis ve taazzuv giderleri gibi kıymetleri,

g) Net bilanço aktif değeri: İktisadi kıymetin bilançonun aktifinde yazılı değerinden, pasifte yazılı amortismanının tenzili suretiyle bulunan değeri,

ğ) Taşınmaz: 22/11/2001 tarihli ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 704 üncü maddesi uyarınca arazi, tapu kütüğünde ayrı sayfaya kaydedilen bağımsız ve sürekli haklar ile kat mülkiyeti kütüğüne kayıtlı bağımsız bölümleri,

h) Tam mükellefiyet: 193 sayılı Kanunun 3 üncü, 4 üncü ve 5 inci maddeleri ile 5520 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin birinci fıkrası uygulamasında, gerek Türkiye içinde gerekse Türkiye dışında elde edilen kazanç ve iratların tamamı üzerinden vergilendirilmeyi,

ı) Yİ-ÜFE: Türkiye İstatistik Kurumunun her ay için belirlediği 1/1/2005 tarihinden itibaren üretici fiyatları endeksi (ÜFE) değerlerini, 1/1/2014 tarihinden itibaren yurt içi üretici fiyat endeksi (Yİ-ÜFE) değerlerini,

ifade eder.

Yeniden değerleme yapabilecek mükellefler

MADDE 4 – (1) Tam mükellefiyete tabi ve bilanço esasına göre defter tutan kollektif, adi komandit ve adi şirketler de dâhil olmak üzere ferdi işletme sahibi gelir vergisi mükellefleri ile kurumlar vergisi mükellefleri bilançolarına kayıtlı iktisadi kıymetlerini, Kanunda yazılı istisnalar dışında yeniden değerleme hakkına sahip bulunmaktadırlar.

(2) Aşağıda yer alan mükellefler, 213 sayılı Kanunun geçici 31 inci maddesine 7326 sayılı Kanunla eklenen yedinci fıkra hükümlerinden yararlanamaz:

a) Dar mükellefiyet esasında vergilendirilen mükellefler.

b) İşletme hesabı (zirai işletme hesabı dâhil) esasına göre defter tutan mükellefler.

c) Serbest meslek kazanç defteri tutan serbest meslek erbabı mükellefler.

ç) Finans ve bankacılık sektöründe faaliyet gösteren mükellefler.

d) Sigorta ve reasürans şirketleri.

e) Emeklilik şirketleri ve emeklilik yatırım fonları.

f) Münhasıran sürekli olarak işlenmiş altın, gümüş alım-satımı ve imali ile iştigal eden mükellefler.

g) 213 sayılı Kanunun 215 inci maddesi uyarınca kendilerine, kayıtlarını Türk para birimi dışında başka bir para birimiyle tutmalarına izin verilen mükellefler.

Yeniden değerlemeye tabi tutulabilecek iktisadi kıymetler

MADDE 5 – (1) 213 sayılı Kanunun geçici 31 inci maddesinin yedinci fıkrasının yürürlüğe girdiği 9/6/2021 tarihi itibarıyla aktife kayıtlı bulunan iktisadi kıymetler bakımından söz konusu fıkra uygulamasından yararlanılabilir.

(2) Sat-kirala-geri al işlemine veya kira sertifikası ihracına konu edilen iktisadi kıymetler ile iktisadi kıymetlerin alım, satım ve inşa işleri ile devamlı olarak uğraşanların bu amaçla aktiflerinde kayıtlı bulunan emtia niteliğindeki kıymetler, bahse konu fıkra kapsamında yeniden değerlemeye tabi tutulamaz. Kapsama giren işletmelerin kiralamaya konu ettikleri iktisadi kıymetler emtia niteliğinde bulunmadığından, yeniden değerlemeye tabi tutulabilir.

(3) Yeniden değerlemeye tabi tutulacak taşınmazların, 213 sayılı Kanun uygulamasında amortismana tabi iktisadi kıymet mahiyetinde olması zorunluluğu bulunmadığından, müessese hükümlerinden faydalanmak isteyen mükelleflerce boş arazi ve arsalar da yeniden değerlemeye tabi tutulabilecektir.

Yeniden değerlemeye esas değer

MADDE 6 – (1) Yeniden değerleme, iktisadi kıymetlerin ve varsa bunlara ait amortismanların, 213 sayılı Kanunda yer alan değerleme hükümlerine göre tespit edilen ve mezkûr Kanunun geçici 31 inci maddesinin yedinci fıkrasının yürürlüğe girdiği 9/6/2021 tarihi itibarıyla yasal defter kayıtlarında yer alan değerleri üzerinden yapılır.

(2) İktisadi kıymetlerden amortismana tabi olanlar için amortismanın herhangi bir yılda eksik ayrılması veya hiç ayrılmamış olması durumunda, yeniden değerlemeye esas alınacak değer, bu amortismanlar tam olarak ayrılmış varsayılarak belirlenir.

(3) 213 sayılı Kanunun 272 nci ve 273 üncü maddeleri uyarınca maliyet bedeline intikal ettirilen giderler ile 163 ve 334 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğleri uyarınca maliyet bedeline dâhil edilen kredi faizleri ve kur farkları da yeniden değerleme kapsamına girmektedir.

Yeniden değerleme yapılmasında ihtiyarilik

MADDE 7 – (1) Tebliğin 4 üncü maddesinin birinci fıkrasında yeniden değerleme yapabileceği belirtilen mükelleflerin, yeniden değerleme yapması zorunlu olmayıp, bu karar mükelleflerin tercihine bırakılmıştır. Bu kapsamda, dileyen mükellefler bilançolarında kayıtlı iktisadi kıymetlerini yeniden değerlemeye tabi tutmayarak mevcut durumlarını muhafaza edebilirler.

(2) Tebliğin 5 inci maddesi kapsamında yeniden değerlemeye tabi tutulabilecek iktisadi kıymetlerin tamamı veya bir kısmı için bu uygulamadan yararlanılabilir.

Yeniden değerleme yapılabilecek süre

MADDE 8 – (1) Yeniden değerleme, uygulamadan yararlanma hakkını haiz mükelleflerin 9/6/2021 tarihi itibarıyla yasal defter kayıtlarında yer alan iktisadi kıymetler ve varsa bunlara ait amortismanlar esas alınmak suretiyle 31/12/2021 tarihine kadar yapılabilecektir.

(2) Bahse konu uygulamadan yararlanılması için, söz konusu tarihe kadar yeniden değerleme işleminin yapılması ve değer artışına ilişkin verginin de yeniden değerleme işleminin yapıldığı tarihi izleyen ayın son günü akşamına kadar beyan edilip, üç eşit taksitte (ilk taksiti beyanname verme süresi içinde, izleyen taksitler sırasıyla beyanname verme süresini takip eden ikinci ve dördüncü ayda olmak üzere) ödenmesi zorunludur.

(3) Beyanda bulunduktan sonra, anılan madde kapsamında yeniden değerlemeye tabi tutulmak istenen ilave iktisadi kıymetler için ek beyanname verilmesi mümkündür. Bu durumda da, yukarıda belirtilen şartlar aranır.

Yeniden değerleme oranı

MADDE 9 – (1) 213 sayılı Kanunun geçici 31 inci maddesi kapsamında;

a) Daha önce yeniden değerleme yapılmamış iktisadi kıymetlere ilişkin yeniden değerleme işleminde, yeniden değerleme oranı olarak, 213 sayılı Kanunun mükerrer 298 inci maddesine göre enflasyon düzeltmesine tabi tutulan;

i- En son bilançoda yer alan iktisadi kıymetler ve bunların amortismanları için, 213 sayılı Kanunun geçici 31 inci maddesine 7326 sayılı Kanunla eklenen yedinci fıkranın yürürlüğe girdiği 9/6/2021 tarihinden bir önceki ay olan 2021 yılı Mayıs ayına ilişkin Yİ-ÜFE değerinin (666,79), söz konusu bilançonun ait olduğu tarihi takip eden aya (2005 yılı Ocak ayına) ilişkin Yİ-ÜFE değerine (114,83) bölünmesi ile bulunan oranın (666,79/114,83=5,80675),

ii- En son bilanço tarihinden sonra iktisap edilen iktisadi kıymetler ve bunların amortismanları için, 2021 yılı Mayıs ayına ilişkin Yİ-ÜFE değerinin (666,79), iktisadi kıymetin iktisap edildiği ayı izleyen aya ilişkin Yİ-ÜFE değerine bölünmesi ile bulunan oranın,

b) Daha önce yeniden değerleme yapılmış taşınmazlara ilişkin yeniden değerleme işleminde, yeniden değerleme oranı olarak, 2021 yılı Mayıs ayına ilişkin Yİ-ÜFE değerinin (666,79), 2018 yılı Mayıs ayına ilişkin Yİ-ÜFE değerine (354,85) bölünmesi ile bulunan oranın (666,79/354,85=1,87907)

kullanılması gerekmektedir. Ancak bu maddenin sekiz ve dokuzuncu fıkrası hükümleri saklıdır.

(2) 213 sayılı Kanunun mükerrer 298 inci maddesi uyarınca hesap dönemi takvim yılı olan mükellefler için son olarak 2004 takvim yılı itibarıyla enflasyon düzeltmesi yapılmıştır. Bu durumda, Kanunun geçici 31 inci maddesi kapsamında ilk defa yeniden değerleme yapacak hesap dönemi takvim yılı olan mükellefler için 31/12/2004 tarihli bilançolarında yer alan iktisadi kıymetler ve bunların amortismanlarının düzeltilmesinde dikkate alınacak yeniden değerleme oranı, 2021 yılı Mayıs ayına ilişkin Yİ-ÜFE değerinin (666,79), 31/12/2004 tarihli bilançoyu takip eden ay olan 2005 yılı Ocak ayına ilişkin Yİ-ÜFE değerine (114,83) bölünmesi ile bulunan katsayı olacaktır (666,79/114,83=5,80675). Hazine ve Maliye Bakanlığınca özel hesap dönemi tayin edilen mükellefler açısından ilgili tarihlerin esas alınması suretiyle yeniden değerleme oranının hesaplanacağı tabiidir.

(3) Enflasyon düzeltmesi yapılmış son bilanço tarihinden sonra iktisap edilen iktisadi kıymetler ve bunların amortismanlarının düzeltilmesinde dikkate alınacak yeniden değerleme oranı ise, 2021 yılı Mayıs ayına ilişkin Yİ-ÜFE değerinin (666,79), iktisadi kıymetin iktisap edildiği ayı izleyen aya ilişkin Yİ-ÜFE değerine bölünmesi ile bulunan katsayı olacaktır.

(4) Bu Tebliğ kapsamında yapılacak değerleme işleminde kullanılacak yeniden değerleme oranlarının hesabında dikkate alınacak Yİ-ÜFE endeks değerleri Tebliğe ekli listede (EK 1) yer almaktadır. Yİ-ÜFE endeks değerlerine göre bulunacak ve yeniden değerlemeye esas olacak katsayının hesabında, kesirli (virgülden sonraki) kısım beş hane olarak dikkate alınacaktır.

(5) Yeniden değerlemeye tabi tutulan iktisadi kıymetlere ait birikmiş amortismanlar da söz konusu iktisadi kıymetlere uygulanan katsayı ile yeniden değerlemeye tabi tutulacaktır. Ancak bu maddenin sekiz ve dokuzuncu fıkrası hükümleri saklıdır.

(6) 193 sayılı Kanunun 81 inci maddesinde sayılan devir ve tür değiştirme halleri ile 5520 sayılı Kanuna göre yapılan devir ve bölünme hallerinde, devrolunan veya bölünen işletmeler/şirketler tarafından iktisap edilen iktisadi kıymetlerin devralanlar tarafından yeniden değerlenmesinde kullanılacak yeniden değerleme oranının hesabında, söz konusu iktisadi kıymetlerin devir eden, tür değiştiren veya bölünen işletme/şirket tarafından iktisap edildiği tarihin esas alınması gerekmektedir.

(7) Finansal kiralama yoluyla iktisap edilen ve mülkiyeti devredilmiş olan iktisadi kıymetlere ait yeniden değerleme oranının belirlenmesinde iktisap tarihi olarak, kiracının kullanma hakkını aktifleştirdiği tarih esas alınır.

(8) 213 sayılı Kanun uyarınca maliyet bedeli ile değerlenen iktisadi kıymetlerin aktifleştirilmesinden sonra maliyet bedeline eklenen giderler ile 163 ve 334 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğleri uyarınca maliyet bedeline dâhil edilen kredi faizleri ve kur farkları için parçalı yeniden değerleme yapılacak ve iktisadi kıymetlerin yeniden değerleme sonrası değeri bulunacaktır. Buna göre, iktisadi kıymetlerin 213 sayılı Kanunun geçici 31 inci maddesine 7326 sayılı Kanunla eklenen yedinci fıkranın yürürlüğe girdiği 9/6/2021 tarihi itibarıyla yasal defter kayıtlarında yer alan maliyet bedeline dâhil edilen her bir maliyet unsurunun yeniden değerlemeye tabi tutulmasında, 9/6/2021 tarihinden bir önceki ay olan 2021 yılı Mayıs ayına ilişkin Yİ-ÜFE değerinin, ilgili maliyet unsurunun aktifleştirildiği ayı izleyen aya ilişkin Yİ-ÜFE değerine bölünmesi ile bulunan oran dikkate alınacaktır. Söz konusu iktisadi kıymetlere ait amortismanların yeniden değerlenmesinde ise yeniden değerlemeye esas alınan toplam amortisman rakamı içerisinde yer alan her bir maliyet unsuruna tekabül eden amortisman tutarı için ilgili maliyet unsurunun düzeltilmesinde kullanılan oran dikkate alınarak yeniden değerleme yapılacaktır.

Daha önce 213 sayılı Kanunun geçici 31 inci maddesi kapsamında yeniden değerlemeye tabi tutulmuş yukarıda belirtilen kapsam dâhilindeki unsurların, bu Tebliğ kapsamında yeniden değerlemeye tabi tutulmasında, maliyeti içerisinde yer aldıkları ilgili iktisadi kıymetin bu Tebliğ kapsamında yeniden değerlemeye tabi tutulmasına bağlı olarak, daha önce yapılan söz konusu yeniden değerleme sonrası değerler ile 2021 yılı Mayıs ayına ilişkin Yİ-ÜFE değerinin, 2018 yılı Mayıs ayına ilişkin Yİ-ÜFE değerine bölünmesi ile bulunan oran dikkate alınacaktır.

(9) En son enflasyon düzeltmesi yapılan bilanço tarihinden sonra inşa edilerek aktifleştirilen binaların yeniden değerlemeye tabi tutulmasında, mükelleflerce bina maliyet bedeline dâhil edilen arsa payı bedeli ile diğer maliyet unsurları ayrıştırılmak sureti ile yeniden değerleme sonrası tutar hesaplanır. Buna göre, bu binaların yeniden değerleme sonrası değerlerinin hesaplanmasında, arsa payı için arsanın iktisap tarihine (arsa enflasyon düzeltmesi yapılmış en son bilanço tarihinden önce iktisap edilmiş ise enflasyon düzeltmesi yapılmış son bilanço tarihine) göre bulunacak yeniden değerleme oranı, diğer maliyet unsurları için ise binanın aktifleştirildiği tarihe göre bulunacak yeniden değerleme oranı dikkate alınacaktır. Bu binaların amortismanında kullanılacak yeniden değerleme oranı ise, binanın aktifleştirildiği tarihe göre bulunacaktır. Söz konusu binaların aktifleştirilmesinden sonra 213 sayılı Kanunun 272 nci maddesi uyarınca bina maliyet bedeline eklenen giderler ile 163 ve 334 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğleri uyarınca maliyet bedeline dâhil edilen kredi faizleri ve kur farkları için ise bu maddenin sekizinci fıkrasında belirtilen şekilde yeniden değerleme sonrası tutarların hesaplanacağı tabidir.

Daha önce 213 sayılı Kanunun geçici 31 inci maddesi kapsamında yeniden değerlemeye tabi tutulmuş yukarıda belirtilen kapsam dâhilindeki binaların, bu Tebliğ kapsamında yeniden değerlemeye tabi tutulmasında, daha önce yapılan söz konusu yeniden değerleme sonrası değerler ile 2021 yılı Mayıs ayına ilişkin Yİ-ÜFE değerinin, 2018 yılı Mayıs ayına ilişkin Yİ-ÜFE değerine bölünmesi ile bulunan oran dikkate alınacaktır. Geçici 31 inci madde kapsamında daha önce yapılan yeniden değerleme sonrasında, bina maliyetine intikal ettirilen giderler bakımından bu maddenin sekizinci fıkrasında belirtilen şekilde yeniden değerleme sonrası tutarlar hesaplanacaktır.

(10) Amortismana tabi olup faydalı ömür süresini tamamlayan iktisadi kıymetlerin yeniden değerleme uygulamasından yararlanmaları mümkün bulunmaktadır. Ancak bu durumda, faydalı ömrü sona ermiş amortismana tabi iktisadi kıymetlerin yeniden değerleme sonrasında bulunan değerleri üzerinden, daha önceki yıllarda ayrılmamış amortismanlara ilişkin olarak amortisman ayrılmasının söz konusu olamayacağı tabiidir.

Yeniden değerleme uygulaması

MADDE 10 – (1) Kapsama giren iktisadi kıymetler ve varsa bunlara ait amortismanların, 213 sayılı Kanunda yer alan değerleme hükümlerine göre tespit edilen ve 9/6/2021 tarihi itibarıyla yasal defter kayıtlarında yer alan değerlerinin, yeniden değerleme oranı ile çarpılması suretiyle yapılan yeniden değerleme sonucunda, bilançonun aktifi, pasifinden daha yüksek bir değere ulaşmaktadır. Yeniden değerleme sonucunda ortaya çıkan değer artışını hesaplamada Kanun net değer artışı usulünü benimsemiştir. Net değer artışının hesaplanabilmesi için yeniden değerlemeye esas alınan ve 9/6/2021 tarihi itibarıyla yasal defter kayıtlarında yer alan değerlerin yeniden değerlemeden önceki ve yeniden değerlemeye tabi tutulduktan sonraki tutarları dikkate alınarak hesaplanan net bilanço aktif değerlerinin tespiti gerekmektedir.

Net bilanço aktif değeri, iktisadi kıymetlerin bilançonun aktifine kaydedildikleri değerden, bunlar için ayrılmış olup bilançonun pasifinde gösterilen birikmiş amortismanlarının indirilmesi suretiyle bulunan tutarı ifade etmektedir.

Amortismanların yeniden değerlenmiş tutarlarının belirlenmesinde, amortismanın herhangi bir yılda yapılmamış olması durumunda amortismanlar tam olarak ayrılmış varsayılacaktır. Bu durumda değer artışı, iktisadi kıymetlerin yeniden değerlemeden önceki net bilanço aktif değerinin, yeniden değerleme oranı ile çarpımından sonra bulunacak net bilanço aktif değerinden indirilmesi suretiyle hesaplanacaktır.

(2) Yeniden değerleme neticesinde hesaplanan değer artışı, yeniden değerlemeye tabi tutulan iktisadi kıymetlerin her birine isabet eden değer artışları ayrıntılı olarak gösterilecek şekilde, bilançonun pasifinde özel bir fon hesabına alınacaktır.

(3) Hazine ve Maliye Bakanlığınca 213 sayılı Kanunun 315 inci maddesine istinaden tespit ve ilan edilen oranların tespitinde dikkate alınan faydalı ömür süresi tamamlanmamış amortismana tabi iktisadi kıymetlerin yeniden değerleme sonrasında bulunan değerleri üzerinden amortisman ayrılmaya devam edilir.

Değer artışının vergilendirilmesi

MADDE 11 – (1) Bu Tebliğ kapsamında yapılan yeniden değerleme neticesinde hesaplanan ve pasifte özel bir fon hesabında gösterilen değer artışı tutarı üzerinden %2 oranında hesaplanan vergi, yeniden değerleme işleminin yapıldığı tarihi izleyen ayın son günü akşamına kadar gelir veya kurumlar vergisi yönünden bağlı olunan vergi dairesine beyan edilip, üç eşit taksitte (ilk taksiti beyanname verme süresi içinde, izleyen taksitler sırasıyla beyanname verme süresini takip eden ikinci ve dördüncü ayda olmak üzere) ödenir. Beyan edilen tutarın tamamının ilk taksit ödeme süresi içerisinde ödenebilmesi mümkün olduğu gibi, ikinci ve üçüncü taksitlerin toplamının ikinci taksit ödeme süresi içerisinde ödenebilmesi de mümkündür.

(2) Söz konusu beyanname, gelir ve kurumlar vergisi beyannamelerini elektronik ortamda vermek zorunda olan mükellefler tarafından 30/9/2004 tarihli ve 25599 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği Sıra No: 340 ile 3/3/2005 tarihli ve 25744 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği (Sıra No: 346)’nde belirtilen usul ve esaslar doğrultusunda elektronik ortamda, bu zorunluluğa tabi olmayan mükellefler bakımından ise örneği bu Tebliğ ekinde (Ek 2) yer alan beyanname kullanılmak suretiyle kağıt ortamında ilgili vergi dairesine verilecektir.

(3) Bu vergi; gelir ve kurumlar vergisinden mahsup edilmeyeceği gibi, gelir ve kurumlar vergisi matrahının tespitinde gider olarak da dikkate alınamaz.

(4) Değer artışı üzerinden %2 oranında hesaplanan verginin zamanında beyan edilmemesi veya tahakkuk eden verginin taksitlerinin sürelerinde ödenmemesi halinde 213 sayılı Kanunun geçici 31 inci maddesi hükümlerinden faydalanılamaz.

Örnek 1: Tam mükellefiyet esasında vergilendirilen, hesap dönemi takvim yılı olan (A) A.Ş.’nin 9/6/2021 tarihi itibarıyla yasal defter kayıtlarında maliyet bedeli 50.000.000 TL ve birikmiş amortismanı 30.250.000 TL olan ve 1991 yılından itibaren aktifinde yer alan binanın 2021 yılı Temmuz ayında bu Tebliğ kapsamında yeniden değerlemeye tabi tutulması halinde, yeniden değerlemeye ilişkin hesaplamalar aşağıdaki şekilde olacaktır. Mükellef daha önce 2018 yılında 213 sayılı Kanunun geçici 31 inci maddesi uygulamasından yararlanmamıştır.

Değer artışının hesabında, yeniden değerleme öncesi ve sonrası net bilanço aktif değerleri olarak, Kanunun yürürlük tarihi (9/6/2021) itibarıyla binanın yasal defter kayıtlarında yer alan bedeli ile birikmiş amortismanları arasındaki ve bunların yeniden değerleme sonrası bulunan tutarları arasındaki fark tutarlar dikkate alınacaktır.

Bu kapsamda değer artışı, taşınmazın;

– Yeniden değerleme sonrası net bilanço aktif değerinden (290.337.500,00 – 175.654.187,50 = 114.683.312,50),

– Yeniden değerleme öncesi net bilanço aktif değerinin (50.000.000 – 30.250.000 = 19.750.000)

indirilmesi suretiyle hesaplanacak olup, örneğimizde (114.683.312,50 – 19.750.000=) 94.933.312,50 TL olarak gerçekleşecektir.

Yapılan yeniden değerleme sonrasında 94.933.312,50 TL değer artışı üzerinden %2 oranında hesaplanan 1.898.666,25 TL verginin kurumlar vergisi yönünden bağlı olunan vergi dairesine yeniden değerleme işleminin yapıldığı tarihi izleyen ayın son günü (31/8/2021) akşamına kadar beyan edilip aynı sürede ilk taksiti (632.888,75 TL), 31/10/2021 tarihine kadar (bu tarih dâhil) ikinci taksiti ve 31/12/2021 tarihine kadar da (bu tarih dâhil) üçüncü taksiti ödenecektir.

Yukarıda gösterilen işlemlere ait muhasebe kayıtları ise aşağıdaki şekilde olacaktır.

Mükellef, yeniden değerlemeye tabi tuttuğu binayı yeni değeri üzerinden amortismana tabi tutabilecektir. Buna göre söz konusu binanın maliyet bedeli 290.337.500 TL’ye çıktığından, 2021 yılı ve müteakip yıllarda ayrılacak yıllık toplam amortisman tutarı da (290.337.500 x %2 =) 5.806.750 TL olacaktır.

2021 yılının ikinci geçici vergi döneminde de, söz konusu bina için aktifte kayıtlı yeniden değerleme öncesi değer üzerinden [(50.000.000 x %2) / 4 = 250.000] amortisman ayıran mükellef tarafından (213 sayılı Kanunun geçici 31 inci maddesinin yedinci fıkrası gereğince, yeniden değerlemede, 9/6/2021 tarihi itibarıyla yasal defter kayıtlarında yer alan değerler dikkate alınabileceğinden, 2021 yılının birinci geçici vergi dönemi için ayrılan amortisman tutarı yeniden değerlemeye tabi tutulmuş, ikinci geçici vergi dönemine ilişkin amortisman tutarı yeniden değerleme öncesindeki değer üzerinden hesaplanmıştır.);

– 2021 yılının üçüncü geçici vergi dönemi için gider olarak birikmiş amortisman tutarına dâhil edilecek tutar [(5.806.750 x ¾) – 1.451.687,50 (birinci geçici vergi dönemi) – 250.000 (ikinci geçici vergi dönemi) =] 2.653.375 TL,

– 2021 yılının dördüncü geçici vergi dönemi için gider olarak birikmiş amortisman tutarına dâhil edilecek ilave tutar ise (5.806.750 – 1.451.687,50 – 250.000 – 2.653.375 =) 1.451.687,50 TL olacak

ve böylece 2021 yılı üçüncü geçici vergi döneminde ayrılmış toplam amortisman tutarı 4.355.062,50 TL ve dördüncü geçici vergi döneminde ayrılmış toplam amortisman tutarı ise 5.806.750 TL olarak gerçekleşecektir.

Örnek 2: Tam mükellefiyet esasında vergilendirilen (B) A.Ş.’nin 15/8/2017 tarihinde KDV hariç 20.000.000 TL bedelle satın aldığı faydalı ömrü 10 yıl olan jeneratörün birikmiş amortisman tutarı 9/6/2021 tarihi itibarıyla 8.500.000 TL olup, söz konusu jeneratör 2021 yılı Ağustos ayında yeniden değerlemeye tabi tutulacak olursa yeniden değerlemeye ilişkin hesaplamalar aşağıdaki şekilde olacaktır.

Bu durumda değer artışı;

– Yeniden değerleme sonrası net bilanço aktif değerinden (44.319.600 – 18.835.830 = 25.483.770),

– Yeniden değerleme öncesi net bilanço aktif değerinin (20.000.000 – 8.500.000 = 11.500.000)

indirilmesi suretiyle hesaplanacak olup, örneğimizde (25.483.770 – 11.500.000 =) 13.983.770 TL olarak gerçekleşecektir.

Yapılan yeniden değerleme sonrasında hesaplanan 13.983.770 TL değer artışı üzerinden %2 oranında hesaplanan 279.675,40 TL verginin 30/9/2021 tarihine kadar kurumlar vergisi yönünden bağlı olunan vergi dairesine beyan edilip aynı sürede ilk taksiti (93.225,13 TL) ödenecektir. İkinci ve üçüncü taksitler de sırasıyla 30/11/2021 ve 31/1/2022 tarihlerine kadar (bu tarihler dâhil) ödenecektir.

Örnek 3: Tam mükellefiyet esasında vergilendirilen (C) Ltd. Şti.’nin 2005 yılı Temmuz ayında 1.000.000 TL bedelle satın alarak idari faaliyetlerde kullandığı binanın 25/5/2018 tarihi itibarıyla birikmiş amortisman tutarı 265.000 TL’dir. Mükellefçe, 50 yıl faydalı ömür ve %2 amortisman oranı dikkate alınarak normal amortisman usulüne göre amortisman ayırılmaktadır.

a) Mükellef tarafından 2018 yılı Ağustos ayında söz konusu taşınmaz 213 sayılı Kanunun geçici 31 inci maddesi ve 500 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği çerçevesinde yeniden değerlemeye tabi tutulmuş olup, 2018 yılındaki söz konusu yeniden değerleme sonrası tutarlar aşağıdaki gibidir.

b) Mükellef, yeniden değerlemeye tabi tuttuğu taşınmazını yeni değeri üzerinden amortismana tabi tutmaya devam etmiştir. Buna göre söz konusu taşınmazın yeniden değerlenmiş maliyet bedeli 2.816.140 TL olarak hesaplandığından, 2018 yılı ve müteakip yıllarda ayrılacak yıllık amortisman tutarı da (2.816.140 x %2=) 56.322,80 TL olacaktır. 2018 yılı sonu itibarıyla (2018 dahil) birikmiş amortisman tutarı (746.277,10 + 5.000 + 23.161,40 + 14.080,70=) 788.519,20 TL’dir.

c) 9/6/2021 tarihi itibarıyla yasal defter kayıtlarında söz konusu binanın maliyet bedeli 2.816.140 TL, birikmiş amortismanı (788.519,20 + 56.322,80 (2019 yılı amortisman tutarı) + 56.322,80 (2020 yılı amortisman tutarı) + 14.080,70 (2021 yılı birinci geçici vergi dönemi amortisman tutarı) =) 915.245,50 TL olarak yer almaktadır.

2021 yılının ikinci geçici vergi döneminde, söz konusu taşınmaz için aktifte kayıtlı değer üzerinden amortisman ayıran mükellef bu defa 7326 sayılı Kanunla 213 sayılı Kanunun geçici 31 inci maddesine eklenen yedinci fıkra ve bu Tebliğ kapsamında söz konusu taşınmazı 2021 yılının Eylül ayında yeniden değerlemek istemektedir. Bu durumda, 2021 yılı Mayıs ayı Yİ-ÜFE değerinin 2018 yılı Mayıs ayı Yİ-ÜFE değerine bölünmesi sonucu bulunacak olan oran (666,79/354,85=1,87907) yeniden değerlemede kullanılacaktır.

Buna göre, 2021 yılı Eylül ayında yapılacak yeniden değerleme ve değer artışı aşağıdaki şekilde hesaplanacaktır.

Yeniden Değerleme Sonrası Net Bilanço Aktif Değeri (5.291.724,19 – 1.719.810,36 =) 3.571.913,83 TL

Yeniden Değerleme Öncesi Net Bilanço Aktif Değeri (2.816.140,00 – 915.245,50 =) 1.900.894,50 TL

Değer Artışı (3.571.913,83 – 1.900.894,50 =) 1.671.019,33 TL

Ödenmesi Gereken Vergi (1.671.019,33 x %2 =) 33.420,39 TL

Mükellef, yeniden değerlemeye tabi tuttuğu binayı yeni değeri üzerinden amortismana tabi tutabilecektir. Buna göre söz konusu binanın maliyet bedeli 5.291.724,19 TL’ye çıktığından, 2021 yılı ve müteakip yıllarda ayrılacak yıllık toplam amortisman tutarı da (5.291.724,19 x %2 =) 105.834,48 TL olacaktır.

Diğer taraftan, mükellefin üçüncü ve dördüncü geçici vergi dönemleri için ayırabileceği (birikmiş amortisman tutarına dâhil edebileceği) amortisman tutarları şu şekilde olacaktır:

– İkinci geçici vergi döneminde gider olarak birikmiş amortisman tutarına dâhil edilen tutar: [(2.816.140 x %2) / 4 =] 14.080,70 TL

– Üçüncü geçici vergi dönemi için gider olarak birikmiş amortisman tutarına dâhil edilebilecek tutar: [(105.834,48 x ¾) – 26.458,62 (birinci geçici vergi dönemi) – 14.080,70 (ikinci geçici vergi dönemi) =] 38.836,54 TL

– Dördüncü geçici vergi dönemi için gider olarak birikmiş amortisman tutarına dâhil edilebilecek tutar: (105.834,48 – 26.458,62 – 14.080,70 – 38.836,54 =) 26.458,62 TL.

ç) Söz konusu taşınmaz, yeniden değerleme sonrasında amortisman ayrılmaya devam olunarak 2023 yılı Ocak ayı içerisinde 5.000.000 TL bedelle satılmıştır. 2023 yılı Ocak ayında elden çıkarılan taşınmaza ilişkin ortaya çıkan kazanç şu şekilde hesaplanacaktır:

Satış Bedeli:                                    5.000.000,00 TL

Maliyet Bedeli (-):                        (5.291.724,19 TL)

Birikmiş Amortisman (+):               1.905.020,70 TL

Kar:                                                 1.613.296,51 TL

Yukarıda gösterilen işlemlere ait muhasebe kayıtları ise aşağıdaki şekilde olacaktır.

Özel fon hesabındaki tutarlar

MADDE 12 – (1) Pasifte özel bir fon hesabında gösterilen değer artışı tutarının, mükellefler tarafından istenildiğinde sermayeye ilave edilmesi mümkün bulunmaktadır. Ancak, söz konusu fonun sermayeye ilave edilme dışında herhangi bir şekilde başka bir hesaba nakledilen veya işletmeden çekilen kısmı, bu işlemin yapıldığı dönem kazancı ile ilişkilendirilmeksizin bu dönemde gelir veya kurumlar vergisine tabi tutulur.

(2) Tasfiye halinde de bu kapsamda işlem tesis edilir. Ancak, 193 sayılı Kanunun 81 inci maddesinde sayılan devir ve tür değiştirme halleri ile 5520 sayılı Kanuna göre yapılan devir ve bölünme hallerinde, fon hesabında yer alan tutarlar işletmeden çekilmiş veya başka bir hesaba nakledilmiş sayılmaz. Söz konusu fon hesabının tamamen veya kısmen devrolunduğu kurumlar için de birinci fıkra hükümleri geçerlidir.

Yeniden değerlemeye tabi tutulan iktisadi kıymetlerin elden çıkarılması

MADDE 13 – (1) Yeniden değerlemeye tabi tutulan iktisadi kıymetlerin satılması veya herhangi bir şekilde elden çıkarılması halinde, pasifte özel fon hesabında gösterilen değer artışı tutarları, satış kazancına dâhil edilmez. Bu durumda fon hesabı kayıtlarda kalmaya devam eder.

(2) Yeniden değerlemeye tabi tutulan iktisadi kıymetlerin elden çıkarılmasından önce 213 sayılı Kanunun mükerrer 298 inci maddesi uyarınca enflasyon düzeltmesi yapılmasına ilişkin şartların oluşması halinde, pasifte özel bir fon hesabında tutulan değer artışı tutarları özsermayeden düşülmek suretiyle enflasyon düzeltmesi yapılır. Fon hesabının sermayeye eklenmesi halinde de, bu tutar sermaye hesabından düşülerek anılan madde uyarınca enflasyon düzeltmesi yapılır.

Yeniden değerleme işlemlerinin kayıtlarda gösterilmesi

MADDE 14 – (1) Yeniden değerlemeye tabi tutulan iktisadi kıymetlerin her birine isabet eden değer artışları ile bunların hesap şekilleri, envanter defterlerinin ayrı bir sayfasında ayrıntılı olarak gösterilir.

Buna göre;

a) Yeniden değerleme sırasında bilançonun aktifinde kayıtlı iktisadi kıymetlerin her birinin aktife girdiği hesap dönemi ile bu kıymetler üzerinden değerlemenin yapıldığı tarihe kadar ayrılan ve ayrılmış sayılan amortismanlar ayrı ayrı tespit edilir.

b) Geçici 31 inci maddeye 7326 sayılı Kanunla eklenen yedinci fıkra uyarınca bulunan katsayıların uygulanmasından sonra her iktisadi kıymet ve amortismanlarının yeni değerleri gösterilir.

c) Yeniden değerlenen iktisadi kıymetler ve amortismanları ayrı ayrı ele alınarak değerlemeden önceki ve değerlemeden sonraki net bilanço aktif değerleri hesaplanır.

ç) Bu işlemlerin tamamlanmasından sonra her iktisadi kıymete ait değer artışları ile toplam değer artışı bulunur.

(2) Yeniden değerlenen iktisadi kıymetlerin envanter defterine yapılacak kayıtlarının aşağıda belirtilen kapsamda yapılması gerekmektedir.

  1. İktisadi kıymetin cinsi.
  2. Aktife giriş tarihi.
  3. Amortisman oranı.
  4. 9/6/2021 tarihi itibarıyla aktife kayıtlı değeri.
  5. 9/6/2021 tarihi itibarıyla birikmiş amortisman tutarı (ayrılmış sayılanlar dâhil edilir).
  6. Yeniden değerlemeden önceki net bilanço aktif değeri.
  7. Yeniden değerleme oranı.
  8. İktisadi kıymetlerin yeniden değerlemeden sonra bulunacak değeri.
  9. Birikmiş amortismanların yeniden değerlemeden sonraki değeri.
  10. Yeniden değerlemeden sonraki net bilanço aktif değeri.
  11. Değer artışı.

Cezai müeyyide

MADDE 15 – (1) 213 sayılı Kanunun geçici 31 inci maddesine 7326 sayılı Kanunla eklenen yedinci fıkranın uygulamasında, söz konusu fıkra ve bu fıkraya aykırı olmayan, maddenin diğer fıkralarında yer alan değerleme hükümleri ile bu Tebliğdeki düzenlemelere uyulmaması durumunda mükellefler hakkında 213 sayılı Kanunun ilgili ceza hükümleri çerçevesinde işlem tesis edilir.

Yürürlük

MADDE 16 – (1) Bu Tebliğ yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

Yürütme

MADDE 17 – (1) Bu Tebliğ hükümlerini Hazine ve Maliye Bakanı yürütür.

 Ekleri için tıklayınız.


Kaynak: ismmmo,GİB
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/2022-yilinda-enflasyon-muhasebesi-yapilacak-mi/feed/ 0
TÜİK Veri Kalite Kontrol Kurulu Yönetmeliği Resmi Gazetede yayımlandı 20.10.2021 https://www.muhasebenews.com/tuik-veri-kalite-kontrol-kurulu-yonetmeligi-resmi-gazetede-yayimlandi-20-10-2021/ https://www.muhasebenews.com/tuik-veri-kalite-kontrol-kurulu-yonetmeligi-resmi-gazetede-yayimlandi-20-10-2021/#respond Wed, 20 Oct 2021 05:55:09 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=117197
20 Ekim 2021 ÇARŞAMBA Resmî Gazete Sayı : 31634
YÖNETMELİK
Türkiye İstatistik Kurumu Başkanlığından:

VERİ KALİTE KONTROL KURULU YÖNETMELİĞİ

 

BİRİNCİ BÖLÜM

Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

Amaç

MADDE 1 – (1) Bu Yönetmeliğin amacı; Türkiye İstatistik Kurumu Başkanlığının merkez ve taşra teşkilatının istatistik çalışmaları ile Resmî İstatistik Programında yer alan resmî istatistiklerin üretimine yönelik alan çalışmaları ile diğer kayıtlardan başlayıp verilerin yayımlanmasına kadar geçen tüm süreçleri bilimsellik ve uluslararası standartlara uygunluk açısından izlemek, incelemek, değerlendirmek ve gerektiğinde yerinde kalite kontrol çalışmaları yapmak üzere oluşturulan Veri Kalite Kontrol Kurulunun oluşumu ile çalışma usul ve esaslarını düzenlemektir.

Kapsam

MADDE 2 – (1) Bu Yönetmelik, Veri Kalite Kontrol Kurulunun oluşumu ile çalışma usul ve esaslarını kapsar.

Dayanak

MADDE 3 – (1) Bu Yönetmelik, 15/7/2018 tarihli ve 30479 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 4 sayılı Bakanlıklara Bağlı, İlgili, İlişkili Kurum ve Kuruluşlar ile Diğer Kurum ve Kuruluşların Teşkilatı Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin 605 inci maddesine dayanılarak hazırlanmıştır.

Tanımlar

MADDE 4 – (1) Bu Yönetmelikte geçen;

a) Başkan: Türkiye İstatistik Kurumu Başkanını,

b) Başkanlık: Türkiye İstatistik Kurumu Başkanlığını,

c) Çalışma grupları: Veri Kalite Kontrol Kurulu kapsamında oluşturulan geçici veya sürekli çalışma gruplarını,

ç) Kalite kontrol: Verilerdeki ve veri üretim süreçlerindeki eksiklik ve/veya hataların belirlenmesine yönelik çalışmaları,

d) Konsey: İstatistik Konseyini,

e) Kurul: Veri Kalite Kontrol Kurulunu,

f) Kurum ve kuruluşlar: Program kapsamında istatistik üreten kurum ve kuruluşları,

g) Program: Resmî İstatistik Programını,

ğ) Resmî istatistik: Kurumda veya Programda yer alan konularda istatistik üretecek kurum ve kuruluşlar tarafından derlenen verilerin kitle özelliklerini ortaya koymak amacıyla, işlenmesi ile elde edilen bilgiyi,

h) Veri: Anket veya idarî kayıtlar yoluyla elde edilen nicel ve/veya nitel istatistikî bilgileri,

ifade eder.

İKİNCİ BÖLÜM

Kurulun Oluşumu, Görev ve Yetkileri

Kurulun oluşumu

MADDE 5 – (1) Kurul, Başkanın görevlendireceği bir başkan yardımcısının başkanlığında, en az üç daire başkanı ve en az bir istatistik müşavirinden oluşur. Kurul üyelerinin asli görevleri sona erdiğinde, Kurul üyeliği görevleri de kendiliğinden son bulur.

(2) Kurulun üye sayısı dokuzdan fazla olamaz.

(3) Kurulun sekreterya hizmetleri, Başkan tarafından belirlenen daire başkanlığı tarafından yürütülür.

(4) Kurulun çalışmaları ile ilgili araç, gereç, donanım ve her türlü giderleri Başkanlık bütçesinden karşılanır.

Kurulun görevleri

MADDE 6 – (1) Kurulun görevleri şunlardır:

a) Resmî istatistik üretimindeki tüm süreçlerde uygulanacak veri kalite kontrol ilkelerini belirlemek.

b) Program kapsamında üretilen resmî istatistikleri etik ilkelere bağlı kalarak bilimsel açıdan incelemek, bunların belirlenen sınıflama, standart ve veri kalite esaslarına uygunluğunu izlemek, incelemek ve değerlendirmek.

Kurulun yetkileri

MADDE 7 – (1) Kurul, Programda yer alan tüm istatistik çalışmalarını, 6 ncı madde çerçevesinde izlemeye, incelemeye, değerlendirmeye ve gerektiğinde yerinde kalite kontrol çalışmaları yapmaya veya çalışma gruplarına yaptırmaya yetkilidir.

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

Kurulun Çalışma Usul ve Esasları

Kurulun toplanması

MADDE 8 – (1) Kurul, Kurul Başkanının belirleyeceği tarihlerde, ayda en az bir kez toplanır. Kurul, Kurul Başkanının çağrısı üzerine her zaman olağanüstü toplanabilir. Toplantılara, resmî istatistik üretiminde görev alan birim veya kurum/kuruluş temsilcileri de çağrılabilir. Kurul, gündemindeki konuları görüşerek karara bağlar. Kurul, üye tam sayısının salt çoğunluğuyla toplanır ve toplantıya katılanların salt çoğunluğunun oyu ile karar alır. Oyların eşit olması hâlinde Kurul Başkanının bulunduğu taraf çoğunluk sayılır.

(2) Kurulda alınan kararlar ve hazırlanan raporlar tüm üyelerce imzalanarak Başkanlığa sunulur.

Çalışma grupları

MADDE 9 – (1) Kurulun çalışmalarına yardımcı olmak üzere, Başkanlık tarafından geçici veya sürekli çalışma grupları oluşturulabilir.

(2) Çalışma gruplarında, Başkanlığın ilgili birim personeli ile varsa çalışmayı yürüten kurumların/kuruluşların temsilcileri de görevlendirilebilir.

(3) Diğer kurumlardan/kuruluşlardan katılacakların görevlendirilmeleri, Başkanlığın talebi üzerine kendi kurumları tarafından 27/6/1989 tarihli ve 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin ek 25 inci maddesine göre yapılır.

Çalışma grubu raporları

MADDE 10 – (1) Çalışma grupları, kendilerine verilen görevle ilgili bir rapor hazırlayarak Kurula sunar. Kurul, çalışma grubundan sunulan rapora ilişkin ilave çalışma isteyebilir.

(2) Çalışma gruplarının hazırladığı raporlar Kurulda değerlendirilir. Kurul, bu raporlara ilişkin değerlendirme sonuçlarını Başkanlığa sunar.

Kurul kararlarının uygulanması

MADDE 11 – (1) Kurul kararlarında, çalışmanın bilimsel normlara, belirlenen standartlara uygunluğu ve gerekli olması hâlinde veri kalitesinin iyileştirilmesine yönelik alınması gereken önlemler açıkça belirtilir.

(2) Kurul kararları, Başkanlık kanalıyla ilgili birime veya kuruma/kuruluşa yazılı olarak bildirilir. İlgili birim veya kurum/kuruluş, uygulama planlarını ve varsa Kurul kararına ilişkin görüşlerini, yazılı bildirimde belirtilen süre içinde Başkanlığa iletir.

(3) Kurul, her Program döneminde, veri kalitesinin iyileştirilmesine yönelik yapılan faaliyetleri Başkanlığa rapor eder. Raporlarda belirtilen öneri ve teklifler Konsey gündemine alınarak gerekli değerlendirme sonuçları, Programın yürütülmesinde görevli olan kurum ve kuruluşlara gönderilir.

DÖRDÜNCÜ BÖLÜM

Çeşitli ve Son Hükümler

Çalışmalarda gizlilik

MADDE 12 – (1) Kurul Başkanı ve üyeleri ile çalışma grubunda yer alan görevliler, vâkıf oldukları bilgi ve belgeleri amacı dışında kullanamaz, yetkililer dışında herhangi bir şahsa veya kuruma/kuruluşa veremez, bu bilgi ve belgelerle ilgili basına veya haber ajanslarına beyanatta bulunamazlar. Bu yükümlülük, görevlerinden ayrılmalarından sonra da devam eder.

Yürürlükten kaldırılan yönetmelik

MADDE 13 – (1) 20/6/2006 tarihli ve 26204 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Veri Kalite Kontrol Kurulunun Oluşumu ve Çalışma Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik yürürlükten kaldırılmıştır.

Yürürlük

MADDE 14 – (1) Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

Yürütme

MADDE 15 – (1) Bu Yönetmelik hükümlerini Türkiye İstatistik Kurumu Başkanı yürütür.

 

 


Kaynak: Resmi Gazete
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/tuik-veri-kalite-kontrol-kurulu-yonetmeligi-resmi-gazetede-yayimlandi-20-10-2021/feed/ 0
TÜİK’ten Asgari Ücret Açıklaması https://www.muhasebenews.com/tuikten-asgari-ucret-aciklamasi/ https://www.muhasebenews.com/tuikten-asgari-ucret-aciklamasi/#respond Wed, 23 Dec 2020 11:00:16 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=99370 T.C.
TÜRKİYE İSTATİSTİK KURUMU BAŞKANLIĞI

No : 23
Tarih :22/12/2020

ASGARİ ÜCRET TESPİT KOMİSYONU ÇALIŞMALARI

4857 sayılı iş kanununun 39. maddesinde, iş sözleşmesi ile çalışan ve bu kanunun kapsamında olan veya olmayan her türlü işçinin ekonomik ve sosyal durumlarının düzenlenmesi için Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca Asgari Ücret Tespit Komisyonu aracılığı ile ücretlerin asgari sınırlarının en geç iki yılda bir belirleneceği belirtilmektedir. Asgari ücret yönetmeliği de ilgili kanunun 39. maddesine göre düzenlemiştir ve bu maddeye göre komisyon 15 üyeden oluşmaktadır. Bu üyelerden 5 tanesi devlet temsilcilerinden oluşmaktadır ve Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) bu daimi temsilcilerden bir tanesidir. TÜİK’in komisyondaki görevleri, ülkenin içinde bulunduğu sosyal ve ekonomik gelişmelere dair bir rapor hazırlamak ve komisyonun vereceği görev doğrultusunda bir işçinin gerek duyduğu kalori miktarlarını dikkate alarak farklı iş kolları için aylık ücret maliyetini çıkarmaktır. TÜİK hesaplamaları yaparken sadece bünyesinde bulunan fiyat verilerini kullanmakta ve hesaplamaları Asgari Ücret Tespit Komisyonun direktiflerine göre yapmaktadır. Asgari Ücret Tespit Komisyonu tarafından Kurumumuza iletilen dengeli beslenme kalıbı kapsamındaki ürünlerin fiyatları bölgesel düzeyde, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı tarafından sağlanan işçi sayıları ile ağırlıklandırılarak hesaplamalar yapılmaktadır. Dengeli Beslenme kalıbında yer alan ürünler Asgari Ücret Komisyonu tarafından belirlenmiş olup, TÜİK tarafından sadece fiyat verileri kullanılarak hesaplamalar yürütülmektedir.

Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın 8/11/2000 tarih ve 13308 sayılı yazısı ile bir işçinin günlük dengeli beslenme kalıbı hakkında bilgi için Hacettepe Üniversitesi’ne başvuruda bulunmuş, Üniversite ise 15/11/2000 tarih ve 13431 sayılı yazı ile hafif, orta ve ağır iş kollarında çalışan yetişkin işçilerin enerji ve besin öğesi gereksinimini karşılayacak protein, süt/süt ürünleri, yağ, karbonhidrat, sebze/meyve gibi temel besin maddelerini ve bunların günlük tüketilmesi gereken miktarları belirlemiştir. Buna işçi dengeli beslenme sepeti denmektedir. Bu çerçevede, Hacettepe Üniversitesi tarafından, hafif iş kolunda çalışan yetişkin bir işçi için 2.765 kalori, orta iş kolunda çalışan için 3.090 kalori ve ağır iş kolunda çalışan için ise 3.590
kalori alması gerektiği belirtilmiş ve bir işçinin bu kalori ihtiyacının sağlıklı beslenerek karşılayabilmek için tüketmesi gereken gıda madde ürünlerini ve bunların günlük miktarları belirlenmiştir.

Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun (AÜTK) verdiği görev çerçevesinde Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Hacettepe Üniversitesi’nin belirlediği bu işçi dengeli beslenme sepetinde yer alan gıda maddelerinin günlük ve aylık parasal değerlerini,TÜFE endeksi kapsamında yer alan ve her ay internet sitesinde yayınladığı bölge bazındaki ortalama perakende satış fiyatlarını esas alarak üç farklı iş kolu için hesaplamaktadır.

Buna göre, bir işçinin ihtiyacı olan kalori miktarı üzerinden belirlenen gıda ürünlerinin bölge bazında ortalama fiyatı ve Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı tarafından verilen işçi sayıları dikkate alınarak Türkiye geneli için günlük ortalama gıda harcama gereksinimi tespit edilmektedir. Daha sonra, Türkiye geneli için gelir ayrımı gözetilmeksizin 2017-2018-2019 yılları için ortalama gıda harcamalarının payı %23,1 ve gıda dışı diğer harcamaların payı ise %76,9 olarak alınarak, gıda harcaması için bulunan değer üzerinden bir işçinin aylık toplam harcama gereksinimine ulaşılmaktadır.

Sonuç olarak TÜİK, çerçevesi, içeriği ve metodolojisi AÜTK tarafından belirlenmiş olan teknik bir hesaplama yapmaktadır. Bu hesap bir işçinin ihtiyaç duyacağı aylık toplam harcama gereksinimini göstermektedir ve bu çalışmanın sonuçları Komisyona sunulmaktadır.

Ne asgari ücret ne de asgari ücret artış oranı TÜİK tarafından belirlenmemekte ve önerilmemektedir.

Kamuoyuna saygıyla duyurulur.


Kaynak: TÜİK
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/tuikten-asgari-ucret-aciklamasi/feed/ 0
Tüketici güven endeksi 56,5 oldu – Temmuz 2019 https://www.muhasebenews.com/tuketici-guven-endeksi-565-oldu-tuik/ https://www.muhasebenews.com/tuketici-guven-endeksi-565-oldu-tuik/#respond Tue, 23 Jul 2019 07:15:11 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=64422 Tüketici Güven Endeksi, Temmuz 2019

Kaynak: tüik
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/tuketici-guven-endeksi-565-oldu-tuik/feed/ 0
Merkezi yönetim bütçesinden Ar-Ge faaliyetleri için gerçekleştirilen harcama 2018 yılı için 13 milyar TL oldu https://www.muhasebenews.com/merkezi-yonetim-butcesinden-ar-ge-faaliyetleri-icin-gerceklestirilen-harcama-2018-yili-icin-13-milyar-tl-oldu/ https://www.muhasebenews.com/merkezi-yonetim-butcesinden-ar-ge-faaliyetleri-icin-gerceklestirilen-harcama-2018-yili-icin-13-milyar-tl-oldu/#respond Fri, 19 Jul 2019 07:15:04 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=64166 Merkezi Yönetim Bütçesinden AR-GE Faaliyetleri İçin Ayrılan Ödenek ve Harcamalar, 2019

Kaynak: TÜİK
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/merkezi-yonetim-butcesinden-ar-ge-faaliyetleri-icin-gerceklestirilen-harcama-2018-yili-icin-13-milyar-tl-oldu/feed/ 0
Toplam doğurganlık hızı 1,99 çocuk oldu – 2018 https://www.muhasebenews.com/toplam-dogurganlik-hizi-199-cocuk-oldu-2018/ https://www.muhasebenews.com/toplam-dogurganlik-hizi-199-cocuk-oldu-2018/#respond Fri, 17 May 2019 07:45:47 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=58324 Doğum İstatistikleri, 2018

Kaynak: TÜİK
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/toplam-dogurganlik-hizi-199-cocuk-oldu-2018/feed/ 0
2019 Nisan ayında 84.403 konut satıldı https://www.muhasebenews.com/2019-nisan-ayinda-84-403-konut-satildi/ https://www.muhasebenews.com/2019-nisan-ayinda-84-403-konut-satildi/#respond Thu, 16 May 2019 07:45:44 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=58174 Konut Satış İstatistikleri, Nisan 2019

Kaynak: TÜİK
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/2019-nisan-ayinda-84-403-konut-satildi/feed/ 0
Türkiye nüfusunun %15,8’i genç nüfus – 2018 https://www.muhasebenews.com/turkiye-nufusunun-%158i-genc-nufus-2018/ https://www.muhasebenews.com/turkiye-nufusunun-%158i-genc-nufus-2018/#respond Thu, 16 May 2019 07:15:42 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=58173 İstatistiklerle Gençlik, 2018

Kaynak: TÜİK
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/turkiye-nufusunun-%158i-genc-nufus-2018/feed/ 0