TUGS – Muhasebe News https://www.muhasebenews.com Muhasebe News Tue, 25 Jun 2024 13:57:22 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=6.3.5 TUGS’a kayıtlı gemilerin satış sözleşmeleri damga vergisine tabi midir? https://www.muhasebenews.com/tugsa-kayitli-gemilerin-satis-sozlesmeleri-damga-vergisine-tabi-midir/ https://www.muhasebenews.com/tugsa-kayitli-gemilerin-satis-sozlesmeleri-damga-vergisine-tabi-midir/#respond Tue, 25 Jun 2024 13:57:22 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=152199 T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

Büyük Mükellefler Vergi Dairesi Başkanlığı

Mükellef Hizmetleri Grup Müdürlüğü

Tarih: 06.05.2024

Sayı: E-64597866-155-9344

Konu: TUGS’a kayıtlı gemilerin satış sözleşmesinin ve ihale kararının damga vergisinden istisna olup olmadığı hak.

 

İlgide kayıtlı özelge talep formunuz ve eklerinin incelenmesinden, Türk Uluslararası Gemi Siciline (TUGS) kayıtlı üç adet geminizin ihale yolu ile … Bakanlığı …na satışının yapıldığı belirtilerek, TUGS’a kayıtlı üç adet geminin satış işlemi için düzenlenen ihale kararının ve sözleşmenin damga vergisinden istisna olup olmadığı hususunda görüş talep edildiği anlaşılmaktadır.

488 sayılı Damga Vergisi Kanununun 1 inci maddesinde, bu Kanuna ekli (1) sayılı tabloda yazılı kağıtların damga vergisine tabi olduğu, bu Kanundaki kağıtlar teriminin, yazılıp imzalanmak veya imza yerine geçen bir işaret konmak suretiyle düzenlenen ve herhangi bir hususu ispat veya belli etmek için ibraz edilebilecek olan belgeler ile elektronik imza kullanılmak suretiyle manyetik ortamda ve elektronik veri şeklinde oluşturulan belgeleri ifade edeceği; 3 üncü maddesinde, damga vergisinin mükellefinin kağıtları imza edenler olduğu, resmi dairelerle kişiler arasındaki işlemlere ait kağıtların damga vergisinin kişiler tarafından ödeneceği; 8 inci maddesinde, bu Kanunda yazılı resmi daireden maksadın, genel ve özel bütçeli idarelerle, il özel idareleri, yatırım izleme ve koordinasyon başkanlıkları, belediyeler ve köyler olduğu hükümlerine yer verilmiştir.

Aynı Kanuna ekli (1) sayılı tablonun “I. Akitlerle ilgili kağıtlar” başlıklı bölümünün A/9 fıkrasında, resmi dairelerin mal ve hizmet alımlarına ilişkin yaptıkları ihalelerde, ihaleyi yapan idare ile
düzenlenen sözleşmelerin; “II. Kararlar ve mazbatalar” başlıklı bölümünün 2 nci fıkrasında, İhale Kanunlarına tabi olan veya olmayan resmi daire ve kamu tüzel kişiliğini haiz kurumların her türlü ihale kararlarının nispi damga vergisine tabi olduğu hükme bağlanmıştır.

Diğer taraftan, 4490 sayılı Türk Uluslararası Gemi Sicili Kanunu ile 491 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun “Mali hükümler” başlıklı 12 nci maddesinde,

“…

Türk Uluslararası Gemi Siciline kaydedilecek gemilere ve yatlara ilişkin alım, satım, ipotek, tescil, kredi, gemi kira, zaman çarteri ve tüm navlun sözleşmeleri damga vergisine ve harçlara; bu işlemler nedeniyle alınacak paralar banka ve sigorta muameleleri vergisine ve fonlara tabi tutulmaz.

Birinci ve ikinci fıkra hükümleri, gemi ve yatların, Türk Uluslararası Gemi Sicilinden terkin edilerek bir başka sicile kaydedilmek üzere veya sair suretlerle devri aşamasında da uygulanır. Ancak, bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi uyarınca Türk Uluslararası Gemi Siciline kaydedilen gemilerin, bu sicilden terkin edilerek başka bir sicile kaydedilmek üzere veya sair suretlerle devri halinde, bunların en az altı ay süreyle Türk Uluslararası Gemi Siciline kayıtlı olarak işletilmiş olması şartı aranır.

hükmü yer almaktadır.

Bu hükümlere göre, özelge talep formunuz ekinde yer alan … ihale kayıt numaralı … … Gemisi Alımı işi kapsamında TUGS’a kayıtlı olduğu belirtilen şirketinize ait üç adet geminin …na satışına ilişkin olarak düzenlenen sözleşmeye, söz konusu gemilerin TUGS’a kayıtlı olması durumunda 4490 sayılı Kanunun 12’nci maddesi kapsamında damga vergisi istisnası uygulanması mümkün bulunmaktadır.

Öte yandan, gerek 4490 sayılı Kanunda, gerekse Damga Vergisi Kanununda TUGS’a kayıtlı gemi ve yatların alım satımı nedeniyle alınan ihale kararlarına ilişkin bir istisna hükmü bulunmadığından, söz konusu ihale kararının 488 sayılı Kanuna ekli (1) sayılı tablonun II/2 nci fıkrası hükmü uyarınca damga vergisine tabi tutulması gerekmektedir.

 

 


Kaynak: GİB özelge
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/tugsa-kayitli-gemilerin-satis-sozlesmeleri-damga-vergisine-tabi-midir/feed/ 0
TUGS’ye Kayıtlı Gemilerin Kiralanmasından Elde Edilen Kazançlarda KDV Hesaplanır mı? https://www.muhasebenews.com/tugsye-kayitli-gemilerin-kiralanmasindan-elde-edilen-kazanclarda-kdv-hesaplanir-mi/ Mon, 03 Jun 2019 12:00:51 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=15053 (GİB – ÖZELGE)
Konu: TUGS’ye Kayıtlı Geminin Kiralanmasında Elde Edilen Kazancın Vergilendirilmesi

İlgide kayıtlı özelge talep formunda, şirketinizce ulusal ve uluslararası navlun taşımacılığı yapıldığı, Türk Uluslararası Gemi Sicili (TUGS)’ne kayıtlı yeni alınan bir geminin ulusal ve uluslararası navlun taşımacılığı yapan bir denizcilik şirketine bareboat charter (çıplak gemi) sözleşmesi yaparak belli bir süre için kendi şirketleri namına navlun taşıması için kiralanmak istendiği, geminin kaptan ve tayfalarını bu şirketin tayin edip, istediği yerlere navlun taşıyabileceğini ve bu gemi için şirketinize her ay belirli bir miktar ödeme yapılacağı ve sözleşmedeki miktar kadar fatura kesileceği belirtilerek, uygulanacak katma değer vergisi (KDV) oranı ve kurumlar vergisi istisnası hususlarında Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.

KURUMLAR VERGİSİ KANUNUNA GÖRE
5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun “Safi kurum kazancı” başlıklı 6’ncı maddesinde; kurumlar vergisinin, mükelleflerin bir hesap dönemi içinde elde ettikleri safi kurum kazancı üzerinden hesaplanacağı, safi kurum kazancının tespitinde Gelir Vergisi Kanununun ticari kazanç hakkındaki hükümlerinin uygulanacağı hükme bağlanmıştır.

193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 38’inci maddesinde ise bilanço esasına göre ticari kazancın, teşebbüsteki öz sermayenin hesap dönemi sonunda ve başındaki değerleri arasındaki müspet fark olduğu; bu dönem zarfında sahip veya sahiplerce işletmeye ilave olunan değerlerin bu farktan indirileceği, işletmeden çekilen değerlerin ise farka ilave olunacağı; ticari kazancın bu suretle tespit edilmesi sırasında, Vergi Usul Kanununun değerlemeye ait hükümleri ile bu Kanunun 40 ve 41’inci maddeleri hükümlerine uyulacağı hüküm altına alınmıştır.

Öte yandan, 4490 sayılı Türk Uluslararası Gemi Sicili Kanununun 2’nci maddesinde, bu Kanunda geçen gemi kavramının kabotaj ve/veya kabotaj harici sularda ticari amaçla kullanılan her türlü yük, yolcu ve açık deniz balıkçı gemileri ile özel maksatlı ve özel yapılı gemilerini ifade ettiği; 12’nci maddesinde ise bu Kanun uyarınca oluşturulan Türk Uluslararası Gemi Siciline kayıtlı gemilerin ve yatların işletilmesinden ve devrinden elde edilen kazançların, gelir ve kurumlar vergileriyle fonlardan istisna olduğu hüküm altına alınmıştır.

1 seri no.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin Türk uluslararası gemi siciline kayıtlı gemilerin işletilmesinden ve devrinden elde edilecek kazançlara ilişkin istisna ile ilgili açıklamaların yer aldığı (5.12.1.) bölümünün “5.12.1.6. Time-charter işletmeciliği” başlıklı alt bölümünde;

“Deniz taşımacılığında, zamana veya yüke bağlı olarak geminin tamamını veya bir kısmını taşıtana tahsis etmek suretiyle yük ve eşya taşıma taahhüt sözleşmeleri kapsamında yapılan “Time-Charter İşletmeciliği” gemi işletmeciliği faaliyeti kapsamında değerlendirileceğinden, söz konusu faaliyetlerden elde edilen kazançların kurumlar vergisinden istisna edilmesi gerekmektedir.

Ancak, uluslararası gemi siciline kayıtlı gemilerin zamana ve yüke bağlı olmaksızın doğrudan kiraya verilmesi durumunda gemi işletmeciliği faaliyetinden söz edilemeyeceğinden elde edilen kira gelirine istisna uygulanmayacağı tabiidir.”
açıklamaları yer almaktadır.

Gemi kiralama hizmetleri iki şekilde yapılabilmektedir.
1-Gemi Kira Sözleşmesi
2-Navlun (Time Charter) Sözleşmesi

Navlun sözleşmesinde, taşımayı taahhüt eden asıl taşıyıcı firmaya, taşıma işi şeklinde bir hizmet verilmekte ve gemi asıl taşıyıcıya kiralanmamaktadır. Geminin bir bölümü ya da tamamı yükün belirli bir süre içinde taşınması için tahsis edildiği için time charter sözleşmelerinde bedel, belirli bir yükün taşınması karşılığı olarak değil, yükün belirli bir süre içinde taşınması karşılığı olarak belirlenmektedir. Bu açıklamalardan da anlaşılacağı üzere, burada geminin kiralanması değil, taşımanın taahhüdü söz konusudur.

6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 1119’uncu maddesinde; gemi kira sözleşmesi, kiraya verenin belirli bir süre için geminin kullanılmasını, kira bedeli karşılığında kiracıya bırakmayı üstlendiği bir sözleşme olarak tanımlanmış olup müteakip maddelerde kiracının gemiyi tahsis amacına uygun olarak sözleşme hükümleri çerçevesinde dilediği gibi kullanabileceği, gemi adamlarının çalıştırılmasından doğan bütün borç ve yükümlülüklerin kiracıya ait olduğu hüküm altına alınmıştır.

Ayrıca, Türk Uluslararası Gemi Sicili Yönetmeliğinin 4 üncü maddesinde ise; “Çıplak Kiralama (Bareboat) :Bir ülke bayrağındaki geminin, bir donatan/işletici sorumluluğunda başka bir ülke bayrağına geçici bir süre ile geçmesini sağlayan, geminin giderinin kimin tarafından hangi ölçüde kiralanacağı özel anlaşmalara tabi olan kiralamayı ifade eder.” açıklaması yapılmış olup aynı Yönetmelikte çıplak kiralama kapsamındaki gemilerin ve yatların TUGS’ye tescil edilemeyeceği belirtilmiştir.

Bu hüküm ve açıklamalar çerçevesinde, ilgide kayıtlı özelge talep formunda belirtilen sözleşmenin, gemi kira sözleşmesi olduğu ve geminin kaptan ve tayfalarının kiracı tarafından tayin edilip istenilen yerlere navlun taşıyabileceği belirtildiğinden, sözleşmede donatan-kiracı arasındaki ilişki gemi kira sözleşmesi hükümlerine tabi olmaktadır. Bu sebeple, çıplak kiralama sözleşmesi kapsamında elde edilen kazançlarınızın, 4490 sayılı Kanunun 12 nci maddesinde yer alan istisnaya tabi tutulması mümkün bulunmamaktadır.

KATMA DEĞER VERGİSİ KANUNUNA GÖRE
KDV Kanununun 1/1’inci maddesinde; ticari, sınaî, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde Türkiye’de yapılan teslim ve hizmetlerin KDV’ye tabi olduğu hükme bağlanmıştır.

KDV oranları, KDV Kanununun 28’inci maddesinin Bakanlar Kuruluna verdiği yetki uyarınca yayımlanan 2007/13033 sayılı Bakanlar Kurulu Kararnamesi ile Kararname eki I sayılı listede yer alan teslim ve hizmetler için %1, II sayılı listede yer alan teslim ve hizmetler için %8, listelerde yer almayan vergiye tabi işlemler için %18 olarak tespit edilmiştir.

Öte yandan, I sayılı listeye 2008/13902 sayılı BKK ile 15’inci sıra eklenmiş ve 01.08.2008 tarihinden geçerli olmak üzere KDV Kanununun 13’üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca teslimleri KDV’den istisna olan araçların, faaliyetleri kısmen veya tamamen bu araçların kiralanması veya çeşitli şekillerde işletilmesi olan mükelleflere kiralanması hizmetlerinde KDV oranı %1 olarak belirlenmiştir.

KDV Kanununun 13/a maddesi uyarınca teslimleri KDV’den istisna olan bir deniz aracının gemi kiralama sözleşmesi yapılmak suretiyle, faaliyetleri kısmen veya tamamen bu araçların kiralanması veya çeşitli şekillerde işletilmesi olan mükelleflere 01.08.2008 tarihinden itibaren kiralanması hizmetleri %1 oranında KDV’ye tabi olacaktır.

Buna göre, KDV Kanununun 13/a maddesi uyarınca teslimleri katma değer vergisinden istisna olan bir deniz aracının gemi kiralama sözleşmesi yapılmak suretiyle, faaliyetleri kısmen veya tamamen bu araçların kiralanması veya çeşitli şekillerde işletilmesi olan mükelleflere 01.08.2008 tarihinden itibaren kiralanması hizmetleri %1 oranında KDV’ye tabi tutulacaktır.


Kaynak: İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı
10 Mart 2017 Tarih ve 62030549-125[6-2015/225]-69775 Sayılı Özelge

Yasal Uyarı: Bu yazıdaki bilgiler sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen bilgilerden yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgilerin özel veya resmi,  gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


BENZER İÇERİKLER


TUGS’a Kayıtlı Geminin Sicil Terkinin Yapılmasından Sonra Yurtdışına Satışından Doğan Zarar Kurum Kazancından İndirilebilir mi?

 


 

TUGS’a Kayıtlı Römorkör Hizmetine Ait Mahkeme Kararınca Alınacak Olan Tazminat Ve Temerrüt Faiz Gelirleri İstisna Kapsamında mıdır?

 


 

TUGS’a Kayıtlı Gemiler Kullanılarak Yapılan Deniz İnşaat İşlerinden Elde Edilen Kazançlar İstisna Kapsamında mıdır?

 

 


 

Gemi Adamları İçin SGK Primi Ödenecek midir?

 


 

Hangi Gemiler Türk Gemi Siciline Kayıt Edilebilir?

 


 

Gemisi Olanın Vergisi Olmaz!

 


 

Gemi Kaptanı Türk Olmak Zorunda Biliyor musunuz?

 

 

]]>
Yurt dışından internet üzerinden alınan eğitim için KDV2 ve stopaj uygulaması nasıl olacaktır? https://www.muhasebenews.com/yurt-disindan-internet-uzerinden-alinan-egitim-icin-kdv2-ve-stopaj-uygulamasi-nasil-olacaktir/ https://www.muhasebenews.com/yurt-disindan-internet-uzerinden-alinan-egitim-icin-kdv2-ve-stopaj-uygulamasi-nasil-olacaktir/#respond Thu, 21 Feb 2019 12:00:03 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=47447 Hem kendi yazılım programını hem de yurt dışından aldığı yazılımlar ile ilgili eğitim ve sınav yapan bir yazılım firması var. Yurt dışından aldığı lisanslar ile ilgili şirkette eğitmenler var ve bu eğitmenler yurt dışı yazılım ile ilgili Türkiye eğitim verebilmeleri için Hollanda ve Amerika menşeli firmalardan internet üzerinden eğitim alıyor ve invoice düzenleniyor. Tarafımıza KDV falan yok. Ben bu işlemleri muhasebeye işlerken direkt işleyecek miyim? Yoksa stopaj KDV gibi nasıl bir işlem yapmam gereklidir?

 

KDV AÇISINDAN

KDV Genel Tebliğine göre ; “Türkiye’ye getirilen hizmet, Türkiye’deki firmanın Türkiye’deki faaliyeti ile ilgili ise, hizmetten Türkiye’de faydalanılmıştır; hizmet Türkiye’deki faaliyetlerle ilgili değilse, sonuçları Türkiye dışında doğuyorsa Türkiye’de faydalanılmamıştır.” şeklinde açıklamak mümkündür.

KDV Genel Tebliği’nde, yurt dışından sağlanan hizmetlere ait KDV’nin hizmetten faydalanan yurt içindeki muhatap tarafından sorumlu sıfatıyla beyan edileceği açıklanmıştır. Dolayısıyla yurt dışından sağlanan ve KDVK’ nın 1/2. maddesine göre hizmet ithali kapsamında değerlendirilen işlemlere ait KDV’ nin, hizmetten yararlanan Türkiye’ de mukim kişi ve kuruluşlarca sorumlu sıfatıyla verilecek olan 2. No’lu KDV beyannamesi ile beyan edilerek bağlı bulunulan vergi dairesine ödenmesi 1 no’lu KDV beyannamesinde de gösterilerek indirilmesi mümkün olacaktır. Faydalanma Türkiye’de olmak ve KDV’yi önleyen özel bir hüküm bulunmamak kaydıyla;

-Yurt dışından teknik hizmet, montaj hizmeti veya danışmanlık hizmeti alınması,

– Yurt dışından gayri maddi hak alınması veya kiralanması (know-how, marka vs.),

– Yurt dışından kiralanmış menkulün (meselâ bir iş makinesinin) Türkiye’ye getirilip kullanılması,

– Yurt dışından yazılım hizmeti alınması,

– Yurt dışından tamir-bakım hizmeti alınması,

– Yurt dışından yapılan mal tedarikine bağlı vade farkları,

-Bir yurt dışı firmanın personeli olan kişinin, geçici süreyle Türkiye’de görev yapması gibi hizmetler KDV sorumluluğu gerektirmektedir.

Yurtdışından alınan bir hizmette KDV sorumluluğunun doğmaması için;
– Bu hizmet, KDV’nin konusuna girmeyen bir hizmet olmalıdır,

– Hizmet, Türkiye’ye ithal edilmemiş (Türkiye’de icra edilmemiş ve Türkiye’de faydalanılmamış) olmalıdır,

– İthal edilen hizmet, KDV istisnasına konu bir hizmet olmalıdır.

Yurtdışından alınan ve bu üç şartın sağlanamadığı tüm hizmetler, KDV sorumluluğu gerektirmektedir.

Hizmeti yapanın mukimi olduğu ülke ile Türkiye arasında vergi anlaşması bulunması, vergi anlaşmalarının KDV’ni kapsamaması sebebiyle, KDV sorumluluğunu etkilememektedir.

STOPAJ AÇISINDAN:

Yurt dışında yerleşik kişi ve kurumların, Türkiye’de ki gerçek ve tüzel kişilere verdikleri hizmetler nedeniyle elde ettiği gelirler, vergi anlaşmalarında aksine hüküm olmaması kaydıyla Türkiye’de gelir veya kurumlar vergisine tabi tutulmaktadır. Yurtdışına yapılan bu ödemeler üzerinden KVK’nun 30. maddesi çerçevesinde BKK ile belirlenmiş oranlarda stopaj yapılmalı ve muhtasar beyanname ile beyan edilmelidir.

5520 Sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 30. maddesi kapmasında stopaj yapılabilmesi için;

– Hizmeti sunan yurt dışında mukim bir kurum olmalıdır.

– Yapılan hizmetin niteliği itibariyle Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 30. maddesi kapmasında tevkifata tabi olması gerekir.

– İlgili ülke ile çifte vergilendirmeyi önleme anlaşması olmamalıdır veya vergi anlaşmasında stopajı engelleyici bir hüküm bulunmamalıdır.

Buna göre yurt dışından sağlanan;

– Elemanların ücretleri (yabancı bir kuruluşun elemanının Türkiye’deki bir firmanın personeli veya yöneticisi olarak çalışması “serbest meslek” kazancı olarak nitelendirildiğinden bu nedenle yabancı kuruluşa yapılan ödemeler KVK’ nun 30. maddesi uyarınca stopaja tabidir.).
– Mühendislik, montaj, danışmanlık, eğitim hizmeti, özel yazılım yaptırılması, tercüme yaptırılması gibi serbest meslek hizmeti niteliğindeki hizmet bedelleri,

– Kiralama hizmeti karşılığında yapılan ödemeler (Finansal kira veya normal kira),

– Borç verme, mevduat ve benzeri fonlamalar karşılığında ödenen faizler,

– Yurt dışından yapılan mal tedarikine bağlı vade farkları,

– Telif, imtiyaz, ticaret unvanı, marka, know-how ve benzeri gayri maddi haklar için ödenen bedeller veya kiralar, gibi, GVK’ nın 94 veya KVK’ nun 30. maddesi kapsamında bulunan ödemelerde, vergi anlaşmasında stopajı önleyen bir hüküm olmadığı sürece, gerekli oranlar üzerinden stopaj yapılması gerekmektedir.

Bununla beraber;

– Her nevi komisyon ödemeleri,

– Yurt dışında yapılan ilan veya reklam bedeli ödemeleri,

– Yurt dışında gerçekleşen taşıma bedeli ödemeleri,

– Sigorta primi ödemeleri,

– Yurt dışında yaptırılan fason iş bedeli ödemeleri,

– Gözetim ücreti ödemeleri,

– Yurt dışı seyahatlerde ortaya çıkan ödemeler (otel, lokanta, ulaşım, haberleşme vs.),

– Fuar katılım ücreti ödemeleri,

– Uydu kirası ödemeleri

 

 

 

 

 


Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


BENZER İÇERİKLER

Yurt dışına satılan bilgisayar yazılımları için Türkiye’de sorumlu sıfatı ile KDV2 ve Stopaj ödemesi yapılacak mıdır?

 

 

İsviçre’den haritalama yazılımı aldık. KDV ve Stopaj ödeyecek miyiz?

 

 

 

Yazılım Programının Yurt Dışından Satın Alınıp Kullanılması Halinde Vergilendirme ve Amortisman Nasıl Hesaplanır?

 

 

]]>
https://www.muhasebenews.com/yurt-disindan-internet-uzerinden-alinan-egitim-icin-kdv2-ve-stopaj-uygulamasi-nasil-olacaktir/feed/ 0
TUGS’a tabi tankerin (Gemi) satışında KDV oranı nedir? https://www.muhasebenews.com/tugsa-tabi-tankerin-gemi-satisinda-kdv-orani-nedir/ https://www.muhasebenews.com/tugsa-tabi-tankerin-gemi-satisinda-kdv-orani-nedir/#respond Thu, 21 Feb 2019 11:30:06 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=47445 TUGS’a tabi, 135 Grostonluk Yağ taşıyan gemi tankerinin satışında KDV oranı nedir?

 

KDV oranları için Web sayfamızdaki mevzuat / pratik bilgilerde bulunan listelerden yararlanınız. Bahsettiğiniz teslim için;

I sayılı listede ise; % 1,
II sayılı listede ise; % 8
her iki listede de yoksa genel oran olan % 18 uygulanır.

 

 

 

 

 


Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


BENZER İÇERİKLER

TUGS’a Kayıtlı Gemiler Kullanılarak Yapılan Deniz İnşaat İşlerinden Elde Edilen Kazançlar İstisna Kapsamında mıdır?

 

 

 

TUGS’ye Kayıtlı Gemilerin Kiralanmasından Elde Edilen Kazançlarda KDV Hesaplanır mı?

 

 

 

TUGS’ye Kayıtlı Geminin Kiralanmasında Elde Edilen Kazanç K.V.’den İstisna mıdır?

 

 

 

TUGS’a Kayıtlı Geminin Sicil Terkinin Yapılmasından Sonra Yurtdışına Satışından Doğan Zarar Kurum Kazancından İndirilebilir mi?

 

 

]]>
https://www.muhasebenews.com/tugsa-tabi-tankerin-gemi-satisinda-kdv-orani-nedir/feed/ 0
Kira Sertifikası ihracından doğan kazançlar için Kurumlar Vergisi ödenir mi? https://www.muhasebenews.com/kira-sertifikasi-ihracindan-dogan-kazanclar-icin-kurumlar-vergisi-odenir-mi/ https://www.muhasebenews.com/kira-sertifikasi-ihracindan-dogan-kazanclar-icin-kurumlar-vergisi-odenir-mi/#respond Tue, 13 Nov 2018 23:00:33 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=33105 Kira Sertifikası ihracından doğan kazançlar için Kurumlar Vergisi ödenir mi?

5.16. Kira sertifikası ihracı amacıyla her türlü varlık ve hakların satışından doğan kazançlarda istisna uygulaması

6728 sayılı Kanunun 56 ncı maddesiyle Kurumlar Vergisi Kanununun 5 inci maddesinin birinci fıkrasına eklenen (k) bendiyle, her türlü varlık ve hakların, kaynak kuruluşlarca, kira sertifikası ihracı amacıyla ve sözleşme sonunda geri alınması şartıyla varlık kiralama şirketlerine satışı ile varlık kiralama şirketlerince bu varlıkların devralındığı kuruma satışından doğan kazançların kurumlar vergisinden istisna olmasına yönelik düzenleme yapılmıştır.
Bu istisna uygulamasında;

– Kaynak kuruluş; kira sertifikası ihraçlarında varlık ve hakları sözleşme sonunda geri alınması şartıyla varlık kiralama şirketine devreden kurumları,

 Varlık kiralama şirketi (VKŞ); 6362 sayılı Kanunun 61 inci maddesi çerçevesinde münhasıran kira sertifikası ihraç etmek üzere anonim şirket şeklinde kurulmuş olan sermaye piyasası kurumunu

ifade etmektedir.

İstisnanın kapsamına, kira sertifikası ihracına dayanak her türlü varlık ve haklar girmektedir.

5.16.1. İstisnadan yararlanacak olanlar

Bu istisna uygulamasından;

– 6362 sayılı Kanun kapsamında kira sertifikası ihracı amacıyla ve sözleşme sonunda geri alınması şartıyla varlık ve haklarını varlık kiralama şirketlerine devreden kurumlar vergisi mükellefleri ile

– Bu varlık ve hakları, devraldıkları kurumlara sözleşme süresi sonunda devreden varlık kiralama şirketleri
yararlanabilecektir.

İstisna şartlarının sağlanması kaydıyla kurumların tam veya dar mükellefiyete tabi olmalarının istisna uygulamasında bir önemi bulunmamaktadır.

5.16.2. İstisna uygulamasına konu olacak iktisadi kıymetler

5.16.2.1. Varlıklar

Varlıklar, kira sertifikaları ihracına dayanak haklar dışındaki her türlü varlıkları ifade etmektedir.

5.16.2.2. Haklar

Haklar, kira sertifikaları ihracına dayanak her türlü hakları ifade etmektedir.

5.16.3. İstisnadan yararlanma şartları

5.16.3.1. Varlık veya hakkın varlık kiralama şirketine, kira sertifikası ihracı amacıyla ve sözleşme sonunda geri alınması şartıyla satıldığı hususunun sözleşmede yer alması

İstisna uygulaması açısından, kira sertifikası ihracına ilişkin olarak kaynak kuruluş ile varlık kiralama şirketi arasında düzenlenecek sözleşmede, kira sertifikası ihracına dayanak varlık veya hakkın;

  • Kaynak kuruluşça varlık kiralama şirketine kira sertifikası ihracı amacıyla satıldığına ve
  • Sözleşme süresinin sonunda kaynak kuruluş tarafından geri alınacağına

ilişkin hüküm bulunması ve bu hükümlere fiilen uyulması şarttır.

Dolayısıyla, kira sertifikası ihracına ilişkin olarak kaynak kuruluş ile varlık kiralama şirketi arasında düzenlenecek sözleşmede bu işleme dayanak teşkil eden varlık veya hakkın; varlık kiralama şirketine kira sertifikası ihracı amacıyla satıldığına ve sözleşme süresinin sonunda kaynak kuruluş tarafından geri alınacağına ilişkin hüküm bulunmaması veya hüküm bulunmakla beraber bu hükümlere fiilen uyulmaması halinde istisnadan yararlanılması mümkün değildir.

5.16.3.2. Satış kazancının özel fon hesabında tutulması

İstisnaya konu edilecek satış kazancı, satış işlemi ile birlikte doğacağından, satış işlemi ister peşin isterse vadeli olarak yapılmış olsun istisna, satışın yapıldığı dönemde uygulanacaktır.

Kira sertifikası ihracına dayanak teşkil eden varlık ve hakların satışından elde edilecek istisna kazancın, kaynak kuruluş tarafından pasifte özel bir fon hesabına alınması gerekmektedir. Bu çerçevede, fon hesabına alınma işleminin, kaynak kuruluşlarca varlık ve hakların varlık kiralama şirketlerine satışının yapıldığı yılı izleyen hesap döneminin başından itibaren kazancın beyan edildiği döneme ait kurumlar vergisi beyannamesinin verildiği tarihe kadar yapılması gerekmektedir. Dolayısıyla, istisna kazanç tutarı, satışın yapıldığı dönemin genel sonuç hesaplarına yansıyacak olup kurumlar vergisi beyannamesinin ilgili satırında gösterilmek suretiyle istisnadan yararlanılabilecektir. Anılan istisnadan geçici vergi dönemleri itibarıyla da yararlanılması mümkün olup belirtilen süre zarfında söz konusu kazancın fon hesabına alınmaması durumunda, kurumlar vergisi beyannamesinde istisnadan yararlanılabilmesi mümkün olmadığı gibi geçici vergi dönemleri itibarıyla yararlanılan istisna nedeniyle zamanında tahakkuk ettirilmeyen vergilerden kaynaklanan vergi ziyaı cezası ve gecikme faizi ayrıca aranacaktır.

İstisna, satış kazancının %100’üne uygulandığından, kazancın tamamı fon hesabına alınacaktır.

5.16.3.3. Fon hesabında tutulan kazancın işletmeden çekilmemesi

Fon hesabına alınan kazanç tutarı kaynak kuruluş tarafından sadece bu varlıklar için ayrılacak amortismanların (bu varlıkların varlık kiralama şirketine devrinden önce kaynak kuruluştaki net bilanço aktif değerine isabet eden amortismanlar hariç) itfasında kullanılabilecektir.

Ancak, fon hesabına alınan kazanç tutarının bunun dışında, başka bir hesaba nakledilmesi, işletmeden çekilmesi veya dar mükellef kurumlarca ana merkeze aktarılması ya da kurumun tasfiyesi halinde (bu Kanuna göre yapılan devir ve bölünmeler hariç), istisna uygulanması nedeniyle zamanında tahakkuk ettirilmeyen vergiler, vergi ziyaı cezası ve gecikme faizi ile birlikte tahsil edilecektir.

Kira sertifikası ihracına dayanak teşkil eden varlık veya haklara ilişkin olarak kaynak kuruluş tarafından hesaplanacak amortismanların, varlık kiralama şirketine ilk kez devrinden önce ilgili varlık veya hakkın kaynak kuruluştaki net bilanço aktif değerine isabet eden kısmı kurum kazancının tespitinde dikkate alınabilecek, kalan kısmı ise sadece özel fon hesabından mahsup edilebilecektir.

5.16.4. İstisna uygulaması

Varlık ve hakların, kira sertifikası ihracı amacıyla varlık kiralama şirketlerine satışı dolayısıyla kaynak kuruluş nezdinde doğan ve istisna uygulamasına konu kazanç tutarı, satış tarihi itibarıyla hesaplanacaktır. İstisna kapsamındaki varlık ve hakların satışından kaynaklanan alacaklar için alınan faiz, komisyon ve benzeri gelirler, istisna kazancın tespitinde dikkate alınmayacaktır. Aynı şekilde, satış bedelinin döviz cinsinden belirlenmesi durumunda ortaya çıkan kur farklarının da istisna kazancın tespitinde dikkate alınması mümkün bulunmamaktadır. Döviz üzerinden veya vadeli olarak gerçekleşen satışlarda, yabancı paraların ya da alacakların değerlemesinden kaynaklanan unsurlar vergi matrahının tespitinde gelir veya gider unsuru olarak dikkate alınacaktır.

İstisnaya konu edilen satış kazancı, kaynak kuruluş tarafından pasifte özel bir fon hesabında tutulacak ve özel fon hesabında tutulan bu tutar sadece kaynak kuruluş tarafından bu varlıklar için ayrılacak amortismanların (bu varlıkların varlık kiralama şirketlerine devrinden önce kaynak kuruluştaki net bilanço aktif değerine isabet eden amortismanlar hariç) itfasında kullanılabilecektir.

Kira sertifikası ihracına dayanak teşkil eden varlık veya hakkın, düzenlenen sözleşme kapsamında varlık kiralama şirketi tarafından kaynak kuruluşa kiralanması durumunda söz konusu kiralama işlemi, Vergi Usul Kanununun mükerrer 290 ıncı maddesinde yer alan şartları taşıması kaydıyla, anılan madde hükümleri çerçevesinde değerlendirilecek olup varlık kiralama şirketi ile kaynak kuruluş tarafından buna göre değerlemeye tabi tutulacaktır. Dolayısıyla, anılan madde kapsamında değerlendirilen sözleşmelerden kaynaklanan kullanma hakkı kaynak kuruluş tarafından “260 Haklar” hesabında takip edilmek suretiyle amortismana tabi tutulabilecek olup kazancın tespitine ve amortisman uygulamasına ilişkin olarak Tebliğin (5.15.4) bölümünde yer alan açıklamalar dikkate alınacaktır.

Örnek 1: (R) A.Ş. 5.000.000.- TL bedelle aktifine kayıtlı olan taşınmaz için 3.400.000.- TL amortisman ayırdıktan sonra 31/10/2016 tarihinde bu taşınmazı kira sertifikası ihracı amacıyla 8.000.000.- TL bedel üzerinden (Z) Varlık Kiralama A.Ş.’ye devretmiştir.

(Z) Varlık Kiralama A.Ş. söz konusu taşınmazı sözleşme süresi sonunda 8.000.000.- TL bedel üzerinden geri alınmak kaydıyla (R) A.Ş.’ye 3 yıllığına toplam 2.700.000.- TL bedelle kiralamıştır. Kira süresinin sonunda söz konusu taşınmaz 8.000.000.- TL bedelle (R) A.Ş.’ye geri satılmıştır.

  1. satış: (R) A.Ş.’nin taşınmazı (Z) Varlık Kiralama A.Ş.’ye satışı:

İstisna kazanç                  :Satış bedeli           –  Taşınmazın (R) A.Ş.’deki net bilanço aktif değeri
İstisna kazanç                  : 8.000.000.- TL    –   (5.000.000.- TL – 3.400.000.- TL)
: 6.400.000.- TL

(R) A.Ş. 6.400.000.- TL tutarındaki istisna kazancını pasifte özel bir fon hesabına alarak, bu tutarın tamamı için istisnadan yararlanabilecektir.

(R) A.Ş. sözleşmeden kaynaklanan kullanım hakkını Vergi Usul Kanununun mükerrer 290 ıncı maddesi hükümleri çerçevesinde “260 Haklar” hesabında 8.000.000.- TL bedelle takip edecektir. (R) A.Ş.’nin bu taşınmaz için yıllık olarak hesaplayacağı amortismanın (6.400.000.- TL / 8.000.000.- TL=) %80’lik kısmı özel fon hesabından karşılanacak; sadece (1.600.000.- TL / 8.000.000.- TL=) %20’lik kısmı ise kurum kazancının tespitinde dikkate alınabilecektir.

(Z) Varlık Kiralama A.Ş.’nin kira sertifikası ihracı dolayısıyla elde edeceği kira gelirlerinin ise istisna kapsamında değerlendirilmeyeceği tabiidir.

Öte yandan, kira sertifikası ihracına dayanak teşkil eden varlık veya hakkın varlık kiralama şirketi tarafından üçüncü bir kişiye kiralanması durumunda ise sözleşmeye konu varlık veya hakkın kullanım hakkının kaynak kuruluşa devri söz konusu olmadığından, bu kiralama işleminin varlık kiralama şirketi ile kaynak kuruluş tarafından Vergi Usul Kanununun mükerrer 290 ıncı maddesi hükümleri çerçevesinde değerlendirilmesi ve buna göre değerlemeye tabi tutulması söz konusu olmayacaktır. Dolayısıyla, bu varlık veya hakka ilişkin olarak kira süresi boyunca kaynak kuruluş tarafından amortisman hesaplanmayacaktır.

Kira sertifikası ihracı amacıyla varlık kiralama şirketine devredilen varlık ve hakların sözleşme süresi sonunda varlık kiralama şirketinden geri alınmasından sonra kaynak kuruluş tarafından üçüncü kişi ve kurumlara satılması durumunda, kira sertifikası ihracı amacıyla ilk defa varlık kiralama şirketine devrinden önce bu varlıkların kaynak kuruluştaki net bilanço aktif değeri ile ilk defa kira sertifikası ihracı amacıyla devredildikleri hesap döneminden itibaren bu varlıklarla ilgili olarak ayrılan ve anılan kurumların kazancının tespitinde dikkate alınan toplam amortisman tutarı dikkate alınarak kaynak kuruluş nezdinde vergilendirme yapılacaktır.

Örnek 2: (Ö) A.Ş. 7.000.000.- TL bedelle aktifine kayıtlı olan taşınır için 5.600.000.– TL amortisman ayırdıktan sonra 21/9/2016 tarihinde bu taşınırı kira sertifikası ihracı amacıyla ve sözleşme süresi sonunda geri alınmak kaydıyla 5.000.000.– TL bedel üzerinden (P) Varlık Kiralama A.Ş.’ye devretmiştir.

(P) Varlık Kiralama A.Ş. söz konusu taşınırı (T) A.Ş.’ye 3 yıllığına toplam 1.800.000.– TL bedelle kiralamıştır. Kira süresi boyunca bu taşınırla ilgili olarak (P) Varlık Kiralama A.Ş. tarafından toplam 1.500.000.– TL amortisman ayrılmış ve kurum kazancının tespitinde dikkate alınmış olup kira süresinin sonunda söz konusu taşınır 5.000.000. TL bedelle (Ö) A.Ş.’ye geri satılmıştır.

(Ö) A.Ş. 23/9/2019 tarihinde geri devraldığı bu taşınırı 19/10/2020 tarihinde 6.000.000.– TL bedelle (R) Ltd. Şti.’ne satmıştır.

  1. satış: (Ö) A.Ş.’nin taşınırı (P) Varlık Kiralama A.Ş.’ye satışı:
İstisna kazanç : Satış bedeli Taşınırın VKŞ’ye devrinden önce (Ö) A.Ş.’deki net bilanço aktif değeri
: 5.000.000.– TL (7.000.000. TL – 5.600.000. TL)
: 3.600.000. TL

(Ö) A.Ş. 3.600.000.- TL istisna kazanç tutarını pasifte özel bir fon hesabına alarak, bu tutarın tamamı için istisnadan yararlanabilecektir.

Kira sertifikası ihracına dayanak teşkil eden taşınırın varlık kiralama şirketi tarafından (T) A.Ş.’ye kiralanması nedeniyle, bu taşınıra ilişkin olarak kira süresi boyunca kaynak kuruluş tarafından amortisman hesaplanmayacaktır. (P) Varlık Kiralama A.Ş.’nin söz konusu taşınırı 5.000.000.- TL bedelle aktifine kaydedeceği tabiidir.

  1. satış: (P) Varlık Kiralama A.Ş.’nin taşınırı (Ö) A.Ş.’ye geri satışı:
İstisna kazanç : Satış bedeli Taşınırın VKŞ’deki net bilanço aktif değeri
: 5.000.000.- TL (5.000.000.- TL – 1.500.000.- TL)
:   1.500.000.- TL

(P) Varlık Kiralama A.Ş.’nin söz konusu taşınırı (Ö) A.Ş.’ye geri satışından doğan 1.500.000.– TL tutarındaki kazancının tamamı kurumlar vergisinden istisna edilebilecektir.

Öte yandan, (P) Varlık Kiralama A.Ş.’nin söz konusu kira sertifikası ihracı işlemi dolayısıyla elde edeceği kira gelirlerinin istisna kapsamında değerlendirilmeyeceği tabiidir.

(Ö) A.Ş. söz konusu taşınırı geri aldıktan sonra 5.000.000. TL üzerinden yıllık olarak hesaplayacağı amortismanın (3.600.000.– TL / 5.000.000.– TL=) %72’lik kısmını özel fon hesabından mahsup edecek, kalan (1.400.000. TL / 5.000.000.– TL=) %28’lik kısmını ise gider veya maliyet olarak dikkate alabilecektir.

Buna göre, (Ö) A.Ş.’nin bu taşınır için 2019 hesap döneminde ayıracağı amortismanın 500.000.- TL olması halinde bu tutarın 140.000.– TL’lik kısmı kurum kazancının tespitinde dikkate alınabilecek olup 360.000.- TL’lik kısmı ise özel fon hesabından mahsup edilecektir.

  1. satış: (Ö) A.Ş.’nin taşınırı (R) Ltd. Şti.’ne satışı:
 Satış kazancı : (Satış bedeli + Gider veya maliyet olarak dikkate alınan amortismanlar) (Taşınırın VKŞ’ye devrinden önce (Ö) A.Ş.’deki net bilanço aktif değeri)
: 6.000.000. TL + (1.500.000. TL + 140.000. TL) 1.400.000. TL
: 6.000.000. TL + 1.640.000. TL 1.400.000. TL
: 6.240.000. TL

(Ö) A.Ş.’nin bu satış işleminden elde ettiği 6.240.000. TL tutarındaki kazanç genel hükümlere göre kurumlar vergisine tabi tutulacaktır.

(Ö) A.Ş.’nin bu satış işlemi normal bir duran varlık satışı gibi kayıtlara alınacak olup özel fon hesabında yer alan tutar birikmiş amortismanlar gibi değerlendirilecektir. Buna göre, (Ö) A.Ş.’nin bu satış işlemi ile ilgili olarak muhasebe kaydı aşağıdaki gibi olacaktır.

————————————– 19/10/2020 —————————————
BANKALAR                                 6.000.000.- TL
BİRİKMİŞ AMORT.                       500.000.- TL
ÖZEL FON HS.                              3.240.000.- TL
VARLIK HS.                                                5.000.000.- TL
GELİR VE KARLAR                                 4.740.000.- TL
————————————– ………….. —————————————

Söz konusu taşınır için (P) Varlık Kiralama A.Ş. tarafından hesaplanan ve kazancın tespitinde dikkate alınan 1.500.000.- TL amortisman tutarı, (Ö) A.Ş. tarafından taşınırın (R) Ltd. Şti.’ne satıldığı hesap dönemine ilişkin kurumlar vergisi beyannamesinde kanunen kabul edilmeyen gider olarak kurum kazancına dahil edilecektir.

Bu kapsamda, kira sertifikası ihracına dayanak teşkil eden varlık ve haklara ilişkin olarak varlık kiralama şirketi tarafından ayrılan ve kurumun kazancının tespitinde dikkate alınan toplam amortisman tutarı sözleşme süresinin bitiminde bir yazı ile kaynak kuruluşa bildirilecektir.

Ayrıca, kira sertifikası ihracı amacıyla varlık kiralama şirketine devredilen varlık veya hakkın, sözleşme sonunda geri alınmış olması kaydıyla, aynı kaynak kuruluş tarafından birden fazla defa kira sertifikası ihracına veya sat-kirala-geri al işlemine konu edilmesinden sonra üçüncü kişilere satılması halinde, bu satış kazancının tespitinde varlık veya hakkın bu kaynak kuruluş tarafından ilk defa bu işlemlere konu edildiği tarihteki net bilanço aktif değeri dikkate alınacaktır.

5.16.4.1. Varlık ve hakların varlık kiralama şirketleri tarafından üçüncü kişi ve kurumlara satılması durumu

Kira sertifikası ihracı amacıyla ve sözleşme süresi sonunda geri alınması şartıyla varlık kiralama şirketlerine satılan varlık ve hakların, varlık kiralama şirketleri tarafından üçüncü kişi ve kurumlara satılması durumunda varlık kiralama şirketlerinin bu satış işleminden doğan kazançları dolayısıyla bu istisnadan yararlanmaları mümkün bulunmamakta olup söz konusu kazançlar varlık kiralama şirketleri nezdinde kurumlar vergisine tabi tutulacaktır. Varlık ve hakların varlık kiralama şirketleri tarafından üçüncü kişi ve kurumlara satılması durumunda ayrıca, istisna uygulaması dolayısıyla kaynak kuruluş adına zamanında tahakkuk ettirilmeyen vergiler de vergi ziyaı cezası uygulanmaksızın gecikme faiziyle birlikte kaynak kuruluştan tahsil olunacaktır. Kaynak kuruluş tarafından kira sertifikası ihracına ilişkin sözleşmeden doğan hak ve yükümlülüklerin, üçüncü kişilere devredilmesi halinde de bu hüküm uygulanacaktır.

Örnek: (G) A.Ş. 4.000.000. TL bedelle aktifine kayıtlı olan taşınmaz için 320.000. TL amortisman ayırmış olup bu taşınmazı kira sertifikası ihracı amacıyla 19/8/2016 tarihinde 5.000.000.– TL bedel üzerinden (Ş) Varlık Kiralama A.Ş.’ye devretmiştir.

(Ş) Varlık Kiralama A.Ş. söz konusu taşınmazı sözleşme süresi sonunda 5.000.000.– TL bedel üzerinden geri alınmak kaydıyla aynı tarihte (G) A.Ş.’ye 2 yıllığına toplam 1.000.000. TL bedelle kiralamıştır. (Ş) Varlık Kiralama A.Ş. söz konusu taşınmazı, (G) A.Ş.’nin sözleşmeden kaynaklanan yükümlülüklerini yerine getirememesi nedeniyle kira süresi devam ederken 17/5/2017 tarihinde (V) A.Ş.’ye 6.000.000. TL bedelle satmıştır.

(Ş) Varlık Kiralama A.Ş.’nin taşınmazı (V) A.Ş.’ye satışı:

Satış kazancı : Satış bedeli   – (Taşınmazın VKŞ’deki net bilanço aktif değeri)
Satış kazancı : 6.000.000.– TL – 5.000.000.– TL
: 1.000.000.– TL

(Ş) Varlık Kiralama A.Ş.’nin söz konusu taşınmazı (V) A.Ş.’ye satışından doğan 1.000.000.– TL tutarındaki kazanç genel hükümlere göre (Ş) Varlık Kiralama A.Ş. nezdinde kurumlar vergisine tabi tutulacaktır.

(G) A.Ş’nin kira sertifikası ihracına konu ettiği taşınmazı (Ş) Varlık Kiralama A.Ş.’ye devrinden kaynaklanan [5.000.000.– TL – (4.000.000.– TL – 320.000.- TL)=] 1.320.000.– TL tutarındaki kazancına istisna uygulanması dolayısıyla zamanında tahakkuk ettirilmeyen vergiler vergi ziyaı cezası alınmaksızın gecikme faizi ile birlikte (G) A.Ş.’den tahsil olunacaktır.

Öte yandan, (G) A.Ş.’nin söz konusu taşınmazı kira sertifikası ihracı işlemine konu etmek suretiyle (Ş) Varlık Kiralama A.Ş.’ye devrettiği dönem itibarıyla Kanunun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendindeki şartların sağlanmış olması ve bu şartların sonradan ihlal edilmemesi kaydıyla, bu işlemden doğan 1.320.000.- TL tutarındaki kazancın %75’lik kısmı için anılan bentte yer alan istisnadan faydalanılması mümkündür. Bu durumda, bu kazancın kalan %25’lik kısmına ilişkin olarak zamanında tahakkuk ettirilmeyen vergiler, vergi ziyaı cezası alınmaksızın gecikme faiziyle birlikte (G) A.Ş.’den tahsil olunacaktır.


Kaynak:Gib
Yasal Uyarı: Bu yazıdaki bilgiler sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen bilgilerden yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgilerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


BENZER İÇERİKLER

Kira Sertifikası İhracı Amacıyla Her Türlü Varlık Ve Hakların Satışından Doğan Kazançlarda İstisna Uygulamasından Yararlanma Şartları Nelerdir?

Şirket Aktifindeki Taşınmaz, Sat-Kirala-Geri Al Yöntemi İle Alındıktan Sonra Satılması Halinde KDV ve Kurumlar Vergisi İstisnasından Faydalanabilir mi?

Şirket Aktifinde Kayıtlı Taşınmazın Finansal Kiralama Şirketine Satışından Elde Edilen Kazanç İstisna Kapsamına Girer mi?

]]>
https://www.muhasebenews.com/kira-sertifikasi-ihracindan-dogan-kazanclar-icin-kurumlar-vergisi-odenir-mi/feed/ 0
Tersanecilik faaliyeti kapsamında bakım-onarım hizmeti vermekte olan yüzer havuzların işletilmesi ve devri kurumlar vergisine tabi midir? https://www.muhasebenews.com/tersanecilik-faaliyeti-kapsaminda-bakim-onarim-hizmeti-vermekte-olan-yuzer-havuzlarin-isletilmesi-ve-devri-kurumlar-vergisine-tabi-midir/ https://www.muhasebenews.com/tersanecilik-faaliyeti-kapsaminda-bakim-onarim-hizmeti-vermekte-olan-yuzer-havuzlarin-isletilmesi-ve-devri-kurumlar-vergisine-tabi-midir/#respond Thu, 08 Nov 2018 15:17:03 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=39013 Tersanecilik faaliyeti kapsamında bakım-onarım hizmeti vermekte olan yüzer havuzların işletilmesi ve devri kurumlar vergisine tabi midir?

KONU

Türk Uluslararası Gemi Siciline kayıtlı gemilerin işletilmesinden ve devrinden elde edilen kazancın istisnası.

SORU

Şirketinizin tersanecilik faaliyeti kapsamında bakım-onarım hizmeti vermekte olan yüzer havuzların, T.C. Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı tarafından “Özel Maksatlı Su Araçları Kategorisi” başlığı altında değerlendirildiği ve Türk Uluslararası Gemi Siciline (TUGS) … numaraları ile tescil edildiği belirtilerek söz konusu gemilerin 4490 sayılı Türk Uluslararası Gemi Sicili Kanunu hükümleri çerçevesinde kurumlar vergisinden istisna edilecek kazançların tersanenin hangi kazançlarını kapsayacağı hususunda

CEVAP

Özelge talep formunuz ekinde yer alan ve  … .2017 tarihinde düzenlenen Türk Uluslararası Gemi Sicili Gemi Tasdiknamelerinden, gemi cinsi yüzer havuz olan … isimli gemilerin, Türk Uluslararası Gemi Siciline … numaraları ile tescil edildiği anlaşılmaktadır.

Bu hüküm ve açıklamalar çerçevesinde, özel maksatlı ve özel yapılı gemi olarak değerlendirilerek Türk Uluslararası Gemi Siciline kayıt edilen yüzer havuzların, anılan Sicile kayıt edildiği tarihten itibaren işletilmesinden ve devrinden doğan kazançlara 1 seri no.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin 5.12.1. bölümünde yapılan açıklamalar çerçevesinde kurumlar vergisi istisnası uygulanması mümkün bulunmaktadır. Bu kapsamda, Türk Uluslararası Gemi Siciline kayıt edilen yüzer havuzların işletilmesinden doğan kazanç olarak, bu deniz araçlarının maksatları doğrultusunda kullanılmasına bağlı olarak sunmuş olduğunuz bakım, onarım ve diğer hizmetlerden elde ettiğiniz kazançların tamamının dikkate alınması gerektiği tabiidir.


T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

 BÜYÜK MÜKELLEFLER VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI

Mükellef Hizmetleri Grup Müdürlüğü

 

Sayı : 64597866-125[5]-252 05.01.2018
Konu : Türk Uluslararası Gemi Siciline kayıtlı gemilerin işletilmesinden ve devrinden elde edilen kazancın istisnası.

 

İlgi : 28/11/2017 tarihli özelge talep formunuz.

 

İlgide kayıtlı özelge talep formunda, Şirketinizin tersanecilik faaliyeti kapsamında bakım-onarım hizmeti vermekte olan yüzer havuzların, T.C. Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı tarafından “Özel Maksatlı Su Araçları Kategorisi” başlığı altında değerlendirildiği ve Türk Uluslararası Gemi Siciline (TUGS) … numaraları ile tescil edildiği belirtilerek söz konusu gemilerin 4490 sayılı Türk Uluslararası Gemi Sicili Kanunu hükümleri çerçevesinde kurumlar vergisinden istisna edilecek kazançların tersanenin hangi kazançlarını kapsayacağı hususunda Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.

5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun “Safi kurum kazancı” başlıklı 6 ncı maddesinde; kurumlar vergisinin, mükelleflerin bir hesap dönemi içinde elde ettikleri safi kurum kazancı üzerinden hesaplanacağı, safi kurum kazancının tespitinde Gelir Vergisi Kanununun ticari kazanç hakkındaki hükümlerinin uygulanacağı hükme bağlanmıştır.

193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 38 inci maddesinde ise bilanço esasına göre ticari kazancın, teşebbüsteki öz sermayenin hesap dönemi sonunda ve başındaki değerleri arasındaki müspet fark olduğu; bu dönem zarfında sahip veya sahiplerce işletmeye ilave olunan değerlerin bu farktan indirileceği, işletmeden çekilen değerlerin ise farka ilave olunacağı; ticari kazancın bu suretle tespit edilmesi sırasında, Vergi Usul Kanununun değerlemeye ait hükümleri ile bu Kanunun 40 ve 41 inci maddeleri hükümlerine uyulacağı hüküm altına alınmıştır.

4490 sayılı Kanunun “Tanımlar” başlıklı 2 nci maddesinde;

“Madde 2 – Bu Kanunda geçen;

  1. a) (Değişik: 20/8/2016-6745/47 md.) Gemi: Kabotaj ve/veya kabotaj harici sularda ticari amaçla kullanılan her türlü yük, yolcu ve açık deniz balıkçı gemileri ile özel maksatlı ve özel yapılı gemileri,

ı) (Ek: 20/8/2016-6745/47 md.) Özel maksatlı ve özel yapılı gemi: Tipleri ve evsafları Bakanlık tarafından belirlenen, özel bir amaçla işletilen ve bu amaçla donatılan, yüzme özelliği bulunan deniz araçlarını, ifade eder.” hükümlerine yer verilmiş, aynı Kanunun “Mali Hükümler” başlıklı 12 nci maddesinin birinci fıkrasında ise bu Kanun uyarınca oluşturulan Türk Uluslararası Gemi Siciline kayıtlı gemilerin ve yatların işletilmesinden ve devrinden elde edilen kazançların, gelir ve kurumlar vergileriyle fonlardan istisna olduğu hüküm altına alınmıştır.

Öte yandan, 1 seri no.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin “5.12.1. Türk Uluslararası Gemi Siciline Kayıtlı Gemilerin İşletilmesinden ve Devrinden Elde Edilecek Kazançlara İlişkin İstisna” başlıklı bölümünde konuyla ilgili açıklamalara yer verilmiştir.

Özelge talep formunuz ekinde yer alan ve  … .2017 tarihinde düzenlenen Türk Uluslararası Gemi Sicili Gemi Tasdiknamelerinden, gemi cinsi yüzer havuz olan … isimli gemilerin, Türk Uluslararası Gemi Siciline … numaraları ile tescil edildiği anlaşılmaktadır.

Bu hüküm ve açıklamalar çerçevesinde, özel maksatlı ve özel yapılı gemi olarak değerlendirilerek Türk Uluslararası Gemi Siciline kayıt edilen yüzer havuzların, anılan Sicile kayıt edildiği tarihten itibaren işletilmesinden ve devrinden doğan kazançlara 1 seri no.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin 5.12.1. bölümünde yapılan açıklamalar çerçevesinde kurumlar vergisi istisnası uygulanması mümkün bulunmaktadır. Bu kapsamda, Türk Uluslararası Gemi Siciline kayıt edilen yüzer havuzların işletilmesinden doğan kazanç olarak, bu deniz araçlarının maksatları doğrultusunda kullanılmasına bağlı olarak sunmuş olduğunuz bakım, onarım ve diğer hizmetlerden elde ettiğiniz kazançların tamamının dikkate alınması gerektiği tabiidir.


Kaynak:Gib.gov.tr
Yasal Uyarı: Bu yazıdaki bilgiler sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen bilgilerden yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebe News veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgilerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


BENZER İÇERİKLER

TUGS’a Kayıtlı Gemiler Kullanılarak Yapılan Deniz İnşaat İşlerinden Elde Edilen Kazançlar İstisna Kapsamında mıdır?

TUGS’ye Kayıtlı Gemilerin Kiralanmasından Elde Edilen Kazançlarda KDV Hesaplanır mı?

TUGS’a kayıtlı gemilere sağlanan teşvikler nelerdir? (Türk Uluslararası Gemi Sicili)

TUGS’ye Kayıtlı Geminin Kiralanmasında Elde Edilen Kazanç K.V.’den İstisna mıdır?

TUGS’a Kayıtlı Geminin Sicil Terkinin Yapılmasından Sonra Yurtdışına Satışından Doğan Zarar Kurum Kazancından İndirilebilir mi?

]]>
https://www.muhasebenews.com/tersanecilik-faaliyeti-kapsaminda-bakim-onarim-hizmeti-vermekte-olan-yuzer-havuzlarin-isletilmesi-ve-devri-kurumlar-vergisine-tabi-midir/feed/ 0
TUGS’a Kayıtlı Gemiler Kullanılarak Yapılan Deniz İnşaat İşlerinden Elde Edilen Kazançlar İstisna Kapsamında mıdır? https://www.muhasebenews.com/tugsa-kayitli-gemiler-kullanilarak-yapilan-deniz-insaat-islerinden-elde-edilen-kazanclar-istisna-kapsaminda-midir/ https://www.muhasebenews.com/tugsa-kayitli-gemiler-kullanilarak-yapilan-deniz-insaat-islerinden-elde-edilen-kazanclar-istisna-kapsaminda-midir/#respond Thu, 01 Nov 2018 09:45:05 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=17146 (GİB – ÖZELGE)

Konu: TUGS’a kayıtlı gemiler kullanılarak yapılan deniz inşaat işlerinden elde edilen kazancın istisna olup olmadığı, su tesviye cihazının bedelinin maliyete eklenip eklenmeyeceği, amortisman oranları.

İlgide kayıtlı özelge talep formunda; Türkiye ve uluslararası sularda her türlü gemi ve deniz taşıtı işletme, kiralama, gemi kurtarma ile liman ve köprü gibi deniz inşaat faaliyetlerinde bulunduğunuzu, deniz inşaat faaliyetlerini zorunlu olarak işletmenin aktifinde yer alan Türk Uluslararası Gemi Siciline kayıtlı gemilerle yaptığınızı belirterek bahse konu gemiler olmadan yapılamayacak olan liman, köprü gibi deniz inşaat hizmetlerinden elde edilen gelirlere kurumlar vergisi istisnası uygulanıp uygulanmayacağı, alt taşeron firma olarak İzmit Körfez Köprüsü işinde kullanılmak üzere sadece bu iş için özel olarak imal edilmiş olan ve bu proje tamamlandıktan sonra başka bir faaliyette kullanılması söz konusu olmayan su tesviye cihazının maliyetini doğrudan proje maliyetine dahil edip edemeyeceğinizi, dahil edilemeyecek ise amortisman süresinin kaç yıl olacağı, ayrıca Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinde yer almayan, motorlu araçlarla çekilen, kendi başına hareket imkanı bulunmayan ve deniz yüzeyinde kullanılan dubanın kullanım süresinin kaç yıl olacağı hususlarında bilgi talep edildiği anlaşılmış olup konuya ilişkin Başkanlığımız görüşü aşağıda açıklanmıştır.

KURUMLAR VERGİSİ KANUNUNA GÖRE
            5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 6’ncı maddesinde; “(1) Kurumlar vergisi, mükelleflerin bir hesap dönemi içinde elde ettikleri safi kurum kazancı üzerinden hesaplanır.

(2) Safî kurum kazancının tespitinde, Gelir Vergisi Kanununun ticarî kazanç hakkındaki hükümleri uygulanır…”
hükümleri yer almaktadır.

193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 37’nci maddesinde; “Her türlü ticari ve sınai faaliyetlerden doğan kazanç ticari kazançtır.”
hükmüne yer verilmiştir.

4490 sayılı Türk Uluslararası Gemi Sicili Kanununun “Tanımlar” başlıklı 2’nci maddesinde, gemi kavramının, ticari amaçla kullanılan her türlü yük, yolcu ve açık deniz balıkçı gemilerini ifade ettiği ve aynı kanunun “Mali Hükümler” başlıklı 12 nci maddesinin birinci fıkrasında; “Bu Kanun uyarınca oluşturulan Türk Uluslararası Gemi Siciline kayıtlı gemilerin ve yatların işletilmesinden ve devrinden elde edilen kazançlar, gelir ve kurumlar vergileriyle fonlardan istisnadır.”
hükmü yer almaktadır.

Öte yandan, 1 seri no.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin “5.12.1. Türk Uluslararası Gemi Siciline Kayıtlı Gemilerin İşletilmesinden ve Devrinden Elde Edilecek Kazançlara İlişkin İstisna” başlıklı bölümünün “5.12.1.1. Yasal Düzenleme ve İstisnanın Kapsamı” adlı alt başlığında ise;

“4490 sayılı Türk Uluslararası Gemi Sicili Kanunu ile 491 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 5266 sayılı Kanunun 3 üncü maddesiyle değişik 12’nci maddesinin birinci fıkrasında, “Bu Kanun uyarınca oluşturulan Türk Uluslararası Gemi Siciline kayıtlı gemilerin ve yatların işletilmesinden ve devrinden elde edilen kazançlar, gelir ve kurumlar vergileriyle fonlardan istisnadır.” hükmü yer almaktadır.

Bu hükme göre, 4490 sayılı Kanunla oluşturulan Türk Uluslararası Gemi Siciline kayıtlı gemilerin ve yatların işletilmesinden elde edilen kazançlar, faaliyetin gelir vergisi mükelleflerince (dar mükellefler dâhil) yapılması halinde gelir vergisinden, kurumlar vergisi mükelleflerince (dar mükellefler dâhil) yapılması halinde kurumlar vergisinden; Türk Uluslararası Gemi Siciline kayıtlı gemilerin devrinden elde edilecek kazançlar da gelir ve kurumlar vergisinden istisna olacaktır.

Bu istisna, gerçek ve tüzel kişilerin Türk Uluslararası Gemi Siciline kayıt ettirdikleri gemilerin ve yatların işletilmesinden ve devrinden elde ettikleri kazançları ile sınırlıdır…”
düzenlemelerine yer verilmiştir.

Bu hüküm ve açıklamalar çerçevesinde, Türk Uluslararası Gemi Siciline kayıtlı gemilerin liman, köprü gibi inşaatların yapımında kullanılmasından elde edilen kazançlar için 4490 sayılı Kanunun 12’nci maddesinde yer alan istisnadan yararlanmanız mümkün değildir. Dolayısıyla istisna kapsamında olmayan kazancın kurum kazancına dahil edilmesi gerekmektedir.

VERGİ USUL KANUNUNA GÖRE
            213 sayılı Vergi Usul Kanununun 5024 sayılı Kanunla değişen 315’inci maddesinde, mükelleflerin amortismana tabi iktisadi kıymetlerini Maliye Bakanlığının tespit ve ilan edeceği oranlar üzerinden itfa edecekleri ve ilan edilecek oranların tespitinde iktisadi kıymetlerin faydalı ömürlerinin dikkate alınacağı hükme bağlanmış olup, anılan maddenin Bakanlığımıza verdiği yetkiye istinaden, amortismana tabi iktisadi kıymetler için uygulanacak “Faydalı Ömür ve Amortisman Oranları” tespit edilmiş ve bu oranlar 333, 339, 365, 389, 399, 406, 418 ve 439 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğleri ile açıklanmıştır.

333 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinin “4. Listelerde Bulunmayan İktisadi Kıymetler” bölümünde ise, listedeki herhangi bir sınıflamada yer almayan amortismana tabi iktisadi kıymetlere uygulanacak amortisman oranları için mükelleflerin müracaatları üzerine Maliye Bakanlığınca belirlenecek süre ve oranlar üzerinden amortisman ayrılabileceği ifade edilmektedir.

Bu itibarla, 333 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ekinde sayılan amortismana tabi iktisadi kıymetler içerisinde yer almayan bahse konu makina ve dubanın bu listeye eklenmesi için Gelir İdaresi Başkanlığına müracaatta bulunmanız gerekmektedir.

Kaynak: İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı
11 Haziran 2015 Tarih ve 62030549-125[5-2014/295]-60324 Sayılı Özelge

Yasal Uyarı: Bu yazıdaki bilgiler sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen bilgilerden yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgilerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.

]]>
https://www.muhasebenews.com/tugsa-kayitli-gemiler-kullanilarak-yapilan-deniz-insaat-islerinden-elde-edilen-kazanclar-istisna-kapsaminda-midir/feed/ 0
Serbest Bölgelerdeki Şirketler Vergi öder mi? https://www.muhasebenews.com/serbest-bolgelerdeki-sirketler-vergi-oder-mi/ https://www.muhasebenews.com/serbest-bolgelerdeki-sirketler-vergi-oder-mi/#respond Tue, 30 Oct 2018 13:45:16 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=33076 5.12.3. Serbest bölgelerde uygulanan kurumlar vergisi istisnası

5.12.3.1.Yasal düzenleme

(6 Seri No’lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin 10.maddesiyle değişen bölüm)5084 sayılı Kanunun 8 inci ve 9 uncu maddeleri ile 3218 sayılı Serbest Bölgeler Kanununun 6 ncı maddesinde değişiklik yapılmış ve anılan Kanuna geçici 3 üncü madde eklenmiştir.

5810 sayılı Kanunun9 4 üncü ve 7 nci maddeleri ile de 3218 sayılı Serbest Bölgeler Kanununun 6 ncı ve geçici 3 üncü maddesi hükümlerinde değişiklik yapılmıştır. Anılan hükümler aşağıdaki gibidir:

“Madde 6 – Serbest bölgeler, Türkiye Gümrük Bölgesinin parçaları olmakla beraber; serbest dolaşımda olmayan eşyanın herhangi bir gümrük rejimine tabi tutulmaksızın ve serbest dolaşıma sokulmaksızın, gümrük mevzuatında öngörülen haller dışında kullanılmamak ya da tüketilmemek kaydıyla konulduğu, ithalat vergileri ile ticaret politikası önlemlerinin ve kambiyo mevzuatının uygulanması bakımından Türkiye Gümrük Bölgesi dışında olduğu kabul edilen ve serbest dolaşımdaki eşyanın bir serbest bölgeye konulması nedeniyle normal olarak eşyanın ihracına bağlı olanaklardan yararlandığı yerlerdir.

Bu bölgelerde gümrük ve kambiyo mükellefiyetine dair mevzuat hükümleri uygulanmaz.

Kullanıcıların tutmak zorunda oldukları defterler ile düzenleyecekleri belgelere ilişkin olarak, 4/1/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanununun hükümlerine bağımlı olmaksızın düzenleme yapmaya Maliye Bakanlığı yetkilidir.

İşleticiler ve kullanıcılar yatırım ve üretim safhalarında Bakanlar Kurulunca belirlenecek vergi dışı teşviklerden yararlandırılabilir.”

“Geçici Madde 3- Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla bu Kanuna göre kurulan serbest bölgelerde faaliyette bulunmak üzere ruhsat almış mükelleflerin;

a) Bu bölgelerde gerçekleştirdikleri faaliyetleri dolayısıyla elde ettikleri kazançları, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla faaliyet ruhsatlarında belirtilen süre ile sınırlı olmak üzere gelir veya kurumlar vergisinden müstesnadır. Bu istisnanın 31/12/1960 tarihli ve 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin birinci fıkrasının (6) numaralı bendinin (b) alt bendi kapsamında yapılacak tevkifata etkisi yoktur.

b) Bu bölgelerde istihdam ettikleri personele ödedikleri ücretler 31/12/2008 tarihine kadar gelir vergisinden müstesnadır. Ancak, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla ruhsatlarında belirtilen süre 31/12/2008 tarihinden daha önceki bir tarihte sona eriyorsa, istisna uygulamasında ruhsatta yer alan sürenin bitiş tarihi dikkate alınır.

c) Bu bölgelerde gerçekleştirdikleri faaliyetleri ile ilgili olarak yaptıkları işlemler 31/12/2008 tarihine kadar her türlü vergi, resim ve harçtan müstesnadır.

Avrupa Birliğine tam üyeliğin gerçekleştiği tarihi içeren yılın vergilendirme döneminin sonuna kadar;

a) Serbest bölgelerde üretim faaliyetinde bulunan mükelleflerin bu bölgelerde imal ettikleri ürünlerin satışından elde ettikleri kazançları gelir veya kurumlar vergisinden müstesnadır. Bu istisnanın 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin birinci fıkrasının (6) numaralı bendinin (b) alt bendi ile 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 15 inci ve 30 uncu maddeleri uyarınca yapılacak tevkifata etkisi yoktur.

b) Bu bölgelerde üretilen ürünlerin FOB bedelinin en az % 85’ini yurt dışına ihraç eden mükelleflerin istihdam ettikleri personele ödedikleri ücretler gelir vergisinden müstesnadır. Bu oranı % 50’ye kadar indirmeye ve kanuni seviyesine kadar yükseltmeye Bakanlar Kurulu yetkilidir. Yıllık satış tutarı bu oranın altında kalan mükelleflerden zamanında tahsil edilmeyen vergiler cezasız olarak, gecikme zammıyla birlikte tahsil edilir.

c) Bu bölgelerde gerçekleştirilen faaliyetlerle ilgili olarak yapılan işlemler ve düzenlenen kağıtlar damga vergisi ve harçlardan müstesnadır.

Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye Maliye Bakanlığı yetkilidir.”

5084 sayılı Kanunla Serbest Bölgeler Kanununda yapılan değişiklikler 6/2/2004 tarih ve 25365 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak, yayımlandığı tarih itibarıyla yürürlüğe girmiş bulunmaktadır.

3218 sayılı Kanunda 5084 sayılı Kanunla yapılan düzenleme ile bölgelerde vergi mevzuatına ilişkin hükümlerin uygulanmasına başlanılmış, tam ve dar mükelleflerin bölgedeki gelir ve kurumlar vergisi muafiyeti sona ermiştir. 3218 sayılı Kanuna 5084 sayılı Kanunun 9 uncu maddesiyle eklenen geçici 3 üncü madde ile de geçiş dönemine ilişkin istisna uygulaması düzenlenmiştir.

25/11/2008 tarih ve 27065 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 5810 sayılı Kanunla Serbest Bölgeler Kanununun geçici 3 üncü maddesinde yapılan değişiklikler 1/1/2009 tarihinden geçerli olmak üzere yayımı tarihinde, 6 ncı maddesinde yapılan değişiklik de yayımlandığı tarih itibarıyla yürürlüğe girmiştir.

5810 sayılı Kanunla yapılan değişiklikler, Tebliğin bu bölümünde yer alan kurumlar vergisi istisnasının uygulanmasına ilişkin açıklamalar açısından bir farklılık getirmemektedir.(*****)

(16 Seri No.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliği ile eklenmiştir. Ek paragraf: RG-12/06/2018-30449) Öte yandan, 9/2/2017 tarihli ve 6772 sayılı Serbest Bölgeler Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun[31] 7 nci maddesiyle Serbest Bölgeler Kanununun geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendinde yapılan değişiklikle serbest bölgelerde, bakım, onarım, montaj, demontaj, elleçleme, ayrıştırma, ambalajlama, etiketleme, test etme, depolama hizmeti alanlarında faaliyette bulunan ve hizmetin tamamını Türkiye’de yerleşmiş olmayan kişilerle, işyeri, kanuni ve iş merkezi yurt dışında bulunanlara veren hizmet işletmelerinin, söz konusu hizmetlere konu malların serbest bölgelerden Türkiye’ye herhangi bir şekilde girişi olmaksızın yabancı bir ülkeye gönderilmesi şartıyla bu hizmetlerden elde ettikleri kazançları da istisna kapsamına alınmıştır. Dolayısıyla, serbest bölgelerde, bakım, onarım, montaj, demontaj, elleçleme, ayrıştırma, ambalajlama, etiketleme, test etme, depolama hizmeti alanlarında faaliyette bulunan ve bu hizmetlerin tamamını Türkiye’de yerleşmiş olmayan kişilerle, işyeri, kanuni ve iş merkezi yurt dışında bulunanlara veren hizmet işletmelerinin, söz konusu değişikliğin yürürlüğe girdiği 24/2/2017 tarihinden itibaren bu hizmetlerden elde ettikleri kazançları, anılan hizmetlere konu malların serbest bölgelerden Türkiye’ye herhangi bir şekilde girişi olmaksızın yabancı bir ülkeye gönderilmesi şartıyla, kurumlar vergisinden istisnadır.

(Ek paragraf: RG-12/06/2018-30449) Yapılan bu düzenleme ile 24/2/2017 tarihinden önce yalnızca üretici kullanıcılara tanınan kurumlar vergisi istisnasının, hizmet ihracatının geliştirilmesi amacıyla bakım, onarım, montaj, demontaj, elleçleme, ayrıştırma, ambalajlama, etiketleme, test etme ve depolama hizmetlerine de sağlanması amaçlanmıştır. Bu hizmetler, fiziki olarak serbest bölgede verilmekle birlikte, yararlanıcısının yurt dışında yerleşik olması ve Türkiye’ye dönüşlerinin olmaması şartları aranacaktır. Söz konusu istisna, bu yöndeki faaliyetlerin bütünüyle yurt dışına yönelik olması halinde yararlanılabilecek bir vergi istisnası olduğundan, bu kapsamda ruhsat alacak firmaların yalnızca yurt dışına yönelik olarak faaliyette bulunması gerekmektedir.

5.12.3.2. Geçiş döneminde kurumlar vergisi istisnasının kapsamı

Serbest Bölgeler Kanununun geçici 3 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca, 6/2/2004 tarihine kadar (bu tarih dahil) serbest bölgelerde faaliyette bulunmak üzere faaliyet ruhsatı almış mükelleflerin, ruhsatlarında belirtilen süre ile sınırlı olmak üzere bölgelerde gerçekleştirdikleri faaliyetler dolayısıyla elde ettikleri kazançlar kurumlar vergisinden istisnadır.

Faaliyet ruhsatı almak üzere ilgili mercilere başvurmuş olmakla birlikte, 6/2/2004 tarihine kadar henüz faaliyet ruhsatı alamamış mükelleflerin bu istisna hükümlerinden faydalanabilmeleri mümkün değildir.

İstisna, sadece faaliyet ruhsatlarında belirtilen süre ile sınırlı olmak üzere serbest bölgelerde yürütülen faaliyetlerden elde edilen kazançlara ilişkindir. Dolayısıyla, serbest bölgelerde şubesi bulunan kurumlar ile kanuni veya iş merkezi serbest bölgelerde olan mükelleflerin, bu bölgeler dışında yürüttükleri faaliyetlerden elde ettikleri kazançlar istisna kapsamında değildir.

5.12.3.3. İstisna kazanç tutarının tespiti

Serbest Bölgeler Kanununun geçici 3 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde yer alan istisna, bir kazanç istisnasıdır. Dolayısıyla, mükelleflerin serbest bölgelerdeki faaliyetlerinden elde ettikleri hasılattan bu faaliyetlere ilişkin olarak yapılan giderlerin düşülmesi sonucu bulunacak kazanç, kurumlar vergisinden istisnadır.
Serbest bölgelerde yürütülen faaliyetlerden doğan alacaklara ilişkin kur farkı ve vade farkı gelirleri istisna kapsamında değerlendirilecektir.

Aynı şekilde, serbest bölgelerde yürütülen faaliyetler çerçevesinde elde edilen hasılatın, serbest bölgelerde yürütülen faaliyetler çerçevesinde yapılacak ödemelerde kullanılıncaya kadar geçici olarak serbest bölgelerde mevduat hesaplarında veya repo işlemlerinde değerlendirilmesi sonucu elde edilen gelirler de söz konusu istisnadan yararlanabilecektir. İstisnanın, bunun dışında, serbest bölgelerde elde edilmiş olsa dahi faiz, repo ve benzeri faaliyet dışı gelirlere teşmil edilebilmesi, 3218 sayılı Kanuna 5084 sayılı Kanunun 9 uncu maddesiyle eklenen geçici 3 üncü maddenin, bu istisnayı sadece bu bölgelerde gerçekleştirilen faaliyetler dolayısıyla elde edilen kazançlar ile sınırlaması nedeniyle mümkün bulunmamaktadır.

Örneğin; merkezi Ankara’da bulunan şirketin serbest bölgede konfeksiyon imalatı ve satışı faaliyetiyle uğraşan şubesinin, bu faaliyet çerçevesinde 15 Nisan 2007 tarihinde elde ettiği hasılatının 4 Haziran 2007 tarihinde yapacağı borç ödemesine kadar repoda değerlendirilmesi halinde, bahse konu repo işleminden elde edilen gelirler istisnadan yararlanabilecektir. Ancak, şirketin merkezi tarafından serbest bölgedeki şubeye transfer edilen paraların repo işlemlerinde değerlendirilmesinden elde edilen gelirlerin istisnadan yararlanabilmesi mümkün olamayacaktır.

İstisna kazancın ve bu bağlamda kurumlar vergisi matrahının tespiti açısından, istisna kapsamında bulunan ve bulunmayan hasılat, maliyet ve gider unsurlarının ayrı ayrı izlenmesi ve istisna kapsamında olan faaliyetlere ait hasılat, maliyet ve gider unsurlarının, diğer faaliyetlerle ilişkilendirilmemesi ve kayıtların da bu ayrımı sağlayacak şekilde tutulması gerekmektedir.

Serbest bölgelerde yürütülen ve istisna kapsamında olan faaliyetlerin zararla sonuçlanması halinde, bu zararların istisna kapsamında olmayan diğer faaliyetlere ilişkin kazançlardan indirilmesi mümkün olmadığı gibi ertesi yıla devredilmesi de mümkün değildir.

Diğer taraftan, teknoloji geliştirme bölgelerinde olduğu gibi serbest bölgelerde faaliyet gösteren mükelleflere, TÜBİTAK ve benzeri kurumlar tarafından Ar-Ge projelerine ilişkin olarak ilgili mevzuat çerçevesinde hibe şeklinde sağlanan destek tutarları, kurum kazancına dahil edilecek ve istisnadan yararlandırılacaktır.

5.12.3.4. Müşterek genel giderler ve amortismanların dağıtımı

Merkezi veya şubesi serbest bölgelerde bulunan mükelleflerin, hem serbest bölgedeki faaliyetleri hem de serbest bölge dışındaki faaliyetlerine ilişkin müşterek genel giderleri, merkezde ve şubede oluşan maliyetlerin toplam maliyetler içindeki oranı dikkate alınarak dağıtılacaktır. Maliyetlerin hesabında, merkezde ve şubede oluşan satılan malın maliyeti ile faaliyet giderlerinin toplamı dikkate alınacaktır.

Aynı şekilde hem serbest bölgelerde hem de serbest bölge dışındaki faaliyetlerde kullanılan amortismana tabi iktisadi kıymetlerin amortismanlarının, esas itibarıyla her bir işte kullanıldıkları gün sayısı dikkate alınarak dağıtılması gerekmektedir. Hangi işlerde ne kadar süreyle kullanıldığı tespit edilemeyen sabit kıymetlere ilişkin amortismanlar, müşterek genel giderlerle birlikte dağıtıma tabi tutulacaktır.

5.12.3.5. Vergi kesenlerin sorumluluğu

Serbest bölgelerde faaliyette bulunan kurumlar vergisi mükelleflerinin, 6/2/2004 tarihinden sonra Gelir Vergisi Kanunu ve Kurumlar Vergisi Kanunu uyarınca vergi kesintisine tabi ödemeler üzerinden kestikleri vergileri, bağlı bulundukları vergi dairesine mükellefiyet tesis ettirerek sorumlu sıfatıyla beyan edip ödemeleri gerekmektedir.
Örneğin; serbest bölgede faaliyet gösteren bir işletme, yurt dışında mukim yabancı bir şirketten gayrimaddi hak kiralaması veya satın alması dolayısıyla bu yabancı şirkete yapacağı ödemeler ile avukatlık hizmeti dolayısıyla avukatına yapacağı serbest meslek ödemeleri üzerinden vergi kesintisi yapmak zorundadır.

5.12.3.5.1. Kâr paylarının dağıtılması halinde vergi kesintisi

Serbest Bölgeler Kanununun geçici 3 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendindeki istisna hükmünün, kâr dağıtımına bağlı olarak yapılacak vergi kesintisine etkisi bulunmamaktadır.

Dolayısıyla, serbest bölgelerde faaliyette bulunan kurumlar vergisi mükelleflerinin, bu bölgelerde elde ettikleri kazançları dağıtmaları halinde, dağıtılan kâr payları üzerinden elde edenin hukuki niteliğine göre Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin birinci fıkrasının (6) numaralı bendinin (b) alt bendi ile Kurumlar Vergisi Kanununun 15 inci maddesinin ikinci fıkrası ve 30 uncu maddesinin üçüncü ve altıncı fıkraları uyarınca vergi kesintisi yapmaları gerekmektedir.

5.12.3.5.2. Mevduat faizi ve repo gelirinde vergi kesintisi

Serbest bölgelerde faaliyet gösteren kurumlar vergisi mükelleflerinin serbest bölgelerdeki banka veya diğer finans kurumlarında bulunan mevduat hesaplarına tahakkuk ettirilen faizler ile repo kazançları üzerinden, Kurumlar Vergisi Kanununun 15 ve 30 uncu maddeleri uyarınca vergi kesintisi yapılması gerekmektedir. Öte yandan, mevduat faizi ve repo kazançları Gelir Vergisi Kanununun geçici 67 nci maddesi kapsamında vergi kesintisine tabi bulunduğundan, söz konusu kazançlar üzerinden yürürlükte olduğu müddetçe bu maddeye göre vergi kesintisi yapılacaktır.

Serbest bölgelerdeki banka şubeleri veya diğer finans kurumlarınca yapılacak olan söz konusu vergi kesintileri, bu kurumlarca mahallin vergi dairesine mükellefiyet tesis ettirilerek sorumlu sıfatıyla beyan edilip ödenecektir.

5.12.3.5.3. Muhtasar beyanname verilmesi

Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesi ile Kurumlar Vergisi Kanununun 15 ve 30 uncu maddeleri uyarınca vergi kesintisi yapmaya mecbur olanların, bir ay içinde yaptıkları ödemeler veya tahakkuk ettirdikleri kârlar ve iratlar ile bunlardan kestikleri vergileri muhtasar beyanname ile beyan etmeleri gerekmektedir. Ancak, istisna uygulaması veya diğer nedenlerle kesilen bir verginin olmaması durumunda muhtasar beyanname verilmesine gerek bulunmamaktadır.

5.12.3.6. İstisna uygulamasında süre

Serbest Bölgeler Kanununun geçici 3 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde yer alan kazanç istisnası, serbest bölgelerde faaliyet gösteren mükelleflerin faaliyet ruhsatlarında belirtilen süre ile sınırlı olduğundan, istisna uygulaması mükelleflerin faaliyet ruhsatlarında belirtilen sürenin son günü (son gün dahil) bitecektir.

5.12.3.7. İmalat faaliyetlerine uygulanacak istisna

5.12.3.7.1. Genel olarak

Serbest bölgelerde imalat faaliyetinde bulunan mükelleflerin bölgelerde imal ettikleri ürünlerin satışından elde ettikleri kazançları, Türkiye’nin Avrupa Birliğine tam üyeliğinin gerçekleştiği tarihi içeren yıllık vergileme döneminin sonuna kadar kurumlar vergisinden istisnadır.

Bu istisnadan, bölgede yeni faaliyete geçen mükellefler ile faaliyet ruhsatlarında yer alan sürenin dolmasıyla normal vergileme rejimine tabi olacak mükellefler yararlanacaktır.

Ancak,

  • Üretim dışı faaliyetlerden,
  • Serbest bölge dışında üretilen malların satışından,
  • Faaliyet ruhsatında belirtilen alan dışında üretilen malların satışından,
  • Serbest bölgede veya serbest bölge dışında fason olarak imal ettirilen ürünlerin satışından

elde edilen kazançlar istisna kapsamında değerlendirilmeyecektir.

İstisna uygulamasında, imal edilen ürünün yurt dışına ya da yurt içine satılmasının bir önemi bulunmamaktadır.

Serbest Bölgeler Kanununun geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası uyarınca, serbest bölgelerde faaliyet gösteren mükelleflerin imal ettikleri ürünlerin satışından elde ettikleri kazançların gelir veya kurumlar vergisinden istisna edilebilmesi için;

  • Bölgelerde “imalat” faaliyetinde bulunmak üzere almış oldukları ruhsatın bir örneğini,
  • Sanayi sicil belgesi ve kapasite raporunun bir örneğini,
  • İmalat faaliyetinde kullanılacak araç parkını gösteren bir listeyi

yeni mükellefiyet tesis ettirenler mükellefiyet tesisinde, durum değişikliklerinde ise (yeni bir alanda imalata başlayacak mükelleflerin bu durumu ruhsatlarına işlettirdikten sonra) değişikliği müteakiben verecekleri ilk geçici vergi beyannamesi ekinde, ilgili vergi dairesine vermeleri gerekmektedir.

5.12.3.7.2 İstisna kapsamındaki fason imalat

İstisna uygulaması açısından, imalat faaliyetinin serbest bölgede yapılması gerekmekte olup imalatın belli safhalarında dışarıdan fason hizmet satın alınması istisna uygulamasına engel teşkil etmemektedir.

Ancak,

  • Fason imalatın sadece, sanayi sicil belgesi veya faaliyet ruhsatında yazılı üretim kapsamında yaptırılması,
  • Söz konusu istisna serbest bölgelerde yapılan imalata tanınmış olduğundan imalatın fason imalattan çok işletmenin kendi imalatından oluşması,
  • İmalat faaliyetleriyle ilgili olarak istisnadan yararlanacak kazanç tutarının fiili kapasite kullanımı ile sınırlı olması,
  • İş riskinin ve organizasyonunun üstlenilmesi,
  • Ham madde ve yardımcı maddelerin temin edilmesi,

gerekmektedir.

Serbest bölgede imalat faaliyetinde bulunan bir mükellefin emtia alım satımı ile de uğraşması durumunda, imalat faaliyetlerinden elde edilen kazançlar istisna kapsamında değerlendirilecek; faaliyet ruhsatının 6/2/2004 tarihinden önce alınmış olması hali saklı kalmak kaydıyla, ticari faaliyetlerden elde edilen kazançlar ise istisna kapsamında değerlendirilmeyecektir.

Örnek 1: 6/2/2004 tarihinden sonra imalat faaliyetinde bulunmak üzere ruhsat almış ve serbest bölgedeki şubesinde ayakkabı imalatıyla uğraşan bir kurumun aynı zamanda bölge dışında bulunan fabrikasında imal ettiği malları da serbest bölgedeki şubesi üzerinden ihraç etmesi durumunda; serbest bölgede imal edilen emtianın satışından elde edilen kazanç istisna kapsamında değerlendirilecek, serbest bölge dışında imal edilen emtianın satışı dolayısıyla şubede oluşan kazanç istisna kapsamında olmayacaktır.

Örnek 2: 6/2/2004 tarihinden sonra ruhsat alan ve serbest bölgede oyuncak imalatıyla uğraşan bir kurumun, aynı zamanda ham bez ithal edip yurt içine veya yurt dışına satış yapması durumunda, oyuncak imalat faaliyetinden elde ettiği kazanç istisna kapsamında değerlendirilecek, ham bez ticaretinden sağladığı kazanç ise istisna kapsamında olmayacaktır.

Örnek 3: Serbest bölgede konfeksiyon imalatı ile uğraşan bir kurumun, imal ettiği gömleklere ilişkin bitim işi olarak tabir edilen düğme dikimi, ütüleme v.b. işleri fason olarak yaptırması halinde; fason olarak yaptırılan bu tür işlerin toplam işçilik maliyetindeki payı, işletmenin kendi imalatları dolayısıyla yüklendiği işçilik maliyetinden daha az oranda olacağından, söz konusu imalat faaliyetinden elde edilen kazancın tamamı istisna kapsamında değerlendirilecektir.

5.12.3.8. Diğer hususlar

5.12.3.8.1. Defter ve belge düzeni

Serbest bölgelerde faaliyet gösteren mükelleflerin Vergi Usul Kanununun defter tutma ve belge düzenine ilişkin hükümlerine uyma zorunlulukları bulunmaktadır. Bununla beraber, Serbest Bölgeler Kanununun 6 ncı maddesi ile kullanıcıların tutmak zorunda oldukları defterler ve düzenleyecekleri belgelere ilişkin olarak Vergi Usul Kanunu hükümlerine bağlı olmaksızın düzenleme yapma konusunda Maliye Bakanlığına yetki verilmiştir.

Buna göre, serbest bölgelerde faaliyet gösteren mükelleflerin Vergi Usul Kanununu hükümleri çerçevesinde defter tutmaları, belge ve kayıt düzenine uymaları gerekmektedir.

5.12.3.8.2. Serbest bölgelerde gerçekleşen birleşme ve devir hallerinde istisna uygulaması

Serbest bölgede faaliyet gösteren bir şirketin, Türk Ticaret Kanununun ilgili maddeleri ile Kurumlar Vergisi Kanununun 18 inci maddesiyle 19 uncu maddesinin birinci ve ikinci fıkralarında düzenlenmiş bulunan birleşme ve devir hallerinde infisah eden kurum adına düzenlenmiş bulunan faaliyet ruhsatının, Dış Ticaret Müsteşarlığı tarafından devralan kurum adına yenilenmesi ve yenileme işlemi sonrası da devralan şirketin bölgede faaliyet gösteriyor olması durumunda, devralan şirket 3218 sayılı Kanunun geçici 3 üncü maddesi hükmünden yararlanabilecektir.

Yalnızca faaliyet ruhsatının devri veya satın alınması şeklinde gerçekleşen işlemler, 3218 sayılı Kanunun geçici 3 üncü maddesi ile öngörülen istisnalar kapsamında değerlendirilmeyecektir.

5.12.3.8.3. Faaliyet ruhsatlarında belirtilen sürenin uzatılması

Serbest Bölgeler Kanununun geçici 3 üncü maddesinde;

“Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla bu Kanuna göre kurulan serbest bölgelerde faaliyette bulunmak üzere ruhsat almış mükelleflerin;
a) Bu bölgelerde gerçekleştirdikleri faaliyetleri dolayısıyla elde ettikleri kazançları, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla faaliyet ruhsatlarında belirtilen süre ile sınırlı olmak üzere gelir veya kurumlar vergisinden müstesnadır…”

hükmü yer almaktadır.

Dolayısıyla, serbest bölgelerde faaliyette bulunmak üzere ruhsat almış mükellefler, maddenin yürürlüğe girdiği 6/2/2004 tarihi itibarıyla faaliyet ruhsatlarında öngörülen sürenin sonuna kadar kurumlar vergisi istisnasından yararlanabilecektir. 6/2/2004 tarihinden sonra, mükelleflerin faaliyet ruhsatlarının süresinin çeşitli nedenlerle (inşaat süresi ile ilgili süre uzatımları hariç) uzatılması durumunda, istisna süresinin uzaması söz konusu olmayacaktır.

(7 Seri No.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin 2. maddesiyle eklenen bölüm)


Kaynak:Gib
Yasal Uyarı: Bu yazıdaki bilgiler sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen bilgilerden yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgilerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


BENZER İÇERİKLER

Serbest Bölge Nedir? Serbest Bölgenin Avantajları Nelerdir?

Serbest bölgede yazılımı kazançlarında K.V. ve ücretlerde G.V. istisnası uygulanacak mıdır?

Serbest Bölgelerdeki Müşteriler için Yapılan Fason Hizmetler KDV iadesi için gereken belgeler nelerdir?

Serbest Bölgede Faaliyet Gösteren Şirketin Devir Alınması Durumunda Kurumlar Vergisi İstisnasından Faydalanılabilir mi?

Serbest Bölge Mal Satışlarında Kdv Beyannamesi Düzenlemesi

Serbest Bölgedeki E-Fatura Kayıtlı Kullanıcısı Olan Alıcı Firmaya Faturanın Teslimi Nasıl Olacaktır?

Serbest Bölgelerde Verilen Gümrük Müşavirliğinde KDV İhracat İstisnası Uygulanacak mıdır?

 

]]>
https://www.muhasebenews.com/serbest-bolgelerdeki-sirketler-vergi-oder-mi/feed/ 0
TUGS’a kayıtlı gemilere sağlanan teşvikler nelerdir? (Türk Uluslararası Gemi Sicili) https://www.muhasebenews.com/tugsa-kayitli-gemilere-saglanan-tesvikler-nelerdir-turk-uluslararasi-gemi-sicili/ https://www.muhasebenews.com/tugsa-kayitli-gemilere-saglanan-tesvikler-nelerdir-turk-uluslararasi-gemi-sicili/#respond Tue, 11 Sep 2018 16:00:08 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=33883 TUGS’a kayıtlı gemilere sağlanan teşvikler nelerdir? (Türk Uluslararası Gemi Sicili)

4490 SAYILI TÜRK ULUSLARARASI GEMİ SİCİLİ KANUNU İLE 491 SAYILI KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMEDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUNDA YER ALAN VERGİSEL TEŞVİKLER

 

1-Türk Uluslararası Gemi Siciline kayıtlı gemilerin ve yatların işletilmesinden ve devrinden elde edilen kazançlar, gelir ve kurumlar vergileriyle fonlardan istisnadır.(4490 s. Kanun md. 12; KVKGT 1)

 

2- Türk Uluslararası Gemi Siciline kaydedilecek gemilere ve yatlara ilişkin alım, satım, ipotek, tescil, kredi ve navlun mukaveleleri; damga vergisine, harçlara, banka ve sigorta muameleleri vergisine ve fonlara tâbi tutulmazlar.

 

3- Türk Uluslararası Gemi Sicilinde kayıtlı gemilerde ve yatlarda çalışan personele ödenen ücretler gelir vergisi ve fonlardan müstesnadır.


Kaynak:Gib
Yasal Uyarı: Bu yazıdaki bilgiler sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen bilgilerden yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgilerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


BENZER İÇERİKLER

Kurumlar Vergisi Teşvikleri nelerdir?

KDV Teşvikleri nelerdir?

Teknopark Ar-Ge Teşvikleri nelerdir?

Serbest Bölgedeki Vergisel Teşvikler Nelerdir?

Gelir Vergisi Teşvikleri nelerdir?

SGK istihdam teşvikinden yararlanma şartları nelerdir?

]]>
https://www.muhasebenews.com/tugsa-kayitli-gemilere-saglanan-tesvikler-nelerdir-turk-uluslararasi-gemi-sicili/feed/ 0
Gemi Adamları İçin SGK Primi Ödenecek midir? https://www.muhasebenews.com/gemi-adamlari-icin-sgk-primi-odenecek-midir/ https://www.muhasebenews.com/gemi-adamlari-icin-sgk-primi-odenecek-midir/#comments Wed, 05 Sep 2018 13:45:12 +0000 http://www.muhasebenews.com/?p=5674 TÜRK BAYRAKLI GEMİLERDE ÇALIŞANLAR İÇİN SGK PRİMİ YATIRILACAK MIDIR?
Evet.
Türk Uluslararası Gemi Siciline (TUGS) kayıtlı olan gemilerde ve yatlarda istihdam edilecek gemi adamları Türk sosyal güvenlik ve bireysel ve toplu iş hukuku mevzuatına tabi olurlar.

Ancak, yabancı uyruklu gemi adamları için, uluslararası veya ikili sosyal güvenlik sözleşmelerinde yer alan hükümler saklı kalmak kaydıyla, talepleri halinde kendi ülkelerinde zorunlu veya herhangi bir ülkede özel sigortalı olduklarını kanıtlamaları şartı ile malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına tabi tutulmazlar.

Kaynak: TUGS Kanunu

Yasal Uyarı: Bu yazıdaki bilgiler sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen bilgilerden yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgilerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.

]]>
https://www.muhasebenews.com/gemi-adamlari-icin-sgk-primi-odenecek-midir/feed/ 2