TEİAŞ – Muhasebe News https://www.muhasebenews.com Muhasebe News Wed, 10 Oct 2018 07:40:32 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=6.3.4 Elektrik Alım Satım İşlerinde Fatura Ne Zaman Düzenlenmelidir? https://www.muhasebenews.com/elektrik-alim-satim-islerinde-fatura-ne-zaman-duzenlenmelidir/ https://www.muhasebenews.com/elektrik-alim-satim-islerinde-fatura-ne-zaman-duzenlenmelidir/#respond Mon, 15 Oct 2018 08:30:11 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=16352 (GİB – ÖZELGE)

Konu: Elektrik alım satımlarında faturanın düzenleneceği tarih, KDV ve KVK açısından beyan edileceği dönem hk.

İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda;

– Şirketinizin Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) tarafından verilmiş olan elektrik üretim lisansı kapsamında ürettiği, sistemden ve/veya ikili anlaşmalarla satın aldığı elektriği; sistem operatörü olan Türkiye Elektrik İletim A.Ş. (TEİAŞ) aracılığıyla sisteme vermek suretiyle ve/veya ikili anlaşmalarla nihai tüketicilere perakende olarak sattığı,
– Şirketiniz tarafından sisteme verilen elektriğin faturasının TEİAŞ’a hitaben kesildiği, buna mukabil TEİAŞ’ın da sistemden elektrik çekenlere fatura kestiği ve TEİAŞ’ın sıfır bakiye ile çalıştığı,
– Şirketiniz tarafından ikili anlaşmalarla satılan elektriğin faturasının ise doğrudan müşteriye kesildiği, sistemden satın aldığınız elektriğin faturasının TEİAŞ’tan, ikili anlaşmalarla satın aldığınız elektriğin faturasının doğrudan tedarikçisinden alındığı,
– Bu faturalandırma işlemlerinin Elektrik Piyasası Dengeleme ve Uzlaştırma Yönetmeliği uyarınca yapıldığı, şirketinizin TEİAŞ aracılığıyla sisteme verdiği ve/veya nihai tüketicilere ikili anlaşmalarla perakende olarak sattığı elektriğin miktarı, birim fiyatı ve elektrik mevzuatı uyarınca ödenmesi ve/veya tahsil etmesi gereken bedellerin, elektrik tesliminin yapıldığı ayı takip eden ayın 20’nci gününe kadar belirlenebildiği (tahakkuk edebildiği),
– Bu nedenle, şirketinizin TEİAŞ aracılığıyla sisteme verdiği elektriğin faturasını, teslimin yapıldığı ayı takip eden ayın 20’nci gününe kadar kesinleşen mali uzlaştırma bilgilerine göre, uzlaştırmanın kesinleştiği tarihli olarak TEİAŞ’a hitaben düzenlendiği, nihai tüketicilere ikili anlaşmalarla sattığı elektriğin faturasını ise, teslimin yapıldığı ayı takip eden ayın 20’nci gününe kadar kesinleşen bilgilere göre, teslimin yapıldığı ayın son günü tarihli olarak nihai tüketiciye hitaben düzenleyebildiği,
– Dolayısıyla, fatura tarihi ile faturanın fiilen düzenlendiği tarihlerin birbirinden farklı olabildiği ve faturaların yedi gün içinde kesilmesini öngören Vergi Usul Kanununun 231/5’inci maddesine uygun hareket edilemediği, ayrıca TEİAŞ aracılığıyla alınıp satılan elektriklerin faturası, TEİAŞ’ın uygulamaları gereği teslimin yapıldığı ayı takip eden ayın 20’nci gününde kesildiğinden, TEİAŞ aracılığıyla alınıp ikili anlaşma ile satılan veya ikili anlaşmalarla alınıp TEİAŞ aracılığıyla satılan elektriğin alım-satım faturaları, dönem itibarıyla birbirleri ile örtüşmediğinden TEİAŞ’tan gelen alış faturasının KDV’sinin sürekli şirketiniz tarafından finanse edildiği
belirtilmiş olup, elektrik alım-satımlarında ayrı ayrı olmak üzere faturaların hangi tarihte ve hangi tarih itibarıyla düzenlenmesi gerektiği, hesaplanan KDV’nin hangi ay beyan edileceği, yüklenilen KDV’nin indirim hakkının hangi ay kullanılabileceği ve kurumlar vergisi yönünden gelirin hangi dönem beyan edileceği hususlarında tereddüde düşüldüğünden Başkanlığımız görüşü sorulmuştur.

Kurumlar Vergisi Kanununun 6’ncı maddesinde; kurumlar vergisinin, mükelleflerin bir hesap dönemi içinde elde ettikleri safi kurum kazancı üzerinden hesaplanacağı ve safi kurum kazancının tespitinde Gelir Vergisi Kanununun ticari kazanç hakkındaki hükümlerinin uygulanacağı hüküm altına alınmıştır.

Gelir Vergisi Kanununun “Bilanço Esasında Ticari Kazancın Tespiti” başlıklı 38’inci maddesinde ise; bilanço esasına göre ticari kazancın, teşebbüsteki öz sermayenin hesap dönemi sonunda ve başındaki değerleri arasındaki müspet fark olduğu, bu dönem zarfında sahip veya sahiplerce işletmeye ilave olunan değerlerin bu farktan indirileceği, işletmeden çekilen değerlerin ise farka ilave olunacağı, ticari kazancın bu suretle tespit edilmesi sırasında, Vergi Usul Kanununun değerlemeye ait hükümleri ile bu Kanunun 40 ve 41’inci maddeleri hükümlerine uyulacağı hükme bağlanmıştır. Anılan Kanunun 40’ıncı maddesinde de, safi kazancın tespit edilmesinde indirilecek giderler sayılmıştır.

Ticari kazancın tespitinde “tahakkuk” ve “dönemsellik” olmak üzere iki temel ilke geçerlidir. Tahakkuk esası ilkesinde, gelir veya giderin miktar ve mahiyet itibariyle kesinleşmiş olması, yani geliri veya gideri doğuran işlemin tekemmül etmesinin yanı sıra, miktarının ve işlemden kaynaklanan alacağın veya borcun ödeme şartlarının da belirlenmiş olması gereklidir. Dönemsellik ilkesi ise bu gelir veya giderin ilgili olduğu döneme intikalinin sağlanmasını ifade eder.

Vergi Usul Kanununun 230/4 maddesinde, faturada bulunması gereken asgari bilgiler arasında malın veya işin fiyatı ve tutarının yer alması; 231/5 maddesinde de, faturanın malın teslimi veya hizmetin yapıldığı tarihten itibaren yedi gün içinde düzenlenmesi gerektiği hükme bağlanmıştır.

Genel olarak, tahakkuk belgesi niteliğindeki fatura, katma değer vergisinde vergiyi doğuran olaya paralel şekilde vergiyi doğuran olayın meydana geldiği tarihten itibaren yedi gün içerisinde düzenlenmektedir.

Öte yandan, KDV Kanununun;

– 1/1 maddesinde, ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde Türkiye’de yapılan teslim ve hizmetlerin KDV’ye tabi olduğu,
– 2/3 maddesinde, su, elektrik, gaz, ısıtma, soğutma ve benzeri şekillerdeki dağıtımların da mal teslimi niteliğinde olduğu,
– 10’uncu maddesinin (g) bendinde vergiyi doğuran olayın, su, elektrik, gaz, ısıtma, soğutma ve benzeri enerji dağıtım veya kullanımlarında bunların bedellerinin tahakkuk ettirilmesi anında meydana geleceği,
– 29/1 maddesinde mükelleflerin, yaptıkları vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla hesaplanarak düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergilerini indirebilecekleri,
– 29/3 maddesinde ise, indirim hakkının vergiyi doğuran olayın vuku bulduğu takvim yılı aşılmamak şartıyla, ilgili vesikaların kanuni defterlere kaydedildiği vergilendirme döneminde kullanılabileceği
hüküm altına alınmıştır.

Bu hüküm ve açıklamalara göre;

            – KDV yönünden, tahakkuk tarihi (Elektrik Piyasası Dengeleme ve Uzlaştırma Yönetmeliğince nihai bedelin belirlendiği tarih) itibarıyla vergiyi doğuran olay gerçekleşeceğinden, tahakkuk tutarları üzerinden hesaplanan KDV de ilgili dönemde beyan edilecektir. Elektrik enerjisi tedariki ve satışına ilişkin olarak Şirketiniz adına TEİAŞ tarafından düzenlenen faturalar ile ilgili olarak yüklenilen KDV tutarlarının kanuni defterlere kaydedildiği vergilendirme döneminde, ancak vergiyi doğuran olayın vuku bulduğu takvim yılı aşılmamak kaydıyla, genel esaslara göre indirim konusu yapılması mümkündür.
            – Kurumlar vergisi yönünden de tahakkuk, Elektrik Piyasası Dengeleme ve Uzlaştırma Yönetmeliğince nihai bedelin belirlendiği tarih itibarıyla gerçekleştiğinden, söz konusu gelir ve giderlerin bu tarih itibarıyla matrahın tespitinde dikkate alınması gerekmektedir.
            – Ayrıca, gelirinizin tahakkuk tarihinden itibaren yedi gün içinde fatura düzenlemeniz gerektiği tabiidir.

Kaynak: Gaziantep Vergi Dairesi Başkanlığı
10 Mayıs 2016 Tarih ve 16700543-125-19626 Sayılı Özelge

Yasal Uyarı: Bu yazıdaki bilgiler sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen bilgilerden yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgilerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.

]]>
https://www.muhasebenews.com/elektrik-alim-satim-islerinde-fatura-ne-zaman-duzenlenmelidir/feed/ 0
En Çok Kömür Mü Gaz mı Kullanıyoruz? https://www.muhasebenews.com/en-cok-komur-mu-gaz-mi-kullaniyoruz/ https://www.muhasebenews.com/en-cok-komur-mu-gaz-mi-kullaniyoruz/#respond Tue, 03 Apr 2018 06:30:43 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=22873 1- ÜLKEMİZDE EN ÇOK KULLANILAN ENERJİ KAYNAĞI NEDİR?
Türkiye’de 2015 yılında kömür kullanımının çok fazla olmasına rağmen, en çok kullanılan enerji kaynağı DOĞALGAZ’dır.

2015 yılında Ülkemizdeki enerji kaynaklarını kullanım değerine göre çoktan aza doğru sıralamak gerekirse;
1- Doğalgaz        : %37,9
2- Kömür             : %29,1
3- Hidrolik           : %25,6
4- Yenilenebilir : % 6,5 (Yenilenebilir Enerji ve Atıklar)
5- Sıvı                    : % 0,9 (Sıvı yakıtlar)

2- KÖMÜR KULLANIM ORANI 45 YIL ÖNCESİNE NE DURUMDA?
Bilindiği gibi fosil yakıtlardan olan Kömür doğayı en fazla kirleten yakıt türleri arasındadır.
Maalesef Türkiye’deki 1971 yılındaki Kömür kullanım %30,4 iken 2015 yılı verilerinde bu oran %29,01’dir.

3- TÜRKİYE’DE DOĞALGAZ İLK OLARAK HANGİ YILDA KULLANILMAYA BAŞLANDI?
Türkiye’de Doğalgaz ilk olarak 1985 yılında kullanılmaya başlandı.

Türkiye’nin Enerji Kullanımına ilişkin tablo aşağıda belirtilmiştir.

Kaynak: Türkiye İstatistik Kurumu

Yasal Uyarı: Bu yazıdaki bilgiler sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen bilgilerden yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgilerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.

]]>
https://www.muhasebenews.com/en-cok-komur-mu-gaz-mi-kullaniyoruz/feed/ 0
6113 Sayılı Kanun Kapsamında Olağanüstü Yedekler Hesabına Aktarılmış Olan Tutarların Geçmiş Yıl Zararlarına Mahsup İşlemi Nasıl Yapılır? https://www.muhasebenews.com/6113-sayili-kanun-kapsaminda-olaganustu-yedekler-hesabina-aktarilmis-olan-tutarlarin-gecmis-yil-zararlarina-mahsup-islemi-nasil-yapilir/ https://www.muhasebenews.com/6113-sayili-kanun-kapsaminda-olaganustu-yedekler-hesabina-aktarilmis-olan-tutarlarin-gecmis-yil-zararlarina-mahsup-islemi-nasil-yapilir/#respond Thu, 02 Nov 2017 17:30:42 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=16402 (GİB – ÖZELGE)

Konu: 6113 sayılı Kanun uyarınca ilgili dönem kurum kazancının tespitinde dikkate alınmaksızın olağanüstü yedekler hesabında izlenen tutarın geçmiş yıl dönem zararlarına mahsubu.

İlgide kayıtlı özelge talep formunda, elektrik perakende satış alanında faaliyet gösteren şirketinizin tamamı TEDAŞ’a ait bir anonim şirket iken Özelleştirme Kanununa göre 31.07.2013 tarihinde özelleştirildiği, özelleştirme işlemi öncesinde 6113 sayılı Bazı Kamu Kurum ve Kuruluşlarının Bir Kısım Borç ve Alacaklarının Düzenlenmesine Dair Kanun kapsamında yapılacak borç ve alacak netleştirmeleri, takas ve mahsup işlemleri ile terkin işlemleri sonucunda ortaya çıkan ve olağanüstü yedekler hesabında izlenen tutarların, geçmiş yıl dönem zararlarından mahsup edilmesi durumunda, mahsup edilen tutarların nasıl vergilendirileceği hususunda Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.

5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 6’ncı maddesinde, kurumlar vergisinin mükelleflerin bir hesap dönemi içinde elde ettikleri safi kurum kazancı üzerinden hesaplanacağı ve safi kurum kazancının tespitinde, Gelir Vergisi Kanununun ticari kazanç hakkındaki hükümlerinin uygulanacağı hükme bağlanmıştır.

193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 38’inci maddesinin birinci fıkrasında, bilanço esasına göre ticari kazancın, teşebbüsteki öz sermayenin hesap dönemi sonunda ve başındaki değerleri arasındaki müspet fark olduğu, bu dönem zarfında sahip veya sahiplerce işletmeye ilave olunan değerlerin bu farktan indirileceği, işletmeden çekilen değerlerin ise farka ilave olunacağı hükmüne yer verilmiştir.

Aynı Kanunun 94’üncü maddesinin birinci fıkrasında, fıkrada belirtilen kişi ve kurumların bentler halinde sayılan ödemeleri (avans olarak ödenenler dâhil) nakden veya hesaben yaptıkları sırada, istihkak sahiplerinin gelir vergilerine mahsuben tevkifat yapmaya mecbur oldukları belirtilmiştir.

Gelir Vergisi Kanunu uygulamasında vergiyi doğuran olay gelirin elde edilmesiyle gerçekleşmekte olup gelirin elde edilmesi, ticari ve zirai kazançlarda tahakkuk esasına, serbest meslek kazancı, gayrimenkul sermaye iradı ile diğer kazanç ve iratlarda tahsil esasına, menkul sermaye iratları ile ücret gelirlerinde ise hukuki ve ekonomik tasarrufun gerçekleşmesine bağlanmıştır.

Menkul sermaye iratları açısından vergiyi doğuran olay niteliğinde olan hukuki ve ekonomik tasarrufun gerçekleşmesinde, gelirin sahibi tarafından talep edilebilir hale gelmesi anlamına gelen hukuki tasarruf aşaması, gelirin istendiği anda sahibine ödenecek hale gelmesi anlamına gelen ekonomik tasarruf aşamasınca izlenmekte olup söz konusu menkul sermaye iradının fiilen tahsil edilip edilmemesi gelirin elde edilmesine etki etmemektedir.

Kâr dağıtımına ilişkin esasları düzenleyen Türk Ticaret Kanunu’nun anonim şirketlerle ilgili 509’ uncu maddesinde, kâr payının ancak net dönem kârından ve serbest yedek akçelerden dağıtılabileceği belirtilmiştir.

Diğer taraftan, 6113 sayılı Bazı Kamu Kurum ve Kuruluşlarının Bir Kısım Borç ve Alacaklarının Düzenlenmesine Dair Kanunun 22nci maddesinde;

“(1) Türkiye Elektrik Dağıtım Anonim Şirketine olanlar ile Türkiye Elektrik İletim Anonim Şirketi tarafından yürütülmekte olan dengeleme ve uzlaştırma faaliyetleri kapsamında olanlar hariç olmak üzere, bu Kanun kapsamındaki kamu kurum ve kuruluşlarının bu Kanunun yayımından önceki ay sonu itibarı ile birbirlerine olan ödenmemiş borç ve alacakları, 21/7/1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun ve 18/4/2001 tarihli ve 4646 sayılı Doğal Gaz Piyasası Kanununun 12’nci maddesinin (g) fıkrası kapsamında hesaplanan fer’iler, TEİAŞ dengeleme ve uzlaştırma faaliyetleri ile ilgili gecikme cezaları hariç olmak üzere terkin edilerek Türkiye Elektrik Dağıtım Anonim Şirketine devrolunur ve aynı kuruluşa ilişkin borç ve alacaklar netleştirilerek muhasebeleştirilir.

(7) Bu Kanun kapsamında yapılacak borç ve alacak netleştirmeleri, takas ve mahsup işlemleri ile terkin işlemleri sonucunda oluşacak gelir ve giderler, dağıtılabilir ticari kârın ve kurum kazancının tespitinde dikkate alınmaz.”
hükümleri yer almıştır.

Buna göre, 6113 sayılı Kanunun 2’nci maddesinin yedinci fıkrası uyarınca ilgili dönemde kurum kazancının tespitinde dikkate alınmaksızın olağanüstü yedekler hesabına aktarılmış olan tutarların, işletmeden çekilmesi halinde bu tutarlar öncelikle kurumlar vergisine, vergi sonrası dağıtılan kazancın da elde edenin hukuki niteliğine göre kâr dağıtımına bağlı vergi kesintisine tabi tutulması gerekir.

Bu çerçevede, anılan Kanun kapsamında olağanüstü yedekler hesabına aktarılmış olan tutarların geçmiş yıl zararlarına mahsup edilmesi halinde, dağıtılabilir ticari kârın tespitinde dikkate alınamayacak olan bu tutarların öncelikle kurumlar vergisine tabi tutulması gerekecektir. Ancak nakden veya hesaben bir ödeme bulunmadığından kâr dağıtımına bağlı vergi kesintisi yapılması gerekmemektedir.

Kaynak: İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı
8 Aralık 2016 Tarih ve 62030549-125[6-2015/250]-241883 Sayılı Özelge

Yasal Uyarı: Bu yazıdaki bilgiler sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen bilgilerden yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgilerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.

]]>
https://www.muhasebenews.com/6113-sayili-kanun-kapsaminda-olaganustu-yedekler-hesabina-aktarilmis-olan-tutarlarin-gecmis-yil-zararlarina-mahsup-islemi-nasil-yapilir/feed/ 0
Kömür Mü? Doğal Gaz Mı? En Çok Hangisini Kullanıyoruz? https://www.muhasebenews.com/komur-mu-dogal-gaz-mi-en-cok-hangisini-kullaniyoruz/ https://www.muhasebenews.com/komur-mu-dogal-gaz-mi-en-cok-hangisini-kullaniyoruz/#respond Sat, 04 Mar 2017 21:00:59 +0000 http://www.muhasebenews.com/?p=3289 1- Türkiye’de en çok kullanılan Enerji Kaynağı hangisidir?
Türkiye’de en çok kullanılan enerji kaynağı DOĞALGAZ’dır.
Ama Kömür kullanımı da oldukça fazladır.
Ülkemizdeki enerji kaynaklarını kullanım değerine göre çoktan aza doğru sıralamak gerekirse;
                1- Doğalgaz         : %47,9
                2- Kömür             : %30,2
                3- Hidrolik           : %16,1
                4- Yenilenebilir     : %  4,9 (Yenilenebilir Enerji ve Atıklar)
                5- Sıvı                 : %  1    (Sıvı yakıtlar)

2- Kömür Kullanım oranı 45 Yıl öncesine ne durumda?
Bilindiği gibi fosil yakıtlardan olan Kömür doğayı en fazla kirleten yakıt türleri arasındadır.
Maalesef Türkiye’deki 1971 yılındaki Kömür kullanım %30,4 iken 2014 yılı verilerinde bu oran %30,2’dir. Ancak toplam enerji kullanımının artması nedeniyle;
1971 yılında kömür kullanım oranı olan %30,4 e karşılık 2.973,42 GWh (Gigawatt saat)
2014 yılında kömür kullanım oranı olan %30,2 e karşılık 76.092,83 GWh olmuştur. Yani enerjide kömür kullanımı 45 yılda 26 kat artmıştır.
Doğayı daha az kirleten alternatif doğal enerji kaynaklarına hızla geçmemiz gerekiyor.

3- Türkiye’de Doğalgaz ilk olarak hangi yılda kullanılmaya başlandı?
Türkiye’de Doğalgaz ilk olarak 1985 yılında kullanılmaya başlandı.

Türkiye’nin Enerji Kullanımına ilişkin tablo aşağıda belirtilmiştir.teiastablo

Kaynak: Türkiye İstatistik Kurumu

Tarih: 5 Mart 2017

Yasal Uyarı: Bu yazıdaki bilgiler sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen bilgilerden yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgilerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.

]]>
https://www.muhasebenews.com/komur-mu-dogal-gaz-mi-en-cok-hangisini-kullaniyoruz/feed/ 0