tcmb – Muhasebe News https://www.muhasebenews.com Muhasebe News Fri, 02 Feb 2024 04:03:26 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=6.3.3 Borsada rayici olmayan yabancı paraların, 2023 yılı için yapılacak değerlemelerine esas oluşturacak kurlar yayımlandı https://www.muhasebenews.com/borsada-rayici-olmayan-yabanci-paralarin-2023-yili-icin-yapilacak-degerlemelerine-esas-olusturacak-kurlar-yayimlandi/ https://www.muhasebenews.com/borsada-rayici-olmayan-yabanci-paralarin-2023-yili-icin-yapilacak-degerlemelerine-esas-olusturacak-kurlar-yayimlandi/#respond Fri, 02 Feb 2024 04:03:26 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=149093 2 Şubat 2024 CUMA Resmî Gazete Sayı : 32448 TEBLİĞ

Hazine ve Maliye Bakanlığı (Gelir İdaresi Başkanlığı)’ndan:

VERGİ USUL KANUNU GENEL TEBLİĞİ

(SIRA NO: 559)

 

Amaç ve kapsam

MADDE 1- (1) Bu Tebliğin amacı, borsada rayici olmayan yabancı paraların, 4/1/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanunu gereğince 2023 yılı için yapılacak değerlemelerine esas oluşturacak kurların tespit edilmesidir.

Dayanak

MADDE 2- (1) Bu Tebliğ, 213 sayılı Kanunun 280 inci maddesinin ikinci ve üçüncü fıkralarına dayanılarak hazırlanmıştır.

Esas alınacak kurlar

MADDE 3- (1) Borsada rayici olmayan yabancı paraların ve bu paralarla olan senetli ve senetsiz alacak ve borçların değerlemesinde 2023 yılı sonu itibarıyla bu Tebliğ ekinde yer alan listede gösterilen kurlar uygulanır.

Değerleme günü itibarıyla kurların ilan edilmemesi

MADDE 4- (1) 20/4/1976 tarihli ve 15565 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 130 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ve 27/12/1998 tarihli ve 23566 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 217 Seri No.lu Gelir Vergisi Genel Tebliği gereğince, değerleme günü itibarıyla Hazine ve Maliye Bakanlığınca kurların ilan edilmediği durumlarda T.C. Merkez Bankasınca ilan edilen kurlar esas alınır.

(2) Bu şekilde yapılacak değerlemelerde efektif cinsinden yabancı paralar için efektif alış kuru (efektif alış kurunun bulunmaması halinde döviz alış kuru), döviz cinsinden yabancı paralar içinse döviz alış kuru uygulanır.

(3) Vergi uygulamaları açısından bankaların, 31/12/2023 tarihi itibarıyla yapacakları değerleme sırasında bu Tebliğ ile belirlenen kurlar yerine, T.C. Merkez Bankasınca belirlenen esaslara uygun olarak tespit ettikleri ve fiilen uyguladıkları alış kurlarını esas almaları gerekir.

Yürürlük

MADDE 5- (1) Bu Tebliğ yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

Yürütme

MADDE 6- (1) Bu Tebliğ hükümlerini Hazine ve Maliye Bakanı yürütür.

 

Eki için tıklayınız.

 


Kaynak: RESMİ GAZETE – 2.2.2024
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/borsada-rayici-olmayan-yabanci-paralarin-2023-yili-icin-yapilacak-degerlemelerine-esas-olusturacak-kurlar-yayimlandi/feed/ 0
Döviz Pozisyon Raporunun alt limiti, verilme tarihi ve kapsama alınanlar ile ilgili değişiklik yapıldı. (12.04.2023) https://www.muhasebenews.com/doviz-pozisyon-raporunun-alt-limiti-verilme-tarihi-ve-kapsama-alinanlar-ile-ilgili-degisiklik-yapildi-12-04-2023/ https://www.muhasebenews.com/doviz-pozisyon-raporunun-alt-limiti-verilme-tarihi-ve-kapsama-alinanlar-ile-ilgili-degisiklik-yapildi-12-04-2023/#respond Thu, 13 Apr 2023 04:59:57 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=141623

12.04.2023 TÜRKİYE CUMHURİYET MERKEZ BANKASINA BİLDİRİLECEK AYLIK ÖZET DÖVİZ POZİSYON RAPORU’NUN DÜZENLENME ALT LİMİTİNDE VE BİLDİRİM SÜRELERİNDE DEĞİŞİKLİK YAPILDI

  • Raporlama yükümlülüğü doğuran kredi bakiyesi 5 Milyon TL’den 10 Milyon TL’ye yükseltildi.

  • Toplam kredi bakiyesi 10 Milyon TL ile 50 Milyon arasında olan firmaların raporlama yükümlülüğü 2024 yılı Ocak ayına ilişkin raporla başlamak üzere ertelendi.

  • Toplam kredi bakiyesi 50 Milyon TL ve üzerinde olan firmalar için Mart ve Nisan 2023 aylarına ilişkin raporların bildirim süresi 30 Haziran 2023’e uzatıldı.

  • Raporun en geç bildirim süresi “takip eden ayın ilk on iş günü” yerine “takip eden ayın son günü”

    olarak değiştirildi.

    Saygılarımla,

    Erol Demirel


Kaynak: İSMMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/doviz-pozisyon-raporunun-alt-limiti-verilme-tarihi-ve-kapsama-alinanlar-ile-ilgili-degisiklik-yapildi-12-04-2023/feed/ 0
Özet Döviz Pozisyonu Bildirimi Nasıl Yapılacak? https://www.muhasebenews.com/ozet-doviz-pozisyonu-bildirimi-nasil-yapilacak/ https://www.muhasebenews.com/ozet-doviz-pozisyonu-bildirimi-nasil-yapilacak/#respond Thu, 06 Apr 2023 14:00:07 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=141343 T.C. MERKEZ BANKASI TÜZEL KİŞİ BANKA MÜŞTERİLERİNE DÖVİZ POZİSYON RAPORU BİLDİRİM YÜKÜMLÜLÜĞÜ GETİRMİŞTİR

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) tarafından banka genel müdürlüklerine düzenlenen 20.03.2023 tarih ve E-TCMB.80372040-010.07.01-589 sayılı yazıda, belli şartları sağlayan tüzel kişi banka müşterilerinin döviz pozisyon raporu bildirim yükümlülüğü getirmiştir.

Söz konusu yazı uyarınca;

• Yurt içinde faaliyet gösteren bankalardan nakdi ve gayri nakdi toplam kredi bakiyesi 5 milyon TL ve üzerinde olan tüzel kişi banka müşterileri raporlama yükümlülüğüne tabi olacaktır.

• Bankacılık Kanunu’nda tanımlanan banka ve finansal kuruluşlar haricindeki özel hukuk tüzel kişileri, büyükşehir belediyeleri ve belediyeler ile bunların bağlı işletme ve idareleri ile sermayelerinin yarısından fazlasına tek başına veya birlikte sahip oldukları iktisadi teşebbüsleri, kamu iktisadi teşebbüsleri ve yükseköğretim kurumları niteliğine haiz tüzel kişiler raporlama yapacaktır.

Serbest bölgelerde faaliyet gösteren tüzel kişiler de raporlama kapsamına dahildir.

• Kapsamdaki müşterilerin döviz pozisyon raporunu takip eden ayın ilk 10 iş günü içerisinde, https://tcmbveri.gov.tr/ adresinde yer alan “Özet Döviz Pozisyon Raporu” linki üzerinden doldurarak TCMB’na bildirmeleri gerekmektedir.

• İlk raporlama Mart 2023 dönemine ilişkin olup raporlama kapsamındaki tüzel kişi müşterilerin raporlamalarını, 2023 Nisan ayının ilk 10 iş günü içerisinde yapmaları gerekmektedir.

• Stok kredi bakiyelerinin takip eden aylarda da raporlama sınırının üzerinde olması durumunda, raporlamalar aylık olarak bildirilmeye devam edilecektir.

• Raporlama yükümlülüğünün müşterilere tebliği ve raporlamaların yapılıp yapılmadığının takibi ilgili bankalarca gerçekleştirilecektir.

 

BİLDİRİM YÜKÜMLÜLÜGE İLİŞKİN UYGULAMA

1-Bildirim Yükümlülüğünün Belirlenmesi

Yurt içi tüm bankalardan nakdi ve gayri nakdi toplam kredi bakiyeniz 5 milyon TL ve üzerinde olduğu takdirde;

Bankanız size durumu tebliğ ederek https://tcmbveri.gov.tr/ adresinde yer alan “Özet Döviz Pozisyon Raporu” linki üzerinden ilgili formu doldurmaya yönlendirecektir.

İlk raporlama Mart 2023 dönemi için alınacak olup, Nisan ayının ilk 10 iş günü içerisinde raporlamaların tamamlanması beklenmektedir.

Takip eden aylarda da stok kredi bakiyenizin raporlama sınırının üzerinde olması durumunda, raporlamalar aylık frekansta takip eden ayın 10 iş günü içerisinde bildirilmeye devam edilecektir.

Raporlamaların yapılmasına ilişkin tebliğ sorumluluğu öncelikle risk ağırlığının en yüksek olduğu bankadadır.

 

2-Bildirim Yükümlülüğünde Yabancı Para ve Türk Lirası Krediler Dahil midir?

Evet, yükümlülük kapsamına Türk Lirası ve yabancı para nakdi ve gayri nakdi tüm krediler dahildir.

 

3-Bildirim yükümlülüğü kapsamı belirlenirken aylık kullanım mı yoksa ay sonu bakiyesi mi esas alınacaktır?

Ayın son iş gününde tüm bankalardaki Türk Lirası ve yabancı para nakdi ve gayri nakdi toplam stok kredi bakiyesi 5 milyon TL ve üzerinde olan firmalar kapsam dahilindedir.

Bankanız ayın son iş günü Türkiye Bankalar Birliği Risk Merkezi nezdindeki KRM veya KLKR verilerinden kapsamda olduğunuzu tespit ederek size bildirebilir.

Raporlamaların yapılmasına ilişkin tebliğ sorumluluğu bankadadır

 

4-Bildirim yükümlülüğünün belirlenmesinde banka dışı finansal kuruluşlara olan borçlar dikkate alınacak mıdır?

Hayır, bildirim yükümlülüğü sadece Bankalardan temin edilen veya bu kuruluşların teminine aracılık ettiği ya da garanti verdiği krediler uyarınca belirlenmektedir.

 

5-Bildirim yükümlülüğünün tutarın belirlenmesi

Yükümlülüğün belirlenmesinde yalnız kredi anapara tutarları esas alınacak olup faiz tahakkukları yükümlülüğün belirlenmesinde dikkate alınmayacaktır.

 

6-Leasing ve faktöring kredileri bildirim yükümlülüğü oluşturur mu?

Bankalardan temin edilen leasing ve faktöring kredileri de bildirim yükümlülüğü oluşturacaktır.

 

7-Özet Döviz Pozisyon Raporu ile ilgili veri bildirim yükümlülüğü nasıl sona eriyor?

Yurt içi tüm bankalardan nakdi ve gayri nakdi toplam kredi bakiyeniz 5 milyon TL altında olduğu aylarda bildirim yükümlülüğünüz bulunmuyor.

 

8-Bildirimleri firma adına kimler yapabilir?

Bildirimleri, T.C. Ticaret Bakanlığı Merkezi Sicil Kayıt Sisteminde (MERSİS) kayıtlı firma yetkilileri ve/veya MERSİS’te kayıtlı firma yetkilileri tarafından sistemde tanımlanan diğer kullanıcılar tarafından yapılabilir.

Diğer kullanıcıların tanımlanarak yetkilendirilmesi ve gerektiğinde yetkilerinin iptal edilmesi MERSİS’te kayıtlı firma yetkililerinin sorumluluğundadır.

 

9-Özet Döviz Pozisyon Raporunu doldururken hangi dönemi dikkate almalıyım?

Özet Döviz Pozisyonu Formu, raporlama yükümlülüğünün doğduğu ayın sonundaki mevcut döviz pozisyonu ve bu tarihten sonraki üç aya ilişkin yabancı para varlık ve yükümlülük oluşumu dikkate alınarak raporlanacaktır.

Ayrıca tüm vadelere ilişkin pozisyon durumu da bilgi amaçlı olarak doldurulacaktır.

 

10- Özet Döviz Pozisyon Raporunu doldurduğum anda kesinleşmemiş hesap kalemleri için nasıl giriş yapmalıyım?

Alacak ve borç hesapları için reeskont hesaplanması yapılmayacaktır.

Stoklar, alacak ve borçlar kalemleri en son kesinleşmiş veri ile diğer parasal kalemler en güncel haliyle bilançoya yansıtılacaktır.

 

11-Özet Döviz Pozisyon Raporunu doldurmak için ayrıca mizan hazırlamam gerekiyor mu?

Veri formu içerisinde belirli bilanço kalemlerine yer verilmiş olup bilanço ana toplam (aktif-pasif toplamı) veya ara toplamı (varlık-yükümlülük toplamları) gibi ilave hesaplama gerektirecek tutarlar istenmemektedir. Sadece talep edilen kalemlere ilişkin bakiye bilgisi istendiğinden ayrıca mizan hazırlanması gerekmemektedir.

 

12-Özet Döviz Pozisyon Raporunu doldururken hangi para birimini esas alacağım?

Tüm tutarlar, yabancı para cinsinden hesap bakiyelerinin Türk Lirası cinsinden karşılığı olarak raporlanacaktır.

Buna göre ABD doları, Euro ve diğer yabancı para, raporlama tarihi itibarıyla geçerli olan ve Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) tarafından yayımlanan döviz alış kurları kullanılarak Türk Lirasına çevrilecek ve toplanarak ilgili alanlara yazılacaktır.

 

13-Firma yönetiminin verilerin doğruluğu ile ilgili sorumluluğu nedir?

Formun zamanında ve doğru bildirimi tüzel kişilerin sorumluluğundadır. Bankamızca idari kayıtlar ile tutarlılık kontrolleri yapılabilmekte ve hatalı bildirimler için tüzel kişiler ile iletişime geçilebilmektedir.

1211 sayılı TCMB Kanununun 68’inci maddesinde Bankamıza eksik, yanlış ve usule uygun olmayan beyanname verilmesine ilişkin cezai hükümler düzenlenmiştir.

 

14-Sisteme girişte karşılaştığım sorunlar için nasıl iletişime geçebilirim?

Sisteme ve raporlama detaylarına ilişkin sorular için kurumsalizleme@tcmb.gov.tr adresinden, (0312) 507 70 20 ve (0216) 773 72 44 nolu telefonlardan Bankamız ile iletişime geçilebilecektir.

 

 


Kaynak: TCMB
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/ozet-doviz-pozisyonu-bildirimi-nasil-yapilacak/feed/ 0
Avans hesaplarındaki dövizli tutarların değerlemesinde döviz alış kuru mu yoksa satış kuru mu kullanılır? https://www.muhasebenews.com/avans-hesaplarindaki-dovizli-tutarlarin-degerlemesinde-doviz-alis-kuru-mu-yoksa-satis-kuru-mu-kullanilir/ https://www.muhasebenews.com/avans-hesaplarindaki-dovizli-tutarlarin-degerlemesinde-doviz-alis-kuru-mu-yoksa-satis-kuru-mu-kullanilir/#respond Mon, 28 Nov 2022 00:10:00 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=134893 İthal ettiğimiz makine için teyitli akreditif kullanarak işlemlere başlanılmıştır. Bu süreçte döviz cinsinden işlemler olması sebebi ile 259 hesapta takip ettiğimiz avans ve banka masraflarını merkez bankası döviz alış kurundan mı satış kurunda mı izlememiz gerekmektedir?

Döviz alış kuru kullanılır.


BENZER İÇERİKLER

Dönem sonu işlemleri yapılırken kurumlar vergi mükellefi bir şirketin banka hesaplarındaki döviz cinsinden vadeli hesaplarına ve döviz hesaplarına kur farkı hesaplama zorunluluğu var mıdır? 

Firmaların Bilançosunda yer alan Yabancı para birimli Nakit Banka senet çek borç alacak avans hesapları Geçici vergi dönem sonlarında kur değerlemesine tabi tutulur. 

Kur farkının karı diye bir tanımlama olmaz. 

Değerleme sonucunda oluşacak farklar; 646 veya 656 hesaplara yazılır.


E-deftere tabi şirketiz. Defter beratları verilmeden önce, her ay sonu itibari ile mizan hesaplarını kontrol ediyoruz. Hesaplarımızı ve beyannamelerimizi TL olarak tutuyoruz. İçinde yaşadığımız kur dalgalanmasından dolayı, banka döviz hesaplarımızın TL karşılıkları ile ilgili sorum olacaktı. 

1- Banka döviz hesaplarımıza ait kur farkı hesaplarının sadece geçici vergi dönemlerinde hesaplanması yeterli midir? 

2- Her ay sonu itibari ile banka döviz hesaplarında kur farkı hesaplamak zorunlu mudur? 

Yabancı para birimi için kur değerlemesi Geçici vergi dönem sonlarında yapılması ZORUNLUDUR. İsteyen mükellef her ay sonu da kur değerlemesi yapabilir. Zorunluluk yok. 

______________________

Dövize endeksli satışlarda KDV ve KVK uygulaması

T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

 BÜYÜK MÜKELLEFLER VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI

(Mükellef Hizmetleri Grup Müdürlüğü)

 

   
Sayı : 64597866-130[24-2015]- 28.07.2017
Konu : Dövize endeksli satışlarda KDV ve KVK uygulaması  
         

 

   İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda, şirketinizce yurt dışından ithal edilen uydu alıcı sistemlerini fatura tarihinden itibaren iki yıl vadeli olarak dövizli (USD) fiyat üzerinden müşterilerinize sattığınız, vade ve vade farkı oranının satış anında belli olduğu, iki yıl vade için % 10,25 oranında vade farkı uygulanması konusunda müşteri ile mutabakata vardığınız,  yapılan bahse konu satış işleminin  şirketiniz tarafından ithalat tarihinde 2 yıl vadeli 3 ayda bir değişken faiz ödemeli döviz kredisiyle finanse edildiği belirtilerek, vade farkı faturalarının malın teslim tarihi yerine aylık veya üçer aylık dönemlerde tahakkuk eden tutar üzerinden kesilip kesilmeyeceği ve dönemsellik ilkesi gereği izleyen dönemlerde beyan edilip edilmeyeceği hakkında Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir. 

   1- KURUMLAR VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN

   5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 6 ncı maddesinde; kurumlar vergisinin, mükelleflerin bir hesap dönemi içinde elde ettikleri safî kurum kazancı üzerinden hesaplanacağı, safî kurum kazancının tespitinde, Gelir Vergisi Kanununun ticarî kazanç hakkındaki hükümlerinin uygulanacağı hüküm altına alınmıştır.

   193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 40 ıncı maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendinde; ticari kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için yapılan genel giderlerin safi kazancın tespitinde indirim konusu yapılacağı hükmüne yer verilmiştir 

    Ticari kazancın tespitinde geçerli olan iki temel ilke “dönemsellik” ve “tahakkuk esası” ilkeleridir. Tahakkuk esası ilkesinde, gelir veya giderin miktar veya mahiyet itibariyle kesinleşmiş olması yani geliri veya gideri doğuran işlemin eksiksiz tekemmül etmesinin yanı sıra, miktarının ve işlemden kaynaklanan alacağın veya borcun ödeme şartlarının da belirlenmiş olması gereklidir. Ticari kazancın elde edilmesi tahakkuk esasına bağlanmış bulunduğundan, bir gelir unsurunun özel bir düzenleme bulunmadığı sürece, mahiyet ve tutar itibariyle kesinleştiği dönem kazancının tespitinde dikkate alınması gerekmektedir. Dönemsellik ilkesi ise bu gelir veya giderin ilgili olduğu döneme intikalinin sağlanması gerekmektedir.

   Buna göre, şirketinizce yurt dışından ithal edilen uydu alıcı sistemlerinin dövize endeksli vadeli satışında vade farklarının satış faturasına dahil edilmesi ve o dönemin hasılatı olarak dikkate alınması gerekmektedir.

   Diğer taraftan, söz konusu satışların finansmanı amacıyla iki yıl vadeli üç ayda bir değişken faiz ödemeli kredilere ilişkin faiz tutarlarının, faizin tahakkuk ettiği dönemlerde kurum kazancının tespitinde gider olarak dikkate alınması gerekmektedir.

2- VERGİ USUL KANUNU YÖNÜNDEN :

 213 sayılı Vergi Usul Kanununun;

229 uncu maddesinde, “Fatura, satılan emtia veya yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere emtiayı satan veya işi yapan tüccar tarafından müşteriye verilen ticari vesikadır.”

280 inci maddesinde, “Yabancı paralar borsa rayici ile değerlenir. Borsa rayicinin takarrüründe muvazaa olduğu anlaşılırsa bu rayiç yerine alış bedeli esas alınır. Yabancı paranın borsada rayici yoksa, değerlemeye uygulanacak kur Maliye Bakanlığınca tespit olunur.

 Bu madde hükmü yabancı para ile olan senetli veya senetsiz alacaklar ve borçlar hakkında da caridir.”

281 inci maddesinde “Alacaklar mukayyet değerleriyle değerlenir. Mevduat veya kredi sözleşmelerine müstenit alacaklar değerleme gününe kadar hesaplanacak faizleriyle birlikte dikkate alınır. Vadesi gelmemiş olan senede bağlı alacaklar değerleme gününün kıymetine irca olunabilir. Bu takdirde, senette faiz nispeti açıklanmış ise bu nispet, açıklanmamışsa Cumhuriyet Merkez Bankasının resmi iskonto haddi uygulanır.”

hükümlerine yer verilmiştir.

Ayrıca   404 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinde; ” 130 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile 217 Seri No.lu Gelir Vergisi Genel Tebliğinde belirtildiği üzere değerleme günü itibariyle Bakanlığımızca kur ilan edilmediği durumlarda  T.C. Merkez Bankasınca ilan edilen kurların esas alınması gerekmektedir. Bu şekilde yapılacak değerlemelerde efektif cinsinden yabancı paralar için efektif alış kurunun (bulunmaması halinde döviz alış kurunun), döviz cinsinden yabancı paralar içinse döviz alış kurunun uygulanacağı tabiidir.”  açıklamasına yer verilmiştir. 

Bu itibarla, satışı yapılan uydu alıcı sistemlerine ilişkin olarak müşteriler adına vade farkı dahil toplam satış tutarı üzerinden fatura düzenlenmesi, düzenlenecek faturaların Türk parası karşılığının hesaplanmasına esas teşkil etmek üzere fatura düzenleme tarihindeki Merkez Bankası döviz alış kurunun dikkate alınması gerekmektedir. 

Diğer taraftan söz konusu satışlar senede bağlanmış alacak niteliğinde ise söz konusu alacak senetleri yukarıda açıklandığı şekilde değerleme gününün kıymetine irca olunabilecektir. Söz konusu değerleme işleminde ise Bakanlığımızca tespit ve ilan edilen kurların kullanılması gerektiği tabiidir.

3- KATMA DEĞER VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN:

3065 sayılı Katma Değer Vergisi (KDV) Kanununun;

   -10/a maddesinde mal teslimi ve hizmet ifası hallerinde, malın teslimi veya hizmetin yapılması ile; 10/b maddesinde ise malın tesliminden veya hizmetin yapılmasından önce fatura veya benzeri belgeler verilmesi hallerinde, bu belgelerde gösterilen miktarla sınırlı olmak üzere fatura veya benzeri belgelerin düzenlenmesi ile vergiyi doğuran olayın meydana geldiği,

   -20/1 inci maddesinde, teslim ve hizmet işlemlerinde matrahın, bu işlemlerin karşılığını teşkil eden bedel olduğu,

   -24/c maddesinde vade farkı, fiyat farkı, prim gibi çeşitli gelirler ile servis ve benzer adlar altında sağlanan her türlü menfaat, hizmet ve değerlerin matraha dahil olduğu,

   -26 ncı maddesinde ise, bedelin döviz ile hesaplanması halinde, dövizin vergiyi doğuran olayın meydana geldiği andaki cari kur üzerinden Türk parasına çevrileceği,

   hükme bağlanmıştır.

   26.04.2014 tarih ve 28983 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak 01.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren KDV Genel Uygulama Tebliğinin III/A-Matrah başlıklı bölümünde;

   “   …       

     5.2.Vade Farkları  

   3065 sayılı Kanunun (24/c) maddesine göre, teslim ve hizmet işlemlerine ait faturada ayrıca gösterilen vade farkları matraha dahil edilir ve işlemin tabi olduğu KDV oranı üzerinden vergilendirilir.

   Öte yandan, vadeli işlemlerde bedelin zamanında ödenmemesi nedeniyle ortaya çıkan yeni vade farkları da vadeli satışa konu teslim ve hizmete ilişkin matrahın bir unsuru olduğundan, bu vade farklarının ayrıca fatura edilmesi ve vadeli satışa konu teslim veya hizmetin yapıldığı tarihte bu işlemlerin tabi olduğu oran üzerinden KDV hesaplanarak, vade farkı faturasının düzenlendiği döneme ilişkin beyannamede beyan edilmesi gerekmektedir.

   5.3.Kur Farkları

   Bedelin döviz cinsinden veya dövize endekslenerek ifade edildiği işlemlerde, bedelin kısmen veya tamamen vergiyi doğuran olayın vuku bulduğu tarihten sonra ödenmesi halinde, satıcı lehine ortaya çıkan kur farkı esas itibarıyla vade farkı mahiyetinde olduğundan, matrahın bir unsuru olarak vergilendirilmesi gerekmektedir.

   Buna göre, teslim veya hizmetin yapıldığı tarih ile bedelin tahsil edildiği tarih arasında ortaya çıkan lehte kur farkı için satıcı tarafından fatura düzenlenmek ve faturada gösterilen kur farkına, teslim veya hizmetin yapıldığı tarihte bu işlemler için geçerli olan oran uygulanmak suretiyle KDV hesaplanır.

   Bedelin tahsil edildiği tarihte alıcı lehine kur farkı oluşması halinde, kur farkı tutarı üzerinden alıcı tarafından satıcıya bir fatura düzenlenerek, teslim ve hizmetin yapıldığı tarihteki oran üzerinden KDV hesaplanması gerekmektedir.

   Yıl sonlarında ve geçici vergi dönemlerinde, Vergi Usul Kanunu uyarınca yapılan değerlemeler sonucu oluşan kur farkları üzerinden KDV hesaplanmaz.”

   denilmektedir.         

   Buna göre, katma değer vergisi açısından bir malın vadeli veya peşin satılması katma değer vergisi açısından sonucu etkilememektedir. Mal veya hizmet faturasının kesilmesi esnasında, müşteriye tanınan vade ve buna bağlı olarak ortaya çıkan vade farkının belli olduğu hallerde bu farkın bedele dahil edilmesi gerekmektedir.Peşinen bilinen vade farklarına ait katma değer vergisi asıl işleme ait katma değer vergisi ile birlikte doğmaktadır. Bu nedenle dövize endeksli vadeli satışlarınızda, satış anında belli olan vade farklarının satış bedeline ve satış faturasına dahil edilmesi gerekmekte olup, vade farklarına malın satış tarihi yerine aylık ya da üçer aylık dönemlerde tahakkuk eden tutar üzerinden fatura düzenlenmesi mümkün bulunmamaktadır.

   Ayrıca, bedeli döviz cinsinden belirlenen vadeli satış işlemleriniz nedeniyle ortaya çıkan kur farklarına yukarıda anılan tebliğ açıklamaları çerçevesinde işlem yapılacağı ise tabiidir.

   Bilgi edinilmesini rica ederim.  


Kaynak: GİB, İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/avans-hesaplarindaki-dovizli-tutarlarin-degerlemesinde-doviz-alis-kuru-mu-yoksa-satis-kuru-mu-kullanilir/feed/ 0
İhracat bedelinin getirilmesine ait ceza ihbarnamesi için dava açma süresi nedir? https://www.muhasebenews.com/ihracat-bedelinin-getirilmesine-ait-ceza-ihbarnamesi-icin-dava-acma-suresi-nedir/ https://www.muhasebenews.com/ihracat-bedelinin-getirilmesine-ait-ceza-ihbarnamesi-icin-dava-acma-suresi-nedir/#respond Wed, 27 Apr 2022 08:32:11 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=126292 İhracat bedellerinin getirilmesi ile ilgili savcılıktan idari para cezası geldi. İhracat bedeli peşin olarak gelmiş.10.08.2018 tarihinde, 32/48 tebliğ 07.09.2018 tarihinde (32/48 tebliğden önce gelen peşin ihracat bedelleri için 32/48 tebliğ hükümleri uygulanmaz yazıyor.) Vergi dairesi bununla ilgili ihracat hesabı kapatma ile e-tebligat göndermiş. Firma görmemiş vergi dairesine cevap verilmemiş. Savcılığa gitmiş. Ceza gelmiş. İhracat hesabı geçmişe dönük kapatılıp cezaya itiraz edilebilir mi?

Ceza ihbarnamesinin mükellefe tebliği den itibaren 30 gün içinde dava açılır. Süre geçmiş ise dava açılamaz. Açılsa da usul yönünden red edilir.


18.04.2022 / Duyurular

ihracat Genelgesi Madde Ek-1: İhracat Bedellerinin Merkez Bankasına Satışı EK MADDE 1 – (1) Bu maddenin yürürlük tarihinden itibaren İBKB’ye veya DAB’a bağlanan ihracat bedellerinin en az %40’ı İBKB’yi veya DAB’ı düzenleyen bankaya satılır. ​

Bu bedeller bankaca Merkez Bankası tarafından ilan edilen ve işlem günü için geçerli döviz alış kuru üzerinden aynı gün Merkez Bankasına satılır ve Merkez Bankasının banka nezdindeki hesabına aktarılır. Söz konusu tutarın tam karşılığı banka tarafından ihracatçıya Türk parası olarak ödenir. (Yürürlük Tarihi 18.04.2022)


İHRACAT GENELGESİ

Amaç

MADDE 1 – (1) Bu Genelgenin amacı, ihracat bedellerinin yurda getirilmesine ilişkin
usul ve esasları düzenlemektir.

Dayanak

MADDE 2 – (1) Bu Genelge, 7/8/1989 tarihli ve 89/14391 sayılı Bakanlar Kurulu
Kararı ile yürürlüğe konulan Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Karar ile
4/9/2018 tarihli ve 30525 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Karara İlişkin Tebliğ (İhracat Bedelleri Hakkında) (Tebliğ No: 2018-32/48)’in 12 nci maddesinin birinci fıkrasına dayanılarak hazırlanmıştır.

Tanımlar ve kısaltmalar

MADDE 3 – (1) Bu Genelgede geçen;

a) 2018-32/48 sayılı Tebliğ: 4/9/2018 tarihli ve 30525 sayılı Resmî Gazete’de
yayımlanan Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Karara İlişkin Tebliğ (İhracat
Bedelleri Hakkında ) (Tebliğ No: 2018-32/48)’i,

b) 32 sayılı Karar: 7/8/1989 tarihli ve 89/14391 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile
yürürlüğe konulan Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Kararı,

c) Aracı Banka: GB’nin 28 inci hanesinde kayıtlı banka veya ihracatçı tarafından
ihracat hesabının kapatılması işlemlerini gerçekleştirmek üzere GB’nin bir örneği/GB bilgileri ibraz edilerek anlaşma sağlanan bankayı,

ç) Bakanlık: T.C. Hazine ve Maliye Bakanlığını,

d) Banka: 32 sayılı Karar’da tanımlanan bankaları,

e) Fiili İhraç Tarihi: Eşyaya ilişkin ihracat beyannamesinin kapanma tarihini,

f) GB: Gümrük Beyannamesini,

g) İBKB: 2018-32/48 sayılı Tebliğ’in ekinde yer alan İhracat Bedeli Kabul Belgesini

ğ) Merkez Bankası: Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasını,

h) Mikro İhracat: 2009/15481 sayılı “4458 sayılı Gümrük Kanununun Bazı Maddelerinin Uygulanması Hakkında Karar”ın 126 ncı maddesi kapsamında yer alan eşyalara
ilişkin ihracatı,

ı) NBF: Nakit Beyan Formunu

ifade eder.

İhracat bedellerinin yurda getirilmesi

MADDE 4 – (1) 2018-32/48 sayılı Tebliğ’in yürürlüğe girdiği tarihten itibaren fiili
ihracatı gerçekleştirilen işlemlere ilişkin ihracat bedellerinin yurda getirilme süresi fiili ihraç
tarihinden itibaren 180 günü geçemez. 180 gün azami süre olup bedellerin ithalatçının
ödemesini müteakip doğrudan ve gecikmeksizin yurda getirilmesi esastır.

(2) 2018-32/48 sayılı Tebliğ’in yayımı tarihinden önce fiili ihracatı gerçekleştirilen
ihracat işlemlerine ilişkin bedeller 2018-32/48 sayılı Tebliğ hükümleri kapsamında yer
almamaktadır.

(3) Özelliği olan ihracat işlemlerine ilişkin olarak bu Genelgenin 7 nci maddesinde
belirtilen süreler uygulanır.

(4) İhracat işlemlerine ait sözleşmelerde bedellerin tahsili için fiili ihraç tarihinden
itibaren 180 günden fazla vade öngörülmesi durumunda, bedellerin yurda getirilme süresi vade bitiminden itibaren 90 günü geçemez. Öngörülen vadenin tespiti için ihracatçının yazılı beyanıyla birlikte vade içeren sözleşmenin ya da vadeyi tevsik niteliğini haiz proforma fatura veya poliçenin aracı bankaya ibrazı zorunludur.

(5) Serbest bölgelere yapılan ihracat işlemleri 2018-32/48 sayılı Tebliğ hükümleri
kapsamındadır.

(6) Ek:2’de yer alan ülkelere yapılan ihracat işlemleriyle ilgili olarak 2018-32/48 sayılı
Tebliğ’in 3 üncü maddesinin birinci fıkrası uygulanmaz.1

(7) Yurt içinde serbest dolaşımda bulunan malların gümrüksüz satış mağazalarında
satılmak üzere bu mağazalara veya söz konusu mağazaların depolarına antrepo rejimi
kapsamında antrepo beyannamesi ile alındığı işlemler için 2018-32/48 sayılı Tebliğ’in 3  üncü maddesinin birinci fıkrası uygulanmaz.

(8) Türk Silahlı Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfı şirketleri tarafından yapılan ihracat
işlemlerinde 2018-32/48 sayılı Tebliğ’in 3 üncü maddesinin birinci fıkrası uygulanmaz.2

İhracat bedellerinin tahsil şekilleri

MADDE 5 – (1) İhracat bedelleri 2018-32/48 sayılı Tebliğ’in 3 üncü maddesinin ikinci
fıkrasında belirtilen ödeme şekillerine göre tahsil edilir ve GB’nin 28 inci hanesine tahsil
işleminde kullanılan ödeme şekli yazılır. Birden fazla ödeme şeklinin kullanılması durumunda kullanılan diğer ödeme şekilleri GB’nin açıklama kısmına yazılır.

(2) İhracat bedellerinin beyan edilen Türk parası veya döviz üzerinden yurda getirilmesi
esas olup, bedelin beyan edilenden farklı bir döviz üzerinden getirilmesi mümkündür.

(3) Türk parası üzerinden yapılan ihracat karşılığında yurda döviz getirilmesi
mümkündür.

(4) İhracat bedelinin yolcu beraberinde efektif olarak yurda getirilmesi halinde gümrük
idarelerine beyan edilmesi zorunludur.

Peşin döviz

MADDE 6 – (1) Peşin bedel karşılığı ihracatın 24 ay içerisinde yapılması zorunludur.
Ancak 2018-32/48 sayılı Tebliğ’in 9 uncu maddesinde yer alan mücbir sebep ve haklı durum hallerinin varlığı nedeniyle 24 ay içerisinde ihracat yapılamayacağının anlaşılması halinde belirtilen süre dolmadan ihracatçı tarafından peşin bedelin transfer edildiği/getirildiği bankaya mücbir sebep/haklı durum hallerinin 2018-32/48 sayılı Tebliğ’in 9 uncu maddesinde belirtilen şekilde tevsik edilmesi kaydıyla banka tarafından ihracatçıya en fazla 1 yıla kadar ek süre verilebilir. Banka tarafından verilen toplam 1 yıllık ek sürenin sonunda mücbir sebep/haklı durum devamının belgelenmesi halinde ihracatçı hakkında 2018-32/48 sayılı Tebliğ kapsamında yapılacak işlemlere Bakanlık tarafından karar verilir. Ancak bu maddenin ikinci fıkrasında yer alan prefinansman kredisi hükümlerine ilişkin açıklamalar saklıdır.

(2) Peşin döviz karşılığında 24 ay içerisinde ya da birinci fıkra uyarınca verilen ek süre
sonunda ihracat yapılmaması veya bu süre içerisinde peşin döviz tutarının tamamının tek
seferde iade edilmemesi durumunda bu tutar kambiyo mevzuatı açısından prefinansman kredisi hükümlerine tabidir. Ancak, tamamı tek seferde iade edilmeyen veya süresi içinde ihracatı gerçekleştirilmeyen peşin döviz tutarının 30.000,- ABD Doları veya karşılığı döviz ya da Türk Lirasını geçmeyen kısmı prefinansman hükümlerine tabi olmaz.5 Söz konusu peşin dövize ilişkin 1567 sayılı Türk Parasının Kıymetini Koruma Hakkında Kanun uyarınca yasal işlem başlatılmasını teminen bankalarca Bakanlığa bildirim yapılmaz. Ayrıca,
24 ay tamamlanmadan önce indirim, iskonto veya malda bozulma gibi haklı sebeplerin  bulunması ve bu durumun ihracatçı tarafından peşin bedelin transfer edildiği/getirildiği bankaya sözleşme ve kesin satış faturasında yapılan değişiklikle tevsik edilmesi halinde peşin bedelin tevsik edilen tutar kadar kısmının iade edilmesi mümkündür. Bu durum dışında kalan kısmi iadelerde kısmi iade tarihinde söz konusu peşin bedel prefinansman hükümlerine tabi olur. Kısmi olsun veya olmasın Bankalarca yalnızca transferi gerçekleştiren kişiye peşin bedelin iadesi mümkündür.

Peşin bedelin iadesine ilişkin KKDF mevzuatı hükümleri saklıdır.

(3) Bankalarca peşin döviz tutarına ilişkin ihracat taahhüdünü yerine getirmeyen
kişilere yazı yoluyla tebligatta bulunulur ve ihracatın süresi içerisinde gerçekleştirilip
gerçekleştirilmediğine dair 10 iş günü içerisinde yazılı beyan göndermeleri talep edilir. Kişiden temin edilen yazılı beyan Bakanlığa yapılacak bildirime eklenir. Kişiden yazılı beyan temin edilememesi halinde, beyan talebinin ihracatçıya iletildiğine dair tevsik edici belge (posta alındısı vb.) bildirim ekine konmak suretiyle safahatı da belirtilerek Bakanlığa bildirimde bulunulur.

(4) Bankalarca peşin bedel tutarının firma hesabına geldiği tarihten itibaren azami 24
ay içerisinde İBKB düzenlenmesi mümkündür. Ancak, birinci fıkra kapsamında ek süreverilmesi halinde ek süre müddetince de İBKB düzenlenebilir.9

(5) 2018-32/48 sayılı Tebliğ’in yayımı tarihinden önce ihracatçıya peşin ödenen
bedeller 2018-32/48 sayılı Tebliğ hükümleri kapsamında yer almamaktadır.

(6) Peşin bedeller, gönderenin muvafakatı ile devreden ihracatçı firmanın yazılı
beyanının alınması ve devralan tarafından tekrar devredilmemek kaydıyla başka bir ihracatçı firmaya devredilebilir.

(7) Devir işlemi, bedelin döviz tevdiat hesabına transfer edildiği tarihten itibaren peşin
bedelin kullanım süresi içinde kısmen veya tamamen sadece bir firmaya yapılabilir. Kısmi
devir yapılan işlemlerde aynı firmaya bilahare devir yapılması mümkündür.

(8) İBKB düzenlenen işlemlerde;

a) peşin bedelin tamamının devri halinde, bedeli devralan ihracatçı firma adına yeni bir
İBKB düzenlenerek üzerine İBKB’nin değişiklik sonucu yeniden düzenlendiğine dair not
konulur ve eski İBKB yenisine iliştirilir.

b) peşin bedelin kısmen devredilmesi halinde ise devredilen kısım için devralan
ihracatçı firma adına İBKB düzenlenir, daha önce peşin bedelin kabulü sırasında devreden
adına düzenlenen İBKB devredilen kısım kadar iptal edilir.

(9) Peşin bedel karşılığı ihracat tutarı olarak GB’nin 22 nci hanesinde kayıtlı toplam
fatura bedeli esas alınır.

(10) İhracatçılarca kesin satıştan önce “konsinye avansı” olarak kabulünün yapılması
istenen bedellerin kabulü peşin bedel olarak yapılır.

(11) Peşin bedel (ihracat akreditiflerinin peşin ödemeye imkan veren kısımları dâhil)
faiz şartıyla gönderilmiş ise peşin bedel karşılığında gelen bedele faiz tutarının ilavesiyle elde edilen tutar kadar ihracat yapılır.

(12) İhracatçılarca, ödeme şekli “Peşin Ödeme” yazılı olan GB’nin bir örneği/GB
bilgileri peşin bedelin transfer edildiği/getirildiği bankaya ibraz edilir. Peşin bedelin ödeme
şekli akreditifli, vesaik mukabili, mal mukabili veya kabul kredili olan GB’lere ya da peşin
ödeme şekliyle beraber diğer ödeme şekillerinden birinin belirtildiği GB’lere ilişkin ihracat
hesaplarının kapatılmasında kullanılması; ihracatçının yazılı beyanıyla birlikte ilgili GB’nin
bir örneği/GB bilgilerinin peşin bedelin transfer edildiği/getirildiği bankaya ibrazı kaydıyla mümkündür.

(13) Bankalarca peşin bedel hesabı kapatılırken gerekli kontrol yapılarak İBKB’nin
firma ve banka nüshasına GB’nin tarih, sayı ve tutarı kaydedilir.

(14) Peşin bedelin transfer edilmesinden/getirilmesinden önceki bir ihracatın, peşin
bedelin taahhüdüne sayılmasının talep edilmesi halinde; peşin bedele ait İBKB iptal edilerek taahhüde sayılan GB ile irtibatlı yeni bir İBKB düzenlenir ve üzerine ödeme şekli değişikliği sonucu düzenlendiğine ilişkin not konulur. Peşin bedele ilişkin İBKB tutarının taahhüde sayılan GB tutarından fazla olması halinde ise kalan tutar kadar da peşin bedelle ilgili yeni bir İBKB düzenlenmesi ve iptal edilen İBKB’nin yenisine iliştirilmesi gerekir.
İmalatçı veya tedarikçi firma adına transfer edilen/getirilen peşin bedelin ihracat
taahhüdü, aracı ihracatçı vasıtasıyla diğer bir ithalatçıya yapılan ihracata ilişkin GB’de lehine peşin bedel transfer edilen/getirilen imalatçı veya tedarikçi firma unvanının kayıtlı olması veya imalatçı veya tedarikçi firmanın ihracatçıya düzenlediği faturanın ibrazı halinde kapatılır.

Peşin bedel, ihraç bedellerinin tahsil süresi ile peşin bedelin süresi içinde beyan edilmek
kaydıyla peşin bedelin transfer edilmesinden/getirilmesinden önce veya sonra diğer bir
ithalatçıya yapılmış olan ihracatın taahhüdüne sayılır. Ancak imalatçı veya tedarikçi firma
adına transfer edilen/getirilen peşin dövizlerin aracı ihracatçı vasıtasıyla peşin bedelin transfer edilmesinden/getirilmesinden önce veya sonra diğer bir ithalatçıya yapılmış olan ihracatın taahhüdüne sayılabilmesi için GB’de imalatçı veya tedarikçi firma unvanının kayıtlı olması veya imalatçı veya tedarikçi firmanın ihracatçıya düzenlediği faturanın ibrazı gerekir.

(15) Gemi yapımına ilişkin sözleşmeler kapsamında gerçekleştirilen gemi ihracatı için
sözleşmede 24 aydan uzun bir vade öngörülmesi durumunda, peşin bedel karşılığı ihracatın sözleşmede belirtilen vade süresi içerisinde yapılması zorunludur. Öngörülen vadenin tespiti için ihracatçının yazılı beyanıyla birlikte vade içeren sözleşmenin ya da vadeyi tevsik niteliğini haiz proforma fatura veya poliçenin aracı bankaya ibrazı zorunludur. Peşin döviz karşılığında sözleşmede belirtilen vade süresi içerisinde ihracat yapılmaması veya bu süre içerisinde peşin döviz tutarının tamamının tek seferde iade edilmemesi durumunda bu tutar kambiyo mevzuatı açısından prefinansman kredisi hükümlerine tabidir. Peşin bedelin iadesine ilişkin KK DF mevzuatı hükümleri saklıdır.

(16) İhracat işlemlerinde ihracata ait peşin ödemenin çek ile yapılabilmesi bu
Genelgenin 13 üncü maddesinde yer alan hükümlere uyulması şartıyla mümkündür. Çekle
yapılan peşin ödemelerde, ilgisine göre bu madde hükümleri kıyasen uygulanır.

Özelliği olan ihracat

MADDE 7 – (1) Yurt dışına müteahhit firmalarca yapılacak ihracatın bedelinin 365
gün içinde yurda getirilmesi zorunludur.

(2) Konsinye yoluyla yapılacak ihracatta bedellerin kesin satışı müteakip; uluslararası
fuar, sergi ve haftalara bedelli olarak satılmak üzere gönderilen malların bedellerinin ise
gönderildikleri fuar, sergi veya haftanın bitimini müteakip 180 gün içinde yurda getirilmesi
zorunludur.

(3) İlgili mevzuat hükümlerine göre yurt dışına geçici ihracı yapılan malların verilen
süre veya ek süre içinde yurda getirilmemesi veya bu süreler içerisinde satılması halinde satış bedelinin süre bitiminden veya kesin satış tarihinden itibaren 90 gün içinde yurda getirilmesi zorunludur.

(4) Yürürlükteki İhracat Rejimi ve Finansal Kiralama (leasing) Mevzuatı çerçevesinde
kredili veya kiralama yoluyla yapılan ihracatta, ihracat bedelinin kredili satış veya kiralama
sözleşmesinde belirlenen vade tarihlerini izleyen 90 gün içinde yurda getirilmesi zorunludur.

İhracat bedelinin tahsili ve kabulü

MADDE 8 – (1) Özelliği olan ihracat için 7 nci maddedeki ihraç tarihleri ve süreler
saklı kalmak kaydıyla, ihraç edilen malın GB’nin 22 nci hanesinde kayıtlı bedelinin yurda
getirilerek, fiili ihraç tarihinden itibaren 180 gün içinde İBKB düzenlenmesi zorunludur.

(2) İhracat bedellerinin tahsili, satış sözleşmesinde belirlenen kurallar ve uluslararası
ticari uygulamalar çerçevesinde firmaların yazılı beyanına istinaden “Akreditifli Ödeme”,
“Vesaik Mukabili Ödeme”, “Mal Mukabili Ödeme”, “Kabul Kredili Akreditifli Ödeme”,
“Kabul Kredili Vesaik Mukabili Ödeme”, “Kabul Kredili Mal Mukabili Ödeme” ve “Peşin
Ödeme” şekillerine göre gerçekleştirilir.

(3) İhracat bedelleri 6493 sayılı Ödeme ve Menkul Kıymet Mutabakat Sistemleri,
Ödeme Hizmetleri ve Elektronik Para Kuruluşları Hakkında Kanunun 13 üncü maddesinde
belirtilen ödeme hizmeti sağlayıcıları aracılığıyla da yurda getirilebilir. Söz konusu bedellerin ihracat bedeli olarak kabulü bankalar tarafından yapılır. İlgililerce ödeme ve elektronik para kuruluşlarına havale olarak gelen ihracat bedelinin, ilgili kuruluştan efektif olarak alınması ya da bir bankaya havale edilmesi halinde bu efektifin/havalenin bir banka tarafından ihracat bedeli olarak kabulünün 30 gün içerisinde yapılması gerekmektedir.

Ayrıca, söz konusu bedellerin kabulü bu efektifin/havalenin yurt dışından geldiğine ilişkin aracı ödeme/elektronik para kuruluşu yazısının ibrazı veya kabul işlemini yapacak bankaca efektif/havale konusu dövizlerin yurt dışından havale olarak geldiğinin ödeme/elektronik para kuruluşundan yazılı teyidinin alınması kaydıyla yapılır.

(4) Suç gelirlerinin aklanması ve terörün finansmanına yönelik mevzuat hükümleri saklı
kalmak kaydıyla ihracat bedellerinin bankacılık sistemiyle doğrudan ülkemize transferinin
mümkün olmadığı Irak ve Libya’ya yapılan ihracat işlemlerinde ihracat bedelinin bankalarca kabulünün;

a) İthalatçının Türkiye’deki bankalarda bulunan hesaplarından transferi yoluyla veya

b) İhracat bedelinin ihracat işlemiyle ilişkisi kurulmak şartıyla üçüncü bir ülkeden
bankalar aracılığıyla transferi yoluyla veya

c) İhracatçının yazılı beyanının yanı sıra işlemin niteliğine göre satış sözleşmesi ya da
kesin satış faturası (veya proforma fatura) ile GB’nin bir örneği/GB bilgileri ibraz edilmek
kaydıyla NBF aranmaksızın efektif olarak

d) Peşin döviz olarak getirilen bedellerde, ihracatçının yazılı beyanının yanı sıra işlemin
niteliğine göre satış sözleşmesi ya da kesin satış faturası (veya proforma fatura) ibraz edilmek kaydıyla NBF aranmaksızın efektif olarak yapılması mümkündür.

(5) Dördüncü fıkrada sayılan ülkelere yapılan ihracatta ihracat bedellerinin üçüncü
kişiler tarafından efektif olarak bankaya getirilmesi halinde söz konusu bedellerin bankalarca ihracat bedeli olarak kabulü için ihracatçı veya ithalatçı tarafından bedeli getiren üçüncü kişiye bedelin bankaya getirilmesinden önce vekâletname verilmiş olması gerekmektedir.

(6) İhracatçı firma dışındaki ithalatçı, tedarikçi, aracı vb. olan Türkiye’de yerleşik farklı
firmaların yurt içi hesaplarına gönderilen ihracat bedellerinde; yurt dışından ihracat bedeli tutar kadar döviz veya Türk parası geldiğinin satış sözleşmesi, kesin veya proforma fatura, GB örneği/GB bilgileri, banka hesap özeti gibi belgelerle tevsik edilmesi, 2018-32/48 sayılı
Tebliğ’de yer alan süre ile ilgili hükümlere aykırılık oluşmadığının tespit edilmesi ile işlem ve kişilerle ilgili uluslararası yaptırımların dikkate alınması kaydıyla; anılan firmaların yurt içi hesaplarından döviz veya Türk parası cinsinden ihracatçının hesabına yapılan havalelerin ihracat bedeli olarak kabulü mümkündür.

(7) İhracatçının hesabına yurt dışından transfer edilen ihracat bedelinin İBKB
düzenlenmeden başka bir hesaba transfer edilmesi veya efektif olarak alınması halinde; hesaba ilk transfer edilen bedelin yurt dışı kaynaklı olduğunun transferin geldiği bankanın; tutar, transfer tarafları ve ilgili açıklamalar ile SWIFT mesajını içeren yazılı beyanının ibrazı ve bedelin ihracat işlemi ile ilgili olduğunun satış sözleşmesi, kesin veya proforma fatura, GB örneği/GB bilgileri, banka hesap özeti gibi belgelerle tevsik edilmesi, 2018-32/48 sayılı
Tebliğ’de yer alan süre ile ilgili hükümlere aykırılık oluşmadığının tespit edilmesi, işlem ve
kişilerle ilgili uluslararası yaptırımların dikkate alınması ve başka bir bankaya bedelin yurt
dışından geldiğine ilişkin bu kapsamda yazı verilmediğinin tevsiki kaydıyla söz konusu bedelin ihracat bedeli olarak kabulü mümkündür. Diğer taraftan, ihracatçı tarafından, DAB
düzenlenmesinin talep edilmesi halinde yukarıda belirtilen şartlar yanında ihracatçının
hesabına yurt içindeki başka bir hesaptan söz konusu tutar kadar dövizin veya Türk lirasının tekrar transfer edilmesi kaydıyla DAB düzenlenmesi mümkündür.

(8) İhracat bedelinin İBKB düzenlendikten sonra başka bir bankaya transfer edilmesi
durumunda, İBKB düzenleyen banka tarafından kabulü yapılan tutarla ilgili olarak bedelin
transfer edildiği bankaya yazılı bildirimde bulunulur ve söz konusu tutarla ilgili olarak tekrar İBKB düzenlenemez. İhracat bedelinin birden fazla kez transferinin söz konusu olması durumunda her transferde transferi yapan banka tarafından transfer yapılan bankaya bedele ilişkin daha önce İBKB düzenlenip düzenlenmediğini belirten yazılı bildirimde bulunulur.

(9) İhracat bedellerinin bankacılık sistemiyle doğrudan ülkemize transferinin mümkün
olmadığı diğer ülkeler Bakanlıkça belirlenir.

(10) İhracat bedellerinin getirme süresinin hesaplanmasında;

a) Sürenin gün olarak belirtildiği hallerde süre hesaplaması, işlemin yapıldığı tarihi
takip eden günden başlar ve son günün çalışma saati sonunda biter. Ancak hesaplanan sürenin son günü resmi tatile rastlarsa süre, izleyen ilk iş günü çalışma saati sonunda biter.

b) Sürenin ay olarak belirtildiği hallerde, sürenin bitimi, izleyen ayların işlem
tarihindeki gününün çalışma saati sonudur. O ayda işlem tarihine tekabül eden bir gün
bulunmuyor ise, sürenin bitimi ayın son günüdür.

(11) GB bilgilerinin İBKB’ye eklenmesi suretiyle, birden fazla GB için tek İBKB
düzenlenmesi mümkündür.

(12) Yabancı taşıtlar ile yabancı ülkelere sefer yapan yerli taşıtlara ihracat rejimine göre
verilen yağ, yakıt, temizlik maddeleri ve kumanyaya ilişkin mal bedelinin, Türkiye’de yerleşik alıcı firmalar tarafından yurt içinden yapılan havalelerle ödenmesi halinde bu ödemenin ihracat bedeli olarak kabulü mümkündür.

(13) İhracat bedelinin Türkiye’deki bankalarca yurt dışındaki bankalar ile gerçek veya
tüzel kişilere açılan kredilerden karşılanması mümkündür.

(14) Kamu kurum ve kuruluşları (5018 Sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol
Kanunu’nda genel yönetim kapsamındaki kamu idareleri olarak ifade edilen, anılan Kanun’un I, II, III ve IV sayılı cetvellerinde bahsedilen kurumlar, idareler ve mahalli idareler ile doğrudan ve dolaylı olarak en az %50’si bu kurum ve idarelere ait olan şirketler dahil) tarafından yapılan ihracata ilişkin bedellerin, ithalatçının ülkesinin Türkiye’de bulunan büyükelçilik veya yabancı diplomatik temsilcilikleri ile ithalatçı firmalar ile bu firmaların grup şirketlerinin Türkiye’de bulunan banka hesaplarından yapılan transferlerle ya da Türkiye’deki bankalarca düzenlenen ve bedeli yurt dışından gelmeyen çeklerle ödenmesi halinde bu ödemenin ihracat bedeli olarak kabulü mümkündür.

(15) Kamu kurum ve kuruluşlarının (5018 Sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol
Kanunu’nda genel yönetim kapsamındaki kamu idareleri olarak ifade edilen, anılan Kanun’un I, II, III ve IV sayılı cetvellerinde bahsedilen kurumlar, idareler ve mahalli idareler ile doğrudan ve dolaylı olarak en az %50’si bu kurum ve idarelere ait olan şirketler dahil) taraf olduğu ihale, sözleşme ve uluslararası antlaşmalar kapsamında üçüncü kişiler tarafından yapılan alt sözleşmelere ilişkin olarak gerçekleştirilen ihracatlarda bedellerin kamu kurum ve kuruluşlarınca Türkiye’de bulunan banka hesaplarından yapılan transferlerle ödenmesi halinde bu ödemelerin ihracat bedeli olarak kabulü mümkündür.

(16) Serbest bölgeye yapılan ihracat işlemlerinde serbest bölgede faaliyet gösteren
Türkiye’de yerleşik ithalatçı firmaların yurt içindeki döviz tevdiat hesaplarından ihracatçının hesabına yapılan transferlerin, ihracat işlemi ile ilgili olduğunun satış sözleşmesi, kesin veya proforma fatura, GB örneği/GB bilgileri, banka hesap özeti gibi belgelerle tevsik edilmesi halinde ihracat bedeli olarak kabulü mümkündür.

Türk lirası ihracat

MADDE 9 – (1) Peşin bedel ve alıcı firma prefinansmanı dışında ihracat bedelinin Türk lirası olarak kabulü için satış sözleşmesi, akreditif mektubu veya banka garanti mektubunda bedelin Türk lirası olarak tahsil edileceğinin beyan edilmiş olması veya alıcıya gönderilecek
faturanın Türk lirası olarak düzenlenmiş ya da GB’nin 22 nci hanesinde Türk Lirası olarak beyan edilmiş olması gerekir.

(2) Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne yapılan ihracatta, ihracat bedeli birinci fıkrada belirtilen belgelerde döviz olarak gösterilmiş olsa dahi Türk lirası olarak kabul edilebilir.

(3) Türk lirası olarak tahsil edileceği beyan edilen ihracat bedelinin kısmen veya tamamen döviz olarak kabulü halinde GB’nin 22 nci hanesinde kayıtlı Türk lirası tutar; GB’nin düzenlendiği tarih ile bedelin bankaya getirildiği tarihteki Merkez Bankası döviz alış
kurlarından lehe olanı esas alınarak kabul edilecek döviz cinsine çevrilir.

İhracat bedelinin tespiti

MADDE 10 – (1) İhracat bedelinin tespitinde GB’nin 22 nci hanesindeki değer esas alınır. Ancak bu hanede belirtilen tutarın mal bedelinin dışında navlun ve/veya sigortayı da kapsaması ve ihracat bedeli olarak 22 nci hanede kayıtlı tutarın faturada kayıtlı tutara eşit
olması halinde faturada kayıtlı bedel esas alınır. GB’nin 22 nci hanesinde kayıtlı tutarın faturada kayıtlı tutardan farklı olması ve GB’nin 22 nci hanesinde kayıtlı olan döviz tutarının ABD doları dışında bir döviz cinsinden olması halinde GB’nin 46 ncı hanesinde ABD doları
olarak gösterilen değer dikkate alınır.

(2) GB’de beyan edilen değerlerle kontrol sırasında gümrük müdürlüklerince belirlenen değerlerin farklı olması halinde ihraç bedelinin tespitinde, GB’nin “E” veya “D” hanesinde yer alan kayıtlar dikkate alınır.

(3) Konsinye ihracatta ihracat bedeli olarak kesin satış faturasında kayıtlı bedel esas
alınır.

(4) GB’nin 22 nci hanesinde kayıtlı döviz cinsi ile ihracatçıya ödenen döviz cinsinin farklı olması halinde kapatma işlemleri için yapılacak hesaplamalarda; fiili ihraç tarihindeki Merkez Bankası çapraz kurları kullanılır.

İhracat bedellerinin transferi

MADDE 11 – (1) GB’de kayıtlı alıcı firma veya bu firma dışındaki gerçek veya tüzel kişiler tarafından yurt dışından havale olarak gönderilen dövizin, herhangi bir referans veya fatura numarasıyla irtibatlandırılmış olup olmadığına bakılmaksızın ihracatçının beyan edeceği GB konusu ihracatın bedeli olarak kabulü mümkündür. Ancak, serbest bölgelerdeki bankalar aracılığıyla yapılan havalelere istinaden döviz kabulü, sadece GB’de alıcının bulunduğu ve malın gideceği yer olarak serbest bölgenin gösterilmesi halinde yapılabilir. Serbest bölgeler dışındaki başka ülkelere yapılan ihracat bedelinin serbest bölgeden gönderilen havaleye istinaden kabulü yapılamaz.

(2) İhracatçı firmaların yurt dışında bulunan bankalardaki hesaplarından Türkiye’deki
bankalardaki hesaplarına ihracat bedeli açıklaması ile yapılan transferlerin bankalarca ihracat bedeli olarak kabulü, söz konusu hesaba ihracatçının Türkiye’deki hesaplarından veya yurt dışındaki başka hesaplarından para transfer edilmediğinin, gümrük beyannamesi tarihinden sonraki 180 güne ait hesap hareketlerini gösterir belgelerin aracı bankalara ibraz edilmesi ve aracı bankaca hesap hareketlerinin kontrolü suretiyle durumu teyit etmesi kaydıyla yapılabilir.

Ancak, firmaların vadeli satışları nedeniyle ithalatçıların toplu olarak yaptığı ödemeler ile
konsinye satışların bedellerini, yurt dışındaki hesaplarında topladıklarını belgelemeleri ve  söz konusu bedelleri gecikmeksizin yurda getirmeleri halinde yurt dışındaki hesabın hareketlerini gösteren belge aranmaksızın bankalarca ihracat bedeli kabulü yapılabilir.

Efektif olarak getirilen ihracat bedelleri

MADDE 12 – (1) Efektif olarak getirilen ihracat bedelinin yurt dışından getirildiğinin
tespiti gümrük idarelerince onaylı NBF ile yapılır.

(2) NBF konusu efektifin ihracat bedeli olarak kabulünün yapılabilmesi için;

a) NBF’nin düzenlenme tarihinden itibaren 30 gün içinde NBF’nin ve NBF konusu
efektifin bankalara tevdi edilmesi,18

b) NBF’nin “Geliş Sebebi” bölümünde efektiflerin getirilme sebebinin ihracat ile ilgili
olduğunu belirtir bir ifadenin kayıtlı olması,

c) İhracat bedeli başkası adına getiriliyorsa NBF’nin ilgili kısımlarının bu hususu
belirtecek şekilde doldurulması veya bu hususun açıklama olarak NBF’de yer alması,

ç) Tevdiat sırasında NBF’yi ibraz eden şahsın kimlik tespitinin yapılması,

d) İhracatçının ihracat işlemiyle ilgili yazılı beyanı, işlemin niteliğine göre proforma
fatura, satış sözleşmesi, kesin satış faturası veya GB’nin bir örneği/GB bilgilerinin yanı sıra
ihracatçı veya ithalatçının yazılı beyanında NBF’de kimliği belirlenen şahıs ile NBF sahibi
ihracatçı ve ithalatçı arasındaki illiyet bağının belirtilerek bankalara ibraz edilmesi,

e) NBF’de kayıtlı efektif tutarının tamamen İBKB’ye bağlanması halinde, NBF aslının
ilgilisine iade edilmeyerek bankalar tarafından alıkonulması, kısmen bağlanması halinde ise, NBF aslı üzerine İBKB’ye bağlanan tutara ilişkin not düşülerek fotokopisi alındıktan sonra aslının ilgilisine iade edilmesi,

gerekir.

(3) Üçüncü kişilerce getirilen efektifin ihracatçı adına kabulü tevdiatın ihracatçının
kendisine veya hesabına yapılması şartıyla mümkündür.

(4) Yürürlükten kaldırılmıştır.

İhracat bedelinin diğer yöntemlerle tahsili

MADDE 13 – (1) İhracatçılarca ihracat bedeli olarak tahsil veya iştira için tevdi edilen
banka veya şahıs çekinin bankalarca iştiraya alınması halinde;

a) Çekin keşidecisi yurt dışındaki banka ise iştira anında İBKB düzenlenebilir.

b) Çekin keşidecisi şahıs ise çek karşılığı muhabir hesaplarına alacak geçmeden İBKB
düzenlenemez.

(2) İhracat bedeli olarak tevdi edilen çeklerin yurda girişinde gümrük idarelerine beyan
edilme zorunluluğu yoktur.

(3) İhracat bedeli olarak tevdi edilen çeklerin ciro edilmesi durumunda İBKB
düzenlenebilmesi için çek bedelinin vadesinde tahsil edildiğine dair banka yazısı aranır.20

(4) Türkiye’deki bankalarca düzenlenen çeklerin iştira edilerek ihracata ilişkin İBKB
düzenlenebilmesi için çeki düzenleyen bankanın çek bedelinin yurt dışından geldiğini belirten yazısı aranır. Ancak, serbest bölgede faaliyet gösteren Türkiye’de yerleşik ithalatçı firmalardan alınan döviz çekleri için bu fıkra hükmü uygulanmaz.

(5) İhracat bedelinin kredi kartıyla tahsil edildiği işlemlerde, kredi kartının yurt dışından
verilmiş olduğunun tespiti şarttır. Bu işlemlerde, fiş (slip) bedelinin ihracatçıya ödendiği tarih itibarıyla talebe göre her bir fiş için ayrı ayrı ya da fiş bedellerinin tamamı için tek bir İBKB düzenlenebilir. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne yapılan ihracata ilişkin bedellerin,
ithalatçıya ait ve Türkiye’deki bankaların Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ndeki şubelerinden
alınan kredi kartları ile tahsil edilmesi mümkündür.

(6) Fiş bedellerinin tamamı üzerinden tek bir İBKB düzenlendiği işlemlerde, peşin
bedel hesabı diğer firmalara gerçekleştirilen ihracatla kapatılabilir.

İhracatçı dışındaki firmalara gelen ihracat bedelleri

MADDE 14 – (1) GB’de kayıtlı imalatçı veya tedarikçi firma lehine gelen dövizin,
imalatçı veya tedarikçi ile ihracatçı firmanın yazılı beyanının alınması kaydıyla ihracatçı firma adına ihracat bedeli olarak kabulü yapılabilir.

(2) GB’de imalatçı veya tedarikçi firma unvanının kayıtlı olmadığı işlemlerde, ihraç
konusu malın imalatçı veya tedarikçi firma tarafından ihracatçı firmaya satıldığına dair
faturanın ibraz edilmesi ve ihracatçı ile imalatçı veya tedarikçi firmanın yazılı beyanının
alınması kaydıyla ihracatçı firma adına ihracat bedeli olarak kabulü yapılabilir.

İhracat fiyatının değişmesi

MADDE 15 – (1) Fiili ihraçtan sonra ihracat fiyatında lehte değişiklik yapılması
halinde ihracatçının talebine ve fiyat değişikliğine ilişkin faturanın ibrazı üzerine fark tutarın ihracat bedeli olarak kabulü yapılabilir.

(2) Fiili ihraçtan sonra ihracat fiyatında aleyhte değişiklik yapılması halinde
ihracatçının yazılı beyanı ve fiyat değişikliğine ilişkin faturanın ibrazı üzerine GB’nin 22 nci
hanesinde belirtilen tutar ile fiyat değişikliğine ilişkin faturada belirtilen tutar arasındaki  fark hesap kapatma işlemlerinde dikkate alınmaz.

Fiili ihraçtan sonra alıcısı tarafından kabul edilmeyen mallar

MADDE 16 – (1) Alıcısı tarafından kabul edilmeyen malların yurda getirilmeden başka
bir firmaya satışına ilişkin talepler 06/06/2006 tarihli ve 26190 sayılı Resmi Gazete’de yer alan İhracat Yönetmeliğinin 14 üncü maddesi hükümleri çerçevesinde sonuçlandırılır.

(2) İlgili gümrük idarelerince GB’ye gerekli değişiklikler işlenir ve yenilenen GB yeni
fatura tarihi de belirtilmek suretiyle ihracat hesabının takibinin yapılmasını teminen aracı
bankaya bildirilir.

(3) Bu işlemle ilgili bedel getirme süresinin tespitinde yeni fatura tarihi esas alınır.

İhracat bedellerine ilişkin çeşitli hususlar

MADDE 17 – (1) İthalatçı tarafından düzenlenen bono ve/veya ihracatçı tarafından
düzenlenerek ithalatçı tarafından kabul edilen poliçe bedelleri, bedelin yurt dışından tahsil
edildiğinin tevsiki kaydıyla, ihracat hesabının kapatılmasında kullanılabilir.

(2) İmalatçı ya da tedarikçi tarafından yazılı olarak talep edilmesi durumunda imalatçı
ve/veya tedarikçi adına gelen dövizin kabulü yapılarak ihracat bedeli imalatçı ve/veya tedarikçi firmalara ödenirken İBKB aracı ihracatçı adına da düzenlenebilir.

(3) Aracı ihracatçı tarafından gerçekleştirilen ihracata ilişkin bedelin imalatçı ve/veya
tedarikçiye döviz olarak temlikinden sonra tahsil edilmesi halinde, imalatçı veya tedarikçi
tarafından söz konusu bedelin ihracat bedeli olarak kabulünün yapılmasının talep edilmesi
durumunda bu dövizlerin ihracat bedeli açıklaması ile imalatçı ve/veya tedarikçi firma adına kabulü yapılabilir. İmalatçı ve/veya tedarikçi firma adına kabulü yapılan tutarlarla ilgili olarak aracı bankaya aracı ihracatçı tarafından yazılı olarak bildirimde bulunulur.

(4) Yurt dışı fuarlarda teşhir edilmek üzere ATA karnesi ile geçici ihracı yapılan ancak
fuarda kesin satışı gerçekleştirilen mallara ilişkin fatura tutarının, ihracat bedeli olarak
kabulünün yapılması mümkündür.

Döviz tevdiat hesabından ihracat bedeli kabulü

MADDE 18 – (1) Dövizin yurt dışından geldiğinin tespiti kaydıyla dışarıda yerleşik
gerçek veya tüzel kişiler adına açılan döviz tevdiat hesaplarından ihracatçının hesabına transfer edilen bedellerin bankalarca ihracat bedeli olarak kabulü mümkündür.

(2) Yurt dışında yerleşik kişiler adına açılan döviz tevdiat hesaplarına, Türkiye’deki
ithalatçı firmaca ödenen ithalat bedelinin, hesap sahibince verilen vekâletname çerçevesinde Türkiye’deki ithalatçı firma veya üçüncü kişilerce ihracat bedelinin kabulünde kullanılması mümkün bulunmamaktadır.

(3) Yurt dışında taahhüt faaliyetlerinde bulunan Türk firmalarının, sıfatlarını tevsik
etmeleri kaydıyla yurda getirilmesi zorunlu olmayan dövizlerle açtıracakları döviz tevdiat
hesaplarından ya da yurt içinde veya dışındaki bankalardan sağladıkları döviz kredisiyle açılan hesaplardan yurt dışındaki taahhüt işleri kapsamında yapılan ihracatın bedelleri ödenebilir.

(4) Türkiye’de kamu kurum ve kuruluşlarınca açılan uluslararası ihaleyi kazanan Türk
müteahhitlerinin hak edişleri karşılığında elde ettikleri Türk lirası tutarın veya karşılığının
dövize dönüştürülmesi suretiyle (söz konusu tutarın istihkak karşılığı olduğunun tevsiki kaydıyla) elde edilen döviz tutarı, bu firmaların yurt dışında üstlendikleri işlerle ilgili olarak yapılan ihracat bedellerinin karşılığı olarak kullanılabilir.

(5) İhracatçı firmanın vekili bulunan kişi veya firma adına yurt dışından gelen
dövizlerle açılan döviz tevdiat hesaplarından, vekâletnamenin fiili ihraçtan önce düzenlenmesi şartıyla vekili bulunulan ihracatçı firma adına ihracat bedeli kabulü yapılabilir.

(6) Türkiye’de yerleşik sayılmakla birlikte yurt dışında serbest meslek ve müstakil iş
sahibi olarak çalışan ve bu faaliyetlerini yurt dışındaki temsilciliklerimizden alınacak belgeler veya pasaport kayıtlarıyla tevsik eden kişiler adına açılacak döviz tevdiat hesaplarından transfer edilen dövizlerin, yurt dışından geldiğinin ve ihracatın aynı kişiye yapıldığının tespiti kaydıyla ihracat bedeli olarak kabulü yapılabilir.

İhracat alacağının iskontosu

MADDE 19 – (1) İhracat alacağının Türkiye’deki bankalara iskonto ettirilmesi halinde;
gayri kabili rücu iskonto işleminde İBKB iskonto tarihinde, kabili rücu iskonto işleminde İBKB bankanın muhabirleri nezdindeki hesaplarının alacaklandırıldığı tarihte iskonto edilen bedelin tamamı üzerinden düzenlenir.

(2) İhracat alacağının yurt dışındaki bankalara iskonto ettirilmesi halinde İBKB, en
erken senet bedelinin Türkiye’deki bankanın muhabirleri nezdindeki hesaplarına alacak
kaydedildiği tarihte, gelen bedel kadar düzenlenir.

(3) İBKB üzerine iskonto tutarına ilişkin not konulur.

Faktoring işlemleri

MADDE 20 – (1) İhracattan doğan alacak hakkının ihracatçı tarafından faktoring
sözleşmesi çerçevesinde faktoring şirketine temlik edildiği faktoring işlemlerinde;

a) İhracat bedelinin faktoring şirketi tarafından yurt dışı kaynaklı dövizlerle hesaba
transferi veya getirilmesi halinde faktoring şirketinin aracı bankaya göndereceği, üzerinde
GB’nin tarih ve sayısı ile temliğe konu fatura tarihi ve numarasını içeren yazılı talimatı ve
ihracatçının beyanına istinaden bankalarca bedel kabul edilerek İBKB ihracatçı firma adına
düzenlenir. İBKB üzerine faktoring masraflarına ilişkin not eklenir.

b) İhracat bedelinin faktoring şirketinin yurt içi kaynaklarından hesaba transferi veya
getirilmesi halinde faktoring sözleşmesinin bankaya ibrazı üzerine, ihracat hesabının
kapatılmasına ilişkin sorumluluğun faktoring şirketine ait olması halinde, ihracat bedeli
dövizler yurda getirildiğinde, faktoring şirketinin GB’nin tarih ve sayısı ile üzerinde temlik
notu bulunan faturanın tarih ve sayısını içeren yazılı talimatına istinaden İBKB ihracatçı firma adına düzenlenir. İBKB üzerine faktoring masraflarına ilişkin not eklenir.

İndirim ve mahsup işlemleri

MADDE 21 – (1) 2018-32/48 sayılı Tebliğ’in 7 nci maddesinin birinci ve ikinci
fıkralarında belirtilen indirim ve mahsup işlemleri aracı bankalarca sonuçlandırılır.

(2) Aynı maddenin birinci ve ikinci fıkralarında yer alan giderlerin ihracat bedelinden
indirilmesi veya mahsup edilmesi sebebiyle ihracat bedelinin bu giderler kadar eksik
gönderilmesi halinde bu durum aracı bankaya belgelendirilir. Düzenlenen İBKB üzerine söz
konusu giderlerin türü ve tutarıyla ilgili not konulur.

(3) İhracat bedelinin mahsuben ödemede kullanılabilmesi için mahsup talebinin bedel
getirme süreleri içinde veya bu Genelgenin 27 nci maddesi uyarınca verilen ek süreler22 ya da 29 uncu maddesi uyarınca gönderilen ihtarname süresi içerisinde23 yapılması gerekir.

(4) İthalat bedellerinin ihracat bedelinden mahsup işleminde kullanılabilmesi için
ithalat konusu malların serbest dolaşıma giriş tarihi ile ihraç konusu malların fiili ihraç tarihi arasında azami 180 gün olması gerekir. Ancak, bu maddenin yedinci fıkrasında belirtilen Dahilde İşleme Rejimi kapsamında ihraç edilecek bir ürün için ihracat öncesi yapılan ithalatta, ithal edilen malların serbest dolaşıma giriş tarihi ile ihraç konusu malların fiili ihraç tarihi arasında 180 günden fazla süre bulunması halinde dahilde işlem izni için (Dahilde İşleme İzin Belgesi, Dahilde İşleme İzni) Ticaret Bakanlığınca verilen sürenin (söz konusu sürenin ilgili mevzuat hükümlerince uzatılması halinde verilen ek süre de dahil olacak şekilde) mahsup işlemlerinin yapılmasında ihraç ve ithal arasındaki azami süre olarak dikkate alınması mümkündür.

(5) Gemi ve uçak alımı için yurt dışından sağlanan kredilerin ihracat bedeli dövizlerle
mahsuben ödenmesinde; ihracat bedelinin, kredinin teminatı olan ipoteğin çözülerek kredinin ödenmesi sebebiyle muhabir hesaplarına alacak verilemediği hallerde, kredi kullandıran yurt dışındaki kuruluşun kredi borcunun ödendiğine dair yazılı beyanı ile ipoteğin terkin edildiğini gösteren sicil kaydının bedel getirme süreleri içinde ihracata aracılık eden bankaya ibrazı kaydıyla ihracat hesabı yazılı beyanda belirtilen tutar kadar kapatılır.

(6) Dış ticaret mevzuatı hükümleri çerçevesinde gerçekleştirilen mal ihraç ve ithalinde
ihraç bedellerinin yurda getirilme süresi içinde veya bu Genelgenin 27 nci maddesi uyarınca verilen ek süreler25 ya da 29 uncu maddesi uyarınca gönderilen ihtarname süresi içerisinde kalınması kaydıyla, ilgili GB’lerin birer örneği/GB bilgilerinin bankalara ibrazı durumunda mal ihraç ve ithal bedellerinin bankalarca mahsubu mümkündür. Ancak mahsup sonrası kalan tutar için bu Genelgenin 8 inci maddesinin birinci fıkrası hükmü uygulanır.

(7) Dâhilde İşleme Rejimi kapsamında yurt dışından geçici olarak ithal edilen ve işçilik
uygulanarak ihraç edilen mallara ilişkin işlemlerde ihraç bedellerinin yurda getirilme süresi
içinde kalınması kaydıyla, ilgili GB’lerin birer örneğinin/GB bilgilerinin bankalara ibrazı
durumunda mal ihraç ve ithal bedellerinin yurda getirilmesine gerek kalmadan bankalarca
mahsubu mümkündür. Ancak mahsup sonrası kalan tutar için bu Genelgenin 8 inci maddesinin birinci fıkrası hükmü uygulanır.

(8) Mahsuben ödemede kullanılacak döviz cinsi ile mahsuben ödenecek (transfer
edilecek) gidere ilişkin döviz cinsinin farklı olması halinde mahsuben ödenecek azami tutar
mahsup tarihindeki Merkez Bankası çapraz kurları esas alınmak suretiyle tespit edilir.

(9) Aracı ihracatçı vasıtasıyla yapılan ihracatta, ihracat bedeli, ihracatçının onayı ile
imalatçının veya tedarikçinin bu maddede sayılan bütün döviz giderlerinin mahsuben ödenmesinde kullanılabilir.

(10) Aynı GB’de kayıtlı imalatçı/tedarikçi firma ile ihracatçı firmanın grup firması
olması durumunda, ihraç bedellerinin yurda getirilme süresi içinde kalınması ve ihracatçının yazılı onayının alınması kaydıyla, ihracat bedeli imalatçı/tedarikçi firmanın yaptığı ithalata ilişkin bedellerin mahsuben ödenmesinde kullanılabilir.

(11) Yurt dışından emtia kredisi kullanan ihracatçıların bankalara teminat olarak
verdikleri stoklarının ihracatında, ihraç bedellerinin yurda getirilme süresi içinde kalınması ve ilgili kredi sözleşmesinin ve kredi ödemesini tevsik edici belgelerin bankalara ibrazı kaydıyla, ihracat bedellerinin söz konusu emtia kredisi ödemeleri ile mahsup edilmesi durumunda, mahsup edilen tutarların yurda getirilmesi zorunlu değildir. Ancak mahsup sonrası kalan tutar için bu Genelgenin 8 inci maddesinin birinci fıkrası hükmü uygulanır.

(12) İhracatçılar tarafından yurt dışındaki iştiraklerine gerçekleştirilen ihracata ilişkin
bedellerin ihracatçının aynı iştirakine söz konusu ihracatın fiili ihraç tarihinden sonra sermaye olarak ilave edilecek tutar ile mahsubunda, ihracat bedellerinin yurda getirilme süresi içinde kalınması ve

•İthalatçının ihracatçının iştiraki olduğuna ilişkin ilgili ticaret sicil kayıtlarının,

•İthalatçının bahse konu ihracat bedellerinin sermayeye eklendiğine/ekleneceğine
ilişkin sermaye artırım tutarını içeren yazılı beyanının,

•Sermaye artırımının henüz gerçekleştirilmemiş olması halinde ithalatçı firmanın
yönetim kurulunun sermaye artırımı kararının,

•Sermaye artırımının gerçekleştirilmiş olması halinde ise sermaye artırımına ilişkin
tescil belgesinin ibraz edilmesi kaydıyla, ihracat bedelinin mahsup edilen kısmının yurda getirilmesi zorunlu değildir. Mahsup sonrasında kalan tutar için bu Genelgenin 8 inci maddesinin birinci fıkrası hükmü uygulanır. Mahsup işlemi gerçekleştirildiğinde, sermaye artırımı henüz gerçekleşmemiş ise sermaye artırımına ilişkin tescil belgesi yönetim kurulunun sermaye artırımı kararı tarihinden itibaren üç ay içinde mahsup işlemini gerçekleştiren bankaya ibraz edilir. Söz konusu tescil belgesinin bankaya ibraz edilmemesi halinde mahsup edilen tutar banka tarafından yurda getirilmeyen ihracat bedeli olarak değerlendirilir. Açık kalan ihracat hesabının süresi içinde kapatılmaması halinde, aracı banka tarafından Genelge’nin 29 uncu maddesinin birinci fıkrası kapsamında gerekli bildirimlerde bulunulur.

(13) Gemi ihracatına ilişkin gemi yapım sözleşmesinin ifası kapsamında ve söz konusu
sözleşme süresi içerisinde ilgili ithalatın gemi yapımı için gerçekleştirildiğinin satış sözleşme, kesin veya proforma fatura, GB örneği/GB bilgileri, banka hesap özeti gibi belgelerle aracı bankaya tevsik edilmesi ve ihracatçıdan söz konusu ithalat bedellerinin başka bir ihracat bedelinin mahsubunda kullanılmadığına ve kullanılmayacağına ilişkin yazılı beyan alınması koşuluyla söz konusu ithalat bedellerinin gemi ihracatına ilişkin bedellerden mahsubu mümkündür.

(14) Kıymetli madenler aracı kuruluşları tarafından aracılık edilen işlenmemiş kıymetli
madenler ithalinde;

a) İthalata ilişkin GB’de ihracatçının ve/veya ilgili ihracata ilişkin GB tarih ve sayı
bilgilerine yer verilmesi,

b) İthalatın ödeme şeklinin “bedelsiz” olarak Gümrük İdarelerine beyan edilmesi,

c) İlgili ihracat işleminin GB bilgilerini, yapılan ithalatın standart işlenmemiş altın
türünden karşılığını ve bunun Borsa İstanbul A.Ş.’nin Kıymetli Madenler ve Kıymetli Taşlar
Piyasasında gerçekleşen fiili ithal tarihindeki günlük ortalama fiyat ile hesaplanan döviz
cinsinden karşılığını içeren ve Borsa İstanbul A.Ş. tarafından onaylanan yazılı beyanın kıymetli madenler aracı kuruluşunca sunulması,

ç) Kıymetli madenler aracı kuruluşu ile ilgili ihracatçı arasında düzenlenmiş olan
aracılık sözleşmesinin bir örneğinin sunulması,

d) Söz konusu ithalata ilişkin tutarların başka bir ihracat bedelinin mahsubunda
kullanılmadığına ve kullanılmayacağına ilişkin yazılı beyanın sunulması, koşuluyla söz konusu ithalata ilişkin kıymetli madenler aracı kuruluşu tarafından bildirilen tutarların ihracat bedelinden Bankalarca mahsubu mümkün olup mahsup edilen tutarların yurda getirilmesi zorunlu değildir.

İhracatçının serbest kullanımına bırakılan dövizler

MADDE 22 – (1) Hizmet ihracatı, transit ticaret, Türkiye’de ikamet etmeyenlere özel
fatura ile yapılan satış, Türkiye’de ikamet etmeyenlere KDV hesaplanarak yapılan satış, mikro ihracat ve serbest bölge işlem formu kapsamında gerçekleştirilen 5.000,- ABD doları veya karşılığı döviz ya da Türk lirasını geçmeyen tutardaki ihracat işlemlerinde bedellerin
tamamının; Ek:3’te yer alan ülkelere yapılan ihracat işlemlerinde ise bedellerin yüzde ellisinin29 tasarrufu serbesttir.

(2) CFR ve CIF teslim şekline göre gerçekleştirilen ihracatta, navlun ve sigorta bedeli
ile kiracının satın alma hakkı bulunmayan finansal ve ticari kiralama sözleşmesi çerçevesinde elde edilen kira bedelleri hizmet bedeli döviz olarak kabul edilir.

İhracat hesabının kapatılması

MADDE 23 – (1) 4 üncü maddenin dördüncü fıkrasındaki süreler ile özelliği olan
ihracat için 7 nci maddedeki ihraç tarihleri ve süreler saklı kalmak kaydıyla, ihracat bedeli
dövizlerin (avans dahil) fiili ihraç tarihinden itibaren 180 gün içinde yurda getirilmesi ve İBKB düzenlenmesi halinde ihracat hesabı aracı banka nezdinde kapatılır.

(2) Peşin ödeme ve başka bir ödeme şeklinin peşin ödeme ile birlikte beyan edildiği
durumlarda, peşin bedel dâhil ihracat bedelinin fiili ihraç tarihinden itibaren 180 gün içinde
yurda getirilmesi halinde ihracat hesabı kapatılır.

(3) İhracat bedeli kabulünün, yurda getirme süresi dışında ancak 5 iş günlük ihbar süresi
içinde yapılması halinde ihracat hesabı, ilgili Vergi Dairesi Başkanlığına veya Vergi Dairesi
Müdürlüğüne ihbar edilmeksizin kapatılır. İhracat bedeli kabulünün ihbardan sonra yapıldığı işlemlerde ihracat hesabının kapatılmasına ilişkin talepler doğrudan ilgili Vergi Dairesi Başkanlığına veya Vergi Dairesi Müdürlüğüne yapılır.

(4) Uluslararası yaptırımlar çerçevesinde bankaların kabul etmediği ihracat bedellerine
ilişkin İBKB düzenlememesi sebebiyle açık kalan ihracat hesapları ihtarname süresi içinde söz konusu hususun yer aldığı banka yazısının ibrazı üzerine ilgili Vergi Dairesi Başkanlığınca veya Vergi Dairesi Müdürlüğünce kapatılır.

(5) Türk Eximbank ve Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme
Kurumundan ihracat kredi sigortası konusunda faaliyet göstermek üzere lisans almış sigorta şirketlerince ihracat kredi sigortası kapsamına alınan ihracat bedelinin süresi içinde tahsil edilememesi sebebiyle kapatılamayan ihracat hesapları, anılan banka veya söz konusu sigorta şirketlerince ihraç bedelinin ilgiliye ödendiğinin tevsiki kaydıyla bankalar tarafından terkin edilerek veya ihtarname süresi ile ek süreler içinde kalınması koşuluyla Vergi Daireleri tarafından kapatılır.

(6) Yürürlükteki İhracat Rejimi ve Finansal Kiralama (leasing) Mevzuatı çerçevesinde
kiralama yoluyla yapılan ihracatta; sözleşme sürelerinin 180 günden fazla olması ve 180 gün sonunda sözleşmenin vadesi gelmemiş borçları da içermesi, aylık kira ücreti toplamının 15.000,- ABD Doları veya karşılığı döviz ya da Türk Lirasını geçmemesi halinde kiralananın toplam değeri göz önüne alınmaksızın ihracat hesabı doğrudan bankalarca veya ihtarname süresi ile ek süreler içinde kalınması koşuluyla Vergi Daireleri tarafından terkin edilerek kapatılır.

İhracat hesabının kapatılacağı aracı banka

MADDE 24 – (1) İhracat hesabı, peşin ödeme ya da GB’de peşin ödeme ile diğer
ödeme şekillerinin birlikte beyan edildiği işlemlerde, peşin bedel kabulünü yapan, bunun
dışındaki işlemlerde ise ihracatçı tarafından GB’nin 28 inci hanesinde beyan edilen veya
ihracatçı tarafından ihracat hesabının kapatılması işlemlerini gerçekleştirmek üzere GB’nin bir örneği/GB bilgileri ibraz edilerek anlaşma sağlanan aracı banka nezdinde kapatılır. İhracat bedelinin fiili ihraçtan sonra tahsil edildiği ödeme şekillerinde, ihracat bedeli aracı bankadan farklı bir bankaya gönderilmiş ise bedel kabulünü yapan banka, düzenlendiği İBKB ile ibraz edilmesi halinde GB’nin bir örneği/GB bilgilerini ihracat hesabını kapatacak olan bankaya gönderir.

(2) İhracatçı tarafından ihracat hesabının kapatılması işlemlerini gerçekleştirmek üzere
GB’nin bir örneği/GB bilgileri ibraz edilerek anlaşma sağlanan bankanın GB’nin 28 inci
hanesinde beyan edilen bankadan farklı olması durumunda, belirlenen aracı bankanın GB’nin 28 inci hanesinde beyan edilen bankaya yazılı olarak bildirimde bulunması zorunludur.

(3) Peşin bedel kabulünü yapan bankanın GB’nin 28 nci hanesinde beyan edilen
bankadan farklı olması durumunda, kabulü yapan bankanın ihracat hesabının kendisi
tarafından takip edildiğine dair GB’nin 28 inci hanesinde beyan edilen bankaya bildirimde
bulunması zorunludur.

İhracat hesabının kapatılmasında ibrazı zorunlu belgeler

MADDE 25 – (1) İhracat hesabının kapatılabilmesi için GB örneği/GB bilgileri, ilgili
İBKB’ler, satış faturası ile indirim ve mahsup konusu belgelerin aracı bankaya ibrazı
zorunludur.

İhracat bedelinin tahsilinde ve ihracat hesabının kapatılmasında sorumluluk

MADDE 26 – (1) İhracat bedelinin tahsilinden ve ihracat hesabının yurda getirme
süresi içinde (ek süreler dâhil) kapatılmasından ihracatçılar, ihracat bedelinin faktoring
şirketinin yurt içi kaynaklarından ödendiği faktoring işlemlerinde faktoring şirketi sorumludur.

(2) İhracata aracılık eden bankalar, bilgisi dâhilinde olan beyannamelerle ilgili ihracat
bedellerinin yurda getirilmesini ve kabulünü izlemekle ve ilgili indirim ve mahsup işlemlerini gerçekleştirmekle yükümlüdür.

Ek süre

MADDE 27 – (1) 2018-32/48 sayılı Tebliğ’in 9 uncu maddesinin birinci fıkrasında
sayılan mücbir sebep hallerinin varlığı halinde, mücbir sebebin devamı müddetince altışar aylık dönemler itibarıyla ilgili Vergi Dairesi Başkanlığınca veya Vergi Dairesi Müdürlüğünce ek süre verilir.

(2) Mücbir sebep halleri dışında kalan haklı durumların varlığı halinde, hesapların
kapatılmasına ilişkin altı aya kadar olan ek süre talepleri, firmaların haklı durumu belirten
yazılı beyanına istinaden üçer aylık devreler halinde ilgili Vergi Dairesi Başkanlığınca veya
Vergi Dairesi Müdürlüğünce, altı aylık süreden sonraki ek süre talepleri Bakanlık tarafından
incelenip sonuçlandırılır.

(3) Mücbir sebep halleri 2018-32/48 sayılı Tebliğ’in 9 uncu maddesinin birinci
fıkrasında açıklanan şekilde tevsik edilir.

(4) Mücbir sebep halleri ile ilgili olarak yurtdışından temin edilecek belgelerin dış
temsilciliklerimizce veya Lahey Devletler Özel Hukuku Konferansı çerçevesinde hazırlanan
Yabancı Resmi Belgelerin Tasdik Mecburiyetinin Kaldırılması Sözleşmesi hükümlerine göre
onaylanmış olması gerekir.

(5) Mücbir sebep halleri dışında kalan ancak bedel getirme süreleri içerisinde ihracat
bedelinin yurda getirilmesine engel olan ve resmi kayıtlarla tevsik edilebilen durumlar Vergi Dairesi Başkanlıkları veya Vergi Dairesi Müdürlüklerince haklı durum olarak
değerlendirilebilir.

(6) Mücbir sebeplerin varlığı nedeniyle Vergi Dairesi Başkanlığınca veya Vergi Dairesi
Müdürlüğünce verilen 24 aylık ek sürenin sonunda mücbir sebebin devamının belgelenmesi halinde açık ihracat hesabının kapatılmasına ilişkin talepler Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından incelenip sonuçlandırılır.

Terkin

MADDE 28 – (1) Her bir gümrük beyannamesi itibarıyla;
a) 15.000 ABD doları veya eşitine kadar noksanlığı olan ihracat hesapları doğrudan
bankalarca ödeme şekline ve toplam beyanname tutarına olan oranına bakılmaksızın, 31

b) 15.000 ABD doları veya eşitinden yüksek olmakla birlikte 100.000 ABD doları veya
eşitini aşmamak üzere, beyanname veya formda yer alan bedelin %10’una kadar noksanlığı olan (sigorta bedellerinden kaynaklanan noksanlıklar dahil) ihracat hesapları doğrudan bankalarca veya 90 günlük ihtarname süresi içinde ilgili Vergi Dairesi
Başkanlıkları/Müdürlüklerince ödeme şekline bakılmaksızın,

c) 200.000 ABD doları veya eşitini aşmamak üzere, 2018-32/48 sayılı Tebliğ’in 9 uncu
maddesinde belirtilen mücbir sebep ve haklı durum halleri göz önünde bulundurulmak suretiyle beyanname veya formda yer alan bedelin %10’una kadar açık hesaplar ilgili Vergi Dairesi Başkanlığınca veya Vergi Dairesi Müdürlüğünce, terkin edilmek suretiyle kapatılır.

(2) Her bir gümrük beyannamesi itibarıyla, 200.000 ABD doları veya eşitini aşan
noksanlığı olan açık hesaplara ilişkin terkin talepleri 2018-32/48 sayılı Tebliğ’in 9 uncu
maddesinde belirtilen mücbir sebepler ile haklı durumlar göz önünde bulundurulmak suretiyle Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından incelenip sonuçlandırılır.

(3) Her bir gümrük beyannamesi itibarıyla, terkin hesaplamasında kullanmak üzere
birinci fıkrada belirtilen yetkilerden ihracatçı lehine olan yalnızca bir tanesi uygulanabilir. Aynı anda, iki farklı bentte yer alan terkin limitlerinin uygulanması mümkün bulunmamaktadır.

(4) Terkin limitlerinin belirlenmesinde GB’nin 46 ncı hanesindeki değer esas alınır.

(5) Terkin yapılabilecek tutar ile kabulü yapılan tutar arasındaki farkın yurda
getirildiğinin tespiti ile ilgili olarak ihracatçının yazılı beyanı doğrultusunda gerekli kontroller yapılarak hesap kapatılır.

(6) Bu maddenin birinci fıkrasının (a) ve (b) bentlerinde bankalar tarafından terkin
edilmek suretiyle kapatılacağı belirtilen ihracat hesapları ilgili Vergi Dairesi Başkanlığına veya Vergi Dairesi Müdürlüğüne bildirilmeksizin doğrudan bankalarca terkin edilir.

Vergi Dairesi Başkanlıkları veya Vergi Dairesi Müdürlüklerine bildirim

MADDE 29 – (1) İhracat hesabının, ek süreler de dâhil olmak üzere, süresi içerisinde
kapatılamaması halinde açık hesap tutarı aracı bankaca 5 iş günü içinde Ek:1’deki forma uygun olarak ilgili Vergi Dairesi Başkanlığı veya Vergi Dairesi Müdürlüğüne ihbar edilir. Söz konusu formun açıklama kısmına ilgili ihracat bedelinin ne kadarının İBKB’ye bağlandığı ayrıntılı olarak yazılır.

(2) İhracat bedelinin faktoring şirketlerince yurt içi kaynaklardan ödendiği faktoring
işlemlerinde ise kapatılmayan ihracat hesaplarıyla ilgili olarak sadece faktoring şirketleri ilgili Vergi Dairesi Başkanlığı veya Vergi Dairesi Müdürlüğüne ihbar edilir.

(3) Vergi Dairesi Başkanlıkları veya Vergi Dairesi Müdürlüklerince ihracat hesabının
kapatılması için ilgililere ihbardan itibaren 10 iş günü içinde 90 gün süreli ihtarname gönderilir.

İhracatçılarca bu ihtar süresi içinde ihracat hesabının kapatılması veya mücbir sebep halinin ya da haklı durumun ilgili Vergi Dairesi Başkanlığı veya Vergi Dairesi Müdürlüğüne
belgelenmesi gerekir.

(4) Bu Genelgenin 28 inci maddesinin birinci fıkrası kapsamındaki işlemlerden 90
günlük ihtarname süresi sonunda kapatılmayanlar için Vergi Dairesi Başkanlıkları veya Vergi Dairesi Müdürlüklerince Cumhuriyet Savcılıklarına 1567 sayılı Türk Parasının Kıymetini Koruma Hakkında Kanun uyarınca yasal işlem başlatılmasını teminen bildirimde bulunulur ve Bakanlığa ihbara ilişkin bilgi verilir.

(5) Açık ihracat hesabı ihbarını birinci fıkrada belirtilen süre içerisinde
gerçekleştirmeyen bankalar hakkında ilgili Vergi Dairesi Başkanlıklarınca veya Vergi Dairesi Müdürlüklerince Türk Parasının Kıymetini Koruma Hakkında 1567 Sayılı Kanun uyarınca yasal işlem başlatılmasını teminen ilgili Cumhuriyet Savcılıklarına bildirimde bulunulur.

İhracat Bedeli Kabul Belgesi

MADDE 30 – (1) Bankalarca İBKB düzenlenirken;

a) Seri numarası satırına bankalarca verilecek sıra numarasının yazılması mümkündür.

b) İhracat bedelinin 13 üncü maddede sayılan yöntemlerle tahsil edilmesi halinde
“Yurda Getiriliş Şekli” satırına bu husus belirtilmelidir.

c) Yurda getirilen bedelin başlığı altında yer alan “Tutarı-Para Birimi” satırına bedelin
ABD doları karşılığı ilave olarak belirtilmelidir.

ç) “Hesaba Geçiş Tarihi” satırına bedelin firma hesabına geçiş tarihi kaydedilecek olup
ayrıca valör tarihinin ilave olarak belirtilmesi mümkündür.

d) İBKB/DAB’ın düzenlendiği tarih ve ihracatçı tarafından sunulan bilgi ve belgeler
dikkate alınarak İBKB/DAB’ın açıklama kısmına “Bedel getirme ve/veya ihbar süresi
içerisinde düzenlenmiştir.”, “İhtarname süresi içerisinde düzenlenmiştir.”, “Ek süre  içerisinde düzenlenmiştir.” veya “Tebliğ’de öngörülen bedel getirme, ihbar, ihtarname ve ek süreler bittikten sonra düzenlenmiştir.” açıklamalarından uygun olanı belirtilmelidir.33

(2) İhracat bedellerinin takip edileceği sistem Hazine ve Maliye Bakanlığınca
uygulamaya alınana kadar bankalarca kabul işlemlerinde her bir işlem itibarıyla İBKB veya
DAB’dan yalnızca bir tanesi düzenlenebilir.

Yürürlük

MADDE 31 – (1) Bu Genelge yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

İhracat Bedellerinin Merkez Bankasına Satışı

EK MADDE 1 – (1) Bu maddenin yürürlük tarihinden itibaren İBKB’ye veya DAB’a
bağlanan ihracat bedellerinin en az %40’ı İBKB’yi veya DAB’ı düzenleyen bankaya satılır. Bu bedeller bankaca Merkez Bankası tarafından ilan edilen ve işlem günü için geçerli döviz alış kuru üzerinden aynı gün Merkez Bankasına satılır ve Merkez Bankasının banka nezdindeki hesabına aktarılır. Söz konusu tutarın tam karşılığı banka tarafından ihracatçıya Türk parası olarak ödenir.

Döviz olarak beyan edilen ihracat bedellerinin Türk Lirası olarak kabulü

GEÇİCİ MADDE 1 – (1) Ukrayna ve Rusya’ya gerçekleştirilmiş veya gerçekleştirilecek ihracat işlemleriyle ilgili olarak ihracat bedellerinin döviz cinsinden beyan edilmiş olsa dahi Türk Lirası olarak da kabulü mümkündür.

AÇIK İHRACAT HESABI İHBAR FORMU

../../….

…………….. Vergi Dairesi Başkanlığına/Vergi Dairesi Müdürlüğüne

REFERANS

İHRACATÇIYA AİT BİLGİLER

Unvanı
Adresi
Ticaret Sicil Nu.
Vergi Kimlik Nu.
ÖDEMEYE İLİŞKİN BİLGİLER
Ödeme Şekli
Teslim Şekli
Gelen Toplam Döviz Tutarı
Bu bölümde yer alan tutar ile GB’de yer alan tutarın farklı döviz cinsinden olması
halinde çapraz kur kullanılarak hesaplama yapılması gerekmektedir.
İBKB Tarih ve Nu.

GB’YE AİT BİLGİLER

Tarih ve Numara
İlgili Gümrük Müdürlüğü
Tutarı
Fiili İhraç Tarihi
Gideceği Ülke37

TAHSİL SÜRESİ SONU

AÇIKLAMA
Bu bölümde ilgili ihracat bedelinin ne kadarının yurda getirilerek İBKB’ye bağlandığı
ayrıntılı olarak yazılmalıdır.

37 T.C. Hazine ve Maliye Bakanlığının 8.03.2022 tarih ve 997754 sayılı yazısı. (Yürürlük Tarihi: 15.04.2022)


İHRACAT BEDELİNİN YURDA GETİRİLMESİNDE İSTİSNA TANINAN ÜLKELER

1- Afganistan
2- Angola
3- Belarus
4- Benin
5- Cibuti
6- Etiyopya
7- Fildişi Sahili
8- Filistin
9- Gabon
10- Gana
11- Gine
12- İran
13- Kamerun
14- Kenya
15- Kırgızistan
16- Kuzey Kore
17- Küba
18- Liberya
19- Lübnan
20- Moldova
21- Nijerya
22- Senegal
23- Somali
24- Sudan
25- Suriye
26- Suudi Arabistan
27- Tacikistan
28- Tanzanya
29- Venezuela
30- Yemen

İHRACAT BEDELİNİN YURDA GETİRİLMESİNDE GÜMRÜK BEYANNAMESİNDE YER ALAN TUTARIN YÜZDE ELLİSİNİN TASARRUFUNUN SERBEST BIRAKILDIĞI ÜLKELER

1- Azerbaycan
2- Cezayir
3- Fas
4- Kazakistan
5- Mısır
6- Özbekistan
7- Tunus
8- Türkmenistan
9- Ukrayna

 


Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/ihracat-bedelinin-getirilmesine-ait-ceza-ihbarnamesi-icin-dava-acma-suresi-nedir/feed/ 0
Kur korumalı mevduat hesaplarında TCMB vadeyi düşürme konusunda bir çalışması var mıdır? https://www.muhasebenews.com/kur-korumali-mevduat-hesaplarinda-tcmb-vadeyi-dusurme-konusunda-bir-calismasi-var-midir/ https://www.muhasebenews.com/kur-korumali-mevduat-hesaplarinda-tcmb-vadeyi-dusurme-konusunda-bir-calismasi-var-midir/#respond Thu, 24 Feb 2022 11:32:43 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=123038 Maliye Bakanlığı’nın açıkladığı, kur korumalı mevduat hesaplarında Türkiye’de yerleşik kurumlar vergisi mükelleflerin az 3 ay vadeli hesaplar açabilecekleri belirtilmesine karşın;
TCMB en az 6 ay vadeli şeklinde uygulama yapmaktadır. TCMB vadeyi düşürme konusunda bir çalışması var mıdır?

Çalışma olup olmadığı konusunda bilgimiz yok.


Türk Lirasına Çevrilen Yabancı Paralar ve Altın Hesapları İçin Kur Farkı, Faiz, Kar Payı ile Diğer Kazançlara İlişkin Kurumlar Vergisi İstisnasının Usul ve Esasları Belirlendi

TÜRMOB Sirküleri için TIKLAYIN…


Döviz ve Altın Dönüşüm Hesaplarında Sıfır Tevkifat Uygulamasına Tüzel Kişilerde Dahil Edildi

TÜRMOB Sirküleri için TIKLAYIN…


TÜRMOB

19 SIRA NOLU KVK GENEL TEBLİĞİNDE BELİRTİLEN, YABANCI PARA KUR DEĞERLEMESİ SONUCUNDA OLUŞAN İSTİSNA KAZANCIN HESAPLAMASINA İLİŞKİN EXCEL ARACI KULLANICILARIN HİZMETİNE AÇILMIŞTIR!… 

📌 Hesaplama Tablosu için tıklayınız…👉👉 http://ow.ly/h0fX50HVtLZ

📌 Programın Kullanımı Sırasında Dikkate Edilecek Hususlar için tıklayınız…👉👉 http://ow.ly/aAfO50HVuEt


Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/kur-korumali-mevduat-hesaplarinda-tcmb-vadeyi-dusurme-konusunda-bir-calismasi-var-midir/feed/ 0
TCMB, temerrüt faiz oranını yüzde 17.25 olarak belirledi https://www.muhasebenews.com/tcmb-temerrut-faiz-oranini-yuzde-17-25-olarak-belirledi/ https://www.muhasebenews.com/tcmb-temerrut-faiz-oranini-yuzde-17-25-olarak-belirledi/#respond Tue, 04 Jan 2022 09:42:31 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=120463 TCMB’nin mal ve hizmet tedarikinde geç ödemelerde uygulanacak temerrüt faiz oranı ve alacağın tahsili masrafları için talep edilebilecek asgari giderim tutarına ilişkin kararı, Resmi Gazete’nin bugünkü sayısında yayımlanarak yürürlüğe girdi.
 
Kararda, “Türk Ticaret Kanunu uyarınca mal ve hizmet tedarikinde alacaklıya yapılan geç ödemelere ilişkin temerrüt faiz oranının sözleşmede öngörülmediği veya ilgili hükümlerin geçersiz olduğu hallerde uygulanacak faiz oranı yıllık yüzde 17,25, alacağın tahsili masrafları için talep edilebilecek asgari giderim tutarı 555 lira olarak tespit edilmiştir. Belirlenen bu oran ve tutar 1 Ocak’tan itibaren geçerli olacaktır.” denildi.
 
Söz konusu temerrüt faiz oranı, geçen yıl yüzde 18,25 ve asgari giderim tutarı da 385 lira düzeyinde uygulanıyordu. 

TCMB’DEN REESKONT VE AVANS İŞLEMLERİNDE UYGULANACAK FAİZ ORANI TESPİTİ

 
Öte yandan Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), vadesine en çok 3 ay kalan senetler karşılığında yapılacak reeskont işlemlerinde uygulanacak iskonto faiz oranını yıllık yüzde 14,75 olarak belirledi.
 
TCMB’nin, reeskont işlemlerinde uygulanacak iskonto faiz oranlarının tespitine ilişkin tebliği, Resmi Gazete’nin bugünkü sayısında yayımlanarak yürürlüğe girdi.
 
Buna göre, TCMB, vadesine en çok 3 ay kalan senetler karşılığında yapılacak reeskont işlemlerinde uygulanacak iskonto faiz oranını yıllık yüzde 14,75, avans işlemlerinde uygulanacak faiz oranını ise yıllık yüzde 15,75 olarak tespit etti.

 

 


Kaynak: İto Haber – https://www.itohaber.com/haber/guncel/220506/tcmb_temerrut_faiz_oranini_yuzde_17_25_olarak_belirledi.html
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/tcmb-temerrut-faiz-oranini-yuzde-17-25-olarak-belirledi/feed/ 0
Nakdi faiz indiriminden geçici vergi döneminde faydalanabilir miyiz? https://www.muhasebenews.com/nakdi-faiz-indiriminden-gecici-vergi-doneminde-faydalanabilir-miyiz/ https://www.muhasebenews.com/nakdi-faiz-indiriminden-gecici-vergi-doneminde-faydalanabilir-miyiz/#respond Sun, 05 Dec 2021 23:30:02 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=117857 Firmamız sermayesini 1.000.000 TL nakit olarak artırdı ve 05.06.2021 tarihinde hepsini ödedi. 

Faizin %20 olduğunu düşünürsek 5.06.2021’den 30.09.2021’e kadar % 20’den faiz tutarı 63.900 TL yapıyor. 3.dönem geçici vergimiz 125.000 TL’dir. Beyanname üzerinden 63.900 TL vergiden düşüp kalan ödenecek vergi 61.100 TL’mi kalır? 

Kurumlar Vergisi Kanununun “Diğer indirimler” başlıklı 10 uncu maddesinin birinci fıkrasının (ı) bendinde; sermaye şirketlerinin ilgili hesap dönemi içinde, ticaret siciline tescil edilmiş olan ödenmiş veya çıkarılmış sermaye tutarlarındaki nakdi sermaye artışları veya yeni kurulan sermaye şirketlerinde ödenmiş sermayenin nakit olarak karşılanan kısmı üzerinden Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) tarafından indirimden yararlanılan yıl için en son açıklanan “Bankalarca açılan TL cinsinden ticari kredilere uygulanan ağırlıklı yıllık ortalama faiz oranı” dikkate alınarak, ilgili hesap döneminin sonuna kadar hesaplanan tutarın %50’sinin kurum kazancından indirilebileceği hüküm altına alınmıştır. Diğer taraftan, 1 Seri No.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin “10.6. Sermaye artırımında indirim” başlıklı bölümde ise söz konusu indirim uygulamasında, TCMB tarafından indirimden yararlanılan yıl için en son açıklanan “Bankalarca Açılan Kredilere Uygulanan Ağırlıklı Ortalama Faiz Oranları”ndan “Ticari Krediler (TL Üzerinden Açılan) (Tüzel Kişi KMH ve Kurumsal Kredi Kartları Hariç)” faiz oranının dikkate alınacağı belirtilmiştir. 

Ayrıca, indirim tutarının hesaplanmasında, TCMB tarafından indirimden yararlanılan yıl için en son açıklanan ticari krediler faiz oranı dikkate alınacağından, bu indirimden; ya 2021 yılı kurumlar Vergisi beyannamesinde ya da geçici vergi dönemlerinden sadece DÖRDÜNCÜ geçici vergilendirme dönemi itibarıyla yararlanılması mümkün bulunmaktadır. Öte yandan, kazancın yetersiz olması nedeniyle ilgili hesap döneminde indirim konusu yapılamayan tutarlar, izleyen hesap dönemine ilişkin geçici vergilendirme dönemlerine ait geçici vergi matrahlarının tespitinde indirim konusu yapılabilecektir. Bu çerçevede, 2020 hesap dönemine ilişkin olarak indirim uygulamasında TCMB tarafından en son açıklanan %19,62 oranı dikkate alınacaktır. 2021 İÇİN ORAN yıl sonunda açılanacak hesaplama bu orana göre yapılır.

10.6. Sermaye artırımında indirim

27/3/2015 tarihli ve 6637 sayılı Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 8 inci maddesiyle Kurumlar Vergisi Kanununun 10 uncu maddesinin birinci fıkrasına eklenen (ı) bendinde, finans, bankacılık ve sigortacılık sektörlerinde faaliyet gösteren kurumlar ile kamu iktisadi teşebbüsleri hariç olmak üzere sermaye şirketlerinin ilgili hesap dönemi içinde, ticaret siciline tescil edilmiş olan ödenmiş veya çıkarılmış sermaye tutarlarındaki nakdi sermaye artışları veya yeni kurulan sermaye şirketlerinde ödenmiş sermayenin nakit olarak karşılanan kısmı üzerinden Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) tarafından indirimden yararlanılan yıl için en son açıklanan bankalarca açılan TL cinsinden ticari kredilere uygulanan ağırlıklı yıllık ortalama faiz oranı dikkate alınarak, ilgili hesap döneminin sonuna kadar hesaplanan tutarın %50’sinin, kurumlar vergisi matrahının tespitinde kurumlar vergisi beyannamesi üzerinde ayrıca gösterilmek şartıyla, kurum kazancından indirim konusu yapılabileceği hüküm altına alınmıştır.

10.6.1. İndirimin kapsamı

Sermaye şirketlerinin sermaye yapılarının güçlendirilmesi amacıyla getirilen bu düzenleme uyarınca indirime konu edilecek tutarın hesaplanmasında, 1/7/2015 tarihinden itibaren ticaret siciline tescil edilmiş olan ödenmiş veya çıkarılmış sermaye tutarlarındaki nakdi sermaye artışları veya bu tarihten itibaren yeni kurulan sermaye şirketlerinde ödenmiş sermayenin nakit olarak karşılanan kısmı üzerinden, ilgili hesap döneminin sonuna kadar Kurumlar Vergisi Kanununun 10 uncu maddesinin birinci fıkrasının (ı) bendi hükmüne göre hesaplanacak tutar dikkate alınacaktır.

Bu indirim uygulamasında,

a) Nakdi sermaye artışı, sermaye şirketlerince ilgili hesap döneminde ticaret siciline tescil edilmiş olan ödenmiş veya çıkarılmış sermaye tutarlarındaki nakdi artışlar ile yeni kurulan sermaye şirketlerinde ödenmiş sermayenin nakdi olarak karşılanan kısmını,

b) Ticari krediler faiz oranı, bankalarca açılan TL cinsinden ticari kredilere uygulanan ağırlıklı yıllık ortalama faiz oranı olarak dikkate alınacak olan ve TCMB tarafından indirimden yararlanılan yıl için en son açıklanan “Bankalarca Açılan Kredilere Uygulanan Ağırlıklı Ortalama Faiz Oranları”ndan “Ticari Krediler (TL Üzerinden Açılan) (Tüzel Kişi KMH ve Kurumsal Kredi Kartları Hariç)” faiz oranını,

c) Süre, ticaret siciline tescil edilen sermaye artırımının nakit olarak karşılanan kısmının şirketin banka hesabına yatırıldığı tarihin içinde bulunduğu (Nakden taahhüt edilen sermayenin, sermaye artırımına ilişkin kararın ticaret siciline tescil edildiği tarihten önce şirketin banka hesabına yatırılan kısmı için tescil tarihinin içinde bulunduğu) aydan hesap döneminin sonuna kadar olan ay sayısının 12 aya olan oranını,

ifade etmektedir.

İndirime konu edilecek tutarın hesaplanmasında; mevcut sermaye şirketlerinde ödenmiş veya çıkarılmış sermaye tutarlarındaki nakdi sermaye artışları, yeni kurulan sermaye şirketlerinde ise ödenmiş sermayenin nakit olarak karşılanan kısmı dikkate alınacak olup sermayenin nakit olarak karşılanmayan kısmı için indirim uygulamasından yararlanılamayacağı tabiidir.

Bununla birlikte;

– Sermaye şirketlerine nakit dışındaki varlık devirlerinden kaynaklanan sermaye artışları,

– Sermaye şirketlerinin birleşme, devir ve bölünme işlemlerine taraf olmalarından kaynaklanan sermaye artışları,

– Bilançoda yer alan öz sermaye kalemlerinin sermayeye eklenmesinden kaynaklanan sermaye artışları,

– Ortaklarca veya Kurumlar Vergisi Kanununun 12 nci maddesi kapsamında ortaklarla ilişkili olan kişilerce kredi kullanılmak veya borç alınmak suretiyle gerçekleştirilen sermaye artışları,

– Şirkete nakdi sermaye dışında hisse senedi, tahvil veya bono gibi kıymetlerin konulması suretiyle gerçekleştirilen sermaye artışları,

– Bilanço içi kalemlerin birbiri içinde mahsubu şeklinde gerçekleştirilen sermaye artışları,

indirim tutarının hesaplamasında dikkate alınmayacaktır.

Örnek: (A) Ltd. Şti. 4/5/2015 tarihinde, %50 oranında ortağı olan Bayan (D)’ye 1.000.000 TL borç vermiş olup bu tutarı “Ortaklardan Alacaklar” hesabında izlemektedir. 15/7/2015 tarihinde (A) Ltd. Şti.’nin sermayesinin nakdi olarak 2.000.000 TL artırılması kararı alınmış ve bu tutarın %25’i olan 500.000 TL aynı tarihte ortaklarca şirketin banka hesabına yatırılmıştır. Nakdi sermaye artışına ilişkin karar 22/7/2015 tarihinde ticaret siciline tescil ettirilmiştir. Bayan (D) sermaye taahhüdünün geri kalan 750.000 TL’sini 31/7/2015 tarihinde ortağı olduğu (A) Ltd. Şti.’nin banka hesabına yatırmak suretiyle yerine getirmiş olup şirketten 4/5/2015 tarihinde almış olduğu 1.000.000 TL tutarındaki borcunu henüz ödememiştir.

Ortaklar tarafından, kredi kullanılmak veya borç alınmak suretiyle gerçekleştirilen sermaye artışları indirim tutarının hesaplanmasında dikkate alınmayacağından, Bayan (D) tarafından sermaye taahhüdüne ilişkin olarak ödenen 1.000.000 TL için, Bayan (D)’nin 4/5/2015 tarihinde almış olduğu 1.000.000 TL borç ödeninceye kadar (bu borcun kısım kısım ödenmesi halinde ödenmeyen tutar ile sınırlı olmak üzere) indirimden yararlanılması mümkün bulunmamaktadır.

10.6.2. İndirimden yararlanacak olanlar

İndirimden finans, bankacılık ve sigortacılık sektörlerinde faaliyet gösteren kurumlar ile kamu iktisadi teşebbüsleri hariç olmak üzere, şartları sağlayan sermaye şirketlerinin yararlanabilmeleri mümkündür. Dolayısıyla finans, bankacılık ve sigortacılık sektörlerinde faaliyet gösteren kurumlar ile kamu iktisadi teşebbüsleri bu indirimden yararlanamayacaktır.

10.6.3. İndirim uygulaması

Nakdi sermaye artışı üzerinden, indirimden yararlanılan yıl için TCMB tarafından en son açıklanan ticari krediler faiz oranı dikkate alınarak, ilgili hesap döneminin sonuna kadar hesaplanan tutarın Bakanlar Kurulunca belirlenen orana isabet eden kısmı ilgili dönem kurum kazancından indirilebilecektir.

Kurum kazancından indirilebilecek tutar aşağıdaki şekilde hesaplanacaktır:

İndirim uygulamasında, artırılan sermayenin hesap dönemi içerisinde ortaklarca nakit olarak ödendiği (Nakden taahhüt edilen sermayenin, sermaye artırımına ilişkin kararın ticaret siciline tescil edildiği tarihten önce şirketin banka hesabına yatırılan kısmı için tescil tarihinin içinde bulunduğu) ay kesri tam ay sayılmak suretiyle, yılın kalan süresi için kıst dönem esasına göre indirim tutarı hesaplanacaktır.

10.6.3.1. Sermaye artırımının tescili ve artırılan tutarın şirketin banka hesabına yatırılması

Sermaye şirketleri, yetkili organlarının kısmen veya tamamen nakdi sermaye artışına ilişkin kararının ticaret siciline tescil edildiği hesap döneminden itibaren, bu indirim uygulamasından yararlanmaya başlayabileceklerdir.

İndirim hesaplamasına konu edilebilecek sermaye artışı tutarı, artırılan sermayenin ortaklarca şirketin banka hesabına nakit olarak fiilen yatırılan kısmı ile sınırlı olup taahhüt edilen sermayenin, ortaklar tarafından nakit olarak şirketin banka hesabına fiilen yatırılmayan kısmı indirim tutarının hesaplanmasında dikkate alınmayacaktır.

Nakden taahhüt edilen sermayenin;

– Sermaye artırımına ilişkin kararın ticaret siciline tescil edildiği tarihten önce şirketin banka hesabına yatırılan kısmı için tescil tarihi,

– Tescil tarihinden sonra şirketin banka hesabına yatırılan tutarlar için ise şirketin banka hesabına yatırılma tarihi,

esas alınarak bu indirimden yararlanılabilecektir.

Örnek 1: (B) A.Ş.’nin sermayesinin nakdi olarak 6.000.000 TL artırılmasına ilişkin 15/7/2015 tarihinde karar alınmış olup şirket ortaklarından Bay (F)’nin taahhüt ettiği tutar 2.000.000 TL, Bay (K)’nın taahhüt ettiği tutar ise 4.000.000 TL’dir. Taahhüt edilen tutarların %25’i olan 1.500.000 TL 30/7/2015 tarihinde ortaklar tarafından şirketin banka hesabına yatırılmış ve daha sonra sermaye artırım kararı 3/8/2015 tarihinde ticaret siciline tescil ettirilmiştir. Şirket ortağı Bay (F) taahhüt ettiği sermayenin kalan kısmı olan 1.500.000 TL’yi, sermaye artırımına ilişkin kararın tescil tarihinden sonra, 6/8/2015 tarihinde, şirketin diğer ortağı Bay (K) ise taahhüt ettiği sermayenin kalan 3.000.000 TL’lik kısmını 9/11/2015 tarihinde şirketin banka hesabına yatırmıştır. (B) A.Ş.’nin yararlanabileceği indirim oranı %50 olup 2015 yılı sonu itibarıyla TCMB tarafından açıklanan ticari krediler faiz oranı %10’dur.

Sermaye artırımına ilişkin kararın ticaret siciline tescil edildiği tarihten önce (B) A.Ş.’nin banka hesabına yatırılan sermaye taahhüdünün %25’lik kısmı için bu kararın tescil tarihi olan 3/8/2015 tarihi esas alınmak suretiyle indirimden faydalanılması mümkündür.

Kararın tescil tarihinden sonra ortaklarca şirketin banka hesabına yatırılan sermaye taahhütleri için ise bu tutarların şirketin banka hesabına yatırıldığı tarihler dikkate alınarak indirim tutarı hesaplanacaktır.

Sermaye artırımına ilişkin karar 3/8/2015 tarihinde ticaret siciline tescil ettirildiğinden, taahhüt edilen sermayenin kararın tescil tarihinden önce şirketin banka hesabına yatırılan 1.500.000 TL’lik kısmı için bu aydan itibaren yıl sonuna kadar indirim tutarı hesaplanabilecektir.

İndirim tutarı = Nakdi sermaye artışı x Ticari krediler faiz oranı x İndirim oranı x Süre

= 1.500.000 TL x 0,10 x 0,50 x (5/12)

= 31.250 TL

Sermaye artırımına ilişkin kararın ticaret siciline tescil edildiği tarihten sonra, taahhüt edilen sermayenin 1.500.000 TL’lik kısmı Bay (F) tarafından 6/8/2015 tarihinde, kalan 3.000.000 TL’lik kısmı ise şirketin diğer ortağı Bay (K) tarafından 9/11/2015 tarihinde şirketin banka hesabına yatırılmış olduğundan; bu tutarların şirketin banka hesabına yatırıldıkları aylardan itibaren yıl sonuna kadar indirim tutarı hesaplanabilecektir.

Bay (F) tarafından yatırılan tutar için,

İndirim tutarı  = Nakdi sermaye artışı x Ticari krediler faiz oranı x İndirim oranı x Süre

= 1.500.000 TL x 0,10 x 0,50 x (5/12)

= 31.250 TL

Bay (K) tarafından yatırılan tutar için,

İndirim tutarı  = Nakdi sermaye artışı x Ticari krediler faiz oranı x İndirim oranı x Süre

= 3.000.000 TL x 0,10 x 0,50 x (2/12)

= 25.000 TL

Dolayısıyla, 2015 hesap döneminde 6.000.000 TL’lik sermaye artırımı üzerinden hesaplanan ve kurum kazancının tespitinde dikkate alınacak toplam indirim tutarı (31.250 TL + 31.250 TL + 25.000 TL=) 87.500 TL olacaktır.

Ayrıca, (B) A.Ş. 2016 hesap döneminde sermaye azaltımına gitmediği ve diğer şartları da sağladığı takdirde 6.000.000 TL’lik bu sermaye artırımının tamamı üzerinden 12 ay için indirim tutarı hesaplayabilecektir.

Örnek 2: 22/12/2015 tarihli genel kurul kararı ile (C) A.Ş.’nin sermayesinin 12.000.000 TL artırılmasına karar verilmiş ve bu tutarın %25’i olan 3.000.000 TL 29/12/2015 tarihinde ortaklarca şirketin banka hesabına yatırılmıştır. Söz konusu genel kurul kararı 13/1/2016 tarihinde ticaret siciline tescil ettirilerek sermaye taahhüdünün kalan 9.000.000 TL’si nakit olarak 29/1/2016 tarihinde ortaklarca şirketin banka hesabına yatırılmıştır. (C) A.Ş.’nin indirim tutarının hesaplanmasında dikkate alacağı indirim oranı %50 olup 2016 yılı sonu itibarıyla TCMB tarafından açıklanan ticari krediler faiz oranı %10’dur.

Sermaye artırımına ilişkin karar her ne kadar 2015 hesap döneminde alınmış olsa da bu kararın ticaret siciline tescili 13/1/2016 tarihinde gerçekleştirildiğinden, taahhüt edilen sermayenin 29/12/2015 tarihinde şirketin banka hesabına yatırılmış olan %25’lik kısmı için 2015 hesap dönemi itibarıyla indirimden faydalanılması mümkün bulunmamaktadır.

Öte yandan, sermaye artırımına ilişkin karar Ocak 2016 döneminde ticaret siciline tescil edildiğinden ve sermaye taahhüdünün kalan kısmının tamamı da bu dönemde ortaklarca şirketin banka hesabına yatırılmış olduğundan, 2016 hesap dönemine ait kurumlar vergisi matrahının tespitinde (C) A.Ş., sermayesinin nakden artırılan tutarının tamamı üzerinden indirim uygulamasından faydalanabilecektir.

İndirim tutarı  = Nakdi sermaye artışı x Ticari krediler faiz oranı x İndirim oranı x Süre

= 12.000.000 TL x 0,10 x 0,50 x (12/12)

= 600.000 TL

(C) A.Ş. 2016 hesap dönemine ait kurumlar vergisi matrahının tespitinde 600.000 TL’lik tutar için indirim uygulamasından yararlanabilecektir.

 (10 Seri No.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin 1. maddesiyle eklenen bölüm) 10.6.3.1.1. Sermaye avanslarının durumu

 İleride gerçekleştirilecek sermaye artırımından kaynaklanan sermaye taahhüdünün yerine getirilmesinde kullanılmak amacıyla, sermaye artırımına ilişkin karardan önce ortaklar tarafından sermaye avansı olarak şirketin banka hesabına yatırılan tutarların;

 a)     Banka hesabına yatırıldığı tarihten itibaren şirketin bilançosunda öz sermaye kalemleri arasında yer alan “Diğer Sermaye Yedekleri” hesabında izlenmesi ve

b)     Banka hesabına yatırıldığı tarihin içinde bulunduğu hesap döneminin sonuna kadar bu tutarlarla ilgili sermaye artırımına ilişkin kararın ticaret siciline tescil ettirilmesi

 şartıyla, söz konusu kararın ticaret siciline tescil ettirildiği tarih esas alınarak indirim uygulamasında dikkate alınması mümkündür.

 Dolayısıyla, şirketin banka hesabına yatırıldığı tarihin içinde bulunduğu hesap döneminde sermaye artırımına konu edilmeyen sermaye avansı niteliğindeki tutarların, indirim uygulamasında dikkate alınması mümkün değildir. Ayrıca, şirketin banka hesabına yatırıldığı tarihten itibaren bilançoda öz sermaye kalemleri arasında yer alan “Diğer Sermaye Yedekleri” hesabında izlenmeyen tutarlar için, ilgili hesap döneminde bu tutarlara ilişkin sermaye artırımı gerçekleştirilse dahi indirim uygulamasından faydalanılması mümkün bulunmamaktadır.

 Örnek: (B) A.Ş.’nin ortaklarından Bay (T)’nin, şirketin yürüttüğü proje için ihtiyaç duyulan finansmanın sağlanması amacıyla ve ileride sermayeye eklenmek üzere 10/5/2016 tarihinde şirketin banka hesabına yatırdığı 1.000.000 TL tutarındaki sermaye avansı, (B) A.Ş. tarafından 10/5/2016 tarihinde “Diğer Sermaye Yedekleri” hesabına kaydedilmek suretiyle şirket kayıtlarına intikal ettirilmiştir. Daha sonra (B) A.Ş.’nin nakdi sermaye artışına ilişkin karar 30/6/2016 tarihinde ticaret siciline tescil ettirilerek söz konusu tutarla ilgili sermaye artırımına ilişkin gerekli muhasebe kayıtları yapılmıştır.

 Buna göre, ortak Bay (T) tarafından 10/5/2016 tarihinde şirketin banka hesabına yatırılan ve aynı tarihte “Diğer Sermeye Yedekleri” hesabına kaydedilerek şirket kayıtlarına geçirilen bu tutar için nakdi sermaye artışına ilişkin kararın ticaret siciline tescil edildiği 30/6/2016 tarihinden itibaren indirim uygulamasından yararlanılması mümkündür. [11]

 10.6.3.2. Her bir hesap dönemi için ayrı ayrı yararlanma

Sermaye şirketleri gerçekleştirdikleri nakdi sermaye artışları üzerinden, nakdi sermaye artışının yapıldığı hesap döneminden itibaren başlamak üzere izleyen her bir hesap dönemi için ayrı ayrı indirim uygulamasından yararlanabileceklerdir.

Öte yandan, sonraki dönemlerde sermaye azaltımı yapılması hâlinde nakdi sermaye artışının azaltılan sermaye tutarı kadarlık kısmı indirim hesaplamasında dikkate alınmayacaktır.

Örnek: (BA) A.Ş.’nin sermayesinin nakdi olarak 6.000.000 TL artırılmasına ilişkin 3/8/2015 tarihli genel kurul kararı 24/8/2015 tarihinde ticaret siciline tescil ettirilmiş ve sermaye taahhüdünün tamamı ortaklarca bu ay içinde şirketin banka hesabına yatırılmıştır.

(BA) A.Ş. 2015 hesap döneminde 5 aylık süre için indirimden yararlanacak ve şartları sağlamaya devam ettiği sürece artırılan bu sermaye tutarı dolayısıyla izleyen hesap dönemlerinde de bu indirimden yararlanabilecektir.

10.6.3.3. Kazanç yetersizliği nedeniyle indirim konusu edilemeyen tutarın sonraki dönemlere devri

Sermaye şirketleri tarafından nakdi sermaye artışına ilişkin hesaplanan indirim tutarının kazanç yetersizliği nedeniyle ilgili olduğu hesap dönemine ait matrahın tespitinde indirim konusu yapılamaması halinde bu indirim tutarları, herhangi bir endekslemeye tabi tutulmaksızın izleyen hesap dönemlerine ilişkin matrahın tespitinde indirim konusu yapılabilecektir.

Örnek: 2016 hesap döneminde gerçekleştirdiği nakdi sermaye artışları üzerinden 50.000 TL indirim tutarı hesaplamış olan (D) A.Ş. bu hesap dönemindeki mali zararı nedeniyle indirimden yararlanamamıştır.

(D) A.Ş.’nin 2016 hesap döneminde kazanç yetersizliği nedeniyle kurum kazancından indiremediği 50.000 TL’lik indirim tutarı sonraki dönemlere devredecektir. İzleyen dönemlerde kazancın bulunması halinde, 2016 hesap döneminde indirilemeyen bu tutar herhangi bir endekslemeye tabi tutulmaksızın ilgili dönem matrahının tespitinde indirim konusu yapılabilecektir.

10.6.3.4. Sermaye azaltımı

 Bu indirimden yararlanan sermaye şirketlerinin daha sonra sermaye azaltımı yapmaları halinde, nakdi sermaye artışının azaltılan sermaye tutarı kadarlık kısmı için sermaye azaltımına ilişkin kararın ticaret siciline tescil edildiği ayı izleyen aydan itibaren bu indirimden yararlanmaları mümkün bulunmamaktadır.

Öte yandan, nakdi sermaye artışı yapılmadan önce sermaye şirketlerinin sermaye azaltımına gitmiş olmaları halinde, bu indirimin hesaplanmasında azaltılan sermaye tutarı kadarlık kısım dikkate alınmayacaktır.

Örnek: (E) A.Ş.’nin sermayesinin 150.000 TL artırılmasına ilişkin olarak 9/5/2016 tarihinde genel kurul kararı alınmış, sermaye taahhüdünün %25’i olan 37.500 TL 11/5/2016 tarihinde ortaklar tarafından şirketin banka hesabına yatırılmıştır. Karar, 23/5/2016 tarihinde ticaret siciline tescil ettirilerek, taahhüt edilen sermayenin geri kalan kısmı olan 112.500 TL ise ortaklarca nakit olarak 27/6/2016 tarihinde şirketin banka hesabına yatırılmıştır. (E) A.Ş.’nin yararlanabileceği indirim oranı %50 olup 2016 yılı sonu itibarıyla TCMB tarafından açıklanan ticari krediler faiz oranı %10’dur.

(E) A.Ş.’nin sermayesinin 120.000 TL azaltılmasına ilişkin genel kurul kararı 10/7/2019 tarihinde ticaret siciline tescil ettirilmiştir.

(E) A.Ş.’nin 2016 hesap döneminde yararlanabileceği indirim tutarı; taahhüt edilen sermayenin 37.500 TL’lik kısmı için kararın tescil tarihi olan 23/5/2016 tarihi, 112.500 TL’lik kısmı için ise bu tutarın ortaklar tarafından şirketin banka hesabına yatırıldığı 27/6/2016 tarihi dikkate alınarak hesaplanacaktır.

37.500 TL için;

 İndirim tutarı  = Nakdi sermaye artışı x Ticari krediler faiz oranı x İndirim oranı x Süre

= 37.500 TL x 0,10 x 0,50 x (8/12)

= 1.250 TL

112.500 TL için;

 İndirim tutarı  = Nakdi sermaye artışı x Ticari krediler faiz oranı x İndirim oranı x Süre

= 112.500 TL x 0,10 x 0,50 x (7/12)

= 3.281,25 TL

(E) A.Ş. 2016 hesap döneminde (1.250 TL + 3.281,25 TL=) 4.531,25 TL’lik indirim tutarını kurumlar vergisi matrahının tespitinde indirim konusu yapabilecektir. 2017 ve 2018 hesap dönemlerinde ise diğer şartların da sağlanması kaydıyla, TCMB tarafından bu dönemler için açıklanan ticari krediler faiz oranı dikkate alınmak suretiyle söz konusu nakdi sermaye artışı üzerinden 12 ay için indirim tutarı hesaplanabilecektir.

10/7/2019 tarihinde sermaye azaltımı yapılmış olduğundan Ocak-Temmuz 2019 dönemi için 150.000 TL’lik sermaye tutarı üzerinden, Ağustos-Aralık 2019 dönemi için ise sermaye azaltımı dikkate alınmak suretiyle (150.000 TL – 120.000 TL=) 30.000 TL’lik sermaye tutarı üzerinden indirim tutarı hesaplanabilecektir.

Öte yandan, (E) A.Ş. sonraki dönemlerde sermaye artırımına gitmesi halinde, şartları taşıması kaydıyla, artırılan bu sermaye tutarları için indirim uygulamasından yararlanabilecektir.

10.6.4. İndirim uygulamasına ilişkin Bakanlar Kuruluna verilen yetki

Kurumlar Vergisi Kanununun 10 uncu maddesinin birinci fıkrasının (ı) bendinin dördüncü paragrafı ile Bakanlar Kuruluna verilen yetki 26/6/2015 tarihli ve 2015/7910 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile kullanılmıştır.

10.6.4.1. İndirim oranları

Anılan Bakanlar Kurulu Kararında genel indirim oranı %50 olarak belirlenmiş olup durumlarına göre sermaye şirketleri bu orana aşağıdaki oranları eklemek suretiyle indirim uygulamasından yararlanabileceklerdir.

10.6.4.1.1. Payları borsada işlem gören halka açık sermaye şirketlerinde indirim oranı, indirimden yararlanılan yılın son günü itibarıyla, Merkezi Kayıt Kuruluşu A.Ş. nezdinde borsada işlem görebilir nitelikte pay olarak izlenen payların nominal tutarının ticaret siciline tescil edilmiş olan ödenmiş veya çıkarılmış sermayeye oranı;

– %50 ve daha az olan şirketler için 25 puan,

– %50’nin üzerinde olan şirketler için ise 50 puan,

ilave edilmek suretiyle uygulanacaktır.

Örnek: (F) A.Ş.’nin yetkili organı 6/7/2015 tarihinde 6.000.000 TL nakdi sermaye artırımı kararı almış; nakden taahhüt edilen sermayenin %25’i olan 1.500.000 TL ortaklarca 3/8/2015 tarihinde şirketin banka hesabına yatırılmıştır. Söz konusu karar 12/8/2015 tarihinde ticaret siciline tescil ettirilmiş ve sermaye taahhüdünün geri kalan kısmı olan 4.500.000 TL Ağustos 2015 döneminin sonuna kadar şirketin banka hesabına yatırılmıştır.

 (F) A.Ş.’nin 31/12/2015 tarihi itibarıyla Merkezi Kayıt Kuruluşu A.Ş. nezdinde borsada işlem görebilir nitelikte pay olarak izlenen paylarının nominal tutarının çıkarılmış sermayesine oranı %40 olup 2015 yılı sonu itibarıyla TCMB tarafından açıklanan ticari krediler faiz oranı %10’dur.

Buna göre, (F) A.Ş.’nin gerçekleştirdiği nakdi sermaye artışı nedeniyle indirim uygulamasında dikkate alacağı indirim oranı, diğer şartların da sağlanması kaydıyla, (%50 + %25=) %75 olacaktır.

İndirim tutarı = Nakdi sermaye artışı x Ticari krediler faiz oranı x İndirim oranı x Süre

= 6.000.000 TL x 0,10 x 0,75 x (5/12)

= 187.500 TL

Öte yandan, (F) A.Ş.’nin Merkezi Kayıt Kuruluşu A.Ş. nezdinde borsada işlem görebilir nitelikte pay olarak izlenen paylarının nominal tutarının çıkarılmış sermayesine oranının %80 olması halinde, indirim tutarının hesaplanmasında dikkate alacağı indirim oranı (%50 + %50=) %100 olacaktır.

İndirim tutarı  = Nakdi sermaye artışı x Ticari krediler faiz oranı x İndirim oranı x Süre

= 6.000.000 TL x 0,10 x 1 x (5/12)

= 250.000 TL

10.6.4.1.2. Nakdi olarak artırılan sermayenin, yatırım teşvik belgeli üretim ve sanayi tesisleri ile bu tesislere ait makine ve teçhizat yatırımlarında ve/veya bu tesislerin inşasına tahsis edilen arsa ve arazi yatırımlarında kullanılması durumunda, yatırım teşvik belgesinde yer alan sabit yatırım tutarı ile sınırlı olmak üzere 25 puan ilave edilmek suretiyle söz konusu indirim uygulanacaktır.

Örnek: (G) A.Ş.’nin yetkili organı tarafından 28/8/2015 tarihinde 24.000.000 TL nakdi sermaye artırımı kararı alınmış olup nakden taahhüt edilen sermayenin %25’i olan 6.000.000 TL, 8/9/2015 tarihinde ortaklarca şirketin banka hesabına yatırılmıştır. Söz konusu karar 15/9/2015 tarihinde ticaret siciline tescil ettirilmiş ve sermaye taahhüdünün geri kalan kısmı aynı yılın Eylül ayının sonuna kadar ortaklarca şirketin banka hesabına yatırılmıştır. Diğer taraftan, (G) A.Ş. nakdi sermaye artırımından sağladığı bu kaynağın 10.000.000 TL’lik kısmını, aynı yılın Eylül ayında 9.000.000 TL sabit yatırım tutarı içeren yatırım teşvik belgeli sanayi tesisi yatırımında kullanmıştır.

(G) A.Ş.’nin Merkezi Kayıt Kuruluşu A.Ş. nezdinde borsada işlem görebilir nitelikte pay olarak izlenen paylarının nominal tutarının çıkarılmış sermayesine oranı %80 olup 2015 yılı sonu itibarıyla TCMB tarafından açıklanan ticari krediler faiz oranı %10’dur.

Buna göre, (G) A.Ş.’nin Merkezi Kayıt Kuruluşu A.Ş. nezdinde borsada işlem görebilir nitelikte pay olarak izlenen paylarının nominal tutarının çıkarılmış sermayesine oranı %80 olduğu için indirim tutarının hesaplanmasında dikkate alacağı indirim oranı (%50 + %50=) %100 olacaktır.

Öte yandan, (G) A.Ş.’nin nakdi sermaye artırımının, yatırım teşvik belgeli sanayi tesisi yatırımında kullanılmış olan 10.000.000 TL’sinin 9.000.000 TL’lik kısmı sabit yatırım tutarına ilişkin olduğundan, bu tutarla sınırlı olmak üzere indirim oranı 25 puan ilave edilmek suretiyle (%50 + %50 + %25=) %125 olarak dikkate alınacaktır.

İndirim tutarı = Nakdi sermaye artışı x Ticari krediler faiz oranı x İndirim oranı x Süre

= 9.000.000 TL x 0,10 x 1,25 x (4/12)

= 375.000 TL

Kalan (24.000.000 TL – 9.000.000 TL=) 15.000.000 TL’lik sermaye artırımı için indirim oranı ise (%50 + %50=) %100 olarak dikkate alınacaktır.

İndirim tutarı = Nakdi sermaye artışı x Ticari krediler faiz oranı x İndirim oranı x Süre

= 15.000.000 TL x 0,10 x 1 x (4/12)

= 500.000 TL

Dolayısıyla, (G) A.Ş.’nin 2015 hesap dönemine ilişkin kurumlar vergisi beyannamesinde indirim konusu edebileceği toplam tutar (375.000 TL + 500.000 TL=) 875.000 TL’dir.

10.6.4.2. İndirim uygulamasına ilişkin sınırlamalar

2015/7910 sayılı Bakanlar Kurulu Kararının birinci maddesinin üçüncü fıkrasında indirim uygulamasında dikkate alınmak üzere farklı indirim oranları belirlenmiştir.

10.6.4.2.1. Gelirlerinin %25 veya fazlası şirket faaliyeti ile orantılı sermaye, organizasyon ve personel istihdamı suretiyle yürütülen ticarî, ziraî veya serbest meslek faaliyeti dışındaki faiz, kâr payı, kira, lisans ücreti, menkul kıymet satış geliri gibi pasif nitelikli gelirlerden oluşan sermaye şirketleri için indirim oranı %0 olarak uygulanacaktır.

Örnek: (H) A.Ş. 29/7/2015 tarihinde 10.000.000 TL nakdi sermaye artırımı kararı almış ve bu karar 14/8/2015 tarihinde ticaret siciline tescil ettirilmiştir. Ancak, (H) A.Ş.’nin 2015 hesap dönemine ait gelir tablosundan, gelirlerinin %55’inin şirketin bankalarda yer alan vadeli mevduat hesaplarına işleyen faiz gelirleri ile iştiraklerden elde edilen kar payları toplamından oluştuğu görülmektedir.

Buna göre, (H) A.Ş.’nin gelirlerinin %25’inden fazlası pasif nitelikli gelirlerden oluştuğu için nakdi sermaye artışı nedeniyle indirilebilecek tutarın hesaplanmasında 2015 hesap dönemi için dikkate alınacak indirim oranı %0 olarak uygulanacaktır.

10.6.4.2.2. Aktif toplamının %50 veya daha fazlası bağlı menkul kıymetler, bağlı ortaklıklar ve iştirak paylarından oluşan sermaye şirketleri için indirilebilecek tutarın hesaplanmasında indirim oranı %0 olarak uygulanacaktır.

Örnek: (K) A.Ş. 7/6/2016 tarihinde 2.000.000 TL nakdi sermaye artırımı kararı almış ve bu karar 10/8/2016 tarihinde ticaret siciline tescil ettirilmiştir. (K) A.Ş.’nin nakdi sermaye artırımı kararının tescil edildiği hesap döneminin son günü itibarıyla aktif toplamının %57’sinin bağlı menkul kıymetler, iştirakler ve bağlı ortaklıklardan oluştuğu görülmektedir. Dolayısıyla, (K) A.Ş.’nin aktif toplamının %50’sinden fazlası bağlı menkul kıymetler, iştirakler veya bağlı ortaklıklardan oluştuğu için 2016 hesap dönemine ilişkin indirilebilecek tutarın hesaplanmasında dikkate alınacak indirim oranı %0 olarak uygulanacaktır.

10.6.4.2.3. Artırılan nakdi sermayenin başka şirketlere sermaye olarak konulan veya kredi olarak kullandırılan kısmına tekabül eden tutarla sınırlı olmak üzere indirilebilecek tutarın hesaplanmasında indirim oranı %0 olarak uygulanacaktır.

Örnek 1: (L) A.Ş. 10/9/2015 tarihinde 1.000.000 TL nakdi sermaye artırımında bulunmuş, nakdi sermaye artırımından sağladığı bu kaynağın 400.000 TL’sini 22/10/2015 tarihinde, yeni kurulan ve ortağı olduğu (KL) Ltd. Şti.’ne sermaye olarak koymuştur.

(L) A.Ş. 1.000.000 TL tutarındaki nakdi sermaye artırımının, yeni kurulan (KL) Ltd. Şti.’ne sermaye olarak koyduğu 400.000 TL’si için indirilebilecek tutarın hesaplanmasında dikkate alacağı indirim oranı %0 olacaktır. Ancak, (L) A.Ş. kalan 600.000 TL’lik sermaye artırımı için, diğer şartların da sağlanması kaydıyla, ilgili dönemde tespit edilecek orana göre indirim uygulamasından yararlanabilecektir.

Örnek 2: 17/9/2015 tarihinde 5.000.000 TL nakdi sermaye artırımında bulunan (T) A.Ş. sağladığı bu kaynağın 2.000.000 TL’sini ortağına 27/10/2015 tarihinde borç olarak vermiştir.

(T) A.Ş.’nin 5.000.000 TL tutarındaki nakdi sermaye artırımının, ortağına borç olarak verdiği 2.000.000 TL’si için indirilebilecek tutarın hesaplanmasında dikkate alacağı indirim oranı %0 olacaktır. Ancak nakdi sermaye artırımının kalan 3.000.000 TL’lik kısmı için, diğer şartların sağlanması kaydıyla, tespit edilecek orana göre indirim uygulamasından yararlanabilecektir. Öte yandan, borç olarak verilen 2.000.000 TL’nin kısmen veya tamamen tahsil edildiği dönemden itibaren, tahsil edilen tutarla sınırlı olmak üzere indirim uygulamasından faydalanılması mümkündür.

10.6.4.2.4. Arsa ve arazi yatırımı yapan sermaye şirketlerinde arsa ve arazi yatırımına tekabül eden tutarla sınırlı olmak üzere indirilebilecek tutarın hesaplanmasında indirim oranı %0 olarak uygulanacaktır.

Örnek: 11/1/2016 tarihinde 1.000.000 TL nakdi sermaye artırımında bulunan (M) A.Ş. 23/10/2017 tarihinde 800.000 TL bedelle bir arsa satın almıştır.

 Buna göre, (M) A.Ş. şartların sağlanması kaydıyla 2016 hesap döneminde 12 ay olarak ve genel indirim oranı dikkate alınmak suretiyle indirim uygulamasından yararlanabilecektir. 2017 hesap döneminde 1.000.000 TL’lik nakdi sermaye artırımı dolayısıyla 10 ay genel indirim oranı dikkate alınacak, kalan 2 aylık sürede ise 23/10/2017 tarihinde arsa alımında kullanılan 800.000 TL tutarla sınırlı olmak üzere indirim oranı %0 olarak uygulanacaktır.

10.6.4.2.5. 9/3/2015 tarihinden Kurumlar Vergisi Kanununun 10 uncu maddesinin birinci fıkrasının (ı) bendinin yürürlüğe girdiği 1/7/2015 tarihine kadar olan dönemde, sermaye azaltımına gidilmiş olması halinde, azaltılan sermaye tutarına tekabül eden miktarla sınırlı olmak üzere indirilebilecek tutarın hesaplanmasında indirim oranı %0 olarak uygulanacaktır.

Örnek: 15/4/2015 tarihinde 4.000.000 TL tutarında sermaye azaltımına gitmiş olan (N) A.Ş.’nin yetkili organınca 7/7/2015 tarihinde 10.000.000 TL’lik nakdi sermaye artırımı kararı alınmış olup bu tutarın %25’i olan 2.500.000 TL aynı tarihte ortaklarca şirketin banka hesabına yatırılmıştır. Söz konusu karar 15/7/2015 tarihinde ticaret siciline tescil ettirilmiş ve sermaye taahhüdünün geri kalan kısmı olan 7.500.000 TL nakit olarak 29/7/2015 tarihinde ortaklarca şirketin banka hesabına yatırılmıştır.

Buna göre, (N) A.Ş. şartları taşıması halinde, nakdi sermaye artırımının sadece (10.000.000 TL – 4.000.000 TL=) 6.000.000 TL’lik kısmı için genel indirim oranını dikkate alarak indirim uygulamasından yararlanabilecek olup kalan 4.000.000 TL’lik tutar için ise indirim oranı %0 olarak uygulanacaktır.

10.6.5. Diğer hususlar

10.6.5.1. İndirim tutarının hesaplanmasında TCMB tarafından yararlanılan yıl için en son açıklanan ticari krediler faiz oranı dikkate alınacağından geçici vergi dönemlerinden sadece dördüncü geçici vergilendirme dönemi itibarıyla bu indirimden yararlanılması mümkün bulunmaktadır.

Öte yandan, kazancın yetersiz olması nedeniyle ilgili hesap döneminde indirim konusu yapılamayan tutarlar, izleyen hesap dönemine ilişkin geçici vergilendirme dönemlerine ait geçici vergi matrahlarının tespitinde indirim konusu yapılabilecektir.

10.6.5.2. Kendilerine özel hesap dönemi tayin edilmiş olan sermaye şirketleri, şartların sağlanması kaydıyla, hesap dönemlerinin sona erdiği ay itibarıyla TCMB tarafından en son açıklanan ticari krediler faiz oranını dikkate alarak indirimden yararlanabileceklerdir.

 10.6.5.3. İndirimden faydalanmak isteyen sermaye şirketlerinin, taahhüt edilen sermaye artırımı tutarının nakit olarak şirketin banka hesabına fiilen yatırıldığına ilişkin olarak bu işlemleri içeren ve ilgili banka şubesi tarafından onaylanmış banka hesap özetini kağıt ortamında veya elektronik ortamda ilgili dönem kurumlar vergisi beyannamesi verme süresi içerisinde kurumlar vergisi yönünden bağlı oldukları vergi dairelerine ibraz etmeleri gerekmektedir.

 Ayrıca, Tebliğin bu bölümünde yer alan açıklamalar çerçevesinde indirimden faydalanmak isteyen sermaye şirketlerinin, nakdi olarak artırdıkları sermaye ile indirime konu edecekleri tutara ilişkin bilgileri, kurumlar vergisi beyannamesi ekinde bildirmeleri gerekmektedir.

(*) (2 Seri No’lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliği’nin 5. maddesiyle değiştirilmeden önceki şekli)Mükelleflerin, işletmeleri bünyesinde gerçekleştirdikleri münhasıran yeni teknoloji ve bilgi arayışına yönelik araştırma ve geliştirme faaliyetleri çerçevesinde işletme bünyesinde yapmış oldukları harcamaların %40’ı kurum kazancının tespitinde indirim olarak dikkate alınabilecektir.

(**) (2 Seri No’lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliği’nin 5. maddesiyle değiştirilmeden önceki şekli) %40

(***)(3 Seri Nolu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin 3. maddesiyle değişmeden önceki paragraf): Ar-Ge indiriminin uygulanmaya başlanacağı döneme ait geçici vergi beyannamesinin verileceği tarihe kadar Ar-Ge faaliyetiyle ilgili olarak Ek-1’de yer alan formata uygun olarak hazırlanacak rapor, bir yazı ekinde iki nüsha olarak Gelir İdaresi Başkanlığına elden veya posta yoluyla gönderilecektir.

(****)(3 Seri Nolu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin 3. maddesiyle değişmeden önceki paragraf):Para–Kredi ve Koordinasyon Kurulu Kararlarına istinaden uygulanan Ar-Ge yardımına ilişkin mevzuat çerçevesinde TÜBİTAK tarafından daha önce incelemesi yapılmış olan projelerle ilgili olarak yeniden inceleme yapılmasına ihtiyaç bulunmamaktadır. Bu kapsamda TÜBİTAK tarafından incelenerek desteklenmesi uygun bulunmuş Ar-Ge projesi bulunan mükelleflerin bu projeler hakkında ayrıca bir inceleme yapılması için Gelir İdaresi Başkanlığına müracaat etmelerine gerek olmayıp, desteklenmesi uygun bulunmuş projelere ilişkin Ar-Ge değerlendirme raporlarının örneğinin YMM tasdik raporuna eklenmesi yeterli olacaktır.

[5] (7 Seri No.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin 3. maddesiyle değişmeden önceki başlık) Eğitim ve sağlık tesislerine ilişkin bağış ve yardımlar

[6] (7 Seri No.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin 3. maddesiyle değişmeden önceki ibare)Eğitim, sağlık ve bakım hizmetlerini

[7] (7 Seri No.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin 3. maddesiyle değişmeden önceki ibare) rehabilitasyon merkezlerinin

[8] (7 Seri No.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin 3. maddesiyle değişmeden önceki ibare) rehabilitasyon merkezi

[9] (7 Seri No.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin 4. maddesiyle değişmeden önceki ibare) Mevcut okul, sağlık tesisi ve öğrenci yurtlarının faaliyetlerine devam etmelerini sağlamak amacıyla yapılan bağış ve yardım,

[10] (7 Seri No.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin 6. maddesiyle değişmeden önceki bölüm) (4 Seri No.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliği’nin 1. maddesiyle eklenen bölüm)

10.3.2.5. Türkiye Kızılay Derneğine yapılan bağış veya yardımlar

5904 sayılı Kanunla Kurumlar Vergisi Kanununun 10 uncu maddesinin birinci fıkrasına eklenen ve 3/7/2009 tarihinden itibaren yürürlüğe giren (f) bendi ile kurumlar vergisi mükellefleri tarafından Türkiye Kızılay Derneğine makbuz karşılığı yapılan nakdî bağış veya yardımların tamamı, Kanunun yürürlük tarihinden itibaren kurumlar vergisi beyannamesi üzerinde gösterilmek şartıyla kurum kazancından indirilebilecektir.

Anılan Derneğe yapılacak aynî bağış ve yardımlar ise Tebliğin “10.3.2.1. Kurum kazancının %5’i ile sınırlı bağış ve yardımlar” bölümünde yapılan açıklamalar çerçevesinde değerlendirilecektir.

Diğer taraftan, anılan Derneğin iktisadi işletmelerine yapılan bağış veya yardımların kurumlar vergisi matrahının tespitinde indirim konusu yapılabilmesi mümkün değildir.

[11] (10 Seri No.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliği’nin 1. maddesiyle eklenen bölüm)

10.6.3.1.1. Sermaye avanslarının durumu

 İleride gerçekleştirilecek sermaye artırımından kaynaklanan sermaye taahhüdünün yerine getirilmesinde kullanılmak amacıyla, sermaye artırımına ilişkin karardan önce ortaklar tarafından sermaye avansı olarak şirketin banka hesabına yatırılan tutarların;

 a)     Banka hesabına yatırıldığı tarihten itibaren şirketin bilançosunda öz sermaye kalemleri arasında yer alan “Diğer Sermaye Yedekleri” hesabında izlenmesi ve

b)     Banka hesabına yatırıldığı tarihin içinde bulunduğu hesap döneminin sonuna kadar bu tutarlarla ilgili sermaye artırımına ilişkin kararın ticaret siciline tescil ettirilmesi

 şartıyla, söz konusu kararın ticaret siciline tescil ettirildiği tarih esas alınarak indirim uygulamasında dikkate alınması mümkündür.

 Dolayısıyla, şirketin banka hesabına yatırıldığı tarihin içinde bulunduğu hesap döneminde sermaye artırımına konu edilmeyen sermaye avansı niteliğindeki tutarların, indirim uygulamasında dikkate alınması mümkün değildir. Ayrıca, şirketin banka hesabına yatırıldığı tarihten itibaren bilançoda öz sermaye kalemleri arasında yer alan “Diğer Sermaye Yedekleri” hesabında izlenmeyen tutarlar için, ilgili hesap döneminde bu tutarlara ilişkin sermaye artırımı gerçekleştirilse dahi indirim uygulamasından faydalanılması mümkün bulunmamaktadır.

 Örnek: (B) A.Ş.’nin ortaklarından Bay (T)’nin, şirketin yürüttüğü proje için ihtiyaç duyulan finansmanın sağlanması amacıyla ve ileride sermayeye eklenmek üzere 10/5/2016 tarihinde şirketin banka hesabına yatırdığı 1.000.000 TL tutarındaki sermaye avansı, (B) A.Ş. tarafından 10/5/2016 tarihinde “Diğer Sermaye Yedekleri” hesabına kaydedilmek suretiyle şirket kayıtlarına intikal ettirilmiştir. Daha sonra (B) A.Ş.’nin nakdi sermaye artışına ilişkin karar 30/6/2016 tarihinde ticaret siciline tescil ettirilerek söz konusu tutarla ilgili sermaye artırımına ilişkin gerekli muhasebe kayıtları yapılmıştır.

 Buna göre, ortak Bay (T) tarafından 10/5/2016 tarihinde şirketin banka hesabına yatırılan ve aynı tarihte “Diğer Sermeye Yedekleri” hesabına kaydedilerek şirket kayıtlarına geçirilen bu tutar için nakdi sermaye artışına ilişkin kararın ticaret siciline tescil edildiği 30/6/2016 tarihinden itibaren indirim uygulamasından yararlanılması mümkündür.


Kaynak: ismmmo,GİB
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/nakdi-faiz-indiriminden-gecici-vergi-doneminde-faydalanabilir-miyiz/feed/ 0
TCMB Reeskont Kredi Limitini 30 Milyar Dolara Çıkardı https://www.muhasebenews.com/tcmb-reeskont-kredi-limitini-30-milyar-dolara-cikardi/ https://www.muhasebenews.com/tcmb-reeskont-kredi-limitini-30-milyar-dolara-cikardi/#respond Wed, 22 Sep 2021 10:00:42 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=115736 TCMB Reeskont Kredi Limitini 30 Milyar Dolara Çıkardı; Kredi Kullanımı ve Ödeme Şartlarında Değişikliğe Gitti

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası İhracat ve Döviz Kazandırıcı Hizmetler Reeskont Kredilerine İlişkin Basın Duyurusu yayınladı.

1 Ekim 2021 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere; toplam reeskont kredisi limiti 30 milyar ABD dolarına yükseltildi. Bu limitin 20 milyar ABD dolarlık bölümü Türk Eximbank, 10 milyar ABD dolarlık bölümü diğer bankalar aracılığı ile kullandırılacak kredilere tahsis edildi. Söz konusu toplam limitin 5 milyar ABD doları karşılığının Türk lirası reeskont kredisi olarak da kullanılabilmesi imkanı getirildi.

  • Krediler son üç yıldaki ya da son yıldaki ihracat tutarı ithalat tutarından en az %10 fazla olan net ihracatçı firmalara kullandırılacaktır.
  • Krediler yalnızca belirlenen Türk lirası cinsi harcama alanlarında kullanılabilecektir.
  • Kredilerin geri ödemeleri sadece ihracat bedelleriyle yapılacaktır.
  • Kredilerin 240 gün olarak uygulanan azami vadesi 180 gün olarak güncellenmiştir. Yeni pazarlara yapılan ihracat, yüksek teknolojili ürün ihracatı ve döviz kazandırıcı hizmetlerin finansmanı amacıyla kullanılan kredilerin azami vadesi 360 gün olarak uygulanmaya devam edecektir.
  • Aracı bankaların kredilere uygulayabileceği azami komisyon oranı 100 baz puan olarak belirlenmiştir.
  • Firmaların Merkez Bankasına ilave ihracat bedeli satış taahhüdünde bulunması halinde kullanılan krediye uygulanacak faiz oranından indirim yapılacaktır.

Kaynak: TİM
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/tcmb-reeskont-kredi-limitini-30-milyar-dolara-cikardi/feed/ 0
Milli gelir ikinci çeyrekte baz etkilerinin de katkısıyla yıllık olarak %21,7 oranında büyüdü https://www.muhasebenews.com/milli-gelir-ikinci-ceyrekte-baz-etkilerinin-de-katkisiyla-yillik-olarak-%217-oraninda-buyudu/ https://www.muhasebenews.com/milli-gelir-ikinci-ceyrekte-baz-etkilerinin-de-katkisiyla-yillik-olarak-%217-oraninda-buyudu/#respond Thu, 09 Sep 2021 13:00:07 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=115104 Başkan Şahap Kavcıoğlu’nun Alman-Türk Ticaret ve Sanayi Odası Ekonomi Toplantısında Yaptığı Konuşma (Ankara)

Öncelikle Alman-Türk Ticaret ve Sanayi Odası’na nazik davetleri için teşekkür ederim. Konuşmamda Türkiye ekonomisindeki son dönem gelişmelerine ilişkin değerlendirmelerimizi sizlerle paylaşacağım.

Avrupa Birliği, Türkiye’nin en önemli ticaret ve yatırım ortaklarının başında geliyor. İhracatımızın yüzde 55’ini, ithalatımızın ise yüzde 50’sini Avrupa Birliği ülkeleri oluşturuyor. Almanya ise en fazla ihracat yaptığımız ülke. Son dönemde salgının etkileriyle azalmakla birlikte yabancı ziyaretçilerimizin de önemli bir bölümü Avrupa Birliği ülkelerinden. Doğrudan yabancı yatırımlarda da Avrupa ülkelerinin payı yüzde 60’lar civarında. Bu nedenle, bu toplantıya katılımınızı ve burada oluşacak karşılıklı görüş alışverişi ortamını önemli bulduğumu ifade etmek isterim.

Dünya genelinde aşılamanın hızlanması küresel ekonomide toparlanma sürecini destekliyor. Dünya ekonomisine baktığımızda hizmetler sektörü, imalat sanayiine kıyasla salgına bağlı kısıtlamalardan daha fazla etkilenmişti. Son dönemdeki PMI verileri, hizmetler sektörünün de imalat sektöründe hâlihazırda devam eden toparlanmaya eşlik ettiğine işaret ediyor. Bu durum, küresel ekonomide talep kompozisyonu açısından daha dengeli bir görünümü destekliyor. Başta salgının daha olumsuz etkilediği Euro Bölgesi olmak üzere, hizmetler PMI endekslerindeki güçlü artışlar küresel ekonominin genele yayılan bir toparlanma eğilimi sergilediğini gösteriyor.

Başlıca ticaret ortaklarımızın büyüme tahminlerine baktığımızda, ekonomik büyüme Ağustos ayında Nisan ayına kıyasla daha olumlu bir görünüme işaret ediyor. Bu gelişmeler, ticaret ortaklarımızın gelirlerinin arttığını ve dolayısıyla Türkiye’nin dış talep görünümünün iyileştiğini ortaya koyuyor. Bu durum ihracatımızın artışına katkı veren olumlu bir gelişme.

Salgın döneminde ülkeler doğrudan kamu harcamaları, diğer finansal destekler ve teşviklerle ekonomilerini desteklediler. Bazı ülkelerde mali alanın durumuna göre doğrudan kamu harcamalarının daha yüksek oranda kullanıldığı, bazı ülkelerde ise sermaye, kredi ve diğer likidite desteklerinin kullanıldığını görüyoruz. Gelişmiş ülkelerde milli gelirlerinin yüzde 20’sini aşan kamu destekleri verildi. Örneğin ABD’de milli gelirin yüzde 25’i oranında kamu harcaması ve vazgeçilen gelirler şeklinde ekonominin desteklendiğini görüyoruz. İtalya ve Almanya gibi bazı ülkelerde maliye politikasının yanı sıra sermaye, kredi ve diğer likidite şeklindeki desteklerin kullanıldığını söyleyebiliriz. Gelişmekte olan ekonomilerde ise gelişmiş ülkelere kıyasla daha sınırlı olmakla birlikte ekonomilerin çeşitli tedbirlerle desteklendiğini görüyoruz.

Türkiye, destekleyici para, maliye ve finansal politikaların yanı sıra, aşılama programlarında ilerleme kaydeden ve salgını kontrol altına almakta daha başarılı olan ekonomiler arasında yer aldı. Bu durum, üretim, yatırım ve istihdama olumlu yansıdı.

Geldiğimiz noktada temel bazı makroekonomik değişkenleri karşılaştırmalı olarak incelediğimizde ülkelerin ekonomi ve toplum sağlığına dair politikalarını daha iyi şekilde değerlendirebileceğimizi düşünüyorum.

Gelişmekte olan ekonomilerle karşılaştırdığımızda, Türkiye ekonomisinde enflasyon, rezervler ve risk primi konularında iyileşme alanı olduğunu görüyoruz. Diğer taraftan, Türkiye emsal ülkelere göre daha erken ve güçlü gerçekleştirdiği parasal sıkılaştırma sonucu 2021 yılı başından bu yana belirgin reel faiz veren nadir ülkelerden biri oldu. Cari dengedeki iyileşmeye ek olarak, enflasyon ve rezerv birikimi konusundaki çabalarımızda aşama kaydettikçe borçlanma maliyetlerini etkileyen risk priminde de iyileşme süreci devam edecektir. Ayrıca, borç istatistiklerinin derlenmesine ilişkin son çalışmalarımızın etkileriyle Mayıs 2021 itibarıyla kısa vadeli dış borç 25,7 milyar ABD doları azalarak 144,9 milyar ABD dolarından 119,2 milyar ABD dolarına düştü. Bu durum, dış borç göstergelerimize de olumlu yansıyacaktır.

Gelişmiş ülkelerin bazılarında yüksek dış borç, birçoğunda yüksek bütçe açığı görülmekle birlikte risk primi ve politika faizleri düşük seviyelerde seyrediyor. Salgın döneminde uygulanan mali, parasal ve finansal politikalar ile salgının hanehalkı ve reel sektör üzerindeki olumsuz etkileri nedeniyle birçok ülkede borçluluk oranlarında artışlar meydana geldi.

Küresel olarak 289 trilyon dolara ulaşan borç, dünya gelirinin (GSYİH) yüzde 360’ını aştı. Önümüzdeki dönemde gerek kamu gerekse özel sektör borçluluğuna ilişkin gelişmeler tüm dünyada daha çok gündeme gelecek. Bu kapsamda, ekonomideki farklı kesimlerin borçluluk durumuna baktığımızda kamu ve hanehalkı borçluluğunda gelişmiş ülkelerin oldukça yüksek bir borç yükü olduğunu görüyoruz. Türkiye, borçluluk anlamında gelişmiş ülkelerden tüm kategorilerde belirgin şekilde olumlu ayrışıyor.

Gelişmekte olan ülkelere kıyasla Türkiye’nin durumuna baktığımızda ise kamu ve hanehalkı borçluluğunda görece iyi bir noktada olduğumuzu ifade edebilirim.

Reel sektörde ise nispeten daha yüksek oranlar görüyoruz. Şirketlerimizin mali durumlarına ilişkin çalışmalar bu alanı daha iyi anlamak için önem arz ediyor. Şunu da belirtmeliyim ki reel sektörün borçlu olması salt olumsuz bir durum değildir. Kaldı ki reel kesimin borç çevirme oranı oldukça yüksektir.
Türkiye gibi, genç nüfuslu, yüksek büyüme potansiyeline sahip, ancak yeterli tasarrufa sahip olmayan ülkelerde üretim, ihracat ve yatırımın finansmanı için borçlanma normal bir durumdur. Bu borcun verimli şirketlere ve ihracattaki artışı destekleyen, ithalatı azaltıcı, istihdama destek verici alanlara yönelmesini önemsiyoruz.

Özetle, ülkelerin mevcut yapıları ve kırılganlıkları ile salgın sürecinde uyguladıkları politikaların ekonomik performanslarında önemli bir belirleyici olduğunu görüyoruz. Bununla birlikte, vaka sayılarının yeniden artmasına sebep olan virüs varyantları, salgının seyri konusundaki belirsizliğin sürmesine yol açıyor. Yansıda da görüldüğü üzere, birçok ülkede yeni bir salgın dalgası yaşanıyor. Ancak Türkiye, Almanya ile beraber, İngiltere ve ABD gibi ülkelerden daha iyi performans göstererek, vaka sayıları nispeten düşük ülkeler arasında yer alıyor. Tüm merkez bankaları gibi salgının seyrine dair gelişmeleri ve küresel ekonomiye etkilerini yakından izliyoruz.

Türkiye aşılama konusunda çok başarılı bir performans sergiliyor ve aşılama seviyesi bakımından olumlu ayrışıyor. Yapılan aşı miktarı 99 milyonu geçmiş ve 50 milyon kişi en az bir kez aşılanmış durumda. Aşılamadaki bu performansın da katkısıyla, son dönemde açılma ile birlikte hareketlilikteki artışa rağmen vaka sayıları görece düşük seyrediyor. Toplum genelinde aşılamanın yaygınlaşması, iktisadi faaliyet, istihdam ve cari dengeyi olumlu etkiliyor.

Türkiye’de makroekonomik görünüme baktığımızda, milli gelir, öngörülerimizle uyumlu olarak, ikinci çeyrekte baz etkilerinin de katkısıyla yıllık olarak yüzde 21,7 oranında büyüdü. Baz etkilerini hariç tutarak dönemlik büyüme rakamlarına baktığımızda, milli gelirin ilk çeyreğe göre yüzde 0,9 oranında arttığını görüyoruz. Dönemlik büyümeye hem iç talep hem de dış talep katkı verdi.

Yılın ikinci çeyreğinde baz etkilerinin de katkısıyla birçok Avrupa ülkesinde yüksek büyüme oranları görüldü. Bu dönemde, büyüme performansımız Avrupa’da birçok ülkeyi geride bırakarak Birleşik Krallık’ın ardından, en yüksek büyüme kaydeden ikinci ekonomi oldu.

Yıllık büyümede tüketim ve makine teçhizat yatırımlarının sürükleyici olduğu göze çarpıyor. Avrupa’daki aşılamaya ilişkin olumlu görünüm turizm ve dış talep kanalları aracılığıyla ekonomimize yansıyor. Bu çerçevede net ihracat da büyümeye olumlu katkı vermeye devam ediyor.

Öncü göstergeler, yurt içinde iktisadi faaliyetin üçüncü çeyrekte dış talebin de etkisiyle güçlü seyrettiğini gösteriyor. Anketlere dayalı göstergeler, hem yurt içi siparişlerde hem ihracat siparişlerinde güçlü bir yukarı yönlü harekete işaret ediyor.

Yüksek frekanslı veriler, hareketliliğin artmasıyla, salgından en çok etkilenen hizmet kalemlerinde hızlı bir toparlanma olduğunu gösteriyor. Dolayısıyla, hizmetler ve turizm sektörlerindeki toparlanma üçüncü çeyrekte talep kompozisyonunda mal ve hizmet ayrımında dengelenmeyi sağlıyor. Nitekim sektörel güven endekslerine baktığımızda da son aylarda özellikle hizmetler ve perakende sektörlerinde kayda değer bir iyileşme görülüyor.
Son döneme ilişkin gelişmeleri anlatırken yatırımlara özel bir vurgu yapmak istiyorum. İkinci çeyreğe ilişkin açıklanan veriler,  özellikle makine-teçhizat yatırımlarında daha belirgin olmak üzere, yatırımların büyümeye önemli oranda katkı verdiğini gösteriyor. TCMB olarak yaptığımız çalışmalar firmalarımızın yatırım iştahının yüksek olduğunu gösteriyor.

Son dönemde yapılan anketlerde, firmalarımız inşaat sektörü dışında kalan tüm sektörlerde faaliyeti/üretimi kısıtlayan unsurlar arasında mali imkânsızlıklar veya finansal sorunların payının azaldığını söylüyor. Hatta mevcut durumda bu unsurun payının tarihsel ortalamaların altında olduğunu görüyoruz.

Ayrıca firmalarımızın yatırım ve istihdam eğilimleri de geçmiş yıllara göre oldukça yüksek seviyelere gelmiş durumda. Üçüncü çeyrekte de firmaların istihdam beklentisinin iyileşmeye devam ettiğini, yatırım eğiliminin ise ana sektörler genelinde güçlü seyrettiğini memnuniyetle gözlemliyoruz.
Önümüzdeki dönemde de makro göstergelerdeki iyileşme devam ettikçe, cari işlemler ve enflasyon görünümünün iyileşmesiyle risk primi düştükçe ve oynaklık azaldıkça, kredi kanalının etkin bir şekilde çalışarak yatırım iştahına ilişkin olumlu görünüme istikrar kazandıracağını düşünüyoruz. Krediye erişimde belirgin bir sorun gözükmemekle birlikte kredi faiz oranlarındaki yükseklik krediye erişimi sınırlandırmaktadır. Kredilerin gittikçe daha fazla oranda yatırım, işletme sermayesi ve stok artırımı için talep edildiğini, borç çevirmek için olan talebin ise giderek azaldığını yakından takip ediyoruz.
Yüksek frekanslı veriler, açılmanın etkisiyle işgücü piyasasında da toparlanmaya işaret ediyor. Hizmetler sektörü istihdamının salgına dair kısıtlamaların da etkisiyle daha yavaş bir toparlanma sergilemesine ve halen salgın öncesi düzeyinin hafifçe altında olmasına karşın, sanayi ve inşaat sektörlerindeki istihdam artışı ile tarım dışı istihdam salgın öncesi düzeylerini aştı.

Önümüzdeki dönemde hizmetler sektöründe de istihdamın salgın öncesi düzeyini aşacağını değerlendiriyoruz.

Geçtiğimiz birkaç yıl içinde ekonomimiz salgın başta olmak üzere çok farklı nitelikte şoklara maruz kaldı. Merkez Bankası olarak bu şokların kalıcı etkilerini sınırlayıcı, iç ve dış dengeyi gözeten, nihai olarak fiyat istikrarını öncelikleyen bir para politikası duruşu benimsedik.

Cari işlemler ve dış finansman verilerini çok yakından izlemekteyiz. Mevcut durumda ihracattaki yukarı yönlü seyir, turizmdeki toparlanma ve altın ithalatındaki kayda değer düşüş dış dengede devam eden iyileşmeyi destekliyor. Ağustos ayı geçici dış ticaret verilerine göre özellikle Avrupa’ya yapılan ihracatımızın oldukça güçlü seyrettiğini görüyoruz.

Haziran ayından bu yana aşılamadaki güçlü ivme, Türkiye’ye yönelik risk algısının düzelmesinde ve kısıtlamaların hafifletilmesinde önemli rol oynadı. Bu kapsamda, turizm faaliyetindeki toparlanmaya ilişkin olumlu sinyaller alıyoruz. Anket göstergeleri, imalat sanayinde dış talebin güçlü seyretmeye devam ettiğine işaret ediyor.

İhracatın ithalatı karşılama oranı yüzde 85’ler gibi yüksek bir platoya oturdu. Yılın ilk yarısında dış ticaretteki reel dengelenme oldukça belirgin. Bu gelişmeler ışığında, ihracattaki güçlü artış eğilimi ve aşılamadaki ivmenin turizm faaliyetlerini canlandırmasıyla yılın geri kalanında cari işlemler hesabının fazla vermesini bekliyoruz.

Türkiye, Avrupa ile olan dış ticaret açığını giderek azaltmış bulunuyor, ancak Asya bölgesi ile yapılan ticarette açık vermeye devam ediyor. Bu noktada Merkez Bankası olarak yaptığımız swap anlaşmalarının temel olarak yerel para birimi üzerinden gerçekleştirilen ticareti kolaylaştırmayı amaçladığını da vurgulamak isterim.

Değerli Konuklar,

Şimdi enflasyon görünümüne değinmek istiyorum. Geçtiğimiz Cuma günü Ağustos ayı enflasyon verileri açıklandı. Yıllık enflasyon 0,30 puan artarak yüzde 19,25 olarak gerçekleşti. Bu dönemde, çekirdek enflasyon göstergelerinden olan ve TÜFE’den işlenmemiş gıda ürünleri, enerji, alkollü içkiler ve tütün dışlanarak elde edilen B endeksinin yıllık enflasyonu 0,05 puan düşüşle yüzde 18,46’ya; B endeksinden işlenmiş gıda ürünlerinin de dışlandığı C endeksinin yıllık enflasyonu ise 0,46 puan düşüşle yüzde 16,76’ya geriledi. Ağustos ayında yıllık enflasyon gıda grubunda oldukça belirgin artarken hizmet grubunda sınırlı bir miktar yükseldi; diğer ana gruplarda ise geriledi. Üretici enflasyonu ise, emtia fiyatları, tedarik zincirindeki aksaklıklar ve talep koşulları nedeniyle yükselişine devam etti.

Kısa vadede enflasyon görünümünde etkili olan geçici unsurların etkisini yitireceğini ve son çeyrekte enflasyonun düşüş eğilimine gireceğini düşünüyoruz. Gıda dışı enflasyonun yılın geri kalanında da manşet enflasyonun altında kalmaya devam etmesini bekliyoruz.

Son dönemdeki enflasyon dinamiklerinden bahsederken, gıda fiyatlarına özel olarak değinmek gerekiyor. Gıda fiyatlarında, olumsuz hava koşulları, kuraklık, bazı ülkelerde gıda ihracatına yönelik özel kısıtlamalar ve stok artışına bağlı olarak küresel bir artış görüyoruz. Bu çerçevede, merkez bankaları ve politika yapıcılar; gıda fiyatlarındaki gelişmeleri, çekirdek enflasyon gelişmelerini ve artan enflasyonun enflasyon beklentilerine etkisini takip ediyorlar. Nitekim IMF, Dünya Ekonomik Görünümü (World Economic Outlook) raporunun son güncellemesinde, merkez bankalarının fiyat dinamiklerini analiz etmesi ve enflasyondaki hareketlerin geçici olup olmadığını dikkate alması gerektiğini kaydetti. Türkiye’de de gıda fiyatları yükselişte ve Temmuz ve Ağustos aylarında gıda fiyatları enflasyonu gerek tarihsel ortalamalardan gerekse gıda dışı enflasyondan belirgin olarak yüksek seyretti.
Enflasyon dinamikleri açısından diğer bir önemli konu ise ÜFE-TÜFE enflasyonu farkı. Ülkemizde olduğu gibi gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde üretici fiyatları yüksek seyrediyor. Bu gelişmede emtia fiyatlarındaki artış ve üretimin hızla artan talebe aynı hızda cevap verememesi nedeniyle oluşan arz kısıtları etkili oluyor. Uluslararası nakliye maliyetlerinin artması ve teslimat sürelerinin uzaması da üretici fiyatlarını yükseltiyor. Tüketici fiyatlarındaki artış ise üretici fiyatları enflasyonuna göre daha sınırlı kaldı.

Böylece, üretici ve tüketici enflasyonu arasındaki fark, son dönemde birçok gelişmiş ve gelişmekte olan ülkede uzun dönem ortalamasının oldukça üzerine çıktı. Örneğin, Euro Bölgesi’nde ÜFE, TÜFE’nin neredeyse 5 katına çıkmış durumda.

Fed başkanı Powell’ın da Jackson Hole Sempozyumu açılış konuşmasında değindiği gibi, salgın dönemindeki fiyat gelişmelerinde sınırlı bir grubun enflasyona yaptığı belirgin katkıların öne çıkabildiğini gördük. Örneğin, ABD’de son 25 yılda ortalamada gerileyen dayanıklı mal grubu, son dönemdeki enflasyondaki yükselişe, arz kısıtlarının da etkisiyle, en çok katkı veren kalemlerden biri oldu.

Açılma ve ekonomik normalleşme sürecinde dünyada enerji ve hizmet fiyatlarında belirgin artışlar görüldü. Küresel merkez bankaları, enerji ve salgın kaynaklı bazı sektörlerdeki yüksek oranlı fiyat artışlarının, talep kompozisyonundaki normalleşme, arz kısıtlarının hafiflemesi ve baz etkilerinin devreden çıkmasıyla birlikte geçici olacağını değerlendiriyor. Bu unsurlar, önümüzdeki dönemde ülkemizde de enflasyonu düşürücü yönde etki edecektir.
Küresel merkez bankacılığında, para politikası duruşu belirlenirken, para politikasının etkisi dışında olan kısa vadeli arızi unsurlardan arındırılmış çekirdek enflasyon göstergeleri esas alınır. Özellikle salgının getirdiği olağanüstü koşullar, az önce bahsettiğim sebeplerden ötürü, enflasyonun kısa vadeli oynaklıklardan arındırılmış ana eğilimini ölçmeye yarayan çekirdek enflasyon göstergelerinin önemini artırmakta.

Diğer merkez bankalarında olduğu gibi bizim de salgının getirdiği arz ve talep şokları neticesinde ortaya çıkan fiyat hareketlerinin geçiciliğine dair analizlerimizin bulunduğunu paylaşmak isterim. Para politikasının etkileyebildiği talep unsurları, çekirdek enflasyon gelişmeleri ve bunların orta vadeli enflasyon hedefimizle uyumlu seyretmesine ilişkin analizler yanında, önümüzdeki dönemde arz şoklarının yarattığı etkilerin ayrıştırılmasına biraz daha fazla ağırlık verilecektir.

Enflasyon konusuna ilişkin değerlendirmelerimi bitirmeden önce fiyatlama davranışlarına ilişkin birkaç not düşmek istiyorum. Son dönemde belirli ürünlerdeki fiyat artışları tarihsel ortalamalarının oldukça üzerine çıktı. Enflasyona en çok katkı yapan ürünlere baktığımızda, Ağustos ayındaki yıllık fiyat artışlarının son 10 yıldaki ortalama fiyat artışlarının üç-dört katını aşabildiğini görüyoruz. Bu durumun bir sebebi, biraz önce de değindiğim gibi salgına bağlı olarak emtia fiyatlarındaki artışlar ve arz kısıtları gibi gelişmeler olsa da, bu unsurlar tek başlarına bazı ürünlerdeki fiyat artışlarını açıklamakta yeterli olmayabiliyor. Özellikle salgından olumsuz etkilenen ve salgından sonra talebin canlı olduğu sektörlerde fiyatlarda daha yüksek artışlar görüyoruz. Ancak ortaya çıkan bu fiyatlama davranışlarının, ekonomik ve sosyal normalleşme hız kazandıkça önümüzdeki dönemde yeniden salgın öncesi haline yakınsayacağını değerlendiriyoruz.

Son olarak, döviz rezervlerimizdeki gelişmelere baktığımızda, rezervlerdeki iyileşme öngörülerimiz ile uyumlu seyrediyor. Rezervlerimiz 85-90 milyar ABD doları seviyelerinden yaklaşık 30 milyar ABD doları artışla 115-120 milyar ABD doları bandına geldi. Swap anlaşmaları, reeskont kredileri, cevherden altın alımı ve zorunlu karşılık adımları bu artışa katkı yapan ana unsurlar oldu.

Saygıdeğer Misafirler,

Ülkemizde fiyatlar genel seviyesinde sağlanacak istikrar; ülke risk primindeki düşüş, ters para ikamesinin ivmelenmesi, döviz rezervlerinin yüksek artış eğilimine girmesi ve finansman maliyetlerinin kalıcı olarak gerilemesi yoluyla makroekonomik ve finansal istikrarı olumlu etkileyecektir. Böylelikle, yatırım, üretim ve istihdam artışının sağlıklı ve sürdürülebilir bir şekilde devamı için uygun zemin oluşacaktır.

Konuşmamı sonlandırırken hepinize katılımlarınız için teşekkür ederim.


Kaynak: TCMB
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/milli-gelir-ikinci-ceyrekte-baz-etkilerinin-de-katkisiyla-yillik-olarak-%217-oraninda-buyudu/feed/ 0