ticaret şirketi – Muhasebe News https://www.muhasebenews.com Muhasebe News Wed, 10 Oct 2018 10:41:18 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=6.3.5 Limited Şirket Hisse Satışının Vergisi Var mıdır? https://www.muhasebenews.com/limited-sirket-hisse-satisinin-vergisi-var-midir/ https://www.muhasebenews.com/limited-sirket-hisse-satisinin-vergisi-var-midir/#respond Wed, 10 Oct 2018 09:30:15 +0000 http://www.muhasebenews.com/?p=7081 1- LİMİTED ŞİRKET HİSSE SATIŞINDA DEĞER ARTIŞ KAZANCI HESAPLANIR MI?
Değer artışı kazancı;
1.1- Ortaklık haklarının elden çıkarılması,
1.2- Hisselerinin elden çıkarılmasından doğan kazançlardır.

2- ELDEN ÇIKARMA DEYİMİ NEYİ İFADE ETMEKTEDİR?
Elden çıkarma deyimi; ortaklık hakları veya hisselerinin;
2.1- Mal ve hakların satılması,
2.2- Bir ivaz karşılığında devir ve temliki,
2.3- Trampa edilmesi,
2.4- Takası,
2.5- Kamulaştırılması,
2.6- Devletleştirilmesi,
2.7- Ticaret şirketlerine sermaye ola­rak konulmasını ifade etmektedir.

3- LİMİTED ŞİRKET ORTAĞININ HİSSE SATIŞINDAN ELDE EDİLEN GELİR DEĞER ARTIŞ KAZANCI SAYILIR MI?
EVET.
Limited şirket ortağı, hissesini kaç yıl sonra ve kime satarsa satsın, bundan do­ğan kazanç Değer artışı kazancı olarak gelir vergisine tabi tutulur.

4- LTD.ŞTİ. ORTAĞININ HİSSE SATIŞINDAN ELDE EDİLEN DEĞER ARTIŞ KAZANCI NASIL HESAPLANIR?
Kazancın hesaplanmasında,
4.1- Hissenin iktisap (edinme) bedeli endekslemeye tabi tutulur,
4.2- Elde edilen kazançtan istisna düşülür.

5- İKTİSAP BEDELİ NASIL HESAPLANIR?
GVK’nin safi değer artışını düzenleyen mükerrer 81’inci maddesinin son fıkra­sına göre mal ve hakların elden çıkarılmasında iktisap bedeli,
5.1- Elden çıkarılan mal ve hakların,
5.2- Elden çıkarıldığı ay hariç olmak üzere,
5.3- TÜİK tarafından belirlenen ÜFE endeksindeki artış oranında artırılarak tespit edilir.

***Burada hesaplama yapılırken mal ve hakkın iktisap edildiği aydan bir önceki aya ait endeks değeri ile elden çıkarılan aydan bir önceki aya ait endeks değeri kullanılarak iktisap bedeli gerçek değerine yükseltilecektir.


Kaynak: Gelir Vergisi Kanunu
Yasal Uyarı: Bu yazıdaki bilgiler sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen bilgilerden yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgilerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


BENZER İÇERİKLER


Can One Use Letters Which Are Not In Turkish Alphabet In Company Titles?

Limited Şirketlerin, Müdürler Kurulu Karar Defteri Tutması Zorunlu mudur?

Limited Şirketlerde Genel Kurul Toplantı Çağrıları Nasıl Yapılır?

Limited Şirketi Şahıs Şirketine dönüştürebilir miyim?

Limited Şirkette Temsil Ne Şekilde Yapılır?

Limited Şirketlerde Ortak ve Sermaye Yapısı Nasıl Olmalıdır?

Limited Şirketlerde Tasfiye Hangi Hallerde Olur?

Limited Şirketlerde Şirket Sözleşmesi Değiştirilmesi İşlemi Nasıl Yapılır?

Limited Şirketlerde Ortakların Sorumlulukları Nelerdir?

What is the Partnership and Capital Structure in Limited Companies?

HOW VOTING POWER IS CALCULATED IN LIMITED COMPANIES?

WHEN OTHER DECLARATIONS OF LIMITED TAX PAYERS ARE SUBMITTED?

How General Meeting Invitation is done in Limited Companies?

Closure Ratification of Limited Companies’ Books

What are the Meanings of Legally Obligated and Limited Taxpayer in Turkey?

e

 

]]>
https://www.muhasebenews.com/limited-sirket-hisse-satisinin-vergisi-var-midir/feed/ 0
TTK’ya Göre “Hakim Şirket” Nedir? https://www.muhasebenews.com/ttkya-gore-hakim-sirket-nedir/ https://www.muhasebenews.com/ttkya-gore-hakim-sirket-nedir/#respond Sun, 22 Jul 2018 16:00:56 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=18949 1- TTK’YA GÖRE HÂKİM ŞİRKET NEDİR?
Hâkim ve bağlı şirket;
1.1- Bir ticaret şirketi, diğer bir ticaret şirketinin, doğrudan veya dolaylı olarak,
1.1.1- Oy haklarının çoğunluğuna sahipse,
1.1.2- Şirket sözleşmesi uyarınca, yönetim organında karar alabilecek çoğunluğu oluşturan sayıda üyenin seçimini sağlayabilmek hakkını haizse,
1.1.2- Kendi oy hakları yanında, bir sözleşmeye dayanarak, tek başına veya diğer pay sahipleri ya da ortaklarla birlikte, oy haklarının çoğunluğunu oluşturuyorsa,

1.2- Bir ticaret şirketi, diğer bir ticaret şirketini, bir sözleşme gereğince veya başka bir yolla hâkimiyeti altında tutabiliyorsa, birinci şirket hâkim, diğeri bağlı şirkettir. Bu şirketlerden en az birinin merkezi Türkiye’de ise, Türk Ticaret Kanunu’ndaki şirketler topluluğuna ilişkin hükümler uygulanır.

1.3- Öngörülen hâller dışında, bir ticaret şirketinin başka bir ticaret şirketinin paylarının çoğunluğuna veya onu yönetebilecek kararları alabilecek miktarda paylarına sahip bulunması, birinci şirketin hâkimiyetinin varlığına karinedir.

1.4- Bir hâkim şirketin, bir veya birkaç bağlı şirket aracılığıyla bir diğer şirkete hâkim olması, dolaylı hâkimiyettir.

1.5- Hâkim şirkete doğrudan veya dolaylı olarak bağlı bulunan şirketler, onunla birlikte şirketler topluluğunu oluşturur.
Hâkim şirketler ana, bağlı şirketler yavru şirket konumundadır.

1.6- Şirketler topluluğunun hâkiminin, merkezi veya yerleşim yeri yurt içinde veya dışında bulunan, bir teşebbüs olması hâlinde de, 195 ilâ 209’uncu maddeler ile bu Kanundaki şirketler topluluğuna ilişkin hükümler uygulanır. Hâkim teşebbüs tacir sayılır. Konsolide tablolar hakkındaki hükümler saklıdır.

1.7- Şirketler topluluğuna ilişkin hükümlerin uygulanmasında yönetim kurulu terimi limited şirketlerde müdürleri, sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketler ile şahıs şirketlerinde yöneticileri, diğer tüzel kişilerde yönetim organını ve gerçek kişilerde gerçek kişinin kendisini ifade eder.

2- HÂKİM ŞİRKETLERDE PAY VE OY ORANLARI NASIL HESAPLANIR?
Hakim şirketlerde pay ve oy oranlarının hesaplanması
2.1- Bir ticaret şirketinin bir sermaye şirketindeki iştirakinin yüzdesi, o sermaye şirketindeki payının veya payların itibarî değerleri toplamının, iştirak olunan şirketin sermayesine oranlanmasıyla bulunur. Sermaye şirketinin hem kendi hem de onun hesabına alınmış olup da üçüncü kişilerin elindeki kendi payları, hesaplamada o şirketin esas veya çıkarılmış sermayesinden düşülür.

2.2- Bir ticaret şirketinin bir sermaye şirketindeki oy hakkının yüzdesi, ticaret şirketinin o sermaye şirketinde sahip bulunduğu paylardan doğan kullanılabilen oy haklarının toplamının, sermaye şirketindeki kullanılabilir tüm oy haklarının toplamına oranlanmasıyla bulunur. Hesaplamada, sermaye şirketinin hem kendi hem de onun hesabına alınmış olup da üçüncü kişilerin elindeki paylarından doğan oy hakları düşülür.

2.3- Bir ticaret şirketinin bir sermaye şirketinde sahip olduğu paylar hesaplanırken ona bağlı şirketlerin sahip oldukları veya onun hesabına alınmış olup üçüncü kişilerin elindeki paylar da hesaba katılır.

Kaynak: Türk Ticaret Kanunu

Yasal Uyarı: Bu yazıdaki bilgiler sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen bilgilerden yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgilerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.

]]>
https://www.muhasebenews.com/ttkya-gore-hakim-sirket-nedir/feed/ 0
Bilirkişi Ücretlerinden Kesilen Gelir Vergisi ve Damga Vergileri Kurumlar Vergisinden Mahsup Edilir mi? https://www.muhasebenews.com/bilirkisi-ucretlerinden-kesilen-gelir-vergisi-damga-vergileri-kurumlar-vergisinden-mahsup-edilir-mi/ https://www.muhasebenews.com/bilirkisi-ucretlerinden-kesilen-gelir-vergisi-damga-vergileri-kurumlar-vergisinden-mahsup-edilir-mi/#respond Sat, 15 Jul 2017 14:30:38 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=17214 (GİB – ÖZELGE)

Konu: Bilirkişi ücretinden kesilen gelir vergisi ve damga vergisinin kurumlar vergisinden mahsup edilip edilmeyeceği, fatura düzenlenip düzenlenmeyeceği ve KDV hesaplanıp hesaplanmayacağı hk.

İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda; şirketiniz tarafından Antalya mahkemelerinde bilirkişi görevi yaptırıldığı, karşılığında mahkeme tarafından bilirkişi ücreti takdir edildiği, bu ücretin Antalya mahkemeleri veznesinden gelir vergisi ve damga vergisi kesilerek kalan kısmının şirketiniz adına nakit olarak ödendiği belirtilerek, şirketiniz adına takdir edilen bilirkişilik ücretine istinaden ayrıca fatura düzenlenip düzenlenmeyeceği, katma değer vergisi tahakkuk ettirip ettirilmeyeceği, kesilen gelir vergisi ve damga vergisinin kurumlar vergisinden mahsup edilip edilemeyeceği konularında tereddüte düşüldüğünden bahisle Başkanlığımızdan görüş talep edilmektedir.

KURUMLAR VERGİSİ KANUNUNA GÖRE

5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 1’inci maddesine göre sermaye şirketleri kurumlar vergisi mükellefleri arasında sayılmış olup kurumlar vergisinin konusunun, maddede sayılan kurumlarca elde edilen kurum kazancı olduğu ve kurum kazancının, gelir vergisinin konusuna giren gelir unsurlarından oluştuğu; aynı Kanunun 2’inci maddesinde de; Türk Ticaret Kanunu hükümlerine göre kurulmuş olan anonim, limited ve sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketler ile benzer nitelikteki yabancı kurumların sermaye şirketi olduğu hüküm altına alınmıştır.

Kurumlar Vergisi Kanununun “Safi kurum kazancı” başlıklı 6’ncı maddesiyle, kurumlar vergisinin, mükelleflerin bir hesap dönemi içinde elde ettikleri safi kurum kazancı üzerinden hesaplanacağı, safi kurum kazancının tespitinde, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun ticari kazanç hakkındaki hükümlerinin uygulanacağı hüküm altına alınmıştır.

Kurumlar Vergisi Kanununun 15’inci maddesinin birinci fıkrasında, kamu idare ve kuruluşları, iktisadî kamu kuruluşları, sair kurumlar, ticaret şirketleri, iş ortaklıkları, dernekler, vakıflar, dernek ve vakıfların iktisadî işletmeleri, kooperatifler, yatırım fonu yönetenler, gerçek gelirlerini beyan etmeye mecbur olan ticaret ve serbest meslek erbabı, zirai kazançlarını bilanço veya ziraî işletme hesabı esasına göre tespit eden çiftçilerin bu maddede yazılı bentlerde sayılan ödemeleri nakden veya hesaben yaptıkları sırada, istihkak sahiplerinin kurumlar vergisine mahsuben tevkifat yapmaya mecbur oldukları hükme bağlanmıştır.

Öte yandan, 1 seri no.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin “15. Tam Mükellef Kurumlara Yapılan Ödemelerde Vergi Kesintisi” başlıklı bölümünde ayrıntılı açıklamalara yer verilmiştir.

Diğer taraftan, Kurumlar Vergisi Kanununun 34’üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca, beyannamede gösterilen kazançlardan, Kanunun 15’inci maddesinin birinci fıkrası ve 30’uncu maddesinin birinci ve ikinci fıkralarına göre kaynağında kesilmiş olan vergilerin, beyanname üzerinden hesaplanan kurumlar vergisinden mahsup edileceği hüküm altına alınmıştır.

Bu hüküm ve açıklamalara göre, şirketinizin bilirkişilik hizmeti nedeniyle elde ettiği gelir, Kurumlar Vergisi Kanununun 15’inci maddesinde vergi kesintisi yapılacak ödemeler arasında sayılmadığından, vergi kesintisine tabi tutulmaması, elde edilen gelirin kurum kazancına dâhil edilerek vergilendirilmesi gerekmektedir.

Öte yandan; bilirkişilik hizmeti nedeniyle elde ettiğiniz gelir üzerinden kesinti suretiyle ödenen verginin, Kurumlar Vergisi Kanununun 34’üncü maddesinin birinci fıkrası hükümleri dikkate alındığında, beyanname üzerinden hesaplanan kurumlar vergisinden mahsup edilmesi mümkün bulunmamaktadır.

KATMA DEĞER VERGİSİ KANUNUNA GÖRE

KDV Kanununun;
-1/1 inci maddesinde, Türkiye’de yapılan ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesindeki teslim ve hizmetlerin KDV’ye tabi olduğu,

-9/1 inci maddesinde, mükellefin Türkiye içinde ikametgâhının, işyerinin, kanunî merkezi ve iş merkezinin bulunmaması hallerinde ve gerekli görülen diğer hallerde Maliye Bakanlığının, vergi alacağının emniyet altına alınması amacıyla, vergiye tabi işlemlere taraf olanları verginin ödenmesinden sorumlu tutabileceği,
hüküm altına alınmıştır.

Bu yetkiye dayanılarak 26.04.2014 tarih ve 28983 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğinin (I/C-2.1.3.1.) bölümünde kısmi tevkifat uygulaması kapsamındaki sorumlular, (I/C-2.1.3.2) bölümünde kısmi tevkifat uygulanacak hizmetler sayılmıştır.

Söz konusu Tebliğin (I/C-2.1.3.2.2.) “Etüt, Plan-Proje, Danışmanlık, Denetim ve Benzeri Hizmetler” başlıklı bölümünün (I/C-2.1.3.2.2.1) ayrımında, Tebliğin (I/C-2.1.3.1./b) ayrımında sayılanlara karşı ifa edilen etüt, plan-proje, danışmanlık, denetim ve benzeri hizmetlerde alıcılar tarafından (9/10) oranında KDV tevkifatı uygulanacağı ifade edilmiştir.

Buna göre, Şirketinizce verilecek bilirkişilik hizmeti, KDV Kanununun 1’inci maddesi çerçevesinde KDV’nin konusuna girdiğinden söz konusu hizmete ilişkin olarak düzenlenecek faturalarda genel hükümler çerçevesinde KDV hesaplanması gerekmekte olup, söz konusu hizmeti alanların KDV Genel Uygulama Tebliğinin (I/C-2.1.3.1/b) ayrımında olması halinde 9/10 oranında tevkifat uygulayacağı tabiidir.

VERGİ USUL KANUNUNA GÖRE

213 sayılı Vergi usul Kanununun 177’nci maddesinin 4’üncü fıkrasında, sermaye şirketlerinin I’inci sınıfa dâhil olduğu, 176’ncı maddesinde, I’inci sınıf tüccarların bilanço esasına göre defter tuttukları, “Fatura Kullanma Mecburiyeti” başlıklı 232’nci maddesinde de, “Birinci ve ikinci sınıf tüccarlar, kazancı basit usulde tespit edilenlerle defter tutmak mecburiyetinde olan çiftçiler:

  1. Birinci ve ikinci sınıf tüccarlara;
  2. Serbest meslek erbabına;
  3. Kazançları basit usulde tespit olunan tüccarlara;
  4. Defter tutmak mecburiyetinde olan çiftçilere;
  5. Vergiden muaf esnafa.

Sattıkları emtia veya yaptıkları işler için fatura vermek ve bunlar da fatura istemek ve almak mecburiyetindedirler.
…”hükümlerine yer verilmiştir.

Buna göre, şirketinizin sermaye şirketi olması ve şirketinizce elde edilen gelirin kurum kazancı olarak vergilendirilmesi nedeniyle bilirkişi ücreti için fatura düzenlemeniz gerekmektedir.

Kaynak: Antalya Vergi Dairesi Başkanlığı
17 Mart 2015 Tarih ve 49327596-125[KVK.2013.ÖZ.34]-65 Sayılı Özelge

Yasal Uyarı: Bu yazıdaki bilgiler sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen bilgilerden yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgilerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyon

]]>
https://www.muhasebenews.com/bilirkisi-ucretlerinden-kesilen-gelir-vergisi-damga-vergileri-kurumlar-vergisinden-mahsup-edilir-mi/feed/ 0
TTK’ya Göre Birleşme, Bölünme ve Tür Değiştirmenin İptali Nasıl Yapılır? https://www.muhasebenews.com/ttkya-gore-birlesme-bolunme-tur-degistirmenin-iptali-nasil-yapilir/ https://www.muhasebenews.com/ttkya-gore-birlesme-bolunme-tur-degistirmenin-iptali-nasil-yapilir/#respond Sun, 25 Jun 2017 08:00:18 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=18950 1- BİRLEŞMENİN, BÖLÜNMENİN VE TÜR DEĞİŞTİRMENİN İPTALİ NASIL YAPILIR?
1.1-
TTK ’ya göre birleşme, bölünme veya tür değişikliği yapılamasına ilişkin maddelerin ihlali hâlinde, birleşme, bölünme ve tür değiştirme kararına olumlu oy vermemiş ve bunu tutanağa geçirmiş bulunan birleşmeye, bölünmeye veya tür değiştirmeye katılan şirketlerin ortakları; bu kararın Türkiye Ticaret Sicili Gazetesinde ilanından itibaren 2 ay içinde iptal davası açabilirler. İlanın gerekmediği hâllerde süre tescil tarihinden başlar.
1.2- Kararın bir yönetim organı tarafından verilmesi hâlinde de bu dava açılabilir.
1.3- Birleşme, bölünme ve tür değiştirmeye ilişkin işlemlerde herhangi bir eksikliğin varlığı hâlinde, mahkeme taraflara bunun giderilmesi için süre verir. Hukuki sakatlık, verilen süre içinde giderilemiyorsa veya giderilememişse mahkeme kararı iptal eder ve gerekli önlemleri alır.

2- BİRLEŞME, BÖLÜNME VE TÜR DEĞİŞTİRME HALLERİNDE ŞİRKET VE ALACAKLILARA KARŞI SORUMLULUK KİME AİTTİR?
Birleşme, bölünme veya tür değiştirme işlemlerine herhangi bir şekilde katılmış bulunan bütün kişiler şirketlere, ortaklara ve alacaklılara karşı kusurları ile verdikleri zararlardan sorumludurlar. Kurucuların sorumlulukları saklıdır.

***Türk Ticaret Kanununun 202 ilâ 208, 555, 557, 560’ıncı madde hükümleri saklıdır. Bir sermaye şirketinin veya kooperatifin iflası hâlinde 556 ve 570’inci maddeler ile Kooperatifler Kanununun 98’inci maddesi kıyas yoluyla uygulanır.

3- TİCARİ İŞLETMENİN BİR TİCARET ŞİRKETİNE DÖNÜŞMESİ HALİNDE TESCİL VE İLAN NASIL YAPILIR?
Bir ticaret şirketinin bir ticari işletmeye dönüştürülebilmesi için,
3.1- Söz konusu ticaret şirketinin paylarının tümü, ticari işletmeyi işletecek kişi veya kişiler tarafından devralınmalı
3.2- Ticari işletme bu kişi veya kişiler adına ticaret siciline tescil ve ilan edilmelidir.
3.3- Bu hâlde, ticari işletmeye dönüştürülen ticaret şirketi, bir kollektif veya komandit şirket ise mezkûr ticaret şirketinin borçlarından, ticari işletmeyi işletecek kişi ve kişiler ile ticaret şirketinin eski ortakları da 264 üncü maddedeki zamanaşımı süresince sıfatlarına göre müteselsilen sorumlu olurlar.

***Dönüştürmeye Türk Ticaret Kanunu’nun 264 ilâ 266’ncı maddeleri de uygulanır.

***Bir ticari işletme, bir ticaret şirketiyle, onun tarafından devralınmak suretiyle birleşebilir. Bu hâlde devralan ticaret şirketinin türüne göre 138 ilâ 140, 142 ilâ 158 ve ortak hükümlere ilişkin 191 ilâ 193’üncü madde hükümleri kıyas yoluyla uygulanır.

***Bir ticari işletmenin bir ticaret şirketine dönüşmesi hâlinde 182 ilâ 193 üncü maddeler kıyas yoluyla uygulanabilir.

***182 nci maddenin üçüncü fıkrası hükmü saklıdır.

Kaynak: Türk Ticaret Kanunu

Yasal Uyarı: Bu yazıdaki bilgiler sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen bilgilerden yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgilerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.

]]>
https://www.muhasebenews.com/ttkya-gore-birlesme-bolunme-tur-degistirmenin-iptali-nasil-yapilir/feed/ 0
Şirketi İdarece Kapatılan (Resen Terk) Kişiler Teminat İle İşyeri Açma Hakkı Kazanabilir! https://www.muhasebenews.com/sirketi-idarece-kapatilan-resen-terk-kisiler-teminat-ile-isyeri-acma-hakki-kazanabilir/ https://www.muhasebenews.com/sirketi-idarece-kapatilan-resen-terk-kisiler-teminat-ile-isyeri-acma-hakki-kazanabilir/#comments Fri, 19 May 2017 17:30:58 +0000 http://www.muhasebenews.com/?p=6910 1- UYGULANACAK TEMİNAT NASIL BELİRLENİR?
Teminat;
1.1- 213 sayılı Vergi Usul Kanunun 153/A maddesinde yer alan
1.2- Her yıl yeniden değerleme oranına göre belirlenen asgari tutardan (2017 yılı için 90.000 TL) az olmamak üzere,
1.3- Düzenlenmiş olan sahte belgelerde yer alan (vergiler dâhil) toplam tutarın % 10’u olarak hesaplanan ve
1.4- 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 10’uncu maddesinin birinci fıkrasının (1), (2) ve (3) numaralı bentlerinde sayılan;
1.4.1- Parayı,
1.4.2- Bankalar tarafından verilen süresiz teminat mektuplarını,
1.4.3- Hazine Müsteşarlığınca ihraç edilen Devlet iç borçlanma senetlerini
1.4.4- Bu senetler yerine düzenlenen belgeleri,
İfade etmektedir.

2- MÜKELLEFİYET KAYDI RE ’SEN TERKİN EDİLEN MÜKELLEFİN, KAYDININ AÇILABİLMESİ İÇİN KİMLER BAŞVURU YAPABİLİR?
213 sayılı Kanunun 153/A maddesinin birinci fıkrası hükmüne göre, mükellefiyet kaydı re ’sen terkin edilen mükellefin;
2.1- Serbest meslek erbabı olması durumunda kendisince,
2.2-  Şahıs işletmesi olması durumunda sahibince (193 sayılı Kanun uyarınca elde etmiş oldukları ticari kazançları gerçek veya basit usulde vergilendirilen gerçek kişiler ile zirai kazançları gerçek usulde vergilendirilen çiftçiler tarafından işletilen işletmeler),
2.3- Adi ortaklık olması durumunda ortaklardan her biri tarafından,

2.4- Ticaret şirketi olması durumunda şirketin,
2.4.1- Kendisi,
2.4.2- Kanuni temsilcileri,
2.4.3- Yönetim kurulu üyeleri,
2.4.4- Söz konusu şirketin asgari % 10 ve üzeri hissesine sahip olan gerçek veya tüzel kişiler,
2.4.5- Zikredilen tüm bu kişilerin asgari % 10 ve üzeri hisseye sahip olduğu,
2.4.6- Yönetiminde bulundukları teşebbüsler tarafından,

2.5- Tüzel kişiliği olmayan teşekkül olması durumunda bunları idare edenler tarafından,
işe başlama bildiriminde bulunulması halinde, adlarına mükellefiyet tesis edilebilmesi işlemleri yapılabilir.

3- TEKRAR MÜKELLEFİYET KAYDININ TESİS EDİLEBİLMESİ İÇİN HANGİ ŞARTLARIN YERİNE GETİRİLMESİ GEREKLİDİR?
Mükellefiyet kaydının tekrar tesis edilebilmesi için yukarıda sayılan kişi veya temsilcileri tarafından işe başlama bildiriminde bulunulması halinde, bunların ve mükellefiyet kaydı re ‘sen terkin edilenlerin;
3.1- Varsa tüm vergi borçlarının ödenmesi,
3.2- Teminat verilmesi şartlarına bağlıdır.

***Aynı şartlar, yukarıda sayılanlar dışında olup vergi inceleme raporlarında münhasıran sahte belge düzenleme fiilinin işlenmesinde bilfiil bulundukları tespit edilenlerin işe başlama bildiriminde bulunmaları halinde de geçerlidir.

***Bu kapsamda olup işe başlama bildiriminde bulunanların mükellefiyetleri şartlar yerine getirilmediği takdirde tesis edilmeyecektir. Şartların yerine getirilmesi halinde ise bu tarih itibarıyla mükellefiyet tesis edilecektir.

Örnek: Ticari faaliyeti nedeniyle Gaziantep Şahinbey Vergi Dairesinin mükellefi olan Bay (A) hakkında vergi incelemesine yetkili olanlarca düzenlenen vergi inceleme raporunda,
1- Başkaca bir ticari, zirai ve mesleki faaliyeti olmadığı halde münhasıran sahte belge düzenlemek amacıyla mükellefiyet tesis ettirdiği,
2- Toplam 500.000 TL tutarında sahte belge düzenlediği
3- Mükellefiyet kaydının 27.11.2014 tarihi itibarıyla terkin edilmesi gerektiği tespitine yer verilmiştir.
Bunun üzerine vergi dairesince, Bay (A)’nın mükellefiyet kaydı, raporda belirtilen tarih itibarıyla re ‘sen terkin edilmiştir.

Yapılması gereken işlemler;
Bay (A)’nın, 2017 yılında Ankara Ulus Vergi Dairesine işe başlama bildiriminde bulunması durumunda, mükellefiyetinin tesis edilebilmesi için
1- Varsa tüm vergi borçlarının ödenmiş,
2- Rapor ile tespit edilmiş sahte belgelerde yer alan toplam tutarın % 10’unun (500.000 TL x %10 = 50.000 TL) 2017 yılı için geçerli asgari teminat tutarından az olması nedeniyle 90.000 TL tutarında
teminat verilmiş olması gerekmektedir.

4- ŞİRKETİ İDARECE KAPATILAN (RE’SEN TERK) TÜZEL KİŞİLİĞİ OLMAYANLARIN MÜKELLEFİYET KAYITLARI AÇILMASI İÇİN NE YAPMALARI GEREKİR?
213 sayılı Vergi Usul Kanunun 153/A maddesinin birinci fıkrası hükmüne göre,
4.1- İşe başlama bildirimi alınması üzerine,
4.2- Varsa tüm vergi borçlarını ödenmiş olması,
4.3- Teminat verilmesi,
şartlarını yerine getirmesi halinde mükellefiyet tesis edilebilir.

5- TÜZEL KİŞİLİĞİ OLMAYIP, ŞİRKETİ İDARECE KAPATILANLARIN HANGİ ŞARTLARDA MÜKELLEFİYET TESİS EDİLMEZ?
Dernek ve vakıflara ait iktisadi işletmeler gibi mükellefiyeti bulunan ancak ayrı bir tüzel kişiliği olmayan teşekküllerin münhasıran sahte belge düzenlemek amacıyla mükellefiyet tesis ettirdiğinin tespiti üzerine mükellefiyet kaydının re ‘sen terkin edilmesi durumunda,
5.1- Bu teşekküllerin münhasıran sahte belge düzenleme fiilinin işlenmiş olduğu dönemde idarecisi olan kişilerin işe başlama bildirimlerinin alınması üzerine,
5.1.2- Varsa tüm vergi borçlarını ödenmiş olması,
5.1.3- Teminat verilmesi şartını,
yerine getirilmeden mükellefiyetleri tesis edilmeyecektir.

6- TÜZEL KİŞİLİĞİ BULUNMAYANLARDA HANGİ HALLERDE MÜKELLEFİYET TESİSİ ŞARTLARINI YERİNE GETİRMELERİ İSTENMEZ?
Tüzel kişiliği bulunmayan teşekküllerin mükellefiyetlerinin terkin tarihi itibarıyla bunları idare edenlerin,
6.1- Ticari faaliyet,
6.2- Zirai faaliyet,
6.3- Mesleki bir faaliyetten dolayı mevcut bir mükellefiyetleri varsa,
6.4- Bu mükellefiyetleri veya bu mükellefiyetlerin,
6.4.1- Başka bir vergi dairesine nakledilmesi nedeniyle bu aşamada kendilerinden maddenin birinci fıkrasındaki şartları yerine getirmeleri istenmeyecektir.

***Ancak, mezkûr kişilerin mükellefiyetleri herhangi bir neden ile terkin edildikten sonra yeniden mükellefiyet tesis ettirmek için işe başlama bildiriminde bulunmaları halinde, maddenin birinci fıkrası hükümleri çerçevesinde işlem tesis edilecektir.

Örnek : 
1- Başkaca bir ticari, zirai ve mesleki faaliyeti olmadığı halde münhasıran sahte belge düzenlemek amacıyla mükellefiyet tesis ettirdiği tespit olunan ve rapora istinaden mükellefiyet kaydı 30.11.2015 tarihi itibarıyla Ankara Cumhuriyet Vergi Dairesi tarafından re ‘sen terkin edilen tüzel kişiliği olmayan mükellef (B) teşekkülünün,
2- Münhasıran sahte belge düzenleme fiilinin işlenmiş olduğu dönemde idarecisi olan Bay (C)’nin İstanbul Sarıgazi Vergi Dairesine 2017 yılında işe başlama bildiriminde bulunması halinde, mükellefiyetinin tesis edilebilmesi için Bay (C)’nin ve (B) teşekkülünün varsa tüm vergi borçlarının ödenmiş ve Bay (C) tarafından teminat verilmiş olması şarttır.
3- (B) teşekkülünün mükellefiyetinin terkin tarihi itibarıyla Bay (C)’nin, ticari, zirai veya mesleki bir faaliyetten dolayı mevcut bir mükellefiyeti varsa bu mükellefiyeti veya bu mükellefiyetin başka bir vergi dairesine nakledilmesi nedeniyle bu aşamada birinci fıkrada belirtilen şartların yerine getirilmesi istenmeyecektir.
4- Ancak, Bay (C)’nin bu mükellefiyeti herhangi bir neden ile terkin edildikten sonra yeniden mükellefiyet tesis ettirmek için işe başlama bildiriminde bulunması halinde, maddenin birinci fıkrası hükümleri çerçevesinde işlem tesis edilecektir.

7- KİMLERİN İŞE BAŞLAMA BİLDİMİ YAPMALARI HALİNDE TEMİNAT İSTENEBİLİR?
Mükellefin başkaca bir ticari, zirai ve mesleki faaliyeti olmadığı halde,
7.1- Münhasıran sahte belge düzenlemek amacıyla mükellefiyet tesis ettirdiğini tespit eden raporda,
7.2- Sahte belge düzenleme fiilinin işlenmesinde bilfiil bulundukları tespit edilen,
7.3- Raporda açıkça isimlerine yer verilen kişilerin,
işe başlama bildiriminde bulunmaları halinde de, varsa tüm vergi borçlarının ödenmiş olması ve teminat verilmesi hükümleri tatbik edilir.

Örnek:
Ankara Kızılbey Vergi Dairesi mükelleflerinden Özgür A.Ş. hakkında yapılan vergi incelemesi sonucunda düzenlenen raporda,
1- Mükellefin başkaca bir ticari, zirai ve mesleki faaliyeti olmadığı halde münhasıran sahte belge düzenleme faaliyetinde bulunduğu tespiti üzerine vergi dairesince mükellefiyet kaydı 20.04.2015 tarihi itibarıyla re ’sen terkin edilmiştir.
2- Söz konusu raporda, anılan şirket ile herhangi bir ortaklık veya idarecilik ilişkisi bulunmayan Bay (D)’in sahte belge düzenleme faaliyetinde bilfiil bulunduğu tespit edilmiştir.
Yapılması gerekenler:
Bay (D) tarafından 2017 yılında yapılan işe başlama bildirimi üzerine adına mükellefiyet tesis edilebilmesi için,
Özgür AŞ’nin ve Bay (D)’nin varsa;
1- Tüm vergi borçlarının ödenmiş,
2- Bay (D)’den teminat alınmış olması gerekmektedir.

8- SAHTE BELGE DÜZENLEME FİİLİ MÜKELLEFİYET TESİSİNDEN FARKLI BİR TARİHTE İŞLENMESİ HALİNDE KİMLERE HANGİ İŞLEM YAPILIR?
Vergi inceleme raporunda münhasıran sahte belge düzenleme fiilinin, mükellefiyet tesisinden itibaren değil de belirli bir tarihten sonra işlenmeye başlandığı tespit edilmişse raporda belirtilen bu tarihten önceki dönemlere ilişkin;
8.1- Kanuni temsilciler,
8.2- Yönetim kurulu üyeleri,
8.3- Asgari % 10 hisseye sahip ortaklar,
8.4- Bunların asgari % 10 ortağı olduğu,
8.5- Yönetiminde bulundukları teşebbüsler ile adi ortaklık ortakları,
8.6- Tüzel kişiliği olmayan teşekkül idarecileri hakkında
varsa tüm vergi borçlarının ödenmiş olması ve teminat verilmesi hükümleri tatbik edilmez.

Örnek : 
1- 24.09.2013 tarihinde kurulmuş olan (M) A.Ş. hakkında düzenlenen rapor ile 14.05.2015 tarihinden itibaren münhasıran sahte belge düzenlemek amacıyla faaliyette bulunduğu tespit edilmiş,
2- Bursa İnegöl Vergi Dairesince mükellefiyet kaydı raporda belirtilen tarih itibarıyla re ‘sen terkin edilmiştir.
3- Şirketin kurucu ortaklarından olan Bay (N) % 30’luk hissesinin tamamını 10.04.2014 tarihinde Bay (O)’ya devrederek şirketten ayrılmıştır.
Yapılması gerekenler:
Bay (N)’nin işe başlama bildiriminde bulunması halinde varsa tüm vergi borçlarının ödenmiş olması ve teminat verilmesi şartları aranmadan mükellefiyeti tesis edilecektir. 

9- MÜKELLEFİYET TESİS ETTİRMEKSİZİN KAYIT DIŞI FAALİYETTE BULUNDUĞU TESPİT EDİLENLERİN DURUMU NASIL DEĞERLENDİRİLİR?
213 sayılı Vergi Usul Kanunun 153/A maddesinin birinci fıkrasında sayılanlardan olup işe başlama bildiriminde bulunması gerekirken, faaliyetini vergi dairesinin bilgisi dışında sürdürenlerin bu durumlarının tespiti halinde, bu kişiler hakkında idarece teminat istenmeden mükellefiyete ilişkin gerekli işlemler tesis ettirilir.

10- KAYIT DIŞI FAALİYETTE BULUNULDUĞUNUN TESPİTİ HALİNDE HANGİ İŞLEMLER YAPILIR?
Bu durumda;
10.1- Mükellefiyet tesis tarihinden itibaren 1 ay içinde ilgili vergi dairesi tarafından;
10.2- 30 gün içerisinde teminat verilmesi ve mükellefiyet kaydı re ‘sen terkin edilen mükellefin,
10.3- Kendilerinin varsa tüm vergi borçlarının ödenmesi,
yazılı olarak talep edilir.

11- YAZILI BAŞVURUDAN SONRA ŞARTLARIN YERİNE GETİRİLMEMESİ HALİNDE HANGİ İŞLEMLER YAPILIR?
Yazının tebliğ tarihinden itibaren 30 günlük süre içerisinde bu şartlar yerine getirilmezse;
11.1- İstenen teminat tutarı verilen sürenin son günü vade tarihi kabul edilmek suretiyle söz konusu mükellefler adına teminat alacağı olarak tahakkuk ettirilir.
11.2- Teminat alacağı, bu mükelleflerden 6183 sayılı Kanun uyarınca gecikme zammı tatbik edilerek takip ve tahsil edilir.
11.3- 30 günlük süre sonunda bu şartların yerine getirilmemesi halinde, mükelleflerin açılmış olan mükellefiyet kayıtları vergi dairesi tarafından ayrıca terkin edilir.

***Mükelleflerin faaliyetlerine devam etmek istemeleri durumunda, mükellefiyetin tesis edilebilmesi için mükellefiyet kaydı re ‘sen terkin edilen mükellefin ve kendilerinin varsa tüm vergi borçları ile teminat alacağı tutarının ödenmiş olması şarttır.

Kaynak: Resmi Gazete (11.02.2017 – 29976)

Yasal Uyarı: Bu yazıdaki bilgiler sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen bilgilerden yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgilerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.

]]>
https://www.muhasebenews.com/sirketi-idarece-kapatilan-resen-terk-kisiler-teminat-ile-isyeri-acma-hakki-kazanabilir/feed/ 2