teslim – Muhasebe News https://www.muhasebenews.com Muhasebe News Tue, 06 Feb 2024 20:54:46 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=6.3.3 Kur farkı için fatura kesilmesi ve KDV hesaplanması zorunlu mu? https://www.muhasebenews.com/kur-farki-icin-fatura-kesilmesi-ve-kdv-hesaplanmasi-zorunlu-mu/ https://www.muhasebenews.com/kur-farki-icin-fatura-kesilmesi-ve-kdv-hesaplanmasi-zorunlu-mu/#respond Tue, 06 Feb 2024 20:54:46 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=149206 Kur farkı için fatura kesilmesi ve KDV hesaplanması zorunludur.

Yurt İçi Teslimler ile İhraç Kayıtlı Teslimlerde Oluşan Kur Farklarının KDV karşısındaki durumu

KDV Kanununun 26 ncı maddesinde, bedelin döviz ile hesaplanması halinde dövizin, vergiyi doğuran olayın meydana geldiği andaki cari kur üzerinden Türk parasına çevrileceği hüküm altına alınmıştır.

Konu ile ilgili 105 Seri No.lu KDV Genel Tebliğinin E bölümünde açıklama yapılmıştır.

4.5.1. Yurt içinde KDV uygulanmak suretiyle teslim edilen mallara ilişkin olarak,

– KDV dahil toplam bedelin dövize endeksli olarak belirlenmesi durumunda vergiyi doğuran olayın meydana geldiği tarih ile ödeme tarihi arasında ortaya çıkan kur farkı bedeline iç yüzde oranı uygulanarak,

– Dövize endeksli toplam bedele KDV’nin dahil edilmemesi durumunda vergiyi doğuran olay ile ödeme tarihi arasında ortaya çıkan kur farkları üzerinden

lehine kur farkı ortaya çıkan mükellef tarafından düzenlenecek faturada KDV hesaplanması ve kur farkının ortaya çıktığı dönemde her iki mükellef tarafından genel esaslar çerçevesinde işlem yapılması gerekmektedir.

4.5.2. KDV Kanununun 11/1-c maddesi hükmü gereğince tecil-terkin uygulanmak suretiyle teslim edilen mallara ait bedelin dövize endeksli olarak belirlenmesi durumunda, vergiyi doğuran olayın meydana geldiği tarih ile ödeme tarihi arasında ihracatçı lehine ortaya çıkan kur farkları için ihracatçı tarafından düzenlenecek faturada KDV hesaplanarak beyan edilmesi gerekmektedir. Söz konusu KDV imalatçı tarafından genel esaslara göre indirim konusu yapılabilecektir. İmalatçı lehine kur farkı ortaya çıkması halinde 25 Seri No.lu KDV Genel Tebliğinin D bölümüne göre işlem yapılması gerekmektedir.

 


Kaynak: KDVK 60 nolu sirküler
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/kur-farki-icin-fatura-kesilmesi-ve-kdv-hesaplanmasi-zorunlu-mu/feed/ 0
2024 İndirimli orana tabi teslim ve hizmetlerle ilgili katma değer vergisi iadesi işlemlerindeki azami had  2.600.000-TL olmuştur. https://www.muhasebenews.com/2024-indirimli-orana-tabi-teslim-ve-hizmetlerle-ilgili-katma-deger-vergisi-iadesi-islemlerindeki-azami-had-2-600-000-tl-olmustur/ https://www.muhasebenews.com/2024-indirimli-orana-tabi-teslim-ve-hizmetlerle-ilgili-katma-deger-vergisi-iadesi-islemlerindeki-azami-had-2-600-000-tl-olmustur/#respond Sat, 13 Jan 2024 05:33:39 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=148597 TÜRMOB

MEVZUAT SİRKÜLERİ

VERGİ – 12.01.2024/33-1


2024 YILINDA YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLERCE TASDİK RAPORU DÜZENLENECEK KONULARA İLİŞKİN USUL, ESAS VE İŞLEMLERDE DİKKATE ALINACAK HADLER

 

ÖZET

46 Sıra No.lu SERBEST MUHASEBECİ MALİ MÜŞAVİRLİK VE YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLİK KANUNU GENEL TEBLİĞİ ile yeminli mali müşavirlerce tasdik raporu düzenlenecek konulara ilişkin usul, esas ve işlemlerde dikkate alınacak hadler belirlenmiştir. Buna göre  (1) Yeminli mali müşavir ile yıllık gelir veya kurumlar vergisi beyannameleri ve eklerinin tasdikineilişkin (tam tasdik) süresinde düzenlenmiş tasdik sözleşmesi bulunmayan mükelleflerin, Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliği uyarınca yeminli mali müşavir tasdik raporuna istinaden alabilecekleri katma değer vergisi iadelerine ilişkin azami hadler; 

a)   İndirimli orana tabi teslim ve hizmetlerle ilgili katma değer vergisi iadesi işlemlerinde 2.600.000-TL,

b)   Türkiye’de ikamet etmeyenlere özel fatura ile yapılan satışlar ve yolcu beraberi eşya kapsamında yapılan satışlarla ilgili katma değer vergisi iadesi işlemlerinde 350.000-TL (Süresinde düzenlenmiş tam tasdik sözleşmesi bulunması halinde de söz konusu had geçerli olacaktır.),

c)  Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliği uyarınca yeminli mali müşavir tasdikraporuna istinaden alınabilecek diğer katma değer vergisi iadesi işlemlerinde 1.300.000-TL,

olarak belirlenmiştir.

(2)   13/6/2006 tarihli ve 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının(e) bendi uyarınca taşınmazlar ve iştirak hisselerinin satışından doğan kazançlara ait istisna ile ilgili işlemlere ilişkin had 663.000-TL olarak belirlenmiştir.

30.12.2022 tarih ve 32059 (2.mükerrer) sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 46 Sıra No.lu SERBEST MUHASEBECİ MALİ MÜŞAVİRLİK VE YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLİK KANUNU GENEL TEBLİĞİ’ne yeminli mali müşavirlerce tasdik raporu düzenlenecek konulara ilişkin usul, esas ve işlemlerde dikkate alınacak hadler ile ilgili açıklamalarda bulunulmuştur.

Tebliğde yer alan açıklamalar özetle aşağıdaki gibidir:

1.     Amaç ve kapsam

 1/6/1989 tarihli ve 3568 sayılı Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik Kanunuçerçevesinde Bakanlığımızca yayımlanan Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik KanunuGenel Tebliğleri ile yeminli mali müşavirlerce tasdik raporu düzenlenecek konulara ilişkin usul, esas ve işlemlerde dikkate alınacak hadler belirlenmiş olup 37 Sıra No.lu Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik Kanunu Genel Tebliğinin 3 üncü bölümünde, Bakanlığımızca özel bir belirleme yapılmadığı takdirde, anılan Tebliğde yer alan parasal hadlerin her yıl bir önceki yıl için belirlenen yeniden değerleme oranında artırılarak uygulanacağı açıklanmıştır.

Bu Tebliğde, söz konusu işlemlerde 2023 yılında dikkate alınacak hadlere ilişkin Bakanlığımız belirlemeleri ile bu hadlerin 2023 yılı ve sonraki yıllarda Bakanlığımızca özel bir belirleme yapılmadığı takdirde artış olmaksızın uygulanacağına ilişkin açıklamalar yer almaktadır.

2.     Yasal düzenlemeler

 4/1/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanununun mükerrer 227 nci maddesinde; “Hazine ve Maliye Bakanlığı:

Vergi kanunlarında yer alan muafiyet, istisna, yeniden değerleme, zarar mahsubu ve benzeri hükümlerden yararlanılmasını Hazine ve Maliye Bakanlığınca belirlenen şartlara uygun olarak yeminli mali müşavirlerce düzenlenmiş tasdik raporu ibraz edilmesi şartına bağlamaya,

Vergi kanunları kapsamındaki yeminli mali müşavirlik tasdik işlemlerini elektronik ortamda gerçekleştirmeye ve tasdike konu işlemleri mükellef grupları, faaliyet ve tasdik konuları itibarıyla ayrı ayrı belirlemeye ve uygulatmaya,

Bu uygulamalara ilişkin usul ve esasları belirlemeye yetkilidir.” hükmü ile,

1/6/1989 tarihli ve 3568 sayılı Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik Kanununun 12 nci maddesinin ikinci fıkrasında;

“Yeminli malî müşavirlerin tasdik edecekleri belgeler, tasdik konuları ile tasdike ilişkin usul ve esaslar; gerçek ve tüzelkişilerin mükellefiyet şekilleri, iş kolları ve ciroları, döviz kazandırıcı işlemleri, ithalat ve ihracatları,yatırımın miktarları ve nevileri ile belgelerin ibraz edileceği merciler esas alınmak suretiyle Hazine Maliye Bakanlığınca çıkarılacak yönetmeliklerle belirlenir.”

hükmü yer almakta olup bu hükmün verdiği yetkiye dayanılarak hazırlanan Yeminli Mali Müşavirlerin Tasdik Edecekleri Belgeler, Tasdik Konuları ve Tasdike İlişkin Usul ve Esaslar Hakkındaki Yönetmeliğin 7 nci maddesinin son fıkrasında;

“Tasdik işlemi yapılırken aranacak asgari bilgi, şekil şartları ile tasdike ilişkin diğer usul ve esaslar Bakanlıkça çıkartılacak tebliğlerle belirlenir. Yukarıda belirtilen konuların ve belgelerin tasdikine ilişkin olarak Bakanlıkça tebliğ çıkartılmadıkça, yeminli mali müşavirler bu konu ve belgelerle ilgili olarak tasdik işlemi yapamazlar.”

düzenlemesine yer verilmiştir.

3.     Hadler ve uygulanma zamanı

Yeminli mali müşavir ile yıllık gelir veya kurumlar vergisi beyannameleri ve eklerinin tasdikine ilişkin (tam tasdik)süresinde düzenlenmiş tasdik sözleşmesi bulunmayan mükelleflerin, Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğiuyarınca yeminli mali müşavir tasdik raporuna istinaden alabilecekleri katma değer vergisi iadelerine ilişkin azami hadler;

İndirimli orana tabi teslim ve hizmetlerle ilgili katma değer vergisi iadesi işlemlerinde 600.000-TL,

Türkiye’de ikamet etmeyenlere özel fatura ile yapılan satışlar ve yolcu beraberi eşya kapsamında yapılansatışlarla ilgili katma değer vergisi iadesi işlemlerinde 000-TL (Süresinde düzenlenmiş tam tasdik sözleşmesi bulunması halinde de söz konusu had geçerli olacaktır.),

Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliği uyarınca yeminli mali müşavir tasdik raporuna istinaden alınabilecek diğer katma değer vergisi iadesi işlemlerinde 1.300.000-TL,

olarak belirlenmiştir.

13/6/2006 tarihli ve 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi uyarınca taşınmazlar ve iştirak hisselerinin satışından doğan kazançlara ait istisna ile ilgili işlemlere ilişkin had 663.000-TL olarak belirlenmiştir.

35 Sıra No.lu Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik Kanunu Genel Tebliğinde düzenlenen yatırım indirimi işlemlerine ilişkin had 1.508.000-TL olarak belirlenmiştir.

Katma değer vergisi hariç tutarı 65.000-TL’yi aşmayan belgeler için karşıt inceleme zorunluluğu bulunmamaktadır. Ancak, bir mükelleften bir aylık dönemde yapılan mal ve hizmet alımları toplamının 195.000-TL’yi aşması halinde karşıt inceleme yapılması zorunludur. Bu fıkranın uygulanmasında, Bakanlığımızca yayımlanan Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik Kanunu Genel Tebliğlerinde belirtilen usul ve esaslar geçerlidir.

Bakanlığımızca özel bir belirleme yapılmadığı takdirde, bu Genel Tebliğde yer alan işlemlere ilişkin hadler 2023 yılı ve izleyen yıllarda artış olmaksızın devam edecektir.

Tebliğ 1/1/2023 tarihinde yürürlüğe girmektedir.

Saygılarımızla…


Kaynak: TÜRMOB MEVZUAT SİRKÜLERİ
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/2024-indirimli-orana-tabi-teslim-ve-hizmetlerle-ilgili-katma-deger-vergisi-iadesi-islemlerindeki-azami-had-2-600-000-tl-olmustur/feed/ 0
Ürünü teslim almadan ilk satıcıdan direkt alıcıya gönderilmesi halinde e-sevk irsaliyesini kim düzenleyecek? https://www.muhasebenews.com/urunu-teslim-almadan-ilk-saticidan-direkt-aliciya-gonderilmesi-halinde-e-sevk-irsaliyesini-kim-duzenleyecek/ https://www.muhasebenews.com/urunu-teslim-almadan-ilk-saticidan-direkt-aliciya-gonderilmesi-halinde-e-sevk-irsaliyesini-kim-duzenleyecek/#respond Thu, 30 Nov 2023 16:45:24 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=147843 Deposuz çalışan bir mükellef nakliyeyi kendisi yaptırıyorsa sevk irsaliyesi düzenleyebilir mi ve nasıl düzenlemesi gerekir malı teslim almadan ilk satıcıdan alıcıya gönderecek irsaliye nasıl olmalı?

Aşağıdaki tanımlar dışında sevk irsaliyesi düzenlenemez.

Sevk irsaliyesi malın şevkini belgeleyen, üç nüsha olarak düzenlenmesi gereken ve nakliye esnasında taşıt üzerinde iki nüsha olarak bulundurulması gereken bir vesikadır. Bu belge, hâsılatı tevsik eden yani fiyat ve bedeli gösteren bir belge değildir. Sevk irsaliyesi ile ilgili olarak 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nda ” faturanın şekli” başlıklı 230’uncu maddesinde ve ilgili Vergi Usul Kanunu tebliğlerinde açıklama yapılmıştır.

213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nda sevk irsaliyesinde bulunması zorunlu bilgiler yer almamakla beraber bu konuya ilişkin 173 ve 253 sıra no.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğleri’nde aşağıdaki gibi açıklama yapılmıştır.

Sevk irsaliyesinde;
– gönderilen malın nev’i ve miktarının,
– satıcının veya malı sevk edenin adı, soyadı,
ticaret ünvanı, adresi, varsa vergi dairesi hesap
numarasının, (mükellefin diğer iş yerine veya satılmak üzere bir alıcıya gönderdiği hallerde malın kime ve nereye gönderildiğinin)
– malın düzenlenme tarihi ile fiili sevk tarihi
– müteselsil irsaliye numarasının,
bulunması ve bunların satıcı tarafından imzalanması zorunludur.


İLİNTİLİ İÇERİK

VERGİ USUL KANUNU GENEL TEBLİĞİ
(SIRA NO: 509)

IV.3. e-İrsaliye Uygulaması
IV.3.1. Genel Olarak
Mal hareketlerinin elektronik ortamda düzenli bir şekilde izlenebilmesi amacıyla; Kanunun 230 uncu maddesinin birinci fıkrasının beşinci bendine göre hali hazırda kağıt ortamda düzenlenmekte olan “sevk irsaliyesi”nin, elektronik belge olarak elektronik ortamda düzenlenmesi, alıcısına elektronik ortamda iletilmesi ve elektronik ortamda muhafaza ve ibraz edilmesine ilişkin yapılan düzenlemeler bu bölümün konusunu oluşturmaktadır.
Bu Tebliğde düzenlenen e-İrsaliye belgesi, yeni bir belge türü olmayıp, kağıt ortamdaki“sevk irsaliyesi” belgesi ile aynı hukuki niteliklere sahiptir.

IV.3.2. e-İrsaliye Uygulamasına Dâhil Olma
e-İrsaliye uygulaması bu Tebliğin “IV.3.5.” numaralı bölümünde belirtilen mükellefler dışındaki mükellefler için zorunlu bir uygulama olmayıp, uygulamaya dahil olmak isteyen mükelleflerin;

a) e-Fatura uygulamasına dahil olması,

b) Bu Tebliğde açıklanan usul ve esaslara uygun olarak, e-İrsaliye düzenleyebilme ve iletebilme konusunda gerekli hazırlıklarını tamamlamış olması,

c) Bu Tebliğin “V.1.” numaralı bölümünde belirtilen uygulamadan yararlanma yöntemleri ve başvuru esaslarına uygun şekilde e-İrsaliye uygulamasına dahil olmak için gerekli başvuruyu yapması, gerekmektedir.

IV.3.3. e-İrsaliyede Bulunması Gereken Bilgiler

e-İrsaliye’de aşağıda yer alan bilgilerin bulunması zorunludur:

a) e-İrsaliyenin düzenlenme tarihi ve belge numarası.

b) e-İrsaliyeyi düzenleyenin adı/soyadı, ticaret unvanı, adresi, vergi dairesi ve vergi kimlik numarası.

c) Müşterinin adı/soyadı, ticaret unvanı, varsa vergi dairesi ve vergi kimlik numarası, işyeriadresi ve farklı ise teslimat adresi.

ç) Taşınan malın nevi, miktarı.

d) Fiili sevk tarihi ile saat ve dakika olarak fiili sevk zamanı.

e) Başkanlık sistemlerinden elektronik ortamda sorgulanması, doğrulanması ve görüntülenmesine imkân vermek üzere, Başkanlık tarafından bilgi içeriği belirlenen karekod veya barkod (Başkanlık tarafından ebelge.gib.gov.tr adresinden yapılan duyuruda belirtilecek tarihten itibaren).

Başkanlık, ihtiyaç duyulması halinde söz konusu bilgilere ilave bilgilerin de e-İrsaliyede bulunmasını mükelleflere gerekli duyuruları ebelge.gib.gov.tr adresinde yaparak isteyebilir.

Mükellefler e-İrsaliye üzerindeki zorunlu bilgilere ilave olarak ihtiyaçları doğrultusunda farklı bilgilere de yer verebilir.

IV.3.4. e-İrsaliye Yanıtı
Kendisine e-İrsaliye düzenlenen mükellefler, istemeleri halinde, e-İrsaliyeye konu malların ne kadarlık kısmının teslim alındığını/kabul edildiğini, teslim alınmayan mallara ilişkin olarak, kabul edilmeyen mal miktarını ve nedenini uygulama üzerinden e-İrsaliye Yanıtı ile e-İrsaliyeyi düzenleyene iletebilirler. e-İrsaliye Yanıtı ile yapılan kısmi kabul durumlarında, kabul edilmeyen malların satıcısına geri gönderimi için, alıcının e-İrsaliye uygulamasına kayıtlı kullanıcı olması durumunda e-İrsaliyenin, uygulamaya kayıtlı kullanıcı olmaması durumunda ise matbu kağıt sevk irsaliyesinin ayrıca düzenlenmesi gerekmektedir.

Bununla birlikte düzenlenen e-İrsaliyenin, alıcısının ya da muhteviyatındaki malların tamamının hatalı olması halinde, alıcısı tarafından e-İrsaliye Yanıtı ile reddedilmesi mümkündür. Ancak ret işleminin malın fiili sevkinden önce yapılması gerekmektedir. Malın fiili sevkinden sonra gönderilecek ret e-İrsaliye Yanıtları hükümsüz olup, bu durumda malı taşıyan/taşıttıran tarafından yeni bir e-İrsaliye düzenlenmesi gerekecektir.

e-İrsaliye uygulamasına dahil olma izni alan mükellefler, oluşturdukları e-İrsaliyelerini ve e-İrsaliye Yanıtlarını birbirleriyle ilişkili şekilde, vergi kanunları ve diğer kanuni düzenlemelerin öngörmüş olduğu süreler dâhilinde muhafaza ve istenildiğinde ibraz etmekle yükümlüdür.

IV.3.5. e-İrsaliye Uygulamasına Geçiş Zorunluluğu

Aşağıda belirtilen mükelleflerin e-İrsaliye uygulamasına dâhil olmaları ve düzenleyecekleri sevk irsaliyelerini bu Tebliğin “V.7.” ve “VIII.” numaralı bölümlerinde belirtilen istisnai durumlar haricinde “e-İrsaliye” olarak düzenlemeleri ve uygulama kapsamındaki mükelleflerden alacakları sevk irsaliyelerini de “e-İrsaliye” olarak almaları zorunludur.

1- Özel Tüketim Vergisi Kanununa ekli (I) sayılı listedeki malların imali, ithali, teslimi vb. faaliyetleri nedeniyle EPDK’dan lisans (bayilik lisansı dahil) alan mükellefler.

2- Özel Tüketim Vergisi Kanununa ekli (III) sayılı listedeki malların imal, inşa, ithalini ve ana bayi/distribütör şeklinde pazarlamasını gerçekleştiren mükellefler.

3- 4/6/1985 tarihli ve 3213 sayılı Maden Kanunu kapsamında düzenlenen işletme ruhsatı/sertifikası sahipleri ve işletme ruhsatı/sertifikası sahipleri ile yaptıkları sözleşmeye istinaden maden üretim faaliyetinde bulunan gerçek ve tüzel kişi mükellefler.

4- 4/4/2001 tarihli ve 4634 sayılı Şeker Kanununun 2 nci maddesinin (e) bendinde tanımına yer verilen şekerin (Beyaz şeker (standart, rafine küp ve kristal şeker), yarı beyaz şeker, rafine şeker, ham şeker ve kahverengi şeker olarak sınıflandırılan, pancar veya kamıştan üretilen kristallendirilmiş sakaroz ile nişasta kökenli izoglukoz, likid ya da kurutulmuş halde glukoz şurubu, sakaroz veya invert şeker veya her ikisinin karışımının suda çözünmesinden meydana gelen şeker çözeltisi ve invert şeker şurubu ile inülin şurubu) imalini gerçekleştiren mükellefler.

5- (Değişik ibare:RG-22/1/2022-31727) Demir ve çelik (GTİP 72) ile demir veya çelikten eşyaların (GTİP 73) imali, ithali veya ihracı faaliyetinde bulunan (Değişik ibare:RG-22/1/2022-31727) mükellefler (ticari kazançları basit usulde tespit edilenler hariç).

6- Tarım ve Orman Bakanlığınca gübre üretim ve tüketiminin kayıt altına alınmasına yönelik oluşturulan Gübre Takip Sistemi’ne kayıtlı kullanıcılar.

7- (Değişik:RG-22/1/2022-31727) e-Fatura uygulamasına kayıtlı olan ve brüt satış hasılatı (veya satışları ile gayrisafi iş hasılatı);

a) 2018, 2019 veya 2020 hesap dönemlerinde 25 Milyon TL,

b) 2021 veya müteakip hesap dönemlerinde 10 Milyon TL
ve üzeri olan mükellefler.

8- 11/3/2010 tarihli ve 5957 sayılı Sebze ve Meyveler ile Yeterli Arz ve Talep Derinliği Bulunan Diğer Malların Ticaretinin Düzenlenmesi Hakkında Kanun hükümlerine göre komisyoncu veya tüccar olarak sebze ve meyve ticaretiyle iştigal eden mükellefler.

9- Başkanlık, yapılan analiz veya inceleme çalışmaları neticesinde riskli ya da vergiye uyum düzeyi düşük olduğu tespit edilen mükellefleri veya mükellef gruplarını, faaliyet, sektör ve ciro tutarına bağlı olmaksızın, yazılı bildirim yapmak ve geçiş hazırlıkları için en az 3 ay süre vermek suretiyle eİrsaliye uygulamasına geçme zorunluluğu getirmeye yetkilidir. Kendisine yazılı bildirim yapılan mükelleflerin, yazılı bildirimde belirtilen süreler içinde eİrsaliye uygulamasına dâhil olması gerekmektedir. Yazılı bildirim yapılan mükelleflerin, yazıda belirtilen süreler içinde e-İrsaliye uygulamasına dahil olması ve tüm müşterilerine e-İrsaliye düzenlemeleri gerekmektedir. Bu zorunluluğa uymayan mükellefler hakkında Kanunda öngörülen hükümler uygulanır.

IV.3.6. e-İrsaliye Uygulamasına Geçiş Süresi

Bu Tebliğin “IV.3.5.” numaralı bölümünde belirtilen mükelleflerin, e-İrsaliye uygulamasına ilişkin başvurularını ve fiili geçiş hazırlıklarını 1/7/2020 tarihine kadar tamamlayarak (11/3/2010 tarihli ve 5957 sayılı Sebze ve Meyveler ile YeterliArz ve Talep Derinliği Bulunan Diğer Malların Ticaretinin Düzenlenmesi Hakkında Kanun hükümlerine göre komisyoncu veya tüccar olarak sebze ve meyve ticaretiyle iştigaleden mükellefler 1/1/2020 tarihine kadar) e-İrsaliye uygulamasına geçmeleri ve bu tarihten itibaren düzenleyecekleri sevk irsaliyelerini bu Tebliğin “V.7.” ve “VIII.” numaralı bölümlerinde belirtilen istisnai durumlar haricinde,e-İrsaliye olarak düzenlemeleri ve kayıtlı kullanıcılardan e-İrsaliye olarak almaları zorunludur.

(Değişik fıkra:RG-9/2/2021-31390)1/1/2020 tarihinden itibaren; Özel Tüketim Vergisi Kanununa ekli (I) sayılı listedeki malların imali, ithali, teslimi vb. faaliyetleri nedeniyle EPDK’dan lisans alanlar, Özel Tüketim Vergisi Kanununa ekli (III) sayılı listedeki malları imal, inşa veya ithal edenler, maden ruhsat veya sertifikası alanlar (yaptıkları sözleşmeye istinaden maden üretim faaliyetinde bulunan mükellefler dahil), şeker imalini gerçekleştirenler, (Değişik ibare:RG-22/1/2022-31727) demir ve çelik ile demir veya çelikten ürünlerin imal, ithal veya ihracını gerçekleştirenler (ticari kazançları basit usulde tespit edilenler hariç), Gübre Takip Sistemine dahil olanlar, Hal Kayıt Sistemi kapsamındaki sebze ve meyvelerin toptan ticaretini yapmaya başlayan tüccar veya komisyoncular söz konusu şartların sağlandığı ayı izleyen dördüncü ayın başından, (Değişik ibare:RG22/1/2022-31727) brüt satış hasılatı (veya satışları ile gayrisafi iş hasılatı) 2018, 2019 veya 2020 hesap dönemlerinde 25 Milyon TL, 2021 veya müteakip hesap dönemlerinde 10 Milyon TL ve üzeri olan mükelleflerin ise müteakip hesap döneminin yedinci ayı başından itibaren e-İrsaliye uygulamasına geçmeleri ve bu tarihten itibaren düzenleyecekleri sevk irsaliyelerini bu Tebliğin “V.7.” ve “VIII.” numaralı bölümlerinde belirtilen istisnai durumlar haricinde, e-İrsaliye olarak düzenlemeleri ve kayıtlı kullanıcılardan e-İrsaliye olarak almaları zorunludur.

IV.3.7. Ceza Uygulaması

Zorunluluk getirildiği halde e-İrsaliye uygulamasına süresi içinde geçmeyen mükellefler ile e-İrsaliye şeklinde düzenlenmesi gereken sevk irsaliyesini, bu Tebliğin “V.7.” ve “VIII.” numaralı bölümlerinde belirtilen istisnai durumlar haricinde e-İrsaliye olarak düzenlemeyen ve almayan (matbu kağıt sevk irsaliyesi olarak düzenleyenler ve alanlar dahil) mükellefler (232 nci maddenin birinci fıkrasının 1 ila 5 numaralı bentlerinde sayılanlar) hakkında Kanununda öngörülen cezai hükümler uygulanır.


GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

e-İRSALİYE UYGULAMA KILAVUZU

14 E-İrsaliye Belgesinin İptali

e-İrsaliye belgesinin iptali söz konusu değildir. Bununla birlikte malın fiili sevkinden önce, malın muhteviyatının ya da alıcının hatalı olduğunun tespiti durumunda, alıcı tarafından e-İrsaliye muhteviyatının tamamına “irsaliye yanıtı” ile “red” yanıtı verilebilir.

15 E-İrsaliye Uygulamasında Özellik Arz eden Durumlar:

15.1 Zincir Teslim Durumunda e-İrsaliye Düzenlenmesi Durumu

e-İrsaliye uygulaması kapsamında zincir teslimlerde de e-İrsaliye düzenlenebilmektedir.

Uygulama kapsamında düzenlenecek e-İrsaliyelerde alıcı ve satıcı dışında alıcı ve satıcı adına hareket eden tarafların da belge üzerinde gösterilmesi mümkündür.

Örnek olarak; “X” üreticisinden mal alan “Y” toptancısı, bu malı fiilen teslim almadan “Z” bayisine, “Z” bayisi ise henüz teslim edilmemiş malı doğrudan “T” müşterisine satabilir. Bu durumda henüz “X” üreticisinin deposunda bulunan mallar, “X” üreticisi tarafından doğrudan “T” müşterisine sevk edilebilir. Bu durumda aşağıdaki alanlar kullanılarak e-İrsaliye düzenlenecek olup, ilgili alanlara alıcı ve satıcı adına hareket eden tarafların da bilgileri yazılacaktır. Bu sayede malın her satış aşamasında değil, sadece sevki aşamasında e-İrsaliye düzenlenecek, ancak tüm aşamalar eİrsaliye üzerinden takip edilebilecektir.

15.2 Şubeler Arası Mal Sevkiyatında e-İrsaliye Düzenlenmesi

İşletmenin şubeleri arasında yapılan mal sevkiyatlarında da sevk irsaliyesi düzenlenmesi gereği bulunduğundan, uygulamaya kayıtlı kullanıcıların kendi işyerleri arasında gerçekleştireceği mal sevkiyatlarına ilişkin olarak e-İrsaliye düzenlenmesi gerekmektedir. Bu durumda malı gönderen ve alan bilgileri olarak aynı mükellefiyet bilgilerine yer verilecek olup, malın teslimat adresi e-İrsaliye üzerinde ilgili alana girilecektir.

15.3 Malın Fiili Sevkinden Önce Fatura Düzenlenmesi Durumu

Malın fiilli sevkinden önce Fatura düzenlenmiş olması halinde, düzenlenecek e-İrsaliyede ilgili fatura bilgilerine de yer verilecektir. Bu durumda e-İrsaliye’nin “AdditionalDocumentReference” alanında düzenlenmiş Fatura bilgilerine yer verilecektir. Düzenlenen fatura üzerinde ise ayrıca e-İrsaliye bilgilerine yer verilmeyecek olup, not/açıklama alanına malın daha sonra sevk edileceği ve e-İrsaliyesinin ayrıca düzenleneceği belirtilecektir.

15.4 e-Fatura veya e-Arşiv Fatura’nın Sevk İrsaliyesi Yerine Geçtiği Durumlar

Malın teslimi (teslim sayılan haller dâhil) anında e-Fatura ya da e-Arşiv Fatura düzenlenmesi, belge üzerinde düzenleme tarihi yanında düzenleme zamanının da saat ve dakika olarak gösterilmesi, belge üzerinde “İrsaliye yerine geçer.” ibaresine yer verilmesi ve kâğıt çıktısının satıcı veya yetkilisi tarafından imzalanması koşuluyla, e-Fatura ya da e-Arşiv Fatura’nın kağıt çıktısı sevk irsaliyesi yerine geçeceğinden bu tür durumlarda ayrıca e-İrsaliye düzenlenmesine gerek bulunmamaktadır.

15.5 Sevkiyatın Başlatıldığı Lokasyonda Altyapı Ve Teknik İmkânsızlıklar Nedeniyle eİrsaliye Düzenlenmesinin Mümkün Olamadığı Hallerde Belge Düzeni

Bu gibi durumlarda matbu sevk irsaliyesi ile e-İrsaliye aynı anda düzenlenmesi esas olup, düzenlenen matbu sevk irsaliyesinin üzerinde e-İrsaliyeye ait belge numarası ve belge düzenleme tarihi ve zamanı ile taşıyıcı(şoför adı-soyadı-TCKN) ve araç plaka bilgilerine yer verilecek ve üzerine “e-İrsaliyesi ayrıca düzenlenmiştir.” ibaresi yazılacaktır. Bununla birlikte düzenlenebilecek matbu sevk irsaliyesinin bulunmaması halinde, 509 Sıra No.lu VUK Genel Tebliği’nde açıklandığı üzere malın sevkini sağlayan kişi ya da kuruma e-İrsaliye belgesinin elektronik ortamda gösterimine olanak sağlayacak gerekli bilgiler (e-İrsaliyenin düzenleyicisin VKN/TCKN bilgisi ile e-İrsaliye Belge No’su) paylaşılacaktır.

15.6 İhracat İşlemlerinde e-İrsaliye Uygulaması

e-İrsaliye Uygulamasına kayıtlı mükelleflerce gerçekleştirilen mal ihracatı işlemlerinde de sevkiyatın başlamasından önce e-İrsaliye düzenlenmesi zorunludur.

İhracat işleminde, alıcının uygulamaya kayıtlı bir kullanıcı olmaması nedeniyle, bu kılavuzun 8’inci maddesinde açıklanan şekilde e-İrsaliye (ya da e-İrsaliye yerine de geçen e-Fatura veya e-Arşiv Fatura) düzenlenecek ve Başkanlık Sanal alıcı hesabına gönderilecektir. Malın yanında söz konusu e-İrsaliyenin kağıt çıktısı bulundurulacaktır. Ancak Ticaret Bakanlığı ile GİB bilgi işlem sistemleri arasında gerekli entegrasyon çalışmalarının tamamlanmasını müteakip, e-İrsaliye’nin kağıt çıktısı yerine elektronik ortamda görüntülenebilir dosyası da ibraz edilebilir şekilde sevkiyat işlemleri gerçekleştirilebilecektir.

15.7 Lojistik Merkezinde Satıcıya Ait Depolanan Malların, Lojistik Merkezine Ait Araçlar İle Satıcının Vereceği Talimatla Bir Alıcıya Sevk Edildiği Durum

Satıcıya ait malların lojistik merkezine teslimatını (bir başka ifade ile taşımasını) kim gerçekleştiriyorsa (satıcının kendisi veya lojistik merkezi) sevk irsaliyesi düzenleyecektir.

Lojistik merkezinde depolanmakta olan satıcıya ait malların, satıcının lojistik merkezine vereceği talimatla, lojistik merkezi tarafından diğer alıcılara gerçekleştirilecek sevkiyat işlemlerinde aşağıda belirtilen senaryolardan birine göre işlemlerin sonuçlandırılması mümkün bulunmaktadır.

I. SENARYO adımları:

  1. Satıcı e-İrsaliye’yi alıcıya düzenler (Sevkiyat başlangıç yeri lojistik merkezi, bitiş yeri alıcı adresi)
    2. Satıcı alıcıya düzenlediği e-İrsaliye’nin bir örneğini Lojistik merkezine haricen iletir.
    3. Lojistik merkezi satıcının düzenlediği e-İrsaliye belgesi ile birlikte kendisinindüzenleyeceği TAŞIMA İRSALİYESİ ile alıcıya malları sevkiyatı gerçekleştirir.
    4. Lojistik Merkezi alıcıya gerçekleştirilen fiili teslimat bilgisini satıcıya haricen iletir.
    5. Alıcı e-İrsaliye sistemi üzerinden fiili teslimat bilgisini e-İrsaliye yanıtı ile satıcıya iletebilir. İletmezse tam olarak teslim almış sayılır.
    6. Satıcı kendisine ulaşan fiili teslimat bilgilerine göre alıcıya 7 günlük süre içinde

e-Fatura’yı düzenler.

II. SENARYO adımları:

1- Lojistik merkezi, e-İrsaliye’yi alıcıya düzenler (Sevkiyat başlangıç yeri lojistik merkezi, bitiş yeri alıcı adresi, malın satıcısı bilgisine de yer vererek belgeyi düzenleyen lojistik merkezi olup, X satıcının malının Y alıcısına, lojistik merkezinden alıcı adresine sevk edildiğini gösteren şekilde. )

2- Lojistik Merkezi ayrıca TAŞIMA İRSALİYESİ düzenler. Bu taşıma irsaliyesi ile 1. adımda düzenlenen e-İrsaliye bilgisi de ilişkilendirilerek, sevkiyatı başlatır.

3. Alıcı e-İrsaliye sistemi üzerinden fiili teslimat bilgisini e-İrsaliye yanıtı ile lojistik merkezine iletebilir. İletmezse tam olarak teslim almış sayılır.

4. Lojistik Merkezi, düzenlediği e-İrsaliye’nin bir örneğini, fiili teslimat bilgisini ve alıcı tarafından e-İrsaliye sistemi üzerinden kendisine iletilen e-İrsaliye yanıtı bilgi/belgelerini

SATICI’ya iletir.

5. Satıcı kendisine ulaşan e-İrsaliye, e-İrsaliye Yanıtı ve fiili teslimat bilgi ve belgelerine göre alıcıya 7 günlük süre içinde e-Fatura’yı düzenler.

15.17 Yarı Mamül Veya Mamul Malların, Bazı İşlemler Yapılmak Üzere, Diğer Mükelleflere Gönderilmesi Ve Bu Mükelleflerden Malların Geri Getirilmesi Durumunda Götürülen Ve Geri Getirilen Mallar İçin Gidiş Ve Geliş Taşımaları Sırasında Belge Düzeni

Mükelleflerin, yarı mamul veya mamul mallarını, bazı işlemler yapılmak üzere, diğer mükelleflere göndermeleri ve bu mükelleflerden malları geri getirmeleri durumunda götürülen ve geri getirilen mallar için gidiş ve geliş taşımaları sırasında ayrı ayrı e-İrsaliye düzenlemeleri zorunludur.

Malların götürülmesinde düzenlenecek e-İrsaliyelerin müşteri bölümü bilgilerine işlemi yapacak mükellefin adı ve soyadı, varsa ticaret ünvanı, vergi dairesi ve hesap numarası yazılacak, Malın nev’i bölümüne, gönderilen malların adı/cinsi, miktarı bölümüne miktarı yazılacak ve söz konusu e-İrsaliye’nin açıklama not alanına yapılacak işin türü (Mesela: “Boyatılmak, tamir ettirilmek, parça değiştirmek üzere” şeklinde bir ibare) yazılacaktır.

İşlem gördükten sonra malın tekrar işlemi yaptıran tarafından geri taşınmasında düzenlenecek e-İrsaliyelerin müşteri bilgileri bölümüne işlemi yaptıran işletme kendi bilgilerine, sevk adresi olarak kendi işletme adres bilgisine (işlemin yapıldığı yer adres bilgisinin de başlangıç noktası olarak eklenmesi mümkündür) malın nev’i ve miktar bilgisi olarak işlemi tamamlanmış hali ile geri getirilen malların nev’i ve miktarı bilgileri yazılacak ve irsaliyenin not açıklama alanına yaptırılmış olan işlemin türü (boyama, baskı, tamir, parça değişim vb.) ne ilişkin açıklamaya yer verilecektir. Ancak, söz konusu malların işlemi yapacak mükellefler tarafından taşınması veya taşıttırılması halinde sevk irsaliyesinin, yukarıda belirtilen esaslara göre bu kimseler tarafından düzenleneceği tabiidir. 

15.19 Numune Üzerine Veya Tecrübe Ve Muayene Şartıyla Gerçekleştirilen Satışlara Ait Mal Sevkiyatlarında Belge Düzeni

Numune üzerine veya tecrübe ve muayene şartıyla satım yapılmak üzere mal sevkiyatı yapılması halinde sevk edilen mallar için matbu kağıt ortamda sevk irsaliyesi düzenlenmesi zorunluluğu bulunduğundan, bu suretle sevk edilen malların e-İrsaliye düzenlenmek suretiyle sevk edilmesi zorunludur. Ancak irsaliye yerine geçen e-Fatura ya da e-Arşiv Fatura’nın kağıt çıktısı düzenlendiği durumda ayrıca e-İrsaliye düzenlenmesine gerek bulunmamaktadır. Bu tür sevkiyatlarda, malı satıcı taşıyor veya taşıtıyorsa e-İrsaliye satıcı tarafından, alıcı taşıyor veya taşıtıyorsa e-İrsaliye alıcı tarafından düzenlenecektir. Ancak, kabule bağlı olan ve bunun için yazılı bir sözleşme bulunan bu tür satışlarda, fatura düzenlenmesindeki yedi günlük sürenin kabul tarihinden itibaren başlayacağı tabiidir.

15.23E-İrsaliyede Malların Fiyatlarına Yer Verilmesi Durumu

Mevzuatımızda sevk irsaliye belgesi düzenlenirken malların fiyatlarına yer verilmesi zorunluluğu bulunmamaktadır. Bu nedenle e-İrsaliye uygulamasında da böyle bir zorunluluk yoktur.

Ancak sistemsel olarak, düzenlenecek e-İrsaliyelerde malların fiyat bilgilerine de yer verilmesi mümkündür.

15.24 E-İrsaliyeye Konu Malların “Tam Olarak” Teslim Alınması Durumu

e-İrsaliye’ye konu malları tam olarak teslim alan alıcı, e-İrsaliye sistemi üzerinden “KABUL” irsaliye yanıtı dönebileceği gibi, herhangi bir yanıt dönme zorunluluğu da bulunmamaktadır.

Sistemsel olarak 7 gün içinde herhangi bir yanıt dönülmemiş e-İrsaliye’lere konu malların alıcıları tarafından tam olarak teslim alındığı ve satıcıları tarafından bu malların tamamı için fatura düzenleneceği kabul edilmektedir.

15.25 E-İrsaliyeye Konu Malların “Eksik Olarak” Teslim Alınması Durumu

e-İrsaliye’ye konu malları “eksik olarak” teslim alan alıcı, istemesi halinde e-İrsaliye sistemi üzerinden “KISMİ KABUL” irsaliye yanıtı ile satıcıya fiilen teslim aldığı mal miktarını bildiren bir yanıt dönebilir.

Sistemsel olarak 7 gün içinde herhangi bir yanıt dönülmemiş e-İrsaliye’lere konu malların alıcıları tarafından tam olarak teslim alındığı ve satıcıları tarafından bu malların tamamı için fatura düzenleneceği kabul edilmektedir.

Bu nedenle, irsaliye ile faturanın uyumumun sağlanması bakımından alıcı tarafından sistem üzerinden bir yanıtın dönülmediği durumlarda, fiilen teslim alınan mal miktarının alıcı ve satıcı arasında tanzim olunan harici diğer belgelerle (Teslim/Tesellüm belgeleri, tutanak, makbuz vb. belgelerle – e-İrsaliyenin kağıt çıktısı üzerine alınacak notlar ve imzalar da söz konusu belgeler yerine kullanılabilir.-) tevsik ve ispat olunması ve ilgili makamlara istenildiğinde ibraz edilebilir şekilde muhafaza edilmesi gerekmektedir.

Fiilen teslim edilen/alınan mal miktarını gösteren harici belgelerin satıcı ve alıcı açısından ispat işlemlerinde tevsik edici belge olarak kullanılması mümkün bulunmaktadır. Alıcısı tarafından fiilen teslim alınmayan mallar için, malını geri götüren satıcı tarafından e-İrsaliye’nin ayrıca düzenlenmesi gerektiği de tabiidir.

15.27 Konsinye Olarak Gönderilen Mallar İçin E-İrsaliyenin Ne Şekilde Düzenleneceği Ve Fatura Düzenleme Süresi Hususu

Vergi Usul Kanunu’nun 230/5’inci maddesi uyarınca mal hareketinin sevk irsaliyesine bağlanması zorunludur. Bu nedenle malın konsinyiye (Konsinye teslimde mal gönderilen) gönderilmesi sırasında, konsinyör (Konsinye teslimde mal gönderen) tarafından (taşımayı konsinyi yapıyorsa konsinyi tarafından) sevk irsaliyesi düzenlenmesi ve malların konsinye suretiyle gönderildiğinin sevk irsaliyesi üzerinde belirtilmesi gerekir.

Bu nedenle e-İrsaliye uygulamasına dahil olan mükellefler tarafından konsinye olarak gönderimi gerçekleştirilen mallar için, e-İrsaliyesi düzenlenmesi ve söz konusu irsaliye üzerine gönderimin konsinye teslim amacıyla gönderildiğinin şerh edilmesi gerekmektedir.

Vergi Usul Kanunu’nun 229’uncu maddesinde “Fatura, satılan emtia veya yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere emtiayı satan veya işi yapan tüccar tarafından müşteriye verilen ticari vesikadır” şeklinde tanımlanmıştır.

Konsinye suretiyle yapılan satışlarda malın konsinyiye gönderilmesi satış sözleşmesine dayanmamakta ve mülkiyet devri gerçekleşmemektedir. Bu nedenle malın gönderilmesine bağlı olarak fatura kesilmesi söz konusu değildir. Ancak konsinyi tarafından malın alıcıya teslimi anında satış işlemi gerçekleşmiş olacağından konsinyi alıcı adına satış bedeli üzerinden, konsinyör ise daha önce kararlaştırılan bedel üzerinden konsinyi adına fatura düzenleyecektir.

Vergi Usul Kanunu’nun 231/5’inci maddesinde “Fatura, malın teslimi veya hizmetin yapıldığı tarihten itibaren azami yedi gün içinde düzenlenir. Bu süre içerisinde düzenlenmeyen faturalar hiç düzenlenmemiş sayılır.” denilmektedir. Buna göre, konsinye olarak satılmak üzere teslim edilen emtia için faturanın, irsaliye tarihinden itibaren değil, konsinyinin malı alıcıya sattığı tarihten itibaren ve fiilen satılan mal miktarları dikkate alınarak 7 gün içinde düzenlenmesi gerekmektedir.

15.28 Aynı sevkiyatın kısmen karayolu kısmen de demiryolu ile yapıldığı durumlarda eİrsaliye Düzeni 

Aynı alıcıya gönderilen mallar için düzenlenecek e-İrsaliyede, karayolu ve demir yolu ile kat edilecek güzergahların e-İrsaliye’de “Shipment” etiketinin altında “Delivery” alanı çoklanarak her bir güzergahın ayrı ayrı belirtilmesi suretiyle, tek bir e-İrsaliye ile malın gönderiminin yapılması ve her bir sevkiyat sırasında bu e-İrsaliyenin ibraz edilmesi mümkündür. Örneğin AB arası demir yolu, B-C arası karayolu, C-D arası deniz yolu ile sevkiyatın yapılacağı durumda, e-İrsaliyede bu hususlar belirtilerek tek bir e-İrsaliye düzenlenebilir.

15.29 İhracat İşlemlerinde e-İrsaliye Uygulaması 

e-İrsaliye uygulamasına kayıtlı mükelleflerce gerçekleştirilen mal ihracı sırasında da e-İrsaliye düzenlenmesi zorunludur. Bu kapsamda düzenlenecek e-İrsaliyeler, ihracat işlemlerinde düzenlenen e-Faturalardan farklı olarak Ticaret Bakanlığı adına değil, doğrudan yurtdışındaki müşteri adına düzenlenecektir. Bununla birlikte söz konusu müşterinin aynı zamanda Türkiye’de mukim bir mükellef olması durumunda ilgili mükellefin VKN ya da TCKN bilgileri, Türkiye’de mukim bir mükellef olamaması halinde ise VKN alanına on (10) adet iki (2) (2222222222) girilmek suretiyle e-İrsaliye düzenlenecektir. Düzenlenen e-İrsaliye, müşterinin Türkiye’de mukim ve e-İrsaliye uygulamasına kayıtlı olması durumunda doğrudan ilgili mükellefe, diğer durumlarda ise GİB Sanal Alıcı’sına gönderilecektir.

15.30 Taşıma sırasında e-İrsaliyenin kağıt çıktısının araçta bulundurulması durumunda matbaa baskılı ve seri sıra no.lu belgelerin kağıt çıktı olarak kullanımı hususu 

e-İrsaliye kağıt nüshası olarak matbaa baskılı ve seri sıra no.lu belgelerin e-İrsaliye’de bulunması gerekli tüm bilgileri barındırması ve okunmasına engel teşkil etmemesi koşuluyla kullanılması mümkündür.

15.31 e-İrsaliyenin düzenlenmesi sırasında şoför, araç, fiili sevk zamanı bilgilerinin tam olarak bilinemediği durumda e-İrsaliye düzeni 

Sevk irsaliyesinin fiili sevk başlangıcından önce, zorunlu bilgileri içerecek şekilde, düzenlenmesi zorunludur. Düzenlenecek e-İrsaliyede zorunlu olan bu alanların, e-İrsaliye’nin elektronik ortamda oluşturulması sırasında tam olarak bilinemediği durumlarda e-İrsaliye belgesi öncelikle TASLAK olarak kaydedilmeli ve sevkiyat başlangıcıyla birlikte eksik bilgiler taslak belgeye eklendikten sonra ONAYLAMA işlemine tabi tutulmalı ve Başkanlık sistemlerine gönderimi sağlanmalıdır. Taslak belgenin onaylanmamış halinin elektronik veya kağıt çıktısının hukuki geçerliği olmayıp, sevkiyat sırasında onaylanmış e-İrsaliye’nin elektronik veya kağıt çıktı halinin bulundurulması zorunludur.

15.32 e-İrsaliyede bulunması gerekli ZORUNLU alanlar ile bu alanların eksik ya da hatalı düzenlenmesi durumu

e-İrsaliye de bulunması gerekli zorunlu alanlar 509 Sıra No.lu VUK Genel Tebliğinin IV.3.3 bölümünde belirtilmiş olup aşağıda yer almaktadır.

Bu alanlar e-İrsaliye elektronik belge altyapısı olan UBL-TR İrsaliye Versiyon 1.2 dokümanında teknik detayları ile açıklanmaktadır.

a) e-İrsaliyenin düzenlenme tarihi ve belge numarası.

b) e-İrsaliyeyi düzenleyenin adı/soyadı, ticaret unvanı, adresi, vergi dairesi ve vergi kimlik numarası.

c) Müşterinin adı/soyadı, ticaret unvanı, varsa vergi dairesi ve vergi kimlik numarası, işyeri adresi ve farklı ise teslimat adresi.

ç) Taşınan malın nevi, miktarı.

d) Fiili sevk tarihi ile saat ve dakika olarak fiili sevk zamanı.

e) Başkanlık sistemlerinden elektronik ortamda sorgulanması, doğrulanması ve görüntülenmesine imkân vermek üzere, Başkanlık tarafından bilgi içeriği belirlenen karekod veya barkod (Başkanlık tarafından ebelge.gib.gov.tr adresinden yapılan duyuruda belirtilecek tarihten itibaren).

Başkanlık, ihtiyaç duyulması halinde söz konusu bilgilere ilave bilgilerin de e-İrsaliyede bulunmasını mükelleflere gerekli duyuruları ebelge.gib.gov.tr adresinde yaparak isteyebilir.

Mükellefler e-İrsaliye üzerindeki zorunlu bilgilere ilave olarak ihtiyaçları doğrultusunda farklı bilgilere de yer verebilir.

Genel Tebliğ ve UBL-TR İrsaliye Versiyon 1.2 dokümanında zorunlu olan alanların, oluşturulan e-İrsaliye elektronik dokümanında bulunmaması halinde Başkanlık e-İrsaliye uygulamasının şema-şematron kontrollerinden geçmesi mümkün bulunmamaktadır. Düzenlenen e-İrsaliyelerde söz konusu zorunlu alan bilgilerinin bulunmaması halinde bu belgeler geçersizdir.


Kaynak: GİB, İSMMMO,
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/urunu-teslim-almadan-ilk-saticidan-direkt-aliciya-gonderilmesi-halinde-e-sevk-irsaliyesini-kim-duzenleyecek/feed/ 0
E-İrsaliyedeki malzemelerin bir kısmına red yanıtı gönderilebilir mi? https://www.muhasebenews.com/e-irsaliyedeki-malzemelerin-bir-kismina-red-yaniti-gonderilebilir-mi/ https://www.muhasebenews.com/e-irsaliyedeki-malzemelerin-bir-kismina-red-yaniti-gonderilebilir-mi/#respond Tue, 14 Nov 2023 05:43:11 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=147470

e-İrsaliye yanıtı

Kendisine e-İrsaliye düzenlenen mükellefler, istemeleri halinde, e-İrsaliyeye konu malların ne kadarlık kısmının teslim alındığını/kabul edildiğini, teslim alınmayan mallara ilişkin olarak, kabul edilmeyen mal miktarını ve nedenini uygulama üzerinden e-İrsaliye Yanıtı ile e-İrsaliyeyi düzenleyene iletebilirler. e-İrsaliye Yanıtı ile yapılan kısmi kabul durumlarında, kabul edilmeyen malların satıcısına geri gönderimi için, alıcının e-İrsaliye uygulamasına kayıtlı kullanıcı olması durumunda e-İrsaliyenin, uygulamaya kayıtlı kullanıcı olmaması durumunda ise matbu kağıt sevk irsaliyesinin ayrıca düzenlenmesi gerekmektedir.
Bununla birlikte düzenlenen e-İrsaliyenin, alıcısının ya da muhteviyatındaki malların tamamının hatalı olması halinde, alıcısı tarafından e-İrsaliye Yanıtı ile reddedilmesi mümkündür. Ancak ret işleminin malın fiili sevkinden önce yapılması gerekmektedir. Malın fiili sevkinden sonra gönderilecek ret e-İrsaliye Yanıtları hükümsüz olup, bu durumda malı taşıyan/taşıttıran tarafından yeni bir e-İrsaliye düzenlenmesi gerekir.

 

 


Kaynak: GİB – MÜKELLEFLERİN HAKLARI VE ÖDEVLERİ ELEKTRONİK UYGULAMALAR VE CEZAİ MÜEYYİDELER REHBERİ
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/e-irsaliyedeki-malzemelerin-bir-kismina-red-yaniti-gonderilebilir-mi/feed/ 0
KDV Açısından Özel Esaslar Uygulaması ve Bu Uygulamanın Amacı Nedir? https://www.muhasebenews.com/kdv-acisindan-ozel-esaslar-uygulamasi-ve-bu-uygulamanin-amaci-nedir/ https://www.muhasebenews.com/kdv-acisindan-ozel-esaslar-uygulamasi-ve-bu-uygulamanin-amaci-nedir/#respond Wed, 11 Oct 2023 06:29:00 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=147016

E. ÖZEL ESASLAR

Amaç

Tebliğin bu bölümünde yer alan düzenlemeler, iade edilecek KDV tutarının gerçek olup olmadığının tespit edilmesi suretiyle, Hazine’ye intikal etmemiş ve/veya hayali olarak oluşturulmuş, gerçek bir yüklenime dayanmayan tutarların KDV iadesi çatısı altında yolsuz olarak iadesini önlemeyi amaçlamaktadır.

3065 sayılı Kanunun 9, 11, 29 ve 32’nci maddeleri ile iadeye ilişkin hükümler içeren diğer maddelerinde, nihai aşamada vergiden istisna edilen işlemler nedeniyle gerçek bir mal veya hizmet hareketine dayalı ve dayandığı işlemi mahiyet ve miktar itibarıyla doğru olarak yansıtan belgelere istinaden yüklenilen ve indirim yoluyla telafi edilemeyen KDV’nin iadesi öngörülmektedir.

Mükelleflerin gerçekte yüklendikleri ve indirim yoluyla gideremedikleri KDV tutarlarının iadesini temin amacıyla, hiç yüklenilmediği halde sahte belge veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belgeye dayalı olarak indirim hesaplarına alınan ve indirim yoluyla giderilemediği için de iadesi talep edilen KDV olarak gösterilen tutarların iadesinin önlenmesi gerekmektedir. Sahte belge veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belgeye dayalı indirilecek KDV tutarlarının aynı zamanda KDV’nin katma değerden vergi alma işlevini de bozduğu ve gerçekte vergilenmesi gereken katma değeri vergi dışı bıraktığı da tabiidir.

3065 sayılı Kanunun 36 ncı maddesinin ikinci fıkrasında Bakanlığımızın; mükellefiyet süresi, çalışan sayısı, aktif ve özsermaye büyüklüğü, ödenen vergi tutarı, vergisel ödevlerin zamanında yerine getirilip getirilmediği, sahte veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge düzenleme veya kullanma yönünde olumsuz rapor ya da tespit bulunup bulunmadığı gibi kriterleri esas alarak mükelleflerin vergisel uyum seviyeleri ve bu uyum seviyelerine göre farklı iade yöntemleri tespit etmeye, iade alacağının mahsup edileceği vergi borçları ile iadeye ilişkin diğer usul ve esasları belirlemeye yetkili olduğu hüküm altına alınmıştır.1

Bu nedenle, Tebliğin bu bölümü 3065 sayılı Kanunun 9, 11, 29, 32, 362 ve iadeyi düzenleyen diğer maddelerinde yer alan yetkilere istinaden, gerçekte iadesi gereken KDV’nin tespitine yönelik olarak düzenlenmiştir.

Belge Kavramı

Bu bölümde bahsi geçen belgeler, Tebliğin ilgili bölümlerinde belirtilen ve (YMM raporu ve vergi inceleme raporu hariç) iadeye esas teşkil eden belgelerdir. Bu belgeler, üzerinde KDV gösterilen fatura ve benzeri belgeler ile iade hakkı doğuran işlemin niteliğine göre (gümrük beyannamesi, istisna belgesi, yatırım teşvik belgesi, kıymetli maden arama ruhsatı gibi) iade için aranılan diğer belgelerdir. Bunların haricindeki belgelerin, sahte belge veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge olarak düzenlendiklerine ve kullanıldıklarına yönelik belirlemeler nedeniyle mükelleflere özel esaslar uygulanmaz. Söz konusu belgelerin 213 sayılı Kanun uyarınca düzenlenme, saklanma ve ibraz mecburiyeti bulunan belgeler kapsamında olması bu şekilde işlem tesisine engel teşkil etmez.

Örneğin, sipariş mektupları ve proforma faturaların nihai faturalar veya gümrük beyannameleri ile uyumsuz olması halinde, nihai faturaların veya gümrük beyannamelerinin gerçeğe aykırı olarak düzenlendiği tespit edilmedikçe, sahte belge veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge düzenlendiği veya kullanıldığı gerekçesi ile özel esaslara göre işlem yapılmaz. Aynı şekilde, sigorta poliçesi, müstahsil makbuzu ve sevk irsaliyesinin gerçeğe aykırı düzenlendiği ve bunların kullanıldığı gerekçesi ile özel esaslar uygulanmaz.

KDV indirimi imkânı tanınan durumlar dışında, 213 sayılı Kanun uyarınca düzenlenmesi zorunlu olan ödeme kaydedici cihaz fişi ile gider pusulasının gerçeğe aykırı düzenlendiği ve bunların kullanıldığı gerekçesi ile mükellefler özel esaslar kapsamına alınmaz.

Özel Esaslara Tabi Mükellefler

Haklarında, düzenledikleri veya kullandıkları belgelerin gerçek duruma aykırı olduğuna ilişkin delil ve karineleri içeren rapor veya tespit bulunan aşağıdaki mükellefler iade taleplerinin yerine getirilmesi bakımından özel esaslara tabidir.

– 213 sayılı Kanunun (153/A) maddesi kapsamına giren mükellefler,

– Sahte belge veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge düzenleme fiiline iştirak eden mükellefler de dâhil olmak üzere sahte belge veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge düzenleme ya da kullanma konusunda haklarında “olumsuz rapor” veya “olumsuz tespit” bulunan mükellefler,

-Sahte belge veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge düzenleme konusunda haklarında “olumsuz rapor” bulunan mükelleflerin raporun ait olduğu dönemdeki ortakları, kanuni temsilcileri, bunların kurdukları veya ortak oldukları mükellefler ile kanuni temsilcisi oldukları mükellefler,

-Haklarında beyanname vermeme, defter ve belge ibraz etmeme ve adresinde bulunamama konusunda tespit bulunan mükellefler,

-Haklarında KDV yönünden ihtiyati tahakkuk veya ihtiyati haciz uygulanan mükellefler.

Haklarında “olumsuz rapor” veya “olumsuz tespit” bulunan mükelleflerin iade taleplerinin bulunmaması; bunlardan doğrudan mal ve/veya hizmet alan mükellefler ile bu kapsamdaki mükelleflerden haklarında “sahte belge veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge düzenleme olumsuz raporu” veya “sahte belge veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge düzenleme olumsuz tespiti” bulunanların raporun ait olduğu dönemdeki ortakları, kanuni temsilcileri, bunların kurdukları veya ortak oldukları mükellefler ile kanuni temsilcisi oldukları mükelleflerin iade taleplerinde özel esaslar uygulanmasına engel teşkil etmez.

Yukarıda sayılan “özel esaslara tabi mükellefler” ile kendileri hakkında herhangi bir olumsuzluk bulunmasa dahi bunlardan mal ve/veya hizmet satın alanların iade taleplerinde özel esaslar uygulanır.

Kendileri hakkında herhangi bir olumsuz rapor ya da tespit bulunmayan mükelleflerin özel esaslara tabi mükelleflere mal tesliminde veya hizmet ifasında bulunması durumunda, bu mükelleflerin sahte belge veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge düzenleyicisi olarak özel esaslara alınabilmesi için haklarında bu Tebliğin (IV/E/3.2), (IV/E/3.3)3, (IV/E/4.2) ve (IV/E/4.3) bölümlerinde belirtildiği şekilde bir rapor veya tespit bulunması gerekir.

Tebliğin “Özel Esaslar” bölümü kapsamına 3065 sayılı Kanunun 9, (11/1-b), (11/1-c), (29/2), 32 ve geçici 17 nci maddeleri çerçevesinde yapılacak iade talepleri girmekte olup, “fazla ve yersiz ödenen vergiler” ile “fazla ve yersiz tevkif edilen vergiler”in iadesine yönelik talepler bu kapsamda değerlendirilmez.

Özel Esaslara Tabi Olmayan Mükellefler

Aşağıdaki mükellefler hakkında özel esaslar uygulanmaz:

-5018 sayılı Kanun eki cetvellerde yer alan kamu kurum ve kuruluşları, il özel idareleri, köyler, belediyeler ve bunların teşkil ettikleri birlikler, döner sermayeli kuruluşlar, kanunla kurulan kamu kurum ve kuruluşları ile kanunla kurulan emekli ve yardım sandıkları,

– Sermayelerinin (%51) veya daha fazlası yukarıda sayılanlara ait mükellefler.

Olumlu Rapor

Vergi incelemesine yetkili olanlar tarafından düzenlenen raporlar (vergi inceleme raporu, vergi tekniği raporu, basit rapor gibi), mükellefin incelenen döneme ait 1 No.lu KDV Beyannamesi ile beyan ettiği tüm işlemlerini kapsayacak şekilde düzenlenmeleri ve olumlu olmaları kaydıyla bu kapsamda değerlendirilir.

KDV iade uygulamaları bakımından bir raporun “olumlu rapor” sayılabilmesi için, iade hakkı doğuran işlem dolayısıyla yüklenilen vergiler ve iade hakkı doğuran işlemin gerçekleştiği

page2image1603464736

3 11 Ser No.lu Tebliğ ile “(IV/E/3.4), (IV/E/3.5),” ibaresi “(IV/E/3.2), (IV/E/3.3),” şeklinde değiştirilmiştir.

(beyan konusu edildiği) döneme ait “Bu Döneme Ait İndirilecek KDV” tutarında sahte belge veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belgeden kaynaklı herhangi bir indirimin olmaması gerekir.

İade talebi olmamakla birlikte olumsuz rapor nedeniyle özel esaslara tabi tutulan bir mükellefin, olumsuz raporun ilgili olduğu vergilendirme dönemlerinden sonraki vergilendirme dönemlerinden herhangi birine yönelik inceleme talep etmesi mümkündür. Bu durumda yapılan inceleme sonucunda düzenlenen raporun olumlu rapor olabilmesi için mükellefin indirilecek KDV tutarlarının içerisinde sahte belge veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belgeye dayalı indirim olmadığının tespiti gerekir.

İndirilecek KDV tutarlarının içerisinde sahte belge veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belgeye dayalı indirim olmamakla birlikte, sahte belge veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge düzenlendiğine ilişkin tespit içeren raporun olumlu rapor olarak değerlendirilmeyeceği tabiidir.

Sadece vergi incelemesi yapılan dönemi takip eden döneme/dönemlere ait KDV beyanlarının düzeltilmesi amacıyla düzenlenen raporlar ile yeminli mali müşavirler tarafından düzenlenen raporlar “olumlu rapor” olarak değerlendirilmez.

Olumsuz Rapor

Olumsuz rapor, Tebliğin (IV/E/3) ve (IV/E/4) bölümlerinde belirtilen hususları içeren ve iade taleplerinin genel esaslar yerine özel esaslara göre yerine getirilmesine neden olan rapordur.

Mükellefler hakkında sahte belge veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge düzenledikleri ve/veya kullandıkları konusunda belirlemelerin yer aldığı vergi incelemesine yetkili olanlarca düzenlenen tüm raporlar (vergi inceleme raporu, vergi tekniği raporu, basit rapor gibi) “olumsuz rapor” sayılır.

Yeminli mali müşavirler tarafından düzenlenen raporlar “olumsuz rapor” olarak değerlendirilmez.

 


Kaynak: GİB KDV GUT
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.

]]>
https://www.muhasebenews.com/kdv-acisindan-ozel-esaslar-uygulamasi-ve-bu-uygulamanin-amaci-nedir/feed/ 0
Hazır Beton Tesliminde KDV Tevkifatı Var Mıdır? https://www.muhasebenews.com/hazir-beton-tesliminde-kdv-tevkifati-var-midir/ https://www.muhasebenews.com/hazir-beton-tesliminde-kdv-tevkifati-var-midir/#respond Mon, 25 Sep 2023 22:11:49 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=146558 Yapmakta olduğumuz işyerleri için kaba inşaat işini taşerona verdik. Sadece beton alımları firmamız tarafından yapılmaktadır. Almakta olduğumuz beton için KDV tevkifatı uygulamamız uygulamamız gerekiyor mu?

Evet Oran 4/10

Yapım işleri kapsamında veya ayrıca alınan hazır beton işleri için 4/10 KDV tevkifatı uygulanacaktır. KDV Tevkifat için ana işverenin belirlenmiş alıcılardan olması veya KDV mükellefi olması halinde ana işin 5.000.000 TL’yi geçmesi gerekir. 

 


Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/hazir-beton-tesliminde-kdv-tevkifati-var-midir/feed/ 0
Ulaşamadığım müşterinin yasal defterlerini kime teslim edebilirim? https://www.muhasebenews.com/ulasamadigim-musterinin-yasal-defterlerini-kime-teslim-edebilirim/ https://www.muhasebenews.com/ulasamadigim-musterinin-yasal-defterlerini-kime-teslim-edebilirim/#respond Tue, 12 Sep 2023 00:00:00 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=146181 Mali müşavirlik hizmeti verdiğim mükellefime mayıs ayından beri ulaşamıyorum bu sebepten muhasebe sözleşmemizi feshettim mükelleften olan alacağım haricinde mali müşavir olarak yapmam gereken bir durum var mıdır? İSMMMO’sına bildirim gibi. Defter ve belgeler içinde vergi dairesi ile görüştüm defterleri almak istemiyorlar size mi bırakmamız gerekiyor?

İSMMMO Bildirim yapılmaz.

Müşteriniz bağlı olduğu VD ne bilgi veriniz.

Defter ve belgeler SM, SMMM VE YMM ÇALIŞMA USUL VE ESASLARI HAKKINDA YÖNETMELİK hükümlerine göre V.D.’ye teslim edilir. Meslek Odasına defter verilmez.

DEFTER VE BELGELRİN İADESİ SM, SMMM VE YMM ÇALIŞMA USUL VE ESASLARI HAKKINDA YÖNETMELİK
R. Gazete No. 20391
R.G Tarihi: 3.1.1990

Defter ve Belgelerin Saklanması ve İadesi
Madde 27 – Meslek mensupları kendilerine tevdi edilen defter ve belgeleri işlerinin gerektirdiği süre içinde iyi niyetle muhafaza etmek ve işin bitiminde iade etmek zorundadırlar. Şu kadar ki, defter ve belgelerin geri alınması, sahibine yazı ile bildirilmiş olduğu hallerde saklama mükellefiyeti bildirme tarihinden itibaren bir ay içinde sona erer. İşin bitiminden itibaren bir ay içinde sahipleri tarafından alınmayan defter ve belgeler bir yazı ile ilgililerin bağlı olduğu vergi dairesine teslim edilir.

 


Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/ulasamadigim-musterinin-yasal-defterlerini-kime-teslim-edebilirim/feed/ 0
Konsolosluklara Yapılacak Teslim ve Hizmetlerde KDV İstisnası https://www.muhasebenews.com/konsolosluklara-yapilacak-teslim-ve-hizmetlerde-kdv-istisnasi/ https://www.muhasebenews.com/konsolosluklara-yapilacak-teslim-ve-hizmetlerde-kdv-istisnasi/#respond Mon, 17 Jul 2023 05:39:19 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=144420

KDV Genel Uygulama Tebliği

1. Diplomatik Temsilcilik ve Konsolosluklara Yapılacak Teslim ve Hizmetlerde İstisna

1.1. Kapsam

3065 sayılı Kanunun (15/1-a) maddesine göre, karşılıklı olmak kaydıyla, yabancı devletlerin Türkiye’deki diplomatik temsilciliklerine, konsolosluklarına yapılan teslim ve hizmetler vergiden istisnadır.

Bu hüküm uyarınca diplomatik temsilcilikler ve konsolosluklara yönelik istisna uygulaması karşılıklılık ilkesi çerçevesinde yürütülmekte, istisna uygulanacak ülkeler ile istisna kapsamına giren mal ve hizmetler Maliye Bakanlığı ile Dışişleri Bakanlığı tarafından müştereken belirlenmektedir.

Temsilcilikler ve konsolosluklara, Dışişleri Bakanlığınca istisnadan faydalanacakları mal ve hizmetleri gösteren bir belge verilir. Karşılıklılık ilkesi çerçevesinde asgari harcama limitleri Dışişleri Bakanlığınca belirlenir ve bu miktar istisna belgesinde belirtilir.

Bu belge diplomatik temsilcilik ve konsoloslukların resmi alımları için geçerlidir. Satıcılar tarafından, kendilerine ibraz edilen istisna belgeleri incelenerek, satın alınmak istenilen mal ve hizmetlerin istisna kapsamına girip girmediği tespit edilir, kapsama giren mal ve hizmetlerin satışına ilişkin olarak düzenlenen faturada KDV hesaplanmaz.

Diplomatik temsilcilik veya konsolosluk adına düzenlenecek faturada, temsilcilik adı ve adresi ile istisna belgesinin tarih ve numarasına ve ayrıca temsilcilik adına alım yapanın bilgilerine (adı-soyadı, adresi, kimlik kartı numarası) yer verilir.

Söz konusu belgede temsilcilik adına alım yapmaya yetkili olduğu belirtilenler dışındakilere istisna kapsamında satış yapılmaz.

Yukarıdaki açıklamalar takrir yönteminin uygulandığı teslimler için geçerli değildir.

3065 sayılı Kanunun (16/1-a) maddesine göre yurtiçinde teslimleri KDV’den istisna olan malların ithali de vergiden istisnadır. Diplomatik temsilcilik ve konsoloslukların resmi kullanımı için iktisap edeceği malların Dışişleri Bakanlığınca verilecek belgede açıkça belirtilmesi şartıyla yurt içinden satın alınması veya doğrudan elçilik tarafından ithali KDV’den istisnadır. İstisna belgesinin sadece ithal edilecek mal için verilmiş olması halinde ise yurt içinden satın alınması sırasında istisna uygulanmayacaktır.

1.2. İstisnanın Beyanı

Diplomatik istisna kapsamındaki işlemler, işlemin tamamlandığı döneme ait KDV beyannamesinde yer alan “İstisnalar-Diğer İade Hakkı Doğuran İşlemler” kulakçığının, “Tam İstisna Kapsamına Giren İşlemler” tablosunda 312 kod numaralı “Diplomatik organ ve misyonlara yapılan teslim ve hizmetler” satırı aracılığıyla beyan edilir.

Bu satırın “Teslim ve Hizmet Tutarı” sütununa istisnaya konu işlem bedeli, “Yüklenilen KDV” sütununa bu işlemin bünyesine giren KDV tutarı yazılır.

İade talep etmek istemeyen mükellefler, “Yüklenilen KDV” sütununa ilişkin alana “0” yazmalıdır.

1.3. İade

Yabancı devletlerin Türkiye’deki diplomatik temsilciliklerine, konsolosluklarına yapılan teslim ve hizmetlerden kaynaklanan iade taleplerinde aşağıdaki belgeler aranır:

– Standart iade talep dilekçesi

– İstisnanın beyan edildiği döneme ilişkin indirilecek KDV listesi – İade hakkı doğuran işleme ait yüklenilen KDV listesi
– İadesi talep edilen KDV hesaplama tablosu
– Satış faturaları listesi

– Dışişleri Bakanlığından alınan İstisna Belgesinin örneği

-Takrir yöntemi kapsamındaki işlemlerde Dışişleri Bakanlığından alınan İstisna Belgesinin veya Takrir Belgesinin aslı veya onaylı örneği.

1.3.1. Mahsuben İade

Mükelleflerin bu işlemden kaynaklanan mahsuben iade talepleri yukarıdaki belgelerin ibraz edilmiş olması halinde miktarına bakılmaksızın vergi inceleme raporu, YMM raporu ve teminat aranmadan yerine getirilir.

1.3.2. Nakden İade

Mükelleflerin bu işlemden kaynaklanan ve 10.000 TL’yi aşmayan nakden iade talepleri vergi inceleme raporu, YMM tasdik raporu ve teminat aranmadan yerine getirilir. İade talebinin 10.000 TL’yi aşması halinde aşan kısmın iadesi, vergi inceleme raporu veya YMM tasdik raporuna göre yerine getirilir. Teminat verilmesi halinde, mükellefin iade talebi yerine getirilir ve teminat vergi inceleme raporu veya YMM tasdik raporu sonucuna göre çözülür.

 


Kaynak: KDV GUT
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/konsolosluklara-yapilacak-teslim-ve-hizmetlerde-kdv-istisnasi/feed/ 0
Sözleşmesinin feshi sonrası SMMM’deki belgeler müşterinin kendisine veya vekiline teslim tutanağı ile teslim edilmelidir https://www.muhasebenews.com/sozlesmesinin-feshi-sonrasi-smmmdeki-belgeler-musterinin-kendisine-veya-vekiline-teslim-tutanagi-ile-teslim-edilmelidir/ https://www.muhasebenews.com/sozlesmesinin-feshi-sonrasi-smmmdeki-belgeler-musterinin-kendisine-veya-vekiline-teslim-tutanagi-ile-teslim-edilmelidir/#respond Thu, 16 Mar 2023 10:23:58 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=140078 Mükellef ile olan sözleşmemi tek taraflı olarak fesih etmek istiyorum. Resmi Defter ve Evrakların teslim tutanağına şirketin SGK’lı çalışanına imzası karşılığı teslim edebilir miyim?

Defter ve belgeleri ; Sözleşme imzaladığınız müşteriye veya vekiline veya yeni meslek mensubuna devir/ teslim tutanağı ile teslim etmeniz gerekir


Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/sozlesmesinin-feshi-sonrasi-smmmdeki-belgeler-musterinin-kendisine-veya-vekiline-teslim-tutanagi-ile-teslim-edilmelidir/feed/ 0
Mal Teslim Edilmeden Önce Fatura Düzenlenebilir Mi? https://www.muhasebenews.com/mal-teslim-edilmeden-once-fatura-duzenlenebilir-mi/ https://www.muhasebenews.com/mal-teslim-edilmeden-once-fatura-duzenlenebilir-mi/#respond Thu, 08 Dec 2022 09:35:25 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=135334 MAL TESLİMİ VEYA HİZMET İFASI YAPILMADAN DÜZENLENEN FATURALARA İSTİNADEN KDV İNDİRİMİ

1.KONU


Bilindiği üzere, Katma Değer Vergisi Kanunu’nun (KDVK) “Vergiyi Doğuran Olay” başlıklı 10 uncu maddesinde; Mal teslimi ve hizmet ifası hallerinde, malın teslimi veya hizmetin yapılması ile vergiyi doğuran olayın meydana geleceği belirtildikten sonra, aynı
maddenin (b) bendinde, “Malın tesliminden veya hizmetin yapılmasından önce fatura veya benzeri belgeler verilmesi hallerinde, bu belgelerde gösterilen miktarla sınırlı olmak üzere fatura veya benzeri belgelerin düzenlenmesi” anında da vergiyi doğuran olayın meydana
gelmiş sayılacağı ifade edilmiştir.

Öte yandan KDVK’nun “Vergi İndirimi” başlıklı 29 uncu maddesinde ise, mükelleflerin yaptıkları vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden, bu Kanunda aksine hüküm olmadıkça, faaliyetlerine ilişkin olarak kendilerine yapılan teslim ve hizmetler
dolayısıyla hesaplanarak düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisini indirebilecekleri şeklinde düzenleme yapılmıştır.

Bu çalışmamızda, malın tesliminden veya hizmetin yapılmasından önce fatura veya benzeri belgeler verilmesi halinde, satıcı tarafından düzenlenen bu belgelerde yer alacak vergilerin alıcılar tarafından indirim konusu yapılıp yapılamayacağı tartışılacak ve
değerlendirilecektir.

2.KONUNUN TARTIŞILMASI VE KONUYA İLİŞKİN GÖRÜŞLER


Mal teslimi ve hizmet ifasından önce düzenlenen faturalarla ilgili olarak Platformda yapılan tartışmalar, bu şekilde fatura düzenlenmesinin mümkün olup olmadığı ve düzenlenmesi halinde bu faturalar üzerinde yer alan KDV’nin indirim konusu yapılıp
yapılamayacağı şeklinde iki başlıkta değerlendirilmiştir.

2.1 Mal Teslimi ve Hizmet İfasından Önce Fatura Düzenlenmesinin Mümkün Olup Olmadığına İlişkin Tartışmalar:

Konunun Platformda tartışılması sırasında bu konuda iki ayrı görüş ortaya çıkmıştır. Birinci görüşü savunanlar, VUK hükümlerine göre malın teslimi veya hizmetin ifasından önce fatura ve benzeri belgelerin düzenlenmesinin mümkün olmadığını, bu şekilde düzenlenmiş faturanın muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge mahiyetinde olacağını iddia
etmişlerdir. Bu görüşü savunanların gerekçesi aşağıdaki gibidir.

Vergi Usul Kanunu’nun 229’ncu maddesinde fatura; “satılan emtia veya yapılan iş
karşılığında müşterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere emtiayı satan veya işi yapan
tüccar tarafından müşteriye verilen ticari vesika” olarak tanımlanmıştır. Bu tarif, fatura
düzenlemesinin, malın tesliminden veya hizmetin ifasından sonra yapılacak bir işlem
olduğunu ortaya koymaktadır. Fatura, alıcının satıcıya ödeme mükellefiyetini ve içeriğindeki mal veya hizmetin alıcıya intikalini ifade ettiğine göre işlemden sonra düzenlenmesi doğaldır.

Fatura nizamına ilişkin VUK 231/5’inci maddesinde; “faturanın malın teslimi veya
hizmetin yapıldığı tarihten itibaren azami yedi gün içinde düzenleneceği, bu süre içerisinde
düzenlenmeyen faturaların hiç düzenlenmemiş sayılacağı” hükme bağlanmıştır. Buna göre,
sözleşmeye dayanılarak yapılan satış dolayısıyla fatura düzenleme yükümlülüğü mal
tesliminin fiilen yapıldığı tarih itibariyle doğacaktır.

Ayrıca gerek muhasebe uygulamalarında ve gerekse ticari kazancın tespitinde geçerli
olan dönemsellik ve tahakkuk ilkeleri de önceden fatura düzenlenmesine cevaz
vermemektedir. Hasılatla ilgili muhasebe standartları da önceden fatura düzenlenmesine engel başka bir düzenlemedir.

Bunun dışında, hukuki anlamda da bazı sorunlar gündeme gelebilecektir. Şöyle ki;
Fatura düzenlenmiş ve muhatabı bu faturayı tebellüğ ederek sekiz günlük süre içerisinde itiraz etmemişse faturanın mutad münderecatını yani satılan malın cinsi veya yapılan işin adedi, türü, bedeli gibi hususları kabul etmiş sayılır. Hukuki açıdan fatura kesilmiş olmasına rağmen, gerçekte mal teslimi yapılmamış veya hizmet tamamlanmamış ise faturanın delil olabilme niteliğinden yararlanabilmek mümkün olmadığı gibi, alıcının KDV hariç, fatura bedeli kadar borçlandığını söylemek de mümkün değildir.

Belirtilen bu nedenlerle, mal teslimi veya hizmet ifasından önce fatura ya da benzeri
belgelerin düzenlenmesi mümkün olmayıp, bu şekilde düzenlenen belgeler de hukuken geçerli bir belge değildir.

İkinci görüşü savunanlar ise mal teslimi veya hizmet ifasından önce fatura ya da
benzeri belgelerin düzenlenmesi mümkün olduğunu ve bu şekilde düzenlenen belgelerin de hukuken geçerli bir belge olacağını ifade etmişlerdir. Bu görüşü savunanların da gerekçeleri aşağıdaki gibidir.

Her şeyden önce, gerek Vergi Usul Kanunu’nda ve gerekse konuyla ilgili diğer
mevzuatta malın tesliminden veya hizmetin ifasından önce fatura düzenlenemeyeceğine dair bir hüküm yoktur. Buna karşılık, başta KDV Kanunu olmak üzere pek çok mevzuatta, malın teslimi ya da hizmetin ifasından önce fatura düzenlenebileceğine ilişkin pek çok hüküm ve açıklama bulunmaktadır.

VUK’nun faturanın tanımına ilişkin 229 uncu maddesi ve fatura nizamına ilişkin 231/5
inci maddelerinde yer alan düzenlemeler, faturada bulunması gereken asgari bilgileri ve
faturanın düzenlenebileceği azami yasal süreyi belirtmektedir. Buna göre VUK’nun 231/5 inci maddesinde yer alan yedi günlük süre, faturanın düzenlenebileceği en son tarihi ifade etmekte olup, söz konusu düzenleme faturanın malın tesliminden önce düzenlenmesine engel değildir.

Vergi Usul Kanunu’nun 229 uncu maddesinde faturanın, satılan emtia veya yapılan iş
karşılığında düzenlenecek bir belge olduğu ifade edilmiştir. Dolayısıyla faturanın düzenlenme süresinin tespiti açısından önemli ve gerekli bir kavram olan “malın satılması ya da hizmetin ifası” kavramının tanımlanması gerekmektedir. Söz konusu kavramın tanımı ise vergi mevzuatında yer almadığından, kavramın diğer mevzuattan yararlanılarak tanımlanmasını yapabiliriz.

6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 1 inci maddesinde, sözleşmenin, tarafların
iradelerini karşılıklı ve birbirine uygun olarak açıklamalarıyla kurulacağı, irade açıklamasının, açık veya örtülü olabileceği hükme bağlanmıştır. Aynı Kanunun 4 üncü maddesinde, kabul için süre belirlenmeksizin hazır olan bir kişiye yapılan öneri hemen kabul edilmezse; önerenin, önerisiyle bağlılıktan kurtulacağı; 5 inci maddesinde, kabul için süre belirlenmeksizin hazır olmayan bir kişiye yapılan önerinin, zamanında ve usulüne uygun olarak gönderilmiş bir yanıtın ulaşmasının beklenebileceği ana kadar, önereni bağlayacağı, 11’inci maddesinde ise hazır olmayanlar arasında kurulan sözleşmelerin, kabulün gönderildiği andan başlayarak hüküm doğuracağı ifade edilmiştir. Kanunun 207 inci maddesinde ise “satış sözleşmesi”nin tanımı yapılmıştır. Buna göre; “Satış sözleşmesi, satıcının, satılanın zilyetlik ve mülkiyetini alıcıya devretme, alıcının ise buna karşılık bir bedel ödeme borcunu üstlendiği sözleşmedir. Sözleşme ile aksi kararlaştırılmadıkça veya aksine bir âdet bulunmadıkça, satıcı ve alıcı borçlarını aynı anda ifa etmekle yükümlüdürler. Durum ve koşullara göre belirlenmesi mümkün olan bedel, kararlaştırılmış bedel hükmündedir.”

Söz konusu hükümlerden anlaşılacağı üzere satış sözleşmesi taraflar arasında serbestçe
düzenlenebilir ve bu sözleşme yazılı olabileceği gibi sözlü de yapılabilir. Düzenlenen
sözleşmede, satışa konu malın teslim tarihi, zilyedlik ve mülkiyet devrinin ne zaman
yapılabileceği de belirtilebilir. Dolayısıyla taraflar söz konusu satışa ilişkin faturanın
düzenlenme tarihi konusunda da anlaşabilirler.

Buna göre tarafların satışı konusunda anlaştıkları malın tesliminden ya da hizmetin
ifasından önce işleme ilişkin belgenin (faturanın) düzenlenmesi konusunda anlaşmaları
halinde, satış sözleşmesinin düzenlenmesi anında satış işlemi de gerçekleşmiş sayılır ve belge düzenlenmesi ile malın mülkiyeti de alıcıya geçer. Dolayısıyla, böyle bir durumda satış işlemi gerçekleşmiş olacağından, hem KDV Kanununun 2 inci maddesinde tanımlanan “teslim” gerçekleşmiş olacak ve hem de VUK’nda yazılı fatura düzenleme süresi de başlamış olacaktır.

Yani Türk Borçlar Kanunu hükümleri açısından da malın tesliminden önce fatura
düzenlenmesi mümkün bulunmaktadır.

Öte yandan Mali İdare uygulamaları da malın teslimi ya da hizmetin ifasından önce
fatura düzenlenebileceğini ve bu konuda yasal bir engel bulunmadığını göstermektedir.
173 No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinin (C–1/c) kısmında; “Satılan mallara
ilişkin faturaların malın tesliminden önce düzenlendiği ve malın daha sonra sevk edildiği
durumlarda; faturayı düzenleyenler faturada malın daha sonra sevk edileceğini
belirteceklerdir. Faturada bulunması gereken malın teslim tarihi ve irsaliye numarası ise
malın tesliminden sonra alıcı ve satıcı kendilerinde kalan sevk irsaliyesinden faydalanarak
faturaya şerh verecekler, fatura ve sevk irsaliyesi arasındaki uyumu sağlayacaklardır…..”
denilmek suretiyle, malın tesliminden önce fatura düzenlenmesinin mümkün olduğu açıkça
vurgulanmıştır.

Yine KDV Genel Uygulama Tebliği’nin tevkifata tabi işlemlerde matrahın değişmesi
durumunda yapılacak düzeltme işlemlerinin açıklandığı (I/C-2.1.4.1.) numaralı bölümünde, “Tevkifat uygulaması kapsamında bulunan hizmetlerde düzeltme, ifa edilen hizmetin iadesi söz konusu olmayacağından, faturanın hizmetin ifasından önce düzenlendiği durumlarda hizmetten tamamen vazgeçilmesi ya da hizmetin sözleşme şartlarına uygun olarak gerçekleştirilmemesi nedeniyle işlemin matrahında bir değişiklik meydana gelmesi halinde yapılabilecektir” denilmek suretiyle, hizmetin ifasından önce fatura düzenlenebileceği ifade edilmiştir.

Diğer taraftan, özel hukuk hükümleri açısından, malın teslimi ya da hizmetin ifasından
önce düzenlenen fatura, işlemin yapıldığını tek başına gösteren bir delil olarak kabul edilmese de bu durum söz konusu belgelerin düzenlenemeyeceği anlamına gelmemektedir ve bu mevzuatta da bunu yasaklayan bir düzenleme bulunmamaktadır. Dolayısıyla, özel hukuk hükümleri açısından da söz konusu faturalar geçerli olarak kabul edilmektedir.
Belirtilen nedenlerle, malın teslimi ya da hizmetin ifasından önce fatura ya da benzeri
belge düzenlenmesine yasal bir engel olmadığı görüşü, Platformda kabul edilmiştir.

2.2. Mal Teslimi ve Hizmet İfasından Önce Düzenlenen Faturalarda Yer Alan
KDV’nin İndirim Konusu Yapılıp Yapılamayacağına İlişkin Tartışmalar:

Bilindiği üzere, KDV Kanununun 29 uncu maddesi uyarınca mükellefler, yaptıkları
vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden bu Kanunda aksine
hüküm olmadıkça, faaliyetlerine ilişkin olarak kendilerine yapılan teslim ve hizmetler
dolayısıyla hesaplanarak düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer
vergisini indirim konusu yapabilmektedirler ve indirim müessesesi, KDV sisteminin temelini oluşturmaktadır.

Yine yukarıda belirtildiği üzere, Kanunun 10/b maddesi uyarınca, malın tesliminden veya
hizmetin yapılmasından önce fatura veya benzeri belgeler verilmesi hallerinde, bu belgelerde gösterilen miktarla sınırlı olmak üzere fatura veya benzeri belgelerin düzenlenmesi anında vergiyi doğuran olay meydana gelmekte olup, bu şekilde belge düzenleyenler, söz konusu belgede gösterilen vergiyi genel esaslara göre ilgili dönem beyannamesinde beyan etmek zorundadırlar.

Bu şekilde, malın tesliminden veya hizmetin yapılmasından önce düzenlenen belge
üzerinde gösterilen ve işlemi yapan tarafından beyan edilen verginin, işlemin muhatabı
tarafından indirim konusu yapılıp yapılamayacağı ya da hangi dönemde indirim konusu
yapabileceği hususu da Platformda tartışılmış olup, bu konuda da “söz konusu vergilerin
ancak belgede gösterilen mal ya da hizmetin satın alındığı dönemde indirim konusu
yapılabileceği” ve buna karşılık “söz konusu vergilerin, mal ya da hizmetin satın alınması
beklenilmeden, belgenin defterlere kaydedildiği dönemde genel esaslara göre indirim konusu yapılabileceği” şeklinde iki farklı görüş ortaya çıkmıştır. Bu görüşleri savunanların
gerekçeleri aşağıda yer almaktadır.

Birinci görüş sahiplerine göre; KDVK’nun 29 uncu maddesine göre verginin indirim
konusu yapılabilmesi için, ortada mükelleflerin kendilerine yapılan bir teslim veya hizmetin
bulunması gerekmektedir. Ortada bir teslim veya hizmetin bulunmaması halinde ödenen
verginin indirim konusu yapılması da söz konusu olmayacaktır. Malın teslimi ya da hizmetin ifasından önce düzenlenen fatura ya da diğer belgeler, malın teslim edildiğini ya da hizmetin ifa edildiğini göstermemektedir. Dolayısıyla henüz teslim edilmeyen bir mal ya da ifa edilmeyen hizmet için ödenmiş olan vergilerin indirim konusu yapılması da Kanunun 29 uncu maddesi uyarınca mümkün değildir.

Bu şekilde düzenlenen belgelerde yer alan verginin satıcılar tarafından ilgili dönemde
beyan edilecek olması da bu sonucu değiştirmez. Satıcının vergiyi beyan edecek olması, tek başına bu belgedeki vergin alıcı tarafından otomatik olarak indirim konusu yapılmasını
gerektirmez. İndirim hakkı için başka şartların da gerçekleşmiş olması gerekir ki, bu şartların en önemlisi ortada bir teslim veya hizmetin bulunmasıdır. Dolayısıyla, bu şekilde mal teslimi veya hizmet ifasından önce düzenlenen belge üzerinde yer alan vergiler alıcı tarafından ancak söz konusu belgede gösterilen malları teslim aldığı ya da hizmet gerçekleştiği dönemde indirim konusu yapılabilir.

Öte yandan, henüz teslim edilmeyen mallarla ilgili olarak düzenlenen belgelerde yer alan
vergilerin, alıcılar tarafından indirime konu edilmesi, muvazaaya açık olacağından, haksız
uygulamalara da yol açabilecektir.

İkinci görüş sahiplerine göre ise; Bir kere, KDV Kanununun 29 uncu maddesinde yer
alan, “faaliyetlerine ilişkin olarak kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla
hesaplanarak düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisi”
ifadesi, indirim hakkının ancak mal teslimi ya da hizmet ifası gerçekleştikten sonra
kullanılabileceği anlamına gelmemektedir. Söz konusu ifade esasında bir verginin indirim
konusu yapılabilmesi için, ortada mutlaka bir teslim ya da hizmet şeklinde bir işlem
bulunması ve bu işlemin indirim hakkını kullanacak mükellefe yönelik olması gerektiğini
vurgulamaktadır. Yani bir teslim ya da hizmetle bağlantılı bir işleme dayanmayan ya da
mükellefin kendisine yönelik olmayan bir işlem nedeniyle ödenen vergilerin indirim konusu
yapılmasının mümkün olmayacağını ifade etmektedir. Anılan ifade, indirim hakkı için anılan
işlemin mutlaka gerçekleşmiş olması gerektiği şeklinde yorumlanmamalıdır. Böyle bir yorum, söz konusu 29 uncu maddede yer alan diğer şartların göz ardı edilmesi anlamına geleceği gibi, aşağıda vurgulanacağı üzere, uygulamada da çok karmaşık sorunlara yol açabilecektir.

İkinci olarak; Kanunun 29 ve 34 üncü maddelerinde vergi indirimi için başka şartlar da
aranmaktadır. Bu şartlardan bir tanesi de üzerinde verginin yer aldığı belgelerin vergiyi
doğuran olayın vuku bulduğu takvim yılı aşılmamak şartıyla kanuni defterlere kaydedilmesi şartıdır. Buna göre, malın tesliminden önce fatura düzenlenmesi ile teslimin farklı yıllarda gerçekleşmesi halinde, bu işleme ilişkin olarak ödenen verginin hiçbir dönemde indirim konusu yapılamaması gibi bir sonuç ortaya çıkar ki, böyle bir sonucun KDV sisteminin özü ile bağdaşmayacağı açıktır.

Öte yandan, yukarıda malın tesliminden önce fatura düzenlenmesin mümkün olup
olmayacağı tartışılırken de değinildiği üzere, tarafların Borçlar Kanunu hükümlerine göre bir mal teslimi ya da hizmet ifası için anlaşmaları ve bu işlemle ilgili belgen de önceden
düzenlenmesi konusunda mutabık kalmaları halinde Kanunun 2 nci maddesinde yazılı teslim yani tasarruf hakkının intikali de gerçekleşmiş olmaktadır. Alıcı, bu şekilde fiilen teslim almamış olsa bile tasarruf hakkını aldığı mallar üzerinde serbestçe tasarruf edebilmekte ve hatta bu malları üçüncü kişilere satabilmektedir. Dolayısıyla anılan malla ilgili olarak eğer mutlaka aranacaksa ortada Kanunun tanımladığı anlamda bir teslim de bulunmaktadır.

Diğer taraftan, KDVK’nun 2 nci maddesinde teslim, bir mal üzerindeki tasarruf hakkının
malik veya onun adına hareket edenlerce, alıcıya veya adına hareket edenlere devredilmesi olarak tanımlandıktan sonra, bir mal üzerindeki tasarruf hakkının iki veya daha fazla kimse tarafından zincirleme âkit yapılmak suretiyle, malın bu arada el değiştirmeden doğrudan sonuncu kişiye devredilmesi halinde, aradaki safhaların her birinin de ayrı bir teslim olduğu belirtilmiştir. Böyle bir durumda yani zincirleme teslimde, aradaki kişilerin teslim aldıkları ve sonra da teslim ettikleri malları hiç görmedikleri, işlemlerin tamamen kağıt üzerinde yürütüldüğü ve malın da nihai olarak ilk satıcı tarafından son satıcıya gönderildiği, ticari hayatta yaşanan bir gerçektir. Yani aradaki kişiler, fiilen teslim almadıkları mallar üzerinde serbestçe tasarruf edebilmekte, bu malları alıp satabilmektedir. Söz konusu kişilerin kağıt üzerinde alıp sattıkları mallar la ilgili olarak ödedikleri vergileri indirim konusu yapamayacakları konusunda hiçbir yasal düzenleme bulunmadığı gibi, uygulamada bu kişiler söz konusu vergileri genel esaslara göre indirim konusu yapmaktadırlar ve doğrusu da budur.

Yukarıda da değinildiği üzere, henüz teslim edilmeyen bir mal için düzenlenen belgeye
istinaden alıcı da bu mal üzerinde teorik olarak serbestçe tasarrufta bulunabilmekte ve bu
malları satabilmektedir. Dolayısıyla, bu durumda olan kişiler ile kanunda tanımlanan
zincirleme teslimde bulunan kişiler arasında hukuki olarak hiçbir fark bulunmamaktadır.
Böyle bir durumda ise kişilerden birine indirim hakkı tanımak, diğerine tanımamak şeklindeki uygulamaya yasal dayanak bulmak mümkün olmayacaktır.

Bunun dışında, gerek Mali İdare uygulamalarına ve gerekse de fiili uygulamalara
baktığımızda, henüz teslim edilmeyen ya da yapılmayan bir hizmet nedeniyle düzenlenen
belgelerde yer alan vergilerin, diğer şartları da taşımaları kaydıyla belgelerin defterlere
kaydedildiği dönemde indirim konusu yapılmakta olduğunu ve buna engel bir düzenlemenin de olmadığını görmekteyiz. Bu uygulamanın en yaygın olarak karşılaşılan örneği ise peşin ödenen giderler nedeniyle ödenen vergilerdir. Örneğin kiraladığı bir işyeri nedeniyle bir yıllık kirayı peşin ödeyen ve bunun karşılığında kiraya veren tarafından fatura düzenlenen bir işletme, düzenlenen faturada gösterilen verginin tamamını belgeyi defterlere kaydettiği dönemde indirim konusu yapmaktadır. Mali İdare uygulama, düzenleme ve açıklamaları da bu yöndedir. Anılan mükellef bu şekilde henüz gerçekleşmeyen kiralama hizmeti nedeniyle ödediği vergileri de hiçbir engelle karşılaşmadan indirim konusu yapmaktadır ve yapılan uygulama, yasal olduğu gibi, genel kabul de görmektedir. Kaldı ki, böyle bir uygulamanın aksinin kabulü önemli sorunlar yaratabilecek ve birden fazla yıla sarkan kiralama hizmetlerinde ödenen vergilerin bir kısmının indirim konusu yapılamaması sonucunu doğuracaktır.

Son olarak konuyla ilgili belirtilmesinde fayda görülen diğer bir hususa da vurgu yapmak
gerekir. KDV uygulaması açısından “vergiyi doğuran olay” kavramı, vergileme ile ilgili
işlemlerin hangi dönemdeki hükümler esas alınarak yapılacağının belirlenmesi açısından
önemli bir kavramdır. Mükelleflerin, vergileme ilgili oran, matrah, istisna, indirim hakkı gibi
işlemlerde vergiyi doğuran olayın meydana geldiği tarihteki düzenlemeleri geçerli kabul
ederek işlemlerini yapmaları gerekmektedir. Bu açıdan baktığımızda, vergiyi doğuran olayın meydana geldiği tarih, işleme taraf olan her iki kesim için de geçerlidir. Yani bir taraf için vergileme yapılmasını gerektiren işlem gerçekleşmişse, aksi kanunda belirtilmediği sürece, diğer taraf için de karşı tarafa ödediği vergiyi indirim konusu yapma hakkı ortaya çıkmaktadır. KDV Kanununda, bu şekilde teslimden önce düzenlenen faturalarda gösterilen verginin indirim konusu yapılmasını yasaklayan bir hüküm bulunmadığından, söz konusu vergilerin indirim konusu yapılmasına engel bir durum da bulunmamaktadır. 

Açıklanan gerekçelerle, malın tesliminden veya hizmetin yapılmasından önce düzenlenen
belge üzerinde gösterilen ve işlemi yapan tarafından beyan edilen verginin, işlemin muhatabı tarafından mal ya da hizmetin satın alınması beklenilmeden, belgenin defterlere kaydedildiği dönemde genel esaslara göre indirim konusu yapılabilmesi gerekir.

Platformda yapılan değerlendirme sonucunda, ikinci görüş sahiplerinin savunduğu görüş
yani “söz konusu vergilerin, mal ya da hizmetin satın alınması beklenilmeden, belgenin
defterlere kaydedildiği dönemde genel esaslara göre indirim konusu yapılabileceği”
şeklindeki görüş, ağırlıklı olarak kabul edilmiş olmakla birlikte, aşağıdaki hususların
vurgulanmasında da fayda görülmüştür.

Yukarıdaki şekilde yapılacak işlem, tarafların aralarında anlaşarak muvazaalı şekilde
vergi indirimi yapılmasına da cevaz vermemektedir. Örneğin sürekli ve yüksek tutarda
devreden KDV beyan eden bir mükellefin, herhangi bir dönemde ödenecek vergi beyan
etmesi söz konusu olan başka bir mükellef için, normal ticari teamüllere uymayacak şekilde, henüz gerçekleşmeyen bir işlemle ilgili olarak yüksek tutarda fatura düzenlemesi, karşı tarafın bu faturadaki vergiyi indirim konusu yaptıktan sonra, işlemden vazgeçildiği gerekçesiyle ilk işlemin iptal edilerek iade (veya düzeltme) faturası düzenlenmesi ve bu arada da anılan firmanın başka vergili girdileri nedeniyle ödenecek vergisinin çıkmıyor olması halinde, yapılan ilk işlemin, taraflardan birinin ödeyecek olduğu vergiyi azaltmaya ya da yok etmeye yönelik bir manipülasyon olduğu gerekçesiyle eleştirilmesi çok yüksek bir olasılıktır.

Ayrıca işlem normal ticari teamüllere uygun olarak yapılmış olsa bile, düzenlenen
belgede yer alan verginin indirim konusu yapılabilmesi için, satıcı tarafından düzenlenen
faturanın, alıcı tarafından da kabul edilmiş olması ve bu faturaya TTK hükümleri uyarınca
itiraz edilmemiş olması da gerekmektedir. Alıcının, kabul etmediği bir faturaya istinaden
faturada yer alan vergiyi indirim konusu yapması da mümkün olmayacaktır.

 


Kaynak: İstanbul YMM Odası Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/mal-teslim-edilmeden-once-fatura-duzenlenebilir-mi/feed/ 0