temyiz – Muhasebe News https://www.muhasebenews.com Muhasebe News Thu, 28 Sep 2023 06:53:18 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=6.3.3 Vergi cezası için he dava açıp hem de uzlaşma talebinde bulunulabilir mi? https://www.muhasebenews.com/vergi-cezasi-icin-he-dava-acip-hem-de-uzlasma-talebinde-bulunulabilir-mi/ https://www.muhasebenews.com/vergi-cezasi-icin-he-dava-acip-hem-de-uzlasma-talebinde-bulunulabilir-mi/#respond Thu, 28 Sep 2023 10:00:08 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=146651 Mükellefler, yapılan tarhiyata dava açıp aynı zamanda uzlaşma başvurusunda bulunabilirler mi?

Uzlaşma talebinde bulunan mükellef, uzlaşma talep ettiği vergi ve vergi ziyaı cezası için ancak uzlaşma vaki olmadığı veya temin edilemediği durumda yargı yoluna başvurabilir.

Mükellef tarafından aynı vergi ve ceza için uzlaşma talebinden önce dava açılmışsa dava, uzlaşma işleminin sonuca bağlanmasından önce vergi mahkemelerince incelenmez; herhangi bir sebeple incelenir ve karara bağlanırsa bu karar hükümsüz sayılır.

 


Kaynak:GİB
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.

]]>
https://www.muhasebenews.com/vergi-cezasi-icin-he-dava-acip-hem-de-uzlasma-talebinde-bulunulabilir-mi/feed/ 0
İstinaf veya Temyiz Süreleri Geçmemiş ya da İstinaf/İtiraz veya Temyiz Yollarına Başvurulmuş Davalar için 7326 ile sağlanan haklar https://www.muhasebenews.com/istinaf-veya-temyiz-sureleri-gecmemis-ya-da-istinaf-itiraz-veya-temyiz-yollarina-basvurulmus-davalar-icin-7326-ile-saglanan-haklar/ https://www.muhasebenews.com/istinaf-veya-temyiz-sureleri-gecmemis-ya-da-istinaf-itiraz-veya-temyiz-yollarina-basvurulmus-davalar-icin-7326-ile-saglanan-haklar/#respond Sat, 26 Jun 2021 07:18:41 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=111443 Kanunun Yayımlandığı 9/6/2021 Tarihi İtibarıyla, İlgisine Göre İstinaf veya Temyiz Süreleri Geçmemiş ya da İstinaf/İtiraz veya Temyiz Yollarına Başvurulmuş veya Karar Düzeltme Talep Süresi Geçmemiş veya Karar Düzeltme Yoluna Başvurulmuş Vergiler

7326 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası kapsamına; ikmalen, re’sen ve idarece tarh edilmiş olup Kanunun yayımı tarihi itibarıyla ilgisine göre istinaf veya temyiz süreleri geçmemiş ya da istinaf/itiraz veya temyiz yollarına başvurulmuş ya da karar düzeltme talep süresi geçmemiş veya karar düzeltme yoluna başvurulmuş vergiler girmektedir.

Bu fıkra hükmüne göre ödenecek alacak asıllarının tespitinde Kanunun yayımı tarihi itibarıyla tarhiyatın bulunduğu en son safhadaki tutar esas alınacaktır. Tarhiyatın bulunduğu en son safhadaki tutar, Kanunun yayımından önce verilmiş ve taraflardan birine tebliğ edilmiş kararlar dikkate alınarak tespit edilecektir.

a) Kanunun Yayımı Tarihinden Önce Verilmiş En Son Kararın Terkin Kararı Olması

Kanunun yayımı tarihinden (bu tarih dâhil) önce vergi mahkemesince veya istinaf başvurusu üzerine bölge idare mahkemesince verilmiş en son kararın tarhiyatın terkinine ilişkin olması hâlinde Kanunun 3 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendine göre, madde hükmünden yararlanılması için terkin edilen vergilerin ilk tarhiyat tutarı esas alınarak %10’u ile bu tutara ilişkin gecikme faizi ve gecikme zammı yerine Kanunun yayımı tarihine kadar Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutarın; Kanunda belirtilen süre ve şekilde tamamen ödenmesi gerekmektedir. Bu takdirde, verginin kalan %90’ının, gecikme faizi, gecikme zammı ve alacak aslına bağlı olarak kesilen vergi cezaları ile bu cezalara bağlı gecikme zamlarının tamamının tahsilinden vazgeçilecektir.

Madde hükmüne göre ödenecek vergi aslı ve Yİ-ÜFE tutarının tespitinde bu Tebliğin (III-B/1) bölümünde yapılan açıklamalar dikkate alınacaktır. Bu safhadaki vergilere karşılık daha önce ödeme yapılmış olması hâlinde Kanunun 9 uncu maddesinin onbeşinci fıkrasında yer alan “Ancak, bu Kanunun 3 üncü maddesinin birinci fıkrası kapsamında olup dava konusu edilen tarhiyatlar ile ilk derece yargı merciinde dava konusu edilen idari para cezası ve ecrimisillere karşılık bu Kanunun yayımı tarihinden önce ödeme yapılmış olması hâlinde, … verilmiş terkin kararları üzerine red ve iade edilebilir.” hükmü dikkate alınarak aynı bölümdeki açıklamalara göre işlem yapılacaktır.

Örnek – Örnek 1’de vergi mahkemesince davanın kabul edilerek tarhiyatın terkinine karar verildiği ve 19/3/2021 tarihinde vergi dairesi kayıtlarına intikal eden karara karşı istinaf yoluna gidildiği ve Kanunun yayımı tarihinden önce istinaf talebine ilişkin bölge idare mahkemesince herhangi bir kararın verilmediği kabul edildiğinde ise yapılandırılan alacak tutarı aşağıdaki şekilde hesaplanacaktır.

Kanunun yayımı tarihi itibarıyla verilmiş en son karar tarhiyatın terkinine ilişkin olduğundan ödenecek vergi aslı ilk tarhiyata esas olan vergi aslının %10’u olacak ve Kanun hükmü gereği bu tutara tahakkuk ve vade tarihleri esas alınarak gecikme faizi ve gecikme zammı yerine Yİ-ÜFE tutarı hesaplanacaktır. Yapılandırılan bu alacak tutarının, Kanunda öngörülen süre ve şekilde ödenmesi hâlinde, verginin %90’ı ile gecikme zammı ve gecikme faizi ile vergi ziyaı cezası ve bu cezaya uygulanan gecikme zammının tahsilinden vazgeçilecektir.

Buna göre; gecikme faizinin hesaplandığı süre, gecikme faizi tutarı, bu sürelere ilişkin toplam Yİ-ÜFE oranları ve Yİ-ÜFE tutarları aşağıda gösterilmiştir.

Gecikme Faizi Hesaplanan Süre

Alacak Tutarı

(TL)

Toplam Gecikme Faizi Oranı

Gecikme Faizi Tutarı

(TL)

Tahsili Gereken Alacak Aslı
(TL)

Toplam

Yİ-ÜFE Oranı

Gecikme Faizi Yerine Yİ-ÜFE Tutarı
(TL)

27/2/2019 -4/10/2019 310.000,00 %15 46.500,00 31.000,00 %2,45 759,50

Gecikme zammının hesaplandığı süre, gecikme zammı tutarı, gecikme zammı yerine hesaplanan Yİ-ÜFE oranları ve Yİ-ÜFE tutarları ise aşağıdaki şekilde olacaktır.

Gecikme Zammı Hesaplanan Süre

Alacak Tutarı
(TL)

Toplam Gecikme Zammı Oranı

Gecikme Zammı Tutarı
(TL)

Tahsili Gereken Alacak Aslı (TL)

Toplam Yİ-ÜFE Oranı

Gecikme Zammı Yerine Yİ-ÜFE Tutarı (TL)

5/11/2019-8/6/2021 310.000,00

(KDV)

%31,4136 97.382,16 31.000,00   %6,6968 2.076,01
5/11/2019-8/6/2021 310.000

(Vergi Ziyaı C.)

%31,4136 97.382,16 —– —— ——
Ödenecek Tutar
Katma Değer Vergisi (%10’u) :

31.000,00 TL

Yİ-ÜFE Tutarı (Gecikme Faizi Yerine) :

  759,50 TL

Yİ-ÜFE Tutarı (Gecikme Zammı Yerine) :

 2.076,01 TL

TOPLAM           :

 33.835,51 TL

Tahsilinden Vazgeçilen Alacaklar
Katma Değer Vergisi (%90’ı) :

279.000,00 TL

Gecikme Faizi :

46.500,00 TL

Vergi Ziyaı Cezası :

310.000,00 TL

Vergi Aslına Uygulanan Gecikme Zammı :

97.382,16 TL

Vergi Ziyaı Cezasına Uygulanan Gecikme Zammı :

97.382,16 TL

TOPLAM           :

  830.264,32 TL

Yukarıda belirtilen şekilde hesaplanan toplam 33.835,51 TL’nin Kanunda öngörülen süre ve şekilde ödenmesi hâlinde, toplam 830.264,32 TL’nin tahsilinden vazgeçilecektir.

7326 sayılı Kanunun yayımı tarihi itibarıyla, ilk derece mahkemesinin tarhiyatı terkin ettiği kararın üst yargı merciince onaylanmış ve ihtilafın karar düzeltme aşamasında olması hâlinde de bu bölümdeki açıklamalara göre işlem yapılacaktır. Ayrıca, 20/7/2016 tarihinden sonra ilk derece mahkemesince verilmiş olan terkin kararlarının istinafı üzerine bölge idare mahkemelerince istinaf talebinin reddi kararı verilmesi ve ihtilafın temyiz aşamasında olması durumunda bu bölümdeki açıklamalara göre işlem yapılacaktır.

Örnek – Örnek 2’de belirtilen ihtilafla ilgili olarak vergi dairesince bölge idare mahkemesi nezdinde istinaf yoluna başvurulduğu, bölge idare mahkemesi tarafından vergi dairesinin istinaf talebinin reddine hükmedildiği (vergi mahkemesinin terkine ilişkin kararının onandığı), bu karara karşı vergi dairesince Danıştay’a temyiz başvurusunda bulunulduğu ve Danıştay’ca Kanunun yayımı tarihi itibarıyla herhangi bir karar verilmediği kabul edildiğinde de ödenecek vergi aslı ilk tarhiyata esas olan vergi aslının %10’u olacak ve Kanun hükmü gereği bu tutara tahakkuk ve vade tarihleri esas alınarak gecikme faizi ve gecikme zammı yerine Yİ-ÜFE tutarı hesaplanacaktır. Yapılandırılan bu alacak tutarının, Kanunda öngörülen süre ve şekilde ödenmesi hâlinde, verginin %90’ı ile gecikme faizi, gecikme zammı ile vergi ziyaı cezası ve bu cezaya uygulanan gecikme zammının tahsilinden vazgeçilecektir.

b) Kanunun Yayımı Tarihinden Önce Verilmiş En Son Kararın Tasdik veya Tadilen Tasdik Kararı Olması

Kanunun yayımı tarihinden (bu tarih dâhil) önce vergi mahkemesince veya istinaf başvurusu üzerine bölge idare mahkemesince verilmiş en son kararın tarhiyatın tasdiki veya tadilen tasdikine ilişkin olması hâlinde, Kanunun 3 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (b) bendine göre, tasdik edilen vergilerin tamamı ile terkin edilen vergilerin %10’u ayrıca bu tutara ilişkin gecikme faizi ve gecikme zammı yerine Kanunun yayımı tarihine kadar Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutarın; Kanunda belirtilen süre ve şekilde tamamen ödenmesi şartıyla, terkin edilen vergilerin kalan %90’ı ile gecikme faizi, gecikme zammı ve alacak aslına bağlı olarak kesilen vergi cezaları ve bu cezalara bağlı gecikme zamlarının tamamının tahsilinden vazgeçilecektir.

Tarhiyatın tadilen tasdikine ilişkin kararlarda tasdik edilmiş alacak tutarının tamamı ile terkin edilmiş tutarın %10’u esas alınarak madde hükümlerine göre yapılandırılacak alacak aslı tutarı belirlenecektir.

Tarhiyatı tasdik veya tadilen tasdik eden kararlar üzerine hesaplanmış olan vergilerin Kanunun yayımı tarihinden önce kısmen veya tamamen ödenmiş olması hâlinde, Kanun hükmüne göre ödenecek tutar, Kanunun 9 uncu maddesinin onbeşinci fıkrası da dikkate alınmak suretiyle aşağıdaki açıklamalara göre tespit edilecektir.

Buna göre;

– Tasdik kararına göre ödenmesi gereken tutarların Kanunun yayımı tarihinden önce tamamının ödenmiş olması hâlinde, bu Kanuna göre ödenmesi gereken bir tutar bulunmadığından, Kanundan yararlanılması söz konusu olmayacaktır.

– Tasdik kararına göre Kanunun yayımı tarihinden önce kısmen ödeme yapılmış olması hâlinde ödenmemiş kısım esas alınarak Kanun hükümlerine göre yapılandırılacak tutar tespit edilecektir.

– Tadilen tasdik kararı üzerine Kanunun yayımı tarihinden önce ödenmesi gereken tutarın tamamı ödenmiş ise, tasdik edilen bu kısım ile ilgili herhangi bir red ve iade yapılmayacak, ancak mükellefin Kanundan yararlanmak istemesi hâlinde terkin edilen kısım için Kanun hükümlerinden yararlanılacaktır.

– Tadilen tasdik kararı üzerine Kanunun yayımı tarihinden önce tasdik edilen tutara karşılık kısmen ödeme yapılmış olması hâlinde, tasdik edilen tutarın ödenmemiş kısmı ile terkin edilen kısım Kanun kapsamında yapılandırılarak ödenebilecektir.

c) Kanunun Yayımı Tarihinden (Bu Tarih Dâhil) Önce Verilmiş En Son Kararın;

Bozma kararı olması hâlinde, ödenecek tutar, bu Tebliğin (III/B-1) bölümüne göre tespit edilecektir.

– Onama kararı (tarhiyatı tasdik eden karar) olması hâlinde, ödenecek tutar, bu Tebliğin (III/B-2-b) bölümüne göre tespit edilecektir.

– Kısmen onama, kısmen bozma kararı olması hâlinde, onanan kısım için ödenecek tutar, bu Tebliğin (III/B-2-b) bölümündeki, bozulan kısım için bu Tebliğin (III/B-1) bölümündeki açıklamalara göre tespit edilecektir.

7326 sayılı Kanun uygulamasında;

i) Bozma kararları,

– 20/7/2016 tarihinden önce vergi mahkemelerince tarhiyata ilişkin olarak verilmiş olan kararların ilgisine göre bölge idare mahkemesi veya Danıştay tarafından bir bütün olarak bozulmasını sağlayan,

– 20/7/2016 tarihinden sonra vergi mahkemelerince tarhiyata ilişkin olarak verilmiş olan kararların bölge idare mahkemesince kaldırılarak mahkemesine iadesini sağlayan,

– 20/7/2016 tarihinden sonra bölge idare mahkemesince tarhiyata ilişkin olarak verilmiş olan kararların Danıştay tarafından bir bütün olarak bozulmasını sağlayan,

ii) Kısmen onama, kısmen bozma kararları,

– 20/7/2016 tarihinden önce vergi mahkemelerince tarhiyata ilişkin olarak verilmiş olan tasdik veya tadilen tasdike ait kararların ilgisine göre bölge idare mahkemesi veya Danıştay tarafından bir kısmının onaylanması bir kısmının ise bozulmasına ilişkin,

– 20/7/2016 tarihinden sonra bölge idare mahkemesi tarafından tarhiyata ilişkin olarak verilmiş olan tasdik veya tadilen tasdike ait kararların Danıştay tarafından bir kısmının onaylanması bir kısmının ise bozulmasına ilişkin,

kararlardır.

Bu itibarla, tarhiyata ilişkin verilen kararların yukarıda yapılan açıklamalara göre değerlendirilmesi gerekmektedir.

 


Kaynak: Resmi Gazete 14.6.2021 – 7326 Sayılı Kanun 1 Seri No.lu Tebliğ
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/istinaf-veya-temyiz-sureleri-gecmemis-ya-da-istinaf-itiraz-veya-temyiz-yollarina-basvurulmus-davalar-icin-7326-ile-saglanan-haklar/feed/ 0
Mahkeme İşe İade Kararı Verirse İşçi Kaç Gün İçinde İşe Başlatılmalıdır? https://www.muhasebenews.com/mahkeme-ise-iade-karari-verirse-isci-kac-gun-icinde-ise-baslatilmalidir/ https://www.muhasebenews.com/mahkeme-ise-iade-karari-verirse-isci-kac-gun-icinde-ise-baslatilmalidir/#respond Wed, 03 Oct 2018 16:45:24 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=15517 1- FESİH BİLDİRİMİNE DAVA AÇMA SÜRESİ NE KADARDIR?
İş sözleşmesi feshedilen işçi, fesih bildiriminde sebep gösterilmediği veya gösterilen sebebin geçerli bir sebep olmadığı iddiası ile fesih bildiriminin tebliği tarihinden itibaren bir ay içinde iş mahkemesinde dava açabilir.

2- İŞE İADE DAVASI MAHKEMELER TARAFINDAN KAÇ GÜN İÇERİSİNDE SONUÇLANDIRILMASI GEREKİR?
Dava seri muhakeme usulüne göre iki ay içinde sonuçlandırılır. Mahkemece verilen kararın temyizi halinde, Yargıtay bir ay içinde kesin olarak karar verir.

3- MAHKEMENİN İŞE İADE KARARINA RAĞMEN İŞVEREN İŞÇİYİ İŞE BAŞLATMAZSA SONUÇ NASIL GERÇEKLEŞİR?
İşçiyi başvurusu üzerine işveren bir ay içinde işe başlatmaz ise, işçiye en az dört aylık ve en çok sekiz aylık ücreti tutarında tazminat ödemekle yükümlü olur. Burada sözü edilen ücretin çıplak ücret olduğu, yani giydirilmiş ücret olarak anlaşılmaması gerektiği görüşü öğreti de taraftar bulmuştur. Mahkeme feshin geçersizliğine karar verdiğinde, işçinin işe başlatılmaması halinde ödenecek tazminat miktarını da belirler.

Kaynak: İş Kanunu

Yasal Uyarı: Bu yazıdaki bilgiler sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen bilgilerden yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgilerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.

]]>
https://www.muhasebenews.com/mahkeme-ise-iade-karari-verirse-isci-kac-gun-icinde-ise-baslatilmalidir/feed/ 0
Serbest Bölgelerde Verilen Gümrük Müşavirliğinde KDV İhracat İstisnası Uygulanacak mıdır? https://www.muhasebenews.com/serbest-bolgelerde-verilen-gumruk-musavirliginde-kdv-ihracat-istisnasi-uygulanacak-midir/ https://www.muhasebenews.com/serbest-bolgelerde-verilen-gumruk-musavirliginde-kdv-ihracat-istisnasi-uygulanacak-midir/#respond Sun, 18 Mar 2018 05:00:25 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=17712 Konu: Serbest Bölgelerdeki Firmalara Verilen Gümrük Müşavirliği Hizmetinin 3065 Sayılı Kdv Kanunu’nun 12. Maddesi Uyarınca İstisna Kapsamında Olduğu Hakkında.

İLGİLİ KANUN MADDELERİ
3065/Md. 6, 11, 12, 16, 17, 23
3218/Md. 1, 6

İstemin Özeti: Davacı adına 2006/Ocak-Haziran dönemleri için ikmalen tarh edilen katma değer vergisi ile kesilen bir kat vergi zıyaı cezasının kaldırılması istemiyle açılan davayı reddeden İstanbul 5. Vergi Mahkemesi’nin 31.05.2012 tarih ve E:2011/2230, K:2012/1508 sayılı kararının; dilekçede ileri sürülen sebeplerle bozulması istenilmektedir.

Cevabın Özeti: Yasal dayanaktan yoksun olan temyiz isteminin reddi gerektiği yolundadır.

Tetkik Hakimi ………….’nın Düşüncesi: 3218 sayılı Serbest Bölgeler Kanunu’nda; bu bölgelerin gümrük hattı dışı olduğunun belirtildiği, bunlara yapılan mal ve hizmet teslimlerinin ihracat kapsamında sayıldığı, öte yandan, 3065 sayılı Kanun’un 11. maddesinde de, ihracat teslimleri ile yurtdışındaki müşteriler için yapılan hizmetlerin katma değer vergisinden istisna olduğu belirlendiğine göre, davacının, serbest bölgede faaliyet gösteren firmaya yaptığı müşavirlik hizmet bedelinin de, katma değer vergisinden müstesna bulunması nedeniyle bu teslimlere ilişkin olarak katma değer vergisi hesaplanmaması gerekeceğinden, serbest bölgelere yapılan hizmet ifası nedeniyle davanın reddi yolunda verilen Mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

Bu müessese, idari makamlarca, idari başvuruları sürüncemede bırakma ve bireyleri yargısal korumadan caydırma sonucu doğurmamalıdır.

Olayda, ödeme emrinin dayanağı ek vergi tahakkukları ile para cezası kararlarının 03.02.2011 tarihinde davacıya tebliği üzerine, 18.02.2011 tarihinde yapılan itiraz hakkında Bölge Müdürlüğünce 21.03.2011 tarihinde alınan kararla, yapılan yazışmaların devam etmesi nedeniyle karar alma süresinin uzatıldığı; ancak süre uzatım kararından sonra davalı idarece, zımni ret işlemine karşı süresinde dava açılmadığından ve kamu alacağının kesinleştiğinden bahisle tahsili amacıyla dava konusu ödeme emrinin düzenlenip tebliğ edildiği anlaşılmıştır.

Bu durumda, 4458 sayılı Gümrük Kanunu’nun 242’nci maddesi gereğince kendisine yapılan itiraz başvurularını 30 gün içinde karara bağlayarak ilgilisine tebliğ etme görevi olan idarenin, davacının itiraz başvurusunu yanıtlamadığı gibi, süre uzatım kararı verdiği görülmüş olup itiraz başvurusunu “30 gün içinde karara bağlama” görevini yapma yerine, davacı lehine tanınan bir hak olan zımni ret müessesesini davacı aleyhine kullanmak suretiyle işlem tesis etmesinde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptali gerekirken; istemin özeti bölümünde yazılı gerekçeyle iptal eden mahkeme kararında sonucu itibarıyla isabetsizlik görülmemiştir.
Temyiz isteminin açıklanan nedenle reddi gerektiği oyu ile Dairemiz kararının gerekçesine katılmıyoruz.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Dokuzuncu Dairesince işin gereği görüşüldü:
Uyuşmazlıkta, gümrük müşavirliği işi ile iştigal eden davacı şirket hakkında düzenlenen vergi inceleme raporuna istinaden, merkezi Türkiye’de bulunan şirketin serbest bölgelerde bulunan müşterilerine verdiği müşavirlik hizmetleri için katma değer vergisi hesaplamadan fatura düzenlediği ve bu hizmet bedellerini 3065 sayılı Kanun’un 23.maddesi kapsamında beyan ettiğinin tespit edildiği, serbest bölgelerin Türkiye gümrük bölgesi dışında sayılmadığı, coğrafi olarak siyasi sınırlar içinde yer almakla birlikte ekonomik ve ticari anlamda yurt dışı sayılmadığından bahisle davacı şirket adına ikmalen tarh edilen vergi zıyaı cezalı katma değer vergisinin terkini istemiyle açılan davayı reddeden vergi mahkemesi kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 1’inci maddesinin (1) numaralı bendinde, Türkiye’de yapılan ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesindeki teslim ve hizmetlerin katma değer vergisine tabi olduğu; 6’ncı maddesinde ise işlemlerin Türkiye’de yapılmasının; malların teslim anında Türkiye’de bulunmasını, hizmetin Türkiye’de yapılmasını veya hizmetten Türkiye’de faydalanılmasını, ifade ettiği belirtilmiştir.
Aynı Kanun’un 11. maddesinin 1-a bendinde, ihracat teslimleri ve bu teslimlere ilişkin hizmetler ile yurt dışındaki müşteriler için yapılan hizmetler ve karşılıklı olmak şartıyla uluslararası roaming anlaşmaları çerçevesinde yurt dışındaki müşteriler için Türkiye’de verilen roaming hizmetlerinin katma değer vergisinden istisna olduğu; 12’nci maddesinde ise, bir hizmetin yurt dışındaki müşteriler için yapılan hizmet sayılabilmesi için, hizmetin yurt dışındaki bir müşteri için yapılmış olması ve hizmetten yurt dışında faydalanılması gerektiği, yine aynı Kanun’un 17’nci maddesinin 4’üncü fıkrası (ı) bendinde de, serbest bölgelerde verilen hizmetlerin katma değer vergisinden istisna edildiği belirtilmiştir.

Aynı Kanunu’nun 16/1-a maddesinde ise, bu Kanuna göre teslimleri vergiden istisna edilen mal ve hizmetlerin ithalinin de katma değer vergisinden istisna tutulduğu hüküm altına alınmıştır.
3218 sayılı Serbest Bölgeler Kanunu’nun amaç ve kapsam başlıklı l’inci maddesinde, Kanun’un; ihracata yönelik yatırım ve üretimi teşvik etmek, doğrudan yabancı yatırımları ve teknoloji girişini hızlandırmak, işletmeleri ihracata yönlendirmek ve uluslararası ticareti geliştirmek amacıyla serbest bölgelerin kurulması, yer ve sınırlarıyla faaliyet konularının belirlenmesi, yönetimi, işletilmesi, bölgelerdeki yapı ve tesislerin teşkili ile ilgili hususları kapsayacağı, aynı kanunun muafiyet ve teşvikler başlıklı 6’ıncı maddesinde ise serbest bölgelerinin, Türkiye Gümrük Bölgesinin parçaları olmakla beraber; serbest dolaşımda olmayan eşyanın herhangi bir gümrük rejimine tabi tutulmaksızın ve serbest dolaşıma sokulmaksızın, gümrük mevzuatında öngörülen haller dışında kullanılmamak ya da tüketilmemek kaydıyla kurulduğu, ithalat vergileri ile ticaret politikası önlemlerinin ve kambiyo mevzuatının uygulanması bakımından Türkiye Gümrük Bölgesi dışında olduğu kabul edilen ve serbest dolaşımdaki eşyanın bir serbest bölgeye konulması nedeniyle normal olarak eşyanın ihracına bağlı olanaklardan yararlandığı yerler olduğu, bu bölgelerde gümrük ve kambiyo mükellefiyetine dair mevzuat hükümlerinin uygulanmayacağı, kullanıcıların tutmak zorunda oldukları defterler ile düzenleyecekleri belgelere ilişkin olarak, 04.01.1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun hükümlerine bağımlı olmaksızın düzenleme yapmaya Maliye Bakanlığı’nın yetkili olduğu, işleticilerin ve kullanıcıların yatırım ve üretim safhalarında Bakanlar Kurulunca belirlenecek vergi dışı teşviklerden yararlandırılabileceği hüküm altına alınmıştır.

3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’nun yukarıda yer verilen 17/4-1 maddesi hükmünden, hizmetin serbest bölgede faaliyet göstersin ya da göstermesin herhangi bir işletme tarafından yürürlükteki mevzuata göre belirlenen usul ve esaslara uygun olarak, fiilen serbest bölge sınırları içinde ifa edilmesi halinde katma değer vergisi istisnası uygulanacağı anlaşılmaktadır.

3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’nda mal tesliminde katma değer vergisi istisnası için serbest bölgelerin açıkça sayılarak serbest bölgeye yapılan teslimlerin yurt dışına yapılmış sayılması, ancak hizmet ihracında katma değer vergisi istisnasında serbest bölge ifadesine yer verilmediği görülmekteyse de bu durum yurt dışı ifadesine siyasi ve coğrafi anlam yüklenmesi halinde geçerli olmakla birlikte ticari ve ekonomik anlamda serbest bölgelerin yurt dışı kabul edilmek gerektiği gerçeğini değiştirmemektedir.
Bu nedenle ihracatı ve döviz kazandırıcı faaliyetleri desteklemek amacıyla kurulan ve yukarıda açıklandığı üzere yurtdışı sayılan serbest bölgelere davacı şirket tarafından verilen gümrük müşavirliği hizmetinin, 3065 sayılı Kanunu’nun 12. maddesi uyarınca yurtdışındaki müşteriye yurtdışında verilen hizmet kapsamında olduğunun kabulü gerektiğinden serbest bölgenin yurtdışı sayılmaması nedeniyle davacı adına yapılan tarhiyatta hukuka aykırılık görülmediği gerekçesiyle açılan davayı reddeden vergi mahkemesi kararında hukuka uyarlık bulunmamaktadır.

Açıklanan nedenlerle, İstanbul 5. Vergi Mahkemesi’nin 31.05.2012 tarih ve E:2011/2230, K:2012/1508 sayılı kararının bozulmasına, bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 gün içinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 16.09.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Kaynak: Danıştay – 9. Daire-E. 2012/9423-K. 2015/8802-T. 16.9.2015

Yasal Uyarı: Bu yazıdaki bilgiler sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen bilgilerden yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgilerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.

]]>
https://www.muhasebenews.com/serbest-bolgelerde-verilen-gumruk-musavirliginde-kdv-ihracat-istisnasi-uygulanacak-midir/feed/ 0
İş Mahkemeleri Kanunu Resmi Gazete’de Yayımlandı!!! https://www.muhasebenews.com/is-mahkemeleri-kanunu-resmi-gazetede-yayimlandi/ https://www.muhasebenews.com/is-mahkemeleri-kanunu-resmi-gazetede-yayimlandi/#respond Thu, 26 Oct 2017 14:00:18 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=24098 İş mahkemelerinin kuruluş, görev, yetki ve yargılama usulünü düzenlemek amacıyla 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu 12.10.2017 tarihinde kabul edilerek, Resmi Gazete’de yayımlandı.

Yayımlanan Kanuna göre İş Mahkemelerinin kuruluşu şu şekilde gerçekleştirelecektir;

1- İş mahkemeleri, Hâkimler ve Savcılar Kurulunun olumlu görüşü alınarak, tek hâkimli ve asliye mahkemesi derecesinde Adalet Bakanlığınca lüzum görülen yerlerde kurulur. Bu mahkemelerin yargı çevresi, 26/9/2004 tarihli ve 5235 sayılı Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanun hükümlerine göre belirlenir.

2- İş durumunun gerekli kıldığı yerlerde iş mahkemelerinin birden fazla dairesi oluşturulabilir. Bu daireler numaralandırılır. İhtisaslaşmanın sağlanması amacıyla, gelen işlerin yoğunluğu ve niteliği dikkate alınarak, daireler arasındaki iş dağılımı Hâkimler ve Savcılar Kurulu tarafından belirlenebilir. Bu kararlar Resmî Gazete’de yayımlanır. Daireler, tevzi edilen davalara bakmak zorundadır.

3- İş mahkemesi kurulmamış olan yerlerde bu mahkemenin görev alanına giren dava ve işlere, o yerdeki asliye hukuk mahkemesince, bu Kanundaki usul ve esaslara göre bakılır.

İş Mahkemeleri Kanunu’nda ayrıca aşağıdaki konulara yer verilmiştir;

– Dava şartı olarak arabuluculuk (01.01.2018 tarihinde yürürlüğe girecektir.)
– Sosyal Güvenlik Kurumuna başvuru zorunluluğu,
– İş Mahkemelerinin Görevleri,
– İş Mahkemelerinin Yetkileri,
– İş Mahkemelerinde uygulanacak yargılama usulü ve kanun yolları,
– Hangi hallerde kararlar Temyiz edilemez?
– Hüküm bulunmayan hâller nelerdir?
– Yürürlükten kaldırılan hükümler nelerdir?

Madde 11- 22.05.2003 tarihli ve 4857 sayılı İş Kanununun 20’nci maddesinin birinci ve üçüncü fıkraları değiştirilmiştir ve  değiştirilen hükümleri 01.01.2018 tarihinde yürürlüğe girecektir.

Madde 12- 4857 sayılı Kanunun 21’inci maddesine üçüncü ve mevcut beşinci fıkralarından sonra gelmek üzerebazı fıkralar eklenmiş olup, yürürlüğe girme tarihi 01.01.2018’dir.

***İş Mahkemeleri Kanununda yer alan diğer madde ve hükümler Kanun yayımlandığı tarihten itibaren geçerlidir.

Kanunu İncelemek İçin Tıklayınız

Kaynak: Resmi Gazete (25.10.2017 – 30221)

Yasal Uyarı: Bu yazıdaki bilgiler sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen bilgilerden yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgilerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.

]]>
https://www.muhasebenews.com/is-mahkemeleri-kanunu-resmi-gazetede-yayimlandi/feed/ 0
Hacizli Gayrimenkulün İhale Feshi Nasıl Yapılır? https://www.muhasebenews.com/hacizli-gayrimenkulun-ihale-feshi-nasil-yapilir/ https://www.muhasebenews.com/hacizli-gayrimenkulun-ihale-feshi-nasil-yapilir/#respond Tue, 19 Sep 2017 17:00:30 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=21634 1- HACİZLİ GAYRİMENKULÜN İHALE FESHİ NASIL YAPILIR?
Satış komisyonu tarafından gayrimenkul kendisine ihale edilen alıcı o gayrimenkulün mülkiyetini iktisap etmiş olur.
1.1- İhalenin feshi gayrimenkulün bulunduğu yerin icra tetkik merciinden şikayet yoluyla istenebilir.
1.2- İhalenin ilgililere tebliği tarihi şikayet için muayyen olan 7 günlük müddete başlangıç sayılır.
1.3-
Tetkik merciinin vereceği karar 10 gün içinde temyiz olunabilir.
1.4- Temyiz talebini Temyiz İcra ve İflas Dairesi tetkik eder.
1.5- İhale edilen malın değeri 50.000- TL aştığı takdirde murafaa istenebilir.
1.6- İhalenin feshi veya kaydın tashihi hakkında başkaca mahkemeye veya idari kaza mercilerine müracaat olunamaz.
1.7- Tescil için tapu dairesine yapılacak tebligat şikayet için muayyen müddetin geçmesinden ve eğer şikayet edilmişse şikayetin intacından sonra yapılır. 

2- AMME BORÇLUSUN İFLASI NASIL İSTENEBİLİR?
2.1-
Amme alacaklarının tahsili için İcra ve İflas Kanunu hükümleri dairesinde amme borçlusunun iflası istenebilir.
2.2- İflas dairesi, amme alacaklarının iflas masasına geçirilmesini temin için, hakkında iflas açılan kimseleri ve basit ve adi tasfiye şekillerinden hangisinin tatbik edileceğini bulunduğu yerdeki amme idarelerine zamanında bildirmeye mecburdur.

3- TASDİK EDİLEN KONKODATO AMME ALACAKLARI İÇİN MECBURİ MİDİR?
Amme idaresi tarafından iflas talebinde bulunulsa dahi tasdik edilen konkordato amme alacakları için mecburi değildir.

Kaynak: 6183 Sayılı Kanun

Yasal Uyarı: Bu yazıdaki bilgiler sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen bilgilerden yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgilerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.

]]>
https://www.muhasebenews.com/hacizli-gayrimenkulun-ihale-feshi-nasil-yapilir/feed/ 0